Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S/YFA CUMHURİYET 16 OCAK 1997 PERŞEMBE
Dalan'ın
rüşvet davası
• ktanbul Haber Sen isi -
tstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı yaptıgı dönemde
ihaleye fesat karıştirdığı öne
sürülen Bedrettin Dalan ve
dönemin belediye encümeni
üyesi 5 sanığın 10 yıla kadar
hapıs cezası istemiyle
yargılanmasına başlandı.
Istanbul l. Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşmada
sorgulanan Bedrettin Dalan.
davanın mahkemeye
getirilmesinin siyasi
nedenlere dayandığını iddia
etti.
Şevki
Yılmaz'a tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Rıze Milervekıli
Şevki Yılmaz'ın. bir
televızyon kanalında dile
getirdiği ''Türkiye'de ikı
milyon fahişe var" görüşü.
kadmların sert tepkısine
neden oldu. CHP Merkez
Kadın Kurulu Başkanı
Güldal Okuducu. Yılmaz"ın
savının. Tiirkiye'de son
zamanlarda egemen olan
çarpık anlayışın bir ürünü
olduğunu belirterek "Kadını
aşağılayanlar. 2. stnıf
görenler veya yok sayanlar
bu sözleri söyleyebiliyorlar"
dedi.
İHD'nin insan
hakları raporu
• ANKARA (AA) - İnsan
Hakları Dernegı (İHD)Genel
Başkanı Akın Birdal. geride
bıraktığımız yılın son ayında
da insan haklarının.
"baskılardan. yasaklardan.
zordan" kurtulamadığını
savundu. Birdal. İHD Genel
Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında. demek
tarafından hazırlanan '"Aralık
Ayı İnsan Haklan Raporu"
hakkında bilgi verdi. Hukuk
sisteminde ve uygulamalarda
değjşiklik olmadıgı ıçin insan
haklan açısından yılın son
ayındaki sonucun da
degişmediğini iddia eden
Birdal. geçen ay "faili
meçhul" cinayetlerde 9.
"yargısız infaz, ışkence ve
gözaltında" 11 ve
"çatışmalarda" 109 kişinin
öldüğunü öne sürdü.
Çelik'i ANAP'lılap
kurtardı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sosyal Sigortalar
Kurumu (SSK) sınavıyla
ılgili olarak Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik hakkında
verilen gensoru önergesının
gündeme alınması 32 oy
farkla reddedılirken
oylamaya ANAP'tan 30
milletvekılinin
katılmadığının ortaya çıkması
şaşkınlık yarattı. Oylamaya
katılmayan partili
milletvekillerine sert tepki
gösteren ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz,
"Meclis denetim görevini
yerine getirememektedir.
Bunda da her şeyden önce
vebal bizdedir" dedi.
Doktorlardan
selerbenlik ilanı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipleri
Birliği(TTB) Merkez
Konseyi. REFAHYOL'un
sağhkta öi-elleştırme gırişimi.
memurlar arası aynm ve
Çiller'in hastaneîere "'balyoz
harekâtfna karşılık kitlesel
eylemlere başlamak üzere
hekimlere. kitle örgütlerine
ve yurttaşlara "seferberlik"
çağnsı yaptı. TTB Başkanı
Dr. Füsun Sayek. bu tavnn.
"hükümetin. sağlıklı yaşam
hakkına. sağlık çalışanlannın
istemlerine duyarsız
yaklaşımına karşı bir çıkış
olarak düşünüldüğünü"
bildirdi.
TOKİ'de başarıya
soruşturma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'li Devlet
Bakanı Mehmet Altınsoy,
toplu konut alanındaki
başanlı çalışmaları
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve muhalefet
partilerince de onaylanan eski
Toplu Konut ldaresi Başkanı
Yigit Gülöksüz hakkında
soruşturma açtı. Soruşturma.
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde yaptınlan
konutların danışmanlık
hizmetlerini yüriiten firmanın
ihalesiz seçildigi gerekçesine
davandınldı.
HABERLER
Piar Gallupun RP'liseçmen araştırması
6
Refah şeriat getirecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Piar
Gallup'un yaptığı araştırma, RP'li
seçmenlerin yansından fazlasının bu
partinin şenat getireceğıni
düşündüğünü ortaya koydu. Ortak
paydalannın "İslam kültürü ve
ideolojisi" olduğu saptanan RP'li
seçmenlerin yüzde 6O'ı anayasada
Islami hükümlerin yer almasının
Türkiye için iyi olacağı görüşünü
belirttiler.
Piar Gallup, 29 K.asım-13 Aralık
1996tarihlerin.de 1853 RP'li
seçmenin Türkiye"dekı durum,
mevcut siyasi ortam ve bu partiye
ilişkin görüşleri konusunda
değerlendirmelerine ilişkin bir
araştırma yaptı.
RP'li seçmenlerin bu partiye oy
vermelerindeki en önemli nedenin
toplumdaki kirlenmişliğe karşı
tepki olduğu belirtilen
araştırmada seçmenlerin, yüzde
29.6'yla en fazla "Dürüstve
güven veren bir partP olduğu için
RP'ye oy verdıklerini söyledikleri
belirtildi.
Oy verme nedenleri arasında
ikıncı sırada yüzde 20.9"la "Dini
değerieri savunan bir parti
olması". üçüncü sırada da "adil
düzen vaat etmesi'" yer alan
araştırmada. bu iki nedenle oy
veren kitlenin RP'nin
kemikleşmiş oylan olarak
değerlendirildi.
Refah Partili seçmenlerin yüzde
4O'ı, bu partinin seçime
katılmaması durumunda başka bir
partiye şans tanımazken yüzde
17.1 'i BBP'ye oy vereceklerini
söylediler.
'Şeriatçı/İslami düzenT
Araştırmada, RP'nin seçmen
kitlesınin yüzde 59.5'inin Türkiye
için yararlı uluslararası örgüt
olarak Islam Konferansı Birliği'ni
gördüklerine dikkat çekildi.
Seçmenlerin. RP'nin sahip olduğu
düşünce sisteminin en önemli
özelliği olarak en fazla ''adil
düzeni'". ardından da
"şeriatçı/İslami düzeni"
gösterdikleri araştınnada. "Bu
sonuçlar adil düzen söyleminin
şeriat söyleminin önüne geçtiğini
göstermektedir. Bu durum, bir
takıyye, üstü örtülü bir şeriatçılık
biçiminde algılanabileceği gibi
seçmenin şeriabn, ekonomik
yönüneçok önem verdiği
biçiminde de yorumlanabilir"
denildı.
'Anayasaya İslami
hükümler konmatT
RP'nin "Şeriata/İslami düzene
geçişi sağlayacak parti'" olduğu
yönündeki değerlendirmeye
katılan seçmenlerin yüzde 57
oranında olduğu saptanan
araştırmada, seçmenlerin en fazla
katılım gösterdikleri ifadenin.
"Türkiye'yi çağdaş ülkeler
seviyesine çıkaracak bir partidir"
görüşü olduğu belirtildi.
RP'li seçmenlerin yüzde 60'ının
anayasaya İslami hükümlerin
konulmasının iyi olacağını
düşündükleri ortaya konulan
araştırmaya göre seçmenlerin yüzde
17'si kadınlann başörtüsü takmalannı,
yüzde 12'si çarşaf giymelerini. yüzde
17'si toplu taşıma araçlarında
erkeklerden avrı oturmalarını, vüzde
Anayasada İslami hükümler olmasının Türkiye'ye etkisi
Ulkemız ıçın iyi oiur
Ütkemi2 ıçın kötü olur
Etkisi olmaz
Fikri Yok/Bilmiyor
TOPLAM
60.6
11.3
11.5
16.6
100.0
Yabancı yatıpımların azalmasının olası sonuçları
Ülkemız için iyi otur
Ülkemiz için kötü olur
Etkisi olmaz
Fikrı Yok/Bilmiyor
TOPLAM
Refah'm sahip olduğu duşunce sıstemı
Adil düzen
Şerıatçı / İslami düzen
21 'i de ayn eğitim almalannın zorunlu
kılınmasını istediler. Kadınlara yönelik
bu 4 soruya "zorunlu kılınmaması,
ancak teşvik edilmesi gerektiği"
biçiminde yanıt verenlerin en
düşük oranının da yüzde 27.3
olması dikkat çekti.
Araştırmaya göre RP'nin icraatı
ile vaatlerinin tamamen aynı
olduğunu belirtenlerin oranı
yüzde 25.8'de kalırken tamamen
farklı olduğunu söyleyenlerin
oranı yüzde 6.5 olarak saptandı.
RP'nin seçim öncesinde ağır
ifadelerkullandığı DYP'yîe
koalısyon kurmasını destekleyen
seçmenlerin REFAHYOL'un
icraatında en az destek verdiği
uygulama Israil'le asken anlaşma
yapması oldu. RP'li seçmenlerin
beşte ikisinden fazlası vaatlerin
icraatla uyuşmamasının nedenini
koalisyona bağladı.
Araştırmada kaydedilen diğer
bazı sonuçlar şöyle:
40.5
Dürüst yönetim
Manevi değerlere önem veren siyasi düşünce
Milli değerlere önem veren siyasi düşünce
Ekonomik tstikrarı sağlamaya yönelik yönetim
Müsluman devletlerin birliğı
8 7
82
7 6
4.4
3 4 •
Yolsuztukları önlemek
Türkiye'yi kalkındırmak
Oemokrasi, insan hakları ve eşıttik
Refah Partisi'nin sahip olduğu bir düşünce sistemi yoktur
_2_4_
1.8
Fikrı Yok/Bilmiyor
TOPLAM
1 RP şeriata geçişi sağlayacak partidir Katdanlar
• Rafah Partısı, Turkıyeyı çağdaş uBcel»r saviyesıne çıkaracak
bırparhdır
• Rafah Partısı mevcut siyasi partüer ıçınde en dürüst partidir
• Refah Partisi'nin tercıh eddmesının en onemk nedenı ülkemn
ekonomik ve siyasi açıdan bir knz yasamasıdır
• Refah Partısı. kentte yaşayan ınsanlardan çok kırsal yerleşım
merkezlertnde yaşayan ınsanların partısıdır
• Refah Partısı, sohırtenn mutevazi semHcnnde yaşayan
ınsanların partısıdır
• Refah Partısı mevcjt siyasi partıter ıçmde seçmenlere en çok
guven veren partidir
• Kürt/Guneydoğu sorununa yöneiik ciddı ve gerçekçı
projetene yaklaşan partidir
• Refah Partısı. toplum ıçındeki etnık. dini ve kutturel
• Refah Partısı seçmenlere vaatlenni yenne^etirebilecek guçlu
kadrolara sahip bir partidir
• Refah Partısı şeffaf/açrk bir parti değildır
• Refah Partısı çağdaş olmayan görüş ve uygulamalartyla
sürekli rstıkrarsızlık kaynağı oiacak bir parbdır
• Refah Partısı bemm hayat şartlarımı dığer partılere kıyasla
daha fazla duzeltebılecek bırpartıdır
• Refah Partısı parti adına layık tek hal hareketıdır
• Refah Partısı, Şenata/lslamı düzene geçisı sağlayacak
partidir
• Ahlakı değerieri çürümüş ve kaybolmakta olan btr toplumda
Refah Partısı toptumun geteceği için bw güvencedır
• Refah Partısı ANAP DYP, DSP ve CHP gıbı düzen
partilerınden farklı uygulamaiar ıçınde olan bir partidir
81 4
79 3
57 0
49.9
45.6
72 7
6 3 5
'24 1
71 3
3 3 9
313
688
65 9
570
70 9
68.5
Ortada
139
158
23 9
26 2
27 5
20 8
23 7
19 7
18.3
24 7
186
21 6
233
27 8
20 5
20 5
58
100.0
Katihnayanlar
4 6
4 9
19.1
23 9
27
6 4
12 8
• 56.2-
10 5
41 3
50 1
95
108
15 2
85
11.0
'Kaynak paketlerinin
hepsi gerçekçi'
- Hayali olarak nitelendirilen
kaynak paketlerini. RP'li
seçmenlerin yüzde 84'ü gerçekçi
buluyor.
- Seçmenlerin büyük çoğunluğu,
RP'nin ülke yönetiminde değil.
belediyelerde başanlı olduğunu
düşünüyor.
- 'Kürt/Güneydoğu sorununa
yönelik ciddi ve gerçekçi projelerle
yaklasan partidir'
değerlendirmesine kablan RP'li
seçmenlerin oranı yüzde 64 olarak
belirtendi.
- RP'nin şeffaf bir parti
olmadığını söyleyenlerin oranı
yüzde 34 düzeyindeyken yüzde
31 'i de "RP çağdaş olmayan
görüş ve uygulamalanyla sürekli
istikrarsızlık kaynağı oiacak bir
partidir" görüşüne katıldıklannı
bildirdiler.
- RP'li seçmenlerin çoğunluğu.
Türkiye'nin en büyük sorununun
işsizlik olduğunu düşünüyor.
- Türkiye'de ekonominin bir yıl
öncesine göre daha iyi olduğuna
seçmenlerin 5'te 2 si katılırken
4'te l 'inden fazlası da bir yıl
sonra daha da iyi olacağını
düşündüklerini söylediler.
- RP'li seçmenlerin yüzde 51.6'sı
demokratik değerlere zarar
•vermeden İslami kurallara
luyabileceklerihi belirnrlerken'* ' '
yüzde 11'i uyulamayacağını
söylcdi.
- Başbakan'a güvenenlerin oranı
yüzde 72.5 düzeyindeyken
hükümete güvenenlerin oranı
yüzde 66.7 olarak belirlendi.
RP'li seçmenler 3. sırada yüzde
65.9'la orduya güven
duyduklannı beliriirlerken yüzde
39.4'le en az iş dünyasına
güvendiklerini ortaya koydular.
- RP'de gelecekte etkin oiacak
gnıp olarak en fazla çağdaş
dindar aydınlann görüldüğü
belirlendi.
Siyasal İslamın ayak izleri
BLLENTTANLA
DSP tstanbıtl UıllenekM
Refah Partisi toplumda ahlaksızlık. yol-
suzluk gibi karamsarlık yaratan konulann
çözümünün kendisinde olduğu söylemi ile
yola çıkmış. bu söylemin de olumlu sonuç-
lannı hızla almaya başlamıştır.
Refah Partisi'nı tercih eden seçmenler-
deki •karamsarlık've •sığınmaihtiyacı' Re-
fah Partisi'nin 'adalet getirecek parti' ve
•Çözüm Refah Partisi'nde. huzur Islamda"
sloganlan ile uyum sağlamış ve bütünleş-
miştir.
24 Aralık 1995 mületvekili seçimlerin-
de. Refahlı seçmenlerin yüzde 65"i. Refah
Partisi'ne oy vermelerinin nedenini dürüst
ve güven veren. dini değerieri savunan ve
adil düzen vaat eden bir parti olmasıyla
açıklamaktadırlar.
Dinin güç durumda kalan insanlar için
bir sığınak olduğu bilinmektedir. Bu ba-
kımdan yoksulluk arttıkça Türkiye terör ve
ekonomik çöküntünün baskısıyla geleceğe
umutla bakamayan insanlann ülkesi hali-
ne geldikçe, Refah Partisi saflannın daha
da artacağı sonucuna vanlmaktadır.
Sonuçlar Refah Partili seçmenlerde İsla-
mın politik özbilincinin hızla geliştiğini
göstermektedir. Refahlı seçmen için önce-
likle çözülmesi gereken ekonomik sorun
'işsizlik'tir. Refahlı iki seçmenden biri. gü-
nümüzde zenginlerle fakirler arasında ge-
lir-yaşam farkının giderek arttığını düşün-
mektedir.
Refah Partili seçmenlerin üçte birinden
fazlası gelecekte Refah Partisi'ne 'çağdaş
dindar aydınlar'ın hâkim olacağı kanaatin-
dedir.
Refah Partisi, diğer partilerin ahlak çö-
küntüsü, fakirieşme. yolsuzluklar. kirlilik
vb. olumsuzluklan karşısında yeterli tavır
göstermedikleri tezini işlemiş ve farklı par-
ti oluşunu iddia ederek iktidan ele geçir-
miştir. Refah Partisi 'tavşana kaç, tazıya
tut' tavn içinde hem kendi ortağını kolla-
yarak yolsuzluklan körüklemekte. hem de
bu yolla kirliliklerden klasik partileri so-
rumlu tutarak "çözüm Refah'ta'umudunu
canlı tutmaktadır.
Solda ve sağdaki siyasal partilerin geç-
mişteki icraatlan ve siyasal dağınıklık Re-
fah Partisi'nin iktidan ele geçirmesine bü-
yük ölçüde imkân yaratmıştır. Sağ ve sol
partilerdeki hizipleşme ve kavga ortamı.
seçmenin güvensizliğine yol açarken, Re-
fah Partisi 'ninyekvücut bir görüntü verrne-
si seçmenler üzerinde olumlu etki yapmış-
tır. Türkiye geçmişte kişisel hırs ve çekiş-
meler yüzünden oluşmuş kopma ve bölün-
NOKUSI / ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Kasım ayında Konya'da bir pa-
nele katılmıştım. Paneli izleyen ör-
tülü kadınlarlabirtartışmayaptık.
Tartışma bir noktada tıkandı kal-
dı. Çünkü onlar, örtünmenin Al-
lah'ın emri olduğunu söylüyorlar
ve bu emri yerine getirmek için
örtündüklerini belirtiyorlardı.
Islamcı kesim arasında "Al-
lah'ın emri" sözcüğü akan sula-
rın durmasına yol açıyor. Nec-
mettin Erbakan da Cinci Hoca
Ali Kalkancı da Müslüm Gün-
düz de her şeyi Allah'ın emriyle
yerine getirdiklerini söyleyerek
kendilerine ilahi bir misyon sağlı-
yorlar. Allah'ın emriyse yapacak
bir şey yok. Soyun derse soyuna-
caksın, giyin derse giyineceksin.
Örtün derse örtüneceksin, nikâh-
lanalım derse nikâhlanacaksın.
islam tarihi Allah'ın emrini ge-
rekçe göstererek işlenmiş cina-
yetlerle doludur. Osmanlı Şeyhü-
lislamı Ebusuud Efendi, Alevile-
rin kitle halinde öldürülmelerine
fetva verirken, fetvayı Allah'ın em-
rine dayandırmayi da ihmal etmi-
yordu. Işin garip yanı. islamcılar
'Allah'ın Emri'
içinde herkes Allah'ın emrini fark-
lı anlıyor. Kimine göre, hırsızlıkya-
panın kolunun kesilmesi Allah'ın
emri, kimine göre uyuşturucu ta-
şıyanın kellesinin kesilmesi Al-
lah'ın emri. Müslüm Gündüz'e
göre ise güzel bir kızın kendisine
gelip derdini anlatması için onun
nikâhınagirmesi Allah'ın emri. Ka-
dın onun nikâhı altına girecek. Ya
mübarek! Haydi diyelim ki, kızın
derdini anlatması için uydurma bir
nikâh yaptın. kızı koynuna almak
da mı Allah'ın emriydi? Çocuk ol-
masın diye eczaneden prezerva-
tif aldırmak da mı Allah'ın emriy-
di?
Bir kadınla erkeğin aynı yatağı
kendi gönülleriyle paylaşmasına
hiçbir itirazım yok, yanlış anlaşıl-
masın. iki insan birlikte olmak is-
tiyorlarsa bu. başka bir kişiyi ilgi-
Iendirmez. Müslüm Gündüz, eğer
değişik zamanlarda değişik ka-
dınlarla beraber olmak istiyorsa
onun bileceği bir iş. Yalnız kendin-
de böyle bir hak görüyorsa aynı
hakkı kadına da tanımak zorunda.
Ondaki cinsel istegin kadında da
olduğunu unutmasın. Bir kadınla
beraber olmak amacıyla işin içi-
ne Allah'ı, kitabı. peygamberi ka-
nştırmasın. Ne yapmak istiyorsa
kendi adınayapsın ve kadınları is-
tismaretmesin.
işin en garip ve ilgniç yanı: i-
mam nikâhı tartışmasının ana ek-
senini, erkeğin kaç kadınla evle-
nebileceği oluşturması. Bizim is-
lamcı erkekler birden çok kadın-
la beraber olmak için, surelerin,
ayetlerin içinde dolaşıp duruyor-
lar. Cinsellik, Islamcı ulema tara-
fından sürekli erkeklerin çıkarları-
na işletilmeyeçalışılıyor. "Allah'ın
emrf'nin arkasına sığınılarak ka-
dınlar cinsel baskı altına alınıyor,
mutsuzluğa mahkûm ediliyorlar.
Aslında kadının mutsuzlugu ve
cinsel baskı altına alınması, geliş-
kin ve uygar bir erkek için kabul
edilemez. Ne yazık ki erkeklerin
çoğunluğu bu gerçeği göremez.
Hele de geriliği kendisine malze-
me kabul eden islamcı erkeğin
bunu anlaması ve kabul etmesi
mümkün değil. O. yüzyıllann mi-
rası olan egemenliğini bir kâr ola-
rak görür ve kadının gelişmesın-
den korkuya kapılır. Orta geliş-
mişlikteki erkeklerin bile kişilikli
kadınlardan ne kadar rahatsız ol-
duğunu biliriz. islamcılar ise bu
örneğin en dipteki temsilcileri.
Olaya "Allah'ın emri" gibi her-
kesin bir başka türlü anladığı so-
yut kavramlardan değil, somut
kavramlardan yola çıkarak bak-
makensağlıklısı. Dört kadının her
birini bir başka eve kapatıp ken-
di uçkur ihtiyaçlarına göre bir dü-
zen kurmak insani mi, değil mi?
Doğru olan, insanlar arasındaki
ilışkiye cinslerine göre değil, ye-
teneklerine ve niteliklerine göre
bir şekil vermektir. Sırf kadın oldu-
ğu için bir RP'linin; mületvekili, be-
lediye başkanı. parti yönetıcisi
olamaması insani mi, değil mi?
Kimse "Allah'ın emrrnin arkası-
na sığınmasın. Kendi yetenekleri
ve fikirleriyle ortaya çıksın. Bu is-
tismara başkatüriü son vermemiz
mümkün değil.
NOT: Star TV'de Profesör Tür-
kân Saylan ile RP Mületvekili
Şevki Yılmaz arasındaki tartış-
mada, Yılmaz'ın iki yalanı gözüme
takıldı. Şevki Yılmaz, Bonn'un en
büyük caddesinin Gottesvveg (Al-
lah Yolu) olduğunu iddia etti. Ya-
lan, Bonn'da Allah adıyla veya Al-
lah'tan türetilmiş hiçbir cadde adı
yok. ikinci yalan: Yılmaz, Gazian-
tep Stadı'naadını veren Kâmil O-
cak'ın Kurtuluş Savaşı'nda Fran-
sızlara karşı savaşan ve örtünme
uğruna dağa çıkan "Şeyh Kâmil"
olduğunu söyledi. Kâmil Ocak,
1970'li yıllarda AP'li bir bakandı.
Stadın yapılmasına katkıları nede-
niyle stada onun adı verildi. Kâmil
Ocak'ın Kurtuluş Savaşı'yla falan
bir ılgisi yok. Yılmaz ın, başka han-
gi yalanlan söylediğini saptayabil-
mek amacıyla Star TV'ciler o ko-
nuşmayı yeniden izleseler iyi olur.
melerle tekrar karşı karşıya kalmıştır.
Solda ve sağda parti önde gelenleri ve
yöneticilerinin, laik Türkiye Cumhuriye-
ti'nin karşı karşıya bulunduğu bu ortam
karşısında. bütünleşme. birlikte davrana-
bilme ve toparlanmayı hiç vakit geçirme-
den gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu
yolla halkın güvenini kazanmak. halka u-
mut vermek. moralini yerine getirmek ve
ülkeyi içinde bulunduğu bu durumdan çı-
karmak yerine, geçmişteki kişisel problem-
ler. basit suçlama ve tartışmalar. küçük çı-
karlar peşinde sürüklenerek kendi kişilik-
lerini aşamayan siyasilerin sonuçtaki so-
rumluluklan. altından kalkamayacaklan
kadar ağır olacaktır. Sonuçlar. Türkiye'de
cumhuriyetin ilanı ile geçilen laik ve de-
mokratik yapılanmadan \ e gerçekleştirilen
devrimlerden bir geriye dönüş sürecinin
başladığını ortaya koymaktadır.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
NuhTufam
Bir Nuh Tufanı eksikti. O da meğer ülkem'ızde
olmuş.
Akdeniz sularının, Niyagara Şelalesi'den 400
misli daha tazyikle Boğazlar aracılığıyla Karade-
niz'e boşalması sonucu tufan gerçekleşmiş! (*)
• • •
Söylencelerde ve kutsal kitaplarda Nuh Tufa-
nı'nın geçtiği yer olarak Mezopotamya bilinir.
Ancak iki Amerikalı araştırmacı VValter Pittman
ve VVilliam Ryan, tufan olayının Karadeniz'de
gerçekleştiğini öne sürüyorlar.
Olayın, insanlığın ele geçirdiği ilk yazılı belge-
den yaklaşık 3 bin yıl önce olduğu tahmin edili-
yor, yani 7.5 bin yıl önce!
ilk fikri taa 25 yıl öncesine uzanan, tam bir bi-
limsel dedektifliğin çok tipik ve çok güzel bir ör-
neğini görüyoruz, bu araştırmada.
Once saçma ve çıtgın bir hipotez olarak gözü-
ken. ancak iz sürdükçe kanıtları giderek ortaya
çıkan ve sonunda Karadeniz'e gelip dayanan bir
dedektiflik öyküsü.
25 yıl önce Alp-Toros dağlan sistemini ve bu-
günkü Bulgaristan'ın 100 milyon yıl önce nere-
de olduğunu araştırırlarken, Akdeniz'in 4 milyon
yıl önce kuru bir çöl olduğunu görüyorlar. Peki
nasıl dolmuş? AtlaS Okyanusu sularının büyük
bir coşkuyla Cebelitank Boğazı'ndan "Akçöl"e
boşalmaya başlamasıyla.
Bu, sudur, başka hiçbir şeye benzemez; bir
delik, güçsüz bir yapı bulmaya görsün, orayı oy-
maya başlar ve sonra sel gibi boşalır...
işte "Nuh Tufanı" bu demişler önce; ve "Ce-
belitank'ta gerçekleşti"!
Ancak jeolojik kayıtlar ile tarihsel kayıtlar birbi-
rini hiç mi hiç tutmayınca. bu fikir bir kenara
konmuş.
Konmuş ama hep düşüncelerin bir kenannda
da kalmış ve Nuh Tufanı söylencesini araştırıp
durmuşlar.
1969 yılında Karadeniz'de yapılan kıyı ve dip
sondajlarında çok ilginç bulgular elde edilince
tufan olayı da gündeme girmiş yeniden.
O tarihte dip çökellerinde ani değişimler ve
tatlı su çökelleri elde edildi. Bu şu anlama geli-
yordu: Karadeniz tatlı su havzasıydı. Peki bu-
günkü tuzlu su karakterini nasıl kazanmıştı?
10 bin yıl önceki buz çağının sona ermesiyle
buzlar erimeye başlamış; Akdeniz 5 metre yük-
selmiş ve sulan Boğazlar kanalıyla Karadeniz'e
akmış.
Araştırmalar, Karadeniz'in bu sayede yan yan-
ya yakın büyüdüğünü, genişlediğini gösteriyor.
Bugün Karadeniz'in 100 metre derinliğinde "es-
ki sahitler" yatıyor.
Peki tufan bunun neresinde?
Tufan, suların Boğazlardan akmasıyla ilişkili.
Yine araştırmalar. Akdeniz sulan Karadeniz'e
hücum etmeden önce Karadeniz'in su düzeyi-
nin, bugünkü Boğazlardan 65 metre aşağıda ol-
duğunu gösteriyor. Yani o gün Rumeli veya
Anadolu fenerlerinden aşağıya bakanlar, 65
metre derinliğinde dev bir uçurum görüyorlardı.
Boğaz'da yapılan araştırmalann da destekle-
diği senaryo şöyle: ,
• Akdşrriz sulan Boğazlardan günde SO-IOO
y
Wn"'lükarr
;
Wı2la Karadeniz'e doluyofdu. Bu, Ni-
yagara Şelalesi'nin 200-400 katı bir akış şiddeti
demekti. Karadeniz sulan günde 15-30 santim
arası yükseliyor, sahiller günde 1 km ilerliyordu.
Bu durumda, sahillerde var olduğu tahmin
edilen yerleşim yerlerinde yaşanan paniği düşü-
nebilirsiniz.
Araştırmacılar, Karadeniz'den büyük bir göçün
başladığını belirtiyorlar. Öyle ki Karadeniz sahil-
lerindeki çiftçi kültürü Almanya'ya kadar yayılı-
yor. Avrupa'daki araştırmalar, Karadeniz'den ge-
len kültürün izlerini ortaya çıkartıyor.
Amerikalı bilimciler, Yaratılış Oyküsü'nde an-
latılan büyük gürültünün, suların Karadeniz'e bo-
şalmasıyla, tuzlu suyun tatlı suyla karışmasıyla
ortaya çıkan ses oiduğuna işaret ediyor. Gılga-
mış Destanı'ndaki ses de bu ses. Araştırmacı-
lar, Karadeniz'deki olayla destanlarda anlatılan
olaylar arasında bire bir eşitlikler kuruyorlar.
işte Nuh Peygamber, Karadeniz'deki bu tu-
fandan halkınm ve diğer canlıların "ömeklerini"
gemiyle kurtarıyor!
• • • ' ,-
Nuh Peygamber bunu başarmış.
Bakalım biz, ülkemizde kamyonun devlete
çarpmasıyla kopan tufandan, devlet içinde varlı-
ğı ortaya çıkan gayya kuyusunda veya büyük
karadelikte ülkece boğulmaktan kendimizi kur-
tulabilecek miyiz?..
(*) Nuh Tufanı olayını araştıran Amerikalı bilim-
cilerle yaptığımız söyleşiyi yakında Cumhuriyet
Bilim Teknik'te okuyacaksınız.
İşçi Partisi düzenliyor
'Devrim Yasalan'
kampanyası başlıyor
tstanbul Haber Servisi -
İşçi Partısinin (İP) düzenle-
digi "De\rim Yasalan L'ygu-
lansın Kampanyası". bugün
yurdun dört bir yanında baş-
latılıyor.
İP Genel Merkezi'nden
yapılan açıklamada. yurt ça-
pında yüz binlerce afiş ası-
lıp bildiri dağıtılacağı vur-
gulanan kampanyada. "Va-
tana İhanet. Kğitimin Birliği.
Kıyafet, Tekke ve Zaviyele-
rin Kapatılması" gibi dev -
rim yasalannın uygulanma-
sı hedefleniyor. İP Genel
Başkanı Doğu Perinçek'in
Istanbul Karaca Tiyatro-
su'nda bugün saat 20.00'de
gerçekleştinlecek toplantıda
yapacagı konuşmayla kam-
panya başlatılacak. Çok sa-
yıda aydın \e sanatçının çağ-
nh olduğu toplantıda. "De\-
riminS€yirDefteri"adlı mü-
zikli ve danslı bir de gösteri
sunulacak.
İP yöneticilerinden Ferit
İbever' in "Cumhuriyet De\-
rim YasalarTnı inceîeyen ve
giincel öncmine dikkat çe-
ken kitabı da katılımcılann
değerlendirmesine sunula-
cak. İP Genel Başkanı Penn-
çek. kampanyayla ilgili ola-
rak "Bu vüzyılın başında
Kurtuluş Savaşı'nı ve cum-
huriyet devrimini gerçekleş-
tirdik. Ne yaaknr ki, JÜZJT-
lın ikinci yansında. devrimin
kalelcrini emperyalizmin \e
ortaçağ kuvvetlerinin saldı-
nlanndan koru>amadık"
dedi.
Günümüz cumhuriyet
manzaralarından, Sıvas kat-
liamı sanıklannın avukahnın
Adalet Bakanı olduğu şeriat-
çı partinin ıktidanndan ens-
tantaneler veren Perinçek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün elimizde kalan
son mevzileri de teslim etme
tehlikesiyle karşı karşıyayız.
>e var ki, Türkiye'nin "ba-
ğımsızlık ve aydınlanma
kuvvetleri olarak son elli yı-
lın altın nrsatını yakalamış
bulunuyoruz. 27 Ma\ıs 1960
De>Tİmi*nJ izleyen kısa süre-
yi bir kenara bırakırsak ilk
kez inisiyatif cumhuriyet
devrimi güçlerine geçmekte-
dir. Irkçıbkve şeriatricatha-
lindedir. Devrim kanunlan
uygulanacaktır. Gericiliğin
bunu önlemesi mümkün de-
gildir. Arkamızdaki büyük
devrimci tariheve halkımıza
gÜNeniyoruz."