Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6EYLUL1996CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Aklın Smırlannı Aşmak
MELİH CEVDET ANDAY
• nsanın saçmalığını. uyumsuzlu-
I
ğunu. usdişılığını en ıyı gösteren
kimdırdersınız'1
Bence sanatçı Gaugin. herkes bı-
lir. Tahitfde yaptığı resımleri ser-
giledığinde. bir resim merakhsı-
nın. "Ruhlan bekleyenyerli kızın korku-
sunu ne güzel belirtmişsiniz'" sözü üzeri-
ne. "E>et.konuo.amabenoresimdema-
»i ile yeşili uyuşturmak istedinT demiş.
Mavi ıle yeşilı uyuşturmak... Işte sa-
natçının amacı!
Ama sanat-se\erler ıçinde sanatçının
amacını anlayan çıkar mı, ya da kaç kişı
çıkar?
Demek sanatçının "anlaşılmak" dıye
bireregi yoktur.
Öy leyse şunu da söyleyebiliriz:
Sanatçı üne sana düskün değildir.
Çünkü anlaşılmadan kavruşulan ün.
gerçek ün sayılamaz.
Genelolaraksanatınkazançlı bır ı^. ol-
madığını da düşünürsek. böyle bir ışe
ömür bağlamanın "saçmaük" olduğunu
söyleyemez miyız'7
•
Plinius'un aktardığı Apelles ıle Proto-
genes'in öyküsü negüzeidır1
(Yapı Kre-
di Yay ınlan arasında çıkan "Kübist Res-
samlar-EstetikDüşünceler"adlı kitabın-
da GuiUaume Apoliinaire de anmış bu
öyküyü):
"Günlerden bir gün Apelles. Rodos'ta
yaşayan Protogenes'in >apıtlannıgörmek
için adava gelir. Apelles geldiğinde Proto-
genes atöivesinde değildir. Çalışılmaya
hazır bir tabloya gö? kulak olan >aşlı bir
kadın \ardır sadece. Apelles adını yazıp
bırakmak yerine tablo>a Övle rahat bir
çizgi çizer ki. insan bundan daha iyisi ola-
maz der.
Atölvesine döndiiğtinde Protogenes
çizgiv i görür, Apelles'in çizdiğini anlar ve
bu çizginin üstiine başka bir renkte, yeni
daha da ustaca başka bir çizgi çizer, öj le
ki artık üç a\ rı çizgi var gibidir.
Apelles ertesi gün gene gelir ama ara-
dığı kişiyi gene bulamaz ve işte o gün çiz-
diği çizginin ustalığı karşısında Protoge-
nes umutsuzluğa kapılır."
•
Apoliinaire o kitabında şöyle dıyor:
"Her şeyden önce, sanatçılar insan-dı-
şı olmak isteven insanlardır.
Durup durmaksı/ın insan-dışılığın a-
lerini ararlar: bu izlere doğanuı hiçbirye-
rinde rastlanmaz."
•
Sanatçının güzel'ı aradığı sanılır ne-
den^e: oysa sanat amacını gerçekleştır-
mekten başka bır kaygısı >oktur onun.
Güzellık bır yan üründür. onun ne oldu-
ğunu kımse bılmez.
Peki. sanat'ın ne olduğunu bilen \ar
mı1
.'
•
Goethe'ye.
- Faust'ta ne demek istediniz? di ve sor-
muşlar.
- Ben de bilmivorum, demiş.
•
Sanatçı bır şey demek isteseydi onu
derdi: oysa bir s.ey demek istemıyor.
' •
Beethoven. birpıyanosonatını çalmış.
- Ne demek istediniz bu sonatla? dıye
sormuşlar.
Büyük sanatçı.
-İştebunu,dıverek sonatı birdaha çal-
mış.
•
Sanat yapıtı. o dilden başka dile çes-
rılemez.
•
Bır yonutçu dostum bir gün bana.
- Sen de, ben de topluma sanatımızla
hizmet edivoruz, dedı.
Ben de onu.
- Seni bilmem ama şiir hiçbir işe yara-
maz.dıye yanıtladım.
•
Şiıryazarkenlözellıkleuzunşiirlerim-
de) işin benim elımden çıktığını duyum-
sar gibi olmuşumdur. Tanrısal bir esin-
den mi sözetmek istivorum?
Hayır.
Belli bir iş üzerınde yoğunlaşmış olan
beyın. Tann demektir.
•
Yukardan ben sanatın saçma bir iş ol-
duğunu anlatıyorum.
Bu anlatım. insanın da saçma olduğu-
nu göstermez mi?
Evet, gösterir.
Ama insanın büyüklüğü işte bu saçma-
hktadır.
•
Aklımızın sınırlannı aşmamız. daha
doğrusu başka bir akla geçmemiz gere-
kiyor.
•
Denize bakıyorum.
Gökyüzüne bakıyorum.
Daglara bakıyorum.
Hiçbir anlam veremiyorum.
ARADABIR
AHMET YORULMAZ Ayvahk
Gazetelenin Yozları
RP'nın, bır Hınstıyan yurttaşımızın ölümü nedeniy-
le kilisede yapılan dinsel törene, temsilci niteliöinde
birini göndermesi ve bu zatın tören sırasında, Tslam
inançlarına göre dua okuyup amın demesini eski
Maocu, şimdi Özalcı köşeyazarlarımız, "Türkiye'nin
en önemiı siyasi gelişmesi" ofarak nitelendirdiler!
Hele bır tanesıne göre. laık kesımin görmezden
geldiği bir ibadetmiş bu. Islamı kesımin, kendisıne
yandaş olmayan insanların da mutluluğunu gözet-
tiğının göstergesiymış. vb...
Şımdi, bu tür düşünce sakatlıkları ıçınde bulunan
eskı Maocu yeni Özalcı aydınlarımızın aflarına(!) sı-
ğınıp, yanlışlarını düzelterek yazımızı sürdürelım.
Çünkü, altı ay önce ortaya atılan bu görüşlere birtep-
ki geldığıni saptamadık. Demek ki bu yanlış görüş
ve bilgiler yaygın. Ya da bu tür yorumlar benimseni-
yor, doğru kabul edılıyor!
Bu konuyu ortaya atan köşe yazarı, kendi sözcük-
leriyle aynen, "laıkperest" değil, fakat laik fikir gele-
neğı içinde yer alıyor, "seküler" (dünyacı) düşünü-
yormuş!
Allasen, ıster laıklık de, ıster dalgaya vurduğunu
laıkperestlık de. bu olmadan sen seküler (dünyacı)
düşünebılır mısin? Düşünceni söyletmeyeceklerine
göre, olamazsın! Olurum dersen, dışavurayım der-
sen, yaşatmazlarsenı! Düşüncemi açığa vurmadan,
yaşamama bakarım ben dersen, hepten yaşatmaz-
lar seni!
Bir an ıçin ıçkıyi bır yana bırakalım. çağrısına (da-
vetıne) katılanlara meyve suyunda bile seçim hakkı
tanımayanlar, seni seküler (dünyacı) yaşatır mı? Ya-
şatırtar dersen. senın aklına dünya âlem turp suyu
sıkar. alimallah!
Hem Araplardakı petrol zenginliği bizde olmadı-
ğından, bır lokma bır hırkaya fit olur, yaşadığın sü-
rece kan tükürür durursun! Hem bak, belki o bir lok-
malık, bır hırkalık yaşam biçimi ıçinde okuyup ay-
dınlanmana, seküler yaşamana ortam hazırlarlar,
olurya!..
Dinler arası bıreysel merak. ınanca saygı ya da
sempatinin doğurduğu zıyaretler, törenlere katılma-
lar olmuştur. bunlar hep vardır. Elli yıl öncesinden,
Teberrükoğlu soyadlı Rum kökenli bır yurttaşımızı
anımsıyorum; zaman zaman camıye gider, vaaz din-
ler ve dualarda da el açıp bır güzel "Amın!" derdi.
Bızimkilerin yorumunu hareket noktası yaparsak,
Hıristıyan yurttaşımızın ziyaretıni. el açıp dua etme-
sini, amın demesini de Hıristıyanlığın en mükemmel
gelişmesi bıçıminde, kabul etmemiz gerekecek! Oy-
sa hiç de öyle değil, olay, yalın bir merakın doyumu-
dur.
Kemalizmi gericilik sayacak kadar bir aymazlık, bir
değer bılmezlik ıçinde bocalayan eskinın Maocusu,
altı ilkeden bırinın "devnmcilık" olduğunu görmez-
den gelir, Brüksel'dekı, Strasburg'daki lokantalarda
kendisine midye yedırecek yeni patronlar peşınde
koşar. Bulurda... Kişılik gelışmemişse, ilkesizlik ve
içinde asalaklık varsa, patron çoookL
Buluğ çağına gelmemış çocuklann sırtlarında cüp-
pe, başlarında sarıkla, 23 Nısan gibi bır bayramda
şerıatçı protestolar düzenlenecek, köşe yazanmız
"...öncelıkle islami kesımi objektıf bir vakıa olarak
kabul ettiğıni" yazacak! Dahası var: "...Müslüman
intelligentsia'yı yakalayamayanlar büyük yanılgıya
düşüyorlar" diyecek! Pes be kardeşım, ınsafın ku-
rusun! Sen, devlet elıyle, vatandaş vergisıyle geliş-
tirilmiş ortaçağ akımına yamanmak, sırtüstü yatmak
için böyle söylüyorsun... Va mı bunun başka bir iza-
hı?
"Güçlerinın yüzde beş olduğu anlaşıldı, neye en-
dışe ediyorsunuz?" diyorlardı; yüzde yirmı bire çı-
kınca, yamanma edebiyatına başladılar. Bunun için
hedef Kemalizme saldırıdır.
İşte Maoculuk, Yaser Arafatçılık, Özalcıhk. global
olma derken. bu sözde aydınların ve bakanlık yap-
mış ANAP'lı, DYP'lı mılletvekıllerının de yasa onerı-
leriyle, verdıklerı desteklerle hal-i-pürmelalımız!
Daha ne acılar çekeceğiz, kim bilir!..
"Sen dûnumuz bugunümjz vannımızsın.
en buyuk ustalığımız
en ınce hünenmızsın.
sen aklımız. yüreğımız ve yumnjğurrüzsun '
Nâzım Hikmet
Turkıye Komunıst Patısi'nın 76 kunjluş yıldonumunu anma ve
kutlamalanna ışçı sınıfının kurtuluşu davasına gonul vermış butun ışçıler
emekçıier. aydınlar. gençler ve kadınlar davetlıdır
ANMA VE KUTLAMA PROGRAMLARI
TARİH: 10 EYLÜL 1996 SALI
YER: İSTANBUL
Saat. 10 30 Ferıkoy Mezarlığı'nda Şefık Husnu, Reşat Fjat.
Saat. 11.30 Kulaksiz Mezarlığı nda Mustafa Hayrullahoğıu ıDenız)
Saat 12 00 Topkapi Mezarlığı'nda Hikmet Kıvılcımlı. Ibrahım
Gazelcı.
Saat. 12 45 Zıncırlıkuyu Mezarlığı nda Behıce Boran, Ruhı Su ve
dığer yoldaşlanmıZ'n mezartan başında savgı duruşu ıle anılmalan,
Saat 14 00 TKP MK u>esı Uiu Çınar Mehmet BOZİŞIK'ı zıyaret.
Saat 19.00 Mecıdıyekoy Kültur Mertezı. Park Restoran da yemek
ve Mehmet BOZIŞIKa şahsında tum yoMaşlanmız ıçın EMEK ve
ONUR plaketı verılmesı.
YER: ANKARA
7 eylul Saat. 14.00 Mülkıyelıler Bıriığı'nde soyleşı.
10 Eylül Saat 19 00 Vedat Dalokay Nıkâh Salonu - Restoran'da
yemek.
YER: İZMİR
10 Eylul Saat 11 00 Yoldaslann mezarlan başında saygı duruşu ıle
anılmalan, dığer ıllerde anmalar ve bırlıkte yemek yenılecektır
ÜRÜN DERGİSİ girişimcileri
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
Ingiliz uyruklu ingilizce öğretmeni aranıyor.
Tel.: 251 84 21 - 252 05 97
Yanmamış, Yıkılmamış Bir Türkiye!..
Prof. Dr. NURTEN OZERI tst. Üniversitesi Tıp Fakühesı
ıllar önce \ıne bır ağustos avında. toprağın \ok olmasını bılincının arkasına ıtmıştir:
Yonnanlanmız. bugünkü felaket de
recesınde olmasa da şangınlarla
tehdıt altındavken bu sütunlarda.
memleketımızın ormanını. ağacını,
ha\asını. suyunu. toprağını \e ınsa-
nını >.e\enlere çağnda bulunmuş. selamlar gönder-
mıştım Geçen 12 yıl ıçinde gıderek boyutları ge-
nışleven. ha\ın ellenn şaktığı ateşle ormanlanmız:
vureklenmızle bırlıkte vandı. \anı>or. Geneldeve-
>ılın hertürü\le doğamızı renklendıren çe^ıtlı ağaç-
ların topluluğu olarak nıteledığımiz ormanlarımızla
bırlıkte. banndırdıgı canlı turlen de ülkemızın gele-
ceğını karartırcasına. yüzümüzü kızartırcasına ale\-
ler ıçinde!
Insanoğlunun doğal çevresının çok önemiı bır öğe-
sını oluşturan orman.çeşıtlı turde ağaç ve bıtkilenn.
uvgun toprak \e ıklım koşullannda üreven. geli^en
hay\an \e böceklerle belirli bır düzen ıçinde kavna-
şıp sıstemlı doğal bır dengeyle yaşadıkları fizıko-
kımvasal \e biyolojık bırortamdır. Dünya ınsanının
nefes almasını »ağlavan oksıjen deposu özellığı taşı-
\ an orman. toplum sağlığı açısından önemlı olan özel
ıklımsel etmenlen (faktörlen) kadar. günümüzün bü-
yük sorunu olan ha\a kırlılığını de süzücü bır göre\
üstlenmıştır. Günümüz vaşam koşullanvla zorlanan
ınsanıınızın sağlığı üzennde havası. suyu. toprağı ıle
fız>olojık\epsıkolojıkyondenvararlıetkılenkanıt-
lannıış. kentlenn akcığen savılan ormanlar. hay\an-
sal, bıtkısel \e fosıl enerjının de ana ka>naklarıdır.
doğanın karşılıklı vaşam dengesını sımgeleyen or-
man ekosıstemındekı canlılarla-insan. hav\an. bıtkı
\emıkroorganızmalarla ıçinde bulunduklan fiziksel
çe\renın karşılıklı etkıleşımındekı madde \e enerjı
dolanımı. özellıkle dünya ınsanının sağlıklı ya^amın-
da olduğu kadar. ekonomık \e toplumsal gelişimin-
de de etken öğedır.
Günumiız ınsanı. doğa ıle yaşamak. onun >asala-
rına boyun eğmek \enne; uygarlık yolunda toplum-
sal. kültürel, bilımsel \e uygulayımsal (teknolojık)
gelişimıvle doğaya egemen olma amacına ulaşmış-
tır. Doğal etmenleri kendi amacı doğrultusunda de-
ğıştıren insanoğlu: vaşamı ıçin. soluk almanın teme-
lındeki oksıjen-karbondıokMt bılançosunun nasıl bo-
zulduğunu. yaşam enerjısını ;>ağlamada gereklı olan
Beslenme öğesı. buğday \e benzen üninleri ıçin tar-
la. hay\anlan ıçin otlak sağlamak üzere ormanlan
yok etmış: ısınnıak ya da uygarlığın ürunlennı yara-
tacak öğeler. orneğın kâğıt elde etmek ıçin. orman
ağaçlannı kendi gereksınımi doğrultusunda. plansız-
ca harcamiştır. Doymak ıçin a\ lanmış ya da hıç an-
lam \eremediğım ze\kı için. hatta partiler düzenle-
yerek orman ekosısteminın bır halkası olan hay van-
İan yok etmış ve etmektedir Yine uygarlığımızın.
teknolojımızın ürünü olarak yaşam kolaylığını sağ-
layan ulaşım. konut \e fabnkaların yarattığı ha\a kır-
liliğıyle yeryüzündekı ormanlan vakıt geçirmeden
önlem alınması gerektırecek boyutlarda tahnp et-
mektedir Turkiye'de Boğazıçf nın yeşilliğını yok
ederekbaşlayan\illayapmayanşındakıdüşunceıse
uy garlığın ötesinde bir yok etme. öldürme (katl) ola-
yıdır.
Orta AN rupa'da mılattan öncekı tanhlerde başladı-
ğt yazılan orman yangınlan. günümüzde dünyanın
heryöresınde. dünyanın tüm yaşam dengesını boza-
cak düzeye ulaşmıştır. ^'angın, dogaldır kı. sadece te-
le\ızyondaseyrederkenacı>ını ıçımızdeduyumsadı-
ğımız ale\ lenn ıçinde ka\ rulan ağaçların. çığlıklan-
nı duyduğumuz hay\ancıklann ölumü değildir. bu
olayda ağaçla bırlıkte topraktakı dırey \e bıtey (fa-
una \ e tlora) denılen, canlının beslenmesı ıçin gerek-
lı mıneral dönuşünıünü sağlay an mıkroorganızmala-
nn da yok olması söz konusudur. Bu bıyoloıık kötu
etkıyle bırlıkte. önemiı olumsuz etkı de yörenın ık-
lımsel (klımatık). toprağm fiziksel \e kımyasal ya-
pısındakı değışımdır: Yangınla komürleşen satıhta
guneş ışınlan fazla emilerek toprak ve ha\a Mcaklı-
ğı artacak. gece gundüz Mcaklık farkı yükselecek.
toprağın üst tabakalan kuruyacaktır Nem oranı aza-
lıp rüzgâr hareketı anacak. ormanın sağladığı yağış
düzenı \e de su dengesı bozulacaktır foprağın 250
C'lık derecede ısınmasıyla su oranı ıle birlikteorga-
nık maddelen, besın özellığı de kaybolacaktır, sık
sık yangınlar oluşan orman alanındakı bıtkı örtusü.
çalışekltnedönüıjecektır. Sertleşen. kuruyantoprak-
ta nem kapasıtesinin düşmesıyle yüzeysel su akışı
hızlanacak. erozyon başlayacaktır. sonuçta tanm \e
yerleşım yerlen enyıp gıdecektir.
Ülkemızde sağlıklı yaşam alanımızolan ormanla-
TARTIŞMA
Sorun'un sorununa inmek...
C
ezae\ lerinde-ki ölüm
oruçlarının bitirilmesin-
deki gerçekçi tutumları
öne çıkan aydınlann bu
durumu. birçok çe\relerde
kıskançlık \aram. Kimileri
de başka nedenlerden dolayı kıskandı.
Sayın Cumhurbaşkanı Demirel. "Herkes
şunu unutnıamalıdır ki, eğer devlet
silahını ele almış. de\lete silah çekmiş bir
adamın elinden silahını alamıyorsa
devlet değildir" dedı. \'ar mı bir itirazı
olan? Benım yok. Ancak Sayın Demirel
neden bövle konuşuyor?
Sağlık Bakanı Vddınm Aktuna'nın bir
açıklamasına içerlemiş olacak. Ne
demişti Aktuna?
- Aydınların cezaevlerindeki ölüm
orucunu bitırmesi gibi bir ginşimin.
Güneydoğu'daki terörün çözümlenmesi
için de yapılabileceği...
Kısacası. çok yararlı bir girişim
olaeağını söylemek istiyor.
Yalan mı? Yanlışı nerede?
Ama Sayın Demirel bu öneriye karşı.
Hem de temelden karşı olduğunu bakın
nasıl açıklıyor?
- Cezae\ lerinin teröre katılmış. kişiler
tarafından bireğitim merkezi olarak
kullanılması. oradaki usul \e nizamların
tanınmaması. onlann hepsinin allak
bullak edilmesi, kendılerine göre bir
nizam kurmalan ve dışanyla, hatta dış
ülkelerie muhaberelerde bulunmaları
gibi birtakım bilgıleri de\let bıliyor.
Denilecek ki "Devlet bunlan bilivor,
ama devlet kudret demektir, bunİara
niçin müsaade edivor?"" Böy le eleştıriye
kolay kolay \anıt bulmak olası değildir...
Sayın Demirel'i 1963 yılından beri parti
başkanı. başbakan ve sonunda
cumhurbaşkanı olarak tanıdık.
Döneminde iki kez ihtilal oldu. Onlarca
genç. işlediği kanıtlanamayan suçlardan
dolavı idam sehpalanna çekildi. Işkence,
ıstırap. kan. gözyaşı \e idamlar. bu ülke
insanının yüreğini kararttı. benliğıni
söndürdü.
Demokratik her istem. dipcikle.
kurşunla bastırılmaya çalışıldı. Ozan
Çırakman'ın bir deyişinde belirrtiği gibi
"korku > üreklerde kök" oldu da ne
oldu? Şimdı de >ine ülkenin gücünden,
özellikle de silahlı gücünden örnekler
vererek o korkuları tazeliyor dive
düşündürüyor kişiyi.
Sanıyorum ki 33 yıldır de\ letin
tepesinde yaşayan Sayın Demirel. PKK.
ile Kürt sorununu bir tutuşor. Oysa
Günevdoğu'da iki sorun var; birisi PKK.
ötekısi bu bölgede vaşamaya çalışan
insanların ekmek. iş, aş sorunu.
İnanarak demek istiyoruın ki iş. aş.
ekmek derdinde olanların PKK ile bir
ılgileri vok. olmuyor da.
Ha, sorumsuz. ama kendisini sorumlu
sanan. azgelişmiş beyinlere sahip
kimilerinin \asal olmayan uygulamalan
sonunda, düştüğü açmazın tek kurtuluş
yeri olarak dağları görenler çıkmıyor
mu? Çıkıyor. Ama dev letten ilgi, şefkat
beklerken şiddetin içine düşürülen siz
olsanız ne yaparsınız?
Dr. Yıldınm Aktuna haklı. Bölge
insanının (PKK \e yandaş.larının değil)
de\ lete gereksinimi var. Hem de sonuna
dek güvenebileceği bir dev lete.
sevecenliğe. güleryüze gereksinmesi
var. Kısacası bu ülkenin bir insanı
olduğunu görmek istiyor. ttilmek.
kakılmak. horlanmak değil. Açıkça
tarnşmakta yarar \ar: AN-dınlar. bu
girişimin lokomotifı olurlar ve basanrlar
da.
Ne ki. devietin elinde bulundurduğu
"devletsel güce"inanarak başka çözüm
yollarını tıkaşanlar oldukça sorun'un
sorununa inmek sanıldığı kadar kolay
olmayacaktır.
Devlet. gücünü halkının üstünde değil,
gerektiği zaman gerektiği yerde
kulianarak öv ünebilir. Halkın sorununu
PKK'den ayıralım. "Tatlı dih yılanı
deliğinden çıkartır"! ben demnorum.
atalarımız söylemiş. dilimize de özde\ iş
olarak geçmiştir. Sayın Demirel. haydi.
gelin aydınlanmızın girişimine "olur'"
deyin. Doğu'daki yurttaşlanmızı mutlu
edelim. Ne yitiririz ki? Belkı de çok şev
kazanabilirsiniz.
Saadettin VIALKOÇ
'TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA
BULUNMAK BİR ÎNSANLIK GÖREVÎDİR"
Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5
Bedensel Eng. Davanışma Der.
Tel: (0216) 370 81 66-441 0834
rımızın yanması, canlı ve fosil enerji kaynaklanmı-
zı. ondan elde edeceğımız çeşıtlı endüstriyel olanak-
lanmızı. geleceğımızı yok ederken üstelık tanhimı-
ze uzananyolları da kületmektedir. Böylesınedoğal.
tanhsel. ekonomık değerlerın tahnbı. basıt bır kaza
ya da ıhmalın sonucu değil. ülkemızı sıkıntı ve yok-
luğa mahkûm etmey ı programlayan emellerin ürünü-
dür. Bunun tersını duşünmek gaflettır!.. Türk ulusu-
nun yüce duygusu, böylesine kötü emellerin uşakla-
rınındahı ölümorucundan, insan haklannasaygı dü-
şüncesıyle kurtanlmasına destek olurken bu emelle-
nn kurutulmasında gerekli ışlemler için bütünleş-
mek ulusal bırgöre\dır
\e denli talıhsızlıktır kı. beklentılenmız. umudu-
muz. sorunlanmızın çözümünde bütünleşmek iken
en aydın kişılerimız sıteler kurmak. kişisel maddı
kaynak sağlamak için SİT alanlannı yakıp yıkmak-
ta: ülkemıze ülküsel (ıdeal) ünı\ersitelen kuracak. bu
amaçla kıraç arazıde bılimsel yatırımlarını öınek
oluşturacak ormanlarla bezemelen beklenen değer-
li y atınmcılar. en köklü \ e \ enmli ormanlanmızı kat-
letmektedırler Bütünle^me bunun neresınde acaba
1
.'..
Güneşten. sıcaktan korunduğumuz. çevre kırlılı-
ğınden anndığımız, bol oksıjen \e ıçerdiğı eterık un-
surlarlarahatsolukaldığımız. toprağımızıenmekten
koruy an. y aşam öğesı suyu \ e y ağışı sağlayan orman-
lan y akanlara. "Tann'nuı lanetine uğrasuı" deyıp ge-
çıştırerek ulkemızin yanan geleceğine oldukça ılgı-
sızkalmıyormuyuz? Yetennce önlem almadan. özel
makam arabalanna ayrılan tahsisatla bıle yetennce
yangın söndurme uçağı sağlayabılecekken yalnızca
seyretmekle. yangın alanlannı gezmekle; çocukları-
mıza kömürleşmış. enmış. bıtmiş topraklar bıraka-
cağımızın algılamasında mı oluyoruz acaba? Bu ko-
nuya sahıp çıkma zamanı, devlet. mıllet. üniversıte
ve örgütlerle bütünleşerek ormanlan y ok etme ey lem-
lenne karşı mücadele etme \aktı geçıyor! .
Ülkemizın tüm karamsar tablosu ıçinde dahı. her
yazımda belirttığım gibi, bu savaşımda da umudumu-
zu yıtırmeyelim \e şairin dedığı gibi:
"l sanç \erdi<nanın çıplaklığı; / Bütün gün orman-
lan düşündüm; / Bir ağaç denizL yaprak deni/j: / Ot-
lann adını başı fışkırdığı, / Nenıli topraklan hay al et-
ti gönlüm!.." demeyelım
1
Umudumuzu bağladığı-
mız. geleceğımızı emanet ettığımiz genç kuşaklara
hayallenmızı deği). gerçeklen. doğrulan ile, yanma-
mış \e yıkılmamış bır Türkiye bırakalım!..
KADIKOY BELEDİYESİ
KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ
Eylül'96 ETKİNLİKLERİ
SERGİLER
1 Eylul- 15 Evlûl 1996
AZERBAYCANLI RESSAMLAR
SONBAHAR RESİM SERGİSİ
18Eylül-4Ekım 1996
KADIKÖYLÜ KADIN RESSAMLAR
KARMA RESİM SERGİSİ
TİYATRO
ÇAĞDAŞ SAHNE Sunar
MÜZIKÜ ÇOCUK OYUNU
"ISSIZ ADA" ROBİNSON
Yöneten. Halıt ERGÖR
Her Cumartesi - Pazar Saat: 12.00
(28 Eylül'96 Cumartesı'den ıtibaren)
Tel: 346 46 22
GÖSTERİ - SÖYLEŞİ - PANEL • KONSER
7 Eylûl'96 Cumartesi Saat 15 00
DİA GÖSTERİSİ -MANZARALAR"
MUZAFFER SÜTLÜOĞLU
8 Eylûl'96 Pazar Saat: 15.00 Sövteşi
"TÜRKİYE'DE ve DÜNYADA BARIŞ"
YÖNETEN: METİN BOBAROĞLU
(AYDINLANMA Vakfı işbirlıği ile)
13 Eylûl'96 Cuma Saat: 15.00
BİLYAY SÖYLEŞİLERİ
•ÜMİTLERİMİZ VE İHTİYAÇLARIMIZ"
Tarık ARIKDAL
13 Eylûl'96 Cuma Saat: 20.00
KSM FELSEFE TOPLANTIURI (31)
•ANADOLUVA AYDINLANMA'
METİN BOBAROĞLU
14 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00
DİA GÖSTERİSİ "İTALYAVAN KESİTLER'
Özcan TARAS
KONSER
GOLDEN HOflN KLASIK TÛHK MÜZİĞİ TOPLULÜĞUNDAN
•FASIL-
20 Eylûl'96 Cuma Saat: 20.00
KONSER
"Amerikalı Sanatçı Tim GRANT ve Gurubundan ;
Country ve Pop Çeşitlemeleri" (1)
21 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00
DİA GÖSTERİSİ -KALİMERA"
Sevı ile Şirin
(Göçerier Fotoğraf Kulübü ışbirfiği ile)
21 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 20.00
"Amenkalı Sanatçı Tım GRArVT ve Gurubundan ;
Country ve Pop Çeşitlemeleri" (2)
22Eylül'96 Pazan Saat: 20.00
KONSER
"Amerikalı Sanatçı Tim GRANT ve Gurubundan ;
Country ve Pop Çeşitlemeleri" (3)
27 Evlûl'96 Cuma Saat: 20.30
KSM FELSEFE TOPLANTILARI (32)
"ANADOLU'DA AYDINLANMA" (32)
METİN BOBAROĞLU
28 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00
PANEL
"TÜRK DİL KURUMUNUN KURULMASINDAN
GÛNÜMÜZE DİL SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ"
Prof.Dr. Yusuf COTUKSÛKEN
Gazeteci - Yazar Nurer UĞURLU
Gazeteci- Yazar Orhan ERİNÇ
Gatzetecl Yazar Tahsin YÛCEL
Eğitımd Yazar Neşe DOSTER •
28 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 20.00 KONSER
GOLDEN HORN ÇIGAN TRIOdan
"ÇIGAN MÜZİĞI-
:S Ç A Ğ # /^
ILHAN SELÇUKx
DUVARIN USTUNDEKİ TİLKİ
3. Bası Çıktı!
230.000TL (KDVıçinde}
L_
® ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Yavuz Gör ABD,
Meksika, Afganistan.
Bulganstan,
Avusturya, Norveç,
Romanya ve
Lübnan'da değişik
görevlerde bulundu.
"Seyahatname" bu
gezgın yaşamın,
izlenımleri...
150.000TI.
Posta çasi no; 966322
® ÇAĞDAŞ YAYINLARI
N E C A T İ C O M A U
Necati CumoSlf
UCMİNJK
Necati Cumalı'nın
çocuklar için yazdığı
bu kitapta
romanın kahramanı
Sonçiçek'in
doğa ve hayvan
sevgisihi
sizler de
duyumsayacaksuıız.
6. BASI
300.000TL
Oral Çalışlar
İSLAMİYET
İ Z F R İ \ K
SÖYLEŞfLER
Cemalettin Hoca, İsmail Nacar,
Mehmet Metiner, AN Yüksel,
Salah Jaber, Alain Krivine,
Abdurrahman Dilipak,
Abdülkerim Suruş
Afa Yayıncılık A.Ş. İstiklal Cad. BekarSok. No: 17
Taksım I İSTANBUL
Tel: (0212) 245 39 67
(0212)244 43 62
MAHIR ÇAKIR
Umudunla düşünle
özleminle sevginle
on yedinci yılındayız.
AİLEN
6 Evlül 1996
DUYURUÇa£da> Yajamı Dc^teklcmc Derneğı Bakırkov Subcsı'nın
Olağanustu üencl K.uıuiu 21 Eylul W 2 Cumartesı saat
13 (K)'teGalenaTunzmTe^ıslcn •Maköyadresındeyapılacak-
tır. 21 E\lül 19% CıımarteM yeterlı çoğunluk sağlanamadığı
rakdırde a_\nı >er \e saatie 2S E> lul IWA Cumartesi günıi >a-
pılacaktır Oyelerımıze duy unılur
Çağdaş Vaşamı Destekleme Derneği
Bakırköy Şubesi
Hazır miişterilerimize
gayrimenkulleriniz pazarlanır.
Tel: 0212 227 21 00
Ücretsiz kedi. köpck yavrulan \erilir.
Maliyetine kisirlaştırma ve aşı yapılır.
Tel: 227 72 65