Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1997 CUMA
HABERLER
'ÇilerÜzel
Öpgütü'ne
büyük ilgi
• İstanbul Haber Servisi -
"Çiller Özcl Örgürtı" adlı
kita-ıın yoğun ilgı üördüğü.
t»triTIcı basımının uç güııde.
ikınci tasımırtın da bır
eünJe tükendiği bıldırildi.
\P Ueııel Başkanı Doğıı
Perinçek tarafından yazılan
ve Kavnak Yayınları'nca.
piyasaya üçüneü basimı
sunulan kitabı eldc etmek
için Avrüpa'dan dalıi
istekler olduğu
kaydedilerek. yayınevini
tebrik etmek içın arayanlar
arasında bir nıüftünün de
bulunmasına dikkat
çekildi.
Gazi dosyası
Rîze'ye
gönderiliyor
• RİZE (Cumhuriyet) -
Istanbul'da iki vıl önce
meydaııa gelen "Gazi
Olaylan"" ıle ilgili da\a
dosyasının Yargıtay Ceza
Genel Kurulu karanndan
sonra ıtıcelenmek üzere bu
hafta sonunda Trabzon
Ağır Ceza Mahkemesı
tarafından Rize Ağır Ceza
Mahkemesi'ne
göndenlmesi bekleniyor.
Bu arada eylemin. idari
görev sırasında mı yoksa
adli görev sırasında mı
işlendıği konusundaki
uyuşmazlığın
çözümleneceği de
belirtildi.
Gazetecilere
saldırı
• Haber Merkezi -
Isparta'da yayımlanan yerel
Akdeniz gazetesinin
sahipleri Tsmaıl Rüştü
Çelik ve Mehmet Ali
Çelik'e aıt otomobil. dün
sabalıa karşı ikinci kez
kurşunlandı. Olaydan sonra
yapılan araştırmada.
saldırıda kullanılan
otomobil belırlenerek.
içinde bulunan Isparta
Şofbrler ve Otomobilciler
Odası Başkanı Ahmet
Tural ile Kınncılar Odası
Başkanı Hasan Hüseyin
Bağırsakçı. yenı ateşlenmiş
bir tabancayla yakalanarak
gözaltına alındı. Öte
yandan saldınyı kınayan
Basın Konseyi Genel
Sekreteri Nilüfer Yalçın,
"Şehireşkıyalan
bilmelidirler ki halkın
haber alma özgürlüğü
kurşunla bile
engellenemez" dedi. TGC
de bır açıklama vaparak
saldınvı kınadı
Baykal ve İnönii
Roma yolcusu
• ANKAR4(ANKA)-
CHP Gene! Başkanı
Deniz Baykal veSHP
eski Genel Başkanı
Erdal tnönü Sosyalist
Enternasyonel
Konsey toplantısına
katılmak üzere 20 ocak
tarihinde Roma'\a
gidecekler. 22 ocak
tarihinde başlayacak olan
toplantı iki gün sürecek.
Siyah Beyaz'da
işten çıkarma
• AMKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Siyah Beyaz
gazetesinin Ankara
bürosunda çalışan 6
gazeteci işten çıkanldı.
Türkiye Gazeteciler
Sendıkası'ndan (TGS)
yapılan acıklamada, 6
gazetecinin
sözleşmelerinin gerekçe
gösterilmeden feshedildiği
belirtildi. TGS. "Basın
sektöründeki bu ola> lar. bir
kez daha göstermiştir ki
demokrasi sa\ unuculuğu
yapan basın patronlan.
basın emekçilerini.
demokratik çalışma
ortamından uzak. her türlü
iş güvencesinden yoksun
olarak ve vahşi
kapitalizmin en ağır
koşulları altında. adeta bir
köle gibı çalıştırmak
istemektedirler"
açıklamasını yaptı.
Çillep'in
toplantısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel
Başkanı, Dışişlen Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller. bazı DYP'lı
bakanlar ve partisinin
Başkanlık Divanı
üyeleriyle. dün Dışişleri
Konutu'nda bir araya geldi.
Cilier. DYP"li bakanla"ir ve
Başkanlık Divanı
üyelerivle, Dışişleri
Konutu'nda yaklaşık 2 saat
süren bir toplantı vaptı.
