02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2fiOCA<l997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Alirniıyum ve denir-geliğs zan • Ekm»ni Servisi - Ereğl Dtrrirçelik Fabritalaı(Erdemır), yassı mamıl f yıtlartna yüzde 7-12 uusnia zam yaptı. Tenele fyaı yuzde 7, soğuk marul yüzde 9, sıcak Tiaml yüzde 11. levha fiyttkn da yüzde 12 oranırda zamlandı. Erdernırceı \apılan açıklama;r agöre sipariş mal bedelerini 25 ocaktan önce ödeni> olanlar fiyat artışırdar erkilenmeyecek. Öte \ aıdin Seydişehir'de kuruİL Eibank Alüminyur tesislerinde üretilen ü-üılenn fiyatlanm ca yüzde 2.82- 4.07arasnca değişen oranlarda zam yapıldı. Zamlı satışlara dünden itibaren başlandı. Bir santral datıa ihalede • ANKARA (ANKA)- REFAHYOL hükümeti, yap-ışlet-ce\Tet modeliyle santral yapımına yönelik ihalelerini sürdürüyor. Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığı, Dicle havzasındakı Ayşe Hatun Hidroeiektrik Santralı'nı "yap-ışlet-devret" modeliyle ıhaleye çıkardı. 60 megavatlık kurulu güce sahıp olması öngörülen hidroelektnk santraldan yılda 278 milyon kilovatsaat eletnk enerjisi üretileceğı bıldirildi. Bakanlık, Ayşe Hatun HES ıle ilgilı ıhaleye katılacak kuruluşlardan yatınm aıtannın yüzde l'i oranında teminat mektubu alınacağını. ancak teminat mektubu tutannın 3 milyon dolan geçmeyeceğıni belirtti. Bunagöre söz konusu hidroelektnk santralın yapımı 300 milyon dolara mal olabilecek. Tapiş'in gözü TEKE'ıte • İZMİR (AA) - Tariş Üzüm Bırliği Başkanı Ali Rıza Türker, TEKEL'in özelleşurilecek alkol ve suma fabrikaJanndan birini almak istediklerini bıldirdi. Türker, üreticinin düşük kalitedeki yaş üzümünü alarak işleyen TEICEL alkol fabnkalannın özel sektöre geçmesi halinde. Tariş ortağı üreticilerin üzümlenni yok pahasına satmak zorunda kalacaklannı ileri sürdü. Ali Rıza Türker, "Özel sektör kazanç için çalışır. Üreticiyi koruma görevi yoktur" dedi. TEKEL'in alkol ve suma fabrikalanndan birini almanın Tariş Üzüm Birliği için sıgorta olacağını ifade etti. BDT'ye ttıracat artıyor • ANKARA (AA) - Türkiye'nin eskı SSCB cumhuriyetlerine yönelik ihracatı, ihracatin genel artış tredinın üzennde bir hızla artıyor. Geçen yılın ilk 5 ayında, 1995'in aynı dönemine oranla. Rusya, Özbekistan, Azerbaycan, Ukrayna, Gürcıstan, Kırgızistan, Moldovya, Beyaz Rusya'ya yönelik ıhracat yüzde 200'lere varan düzeylerde arttı. Ocak-Mayıs dönemı itibariyle, Rusya'ya yönelik 1995'te 345.4 milyon dolarolan ihracat, geçen yıl yuzde 59.35 artarak 550.5 milyon dolara yükseldi. Özbekjstan'a ihracat yüzde 218.7 artarak 30.3 milyon dolardan 96.8 milyon dolara, Azerbaycan "a ihracat, yüzde 95.1 artarak 46.6 milyon dolardan 91 milyon dolara, Ukrayna'ya ihracat yüzde 45.6 artarak 55.1 milyon dolardan 80.2 milyon dolara çıktı. Kardemir'de yatınm atafiı • \NKARA(ANKA)- Karabük Demir Çelik Sanayii ve Ticaret A.Ş. (Kardemir) yatınm atağına geçi\or. 1994yılında gerçekJeştırilen operasyonla çalışanlara ve yöre girişimcilenne devredılerek özelleştirildıkten sonra zarardan kâra geçen Kardemir. şimdi de toplam 2.6 tnlyon hralık komple v'eni nitelikte iki yatinma gidıyor. Kardemir oksijen *e azot üretimine yönelik 1 nlyon 853 milyar ve parça cıreç üretimine yönelik 710.4 milyar liralık komple reni iki yatınm ;erçekleştırecek. Kamu arazileri gecekondulann ıslahı gerekçesiyle RP'li belediyelere peşkeş çekiliyor Rant kaymağı HazHie'den• Bütçeye kaynak sağlamak gerekçesiyle kıyı ve orman arazileri de içinde olmak üzere kamu taşınmazlannm satışı için program hazırlayan hükümet, belediyelere kaynak aktarabilmek amacıyla büyükşehirdeki Hazine arazilerini de devreye soktu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, gecekondu arazilennin ıslahı gerekçesiyle, tüm Hazine arazilerini RP'li büyükşehir belediyelerine devretmeye hazırlanıyor. Uygulamanın lstanbul'dan başlatılacağı öğrenildi. Bütçeye kaynak sağlamak gerekçesiyle kjyı ve orman arazileri de içinde olmak üzere kamu taşınmazlannm satışı için program hazırlayan hükümet, belediyelere kaynak aktarabilmek amacıyla büyükşehirdeki Hazine arazilerini de devreye soktu. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü görevleri arasında olan Hazine arazilennin tahsisi ve sahşına ilişkin yetkileri Başbakanlık'ta bir danışmanı başkanlığında kurdurduğu ekibe devreden Başbakan Necmertin Erbakan. kurul aracılığıyla belediyelere yeni rant kapılan yaratmaya çalışıyor. Başbakanlık'ta kurulan bir merkez yonetiminde uygulamaya başlanan Milli Emlak ve Gecekondu Islah Projesı çerçevesinde, öncelikle kamu sosyal tesisleri ile arazi satışlannın yapılacağı bildirildi, Alınan bilgiye göre, Başbakanlık. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nın yeterli personeli olmadı|ı gerekçesiyle, şehirlerin imar projeleri ve gecekonduyla mücadele çalışmalannı da bu kurula devrediyor. Kurulun, Ankara ve Istanbuî gibi RP'li belediyelerin bulunduğu büyükşehirlerdeki Hazine arazilerinin belediyelere devredilmesi yönünde bir çalışma hazırladığı öğrenildi. Bu illerdeki arsa ve araziler, Arsa Ofisi ile yapılacak protokoller çerçevesinde belediyelere devredilecek. Belediyeler. bu arazilerdeki gecekondu sahiplerine, imarlı arsalan rayıç bedelleri üzerinden satmak veya gecekondu ıslahı projesi çerçevesinde kayıtlamak yöntemiyle devTedecekJer. Gecekondular yılalacak Yetkililer, kent içinde bulunan kötü durumdaki gecekondulann yıkılacağını, bu arsalarda yeni yerleşim yeri yapılacağını, gecekondu sahiplerine de enkaz bedeli ödeneceğini bildirdiler. Gecekondulan yıkılanlara, yapılacak yeni yerleşim bölgelerinde konut verileceğini anlatan yetkililer, ancak bu kişilere tek daire sağlanacağını söylediler. Projenin önceükJe Istanbul'da, Kartal, Ümraniye, Pendik'te başlatılacağı, uygulamanın 2 yılda tamamlanmasma çahşılacağı öğrenildi. Yetkililer, bu arazilere yapılacak konutlann satışından belediyelere büyük gelir gelmesinm de beklendiğini açıklarken, aynca çıkanlacak bir yasa ile gecekondu yapımına çok yüksek para cezası getirileceğini kaydettiler. Turizm Bakanlığı da 22 arsayı satışa çıkartacağını açıkladı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan duyuruya göre, Turizm Bakanlığı'na ait 22 arazi satışa çıkanlıyor. Satılacak arazilerle ilgıli bilgı bakanlıktan alınacak. Bölgedeki doğal ve yapay göl alanlanndaki arüşın havaıun ısınmasına neden olduğu ve henüz yapılmayan barajlann devreye gjrmesivle ısnın dahada artacağı savunuluvor. Yanlış planlama yüzünden GAP bölgesinin çölleşeceği öne sürüldü Yatirmılar çöpe mi gidecek? • Türkiye'nin gelecek için büyük umut bağladığı GAP'ın çevreye etkileri tartışma konusu oldu. Dicle Üniversitesi Çevre Sorunlan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bahattin Gümgüm, bugüne kadar 12 milyar dolar harcanan GAP'ın ekolojinin bozulmasına neden oiacağını savundu. BERRÎN ERSOY SAĞLAM Bugüne kadar yaklaşık 12 milyar dolar harcanan ve tamamlanması için 32 milyar dolara daha ıhtiyaç duyulan GAP'ın yanlış planlandığı ve böjge ekolojisinın değişmesine neden olaca- ğı bdirtıldi. Dicle Üniversitesi Çevre Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Mü- dürü Prof. Dr. Bahattin Gümgüm ta- ranndan hazırlanan, "Güneydoğu Ana- dolu'da Çevre Sorunlan" başlıklı ra- porda, GAP ile birlıkte artan sulak alan- lann havadaki nem oranı ile yağışlan artıracağı ve bunun ekolojinin değişme- sine neden olacağı vurgulandı.tstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zoo Teknoloji Anabilim Dalı Başkanı Meh- met Evrim ise, GAP'ın yanlış plan- landığını vebölgetoprağının 20-30 vıl içinde çölleşeceğıni söyledi. GAP top- rağının yüzyıllardırsulanmadığını ve bu- nun toprakta aşın mineral birikimine ne- den olduğuna dıkkat çeken Evrim. GAP'da sulu tanma geçilmesı ile bir- lıkte aşın sıcağın suyu buharlaştıraca- ğını ve bunun topraktaki mineral bıri- kimini daha da arttıracağını vurguladı. Evrim, "GAP toprağıoın minerale değil, organik maddelere ihtivacı var. Bu da suni gübre ile sağlanamaz. Bu nedenieıie GAP toprağı 20-30 yıl son- ra çölleşecek" dedi. GAP'ta planlama yanlışlıklan olduğunu söyleyen Evrim, "GAP'da buğday üretiminin yüzde 15 artrınlması planlanıyor. Dünyanın neresinde görülmüş sulu tarım ya- pıJan yerde buğday üretilmesi. Bun- İar oturup, masa başında plan yap- mışlar" dıye konuşru. Prof. Dr. Bahattin Gümgüm. bölge- de son yıllarda ısının 2-3 derece arttı- ğını belirterek, "*Bölgedeki doğal ve ya- pay göl alanlanndaki artış havanın ısınmasına neden oldu. Henüz yapıl- mayan barajların de\reye girmesiy- le ısı daha da artaeak" dedi. Şimdi- ye kadar kurak olan ekolojik ortamın değişmesiyle, bu ortama uyumlu olan bazı bıtkı ve hayvan türlerinın ortadan kalkacağına dıkkat çeken Gümgüm, acil önlem alınmasını istedı. " Dicle nehri suyu ve sedimentin- de bakır, kurşun, çinko, nikel ve ko- balt gibi ağır metal konsantrasyon- larının standart değerlerden yüksek olduğu ve bu su iie sulanan tanm top- raklannda bitkileri zehirieyici (tok- sin) etkisinin ortaya çıktığı saptandı" diyen Gümgüm, sulu tanma geçilmesı ile birlikte kullanılân gübre miktarla- nnda artış olacagıhâ dıkkat çekti. Güm- güm. GAP'la birlikte toprakta ciddı bo- yutlarda pestisit kirliliğinın meydana geleceğini söyledi. Gazıantep, Şanlıurfa, Adıyaman. Diyarbakjr, Siirt, Mardin, Kilis. Batman ve Şırnak olmak üzere 9 ili kapsayan Güneydoğu AnadoluProjesi'nin 1985 yılında yapılan master planına göre 2005 yılında bitırilmesi öngörülüyor. GAP kapsamında bugüne kadar 132 bin hektar alan sulak tanma uygun ha- le getinldi. Başbakanlık GAP Bölge Kalkınma tdaresi'nden alınan bilgiye gö- re, sulama projelerinden 180 bin hek- tarlık aianı kapsayan bölümünün halen inşaatı sürüyor. 1 milyon 479 bin hek- tarlık alanın ıse 2005 yılına kadar sulu tanma uygun hale getirilmesi plan- lanıvor. Yanlış politikalar pamuğu adım adım Çukurova'dan uzaklaştınyor Çırçırcı da GAP'a kaçıyor HACER GEMİCt ÖZDEN ,\DANA - Çukurova pa- muktan sonra emektar çır- çır makinelerini de GAP'a devTediyor. Yanlış tanm po- litikalanyla Çukurova'da pa- muk ekim alanlannın her geçen gün daralması çırçır- cılan da göçe zorladı. Bugü- ne kadar 10'a yakm çırçır fabrikasında makınelerin so- külerek GAP Bölgesi'ne göndenldiğinı belirten ilgi- liler, "Bu politikalar sürer- sedeğil çırçır makineleri ip- Kktesisleri dahi sökülür" dı- >erek yetkılileri uyanyor- lar. Çukurova'da pamuk ekım alanlannın daralması ile ön- ce Güneydoğu'dan gelen pa- muğu işleyen çırçırcılar GAP'ın işlev kazanmasıyla birlikte Çukurova'dan uzak- laşmaya başladılar. Çukurova'da faalıyet gös- teren çırçır fabnkalannın son dönemde GAP Bölge- si'nde boy gösterdiğini be- lirten Adana Ticaret Borsa- sı Başkanı Fethi Coşkun- tuncel, çözümün Çukuro- va'yı terk etmekte olmadı- ğının altını çizıyor. GAP'ın bakir toprakJan- nı çırçırcılan cezbettiğini söyleyen Coşkuntuncel. "Şimdi GAP çözüm gibi gö- riinüyor. Ancak tanma yö- nelik köstekleyici politika- lar devam ederse, 5 yıl son- ra GAP'ta da aynı sonınlar yaşanacak. Şimdi Güneydo- ğu 'ya gidenler. o zaman ne- rej« gidecekler merakediyo- nım"dedi. Öncelikle tanm politıka- lannın değıştirilmesi gerek- tiğini anımsatan Coşkuntun- cel, Batı ülkelerinde 1980'den sonra tanmın yo- Pamuk ekim alanları ve üretim miktarları 1996-1997 flter Adana içel Hatay K.Maraş Çukurova Top. Ekim alanı (Ha) 121.235 14.731 65.730 18.220 219.556 Kütlü üretimi (Ton) 304.945 44.764 232.221 43.632 625.562 Kütlü verimi (Kg/Ha) 2.515 3.115 3.533 2.395 2.849 1997-1998 yıllan öngörülen lller Adana İçel Hatav K.Maraş Ekim aianı (Ha) 100.000 14.000 50.000 18.000 Kütlü üretimi fTon) 250.000 43.400 175.000 42.300 Kütlü verimi (Kg/Ha) 2.500 3.100 3.500 2.350 Lif üretimi (Ton) 112.830 17.010 85.921 15.707 231.468 Lif üretimi (Ton) 92.500 16.492 64.750 15.228 Lif verimi (Kg/Ha) 931 1.134 1.307 862 1.054 Lrf verimi (Kg/Ha) 930 1.180 1.300 850 Lif randımanı (%) 37 38 37 36 37 Lif randımanı (%) 37 38 37 , 36 Çukurova Top. 182.000 510.700 2.806 188.970 1.043 37 ğun bir şekilde desteklen- diğini. Türkıye'de ise sana- yiciye göre politıka belir- lendiğini söyledi. Pamukla birlikte çırçır fabrikalannın Çukurova'yı terk etmesinin beklenen bir gelişme olduğunu kaydeden Adana ÇiftçilerBırliği Baş- kanı Cumali Doğnı ise 30 yıldır üreticinin tekstil sek- törünü sırtında taşıdığını ile- ri sürerek."YıUardır pamuk politikası sanayicinin isteği- ne görebelirlendi.Tam 14yıl ihracat \-apmamızyasakJan- dı ve pamuk üreticisi sana- yicinin insafina terk edikü.30 yıl daha taşımak isterdik, ama dayanacak gücümüz kalmadL Pamuğa küsen üro- ticı arök yeni ürünlereyöne- li\or"dedi. Hasat zamanı geldığınde tekstilcinin pamuğu 50 bin liradan alırken nazlandığını anımsatan Doğru, "Şimdi tüccardan 5050 bine alıvor- lar. Sanayiciden öcümüzü tiiccar alıyor. Her yıl ûretici ajnı olayİan yaşıyor" der- ken, tekstılciyi hükümetin şımank çocuğuna benzetti. Çukurova "da pamuk ekimi- nin her geçen yıl azaldığını. azaltılmak zorunda bırakıl- dığını söyleyen Doğru. GAP'ın topraklannın yorul- mamış omıakla birlikte, he- nüz tam olarak üretime ge- çilmediğini anımsatarak ek- ledi: "Kimse kısa sürede GAP'ın Çukuroca'nın yeri- ni nırmasını bekk'mesin." Çukurova yorgun An Pamuk Ticaret Şirke- ti ortaklanndan olan pamuk tüccan Fatih Doğan da Çu- kurova'nın yıllardır pamuk üretiminden yorgun düştü- ğüne dıkkat çekti Doğan. pamuğun yertni son dönem- lerde narenciye, turfanda meyve, sebze, mısır ve so- ya gibi ürünlerin aldığını kaydederek. -GAP'a pa- mukla birlikte çırçır maki- nelerini de ihraç ettik" dedi. Turfanda sebze Öte yandan Çukurova'da romanlara konu olan pamuk tarlalannın yerini turfanda sebze ve narenciye bahçele- ri almaya başladı. Çukuro- va'da pamuğun geleceğini rakamlann gelişiminden de izlemek mümkun. 1996-97 sezonunda 219 bin 556 hektar olan ekim alanının 1997-98 sezonunda 37 bin 556 hektar daha azalarak 182 bin hektardüzeyine ın- mesı bekleniyor. ll bazında bakıldığında ise en hızlı kan kaybı Adana'da gözleniyor. Çukurova ile özdeşleşen Adana'da 1995 yılında 139 bin 121 hektar ekim >apılır- kenburakam 1996'da 121 bin 235'e düştü. 1997 pro- jeksiyonlannda ise 100 bin hektardan söz ediliyor. G.Doğu'da yoksulluk giderek derinleşiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Devlet lstatıstik Ens- titüsü (DtE), Türkiye'de bölgeJer arasında gelir dağılımı- nın adaletsizliğini rakamlarla ortaya koydu. Verilere gö- re, nüfusun yüzde 12.8"ının yaşadığı Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu bölgelenndekı 20 ılin ulusal gelırden aldığı toplam pay yüzde 10.2oranıylalstanbul'unkullandığıge- lirin yansına bıle ulaşmadı. Nüfusun yüzde 13.3'ünün yaşadığı Istanbul'un, ulusal gelırden yüzde 27.5 oranında aldığı pay. diğer tüm bölge- lenn toplam gelinniaştı. Istanbul'da nüfusun en düşükge- lırli ilk yüzde 20 oranındakı bölümü ulusal gelirden yal- nızca yüzde 4.2 oranında pay alırken, kura, rant, faiz ge- liri elde eden yüksek gelir grubundakı yüzde 20'lik bölüm gelirin yüzde 64.1 'ini kullandı. DİE'nın dün açıkladığı 1994 yılı hane halkı gelir dağı- lımı anketinın, bölgeler ve iller açısından dağılımına gö- re. ulusal gelirin yüzde 38.6'sını nüfusun yüzde 26.6'sının yaşadığı Ulusal gelirin aslan payı Istanbul'un G.doğb Anadolu 7.4 Hane halkı sayısı% Marmara, yüzde 15.4'ünü nü- fusun yüzde 17.9'nun ya- şadığı tç Anadolu, yüzde 13.9'unu. nü- fusun yüzde 15.7'sinın ya- şadığı Ege. yüzde 11 'ini, nüfusunun yüzde 12.5"inin ya- şadığı Akde- niz. yüzde 10.9'unu da nüfusun yüz- de 12.8'inın yaşadığı Ka- radeniz Böl- gesi aldı. Nüfusun yüzde 7.1 'inın yaşadığı Doğu Anadolu Bölge- si'nun ulusal gelirinden aldığı pay yüzde 5.7 düzeyinde ger- çekleşirken, nüfusun yüzde 7.4'ünü oluşturan Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi'nde bu oran daha da düşerek yüzde 4.5 düzeyinde kaldı. Bölgeler itibanyla gelir dağılımındaki adaletsizlik en çok Marmara Bölgesi'nde gerçekleşti. Marmara Bölge- si'nde. en düşük gelırli ilk yüzde 20'lik dılim toplam ge- lirin yüzde 4.3 'ünü. ıkincı yüzde 20'lik dılım yüzde 7.5 'ini. üçüncü yüzde 20'lık dilim yüzde 10.7'sinı, 4. yüzde 20'lik dılimde yüzde 16.4'ünü kullanırken. en yüksek gelirlı son yüzde 20'lik dilim toplum gelirin yüzde 61.1 "ini aldı. İŞÇİNEV EVREMNDEN ŞUKRAN SONER Çember Darabyor Tam da Alman yargıcın Nazı kökenli bir dengesiz ol- duğunu saptamış, devlet adına Tansu Çiller'i uyuştu- rucu karalamasından kurtarmaya milletçe soyunmuş- tuk ki Almanya'dan, Frasa'dan, Ingirtere'den, ABD'den yeni suçlamalar geldi. Türkıye'yi uyuşturucudan kara lısteye aiınmış birkaç ülke arasına sokabilecek dam- galamanın ne anlama geldiğıni biliyor, kara kara düşü^ nüyoruz. Bızım "herkes bize düşman" özsavunmamız duru- mumuzu hafıfletmiyor. Uyuşturucudan canı yanan Ba- tılı ülkelerın uzman kuruluşlannca hazırlanan raporiar, o ülkelere giren uyuşturucunun önemlı bir bölümünün Türkiye kaynaklı, en azından geçışlı olduğunu kanrtlı- yor. "Türk devleti ve polisi uyanldığında, kaçakçılann önlem almasına olanak yaratıldığı" gözleinlerinın doğ- ruluğuna ınanmak istemesek bile, dışanda uyuşturu- cudan yakalanmış Çatlı gıbilerin kaçınlmasından dev- let adına görev verilmesine, kafiraman ilan edilrnesine kadar uzanan ıktıdar uygulamalannı, devlet içi çetele- rin yaptıklannı nasıl açıklayacağız? Dışişleri'nin, gerçekten devletin, dünyadaki saygın- lığını korumaya çabalayan uzman kadrolannın haline, düştüklen zor duruma üzülmemek elde değil. Notalar, protestolar, suçlamalann haksızlığını kanıtlamak için onca uğraşı... Tam bir yen düzeltmeye çaltşırken, bir başka yerden daha boyutlu bir başka saldın... Türkiye sadece uyuşturucunun mu çemberinde? Asıl çember ınsan haklan üzerine. Eh biz de bu çem- beri daraltmak üzere elımızden geleni ardımıza koymu- yoruz. Dün Aydın Engin Muş'ta Emnıyet Müdürlüğü'ne götürülen KESK'li üç kadın öğretmenin soyulup bekâ- ret kontrolünden geçinlmeye kalkışılrnalanna isyan edi- yor, "Bunlan yapanlara ilkel desem ilkelere ayıp olu- yor" diyordu. Aydın Engin'in, ne de olsa erfcek olduğu için anla- yamadığı, akıl erdiremediğı mantığa kadın gözü ıle, ka- dınca bir açıklık getirmeye çalışayım: Fadime, Emire, Cinci Hoca, Aczmendi vutgunun- dan sonra, şenatçılarcephesınde "kadın ve namus" üze- rine yara alındığı düşünulmüş, "Asıl namussuzlar laik- çiler, solculardır" diyebilmek üzere imanlı birkaç polis, kımi müdür kendi kendine harekete geçmiştir. Muş gi- bi bir yerde, sendıkal haklan ıçtn savaşım veren öğret- menlerin sorgu dosyalanna, bekâret kontrolü sonucu- nu ekletmek, nasıl erkek egemen, ilkel kütürde bir rür "intikam, zafer, erkeklik" duygusudur, ancak bız kadın- lar çok iyi anlayabiliriz. ••• Siz Şevket Kazan'm tam da üniversiteler ve resmi dairelere, "zulme son vermek, özgüriük, Insan haklan adına" türban ve çarşafı yasai düzenleme ile sokmayı gündeme getirmışken, mayo giyen mankenlere saldı- nsını nasıl açıklıyorsunuz? Elbette oynadıklan maz- lum(!) rolünün ne kadar sahte olduğunun, ınsan hakla- n ve özgüıiüklerden de asla nasıp alamadıklannın tıpik bir göstergesi. Ama gerçekten insan olanlann bilinç ve algılaması ile. Erkek egemen ilkel şenatçı kültüre göre ise üniversitelere, resmi dairelere türbanlı ve çarşaflıla- n yerleştirmek, mayoyu yasaklamak çelişki değil, "ka- dınaiffet ve namusunu kazandırmak" yolu oluyor. Ben- ce REFAHYOL ıktidannın türban-çarşaf ve de kurban derilen atağı, "adım adım şeriat" yolunda zamanlama- sı, hesabı yapılmış çıkışlar. Çıller'ın Meclis oylaması ile aklanması öncesi, Susurluk'la ilgili yeni çıkan belgeler, uyuşturucu üzerine dışandan gefen baskılar ve dara- lan çember aşamasında Çiller ve partisi tam teslim. RE- FAHYOL iktidannın ömrü ıse Çiller ve DYP'nın bu du- rumuna rağmen heryandan daralan çember nedeni ile gerçekten belirsiz. Refah ve Erbakan fazlası ile kirten- miş ve yıpranmış konumda. Şenatçı kesim için zafer sayılabdecek gösterilere, şovlara. başanlara gereksintm had noktada. Hak düzenınden venlen ödünier, bunca yalana, su- ça, kıriilığe ortak olma, seçmene nasıl açıklanacak? Son araştırmalar Refahlı seçmenin kırti iktidar uygulamala- rı karşısında sarsıldığını, Erbakan ve partıyi, kirli rttifak- lan, çok daha önemlisı gösterilen yolun doğruluğunu, tarikatlan, şeriatçılığı sorgulamaya başladığını ortaya ko- yuyor. Erbakan ve parti açısından göstenşı fazla ba- şanlara gereksınim büyüyor. Kurban derileri ile, Konut'a davet edilerek onurtandırılan, sırtlan sıvazlanan tarikat- ler, çok büyük paralarla da beslenerek destekleri sağ- lama alınacak. Türbanlılar, çarşaflılar üniversitelere, res- mi dairelere yasa ile yerleştırilerek ve onlar gibi olma- yanlar asıl "zulme" hedef yapılarak zafer ilan edilecek. Türkiye uluslararası arenada kıskaca aiınmış; sade- ce uyuşturucu, insan hakları gündemı ile de değil, Kıb- rıs'la gündemde ve Türkiye için yaşamsal olan her kc- nuda daraltılan çemberler içinde kalıyormuş, Erbakan ve Çiller ikilisinin ne umurunda? Onların ışlen tıkırında DOSYA: AVRUPA BİRLİGİ'NİN TURİZM POLİTİKASI İşte, satışa çıkarıl kamu malları' .Borsanın lerinde Solokdevri {rdemif'in '* taliöieri Ezeli rekabet sıçradı Paranıza yön veren dergi TREND HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle