03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 1397 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Trafık kazalannı en aza indirgemek için ağır yaptınmlar içeren yeni yasa bugün uygulanıyor Umut yasası yürürKîkteİstanbul Haber Servisi - Ülkemizde her yıl ortalama 7 bin can alan "trafıkcana- varuu'" örılemek amacıyla bir süre önce yeniden dûzenlenen yeni Trafik Yasası. bugünden ıtibaren yürürlüğe girdi. Yeni dûzenlemede en hafif para cezası 1 mil- yon 800 bin liradan başlıyor. Para cezasının ûst smın ise 108 mil- yon Hra. Trafik polisine 14 milyon 400 bin liraya dek peşin para cezası kesme yet- kısı veren \asada, uyuşturucu ve keyıf ve- nci madde aldığı tespıt edilen sürücüler ıçin 6 ay hapıs cezası ve sürücü belgesi- nin süresiz iptali öngörülüyor. Bir sûre önce 2918 sayılı Karayollan Trafik Yasası'nda yapılan değişıklikler- le para cezalan önemli ölçüde arttınl- rruş, bazı tıafık suclanna da hapis ceza- sı getinlrruştı. Ancak yasa hemen yüriirlüğe konma- mış, bir geçiş döneminden sonra 1 Ocak 1997 tarihinde uygulanmaya konması kararlastınlmıştı. Yeni yasayla bazı tra- fik suçlan için öngörülen cezalar şöyle: Hız sınınnı yüzde 10'dan 50'ye kadar aşmak: 3 milyon 600 bin hra peşin para cezası, 5 ceza puanı. Aynca, 1 yıl içinde 5 kez hız ihlali yap- tıklan tespit edılenlerin sürücü belgele- ri 1 yıl süreyle geri ahnacak. Bu sürenin sonunda sadece, psiko-teknik değerlen- dirmede sağlıklı bulunanlar belgelerini geri alabilecek. Hız sınınnı yüzde 50'den fazla aşmak: 7 milyon 200 bin lira peşin para cezası, 15 ceza puanı, aynca, aynı suçu 1 yıl içinde 5 kez işleyenlerin sürücü belgele- ri 1 yıl süreyle geri ahnacak. Bu sürenin sonunda psiko-teknik değerlendirmede sağlıklı bulunanlara belgelen ıade edıle- cek. Zonınlu bir neden olmadan belirtilen limitin çok altında düşük hızla araç kul- lanmak vetrafik polisineriayetetmemek: 3 milyon 600 bin lira peşin para cezası ve 10 ceza puanı. Beürtenen miktann üzerinde alkollü araç kııllanmak: 7 milyon 200 bın lira pe- şin para cezası ve 15 ceza puanı. Aynca alkollü sürücülerin belgelen ilk yakala- mada 3 ay, tekrannda 1 yıl süreyle elle- rinden ahnacak. Ikinci kez yakalananlar 1 ay hapıs cezasına çarptmlacak. Üçün- cü kez alkollü araç kullandıklan tespit edi- lenlerin ise 1 aylık hapıs cezasının yanı sıra sürücü belgeleri 5 yıl ahkonacak. Bu sürenin sonunda psiko-teknik değerlen- dirmeden geçenlerin belgeleri iade edi- lecek. Alkollü sürücülerin ölüm ya da yaralamalı kazaya neden olması dur- umunda olayda ağır kusurun varhğı ka- bul edılecek. Uyuştunıcu ve keyif verici madde ala- rak araç kullananlar: 28 milyon 800 bın lira para cezası (mahkemece), 6 ay hapis ve sürücü belgesi süresiz iptal edilir. Ye- ni yasa toplu taşım araçlannda sigara ıçilmesinı ve dıreksiyon başmda telefon- la konuşmayı da yasaklıyor. Geçiş kurallanna uymamak: 3 mı lyon 600 bin lira peşin para cezası \ e 15 ceza puanı. Kavşaklara, yaya geçitlerine ve benze- riyerlerehızkesmedengirmek: 1 milyon 800 bin lira peşin para cezası Öndeki aracı güvenli bir mesafe bırak- madan takip edenler: 1 milyon 800 bın lıra peşin para cezası ve 10 ceza puanı. Park ve ışık ihlalleri Trafik ışıklanna uymamak: 3 milyon 600 bin lıra peşin para cezası ve 15 ceza puanı. Taşıt yoiu üzerinde yasak park etmek: 1 milyon 800 bın peşin para cezası ve 5 ceza puanı. Taşunasmın üzerindefazla \otcualmak; 1 milyon 800 bin lira peşin para cezası ve 10 ceza puanı. Taşıma sının veya dingil ağırlığmı aşan yüktaşımak:7 milyon 200 bın lira peşin para cezası ve 10 ceza puanı. Trafik güvenliğini tehdit edecek şekil- de yüktaşımak:3 milyon 600 bin lira pe- şin para cezası ve 10 ceza puanı. Kaza durumunda Anlaşma hali dışında hasarh, yaralama- lı ve ölümlü kazalarda izinsiz kaza yerini terk etmek: 7 milyon 200 bin lıra peşin para cezası ve 10 ceza puanı. Kazalarda ölen,yaralanan ve maddi ha- sar varsa, bu kaza can ve mal güvenngi- nj etkilemivorsa. sorumluluğun tespitine yarayan iz ve delilkri değistirmek: 7 mil- yon 200 bin lira peşin para cezası ve 15 ceza puanı. Trafik Yasası'ndaki yeni düzenlemey- le, kurallara uymayan yayalara da 1 mil- yon 800 bın lirapara cezası verilebilecek. KAPATMA KARARINA TEPKİ 'Kumar dramı başlar9 HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - CHP Parti Meclisı Üyesi. eskı Turizm Bakaru Abdülkadir Ateş, hü- kümetin kumarhanelerin ka- patılması yönünde aldığı ka- rannın yeraltı dünyasını ve mafyayı güçlendireceğini, kirli ve karanlık ışlere hız ka- zandınlacağını söyledi. Çağ- daş devletin yasaklama yeri- ne bu alandaki kâr payını azaltmayı esas alan düzenle- meler yapması gerektiğini kaydeden Ateş, "Nakit pa- ranın yerini, çek ve senet ala- cak. Evini,barkını hatta aile- sinikumara veren insanlann dramı yaşanacak" dedi. Eski Turizm Bakanı Ateş, Sürgüne yürütmeyi durdurma NECATtAYGIN tZ!VftR-18nisandaiş bırakma eyiemine katıldıklan savıyia görevlennden alınan iki müdüT yardımcısı, yargı karanyla görevlerine iade ediidi. îzmır 1. Idare Mahkemesi, Eğitim-Sen üyesi Buca Betontaş Lisesi Müdür Yardımcısı Şengül Bağbozan ile Tuğsavul Ükokulu Müdür Yardımcısı Kaya AHoğan'ın kainu çalışanlannın eylemine kaülmalannın yöneticilik görevierinden alınmalan içm geçerli neden olmadığı görüşüne vardı. Eğıtim-Sen 5 No'lu şube üyelerinden Şengül Bağbozan ile Kaya Aldoğan'ın 18 nisanda KESK'in yurt genelinde gerçekteştirdiği bir günlük iş bırakma eylemine kaökükJan savıyia Izmir Milli Efitim Müdürlüğü'nce hakiannda idari soruşturma açılmıştı. Soruşturma sonucunda ber iki müdür yarduncısı bu görevierinden akarak değişik okullara öğretmen olarak sMldü. Eğitim-Sen 5 ÎS'oiu Şube yöneticileri, Bağbozan ve Aldoğan'ın eski gcrevlerine iadeleri içm tzmiı 1. Idare Mahkemesi'ne dava açtı. Davayı tnceleyen mahkeme heyeti, Milli Eğitjm Müdürlüğa'nün verdiği görevden alma karannı hukuka aykın buidu. Mahkeme heyetinin iptal karannda, "Dav acmın bir günlük iş bnkmaveya jöBeticiBkgörevinde jetersnligi veya görevin gerektinfiği şartian ta-bettiği busnslannda hrhangi bir saptama htaımamaktadır'" ûenddi. hükümet ortaklannın kapatıl- ma.sında uzlasma sağladık- lan kumarhanelerle ilgili ge- lişmeleri Cumhuriyet'e de- ğerlendırdı. 8. Curnhurbaş- kanı TUrgırt ÖzaJ'ın başba- kanlığı dönemınde 5 yıldız- lı otel, tatıl köyleri ile 500 yataklı tesislerin kurulması için işletmecilere koz olarak kumarhane izni verildiğini anımsatan Ateş, "Turizmde yatak sayısının artışımn te- melinde bu vardır" dedı. Ya- saklanmanın yeraltı dünya- sına ve kirli işlere güç vere- ceğini, aile facialannın arta- cağını belirten Ateş, "Yasal izin veriHrse, orada sadece nakit para geçerüdir. Yasak- ladığınız an çek ve senetle oyun oynanlmasuıdan rutun da evini barkını kumara ve- ren insanlar artacakür. Bun- lar telafisi zor sakuıcalardır" diye konuşta Talih salonJannnı turizm sektöründe ikincil harcama- lan artnncı bir unsur olduğu- nu dile getiren Ateş, sözlen- ni şöyle sürdürdü' "Türkiye'de turizmin en önemli eksikliklerinin başın- da, yatak, yemek ve ulaşım masraflannın dışında ikincil harcama yapmamalan gel- mcktedir. Talih sakmlandabu kapsamda değerlendirflir. 94- 95 yıllan arasmda 300 binin üzerinde İsrailB gekü Bunla- nn yüzde 90'ı salonlar için gelir. Turizm eşittir talih sa- lonlan değil, ancak ikincil harcanıalarda önemli etken- lerden birisL En güzel örne- ği de İsraiMiler." 'Devlet ne yapar?' Devletin sıkı bir denetım mekanizması kurması duru- munda kontrolsüz para dola- şımının söz konusu olamaya- cağmı, tekelleşmenin de olu- şamayacağını savunan Ateş, "Devlet, vatandaşuun zara- nnı en aza indirgemekle yü- kümlüdür" dedı. Bakanlığı döneminde karanlık güçle- rin devreye giremediğine dik- kat çeken Ateş, üzerinde ti- tizlikle durulması gereken noktanın kârpaylannı devle- te aktarmak olduğunu belir- terek şunlan söyledi: "Benim dönemimde, kısa döncnıükapatma kararlan al- dık. Giriş kartlan yaptık. Elektronikkapılaryapıldı.25 yaşmdan küçüklerin gjrme- siniengelledik. \ergi \-e harç- lar yolu\la kârları kamuya tahsil etmenin tedbirlerini al- dık. Kartlar o zaman 400 do- lardı. Canlı masalar için her yıl 100 bin dolar ödemelcri gereldyordu. Her bir kollu makineiçin 15bin dolar öde- niyordu. KDV ve gelir vergi- sini aldığuuz zaman çok kâr- h obna olanağı otomatik ola- rak kakünidı."' Kumann toplumsal sorun olduğuna ilişkin genel kanı- ya katıldığını vurgulayan Ateş, devletin "bundan hoş- lananların olduğunu da" göz ardı etmemesi gerekti- ğini dıle getirdi. "Yasakladı- ğınız zaman birey vetopluma daha çok zarar verecektir" diyen Ateş, bu salonlarda ka- rar para aklandığına ilişkin iddialann doğru olmadığını ileri sürdü. Doğu'da kış Ege'de bahar Yurdu etkisi alüna alan soğuk ve yağışlı hava Doğu ve iç Anadolu bölgeferinde can ve mal kayıpianna yol açarken, Ege BölgesPnde bahan andıran günkr yaşanıyor. Manisa'nın Sangöl flçesinde güzel havalara 4u aldarup çiçek açan erik ve . ka>ısı ağa(,lan \alancı dahiolsa baharın güzelliğini \ansıOyor. (Fotoğraf: AA) 'Olaylann nedeni polis' 9 Eylül Üniversitesi öğrenci derneğinin hazırladığı 1996yılı raporunda okul idarecilerinin polisle değil öğrencilerle diyalog kurması istendi İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Polisin, üniversitede yaşanan sorunlarda "taraPolmaktan öte, "sorunlann nedeni" halıne geldiği belirtildi. Dokuz Eylül Üniversite- si Hukuk Fakültesi öğrenci Derne- ği (HUFÖD) tarafindan okuldaki öğrenci soruşturmalanna ilişkin olarak hazırlanan 1996 yılı rapo- runda, sorunlann çözümü için okul idarelerinin polisle değil, öğrenci- lerle diyolog kurması istendi. 1996'mn özellikle son aylannda okuldaki soruşturmalann yoğun- laştığı belirtilen öğrencı raporun- da, 6 kasım YÖK protestosu, 30 ekim, 4 ve 30 kasımdaki okul dışın- daki basın açıklamalannın sonış- turmalara gerekçe olarak gösteril- diği kaydedildi. DEÜ'de şu anda 140 öğrenci aleyhine açılmış soruş- turma bulunduğu ve bunlann kunım dışı baskılarla açıldığı dile getirilen raporda, şu görüşlere yer venldi: "SoruşturmaJann açılması ve yü- rütülmesi kurum yönetiminüı ta- sarnıfu altında olmalıdır. Ancak so- nıştunnalann yürütülüş biçimine ve nasıl sonuçlanacağına emnivet müdüriüğii birimleri karar vtrmek- tedir. Sonışturmalarda çifte stan- dart uygulanmaktadır. 30 ekimde Hukuk Fakültesi kantininin çoğu, öğrenci olmayan silahlı ve sopalı 30- 40 kadar ülkiicü tarafindan işgal edilmesi ola> ında, ülkiicü öğrencile- re soruşturma açılmamısür. Oğren- cilerin okula girmeleri, tekbir geti- ren ve sopalannı yere vuran bu grup tarafindan engelİenmistir. Okul ida- resi,olay gözierinin önünde meyda- na geldiği hakle kimlikleri açıkça Sosyal ve sporsal faaliyetler kötü alışkanlıkları önlüyor FolkJorKurumuveIzmirFolklorArastırma Kurumu kanıuayunun Dgisini uyuşturucuyla mücadeleje çekmek \e katkılannı sağlamak amacrv la önceki gece Atatürk Külriir Merkezi'nde bir etkin- lik dü/cnlcdi. "Uvuştunıcuva karşı folkloıia dostluğa" adlı etkinlikte bir konuşma yapan Folklor Kuru- mu Genel Başkaıîı fahsin Öztinaki gecede yaphğ? konuşmada uyuşturucu kullanuııının folklor, spor gi- bi sosyal uğraşlarla önlenebfleceğini söyledi. Gecede, folklorculann sergjlediği Zeybek, Horon gibi Türki- ye'nin çeşitli yörelerinin halk oyunlan izleyicflerin beğenisini kazandı. (Fotoğraf: BERTAN AGANOG- tespit edilebilen ve bir kısmı öğren- ci olan sakurganlara soruşturma aç- mak yerine. okul dışında gazetecile- rin sorulannı vanıdayan öğrencile- re soruşturma açmıştır." HUFÖDraporunda,okul dışında- ki basın açıklamalan nedeniyle ida- rece açılan soruştunnalann keyfi ve disiplin yönetmeliğine aykın ol- duğu savunuldu. Soruşturmaya ne- den olan bilgilenn idareye polis ta- rafindan venldiği kaydedilen rapor- da, polisin üniversıtedeki rolü şöy- le dile getirildi: "30 ekimde me> dana gelen olay- la ilgili olarak elimizde bulunan vi- deo bant. ülkücülerin tamamen po- lis kontrolünde hareket ettiğini ka- nıtlamaktadır. Ellerinde standart kesilmiş, kalm sopalar bulunan, tek- bir getirip, bozkurt işarcti yapan gnıbıuı içinde telstzli bir shi\ poli- sin,onlarla birlikte hareketcttiği gö- rülmektedir. Gruptan ayrıhp polis- lerin yanına giden bir ülkücünün bir sivil polisin direktifi ile gruba döndüğü ve İstikial Marşı okutruğu görütaıektedir. Provokatif girişimlen tamamen polisin taliman ve kontro- lündegerçekleşmektedir. Açıkça gö- rülmektedir ki polis, üniversitede yaşanan sorunlarda taraf olmanın da ötesinde sorunlann nedeni hali- ne gelmiştir. Bu polisin, ünhersite idaresini tek yanlı \c vanhş bilgilen- dirmosi de doigaldır. Polis, ülkücüler- le birlikte suçun hem faili hem de yar- gılavanıdır. Bir ülkede cellatlarla yargıclar aynıkişilerse,o ülkede ada- letten bahsedilemez." Ünıversitedeki sorunlann çözül- mesinin öğrencilerle diyolog kurul- masına bağlı olduğu vaırgulanan ra- porda. bunun için yapılması gere- kenler ise şöyle sıralandı: "RektörterKomitesi duyurusun- da, özerk-demokratik bir üniversi- te istemidilegetirilmektedir. Bunun için polisin değil, öğrencUerin muha- tap alınması gereldr. Çağdaş, de- mokratik. özgür, özerk, siyasal ikti- dardan bağunsız ünKersite istemiy- leçelişen bu soruşturmalar işlemden düşürülmelidir. Birçok olayuı çıkı- şuıa kaynakhk eden polis, üniversi- teden cıkanlmalıdır. ÜnKersite ida- resi. demokratik potansiyeli tasfiye etmek ve ünhersiteji gerici-faşist ör- gürJenmelcrin payandası haline ge- tirmek amacına vönelik bu temizlik operasyonunun bir parçası haline gebnekten kendini kurtarmabdır." HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Giden ve Gelen... Geleceğe ışık tutmayan bir tarih, sadece masal- dır. Geçmişi bilmezseniz, bugünü anlayamazsınız. Bugünü anlayamazsanız, geleceği doğru kuramaz- sınız. 1997'ye nasıl bakmalı? lyimsermi, karamsar mı? Bu sadece sizin bakış açınıza bağlı değil. Aynı za- manda 1996'yı doğru anlamış olmanıza bağlı... Sonrası size kalmış. Ister bardağa bakarken "yan- sıboş" diye hayıflanırsınız; isterse de "yansı dolu" diye sevinirsiniz. Gerçeğin her zaman iki yüzü vardır. • • • 1996'da Türkiye önemli bir olumsuzluk yaşadı. Laikliğe ve dolayısıyla demokrasiye karşı olan bir dünya görüşüne hükümet teslim edildı. Hem de sadece yüzde 20 oyla... RP ve DYR ülkeyı esenli- ğe çıkaımak ıçin bir araya gelmedi. Devleti içten ele geçirmek emeli ile Yüce Divan'a gitme korkusu, de- mokrasiye karşı bir "suç ortaklığı" oluşturdu. Bu, işin olumsuz yüzü. Ama bu olumsuzluğun yaratmaya başladığı bir de olumlu yüz var. RP, beklenenden de daha hızlı bir biçimde yıp- ranıyor... Biryandan, muhalefette iken söyledikle- rinin iktidarda tam tersini yapmak zorunda kaldığı için. Öte yandan, gerçek yüzü ve niyeti daha iyi an- laşılmaya başlandığı için. DYP ise her geçen gün biraz daha bunalıyor. Bir yandan eteğine yapıştığı sahte sarışın -içte ve dış- ta- tüm inandıncılığını yitirdiği için. Öte yandan, eteğin peşinde yerlerde sürüklenenler arasında, gi- dişten kaygıya kapılanların sayısı giderek arttığı için... 1996'da Türkiye bir "Susurluk o/ay/"nı yaşadı. Devlettekı yozlaşmanın boyutlan ortayaçıktı. İn- sanlar dehşete düştü. Devletin üst düzeylerinde görev almış olanlar bile irkildiler... • • • Ve 1996'da Türkiye önemli bir olumluluk yaşadı. Etki, tepkiyi yarattı... Başta ADD ve ÇYDD'ler ol- mak üzere, demokratik kitle örgütleri patlama yap- tılar. Sendikalar yeniden sahneye çıktılar. İçten ıçe kemirilen devletten umutlannı kesenler, "Ben neya- pabilirim" sorusunu sormaya başladılar. Ve 10 Kasım'da, en iyimserleri bile şaşkına çevi- ren bir olay oldu. "On binler Anıtkabir'e!" sloganını yayanlar; yüz bınler Anıtkabir kapısına yığılınca dışarıda kaldılar. Bir günde bir buçuk milyon kişi, bir inanılmazı ger- çekleştirdı. Numaracı cumhunyetçileri baş köşelere yerleş- tiren, sinsi sinsi Atatürk düşmanlığı yapan bazı ga- zeteler bile tutum değiştirdiler. Bebe pabucu bü- yüklüğündeki harflerle "İyi ki bizim Atatürkümüz var!" gibisinden başlıklar atmaya başladılar. Şeriat tehdidi... Bölünme korkusu... Yozlaşmış- lık, çürümüşlük... Çıkış yolu arayanlar, bir ortak değer etrafında bir- leşme gereksinmesi duyanlar, Kemalizmin erdem- lerini yeniden keşfeder oldular! ••• 1997'deneolur? Olumsuzlukların yarattığı tepkiler artar. O olum- suzluklan yaratan kaynaklarla ilgili bilinçlenme de... Ülkeyi cumhuriyet tarihinin en büyük bunalımın- dan kurtaracak olan izlencenin ana çizgileri artık bel- lidir. Devletin kendi eliyle laikliğe ve demokrasiye kar- şı kuşaklar yetiştirme aymazlığına son verilmelidir.. Devlet aygıtı, laikliğe ve demokrasiye karşı olanla- nn işgalinden kurtanlmalıdır. Partitenn yeniden hal- kın sözcüleri olabilmesi ve demokrasinin işleyebil- mesi için rejim, parti genel başkanlan diktatörlüğü olmaktan cıkanlmalıdır. Ve de yolsuzluklar, görevi kötüye kullanmalar -ne kadar üst düzeylerde olurlarsa olsunlar- ya- panların yanlanna kâr kalmamalıdır. Suçluların ce- zalannı mutlaka bulacaklan ınancı, toplumsal bilin- ce yeniden yerleştirilmelidir. 1996'nın en olumlu yanı, toplumda nelerin "mut- laka" değişmesi gerektiğini ortaya koymasınday- dı. 1997'nin en olumlu yanı ise bu yöndeki toplum- sal baskıyı arttırmak olacaktır. Bu diyardan gidilmeyecek, ama bu deve "mut- laka" güdülecektir. Önemli olan, bunu siviller mi yapacak, yoksa başkalan mı? Işte bütün mesele!.. AÇIK KUTLAMA - Yıl boyunca okurlanmdan sayısız mektup ve faks mesajı aldım. Derken bun- lara yeni yıl kutlamalan eklendi. Hepsine teker te- ker yanıt verme olanağına sahip bulunmadığım için gerçekten de çok üzgünüm. Gönülden teşek- kürediyor, tüm okurlanma sağlıklı ve mutlu bir ye- ni yıl diliyorum. Çalışaniar hazırlanıyor Yeni yılın ilk eylemi Ankara'da ÖZJCAS ÖZGÜR MUĞLA-Yeni yılm ilk ış- çi eylemi olan ve Ankara'da yapılacak "Türkiye'ye Sa- hip Çık, Demokratikleşme İçin Mücadele Et" mıtingı- ne Yatağan, Gökova ve Ye- niköy Termik santrallannda çalışan maden ve enerji iş- çilen de katılacak. Termik santrallann kira- lanmasını engellemek için sık sık toplantılardüzenleyıp işçılenn bırlik ve beraberh- ğinı, kamuoyunun desteğinı sağlamaya çalışan Tes-lş ve Maden-fş sendıkalannın Ya- tağan şubeleri bir bildiri ya- yımlayarak, ışçileri ve de- mokrasi güçlenni 5 ocakta Ankara'da buluşmaya çağır- dı. Tes-lş Sendikası Şube Baş- kanı Erol Soğancı ve Ma- den-Iş Sendikası Şube Baş- kanı lbrahim Kocabıyık ta- rafindan yayımlanan ortak bildinde, "Bugünler birlik ve dayanışma içinde olaca- ğunız, birbirinıize daha sık kenetteneceğimizgünlerdir" denılerek_şu görüşlere yer venldi: "Ozefleşlirmeveta- şeronlaşürmaaraahğrvia ka- mu mallannı beiuü çev rele- re peşkeş çekenler, devleti yağmalatanlarveişçfleri sen- dikasırfastıranlar, kaçakiş- çi çahşnrmayla işçOeri köle- leştirenler ve işsizliği artn- ranlarsosyal devleti ortadan kaktomavaçahşıyorlar.Ozd- leştirme adı altında sürdü- rülen yağma \e talana, taşe- ronlaşnnnaya karşı çıkmak için, sosyal devietesahip çık- mak için konfederasyomı- muzTürk-İş'in SocaktaAn- kara'da yapacağı mitinge omuzverelnn,Tüm işçiler ve demokrasigüçleri Ankara'da buluşatam." İki sendikanın ortaklaşa çağnsında. 5 ocakta Anka- ra'da yapılacak olan mıtrnge katılmak isteyenlerin sendı- kaya başvurmalan gerektıği belirtilerek "Ankara'ya en az 10 otobüs gitme kararhb- ğmdayız. O nedenle işçi ar- kadaşlarımiTi ve bizünle da- yanışma içinde olmak iste- yenleri beklryoruz" denildı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle