Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A OCAK 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Diyarbakır Demokrasi Platformu bölgede yaptığı incelemeleri raporlaştırdı
4
HaIk korucu olmak istemiyor'
Faili mechul
Adtyaman
horku
kenti
JBRAHIMKÜÇÜK
."" ADIYAMAN - Güneydo-
ğu'nun "en baü ucu'nda yer
Bİan Adıyaman. -faili meç-
hul dnayetJer'"le sarsılmaya
başiadı. Kentte 12 arahktan
bu yana işlenen dön cinaye-
tin de faili bulunatnadı. Cina-
ıVetlerin çoğunun "kafaya
kurşun sıkılarak" işlenmesı
dikkati çekıyor. Batman'da
<Jaha önce gerçekleştirilen
'ijaih meçhul saldında ölenle-
"rin sayısı da üçe jükseldi.
' Adıyaman-Gölbaşı kara-
yolunun 16 kilometresınde
trcan Aslan "ın cesedini gö-
tten köylüler. olayı polise bil-
•dirdiler. Battanıyeye sanlı
durumdakı ceset üzerinde
yapılan otopsi sonucunda.
-Aslan'ın vücudunda ne kur-
ijun ne de darp izıne rastlan-
dı. Doktorlar. cınayetin bo-
ğulma sonucu işlendiği kanı-
sına vararak rapor hazırladı-
Adıyaman-Şanlıurfakara-
yoluüzenndeki Kuyulukkö-
yü yakınlannda bu kez bir
değil. ıkı erkeğın başlanna
kurşun sıkılmış cesetleri bu-
lundu. Kentte gerginlik tır-
manırken 20 aralık günü ani-
den ortadan kaybolan Muri
Koca'nın, cesedi aradan bir-
kaç gün geçtikten sonra Adı-
yaman-Kahta karayolu üze-
rinde bulundu. Adıyaman
,Belediyesi'nde bır dönem
geçıcı işçı olarak çalışan Ko-
ca"nın neden ve kımlertara-
fından öldürüldüğü belirle-
jıemedi. Nuri Koca"nın da
başına bır kurşun sıkılarak
öldürüldüğü saptandı.
Batman'da da önceki gün
Tki kişinin öldürüldüğü silah-
lı saldmda ağır yaralanan
Seiman Suna, (22) tedavi
gördüğü Batman Dev let Has-
tanesi'nde yaşamını yitirdi.
Yurt Haberleri Servisi -
Lıce'de güvenlik güçlerı-
nin yurttaşlan zorla koru-
cu yapmav a çalıştığı iddi-
alannı yennde inceleyen
heyet. "Lice Gözlem Ra-
poru1
* hazırladı. Rapor-
da." Konıculuk kesinlik-
le halkın istemi olmayıp.
askeri yetkililerin hukuk
dışı dayatması olduğu an-
laşılmıştır'"denildi.
Di>arbakır Demokrasi
Platformu'nun çağrısı
üzerine 30 aralık günü Lı-
ce'ye giden siyasi parti.
ınsan hakları dernekleri,
sendikalar, meslek odala-
n temsilcileri ve basın
mensuplarından oluşan
heyet. halk ve yetkililerle
görüştü. Heyet. yapılan
görüşmeler ve gelişmele-
ri rapor haline getirerek
Lice Gözlem Raporu baş-
lığıyla adı altında kamu-
oyuna açıkladı.
Heyetin
saptamalan
Raporun "Tespitler*"
bölümündeşöyledenildi:
" Heyetimizin gerek yet-
kililerle gerekse haİkla
yapmış olduğu görüşme-
ler sonrasında şu sonuçla-
ra vanlmıştir. Konıculuk
kesinlikle halkın istemi ol-
mavıp. askeri yetkililerin
hukuk dışı dayatması ol-
duğu anlaşılmıştır. Jan-
darma Komutanlıği'nda
turulan ve zorunlu eğitim
yaptınlan ilçe sakinlerinin
biiyük bir maddi \e mane-
\i baskı altında olduklan
sonucuna vanlmışör. 21 - 30 Aralık 1996 ta-
rihleri arasında zorla silahlandırüanfann
ailelerinde nizamiye kapısı öniindeki bek-
leyişleri sırasında zaman zaman gerginlik-
lerin yaşandığı ve muhtemelen ü/ücü so-
nuçlar doğabileceği kanaati hasıl olmuştur.
