Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1997 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Aklımız Almıyor!
MELÎH CEVDET ANDAY
Y
enı bır gun venı bır hat-
ta venılıırav yenıbıryıl
bızde sankı bır değışık
olduğubıhncını yadaen
azınıîan ızlemmını uyan-
dınyor Oysa vıneleme-
lerle o\alanıp gıdıyoruz da bunun ayır-
dındadeğıhz Dıhmızdekı*'^annola,ha-
yir ola" sözu, bu o>alanmanın hadı dı-
velırn bu umutlu y aşamanm bır anlatımı-
dır
Gün dedığınıız nedır kı. \er'ın va da
başka gokcısmının kendı eksenı çevre-
sınde bır tam tur oluşturacak bıçımde
donmesi sırasında geçen zaman Ver ıçın
yiJdız gunu Yer ın <abtt yıldızlara gore
kendı eL>enı çevresmde bır kez donme
sı. yanıbelırlıbıryıldızınaynı mendyen-
den artarda îkı kez geçmesı ıçın gereklı
olan zaman mıktandır
Gerçek guneş gunu, Gune^" ın a> nı me-
ndyenden art arda ıkı geçışı arasındakı
zaman dılımıdır Yer ın vorunge hareke-
tı nedenıyle Gune> yıldızlara gore her
gun bırmıktardoğuyadogru kaymışgı-
bı gorunduğunden. guneş gunu y ıldız gu-
nunden 4 dakıka kadar daha uzundur Ya-
nı ortalama guneş gunu 24 sa 3 da
56555 sn 'lıkbıryıidızgununeeşıttır Or-
talama guneş gunu, Yer ın yorungesı uze-
nndekı hızının değışmesıne bağlı olarak
> ıl boyunca bır nuktar değı^en gune> gu-
nunun ortalama değendır
"Gunkrimiz" dı\ e benımsedığımız şu
zaman parçası meğer ortalama bır değer-
mış
Şeb-i yeldayı muvakkitle müneccim ne
büir
Müptela-yı gama sor kirn geceler kaç
saattir
Bır gun 24 saate bolunuyor. ya saat ne-
dır^
Zaman ölçumunde 36OOsanıyeyekar-
şılık gelen zaman bınmı Gunumuzde te-
mel zaman bınmı olarak kabul edılen sa-
nıye sezyum elementı atomlannın belır-
lı koşullar altında »aldığı îşinıma dayalı
olarak belırlenır Oncelen saat ortalama
guneş gununün 24"te bın olarak tanım-
lanırdı
Gene bır ortalama ıle karşılaştık
Gunduz \ e gece çe\ nmının 24 bolume
aynlmast uygulamasının ılk olarak Mı-
sırlılarca başlatıldığı sanılıyor
Pekı ondan once ınsanlann gunu ge-
cesı yokmuydu'
Bır karanlık. bır aydınhk Işte o ka-
dar'
Bunu tersınden soylersek daha doğru
olur
Bır aydınlık. bır karanlık Işte o ka-
dar'
Doğum\eolum'
Karamsarlığa dalmadan konumuzu
surdurmeğe bakalım bız
Zaman bınmı olarak ay nedır17
<\y ın Yer çe\resınde bır tam dolanım
yapması ıçın geçen sure (Ay'ın bıryıldız-
la art arda ıkı kavuşumu arasındakı sure)
y ıldız ayı olarak adlandınlır Bır yıldız
ayı 27 322 gundur
Ay, "Ver çevresinde bır tam dolanımını
tamamladığında Yer-Ay sıstemı de Gu-
neş çevTesındekı yorungesınde dolanım
suresının y aklaşık yuzde 7.5' ı kadar ıler-
lemış olacağından. art arda ıkı yenıay ya
da ıkı dolunay arasında geçecek zaman
da \ ıldız a\ ından bu oranda uzun olacak-
tır tkı yenıay ya da ıkı dolunay arasında
geçen ve Yer-Guneş doğrultusu referans
alınarak bulunan 29,531 gunluk bu sure-
ye kavoışum ayı denır
Kuzum butun bu bılgılenn bızım za-
vallı omrumuzle ne ıhşkısı var0
Bu bılgılenn hıçbın bızım yaşamımı-
zın anlanıını açıklamıyor ve olümlu ol-
duğumuzun acısını unutturmuyor
Bız gerçekte anlamsız bır omur suru-
yoruz
Ömrum seni sevmekJe nihayet bula-
cakür şarkısı ne zaman soy lense rahmet-
lı şaır dostum Fuat Ömer Keskinoğlu,
bunun hemen arkasından
\t martini de bre Recep turkusunü ça-
ğırmaya başlardı
Bır az da şu yıl kavramı ûzennde du-
ralım
Yer'ın Guneş çe\ resındekı bır tam do-
lanımını gerçekleştırmesı ıçın gereklı
olan yaklaşık 365 1 4 gunluk zaman dı-
lımı
Yılın kesırlı gun sayısından oluşması
nedenıy le mev sımlerle uyumlu duruma
gelebılmelen ıçın takvımlere artıkgun
eklenır
Gregoryentak\ımındenormal\ıl365
gundu \e her dört yılda bır 366 gunluk
bır artıkyıl bulunur
Gorduğumuz gıbı, bızım zaman bınm-
len olarak tanımladığımız ka\ramlann
hıçbın matematık bır kesınlıkte değıl y a-
nm yamalak, ortalama, >aklaşık şeyler
Aynca bunlann hıçbın bızım gerçek ya-
şamımızı yansıtmıyor
Yılbaşı anfesıydı. azız dostum İlhan
Selçuk'la bır telefon konuşması geçtık
Yıllann geçmesıyle alay ettık
Ben aynca şu sozlen ekledım
- Olmek uzere geldığı bu dunyada ın-
sanoğlunun sanatlan bılımlen ortaya at-
ması ne şaşırtıcı, değıl mı"*
Olume karşı. bır dırenme çabasıdırbel-
kı bu
Tumden yok olmayı aklımız almıyor
bır turlu
Insanoğlunun bu ınanılmaz dırenışıne
her geçen gun daha çok hayran oluyo-
rum Bızı hıç umursamayan doğa karşı-
sındakı bu \arolma çabasını olağanustu
saymamak elde değıldır
Insanoğlu damgasını basmak ıstıyor
evrene Başaramayacaktırelbet, ınsanoğ-
lunun trajık yaşamı burdan kaynaklanı-
yor
ARADABIR
Yrd. Doç. Dr. AYŞE ATALAY
Susurluk Bir
UmuttupEllı gunu aşkın bır suredırTurkıye'nın hemen he-
men her koşesınde gazete ve televızyonlarda, açı-
koturumlarda, panellerde. Susurluk olayı ve onun
perde arkası gun ışığına çıkarılmaya çalışılıyor Ga-
zete ılanlarında Susurluk olayından sonra artık
"Turkıye'de hıçbırşeyın eskısı gıbı olamayacağı"
ve olayın uzerıne gıtmede Turk basınının ne kadar
kararlı olduğu vurgulanıyor Bu anlamda Susurluk
olayı, yenı bır Turkıye'nın oluşması ıçın bır kılomet-
re taşı olarak goruluyor
Gerçekten bu olayın uzerıne gıdıldığı takdırde
"yenı bırınsan, yenı bır toplum "un muştucusu ola-
bılır Bızce Susurluk olayının en onemlı ışlevı, artık
Turkıye'de bır şeylerın değışmesı gerektığını top-
lumun gozlerı onune sermış olmasıdır Tam bağım-
sız bırTurkıye'den yana ve somurgecılığe karşı ol-
dukları ıçın "devlet duşmanı' olarak gorulen, yıl-
larca hapıshanelecde tutsak edılen, toplumla ara-
lanna demır parmaklıklar çekılen ve hatta canla-
rından olan nıce yurtseverın, cıltler dolusu krtapla-
rında, şıırierınde yazılannda dıle getırıp de toplu-
ma tutmak ıstedıklerı ayna, yıllar sonra bırtrafik ka-
zasında kendını gostermıştır En onemlısı Susur-
luk olayı, artık her kesımden ınsanı toplumumuz-
da orneklerı fazla gorulmeyen bır ıç hesaplaşma-
ya, nerede yanlış yaptık sorusunu yoneltmeye ıt-
mış, kısacası toplumsal olarak bır ozeleştın yap-
ma fırsatını doğurmuştur Susuriuk oiayı bır an-
lamda da kendını gıttıkçe dennden duyumsatan
(hıssettıren) sıyasetçı-halk yabancılaşmasının do-
ruğa uiaşmasıdır Halk, her zaman kenrjısı dışında
ve kutsal olarak gostenlen devletın, kımlerın elın-
de olduğunu ancak seçım zamanı aranılıp, oy kul-
landırılarak kendısıne bıçılen rolun sadece figuran-
lık olduğunu gormuştur Onemlı olan artık bu ya-
bancılaşmaduygusunun, hukukdevletı ılkelen ıçın-
de kalmak koşuluyla aşılma gayretı ıçıne gınşılıp
gırışılmeyeceğıdır Bu yabancılaşma duygusunu
ortadan kaldırmada bır fırsat olan Susurluk olayı-
nın uzerıne gıdılmedığı takdırde, bundan, ozellıkle
kortopal da olsa yuruyen demokratık rejım buyuk
yara alacaktır Bunun sonuçlan ıse ıçerıde ve dışa-
nda bır dızı sorunlara yol açacaktır
Susurluk olayının bır başka onemı de şımdıye
değın çeşıtlı nedenlerle araştınlamayan 12 Eylul ve
onu ızleyen donemı aydınlatacak boyutlarda kar-
maşık ılışkıler yumağını bunyesınde banndırıyor
olmasıdır Bu olay, bır başka açıdan da onemlıdır.