DYP Genel Başka'n
Yardımcısı Cıhan Paçacı.
yeni vıl nedeniyle yemekli
toplantıda birarava
geldiklerini belırterek. yeni
yıl kutlamasında
bulunduklarını kavdetti.
DSP lideri Ecevit, Susurluk soruşturmasmda gelinen aşamayı değerlendirdi
'Cerahat ortahğa döküKiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit. Susurluk
skandalıv la dc\ let içindekı "cerahatlerin"
ortava çıktığını. ancak vargı bağımsizlığı
sağlanmamasi v e özerk denetleme kurulla-
n oluşturulmaması nedeniyle karanlık bağ-
lantılann açığa çıkarılamayacağı kaygısı
taşıdığını belirtti. Emniyetm kendi içinde
kavgalı olduğuna dikkati çeken Eeev it. Su-
surluk soruşturmalannda daha fazla bilgi-
ve ulaşmak için tüm tanık v e sanıklann ay-
nı mekânda avn avn dinlendıği "çapraz
sorgu~ yöntemini önerdi.
"Devletin vapısına birtakım hastalıkla-
rın bulaştığı kesin" diven Ecev it. sözlerini
şöv !e sürdûrdü.
"Bunlar. hafif değil, ameliyat gerektiren
hastalıklar. Ama bu devlet yapısıv la o has-
talıklar ne kadar giderilebilir. o konuda kuş-
kum var. Vani devlette bir onarım vapılır-
• DSP lideri Ecevit, Susurluk konusunda yapılan incelemelerde
doğru bilgilere ulaşılabilmesi için tüm tanık ve sanıklann aynı
mekânda ayrı ayrı dinlendiği "çapraz sorgu' yöntemini önerdi. Yargı
sürecinın sağhklı işlemesi için 'adli zabıta' kurulması gerektiğini
söyleyen Ecevit. "Emniyet kendi içinde kavgalı" dedi.
ken aynı zamanda bu hastalıklann üstünc
yürümeyigüveneealtınaalıcı birtakım me-
kanizmalan da oluşturmak gerekir. Şimdi
bütün cerahatler ortalığa dökülüyor. Bün-
yenin içinde kalıp kangrene yol açmasın-
dansa ortava dokülmesi i\i bir şey. Bunun
mutlaka bir sonuca bağlanması gerekivor.
Fakat yargı bağımsızlığı yeterli düzeye çıka-
rılmadan, tamamen bağımsız denetleme
kurulu \e çok geniş kapsamlı bir denetleme
kurulu dev rev e girmeden bir sonuca bağla-
nabileceği konusunda kuşkum var. RP de
ba/ı konulan açıkhyor. ama DYP'v i köşcve
sıkıştırmak için de kullanabilir bunları. Ar-
tık bu dönüşüolmayan bir yol. \ar olan me-
kanizrnalaıia buraya gelmişiz. ay nı meka-
nizmalaria işin içinden çıkılamaz."
Çapraz sorgu > öntemi
Susurluk olay ıvla ilgılı soruşturma süre-
cının. vargıda bağımsızlığı sağlamaya vö-
nelık kurumsal değışikhk gereksinimini bir
kezdahaortayaçıkardığını \urgulayan Bü-
lent Ecev it. elde edilen bılgilerin doğruluk
derecesini güçlendirmek için "çaprazsor-
gu" vöntemini önerdi. Ecev ıt. I976'da Ne\\
York'ta bir Rum'un kendısine düzenlediği
suikastgırişiminde ABDgüvenliğı tarafın-
dan çapraz sorguya tutulduğunu ammsata-
rak "Oyle bir süreç ki. eğer kusurlu. suçlu
olsaydım saklayamazdım. Çünkü öyle sı-
kıştınbvor insanlar. Çünkü bütün ilgilüer
orada olacaktı. İcabında o anda v üzleştiri-
lebileceklerdi. Çelişkiler ortaya çıkacaktı"
dedi.
Eeev ıt. yaptığı soruşturmalarla yargıya
\ön gösteren emniyetin "kendi içinde kav-
galı olduğunu" belırterek bu sorunun \e iş-
kenee altında ifade verıldığıne ılışkın ıddi-
alann. "adli zabıta"' kurumuyla aşılabilece-
ğinı sövledı. Ecevit. "1980'lerinortaların-
dan beri müthiş bir manev i değerier yozlaş-
ması oldu toplurnda. Bu. toplumun üst kat-
lannda yapılmaya çalışıldı. Bu, devlet yapı-
sını daetkilivor. Etkilememesi mümkün de-
ğil" görüşünü dile getırdi.
Ağar'a fezleke düzenleyen savcıya sorgu
Imzayı polis de inceleyecek
E\ İN GÖKTAŞ
ANKAR.A - Ankara
Cumhunvet Başsavcılığı,
eski İçişleri Bakanı Meh-
met Ağar'ındokunulmazlı-
ğının kaldınlması yönünde
başlatılan soruşturmaya ye-
ni savcı atadı. Ağarhakkın-
da hazırladığı fezlekenin ia-
de edilmesi üzerine savcı
Nıhat Arttıran'ın bıraktığı
Susurluk soruşturmasına
bakan savcı Hikmet Önen.
eksiklergiderildikten sonra
dosyanın en kısa zamanda
TBMM Başkanlığfnagön-
denleeeğini bildırdi. Anka-
ra Cumhuriyet Başsavcısı
İlhan Mesutoğlu. Ağar"ın
imzası bulunan belgelenn
bu kez emniyetin kriminal
laboratuv annda incelenme-
sini kararlaştırdı.
Ankara Cumhuriyet Baş-
savcısı İlhan Mesutoğlu. so-
ruşturma dosyasını Hikmet
Önen'e vermeden önce.
Çath'nın sılah ruhsatındaki
imzanın Ağar'a ait olup ol-
madığını belirlemek için
ikinci kez bilirkişi raporu
kamuoyu Susurluk ka/asıvla ortava çıkan kirliliğin sorumlulannın bir an öncevakalanıpyargılanmasınıistiyor.
hazırlanmasına karar verdi. Karar
üzerine. silah ruhsatı Emnıvet Ge-
nölMüdüflüğü'nün kriminal labo-
ratuv annda yenideh incelenecek.
Sahte olduğu öne sürülen belgenın
incelenmek üzere Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne gönderildıği öğre-
nildi. Jandarma Genel Komutanlı-
ğı"nca hazırlanan raporda. söz ko-
nusu belgedeki imzanın "kuvvetle
muhtemelen Ağar'a ait oldoğu"
belirtilmişti.
.\rttıran ifade \erecek
Mehmet Ağar'ın dokunulmazlı-
ğının kaldırılmasını ısteyen savcı
Nihat Arttıran hakkında başlatılan
incelemeve devam ediliyor. Şev ket
Kazan'ın talımatıyla Adalet Ba-
kanlığı Teftiş Kurulu. basına de-
meç verdiği gerekçesivle Arttıran
hakkında incelenıe başlatmıştı. tn-
celemevı sürdüren Teftiş K.urulu
müfertişleri. Arttıran'la ilgili haber
vazan muhabırlerin ifadesini.alı-
yor. Müfettişlerin. gelecek günler-
de Arttıran'ın da ıfadesine başvu-
racakları öğrenildi. Nihat Arttıran
için başlatılan ınceleme sonunda
suç unsuru bulunursa soruşturma
açılacak. Arttıran hakkında veril-
mesi olası bir ceza. Hâkimler ve
Sa\cılar\'üksek Kurulu'ncasapta-
nacak.
Savcı Nıhat Arttıran'ın. Adalet
Bakanı Şevket Kazan'a tepki gös-
tererek, soruşturmadan çekilmcM-
ne neden olan bakanlık gerekçele-
ri şövle sıralanmiştı:
- Eski Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar'ın Emnivet Genel Müdürlü-
ğü görevıni ıfa ettığı sırada. Meh-
met Özbay adına diizenlenmiş. ta-
rihsiz ve ekspertiz raporıına göre
de resmı mühüre benzemeyen bir
nıühürtaşıyan ^ilah taşimasına izin
verilmesine ilişkin belgenın. vö-
netmeliğe göre. ancak İçişlerı Ba-
kanı tarafından verılmesı gerekir-
ken. Emniyet Genel Müdürü tara-
fından \erilip vcrılmeveceğı araş-
tınlmamı^ olması.
