Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 1397 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Trafık kazalannı en aza indirgemek için ağır yaptınmlar içeren yeni yasa bugün uygulanıyor
Umut yasası yürürKîkteİstanbul Haber Servisi - Ülkemizde her
yıl ortalama 7 bin can alan "trafıkcana-
varuu'" örılemek amacıyla bir süre önce
yeniden dûzenlenen yeni Trafik Yasası.
bugünden ıtibaren yürürlüğe girdi. Yeni
dûzenlemede en hafif para cezası 1 mil-
yon 800 bin liradan başlıyor.
Para cezasının ûst smın ise 108 mil-
yon Hra. Trafik polisine 14 milyon 400
bin liraya dek peşin para cezası kesme yet-
kısı veren \asada, uyuşturucu ve keyıf ve-
nci madde aldığı tespıt edilen sürücüler
ıçin 6 ay hapıs cezası ve sürücü belgesi-
nin süresiz iptali öngörülüyor.
Bir sûre önce 2918 sayılı Karayollan
Trafik Yasası'nda yapılan değişıklikler-
le para cezalan önemli ölçüde arttınl-
rruş, bazı tıafık suclanna da hapis ceza-
sı getinlrruştı.
Ancak yasa hemen yüriirlüğe konma-
mış, bir geçiş döneminden sonra 1 Ocak
1997 tarihinde uygulanmaya konması
kararlastınlmıştı. Yeni yasayla bazı tra-
fik suçlan için öngörülen cezalar şöyle:
Hız sınınnı yüzde 10'dan 50'ye kadar
aşmak: 3 milyon 600 bin hra peşin para
cezası, 5 ceza puanı.
Aynca, 1 yıl içinde 5 kez hız ihlali yap-
tıklan tespit edılenlerin sürücü belgele-
ri 1 yıl süreyle geri ahnacak. Bu sürenin
sonunda sadece, psiko-teknik değerlen-
dirmede sağlıklı bulunanlar belgelerini
geri alabilecek.
Hız sınınnı yüzde 50'den fazla aşmak:
7 milyon 200 bin lira peşin para cezası,
15 ceza puanı, aynca, aynı suçu 1 yıl
içinde 5 kez işleyenlerin sürücü belgele-
ri 1 yıl süreyle geri ahnacak. Bu sürenin
sonunda psiko-teknik değerlendirmede
sağlıklı bulunanlara belgelen ıade edıle-
cek.
Zonınlu bir neden olmadan belirtilen
limitin çok altında düşük hızla araç kul-
lanmak vetrafik polisineriayetetmemek:
3 milyon 600 bin lira peşin para cezası
ve 10 ceza puanı.
Beürtenen miktann üzerinde alkollü
araç kııllanmak: 7 milyon 200 bın lira pe-
şin para cezası ve 15 ceza puanı. Aynca
alkollü sürücülerin belgelen ilk yakala-
mada 3 ay, tekrannda 1 yıl süreyle elle-
rinden ahnacak. Ikinci kez yakalananlar
1 ay hapıs cezasına çarptmlacak. Üçün-
cü kez alkollü araç kullandıklan tespit edi-
lenlerin ise 1 aylık hapıs cezasının yanı
sıra sürücü belgeleri 5 yıl ahkonacak. Bu
sürenin sonunda psiko-teknik değerlen-
dirmeden geçenlerin belgeleri iade edi-
lecek. Alkollü sürücülerin ölüm ya da
yaralamalı kazaya neden olması dur-
umunda olayda ağır kusurun varhğı ka-
bul edılecek.
Uyuştunıcu ve keyif verici madde ala-
rak araç kullananlar: 28 milyon 800 bın
lira para cezası (mahkemece), 6 ay hapis
ve sürücü belgesi süresiz iptal edilir. Ye-
ni yasa toplu taşım araçlannda sigara
ıçilmesinı ve dıreksiyon başmda telefon-
la konuşmayı da yasaklıyor.
Geçiş kurallanna uymamak: 3 mı lyon
600 bin lira peşin para cezası \ e 15 ceza
puanı.
Kavşaklara, yaya geçitlerine ve benze-
riyerlerehızkesmedengirmek: 1 milyon
800 bin lira peşin para cezası
Öndeki aracı güvenli bir mesafe bırak-
madan takip edenler: 1 milyon 800 bın
lıra peşin para cezası ve 10 ceza puanı.
Park ve ışık ihlalleri
Trafik ışıklanna uymamak: 3 milyon
600 bin lıra peşin para cezası ve 15 ceza
puanı.
Taşıt yoiu üzerinde yasak park etmek:
1 milyon 800 bın peşin para cezası ve 5
ceza puanı.
Taşunasmın üzerindefazla \otcualmak;
1 milyon 800 bin lira peşin para cezası
ve 10 ceza puanı.
Taşıma sının veya dingil ağırlığmı aşan
yüktaşımak:7 milyon 200 bın lira peşin
para cezası ve 10 ceza puanı.
Trafik güvenliğini tehdit edecek şekil-
de yüktaşımak:3 milyon 600 bin lira pe-
şin para cezası ve 10 ceza puanı.
Kaza durumunda
Anlaşma hali dışında hasarh, yaralama-
lı ve ölümlü kazalarda izinsiz kaza yerini
terk etmek: 7 milyon 200 bin lıra peşin
para cezası ve 10 ceza puanı.
Kazalarda ölen,yaralanan ve maddi ha-
sar varsa, bu kaza can ve mal güvenngi-
nj etkilemivorsa. sorumluluğun tespitine
yarayan iz ve delilkri değistirmek: 7 mil-
yon 200 bin lira peşin para cezası ve 15
ceza puanı.
Trafik Yasası'ndaki yeni düzenlemey-
le, kurallara uymayan yayalara da 1 mil-
yon 800 bın lirapara cezası verilebilecek.
KAPATMA KARARINA TEPKİ
'Kumar
dramı
başlar9
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA - CHP Parti
Meclisı Üyesi. eskı Turizm
Bakaru Abdülkadir Ateş, hü-
kümetin kumarhanelerin ka-
patılması yönünde aldığı ka-
rannın yeraltı dünyasını ve
mafyayı güçlendireceğini,
kirli ve karanlık ışlere hız ka-
zandınlacağını söyledi. Çağ-
daş devletin yasaklama yeri-
ne bu alandaki kâr payını
azaltmayı esas alan düzenle-
meler yapması gerektiğini
kaydeden Ateş, "Nakit pa-
ranın yerini, çek ve senet ala-
cak. Evini,barkını hatta aile-
sinikumara veren insanlann
dramı yaşanacak" dedi.
Eski Turizm Bakanı Ateş,
Sürgüne
yürütmeyi
durdurma
NECATtAYGIN
tZ!VftR-18nisandaiş
bırakma eyiemine
katıldıklan savıyia
görevlennden alınan iki
müdüT yardımcısı, yargı
karanyla görevlerine
iade ediidi. îzmır 1.
Idare Mahkemesi,
Eğitim-Sen üyesi Buca
Betontaş Lisesi Müdür
Yardımcısı Şengül
Bağbozan ile Tuğsavul
Ükokulu Müdür
Yardımcısı Kaya
AHoğan'ın kainu
çalışanlannın eylemine
kaülmalannın
yöneticilik
görevierinden alınmalan
içm geçerli neden
olmadığı görüşüne vardı.
Eğıtim-Sen 5 No'lu şube
üyelerinden Şengül
Bağbozan ile Kaya
Aldoğan'ın 18 nisanda
KESK'in yurt genelinde
gerçekteştirdiği bir
günlük iş bırakma
eylemine kaökükJan
savıyia Izmir Milli
Efitim Müdürlüğü'nce
hakiannda idari
soruşturma açılmıştı.
Soruşturma sonucunda
ber iki müdür yarduncısı
bu görevierinden
akarak değişik okullara
öğretmen olarak
sMldü. Eğitim-Sen 5
ÎS'oiu Şube yöneticileri,
Bağbozan ve Aldoğan'ın
eski gcrevlerine iadeleri
içm tzmiı 1. Idare
Mahkemesi'ne dava açtı.
Davayı tnceleyen
mahkeme heyeti, Milli
Eğitjm Müdürlüğa'nün
verdiği görevden alma
karannı hukuka aykın
buidu. Mahkeme
heyetinin iptal karannda,
"Dav acmın bir günlük iş
bnkmaveya
jöBeticiBkgörevinde
jetersnligi veya görevin
gerektinfiği şartian
ta-bettiği busnslannda
hrhangi bir saptama
htaımamaktadır'"
ûenddi.
hükümet ortaklannın kapatıl-
ma.sında uzlasma sağladık-
lan kumarhanelerle ilgili ge-
lişmeleri Cumhuriyet'e de-
ğerlendırdı. 8. Curnhurbaş-
kanı TUrgırt ÖzaJ'ın başba-
kanlığı dönemınde 5 yıldız-
lı otel, tatıl köyleri ile 500
yataklı tesislerin kurulması
için işletmecilere koz olarak
kumarhane izni verildiğini
anımsatan Ateş, "Turizmde
yatak sayısının artışımn te-
melinde bu vardır" dedı. Ya-
saklanmanın yeraltı dünya-
sına ve kirli işlere güç vere-
ceğini, aile facialannın arta-
cağını belirten Ateş, "Yasal
izin veriHrse, orada sadece
nakit para geçerüdir. Yasak-
ladığınız an çek ve senetle
oyun oynanlmasuıdan rutun
da evini barkını kumara ve-
ren insanlar artacakür. Bun-
lar telafisi zor sakuıcalardır"
diye konuşta
Talih salonJannnı turizm
sektöründe ikincil harcama-
lan artnncı bir unsur olduğu-
nu dile getiren Ateş, sözlen-
ni şöyle sürdürdü'
"Türkiye'de turizmin en
önemli eksikliklerinin başın-
da, yatak, yemek ve ulaşım
masraflannın dışında ikincil
harcama yapmamalan gel-
mcktedir. Talih sakmlandabu
kapsamda değerlendirflir. 94-
95 yıllan arasmda 300 binin
üzerinde İsrailB gekü Bunla-
nn yüzde 90'ı salonlar için
gelir. Turizm eşittir talih sa-
lonlan değil, ancak ikincil
harcanıalarda önemli etken-
lerden birisL En güzel örne-
ği de İsraiMiler."
'Devlet ne yapar?'
Devletin sıkı bir denetım
mekanizması kurması duru-
munda kontrolsüz para dola-
şımının söz konusu olamaya-
cağmı, tekelleşmenin de olu-
şamayacağını savunan Ateş,
"Devlet, vatandaşuun zara-
nnı en aza indirgemekle yü-
kümlüdür" dedı. Bakanlığı
döneminde karanlık güçle-
rin devreye giremediğine dik-
kat çeken Ateş, üzerinde ti-
tizlikle durulması gereken
noktanın kârpaylannı devle-
te aktarmak olduğunu belir-
terek şunlan söyledi:
"Benim dönemimde, kısa
döncnıükapatma kararlan al-
dık. Giriş kartlan yaptık.
Elektronikkapılaryapıldı.25
yaşmdan küçüklerin gjrme-
siniengelledik. \ergi \-e harç-
lar yolu\la kârları kamuya
tahsil etmenin tedbirlerini al-
dık. Kartlar o zaman 400 do-
lardı. Canlı masalar için her
yıl 100 bin dolar ödemelcri
gereldyordu. Her bir kollu
makineiçin 15bin dolar öde-
niyordu. KDV ve gelir vergi-
sini aldığuuz zaman çok kâr-
h obna olanağı otomatik ola-
rak kakünidı."'
Kumann toplumsal sorun
olduğuna ilişkin genel kanı-
ya katıldığını vurgulayan
Ateş, devletin "bundan hoş-
lananların olduğunu da"
göz ardı etmemesi gerekti-
ğini dıle getirdi. "Yasakladı-
ğınız zaman birey vetopluma
daha çok zarar verecektir"
diyen Ateş, bu salonlarda ka-
rar para aklandığına ilişkin
iddialann doğru olmadığını
ileri sürdü.
Doğu'da kış
Ege'de bahar
Yurdu etkisi alüna alan soğuk
ve yağışlı hava Doğu ve iç
Anadolu bölgeferinde can ve
mal kayıpianna yol açarken,
Ege BölgesPnde bahan andıran
günkr yaşanıyor. Manisa'nın
Sangöl flçesinde güzel havalara
4u aldarup çiçek açan erik ve
. ka>ısı ağa(,lan \alancı dahiolsa
baharın güzelliğini \ansıOyor.
(Fotoğraf: AA)
'Olaylann nedeni polis'
9 Eylül Üniversitesi öğrenci derneğinin hazırladığı 1996yılı raporunda
okul idarecilerinin polisle değil öğrencilerle diyalog kurması istendi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Polisin, üniversitede yaşanan
sorunlarda "taraPolmaktan öte,
"sorunlann nedeni" halıne geldiği
belirtildi. Dokuz Eylül Üniversite-
si Hukuk Fakültesi öğrenci Derne-
ği (HUFÖD) tarafindan okuldaki
öğrenci soruşturmalanna ilişkin
olarak hazırlanan 1996 yılı rapo-
runda, sorunlann çözümü için okul
idarelerinin polisle değil, öğrenci-
lerle diyolog kurması istendi.
1996'mn özellikle son aylannda
okuldaki soruşturmalann yoğun-
laştığı belirtilen öğrencı raporun-
da, 6 kasım YÖK protestosu, 30
ekim, 4 ve 30 kasımdaki okul dışın-
daki basın açıklamalannın sonış-
turmalara gerekçe olarak gösteril-
diği kaydedildi. DEÜ'de şu anda
140 öğrenci aleyhine açılmış soruş-
turma bulunduğu ve bunlann kunım
dışı baskılarla açıldığı dile getirilen
raporda, şu görüşlere yer venldi:
"SoruşturmaJann açılması ve yü-
rütülmesi kurum yönetiminüı ta-
sarnıfu altında olmalıdır. Ancak so-
nıştunnalann yürütülüş biçimine
ve nasıl sonuçlanacağına emnivet
müdüriüğii birimleri karar vtrmek-
tedir. Sonışturmalarda çifte stan-
dart uygulanmaktadır. 30 ekimde
Hukuk Fakültesi kantininin çoğu,
öğrenci olmayan silahlı ve sopalı 30-
40 kadar ülkiicü tarafindan işgal
edilmesi ola> ında, ülkiicü öğrencile-
re soruşturma açılmamısür. Oğren-
cilerin okula girmeleri, tekbir geti-
ren ve sopalannı yere vuran bu grup
tarafindan engelİenmistir. Okul ida-
resi,olay gözierinin önünde meyda-
na geldiği hakle kimlikleri açıkça
Sosyal ve sporsal faaliyetler kötü alışkanlıkları önlüyor
FolkJorKurumuveIzmirFolklorArastırma
Kurumu kanıuayunun Dgisini uyuşturucuyla
mücadeleje çekmek \e katkılannı sağlamak amacrv la önceki gece Atatürk Külriir Merkezi'nde bir etkin-
lik dü/cnlcdi. "Uvuştunıcuva karşı folkloıia dostluğa" adlı etkinlikte bir konuşma yapan Folklor Kuru-
mu Genel Başkaıîı fahsin Öztinaki gecede yaphğ? konuşmada uyuşturucu kullanuııının folklor, spor gi-
bi sosyal uğraşlarla önlenebfleceğini söyledi. Gecede, folklorculann sergjlediği Zeybek, Horon gibi Türki-
ye'nin çeşitli yörelerinin halk oyunlan izleyicflerin beğenisini kazandı. (Fotoğraf: BERTAN AGANOG-
tespit edilebilen ve bir kısmı öğren-
ci olan sakurganlara soruşturma aç-
mak yerine. okul dışında gazetecile-
rin sorulannı vanıdayan öğrencile-
re soruşturma açmıştır."
HUFÖDraporunda,okul dışında-
ki basın açıklamalan nedeniyle ida-
rece açılan soruştunnalann keyfi
ve disiplin yönetmeliğine aykın ol-
duğu savunuldu. Soruşturmaya ne-
den olan bilgilenn idareye polis ta-
rafindan venldiği kaydedilen rapor-
da, polisin üniversıtedeki rolü şöy-
le dile getirildi:
"30 ekimde me> dana gelen olay-
la ilgili olarak elimizde bulunan vi-
deo bant. ülkücülerin tamamen po-
lis kontrolünde hareket ettiğini ka-
nıtlamaktadır. Ellerinde standart
kesilmiş, kalm sopalar bulunan, tek-
bir getirip, bozkurt işarcti yapan
gnıbıuı içinde telstzli bir shi\ poli-
sin,onlarla birlikte hareketcttiği gö-
rülmektedir. Gruptan ayrıhp polis-
lerin yanına giden bir ülkücünün
bir sivil polisin direktifi ile gruba
döndüğü ve İstikial Marşı okutruğu
görütaıektedir. Provokatif girişimlen
tamamen polisin taliman ve kontro-
lündegerçekleşmektedir. Açıkça gö-
rülmektedir ki polis, üniversitede
yaşanan sorunlarda taraf olmanın
da ötesinde sorunlann nedeni hali-
ne gelmiştir. Bu polisin, ünhersite
idaresini tek yanlı \c vanhş bilgilen-
dirmosi de doigaldır. Polis, ülkücüler-
le birlikte suçun hem faili hem de yar-
gılavanıdır. Bir ülkede cellatlarla
yargıclar aynıkişilerse,o ülkede ada-
letten bahsedilemez."
Ünıversitedeki sorunlann çözül-
mesinin öğrencilerle diyolog kurul-
masına bağlı olduğu vaırgulanan ra-
porda. bunun için yapılması gere-
kenler ise şöyle sıralandı:
"RektörterKomitesi duyurusun-
da, özerk-demokratik bir üniversi-
te istemidilegetirilmektedir. Bunun
için polisin değil, öğrencUerin muha-
tap alınması gereldr. Çağdaş, de-
mokratik. özgür, özerk, siyasal ikti-
dardan bağunsız ünKersite istemiy-
leçelişen bu soruşturmalar işlemden
düşürülmelidir. Birçok olayuı çıkı-
şuıa kaynakhk eden polis, üniversi-
teden cıkanlmalıdır. ÜnKersite ida-
resi. demokratik potansiyeli tasfiye
etmek ve ünhersiteji gerici-faşist ör-
gürJenmelcrin payandası haline ge-
tirmek amacına vönelik bu temizlik
operasyonunun bir parçası haline
gebnekten kendini kurtarmabdır."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Giden ve Gelen...
Geleceğe ışık tutmayan bir tarih, sadece masal-
dır.
Geçmişi bilmezseniz, bugünü anlayamazsınız.
Bugünü anlayamazsanız, geleceği doğru kuramaz-
sınız.
1997'ye nasıl bakmalı? lyimsermi, karamsar mı?
Bu sadece sizin bakış açınıza bağlı değil. Aynı za-
manda 1996'yı doğru anlamış olmanıza bağlı...
Sonrası size kalmış. Ister bardağa bakarken "yan-
sıboş" diye hayıflanırsınız; isterse de "yansı dolu"
diye sevinirsiniz.
Gerçeğin her zaman iki yüzü vardır.
• • •
1996'da Türkiye önemli bir olumsuzluk yaşadı.
Laikliğe ve dolayısıyla demokrasiye karşı olan
bir dünya görüşüne hükümet teslim edildı. Hem de
sadece yüzde 20 oyla... RP ve DYR ülkeyı esenli-
ğe çıkaımak ıçin bir araya gelmedi. Devleti içten ele
geçirmek emeli ile Yüce Divan'a gitme korkusu, de-
mokrasiye karşı bir "suç ortaklığı" oluşturdu.
Bu, işin olumsuz yüzü.
Ama bu olumsuzluğun yaratmaya başladığı bir
de olumlu yüz var.
RP, beklenenden de daha hızlı bir biçimde yıp-
ranıyor... Biryandan, muhalefette iken söyledikle-
rinin iktidarda tam tersini yapmak zorunda kaldığı
için. Öte yandan, gerçek yüzü ve niyeti daha iyi an-
laşılmaya başlandığı için.
DYP ise her geçen gün biraz daha bunalıyor. Bir
yandan eteğine yapıştığı sahte sarışın -içte ve dış-
ta- tüm inandıncılığını yitirdiği için. Öte yandan,
eteğin peşinde yerlerde sürüklenenler arasında, gi-
dişten kaygıya kapılanların sayısı giderek arttığı
için...
1996'da Türkiye bir "Susurluk o/ay/"nı yaşadı.
Devlettekı yozlaşmanın boyutlan ortayaçıktı. İn-
sanlar dehşete düştü. Devletin üst düzeylerinde
görev almış olanlar bile irkildiler...
• • •
Ve 1996'da Türkiye önemli bir olumluluk yaşadı.
Etki, tepkiyi yarattı... Başta ADD ve ÇYDD'ler ol-
mak üzere, demokratik kitle örgütleri patlama yap-
tılar. Sendikalar yeniden sahneye çıktılar. İçten ıçe
kemirilen devletten umutlannı kesenler, "Ben neya-
pabilirim" sorusunu sormaya başladılar.
Ve 10 Kasım'da, en iyimserleri bile şaşkına çevi-
ren bir olay oldu.
"On binler Anıtkabir'e!" sloganını yayanlar; yüz
bınler Anıtkabir kapısına yığılınca dışarıda kaldılar.
Bir günde bir buçuk milyon kişi, bir inanılmazı ger-
çekleştirdı.
Numaracı cumhunyetçileri baş köşelere yerleş-
tiren, sinsi sinsi Atatürk düşmanlığı yapan bazı ga-
zeteler bile tutum değiştirdiler. Bebe pabucu bü-
yüklüğündeki harflerle "İyi ki bizim Atatürkümüz
var!" gibisinden başlıklar atmaya başladılar.
Şeriat tehdidi... Bölünme korkusu... Yozlaşmış-
lık, çürümüşlük...
Çıkış yolu arayanlar, bir ortak değer etrafında bir-
leşme gereksinmesi duyanlar, Kemalizmin erdem-
lerini yeniden keşfeder oldular!
•••
1997'deneolur?
Olumsuzlukların yarattığı tepkiler artar. O olum-
suzluklan yaratan kaynaklarla ilgili bilinçlenme de...
Ülkeyi cumhuriyet tarihinin en büyük bunalımın-
dan kurtaracak olan izlencenin ana çizgileri artık bel-
lidir.
Devletin kendi eliyle laikliğe ve demokrasiye kar-
şı kuşaklar yetiştirme aymazlığına son verilmelidir..
Devlet aygıtı, laikliğe ve demokrasiye karşı olanla-
nn işgalinden kurtanlmalıdır. Partitenn yeniden hal-
kın sözcüleri olabilmesi ve demokrasinin işleyebil-
mesi için rejim, parti genel başkanlan diktatörlüğü
olmaktan cıkanlmalıdır.
Ve de yolsuzluklar, görevi kötüye kullanmalar
-ne kadar üst düzeylerde olurlarsa olsunlar- ya-
panların yanlanna kâr kalmamalıdır. Suçluların ce-
zalannı mutlaka bulacaklan ınancı, toplumsal bilin-
ce yeniden yerleştirilmelidir.
1996'nın en olumlu yanı, toplumda nelerin "mut-
laka" değişmesi gerektiğini ortaya koymasınday-
dı. 1997'nin en olumlu yanı ise bu yöndeki toplum-
sal baskıyı arttırmak olacaktır.
Bu diyardan gidilmeyecek, ama bu deve "mut-
laka" güdülecektir.
Önemli olan, bunu siviller mi yapacak, yoksa
başkalan mı?
Işte bütün mesele!..
AÇIK KUTLAMA - Yıl boyunca okurlanmdan
sayısız mektup ve faks mesajı aldım. Derken bun-
lara yeni yıl kutlamalan eklendi. Hepsine teker te-
ker yanıt verme olanağına sahip bulunmadığım
için gerçekten de çok üzgünüm. Gönülden teşek-
kürediyor, tüm okurlanma sağlıklı ve mutlu bir ye-
ni yıl diliyorum.
Çalışaniar hazırlanıyor
Yeni yılın ilk
eylemi Ankara'da
ÖZJCAS ÖZGÜR
MUĞLA-Yeni yılm ilk ış-
çi eylemi olan ve Ankara'da
yapılacak "Türkiye'ye Sa-
hip Çık, Demokratikleşme
İçin Mücadele Et" mıtingı-
ne Yatağan, Gökova ve Ye-
niköy Termik santrallannda
çalışan maden ve enerji iş-
çilen de katılacak.
Termik santrallann kira-
lanmasını engellemek için
sık sık toplantılardüzenleyıp
işçılenn bırlik ve beraberh-
ğinı, kamuoyunun desteğinı
sağlamaya çalışan Tes-lş ve
Maden-fş sendıkalannın Ya-
tağan şubeleri bir bildiri ya-
yımlayarak, ışçileri ve de-
mokrasi güçlenni 5 ocakta
Ankara'da buluşmaya çağır-
dı.
Tes-lş Sendikası Şube Baş-
kanı Erol Soğancı ve Ma-
den-Iş Sendikası Şube Baş-
kanı lbrahim Kocabıyık ta-
rafindan yayımlanan ortak
bildinde, "Bugünler birlik
ve dayanışma içinde olaca-
ğunız, birbirinıize daha sık
kenetteneceğimizgünlerdir"
denılerek_şu görüşlere yer
venldi: "Ozefleşlirmeveta-
şeronlaşürmaaraahğrvia ka-
mu mallannı beiuü çev rele-
re peşkeş çekenler, devleti
yağmalatanlarveişçfleri sen-
dikasırfastıranlar, kaçakiş-
çi çahşnrmayla işçOeri köle-
leştirenler ve işsizliği artn-
ranlarsosyal devleti ortadan
kaktomavaçahşıyorlar.Ozd-
leştirme adı altında sürdü-
rülen yağma \e talana, taşe-
ronlaşnnnaya karşı çıkmak
için, sosyal devietesahip çık-
mak için konfederasyomı-
muzTürk-İş'in SocaktaAn-
kara'da yapacağı mitinge
omuzverelnn,Tüm işçiler ve
demokrasigüçleri Ankara'da
buluşatam."
İki sendikanın ortaklaşa
çağnsında. 5 ocakta Anka-
ra'da yapılacak olan mıtrnge
katılmak isteyenlerin sendı-
kaya başvurmalan gerektıği
belirtilerek "Ankara'ya en
az 10 otobüs gitme kararhb-
ğmdayız. O nedenle işçi ar-
kadaşlarımiTi ve bizünle da-
yanışma içinde olmak iste-
yenleri beklryoruz" denildı