04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 OCAK 1997 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Düşünce ve Suç Prof. Dr. OGVZ ÂDÂN1R Dokuz Evlül Ünıversıtesı Güzel Sanatlar Fahiltesı O smanlı duzenınden Tur- kıyeCumhunyetı neyet- mış uç yı! once geçmış (avrıca modern btr top- lum duşuncesıvle ve de- mokrası kavramıylaenaz 100-150 > ıldan bu > ana ılgı lenmekte olan bır Anadoluda) kendını demokrat gıbı göstenp bır turlu demokratıkleşemeyen bu duzemn derdı nedır9 Neden eyleme dönuşemeyen duşunceler bıle zaman za- man suç kapsamı ıçınde >er almaktadır1 Gunumuz TurkıyeM nde Gunevdoğu sorunuylaılgılı yazılan bıryanakoyacak olursak duşuncey le ılgılı suçlann gerçek- tedüşunceylebırılgılenninbulunmadığı- nı goruruz Çûnku bu y azılar y a da sozler resmı ıdeolojıye kufureden vanı alterna- tıf bır duşunce getırmeven yazılar ya da sozlerdır Buna karşın karşı tarafa da ay- nı şekılde vaklaşılmaktadır, yanı alterna- tıf duşunce uretıleceğıne kufiır edılmek- tedır Bu daha çok btrkordovuşuneben- zetnektedır Bu do\ uşun duşuncelerle de- ğıl ıktıdarlabırıhşkısı vardır Tanhteben- zer çok ornek \ ardır Osmanirnın gelışme donemıne baktı- ğımızda tankatlar \hılık \b ınanç bı- çımlennın duraklama donemınde de >er aldıklannı goruruz Ancak gelışme done- mınde olumlu bır ışleve sahıp paylaşım- cı \e katılımcı bır polıtıka guden bu ku- rumlann. duraklama donemınde tam ters denılebılecek bır ışleve sahıp olduklan go- rulmektedır Bırbaşkadevışlesoz hepık- tıdara ortaktır Gelışme donemınde VIus- tafa Akdağ'ın gostermış olduğu daha ka- naatkâr olarak nıtelendınlebilecek bır Murtezıka kesımıne karşı duraklama do- nemınde saraya doldurulan şeyh. şıh. pır vb ınsanlar arasında neredeyse padişah kadar zengın olan Cıncı Hoca gıbı ınsan- lar bulunacaktır Osmanh'da derebeyhğı- ne (senyorluğe) gıden yol uzennde tankat- lann yanı sıra babalık \e dedelığm de çok onemlı bır yere sahıp olduğu gorulmekte- dır Osmanlı da de\ lete karşı gelmek, yal- nızca padışaha karşı gelmek değıl. aynı zamanda duzene karşı gelmektır Osman- lıdüzenı.ozellıkle XVIII \eXIX yüzyıl- larda uydurulan Mehdı hıkâyelenyleteh- dıt edılmıştır Sozun bu kadar onemlı olduğu bır top- lumu yıkıp >enne geçen duzenın, >anı cumhunyetın de once bır soylev olarak ortay a çıkmış olduğunu unutuvor gıbı> ız Bugun hâlâ cumhunyetı tek bır ozne>e bağlama gafletınde bulunmak çok yanlış bır yaklaşımdır Turkıye'de yaşayan ın- sanlar Mustafa Kemal adında bır îıder ıs- tedı dıye. gece Musluman yatıp sabah la- ık olarak uyanmamışlardır Yıne bu ulke- nın ınsanlan bır lıder ıstedı dıye gece pa- dışahlık rejımıne gunduz cumhunyet dü- zenıne boyun eğmemişlerdır Sıra dışı olağanustu bır lıder olduğunu butun dun- yanın \e tanhm kabul etmiş olduğu bır ınsanın tek başına hıçbır şe> ı gerçekleştı- rebılmesi mumkun değıldır Cumhunyet duşuncesı, Anadolu msanında boluk por- çuk bır şekılde olsa bıle Bınncı \e ikıncı Meşrutıvet'le bırlıkte ya\aş yavaş telaf- fuz edılen bır şeye donuşmuştur Bır baş- ka devişle Mustafa Kemal ve çok değerlı çalışma arkada^lan. Anadolu ınsanının cumhunyet ve laık bır duzene hazır bır toplum olduğuna ınanmasalardı asla boy- lebırgınşımdebulunamazlardı Bulunsa- lardı bıle hıçbır topluma 73 yıl gıbı çok uzun bır sure bovunca arzulamadığı bır duzen dayatılamazdı Toplumun homojen bır yapıya sahıp ol- masi \ almzca totahter duzenlerde arzu- lanır Demokrasılerde boyle bır zorunlu- luk olamaz Anadolu ınsanının demokra- sıden habersız olduğunu duşunmek bır saflıksa. onu demokrasıye yakışırgorme- mek de buyuk bır hakarettır Turkıyede- kı ınsanlann genelde bılınç duzeylennın yuksek olmadığı bır gerçektır. ancak on- lann bır "sağduyusu olduğu'nu unutma- makgerekır Evet, bugunTurkı\e'dekide- mokratik yapılanma sağhksız ve guçsiız ise bunun nedenivalmzca bu bilinçsizceya da y an bilinçii bir şekilde çıkarianna duş- kün vatandaş değiL ayıu zamanda onun bu bilinçsızliğinı keııdı çıkarlan doğrultusun- da kullanarak sağlıklı bir denıokratik sıi- recegeçıldığıtakdırdemevkılenni, guçle- nnı" \e a\ ncalıklannıyitirecekolanlardır. Bugun Refah Partisi'm hukumet yapan (yoksa ıktıdar değıl) sokaktakı vatandaş değıl parlamentodakı sıyasal yapılanma- dır Buyuk olçude toplumuna yabancılaş mış bır anlamda çağdişı kalmış polıtıka- cılann >ennı gerçekten çağdaş ve gerçek anlamda demokrat pohtıkacılaralarakva- tandaşlann ozlemlennı ve duşlennı ger- çekleştırmeye >ardımcı olmahdırlar Son aşamada Turkıye'dekı sa\aşım (mucadele) ne bır sağ-sol ne de cumhun- yet-şerıat savaşıdır Savaşım modernleş- menın geleneklere uygun bır şekılde mı yoksa geleneklen dışlayarak mı gerçek- leşmesı gerektığı şeklınde ortaya çıkmak- tadır Çunkü aşın hızla gelışen bırTurkı- ye'de karşı karşıya kalınan yepyenı du- rumlar geleneklen sayesınde yaşamlannı surdurmev ı becerebılen ınsanlan çok kor- kutmaktadır Buyuk çoğunluğu oluşturan genç nufu» ı»e genelde hızlı gelışmenın karşısında olmamakla bırlıkte bılınçsız, duzensız. orgutlenme ozurlu bır kıtledır Bu noktada, yanı bır ortaçağ zıhnıyetıyle çağdaş bır zıhınsel yapılanma arasına sı- kışrp kalmış olan toplumda sorun, mını- mum ortak paydalarda buluşulmaM zo- runluluğudur Bu.bırturpolıtıka-otesı bır sorundur Bu adım, atılmak zorundadır Boyle bır toplumda duşunce suçu hem paradoksal bır suçtur hetn de değıldır1 Çunku Turkıye'yı onaçağ görunumune bakarak değerlendırenler. kendılennı hak- lı gormektedırler Buna karşın gelışmış çağdaş modern Anadolu ınsanına baka- rak değerlendırenlenn de haklı olduklan soylenebılır Son seçım sonuçlanna ınan- mak gerekırse ulke nufusunun dortte uçunden fazlasmın şenata yuz v ermedığı- nı v e cumhunvetle demokrasıden \ ana ta- vır koymuş olduklannı kabul etmek ge- rekmektedır Bugun toplumun onunde gıt- mesı gereken 'politikacılar". •aydınlar" v e "sanatçılar' topiumun gensinden gıtmek- tedırler Sadece polıtıka alanında değıl, hıçbır alanda ıktıdar olamayanlar şapka- lannı onlerıne koyup duşunmek zorunda- dırlar Çunku iktıdan ısteyen toplum de- ğildir. O zaten iktidardadır. Onemli olan çeşitlialanlardaondan vekâlet' iste\enle- rin iktidarda ve ikridaria ne yapacaklan- dır. Duşuncelerineuvgun davranan insan- lann bulunduğu bir toplumda duşunce- nin suç olabilmesi mumkun değıldir. Boy- le bir toplumda yalnızca evlemler mah- kûmedilebilir. Bugun ne dedığınıze değıl. nasıl davrandığınıza dıkkat etmek zorun- dasınız Çunku davranışlarda bir sovlev çekme biçimidir. Unlu duşunur Jean Baudrillard, "Kitieler putperest doğmuş \e putperest kalnıışlardır. Kıvamet gunu onlan hiç ra- hatsız etmediğı gibı boş ınanlannı ve şey- tanı gunluk v aşdntılannın ıçıne sokmuşlar- dır._ kıtlekr ıçın Tann'nın krallığı her za- man içın verv uzunde,... Kilise'mn zengin- liğinde ve vaşay ış biçıminde var olmuştur... Bir inanç. bir dava ve sevilen bır lıder adı- na dlmekten hiçbirzaman için kaçmamış- lardu-1 "" demektedır Bu toplumun gunde- mının ılk iiralannda ne şenat-laıklık var- dır ne de Gunevdoğu sorunu Gundemın ılk maddesını, yaşamak ve ayakta kalmak mucadeiesı ışgal etmektedır Bunları sorun olarak gundeme kımın ve hangı amaçla getırdığını araştırmak gerekmek- tedır ARADABİR Doç. Dr. DLRSUN KIRBAŞ Vatansever ve Vatan Haini "Devlet ıçın kurşun atan da, kurşun yıyen de şe- reflıdır" dıyen Bayan Tansu Çiller, bu sozlerı ıle kır- mızı oultenle aranan, 7 genç unıversıtelının katlın- den sorumlu, eroın, kumarhane ışıne bulaşmış Ab- dullah Çatlı'yı aklamak ıstemektedır Susurluk ka- zasıaraştırıldıkçaaltındannepıslıkler ortaya dokul- duğunu hepımız gorduk Polıs-ulkucu-mafya-mıl- letvekılı ışbırlığı ve bu ışbırlığının Ozel Harp Daıre- sı'ne kadar ulaştığını da Son haftalarda 1970'ler- den berı faılı meçhullerle yakınlarını kaybedenlerın oykulerını yenıden Cumhurıyet'te okuduk "Ateş duştuğu yen yakar" ama bızım yureğımızı de yak- mıştı Halen yakmaya devam edıyor Olay basıt bır sağ/sol çatışması hıçbır zaman olmamıştı, olmadı- ğı da gun gıbı açıkta Ulkenın ılencı/demokrat ay- dınlan, oğretım uyelen sendıkacıları, savcıları, gu- zel ınsanları bır bır ulkucu çeteler tarafından oldu- rulduler Sonunda ne oldu 9 Katıller bulunamadı Bulunanlar salıverıldı Devlet elıyle kurtanldılar ve ışadamı oldular Işte bu katıller ordusunun bır elı mafyada, bır elı CIA'da bır elı yeraltındakı Gla- dıo'da Bunlar vatansever ıse, bız neyız 9 Bunu ya- zarken Nâzım Hikmet ın 28 7 1962 de yazdığı Va- tan Haını şıırı elımde Ne kadar guzel tanımlamış her şeyı Belkı bu koşede sadece bu şıın yayımla- mak bıle yeterlı olabılır "Nâzım Hikmet vatan haınlığıne devam edıyor hâl IAmenkan emperyalızmının yarı somurgesıyız, dedı Hikmet I Nâzım Hikmet vatan haınlığıne de- vam edıyor hâlâ I BırAnkara gazetesınde çıktı bun- lar, uç sutun ustune kapkara haykıran, puntolar- la I BırAnkara gazetesınde fotoğrafı yanında Amı- ral Wılson'un/ 66 santımetre karede guluyor, ağzı kulaklannda, Amenkan amıralı IAmenka, butçemı- ze 120/mılyon lıra hıbe ettı 120 mılyon lıra /Ame- nkan emperyalızmının yarı somurgesıyız, dedı Hik- met I Nâzım Hikmet vatan haınlığıne devam edı- yor hâlâ/ Evet, vatan haınıyım, sız vatanperversı- nız, sız yurtseversınız, ben yurt haınıyım, ben va- tan haınıyım/ Vatan çıftlıklerınızse,/ kasalannızın ve çek defterlerınızın ıçındekılerse vatan,/ vatan şo- se boylannda gebermekse açlıktan,/ vatan, so- ğukta ıt gıbı tıtremek ve sıtmadan kıvranmaksa ya- zın,l fabrıkalarımızda al kanımızı ıçmekse vatan,/ vatan tırnaklanysa ağalarınızın,/ vatan, mızraklı ıl- muhaberse, vatan, polıs copuysa,/ odeneklerınız- se, maaşlannızsa vatan,/ vatan Amenkan uslen, Amenkan bombası, Amenkan donanması topuy- sa,/ vatan, kurtulmamaksa, kokmuş karanlığımız- danj ben vatan haınıyım I Yazın uç sutun ustune kapkara haykıran puntolarla I Nâzım Hikmet vatan haınlığıne devam edıyor hâlâ " Belkı bu şııre şoyle bır ekleme de yapılabılır Va- tan, mafyayla ışbırlığı yapmaksa vatan, Amerıka'da vılla, otelalmaksa, vatan, bıraşıretbunyesındehınt- kenevırı uretmekse uyuşturucu trafîğını ıdare et- mekse, vatan her turlu yolsuzluğu komısyonlarda ortbas etmekse N Hikmet boylesı pıshklerı ka- bul edenlerce "vatan haını" sayılır elbet' Ama bu pıshklerı kabul edemeyenler, bıreryurtsever olarak ımza atabılır 20 yıllık hekımım, butun yaşamtm boyunca çev- remde lyı şeyler yapmaya çalıştım Klınık şefıyım Yonettığım klınıkte, ınsana verılen hızmetın kalıte- sını yuksek tutmayı hedefledım Bılımsel ve hızmet kalıtesı yonunden uluslararası bır kalıteyı yakaladı- ğımızı duşunuyorum Dunya Sağlık Örgutu'nun (WHO) ışbırlığı yaptığı bır klınık durumundayız Bu- nun bu hale getırılmesınde benımle aynı ıdealı pay- laşan ekıbımın hızmetı buyuk Şımdı benı soruyorum Bız ne kımseye kurşun sıktık Ne de olduk Bız vatan haını mıyız'? ILAN T.C. ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKLTC MAHKEMESİ'NDEN 19% \"\ Esab 1996 87 ! Karar Davacı Kemal Şeker tarafından davah Ömer Surmelı alevhıne mahkememıze açılan tespıt davasında mahke- memızce yapılan açık vargılaması sonunda Mahkememızın 30 10 1996 tarıh ve 1996 171 esas. 1996 871 karar»a>ılıılamııleda\anınkabulunekararve- nlmış ve 23 DF 402 plaka »a>ıh 197 6 model bej rengı 124 A 0134607 şase serı no 124 \ 0322422606 noter se- n no lu Murat marka otomobılı 21 4 1986 tanhmde katı olarak davah (davacı tarafından) Omer Surmeh'ye satış vaptığının tespıtıne karar verılmış olup davah Omer Sur- meh'nın adresınde bulunamadığından ışbu ılanın gaze- tede vayımlandıği tanhten ıtıbaren 15 gun içensınde ka- ran temyız etmediğı takdırde karann kesınleşecegı teb- lıgat yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 124242 Üniversite Dışından Profesör Olunamaz Dr. AYTEKİN ALTINTAŞ ÇÜTF Öğretım Üyesi S on gunlerde unıversıte uvelennı unı- versıteve gonul vermış kışılen rencıde edeceğını duşunduğum venı bır oyun tezgâhlanmaktadır L'nıversıte dışından kışılere profesör olma hakkını getıren bır v asa değışıklığı tasansı Turkıy e Bu- >uk Vlıllet Meclısı Başkanlığı na sunulmuştur Al- tmda 39 mılletvekıhmn ımzasıyla sunulan bu değı- şıkhğın gerekçesinde Sağlık Bakanhgrnca kabul edılmiş eğıtım hastanelennde bu eğıtımı veren klı- nık >eflerının tahmınen yansinın doçentlerden oluş- tuğu behrtılmekte ve şovle devam edılmektedır "Turkıve'dekı büımsel gelişmenjn yukseltılmesı de bu doçentlerin gavret ve lıvakatli çalışmaları ıle guç kazanmaktadır. Bılımsel ılerlemenın tartişılmaz bir sonucu olduğu dunvaca kabul edilen profesöıiuk un- vanının bu kışuerden eargenmemesi, eşitlik ve yurt çıkarlan prensipleri açısından gereklidir." Daha son- ra eğıtım hastanelennde proresor olamayan doçent- lerin unıversıteye geçerek profesör olduklannı ve bunun da eğıtım hastanelennde kan kavbma neden olduğunu ıddıa ederek "Sağük Bakanlığı eğitim has- tanelennde çahşan docentler de ay nı vatanın hasta- sına veOp eğitımıne katkıda bulunarak hızmetetmek- tedirler" gerekçesıv le univ ersıte dışında çahşan do- çentlenn ~> yıl ılgıh bılım alanında çalıştıktan sonra kendı kadrolannda profesorluge yukseltılmelennı sağlavacak yasal duzenlemelenn yapılmasını ıste- mektedırler Neresınden bakarsanız bakın sakat gerekçelere dayanan bu yasa değışıklığını eleştırmeden once ünı- versıte oğretım uyelığı ve unvanlannın ne olduğunu değışiklık tasarısına ımza atan mılletvekıllerıne annmatmakta yarar olduğu kanısındayım Yardımcı doçent doçent ve profesör unvanlan bı- rer oğretım uyelığı unvanıdır Bu uç basamağı temel- de bırbınnden çok fazla avırmava va da yapay fark- lılıklar yaratmaya da gerek voktur Hepsı oğretım uveiığıdır Aralanndakı farkolgunlukvebılgı duzey- lerındekı kuçuk tarklıhklardır Oğretım uyesı ıle bı- lım adamını da ayırmak gerekır Oğretım uvesı ol- manın "obnazsaounazkoşulu" bılımsel temehnın ol- masıdır \ma her bılım adanıının oğretım uyesı ol- ması gerekmez Oğretım uvesı duşunen, duşun (fıkır) ureten bı- lımsel çalışmalar yapan, bıldıklennı, bulduklarını oğreten, lısans eğıtımı veren ve bu arada hızmet ve- ren bır kışıdır Dolayısıyla da bu unvanlar ancak ve ancak lisansüsrü kurumlarda çahşan. ders anlatan. ders anlatmayı oğreten kışılere venlmeu ve kışiltr bu nitelikleri devam ettiği sûrece bu unvanlan kullana- biunelidir. Unıversıte dışında çalışan kışıler nıye doçent \a da profesör unvanını almak ısterler 0 Bılımsel kışı- lıklennın onay lanıp haklannın venlmesı ıçın mı, ça- lıştığı kurumda obur arkadaşlanndan farklı olarak (bılımselhği, bılgısı vs) bır ustunluk sağlama gay/re- tı ıçın mı, bu unvanlann muayene vs 'de ekonomık getın sağlaması ıçın mı' Burada bu soruya yanıt ara- mayacağım Ancak bılım aşkı ıçın dıyen herkesın uzennde duşunmesını ıstedığım bır soru soracağım Sağlık bılımten dışında dışandan doçentlık smavı- na başvuru yok denecek kadar azdır Asıl yoğunluk sağlıkbılımlenndedırveheryıl 10'larcakışı dışan- dan doçent olmaktadır Bılım adamlığı aşkı. bılım- »ellık yalnızca doktorlara mı ozgu 1 Zıraatçılerde, matematıkçılerde, kımyacılarda. nukleerbılımcıler- de bılım aşkıyla yanan serbest çahşan hıç kımse yok mu 9 Şu andakı yasaya gore zaten doktorasını yapmış ya da ttpta urmanlığını almış herkesm doçent olma hakkı vardır Belkı yasa koyucunun mantığı çeşıtlı nedenlerle unıversıte dışında kalmış, kendıne bır y er bulamamış. bılımsel yeteneğı olan kışılere venlmış bırodul olarak kabul etmış olabılır ya da yıne unı- versıte dışındakı bazı kışılen de bılımsel araştırma- lar yapmaya, guncel bılgılere ulaşmaya çaltşmaya zorlamak olabılır, ancak benım akhmın almadığı bır olay bunlara da unıversıte doçentı unvanının venl- mesıdır Ben dışandan doçent olma hakkınabıle kar- şı çıkarken şımdı dışarıdan unıversıte profesoru ol- ma hakkı verılmek ıstenmektedır Bu konuyla ılgılı ıkı yıl once yayımlanan bıryazımda. doçentlık sına- v ına gıren jun uyesı profesorlere seslenmış ve şoy- le demıştım "l'nulmavını/ ki eğerşu anda bu olaya mudahaleetmezseniz y akında dışandan profesorlûk hakkı da venlecektır. O zaman ne vapacaksınız? Eği- tımle ılgısı olmavan kurumlarda çahşan kışılerie ay- nı unvanda olmak onurunuza dokunmay acak mı?" Şımdı o zaman gelmıştır Lnıversıteye aıt olması ge- Göçler ve Çağdaşlık METİN COŞKUNOGLU ÎU Iletışım Fakultesı O smanh lmparatorluğu'nun çokuşu baymdırlıkve sosyal hızmetler goturmeye gayret et- batıdabaşladı Sırbistan Yunanıstan tı Rumeh'ndeTurk Islamnufusla Hınstıyantebanın Bulganstan v e otekı Balkan ulkelen ıç 'Çelığı ımparatorluğun otekı kesımlenyle kıy aslan- vıllarcadevletınbaşınadertolduktan mayacakyoğunluktaydı Bunedene Rumelı nde dev- sonra tek tek ımparatorluktan koptu- letın kurucu tebası ıle Hınstıyanlar arasındakı surtüş- lar Hemen hemen uç yuz y ıl oncesı- m e a r t ^Aa ge l e n a c l °la>lar nedenıy le oradakı Turk- len de bılınçlendırdı Buolaylan uzun uzun savmaya »manh lmparatorluğu'nun çokuşu batıdabaşladı Sırbistan Vunanıstan Bulganstan v e otekı Balkan ulkelen vı llarca dev letın başına dert olduktan sonra tek tek ımparatorluktan koptu- lar Hemen hemen uç yuz yıl oncesı- ne uzanan bu olav lann nedenı nedır' Bu olay lann ne- denı once ve once Batı nın dınle he\aplaşmava gır- mesıdır Batılılar Ronesans tanbuyana. dınınmaddı ve bılımsel alandan elını çekmesi ıçın »ava^ verdıler Zaman ıçınde Batı ulkelen dınle-dunvevıvı ayırdı Kılısenın maddı y aşamdan çekılıp kendı alanına don- mesı ıle Batı hızla dunyaya egemen olma yoluna eır- dı Gıttıkçe dunvevıleşme de de»potık yapıdakı Os- manlı lmparatorluğu'nda y aşay an Hınstıyan (teba) Batı ıçın ymedeMkıntı kaynağıydı Benyandan Os- manlı tmparatorluğu nun Hınstıvantebasınınyaşam koşullan duzehp zengmleşmeye başladı Sosyal va- şamlan gelışıp renklendı kendı gelışmışlıklenne karşı tabı olduklan Os- manlı nın ekonomık yetersızlığı zaten hıçbır zaman ıçlenne sındıremedıklen dev letm Islamı karakten on- lan Osmanlı yonetımınden kopma çarelen aramaya zorladı Kımı dev letlenn bu voldakı kışkıtma yonetı- mınden kopma çarelen aramay a zorladı Kımı dev let- lenn bu voldakı kışkırtma ev lemlenınn v anında "1789 devrimrnm ateşlev ıp duny a% a s avdığs romantık ulus- çuluk akımının Balkanlardakı buyuk çalkantılar va- ratan etkısını de belırtmek gerek Rumelı ndekı Turkler ve baı?ka yerlerden buralara atanmış gorevlıler kendı yaşam duzevlennın duşuk- luğune karşın. Hın^tıv an tebanın daha ıv ı durumda ol- duğunu gorup kendı vaşamlanvla kıyaslıvordu Gun gelıp de orgutlu bıçımde aynlık hareketlen başlavın- ca Rumelı ndekı Turkler, ne kadar çaresiz ve gen kalmii}olduklannıacıbıçımdeanladılar Devlet ozel- hkleRumeh'ndekı Hınbtıvannufu»unhoşnutsuzluğu- nun farkındavdı Bır gun oralann elden çıkacağını se- zıyordu Bu nedenle Rumeh'ne olabıldığınce eğıtım gerek \ok Daha 1790'larda. Sırbıstan'ın yan bağım- sız statuye kavuşmasıyla başlayan dızı Yunanıstan. Sırbıstan Romanya, Bulganstan, Amavutluk un el- den çıkması ve I Dunya Savaşı'nm ardmdan da ım- paratorluğun sonu demek olan "Sevr Muahedesi" ıle noktalanır SevT e\e ulkenınpaylaşımınakarşı dırenış. yurdun her vanmda başladı Bu mucadelenın çekırdek kadro- bunu Rumelı sağladı Sonunda bu dırenış başan ıle so- nuçlandı Imparatorluğu çokerten nedenlen çok lyı bılen ulusal bağımsızlık savaşını yuruten kadro çağ- daşlaışma \ onunde bır dızı reformlara gmştı Onlar da devletı dunyev ıleştırdıler Aklm kendı ozgurluğunu engelleyememesı ıçın hurafelere dayalı eğıtıme son verdıler Turklenn ummetlıkten kurtulup. ulus bılın- cıne ulaşması ıçın laıklıgı zorunlu olarak benımsedı- ler Sosyal yaşamınyetenncegehşebılmesı ıçınkadın hareketlenneonculuk ettıler Çunku. kadının aktıfola- rak ver almayacagı bır toplum, gerçek bır toplum ol- may acaktı Çağdaş dev letın en temel hakkı olan "yar- gT hakkını elde nıtabılmek çeşıtlı ınançtakı yurttaş- lar arasındakı sorunlan çozumlevebılmek ıçm laık > a- salara y oneldıler Bu retormlann duşunulup-uygulan- masmda Rumelılenn etkı»ı buyuk oldu Çünku Der- dıne vatırlara çapıt bağlayarak hocalara nefes ettıre- rek de\ a bulacağını sananlann \ anında. v ıne a\nı de\ - letın ınançlan değışık vurttaşlann sorunlanna akılcı ve bılımsel çozumler uretınce hangı noktava geldık- lennı yuzvılayakın bır sure gozlemıştı Rumelıler Bu bırazdazorunluluktankavnakJanıvordu Çunku dev- let Rumelı nde çağdaş eğıtım faahyetlenne onem ver- dığı ıçın ıster ıstemez Rumelıler devlet kadrolannda çoğunluktaydı (x) reken unıversıte doçentlığı unvanını jun uyesı ol- duklan sina\larda neredeyse ulufe dağıtır gıbı dağt- tan profesorler başta olmak uzere tum oğretım uye- len şımdı yenı bıronur sınavıyla karşı karşıyadır Yasa tasansmdakı sakatlıklara gelınce 1 - Profesorlûk bılımsel ılerlemenın dunyaca ka- bul edılen son aşaması değıldır Pek çok ulkede pro- fesorlûk bır kadro umanıdır Kışı ışten aynlınca un- vanını dabırakır 2- Unıversıte dışı kurumlarda çahşan kışılerden profesorlûk unvanının esırgenmesının eşıtsızhkle ne ılgısı vardır 0 Benım Gulhane Asken Tıp Akademı- sı'nde çahşan bır doçent y a da profesör albay unva- nını da bırlıkte alıvor dıye albay umanını ısteme hakkım var mı 1 Va da eğıtım hastanelennde şef ya da şef yardımcılan benım vaptığım ışın yalnız bır kısmını yapıyorlar dıye benım u şeP unvanını tste- meye hakkım olabılır mı' 7 Her ışın kendıne gore bır kuralı ve hıyerarşısı vardır ve herkes yolunu kendı- ne gore çızer 3- Lnıversıtede çahşan oğretım uyelen kazandık- lan her unvan ıçın 5 yıl sureyle unıversıtede çalış- madıktan sonra part-tıme statuye geçemezken, yanı tıp fakultelennde çahşan oğretım uyelen muayene- hane açamazken ve tum guçlerını oğrencı araştırma gorevlısı. yardımcı doçent eğıtımıne bılımsel araş- tırmalara ayınp aldıklan uç kuruş parayla çocukla- nnın okul taksıtlennı ödemekte zorlanırkerî,T5flım- sel araştıımalara ve eğitıme yej^rlı zaman ayırmaz gerekçesıyle muayeneevı açmaları yasaklanırken, uzman olduklan andan ıtıbaren serbest çalışabılen, unıversıte oğrencılenne ders vermeyen kışılen aynı unvanlarla onurlandırmanın adı eşıtlık mıdır" 1 Eğer ortada bıreşıtsızlık ya da haksızlık varsa haksızhğa uğrayan taraf oğretım uyelendır Daha pek çok ge- rekçe sayılabılır Sonuç olarak eşıtlık \e yurt çıkarlan açısından gereklı olduğu one surulen bu yasa değışıklığı one- nsının hıçbır sağlam gerekçesı voktur Bazı kışıle- nn profesör olmalannı sağlamak ıçın yapılmış ızle- nımını vermektedır Lnıver^ıte dışında çahşan ınsan- lara unıversıteye aıt olması gereken unvanlann da- ğıtılmasmın hıçbır gerekçesi olamaz Boyle bır olay ozellıkle tıp fakultelennde bınbır fedakârlığa ve zorluga katlanarak çahşan oğretım uvelerıne hakarettır Onıversıtehlerkendideğerleri- nesahipçıkmabdıriar. Oğretim uyeüğibu kadar ucuz değıldir. Amaç Rumelılert ovmek değıl Oyleyse bu genış ozetmvevapıldı'Açıklayalım 1950 İerdengunumu- ze şenatçı akımlar, teokratıkdev let özlemı gıderek ya- yılmakta Bugun laısızme karşı olduğunu soyleyebı- İen bır partı iktidarda Bunun bır adım otesı dıncı bır partının anayasayı değıştırecekbırçoğunluklaıktıda- ragelmesı Bu durumda halkınıradesıbuyondebe- lırdığıne gore vapılacak pek bır şey de olmayacaktır Asıl sorun da bundan sonra başlavacaktır Daha şım- dıden gorduğumuz dev letın dınle bağdaştınlması yo- nundekı gayretler -Say ın Şevket Kazanın tasarrufla- n gıbı- o zaman en yuksek noktasına varacaktır Bu da doğaldır Çunku, her rejım kendısı ıle uyum ıçınde olacak kurumlarla çalışır Eğer ulke şenat du- zenıy le vonetılecek olursa, eğıtım de o yonde olacak- tır Boy le bır uygulama sonunda bır, hadı bılemedınız bır buçuk kuşak sonra çağdaş değerlenn savunucula- n tasfıye edılmış olur Osmanlı tmparatorluğu geçen yuzy ılda yetersız de olsa çağdaş bır kadro vetıştırmış- tı Bunlar ımparatorluğu tasfıve edıp cumhunyetı kurmuşlardı Cumhunvet oncesı ılkelen egemen kı- lacak guçler. Osmanhdan aldıklan dersle, çağdaşlık konusunda en kuçuk bır hoşguru bıle gostermeyecek- lerdır (xx) Dünvevı alanı uhrevıvetle vonetmek vanı vaşa- m\n her aîanında dını egemen kılmak. ulke\ ı Osman- h lmparatorluğu'nun son gunlennden de kotu duru- ma getırecektır Osmanlı tmparatorluğu bıle boylesı bır dev letın vanmda haylı modern kalır Bu yapıdakı devlet siyası- asken bır hadıse ıle karşılaşırsa "Se\T"'den de beter davarmalara goğus germek zorun- da kalır Yanı. ulusal bağımsızlık mucadelesını vuru- tenlenn az buçuk vetışmış kadrosu varken gelecekte karşı karşıya kahnacak çıkış yolu arayanlann bu >an- sı da olmayacaktır (X) Hatta bu duruma tepkı olarak tstanbul dogumlu Hıl- mı Zı>a L Iken ın de ıçınde bulundugu bır grup " Vnadolu- culuk" hareketı ba^latmaya çalı^mı^tı (X\|lşte Iran ındurumu ve 115te Talıbanlannuvgulama- lan Bır gazete habenne gore bır Suudı bılım adamı "güne- şin dunvanın çevresınde dönduğünu, bunun aksını sav- iavanlann katlının \acıp olduğunu" ılen PENCERE ILAN T.C. PENDİK 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 103 DAVET KÂĞIDININ İLANEN TEBLİGAT 1996'665 Esas Alacakh Melka Ltd Ştı Vekılı Av Cengız Tayfur Dr Orhan Maltepe Cad 27 8 Pendık Borçlu Zekı Dervışoğlu Adatepe Sıtesi A Blok D 16 Maltepe Hacız yapıldığı tarıh Borcundan dolayı adına kayıtlı Tuzla Tapu Sıcıl Mudurluğu'nün 28 3 1996 tanh 1135 yovmıye ıle Aydınlı Koyu Konaşlı mev- kıındekı 3 pafta 358 parsel sayılı gaynmenkulun hacızı ıle ılgılı lcra ve Iflas Kanunu nun 102 maddesıne tevkıfan hacız sırasmda hazır bulunmadığı- nızdan ışbu kâğıdıh teblığ tanhınden ıtıbaren adı geçen kanunun 103 maddesı gereğınce 7 gun ıçensınde hacız tutanağmı tetkık ve bır dıveceğmız var- sa bıldırmenız ıçın Pendık 1 lcra Mudurluğu ne başvurmanız ılanen teblığ olunur Basın 127546 Havuzda Iskandil... Zammın elı kulagında Hangı zam bu^ Cumhurıyet'e zam Resmen yuzde 85 ozelınde yuzde 100 enflasyon ortamında zam kaçınılmaz Ama 'bır ıhtımal daha var Gazeteyı ucuzlatarak fıyatını 10 bın lıraya ındı- rıp 'dampıng yaptın mı bır elde 100 bını aşarsın, us- tune promosyon kupon, pıyangoyu da ekledın mı satışını katlarsın Bunun ıçın havuz gereklı. Cumhunyet ın havuz u yok Havuz ne"? • Geçen gun fıyatını 10 bın lıraya ındırıp 200 bın sa- tışın ustune çıkan bır gazeteden konuşuluyordu 10 bın lıra gazetenın kâğıdına yetmezdı Nasıl oluyordu bu ış7 Bırısı dedı kı - Abı, o havuzda yuzuyor, batmaz Evet -tarıkatçı ve şenatçı basını bır yana koyar- sak-artıkTurkıye'degazeteler 'havuzdayuzuyor- lar Havuzda başka gazeteler televızyonlar, radyo- lar, dergıler dagıtım şırketlerı çeşıtlı holdıngler, or- taklıklar bankalardakulaçatıyorlar el ele tutuştuk- lan ıçın batmıyorlar bırısı zarar etse de otekı kâr edı- yor, havuzdakı kımı gazetenın fıyatını 10 bıne ındı- rıyorsun, kımını 150 bıne çıkarıyorsun dahası var, pıyasada ben dıyeyım sekız, sen de dokuz gazete çıft fiyatla çıkıyor Nasıl oluyor bu ış? Televızyon (ya da melevızyon) kuponu venp muş- terıyı bağlayan gazete ıkı fiyatla pıyasaya suruluyor Kuponlusu 150 bın kuponsuzu 5 bın Medyada ıkı havuz var Her ıkı havuzda her çeşıt gazete uretılıyor, sağcı- sı da var sozde solcusu da 'Balık uretme çıftlıkle- n' gıbı ıstedığın gazeteyı turetıyorsun havuzda, ama, bu sıg sularda kulaç atmak ışın tadını da kaçırıyor Denızde kulaç atmak keyıflı • Yılın ılk gunu Mıllıyet 'refıkımız 1996'yı 'zaferyı- //'dıye manşetten vurgulamış Doğrudur Iç sayfa- da verılen sayılara gore 1996 da Mıllıyet en çok sa- tan gazete 629 510 Ardmdan Sabah gelıyor 618 342 Sonra Hurnyet 597 863 ıle uçuncu sırayı alıyor En çok satan gazeteler bunlar, ancak bu uç- lunun ardmdan bır grup daha oluşturmuşlar Yenı Yuzyıl 142 685, Radıkal' 125 356 Cumhurıyet 48 487 Nıçın boyle yapmışlar'? Gerçekte herkesın bıldı- ğı gıbı 'Yenı Yuzyıl' Sabah ın havuzunda yuzuyor, Radıkal Doğan Grubu nun havuzunda yuzuyor Cumhunyet ıse denızde yuzuyor Radıkal'ı ve Yenı Yuzyıl ı kendı havuzlarına koy- mak daha dogru değıl mı? Bunlar hem dampıng hem promosyon yapan gazeteler Bır de uçuncu grup gazeteler bır araya getınlmış Gozcu, Son Ateş, Posta Fanatık, Takvım, lyı Ga- zete, Ateş, Ekonomık Takvım Ekıp Son Havadıs, Taraftar Allah bereket versın ıkı havuzda yuzen ne de çok gazete varmış' Pekı Islamcı ya da şenatçı gaze- teler nerede? Bu tabloda neden onların yerı yok'' • Şu gune dek malı dengemız yerlı yerınde, ama Cumhunyet 1996'yı kotu geçırmış Ortalama 48 487 satış kotu Çeşıtfı kamuoyu araştınnalarma gore bır Cumhunyet ı 5 kışının okuduğu anlaşılsa da kotu. Anadolu Unıversıtesı'nın yurt çapında 73 bın kışı uzerınde yaptığı 'En çok hangı gazeteye guvenır- sınız?' anketınden bınncı Cumhunyet çıksa da ko- tu 1997 de ne yapalım'? Bız de havuz gazetesı mı olalım'? Kupon mu satalım'? Ustelık fıyatımızı da arttırmak zorundayız ya 60 bın olacağız ya 70 bın Cumhunyet okuru ne duşunuyor? İLHAN SELÇUK iskele sancak sol - sağ - şeriat Yıldızfalı ulkelerve devlet er ıç n degıl ınsanlar ıçın geçeriıdır Gerçı bızım bavragımızda yıldız var amasuskun Daha çok hılal konuşuyor KorKma sonrnez bu şafakarda yuzer al sancak? Insanımız da baJ k gıbı bakryor gelecege Bır gozu aglar Bır gozu guıer Bır gozu iskele Bırgozü sancak 2. BASI CIKTI 300.000 TL (KDV dahıl) Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Cacklea SaJtomsoğut Sokrit Ho 9/B Cağaloğlu- Istanbut Tel 514 01 95/96 Posta çekıno 666322 Parlez-Vous Français? Fransızca konuşur musunuz7 -* FRANSIZCA DİL KURSLARI Kurs başlangıç tarihi: 6OCAK 1996 Kayıtlar ve Test: 2-4 OCAK 1996 Saat: 10.00-18.00 arası IEFIİSTANBUL FRAhSIZ KULTÜR MERKEZİ IfrSTITUTD ETbDES FRA.SÇAISES DISTAABUL Istıklal Cad No 8TaksımTel 252 02 62
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle