Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 OCAK 1997 SALJ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Türk-Yunan gerginliğİBİn tırmanması, Avrupa Birliği ile iplerin kopmasıyla noktalanabilir
SavaşıABD ırıiistiyor?• Ankara'daki üst düzey
diplomatlar, ABD'nin
stratejik hesaplannın
arasmda, Avrupa'dan
kopacak olan Türkiye'yi,
kanatlan altmda bir Ortadoğu
iilkesi haline getirmek
olabileceğine işaret ediyorlar.
LEYLA TAVŞANOĞLL
ANKARA - Ankara'nın. önümüzdeki ay-
larda uzun vadelı ubslararası tutumu, Türk-
Yunan ilişkilen \e kıbns sorununda son de-
rece karanlık bırtabioyla karşı karşıya oldu-
gu belirtiliyor. Ankaradaki ûst düzey bazi
diplomatlaragöre Kıbns Rura Yönetimi'nin
(KRY) AB'ye tam iyelik başvurusuyla or-
taya çıkan çok cidcı püriizler, Tiirkiye'nin,
"Rumlar, ben olmadan AB'ye tam üye ola-
tnaz" biçimindeki :srarli tezi, Güney Kıb-
ns'a 16 ay içinde \erleştirilmek ıstenen S-
300 tipi Rus yapımı fuzeler, TüTkiye'yi cid-
di bir çıkmazın içine. hatta bir Türk-Yunan
savaşına bile sürükteyebilecek.
Ankara'daki üst düzey diplomatik kay-
naklaragöre 1997'vi 'Kıbns'abanşyüı'ilan
eden ABD yönetımmın Avrupa Birliği (AB)
ve BM desteğiyle Kjbns'ta bir şeyler yap-
maya çalışması bekfcniyor. Ancak bu konu-
da nelerin olabileceği önümüzdeki mart-
ağustos döneminde belli olacak.
Şu anda Türkıye'nin önünde iki takvim
var. Bımlardan birincisi KRY'nin AB'ye tam
üyeliği takvimi. Bunagörehükümetlerara-
sı konferanstan altı ay sonra KRY ile tam
iiyelik müzakerelen başlayabilecek. tkinci
takvim ise Rus yapımı S-300 füzelerinin
KRY'ye konuşlandınlması süresi. KRY lide-
ri Glafkos Kkrides, ABD Dışişleri'nin Kjb-
S-300'lerin ardından Tor-Mi hava savunma slstemi
Rumlara yeni Rus füzeleriMOSKÖVA (AFP) - Kıbns Rum Yönetimi'ne S-300
füzeleri satması Türkiye'nin sert tepkilerine neden olan
Rusya, Rumlara bu kez de Tor-Ml adlı çok gelişmiş hava
savunma sistemini satmayı tasarhyor. ITAR-TASS
ajansının yüksek rütbeli bir Rus subayına dayanarak
bildirdiğine göre, Tor-M l fûzesavar savunma sistemi,
Cruise füzeleri, lazer güdümlü bombalar, helikopterler ve
savaş uçaklanna karşı etkili bir süah. Ancak dün Rum
haber ajansı, Rum Savunma Bakanı Kostas Eliades in
TOR M-l sistemi almak istemedikkrini bu tip haberleri
kesinlikle yalanladığını bildirdi. Rumlanrt, Rusya'dan 150
km menzilü, yerden havaya S-300 füzeleri alacaği yolunda
4 ocakta yapılan açıklama, Kıbns'ta gerginliğin hızla
artmasına neden olmuş, Tüıkiye fûze üsîerini
bombalayacağı uyanstnda bulunmuştu. Rumlann S-300
füzelerinden başka Rusya'dan KA-50 saldın helikopterleri
satm alacaklan da bildirilmişti. Rusya'nın Rumlara silah
şatarak Kıbns'a yerleşmeyi tasariadıgını belirtiyorlar.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı'nın özel temsilcileri
Vladiınir Çijov ve Alesander Oriov, Türkiye'ye geldi
Rus yetkililer, füze satışınm tamamen ticari amaçh
olduğunu vurgulayarak, Kıbns'm silahsızlandınlmasının
gerçekleşmesi durumunda füze satışınm yeniden
değerlendirmeye alınacağmı ifade ettiler.
ns temsilcisi Cavanaugh'la görüşmesinde
kendisine, "Bu fuzeler 16 ay süreyle konuş-
landırümayacak" güvencesini vermişti.
Cavanaugh, Kıbns'tan sonra Ankara'yı
ziyaretinde, "Bu fuzeler 16 ay sonra da gd-
meyecek" güvencesini Türkiye'ye verdi.
Üst düzey diplomatlara göre S-300 fuze-
lerinin Güney Kıbns'a konuşlandınlmalan
durumunda Türkiye bunlan imha için bir
hareket başlatacak, Yunanistan da buna se-
yirci kalmayacağı için iki ülke arasında bir
savaş çıkacaktır. Bir savaş ise tamamıyla bir
felaket anlamına gelecek ve Türkiye'ye en
az 200 milyar dolar gibi bir zarara yol aça-
caktır. Öte yandan Yunanistan da büyük kay-
ba uğrayacak, ancak AB üyesi olduğu için
bu zarannı Avrupa "dan karşılayabilecektir.
Üst düzey diplomatlar konuyla bağlantı-
lı olarak şu görüşleri de dile getiriyorlar:
"Böyle bir savaş iplerin rvice kopmaa olur.
Yani AB üyesi bir ülkeyle Türkiye savaş ha-
MndeoJacaknr. Belldde ABD'nin stratejik he-
saplaruıuı altmda bu da vaüyor. Böyle bir
olaydan sonra acaba ABD.Türkiye'yi tama-
mıvla kendi kanatlan alünda bir Ortadoğu
ülkesi mi yapmak istiyor?'"
'AB'yi düşünmeyin' tefldni
Bir de ABD temsilcisi Cavanaugh'un An-
kara'ya son gelişinde, Ankara'nın, AB'ye
tam üyeliğinden vazgeçmesi için çok güçlü
sinyaller verdiği haberleri var. Bu konuda
görüşüne başvurduğumuz üst düzey bir dı-
şişleri yetkilisi, "Cavanaugh, 'Bu çok uzun
vadeli bir iştir. Bunu düşünmey in" divor.Oy-
sa "Tam iiyelik uzun vadeli bir iştir, bunu
düşünmeyin' demek Kıbnsh Rumlann
AB'yegirmesi demektir ki o zaman Türkiye
Avrupa'dan tamamıyla kopar" görüşüne yer
verdi.
Diplomatik yetkililer, Türkiye'nin, "Kıb-
nsb Rumlar Türkiye olmadan AB üyeüğine
ahnamazlar'' biçimindeki ısrannın yanlış
olduğunu belirterek "Bunun yerüıe, Rum-
lardan beşyü sonra AB tam üyeliğL gibi bir
formülün ortaya atılması yerinde olur" gö-
rüşünün altını çiziyorlar.
Bu diplomatlara göre hükümet, özellikle
de Refah kanadı, bütün bu gelişmelerden
fevkalade memnun; hem KKTC'yi Türki-
ye'ye yeni bir vilayet olarak katmak hem de
"Baü macerasını sona erdirmek için fevka-
lade yararh görüyor". Bu diplomatlar ayn-
ca şu görüşlere de önemle yer verdiler:
"Onun için şimdiye kadar Ecevit dahiL
hiçbir hükümetin yapmadığını yapülar. Ke-
senin ağzını açtılar. Kıbns'a 250 milvon do-
lar verecekkr. Bunlar bir taşia iki kuş vur-
rnakamacındalar. Girne'yegidipcamiteme-
li attılar. Adada imam-hatip okullan açmak
istiyoriar. Atatürk nasıl Hata>'ı Türkiye'ye
kattıysa bunlarda Kuzey Kıbns'ı Türkiye'ye
katmak istiyoıiar. Böylece Avrupa'dan da
kurtulacaklar. CMaylarRefah kanadının tam
islediği doğrultuda getişiyor."
Burada çok önemli bir nokta var: Türki-
ye, KKTC'yi ilhak ederse Yunanistan ne ya-
par? Bu soruya yanıtı üst düzey diplomatlar
şöyle veriyorlar: "Yunanistan deti mi? Kıb-
ns'ı ilhak edip de ne yapsın. Ortak savunma
protokolüyle savunma entegrasyonunu bitir-
dL Şimdi Rumlann AB'ye tam üyeHğiyle si-
yasi ve ekonomik entegrasyon da tamamla-
nacak. AB içinde iki Helen devieti olmak ve
iki vetoya sahipolmakdururken Güney Kıb-
ns'ı neden ilhak etsin? Yunanistan'ın kafa-
sında ENOSİS diye bir şey yok. Bunu herkes
kafasına iyke \erieştirmeü."
Avrupa şaşkın
Alınan bilgilere göre Avrupa, işlerin böy-
lcsine Arap saçına dönmesinden şaşırmış
durumda. Bosna-Hersek'te olduğu gibi bu-
nun da ABD tarafindan çözülmesini isteye-
cek. Ama ondan sonrası son derece karan-
lık bir tablo olarak ortaya çıkabilecek.
Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'in,
PASOK içinde "güverdn" olarak tanınırken
iktidara geldikten sonra iç polıtika malzeme-
si nedeniyle "şahin" söylemini benimsedi-
ğine dikkat çeken diplomatlar. "Simitisdeso-
nuçta PASOK'un bir eseri. O kadar tuttuğu
halde girvercin olan Dışişleri Bakan Yardım-
cısı Bozakis'j dahi koruyamadı ve istifasuıa
gözyumdu. Öbür Dışişleri Bakan Vardımcı-
sı Yorgo Papandreu. kasımda son tstanbul zi-
yaretindeDışişleri MüsteşanOnurÖ>Tnen'le
gizlice bir saat görüştü. Ama bu görüşmeden
de bir şey çıkmadL Papandreu da keOesinden
korkuyor" dediler. Türkiye için bölgede
şımdilik tabloböyle. Mart-ağustos dönemin-
de akılcı bir politikayla sıraladığımız sorun-
lar aşılma yoluna girmezse Ankara-Atina-
Kıbns üçgeninde çok vahim bir krizin pat-
lak vermesi olasılığı çok yüksek.
Belgrad'da seçim karmaşası
Mnhalefetin
zaferine iptal
BELGRAD (AA) - Sır-
bistan'da aylardır süren gös-
terilere yol açan 17 Kasım
yerel seçim sonuçlanna iliş-
kin seçim komisyonu ve
mahkemelerin çelişkili ka-
rarlanna bir yenisi daha ek-
lendi. Başkent Belgrad'da-
ki, bir roahkeme, iktidardakj
Sosyalist Parti'nin (SPS)
denetimindeki kent seçim
komisyonunun muhalefetin
zaferini ilan eden karannı
iptal etti.
Belgrad belediye mecli-
sinde en çok sandalyeyi ka-
zandığını öne süren "Bir-
likte" adlı ittifak partileri-
nin bu iddiası, durmak bıl-
meyen protesto gösterileri-
nin baskısı altmda bunalan
iktidar yanlısı Belgrad se-
çim komisyonunun, 14 Ocak
tarihli karan ile tanınmış,
ancak, Sosyalist Parti ko-
misyon karanna karşı mah-
kemeye başvurmuştu. Öte
yandan, Sırbistan'm ikinci bü-
yük kenti Niş'te yapılan bele-
diye seçimlerini kazanan mu-
halefet, dün kentin yönetimini
törenledevraldı.
ABD desteği çekti
ABD, Sırbistan Devlet
Başkanı Slobodan Milose-
viç ile Hırvatistan Devlet
Başkanı Franjo Tudj-
man'adesteğini çektiğibili-
diriliyor. New York Times
Gazetesi'nin konuyla ilgili
haberinde, ABD'nin Bos-
na'daki Karadziç ve Gene-
ral Mladiç gibi savaş suç-
lulannı yakalayarak, adalete
teslim etmeyi ilk kez ciddi
olarak düşündüğü de bildir-
di. Gazete, VVashington'un
komando harekatı planladı-
ğını yazdı. Sırp Ortodoks Kilisesi'nin destek lediği 200 bin protestocu Belgrad'da ayine katddı. (Fotograf: REUTERS)
Tutsi gerillalarına karşı savaşıyorlar
Zaire iç savaşında
Sırp paraiı askerleriDış Haberler Servisi - Zaire hükümeti, ülkenin
doğusunda aynlıkçı Tutsilerin ele geçirdiği
topraklan geri alabilmek için çoğunluğu
Sırplardan oluşan paralı askerlerden
yararlanıyor. Zaire ordusu mensubu bir albay,
söz konusu beyaz askerlerin para ile
rutulduklannı inkâr ederek, bu kişilerin
yalnızca Zaire ordusunu eğitmek üzere
Avrupalı müttefikler tarafindan gönderilen
askerler olduğunu ileri sürerken diğer
kaynaklar bunun tam aksi yönünde görüş
bildiriyorlar. Gerek güvenlik kaynaklan
gerekse Zaire halkı aralık ayından beri
Zaire'ye akın akın gelen bu paralı askerlerin
Tutsi aynlıkçılarla savaşmak üzere Zaire
ordusuna katıldıklannı belirtiyorlar. Zaire
ordusunun başındaki General Mahele Lieko
Bokungo'ya yakm kaynaklar da çoğunluğu
Sırplardan oluşan Doğu Avrupalı pilotlann
yeni satm alınan Rus yapımı M124 savaş
helikopterleri ile aynlıkçı Tutsi milislere
havadan akınlar düzenlediklerini doğruluyor.
1965 yılında darbe ile iktidara gelen Zaire
Devlet Başkanı Mobutu Sese Soko, kanser
teşhisiyle uzun bir süreden beri tedavi
gördüğü Avrupa'dan aralık ayında dönmüş ve
hemen General Mahale'yi ordunun başına
geçirerek aynlıkçılara karşı mücadelenin
ruzlandınlmasını istemişti. Zaire hükümeti
geçen hafta bir açıklama yaparak ordunun,
aynhkçılann Hderi Laurent Kabüa'mn
üslendiği Goma bölgesine 120 kilometre
uzaklıktaki Walekale kentini ele geçirdiğini ve
100 kadar Tutsi'yi öldürdüğünü bildirmişti.
Rum kesimi
Çevreciler
tatbikatı
önledi
Dış Haberler Servisi -
Kıbns Rum Kesimi'nde bir
grup çevreci, Akamas
Yanmadasf ndaki lngiliz
askeri tatbikatmı engelledi.
Yanmadanm kuzeyinde
geceleyen eylemciler, dün
sabah polis kuvvetlerinin
gelmesi üzerine tatbikatın
yapılacağı onnanlık
araziye dağıldılar.
Helikopterle ormanlık
araziyi tarayan polis,
eylemcilerin bir kısımını
yakaladı ve ateş hattından
uzaklaştırdı. Eylemcilerle
çatışmaya niyetleri
olmadığını açıklayan polis
yetkilisi, "Amacunız
eylemcileri kendi can
güvenlikleri için tatbikat
sahasından uzaklaşturnak"
dedi. lngiliz piyadelerinin
katıldığı tatbikatta gerçek
silahlar kullanılıyor.
POLÎTIKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
Gereksiz Sertlikten
Kaçınmalı
Kıbns Rum Yönetimi (KRY) Başkanı Glafkos Kleri-
des, adaya Rus 'S-300' füzeleri yerteştirme karan al-
makla belki de hayatının büyük siyasal hatasını yaptı.
Klerides1
in bu füzeleri, görüşme masasında pazarlık un-
suru olarak kullanmayı tasarladığı, Rum yönetimi tara-
findan kabul edildi.
Klerides, Türkiye'nin bu denli sert ve kararlı tepki gös-
tereceğıni her halde tahmin etmiyordu.
Türkiye, Rumlann girişimi karşısında kararlı davran-
mak zorundaydı. Çünkü S-300 füzeleri, KKTC'ntn yanı
sıra Türkiye'yi de doğrudan tehdit ediyordu.
Füzelerin, Türkiye'nin içlerini vuracak kadar uzun
menzile sahip bulunmadığı, aynca isabet orantannın
yüksek olmadığı öne sürülebilir. Ancak unutmamak ge-
rekir kı Türkiye karariı davranmasa, bundan yürektenen
Rumlar, ileride daha uzun menzilli ve gelişmişfüzeier al-
maya yönelebilirier.
•••
Devletler bazı bunalımlarda, daha büyük bunalımlan
engellemek için karariı, hatta sert birtutum takınmak zo-
rundadır.
Ancak, ölçüyü kaçırmamak şartıyla. Ölçünün kaçınl-
dığı bir karariılık gösterisi, o gösteriyi yapan ülkenin hak-
lı davasını haksızdurumadüşürmekgibi bırtehlikeyi de
içerir.
Karariılık gösterisi ile abartılı sertlik arasında ince bir
çizgi vardır.
Türkiye, Kıbns Rum Yönetimi'ne gösterdiği tepkide,
o çizgiyi aşma sınınna gelmiş görünüyor.
• • •
Füze bunalımı patlak verdiğinde Batı Türkiye'nin ya-
nındaydı. Ama Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'le Milli Sa-
vunma Bakanı Turhan Tayan'ın vurmaktan ve ambar-
godan söz eden demeçleri, dışanda soğuk duş etkisi
yaparak lehımızdeki havayı aleyhımize döndürdü.
Batı ıte Rusya'nın, Türkiye'nin yaptığı sert açıklama-
lardan ve KKTC ile yayımlanan ortak deklarasyondan
rahatsız olduğu gözleniyor. ingıltere. Türkiye ile KKTC
arasında 'ortaksavunma konseptı''oluşturulmasının ve
Türkiye'nin, KKTC'de hava ve deniz üsleri kurma tasa-
nsının, bunalımın çözümünü güçleştireceğini öne sür-
dü.
Diğer Avrupa ülkeleri ile ABD'nin de Ankara'nın sert
tutumunu kimi zaman aşın bulduklan, bu davranışın so-
runun çözümüne yardımcı olmayacağına inandıklan bi-
liniyor.
• • •
Aslında Türkiye'nin bazı tepkileri daha önce göster-
mesi gerekiyordu. Örneğin Yunanistan'la Kıbns Rum
Yönetimi arasındaki savunma işbiriiği anlaşması üç yıl
önce imzalandı. Yunanistan'ın Larnaka bölgesinde as-
keri üs inşa etmekte olduğu da biliniyordu.
Ama 1995'te Türkiye'yi gümrük birliğine sokma ha-
zıriığı ve heyecanı içinde olan Başbakan Tansu Çilter, Yu-
nanistan'ın vetosunu kaldırmak için burnumuzun dibin-
deki bu gelişmeleri görmezlikten gelmişti.
Şimdi gecikmış önlemtere ek olarak sert açıklamalar
ve jestler de yapılınca Türkiye, bunalımın çözüm yolla-
nnı tıkayan, en azından yumuşamasını engelleyen taraf
durumuna düşme tehlikesı ile karşı karşıya gelmiştir...
Sözgelişi, Demirel-Denktaş ortak deklarasyonu, bi-
rikmiş tepkilerin patlaması niteliğinde idi ve haklıydı.
Ama Türk savaş gemilerinin Kıbns'a gönderilmesi
acaba gerekli mi idi?
Yoksa bu karariılık gösterilerinde ölçü kaçtnlmış mty-
dı?
Sorunun başka boyutu da var. Türkiye son günlerde
uyuşturucu kaçakçılığı konusunda bombardıman altın-
da. Alman yargıcın Çiller'ı suçlamasının ardından İngıl-
tere, Hollanda, ABD ve Kanada da Türk hükümetini
suçlayan açıklamalar yaptılar.
Bu suçlamalann, tam Türkiye'nin Kıbns konusunda
sert açıklamalar yaptığı bir sıraya denk düşmesi ilginç
rastlantıdır.
Türkiye, haklı davasında haksız duruma düşmemek
için gereksiz sertlik gösterilerinden kaçınmalıdır.
Parlamento olağanüstü toplandı
Arnavutlıık'ta ordu
göreve çağırıldıDış Haberler Servisi - Arnavutluk parlamen-
tosu, binlerce bankerzedenin giderek artan şid-
det gösterilerine karşı, yollann ve hükümet bi-
nalannın korunması için ordunun devreye gir-
mesine karar verdi.
Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 1992 yı-
lından beri ilk kez olağanüstü toplanan parla-
mento, 96'ya karşı 2 oyla söz konusu karan al-
dı. Askerler dünden itibaren Tiran'daki Merkez
Bankası ve devlet televizyonu binasını koruma
altına aldılar. Başbakan Yardımcısı ve Dışişle-
ri Bakanı Tritan Şehu. bu karann. krizi çöz-
mekten çok trafığin aksamaması, su ve petrol
kaynaklan ile hükümet binalannı korumak
amacıyla alındığını söyledi. Şehu. geçen cu-
martesi göstericileri sakinleştirmek için geldi-
ği Luşnye sehrinde başına atılan taşla yaralan-
mıştı.
Bu arada, Kavaye'nin yakınlanndaki Bard-
hor Hapishanesi'ndeki çıkan ısyanda iki
mahkûmun öldüğü, üç kişinin de yaralandığı
bildirildi. iki polis memurunun yaralandığı is-
yanın, 1990'dan bu yana meydana gelen isyan-
lardan en büyüğü olduğu belirtildi. Dün, tşkod-
ra sehrinde 4 bin kişi valilik binasınm önünde
toplanarak yeni birgösteri yaptı. lçişleri Bakan-
lığı tarafindan yapılan bir açıklamada. hafta so-
nu meydana gelen olaylarda bazılan ağrr 80 po-
lısin yaralandığı ve 30 göstericinin tutuklandı-
ğı bildirildi. Tiran'da öncekı gün binlerce kişi.
muhalefet parti liderlerinin de katıldığı göste-
riler yaptı. Göstericileri dağıtmak için cop kul-
lanan polis. zaman zaman göstericilerin üzeri-
ne basmçlı su sıktı.
VJÖRÜŞI Prof. Dr. EROL 1VIANİSALI
20 ocak Demirel-Denktaş deklarasyonu
ve bu deklarasyonun TBMM tarafindan der-
hal onaylanması, Ankara'nın yeni Kıbns po-
litikasının sinyallerini vermektedir. Yeni dek-
larasyonun içeriği göz önüne alınırsa yeni
politika, "1974 'ten sonraki önemli ikinci ge-
lişmeyi ortaya koyuyor." Birincisi, 15 Kasım
1983'te, KKTC'nin açıklanması idi.
Türkiye'yi bugünkü noktaya, Ankara hükü-
metlerinin aktif tutumları değil, Rumlann ve
Yunanistan'ın adaya bütünü ile hâkim olma
çabalan ve niyetleri getirmiştir. 20 ocak ka-
rariarının neden alındığını çok iyi anlamak
gerekiyor. Eğer bu kararlar alınmasa şu ge-
lişmeler ortaya çıkacaktı: a) Avrupa Birliği,
belirlenen görüşme takvimi doğrultusunda
1997 sonunda veya 1998 başında Rum yö-
netimi ile adanın tümünü içeren bir kapsam-
da görüşme masasına oturacak ve tam üye-
lik, bir süre sonra kesin olarak gerçekleşe-
rek ada Türkleri, azınlık statüsünde bir duru-
ma geleceklerdi. b) Artık adada Türkiye'nin
karşısında Kıbns Rum Yönetimi değil, 16
üyeli AB bulunacak ve zaten gümrük birliği
kıskacı içıne sokulmuş olan Türkiye, adada
tüm kozlannı kaybetmiş olacaktı. c) 1960 an-
laşmalarının yerinı AB hukuku ve adadaki AB
siyası şemsiyesi alacak, adadaki Türk aske-
ri variığının korunması imkânsız hale gele-
Yeni Kıbns Politikasının Anlamı
cekti. d) Protokoller ile geliştirilmeye çalışı-
lan TC-KKTC ekonomik ilişkileri ve tanınmak
istenen ayncalıklı yapı, bıçak gibi kesilecek-
ti. e) Adanın AB'ye dahil edilmesiyle ada do-
laylı yoldan Yunanistan'ın bir parcası duru-
muna sokulacaktı. f) Yunanistan artık
Ege'deki isteklerini, Türkiye'yi güneyden de
sıkıştırarak daha kolay sağlayabilecekti.
Yıllar önce
Aslında bu politikanın temelleri Rumlar ve
Atina tarafindan yıllar öncesinde atılmıştı. An-
kara ise adadaki askeri gücünü sağlam tu-
tarak işi dengeleyebiliyordu. Ancak iş öyle bir
noktaya dayandı ki artık sadece adadaki as-
keri güç ile durumu sürdürme olanağı yavaş
yavaş ortadan kalktı. Çünkü Türkiye'nin da-
yanmak istediği hukuki ve siyasal zemin al-
tından çekiliyordu. 1960 anlaşması, fiilen ve
politik olarak ortadan kaldırılmaya başlan-
mıştı. Fuzeler konusu ise sadece bardağı ta-
şıran damla oldu. Işin doğrusunu söylemek
gerekirse Ankara'nın, Rumlara ve Atina'ya,
füze krizini yarattıkları için teşekkür etmesi
gerekir. Böyle bir kriz doğmasa, 20 ocak bel-
gesi gibi kapsamlı bir belgenin ortaya çıkma-
sı, belki de başka bir bahara kalacaktı. Rum-
lar, Atina ve AB, yavaş ve temkinli olarak 'sa-
lam' politikalannı sürdürmüş olsalar, belki de
uzun süreli amaçlanna ulaşabileceklerdi.
Siyasi olarak, ikili anlaşma niteliği taşıyan
ortak deklarasyon ile Türkiye, doğrudan doğ-
ruya, KKTC sınıriannın kendi güvencesi altı-
na alındığını ortaya koymaktadır. Bu durum,
1960 anlaşmasının Türkiye'ye tanıdığı hak-
kın çok ötesinde, 'yeni bir hukuki, siyasal ve
askeri yapılanmadır' ve TC ve KKTC'nin sa-
vunmalannın 'bütün/eşt/n7m/ş olduğu", mev-
cut fiili duruma ek olarak, siyasal ve hukuki
yönden de 'uluslararası yeni bir yapılanma
ve çerçeve içine' oturtmaktadır.
Aynı tutum, Rumlar ve Atina tarafindan, 3
yıl önce, ortak savunma doktrini ilanı ile yu-
muşak bir geçişle ortaya konmuştu. Bu ba-
kımdan, Türkiye ve KKTC, Rum-Atina politi-
kasına karşı (veya paralel) yeni bir tutum içi-
ne, 3 yıl gecikme ile füze krizi sayesinde gi-
rebilmiştir.
Yeni deklarasyon, 'Rum yönetiminin
AB'ye dahil edilemeyeceğini, 1960 anlaş-
masına dayanarak' vurgularken 1995'te, o
zamanki Ankara hükümetinin yaptığı hatayı
da düzeltmektedir. Aynca, bunda ısrar edi-
lirse KKTC'nin Türkiye ile bütünleşmesinden
ve adanın bölünmesinden başka bir seçenek
bırakılamayacağı, 'bir tehdit' olarak ortaya
konmaktadır. Burada, daha net olmak gere-
kirdi: "Rumlar tek başlanna AB'ye giremez-
ler: Rum yönetimi ve KKTC, Türkiye'nin de
içinde olacağı birAB'ye g/reb///r*'ifadesi kul-
lanılsa, daha tutariı olunurdu.
Rumlar ve Atina, Yunanistan'ın sınınnın
KKTC sınınna dayandırıldığını, daha üç yıl
önce ortak savunma doktrini ile açıklamış-
lardı. Ankara ise 20 ocak belgesi ile 'Türki-
ye'nin de askeri sınırtannın KKTC sınıriann-
dan geçtiğini', dış politikasının bir parçası
olarak, bugün siyasal zemine oturtmuş ol-
maktadır.
Artık bundan sonra önemli olan, 20 ocak
belgesinin gereklerini yerine getirmek için
Ankara'nın ne kadar kararlı olduğunu tutariı
polrtikaları ile göstermesidir. Vitrinden çok
uygulamada başanlı olursak, ancak o zaman
sonuca ulaşabiliriz.
MÎMAR SİNAIS ÜNÎVERSÎTESt
FEN BtLÎMLERİ ENSTtTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı: B.3O.2.MSÜ.O.C1.OO.OO.- Konu:
MİMAR SİNAN ÜNÎVERSİTESl REKTÖRLÜĞÜ'NDEN FEN BİLİMLERİ
ENSTtTÜSÜ 1996-1997 BAHAR YARIY1LI YÜKSEK LİSANS. DOKTORA VE
SANATTA YETERLtK ÖĞRENCİ KONTENJANLARJ
VIKSEK LİSANS
ANABİLİM DALI
İç Mimarlık
Endüstri Orünleri
Matematık
Istaristık
DOKTORA
ANABtLtM/
ANASANAT DALI
Endüstri Urünleri
Tasanmı
Şehircilik
Matematik
lstatistik
PROGRAMI
İç Mimarlık
Endüstri Ür.Tas.
Matematik
tstatisuk
PROGR.\MI
End.0r.Tas.
Şehircilik
Matematik
lstatistik
SANATTA VTTERLİK
ANABtLtM/
ANASANAT DALI
İç Mimarlık A.Sanat D.
PROGRAMI
Iç Mimarlık
KONTENJAN
10
5
2
5
KONTENJAN
2
1
1
3
KONTENJAN
2
ADAYLARIN KÖKENİ (Lisans)
2 End. Ur.Tas.»
8 Mimar-Iç Mimar
Endüstri Tasanmı
Matematik
3 tstatıstik.Matematık, Ekonometri
2 tktisat. Işletme ve Endüstri Mülı.
ADAYLARIN KÖKENt fY.Lİsans)
Endüstri Tasanmı
Hukuk*
Matematik
2 lstatistik. Uyg. Matematik,
Sayısal Yönt.
1 Ekonometri, Yöneylem,
EndÜr.Müh.
ADAYLARIN KÖKENt fY.Lİsans)
Mimar, İç Mimar
* Işaretli kökenlilerin bılım hazırlık öğrenımi 1997-1998 güz yanyıhnda başlayacaktır.
YUKARIDA BELlRTtLEN KOŞULLARLA BİRLİKTE ADAYLARDA ARANAN ÖN KOŞUL-
LAR:
1. Yüksek Lisans adaylan için:
Başvurduğu programdan farklı lisans kökeni olan öğrencilere 1 yıllık bilim hazırlık öğrenimi yaptı-
nlacaktır.
ÖN KAYTTLAR
12 Şubat 1997-14 Şubat 1997 tarihleri arasında yapılacaktır.
ÖN KAYIT İÇİN GEREKLİ BELGELER
1- Dilekçe (Enstitüden verilecek)
2- Belirtilen dallarda lisans/yüksek lisans diploması ya da çıkış belgesinin aslı veya noterden onaylı
fotokopısi ve aldığı dersleri ve notlan gösterir belge (transkript).
3- Nüfus cüzdanı sureti (resmi onaylı)
4- 2 fotograf
SINAV PROGRAMI (Aşagıda belirtilen günlerde saat 10.00'da)
17 Şubat 1997 : Yüksek lisans bilim'sanat sınavı
Doktora yabancı dil sınavı
20 Şubat 1997 : Yüksek lisans yabancı dil sınavı
Doktora bilim/sanat sınavı
KESIN KAY1TLAR: 24 Şubat 1997 - 26 Şubat 1997
KEStN KAYITLAR İÇİN GEREKLİ BELGELER ÖN KAYIT YAPTIRAN ADAYLARA BlLDl-
RİLECEKTİR.
Not: 1. Yabancı dil smavlan Fen Bilimleri Enstitüsü'nde bilim'sanat sınavlan ilgili Anabilim'Anasanat
Dalı Başkanlığı'nda saat 10.00'da yapılacaktır.
2. Yüksek lisans bilim sınavında başanlı olup yabancı dil sınavmda başansız olanlann üniversitemizin
1 yıllık yabancı dil hazırlık sınıfına kayıt yaptınp devam etmeleri ve yıl sonunda yapılacak yabancı
dil sınavında başanlı olmalan gerekmektedir. Aksi takdirde kayıtlan silinecektir.
Basın: 2505