Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2fiOCA<l997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Alirniıyum ve
denir-geliğs
zan
• Ekm»ni Servisi -
Ereğl Dtrrirçelik
Fabritalaı(Erdemır), yassı
mamıl f yıtlartna yüzde
7-12 uusnia zam yaptı.
Tenele fyaı yuzde 7,
soğuk marul yüzde 9,
sıcak Tiaml yüzde 11.
levha fiyttkn da yüzde 12
oranırda zamlandı.
Erdernırceı \apılan
açıklama;r
agöre sipariş
mal bedelerini 25 ocaktan
önce ödeni> olanlar fiyat
artışırdar erkilenmeyecek.
Öte \ aıdin Seydişehir'de
kuruİL Eibank
Alüminyur tesislerinde
üretilen ü-üılenn
fiyatlanm ca yüzde 2.82-
4.07arasnca değişen
oranlarda zam yapıldı.
Zamlı satışlara dünden
itibaren başlandı.
Bir santral datıa
ihalede
• ANKARA (ANKA)-
REFAHYOL hükümeti,
yap-ışlet-ce\Tet modeliyle
santral yapımına yönelik
ihalelerini sürdürüyor.
Enerji ve Tabiı Kaynaklar
Bakanlığı, Dicle
havzasındakı Ayşe Hatun
Hidroeiektrik Santralı'nı
"yap-ışlet-devret"
modeliyle ıhaleye çıkardı.
60 megavatlık kurulu güce
sahıp olması öngörülen
hidroelektnk santraldan
yılda 278 milyon
kilovatsaat eletnk enerjisi
üretileceğı bıldirildi.
Bakanlık, Ayşe Hatun HES
ıle ilgilı ıhaleye katılacak
kuruluşlardan yatınm
aıtannın yüzde l'i
oranında teminat mektubu
alınacağını. ancak teminat
mektubu tutannın 3 milyon
dolan geçmeyeceğıni
belirtti. Bunagöre söz
konusu hidroelektnk
santralın yapımı 300
milyon dolara mal
olabilecek.
Tapiş'in gözü
TEKE'ıte
• İZMİR (AA) - Tariş
Üzüm Bırliği Başkanı Ali
Rıza Türker, TEKEL'in
özelleşurilecek alkol ve
suma fabrikaJanndan birini
almak istediklerini
bıldirdi. Türker, üreticinin
düşük kalitedeki yaş
üzümünü alarak işleyen
TEICEL alkol
fabnkalannın özel sektöre
geçmesi halinde. Tariş
ortağı üreticilerin
üzümlenni yok pahasına
satmak zorunda
kalacaklannı ileri sürdü.
Ali Rıza Türker, "Özel
sektör kazanç için çalışır.
Üreticiyi koruma görevi
yoktur" dedi. TEKEL'in
alkol ve suma
fabrikalanndan birini
almanın Tariş Üzüm
Birliği için sıgorta
olacağını ifade etti.
BDT'ye ttıracat
artıyor
• ANKARA (AA) -
Türkiye'nin eskı SSCB
cumhuriyetlerine yönelik
ihracatı, ihracatin genel
artış tredinın üzennde bir
hızla artıyor. Geçen yılın
ilk 5 ayında, 1995'in aynı
dönemine oranla. Rusya,
Özbekistan, Azerbaycan,
Ukrayna, Gürcıstan,
Kırgızistan, Moldovya,
Beyaz Rusya'ya yönelik
ıhracat yüzde 200'lere
varan düzeylerde arttı.
Ocak-Mayıs dönemı
itibariyle, Rusya'ya
yönelik 1995'te 345.4
milyon dolarolan ihracat,
geçen yıl yuzde 59.35
artarak 550.5 milyon
dolara yükseldi.
Özbekjstan'a ihracat yüzde
218.7 artarak 30.3 milyon
dolardan 96.8 milyon
dolara, Azerbaycan "a
ihracat, yüzde 95.1 artarak
46.6 milyon dolardan 91
milyon dolara, Ukrayna'ya
ihracat yüzde 45.6 artarak
55.1 milyon dolardan 80.2
milyon dolara çıktı.
Kardemir'de
yatınm atafiı
• \NKARA(ANKA)-
Karabük Demir Çelik
Sanayii ve Ticaret A.Ş.
(Kardemir) yatınm atağına
geçi\or. 1994yılında
gerçekJeştırilen operasyonla
çalışanlara ve yöre
girişimcilenne devredılerek
özelleştirildıkten sonra
zarardan kâra geçen
Kardemir. şimdi de toplam
2.6 tnlyon hralık komple
v'eni nitelikte iki yatinma
gidıyor. Kardemir oksijen
*e azot üretimine yönelik 1
nlyon 853 milyar ve parça
cıreç üretimine yönelik
710.4 milyar liralık komple
reni iki yatınm
;erçekleştırecek.
Kamu arazileri gecekondulann ıslahı gerekçesiyle RP'li belediyelere peşkeş çekiliyor
Rant kaymağı HazHie'den• Bütçeye kaynak sağlamak gerekçesiyle kıyı ve orman
arazileri de içinde olmak üzere kamu taşınmazlannm
satışı için program hazırlayan hükümet, belediyelere
kaynak aktarabilmek amacıyla büyükşehirdeki Hazine
arazilerini de devreye soktu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hükümet, gecekondu
arazilennin ıslahı gerekçesiyle,
tüm Hazine arazilerini RP'li
büyükşehir belediyelerine
devretmeye hazırlanıyor.
Uygulamanın lstanbul'dan
başlatılacağı öğrenildi.
Bütçeye kaynak sağlamak
gerekçesiyle kjyı ve orman
arazileri de içinde olmak üzere
kamu taşınmazlannm satışı için
program hazırlayan hükümet,
belediyelere kaynak
aktarabilmek amacıyla
büyükşehirdeki Hazine
arazilerini de devreye soktu.
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı
ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü
görevleri arasında olan Hazine
arazilennin tahsisi ve sahşına
ilişkin yetkileri Başbakanlık'ta
bir danışmanı başkanlığında
kurdurduğu ekibe devreden
Başbakan Necmertin Erbakan.
kurul aracılığıyla belediyelere
yeni rant kapılan yaratmaya
çalışıyor. Başbakanlık'ta kurulan
bir merkez yonetiminde
uygulamaya başlanan Milli
Emlak ve Gecekondu Islah
Projesı çerçevesinde, öncelikle
kamu sosyal tesisleri ile arazi
satışlannın yapılacağı bildirildi,
Alınan bilgiye göre,
Başbakanlık. Bayındırlık ve
Iskân Bakanlığı'nın yeterli
personeli olmadı|ı gerekçesiyle,
şehirlerin imar projeleri ve
gecekonduyla mücadele
çalışmalannı da bu kurula
devrediyor. Kurulun, Ankara ve
Istanbuî gibi RP'li belediyelerin
bulunduğu büyükşehirlerdeki
Hazine arazilerinin belediyelere
devredilmesi yönünde bir
çalışma hazırladığı öğrenildi.
Bu illerdeki arsa ve araziler,
Arsa Ofisi ile yapılacak
protokoller çerçevesinde
belediyelere devredilecek.
Belediyeler. bu arazilerdeki
gecekondu sahiplerine, imarlı
arsalan rayıç bedelleri üzerinden
satmak veya gecekondu ıslahı
projesi çerçevesinde kayıtlamak
yöntemiyle devTedecekJer.
Gecekondular yılalacak
Yetkililer, kent içinde bulunan
kötü durumdaki gecekondulann
yıkılacağını, bu arsalarda yeni
yerleşim yeri yapılacağını,
gecekondu sahiplerine de enkaz
bedeli ödeneceğini bildirdiler.
Gecekondulan yıkılanlara,
yapılacak yeni yerleşim
bölgelerinde konut verileceğini
anlatan yetkililer, ancak bu
kişilere tek daire sağlanacağını
söylediler. Projenin önceükJe
Istanbul'da, Kartal, Ümraniye,
Pendik'te başlatılacağı,
uygulamanın 2 yılda
tamamlanmasma çahşılacağı
öğrenildi. Yetkililer, bu arazilere
yapılacak konutlann satışından
belediyelere büyük gelir
gelmesinm de beklendiğini
açıklarken, aynca çıkanlacak bir
yasa ile gecekondu yapımına
çok yüksek para cezası
getirileceğini kaydettiler.
Turizm Bakanlığı da 22 arsayı
satışa çıkartacağını açıkladı.
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan duyuruya
göre, Turizm Bakanlığı'na ait
22 arazi satışa çıkanlıyor.