- Sözü edilen silah taşınıa ıziıı
belgesmin hukukı sonuç doğurma-
sının tespıti vönünden bu belgeye
dayanılarak. Istanbul N'alıliğı'nce
sılah taşiına ruhsat\ verilıp venl-
mediğının. adı geçen valilık nıa-
kanıından ^orulmamasi.
- Silah taşima ıziıı belgesınde v e
sılah ta^ıma ruhsatında tanzim ta-
rihleri bulunmadığına göre. Meh-
met Ağar'ın silah taşima izin bel-
gesinin verilmesi Mrasında Emni-
vet Genel Müdürü görevıni ifaedip
etmediğinin araştırılmaması.
- Suçun vasıf ve unsurlannın ta-
yini bakımından Yargıtay ıçtihatla-
rına göre, yetersizlıği görülen ve
Içişlerı Bakanlığı Jandarma Genel
Komutanlığı Kriminal Dairesi
Başkanlıüı'nca düzenlenen 8 Ara-
lık lW6^tarihli 1W6 2O17 sayılı
ekspertiz raporunda silah taşima
ızın belgesinın iğfal kabıliyetine
lıaiz olup olmadığı hususunda bir
mütalaa beyaıı edılmediği ve bu
noksanlığın da hazırlık tahkikatı
sırasında cumhunvet savcısıncagi-
derilmediöi.
Bahçelievler kıyımı davasının hâkimi, Çatlı'nın devlet için çalıştırılmasına tepki gösterdi
MİT hdlanırken mahkemeamdıANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bahçelıevlerkatlıamı davasına
bakan mahkemenin başkanı
Viehmet Koçak. 18 v ıl aranan
katliam zanlısı ülkücü Abdullah
Çath'nın devlet kurumlannca
operasyonlarda kullanılmasına
tepki gösterdi. Koçak. "Davanın
aranmakta olan sanığı Abdullah
Çatlı için zamanında defalarca
emniyete yazı yazdık. fakat
hiçbirisine vanıt aiamadık" dedi.
"Bahçelievİer katliamı" olarak
bilinen Türkiye Işçi Partisı üvesi
7 ünıversite öğrencisinm
öldürülmesiyle ilgili davayı
inceleven Koçak. Cumhuri\et'e
yaptığı acıklamada. Çatlı"yı
yakalamayan dönemin polis
şefleri hakkında Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığfna
yaptıklan suç duyurusunda da bir
gelişmenin olmadığını bildirdi.
Koçak. "İlgililer hakkında suç
duyurusunda bulunup görevimizi
yaptık. bundan sonrası Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın işi"
diye konuştu. Ankara 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde 22 Kasım
19% günü yapılan duruşmada
müdahil avukatlar adına konuşan
Erşen ŞansaL eski İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar ile Susurluk'taki
kazada varalanan DYP Şanlıurfa
Milletvckili Sedat Edip Bucak'ın
tanık olarak dinlenmesinı istedı.
Şansal. davanın aranmakta olan
sanıklanna sahte belgeler
düzenlenmesı olayına kanşmış ve
vardımcı olan kişilerin
"anayasay ı ihlal, görevi
savsaklama \e kötüye kullanma.
yataklık etme ve resmi ev rakta
sahtecilik" suçlannı işlediklerinı
ileri sünnüştü. Şansal. bu kişiler
hakkında ilgili cumhuriyet
başsavcılıklarına suç
duyurusunda bulunulmasını
istemişti. Müdahil avukatların
istemlerini değerlendirip 3 Aralık
1996 günü yapılan duruşmada
karannı açıklayan mahkeme
heyeti. Ağar ve Bucak'ın tanık
olarpk dınlenmeleri istemıni
reddederken. "davanın
aranmakta olan sanıklannı
vakalamayan, bu kişilere sahte
İK'lgt'ler düzenlenmesine kanşmış
olan. buna vardımcı olan ve bunu
sağlavaıı kişiler hakkında suç
duyurusu""nda bulunulması
istemini kabul etti. Mahkeme
Başkanı Mehmet Koçak. bu
kişilerin belirlenip haklarında
gerekli yasal işlemlerin yapılması
içın Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığf na >uç duyurusunda
bulunulacağını açıkladı.
jşçi Partisi
'Çiller
Özel
Orgütü
telaşta'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Uçı Partisı (İPı
Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Yalçın. Milli
Istihbarat Teşkilatı (MİT)
Kontr-Terör Daıre Başkanı
Mehmet Eymiir. Nurcu
cemaat lideri Fethullah
Gülenve DYP Grup
Ba^kanvekilı Saffet Ankan
Bedük'ün. ABDgızli
servisi ClA'nın emnvle İP
ve Doğu Perinçekhakkında
karalama kampanyası
başlattıklannı savundu.
Yalçın. "Yeni bir Susurluk
olay ı yaşanmaktadır. Ay nı
tür adamlar bu kez
Mercedes'in içinde degil de,
Çiller Özel Örgütü'nün
karanlıklanndan gün
tş.ığınaçıkı\or"dedı.
Yalçın. dün yaptığı
acıklamada. Eymür. Gülen.
BedükveeskıMİT'çı
Necdet Küçüktaşkıner'in.
Perinçek'i "gizli servislerin
adamı" olmakla
suçladıklannı anımsattı.
Eymür'ün. 12 Mart sonrası
işkencecılığini. CIA ile
bağlantısını ve ülkücü
katliam sanığı Abdullah
Çatlı'nın suç ortağı
olduğunu kanıtladıklannı
ıddıa eden Yalçın,
Küçüktaşkıner'in de. 1
Mayıs 1997
provokasyonunun tertıpçisi
olduğunu öne sürdü.
Fethullah Gülen'in.
Cumhurbaşkam'na sunulan
MİT raporunda 59'uncu
sırada yer aldığını ve
ABD'nın "ılımlı İslam'
stratejisinin Türkiye ayağı
\e cumhurivet düşmanı
olduğunu ileri süren Yalçın.
Bedük'ün de. eski
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal içın, polis içinde bir
özel istihbarat orgütü
kurmaya çalıştığını ve
'Takunyahlar' ekibinin şefi
olduğunu kavdetti. Yalçın.
şöyle dedi: "İttifakdiye
buna denir. Sanırsınız ki
yeni bir Susurluk olayı
yaşanmaktadır. Avnı tür
adamlar bu kez bir
Mercedes'in içinde değil de
Çiller Özel Örgütü'nün
karanlıklanndan çıkıvor
gün ışığına. Nan yana gelen
isimler bile komplonun
adresini gösteriyor. Ancak
bu isimlerin ittitakı. Türkiye
adına önemli bir gerçeği de
vurguluyor: Amerika,
şeriatçı ve MİT-MOSSAD"çı
cephesi oluşuyor."
UZ YAZI IORHAN BİRGİT
Geçen yıl yaşadığımız bunca
yasadışı olayda, Güneydo-
ğu'daki koruculuk düzeninin
de parmak izlerini ortaya çıka-
ranlar, devletin ilk fırsatta yan-
lıştan dönmesini bekledikleri
için yanılgıya düştüler.
Devlet, 90 bin korucusuna,
Lice'de yenilerini ekleyebılmek
için bayağı zoriu bir kavga ve-
riyor. işsizlikten ve dolayısıyla
geçim sıkıntısından bunalmış
onlarca Liceli yurttaşımıza "Al
şu silahı; şu üniforman. Şu da
ilk aylığm" diyen yönetıcilerin
ilçede huzur yerine. korku ve
mutsuzluğa neden oldukları
apaçıkanlaşıhyor. Yasalar, yurt-
taşların bağlı oldukları devlet
için yapmakla yükümlü olduk-
ları işlerı açık açık saymıştır.
Her erkek belırli yaşta asker-
lik yapmakla yükümlüdür. Ça-
lışan herkes, belirli bir gelirden
sonrasından devlete vergi ver-
melidir. Ama onun dışında hiç
kimseye "Sen şu işı yapacak-
sın" deme hakkına kimse sahip
değildir.
Böyle bir şey apaçık angar-
Bu Israr Niye?
yadır. Anayasa, angaryayı ya-
saklamıştır. Tek partili dönem-
de, ekonomik zorunluluklar ile
köylü yurttaşlannı yol yapımın-
da, Zonguldak'ta kömür ma-
denlerındeçalışmayazorlayan
devlete 'zorba' adının kondu-
ğunu, ikinci DünyaSavaşı'nda
varlık vergisi örtüsü altında
azınlıklardan 'amele taburları'
oluşturulduğunu unutanlar.
şimdi Lice'de 'zoraki korucu'lar
yaratmak istiyorlar.
Hem de, 1997 yıiında!
Padışah Abdülhamid'ın,
'Hamidiye Alaylan' deneyimi,
Güneydoğu'da feodalizmin
dönemin devlet otorıtesi tara-
fından açık açık tanınmakta ol-
duğunun somut kanıtıdır. Bu
kanıt. günümüzde aşiret reisı-
nin. çok partili yaşamın bütün
kurallarına meydan okuyarak,
bır sıyasi partiden berikme bü-
tün köylüleri ile geçtiğinı bildi-
ren haberlerle sürmüştür.
Yoksul ve işsiz insanların or-
tamında filız vermek isteyen
bölücü teröre karşı. siyası oto-
rite devletin yasal güçlerinın
yanı sıra koruculan da sürer-
ken, Hamidiye alaylarını yenı-
den dirıltmekle kalmamış, fe-
odalizme de kan ve organ nak-
lı yapmıştır.
1983 yılından bu yana. dün-
ya siyaset bılımcilerı içın. bır
hukuk devleti olan Türkiye
Cumhurıyeti'nin Güneydoğu
yöresinde aşiret düzeninin sı-
lahlı güçleri bulunduğunu. bu
güçlerın her ay devlet bütçe-
sinden maaş aldığını öğren-
mek hayli ilgınç bir inceleme
konusu olmalı.
Hele o maaşın ağanın karar-
gâhında toplanıp, özel vergi-
lendırme yöntemlerınden geç-
tıkten sonra, hak sahıbıne dö-
nüşünü öğrenmek. Dahası. bu
'güç'lerin. zaman zaman eroin
kaçakçdığında. çeşitli yasadışı
olaylarda boy gösterdıklerını,
ama kendilerinı devletin üstün-
de gördükleri için yargı önüne
çıkmamakta direndiklerini duy-
mak. Adalet Bakanlığı'nın,
böyle bır olay karşısında du-
ruşma yapmadan yapmışçası-
na dosya doldurup. sanıklann
salıverilmesine karar verildiği'
yolunda ilgili yargıca telkinler-
de bulunduğunun kanıtını bul-
mak.
Rahmetli İsmet İnönü'den
kaç kez, Çerkez Ethem ile il-
gili anılarını dinlemişimdir.
Adam. başındaYunan birlikle-
rine karşı canını aışine takarak
savaşmıştır. Ama vergı topla-
mış. askeralmış. yargısız ınfaz
yapmıştır.
Atatürk de. Inönü de. mun-
tazam ordudan başka hıçbır
gücun düşmanla başa çıkama-
yacağını. dahası halkı yanına
almadan başarıya ulaşamaya-
cağını bildıklerı içın Ethem ve
kardeşlennin üzerine yürümek
zorunda kalmışlardır.
Sanılırdı ki. son çete olayla-
rı, koruculuk kurumunun altına
bir çızgi çektirecek ve bu kuru-
mu yavaş yavaş tasfiye etmek
için devletin bir geçiş aşama-
sınagirmesi gerekecek. 90 bin
korucunun her birine. onlara
verilecek trilyonlarca lira maaşı
yörede sanayi yatırımına dö-
nüştürmenın planları yapıla-
cak. Altyapılar hazırlanacak...
Hayır. Onca somut eleştiri ve
sayısız yasadışı örnekten son-
ra bile Lice'de yeni korucu güç-
leri yaratmakta ısrar ediliyor. Ve
Liceliler, bu çağdışı oluşum
karşısında olduklarını gösteri-
yorlar. Zoraki koruculuk ıstemi-
yorlar.
Böyle bir ortamda, tehditle.
gözdağı ile insanları korucu
yapmak, dıyelim ki mümkün.
Ama adamı, zorla yasadışı
eylemlere yöneltmemenin gizi-
nı. Licede korucu güçleri kur-
mak isteyen otorıteler nasıl bu-
lacaklar?
Koruculuk düzeninden yarar
sağlayan, sadece yöredeki
'ağa'lar değil, öyle anlaşılıyor
ki başkaları da var.
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Sorun Varsa Çözümü de Var...
Arkada bıraktığımız yılın son haftasında Profesör
Sadun Aren Strasbourg'a geldi. Kısa bir süre de
olsa kendisini görüp konuşma zevkini tattım. B a ^
ta da şundan mutlu oldum: Hoca'yı sağlıklı \ ^
dinç buldum. Aydınlık düşünmenin ustasıdır o; 60Tı
ve 70'ii yıllarda, benim kuşağım da dahil, gençle-
re. sorunları ve çözümlerini alabildığine doğruluk ve
yalınlıkla götüren öncü aydınlardan bin de o oldu.
Bunu, sonraki yıllarda da yaptı, bugün de yapıyo/.
Sadun Hoca'yla konuşmanın rahatlatıcı bir yaftı
vardır Bağlı olduğu dünya görüşünün ışığında, so-
runlara açıklık getirirken gelecek için de umut ve,-
rir size: çaresızlıkler içinde çırpınmaktan kurtulur-
sunuz. Çünkü sorun varsa. çözümü de var mutlak.
Güçlükler karşısında dayanamayıp kendi canınâ
kıyma, ancak kişisel planda bir çözüm yoludur;
yoksa toplumlar. eninde sonunda bir çıkış yolu bu-
luyorlar. Kari Manc'ın ünlü sözü de bu anlamda
söylenmiştır: "Tarıh, insanların karşısına çözem&-
yeceklen bir sorunu çıkarmaz hiçbir zaman."
Evet, sorun varsa çözümü de var mutlak...
Örneğın, insanlığın halini düşünüyorsunuz değil
mi?
Çift kutuplu bir dünyadan tek kutuplu bir dünyâ-
ya geçişın getirdiği yalnızca bir şey oldu: insanlıK,
kapitalizmin, giderek emperyalizmin acımasız sul.-
tası altına gelip gırmiştir. Çözüm diye yine kapita-
lizm, bu kez etıketi değiştirilerek, Yeni Dünya Dü,-
zenı, küreselleşme, şu bu denilerek sunuluyor. DEÇ-
ha da korkuncu, dinci görüşler, bu arada Müslü-
man dünya için şeriatçılık, alabildığine pervasızlıkr
la ortaya dökülmüştür.
Ama hiçbırınin getireceği bir şey yoktur. /
insanlık. binlerce yıl öncesinden beslediği bir ide-
ali. asıl kurtuluş diye gördüğü bir düzenı yaşama
geçırmeyi bugün de terk etmış değil. ->
Ne o? r
;
hsanın insanca yaşayacağı bir dünya.
Akhn, emeğin başköşeye oturtulduğu bir dünya.
Sömürünün olmadığı, kardeşlığin, eşitliğin ba-
rışçı dünyası... '
Çözüm bu!
Sorun varsa çözümü de var mutlak.
Uzatın ellerınızı böyle bır dünya için!
i
Türkiye'nin durumuna bakıp kahırlanıyorsunuzr
dur. Güzelim ülke, göz göre göre. bilinçü olarak bv
hale düşürülmüştür Bir "bezirgân saltanatı" uğn>
na, insanlar elleri böğründe. çaresizlikler içinde bı-
rakılmıştır.
Sorunları vardır ülkenin: Sosyal adalet sorunu,
Kürt sorunu, eğitim sorunu, dinci gericılik sorunu.^.
Çözüm beklıyor hepsi de. •>
Akılla, planlamayla, gerçekçilikle, lyı niyetle, de-
mokrasıyle üstesinden gelinemeyecek sorunlar de-
Ama hepsi de çıkmaza getirilip sokulmuştur.
Cumhuriyet'in temel yasalarına ve kurumlanna
sırt çevnlmış; çağın ve demokrasinin doğruları gör-
mezlikten gelınmiş; devlet hukuktan soyutlanmışj;
mafyalar. çeteler devletle iç içe hale gelmiştir.
Ne yapmak gerekiyor? , ]
Cumhuriyet'in temel yasalanna dönüp onun "onT
suz olmaz" kurumfarını yeniden ayakları üzerine
dikmek; "mazlum millet"\ sömürülmekten kurtar-
mak; devleti hukukla, demokrasi ve ınsan hakla-
rıyla donatmak; eşitlıği, kardeşliği, barışı ilan et-
mek; "ışıklar sönmeyecek" deyip kan, acı ve göz-
yaşına son vermek...
Çözüm bu!
Sorun varsa çözümü de var mutlak.
Uzatın ellerinizi böyle bir Türkiye için!
• "
Sadun Hoca'nın ilksorduğu, "Birkaçgündürga-
zetelere bakamadım" deyip. Susurluk için doruk
toplantısı oldu. Belli ki, herkes gibı o da, bir şeyle-
rin özlemi ve bekleyişi içinde.
Ama asıl umudu, sosyalist kadrolann palazlarf-
masında.
Akhn. emeğin. demokrasinin haklarını onlar ve-
recek: "temız toplum, temız siyaset"\ onlar yaşa;
ma geçirecek ve onlar aydınhğa götürecekler Tür-
kiye'yi. '
Ben de bu görüşteyim.
O günlere kalmadan da sorunların üstesinden
geleceklerinı söyleyenlere "Hodri Meydan" deyip
şöyle seslenmek isteriz: lyi niyetlerinizin bir belirti-
si olarak, örneğin, bugün Işık Yurtçu'yu güneşin
aydınlığına kavuşturmaktan başlayamaz mısınız
ışe?
Sorun varsa çözümü de var mutlak...
CHP Genel Sekreteri Keskin
6
1996yıhşiddet
yolsuzluk, ciııayet
siyasi kirlenme ydı'
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel Sek-
reten Adnan Keskin, 1996
yılının Türkiye açısından
~iç karartıcı" olaylann yo-
ğun biçimde yaşandığı bir
yıl olduğunu kavdederek
"1996 özellikle son üç ayıy-
la cumhuriyet dönemine
damgasını v uracak nitelik-
tedir" dedi.
Keskin. Partı Genel Mer-
kezi'nde düzenlediği basın
toplantısında. geçen yılın
ülkede "Şiddet, volsuzluk,
cinayet. siyasi kirlenme, iş-
sizlik ve iç göçün giderek
arttığı bir yıl" olduğunu be-
lirtti.
Adnan Keskin. olumsuz
geli^meler karşısında siva-
si iktidarın "kamuvicdanı-
nı rahatlatacak bir süreç"
başlatamadığını. bunun ve-
nne "suskunluk ve zamanı
değerlendirme" anlavışına
gırdığıni kaydcttı. Keskin.
sözlerini şö>le sürdürdü.
"Sivasi iktidar bir taraf-
tan olayları unutturmayı
hedeflerken. bir yandan da
bu olaylann sorıınılularını
kayırma anlayışını sergile-
miştir. 1997'nin Türkiye
için bir hesaplaşma. siyasi
kiriilikten annnıa. sorunla-
rı çözme ve hukuk devleti-
nin tüm kurallanyla çalıştr-
ğı bir yil olması gerekiyor.
Ancak işbaşındaki çıkar
ortaklığının uygulamalan.
insanımızın 1997 yılına
umutla bakmasına en bü-
yük engeli oluşturuyor. Baş-
bakan ve yardımcısuun so(
gelişmelere yaklaşımlan la-
ubali bir tavırdır. Umar\z
iktidar bu aymazlığındaç
vazgeçer ve devlet bu çete-
lerden kuıtulur." r
Keskin. "1996 özellikle
son üç ayıyla cumhuriyet
dönemine damgasını vurar
cak niteliktedir" diye kor
nuştu. o
CHP Genel Sekreterjj.
RP tarafından düzenlenen
Fetih Gecesf nde yaşanan
olaylann ibret verici oldu^
ğunu da kavdederek gaz%
tecılere yapılan saldırılan
kınadı. .,
Adnan Keskin, Türk Sif
lahlı Kuvvetleri mensupla|-
rına yapılan ve polise ya7
pılması düşünülen ek zam"-
mın kamu görevlileri ara-
sında "adaletsizlik >e hu^
zursuzluk" varattığını da
sövledı. ,j