Bu sayede Guneydoğu polıtıkasının gozden geçı-
nlmesı yorenın sorunlarının masaya yatırılması ge-
rektığı, şımdıye kadar ızlenen polıtıkaların sağlıklı
olmadığı somut bır bıçımde gozler onune serılmış-
tır
Susurluk olayı, yenı bır yasa taslağıyla baskı al-
tına alınmak ıstenen medyanın da var olma sava-
şıdır Bu anlamda Susurluk olayı uzerınde hassa-
sıyetle durmak basın ozguriuğune ve dolayısıyla
demokrasıye sahıp çıkmak demektır
Susurluk olayı Turkıye'nın onune serılen bır
umuttur Turkıye hıçbır zaman gerçek demokrası-
ye bu denlı yaklaşmamıştı O halde hepımıze tek
tek buyuk gorevler duşmektedır Hepımızın umu-
da buyuk bır gereksınım duyduğu şu gunlerde,
onu aşılmaz dağların arkasında aramayalım.
Umut dağların arkasında değıl, tam yanıbaşı-
mızda
Umut bızız, kendımızız
İLHAN SELÇUK
iskele sancak
sol - sağ - şeriat
Yıldız fan ulketer *e
deüetlerıçın clegıl
ınsanlar çın geceriıdır
Gerçı bızım bayragımızda
yıldız ıS' atıa suskun'
Datıa çok hılal
konusuyof Koıtrra
sormez bu sa'akterda
vuzen a sa
r
cak'
}
Insanımız da balık gıbı
bakıyor gelecege
Bır gozu ağlar
Bır gozu guler
Bır gozu iskele
Bır gozu sancak
2. BASI
CIKTI
300000Tl.(KDVdariil)
Subay Olma Ozlemi...
PAKİZE TÜRKOĞLU M Ü AtatürkEğ Fak Eskı Oğr Görevlısı
R
efah Partısı mılletvekılı Ce>lan'ın,
bır sure once, atv'de yayımlanan ve
15 kasımda Sıyaset Meydanı progra-
mında tartı^ılan eskı bır konuşması,
toplumda gurultu koparmasına kar-
^ın. ımam-hatıp hselenne dolduru-
lan veteneklı halk çocuklannın subay olma ozlemi-
nı dıle getıren onemlı bır eğıtım sorununu one çı-
kanyordu Bu konuşmadakı -bır Muslumana yaraş-
mayacak-hırçınsozlerleılgılenmeyerek ımam-ha-
tıplılenn asken okullara \e çeşıtlı meslek alanlan-
na gırmelennı engelleyen eğıtım polıtıkalarını ırde-
lemek ıstıyorum
Ceylan ın konuşmasından anlaşıldığına gore.
eğer harp okuluna gırme olanağı bulabılselermtş
şımdı kendı bırhavacı pılotbınbaşı, Istanbul Buyuk-
şehır Beledıye Başkanı Erdoğan. albay olacakmı^
Duşlerı gerçekleşseydı, bınbaşıCeylan'la albay Er-
dogan"ın ordunun çalışkan komutanlan arasında
yer alacaklan kuşkusuzdu Bugun geldıklen yere
bakılırsa kuımay da olurlardı paşa da Neden ol-
masın Onlann ıçlennde kalan hava subay ı olma,
pılot olma ozlemınm ne demeye geldığmı. yoksul-
luk \ e yoksunluk nedenıyle bu fırsatı bulamayan ye-
teneklı halk çocuklanndan \ e ana-babalanndan baş-
kası kolav anlayamaz Boylesı bınlerce ornek \ar
Geçen yıl bır eğıtım toplantısında Emınonu mut-
tusuydu sanıyorum "Başka okul bulamadığım için
imam-hatip okuluna gittim. murrii olmak benim se-
çımım değıl"demı^tı Bızım ışgorenın,yeteneklı bır
çocuk olan kuçuk kızı da çok çaba harcadı ıstedıgı
bır okulagırmek ıçın Amaolmadı "Başka birokul
buldunuz da \ermedim mi?" dıverek babası onu
-tf»«n-haMp4sesmeyazdtrdh
u
FwMİ9eaııegeçer'' d»-
ye bırkaç yıl duş kurdular, o da olmadı Ama bu ara-
da kız 1yı bır ımam-hatıplı oldu. kapandı durulup
gıttı
Başka meslek alanlanna geçmek ıçm orayı bura-
yı zorlayan, oyunlanndan. ya^amlanndan kısıtlama
yaparak gece gunduz çalışan ımam-hatıplı ler "'ü*e>
evlat mı?" dıye soruyor Ceylan haklı olarak E\et.
