03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 1997 ÇARŞAMBA' OLAYLAR VE GORUSLER Dünkü Bürokrasi ÇELIK CULERSOY B lindiği gibi Newton. bir ilmanın dalından yere Jüştüğünü gördüğünde. "Bunun bir yasası olsa ge- rek" dıverek "\erçekimi- ni". habersiz ve bilgisiz dünyaya öğTemiştı.Kuzey Afrikalı Ibn Khaldoun ca de>Ietlerin ve ulusların yüksdiş \e ç»küşlerinin doğal bir vasava göre "cere>an ettiğini" ilk kez düşünmüs. ve hâlâ ge;er;iğını koruyan. bir kuram tteorilüretrrişrir. Ona göre sjvaşeı bir kaMm. yerleşik birtopiuma >adınr. onun üstüne oturur. fakat vçndiği devletin iç hastalıklarını da yemişolur. K.tnd\sı zamanla gelişir \e serpilirken tekrar bir çökiişün bütün e>- relerinide yişimağa başlar. Son aşama- da. ze\ kler u; toktaya \ armış. fakat \ok oluşunbütün lustalıklarıda. bün\ e\i sar- mış olur. Bu ünlü kunm. Osmanlı toplumunun son dönem âdeılerini anlatan >enı bir kı- tabı okurken aüıma düştü: Tarıh Yakt'ı. Abdülaziz Be> adında bi- linmeven biryızarın defter halinde aile- siııde duran yjzılarını kitap olarak ya- vımladı: Yapıtn özgünadı. iyice ağdalı: Âdat ve merâsım-i kadime. tabirat \e mu- âmelât-ı ka\-ni\\e-ı 0>mâniye. Yazart. Arap kökenli. (Türkçülerin ve de Kürtçülerin kulakları çınlaMn). An- takva'dan Kınm'a.oradan tstanbul'a göç etniiş. KöklL bır aileden. 1850 ile 1918 arasmda >a>amı>. ömrü bürokratlıkla geçmiş. kitabın başinda >er alan portre- sine göre narin tipli. ince >üzlü bir efen- di. Padi^ahın dönemini görmüş. 26-59 yaşları arası, Abdülhamid'ın despotiz- minde geçmiş. O yüzden olsa gerek. dünya görüşle- rınde hayret edilecek kadar bağnaz! "Hayret edilecek" deyimini kullandım. çünkü hazret o dönemde artık yerlemiş olan birçok \eniliğe bile fena halde bozu- luyor. Padişahı Abdülhamid sarayında i\ ice Batılı bir hayat yaşarken. (""aîatur- kayı". "ruha kasâvet verici" bulup klasik Batı müziği dinlerken). bu efendi. "tab'an teceddüde mâil olan halkımızın nasılsa lâv ıkı\ la düşüneme> erck bittedric alafrangalığa rağbet" etmebini şıddetle eleştirıyor. Ona göre geleneklenn. tümü güzeldi ve doğruydu. Bu inancı ile ginşıyor. toplumun bütün törelenni ballandırarak anlatımına. \ r erdiğıbilgiler. dâhi fiIozoflbnKhal- doun'un teorisini baştan sona doğrular biçimde, Osmanlının payıtaht halkının. onun da zenginler kesiminın ne denli sii- se, lükse. aynntıya ve bomboş inançlara saplanıp kaldığını gösteren "hurda tefer- ruat" ile dolu. Ne kadar da uyulması zorunlu kural varmış! Üstelik bunlar için bir başvuru kitabı da yok! Kadınlar akıkda tutacak! Hepsi eğjtimsiz olan e\ hanımlannın baş işi bu zaten. Başlardakı doğum ve lohusalık âdetle- rini okurken beninı ıçimi "hafakanlar bastı*\Size bölüm başlıklarını özetleye- yim: - Lohusaya. yuvarlak biçimlı şeyler (elma. portakal \e karpuz!) yedırılmez. (Hamileliği aklına gelmesin diye mi?!) -Odasinıngörünmezbiryerinesüpür- ge \e ayak tarafına kara saplı bir bıçak koymak uğurdur. - 7 gün odasıtıın eşiğinden atlatılmaz. - Düz kırmızı gi\ mış konuklar. odası- na alınmaz. "Al basar." - 7 gün boyunca odasında düğüm atıl- maz. Sütü düğümlenir. - Çocuk emziren bir konuk gelirse ayak tarafına oturtulmaz. Lohusanın sütü ka- çar. - Birlikte doğmuş çocuk varsa yaşlan doluneava kadar ikisi yan yana getiril- mez - Beşiğin başı kıble yönüne çe\ rilmez. - Geliıı konukların pabuçlanndan giz- lice (!) bir parça kesilir. Tütsü yapılır. - Bir bâkire kız. bir baş soğanı ortadan keser. birparçasını lohusanın memesine sürer. onu birkebap şişine geçirir. birma- vi boncuk ekler. bir baş sarmısak ile be- raber bir tülbente sarar ayak tarafı du\a- nna asar. - Armağanlar. lohusa yatağı kaldınl- madan aetirilir. "7 gün sonra hediye gel- mesi ayıptır. - "Beşikalayı"ndabeşiğinheryanı ma- v i \a da laciverd renkli kadife ile kapla- nır. Yeşil ve kırmızı kesinlikle olmaz. - Hanımlann ziyaretinde sadece yüzük takmalanna izin vardır... Mücevherayıp- tır. - Lohu.sa hamamında da aynı kural ge- çerli. - Avakucuna asılmış soğan \ardı >a, o şişi ile beraber sokak kapısı eşiğine konur, hamama giderken lohusa üstünden at- lar... Bu liste !>ayfalarca uzayıp gidiyor. Anadoluda köylü kadın,çocuğunu tar- lada kendi doğrup sırtına kendisi atar- ken payitahrtaki töreler bö> le. "Pertev Paşa hafîdi Abdülaziz ibn Ce- maleddin". medreselerin düzenı \ e töre- leri hakkında da ayrıntılı bılgi veriyor. Ona göre bir a\ luy a dizili taş odalarda ya- pılan eğıtim de "çokâlimleryetiştirmiş". iyi bir düzendir. Her taş odada biri molla, öbürü cömez, iki öğrenci yatar kalkar. Çömez, molla- nın. yani kıdemli öğrencinin, herhizme- tinigöriir: Mangalını yakar. yemeğinı pi- şirir. çamaşırını yıkar. suyunu getinr. \ b! Anadolu'ya çıkışlar. camilerdeki göre\- ler. konuklardan gelen erzak \ e tabla tab- la baklavalar. giy im kuşam \t de alün. pa- ra bahşişler aynntıli olarak ve ballandı- rarak anlatılıyor. Pekıyi. bu medreselerden çıkan ne ışe yarar? Bir bölümü camilere geçer. Bir kısmı tarik-i kazâya girer. Kadı olur. Ka- lanı da "miilkiyeye intisap" eder. Yani memur olur. İşte söz, bu "bürokrasi" kesimine ge- lince Abdülaziz ibn Cemaleddin. tam an- lamıyla coşuyor \e Bab-ı Âli hakkında söylemedik ağır laf bırakmı>or! Ona gö- re. bu hükümet kapısı. baştan aşağı ko- kuşmuştur. Bir yandan riişvetle, öte >an- dan zulümle. çürümiiştür. Bütün düzen, baştakilere \aranıp \altaklanıp kendi dü- menini yürütmek \e halkı aşağılamak te- nıeline'dayalıdır Aminni yerden etekleyen memur. önü- ne gelen ış sahibini kesinkes horlar! Tor- pilsiz\eyetenekli genç memurlarda sü- rekli ezilirken. paşa çocuklan başköşeye oturtulur. "İyi bir memur". sa2 çalmayı da öğrenip amirlennin konaklarında ge- ce âlemlerınde hanendclik.lıatta maska- ralıketme\i ve harem halkına hediveler sunup kadın takımına yaranmayı becere- bilenlerdir. Bu liste de. bö> le uzayıp gidiyor. Eski dilde. "insicam" denilen bir de- yım -\e ka\ ram- \ardı: Uyum \e tutarlı- lık demektır. Perte\ Paşa hafîdi Abdülaziz Bey. pa- \itahtın her töresini ve kurumunu gökle- re çıkarırken. ö>güler düzerken de\ letı n saraydan sonra en yüce kurumu olan Bab-ı .\ü % > i, neden dola\ ı \erin dibine ba- tınyor? Çünkü orada. kendi \aşamı. acı dene- > imleri. kınlan umutları, hatta ziyan olan ömrü, desreye giriyor. O bahiste. ayağı yere basıyor. Pekiyi. bu olacakşe> midir? Bir yazar ıçin onaylanaeak tutum nıudur? Her şeyi ile çürümüş medreseler "âlim ocağı". Hükümet kapısı,rezillikyuvası. İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Tanrı. ahrerte kurduğu "günah ve se- vap" terazisi yanında bir de "mantik ve insicam" mahkemesi kuracağını. yani akıl ce\heri \ererek öbür canlılardan a\ ırdığı insanoğlunu. bir de bu \etenegi- ni kullanma oranına göre yargılayacağı- nı baştan duyursa idi. acaba yazarlar da. daha tutariı şe> ler k3İeme alırlar mıy dı?.. Ya da. Abdülaziz Bey'e yinedeteşek- kür mü edelim? Hiç değilse. kendi çağının en önemli bir kurumunun. gerçekçi bir eleştirisini oturup nanıuskârlıkla yazmış. Günümüzde \e Cumhurı\etin 73. >ı- lında. Osmanlının her şeyine gözü kapa- lıözlemdu\an. ıki grup insana. yani ah- mak bir çoğunlukla. hain bır azınlığa oranla.büyükbirerdem göbtermiş adanı. PENCERE Zavallı Fadime'nin İmam Nikâhı!, TARTIŞMA Müslüm Gündüz Ve Kişilik Haklan Sorunu... czmendi örgütünün başı Müslüm Gündüz, .güvenlik güçlerinin baskını sonucu bir bayan ile uygunsuz durumda yakalandı. O güne dek Aczmendı örgütüne \ er\ ansm ermekte tanınan birçok köşe N azarımız Müslüm Gündüz"ün yakalannıa biçimini "kişilik haklan"nın çiğnenmesi olarak gösteren ve güvenlik güçlenni "•Müslüm Gündüz'ün kişiiik haklannı çiğnemek"le suçlayan yayımlar yapmaya başladılar. Bu köşe yazarlarımız. kuşkusuz. yasalar konusunda bilgisız kimseler değildir. Ancak görünen o ki güvenlik güçlerinin Müslüm Gündüz" ü yakalarken kişilik haklannı çığneyip çiğnemediği konusunda yeterli bir araştırma yapmaksızın \argı vermektedirler. Çağcıl (modern) hukukta, "kişilik haklan"'nın sınırsız tutulmadığı. kimı durumlarda "kişilik haklan"na saldınnın çağcıl hukuka uygun sa\ıldığı. sık sık unutulmaktadır. Türkiye'de "kişilik haklan"nı konıyan \asalar. 17 §ubat 1926 gün ve 743 sayılı yasa ile beniınsenen lsviçre Medeni Yasası'dır. 1926"da beninibenen bu yasa. küçük değişiklıklerle bugüne dek yürürlükte kalmıştır. Bugün de yürürlüktedır ve ilerici. demokrat hukukçulanmız. lsviçre kökeııli medeni yasamızın. "kişflîk haklan" yönünden çağcıl hukuka uygun olduğu konusunda görüş birliği içerisındedırler. Çağcıl hukuka uygun olan medeni yasavnızın. özellikle "kişilik haklan"nı korumaya yönelik 24 ve 24 a nıaddeleri. "kişilik haklan"nın smırını da çızmiş olup, "kişilik haklarTnın çiğnenmesinin hangi durumlarda hukuka uygun olduğunu şöyle belirtmiştır: "Şahshethakkıihlal edilenin rızasına veva üstün nitelikte bir ö/el va da kamıı \aranna \e\a kanunun verdiği bir yetki>e dayanma>an her tecavüz, hukuka a> kırıdır." (MYmd24) Demek ki kişiliğe yönelik her teca\üz. çağcıl hukuka aykın sayılmamaktadır. Çağcıl hukuka uygun tecavüzler de vardır. Kişilik haklarına jöneli bir saldırı: 1. Şahsiyet hakkı ihlal edilenin rızasına dayanıyorsa. 2- Üstün nitelikte bır özel yarara dayantyorsa. • ••' 's • 3- Üstün nitelikte bir kaYin] v^ırarına dayânıyorsa. 4- K.anunun verdiği bir yetkiye dayânıyorsa. Çağcıl hukuka uygundur. Gü\enlık güçlerinin Müslüm Giindüz'e yönelik baskını Müslüm Gündüz'ün "kişilik haklan"na saldırı biçivnınde gerçekleşmış olsa dahi. köşe yazarlarımızın ışbu saldınnın "çağcıl hukuka aykjrı bir saldın" mı yoksa "çağcıl hukuka uygun bir saldırı" mı olduğunu irdelemekiizın varm dosru değildir. Çünkü Müilüm Gündüz'ün bu biçimde baskına uğramaya. bu biçimde uygunsuz durumda yakalanmaya. yazılı açık (aleni) nzası vardır. Müslüm Gündüz. kendısinin bu biçimde basılmaya rızası bulunduğunu. Başbakanlık yüksek katına sönderdiği 20.04.1993 günlü"tehdit mektubu"nda belgelemiştir. Müslüm Gündüz'ün. Başbakanlık \üksek katına gönderdiği "tehdit mekrubu" şöyledir: Başbakanlık Yüksek Katına '" "1""**""5' Arikara-. ? ^ ^ 24.04.1993 • 1920 tarihinden başlayarak şeriatı Muhammediye'ye devlet ağzıyla yapılan küfür \ e hakaretler artık sabrımızı taşırmak noktasına gelmiştir. Idarecıler hıçbir düşmanın yapamayacağı her türlü hakareti kendi mazlum milletine çe\ ırmıştir. De\let şeriat kanunlarına küfretmektedir. De\ let. laiklık hastalığına tutıılmuş olan dinsiz ınıansız süriileri önleyemezse. bızlere de nefsi müdafaa hakkı doğmaz mı? Bizden olduğunu bir türlü ispat edemeyen bu devlet bilır ki fiili bir mücadeleye icbar edilirsek. pis canlarını cehenneme gitmekten kurtaramazlar. Yetmiş senelik TC idaresinin bir tek defa olsun bu milletin hükümeti olduğunu ispat etmesini sizlerden görmek istiyoruz. Son sözümüz "Hasbünallahi ve minel wkü"dır. Âczimendi mensü'plar "hamına H. Müslûm Gündüz Görüleceği üzere. Müslüm Gündüz. Başbakanlığa "devleteğer şeriatı Muhammediye"yi uygulamayacak olur ise eyleme geçip kan dökeriz" diye tehdit mektuplan yazmış. dolayısıv la tüm yurttaşlanmıza da kendisine de şeriatı Muhammedıyeye uygun davranılmasını istemiş. bu yöndeki nzasını yazılı olarak de\lete bildirmiş bir yurttaşımızdır. Devlet gücü demek olan güvenlik güçleri de kendisine nzası doğrultusunda da\ ranarak şeriatı Muhammediye böyle durumlarda ne uyguluyorsa onu uygulamıştır. Güvenlik güçlerinin Müslüm Gündüz'e yönelik baskın eyleminde şeriatı Muhammediye*y e aykın hiçbır yön bulunmamaktadır ve Müslüm Gündüz. kendisine böyle davranılmaMna yazılı rtza verrniş bulunduğu içindir kt güv enlik güçlerinin "kişiliğe saldın" olarak ı ; görünen eylemi bir çağcıl hukuk kurumu olan "mağdurun nzası'*na dayalı ve bu nedenle çağcıl hukuka uygun bır eylemdir. Çağcıl hukukta kişilik haklanna yönelik her türlü saldın hukuka aykın sayılmaz. "kişilik haklanna hukuka uygun saldırı" diye bir kavram bütün çağcıl ülkelerin medeni yasalarında vardır. Mağdurun nzası varsa. kişilik haklanna saldırı. bütün çağcıl ülkelerde hukuka uvsıun savılmakta ve kişilik haklanna saldıranlar eğer "mağdurun nzası'"na dayânıyorsa bütün çağcıl ülkelerde aklanmaktadırlar. Müslüm Gündüz'e yönelik baskın. yalnızca "mağdurun nzası"na dayandığı için değil. hukuka uygunluğun öbür koşullarına göre de hukuka uygundur. Köşe yazarlarımız. Müslüm Gündüz baskını konusunda yargı verirken çağcıl hukukun kişilik haklan konusundaki ınceliklerini göz önünde bulundurmalı. dahası uzman çağcıl hukukçularımızından görüş almalıdırlar. Umarım çağcıl hukukçularımız. köşe yazarlanna ortak konu olmuş bulunan bu olaya ilişkin ırdelemeler yayımlayacaklar ve kişilik haklannın sınırsız olmadığı konusunda hem köşe yazarlarımızı hem kamuyu bılinçlendireceklerdir. CENGİZ ÖZAKINCI • •• (3ünün konusu ne?.. İmam nikâhı!.. Herkes merak ediyor: Aczmendi tarikatının ba-! şı Müslüm Gündüz, Fadime Şahin'i imam nikâ-! hıyla aldı mı?.. Almadı mı?.. , imam nikâhı deyip geçmeyin, adına Türkiye de-, nen bu ülkede, 1926 yılına değin yalnız imam ni- kâhı kıyıldı. "Medeni Kanun," Cumhuriyet'ten üç! yı! sonra kabul edildı ve kadınların başına yıldız yağmuru yağdı. • İmam nikâhı ile evlenecek çift, nikâh günü kız; evinde bulunurlar. çağrılı kişiler de gelir, erkekleıl bir yandadır, kadınlar bir yanda... imam, evlenecek çifte bu alandaki görevleri vö koşulları anlatır. Ancak kız, bir perdenin arkasındadır. imam. fıkıh kurallarını anlattıktan sonra oğlana ve kıza evlıliğe razı olup olmadıklarını sorar; olum-' lu yanıt alınca işi bağiar: "- Ben de akdi nıkâh eyledim." Evliliğin belgelenmesi için bir kâğıdı imzalatır, dualar okur; nikâhı kıyan imama. aile uygun tutar-! da para. peşkir. havlu, mendil, sabun gibi arma J ğanlar verir: onlar erer muradına. biz çıkalım kere- vetine... 1926'da Medeni Kanun (Yurttaşlık Yasası) çık- tıktan sonra imam nikâhının pabucu dama atıldt.' Neoldu?.. Bızım anlı şanlı Müslüman halkımız birdenbire dinden imandan soğudu mu?.. Yokcanım... imam nikâhının sonuçlan kıza bir şey sağlamı- yordu: koca 'boş o/'dedi mi kadının ışi bitikti. Ama medeni nikâhta kadın ile erkegin karşılıklı hak ve görevleri vardı. Kızlanmız. kadınlarımızevlilikte 1926'dan sonra insan yerine kondular. Kim yaptı bu işi... Mustafa Kemal... Yani?.. Atatürk!.. Biliyorum. şimdi bu gerçeğin vurgulanmasına öfkelenenler olacaktır... Amaneyapalım?.. Evlilikte kadının insandan sayılması, 1923 Dev- rimi'ylegerçekleştı, 1926'da Medeni Kanun haya- ta geçirıldi; resmi ve özel tarıh böyle söylüyor... • Peki, medeni nikâh tuttu mu?.. Tutmazolur mu!.. Hiç kımseye baskı yapılmadı. hiç kimse zorlan- madı. Anadolu halkı imam nikâhını geriye itti; her kız babası ya da anası. damat adayına bastırdı: - Resmi nikâh isteriz. imam nikâhında kadının yazgısı erkeğin iki 6^ dağının arasında başlayıp bıter. Kım kızını erkeğin elıne köle diye vermek ister?.. • Peki. Aczmendi tarikatının şeyhi Müslüm Gün- düz, Fadime Şahın'e imam nikâhı yaptı mı?.. Yapsa ne yazar... Yapmasa ne yazar?.. Cumhuriyet Türkiyesi'nin lisesinde ve üniversi- tesinde okumuş Fadime, imam nikâhına razı ol- muşsa. bu onun bileceği ıştir: demek ki tüm öğre- timi boşa geçmiştir ya da okulda kendisine hiçbir şey öğretilmemiştir. Yazık... . . • FIRINLAR 1111 1221 1311 1312 1321 1311 T U21T 1423 T 1251 O 1461 a 1501 T 15O3T UİXGAZU BfKTRO aaCTRO TUtBO (teyoı) EUKTItO TUItBO (Kohvmngi) TlfltBO TİMEHJ TUttO OEKTItOMAIİK EUKTItOMATİK ROTAl CtRANRRM CERANF1RIN GÖMMt FIRIN (Beytn) GÖMME FIRIN (Flofol Aynok) 28.100.000 36.300.000 34.500.000 34.500.000 38.700.000 46.800.000 60.300.000 63.300.000 71.300.000 88.300.000 44.800.000 46.800.000 PEŞINAT + 6 TAKSİT PEŞ1NAT 4.660.000 6.020.000 5.720.000 5.720.000 6.420.000 7.760.000 10.000.000 10.490.000 11.820.000 14.640.000 7.430.000 7.760.000 TAKSİT 4.660.000 6.020.000 5.720.000 5.720.000 6.420.000 7.760.000 10.000.000 10.490.000 11.820.000 14.640.000 7.430.000 7.760.000 TOMAMRYAT 32.620.000 42.140.000 40.040.000 40.040.000 44.940.000 54.320.000 70.000.000 73.430.000 82.740.000 102.480.000 52.010.000 54.320.000 PEŞINAT • 9 TAKSİT PtSİNAT 4.660.000 6.020.000 5.720.000 5.720.000 6.420.000 7.760.000 10.000.000 10.490.000 11.820.000 t UM0MÖ 7.430.000 7.760.000 TAKStT 3.610.000 4.660.000 4.430.000 4.430.000 4.970.000 6.010.000 7.740.000 8.120.000 9.150.000 11.330.000 5.750.000 6.010.000 TOPIAMFIYAT 37.150.000 47.960.000 45.590.000 45.590.000 51.150.000 61.850.000 79.660.000 83.570.000 94.170.000 116.610.000 59.180.000 61.850.000 PEŞINAT + 12 TAKSİT KŞNAT 4.660.000 6.020.000 5.720.000 J5720.000 6.420.000 7.760.000 10.000.000 10.490.000 11.820.000 14.640.000 7.430.000 7.760.000 TAKSİT 2.920.000 3.770.000 3.580.000 3.580.000 4.020.000 4.860.000 6.260.000 6.570.000 7.400.000 9.160.000 4.650.000 4.860.000 TOPIAMRYAT 39.700.000 51.260.000 48.680.000 48.680.000 54.660.000 66.080.000 85.120.000 89.330.000 100.620.000 124.560.000 63.230.000 66.080.000 Fırın değistirmede 4.000.000 TL, peşin alımlarda toplam fiyattan, taksitli alımlarda peşinattan düşülecektir. Mini-midi fırınlar, ocak ve mikrodalga fırınlar değişrirme kampanyası dışındadır. Hemen teslim! Markası ne olursa olsun, çalışır durumdaki eski fırımmzı getirin, 4 Milyon TL'ye sayalım, yeni Arçelik fırımnızı •• •• •• goturun. • Ifrnnb- I Tukeicı Don (mo fcrvsı I 1«I 261 15 «5 İ0 B00 261 1$ 45 I mttTtlaMaıftinMH soa 2S1 as 40 İDiğtr Ttlıltmını l> 216 423 U 44 I |g 21C 395 4S 15 ARCELİK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle