Katalog

Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörii: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürlen: Ibrahim Yıidız, Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğlu 0 lstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Kultür Handan Şenkoken 0Spor: Abdiilkadir Yüeelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu. bhan Sdçuk(Başkanl Orhan Erinç, Oktay Kıırtböke, Hikmet Çeünkaya, Şûknn Soner, Ergnn Bala. Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba), Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Mudürii Doğan Akm Atatûrk Bulvan No 125, Kat:4, Bakaniıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 Izmır Temsılcısı. Serdar Kmk, H Zı>a Blv 1352 S 2 3 Tel: 4411220, Faks 4419117 0Adana Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu, InönüCd. 119S No:l Katl.Tel 363 12 11.Faks. 363 12 15 Müessese Mudürii Erol Erkut 0 Koordınatör Ahmct Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 Idare Hüseyin Gûrer 0 Isletme. Onder Çelik 0 Bılgı-lşlem NaU Inal 0 Bılgısayar Sıstem Mûrövet Çikr MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - GeneL Müdur Gülbin Erduran # K.oordınatör Reha Işıtman 9 Geoel Mudur Yardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513958O-513846(^61,Faks 5138463 Yavunlayın ve Baan: Yenı Gun Haber <\jansı. Basın \e Yayıncıhk A Ş TürkocatıCad 19 4] Cagaloglu 34334 In PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (a212) 513 85 95 28OCAK1997 lmsak: 5.43 Güneş:7.12 Öğle: 12.24 tkindi: 14.58 Akşam: 17.22 Yatsı: 18.46 Gattinoni'nin • Haber Merkezi-Bir süredir Fransa'nın başkenti Paris'te devam eden moda gösterileri. modanın bir başka öncü ülkesı Italya'ya taşındı. ttalya'nın başkenti Roma'da yapılan gösteride, tasanmcı Gattinoni'nin elbiseleri, 1997 yılının ilkbahar-yaz modasında Italyanlann da söz sahibi olacağını gösterdi. Gattinoni. giysilerinde gökkuşağının bütûn renklerini kullandı. Yoğun kardan Karadeniz felç • YurtHaberleri Servisi - Karadeniz üzennden gelen soğuk ve yağışlı hava, Doğu Karadeniz Bölgesi'nı felç etti. Bölgede binin üzerinde köy yolu ulaşıma kapandı. Elverişsiz hava koşullan, özellikJe Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşamı olumsuz etkiliyor. Bu yıl Karadeniz kıyılanna ilk kez yağan kar nedeniyle Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin'de binden fazla köyle ulaşım sağlanamıyor. Ordu'da kar kalınlığt ilçe merkezlerinde 50 santimetreye, yüksek kesimlerde ise 1.5 metreye ulaştı. Dojjada ohımhı gelişmeler • İstanbul Haber Servisi - Doğal Hayatı Koruma Derneğı'nin (DHKD) 1990'dan beri yaptığı su kuşu sayımında, son yıllann en yüksek rakamı olan 1 milyon 800 bin sayısına ulaşıldığı bildirildi. DHKDden yapılan açıklamaya göre, 1960'lann sonlanndan beri Türkiye'dekı tüm sulak alanlarda, kış aylannda konuyla ilgili araştırmacılaı tarafından su kuşu sayımı gerçekleştirildi. Kış ortası su kuşu sayımı sayımlannda yaklaşık 60 göl ve sazhk alanda, ördek ve kazlann nüfus sayımı gerçekleştirildi. Bu sayımlara Karadeniz Bölgesı dahil edilmedi. Açıköğretime öğretmenlik • Haber Merkezi - Ilk ve orta derecelı okullardaki öğretmen açığının gidenlmesi amacıyla üniversite mezununa öğretmenlik yolu açan Milli Eğitim Bakanhğı'nın, öğretmenlik başvurusuna ilişkin ve açıköğretimliyi dışlayan genelgesine, Danıştay ldari Dava Daireleri Genel Kurulu'ndan yürütmeyi durdurma karan çıktı. Hükümde "hukuka uyarlık" olmadığı gerekçesiyle alınan kararla, açıköğretim mezunlanna öğretmenlik yolu açılmış oldu. Kutan'a nükleer santrai sorusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPlçel Milletvekıli Fikri Sağlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan'm yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, "Yarattığı sorunlar nedeniyle bütün dünyada nükleer santrai yapımından hızla vazgeçilirken, hükümetinizin ısran nereden kaynaklanmaktadır? Bu ısrannızın nedeni yandaşlarınıza birtakım maddi olanaklar sağlamak mıdır" sorusunu yöneltti. Sağlar önergesinde, Kutan'ın bu modele karşı çıkan bürokratlann görev yerlerini değiştırdiğı iddialannın doğnı olup olmadığını da sordu. Konfederasyon başkanlanna göre ücret sendikacılığının yerini her alanda mücadele anlayışı alacak Sendikacıfağa yeni işlevALİER Türk-lş, DISK ve Hak-lş konfede- rasyonlan genel başkanlan, 2000 yılı- nın sendikal anlayışını anlattılar. Her üç konfederasyon başkanı, ücret sen- dikacıhğı döneminin bittiğini, hayatın her alanının sendikalann faaliyet ala- nı olduğunu ve uluslararası güçlü bir- liktelikler kurmalan gerektiğini ortak görüş olarak belirttiler. Türk-lş Genel Başkanı Bayram MeraL çalışanlann siyasal alandaki etkinliğinin arttınl- masının gerektiğini belirtirken DtSK Gene! Başkanı Rıdvan Budak, sendi- kalann henüz "ücret sendikacdığın- dan" vazgeçmediklenni savoındu ve demokrasi mücadelesinin öne alınma- sını istedi. Hak-lş Genel Başkanı Sa- im Uslu ıse öngördükleri sendikal iş- levin, daha belirgin şekilde srvil toplum özelliği taşımak ve faaliyet alanlannın çeşitlendirilmesi olduğunu söyledi. 'Sosyal devlete darfae' Küreselleşme ve sendıkalar ilişkisi- ni gazetemize değerlendiren işçi kon- federasyonlannın genel başkanlan, 2000'h yıllann sendikal anlayışlannı an- • 2000 yılının sendikal anlayışı konusunda bir değerlendirme yapan Türk-lş, DÎSK ve Hak-tş genel başkanlan, ücret sendikacılığı döneminin sona erdiğini belirttiler. Türk-îş Genel Başkanı Bayram Meral, çalışanlann siyasal alanda daha etkin olmasını isterken DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, önceliğin demokrasi mücadelesinde olduğunu söyledi. Hak-tş Genel Başkanı Saim Uslu ise sendikacılıkta sivil toplum örgütü işlevinin öne çıkacağını savundu. lattılar. Türk-lş Genel Başkanı Bay- eden Meral, üye kaybından hareketle çi çahştınlması şeklinde görüldüğünü ram Meral, küreselleşmenin günümüz- de uluslararası tekelci sermayenin, IMF'nin ve Dünya Bankası'nın çıkar- lan doğrultusunda ve denetıminde ge- liştiğine dikkat çekti. Bu sürecin, Tür- kiye'de hükümetlerin sosyal devlete yönelik bilinen tutumu, yağma ve ta- lana dayalı bir özelleştirme, tanma ve hayvancılığa verilen desteğin kesilme- si ve terörün de etkisiyle yaşanan iç göç şeklinde geliştiğini belirten Meral'in, bu sonınlann aşılması için çözüm öne- risı ise şöyle: "Çalışanlann siyasal alan- daki gücünün ve etkinliğinin arttırü- ması ve Türkiye'nin bağunsızlığuu ve bütünlüğünü korumaya daha fazla ça- ba göstermek." Küreselleşmenin olumsuz etkilerinı gidermek için uluslararası sendikal da- yanışmanın gerekli olduğunu ifade sendikalann güç kaybettigini söyleme- nin doğnı olmadığını belirterek özet- le şunlan söyledi: "Türldye tarihinde hiçbir dönem sendıkalar hükümetle- rin değişmesine, güvenoyu almaması- na neden olmanuşnr. Türkiye tarihi- nin en büyük grevieri 1995 yılında ya- şannnşnr. Krzjlay'ın tarihindeki en bü- yük miting 5 Ocâk 1997'de Türk-lş ta- rafindan gerçekleştirümiştir.'' 'Her alanda mücadele' DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da küreselleşmenin ülkemızdekı yan- sımasmın kaçak ve sigortasız işçi ça- lıştınlması, özellikle göçmen, kadın ve çocuk işçilerin düşük ücretle çalış- ünlması, taşeronlaştınnayla sendikal ör- gütlenmenin engellenmesi, sıgortalı ancak düşük ücret ve işgüvencesiz iş- ifade etti. Kayıt dışı sektörün kayıt al- tına alınmasıyla sorunun bir bölümü- nün çözülebıleceğıni anlatan Budak, emeğin uluslararası birliğinin sendi- kalardan bağımsız "uluslararası bir örgütün" sağlayabileceğini vurguladı. Budak, Türkiye'de sendikal hareketin güç kaybettiği görüşüne katıldığını, bu sonuçta sendikalann henüz ücret sen- dikacıhğından vazgeçmemesinin de payı bulunduğunu savundu. Budak, çö- züm için öngördükleri sendikal anla- yışlanru şöyle özetledı: "Ücret sendikacüığına ağırhk veril- digi için yeterince verileıneyen demok- rasi mücadelesi öne alınmalıdır. Sendi- kalann faalrvetJeri hay;atu her alanına yayümak zonındadır. İşyerinin güven- Eğmden, kadmsorunlanna,çevreninko- runmasından demokratikleşmeye ka- darsendikaldemokrasi sağlanmaluta- banın sözve karar hakkı ya\ gmlaşnnl- mahdır." Sedikal hareketin dünyada ve Tür- kiye'de kan kaybettiğini belirten Hak- lş Genel Başkaru Saim Uslu ise bunun ülkemizdeki nedenlerinin artarak süren özelleştirme, örgütlenme önündeki en- geller, anti- demokratik tekelci yasalar. yüksek işsizlik, part time ve taşeron- laştvrma uygulaması olduğunu söyle- di. Özelleştirmenin hemen sonrasında yem sanayiinde çalışanlann yüzde 80'inin, SEK'te ise yüzde 70'inin iş- siz kaldığını bildiren Uslu, sendikala- nn özelleştirme konusunda projeler geliştirmesi gerektğini belirterek Kar- demir'i örnek gösterdi. Saim Uslu. 2000 yılının sendikal anlayışlan ko- nusunda da şunlan söyledi: "Sendikal faaliyet alanlan çeşitlen- dirilecektir. Bilgi üretmeve önem veri- lecek, kurumlaşma ihtiyacı uzmanlaş- maya ağırlıkverilerekgkk-rilecektir. Si- vil toplum olma özelliğimiz daha belir- gin hale getiriJecektir. l luslararası da- yanışma>a daha çok önem verilecek ve bu alanda daha aktif performans gös- terüecektir." Ölümsüzkmllann bümeyen ııykıısıı Ölümsüz olmak istemişlerdi, hatta ölümsüz olduklanna inanıyorlardı. Şimdi camekân altında uzanıyorlar. Binlerce yıl sonra meraklı gözler camekânın kenanndaki \azilardan öğreni\or kim olduklannr. III. Amenophis, I. $eti. II. Ramses. Mumyalar artık koruyamaz olmuş bedenlerini. Üç bin yıl kalchkJan mezaıianndan çıkarümasalardı beUd bedenleri öTmeyecekti. Mısır Müzesi''nin aynca para ödenip girilen Kral Mumyaları Salonu'nda turisrJere gösteriliyoıiar. Evrenin hükümdarlan. uyanacaklanndan korkulurcasma parmak uçlannda dolaşdan, fisılüyla bile konuşulmay an camekân mezarlıkta çaresiz ve seyiriik birer ölü şimdL Krallann, kraliçelerin yanlanndan ayıramayıp biriikte gömülmek istedikleri tahtlan, yatakian, heykelleri, masklan, 1902'de açılmış olan iki katiı Mısır Müzesi'nin diğer odalannda sergileniyor. Müzedeki tüm eserieri bir dakika sürej'le izleyen birinin gezisini ancak 9 ajda bitirebileceği hesaplanmış. Her eser karşısında bü\ülcnip önünde fotoğraf çektirmeye çalışan turistler rehberlerin verdiği iki saatlik sürede pek çok eseri göremiyoriar. Kral Tutanhamun'un 9 kilo som alündan maskının ışıltılan tüm seyredenleri cezbederken kadın turistler, takılann sergflendiği bölümden a\ nlamıyor. Ziyaretçiler tarihe yapbkları yorucu gezintinin ardından müzenin antik heykeller dolu bahçesinde soluklanıvoriar. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Bergatna^da siyanürle altuı gerginliin Çevre Yürütme Kurulu, bölgenin "nahoş olaylara gebe" olduğunu belirterek İzmir valisi ve bakanlıklan uyardı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Eurogold şirketinin altın madeni işletmek istediği Berga- ma-Ovacık'ta köylülerin gerginliğinin arttığı- nı ve bölgenin "nahoş olaylara gebe"' olduğu- nu belirten Bergama Çevre Yürütme Kurulu, tzmir Valisi, Çevre ve Içişlen Bakanlıklannı uyar- dı. Yürütme kurulu, bölgede kötü olaylann ya- şanmaması için Danıştay karan açıklanıncaya kadar Vali Kutlu Aktaş'ın, ll Idare Kanunu'nda var olan, "kamu huzurunu bozan ve kamu dü- zenini tehlikeye sokan her türiü yannmı kapat- ma" yetkisini kullanmasını istedi. Bergama Çevre Yürütme Kurulu'nca yapı- lan açıklamada, bölgelerinde siyanür kullanı- larak altın madeni işletilmesine karşı çıkan köy- lülerin protesto eylemlerinın ilgililer tarafın- dan dikkate almmaması ve Eurogold şirketinin maden bölgesindeki çalışmalannı sürdürme- sinin yörede ortamm gerginleşmesine neden olduğü bildirildi. Geçen pazar günü bölgede ya- şayan insanlann, altın madeni işletilmek iste- nen tepenin eteklerinde bir kır gezisi düzenle- dikleri ve piknik yaptıklan anımsatılan açıkla- mada, şöyle denildi: "Geziye kanlan 2 bine yakuı insanın davra- nışlannda büyük bir krzguıhk ve gerguûik gö- rülmektedir. Bölgede huzur yoktur. Kamu dü- zeninin bozulması konusunda ciddi emareler vardır. Binlerce insanın protestosuna karşıhk Eurogold adlı çokuluslu firma.jandarma veçe- vik kuv>et koruması altında inşaat faaliyetleri- ni sürdürmektedir. Böytedavranmakla Euro- gold şirketi belki de haîkla jandarma ve poiisi karşı karşıya getirmek istemektedir. Bölgedeki muhtarlar ve belediye başkanı. halkı siyanürcü şirkete karşı zorla yatışnrabildiler." İzmir Valisi Kutlu Aktaş ile Çevre ve Içiş- leri Bakanlannı da uyaran ÇevTe Yürütme Ku- rulu. "Bölgemiz nahoş olaylara gebedir. Köylü yerel yöneticileri dinlemeyecek noktadadır. Yö- remizdekötü olaylann yaşanmaması için İzmir V'alisi Sayın Kutlu .Aktaş, II İdare Kanunu'nda var olan yetkisini kullanmalıdır. İl İdare Kanu- nu'na göre kamu huzurunu bozan, toplumun huzurunu bozan ve kanıu düzenini tehlikeye so- kan her türiü yaürun valilik tarafindan kapa- alabumektedir" görüşünü savundu. Eurpgold'un açıklaması Eurogold şirketi tarafından yapılan açıklama- da ise her yıl 2 bin ton altının siyanür kullanı- larak üretildiği vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: "Siyanür yalnızca ülkemizde bu denli sioganunsı ve propagandaya yönelik olarak al- tın ile biriikte anılmaktadır. Bu teknolojiye kar- şı çıkanlann teknolojinin ulaştığı bo> utu ve pro- sesi yeteri kadar tanımadıkları göriilmektedir. Öyle ki bu konuda gazete köşelerinde >ualar ya- zan yazarlarbile bilim adanılannı şaşırtacak ka- dar garip iddialarda bulunabiuııektedirler." Bergama Belediyesi, bir grup gazeteciyi, si- yanür kullamlarak altın ve bakır elde edilen madenlerin yer aldığı Kıbns'ın Lefke kasaba- sına götürecek. Lefke yakınlannda 1916 yıhn- dan 1974 yılına kadar siyanür kullamlarak üre- tim yapılan bakır madenlerinin yol açtığı bü- yük bir çevre kirliliğinin yaşandığı, bu çevrede 3 milyon ton zehirli atık bulunduğubelirtiliyor. Taksim'e cami Refah proje için atağa geçti İstanbul Haber Servisi - tktidarda olmanın olanaklanndan yararlanan Refah Partisi (RP), beledıyelerdeki yönetim erkini de devreye sokarak Taksim Meydanı'na cami projesinı gerçekleştirmek için atağa geçti. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağnsı üzenne bugün olağanüstü toplanarak Beyoğlu Belediye Meclisi'nde 20 Ocak 1997 günü RP'li üyelerin oylanyla alınan Tavsiye KaranTl nı görüşecek. Beyoğlu Belediye Meclisi de RP'li Başkan Nusret Bayraktar'ın çagnsıyla "olağanüstü" toplanmış ve muhalefetteki üyelerin itırazına rağmen Taksim camısmin "Taksim Gezisi'nin meydana bakan kenannda yapılması" yönündekı teklifi uygun bularak Büyükşehir Belediyesi'ne tavsiye etme karan almıştı. Hukukçulardan tepki Meclısın karannın "usul" ve "esas" açısından yasalara aykın olduğunu savunan hukukçular, Taksim Gezisi'ne cami yapılabilmesi için gerekli olan imar planı değişikliğinin, Belediye Meclisi'nde karara bağlanmadan önce, belediye mevzuatında öngörülen ve değışik siyasi parti üyelerinın temsil edildiğı "Mectis İmar Komisyonunda" görüşülmesi ve meclıse komısyon raporuyla biriikte yeniden sunulması gerektiğini belirttiler. Hukukçular. Başkan Nusret Bayraktar'ın talimatıyla bu kuralın atlanarak teklifin doğrudan meclıs karanna bağlanmasını ciddi bir hukuk ihlali olarak yorumladılar. Cami yapılmak istenen Taksim Gezisi, tarihsel, doğal ve kentsel StT alanı özelliği taşıyor. Bu nedenle cami projesinin ruhsat alabilmesi için RP'lilerin belediye meclis karanyla gündeme getirdikleri imar planı değişiklığinin lstanbul 1. No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nca da onaylanması gerekiyor. CYDD 'Taksim'e cami intikam aracı' İstanbul Haber Servisi - Çağdaş ' Yaşamı Destekleme Derneğı (ÇYDD), RP'nin, Susurluk ve tarikat skandallanyla oy yitırdiği korkusuna kapılarak ve intikam alırcasına, "tesettür" ve "Taksim'e cami" gibi girişimlere öncelik verdiği vurgulandı. Curnhuriyetin geleceğini karanlığa sürükleyecek bu girişimlere hiçbir ; parti ve TBMM üyesinin alet olmaması istenildi. RP'ye tepki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkez ve tüm şubeler adına yapılan yazılı açıklamada. RP'nin, çok yanlış, tehlikeli ve partizan bir tutum içine girdiği iddia edilerek, şu görüşlerde yer verildi: "Cumhuriyetimizin temellerini sarsmak, ulusun temel ükelerini ve yaşam biçimini çağdışına çekmek, içyüzleri açığa çıkan tarikaüan ve dindar olan-olmayan aynmmı deviet kurumlanna dek sokmakla, affedUmez bir hıyanet ve ihanet sergilenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini karanlığa sürükleyecek bu girişimlere şiddetie karşı çıkıyonız. Hiçbir parti ve TBMM üyesi, karşüığı ne olursa olsun, ülkemizi tarikatlara peşkeş çekmeye yönelik bu politik yannma ve ihanete alet olmamalıdır." BM UYARDI: 2025 YILINDA SAVAŞ ÇIKABİLİR Su için tehlike çanlarıÇeviri Servisi - Birleşmiş Millet- ler(BM) örgütünün hazırladığı iki ra- porda,dünya üzerindeki su kaynaklan- nın önlem alınmadığı takdirde 30 yıl içinde tükenme eşiğine geleceği bildi- riliyor. Dünya nüfusunun dörtte birinin şimdiden ihtiyacı olan suyu elde etmek- te zorlandığı belirtilen raporda, "2025yı- hnda dünya nüfusunun üçte ikisi su bul- mak için savaşmak zorunda kalacak" deniliyor. Yılda yüzde 2.5 oranında artış göste- ren su tüketiminin yalnızca içinde bu- lunduğumuz yüzyılda 6 katına ulaştığı bildiriliyor. Su tüketim hızının dünya nüfus artış hızının iki katına çıkması karşısında acil önlem alınması çağınstn- da bulunan BM yetkilileri, gelecek 30 yıl içinde aralannda Hindistan ve Pakis- tan ohnak üzere 27 ülkenin tehlikeli bo- yutlarda su sıkıntısı çekeceğini ve bu ülkelerde yaşanacak olan ciddi su sıkın- tısının ekonomik gelişmeyi durduraca- ğını öne sürüyor. BM raporlannda çözüm olarak su kaynaklannın denetimınin hükümetle- rin yönetiminden alınıp yerel yönetim- lere ve özel sektöre devredilmesi öneri- liyor. Raporda aynca su tüketiminin ya- salarca sınırlandınlması ve aşın tüketi- Bölgelere göre su kuilanımı Avnıpa : KuzeyAmenka \ Latm Amenka 1940 50 70 80 90 95 min engellenmesi yolunda acil önlem alınması gerekliliğine dikkat çekiliyor. 1992'de Rio'dagerçekleştirilen Dün- ya Zirvesi'nde alınan kararlar doğrultu- sunda hazırlanan bu raporlarda, su sıkın- tısının en az diğer çevre sorunlan kadar acil olduğu ve yeryüzünde sımr aşan belli başlı 300 nehrin yakın gelecekte sa- vaşlara yol açabileceği ileri sürülüyor. Rapora göre anlaşmazlıklara konu olan bu nehirlerin başında Ordün Nehri, Nil, Dicle ve Fırat geliyor. Dicle ve Fırat ne- hirlerinin neden olduğu anlaşmazlıklar Türkiye, Suriye ve frak arasmdaki üiş- kilerin gerginleşmesine yol açabilecek. Aralannda Hindistan, Çin, Meksika, ABD, eski Sovyetler Birliği'nin güney cumhuriyetlerinin bulunduğu bazı ül- keler yeraltı su kaynaklanm, yağmur sulannın birikim gücünü aşan bir sürat- le tüketiyorlar. Sonuç olarak yeraltm- daki su kaynaklan bugün aşın sulama ve endüstriyel kullanım sonucu hızla kuruyor. Su sıkıntısırun özellikle yoksul ulus- lan etkileyeceği belirtilen raporda, 1.5 milyar dolayındaki bu nüfusun. su sıkın- tısını çözebilmeleri için gerekli olan maddi olanaklardan yoksun olmalan- nın sonınu daha da ağırlaştırdığı bildi- riliyor. Bugün en fazla su tüketen etkinlikle- rin başında tanm geliyor. Korlcutucu bir hızla çoğalan nüfusun karnını doyur- mak amacıyla artan tanm üretimi, su kaynaklanm hızla tüketiyor. Bu neden- le bugün pek çok akarsu denize ulaşma- dan kuruyor ve tanma elverişlı sulak araziler ne yazık ki birerbirer yok oluyor BAKANLIK TASLAĞI HAZIRLADI Meımırlara sendika toplanüsı bugün BANTSALMAN e-posta : tan (<> vol. com. tr ANKARA - Memurlann sendikal haklanna ilişkin ola- rak grevve toplusözleşmehak- kı icermeyen bir yasa taslağı hazırlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanhğı'nın, ka- mu çalışanlan konfederasyon- lannı bugün toplantıya çağır- dığı öğrenildı. Türkıye'nin çe- kince koyduğu Avrupa Sosyal Şartı'nın örgütlenme ve toplu- pazarlığa ilişkin maddelennın onaylanması ıçın çalışma baş- latan bakanlık, işçi ve ışveren konfederasyonlanndan görüş istedi. KESK Genel Başkanı Siyami Erdem. uluslararası sözleşmeleri onaylamarun ye- terli olmadığını, iç hukuktaki düzenlemelerin yapılması ge- rektiğini vurguladı. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı NecatiÇelik'ın, me- murlann sendikal haklanna ilişkin taslağın Başbakanhğa sunulacağı yönündekı açıkla- malannın ardından kamu ça- lışanlan konfederasyonlan ba- kanlıkta toplantıya çağnldı. Toplantıya, Bakanlık Müste- şar Yardımcısı Rrfat Özer, KESK'ten Hukuk Sekreten NafiMaraş. TİS Sekreten Fik- ret Doğan, Memur-Sen'den Genel Sekreter Nurvrnn Se- zen, Genel Basın-Yayın Sek- reten Fatih Lğurlu katılacak. Türkiye Kamu-Sen yönetici- leri, toplantı için kendilerine çagnda bulunulmadığını bil- dirdıler. Daha önce, taslağın grevlı- toplusözleşmeli sendika hak- kını içermemesi durumunda çalışrnalardan çekileceği yö- nünde deklarasyon yayımla- yan KESK, bugün sunulacak taslakta bu haklara yer veril- mezse eylem sürecini belırle- yecek. KESK, bakanlığın hu- kuk fakültelennden görüş is- teyerek sıyası sorumluluğı üzennden atmaya çalıştığı gö- rüşünü savunuyor. Memur-Ser de bugün yapılacak toplantı da, grev ve toplusözleşme hak kı konusunda tavız vermeye ceğinı bildirdi.