oy ledır ne yazık Gerçekten de onlann -bır anlam-
da- de\ letten u\ey evlat ışlemı gorduğu bu ulkenın
acı bır gerçeğıdır Oy amacıyla bır bolumunun po-
lıtıJvacılarca ödullendınlmesı, kımı haklartanmma-
sı bu gerçeğı degıştırmez Eger oyle olmasa, hıç-
bır plana ve ış gucu gereksınımıne dayanmaksızın,
bırçok ımam-hatıp okulu açılıp. yoksul kesımın ça-
lışkan \e yeteneklı çocuklan buralara doldurulur
muydu
9
Hangı devlet adamı ve akıllı ana-baba bu
akıldışı uygulamayı kendı ozçocugu ıçın uygungo-
rebılır
9
Her ne kadar ısteklı gorunseler de ımam-ha-
tıp mesleğı bu kurumlara gıren çocukların ve ana-
babalannın oz seçımlen değıldır Bu seçımın belır-
leyıcısı umarsızlıktır, yoksulluk ve yoksunluktur
Bunu da sağcı ıktıdarlann M Eğıtım polıtıkası ko-
numuna getırdığı somurmesıdır
Kendı çocuklannı "kolej"lerde yurtdışındaoku-
tan yonetıcı ve mılletvekıllen, bu ulkenın yoksul ke-
sımının yeteneklı çocuklannı, her yıl say ısını arrtır-
dıklan ımam-hatıp hsesı ve Kuran kurslannda de-
po ederek, onlann çağdaş mesleklere, fen bılımıne,
doktorluğa, teknolojıye, askerlığe. pılotluğa. denız-
cılığe, guzelsanatlaravb yaratıcıalanlarayonelme-
sını engellemış oluyorlar Kaldı kı çalışkanlıklann-
dan da anlaşılacağı gıbı o kesım çocuklan. ulkemız
ıçın buyuk bır ınsan gucu kaynağıdır Boylesı bır
haksızlık gunumuzde uvey ev latlara bile uygun go-
rulmuyor tmam-hatıplıler. daha baştan kaybettık-
len haklannı ele geçırebılmek ıçın yıllardır çeşitlı
zorlamalaryapnorlar Eldeettıklen firsatlarıçınse-
vınıyorlar Şımdılerde asken okullann zorlandığı
goruluyor
Yanlış vakiaşım
Oysa bırkaç ımam-hatıplınm asken okullara gı-
rebılmesı bıle temelde var olan "üvev evlaflığı or-
tadan kaldırmaz Kaldı kı askerı okullara dın eğıtı-
mı kokenlı oğrencı alınması sanıyorum tanhsel ne-
denlerle olası değıldır Bunun yapılabılmesı gerçek-
ten de Cey lan ın degmdığı anlamda bır dev nm. da-
ha doğrusu karşı dev nm olurdu Çunku bugunku as-
ken okul eğıtımını temellendıren ılkelenn Mahmut
II donemındekı (1808-1839) yapılan yenıleşmeler
sırasında getınldığı bılmıyor Bunu yıkmayi göze
alacak politikacılarçıksa bUe. askeri okullarda ve or-
duda. Mahmul Il'den bu yana surup gelen ilerici ve
akılcı bireğitim geleneğinın birikimlerini taşıvan ko-
mutanlann gonulleri buna yatmaz sanıyorum. Soy-
lu bır denız komutanı ve sorumluluğunu bılen de-
ğerlı bır dev let adamı olan eskı CumhurbaşkanıSa-
yın Koruturk'un. onune ılk kez gelen bu konuy a ılış-
kın onenyı ımzalamaya elının varmamasınm nede-
nını anlamak ıçın asken okullann yapılaşmasmı ve
gunmnuzricadargelen-egrrrm'gdeTiegınr tfflıngtr
gerekır
Mahmut II doneminın eğıtim reformlan sivil top-
lumdan once orduda uvgulanmışbr. Bu dönemde,
ıkıde bır kazan kaldıran yenıçenlık kurumu kaldı-
nlıp, modem ordu kuruîurken. halk yararına as-
kerlık mesleğı ve eğıtım yararına devnm sayılacak
bıryenılıkgetınlıyor Veni ordunun subay adavlan.
din kokenlilerden (medreselilerden) siyasct ve salta-
nat kokenlilerden (Enderun okullanndan) değil de
hiç okuma yazma bilmeverek askere gelen halk de-
likanblanndan yvfenekli ve b'dertipuolanlan. çav uş-
luk onbaşılık yoluyla denenerek seçilip harbıye ha-
arlık sınıfi oluşturuluyor. Onlara losa surede oku-
ma yazma ve askerlik bilgileri oğretilip. j eni orduyu
yetiştirmeleriyolu tutuluyor. Muhendıslık okulu. as-
ken tıp okulu. kara ve denız harb okulu bu temeller
ustune kuruluyor Mahmut 11 bu yenılığı o gunun
Mısır orneğıne ve Avrupalı danışmanlanna karşın
yapıyor Buuygulamanın donemındekı Mman. In-
gılız ve Fransiz orneklennden çok ılerde oldugu an-
laşılıyor Gucünu bilimden. teknikten >e halk ço-
cuklannın veteneğınden alan yeni bir ordu ve aske-
ri okul eğitiminin gunumüze kadar suriip gelen öy-
kusu boyle başuyor. Dahası. asken okullarda ve su-
bay yetıştırmede yapılan yenılıklerışığında 1835'te
hazırlanan bır rapor, sıvıl eğıtımın ılkelennı de ve-
nyor Sağtembirmoderailkoğretiıntemelinedayan-
dınlmayan yenileşme hareketlcrivleeğitimde ve eko-
nomide reformlar yapılnıayacağı belirtilıvor, shil eği-
dmdeki yeniükJere bo> le geçiliyor (1).
Çözüm, 8 yılhk temel eğitim
Bırçok sorunun çozumu ve demokratıkleşme
ıçın. okul yapılaşmasında sağlam bır temel eğıtım.
bugun de guncel sorunumuzdur Çağımızda bılgı-
lenn. mesleklenn çoğalması teknolojının hızîa ge-
lışmesı, sanayıleşme, koyler, kentler arası ulkeler
arası gıdış gelışlenn. goçlenn artması v b nedenler,
bu hızı karşılayacak ınsanlann en az 8 yıllık temel
eğıtımden geçmesını dayatıyor Turkıye, bu alanda
gen kalan bırkaç ulkeden bındır Iktıdarda hangı
partı olursa olsun 15 Eğıtım Şûrası'ndan geçen 8
y ıllık temel eğıtım karan hemen uygulamaya konul-
malıdır Başta ımam-hatıplıler. tum oğrencı ve ana-
baba kesımı bunun ıçın sorumlulan zorlamalıdır
Böyle bır uygulamay a geçıldığmde ımam-hatıplıler
kendılennı "ü\ey evlat" durumuna geçıren uygula-
madan kurtulacaktır Bu kurumlann orta bolumle-
nnın ve Kuran kurslannın kapatılmaMnı gençler
ıçın bır kavıp gıbı gosterenler aslında oy amacıyla
onlanuvey evlat durumuna ^okanlardır 8yıllıkçok
yonlü temel eğıtım sırasında öğrencılenn çeşıtlı yo-
nelımlen ortaya çıkacak, ılgı alanlan. seçeceklen lı-
se. aşağı yukan bu aşamada kendını gosterecektır
Çağdaş gereksmmelenn donanımını. ılk eğıtımını
herkes alacağı ıçın, ust oğrenıme gıtmeyecek olan-
lardabellı duzeyde kazanımlarla hayata atılacaktır
Ulkenın ara ınsan gucunu yetıştırmeyı ve yukse-
koğretıme hazırlamayı amaçlay an ortaoğretım okul-
lan oian lıseler yukandakı gereksınmelerı karşıla-
yacak bıçımde çeşıtlenecektır
Fen, edebıyat lıselen, ımam-hatıp lısesı, asken iı-
ısıvar lısesı
suruculuk lısesı, tanm lısesı. seracılık orman hay-
vancılık. balıkçılık lısesı. ya da programı, sağlık lı-
»esı. guzel sanatlar lısesı, spıkerlık, sınemacılık.
radyoculuk lısesı ya da programı. moda ve mode-
lısthk lısesı, teknık resım lıse»ı yapıcılık lısesı ya
da programlan vb Oğrencılenn lıselere geçışınde
yonelımlen belırleyıcı olacağından, meslek seçımı
ve yuksek oğretıme geçışte y etenekler, ılgıler konu-
şacağından kımseye fazla soz düşmeyecek, şımdı-
lerde ımam-hatıp okullannda yığın yapılan yoksul
kesım çocuklan a»ken okullara, fen lıselen. bılgı-
savar vb lıselere gırebıleceklerdır Bu durumda
ımam-hatıp lısesıne oğrencı akışı azalacak gerçek-
ten dm adamı olmayı, ılerde dın araştırmacısı, ıla-
hıyatçı olmay ı, ılahıyat fakultesıne gırmey ı ısteyen-
ler bu alanı seçecektır
Boylece yalnızca ımam-hatıp lıselennı seçmek,
Kuran kurslanna gıtmek zorunda kalan yoksul ke-
sımın yeteneklı çocuklan, yuksekoğretımde, ozlem-
lenndekı başka mesleklere yonelme. subay olma,
bılım adamı, doktor. muhendıs olma olanağmı bu-
lacaklar. uvey evlat ışlemı kendılığınden sona ere-
cek. eğitimde. demokratıkleşmede onemlı bır yol
almacakttr Konunun anlaşılmayacak. uygulanama-
yacak bır yanı ya da nedenı yoktur
PENCERE
(11 Fa> Kırby Turkıve de Kov EnstıruJen, Imeee
l%2Ankara s 15
TARTIŞMA
Necati Çelik Suç İşlemiştir
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesı Şaikımsöğut Sokak
No 9/B Cağaloğkı- tstanbul Tel 514 01 95/96
Postaçekıno 666322
^ ^ ^ " ^ urkıye'nın
• • ' anayasal
• duzenının temel
I ılkelen Buyuk
I Atatürk'un
^A^. aydmlıkçı
felsefesının urunu olarak
yururluktedır Karanlığı amaç
edınen karşıt guçler,
şımdılerde, ıktıdarda ortak
olmanın fırsatını kullanarak
duzene ve kurumlanna
saldırılannı gun geçtıkçe
arttırarak surdurmektedırler
Bu aymazlığın çarpıcı
orneklennden bınnı Çalışma
Bakanı Necati ÇehVte
gormekteyız Daha kısa bır
sure once partılılennın
karşısına geçıp "Sizlere
\tardrkçuyûm drvenin
yuzune tukunın!"' şeklınde
sartettığı çırkın sozlen ıle
gundeme gelen, emekten
yana gıbı gorunup,
bakanlığındakı kadrolaşma
uğruna seksen bm gencımıze,
gunlerce kuyruklarda ve
stadyumlarda çılelı gunler
yaşatan bu kışı, şımdı de
medyadaçıkan30l2 1996
gunlu demecınde
Sultanbeyirde dıkılen
Atatürk Anın'nı gundeme
getırerek şunlan kahraman
(•) edasıyla söy lemekte
"OmuTiı dolu olan, clinde
sılah olan adam! Ben
guçluyiım dedL Heykdı oraya
dıkti. Niye Susurluk'u
konuşuvorsunuz? Bu konuyu
konuşmuyorsunuz?.. Bugun
Turkıvc'de hak hukuk guçlü
değildir. Kaba kuvvetı clinde
bulunduran guçludür."
Bu densizce. vakışıksız
sozler değerlı ordumuza ve
onun onurlu komutanlanna
karşı ^avgısızca bır saldınnın
otesınde. ağır bır suç
oluşturmaktadır Bılmdığı
gıbı, Sultanbeylı Istanbul'un
varoşlannda, goçle gelıp
Hazme arazılennı ışgal
ederek parselleyen bır grup
yasadışı gecekondu
mafyasının tekehndekı
yerleşım bınmıdır Büyük
olçude şenat yanlısı bır
partınm anayasal duzene
karşı oluşturulmuş
"kurtanlmış bolgesi"
konumundadır Bu nedenle
meydanlannda tek bır
Atatûrk resmı ya da yontusu
yoktur
Sayın General Doğu
Sılabçıoğlu, buray a da her
yurt koşesınde olduğu gıbı,
bır Ataturk anıtı dıkılmesını
arzuladı ve kişısel çabasıyla
bunu gerçekleştırdı Bu
hayırlı olayı butun
v atandaşlar olarak candan
alkışladık
Şenat yanlısı gencı guçlenn
ve onlann temsılcılennın bu
olava karşı çıkması da
doğaldır Ancak, eleştın
dozunu çok aşan, hele bır
bakanın ağzına hıç
yakışmayacak söz \e
dav ranışlar boy lesıne açık bır
suç nıtelığı aldığında mutlaka
gereğı yapılmalıdır Bakanın
bu sozlen, Sayın Generalın
kışılığınde. şanlı ordumuzu
bır kaba kuvvet gıbı
gostererek, ustelık bu olayı
Susurluk"ta meydana gelen
bır dızı mafya devlet. çete
ılışkılen ıle bunlann
arkasındakı kumar. sılah ve
uyuşturucu kaçakçılığını
ortaya koyan olaydan daha
vahım(')gostenlmesı
anayasa ve yas>alann ağır suç
saydığı fıılı oluşturmaktadır
Teror yasasmdan başlayarak
çeşıtlı vasalarda ozellıkle T
Ceza Yasası"nın 159 1 ve
266 2 maddelennde yazılı
suçlardandır
Kanımca avnı demecınde.
Hayal Verginizi Ödediniz mi?
ç
ırkın
polıtıkalann,
gencı
yatınmlarla
İcesıştığı
yerdeyız Her
geçen gun bıraz daha
kırlenıyoruz Kulture sanata
' sanatçıyasaldınldığı
yazarlann oldurulduğu faılı
meçhul cınayetlere her geçen
gun bır yenısının eldendığı bır
ortamda, duşunce
yasaklanıyor. ınsanlann
havallennden pıvango. loto
vb yollarla vergı toplanıvor.
yargılar kavramlar. değer
yargılan değışıyor, toplum
bm bılınmeyenİı karmaşada
karanlığa suruklenıyor
Bır yılı daha gerıde bırakırken
zamanm neresındeyız dıye
soruyorum kendıme
Yenı bır y ıl umut olabılır mı'
\a venı bır yuzyıP Afşar
Timuçin bakın ne dıyor
"Zaman dilimleri vapavdır.
sözle^mcvlc konulmuştur. Bir
zaman dilımıni aştığımtzda
dcğıştn nedır? \rkamiza
baktığımızda çok şeyin
değişnıediğini gorebıliriz.
L zam da zaman da sürerlidir,
onlan bolup parcalamamız
işaret noktalan oluşturmak
içındir. V ılbaşlannda, ber
şevin kendi akışında suriip
gittiğını, bir venıve veniden
doğmadığımızı istemesek de
goruruz. \eni bir yıl masakür.
yeni bir yuzvıJ da."
Ne yazık kı kulturu ve sanatı
gereksız goren muzığın
dansın. edebıyatın herkesı
saran guzellığınden habersız
sığ bır duşûncenın tehdıdı
altında yenı bır yılı
kar^ılayacağız Belkı de yenı
bır v'uzy ılı Duşunmek ve
okumak ınsanın ınsanlaştığı,
bırev olduğu andır Bu onu
obur canlılardan ayırt eden
ozellıktır 21 yüzyıl ınsanı
okuyan, eleştıren, banş,
demokrası. ınsan haklan,
temel ozgurlukler gıbı
kavramlan yenıden kimliği
olarak gören insan olmalıdır
Insanın duşledığını
gerçekleştırmesı, sıradanlığın
hak ve hukuktan yana
olduğunu soyleyen bu Bakan
hakkında ılgılı makamlann
derhal harekete geçmesı
oncelıkle dokunulmazlığmm
kaldınlması gınşımını,
arkasından yargılanmasım
sağlamak, kaçınılmaz bır
gorev sayılmalıdır
Ataturk gıbı bır yuce
değenmızın anıtınm
dıkılmesını suç sayan, bunu
bahane sayarak bır Sayın
Generalın kışılığınde
ordumuzu ulus nazannda
kaba kuvvet gıbı
gostermekten çekmmeyen,
suç sayılan bu kem sozlenn
sahıbı hakkında. acaba hangı
yetkılı ve sorumlu mercı, ne
zaman harekete geçecek9
Bekleyehm ve gorelım
BAHİRM.
ERÜRETEN
Hukukçu
sınırlannı aşması. duşûncenın
ozgur coğrafyalannda
yeşerecektır 21 yuzyıl msanı
buna manmak ve bunu
başarmak zorundadır
Sıstem, duşunemezsın
vergısını odersen hayal
kurabılırsın dıyor Kavga
duşuncevle olmalıdır
Oldurulen bır duşmanın,
hıçbır şeyın kanıtı olmadığı
artık bılınmelıdır
Aczmendi Şeyhi
Neden Basıldı?..
Aczmendi tarıkatının başı Müslum Gunduz bır
kadınla basıldı
Baskının fılmı çekıldı
Nasıl?
Polıs medyaya haber verdı
- Kameralan alıp gelın, Aczmendıler'ın şeyhını bır
evde basacağız
Tankat başı çeşıtlı suçlardan aranıyormuş, yen
saptanmış, televızyonda ızledık, Muslum Gunduz
kamera ışıklannın altında penşandı, uzun sakalıyla
yarı çıplak mahzun ve tuzağa duşmekten mah:
cup1
Koşede bır kadıncağız ellerıyle yuzunu kapa-
mış yuksek sesle hıçkırıyordu
Ne demelı9
Insan ancak canavarlaşırsa boyle goruntulerden
keyıf duyabılır, ama aklı başında bır ınsaflı kışı bu
tur oyunları seyrederken uzulur
•
Muslum Gunduz'un basılması uzerıne çeşıtlı gai-
zetelerde yazılar çıktı, kımse bu ışı beğenmedı
Oral Çalışlar sert tepkı gosterdı
k
'Aczmendi şeyhının evının kapısı kırılarak basılx
ması en temel ınsan haklarına aykırı ( ) Muslum
Gunduzie dunya goruşlenmız, dunya ıle ahıretka1
-
darbırbınne uzak Ancak onun bu şekılde baskına
uğratılıp teşhıredılmesını kabul etmıyorum "(Cum-
hurıyet 31 Aralık 1996) >
Doğrudur
Ancak yaşanan olayın ınsanı duşunduren denn
boyutları da var
• - i
Mersın Unıversıtesı'nden Dr Oktay Gökdemir'ın
19 Aralık 1996 gunu Cumhurıyet'te "Tarıkatlar Sıvıt
Toplum Örgutlen mıdır?" başlığı altında guzel bır|
yazısı yayımladı Kımı çevrelerın tarıkatları bırer "sı-
vıl toplum orgutu" gıbı tanıtma çabalarına karşılık'
Dr Gokdemır şu saptamayı yapıyor
• "(Osmanlı'da) tarıkatlar, sıvıl toplum orgut-\
lerınde gorduğumuz devlete ve otonteye karşı bı-\
rer baskı oğesı olmaktan çok otonteyı ve egemenl
ıdeolojıyı ıçselleştıren ve onu sureklı olarakyenıden]
ureten bırer oğe olmuşlardır ( ) Turkıye de sıya-\
sallslamın ve tankatların yukselış surecını yakın ta-\
nhımızın son 15 yıllık donemmde ınceledığımızde\
ıse devlet, toplumsal muhalefetı alabıldığıne sınır
J
lamak ıçın dını ve dınsel duşuncelerı bır dalgakıran
gıbı gormuş ve bu alanda devletın doğal rehbeıiı-
ğıne soyunan tankatların gelışımını alabıldığıne^
desteklemıştır Hatta bu gelışım oyle boyutlarayuk-\
selmıştır kı Fethullahçılar orneğınde olduğu gıbh
Amerıka 'nm desteğınde ılımlı Islam projesım Kaf-\
kasya ulkelerıne yaymak ıçın ekonomık açıdan bu-
yuk destekler vermıştır"
Pekı, sormak gerekmez mı''
- Devlet el altından ve ustunden tankatlara des-,
tek verırken Aczmendılerın ustune neden gıdıyor?.
Aczmendıler garıp kışıler sıyah sakal, sıyah sa-
nk sıyah cuppeyle pekışen çarpıcı goruntu uzen-j
ne medyatık yanlan çekıcılığe burunen bır avuç rrıu-j
nt ulkenın dengelerıne ağırlık koyamayacak marjı-ı
nallıkte kalıyorlar !
Oysatarıkatçılığı, sıyasal ıktıdara tırmandırıcı kur-!
"VHF ~ ™"nazınMci uyıidydı
Sıyasal partılerı perde ar,kasincjan çekıp çevıren
tankat şeyhlerını devlet bılmıyor mu
9
* Yuksek As-
ken Şûra kararlarıylaordudan uzaklaştırılan subay-
lann oykusunu gazetelerde okumadık mı? Tankat
hıyerarşısı kımı zaman devlet duzenını hıçe saymı-
yor mu?
Muslum Gunduz laık Turkıye Cumhunyetı açısın-
dan tankat şeyhlerının en tehlıkesızı
•
Oyun ıçınde oyun suruyor
Kabak Aczmendi Şeyhı Muslum Gunduz'un ba-
şına patladı oysa o garıbın yığınların sevgılısı unlu
ses sanatçımız Muslum Gurses kadar hayranı
yok
MURAT
senı çok çok ozledık Muhakkak ara
Annen: R. DT.
Baban: N. DT.
Parlez-Vous
Français?
Fransızca
konuşur musunuz? -^
FRANSIZCA DİL KURSLARI
Kurs başlangıç tarihi:
6 OCAK 1997
Kayıtlar ve Test:
2-4 OCAK 1997
Saat: 10.00-18.00 arası
IEFIISTANBUL FRANSIZ KULTÜR MERKEZI
PJSTlTlTDETlDESFIOLSÇAISESDİSTihBbL
istıklal Cad No 8 Taksım Tel 252 02 62
ORHAN
TULEYIJ L E Y L İ O Ğ L U
İLANT.C.
ŞABANÖZL ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1996 23
Davacı vekılı \\ Samı \ıldınm taranndan davalı
Fatma KınıkJıoğlu ve arkadaşları aleyhıne mahkeme-
mıze açılan tapu ıptalı ve te^cıl davasının yapılan açık
yargılamasında venlen ara karan gereğınce
Çankın ılı, Şabanozu ılçesı Karakoçaş koyıı nufu-
suna kayıtlı Celal Karahasanoğlu, Emıne Gurbuz ıle
Şabanozu Mart kovu nufusuna kayıtlı Fatma Nalbant
veZekı Kınıklıoğlu nateblığyapılamadığı zabıtama-
nfetıyle adreslen de tesbıt edılemedığınden adlanna
ılanen teblığ yapılmasma karar venlmıştır
Bu nedenle mahkememızın 1996 23 esas sayılı da-
vadosyasinınduruşmasının 18 2 1997 gunu saat 14"e
bırakıldığı dav alılar Celal Karahasanoğlu, Emıne Gur-
buz. Fatma Nalbant ve Zekı Kımklıoğlu'na teblığ >e-
nne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 127770