Katalog

28 0 0 K 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 B 12 B 5 S 7 Trabzon K 2 Kccad S 8 Gıresun fznır B 10 Ankara V1anıs£ B 9 Konya Denızı B 13 Eskışehır S 4 Hakkân B 9 Sıvas Zcogultak B 6 Antalya B 14 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkân Van B B B B B B B 14 8 4 3 4 1 -3 B -6 Yurdun Kuzey Doğu kesımlen çok bulut- lu Doğu Karadenız f kıyılan karia kanşık Londra X3#~ B 10 Atına B 10 yagmur ve kar ıç Parıs B kesımler karyagış- Roma lı dıger yerler par- b l l g y p giHİS çahazbulutlugeçe- . . cek Marmara ıle A m s t e r d a m cek Marmara ıle yurdun ıç kesımle- Madnd rınde sabah saatle- Sofya nnde yer yer sıs go- Bruksel rulecek B Budapeşte B -3 Munıh Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn B B K B B B B 8 -2 4 10 5 3 3 Katire' Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Baku Bışkek Tıfiıs Kahıre K Y B Y Y Y K Y -b 10 2 8 5 6 2 17 Şam B 23 p &<&> buluttu i Sısh Buluttu v Çokbulutlu Yağmurtu 35555E Sulu kar > Gok gurultulu G U N C E L CÜISEYTARCAYÜREK • Başarafi 1. Sayfada TBMMnın ne çozmeye ne de çozum aramaya ye- ernce"nıyetlı" olmadığı da bır gerçek Örnejın, ıçerde ve dışardakı genel kanı, Şa- foe'nnyuzde yuz kışısel nedenlerle şerıatçı akım- öra destek verdığını, antılaık Takkeli ve çevresının oltr olnaz pek çok onenlenne -devlettekı RP kad- fofaşmisına- karşı çıkmadığını gostenyor Şatbflı servetle şaıbelı sıyaset ıç ıçe Son clarak Frankfurt'takı hâkımın Turkıye'yı ulus- lararası alanda karalayan goruşlerıne, otekı Batı devletlainın benzerı soylemlerie katıldığı gorulu- )or Sontçta TBMM'nın "mılletın karşı karşıya bulun- duğu yi da bulunacağı meselelenn tek çozum ye- r olmadığı" gıbı, başka aşamalara olasılık tanıyan önemlı aır saptama, ıçerde ve dışarda gıderek guç- lenryor TBMM'yı var eden partılerden kaynaklanan ulu- sal sıyasal açmaz seslı-sessız çevrelerı çıkış yol- larını TEMM dışındakı sağlam guçlerde aramaya ıtı- yor OysaTurkıye'nın bugunku yaşamsal sorunu olan rejımde<ı tıkanıklığı aşabılmek ıçın "başka arayış- lana"gerek yok DYP grubunda, Şaıbe Hanım'ı on- ce hukımetten, sonra sıyasal arenadan uzaklaştı- racak "bır hareket"', demokratık kurallar ıçınde ço- zum yolannı ışletmemızı sağlayacak. Şaıbe den, ardından Takkeli 'den kurtulduğumuz o gun, TBMM dışında çozum arayışlan guncel ol- maktan çıkacak Son zamanlarda rejıme mudahale etmesı olası- lığından sureklı soz edılen "sağlam çevreler", dur- maksızın demokratık kurallar ıçınde soruna ıçten- lıkle çozjm arıyor ve ıstıyorlar Hareketın adı, sagcı basının dılıne doladığı gıbı, hukumetten kurtulmak değıl Tam tersıne rejımı se- lamete ve esenlığe çıkarmak Uç dort yıl oncesıne kadar uluslararası toplum- da onurtj bır devlet ızlenımı veren Turkıye, bugun- ku yonetıcılenn elınde, bakınız hangı noktada KÖtüye doğru Ulkeye "uyuşturucu kaçakçılannı hımaye eden devlet" gomleğı gıydırılmeye çalışılıyor Uyuşturucu sorununda Avrupa'nın Kolombıyası damgasını yerse Turkıye, bu damganın yanında, Batı'dan tepkı gorduğu ınsan hakları ıhlalı, ışken- cenın varlığı gıbı çeşıtlı suçlamalar solda srfır kalır 1970-71 'lerde ABD Başkanı Nixon, "Gençlenmı- zı Turkıye'de üretılen afyon zehırieyıp olduruyor" sloganıyla bır kampanya başlattı Afyon tarlalartmı- zı buldozerle temızieme onerılen geldı Turkıye kar- şı çıkınca Başımıza darbe dahıl gelmedık kalma- dı BaÜıİMftoplucnTurkjye'nın uyuştu.rujçu çeJeJSfl- rn hımaye ettığıne bır kez ınanırsa, partı ve huku- metlerıne Turkıye aleyhıne onu alınması zor baskı- ya başlar Ikıncı bır ornek Uyuşturucu kampanyasını baş- latan Alman hâkım olayının duyulduğu gun Dışış- lerımız, "Uluslararası ılışkılerde muhatabımız Al- man hukumetıdır, ozur dılemesını beklıyoruz" ıçe- rığınde bır açıklama yapıyor (22 Ocak 1997) Daha sonra Alman yetkıhlerın Turk hukumetının konuyla ılgısı olmadığına değınen -sozlu- açıklama- lanna sığınan Dışışlerı, "Alman hâkımden ozur dı- lemesını bekledığımızı" bıldınyor (25 Ocak 1997) Ya son gelışme Dışışlerı, Kinkel'ın, Şaıbe'yı ara- yarak "son gelışmelerden duyduklan 'uzuntuyu' dıle getırdığını" bıldınyor (27 Ocak 1997) Şayet "uzuntu" sozcuğunu Dışışlenmız "özur" olarak algılıyorsa, o başka Ancak Alman hukume- tı ozur dılemıyor Turk hukumetı ıse "muhatabı ol- mayan Alman hâkımden özur" beklıyor Sozcuğun tam anlamıyla, devlet onuru adına va- rılan nokta, acı' Uçuncu ornek Yuksek Mahkeme turbanın ser- best bırakılmasını anayasaya aykırı buluyor Danış- tay, ogrencı ve avukatlara turbanı serbest bırakmı- yor Şenatçı kafalara anayasa, yasa, Danıştay vız gelıyor Şerıat kafası trılyonluk kurban rantını tankatlara bağlamaya uğraşıyor Takkeli Başbakan, Taksım Meydanı'na çadır ku- ruyor, namaz kılıyor Tam orada 27 martta temelını atacakları camıyı "mujdelıyor" "Mılletın karşı karşıya bulunacağı meselelenn ço- zum yen TBMM " Işte bu koşullarda Kalemlı boyle dıyor Teğmen Güçlü'yü öldüren Meclis'te • Baştamfı 1. Sayfada 1970 bp fakültesi binası onünde vurulan Dr. Nec- det Guçjü'nün öldürulmesinin faili olduğu tespit olunan Ibrahim Doğan, olayın akabınde vakalan- mış ve sanık suçunu itiraf etmekle beraber dığer deliller ve bu meyanda suç aleti tabanca elde edil- miş ve aynı olayda suçlu gorulen Ali Gungor ad- b şahısla biıiikte nezarete alınmış olup sonıştur- ma devam etmektedir. Sanık rbrahim Doğan, baş- ka bir grupla karşıbklı musademe sırasında dok- toru tesadüfen vurduğunu beyan etmiştir." Emnıyet mudurluğunden yapılan açıklamada Dr Guçlü'yuvurantabancanın Ibrahım Doğan'a aıt olduğu belırtıldı 9 mm çapındakı Kınkkale yapısı tabancanın asken tıpte olduğu açıklandı Katıllenn cınayetı. Fefami Altınbflek ve Mus- tafa Üerisoy adlanndakı ıkı teğmenın sıiahlany- la ışledıklen, Ankara Bınncı Ağır Ceza Mahke- mesı'nın 1974 91 esas ve 1974'488 sayılı kara- nnda yer aldı Cınayet aletı 6815296 \ e 6815248 sıcıl kayıtlı tabancalar Ankara Adlıyesı'nde 1970 814 sırasında kavıtlıydı Dönemın CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, o tanhte yaptiğı açıklamada. Başbakan Süley- man Demirel'ın komando denılen faşıst saldır- ganlara toz kondurmadığını, bunlar hakkında bır çıft soz sovlemedığını one surerek şunlan dedı "Bu orgutler başbakanın verdiği açık direktif- le silahlanmıştır. Demirel daha yeni başbakan ol- duğu zaman iktidan korumak için halk toplu- luklannın silahlanmasını istemiştir. Bu istek bu- gün aeı me>\elerini vermektedir. Devlet eliyle bir- takım kabadayılar silahlandınlmışûr. Saym Baş- bakan kaç giuı kaç kez otobusteki vatandaşların bOe ayaklanmasını istemiştir. Böylece biiyiik kent- lerimiz dağ başı haJine gelmiştir. Gunlerden beri yurtiarda silahlı gruplar çarpışmakta, birbirlerin- den esir alıp işkence yapmaktadır. Oğrenci ynrt- lannın özerküği yoktur. Toplum polisi bu yurtiar- da arama yapamanuştır. Çunku bir oğrenci yur- duna toplum poBsinin ilk girişi arama yapmak için değiL uy kudaki oğrencUeri basmak ve birini de oldurmek için olmuştur." Asteğmen Necdet Güçlu'yû olduren tbrahım Doğan \e suç ortaklan Alı Gungör ıle Sedat Yı- kılmaz cınayet suçundan tutuklandılar Olay o donemde kamuoyunda buyuk tepkıye neden olmuştu Sadece unıversıte gençlığı değıl, sıyası partıler, Harbıye oğrencısı genç subaylar gunlerce sokakJarda katıller aleyhınde gostenler yaptılar Demirel başlcanlığındakı hukümetın ül- kucu komandolara sahıp çıkan tutumunu protes- to ettıler Cumhunyetgazetesı başyazan NadirNadi. 15 Nısan 1970 gunu şunlan yazdı "Göstermeükde- mokrasi yolunda bir buçuk yıldır bu kaçıncı kur- ban oluyor verdiğimiz? Hesabı şaşırmadıksa, dün Ankara"da gupegundüz beyninden kurşunlana- rak yere serilen genç bilim adamı Necdet Guçlu. goz göre gore oMurulen v atandaşlanmızın 11 'in- cisidir. Buseferki cınayet 31 Mart'ın tam 61._yıl- donumune rastladı. Yaİnız arada bir fark var. 6n- cekı gunku saldınyı duzenlevenler 31 Mart gjbi ne yapüğını bilmez, gozu donuk cahıller kalaba- lıgı değil. Bunlar Mussolınf nin kara gomleklile- ri, Hıtler'in SS'leri misalı eğıtım gormuş, saJdın- lar için yetiştirilmiş, silahlı konıandolar. ._ Artık iyiden iyiye anlaşılmaktadır ki,olan bi- tenlerin baş sonımlusu Sayın Demirel'den başka- sı değüdir." Necdet Guçlu'nun katılı tbrahım Doğan, \ğtr Ceza Mahkemesı'nde yargılandı \e adam oldür- mekten hukum gıydı Doğan. dort yıl sonra, 1974 affindan yararlanarak tahlıye oldu Tıp fakulte- sıne dondu ve kulak-burun-boğaz uzmanı olarak Trafık Hastanesf nde yıllarca gorev vaptı Dort yıl once de Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı dok- torluğuna atandı Necdet Guçlu oldurulduğün- de şımdıkı Meclıs Başkanı Mustafa Kalemlı, Ha- cettepe Tıp Fakültesı'nde oğretım uyesıydı Bu nedenle tbrahım Doğan'ı tanımaması dûşunule- mez Cumartesı günu gazetelerde yer alan Mec- lıs doktoru tbrahım Doğan ıle Mustafa K.alem- lı'nın fotoğraflan. Susurluk kazasından sonra or- taya çıkan devlet ıçındekı çeteler orgutlenmesı- ne yenı bır boyut getırdı Kamuoyu, Abdullah Çatiı'nın TBMMye gı- np gırmedığını tartışırken. Necdet Guçlü nün 68 kuşağından arkadaşlan, gazetemıze telefon ede- rek olayı protesto ettıler \e şunlan soyledıler "İbrahim Doğan, Necdet Guçlu'nun katilkür. Nasıl oluyor da bir katil TBMM'de doktorluk ya- pıyor? Devlet içinde orgutlenen eli silahlı çeteler olayı taruşıurken. TBMM Başkanı'nı muayeneet- mesi, bıze urkutucu geldı." Cumhurijet'ın konuya ılışkın sorusunu yanıt- layan Doğan soz konusu cınavet davasında yar- gılandıktan sonra ceza alarak hapse gırdığını doğruladı Ne kadar ceza aldığına ılışkın soruya, a Şu anda haöriamıvonıın" yanıtını veren Doğan, TBMM'ye 4 yıl once hekım olarak atandığını bıldırdı ^Hüseyin Baybaşın Ingiliz ajanı9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emnıyet Genel Mudurlüğu Kaçak- çıiık ve Organıze Suçlarla Mucade- le Daıresı Başkanı Tuncay Vılmaz. uyuşturucu kaçakçıhğı suçlamasıy- la Interpol'un kırmızı bultenıyle aranan Hüseyin Baybaşın ın lngılız polısınce ajan olarak kullanıldığını söyledı Turkıye'nınuyuşturucunun uretımınden tûketımıne kadar geçen sureçle mücadele ettığını vurgula- yan Yılmaz, Avrupa'nın bazı uyuş- turucu kaçakçılannı hımaye ettığını belırttı Emnıyet Genel Mudurlüğu, Frankfurt 17 Ağır Ceza Daıresı Bâ$kani'nln DYFGefiel Başkanı ve" Başbakan Yardımcısı Tansu Çü- ler'ın uyuşturucu kaçakçılannı ko- ruduğu suçlamasıyla başlayan ve Turkıye'mn uyuşturucu> la mucade- le etmedığı savlannı ıçeren suçla- malan reddettı Kaçakçılık ve Organıze Suçlarla Mücadele Daıresı Başkanı Yılmaz, dun düzenledığı basın toplantısın- da, guneybatı Asya ulkelennden Avrupa'ya yonelık uyuşturucu tra- fığı ve Turkıye'mn bu trafıktekı mucadelesıne ılışkın bılgı verdı Turkjye'nın uretım bolgelennden tuketıcı ulkelere yonelık gerçekleş- tınlen transıt uyuşturucu madde gu- zergâhında ver aldığına ışaret eden Yılmaz, eskı Sovyet blokundakı ıs- tıkrarsızhk nedenıyle güzergâhın kuzeye kaydığını soyledı Avrupa'da ele geçınlen Balkan guzergâhından geçen uyuşturucunun kaynağının Turkıye olduğu yolunda yanlış bır genel goruş bulunduğunu belırten Yılmaz, Balkanlar'a Doğu Akdenız ıle Kuzey Karadenız hattından da uyuşturucu madde sevk edıldığını anlattı Yılmaz, 1996 yılında Turkıye'de ele geçınlen uyuşturucu maddeyle Avrupa'da yakalananlar arasında şu karşılaştırma\ı >aptı "1996 yılında ulkemizde yakala- nan 4 bin 442 kilogram eroin, Avru- pa'da yakalanan eroinin yuzde 64'ünü, dunyada yakalanan eroinin iseyuzde4fl'ınıoluşturmaktadır. İd- dialarda yer aldığı gıbi başansız ya da uyuşturucu kacakcılığı ile muca- delede kayıtsız ısek neden dunyada yakalanan 11 ton eroinin 4.5 tonunu biz yakaladık? Tek başuıa 4.5 ton eroini yakalayan Turkıye mi başan- h, yoksa toplam 2^ ton eroin yaka- layan diğer 28 Avnıpa ülkesi mi ba- şarüı?" tlk zamanlarda kuçuk gruplar ta- rafından yapılan uyuşturucu tıcare- tının zamanla organıze bır suç bıçı- mıne dönuştuğune ışaret eden Yıl- maz, Tûrkıye'nm doğu \ e guneydo- r gu bolğeleriTınırînîrrötesinde^yer- leştığıne dıkkat çektığı PKK'nin uyuşturucu trafığının yonlendınl mesınde etkın bır rol oynadığını kaydettı Yılmaz, PKK'nınyurtdışı- na çeşıtlı yollarla gotürduğu yurt- taşlann uyuşturucu organızasyonla- n tarafından sokak satıcılan olarak kullanıldığını belırterek "Orgütele- manı olup hemen butun Baü Avru- pa ulkelennde mülteci srfatı ile yer- leşmiş bulunan şahıslann bu işi y ap- mak uzere gorev lendırildiği, başta ABD olmak uzere çeşitlı ulkeler ve uluslararası mücadele bınmlerince (Interpol) geçtığımı/ gunlerde kabul edilerek açıklanmıştu-" dedı Vıl- maz. 1984 yılından bu vana duzen- lenen operasyonlarda ele geçınlen uyuşturucu maddelerden 2 ton 402 kilogram eroin, 13 ton 349 kilog- ram esrar, 4 ton 255 kilogram baz- morfin, 2 ton 125 kilogram hıntke- nevın, 22 ton 44 kılogram asetık an- hıdrat. 100 gram kokaın ve bır ton 82 kilogram sodyum karbonat ıle PKK arasında doğrudan ılışkı sap- tandığını açıkJadı Yılmaz, Ingıltere lçışlen Bakan Yardımcısı Tom Sackville'nın bazı basın organlannda yer alan. Turkı- ye'mn uyuşturucu madde kaçakçı- lığıyla mücadele etmedığı yolunda- kı suçlamasının doğru olmadığını belırterek Ingıltere guvenlık ma- kamlannın uyuşturucu operasyon- lanyla ılgılı bılgı vermedığınden ya- kındı lngılız polısının uyuşturucu kaçakçısı Huseyın Baybaşın'ı ajan olarak kullandığını ve bazı Avrupa ulkelennde uyuşturucu kaçakçıhğı yaptıklan belırlenen Baybaşın, Ha- var gıbı ailelen koruduğunu one su- ren Yılmaz, bu ülkelerde ele geçın- len uyuşturucu kaçakçıhğı bağlan- tılı kışılenn ağırlıklı olarak çıfte pa- saport taşıdıklanm ya da Turk va- tandaşlığından çıktıklannı belırttı Baybaşın'ın geçen \ıl mart ayın- da yargılandığı sırada Hollanda'dan ıstendığını, mahkemenın Turkı- ye'mn ıade ıstemını yennde gordu- ğunü Icaydeû^eh YîTrnâz, "Hûseyîıı~ Baybaşın karann temyizi için bir ust mahkemeye başvuruda bulunmuş. Karann bozuhnasını istemiş. Uzun süre beklendikten sonra geçen yıl aralık ayında karar bozuldu, Turİd- ye'nin iade isteminin rcddedilmcsi gerektiği üst mahkeme tarafından kararlaştınldr dedı Yılmaz, Turkıye'mn ışbırlığı one- nsınde bulunduğu Yunanıstan'ın bu ıstemlere yanıt dahı vermedığını. Sunye ve Lubnan'la Bırleşmış Mıl- letler çatısı altındakı bazı çalışma- larda bır araya gelınebıldığını soy- ledı Yılmaz, "Türkiye'dekisiyasetçile- rin ve burokratlann uyuturucu ka- çakçuığına kanşıp kanşmadıklan- na" ılışkın bır soru uzenne, dıle ge- tınldığı gıbı bır genelleme yapma- nın doğru olmadığını belırterek "Adlan uyuşturucu kaçakçılığına kanşan bazı kişilerin varlıgL, butun siyasetçüerin bu işi yapbğını kanıtla- maz'"dedı Istanbul Atatürk Havalımam'nda yakalanan DilekÖrnek adlı kara pa- ra kuryesının yaptığı yasadışı ışlem- lenn sonımlusunun çıkış > aptığı ul- keler olduğunu savunan Yılmaz, "Dilek Ornek'in üzerinde Turk pa- saportu bile yoktu. Hollanda pasa- portu ile geldi. \-Rav eiha/lan\la arama uçağa binerken yapılır. Çıkış- ta gumruk ışlemlerıyle ilgUi olarak beyanı doğrultusunda işlem yapıiır" dedı Yılmaz, Omek'e yonelık ope- rasyonun kara para değıl, uzennde PKK'ye aıt bazı belgeler bulundu- ğu yolundakı ıhbar nedenıyle yapıl- dığını, ancak daha sonra bavulunda yapılan aramada para bulunduğunu anlattı Yılmaz, bır soru uzenne Frank- furt Ağır Ceza Daıresı Başkanı nın Çıller'ı suçlayan sozlennı, sanık an- latımlannı yorumlayarak yaptığı goruşunu taşıdıklannı kaydederek mahkeme heyetınm dığer uyesı ıle savcısının Çıller aleyhıne bulguya rastlanmadığı yolunda göruş bıldır- 'dıklenni "sâVundu Yılmaz, Alman" Suç Burosu yonetıcılen ıle Turk em- nıyet makamlan arasında yapılan goruşmelen ve mahkeme yargıcının tav nnın kışısel olduğunu ortaya ko- >an bazı belgelen de basına dağıttı İstanbul'daki operasyonlar Narkotık Şube Mudurlüğu ven- lennegore, 1996 yılında tstanbul'da gerçekleştınlen 478 operasyonda, bır ton 38 kilogram eroin. 10 kılo 575 gram kokaın. 877 kılo 876 gram esrar, 789 kilogram baz morfin, 92 kilogram afyon, 212 bın 863 adet uyuşturucu hap, 728 htre asıtanhıd- nt. 69 adet çeşıtlı çap ve markada sı- lah ıle 891 adet mermı ele geçınldı- ğı bıldınldı Operasyonlarda, uşuş- turucu tıcaretıne kanşan bın 507 kı- şı hakkında da yasal ışlem yapıldı- ğı açıklandı tstanbul'da oncekı gun duzenle- nen 2 ayn operasyonda ıse 76 kilog- ram esrar, 309 gram kokaın, 7 gram eroin, 950 adet uyuşturucu hap ve bır adet ruhsatsız tabanca ele geçı- nldı Operasyonlarda, uyuşturu madde satan 12 kışı gozaltına alın- dı Narkotıkten sorumlu Istanbul Emnıyet Mudur Yardımcısı Naci Kumaş, polısın yoğun operasyonla- n sonucu okullarda uyuşturucu ıle ılgılı şıkâyetlenn yuzde 90 oranın- da azaldığını bıldırdı Kinkel özür düemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Yardımcısı ve Dışışlen Bakanı Tansu Çfller'ı. "uyuşturucu şebekelerini konıdu- ğu" ıddıasıyla suçlayan yargıçtan "özür" bekleven Turkıye Almanv a Dışışlen Baka- nı Klaus Kinkel'ın "uzuntuleriniifadeetme- siyle" yetındı Turkıye, Almanya'nın ardın- dan Turk hukumetının uyuşturucu trafiğını koruduğuna ılışkın benzer ıddıalan gunde- me getıren Ingıltere ve Fransa dan "getecek kanıtlara göre" ozur ıstenebıleceğını açıkla- dı Dışışlen Bakanlığı Sozcusu Buyukelçı Ömer Akbel, dun düzenledığı basın toplan- tısmda, Almanya Dışışlen Bakanı Kınkel'm Tansu Çıller'ı pazar gecesı telefonla aradı- ğını ve son gelışmelerden duyduğu "üziın- tüyfi" ıfade ettığını kaydettı Kinkel'ın, bu olaylann ıkı ulke arasındakı vakın ılışkılen ohansuz yönde etkılememesını umut ettığı- m de belırten Akbel, sorular uzenne Alman Dışışlen Bakam'nın ozür dıledığıne ılışkın bır bılgısı bulunmadığını kaydettı Akbel, Frankfurt 17 Ağır Ceza Daıresı'nde goru- len davada. ıkı ulke arasında bılgı alışvenşı îulunmadığına yonelık haberlenn gerçek- en yansıtmadığını belırterek zanlılann 7 Ekım 1995'te ele geçınldığını, 17 Kasım 1995 'te Alman Interpolu'nun Turk Interpo- u'ne haber \erdığını kaydettı Turkıye'mn, \lmanya ıle guvenlık konulannda genış ış- )n-lığı yaprığını belırten Akbel bu dava ıle lgılı olarak Alman makamlanna 15 Şubat 1996 ve 4 Temmuz 1996 tanhlennde bılgı /enldığını soyledı Dışışlen Bakanlığı Musteşan Buyukelçı }nur Oymen geçen çarşamba gunu gaze- tecılenn sorulannı yanıtlarken Turkıye nın muhatabının mahkeme değıl, hukümet oldu- ğunu behrterek bu- hukumet yetkılısının ozur dılemesı gerektığım soylemıştı Oymen, cu- martesı günu yaptığı açıklamada ıse oncekı açıklamasının tersıne, Turkıye'mn "yargıç- tan" ozur bekledığını bıldırmıştı "Geri adım" olarak değerlendınlen bu karar değı- şıklığının, Almanya nın "Bizdeyargıbağnn- sızdır. Hükümet, yargı kararianna müdaha- le edemez" mesajından sonra almdığı kay- dedıldı Ahnan yargıç RolfSchvvalbe'nın Turk hü- kümetı ve Tansu Çıller'ı suçlamasının ar- dından benzer ıddıalan gundeme getıren In- gıltere ve Fransa'nın Ankara buyukelçılen- nın oncekı gun Dışışlen Bakanlığı'na çağ- nlarak soz konusu ıddıalarla ılgılı kanıtlann bır an once Turkıye ye ıletılmesının ıstendı- ğı öğrenıldı Dışışlen Bakanlığı kavnaklan. Ingıltere ve Fransa'dan "şu aşamada" ozur dılemelennın beklenmedığını, ancak kanıt- lann ıncelenmesme gore Londra v e Pans'ın de ozur dılemesımn gerekebıleceğını kay- dettıler tngıltere'nın kaçakçılıktan sorumlu İçış- len Bakan Yardımcısı Tom Sackvüle, Turk polısınden bazı kışılenn ve hatta Turk huku- metınden bazı yetkılılenn uyuşturucu ışme kanşuğı yolunda kaygı vencı ıddıa ve bul- gular olduğunu belırterek "Geçmişte Tûrk tarafına verdiğimiz bUgiler uyuşturucu ka- çakçılannın cline geçti ve operasyonlanmız başansız oldu" demıştı Fransa nın "Uyuş- tunıcu Jeopolitigi Gözlemevi" raporlannda da Turkıye'de uyuşturucu kaçakçılığımn ust düzeyde hımaye edıldığı one surulmuştü Özel timci Bandırmalıoğlu tutuklandı tstanbulHaberServisi -Susur- luk kazasından sonra ortaya çı- kan katlıam zanlısı ulkucü Ab- duDah Çatlı ıle polıs arasındakı ılışkıler, ozel harekâtçı ZiyaBan- dmmıinğlu'nun dun DGM kara- nyla tutuklanmasıyla yenı bır boyut kazandı Özel harekâtçı polıs memuru Zıya Bandırmalı- oğlu, Abdullah Çatlı ve Özel Ha- rekât Daıresı Başkanvekılı İbra- him Şahin ıle bır sünnet törenın- de beraberçekürdıklen fotoğraf- lar nedenıyle Istanbul DGM'ye cağnldı Söz konusu sunnettöre- nını dûzenleyen özel harekâtta görevlı polıs memurlanndan Zı- ya Bandırmalıoğlu, dün çağnya uyarak DGM bınasına geldı Su- surluk soruşturmasını yürüten savcılar İrfan OzHyen, Aykut CeogizEngmve AhmetGürses tarafindan sorgulanan Bandır- malıoğlu, daha sonra tutuklan- ması ıstemıyle nöbetçı mahke- meye çıkanldı Bandırmalıoğlu, "cüram işlemek amacıyla çete ohısturmak'' suçundan tutukla- narak Metns Cezaevı'ne gonde- nldı Öte yandan dün akşam ya- yımlanan atv'nın ana haber bul- tenınde, Bandırmahoğlu'nun tu- tuklanacagını oğrendıkten sonra firar ettığı ılen süruldü 'Çiller kaçakçılara sahip çıktı' • Baştarafı 1. Sayfada du DSP lıden Ecev ıt dun parlamentoda düzenledığı basın toplantısında. Alman yargıcın uyuşturucu kaçakçılığımn kol- landığı savıyla Turkıye ve Çıller'e yo- nelttığı suçlamaian değeriendırdı Ece- v ıt, "Bazı uyuşturucu kaçakçılanna ye- şil pasaport verilmiş olmasu Dışışlerı Ba- kam'nın sözieriyie birieşınce Turkiye hakkında ciddi kuşkular uyanması do- ğaldı" dedı Bu konudakı uyanianm haf- talardır surdurduğune dıkkat çeken DSP lıden. sozlennı şoyle surdurdu "Saym Çiller gibi konuşan bir bakanın bir gun bıle gorev de kalmaması gereknğını soy- temişnm. Sayın ÇıUer'uı devleo değıl, ken- dını savunma refleksıvle hareket etöğini, ateşle oynadığını, hem devletı hem de ken- dıni yakabUeceğini de söyiemiştim." Ecevit, şu anda valnız Çıller'ın değıl, Turkıye'mn saygınhğımn yenı ve ağır bır sarsıntı geçırdığını vurgulayarak şunlan soyledı "Sayın Çilter'in Dışışleri Baka- nı olarak Turkive'yi dunyada temsil ede- bıhne gucu cıddi biçimde zaafa uğranuş- nr. Medyanın suçlanması da haksızhk ve hatadır. Medya, karankk ılışkıler ağının ustune vıırumekle onenılı bır gorev vap- mışor. İktidardakilerin gorevı, suçlulann açıklanmasına vardımcı olanlan kına- mak değiL suçlulann ustune \ urumektir. Fakat Sayın Çüler'in, Mehmet Golhan'ın ve Abdullah GuPun bazı sozleri hukü- mctin suçlan ortbas etmek istediği kuş- kusunu doğurmaktadır. L stelık bu sözler, Turkive'yi karalanıak ve Avrupa'dan büsbiıtun dışlamak için fırsat koUayan çevTelerin işıne yaramaktadır. Bu çevre- ler, o üst düzey politikaalann talihsiz ifa- deterini istismar ederek Türkiye'yi uyuş- turucu kaçakçıiığı konusunda, Kolombi- ya ile bir kefeye koymaya kalkışmaktadır- lar." Ecevit guvenlık guçlennın uyuşturu- cu kaçakçılığına karşı yer yer başanlı bır mücadele verdığını fakatıktıdardabulu- nanlann uyuşturucu ışıne bulaşmış bazı silahlı eylemcılen ovmelen ve aklama- ya uğraşmalan nedenıyle ıstençlennın kınldığını ve emeklennın golgede kaldı- ğını soyledı Gazetecılenn "Çüler'in başbakanlık dönemi yaklaşıyor. Bu, Turkiye'nin iti- baruıa golge düşurmez mi" sorusuna D- SPlıden "5-6aydaneolacağıbeUiolmaz. Dışişleri Bakanı olarak da itiban bir hay- li sarsıldı. Başbakan olunca, Turkiye'nin itiban ne olur, herkes bunu düşunmeli" yanıtını verdı Ecevit, Abdullah Gul'un Batı'ya ıha- le şantajı olarak yorumlanan açıklamala- n anımsatıldığında, "Hukumetler Saym Gül'ün temenni ettiğı gıbi davransalar bi- le, kamuoyu tepkısı engellenemez. Diye- lim ki, menfaatlan var dıye goz yunıdu- lar, ancak kendı ulkelen kamuo> unu kar- şılannda bulurlar" dedı Bır gazetecınm "Kanıtsız suçlamalar yoneltilmiyor nuı" sorusuna Ecev ıt "Başka kanıt aramaya gerek >ok. Çiller bazı uy uşturucu kaçak- çılanna açıkça sahip çıkü. Eğer bir kim- se hakkında bır mahkeme karannda bir suçlama olacaksa. oncelikle o kişinin din- lenmesi gerekir. Alman adaletinin davra- nışmda savunulacak yan görmuyonım. Ancak Sayuı Çiller'in açıklamalan da or- tada" karşılığını verdı G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Çiller'ı Bakırkoy'de gorunce nedense bendekı ılk çağnşımlar bunlar oldu Neyse bunu geçelım Anı baskına gelelım Çiller, ulkenın sağlık sorununu çozmek ıçın bu tur baskınları zaman zaman yapacak, eksıklen sapta- yacakmış Demek kı sorun saptamada yenı yontem bu Arada bır de Meclıs'ı bassa Şımdılık, acıl servıslere ve yemekhanelefB taktı Bır de amelıyathanelere takarsa, durum vahım demek- tır Aslında amelıyatlara da gırebılır. lyı oyar Bacımızın asıl mutluluğu ıse ıkıncı kuzuya kavuş- masıydı Kendısıne yılbaşında Bolu kuzusu armağan edıldığı gunden ben kuzuların anlam ve onemıne ılışkın yazmak ıstıyordum Bu arada ıkıncı kuzusu ol- du Çıller'ın bırıncı kuzusunun adı 1997 Ikıncı kuzuya da Serçe adı takıldı Hedıye edenler, nazıkçe soru- yortar - istersenız, bız sızın yennıze bakalım Çiller, kucaklamış kuzuyu, bırakır mı'' "Hayır, ver- mem" deyıp, kuzuyu dolar çantası gıbı bağnna ba- sıyor Çıller'e kuzu hedıye eden ınsanlarımızın lyı nıye- tınden şuphemız yok Ama, ınsan ıster ıstemez sor- madan edemıyor "Neden kuzu?" Halk arasında bır deyım vardır "Kuzuyu kurda emanet etmek " Herhalde bu deyımden esınlenmış olamazlar Suçlu ve saldırgan olduğu halde kendısını zarar- sız ve uysal gostermeye çalışan kışılere ılışkın de hal- kımız şu deyımı kullanır "Kuzu postuna burunmek " Bu da uyyy madı Sessız, sakın, uysal kışıler ıçın de şoyle denz: "Kuzu gıbı " Acaba halkımız kendısını en lyı anlatan canlı ola- rak gorduğu ıçın mı kuzu hedıye edıyor'? Yoksa yoksa, "Kuzulann Sessızlığrru mı oynuyo- ruz? Bu ış uzayacak Kuzuyu Çiller aılesıne, yorumu okura bırakalım Bız boşuna tartışıyoruz Belkı de Özer Bey çok- tan, kuzulan kuzu çevırme yaptı Istanbul'un fethi... Erbakan ve Refahlılar ıse bu hafta kuzu postun- da değıldı Çok kışılıklı tavııianndan değışık ornek- ler verdıler Erbakan'ın Istanbul'da yaptığı toplantılardakı go- runtuler genel gıdışın bır yansıması ıdı Erbakan, Mıllı Gazete'nın 25 yaş gunu kutlama- sında gazete ıçın şu benzetmeyı yaptı "Bugütv&'kadaTİSır muezzın gıbı çalıştt. ..'• • ••••• Ardından yenı gorevı soyledı "Şımdı ıse ımam gıbı çalışması lazım . " Mıllı Gazete RP'nın yayın organı Hem mısyonlu hem tıcan bır kurum Dın, sıyaset, tıcaret, devlet yo- netımı Tumu ıç ıçe geçmış durumda Erbakan oncekı gece, teravıh namazını da Tak- sım'de camı yapılması planlanan yerde kıldı Imam- lığı istanbul Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdo- ğan yaptı Erbakan Istanbul'un fetıh tarıhını soyledı "Taksım 'e camı yapılınca " RP'h Devlet Bakanı Lutfü Esengün, ANAYOL hu- kumetının yıkılmasına yol açan Çıller'ın malvarlığına ılışkın onergeyı veren kışı Aynı Esengun dun huku- metın ışlevını soyledı "Imam-hatıpler ıçın ıktıdar olduk " Kareyı tamamlayalım Kultur Bakanı İsmail Kah- raman'ın pazar değerlendırmesı de şuydu "Kokumuz 1923 değıl, 1299'dur " Tablo boyle Halkımız kuzuların sessızlığını, ıkt/dar kurtların densızlığını oynuyor Şımdılık burada keselım, doldu satırlar Sıradakı konumuz, keçıler katırlar Hükümet karşı kaıut üretemiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Susurluk Ko- mısyonu'nda venlen ıfadele- nn, bazı u> uşturucu kaçakçıla- nnın ust düzeyde korunduğu- nu belırten Avrupa ülkelennın tezlennı guçlendırmesı, bu ül- kelerden "kanıt ve bUgi" ıste- ven hukumetı zor durumda bı- raktı Suçlamalann odagındakı Tansu Çiller ın yonetımınde bulunan Dışışlen Bakanlı- ğı nın Fransa. Ingıltere ve Al- manya'dan ıstedığı kanıtlar, Susurluk komısyonundakı ba- zı ıfadelerde kaydedıldı Uyuşturucu kaçakçıhğı nede- nıyle tsvıçrede hukum gıyen ve cezaevınden kaçmastnın ar- dından Interpol bultenıvle ara- nan katlıam zanlısı ulkücü Ab- dullah Çatlı \a yeşıl pasaport ve sılah taşıma belgesı venl- mesı, Batı ülkelennın bırkaç yıla yay ılan savlannı yakın za- manda dogrulayan bır bulgu oldu Necdet Menzir, tstanbul Emnıyet Mudürlugu donemın- de sahte pasaport duzenlettığı suçlamasıyla yakalanan ve uzennden 28 12 1993 tanh "TR-A-228576" numaralı ye- şıl pasaport ıle sılah taşıma ruhsatı çıkan Vaşar Öz'un, dö- nemın Emnıyet Genel Mudürü Mehmet Ağar'm taltmatıyla serbest bırakıldığını bıldırmış- tı Menzir, olajı şöyle anlat- mıştı "Vaşar Öz'u serbest b»- rakma talimannı Ağar verdL Oz'un evinde bulunan pasa- portlan, diğer belgelen ve si- lahlan da Ajıkara'ya gönder- dık. Yaşar Öz'u yakaladıktan sonra arkadaşlar daha merke- ze gelmeden Mehmet Ağar, yardımcım Mestan Şener'i arayıp 'O kışıyı bız kullanıyo- ruz Yakında onemlı bır ope- rasyona katılacak Pasaport ve dığerlennı bız hazırlattık Bu- tun belgelen de bıze yollayın Yaşar Oz'u serbest bırakın' ta- limatı vermiş. Daha sonra Ağar'ı aradığımda bana, 'Öz'ü onümuzdeki gunlerde vapıla- cak önemlı bır operasyonda ıs- tıhbarat ıçın kullanacağız' de- dı. Bunun üzerine Öz'u serbest bıraknk Vaşar Oz, o dönemde aranan birisı değüdL Hâlâ da aranan bırisi değiL" 70 yıllık gelenekten • Baştarafı 1. Sayfada TSK'ye yönelik eleştiri- ler: TSK. hedef halıne getı- nlmeye çalışılıyor Turkı- ye'mn gundemınde yolsuz- luklardan, çeşıtlı yasadışı or- gutlenmelere kadar pek çok konu var Bunlann çozüm- lenmesı gerekırken TSK'nın gundemde tutulmak ısten- mesı, hedef şaşırtmadır Te- oman Koman'ın Susurluk komısyonuna çağnlması da bu çerçevededır Oraya asıl çağnlması gerekenler durur- kan Koman'ın çağnlması, oklan TSK'ye yoneltme gın- şımınden başka bır şey değıl- dır TSK ıle oyun oynamak ulkeye yarar getırmez Turkiye'nin gelenekleri: Turkıye tumhunyetı 'nın 70 yılı aşkın geleneğı vardır Bunlar, bugunku dunyaya uygun, çağdaş geleneklerdır Bunlardan vazgeçılemez Bunlara yonelık saldınlara hoşgoruyle bakılamaz