27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yazarlar Bipliği -ödüllerini verdi • ANKARA (ANKA) - Türkıye Yazarlar Bırlığı Yönetim Kurulu, 1996 >ılı içindeki yayınlan ve çalışmalan değeTİendirerek , yılın başanlı yazar. fikir iadamı ve sanatçılannı ! belirledi. Buna göre. çeviri ! dalında Nevzat Erkmen. ]TV tartışması dalında ; Hulki Cevizoğlu. haber Iprogramı dalında Tayfun jTalıpoğlu. roman dalında ıNaci Bostanci "Işığın ıGölgesi"" adlı yapıtıyla lödüle layık görülürken I Prof. Dr. Ercüment Kuran, IProf. Dr. Orhan Okay ve ; Prof. Dr. tlber Ortayîı da |yılın kültür adamı dalında ;ödül aldılar. Çiller tatilini bitindi • KARTALKAYA (AA) - ;DYP Genel Başkanı. Dışişleri Bakanı ve jBaşbakan Yardımcısı Tansu •Çiller. yılbaşı tatili 'dolayısıyla bulunduğu JKartalkaya'dan, Ankara'ya Idönmek üzere ayrıldı. jKartalkaya'da Kartal Otel'e jait villada eşi Özer Çiller i\e küçük oğlu Berk'le ikonaklayan ve ilk ikı gün jvillasından dışanya Içıkmayan Çiller, Kartalkaya'dan çevrede bulunan vatandaşlann sevgi jgöstenleriyle uğurlandı. Yaşam savaşı sürecek' !• ANKARA (AA) - ANAP IGenel Sekreteri Yaşar jOkuyan. koalisyon jhükümetınin 1996 yılının 'bitımine birkaç gün kala. İTekel ve posta ücretlerine Izam yaptığını belirterek "Bu gösteriyor ki dar gelirli insanlanmız 1997'de de jyaşam savaşı jvereceklerdır" dedi. Tüm rnemurlara ek zam | \erilmesinden yana plduklannı belirten Dkuyan. işçi ve memuru bu hükümetin insafına bırakmalannın mümkün olmayacağını kaydederek "Ana muhalefet partısi iolarak asker ve polise verilen ek zamlar işçi ve rnemura da verilmediği lakdirde bu hükümeti 'işçi K r e memur düşmanı" olarak Iehdit edeceğiz. nsanlanmız zam sağanağı ıltında ezilmektedir" dedi. Tüpk-İş'ten parti sinyalleri • ANKARA (ANKA)- Türk-İş Genel Başkanı Şayram Meral. aldatılmaktan bıkan halkın, ijalışanlann kuracağı bir partiye umut bağladığını belirterek "Hiç olmazsa biz fıalka yalan söylemeyiz" dedi. Türk-İş'in bnderliğinde bir parti kurulması düşüncesinin konfederasyon tabanında yıllardan beri tartışıldığını kaydeden Meral, bu partinin sag ya da sol değil. yalışandan. emekliden, ışsizden yanı halktan yana olacağını açıkladı. Meral, Türkıye de ezilenlerin hakkmı koruyan ve sahip çıkan bir parti plmamasının, alternatif bir parti ihtiyacım beraberinde şetirdiğini kaydetti. Er, pepsonele veda etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçici olarak İstanbul Emniyet Müdîrlüğü'ne atanan Ankara Emriyet Müdürü Ramızan Er. personele ^edaetti. Dünöğle şaatlerinde çalışma arkadaşlan\la vedalaşan Er, yılbaşı gecesi de Kızılay Meyjam'ndi toplanan ılnotcsikletli Yunuslar ile diğeı polis ekiplerini dene:leyerek yeni yıllannı kutladı. AnAara Emniyet Müdirlüğü'ne ise Emn yet Müdür Yardmcısı tlkü Met"in vekâet edeceâi öğrenildi. Akşener, topu DGVI'yeattı • A\K\R\(ANKA)- ^çişhn Batanlığı mülkiye ınüftTtişleri Kayseri feiivikşehirBelediye Saşlanı RPli Şükrü ^.aTitepe ha.üanda, 10 Hasında yartığı konışma ile "halkı suç işleneye kıJcırttığı" 4olınd'a rap?r hazırladılar. lRişl-n Bakını Meral AkşMier. m.lkiye rhüfrttışlerrin Kantepe'm TCK'nin 31 2 nci ma:desine göre yarg lanma-ını cnuırenrajorunu Ka> en DCM'ye TBMM Araştırma Komisyonu kuşkulu servet için 22 ocakta kararını verecek Defterler üyelerden kaçırddı AYŞE SA\TN ANKARA- DYP Genel Başkanı. Başba- kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çifler'Lnmalvarlığıyla ilgili kuşkulanaraş- tıran komisyondaki bazı belgeler. RPli başkan Naci Terzi tarafindan muhalif üye- lerden saklandı. Çiller ailesinin sahibi olduğu şirketlerin defterlerini inceleyemeyen üyeler. başkan Naci Terzi ve DYP'li üyelere sert tepki gös- terdi. Çiller'in, ABD'deki taşınmazların ahmı içın yurtdışına transfer edildiğini açıkladığı 925 bin dolann bu ülkedeki han- gi bankaya gönderildiğini bakanlığı aracı- lığıyla soran TBMM Malvarlığı Komisyo- nu'na henüz bilgi göndermediği öğrenildi. Bazı üyeler. yanıtlann Dışişlen Bakan- lığYndaturulduğunu savunarak "Komisyo- nun görev siiresi 22 ocakta sona eriyor. Bu RP'Iİ başkandan koruma: RP'li başkan Naci Terzi. komisyonda sert tartışmalara karşm Çiller ailesinin ortağı olduğu şirketlerin defterlerini üyelerden sakladı. Terzi'nin ANAP'lı komisyon üyesi Yusuf Namoğlu'na yönelik, "Defterin her yerine bakma hakkın yok senin" sözleri tutanaklara da yansıdı. süre içinde bilgileri göndermeyerek zama- naşunına uğratacak" görüşünü dıle getir- diler. Görev süresi 22 ocakta sona erecek olan TBMM Malvarlığı Komisyonu'nda. geri sayım başlarken. bu soruşturmada da Çiller'in kaderini RP belıdeyecek. Kulislerde. TEDAŞ ve TCÎFAŞ'taki yol- suzluklarla ilgili olarak hakkında Meclis soruşturması açtırdığı Çiller'i. hükümet or- taklığının diyeti olarak Yüce Divan'dan kurtaran RP'nın. yine aynı tutumu sergile- yeceği görüşü dile getirildi. Iktıdardan 8, muhalefetten ~i üvenın bulundu&u komis- yonda RP'li bir üyenin aleyhte oy kullan- ması. Çiller'e Yüce Divan yolunun açılma- sı için yeterli olacak. Komisyon çalışmala- nnın tamamlanmasına az bir süre kala. ik- tidar ve muhalefet partili üyelerarasındada ıpler gerilmeye başladı. Komisyonda Çiller ailesinin ortağı oldu- ğu Marsan Holding, Aytaş ve Marso AŞ"nin defterlerinin üyelere dağıtılması- nın RP'li başkan Naci Terzi tarafindan en- gellenmesi tartışmalara neden oldu. CHP'li üye Sabri Ergül. Terzı'yi. defterleri *ko- misyondan kaçırmakla" suçlarken. defter Demirel 'Aliyev Azerbaycan için şans' ANKARA (Cumhuri- vet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel. Azerbaycan'ın. Türki- ye'nin dış politikasında ayncahklı \e önemli bir yen olduğunu belirterek "Azerbayean topraKlan işgal ahında kaldıkça adi) ve kalıcı bir banşa vanla- maz" dedi. Demirel, yenı yıl nede- niyle Azerbaycan televiz- yonundan tbrahim Nebi- oğlunun sorulannı yanıt- ladı. Türkiye'nin uluslara- rası platformlarda sürekli Azerbaycan'ın yanında y- eraldığını vurgulayan De- mirel. ^Ermenistan lide- riyle de konuşuyoruz. On- lara diyorum ki: Bu mese- leyi bitirin, bu meseleyi onurlu bir şekilde, her iki tarafın da halkına anlata- bileceği biçimde bitirin" diye konuştu Ha> dar Aliyev'in Azer- baycan içın bir şans oldu- ğunu belirten Demirel. "Geçen 2-3 scne zarfında kaç defa A/erbaycan'da hadise olmuştur? Azer- baycan istikrar içindedir. Seçim yapılmıştır. .AJiye\ "e desteğim'" değerlendirme- sini yaptı. ÇİZMEDEN YUKAR1 MUSA KART kavgası tutanaklara şöyle yansıdı: Naci Terzi (Başkan - RP): Ben defterle- rin sorumluluğunu taşıyamam. Burada ar- kadaşlar açtırsınlar. onlara teslim etsinler. Sabri Ergül (CHP): Bu komisyon celp etti ve defterleri getirtti. Uzman yoluyia ve komisyon yoluyia inceleyecektir. Ama ba- sına haberlersızıyor. Lütfen bunlar için ay- n bir çelik dolap edinelim. Bu defterleri bir yere koyalım. Naci Terzi: Gece 02.00'ye kadar da olsa bu defterlerin incelenmesi bitecek burada. Ben çelik dolaba defter filan koyamam. Sabri Ergül: Çelik dolap bulalım. Uz- manlanmız burada. Uzman arkadaşlanm bir tutanakla teslim alsınlar. Onlara soraca- ğımız konu v arsa soralım. Ama defterler iyi muhafaza edilsin. Naci Terzi: Burada uzman arkadaşlan- mız da var. Kendi getirmiş olduğumuz uz- manlar da mevcut. soru sor- mak suretiyle ve bakılmak suretiyle çalışmalarımıza devam etmeyi öneriyorum, arzediyorum. \usuf Namoğlu (ANAP): Maalesef bu konu hassas bir konu. Dolayısıyla alıp götür- me yöntemi bizi doğru yer- lere götürmez. Burası TBMM'nin fiili ünitesi. TBMM'de eğer birtakım def- terler kaybolacaksa Türki- ye'nin hiçbır tarafında bir şey kalmaz. TBMM birtakım defterlere sahip çıkmıyorsa o zaman da toplumun da itima- dı kalmaz bu müesseseye... Bu bakımdan benim önerim açık ve net şekilde burada bir- kaç gün defterlerin kalması yönündedir. Naci Terzi: Kalırken defter- lere ne ışlem yapılacak? Yusuf Namoğlu: Evet göre- ceksıniz. sizın görmenız lazım degil. Komisyon olarak. baş- kanı olarak böyle bir şey ola- rak. şey etme hakkınızyok Sa- yın Başkan. Naci Terzi: Bu konulann so- rulannı benım görmem lazım. Defterin her yerine bakma hakkın yok senın. Yusuf Namoğlu: Böyle bir haksızlığı hangi yasadan çıka- nyorsunuz? Defterlerin her noktasına bakma hakkına her üye sahiptir. Bu hak çiğnene- mez. Necmettin Dede(DYP): Ka- rar almıştık, soru soracaktır \ ükselYalo\a(A.\\P): Hiç açmayalım o zaman o defter- leri... • - - - , TBMM, 1996 yılmı diğer yıllara oranla daha sâkin geçirdi YumruMaşmayokküfiirteşme varANKARA (ANKA) - Yoğun siyası gelışmelerin yaşandığı 1996 yılı, TBMM'de önceki yıllara göre daha sakın geçti. Geçen yıl sonuna rastlayan genel seçimlerle oluşan Meclis'in ilk vılmda iz bırakan yumruklaşmalar yaşanmadı. Ancak küfûrlü tartışmalar sık sık gündeme geldi. Milletvekillerinin. şiddet eylemlerinı 8 kez meslektaşjanndan çok bürokratlara yönelttikleri de dikkatçektı. Meclis'te 1996 yılında yaşanan diğer bazı kavga ve tartışmalardan örnekler de şöyle: - DYP'li Hasan Denizkurdu'nun ANAP'lı tbrahim Yaşar Dedelek'e Mesut Yılmaz'ın bütçe konuşması sırasında "Yeni liderini iyi destekliyorsuıT diye laf atması Dedelek'i çileden çıkardı. Dedelek. Denızkurdu'na küfûrler yağdınrken, Kulıste üzenne yürüdü. Kavga. araya giren milletvekillerince önlendi. - DYP lideri Dışişlen Bakanı Tansu Çiller'in bakanlık bütçesinin Plan ve Bütçe Komısyonu'yla Genel Kurul'dakı görüşmelerine katılmaması DSP. CHP ve ANAP'ın görüşmelen toplu olarak terk Yılmaz'dan uzlaşma çağnsı ULUDAĞ (.\A) -ANAP Genel Başkanı Mesut Y'ıbnaz. ANAP olarak ülkenin bütün sorunlanna çözüm getirmek için her zaman uzlaşma ve göreve hazır olduklannı belirtti. Yılmaz. "Izlaşmaya açık olmamız. çeşitli konuiarda esnek olmamızı gerektirebilir^ dedi. Yılmaz, yılbaşı tatilini geçirdıği Uludağıdaki Kulüp Yazıcı Otelde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yaranna. bütün siyasi partilerle uzlaşmaya her zaman açık olduklannı belirtti. Yılmaz, hiç taviz vermeyecekleri konulann başında. dürüst siyaset anlayışının bulunduğunu vurguladı. Gazetecilerin çeşitli konulardaki sorulannı da yanıtlayan Yılmaz, "Uzlaşma çagnlanıuz, 1997*de bir koalisyon ortağı olmanızda rol oynayabilir mi. yoksa bir erken seçim mi bekliyorsunuz" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: u Ben genel bir çagn yapıyorum. Bunu daha önce de yapüm. Geçen >il, D\ P ile hükümet kurduğumuzda koalisyon protokotü ve hükümet programında temiz siyaset amacıy la yola çıktık. Yolsuzluklarlâ mücadele karaıiılığıınızı ifade etmiştikT Yılmaz, temiz siyaset arayışında, DYP'nin işin ucu kendisine dokunduğu için taahhütlerinden caydığını öne sürdü. etmelenne yo laçtı. - ANAP bir kez de bütçe görüşmelerinde. gece yansı yoklama ısteğinın Meclis Başkan Yekılı KamerGençtarafindan kabul edilmemesi \e Genç'in kendılerine yönelık "ANAP'lılar burada terör estiriyorlar" sözlen üzerine genel kurulu terk ederek protestoda bulundu. - ANAP'h Bülent Akarcalı RP'lilere Genel Kurul 'da "Sizin gözünüz kör. kulağınu sağır. imansızlar" deyınce. Hasan Hüseyin Ceylan'dan "İmansız dediysen. şerefsizsin sen" karşılığını aldı. Cevlan. Akarcalı'nın üzenne yürürken mılletvekillennce önlendi. Başkan Vekili Yasin Hatipoğlu, "Her nıilktvekilinin değeri. başka millefvekilinden daha az \e daha çok değildir" deyınce de. RPli Mukadder Başeğmez, "Onunki iyice azdır"dedi. - TBMM Genel Kurulu'nda Türban Araştırma Komisyonu raporu göriişülürken, DYP'li Necmi Hoş\er, ANAP'h komisyon üyesi Abdullah Akarsu'nun üzerine hamle yaptı. Hoşver'ın darbelen ANAP'lı Hüsnü Doğan'a isabet ederken. DYP'li Mehmet Tatarda hıncından Genel Kurul koltuklannı yennden sökerek fırlatmaya kalkıştı. Kargaşa sırasında ANAP'h Mete Bulgun'un ayaklan yerden kesilerek ANAP'lı Lale Aytaman'ın üzerine düştü. Aynı tartışmada. RP'li Mehmet Ali Şahin de. "Yanbşı niye saMinuyorsun" diyen ANAP'lı Ali Er'ın üzerine yürüdü. - Sağlık Bakanlığı bütçesı görüşmelennde Bakan Aktuna'ya sık sık laf atan ANAP Artvin Milletvekili Süleyman Hatinoğlu, bakandan "Artvin'den ne çıkar" yanıtını aldı. Yanıt üzerine duraksayan Hatınoglu. "Benim gibi mert dürüst insan çıkar" dedi. Aktuna. "Bana dışanda anlattığın fıkrada öyle demiyordun" diyerek tartışmayı noktaladı. Aktuna aynca "Gecenin bu saatinde fazla uzatmayalım Sayın Bakan" diye konuşmasım kısa tutması için uyaran TBMM Başkamekili Kamer Genç'e. "Acele bir işin varsa keserim Sayın Başkan" dedi. - Tansu Çiller hakkında kurulan komisyonlardan MaKarlığını Araştırma Komisyonu oturumlan da tartışmalara sahne oldu. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Farkında mısınız, uzunca. çok uzunca süredir ilk kez yel döndü. Bizden yana esiyor yel. Bu iyimser cümleyi açalım. Artık umut bile yeşermeye- cek bir yenilginin ardından 1920 Türkiyesi'nde yel bizden yana esti. Yorgun ama inançlı ve inatçı adamlar, bozkınn gö- beğinde. Bir halk. kendi gele- ceğini kendi ellerine aldı. Bir başkaldırıydı. Yıldızsız, karanlık basmış ovaları, ürkü- tücü dağ başlarını isyan ateş- leri ışıttı. Zordu. Zorluydu. Ama yel bizden yana esiyordu. Zorun üstesinden gelindi, ol- mazdenilen başarıldı. Genç bir cumhuriyetdoğdu. Doğan be- bek, art arda patlayan reform- larla kundaklandı, donandı, beslendi. Kısa sürede serpildi. kara gözleri ışıl ışıl ve gelece- ğe umutlu bakan bir delikanlı- lığa sıçradı. Anayurt demırağlarla örüldü dört baştan. Aşılmaz sanılan ırmaklar köprülerle aşıldı, geçit vermez dağlar tünellerle delin- di; Alpullu'da, Nazilli'de, Divri- ği'de, Murgul'da, Karabük'te, Bizden Yana Esiyor Yel Zonguldak'ta, Uşak'ta, Tur- hal'da, Batman'da, izmit'te, Eskişehir'de, Sıvas'ta karasa- banın sapını tutan eller, şeker, demir. kömür, bakır. çelik, do- kuma üreten fabrika tezgâhla- rıyla tanıştı. Köy Enstitüleri ve halkevleri kabuktaki dönüşümleri. içerile- re, toplumun kılcal damarian- na ağır ağır yaymaya, indirge- meye başladılar. Darülfü- nun'dan üniversiteye sıçrayan yükseköğretim kurumları. art arda açılan devlet konservatu- varı, operası, balesi ve senfo- ni orkestraları bir halkın yüzü- nü Doğu kaderciliğinden ve miskinliğinden Batı'nın bilime, aklın egemenliğine dayalı ay- dınlığına döndürmeye başladı. Evet, henüz her şey kabuk- taydı. Ama kabuktan derinlere sızan incecik kökler ağır ve ka- lıcı bir dönüşümün habercile- riydi. Bozkırdaki çekirdek çatladı. Bereketin tohumları bozkırın topraklarına serpildi. Yel bizden esiyordu. • • • O büyük atılım tamamlana- madan yelin yönü değişti. Yel gitgide bizden yana değil. bi- ze karşı esmeye başladı. Ön- ce ağır ağır, belli belirsiz, son- ra gitgide hızlanarak, bizi sar- sarak, zorlayarak, ilerlememi- zi engelleyerek, karanlığın gü- cünü, vurgunun, volinin, emek- siz kazancın, avantanın ege- menliğini pekiştirerek. Yel döndü. Yel bizden yana esmez oldu. Darbeleryaşadık. Ülkenin en iyi, en yiğit. en fedakâr, en ye- tişkın, en değerli evlatlarını yu- tan, işkence tezgâhlarında sa- katlayan, "vatansever katille- rin" mermilerinin hedefi kılan karanlık günler yaşadık. Yel bizden yana değil. bize karşı esiyordu. Yel. estikçeyü- zümüzü öpen yumuşacık mel- temden, boğuntuyu yırtan im- battan uğursuz bir fırtınaya, ölümcül kasırgalara dönüştü. Bizim değil "onlar"\n salta- natı başladı. Taaa birkaç ay öncesine ka- dar sürdü bu uğursuz tırmanış. Uzun süredir, uzunca süredir ilk kez yel döndü. Yel yeniden bizden yana esiyor. Susurluk yelin döndüğü yer, 3 Kasım 1996 yelin döndüğü gün diye anılsa gerek. Dürüst, namuslu, üreten, üretmenin erdemine inanmış insanlar, üstlerindeki ölü topra- ğını yavaş yavaş atıyor. işçi mi- tinglerinin coşkusu, sokaktaki insanın temiz toplum özlemini tutkuyla yineler ve savunur oluşu, aydınların neme lazım- cılıklarını bir yana bırakıp so- rumluluklarını yüklenmeye gö- nüllülükleri, düne kadar erdem gibi yutturulan köşe dönücülü- ğün onursuzluk olduğunun git- gide daha iyi kavranışı... Yel döndü. Yel bizden yana esiyor. Yeli anladık. Peki "biz" ki- miz? Uzun paragraflara, çetrefil cümlelere gerek yok. Biz bu ül- kenin namuslu insanlanyız. Ya- şamını üreterek kazanmayı er- dem bellemiş; avantaya, voli- ye, vurguna değil, üretmeye, alın terine, emeğe vurgun yurt- taşlanyız. lşimiz çok. Üstesinden gel- memiz gereken işler çok zor- lu. Ülkede barışı egemen kıl- mak, yurttaşlık bağını ırksal ya dadinsel değil, insansal boyu- tuyla kavrayıp benimsemek, çetelerin, kan emicilerin, gizli örgütlerin, devlet sırlarının def- terini dürmek zorundayız. Çe- teleşmiş devleti, hukuk devle- tine sıçratmak zorundayız. Becerebilir miyiz? 1920'lerde umut bile yeşere- meyecek bir yenilgiden genç bir cumhuriyet üretenlerin işi bizden daha mı kolaydı? Onlar başardı. Biz de başarabiliriz. Görmüyor musunuz, yel döndü. Yel uzunca süredir ilk kez'bizden yana esiyor. Yeni bir yıl: Yeni bir başlan- gıç. Yeni bir yıl: Bir umutlu dö- nemeç... POLİTİKA GUINLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Yinmi Yıl Sonra Lice... 1976 kışıydı... Ben. Diyarbakır'dan Lice'ye gidiyordum. Lice depreminden sonra orada olup bitenferi anlatacak- tım... Kar altındaki üce'de insanlar çadırlarda yatıyor- du. Deprem evleri hâlâ bitmemişti. Belediye Başkanı Halil Akgül'le o insanı kahre- den yaşamı gördükçe içim sızlıyordu... Bundan tam yirmi yıl önce üce'de olup bitenler inanın bugüne ışık tutuyordu. Bir yurttaş bana ay- nen şöyle sesleniyordu: "Bebelerimiz soğuktan ölür, biz ise işsizlikten kı- nlırız..." Yirmi yıl önce üce'de ne korucu vardı ne de PKK... Yirmi yıl sonra Lice'de insanlar zoria korucu ya- pılmak isteniyordu... Dün sabah, Cumhuriyet arşivinden 4 Nisan 1976'da yayımlanmaya başlayan 'Oy Lice Oy' ad- lı dizi röportajımı bir kez daha okudum... Dizi yazım şöyle başlıyordu: "Hep aynı yaştaydılar. En büyükleri on beşindey- di. O büyük alandan tüm Diyarbakır çarşısına dek yüzlerce çocuk birpaket karaborsa ya da kaçak ga- vur sigarası satmak içın yalvanyorlardı. Çocukları, o yalın, kömür gözlü çocukları kaçak sigara satmaya zorfayan/ar kimlerdi? Onlan bu boş- luğa iten güçler neredeydi? Onlan bulmak güçtür Diyarbakır'da. Vatandaşın kimı sokaklardan geçmesı yasaklanan bu büyük kentimizde, kaçakçı ağalan kol gezer. Sömürü dü- zeni alabildiğine işler. Soygunun daniskası yapılır. Ama polisimiz, jandarmamız ve o görkemli bına- sı içinde MİT, solcu avındadır. Mardin 'de bir ma- ğara içinde öldürülen beş kişinin Türk Halk Kurtu- luş Ordusu'ndan olduğunu Filistin'de eğitim gör- düklerini açıklayan savcılanmız vardır. Ama bu öl- dürülen beş kişinin yaşamlarını sürdürmek için ka- çakçı ağalara Suhye'den katırbaşına 50 liraya mal taşıyanlar olduğunu tüm çevre bilmektedir. Sayın savcının THKO mensubu olduğunu savladığı beş kişiden birinin yaşının altmış beş olduğunu Mar- din'de bilmeyen yoktur..." • • • 1997 kışı... Aradan yirmi yıl geçmiş ve Lice'ye devlet tek bir yatınm yapmamış. Güneydoğu'daki son on yıllık PKK terörü ve güvenlik güçlerinin baskısı yöre insanını canından bezdırmiş... Yirmi yıl önce Lice'de deprem evlerinde yolsuz- lukyapanlar, siyasal ıktidaria ışbirliğine girenler bu- gün bir başka yüzle ortahkta dolaşır olmuş... Yirmi yıl önce Lice'de nasıl açlık, sefalet ve işsiz- lik varsa bugün de aynı şeyler yöre insanının vaz- geçilmez yaşammı oluşturmuş... Şimdi devlet Lice'de yurttaşı korucu olmaya zor- larken dünle bugünü çok iyi karşılaştırmak gereki- yor... Yirmi yıl önce Lice'nin belediye başkanı CHP'liy- di, bugün ise RP'lidir. Yirmi yıl önce Dıyarbakır'da 'solpotansiyel' vardı bugün iseonun yerini HADEP ve ırkçı, gerici sağ partiler aldı. Acı ama gerçek- tir ki Türk milliyetçiliğine karşı çıkan kimi aydınları- mız, sol adına Kürt milliyetçiliğini destekledi. Kim- se' kızmasın, alınmasın. Dıyarbakır'da 'so/'u HA- DEP Kürt milliyetçiliğini öne çıkararak kendisine çekti. Böylece Güneydoğu'daki hem sosyalist hem de sosyal demokrat partileri eritip, ırkçı ve geri- ci partilerin ekmeğine yağ sürdü... Bugün Lice'de zorla korucu yapma girişimlerini, ilk kez kamuoyuna yansıtan tek gazete Cumhuri- yet oldu. Cumhuriyet, 26 Aralık 1996 günü, 'Lice'de korucu terörü'nü manşetten gördü, orada olup bi- tenleri kamuoyuna yansıttı... İHD Genel Başkan Yardımcısı Eren Keskin. Li- celiler Vakfı Başkanı Tahsin Ekinci. HADEP il Tem- silcisi Cemal Coşkun, eski TİP Milletvekili Tank Zi- ya Ekinci, Lice Belediye Başkanı Halit Nazmi Bal- kaş, Cumhuriyet'e şöyle konuştular: "Lice 'de insanca yaşamanın koşullan kalmamış- tır. Devlet sorumluları ortaya çıkarmalıdır..." • • • Güneydoğu'daki ınsanlık dışı olaylar. hem PKK'nin hem de güvenlik güçlerinin yöre insanı üzerindeki baskısının salt 'Kürt kimliği'n'tn verilme- siyle çözümlenmeyeceği artık görülmüştür. Gü- neydoğu'daki terörle elbet güvenlik güçleri müca- dele edecektir. Ancak bu mücadele halka zarar vermemelidir. Terörle mücadele edilırken oralann ekonomik olarak güçlendirilmesi sağlanmalıdır. Lice'de ve diğer yörelerde'torucu/u/<s/'sfem/'yle insanların 'devletin yanına çekilmesi' bugüne dek denendi ve hiçbir olumlu sonuç alınamadı. Koru- culuk. Güneydoğu'da kimi aşiret liderlerinin eko- nomik olarak palazlanmasına neden oldu. Özellik- le eroin kaçakçılığı 'ndaki ilişkilenn nerelere kadar uzandığı ortaya çıktı. Bir yandan PKK, öte yandan aşiretlerin l eroin ilişkisi'. devlet içinde örgütlenen •çefe/er'in yöredeki egemenliğiyle bırleşti... Yirmi yıl önce deprem evlerinde yolsuzluk ya- panlara göz yumanlar, yöre insanını açlığa, sefa- lete iten ırkçı ve gerici kadrolar bugün yine iktidar- dır. Lice'nin kara yazgısını bu kafalarla değiştirmeye ise olanak yoktur... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR Muğla Cezaevi Itirafçıya tepki için açlık grevi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Muğla Cezaevi'nde tutukluEylemDoğan'ın, kal- dığı kadınlar koğuşuna itiraf- çılann da konulmasını pro- testo amacıyla başlattığı sü- resız açlık grev i 40. gününü doldurdu. Buca Kapalı Ceza- evi'nde de siyasi tutuklular. geçen yıl 63 günlük ölüm oruçlanyla elde ettikleri hak- lann geri alınmaya çalışıldı- ğını öne sürdüler. Buca Ceza- evi'nde "tecrit'" uygulaması- na başlanması halinde yeni eylemlerin gündeme gelebi- leceği bildinldi. Bir süre önce Buca Ceza- evfnden Muğla Cezaevi'ne nakledilen Eylem Doğan. kaldığı kadınlar koğuşuna iti- rafçıların konulmasının ar- dından, cezaevi yönetimıne ıtirafçılann koğuştan alınma- sı için yaptığı girişimden olumlu yanıt alamayınca uy- gulamayı protesto amacıyla süresız açlık grevine başladı. Doğan'ın kasım ayı sonlan- na doğru başladığı süresız aç- lık grevı bugün 40. gününü doldurdu Doğan, yaptığı açıklamada. itirafçı tutuklu- lar kaldığı koğuştan alınınca- ya dek eylemini sürdüreceği- ni belirtti. Bu arada Buca Cezae- vi'nde son günlerde "tecrif" uygulamasmın gündeme gel- dıği sa\unuldu."TYAD-DER Cezaevi Komisyonu Başka- nı Avukat Kemal Bilgiç. önü- müzdeki günlerde Buca Ce- zaev ı'nde yeni tecritpolitika- ları yönünde uygulamalar başladığını söyiedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle