03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şahit ve hocaya gerek olmadan kıyılan geçici nikâh nedeniyle birçok kız zor durumda kaldı Gençlere 6 muta' tıızağıRECEPKAPICU EMRE GÜLCAN ERZURUM- Aczmeıdi ta- rikat şeyhı .Müsliim Gün- dûz in. FadiroeŞahinilebasıl- masndan sonra günlerdr Tür- kiye zündemine oturan imam nikâh tartışmalan sürerken. Müslüm Gündüz'ün. Fadime Şahin'e Iran'da yaygın olan hmuta' nikâhı kıy'dığı ileri sü- rüldii Türkıye'd'e 19901ı yıl- larda üniversite öğrencılen arasııda yaygmlasarı mata nı- kâhır.ın, günümüzde de yaygın olara.< sürdüğü belirlendi."Na- mus fitnesi muta" olarak da adlardınlan geçıcı nikâh sonu- cu bhlerce genç kızm mağdur oldugu ifade edildi. Aczmendi Şeyhi Vlüslüm Gündüz'ün bır evde Fadime Şahin "le basılmasıntian sonra. Şahir.'ın bazı televizyonkanal- larında yaptığı açıklamalar Türkye"\i ayağa kaldınrken. Islarr.i çevTeleri de karşı karşı- ya getirdi. Fadime Şahin'in Ali Kalkancı ve Müsliim Gündüz ile kıydığı nikâhın imam nikâhı değıl muta nikâhı ol- duğu öğrenıldı. İmam nikâhınm anne-baba nzası sonucu iki \eya daha fazla şahit hu- zurunda kı> ılabileceğinı ifade eden din uz- manlan. kıyılan nıkâhlann Iran'da yaygın olan muta nikâhı olduğunu söylediler. lran-Irak arasında uzun süre devam eden savaş sırasında dönemin Iran Devlet Baş- kanı Ayetullah Humeyni tarafından. savaş sirasında eşlerini kaybederek dul kalan ka- dınlann zina yapması ve şeriat cezaları al- malannı önlemek üzere yürürlüğe sokulan muta (geçici nikâh) 1990 yıllannda Türkı- ye'de de yaygınlaştı. Genellıkle üniversıte öğrencileri arasında yaygın olan muta nikâ- hı\ la binlerce ö&rencı nikâh kıvarak birlik- 1994-1995 ögrenim yılmda Atatûrk Cniversitesi'ne geldiğini ifade eden GJ), lasa bir sûre sonra 1VLA, ile tanışögını belirterek başmdan geçen muta nikâhı öyküsünü isminin açıklanmaması kaydıyla şöyle anlattı: "M.A. iİe tanışbk: kısa sürede arkadaş olduk. Birbirimizden hoşlanıyorduk. Benimle sürekli dini konukrda sohbet edhor, beni kapanmam için nyanyordu. Bu arkadaşlığımız sohbet havası içerisinde yaklaşık 4 ay kadar sürdü. Bir gön beni bir arkadaşmın e\ine götürdü. Ev, öğrenci evi oimasına rağmen gittiğimiz evdeki insanlar arasında bir aile havası vardı Zaten eve gkkr gitmez evdeki erkek, yarundaki km eşi olarak tanıttı. Daha sonra buradan avnkük. Bana MA, Bir genç kızın dramı arkadaşlarmm muta nikâhi) la evli olduğunu söyledi. Bu nikâhın ne olduğunu çok merak etttaı. Bana anlattı. Böyle bir nikâh şeklinm olacağına inanmadığmıı söyiedinı. Bunu söyleyince de bana 'Seni yann hoca efendinin yanına götüreceginV dedL lkinci gfin beni bir eve götürdü. Orta yaşh bir insanm gküp etini öptü. Daha sonra da beni tanışürdı. Hoca efendi dediğj msana konuyu açü. Hoca başladı vaaz vermeye. Hocanın anlarükları karşısmda hem şaşırdıın hem de sövledikleriııe inandım. Hoca, 'Kızım, muta nikâhı konusunda bir şüphen varsa ben de nikâhımzı kıyanm. Bu ikiniz açısmdan da son derece sakıncahdır. Çünkü benim kıyacağım imam nikâhı olur. Ama siz ikiniz de öğrencisiniz. Sizin muta nikâhı kıymamz ikinizin de haynna olur. Beiki yann aileleriniz bu nikâha karşı çıkar. Belki bir gün birbirinize ters düşersiniz. tmam nikâhı kıyarsanız kolay kolay boşanamazsınız. Ama muta nikâhını ister belirli bir süre için kjyarsınız, isterseniz istediğiniz gün bitirirsiniz' şeklinde konuştu. Çevremde bu kadar muta nikâhıyla yaşayan imam görünce ben de !VLA.'ya muta tıikâhr. la evlenmemizi kabul ettigiıni sövledim. Bunun üzerine beni arkadaşmın evine götürdü. Aptes aldık. Beraber iki rekât namaz kıldık. Daha sonra Allah huzunında evlendiğimizi Uan ettik. ev liliğinıize tüm evüyaları da şahit gösterdik. Daha sonra da birlikte olduk ve MA')j her şeyimi orada verdim. Yaklaşık bir ay çok güzd günkrimiz okiu. O sırada vurtlardan da aynldık. Beraber MA'am arkadaşının evine yerleştik. Bir süre sonra M.A. benden uzaklaşınaya başladı. Bir gün eve bir kı/la geldi. Şaştrdım. Kim olduğunu sorduk. M.A. benden boşand^uu, getirdiği insanuı da yeni eşi olduğunu söytedL MA yanıma gekrek, 'Senden hoşlanan bir arkadaşım var. îstersen seni onunla tanıştınnm. Muta nikâhı kıyar evlenirsiniz' dedL O anda suratma tükürerek evden aynkhnu. tntihara teşebbüs ettim. Arkadaşlarun olayi fark etmiş. beni hastaneye götürmüşler >e beni ölümden döndürmüşlerdL Tabü asü gerçeği de hastanede ögrenmiş oldum. Hamilevmişim. çocuğumu da intihar girişimi sırasuıda duşürmüşüm. Ailemin bu sırada durumdan haberi oldu. Gelip beni götürdük& Okulum, her şeyim mahvoldu. Bu >etmezmiş gjbi uzun süre de psikolojik teda\i gördüm. Benim konumumda yüzkFce. binlerce öğrenci te yaşarken. daha sonra muta nikâhı kıydık- ları erkeklerden ayrılmak zorunda kalan yüzlerce genç kız ise mağdur oldu. Günümüzde de devam eden ve başta Ata- türk Üniversitesi olmak üzere tarikatlann denetimindeki birçok üniversitede yaygın olan muta nikâhı kıyan binlerce öğrenci ay- nı çatı altında \aşamaya de\am ediyor. Muta nikâhı nedir? Muta kelime olarak dılımizde hâlâ kul- lanılan ve faıdelenmek. kâr elde etmek an- lamı taşıyan " temettü" kelimesiyle aynı kökten geliyor. Muta nikâhı "malum" \e- ya "Zevd'in gelmesine kadar" diye belirle- nen meçhul bır müddet ıçın yapılan bır ni- kâh olarak adlandırılıvor. Tek amacı "isti- fade" olduğu ıçın de muta di\e tanımlanı- yor. Muta nikâhı önceden belirlenen zama- nın dolması veya ıstenildıği anda sona ere- biliyor. Talak" (boşanma) olmadan ayn- lık gerçekleşebiliyor. Veraset. nafaka, nor- mal nikâhta me\ cut olan durumlar muta ni- kâhında bulunmu\or. Muta nasıl kı\ih>or Muta nikâhı olarak adlandınlan nikâh i- ki karşı cinsın arasında vaptıklan anlaşma sonucu şahit ve hocaya gerek duyulmaksı- zın kıyılabilıyor. Sadece taraflar Allah hu- zurunda bir evlıyayı veya bir ermişi şahit olarak gösteriyor. 1990-1991 öğrenim yı- lında muta nikâhının Atatürk Uni\ersite- si'nde yaygınlaşması sonucu tlahıyat Fa- kültesi öğretim görevlılennden Prof. Dr. İbrahim Canan. "Namus Fîtnesi Muta" ad- h bir kitabı kaleme aldı. Prof. Dr. Canan, "Bu çalışmayı niyeyapûk" sunuş yazısında şu görüşlere yer veriyor: -1990-1991 dersyüıesnasında takbeteri- mizsıkça muta nikâhı üzerine ciddiciddiso- rularsormaya başladılar. Meseleve fazla em- niyet\ermiyorduk.t'nh«rsitegençüğiniha- rici muzır çevTeler her vıl boş ve sahte me^ seleieıie meşgul ediyorlar, bu sene de muta nikâhı deyip geçivorduk. Ancak bir grup kıztalebemizin isteği üzerine Ebu Davut'un Avnu'l-Mabut serhinde fıtne ile ilgili bir iba- reyi çozerken. asıl me> /umuzla ilgisi olma- yan, "Bir kimse Allah ve resulünü şahit kı- İarak nikâh yaparsa bu nikâh meşru bir ni- Tarikat bağlantısında karanhk zîncir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Laik kim- liğiyle tanınan kesimleri hedef gösteren Akit gazetesi ile "Aczmendi tarikatı ve köktendinci sakürganlansavunan a\ukatlar" arasında geç- mışte kurulan baglantı. kamuoyu gündemıne gelen tankat tartışmasıv la ortaya çıktı. Acz- mendi liden Müslüm Gündüz'ün avukatlığını yapan ve öldürülen Gümüşhane Barosu Baş- kanı Ali Gündav'ın katili tzzet Kıraç'ı da sa- vunan Abdurrahman Sanoğlu'nun, Malatya Barosu"na usulsüz vöntemlerle kaydedıldıği bildirildı. Ali Günday'ı. türbanlı avukatlann barodan kayıtlannı sildirmesı nedeniyle hedef gösteren Akit gazetesinın yazan \e gazeteci Ahmet Emin Yalman suikastm\n sanığı Hüse- yin Üzmez, Müslüm Gündüz'ün basıldığı evin sahibi olarak ortaya çıktı. lstanbul-Kadıköy 'de. tehdit ederek imam ni- kâhı kıydıgı Fadime Şahin adlı kadınla basılan şeriatçı Aczmendi liden Gündüz. tarikat bağ- lantılannı gündeme getirdi. Akit gazetesi. türbanlı 2 avukatın kaydını Muhsin Yazıcıoğlu 'Gündüz avcı kekliği oldu' KAYSERİ (Cumhuriyet)- Büyük Biriik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ü avcı kekliği gibi gördüğünü söyledi. Kayseri'de bir basın toplantısı düzenle- yen BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, son günlerde ülkede dogru. güzel değerlerin ayaklar altma alınmak istendiğini, Acz- mendiler firsatbiHnerek lslam. Islamın ku- nunlan. önderleri, mürş.itleri tartışılarak, tasavvuf görüşüne ve tarikatlara hakaret edilmeye başlandığını ileri sürerek şunla- n söyledi: "Her şe\in dogrusu ve taklirie- ri, iyisi ve kötüsü vardır. Bi/im doğru olan- larla takütleri ayırarak taklitleri reddede- rek, doğrular üzerinde sağlıkh değerien- dirmeler yapmanuz kap ederken bir bak> >wuzbütün doğru, güzel kunımlar.değer- İer avnklar altına alınmaya baştayor." Yazıcıoğlu, gazetecilerin, Aczmendiler ve liderlerini nasıl değerlendirdiklerine ilişkin sorusuna da şu yanıtı verdi: "MüslümGündüz'ü avcı kekliği gibigö- râyonım. A>« gjden, en î>i öten kekliği bfa- kafese kor. götürur bir su başına kuv-ar, ke- nanna da yem saçar. Ondan sonra pusuya jîâsır. O keklik çok güzel öter, bütün kek- likler v'emin başına toplanır. Avcı tetiğine basar, ondan sonra da çantasına \nrdugu keklikleri ko>ar, avct kekliğini alır. bir baş- ka su başına giderf barodan sildiren Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday aleyhıne hedef gösterici yayın yap- mıştı. İzzet Kjraç adlı bir şeriatçı Osmaniye'den Gümüşhane'>e gıderek Günday'ı öldürdü. Gö- zaltına alınan Kıraç. Akit gazetesinın yayınla- n üzerine Gündav "a tepkı duyduğunu belirte- rek. cınayetiişlemeyekararverdığinıaçıkladı. Olayla bağlantısı olduğu savıyla gözaltına alı- nan Kıraç' ın oğlu Muzaffer Kıraçhakkında da dava açıldı. Davada İzzet Kıraç'ı savunan Ab- durrahman Sanoğlu'nun, Kıraç'ı sa\unmak amacıyla usulsüz bir biçimde Malatya Baro- su'na kaydedildigi belirtildi. Avukatlık Yasa- sı'nın aradığı. baro üyesi a\ukatlann "baro çevTesi illerde ikamet etme" koşulunu yerine getirmemesine karşın Sanoğlu'nun Malatya Barosu'na kayıt yaptırabilmesine dikkat çekil- dı. Kıraç'ın >argılandığı da\ava. Günday aile- si adına müdahil olan avukatlar Sanoğlu'nun da Kıraç'ı savunurken sıyasi bir söylem kul- landıgını anlattılar. Sanoğlu'nun duruşmalar- daki tavrının sanıklann düşüncelerini benim- semiş. onlarla özdeşleşmiş bir izlenime neden olduğunu kaydettiler. Sanoğlu'nun Muzaffer Kıraç'ın bazı itiraf- larda bulunması üzerine, mahkeme heyetine verdiği dilekçede. baba-oğul Kıraçlann H pes etmesini'" eleştırdiği ka\dedildi. Kıraç hakkm- daki karann açıklanmasından önceki celsede Sanoğlu'nun savunma aMikatlığından çekil- diği belirtildi. Müdahil avukatlar. Sanoğlu'nun duruşmada "laiklikle mücadelevi cihatla eş tu- tan bir anlavış sergilediği''ne de ışaret ettiler. Denürel'in suikastçısı Sarıoglu'nun. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Israil anlaşmasını onayladiğı gerek- çesiyle Izmit'te suikast girişiminde bulunan ibrahim Gümrükçüoğlu'nun savıuımanlığını da üstlendıği belirtildi. Şeriat yanlısı ve laiklik savunuculannı hedef gösteren yaym çizgisıv- le bılınen ,\kit gazetesinin yazan Hüseyin Oz- mez'in, Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ün tstanbul Kadıköy'de basıldığı evin sahibi oldu- ğu savunuldu. Hüseyin Üzmez. 1950'li yıllar- da Vatan gazetesinin sahibi gazeteci Ahmet Emin Yalman'ın yaralı kurrulduğu suikast gı- nşimınin faili olarak yargılandı ve ceza aldı. Üzmez' in. yasadışı şeriatçı terör örgütü îslami Büyük Doğu Akıncılar-Cephesi'nin (tBDA- C) eylemlerini öven yazılar kaleme aldığına da dikkat çekildi. Akit gazetesi. Sıvas'ta 2 Temmuz 1993'te37 kişiyi yakarak katleden sanıklan savunan ve mağdur gösteren yayınlanyla da biliniyor. Sı- v as davasında şeriatçı katliam sanıklannı savu- nan avukatlar arasında Abdurrahman Sanoğ- lu da yer aldı. Cumhurbaşkanı Demirel'e yönelik suikast girişiminın ardmdan bazı istıhbarat kaynakla- n. şeriatçı gazetelerin. yayınlanyla ortak dü- şünceyi paylaştıklan insanlan yönlendirerek suça azmettirdiklerim bildirmışİerdi. Fadime Şahin'in açıklamalan ve şikâyetinden sonra Kalkancı gözaltına alındı. kâh olmaz. Bunu \apan kimse de Nebi Aleyhissalatü Vesse- lam'ın gaybı bildiğı itikatına saplandığı için küfre düşer' cümlesi geçmişti. Açıklama on- lan şaşırttı. Böyle bir nikâhın niye sabit olmadığını sordular. Nikâhta aleniyet ve ilan esas ol- duğu belirtilince Erzurum'un meşhur yatin Abdurrahman Gazi'vi bile şahit kılarak muta nikâhı yapanlann varhğından bahsettiler. tşin ciddi olduğunu anladık. Meseleve biraz kulak verince dindar fakat cahil kız ve erkek talebeler arasında cid- di bir firnenin sinsice ve sistem- ü olarak sokulmava çalışıldığı- nı tespit ettik. Bu işlerie kiıie- nen, çocuk sahibi olanlar. ani evlenme karan verenler. ailesi tarafından reddedilenler. tale- belik havan bitenler kulağımı- za geldi. Mesele şu idi: 12 E\ lül 1980 hareketiyle memleketi- mizde komünizm büyük bir darbe vemiş. solcu teşkilaüann faaliyetleri durdurulmuştu. 80'li yülar dünva genelinde sos- valizmin de gözden ve modadan düşmesiv İe gençlikte kendiiiğinden dine doğru bir mevil başlamışn. Her vıl ünhersiteye yeni ge- len talebelerde dindar sayısı bir öncekine nazaran daha çoktu. Komünizm ve sosya- liznı modasının girmesinden sonra nasıl olan boşluk dinle doldurulmaktavdı. Gizli şer güçler önüne geçihneyecek olan bu tabü te- mayülü iki suretle önleme>olunu seçmişler- di." 1- Gençleri eğlenceve teşvik ederek sefa- hata atmak. Nitekimo yülarda Erzurum'da eğlence yerlerinin sayısı birden arttı. 2- Dindarian da bozuk bir dini anlayışa sapbrmak. Bu maksaria en son sahnelenen tuzak. muta nikâhın gündeme getirilmesi oldu. Böylece genç, hem kendini dindar sa- vacak hem de sefahate çekil- miş olacakü. İslamın en zivade hassas olduğu kadın-erkek münasebetlerine getirdiği sıkı disiplin. dini bir kılıfla bozula- caktı. \'ani dindar talebe, kız- erkek münasebetlerine gevşe- yerek flört havah yaşayacak, fakat bunu dindaıiığa avkırı bulmayacaktL Bu hal. talebelik dönemi. hissivat ve temayülle- rine uyduğu. nefıs mücadelesi- ni de gerektirmediği için ger- çekten müşteri buldu. rağbet gördü. Öyle ya genç hem tabü meyli dindarlık hissini yaşaya- cak hem de çeşitli vasıtalarla mütemadiyen propaganda edilmiş olan ahlaksızîığı yaşa- yacaktL Derken, dini ve dindar- lığı kimseve bırakmadığı hal- de. kendisi gibi düşünmeveni tekfirden. müminleri kâfir ol- makla itham etmekten çekin- meyengençlerçoğahverdi. Me- selenin iç vüzü kavnaklara ini- terek incelenmeli. Gençlerimi- zin anlavacağı açıklıkta muta nikâhı ortava konulmalıvdı." .KANCFYA KO\XLXERİNDEN TEPKI 6 Yalana dolana bulanmışlar' jYİCEL SEZER jCtTVMUR KILIÇÇIOĞLU I KARS / SÜRT - Fatih jseıntinde kendisinı '"şeyh *" olarak tanıtan, ancak mü- •ritlerinden Fadime Şa- ;hin"in"Bana tecavüz etti'" ıdiye suçladığı Ali Kalkan- •cı'run önceki akşam bir TV •Tcanalında yaptığı konuş- •ma, doğum yeri Kars'ın Ardahan ılçesine bağlı jMollahasan Köyü'nde şaş- jkınlığa yol açtı. j \rdahan"ın Göle ilçesi- |ne20 kilometre uzaklıkta- 'ki Mollahasan Köyü birza- rnmlar 120 hanelıymiş. Hayvancılıkla uğraşan köylüler. 1990 yılında ya- şanan yoğun göç nedeniy- le köyün 80 haneye düştü- ğünü söylüyorlar. Mollahasan sakinlerın- den 64 yaşındaki Hacı Sü- leyman Fındıkçı, Kalkancı hakkında şunlan söyledi: "Bu sahtekârlan televiz- yonda ben de izledim. Avıp- tır söylemesi bunlarda yüz kalmamış. Bunlar kim, peygamber efendimizin soyundan gel- mek kim? Yalan dolan ve iiçkâğıda bulaşmış insanlar bunlar. Ben 64 yaşındayım. Bunlann bövle bir mezive- tini ne ben ne de bu köy gör- medi. Ben hacıyım. N'ryetli ağzımla söylüyonım, bu sahtekâriaraMüslümanlar kanmasın." Öte yandan Kadiri Tari- katı şeyhlerinden Molla Bedrettin Sancar'ın Siirt Ulu Camii imam-hatibi olan oğlu M. Nurettin San- car,dün yazılı bir açıklama yaparak "Muhterembaba- nıın olayda adı geçen sözde Aczmendi tarikatı ve şeyhi olduğu iddia edilen Müs- lüm Gündüz'le yakmdan uzaktan hiçbirtanışıklığı ve ilgisi bulunmamaktadır" dedi. İKTİSAT BANKASI TAŞ SAYIN PAY SAHİPLERİNE Yönetim Kurulumuzun 07.01.1997 tarih 1997/1 sayılı toplantısında Bankamız Olağan Genel Ku- rulu'nun aşağıdaki gündemi görüşüp karara bağ- lamak üzere 24.01.1997 günü saat 11.00'de Bü- yükdere Cad. No: 165 Esentepe-istanbul adre- sindeki Genel Müdürlük binasında olağan olarak toplanması kararlaştınImıştır. Bankalar Kanunu ile ana sözleşmemiz hüküm- lerıne göre, pay sahiplerimiz bu toplantıya bizzat katılabilecekleri gibi, diğer bir pay sahibine aşa- ğıdaki örneğe uygun şekilde vekalet vermek su- retiyle bu toplantıda kendılerini vekaleten temsil de ettirebilirler. Ancak esas sermayenin %1 ve daha fazlasına sahip pay sahiplerimiz ile banka- mızın Yönetim Kurulu başkan, üyeleri ile denet- çiler ve birinci derecede imza yetkisine sahip mensuplanna vekalet verilmesi mümkün olma- yıp, bunlar dışında kalan pay sahiplerimizeiseve- kil olarak kullandırılabilecek oy sayısı topiam oy sayısının %1 'ini geçemez. Bankamızın 1996 yılı kâr ve zarar hesabı iie bi- lançosu yıllık rapor ve denetçiler tarafından veri- lecek rapor ile birlikte toplantı tarihinden 15 gün önce merkez ve şubelerimizde pay sahiplerimi- zin incelemelerine hazır bulundurulacaktır. Pay sahiplerimizin bu toplantıya bizzat veya vekaleten katılmalarını diler, henüz yasa gereği hamiline yazılı hisse senetlerini nama yazılı hisse senetleri ile değiştirnneyenlerin toplantıya katıla- mayacaklarına bilgilerinizi rica ederiz. Saygılarımızla =#.- İKTİSAT BANKASI TAŞ î Yönetim Kurulu ; .^-, CENAP ÖNAL Yönetim Kurulu Üyesi GÜRBÜZ TÜMAY Yönetim Kurulu Başkanı GÜNDEM: 1 - Başkanlık Divanı Seçilmesi, 2- Genel Kurul toplantı tutanağının imzalanması ko- nusunda Başkanlık Divanı'na yetki verilmesi, 3-1996 yılı Yönetim Kurulu faaliyet ve denetçiler ra- porlarının okunarak bilanço ve kâr-zarar hesap- larının görüşülmesi, 4- istifa eden bankamız denetçisi yerine seçilen ye- ni denetçinin onaya sunulması, 5- Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin ibralannın ayrı ayn oya sunulup karara bağlanması. 6- 1996 yılı kânnın dağıtımı hususunda karar alın- ması, 7- Görev süreleri dolan Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi, 8- Denetçilerin seçimi, 9- Yönetim Kurulu tarafından seçilen bağtmsız der netçilerin onaya sunulması, 10- Yönetim Kurulu üyelerinin huzur hakkı ile denet- çilerin ücretlerinin tesbiti, 11 - Yatırım fonu, varlığa dayalı Menkul Kıymet ile yurt- dışından hisse senedi ile değiştirilebilir tahvil de dahil olmak üzere vesair mevzuata uygun her tür- lü menkul kıymet ihracı ve sermaye ve benzeri kredi alma konusunda Yönetim Kurulu'na yetki verilmesi, 12- Yönetim kurulu üyelerine TTK md. 334 ve 335 uyarınca izin verilmesi. VEKALETNAME Hissedarı olduğum iktisat Bankası TAŞ'nin 24.01.1997 tarihinde Büyükdere Cad. No: 165 ESENTEPE-İSTANBUL adresinde saat 11.00'de yapılacâk 1996 yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısında beni temsil etmeye ve gündemde- ki maddelerin karara bağlanması için oy kullan- maya yı vekil tayin ettim. VEKALET! VEREN isim, imza, Tarih VEKALETİ VERENİN Sermaye Miktan : Hisse Adedi : Oy Miktan : Adresi : Not: Vekaletnamenin notertasdiksiz olması halindeki ve- kaleti verenın noter tasdikli imza sirküleri vekaletnameye eklenecektir. İKTİSAT BANKASI TÜRKA.S. V HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI CHP Dosyası... CHP dosyasını, daha uzunca bir süre, yeniden açmak niyetinde değildim. Çünkü söylenenler söylenmişti. Okurlar da ken- dilerine göre sonuçlar çıkarmıştı. Ve Türkıye gün- deminde, irdelenmesi gereken başka önemli so- runlar da vardı. Ama CHP ile ilgili mektup ve fakslar arttıkça art- tı. Dosya kabardıkça kabardı. Ve dosyayı bir kez da- ha "genel" bir düzeyde ele almak zorunluk oldu. Okurlarıma olan saygımın bir gereği olarak... • • • Önce şunu memnunlukla belirteyim ki CHP ile il- gili olarak bu köşede sergılenenlere "yalan" ya da "yanltş" diyen yok! Yani CHP Ankara kadın kolu başkanı... Partisi adına katıldığı bir toplantıda ırkçılık yapmış... "Ata- türk 'ten bana ne" anlamında açık bir tavır takın- mış... CHP adının çağrıştırdığı "tarihsel kimliği" yadsımış... Bu düşünceleri kabul görmediği için toplantıyı terk etmiş.. Arkasından da CHP Ankara İl Örgütü toplantıdan çekılmiş. O il örgütü, zaten geçen yıl 1 Mayıs'ta "Kürtçe pankart" ile yürüyüş yapmış.. Ve tüm bunlara karşın, CHP Genel Merkezi par- mağını bile oynatmamış.. Bunlann hepsi doğru! Peki sorun nerede? Bunlann sergilenmesinı onaylayan. CHP içinden yeni yeni örnekler veren çok sayıdaki mektubu bir yana bırakıyorum.. Az sayıda da olsalar. bir de bun- ların yazılmasına karşı çıkanlar var. Kimisi, yukarıdakı ve benzeri olayları "önemsiz" sayıyor. Böyle şeylerle köşemi doldurmamam ge- rektiğini düşünüyor. Kimisi, önemli olduğuna inanıyor ama: yazılma- masının doğru olacağını savunuyor. "Ktnlan kolun yen içinde kalması" ve CHP'nin yiDratılmaması ge- rektiği inancında. Kimisine göre ise zaten CHP'nin kendisi önem- siz. "Barajı geçemeyecek" bir parti ile zaman yitir- menin anlamı yok... • • • Bu üç görüşü de paylaşmak çok zor. Bir kere, sadece adı nedeniyle bile CHP önem- li. Üstelik partide yuvalanmış birçok aykırı öğeye karşılık; tabanda "tarihsel kimliğe"saö[k, inançlı çok sayıda insan var. Ve CHP ile DSP dışında, bu- günkü sol partılerin hiçbirisinde umut yok. ÖDP, örgüt binalarına Atatürk resmi asmayı bi- le içine sindiremiyor. HADEP "Kürt sorunu"na sı- kışıp kalmış. Trilyonlarca lira üzerine kurulmuş olan bir diğeri ile ilgili soru ışaretlerı giderilebilmiş değil Bu durumda, ne DSP'yı ne de CHP'yi, elimizin tersi ile itme lüksüne de sahip değiliz! Öyleyse, "yıpratmamakiçin"CHP içindeki olum- suzlukları gizlemeye mı çalışmalı? Hayır! Çünkü o SHP-CHP çızgısinı yüzde 30'lar- dan 10'lara getiren neden, işte o olumsuzluklardır. Bir okurumun öne sürdüğünün tersıne: 1980 ön- cesi CHP'debu türolaylarolamazdı. Olsaydı daya- panlar yerlerinde kalamazdı! Parti o olumsuzluklara gözlerini kapattığı için kimliğini yitirdi ve küçüldü. Ancak o olumsuzlukla- rın üzerine içtenlikle ve kararlıhkla yürürse. yeniden inandırıcılık kazanabılir... Ve de yeniden büyüyebi- lir. Peki, bazılarının öne sürdükleri gibi... Bu köşede zaman zaman sergilenen gerçekler "önemsiz" mi? Eğer önemsiz olsaydı, CHP bu duruma düşer miydi!.. • • • Sahip oiduğunu öne sürdüğü kimliğe bu ölçüde ters bir parti temsilcisine, kapıyı gösteremeyen bir CHP var önümüzde... Kendi içinde düzenlediği toplantılarda atılan nutuklarla partıye kimlık kazan- dırabileceğini sanan bır CHP bu. Sonra da kimileri, "Dışandan gazel atacağınıza, gelin de içeriden düzeltin "mantığına sığınmaya ça- lışıyorlar... İnsanlar niçin gelsinler? Partinın dışında iken mangalda kül bırakmazken içine girince, genel başkanı savunmayı partiyi sa- Vunrnakla eşdeger saymaya başlayanlann duru- ,muna düşmek için mi? Patti kimliği ile alay eden il yöneticilerını içlerine sındirebilen, bazı hızlı Kema- listler gibi mumyalanmak için mi? CHP'de zaten onlardan çoook var!.. Karamollaoğlu'ndan savunma Grupta itiraf dışanda yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Grup Başkan- vekilı Temel Karamollaoğ- lu. oğlunun. tarikat şeyhı .\li Kalkancı'nın "nıürkli oldu- ğunu". partisinin başına ka- palı toplantısında itiraf eder- ken, kamuoyu açıklamasın- da yalanladı. Kalkancı'nın "'Karamollaoğlu'nun kızı da müridim" sözlerını >azılı açıklamay la yalanlay an Ka- ramollaoğlu. grup toplantı- sında, "Oğlum AJi Kalkan- cı'nın dergâhında, kızım ise birkaç kez onun vanına git- miş" dedi. Aczmendi Tan- katı lideri Müslüm Gündüz ile yakalanan Fadime Şa- hin'in kendisini tuzağa dü- şürdüğünü ıddıa ettiğı Ali Kalkancı'nın "Karamolla- oğlu'nun kızı müridim" y ö- nündeki açıklamasına önce- ki gün sessiz kalan RP'li Te- mel Karamollaoğlu, dün suskunluğunu bozdu. RP grup toplantısma girerken bu konudaki soruları yanıt- sız bırakan Karamollaoğ- lu'nun, toplantının başına kapalı bölümünde açıklama yaptığı öğrenildı. Karamol- laoğlu, olayın abartıldığını belirtirken. oğlunun ".\li Hoca Dergâhı"ndan oldu- ğunu. kızının ise birkaç kez onun \anına gidıp geldığını söyledi. Temel Karamolla- oğlu kendisinin Kalkancı ile hiçbir ilişkısi bulunmadığı- nı da belirtti. Daha sonra gruptaki ko- nuşmasıyla çelışen kısa bır yazılı açıklama yapan Ka- ramollaoğlu. "Ali Kalkancı isimli bir şahısla ilgili olarak basın ve televizyonlarda va- pılan \ayınlarda isminin geç- tiğine" dikkat çekerek şöy- le dedi: "Mezkur şahısla ilgili hiç- bir özel alakâm voktur. Bil- diğime göre çocuklarımın da dergâh tabir edilen bu v e- re birkaç defa arkadaşları- nın telkınıvle" gitmekten başka ilgileri olmamıştırr Şahin ve Kalkancı yüzleştirildi İstanbul Haber Servi- si- Aczmendilerin lide- ri Müslüm Gündüz ile basıldıktan sonra yaptı- ğı açıklamalarla kamu- oyunda adını duyuran Fadime Şahin. gözaltm- da bulunan Kadiri tari- katı lideri Ali Kalkancı ile yüzleştirildi. Sivil ekipler tarafın- dan dün akşam evinden alınan Şahin'in Kalkan- cı ile Vatan Caddesi- 'ndeki Terörle Mücade- le Şubesi N4üdürlü- ğü'nde yüzleştirildiği bildirildı. Şahin, daha önceki açıklamalannda Kalkancı'dan çok kork- tuğunu söylemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle