Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
i OCAK 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
REFAHYOL'un büyük ortağı bürokratlara by-pass yaparak küçüğün yetkilerini buduyor
Ekonomi yönetimi RP'nin elinde
ESRA YTNER
• Susurluk kazasının ardından DYP'ye karşı
elindeki kozlan kullanmaya başlayan RP
artık ekonomi politikalannı başbakanlık
danışmanlan aracıhğıyla belirliyor.
Erbakan'ın düzenlediği son toplantıya da
Devlet Bakanı Ufuk Söylemez dahil hiçbir
DYP'li bakan katılmadı.
danışmanlann
güvencesiyle uygulamaya
geçirildiği öğrenildi.
Kaynak paketlerindeki
köprüler için gelir ortaklığı
senedi çıkarma, altın stok
affı, esnafa döviz
bozdurma belgesi
karşıhğında K.DV indirimi
gibi projelerin de Maliye
Bakanlığı bürokratlannın
onayı olmadan sisteme
geçirildiği bildirildi.
Erbakan'ın ilk aşamada
sık sık açıkladığı, 1 ABD
Dolanna endeksli "Yeni
Lira" projesinin de
Merkez Bankası'na
danışılmadan hazırlandığı
ve kamuoyuna açıklandığı
öğrenildi.
Ekonomik Kurul
toplantılanna. ekonomi
bürokrasisini katmayan
Erbakan'ın
danışmanlannın da sık sık
Hazine'ye ve Merkez
Bankası'na giderek bilgi
istedikJeri, bürokratlann
Başbakan'la görüşemediği
bildirildi.
Başbakanlık'tan Hazine
ve Merkez Bankasf na
danışmanlann istediği
bilgilerin "keMn" olarak
verilmesi talimatı da gittiği
öğrenildi.
Hazine yetkilileri.
özellikle Susurluk
kazasının ardından,
DYP'ye karşı daha baskın
olmaya başlayan RP'nin
tüm piyasalara da
müdahale etmeye
ANKARA- Hükümetin
pazarlıklannda Hazine,
Merkez Bankası,
Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı gibi temel
kuruluşlan DYP'ye
bırakmak zorunda kalan
RP, son 3 ayda bürokratlan
devre dışı bırakarak
ekonomi yönetimini ele
geçirdi. Ozellikle Susurluk
kazasının ardmdan
DYP'ye karşı kozlan artan
RP, ekonomi politikalannı
Ûaşbakanlığa getirdiği
danışmanlar aracıhğıyla
Ijelirlıyor.
Jlükümete ilk döneminde
ozellikle kadrosunun
yeterli olmaması nedeniyle
dkonominin ıdaresini
PYP'ye verdıği görüntüsü
î srgileyen RP, son 3 ayda
1 aşbakanlığa topladığı
(anışmanlar aracıhğıyla bu
i lanının yönetimini de ele
j eçirdi. Başbakan
I iecmettin Erbakan.
hazırlattığı kaynak
paketindeki projelere,
flazine ve Merkez Bankası
bürokratlannın gerçekçi
bakmaması üzerine,
kamudaki bu uzman
kişileri devre dışı
bırakmaya başladı.
Erbakan'ın yurtiçindeki
bankalardan dövizle
borçlaruna, bedelsiz ithalat
gibi projelerinin, ekonomi
bürokrasisinin olumlu
görüş vermemesine karşın
Erfoakan Bankalar Birliği toplanbsını, RPIi bakanlar ile Başbakanhk danışmalan arasında yapO.
başladığına dikkat çektiler.
Susurluk olayının
ardından. RP'li bakan ve
danışmanlann Hazine
ihalelerine, faiz oranlanna,
Merkez Bankası'nın para
basma sistemine doğrudan
kanştıgı ve talimat verdiği
öğrenildi.
Erbakan son olarak,
Bankalar Birliği ile
düzenlediği ve Yeni Lira,
dövizle borçlanma. faize
vergi affı gibi konulann
tartışıldığı toplantıya da
Devlet Bakanı Ufu'k
Söytemez de dahil olmak
üzere hiçbir DYP'li bakan
ve Hazine ile Merkez
Bankası bürokratlannı
katmadı. Toplantı, RP'li
bakanlar ile Başbakanlık
danışmanlan arasında
yapıldı.
• Yedigimiz etin yarısı kaçak 1
Ette denetim azaldıANKARA (ANKA) - Yedigimiz etlerin satılması ve kesimlerin
yansının kaçak olduğu ileri durdurulmasıyla Ankara'daki et
sürüldü. Ankara Veteriner kesimlerinin olumsuz etkilendiğini
Hekimler Odası Başkanı kaydeden Korkut, şunlan söyledi:
Nesrin Korkut, Ankara Ticaret
u
Ankara"da üretilen kırmızı etin
Borsası'nm aylık yaym organı Türkiye'de üretilen kırmızı et içindeki
Borsavizyon'da yer alan açıklamada, payı yüzde 6J'tür. Şehirlerde üretilen
Et ve Balık Kurumu'nun kırmızı etin yüzde 48'i kontrolsüz
özelleştirilmesinin kaçak et kesimini üretilmektedir. Bu nedenle
arttırdığını söyledi. hayvanlardan insanlara geçen
Korkut, Ankara'daki kesimlerde tüberküloz, brusella, deli dana
EB'nin önemli bir yeri olduğunu hastalığı gibi hastalıkların
belirterek 1995'te kontrollü kesimler yayılmasmda önemli rol
sonucu elde edilen etin yüzde oynanmaktadır."
44.6'sının EBK Ankara Nesrin Korkut, Et ve Balık
Kombinasf nda kesildiğini ifade etti. Ürünleri AŞ kombinalannın kesim
Korkut, "Kombinanın kapaülması sonrası tüm organlan tek tek
sonucu kesim yapılacak yer kalmanuş, incelediğini, sağhklı olanlan
kaçak kesim artmıştır. Bu halkın damgalayarak üretime izin
sağlığını tehdit etmektedir" uyansında verdiğini anımsatarak, kaçak kesimin
bulundu.Et ve Balık Ürünleri AŞ, bu tür işlemlerden uzak olduğunu
Ankara Kombinası'nın Gimat'a söyledi.
1 izmir Ticaret Borsası 1
Korbey boykotu bittiİZJV1İR (Cumhuriyet Ege Biirosu)- Sanayi sonucu Özmen de sözlü olarak istifa ettiğinı
ve Ticaret Bakanhğf n\n borsada işlem açıklamıştı.
gören mallann tescilini arttırmasının Sart, pamuk salonundaki üyeler adına
ardından İzmir Ticaret Borsası'nda yaptığı açıklamada, yanlış anlamadan
başlayan korbey boykotu, düa sona erdi. kaynaklanan dlaylann bu aşamaya •
tZTB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan gelmesinden büyük üzüntü duyduklanm
Ozmen'in sözlü istifasına neden olan olayla söyledi. Sart, şu açıklamayı yaptı:
ilgili açıklama yapan tZTB Meclis "Geçtiğjmiz cuma günü borsamızpamuk
Başkanvekili Mustafa Erol Sart, borsa korbeyinde yaşanan ola>iar, biıfik \t
olarak 1997'ye omuz omuza girmek berabertik konusunda herzaman örnekobn
istediklerini belırtti ve Ozmen'den özür camiamm derinden etkilemiştir. Bu tatsızhğa
diledi. bir an önce son verıneyi arnılayan borsasınuz
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı "nın tescil ajan. simsar. komisyoncu. çırçıra ve tacirleri
ücretlerinı arttırmasının ardından borsada 1997 yıhna el ele ve omuz omuza gircbilmeyi
başlayan gerginlik dün tathya bağlandı. istemektedir.
Ajan, simsar, komisyoncu, çırçırcı ve Gönülden geien dik>0mi/in «erçekleşebflmesi
tacirlerin boykotunun üçüncü günü korbeye amacıjla, o gün salonda soylendiği kldia
katılan ve gerekçeleri açıklayan Özmen'e edilen ve kendisini rencide edki bir takını
sert tepki gösterilmiştı. Özmen, bakanlık sözler için sa\m başkandan özür difiyoruz.
tebliğini uygulaması zorunluluğu olduğunu Bu uztaşmaıun, izmir Tkaret BorsasTnın
belirtirken ajan ve komisyoncular bunu yeni yıktaki gücünü daha da artoracağına
uygulamamasını istemişti. Çıkan tartışma olan inancunız sonsuzdur."
Celir vergisi
Hayat
standardı
arttırıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Gelir Vergisi Kanu-
nu'nda yer alan Hayat Stan-
dardı temel gösterge tutan ile
maktu had ve tutarlar yeniden
belirlendi.
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan Maliye
Bakanlığı teblığine göre ha-
yat standardı, tacirlerin öde-
dığı peşin vergiler. 1997 için
belirlenen yeniden değerlen-
dirme oranı doğrultusunda
yüzde 72.8 oranında yüksel-
tıldi.
1996 yılında geçerli olan
asgan ücretin yıllık brüt tuta-
n dikkate alınarak hesapla-
nan Hayat Standardı, 1997 yı-
lı için yüzde 72.8 olan yeni-
den değerleme oranı dikkate
almarak hesaplandı. Altın
ımalatı ve ticareti yapan mü-
kellefler için de birinci sınıf
tacirler, birinci derecede kal-
kınmada öncelıkli yörelerde
498 mılyon 300 bin lira, ikin-
ci derecede kalkınmada ön-
celiklı yörelerde 598 milyon
lira. diğer yörelerde 996.8
milyon lira, Diyarbakır Bü-
yükşehır Belediye sınırlan
ıçinde 622.9 milyon lira, Er-
zurum Büvükşehir Belediye
sınırlan içinde 747.7 milyon
lira. diğer büyükşehir beledi-
ye sınırlan içinde 1.2 milyar
lira olarak belirlendi. tkinci
sınıf tacirler, birinci derecede
kalkınmada öncelikli yöre-
lerde 288.9 milyon lira, ikin-
cı derecede kalkınmada ön-
celikli yörelerde 346.8 mil-
yon lira, diğer yörelerde 578
milyon lira üzerinden vergi
ödeyecekler. Diyarbakır Bü-
yükşehir Belediyesi sııurlan
içinde olanlar 361.3 milyon
lira, Erzurum Büyükşehir Be-
lediyesi sınırlan içinde olan-
lar 433.5 milyon lira, diğer
büyükşehir belediye sınırlan
içinde olanlar ise 722.6 mil-
yon liralık peşin gelir üzerin-
den vergılendirilecekler.
Bunlann dışında kalan
mükellef gruplan içinde. bi-
rinci sınıf tacirler, birinci de-
recede kalkınmakta olan yö-
relerde 332.2 milyon lira,
ikincı derecede kalkınmakta
olan yörelerde 398.6 milyon
lira, diğer yörelerde 664.5
milyon lira, Diyarbakır Bü-
yükşehir ile Erzurum Büyük-
şehir belediye smırlan içinde
olanlar 415.2 milyon lıra ile
498.2 milyon lira arasında, di-
ğerbüyükşehir belediye sınır-
lan içinde olanlar 830.6 mil-
yon lıra üzerinden vergilen-
dirmeyetabi olacaklar.
BENCE
tZZETTİN ÖNDER
Yeni Yıla Girerken
Yeni yıl gibi bir gelenek olmasaydı insan umudu
açısından nasıl bir boşluk olurdu, doğrusu bunu
kestirmek biraz zor. Yıl sonunda bir takvim yapra-
ğının düşmesi ile hiçbir şeyin değişmediğini söyle-
mek ve hatta bunu içimizde hissetmekle beraber, yi-
ne de umutlarımızı koruyup dileklerde bulunuyoruz.
Bir yılı bitirdik ve yeni bir yılın ilk gününde ben de
böyle birzevki sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizler-
le güzel ne paylaşabilirim diye düşünürken, elime
mükemmel bir kaynak geçti. Bu kaynaktan bazı te-
mennileri sizlere aktarmak istiyorum. Bu kaynak
1997 yılı programının temel amaçlannın verildiği bö-
lümdür. Bu bölümden bazı pasajlan aşağıda akta-
nyorum:
"1997 yılı programının temel amacı, kamu açık-
lannı azaltmak, makroekonomik istikran sağlamak
ve yapısal reformlarla istikrar ortamını uzun vade-
de kalıcı hale getirerek ekonominin orta ve uzun va-
deli büyüme potansiyelini güçlendirmektir. Istikra-
nn sağlandığı bir ortamda sürdürülebilir bir büyü-
menin gerçekleştirilebilmesi, toplumun refah sevi-
yesinin yükseltilmesi ve gelir dağılımının iyileştiril-
mesi, üretken istihdamın ve ihracatin arttınlması, sa-
nayileşme ve teknolojik gelişime ivme kazandınlma-
sı programın temel hedefidir.
Kamu kesimi finansman dengesinin sağlanması-
na yönelik yapısal reformlar 1997 yılı programının
temel önceliklerini oluşturmaktadır. Bu çerçevede,
kamu kesiminin yeniden yapılandınlarak kamunun
ekonomideki rolünün belirlenmesi, başta sosyal gü-
venlik sistemi olmak üzere, teşvikler, tanmsal des-
tekleme, biriikler, mahalli idareler ve kamu istihda-
mı alanlanndaki yapısal reformlann gerçekleştiril-
mesi önem arz etmektedir.
Adaletli bir vergi düzeni oluşturulacak ve kayıt dı-
şı ekonomik faaliyetleri kapsayacak bir vergi siste-
mi kurularak, üretim faktörieri üzerindeki vergi yü-
kü hafifletilecektir. Vergi tabanının genişletilmesi ve
herkesin ödeme gücüne göre vergilendirilmesini
sağlamak için, Gelir Idaresi yeniden yapılandınla-
cak, vergi kayıp ve kaçağı azaltılacaktır.
Ekonomide verimliliği arttırmak, maliyet yapısını
rekabet edebilir seviyeye indirmek, serbesf p/yasa
koşullarını sağlamak ve devletin ekonomide ticari
ve üretici rol üstlenmesi yerine, asli fonksiyonlan
olan adalet, güvenlik ve büyük altyapı yatınmlanna
zaman ve kaynak tahsisine imkân sağlamak ama-
cıyla özelleştirme faaliyetlerine hız kazandınlacak-
tır.
Ödemeler dengesinin sağhklı ve sürdürülebilir bir
yapıya kavuşturulması ve sermaye hareketlerinin,
ülkenin üretim kapasitesinin güçlendirilmesine kat-
kıda bulunacak bir yapı içerisinde geliştirilmesine
önem vehlecektir.
Üretken istihdamın arttınlması ve kişilerin kendi
işlerini kurmalan desteklenecektir. Üretime, istihda-
ma ve teknolojik gelişmeye önemli katkılannın yanı
sıra, toplumsal istikrar unsuru olan KOBl'lerin fi-
nansman, yönetim, nitelikli işgücü, pazariama ve di-
ğer alanlardaki sorunlarının çözümüne proje bazın-
da her türlü imkân ve destek sağlanmasına devam
edilecektir" vs.. vs...
lyi yıllar dileği ile...
Çitosan'ı özelsektör
daha verimli yaptı
EkonomiServisi- Batı Ana-
dolu Çimento Sanayiı Genel
Müdürü Şinası Ertan, özelleş-
tirilen Çitosan fabrikalanrun,
özel sektörün elinde yeni ya-
tınmlarla daha ekonomik de-
ğerlerle çalıştınlmaya başlan-
dığını söyledi. Şınasi Ertan.
devlete ait çimento fabrikala-
nnın özelleştirilmesine 1989
yılında başlandığını hatırlata-
rak, o tarihten bu yana özelle-
şen 22 fabrikanın ekonomiye
kazandınldığını kaydettı. Er-
tan, özelleşen Çitosan fabri-
kalannm özel sektörün elinde
yeni yatınm, tevzi çalışmala-
nnın yapılmasıyla üretim ve
ihracatta önemli arhşlar sağ-
landığını ifade ederek, özel-
leştirmeye karşı olan kesimle-
lerin, çimento fabrikalannm
yatınm taahhütlerini yerine
getirmediği eleştirilennin ak-
sine, yatınmlann önemli öl-
çüde arttığını savundu.
YATAĞAN-Baş-
bakan Necmettin
Erbakan ve yardım-
cısı Tansu Çiller
kendi dertlerine düşünce, 30 mil-
yon çiftçimizin sorunlan unutul-
du. Ankara'da etkili ve yetkili si-
yasetçilerimizin birçoğu, kendisi-
ni ve partisini kurtarma çabasın-
da. Her tarafı toz duman kapla-
mış, Göz gözü görmüyor... Bu
kargaşa içinde 3 milyon zeytinya-
ğı üreticisinin acıklı haykınşlarına
kulak veren yok... Hemen hepsi
sanayici ve ihracatçının kurduğu
çarklann arasında ezilip gidiyori...
Bu yıl zeytinyağı rekoltesinin
çok yüksek olacağı daha 6 ay ön-
ceden biliniyordu. Nitekim Bur-
haniye, Edremit, Ayvalık ve Hav-
ran ticaret ve ziraat odalan ağus-
tos ayından itibaren ortak toplan-
tılar düzenleyerek üreticinin ezil-
memesi için hükümetin bazı ön-
lemleralmasını istedi. Bu istekler
raporlar halinde birkaç kez ilgili
bakanhklara iletildi...
Ticaret ve ziraat odalarının
tşmsilcilerinin gnerilerinden ikisi
son derece önemliydi. Birincisi
"dökme ham yağ" ihracatının
serbest bırakılması, ikincisi ise
TARİŞ'e yeterli miktarda düşük
faizli kredi sağlanmasıydı...
Eğer ham yağ ihracatına izin
verilmezse, retfolte yüksek oldu-
ğu için iç piyasalarda zeytinyağı
bollaşacak ve bu ortamdan ya-
rarlanan sanayici ve ihracatçı da
fiyatlan aşağıya çekecekti... TA-
RİŞ de yeterli kredi sağlanmadı-
ğı takdirde hızlı alım yapamaya-
cak ve üretici gene zeytinyağını
sanayici ve ihracatçıya düşük fi-
yatla satmak zorunda kalacaktı...
Buna rağmen, zeytin toplama
işi kasım ayında başladığı halde,
hükümet bugüne kadar "dökme
ham yağ" ihracatının serbest bı-
rakılması için ne bir karar aldı, ne
de TARİŞ'e kredi sağladı...
Geçen hafta içinde Ankara'da
dış ttcaret müsteşariığında bu ko-
nuda bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya Sanayi Bakanlığı tem-
ÇIFTÇININ DOSTU /SADULLAH USUMJ
Zeytinyağı Üreticisi Umutsuzsilcisi veTARlŞ'in Zeytinyağı Bir-
liği Başkanı da katıldı. Saatlerce
süren görüşmelerde Dış Ticaret
Müsteşariığı temsilcisi üreticile-
rin ısrarla istediği "dökme ham
yağ" ihracatına şiddetle karşı çık-
tı... SonuçtaTARlŞ'in Zeytinyağı
Birliği Başkanı Cahit Çetin top-
lantıyı terketti...
Böylece son umutlar da yıkıl-
mışoldu...
Bu arada sanayici ve ihracat-
çıya akıl almaz krediler sağlanır-
ken üreticinin öz malı olan TA-
RİŞ'e ancak bir buçuk trilyon ci-
vannda kredi gönderildi. Halbuki
TARİŞ'in ihtiyacı en azından 10
ile 15 trilyon lira civarında idi...
Daha az bir parayla piyasalarda
rekabet ortamı yaratmak ve üre-
ticileri özel sektöre karşı koruya-
bilmek mümkün değil.
Nitekim hem ham yağ ihraca-
tına izin verilmeyince, hem de TA-
RİŞ'e yeterli kredi sağlanmayın-
ca sanayici ve ihracatçı zeytinya-
ğı piyasasına tamamen egemen
oldu. Çaresizlik içinde kıvranan
üreticiyi de teslim aldı... Şimdi
tüccar geçen yılın ürünü zeytin-
yağını 280 bin liraya varan fiyat-
larla topladığı halde, bu yıl aynı
kalitedeki yağı 180 bin liradan sa-
tın alıyor... Geçen yıl 450 bin lira-
ya kadar çıkan bir asidin altında-
ki yemeklik zeytinyağının fıyatı ise
250 bin liraya kadar düştü...
Fiyatlann her yıl enflasyon ora-
nında artması gerekirken. tam
tersine yan yanya düşmesi zey-
tinyağı üretilen bölgelerdetam bir
"şofc'etkisiyarattı!...
Zeytinyağı üreticisinin 5 asit
zeytinyağı için beklentisi 350 bin
liraydı. TARİŞ 280 bin lira ilan et-
ti. Ancak piyasada rekabet orta-
mı yaratılamadığı için fiyatlar her
gün yavaş yavaş çöktü... Şu sıra-
larda 200 bin ile 180 bin lira ara-
sında dolaşıyor.
Kilo başına 100
bin lira zarar
1980 yılından bu yana ilk defa
önceki yıl biraz para kazanabilen
üretici bu yıl gene perişan oldu.
Kimsenin ağzını
bıçak açmıyor.
Bir kilo zeytinya-
ğının maliyeti 280
bin lira. Eğer cidi
bir önlem alına-
mazsa, üretici
280 bin liraya mal
ettiği bir kilo zey-
tinyağını 180 bin
liraya satmaya
devam edecek
ve kilo başına en
azından 100 bin
lira zarar etmiş
olacak.. Bu üre-
ticinin yıkımı demektir...
Zeytinyağı fiyatlannın düşürül-
mesi üreticiyi ezecek, ama tüke-
ticiye de bir şey kazandırmaya-
caktır. Zira sanayici yemeklik zey-
tinyağını piyasaya gene yüksek
fiyatlarla sürecektir. Örneğin 180
bin liraya toplanan zeytinyağının
fiyatı marketlerde 800 ile 900 bin
liradan aşağıya düşmeyecektir.
Büyük bir ihtimalle bu yaz ayları-
na doğru marketlerde fiyatlar bir
milyon liraya dayanacaktır...
Böylece üreticinin kesesinden
15 ile 20 trilyon lirayı
çeken tüccar, bir
yandan da tüketici-
nin cebinden bir o
kadar parayı kasalanna aktarmış
olacaktır...
TARİŞ Zeytinyağı Birliği Baş-
kanı Cahit Çetin, hükümetin tutu-
mundan yakınıyor:
"Serbest pazar ekonomisi var-
sa, ticaret kısıtlanamaz. Halbuki
ham yağ ihracatı engelleniyor. Bu
yüzden de ihracat işi üç, beş fır-
maya kalıyor. Onlar da fiyatlan
aşağıya çekiyor. Bu durumu yet-
kili makamlara birkaç kez anlattı-
ğımız halde, dinletemedik. Son
olarak Ankara 'da toplanan yetki-
li bir kurulda da dış ticaret müs-
teşariığı ham yağ ihracatına izin
verilmesi önerimize karşı çıktı.
Bundan tüccar yararlanacak,
üretici ise büyük zarar görecek-
tir. TARİŞ'e verilen krediler de
çok yersizdir. En azından 7 ile 8
trilyon liraya daha ihtiyacımız
var..."
Üç yıl arka arkaya zeytinyağı
üreticilerinin haklannı korumak a-
macı ile toplantılar düzenleyen
Burhaniye Ticaret Odası Başkanı
Fikret Akova da umutsuz:
"Tüccar fiyatlan kırabilmek için
alım yapmaktan kaçınıyor.
Piyasada hareket yok. Fiyatlar
sürekli olarak düşüyor. Bu türiş-
ler şark kumazlığıdır. Ama üreti-
ciye çok yazık olacak. Ancak
üretici bu yıl da aldatılırsa, gele-
cek yıl bir daha tüccara inan-
mayacak ve değişik önlemler
alınmasını isteyecektir..."
Türkiye'de zeytinyağı fiyat-
larının düşmesi için hiçbir neden
yok. Zira Italya'da rekolte çok
düşük. Her yıl 450 bin tonu bulan
üretim bu yıl 150 bin tonu geçe-
meyecek. Bu nedenle Türkiye'nin
ihracat imkânlan çok yeniş-
leyecek. Tabii fiyatlar da yük-
selecek. Ancak tüccar ucuza alıp
pahalıya satarak parayı kendisi
kazanacak... Buna karşıiık üreti-
ci gene zarar edecektir!...
GYİAD: KAMU BANKALARI OZELLEŞTİRİLMELİ!
Borsa uzmanlarına göre
borsa ve;
yatırım/|r
.onlarının
olacak y
iş olanakları
ğlayacak '97
^_ fuarları
v
çocuklara
yönelik pazara
I I
Paranıza yön veren dergi
»^"•f"™^ E K O N O Ml İ K
TREND
HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