Satılacak arazilerle ilgıli bilgı
bakanlıktan alınacak.
Bölgedeki doğal
ve yapay göl
alanlanndaki
arüşın havaıun
ısınmasına
neden olduğu ve
henüz
yapılmayan
barajlann
devreye
gjrmesivle ısnın
dahada
artacağı
savunuluvor.
Yanlış planlama yüzünden GAP bölgesinin çölleşeceği öne sürüldü
Yatirmılar çöpe mi gidecek?
• Türkiye'nin gelecek için büyük umut bağladığı GAP'ın
çevreye etkileri tartışma konusu oldu. Dicle Üniversitesi Çevre
Sorunlan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr.
Bahattin Gümgüm, bugüne kadar 12 milyar dolar harcanan
GAP'ın ekolojinin bozulmasına neden oiacağını savundu.
BERRÎN ERSOY SAĞLAM
Bugüne kadar yaklaşık 12 milyar
dolar harcanan ve tamamlanması için
32 milyar dolara daha ıhtiyaç duyulan
GAP'ın yanlış planlandığı ve böjge
ekolojisinın değişmesine neden olaca-
ğı bdirtıldi.
Dicle Üniversitesi Çevre Sorunlan
Araştırma ve Uygulama Merkezi Mü-
dürü Prof. Dr. Bahattin Gümgüm ta-
ranndan hazırlanan, "Güneydoğu Ana-
dolu'da Çevre Sorunlan" başlıklı ra-
porda, GAP ile birlıkte artan sulak alan-
lann havadaki nem oranı ile yağışlan
artıracağı ve bunun ekolojinin değişme-
sine neden olacağı vurgulandı.tstanbul
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zoo
Teknoloji Anabilim Dalı Başkanı Meh-
met Evrim ise, GAP'ın yanlış plan-
landığını vebölgetoprağının 20-30 vıl
içinde çölleşeceğıni söyledi. GAP top-
rağının yüzyıllardırsulanmadığını ve bu-
nun toprakta aşın mineral birikimine ne-
den olduğuna dıkkat çeken Evrim.
GAP'da sulu tanma geçilmesı ile bir-
lıkte aşın sıcağın suyu buharlaştıraca-
ğını ve bunun topraktaki mineral bıri-
kimini daha da arttıracağını vurguladı.
Evrim, "GAP toprağıoın minerale
değil, organik maddelere ihtivacı var.
Bu da suni gübre ile sağlanamaz. Bu
nedenieıie GAP toprağı 20-30 yıl son-
ra çölleşecek" dedi. GAP'ta planlama
yanlışlıklan olduğunu söyleyen Evrim,
"GAP'da buğday üretiminin yüzde 15
artrınlması planlanıyor. Dünyanın
neresinde görülmüş sulu tarım ya-
pıJan yerde buğday üretilmesi. Bun-
İar oturup, masa başında plan yap-
mışlar" dıye konuşru.
Prof. Dr. Bahattin Gümgüm. bölge-
de son yıllarda ısının 2-3 derece arttı-
ğını belirterek, "*Bölgedeki doğal ve ya-
pay göl alanlanndaki artış havanın
ısınmasına neden oldu. Henüz yapıl-
mayan barajların de\reye girmesiy-
le ısı daha da artaeak" dedi. Şimdi-
ye kadar kurak olan ekolojik ortamın
değişmesiyle, bu ortama uyumlu olan
bazı bıtkı ve hayvan türlerinın ortadan
kalkacağına dıkkat çeken Gümgüm,
acil önlem alınmasını istedı.
" Dicle nehri suyu ve sedimentin-
de bakır, kurşun, çinko, nikel ve ko-
balt gibi ağır metal konsantrasyon-
larının standart değerlerden yüksek
olduğu ve bu su iie sulanan tanm top-
raklannda bitkileri zehirieyici (tok-
sin) etkisinin ortaya çıktığı saptandı"
diyen Gümgüm, sulu tanma geçilmesı
ile birlikte kullanılân gübre miktarla-
nnda artış olacagıhâ dıkkat çekti. Güm-
güm. GAP'la birlikte toprakta ciddı bo-
yutlarda pestisit kirliliğinın meydana
geleceğini söyledi.
Gazıantep, Şanlıurfa, Adıyaman.
Diyarbakjr, Siirt, Mardin, Kilis. Batman
ve Şırnak olmak üzere 9 ili kapsayan
Güneydoğu AnadoluProjesi'nin 1985
yılında yapılan master planına göre
2005 yılında bitırilmesi öngörülüyor.
GAP kapsamında bugüne kadar 132
bin hektar alan sulak tanma uygun ha-
le getinldi. Başbakanlık GAP Bölge
Kalkınma tdaresi'nden alınan bilgiye gö-
re, sulama projelerinden 180 bin hek-
tarlık aianı kapsayan bölümünün halen
inşaatı sürüyor. 1 milyon 479 bin hek-
tarlık alanın ıse 2005 yılına kadar sulu
tanma uygun hale getirilmesi plan-
lanıvor.
Yanlış politikalar pamuğu adım adım Çukurova'dan uzaklaştınyor
Çırçırcı da GAP'a kaçıyor
HACER GEMİCt ÖZDEN
,\DANA - Çukurova pa-
muktan sonra emektar çır-
çır makinelerini de GAP'a
devTediyor. Yanlış tanm po-
litikalanyla Çukurova'da pa-
muk ekim alanlannın her
geçen gün daralması çırçır-
cılan da göçe zorladı. Bugü-
ne kadar 10'a yakm çırçır
fabrikasında makınelerin so-
külerek GAP Bölgesi'ne
göndenldiğinı belirten ilgi-
liler, "Bu politikalar sürer-
sedeğil çırçır makineleri ip-
Kktesisleri dahi sökülür" dı-
>erek yetkılileri uyanyor-
lar.
Çukurova'da pamuk ekım
alanlannın daralması ile ön-
ce Güneydoğu'dan gelen pa-
muğu işleyen çırçırcılar
GAP'ın işlev kazanmasıyla
birlikte Çukurova'dan uzak-
laşmaya başladılar.
Çukurova'da faalıyet gös-
teren çırçır fabnkalannın
son dönemde GAP Bölge-
si'nde boy gösterdiğini be-
lirten Adana Ticaret Borsa-
sı Başkanı Fethi Coşkun-
tuncel, çözümün Çukuro-
va'yı terk etmekte olmadı-
ğının altını çizıyor.
GAP'ın bakir toprakJan-
nı çırçırcılan cezbettiğini
söyleyen Coşkuntuncel.
"Şimdi GAP çözüm gibi gö-
riinüyor. Ancak tanma yö-
nelik köstekleyici politika-
lar devam ederse, 5 yıl son-
ra GAP'ta da aynı sonınlar
yaşanacak. Şimdi Güneydo-
ğu 'ya gidenler. o zaman ne-
rej« gidecekler merakediyo-
nım"dedi.
Öncelikle tanm politıka-
lannın değıştirilmesi gerek-
tiğini anımsatan Coşkuntun-
cel, Batı ülkelerinde
1980'den sonra tanmın yo-
Pamuk ekim alanları ve üretim miktarları
1996-1997
flter
Adana
içel
Hatay
K.Maraş
Çukurova Top.
Ekim
alanı
(Ha)
121.235
14.731
65.730
18.220
219.556
Kütlü
üretimi
(Ton)
304.945
44.764
232.221
43.632
625.562
Kütlü
verimi
(Kg/Ha)
2.515
3.115
3.533
2.395
2.849
1997-1998 yıllan öngörülen
lller
Adana
İçel
Hatav
K.Maraş
Ekim
aianı
(Ha)
100.000
14.000
50.000
18.000
Kütlü
üretimi
fTon)
250.000
43.400
175.000
42.300
Kütlü
verimi
(Kg/Ha)
2.500
3.100
3.500
2.350
Lif
üretimi
(Ton)
112.830
17.010
85.921
15.707
231.468
Lif
üretimi
(Ton)
92.500
16.492
64.750
15.228
Lif
verimi
(Kg/Ha)
931
1.134
1.307
862
1.054
Lrf
verimi
(Kg/Ha)
930
1.180
1.300
850
Lif
randımanı
(%)
37
38
37
36
37
Lif
randımanı
(%)
37
38
37 ,
36
Çukurova Top. 182.000 510.700 2.806 188.970 1.043 37
ğun bir şekilde desteklen-
diğini. Türkıye'de ise sana-
yiciye göre politıka belir-
lendiğini söyledi.
Pamukla birlikte çırçır
fabrikalannın Çukurova'yı
terk etmesinin beklenen bir
gelişme olduğunu kaydeden
Adana ÇiftçilerBırliği Baş-
kanı Cumali Doğnı ise 30
yıldır üreticinin tekstil sek-
törünü sırtında taşıdığını ile-
ri sürerek."YıUardır pamuk
politikası sanayicinin isteği-
ne görebelirlendi.Tam 14yıl
ihracat \-apmamızyasakJan-
dı ve pamuk üreticisi sana-
yicinin insafina terk edikü.30
yıl daha taşımak isterdik,
ama dayanacak gücümüz
kalmadL Pamuğa küsen üro-
ticı arök yeni ürünlereyöne-
li\or"dedi.
Hasat zamanı geldığınde
tekstilcinin pamuğu 50 bin
liradan alırken nazlandığını
anımsatan Doğru, "Şimdi
tüccardan 5050 bine alıvor-
lar. Sanayiciden öcümüzü
tiiccar alıyor. Her yıl ûretici
ajnı olayİan yaşıyor" der-
ken, tekstılciyi hükümetin
şımank çocuğuna benzetti.
Çukurova "da pamuk ekimi-
nin her geçen yıl azaldığını.
azaltılmak zorunda bırakıl-
dığını söyleyen Doğru.
GAP'ın topraklannın yorul-
mamış omıakla birlikte, he-
nüz tam olarak üretime ge-
çilmediğini anımsatarak ek-
ledi: "Kimse kısa sürede
GAP'ın Çukuroca'nın yeri-
ni nırmasını bekk'mesin."
Çukurova yorgun
An Pamuk Ticaret Şirke-
ti ortaklanndan olan pamuk
tüccan Fatih Doğan da Çu-
kurova'nın yıllardır pamuk
üretiminden yorgun düştü-
ğüne dıkkat çekti Doğan.
pamuğun yertni son dönem-
lerde narenciye, turfanda
meyve, sebze, mısır ve so-
ya gibi ürünlerin aldığını
kaydederek. -GAP'a pa-
mukla birlikte çırçır maki-
nelerini de ihraç ettik" dedi.
Turfanda sebze
Öte yandan Çukurova'da
romanlara konu olan pamuk
tarlalannın yerini turfanda
sebze ve narenciye bahçele-
ri almaya başladı. Çukuro-
va'da pamuğun geleceğini
rakamlann gelişiminden de
izlemek mümkun. 1996-97
sezonunda 219 bin 556
hektar olan ekim alanının
1997-98 sezonunda 37 bin
556 hektar daha azalarak
182 bin hektardüzeyine ın-
mesı bekleniyor. ll bazında
bakıldığında ise en hızlı kan
kaybı Adana'da gözleniyor.
Çukurova ile özdeşleşen
Adana'da 1995 yılında 139
bin 121 hektar ekim >apılır-
kenburakam 1996'da 121
bin 235'e düştü. 1997 pro-
jeksiyonlannda ise 100 bin
hektardan söz ediliyor.
G.Doğu'da yoksulluk
giderek derinleşiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Devlet lstatıstik Ens-
titüsü (DtE), Türkiye'de bölgeJer arasında gelir dağılımı-
nın adaletsizliğini rakamlarla ortaya koydu. Verilere gö-
re, nüfusun yüzde 12.8"ının yaşadığı Doğu ve Güneydo-
ğu Anadolu bölgelenndekı 20 ılin ulusal gelırden aldığı
toplam pay yüzde 10.2oranıylalstanbul'unkullandığıge-
lirin yansına bıle ulaşmadı.
Nüfusun yüzde 13.3'ünün yaşadığı Istanbul'un, ulusal
gelırden yüzde 27.5 oranında aldığı pay. diğer tüm bölge-
lenn toplam gelinniaştı. Istanbul'da nüfusun en düşükge-
lırli ilk yüzde 20 oranındakı bölümü ulusal gelirden yal-
nızca yüzde 4.2 oranında pay alırken, kura, rant, faiz ge-
liri elde eden yüksek gelir grubundakı yüzde 20'lik bölüm
gelirin yüzde 64.1 'ini kullandı.
DİE'nın dün açıkladığı 1994 yılı hane halkı gelir dağı-
lımı anketinın, bölgeler ve iller açısından dağılımına gö-
re. ulusal gelirin yüzde 38.6'sını nüfusun yüzde 26.6'sının
yaşadığı
Ulusal gelirin aslan payı Istanbul'un
G.doğb Anadolu 7.4
Hane halkı
sayısı%
Marmara,
yüzde
15.4'ünü nü-
fusun yüzde
17.9'nun ya-
şadığı tç
Anadolu,
yüzde
13.9'unu. nü-
fusun yüzde
15.7'sinın ya-
şadığı Ege.
yüzde 11 'ini,
nüfusunun
yüzde
12.5"inin ya-
şadığı Akde-
niz. yüzde
10.9'unu da
nüfusun yüz-
de 12.8'inın
yaşadığı Ka-
radeniz Böl-
gesi aldı.
Nüfusun yüzde 7.1 'inın yaşadığı Doğu Anadolu Bölge-
si'nun ulusal gelirinden aldığı pay yüzde 5.7 düzeyinde ger-
çekleşirken, nüfusun yüzde 7.4'ünü oluşturan Güneydo-
ğu Anadolu Bölgesi'nde bu oran daha da düşerek yüzde
4.5 düzeyinde kaldı.
Bölgeler itibanyla gelir dağılımındaki adaletsizlik en
çok Marmara Bölgesi'nde gerçekleşti. Marmara Bölge-
si'nde. en düşük gelırli ilk yüzde 20'lik dılim toplam ge-
lirin yüzde 4.3 'ünü. ıkincı yüzde 20'lik dılım yüzde 7.5 'ini.
üçüncü yüzde 20'lık dilim yüzde 10.7'sinı, 4. yüzde 20'lik
dılimde yüzde 16.4'ünü kullanırken. en yüksek gelirlı
son yüzde 20'lik dilim toplum gelirin yüzde 61.1 "ini aldı.
İŞÇİNEV EVREMNDEN
ŞUKRAN SONER
Çember Darabyor
Tam da Alman yargıcın Nazı kökenli bir dengesiz ol-
duğunu saptamış, devlet adına Tansu Çiller'i uyuştu-
rucu karalamasından kurtarmaya milletçe soyunmuş-
tuk ki Almanya'dan, Frasa'dan, Ingirtere'den, ABD'den
yeni suçlamalar geldi. Türkıye'yi uyuşturucudan kara
lısteye aiınmış birkaç ülke arasına sokabilecek dam-
galamanın ne anlama geldiğıni biliyor, kara kara düşü^
nüyoruz.
Bızım "herkes bize düşman" özsavunmamız duru-
mumuzu hafıfletmiyor. Uyuşturucudan canı yanan Ba-
tılı ülkelerın uzman kuruluşlannca hazırlanan raporiar,
o ülkelere giren uyuşturucunun önemlı bir bölümünün
Türkiye kaynaklı, en azından geçışlı olduğunu kanrtlı-
yor. "Türk devleti ve polisi uyanldığında, kaçakçılann
önlem almasına olanak yaratıldığı" gözleinlerinın doğ-
ruluğuna ınanmak istemesek bile, dışanda uyuşturu-
cudan yakalanmış Çatlı gıbilerin kaçınlmasından dev-
let adına görev verilmesine, kafiraman ilan edilrnesine
kadar uzanan ıktıdar uygulamalannı, devlet içi çetele-
rin yaptıklannı nasıl açıklayacağız?
Dışişleri'nin, gerçekten devletin, dünyadaki saygın-
lığını korumaya çabalayan uzman kadrolannın haline,
düştüklen zor duruma üzülmemek elde değil. Notalar,
protestolar, suçlamalann haksızlığını kanıtlamak için
onca uğraşı... Tam bir yen düzeltmeye çaltşırken, bir
başka yerden daha boyutlu bir başka saldın...
Türkiye sadece uyuşturucunun mu çemberinde?
Asıl çember ınsan haklan üzerine. Eh biz de bu çem-
beri daraltmak üzere elımızden geleni ardımıza koymu-
yoruz. Dün Aydın Engin Muş'ta Emnıyet Müdürlüğü'ne
götürülen KESK'li üç kadın öğretmenin soyulup bekâ-
ret kontrolünden geçinlmeye kalkışılrnalanna isyan edi-
yor, "Bunlan yapanlara ilkel desem ilkelere ayıp olu-
yor" diyordu.
Aydın Engin'in, ne de olsa erfcek olduğu için anla-
yamadığı, akıl erdiremediğı mantığa kadın gözü ıle, ka-
dınca bir açıklık getirmeye çalışayım:
Fadime, Emire, Cinci Hoca, Aczmendi vutgunun-
dan sonra, şenatçılarcephesınde "kadın ve namus" üze-
rine yara alındığı düşünulmüş, "Asıl namussuzlar laik-
çiler, solculardır" diyebilmek üzere imanlı birkaç polis,
kımi müdür kendi kendine harekete geçmiştir. Muş gi-
bi bir yerde, sendıkal haklan ıçtn savaşım veren öğret-
menlerin sorgu dosyalanna, bekâret kontrolü sonucu-
nu ekletmek, nasıl erkek egemen, ilkel kütürde bir rür
"intikam, zafer, erkeklik" duygusudur, ancak bız kadın-
lar çok iyi anlayabiliriz.
•••
Siz Şevket Kazan'm tam da üniversiteler ve resmi
dairelere, "zulme son vermek, özgüriük, Insan haklan
adına" türban ve çarşafı yasai düzenleme ile sokmayı
gündeme getirmışken, mayo giyen mankenlere saldı-
nsını nasıl açıklıyorsunuz? Elbette oynadıklan maz-
lum(!) rolünün ne kadar sahte olduğunun, ınsan hakla-
n ve özgüıiüklerden de asla nasıp alamadıklannın tıpik
bir göstergesi. Ama gerçekten insan olanlann bilinç ve
algılaması ile. Erkek egemen ilkel şenatçı kültüre göre
ise üniversitelere, resmi dairelere türbanlı ve çarşaflıla-
n yerleştirmek, mayoyu yasaklamak çelişki değil, "ka-
dınaiffet ve namusunu kazandırmak" yolu oluyor. Ben-
ce REFAHYOL ıktidannın türban-çarşaf ve de kurban
derilen atağı, "adım adım şeriat" yolunda zamanlama-
sı, hesabı yapılmış çıkışlar. Çıller'ın Meclis oylaması ile
aklanması öncesi, Susurluk'la ilgili yeni çıkan belgeler,
uyuşturucu üzerine dışandan gefen baskılar ve dara-
lan çember aşamasında Çiller ve partisi tam teslim. RE-
FAHYOL iktidannın ömrü ıse Çiller ve DYP'nın bu du-
rumuna rağmen heryandan daralan çember nedeni ile
gerçekten belirsiz. Refah ve Erbakan fazlası ile kirten-
miş ve yıpranmış konumda. Şenatçı kesim için zafer
sayılabdecek gösterilere, şovlara. başanlara gereksintm
had noktada.
Hak düzenınden venlen ödünier, bunca yalana, su-
ça, kıriilığe ortak olma, seçmene nasıl açıklanacak? Son
araştırmalar Refahlı seçmenin kırti iktidar uygulamala-
rı karşısında sarsıldığını, Erbakan ve partıyi, kirli rttifak-
lan, çok daha önemlisı gösterilen yolun doğruluğunu,
tarikatlan, şeriatçılığı sorgulamaya başladığını ortaya ko-
yuyor. Erbakan ve parti açısından göstenşı fazla ba-
şanlara gereksınim büyüyor. Kurban derileri ile, Konut'a
davet edilerek onurtandırılan, sırtlan sıvazlanan tarikat-
ler, çok büyük paralarla da beslenerek destekleri sağ-
lama alınacak. Türbanlılar, çarşaflılar üniversitelere, res-
mi dairelere yasa ile yerleştırilerek ve onlar gibi olma-
yanlar asıl "zulme" hedef yapılarak zafer ilan edilecek.
Türkiye uluslararası arenada kıskaca aiınmış; sade-
ce uyuşturucu, insan hakları gündemı ile de değil, Kıb-
rıs'la gündemde ve Türkiye için yaşamsal olan her kc-
nuda daraltılan çemberler içinde kalıyormuş, Erbakan
ve Çiller ikilisinin ne umurunda? Onların ışlen tıkırında
DOSYA: AVRUPA BİRLİGİ'NİN TURİZM POLİTİKASI
İşte, satışa çıkarıl
kamu malları'
.Borsanın
lerinde
Solokdevri
{rdemif'in
'* taliöieri
Ezeli rekabet
sıçradı
Paranıza yön veren dergi
TREND
HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