Erkek nüfusun heyet üyeleriyle görüşmek-
ten çekinmeleri, heyet Lice'ye girmeden ön-
ce güvenlik görevlilerinin halkı konuşma-
malan yönünde yapılan baskıların sonucu
olduğu anlaşılmıştır. Yıllardır devam eden
iç savaş ortamında sivil toplumun en kat-
merli biçimiyle yoksullaşmasına. yerinden
yurdundan edilmelerine \e ağır >aşam ko-
şullanna bırakıldıklarının en somut örneği
Lice'de bir kez daha göriilmüştür. Baskıla-
nn devam etnıesi halinde Lice'den kitlescl
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
bir göçün >aşanabileceği endişesini taşı-
makta>'iz."
"Resmi heyet gönderilmeli'
Raporun "Öneriler" bölümünde ise şu
görüşlere ver \erildi: "En üst düzeyde vet-
İdlilerden oluşacak bir resmi he>etin. kısa
zamanda \\^\v giderek incelemelerde bu-
lunması \e sözkonusu keyfiliğe son \erile-
rek, halkın mağduriyetinin acilen gideril-
mesi. gerek raporunıuz \e gerekse basına
\ansıyan bilgiler gösteri\or ki. ilçedeki u\-
gulama hukuk dışıdır \e bu >erilerin adli
\etkililer tarafından suı; du\urusu olarak
kabul edilerek. \asal işlemlere başlanmalı-
dır. l lusal \e uluslararası insan hakları ku-
rumlan. si\il toplum örgiitleri \e tiim de-
mokrasi güçlerinin Lice'de olup bitenler
karşısında acilen harekete geçerek. Lice
Gözlem Komitesi'nin oluşturulması sağlan-
malıdır. Konunun önemi \e \ahameti kar-
şısında ö/ellikle bölge millehekillerinin so-
ruönergesi Meclisaraştırması\b.>öntem-
lerle konu>u TBM.M">e getirmeleri \e Lice
halkının içinde bulunduğu insanlık dışı u> -
gulamalara kayıtsız kalınmaması \önünde
duyarlık göstermeleri gerekmektedir."
Raporun bırer örneği. Cumhurbaşkanı.
bakanlar, milletvekıllen. sıvasi parti baş-
kanlan \e tünı si\ il toplum örgütlerine gön-
derildi.
Kamu Emekçilcri Sendikalan Konfcdc-
rasyonu (K.ESKI. Lice halkına "zorla ko-
ruculuk da\alılmasını \e bunu akla\acak
açıklamalan" kınadı, hukuk
dışı uvgulamalarabiran ön-
ce son verılmesini istedi.
KESK Merkez \'ürütme
Kurulu"nca yapılan yazılı
açıklamada. Olağanüstü Hal
Bölge Va1 isı Necati Bili-
can'ın söylediği sözlerin
inandmcı olmadığı belirtil-
di. Lice'de yurttaşlann zor-
la korucu yapıldığına yöne-
Iık tartış.malar sürerken. Li-
ce Belediye Başkanı Behçet
Tektaş ilçedeki zorla konı-
culuk ıddialannda kendısi-
nin yıpratıldığını söyledi.
Tektaş yalanladı
Tektaş dün yaptığı vazılı
açıklamada. son günlerde
koruculuk olav ı ıle ilgili ola-
rak hakkında yayılan haber
\e sö\ lentilerin doğru olma-
dığını belırterek "Kimden
\e nasıl alındığı belü olnıa-
yan, kimi haval üriinii beya-
natlaıia şahsım ağır bir it-
ham altında bırakılmıştır.
Açıkçası şeref \e ha> shetime
dil u/atılmıştır. Bu bilgilerin
kimlerden alındığı belü ol-
madığı gibu bana da bu ko-
nudahiçbirşe\ sorulmadan,
>aniola\ araştınlmadan ba-
sına yansıtılmıştır. Tiim Lice
halki, beni de ailemi de iyi ta-
nımaktadır. Bu konuda bir-
birimi/e bir şe\ ler anlatma-
mıza gerek >oktur" dedı.
"Vemek yoksullara
verilecek'
Belediyede çalıştınlan ge-
çıci ışçılerın korucu olmala-
n içın işlerıne son verildiği
volundaki söş lentilerin de
doğru olmadığını bildıren
Tektaş. bunun sezon sonu nedeniv le yasal
zorunlukgereği u>gulandığını söyledi. Ra-
mazan-ayı boyunca işadamı Halis Toprak
tarafından \erilecek iftar vemeğinin sade-
ce koruculara \erileceği haberinin de ger-
çeği yansıtmadığını vurgulayan Tektaş.
şövle de\am etti:
"Bütün Liceliler bilmektedir ki. bu ye-
mek sadece yoksul insanlara \erilecektir.
Diğer bir iddia ise. belediyeninbundan son-
ra iş isteven şahıslara iş \erilme>eceğidir.
Bu da tamamen \alan \e iftiradan ibaret-
tir. Koruculukla ilgili bana atfedilen konu-
lann benimle hi*,bir ilgisinin olmadığını her-
kes bilnıelidir. Koruculuk sistemi \ıllardır
Doğu \ e Güneydoğu'da uygulanan bir poli-
tikadır.~
G ü m r ü k B i r l i ğ i A n l a ş m a s ı n ı n b i r i n c i y ı l ı
însan haklan sorunu Türkiye'yi sıkıştınyor
ÖZGEN ACAR
r ANKARA- Ankara, Avrupa Parlamen-
tosu'nun(AP)Strasbourg'da 19Eylül 1997
tarihinde bütçe görüşmelerinde "Türki-
ye'de durum" önerisini 23 olumsuz. 20 çe-
kimser oya karşılık 319 oyla kabul etti.
Bu kararda; Türkiye'nin. GB'nin AP ta-
rafından onaylanması için yapmış olduğu
taahhütleri yenne getirmediği, tersine insan
haklan ve demokratikleşme konusunda bir
geriye gidiş olduğu iddia edilmekte. Türkı-
ye'nınİEge'de Kıbns'ta tahriklere gıriştiği.
kuzey Irak'ta da saldırgan bır tutum izle-
"diği öne sürülmekteydı.
Avrupa K.omısyonu "Zaten 4/5'inin Yiı-
îıan vetosu ileişlemez hale geldiğini" anım-
sattıysa da parlamento "Türkiye'yeyönelik
mali yardunın tiim kalemlerinin dondurul-
masına" ılişkın tavsiye karannı aldı.
AP'den ikinci darbe 24 ekimdeki bütçe
<prüşmelerinden geldi. AP'nin yeni kara-
jinda, Türkiye'de din özgürlüğü ihlallerin-
Üen söz edilmekte. 30 eylülde Istanbul'da
St. George Kılisesi'nin bombalanması kı-
nanmakta. Patrikhanenin korunmasına iliş-
kin taahhütler anımsatılmakta. Ilahıyat
okulunun bir an önce açılması çağnsında
bulunulmaktaydı.
m
AP. aynca Vunanıstan'ın veto ettiği ka-
lemleri askıya almakla kal-
mıyor. Türkiye'ye yapılaeak
yardımlar konusunda ko-
•ıtıisvonun pariamentoya bil-
-gi vermesı kcşulunu da geti-
«yordu.
> İkrsadı Kilkınma Vakfi,
•AB'nın insar. haklan konu-
ii aldıâı ?u karan şövle
bul edilen karannın küçümsenmesinden
kaçınılması gerektiğini belirtmek isterim.
Bunu kabul etseniz de etmeseniz de Türki-
ye'nin AvTupa'ya kay da değer bir adım da-
ha yaklaşması. bu parlamentonun onay ı ol-
maksıan mümkün değildir. Türk hüküme-
tinin, 1995 Temmuzu'nda anayasa değişik-
liklerini gerekli yasal düzenkmelerk yaşa-
ma geçirmek \e insan haklannı daha iy i ko-
rumak üzere reformlan uygulama konu-
sunda açık \e kesin bir biçimde \ermiş ol-
duğu sözü bugüne değin yerine getirmemiş
olması. AP'de büyiik bir dış kınklığı yarat-
h. Almanya. Türk hükümetince şimdi he-
deflenen ve yeni yasal değişiklikleri olumlu
değerlendirmekte \e bu değişikliklerin gü-
\enlik güçlerinin uygulamalarını \edüşün-
ce özgürlüğünü somut bir biçimde etkîleye-
rek AB'deki çoğunluğun gü\enini tekrar
kazanmasını ümit ediyor.**
Kömür çelik anlaşması
1996y ılmdaki smırlı say ıdaki olumluge-
lişmelerden biri A\rupa Kömür Çelık Teş-
kilatı (AKÇT) anlaşmasında görüldü.
AB'nin tamamlayıcısı niteliğindeki bu an-
laşmay a Türkiye de taraf oldu.
tKV'ye göre Türkiye'de çeşitli bakanlık
ve müsteşarlıklar arasındaki anlaşmazlık-
lar sonucu: fiilen uygulamada olan AB ve
EFTA ülkeleri için gümrüksüz ıthalat kal-
dınlarak geçmiş üç yıla vönelık gümrük
vergisi tahakkuku yapılmak ıstendı.
Sanayiciyı çok zor durumlarda bırakan
bu uvgulamadan vazgeçilmesı ıçın bır a_\
beklemek gerekti. Bu arada müzakere ko-
zu olarak kııllanılmak istenen AKÇT anlaş-
ması acele olarak ımzalandı. Bu gelışme-
lerde \B Komısyonu. Türkiye ıçindekı kar-
gaşayı ızlemekle yetindı.-
Türkıye ıle AKÇT arasında Serbest Ti-
caret Anlaşması 25 temmuzda ımzalandık-
tan sonra 1 ağustosta şürürlüğe girdi. An-
laşmanın. biryandan Türk demır-çelik sa-
nayiinin AB ile bütünleşerek ileri teknolo-
lilerle beslenmesıni. öte yandan sanayicile-
rımızın gırdi malıvetlennı azaltarak AKÇT
ürünlerine dayalı ımalat sanayimızın reka-
bet gücünün artmasını sağlaması bekleni-
yor.
Türk demır-çelik ürünlerinin AB pazar-
larına vergisiz girişi sağlanmış olup. bu du-
rumun ülkemızın ihracatının çeşiılenme-
sine katkıdabulunacağı sanılıyor.
AB'nin Ankara'dakı Temsilcisi Büyü-
kelçi Michael Lake yanıtlarını. Yunanis-
tan'ın vetosu \e insan hakları ıhiallen ko-
nulannda da sürdurdü.
- Ekonomik ilişkiler dışında. Türkiye ile
AB arasındaki siyasal ilişkilerde. ömeğin
insan haklan konusunda ne gibi oluşumlar
gözlendi?
- Bu sorunlar. AB'nin temel gruplarını
etkiledıği ıçın tahrik olarak nıtelendinyo-
rum AB'dekıler Türkiye'nin her zamanki
borunlu bölgelerine değindiler. GB'nin
ikinci ay ı bile dolmadan, hâlâ çözümlenme-
mışolan Kardak bunalımı yaşandı. Böyle-
ce Yunanlılar. AB'nm güçlenmesıne. özel-
lıkle vardımcı olacak malı işbırlığını veto
ettıler. Bu. utanç \encı bırdurumdur. Çün-
kü. kesinlikle bu desteğın büyük bölumü
AB ile arz talep ilışkısi içinde olan orta \e
küçük çaptakı girişimcileri desteklemeyi
hedeflemiştir. Veto. iki tarafı da etkiledi.
Türk tarafı bunun. ikili bir sorun olduğunu
\e \&'y\ ılgilendirmedığinde ısrar ediyor.
Böylece. Türkiye'nın. \unanistan ile bırlık-
te bu sorunu çözmede yüzde 50 oranında
sorumluluk payı olduğunu düşünüyorum.
Türkler. mali ışbirliğininbaşlayamamasın-
da sadece AB'yi suçluyorlar. Hepimiz. bu
olaya ikinci bir kez bakmak zorundayız.
- Nasıl bir bakış açışı öngörüyorsunuz?
- AP'nin Türkiye'nin Akdeniz'dekı ma-
li düzenıni sınırlayan sorunu. Türkiye'nin
uzun süre insan haklan \e düşünce özgür-
lüğü konusunda Avrupa'nın kabul ettiği
standartlara ulaşamamasından kaynaklanı-
yor. Bu. Türklenn sorunudur \e bunu çöz-
mek,ancak Türklerin elindedir. AB. bu ko-
nudaki genel memnuniyetsizliğini belirt-
miştir. Genel sözcüğünü kullandım. Çün-
küpartilerınçoğundanveRefahPartisi'nin
AB'yi engelleyeceğini söyledikten sonra
Refah ile koalisyon kuran b'aşbakandan -bu
siyasal bir tutumdur \e koalisyonun kuru-
luşu fevkalade demokratik ıdi- memnuni-
yetsızlık duyulmuştu. TBMM'nin lıemen
hemen tüm yıl boyunca kisıtlı çalıştığını
bilmemize karşın. insan hakları konusun-
da hıçbir ılerleme sağlanmaması. AP'yi
kızdırmıştır. \anlı^ olan sorun; Türk gü-
venlik güçlerinin öteki Türk vatandaşları-
na yönelik uygulama biçimlerinden kay-
naklanıyor. AP; mali anlaşmalan içeren dış
sözleşmeler. insan hakları ve demokratik-
leşme konusunda özel bir sorumluluğa sa-
hiptir. Fakat. AP'yı bir bütün olarak temsil
etmez. Bakanlar Kurulu'nun ve komisyo-
nun görev i Türkiye ıle olan mali işbirliği-
ni korumaktı ve bütün sorun ileriki birdö-
neme ertelendi. Olabilecek en iyi şey. Tür-
kiye'nin özellikle insan haklannın uygu-
lanması ve düşünce özgürlüğünün sağlan-
ması konusunda önleyıci adımlaratmasıdır.
AP'nın bu değişıkliklere derhal. büyük bir
istekle karşılık vereceğine inanıyorum.
BİTTİ
-• "'Türkiye. Avrupa İnsan
flaklın SÖzltsmesi'ni onay-
fcmıştır. Bu södeşme.devlet-
Itre-, ülkesindtyaşayan birey-
ître Umel hak>« özgürlükle-
*i taaıma yikümlülüğünü
•*çnmektedir. Bu sözleşme
Türk.Anay asisı'nın 90. mad-
'<İes.î geregincs aykınlık iddi-
fcı gtrekçesi\ıe de dahi A na-
Ttasa Mahkeınesi'ne başvTi-
rulatnaz.N e >ar ki sözleşme;
genefi gibi taaıtılmadığı için
* i i i d k l
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin ;" planet.com.tr
g öuinde hak ara-
strhestisi Jduğununebi-
"reyie-. ne de ır.gulayıcdar bil-
"ıne*ıedir.
i :
EKIayıayhTürkiye'deso-
run kukuksa çerçevede ya-
pılnıısı gereiü değişiklikler
değil bir arjyış' değişikü-
Ei>ükelçisi de
Ankıra'da düşüncelerini
"jöylt açıklac
1
*~Bir dost »larak .4P'nin
bu kıdar a <> bir farkla ka-
Gazete sayfalarındaki, TV
kanallanndaki dinginlik sizi ya-
nıltmasın. Bıkmış bile olsanız
Susurluk bizi bırakmayacak.
Daha da önemlisi biz Susur-
luk'u bırakmamak zorundayız.
Yılbaşı arifesi ve ertesinin
dinginliğini yaşıyoruz. Geçici.
Çok daha şaşırtıcı açıklamalar,
haberlerle sarsılacak Türkiye.
Yatay ve dikey, daha çok rezil-
lik günışığı görecek, çok rezı-
lin maskesi düşecek. Aşınmış
bir deyimle söylersek fırtına
öncesinin sessizliğindeyiz.
Çetelerin adlarını ezberledik.
Söyiemez çetesi, Kocaeli çe-
tesi, Yüksekova çetesi, izmir
çetesi, Bucak çetesi filan. hep
öğrendik. Ama çetelerin yapıp
ettikleri, kollarının uzandığı yer-
ler. kurumlar henüz açığa çık-
madı. Kaçak polis şefleri Se-
dat Demir ve ZZZZZ DDDD fi-
lan henüz yakalanmadı ya da
teslim olmadı ve en önemlisi
henüz ötmediler. Mehmet
Ağar "Çok üstüme gelinirse
benim de bir çift lafım olur"
demişti. Aslında çok çift lafı ol-
sa gerek. Ağar da henüz bül-
Hatırlayıp Utanmasm Çocuklanmız...
bül kesilmedi.
PKK itirafçılığından seyyar
cellatllğa geçmiş Alaattin Ka-
nat. özel harpçi mi öldürmeye
doymaz bır cinayet aygıtı mı
yoksa "hem o. hem o" mu ol-
duğu henüz anlaşılmayan Ah-
met Demir'in (kod adı: Yeşıl)
marifetleri henüz kamu bılinci-
ne yansımadı. Özel timcı Ay-
han Çarkın ve iki arkadaşı da-
ha konuşmadılar. Sadece "Ko-
nuşursak ısınnz haaa" şantajı-
nın ucunu gösterdiler.
Haber sağanağı önümüzde-
ki günlerde hızlanarak sertle-
şerek ürkütücü boyutlara ula-
şarak sürecek. Hazır. haber sa-
ğanağı mola vermişken biz de
durup bir düşünelim. Anımsa-
yalım ve değerlendirelim.
Susurluk patlak verdiğinden
bu yana, bizim Hikmet Çetin-
kaya Cumhuriyet arşivinden
Uğur Mumcu'nun yazılarını,
onunyıllarönceyazdıklarınıel-
den geçıriyor. Her defasında
şaşkınlığını gizlemeden konu-
şuyor:
- Yazmış be Aydın.'.. Şuraya
bak. Hepsini, daha o günlerde
tek tek. satır satır yazmış; ad
ad sıralamış...
Altlarını çizmiş. Gösteriyor.
Şaşkınlığını bölüşüyor. alçak-
ça, hunharca yok edilmiş arka-
daşımızın meslek hünerini
hakiı bir övünçle. birlikte izliyo-
ruz.
Kulaklarımızda Uğur Mum-
cu'nun gülerek söyledikleri:
- Herkes bunları nereden,
nasıl öğrendiğimi, bulup çıkar-
dığımı soruyor. Çok basit.
Geçmiş yıllann dava dosyala-
nnı tarayan herkes bulur çıka-
rır bunları.
Onun "ço/ctoas/f"dediği bin-
lerce ve bınlerce sayfalık dava
dosyaları arasında geceler ve
günler, haftalar ve aylar boyu
dolaşmak demek. iğneyle ku-
yu kazmak, pösteki saymak
demek. Sabır, inat ve olağa-
nüstü bir iş disiplini, tutarlı bir
meslek ahlakıyla bezenmiş ça-
lışkanlık demek. Aylar süren bir
çabanın bazen hiçbir sonuç
vermemesini göze almak de-
mek. Kısacası adam gibi çalış-
mak, gazeteci gıbı gazetecilik
yapmak demek.
Hasan Uysal çok yıllar ön-
cesı birlikte çalıştığım birarka-
daşım. O da inatçı ve çalışkan
bır basın amelesidir. Haberci-
liğin, muhabirliğin içine sekız
de kitap sıkıştıracak kadar ça-
lışkan. Altı yıl önce bir kitap
yazdı: Kurtlu Kokteyl. Kokteyl
karışık içki demek. Hasan Uy-
sal, Susurluk'tan 6 yıl önce
yazdığı kitabının üst başlığını
da "Devlet-Ülkücü-Mafya"
koymuştu. Böylece kokteylin
bileşenlerinı daha 6 yıl önce
olanca açıklığı ile gözler önü-
ne sermişti.
Uğur Mumcu'nun yazıp çiz-
dikleri toplumsal belleğin de-
rınliklerine gömüldü. Bugüne
bağlanamadı. Hasan Uysalın
Susurluk'u 6 yıl önce bize an-
latan, daha önemlisi Susur-
luk'u 6 yıl önceden haber ve-
ren kitabı suskunluk duvarları-
na çarptı.
Susurluk patlak verince de
herkes şaştı. "Vay anasını ne-
ler oluyormuş da haberimiz
yokmuş" dedi.
Haberci daha nasıl haber
versin? Ya gazetesinde yazar
ya kitaba döker.
Yani...
Yani hiçbir şey birden olma-
dı ve hiçbir şey günışığına ye-
ni çıkmadı. Bundan sonra olup
biteceklersakın ola ki "şok ha-
ber" filan gibi algılanmasın. Bi-
linmesi gereken hemen her
şey biliniyor.
Artık yeni bilgilere çok da
fazla gerek yok. Her şey apa-
çık ortada. Hem de epeydir...
Bundan sonrası edilgin bir
ilgiyleyeni gelişmeleri, yeni ha-
berleri izlemek olamaz. Artık
edilgin izleyicilerin değil, etkin
ve sorumlu yurttaşlann günü.
Yoksa...
Yoksa Yevgeni Yevtuşen-
ko'nun dizeleri bizim için yazıl-
mış olacak:
" Yıllar sonra hatırlayıp I uta-
nacak çocuklanmız I cesaret
sayıldığını I doğruluk denen
şeyın..."
POIİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Dinozor...
Cumhuriyet her hafta çarşamba günleri 'Dinozor'
adlı bir mizah eki veriyor.
Yayın yönetmenliğinı Zafer Temoçin'in yaptığı
'Dinozor'un dün sabah ilk sayısını bir kez daha
okudum...
Dinozor niçın çıkmıştı?
işte gerekçesi:
"Ülkemiz adeta 'doğalpark'. Ne yana dönse-
niz, 'nevi şahsına münhasır' bir mahlukla karşı-
laşıyorsunuz. Politikadan futbola, medyadan
topluma kadar, hayvan isimleri açısından be-
reketli bir ülkede yaşıyoruz. Ne yok ki?
At var. Hem de Kırat. Krallığı çoktan kaybet-
miş Aslan Sosyal Demokratlar var. Çalışkanlı-
ğı tartışılır Arılar var. Barış yanlısı Güvercinier
de var, savaştan yana Şahinler de. Dumanlı ha-
va sempatizanı Kurtlarvar. 'Ofe/Ay/s/'bilemev-
cut
Başka? Kara Kartallar. San Kanaryalar. Be-
yaz Martılar. Yeşil Timsahlar. 'Minik Kuş' haber
taşıyor, 'Ardıçkuşu' yorum yapıyor. Imaj çağın-
da medyayı 'Renkli Kelebekler' sarmış. Paparaz-
zi'nin bir başka adı 'Muhabbetkuşu' mudur?
İnek Şaban'la yatıp, İnek Şaban'la kalkan 'en-
teresan' bir nesil yetiştiriyoruz.
Koç'un buzdolabına taksit ödüyoruz, Veve'
sigarası içiyoruz. 'Minik Serçe'yi dinliyoruz (te-
lefonlan dahil), 'Devekuşu 'nun yapımlanna gü-
lüyoruz. italyan Aygın Stallone hemen her ak-
şam ekranlarda. 'Manda' bağımlıları giderek
çoğalıyor. Köstebeklerdeöyle. 'Bukalemun' o\-
mak, hiçbir çağda bu kadar moda olmamıştır.
Daha?
Rant düşkünü Leş Kargaları, alaturka libera-
lizmin iş bitirici Çakallan, hiçbir şeyi umursa-
mayan Koyun sürüsü çoğunluk, sürüyü kola-
çan eden Çoban Köpekleri, sayıları giderek
azalan Kelaynak aydınlar.
Hayatımız 'fabl' gibi.
Bu kadar 'Geyik' muhabbeti yeter. Yaşanan
bu hayvan masalına, bir katkı da bizden: Artık
Dinozor da var.
Yarasalara inat merhaba.
Biz karanlık bir mezbaha değil, güleryüzlü
bir ülke istiyoruz."
• • •
Şu anda Dinozor'un dördüncü sayısını okuyo-
rum...
Vedat Özdemiroğlu'ndan Ferhan Şensoy'a,
Erdal Belenlioğlu'ndan Fikret Bekler'e, Sunay
Akın'dan Metin Hakyeri'ne Altay Martı'dan Alp
Tamer'e, Zafer Temuçin'den Musa Gümüş'e,
Yiğit Özgür'den Ümit Atalay'a dek çok sayıda ar-
kadaşımız yazıp çiziyor Dinozor'da...
Dinozor'u okumaktan büyük keyif alıyor, hem
gülüyor hem de düşünüyorum...
Vedat Özdemiroğlu ve Erdal Belenlioğlu, Dino-
zor'un dördüncü sayısında Özer Uçuran Çiller'in
'Dinozor' için yazdıklannı (!) derlemişler: Mutlu ve
Başarılı Olma Sanatı..
Bakalım nasıl mutlu oluyormuş insan:
• Ne yapıp edip banka sahibi olmaya bakın. Bu
size huzur, güven ve "keş para" getirecektir. Unut-
mayın, mutluluk dolara endekslidir. Başan ise bor-
sada ölçülür.
• Bankanız batarsa korkuya kapılmayın. Güneş
de batıyor. güneş battı diye sokaklara mı dökülü-
yoruz?
• Eşinizle iyi geçinin. Hele o eş size muhtelif rant
ve komisyon gelirlerı sağlıyorsa daha da iyi geçi-
nin. El üstünde tutun. Hesaplarla siz ilgilenin, o yo-
rulmasın. Ona sık sık akıl verin. Fikir vermenize ge-
rek yok, fikirsiz de yaşanabilir.
• Mümkün mertebe Refah olayına sıcak bakın.
İyi bir eş, iyi bir iş demek olduğuna göre, iyi iki eş,
iyi iki iş anlamına gelir. Bir erkeğe dört eş durumu
ise şüphesız çok kârlıdır.
• Başınız sıkıştığında yemin etmekten hiç çekin-
meyin. Vaziyeti kurtarın. toplumu kendinize acın-
dırın. Size tavsiye edeceğim yeminler şöyle: ikigö-
züm önüme aksın ki. Allah bin türlü belamı versin
ki. gayrimenkullerim yanıp kül olsun ki, bır dolar bir
liraya eşıt olsun ki!
• Evinizde gazeteci besleyin. Bu sizin stresinizi
alacaktır. Ayaklarınızın dibinde kıvnlıp yatan sevim-
li bir gazetecinin mırıltısı, size her şeyi unutturur.
• iktidarın nimetlerinden yararlanmak gerekir.
Nasıl ki bir koyunun etinden, sütünden, derisinden
faydalanıyoruz: iktidarın da ihalesinden, kredisin-
den, gücünden faydalanmalıyız. Yoksa iktidar mun-
dar olur. (Allah korusun)
• "Seni lapacı, seni yıkamacı, yağlamacı" di-
yenlere aldırmayın, onlara kısaca "Yürü bayırın
gülü" deyin. Bu sizin iç dengenizi düzeltecektir!
• • •
Bir kez daha yineliyoruz:
Dinozor, sadece çarşamba günleri Cumhuriyet'le
birlikte veriliyor...
Dinozor okumak bir ayrıcalıktır...
Sakın önümüzdeki hafta çarşamba günü gaze-
te satıcısından Cumhuriyet'i alırken 'Dinozor' iste-
meyi unutmayın!
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (<> Planet.com. TR
Lice'de baskıyı duyurmuştu
BelediyeBaşkanı'nuı
kardeşi kaçırüdı
Dİ\ ARBAKIR (UBA) -
Lice'de yurttaşların zorla
korucu yapıldığı savlanna
ilişkin tartışmalar
sürerken olaylan
gündeme getirmekle
suçlanan Belediye
Başkanı Behçet Tektaş'ın
kardeşi Abdülselam
Tektaş'ın kimliği belirsız
silahlı 5 kişi tarafından
kaçmldığı öğrenildi.
Lice'deki olaylan yerinde
inceleyen heyetin ilçeden
aynlmasından sonra,
Belediye Başkanı Behçet
Tektaş'ın kardeşi
Abdülselam Tektaş'ın
evine kimliği belirsiz 5
kişi baskın düzenledi.
Silahlı kişiler.
"Görüşmek isth'oruz"
diyerek Tektaş'ı yanlanna
alıp götürdüler. 3 günden
ben kendisinden haber
alınmayan Abdülselam
Tektaş'ın hayatından
endişe ediliyor.
Lice Belediye Başkanı
Behçet Tektaş.
kardeşinin kaçmldığı
gece Lice'deki bütün
resmi makamlara
başv urduğunu. ancak bir
sonuç alamadığını
söyledi. Başkan Tektaş.
"Kardeşimin
kaçınlmasının koruculuk
yüzünden olduğuna
inanıyorum. Aiievi bir
mesele değil, bana göre
siy asidir. Lice'de meydana
gelen olaylan De\let
Bakanı Salim
Ensarioğlu'na da sözlü
olarak biklirdim" dedi.