28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 1997 PERŞEMBE 12 KULTUR 47.Uluslararası Berlin Film Festivali'nde ekonomik kısıtlamalar giderek büyüyor Berlinale'nin geleceği karanhkGÜ> ER YÜREKLİK BERLİN- 1951'den bu yana düzenlenen Uluslararası Berlin Fılm Festı\ah (kısa adıyla Berlı- nale) tarihinde. bu yıl ilk kez, ga- zeteciler ellerine geçen akredne formlan arasında pembe kâğıda basılı 'önembbirenformasyon'ıle karşılaşıyorlar. kendılennden "ka- yıt işlemleri için' 50-DM kesile- ceğini öğrenıyorlar. Bunun nedeni olarak da 'Alman ekonomisinin içinde bulunduğu darboğaz'gösteriliyor. Diğertüm kultür sanat kurumlannda oldu- ğu gıbı festnal bütçesınde de pa- rasal kısıtlamalaragidildıği, bun- dan böyle yabancı filmlerin gös- tenminde vebasın toplantılannda sadece tngilızce ile Fransızca çe- Mn yapılacağı. konuklann artık havaalanlannda karşılanamayaca- ğı. kendilenne bugüne dek oldu- ğu gıbı gereken ılginin gösterile- meyeceğı bıidiriliyordu. Festıval voneticisı Moritz de Hadeln de ba.Mna yaptığı bir açık- laınada. zor gunler yaşadıklannı di- le getınyor. bazı politikacılann "Berlin kendini dünyaya yeterin- ce tanıttı. film festivaİi artık gerek- li değil" göriışüne sert tepki gös- tererek "Bunlar bu etkinligin ev- rensel düzeyde ne anlam taşıdığı- nıanlamamışlar"diyordu. De Ha- deln. bu yıl 47"ncısi düzenlenen \e bugün artık Cannes ile yanşırha- le gelen Uluslararası Berlin Film Festivah'nın geleceğınin tehlike- deolduğusınvalınivenyor. şenli- ğın 'kasvetli ve berbat bir atmos- ferde' geçeceğını duyuruyordu Gerçekten de tüm Almanya'da ol- dugu gıbı özelhkle Berlin'de de kültür- sanat kurumlan ve festival- ler. 1996'da 'yüın sözcüğü' seçilen 'tasarruf önlemleri paketi" kapsa- mında, sübvansiyonlarda yapılan \e \apilacak acımasız kısıtlama- larla karşı karşıya şu günlerde. Sa- dece Berlın'de bu yüzyıl sonuna dek en azından 100 milyon mark- lık tasarrufa gidilmek ısteniyor. Pek çok tıyatro kapatılıyor, kapan- mavanlarise reperfuvarlannda \e gıderlerinde önemli ölçude kısıt- Fama > apmak zorunda kalıyorlar. 'üaha ucuza kültür' giderek yay- gınlaşışor Bundan en fazla nası- binı alan da Berlin oluyor. tşte bö> le bır ortamda Berlin. yeni bir uluslararası film feshvaline ev sa- hıplıği yapma\,a hazırlanıyor. Mastroianni için özel gece Bu >ilkı Lluslararası Berlin Fılm Festivali. 13-24 şubat tanhlenara- sında gerçekleştinlecek. Yine, *>a- Marcello Mastroianni için anma gecesi düzenJenecek. 'Hommage' bölümü. özel bir Alün A\ı verilecek olan Kim \o\ak'a a\nldı. ruşlukOpera'nın da çekimini yap- mış. 1939 yılında Avusturya'dan Amerika'ya kaçacağı sırada has- talığı nedenıyle HirJer Almanya- sı'nda kaldığı ıcın bir süre 'opor- rünist" suçlamasıyla karşılaşmış- tı. Savaştan sonra Pabst, melodram- lann yanı sıra semitizme ve Hit- ler'e karşı filmler de çevirdi. Bu yılki 'Retrospektir bölümünde Pabst'ın, yeniden montajı yapılan ve restore edılen birdizi fîlmi gös- tenlecek. Kim Novak'a Altuı Ayı Uluslararası Berlin Film Festi- valı'nin 'Hommage'bölümü. bu yıl dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Kim Novak'a adandı. 1933 do- ğumlu stann şubat ayı içinde Ber- lin'e geleceği ve dünya sineması- na katkılanndan dolayı kendisine AJtın Ayı ödülü verileceğı açıklan- dı. Festıvalin onur konuğu olacak Kim Novak'ın. Rita Hayivorth'dan sonra Columbia stüdyolannın ye- nı 'dişi stan' olması beklenmiş, ancak o 1954 yı1ında Rkhard Qu- intes'in çevirdiği Şahmatadlı uyuş- turucu dramıyla ılgilı ılk filmiyle oyunculuğunu ön plana çıkarma- sını başarmıştı. Joshua Logansın *Piknik'(1955/56) adlı filmiyle büyük ün yapan Kim Novvak, da- ha sonra AJfred Hitchcock 'Verti- go'(1958) ve Bilh Wikkr'Öp Be- ni Aptal HeriT( 1964) ile çevırdi- ğı filmlerle şöhretinin doruğuna ulaşmış, son kez 1989'da Tony Pal- mer'in 'TheChüdren' adlı filmin- de kamera karşısma geçmişti. Kim Novak'ın 'Hommage'da, 35 yıllık sinema kariyennin basamaklannı oluşturan 13 fılmi gösterilecek Bu yıl Jack Lang seçici kurul başkanı. Bille August'un 'Jerusalem' ve Baz Luhrmannın 'Romeo ve Juliet' adlı filmleri gösterilecek. Lang, seçiCl kurul başkaiU nşnıa". "panorama". 'Uluslarara- sı Genç Filmler Forumu', "Çocuk Filmleri Şenliği'.'Yeni Alman FUm- leri', •Retrospektif (sinema tarihi- nebakış)'\e "Homage'gibı bölüm- lerden oluşan festivale. 24 kadan Altın ve Gümüş Ayı ödüllerinın ve- rildıği 'vanşma' bölümünde ol- mak üzere 400'den fazla filmın katılması beklenıyor. Tüm ekono- mik sıkıntılara karşın bu yıl da festı\ale dünyanın dört bır >öre- sınden 3 bin kadan gazetecı. 10 bı- ne yakın konuğun gelmesi söz ko- nusu. Henüz festıvalin tam programı açıklanmadı. Ama verilen ılk bil- gilere göre Oscar ödüllü Bille .Au- gust'un. Selma LagerlöfTün ro- manından esınlenerek beyaz per- deye uvarladığı 'Jerusalem (Ku- düs)*adlı f'lm festivalin yanşma bölümünde gösterilecek Altın Ayı için yanşacaklardan bır dığen ıse yazar Knut Hamsun'un yaşamı- nı konualan\e Ma\vonS\do«'un başrolde oynadığı film. Tim Bur- ton'un çe\ ırdığı. başrollennı Jack Nicholson. Glenn Gloose. Micha- el Fox, Sarah Jessica Parker \ e Tom Jones'ın payla^tıklan Mars- lıların dün\ayı basıs,larını konu alan \Vlars Attacks' adlı komedı filmı de vanşma bölümünde gös- tenlecek Baz Luhrmann'ın bir uyarla- ması olan \e başrollen Claire Da- nes ile Leonardo Di Caprio'nun o> - nadıklan VViUiamShakespeare'ın 'Romeo Juliet'i da Berlınale'ye katılması beklenen ABD yapımı filmler arasında. Öte yandan. si- nema dün> asHim bır süre önce y ı- tırdıği bü>Tik yıldız Marceilo Mast- roianni anısına da özel bir gece düzenleneceği bildırildı. Bugece için Mastroianni"nin kızı ile bir- lıkte çevirdiği "Üç Yaşam, Bır Ölüm" adlı filmı Berlınale'ye ge- tırtebılmek için Moritz de Ha- deln'in şu günlerde yoğunbıruğ- raşı verdiğı de basına sızan haber- ler arasında 'Gülibik'i bir kez daha.^ Uluslararası Berlin Fılm Festi- vali çerçevesinde 1978'den ben düzenlenen 'Çocuk Filmleri Şen- liği'nde bu yıl. 'Special Choice" başlığıy la 'Retrospektir bir bölü- medeyer \enlecek ve son 20 vı- lın en iyi 10 filmi gösterilecek. Gösterilecek filmler arasında. 1984 y ılında 'Çocuk Filmleri Şerüiği'ne katılan ve C1EFJ ödülü alan, se- naryosunu Çetin Öner ile Come- liaBischofTun yazdığı. >önetmen- liğini Jürgen Haase'nin yaptığı. başrollen Murat Güler, Nursim Demir ve Ejder Akışıkın paylaş- tıklan Türk-Alman yapımı 'Güli- bik'adlı filmindebulunmasıbek- leniyor. Ama resmi program açık- lanmadığı için kesin bır şey söy- lemek olası değil. Uluslararası Berlin Film Festi- vali'nın •Retrospektif (sinema ta- rihine bakış)' bölümü, bu yıl yö- netmen Georg VVilheim Pabst'a aynldı. Fritz Lang ve F. W. Mur- nauilebirlikteNVeimarCumhun- yetı'nin klasik Alman sinemasımn 'üçbüyükleri'arasında ismi geçen, ancak onlar kadar tanınmayan G VV. Papsi. 2O'lı yıllarda LouiseBro- oks, Greta Garbo, Asta Neilsen v e Brigitte Helm ile çevırdığı 'sosyal angajmanı olan filmler' ile tanını- yor ve kendisine 'Kızıl Pabst' de- niyor. 82 yaşında Vivana'da ölen Pabst, Brechfin yazdığı. KurtVVe- il'in müzıklerinı vaptığı "Üç Ku- Eskikasap, üginçbirheykehımş olduKültür Servisi - Prens Charles' ın beş yıl önce kurduğu Mımarlık Ens- tıtüsü'nde hevkel öğretmenlığı ya- pan Anthony-Noel Kelh, gelecek hafta içinde Londra'da açacağı ser- gısi için atölyesıne kadavraiar taşı- yor. Kellv. kesip bıçtığı bu kadav- ralardan heykelleri için alçı döküm- ler çıkanyor. Heykeltıraşlığa başla- madan önce kasaplık vapan ve bır süre bır mezbahada çalışan Ant- honv-Noel Kelly. kadavralan tıp okuİlarından alıyor. daha sonra atı- vor "KadavTalanelegeçLrmekçok ıoroldu''dı>orsanatçı. "Üsteükbi- ri beni ihbar ettiği için polîs de pe- «ime düşrü. Atöhemde birkaç 'par- ja* \ardı, onlan hemen > ok ettim™" Eskı kasap, yenı heykeltıraş Ant- ion> \oel-Kelly 'nin Londra'daher yıl gerçekleştınlen Çagdaş Sanat Fuan'nda sergılenecek heykelleri ırasında, yaşlı bıradamın kadavra- sından kalıp çıkarılarak vapılmış gümüş kaplamalı omuz ve başı, bır başka adamm altın kaplamalı yüzü yer alacak. Kelly. yaşam ve sağlı- Şın güzellığın gereklı koşullan ol- juğu varsayımına meydan okumak stıvor. Sanatçı, ölü insanlann organ- annı yaldızla kaplayarak onlan jlümsüzlüğe kavuşturduğunu iddıa edivor. "Bu heykelleri \apmak beni ra- hatsız etmivor. Kimseve zarar \er- mKorum" diyor sanatçı. "Ben öiüm- de bir güzellik bulabilivorum. ama sonuçta çürüven vücutlardan söz edivonı/ burada. Onlara bakınca. onlarta çalışınca. sonuçta sonumuz bu iste dhe düşünmeden de edemi- >or insan. Sergide >aptığun he> kel- lerden birindeki yaşlı adamı tann yacak birisi çıkacak mı acaba diye merak ediyorum şimdi." 41 yaşmdakı .Ajıthony-Tsoel Kelly. daha öncekı çahşmalarında da tıp dünyasından esınlenmış. Kanser araştırmalan yapan doktorlar ıçın de- senler yapmış. aynca çeşıtlı amelı- yatlara gözlemcı olarak gırmiş. ln- giltere'de amelıv atlara gözlemci ola- rak gırmek v asadışı olmasa da Ant- hony-Noel Kelly'nın yaptığı gıbı kadavralardan çeşıtlı organlarkese- rek atölyesine taşıması. ölmüş kışi- ye saygısızlık sayıldığı için aslında kurallara aykırı. Tıp okullannda kullanılan kadavraiar. parçalanmış olsa da daha sonra bu organlar bır- leştınlerek gömülüyor ya da yakı- lıyor. Sanatı için ölmüş ınsanlara say- gısızlık ettığı gerekçesiyle ingılızCe- naze Işleri Enstıtüsü'nün tepkısıni alan Anthony-Noel Kelly, saygısız- 1 ık etmek ıstemediğı konusunda ıs- rar ederken. kadavTalan hangı tıp okullanndan aldığını açıklamav ı da şıddetle reddediyor. Anthony- Noel Kelh, ölü insanlann orgarüannı valdızla kaplayarak ölümsüzleştirdiğini savunuyor. Füsun Demirel telif hakları için savaşıyor CÜL ERÇETİN Italyan yazar Dario Fove Fran- cı Rame'nin telif haklannı koru- yın Türkiye temsilcisı F&N Ajans >yın ve Gösteri Sanatlan Şirke- t'nın yetkjli temsilcısi ve Dano F/nun 'Açık Aile' adlı yapıtının çvırmeni Füsun Demirel bu oyu- ru izinsiz sergiledikleri gerekçesiy- lıFıvatroÇisentialeyhine dava aç- t. Dava dün oyunun durdurulma- s yönünde alınan tedbir karan ile smuçlandı. F&N Ajans, oyunlan 70'in üze- rnde ülkede sahnelenen Dano b'nun Türkjye, Çin ve Güney Af- rka'dan sağlıklı telif hakkına ula- şmaması nedeniyle. yine yazann iteğıyle, ülkemizde vazann ve çe- \rmen Füsun Demirel'in haklan- t korumak amacıy la kurulmuçtu. Iava konusundaki gelişmelerne- eniyle kendisiyle görüştüğümüz FJsun Demirel, ajansın amacının, uzar ve çevirmen haklannı koru- ranın ötesirde telif hakları ahla- Inı ülkemizde yerleştırmek ve Da- ario Fo'nun 'Açık Aile' adlı yapıtının çevırmeni ve Fo ve Franca Rame'nin telif haklannı koruyan Türkiye temsilcısi Füsun Demirel, bu oyunu izinsiz sergiledikleri gerekçesiyle Tiyatro Çisenti aleyhine dava açtı. Tedbir karanyla oyun durduruldu. rio Fo'nun doğru yorumlanmasına yardımcı olmak oldugunu söylüyor. "Dario Fo bir yöntemdir, bir dün- ya göriişüdür" düşüncesinden ha- reket eden ajans için bu bağlamda Dano Fo'nun oyunlannı sahnele- mek ısteven tiyatronun bu yazan seçmesinde, oyunculann ve yönet- menin nıtelikleri ve Dano Fo'yTi yo- rumlayışlan oldukça büyük bir önem taşıyor. Yaklaşık iki yıldır Dario Fo ile işbirlığı içinde yazann yöntemi- nin ızleyıcilere doğru aktanlması ve ülkemizde telif haklannın geliş- mesi yönünde mücadele veren ajans pek çok sorunla karşılaşmalanna karşın bugüne kadar oyunun dur- durulması karannı aldırtmamıştı. Ajansla bağlantı kurmamalan. oyunun ısminı 'Açık Evliük' olarak değiştırmeleri ve oyuna bır kişi da- ha eklemeleri gıbı gerekçelerle ovunlan durdurulan 'Çisenti Tivat- rosu", benzer nedenlerle Franca Rame'nin Edinburg'da bır oyuna müdahale etmesınden sonra durdu- rulan ikınci Dano Fo oyunu. Tiyat- ro Çisenti'nin telif haklannaduyar- lı davranmama dışında. sahnele- dikleri o>oınun niteliğiyle ajansla çelişip çelişmediklerinı sorduğu- muzda Demirel yapılan değişıkle- rin nedeninı bır türlü anlayama- dıklannı. aynca bu oyunun BUlur Kalkavan'ın kendisini tıyatro ala- nında denemesi için kullanılması- nın kendileri için adeta şok etkısi yaptığını belırttı. Demirel'in. oyunun başrol oyun- cusu Bıllur Kalkavan'la ilgilı gö- rüşleri şöyle: " BillurHanım nedcn kendisini bu kadar önemsediğimiz bir yazann ov unuv la denesin? Bu noktada da büyük bir yanlışhk var- dı v« bunun düzelmesi gerekh'ordu.*' Demirel, bu sonucun kendileri- ni de üzdüğünü, ancak ülkemizde sıkça rastlanan, artık karuksanan bu sanatsal suçun ortadan kaldınlma- sı için bu tür tedbirlerin zorunlu ol- duğunu söylüyor. Sanatçı, "Ama- cımız gerçekten sanat yapmaksa edebiyatta,sinemada,tiyatrodagenç insanlann varatKi haklanna say gj- lı davranmayı öğrenmesi gereki- yor" dıyor. Demirel aynca, Dario Fo'nun doğru yorumlanması koşuluyla amatörlere, genç sanatçılara her türlü bilgı ve bırikimleriyle yar- dımcı olduklannı, aynca telif ko- nusunda da sembolik ücretler aldık- larını belirterek genç sanatçılann öncelikle kendileriyle bağlantı kur- malannı ıstiyor. Tiyatro Çisenti ve F&N Ajans arasındakı sorunlann 18 şubat tarihindeki tazmınat davası niteliğindeki duruşmayla sonuca bağlanması bekleniyor. 47. Uluslararası Berlin Fılm Fes- tivali'nin yanşma bölümünde Al- tın ve Gümüş Ayı ödüllerini dağı- tacak 11 kişilik seçici kurul baş- kanlığına bu yıl Jack Lang geti- nldi. Şu sıra Avrupa Parlamentosu üyesi ve Blois kenti Belediye Baş- kanı olan Jack Lang, Uluslarara- sı Nancy Tıyatro Festivali "nin ku- ruculan arasına katılmiş, 1963- 1977 yıllan arasında bu festivalin, 1972-1977 arasında ise Nationalt- heater Chaillot'un yöneticiliğini yapmıştı. Jack Lang. 1981 -1986 ile 1988- 1993 yıllan arasındaFran- çois Mitterrand'ın Kültür Bakanı olmuş. Fransız Devrimi'nin 200. yıldönümü kutlamalannın orga- nizatörlüğünü üstlenmişti. Jack Lang, Alman-Fransız TV kanalı ARTE'nin de kuruculan arasında yer alıyor. Dickens'ın 'Büyük Umutlar'mda eşcinsellik iddiası Kültür Servisi - lngiliz yazınının önemli ısimlennden Charles Dkkens'ın 'Büviik L mutlar' adlı romanının homoseksüel fantezilere yer verdiği iddiası herkesi şaşırtmış durumda. Bu ıddialar, Maryland Üniversitesi profesörlennden VV'illiam A. Cohen'in 'Seks Skandallan' adlı kitabının Victonan dönemine aynlmış özel bölümünde yer alıyor Cohen'in geçen günlerde yaptığı açıklamaya göre. Büyük l mutlar, Ofrver Twîst ve David Copperfıeldin okuyucularda mastürbasyon duygusuna yol açtığını ifade etti. Bu açıklamaya tepki olarak Londra Üniversitesi'nden yapılan açıklamada. Cohen'in Dıckens hayranlannı sinirlendirdiği ve kendisinin Merih'te yaşadığı öne sürülüyor. Prof. Cohen. Pip'in bu olayla ilk karşı karşıya gelmesini Magv*itch'ten ekmek ve yağı sakladığı an olarak gösteriyor. Magvvitch sûbyancı mı? Ve soruyor. "Pip bunlan nereye saklamıştır? Elbetteki pantolonunun içine. Pip tavan arasına çıkar ve pantolonunun içine koyduğu yağ damlamaya başlar. Buradan çıkanlacak gizli anlam, bu damlayan şeyin sperm olduğudur. Dİckens gizli anlamlara başvurmuştur. ama gerçekte \lagwitch bir sübyancıdır". Cohen aynca Dickens'ın yalnız olmadığını,bir başka ünlü yazar olan George Eliot'un da lezbıyenliğı kışkırttığını dile getiriyor. Cohen'in iddialan. uzun süre edebiyat dünyasını ve Dickens hayranlannı meşgul edeceğe benziyor. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Bu Kadar Özgür Bu Kadar Romantik Soluk alıp veremediğimiz durumlar vardır; buna- lınz. Uzaklaşmak ıstenz; yaşananlardan. ilişkilerden, çevremizden. Daha çok öznel bir durumdur. Hayatın tümüne yayılmamıştır. Toplumsal yaşamın kendisinden kay- naklanmaz. Biryerlere gitmekle sorunu çözebiliriz. Şimdi öyte mi? Şu yaşadığımız günlere bakın. Top- lumsal yaşamımız; ülkenın hali, vahim. Gazeteyi elinize almakla, televizyonu açmakla "bunalım" başlıyor. Bu kez, kentin içinde, uzaklara gitmeden soluk alıp vereceği yeıieri, durumları sıkça anyor insan ıs- ter ıstemez. Günün ortasında işi kınp, birkaç saat Bebek kahvede sade bir kahve içmek; Hisar'da oturup geçen vapurlann köpüklerine dalarak çayı- mızı yudumlamak gıbı. Ya da Sultanahmet Par- kı'nda kımıldamadan oturmak. • • • Son zamanlarda Eylül de benim için soluk alıp verdiğim yerlerden biri. Başta adının "Eylül" oluşu benim için bir "el uzanması". Sonra, sonrasına gi- dince siz karar verin. Ve müzik... Belki de soluk alıp vermenin en an- lamhsı. Yüzyılın başındaki Mehmet Rauf'un romanı Ey- lül'deki piyanonun melodisınden çok farklı şimdi- ki piyanonun melodısi. Ama yine de temanın yüz yıl öncesinin Boğaz kıyılanna uzandığını söylemek olanaklı. Bazı geceler tam bir müzik zıyafetiyle karşılaşı- yorsunuz Arnavutköy'deki Eylül'de. Özelhkle de "1 Piyano 5 Perküsyon" ile Bülent Ortaçgil'ı dinler- ken. "1 Piyano 5 Perküsyon", benzersiz birtopluluk; piyano ve vokalde Ayşe Tütüncü, "bınbir çeşit" vurmalıda Mehmet Güreli, Ümit Kıvanç, Timu- çin Gürer, Sanıhan Erim ve Serdar Gönenç. Bu ilgınç "çalgı" ve müzisyen bıleşimmde. çar- pıcı bir müzikle karşılaşıyorsunuz. Chick Corea, Ore- gon, Caıia Bley, Stevie VVonder, Kurt VVeill, Cla- ude Debussy'ye uzanan özgün yorumlara, düzen- lemelere; beklemedığinız şaşırtıci doğaçlamalara ta- nık oluyorsunuz. Latin temalarının ağır bastığı gecede, müzığın, rıt- min, melodinın anlamının peşine takılıyorsunuz, bedeniniz notalara uyum sağlarken... "1 Piyano 5 Perkusyon"u dınlerken hep şunu duyumsuyorum: Hiç bu kadar özgür olmadım. Kişisel özgürlüğüm. Ayşe Tütüncü ve arkadaş- larının; müziğin, sanatın alçakgönüllü bu kahra- manlannın parmaklarındakı büyüde o an, gece ve bu "gerçe<J'"yanımdakine bir dızeyi fısıldar gıbı fı- sıldıyorum. "1 Piyano 5 Perküsyon" biricik bir "konser" ak- şamı yaşatıyor... • • • Ve hiç bu kadar romantik duyumsamadım, Bü- lent Ortaçgil'i dinlerken. Yıllardır ve yıllardır dinliyo- rum; benim duygu dünyama bu kadar denk düşen başka şarkılar var mı dıye soruyorum? "Şarkılarım senindir" diyor. Evet, Bülent Ortaç- gil'in şarkılan heprmızin, özgürlüğümüzü, duygu dünyamızı hiç terk etmediğımiz; özgürlüğümüzden ve romantikliğimizden hiç ödün vermediğımiz, biz- lerın o şarkılar. Bülent'i ilk dinlediğimde, gitanyla tek başınaydı. On üç yaşlarında, ama o gün için küskün bır ço- cuktum. Çünkü evin alt katındaki partiye doğal ola- rak "davet edılmemiş" ve ust kattan, benden beş yaş büyük "ağabey ve ablalanma" özlemle bakmış- tım. (Bülent. hâlâ şu adsız diye tanımladığı bestesi- ne daha önce yine bu köşede önerdiğim, "Şarkı- larım Senindir" adını koysa da ben de yıllar önce- sinin partisinı affetsem!) Bülent'in, şarkılannın "duygusu"değişmedi; kuş- kusuz müzik olarak benim bile fark edebıleceğım boyutlara ve yetkmlığe geldı. Bülent'i şimdi. Erkan Oğur gıbi tanımı güç ve per- desiz gitanyla "mistik" bir virtüöz, Gürol Ağırbaş gibi gitannı gecenin karanlığında dans ettiren bir bas- çı, perküsyonda Hakan Beşer, davulda Cem Ak- sel ile birlikte dinlemek daha da keyif veriyor. • • • Soru şuydu: "Caz festivalinde kimlerı dinlemek istersin?" istanbul Kültür ve Sanat Vakfı yönetıcı- leri sayesinde, dünyanın önde gelen usta cazcıla- nnı dinleme olanağını buluyoruz. Bu iş uzmanlann işi kuşkusuz; ama yine de (De- ad Can Dance'ı unutamadığımızı belirterek) "1 Pi- yano 5 Perküsyon" ile Bülent Ortaçgil ve arkadaş- larını dinlemek isterdimdi sorunun yanıtı. De Scorpio TCDD Sanat Galerisi'nde • ANKARA(ANKA)-TCDD Sanat Galensı yenı yılın ilk sergısınde Italyan ressam Danıella De Scorpıo'yu konuk edıyor. Italyan Kültür Heyetı ve Türk Italyan Dostluk Demeğı ışbırlığıyle düzenenen resım sergısı ızleyıcılenn beğenısıne sunuluyor. I947"de Roma'da doğan Danıela De Scorpio bugüne kadar Roma'nın yanı sıra ABD ve Mısır'da da 13 kişisel sergi açtı. Istanbul'a Berlinli sanatçı akmı B BONN (AA) - İstanbul. mart a> ından ıtıbaren "Sınırsız Berlin, Istanbul'da" ısımli festıval kapsamında. Berlın'de yaşayan Türk ve Alman sanatçılan agırlayacak. Berlin Eyaleri Kültür Senatörü Peter Radunskı'nm sözcüsü. , yaptığı açıklamada. Istanbul'un ev sahıpliğı yaptığı festival kapsamında gerçekleştınlen tıyatro göstenlerının. edebiyat konulu toplantılann ve konserienn İstanbul'dakı Alman Goethe Enstıtüsü. Berlin Sanatçılar Bırlığı. İstanbul Devlet Tıyatrosu ve Türk Kültür ve Sanat Vakfı , tarafından ortaklaşa organıze edıldığını belırttı. Berlin eyaleti tarafından 700 bın mark ile fınanse edilen festıval 9 ay sürecek ve festıval kapsamında Türk ve Alman kültür projelerınin tanıtımı yapılacak. Cesar adayları belirlendi • Kültür Servisi - Fransız Fılm Akademısı Ödülü Cezar'm bu yılkı adaylan belh oldu. Yönetmenlığını Patrice Leconte'nın yaptığı "Ridıcule' adlı film, en iyi ' film kategonsınde ve 12 dalda aday olarak gösterildi. Bunun yanı sıra ' Ridıcule' nin en önemli rakibınin. 9 dalda Cezar'a aday göstenlen, yönetmenlığını Bertrand '. Tavernıer'ın yaptığı 'Captaın Conan' adlı filmı olduğu behrtildi. Eczacıbaşı'na iistün hizmet plaketi H Kültür Servısi-Dışışlen Bakanlığı tarafından, kültür ve sanat alanında yaptığı çalışmalarıyla ülke tanıtımına katkı sağlayan Şakır Eczacıbaşı'na "Dışışlerı Hizmet ' Plaketi' venldı. Dışişlerı Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre üstün hizmet plaketi, Türkiye Cumhuriyeti'nın uluslararası alanda tanıtılması, çıkarlannm korunması. Türk dılı. kültürü ve sanatının geliştinlmesıne yönelık çalışmalar yapan kişılere veriliyor. Şakır Eczacıbaşı plaketını, bugün saat 12.00'de Ankara Palas Salonu'nda yapılacak bır törenle alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle