27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EYLUL1996CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Aklın Smırlannı Aşmak MELİH CEVDET ANDAY • nsanın saçmalığını. uyumsuzlu- I ğunu. usdişılığını en ıyı gösteren kimdırdersınız'1 Bence sanatçı Gaugin. herkes bı- lir. Tahitfde yaptığı resımleri ser- giledığinde. bir resim merakhsı- nın. "Ruhlan bekleyenyerli kızın korku- sunu ne güzel belirtmişsiniz'" sözü üzeri- ne. "E>et.konuo.amabenoresimdema- »i ile yeşili uyuşturmak istedinT demiş. Mavi ıle yeşilı uyuşturmak... Işte sa- natçının amacı! Ama sanat-se\erler ıçinde sanatçının amacını anlayan çıkar mı, ya da kaç kişı çıkar? Demek sanatçının "anlaşılmak" dıye bireregi yoktur. Öy leyse şunu da söyleyebiliriz: Sanatçı üne sana düskün değildir. Çünkü anlaşılmadan kavruşulan ün. gerçek ün sayılamaz. Genelolaraksanatınkazançlı bır ı^. ol- madığını da düşünürsek. böyle bir ışe ömür bağlamanın "saçmaük" olduğunu söyleyemez miyız'7 • Plinius'un aktardığı Apelles ıle Proto- genes'in öyküsü negüzeidır1 (Yapı Kre- di Yay ınlan arasında çıkan "Kübist Res- samlar-EstetikDüşünceler"adlı kitabın- da GuiUaume Apoliinaire de anmış bu öyküyü): "Günlerden bir gün Apelles. Rodos'ta yaşayan Protogenes'in >apıtlannıgörmek için adava gelir. Apelles geldiğinde Proto- genes atöivesinde değildir. Çalışılmaya hazır bir tabloya gö? kulak olan >aşlı bir kadın \ardır sadece. Apelles adını yazıp bırakmak yerine tablo>a Övle rahat bir çizgi çizer ki. insan bundan daha iyisi ola- maz der. Atölvesine döndiiğtinde Protogenes çizgiv i görür, Apelles'in çizdiğini anlar ve bu çizginin üstiine başka bir renkte, yeni daha da ustaca başka bir çizgi çizer, öj le ki artık üç a\ rı çizgi var gibidir. Apelles ertesi gün gene gelir ama ara- dığı kişiyi gene bulamaz ve işte o gün çiz- diği çizginin ustalığı karşısında Protoge- nes umutsuzluğa kapılır." • Apoliinaire o kitabında şöyle dıyor: "Her şeyden önce, sanatçılar insan-dı- şı olmak isteven insanlardır. Durup durmaksı/ın insan-dışılığın a- lerini ararlar: bu izlere doğanuı hiçbirye- rinde rastlanmaz." • Sanatçının güzel'ı aradığı sanılır ne- den^e: oysa sanat amacını gerçekleştır- mekten başka bır kaygısı >oktur onun. Güzellık bır yan üründür. onun ne oldu- ğunu kımse bılmez. Peki. sanat'ın ne olduğunu bilen \ar mı1 .' • Goethe'ye. - Faust'ta ne demek istediniz? di ve sor- muşlar. - Ben de bilmivorum, demiş. • Sanatçı bır şey demek isteseydi onu derdi: oysa bir s.ey demek istemıyor. ' • Beethoven. birpıyanosonatını çalmış. - Ne demek istediniz bu sonatla? dıye sormuşlar. Büyük sanatçı. -İştebunu,dıverek sonatı birdaha çal- mış. • Sanat yapıtı. o dilden başka dile çes- rılemez. • Bır yonutçu dostum bir gün bana. - Sen de, ben de topluma sanatımızla hizmet edivoruz, dedı. Ben de onu. - Seni bilmem ama şiir hiçbir işe yara- maz.dıye yanıtladım. • Şiıryazarkenlözellıkleuzunşiirlerim- de) işin benim elımden çıktığını duyum- sar gibi olmuşumdur. Tanrısal bir esin- den mi sözetmek istivorum? Hayır. Belli bir iş üzerınde yoğunlaşmış olan beyın. Tann demektir. • Yukardan ben sanatın saçma bir iş ol- duğunu anlatıyorum. Bu anlatım. insanın da saçma olduğu- nu göstermez mi? Evet, gösterir. Ama insanın büyüklüğü işte bu saçma- hktadır. • Aklımızın sınırlannı aşmamız. daha doğrusu başka bir akla geçmemiz gere- kiyor. • Denize bakıyorum. Gökyüzüne bakıyorum. Daglara bakıyorum. Hiçbir anlam veremiyorum. ARADABIR AHMET YORULMAZ Ayvahk Gazetelenin Yozları RP'nın, bır Hınstıyan yurttaşımızın ölümü nedeniy- le kilisede yapılan dinsel törene, temsilci niteliöinde birini göndermesi ve bu zatın tören sırasında, Tslam inançlarına göre dua okuyup amın demesini eski Maocu, şimdi Özalcı köşeyazarlarımız, "Türkiye'nin en önemiı siyasi gelişmesi" ofarak nitelendirdiler! Hele bır tanesıne göre. laık kesımin görmezden geldiği bir ibadetmiş bu. Islamı kesımin, kendisıne yandaş olmayan insanların da mutluluğunu gözet- tiğının göstergesiymış. vb... Şımdi, bu tür düşünce sakatlıkları ıçınde bulunan eskı Maocu yeni Özalcı aydınlarımızın aflarına(!) sı- ğınıp, yanlışlarını düzelterek yazımızı sürdürelım. Çünkü, altı ay önce ortaya atılan bu görüşlere birtep- ki geldığıni saptamadık. Demek ki bu yanlış görüş ve bilgiler yaygın. Ya da bu tür yorumlar benimseni- yor, doğru kabul edılıyor! Bu konuyu ortaya atan köşe yazarı, kendi sözcük- leriyle aynen, "laıkperest" değil, fakat laik fikir gele- neğı içinde yer alıyor, "seküler" (dünyacı) düşünü- yormuş! Allasen, ıster laıklık de, ıster dalgaya vurduğunu laıkperestlık de. bu olmadan sen seküler (dünyacı) düşünebılır mısin? Düşünceni söyletmeyeceklerine göre, olamazsın! Olurum dersen, dışavurayım der- sen, yaşatmazlarsenı! Düşüncemi açığa vurmadan, yaşamama bakarım ben dersen, hepten yaşatmaz- lar seni! Bir an ıçin ıçkıyi bır yana bırakalım. çağrısına (da- vetıne) katılanlara meyve suyunda bile seçim hakkı tanımayanlar, seni seküler (dünyacı) yaşatır mı? Ya- şatırtar dersen. senın aklına dünya âlem turp suyu sıkar. alimallah! Hem Araplardakı petrol zenginliği bizde olmadı- ğından, bır lokma bır hırkaya fit olur, yaşadığın sü- rece kan tükürür durursun! Hem bak, belki o bir lok- malık, bır hırkalık yaşam biçimi ıçinde okuyup ay- dınlanmana, seküler yaşamana ortam hazırlarlar, olurya!.. Dinler arası bıreysel merak. ınanca saygı ya da sempatinin doğurduğu zıyaretler, törenlere katılma- lar olmuştur. bunlar hep vardır. Elli yıl öncesinden, Teberrükoğlu soyadlı Rum kökenli bır yurttaşımızı anımsıyorum; zaman zaman camıye gider, vaaz din- ler ve dualarda da el açıp bır güzel "Amın!" derdi. Bızimkilerin yorumunu hareket noktası yaparsak, Hıristıyan yurttaşımızın ziyaretıni. el açıp dua etme- sini, amın demesini de Hıristıyanlığın en mükemmel gelişmesi bıçıminde, kabul etmemiz gerekecek! Oy- sa hiç de öyle değil, olay, yalın bir merakın doyumu- dur. Kemalizmi gericilik sayacak kadar bir aymazlık, bir değer bılmezlik ıçinde bocalayan eskinın Maocusu, altı ilkeden bırinın "devnmcilık" olduğunu görmez- den gelir, Brüksel'dekı, Strasburg'daki lokantalarda kendisine midye yedırecek yeni patronlar peşınde koşar. Bulurda... Kişılik gelışmemişse, ilkesizlik ve içinde asalaklık varsa, patron çoookL Buluğ çağına gelmemış çocuklann sırtlarında cüp- pe, başlarında sarıkla, 23 Nısan gibi bır bayramda şerıatçı protestolar düzenlenecek, köşe yazanmız "...öncelıkle islami kesımi objektıf bir vakıa olarak kabul ettiğıni" yazacak! Dahası var: "...Müslüman intelligentsia'yı yakalayamayanlar büyük yanılgıya düşüyorlar" diyecek! Pes be kardeşım, ınsafın ku- rusun! Sen, devlet elıyle, vatandaş vergisıyle geliş- tirilmiş ortaçağ akımına yamanmak, sırtüstü yatmak için böyle söylüyorsun... Va mı bunun başka bir iza- hı? "Güçlerinın yüzde beş olduğu anlaşıldı, neye en- dışe ediyorsunuz?" diyorlardı; yüzde yirmı bire çı- kınca, yamanma edebiyatına başladılar. Bunun için hedef Kemalizme saldırıdır. İşte Maoculuk, Yaser Arafatçılık, Özalcıhk. global olma derken. bu sözde aydınların ve bakanlık yap- mış ANAP'lı, DYP'lı mılletvekıllerının de yasa onerı- leriyle, verdıklerı desteklerle hal-i-pürmelalımız! Daha ne acılar çekeceğiz, kim bilir!.. "Sen dûnumuz bugunümjz vannımızsın. en buyuk ustalığımız en ınce hünenmızsın. sen aklımız. yüreğımız ve yumnjğurrüzsun ' Nâzım Hikmet Turkıye Komunıst Patısi'nın 76 kunjluş yıldonumunu anma ve kutlamalanna ışçı sınıfının kurtuluşu davasına gonul vermış butun ışçıler emekçıier. aydınlar. gençler ve kadınlar davetlıdır ANMA VE KUTLAMA PROGRAMLARI TARİH: 10 EYLÜL 1996 SALI YER: İSTANBUL Saat. 10 30 Ferıkoy Mezarlığı'nda Şefık Husnu, Reşat Fjat. Saat. 11.30 Kulaksiz Mezarlığı nda Mustafa Hayrullahoğıu ıDenız) Saat 12 00 Topkapi Mezarlığı'nda Hikmet Kıvılcımlı. Ibrahım Gazelcı. Saat. 12 45 Zıncırlıkuyu Mezarlığı nda Behıce Boran, Ruhı Su ve dığer yoldaşlanmıZ'n mezartan başında savgı duruşu ıle anılmalan, Saat 14 00 TKP MK u>esı Uiu Çınar Mehmet BOZİŞIK'ı zıyaret. Saat 19.00 Mecıdıyekoy Kültur Mertezı. Park Restoran da yemek ve Mehmet BOZIŞIKa şahsında tum yoMaşlanmız ıçın EMEK ve ONUR plaketı verılmesı. YER: ANKARA 7 eylul Saat. 14.00 Mülkıyelıler Bıriığı'nde soyleşı. 10 Eylül Saat 19 00 Vedat Dalokay Nıkâh Salonu - Restoran'da yemek. YER: İZMİR 10 Eylul Saat 11 00 Yoldaslann mezarlan başında saygı duruşu ıle anılmalan, dığer ıllerde anmalar ve bırlıkte yemek yenılecektır ÜRÜN DERGİSİ girişimcileri İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Ingiliz uyruklu ingilizce öğretmeni aranıyor. Tel.: 251 84 21 - 252 05 97 Yanmamış, Yıkılmamış Bir Türkiye!.. Prof. Dr. NURTEN OZERI tst. Üniversitesi Tıp Fakühesı ıllar önce \ıne bır ağustos avında. toprağın \ok olmasını bılincının arkasına ıtmıştir: Yonnanlanmız. bugünkü felaket de recesınde olmasa da şangınlarla tehdıt altındavken bu sütunlarda. memleketımızın ormanını. ağacını, ha\asını. suyunu. toprağını \e ınsa- nını >.e\enlere çağnda bulunmuş. selamlar gönder- mıştım Geçen 12 yıl ıçinde gıderek boyutları ge- nışleven. ha\ın ellenn şaktığı ateşle ormanlanmız: vureklenmızle bırlıkte vandı. \anı>or. Geneldeve- >ılın hertürü\le doğamızı renklendıren çe^ıtlı ağaç- ların topluluğu olarak nıteledığımiz ormanlarımızla bırlıkte. banndırdıgı canlı turlen de ülkemızın gele- ceğını karartırcasına. yüzümüzü kızartırcasına ale\- ler ıçinde! Insanoğlunun doğal çevresının çok önemiı bır öğe- sını oluşturan orman.çeşıtlı turde ağaç ve bıtkilenn. uvgun toprak \e ıklım koşullannda üreven. geli^en hay\an \e böceklerle belirli bır düzen ıçinde kavna- şıp sıstemlı doğal bır dengeyle yaşadıkları fizıko- kımvasal \e biyolojık bırortamdır. Dünya ınsanının nefes almasını »ağlavan oksıjen deposu özellığı taşı- \ an orman. toplum sağlığı açısından önemlı olan özel ıklımsel etmenlen (faktörlen) kadar. günümüzün bü- yük sorunu olan ha\a kırlılığını de süzücü bır göre\ üstlenmıştır. Günümüz vaşam koşullanvla zorlanan ınsanıınızın sağlığı üzennde havası. suyu. toprağı ıle fız>olojık\epsıkolojıkyondenvararlıetkılenkanıt- lannıış. kentlenn akcığen savılan ormanlar. hay\an- sal, bıtkısel \e fosıl enerjının de ana ka>naklarıdır. doğanın karşılıklı vaşam dengesını sımgeleyen or- man ekosıstemındekı canlılarla-insan. hav\an. bıtkı \emıkroorganızmalarla ıçinde bulunduklan fiziksel çe\renın karşılıklı etkıleşımındekı madde \e enerjı dolanımı. özellıkle dünya ınsanının sağlıklı ya^amın- da olduğu kadar. ekonomık \e toplumsal gelişimin- de de etken öğedır. Günumiız ınsanı. doğa ıle yaşamak. onun >asala- rına boyun eğmek \enne; uygarlık yolunda toplum- sal. kültürel, bilımsel \e uygulayımsal (teknolojık) gelişimıvle doğaya egemen olma amacına ulaşmış- tır. Doğal etmenleri kendi amacı doğrultusunda de- ğıştıren insanoğlu: vaşamı ıçin. soluk almanın teme- lındeki oksıjen-karbondıokMt bılançosunun nasıl bo- zulduğunu. yaşam enerjısını ;>ağlamada gereklı olan Beslenme öğesı. buğday \e benzen üninleri ıçin tar- la. hay\anlan ıçin otlak sağlamak üzere ormanlan yok etmış: ısınnıak ya da uygarlığın ürunlennı yara- tacak öğeler. orneğın kâğıt elde etmek ıçin. orman ağaçlannı kendi gereksınımi doğrultusunda. plansız- ca harcamiştır. Doymak ıçin a\ lanmış ya da hıç an- lam \eremediğım ze\kı için. hatta partiler düzenle- yerek orman ekosısteminın bır halkası olan hay van- İan yok etmış ve etmektedir Yine uygarlığımızın. teknolojımızın ürünü olarak yaşam kolaylığını sağ- layan ulaşım. konut \e fabnkaların yarattığı ha\a kır- liliğıyle yeryüzündekı ormanlan vakıt geçirmeden önlem alınması gerektırecek boyutlarda tahnp et- mektedir Turkiye'de Boğazıçf nın yeşilliğını yok ederekbaşlayan\illayapmayanşındakıdüşunceıse uy garlığın ötesinde bir yok etme. öldürme (katl) ola- yıdır. Orta AN rupa'da mılattan öncekı tanhlerde başladı- ğt yazılan orman yangınlan. günümüzde dünyanın heryöresınde. dünyanın tüm yaşam dengesını boza- cak düzeye ulaşmıştır. ^'angın, dogaldır kı. sadece te- le\ızyondaseyrederkenacı>ını ıçımızdeduyumsadı- ğımız ale\ lenn ıçinde ka\ rulan ağaçların. çığlıklan- nı duyduğumuz hay\ancıklann ölumü değildir. bu olayda ağaçla bırlıkte topraktakı dırey \e bıtey (fa- una \ e tlora) denılen, canlının beslenmesı ıçin gerek- lı mıneral dönuşünıünü sağlay an mıkroorganızmala- nn da yok olması söz konusudur. Bu bıyoloıık kötu etkıyle bırlıkte. önemiı olumsuz etkı de yörenın ık- lımsel (klımatık). toprağm fiziksel \e kımyasal ya- pısındakı değışımdır: Yangınla komürleşen satıhta guneş ışınlan fazla emilerek toprak ve ha\a Mcaklı- ğı artacak. gece gundüz Mcaklık farkı yükselecek. toprağın üst tabakalan kuruyacaktır Nem oranı aza- lıp rüzgâr hareketı anacak. ormanın sağladığı yağış düzenı \e de su dengesı bozulacaktır foprağın 250 C'lık derecede ısınmasıyla su oranı ıle birlikteorga- nık maddelen, besın özellığı de kaybolacaktır, sık sık yangınlar oluşan orman alanındakı bıtkı örtusü. çalışekltnedönüıjecektır. Sertleşen. kuruyantoprak- ta nem kapasıtesinin düşmesıyle yüzeysel su akışı hızlanacak. erozyon başlayacaktır. sonuçta tanm \e yerleşım yerlen enyıp gıdecektir. Ülkemızde sağlıklı yaşam alanımızolan ormanla- TARTIŞMA Sorun'un sorununa inmek... C ezae\ lerinde-ki ölüm oruçlarının bitirilmesin- deki gerçekçi tutumları öne çıkan aydınlann bu durumu. birçok çe\relerde kıskançlık \aram. Kimileri de başka nedenlerden dolayı kıskandı. Sayın Cumhurbaşkanı Demirel. "Herkes şunu unutnıamalıdır ki, eğer devlet silahını ele almış. de\lete silah çekmiş bir adamın elinden silahını alamıyorsa devlet değildir" dedı. \'ar mı bir itirazı olan? Benım yok. Ancak Sayın Demirel neden bövle konuşuyor? Sağlık Bakanı Vddınm Aktuna'nın bir açıklamasına içerlemiş olacak. Ne demişti Aktuna? - Aydınların cezaevlerindeki ölüm orucunu bitırmesi gibi bir ginşimin. Güneydoğu'daki terörün çözümlenmesi için de yapılabileceği... Kısacası. çok yararlı bir girişim olaeağını söylemek istiyor. Yalan mı? Yanlışı nerede? Ama Sayın Demirel bu öneriye karşı. Hem de temelden karşı olduğunu bakın nasıl açıklıyor? - Cezae\ lerinin teröre katılmış. kişiler tarafından bireğitim merkezi olarak kullanılması. oradaki usul \e nizamların tanınmaması. onlann hepsinin allak bullak edilmesi, kendılerine göre bir nizam kurmalan ve dışanyla, hatta dış ülkelerie muhaberelerde bulunmaları gibi birtakım bilgıleri de\let bıliyor. Denilecek ki "Devlet bunlan bilivor, ama devlet kudret demektir, bunİara niçin müsaade edivor?"" Böy le eleştıriye kolay kolay \anıt bulmak olası değildir... Sayın Demirel'i 1963 yılından beri parti başkanı. başbakan ve sonunda cumhurbaşkanı olarak tanıdık. Döneminde iki kez ihtilal oldu. Onlarca genç. işlediği kanıtlanamayan suçlardan dolavı idam sehpalanna çekildi. Işkence, ıstırap. kan. gözyaşı \e idamlar. bu ülke insanının yüreğini kararttı. benliğıni söndürdü. Demokratik her istem. dipcikle. kurşunla bastırılmaya çalışıldı. Ozan Çırakman'ın bir deyişinde belirrtiği gibi "korku > üreklerde kök" oldu da ne oldu? Şimdı de >ine ülkenin gücünden, özellikle de silahlı gücünden örnekler vererek o korkuları tazeliyor dive düşündürüyor kişiyi. Sanıyorum ki 33 yıldır de\ letin tepesinde yaşayan Sayın Demirel. PKK. ile Kürt sorununu bir tutuşor. Oysa Günevdoğu'da iki sorun var; birisi PKK. ötekısi bu bölgede vaşamaya çalışan insanların ekmek. iş, aş sorunu. İnanarak demek istiyoruın ki iş. aş. ekmek derdinde olanların PKK ile bir ılgileri vok. olmuyor da. Ha, sorumsuz. ama kendisini sorumlu sanan. azgelişmiş beyinlere sahip kimilerinin \asal olmayan uygulamalan sonunda, düştüğü açmazın tek kurtuluş yeri olarak dağları görenler çıkmıyor mu? Çıkıyor. Ama dev letten ilgi, şefkat beklerken şiddetin içine düşürülen siz olsanız ne yaparsınız? Dr. Yıldınm Aktuna haklı. Bölge insanının (PKK \e yandaş.larının değil) de\ lete gereksinimi var. Hem de sonuna dek güvenebileceği bir dev lete. sevecenliğe. güleryüze gereksinmesi var. Kısacası bu ülkenin bir insanı olduğunu görmek istiyor. ttilmek. kakılmak. horlanmak değil. Açıkça tarnşmakta yarar \ar: AN-dınlar. bu girişimin lokomotifı olurlar ve basanrlar da. Ne ki. devietin elinde bulundurduğu "devletsel güce"inanarak başka çözüm yollarını tıkaşanlar oldukça sorun'un sorununa inmek sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Devlet. gücünü halkının üstünde değil, gerektiği zaman gerektiği yerde kulianarak öv ünebilir. Halkın sorununu PKK'den ayıralım. "Tatlı dih yılanı deliğinden çıkartır"! ben demnorum. atalarımız söylemiş. dilimize de özde\ iş olarak geçmiştir. Sayın Demirel. haydi. gelin aydınlanmızın girişimine "olur'" deyin. Doğu'daki yurttaşlanmızı mutlu edelim. Ne yitiririz ki? Belkı de çok şev kazanabilirsiniz. Saadettin VIALKOÇ 'TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BİR ÎNSANLIK GÖREVÎDİR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Davanışma Der. Tel: (0216) 370 81 66-441 0834 rımızın yanması, canlı ve fosil enerji kaynaklanmı- zı. ondan elde edeceğımız çeşıtlı endüstriyel olanak- lanmızı. geleceğımızı yok ederken üstelık tanhimı- ze uzananyolları da kületmektedir. Böylesınedoğal. tanhsel. ekonomık değerlerın tahnbı. basıt bır kaza ya da ıhmalın sonucu değil. ülkemızı sıkıntı ve yok- luğa mahkûm etmey ı programlayan emellerin ürünü- dür. Bunun tersını duşünmek gaflettır!.. Türk ulusu- nun yüce duygusu, böylesine kötü emellerin uşakla- rınındahı ölümorucundan, insan haklannasaygı dü- şüncesıyle kurtanlmasına destek olurken bu emelle- nn kurutulmasında gerekli ışlemler için bütünleş- mek ulusal bırgöre\dır \e denli talıhsızlıktır kı. beklentılenmız. umudu- muz. sorunlanmızın çözümünde bütünleşmek iken en aydın kişılerimız sıteler kurmak. kişisel maddı kaynak sağlamak için SİT alanlannı yakıp yıkmak- ta: ülkemıze ülküsel (ıdeal) ünı\ersitelen kuracak. bu amaçla kıraç arazıde bılimsel yatırımlarını öınek oluşturacak ormanlarla bezemelen beklenen değer- li y atınmcılar. en köklü \ e \ enmli ormanlanmızı kat- letmektedırler Bütünle^me bunun neresınde acaba 1 .'.. Güneşten. sıcaktan korunduğumuz. çevre kırlılı- ğınden anndığımız, bol oksıjen \e ıçerdiğı eterık un- surlarlarahatsolukaldığımız. toprağımızıenmekten koruy an. y aşam öğesı suyu \ e y ağışı sağlayan orman- lan y akanlara. "Tann'nuı lanetine uğrasuı" deyıp ge- çıştırerek ulkemızin yanan geleceğine oldukça ılgı- sızkalmıyormuyuz? Yetennce önlem almadan. özel makam arabalanna ayrılan tahsisatla bıle yetennce yangın söndurme uçağı sağlayabılecekken yalnızca seyretmekle. yangın alanlannı gezmekle; çocukları- mıza kömürleşmış. enmış. bıtmiş topraklar bıraka- cağımızın algılamasında mı oluyoruz acaba? Bu ko- nuya sahıp çıkma zamanı, devlet. mıllet. üniversıte ve örgütlerle bütünleşerek ormanlan y ok etme ey lem- lenne karşı mücadele etme \aktı geçıyor! . Ülkemizın tüm karamsar tablosu ıçinde dahı. her yazımda belirttığım gibi, bu savaşımda da umudumu- zu yıtırmeyelim \e şairin dedığı gibi: "l sanç \erdi<nanın çıplaklığı; / Bütün gün orman- lan düşündüm; / Bir ağaç denizL yaprak deni/j: / Ot- lann adını başı fışkırdığı, / Nenıli topraklan hay al et- ti gönlüm!.." demeyelım 1 Umudumuzu bağladığı- mız. geleceğımızı emanet ettığımiz genç kuşaklara hayallenmızı deği). gerçeklen. doğrulan ile, yanma- mış \e yıkılmamış bır Türkiye bırakalım!.. KADIKOY BELEDİYESİ KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ Eylül'96 ETKİNLİKLERİ SERGİLER 1 Eylul- 15 Evlûl 1996 AZERBAYCANLI RESSAMLAR SONBAHAR RESİM SERGİSİ 18Eylül-4Ekım 1996 KADIKÖYLÜ KADIN RESSAMLAR KARMA RESİM SERGİSİ TİYATRO ÇAĞDAŞ SAHNE Sunar MÜZIKÜ ÇOCUK OYUNU "ISSIZ ADA" ROBİNSON Yöneten. Halıt ERGÖR Her Cumartesi - Pazar Saat: 12.00 (28 Eylül'96 Cumartesı'den ıtibaren) Tel: 346 46 22 GÖSTERİ - SÖYLEŞİ - PANEL • KONSER 7 Eylûl'96 Cumartesi Saat 15 00 DİA GÖSTERİSİ -MANZARALAR" MUZAFFER SÜTLÜOĞLU 8 Eylûl'96 Pazar Saat: 15.00 Sövteşi "TÜRKİYE'DE ve DÜNYADA BARIŞ" YÖNETEN: METİN BOBAROĞLU (AYDINLANMA Vakfı işbirlıği ile) 13 Eylûl'96 Cuma Saat: 15.00 BİLYAY SÖYLEŞİLERİ •ÜMİTLERİMİZ VE İHTİYAÇLARIMIZ" Tarık ARIKDAL 13 Eylûl'96 Cuma Saat: 20.00 KSM FELSEFE TOPLANTIURI (31) •ANADOLUVA AYDINLANMA' METİN BOBAROĞLU 14 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00 DİA GÖSTERİSİ "İTALYAVAN KESİTLER' Özcan TARAS KONSER GOLDEN HOflN KLASIK TÛHK MÜZİĞİ TOPLULÜĞUNDAN •FASIL- 20 Eylûl'96 Cuma Saat: 20.00 KONSER "Amerikalı Sanatçı Tim GRANT ve Gurubundan ; Country ve Pop Çeşitlemeleri" (1) 21 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00 DİA GÖSTERİSİ -KALİMERA" Sevı ile Şirin (Göçerier Fotoğraf Kulübü ışbirfiği ile) 21 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 20.00 "Amenkalı Sanatçı Tım GRArVT ve Gurubundan ; Country ve Pop Çeşitlemeleri" (2) 22Eylül'96 Pazan Saat: 20.00 KONSER "Amerikalı Sanatçı Tim GRANT ve Gurubundan ; Country ve Pop Çeşitlemeleri" (3) 27 Evlûl'96 Cuma Saat: 20.30 KSM FELSEFE TOPLANTILARI (32) "ANADOLU'DA AYDINLANMA" (32) METİN BOBAROĞLU 28 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 15.00 PANEL "TÜRK DİL KURUMUNUN KURULMASINDAN GÛNÜMÜZE DİL SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ" Prof.Dr. Yusuf COTUKSÛKEN Gazeteci - Yazar Nurer UĞURLU Gazeteci- Yazar Orhan ERİNÇ Gatzetecl Yazar Tahsin YÛCEL Eğitımd Yazar Neşe DOSTER • 28 Eylûl'96 Cumartesi Saat: 20.00 KONSER GOLDEN HORN ÇIGAN TRIOdan "ÇIGAN MÜZİĞI- :S Ç A Ğ # /^ ILHAN SELÇUKx DUVARIN USTUNDEKİ TİLKİ 3. Bası Çıktı! 230.000TL (KDVıçinde} L_ ® ÇAĞDAŞ YAYINLARI Yavuz Gör ABD, Meksika, Afganistan. Bulganstan, Avusturya, Norveç, Romanya ve Lübnan'da değişik görevlerde bulundu. "Seyahatname" bu gezgın yaşamın, izlenımleri... 150.000TI. Posta çasi no; 966322 ® ÇAĞDAŞ YAYINLARI N E C A T İ C O M A U Necati CumoSlf UCMİNJK Necati Cumalı'nın çocuklar için yazdığı bu kitapta romanın kahramanı Sonçiçek'in doğa ve hayvan sevgisihi sizler de duyumsayacaksuıız. 6. BASI 300.000TL Oral Çalışlar İSLAMİYET İ Z F R İ \ K SÖYLEŞfLER Cemalettin Hoca, İsmail Nacar, Mehmet Metiner, AN Yüksel, Salah Jaber, Alain Krivine, Abdurrahman Dilipak, Abdülkerim Suruş Afa Yayıncılık A.Ş. İstiklal Cad. BekarSok. No: 17 Taksım I İSTANBUL Tel: (0212) 245 39 67 (0212)244 43 62 MAHIR ÇAKIR Umudunla düşünle özleminle sevginle on yedinci yılındayız. AİLEN 6 Evlül 1996 DUYURUÇa£da> Yajamı Dc^teklcmc Derneğı Bakırkov Subcsı'nın Olağanustu üencl K.uıuiu 21 Eylul W 2 Cumartesı saat 13 (K)'teGalenaTunzmTe^ıslcn •Maköyadresındeyapılacak- tır. 21 E\lül 19% CıımarteM yeterlı çoğunluk sağlanamadığı rakdırde a_\nı >er \e saatie 2S E> lul IWA Cumartesi günıi >a- pılacaktır Oyelerımıze duy unılur Çağdaş Vaşamı Destekleme Derneği Bakırköy Şubesi Hazır miişterilerimize gayrimenkulleriniz pazarlanır. Tel: 0212 227 21 00 Ücretsiz kedi. köpck yavrulan \erilir. Maliyetine kisirlaştırma ve aşı yapılır. Tel: 227 72 65
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle