Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 EVLUL 1996 CUMfi
r 10 HABERLER
Başvurular bugün sona eriyor, yurtlarda kalmaya hak kazanan öğrencilerin listesi 1 ekimde açıklanacak
• • •
Öğrencilerin yurt çilesi bitmiyorANKARA/ISTANBIL (Cumhuriyet) -
Ünhersite sınavına giren yaklaşık 1.5
milyon öğrencinin arasından sıynlarak
yükseköğretim yerleştirilen öğrenciler.
"yeni ünhersiteli" olmanın heyecanını
yaşayamadan yurt. harç ve kayıt
sorunlanyla karşı karşıya kaldılar.
Ekonomik yetersizlikleri nedeniyle e\
tutamayan ve özel yurtlarda kalamayan
öğrencilenn. devlet yurtlannda
kalabilmek için yapacaklan başvurular
bugün sona eriyor. Yükseköğretim
kurumlannın 1996-1997 öğretim yılına
başlamasına kısa süre kala. üniversiteyi
yeni kazanan öğrencilerin bannma
sorunlan da başladı. Yükseköğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (Yurt-
Kur) kapasıtesinin yetersiz olması
nedeniy le bu yıl da birçok öğrencinin
açıkta kalması bekleniyor. Yurt-Kur'a
bağlı yurtlarda kalmak isteyen
öğrenciler için başvurular bugün sona
eriyor. Yurtlarda kalmaya hak kazanan
öğrencilerin listesi ise 1 ekimde
açıklanacak. Yurt sorununu çözmüş
durumda olan üniversiteleri kazanan
öğrenciler. devlet yurtlannda kalmaya
hak kazanamasalar bile şanslı
durumdalar. İstanbul'daki
üniversitelerden Boğaziçi. Koc ve fTÜ,
Ankara'da da ODTU ile Hacettepe
Üniversitesi'nin kendi yurtlan
bulunuyor. ÎTÜ Vakfi'nın biri
Gümüşsuyu. biri Ayazağa"da olmak
üzere iki öze) kız yurdu bulunuyor. 58
öğrenci kapasiteli Gümüşsuyu'ndaki
yurdun aylık kirası kahvaltı dahil 12
milyon lira olarak belirlenirken
Ayazağa'da bulunan 109 öğrencilik
yurdun aylık kirası ise 9 milyon lira. Bu
yurtlann dışında İTÜ"nün aylığı bır
milyon lira olan bir erkek öğrenci yurdu
da bulunuyor. Maslak kampusundaki bu
yurda yeni öğretim yılında 160 öğrenci
alınacak. Başvurularda. öncelikle ailenin
gelir düzeyi göz önünde tutuluyor.
Boğaziçi Üniversitesi'nin aylık fiyatı 1.5
miiyon lira olan 2300 öğrenci kapasiteli
öğrenci yurdunun. talebin yüzde 90'ını
karşıladığı belirtiliyor. Koç
Üniversitesi'nin 72'şer öğrenci
kapasiteli kız ve erkek olmak üzere iki
yurdu bulunuyor. Yurdun aylık ücreti tek
kişilik odalar için KDV hariç 19 milyon
800 bin lira. iki-üç kişilik odalar için ise
13 milyon 800 bin lira olarak belirlendi.
Devlet ve üniversite yunlarında
kalamayan öğrencilerin diğer bir tercıhi
de özel yurtlar. Özel yurtlann aylık
fivatları 15 ile 25 milvon lira arasında
değişiyor. Özel Öğrenci \ urtlan Derneği
Genel Sekreteri Ayşen Ünver. özel
yurtlann fiyatlarının \elilertarafindan
yüksek bulunduğunu. bu fiyatlarla bile
giderlerin ancak karşılandığım söy ledı.
Unver. özel yurtlara devlet "desteği
sağlanmadığını kaydederek şu görüşleri
dile getirdi: "Kurumlar vergisi,
doğalgaz, kira, elektrik, su ve benzeri
giderler yurt sahiplerinin belini
bükmektedir. Sağlanmasım istediğimiz
devlet desteği aylık ücretlerin aşağı
çekilmesini sağlayacağı için imkânlan
kısıtlı olan öğrenci \elilerine de kola>lık
sağlamış olacaktır."
YÖNETMELİK DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Türbanı yasaflaştırma hazırlığı
ANKARA (Cumhuri.vet
Biirosu) - Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın talima-
tıyla üniversitelere "riir-
ban" için yönetmelık deği-
şikliği hazırlığı yapıldığı
bildınldı. RP Kahramanma-
raş Milletvekili Mustafa
Kamalak. "Madenı ki ülke-
mizde laiklik \ar, insanlann
başörtüleri ile uğraşılma-
sın" dedi.
Başbakan Erbakanın is-
teği üzerine. başörtülü fo-
toğraf kullandıkları gerek-
çesiyle üniversitelerden
"resmi kimlik" alamayan
öğrenciler için bir genelge
hazırlandığı öğrenildi. RP
Kahramanmaraş Milletve-
kili Kamalak. "Başı kapalı
olanlann da bizim insanımız
olduğu unutuluyor. İnsanlar
nasıl rahat edivorlarsa oku-
MEF okullannda
dolarla eğitim
İstajıbul Haber Servisi - Modern Eğitim Fen
Dershanesfnin (MEF) kurucusu İbrahün Ankan'ın
öncülüğünde yaptırılan MEFokulları, 1996-1997
öğretim yılında açılacak. Okulun yıllık ücreti.
sınıflara göre beş bin ile altı bin dolar arasında
değişiyor. Ulus'ta 30 bin metrekarelik arazi üzerine
planlanan MEF Eğitim Kampusu, tamamlandığında,
anaokulu, iikokul. ortaokul. lise ve uluslararası okul
binalarının yanı sıra, yan olimpik yüzme havuzu,
tenis kortlan, basketbol sahası, cimnastik salonlan,
laboratuvar binası gibi eğitim, sosyal sportif
amaçlara yönelik tesislere de sahip oiacak. MEF
okulîan bu ögretim yılında. okul öncesi (6 yaş
grubu) birim ile iikokul birinci ikinci sınıflar. orta
hazırlık ve lise hazırlık bölümleriyle hizmet verecek.
MEF yetenek sınavına girdikten sonra yapılan
değerlendirme sonucu okula alınan öğrencilerin
eğitim ücreti yıllık, okul öncesi için beş bin dolar,
ötekı sınıflar için altı bin dolar olarak belirlendi.
la öyle gitsinler" dedı. Ka-
malak. türban konusunda
yasakla bir yere varılama-
yacağını kaydederek "Hiç-
bir ülkede hiçbiryasak, Ber-
lin du\ arından daha yüksek
olamaz. O duv ar da yerle bir
oldu. Bu fıkrin karşısına ya-
sak değil, daha giiçlü bir dü-
şünce koyulmalı" diye ko-
nuştu. Kamalak, başörtü ge-
nelgesine ilişkin gelişmeler
hakkında bilgisi olmadığını
kaydederek konuşmasını
şöyle tamamladı:
"Ülkem adına üzüliiyo-
rum. Laiklik var. insanlan-
mızın örfü. âdeti var. Asır-
larea önce 'Gel gel her ne
olursan ol yine gel" diyen
Me\lana mı aydın. yoksa
üniversite kapısında dunıp
da "Başın kapalıysa gire-
mezsin" diyen dekan. rektör
mü daha aydın? Hangisi da-
ha insancü? Başı kapalı olan
bizim insanımız. İnsanlar
nasü rahat ediyorsaöyle gir-
sin. Davranışları acayipse
toplum onu zaten dışlar. \a-
sakla hiçbir yere varılmaz.
Başörtüsü bir kriter olarak
ele alınmasın."
Başbakan Erbakan'ın ba-
şörtü genelgesine ilişkin
olarak Istanbul Milletvekili
Mustafa Baş ve Yüksek Öğ-
retim Kurumu (YÖK) Ke-
mal Gürüz'le görüştüğü bıl-
dirildi.
ş g
ledi. Beşiktaş'taki Özel \eni Yıldız Dershaneleri binasında dün bir basın toplanlısı düzenleyen öğrenciler. ÖSYM Baş-
kanı Prof. Dr. Eres Söylemez'in dershanclerle ilgili açıklamalanna \ebazı uygulamalanna tepki duyduklarını belirtti-
ler. Özgür Kuıltaş, öğrencilerin dershanelere gitmesinin okullardaki bilgilerin yeterii olmadığını gösterdiğini kaydede-
rek "Her sene sistem değişiyor. Bu kadar sık değişen sistemin başanlı olması mümkiin değil. Okullarda kaliteli lıoca kal-
madı" dedi. L'niversiteve giriş sisteminin yeniden dtizenlenmesini öneren öğrenciler. ÖYS'ye giren 700 bin öğrenciden
toplanan 500'er bin liranın nereye harcandığını da merakettiklerini söylediler.(Fotoğraf: AYDIN TAŞDEMlR)
Sekiz tezde zincirleme kopya iddiası
FİGEIN ATALAY
Yüksek lisans ve doktora tezle-
rinde yeni bir skandal daha ortaya
çıkarıldı. istanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde ya-
pılan incelemeler sonunda, sekiz
tezin birbirinden kopya edildıği be-
lirlendi. JÜ Sosyal Bilimler Ensti-
tüsü'nde binlerce tezin incelenme-
si sürüyor.
Konulann uzmanı profesörlerin
oluşturdugu komisyonlarca yapı-
lan inceleme sonucunda sekizı
yüksek lisans. biri doktora olmak
üzere dokuz tezin iptalinden sonra
şimdi de sekiz yüksek lisans tezi-
nin birbirinden kopya edildiği or-
taya çıkanldı. Enstirü Müdür Yar-
dımcısı Yrd. Doç. Dr. Ateş Ok-
tar'ın verdiği bilgilere göre. zin-
cirleme kopyalama, 1984 yılından
günümüze kadar geliyor. Yani.
1984'te bir tez yazılmış. Bu tarih-
ten bir vıl sonra bir öârenci tezini.
bu tezden kopya çekerek hazırla-
mış.
Daha sonra bir başkası,-ikinci
tezden usulsüz aktarmalaryaparak
tez yazmış. Kopyalama. sekizinci
teze kadar gelmiş. Yrd. Doç. Dr.
Oktar. bu tezlerle ilgili soruşturma
tamamlandığında tezlerin iptali \ e
unvanlann geri alınması yoiuna gi-
dilebileceğini söyledi.
Oktar, daha önce iptal edilen tez-
lerin sahiplennin, bu biçimde ak-
tarmalann usulsüz olduğunu bil-
mediklerini söylediklerini belirte-
rek şöyle konuştu:
"Oğreneüer, istedikleri kaynak-
lardan istedikJeri gibi yararianabi-
leceklerini düşüninorlar. Bugüne
kadar incelediğimiz tezlerdeki or-
tak nokta, dipnot göstermeden ya-
pılan aktarmalann sayfalarca sür-
düğii ve aktarma yapümayan bö-
lümlerde iseyazara ait özgün bir şe-
yin olmaması. Bunlar tez değil,
farklı üsluplarla yazılmış değişik
metinlerin iğreti bir biçimde birbi-
rine ekienmesinden oluşan kâğıt to-
marları. Giriş, sonuç bölümleri,
sentezi. hipotezi olmayan bir tane
bile dipnot bulunmayan tezlere
rasthyoruz. Bunlar. bir bakıma suç
oluşturan eylemler değil. ancak bi-
limsel kaUteyidiişüren sorunlar. Bu
eylemlerin, biraz da iy imser düşii-
nerek. kötii niyet olmaksızın yapıl-
dığını varsa\ dığımızda. bu sorunia-
nn giderilebilmesi için "bilimsel
araştırma ve yazma teknıkleri' der-
si konulmasının yararh olabileceği-
ni düşündük. Böylelikle öğrencile-
rimiz. bir tezin nasıl yazılacağını ve
ne gibi asgari bilimsel özellikler ta-
şıyacağına dair bilgileri.danışman-
lan dışında. bu dersi izleyerek de
edinebilecekler diye umuyoruz.
Enstitü \onetimi. bu dersin bu yıl
enstirüve bağlıyükseklisans \e dok-
tora programlanna zoruniu dem
olarak konulmasına karar \erdi."
^'rd. Doç. Dr. Ateş Oktar, enstı-
tüdeki işlerinin. tezlerin bilimsel
düzeyini değerlendirmek olmadı-
ğını özellıkle\urgulayarak. Sosyal
Bilimler Enstirüsü'nün ya da her-
hangı bir kurumun bilimsellik de-
netimiyapmayetkisinin bulunma-
dığını anımsattı. Jürinın göre\ini
gereğı gibi yenne getirmediğinin
anlaşılması halinde enstitünün de-
netim görevini y aptığına dıkkat çe-
ken Oktar, şöyİe de\am etti
-Binlerce tezi tek tek inceleyip,
diploma iptal etme he\ esinde deği-
liz. Ancak. birtakım tezlerde bu gi-
bi sorunlar ortaya çıkınca \e bu rür
tezlerin say ısında ciddi bir artış gö-
rülünce yazan kişiler hakkında so-
ruşturma başlatılması. bazı mezun-
lanmıza verilen diplomalann ipta-
li ve soruşturmanın örnekleme > ön-
temiyle değil. en azından eşitlik il-
kesi gereği kapsamlı biçimde )ürü-
tülmesi gerektiğine karar \erdik.
Bu çalışmamızın olumlu etkilerini
de gözlemlemeye başladık."
Oktar. YÖK'ün yapmış olduğu
yeni düzenlemelerın. bu konuda
daha etkin bir denetim uygulanma-
sını sağlayabilecek gibi göründü-
ğünü belirtti. Yeni düzenlemelere
göre. tezlerin yönetımi yalnızca bir
danışman üzerinde kalmayacak.
Oluşturulacak 'tez izleme komite-
leri' de de\ reye girecek. Bir öğren-
ci. tezinden dolayı yalnızca danış-
manına değil, bu komıtelere karşı
da sorumlu oiacak.
Doktora tezleri konusunda geti-
rilen yeni düzenlemeye göre ise her
öğrenci tezini yazmadan önce tez
önerisi hazırlayacak. Bu önende.
çalışmasının amacını. yöntemini
ve planını ortaya koyacak. Öğren-
ci. tez önensini altı ay içinde tez iz-
leme komitesi önünde savunacak.
Komitenin tez önerisini reddetme-
si halinde öğrenci. 3-6 ay içinde
yeniden tez önerisi savunmasına
girecek. Öneri yine reddedilirse
öğrencinin ilişiği kesilecek.
Veliler zor durumda
Okullarda yaşanan
forma tekeline tepki
(Cumhuriyet
Bürusu) - Tüketici Haklan
Derneği Genel Başkanı Tur-
han Çakar. okul yöneticile-
rinin öğrenci formalan ko-
nusunda bazı firmalarla an-
laşmasının velileri zor du-
rumda bıraktığını \oırguladı.
Çakar, okul formalannda
büyük bir tekelleşmenin \ a-
şandığını kaydederek Milli
Eğitim Bakanlığfnın gerek-
li önlemleri almasını istedi.
Tüketici Haklan Derneği
Genel Başkanı Turhan Ça-
kar. yazılı açıklamasında.
son yıllarda öğrenci kı> afet-
lerinde okul-mağaza anlaş-
masının yaygınlaştığını \ ur-
gulayarak velilerin tek bir
mağazadan giysi almak zo-
runda btrakılarak mağdur
edildiklerine dikkat çekti.
Okul-mağaza anlaşmalan-
nın firmalar arasında tekel-
leşmeye yol açtığına işaret
eden Çakar, okul yönetimiy-
le öğrenci velilerinin kur-
duklan dernek ve okul aile
birliklerinin kuşku altında
bırakıldığını ve birtakım
spekülasyonlara neden
olunduğunu kaydetti.
Çakar. "MilH Eğitim Ba-
kanlığı ile diğer bakanlıkla-
ra bağlı okullardaki görevli-
lerie öğrencilerin kılık-kıya-
fetlerine ilişkin yönetme-
lik"te iikokul \e lise öğren-
cilerinin kıyafetlerinin belir-
lenmesinde okullara berhan-
gi bir yetki verilmediğini
\urgulayarak şu bilgileri
verdi:
"Ankara'da yapılan bir
araştırmada, 15-20 dolayın-
da fırnıanın. okullarla yap-
tıkları anlaşmalar sonucu
mevcut okullann büyük bir
çoğunluğunun kıyafetlerini
satma\ ı tekelierine aldıklan
görülmüştür. \alnızca 3 fir-
manın anlaştığı okul sayisı
206'dır. Bu durum, öğrenci
kıyafetlerinde tekelleşmenin
ne derece yoğun olduğunu
göstermektedir. Tekelleşme
ve rekabetin ortadan kalk-
ması nedeniyle veliler, kıya-
fetleri daha pahalıya satın al-
dıklanndan ekonomikzara-
ra uğratılmakta ve mağdur
edilmektedirJer."
Sorunun çözümü için
Milli Eğitim Bakanlığfnın
bir an önce yasal bir düzen-
îeme yapması gerektiğini
anlatan Çakar, okul-mağaza
anlaşmasına son \erilerek
yanlış uygulama ve yozlaş-
manın durdurulması gerek-
tiğini vurguladı. Okullarda
alınan katkı payına da deği-
nen Çakar. yasal bir düzen-
leme olmadığı halde katkı
payını yatırmayan öğrenci-
lerin kayıtlannın yapılmadı-
ğına işaret etti. Çakar, ilk ve
ortaöğretimin sosyal bir
devletin ücretsiz olarak ye-
rine getirmesi gereken temel
ve vazgeçilmez hizmetleri-
nin başında geldiğini \ urgu-
ladı.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi görevlisi Doç. Babaoğlu
4
Imam-hatiplerde şiddet daha yaygm'
İstanbulHaberServisi-Bakırköy Ruh
\e Sinır Hastalıkları Hastanesi"nden
Doç. Dr. Ali Nihat Babaoğlu. imam-ha-
tip okullanndakı "şiddet potansiyelinin.
diğer okullara oranla daha > üksek oldu-
ğunu" bildırdı. Doç Dr. Babaoğlu. okul-
lardaki şıddetın sosyo-ekonomik düzeyi
yüksek olan öğrenciler arasında diğer
düşük sosyo-ekonomik düzeydekilere
göre daha yüksek olduğunu söyledi.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve
İstanbul Barosu Çocuk Haklan Korms-
yonu ışbırliğiyle düzenlenen "Çocuk
Haklan. Çocuk İstisnıan ve İhmali" ko-
nulu hizmet ıçi eğitim seminerınin dün-
kü oturumunda konuşan Bakırköv Ruh
ve Sinir Hastalıkları Hastanesi aöre\ lısi
Doç. Dr. Alı Nıhat Babaoğlu. yapılan
alan araştırmalarında. sosyo-ekonomik
düzeyi yüksek olan öğrencilenn eğitim
gördüğü okullarda şiddet potansiyelinin
yükseldiğinıngörüldüğünüsöyledi. Doç.
Babaoğlu. çeşitlı okullarda öğrenım gö-
ren öğrenciler arasında bol mıktarda
ateşlı ve ateşsız sılah bulunduğunun be-
lırlendığini kaydetti.
Geçen aylarda îstanbufdakı çeşitli or-
ta dereceli okullarda görülen şiddet olay-
lannınardındanbıraraştırmayaptıklan-
nı belirten Babaoğlu. şöyle devam etti:
L nlrlllnr
S e n d i k a h a k k l
istedikleri için
K a i O l i a r HyattRegeneyOteli'ndençıka-
nlan 20 işçinin OLEYİS'te yapmak istedikleri toplantı, sendika \önericilerinin bü-
royu kapatmaları nedeniyle gerçekleşmedi. Otel Lokanta ve Eğlence Verleri İşçileri
Sendikası'nın (OLEY İS) önünde dün toplanan işten çıkanlan işçiler, kapının ii/erin-
deki "Temsilcüertoplanösınagjdiyoruz" yaasıy la karşılaştılar. Onceki aksam konuş-
tukları sendika yöneticilerinjn sendikanın açık olacağını söylediklerini belirten işçi-
ler, sendikanın kendilerine sahip çıkmak istemediğini anlattılar. Sendika bina_sının
önünde bekleyen polis. gazetecilerin içeri girmelerini engellemek istedi. Türk Mühen-
dis ve Mimar Odaları Biriiği de yapağı yazılı açıklamada, "Hyatt Regency işçileri-
nin haklı mücadelesinidesteldiyoruz" dediler. (Fotoğraf: KEREM ILGA2)
"Okullarda bol miktarda çocuk silah-
lanması \ar. Okul çağındaki çocuklarge-
nellikleateşsiz nitelikteki silahlan. kendi-
lerine \onelik saldırılara karşı sa\unma
amacıyla taşıyor. Çocuklann taşıdıklan
bu silahlar arasında ateşli olanlar da bu-
lunabilijor."
Araştırma sonuçlarına göre. öğrenci-
ler arasındaki en yüksek silahlanma ora-
nınınimam-hatipliselerinde görüldüğü-
nü kaydeden Babaoğlu. öğretmenden
öğrenciye vönelık en yüksek şiddet ora-
nının da yine imam-hatip okullannda gö-
rüldüğünü açıkladı.
Yanşma güdüsünün öğrenciye yoğun
olarak aşılandığı okullardaki
şiddet eğiliminin arttığına dik-
kat çeken Babaoğlu, buna kar-
sın \anşma güdüsünün düşük
olduğu endüstri meslek hsele-
rinde şiddet eğiliminin azaldı-
ğını söyledi. Bunun nedenlerı
arasında da endüstri meslek lı-
seîerınde okuyan öğrencilerin
geleceklerının meslekı anlam-
da belırli olmasını gösterdi.
Babaoğlu. "Endüstri meslek li-
selerindeki uvgulamalı eğitim,
öğrencilerdeid saldırganlık
duy gulannı gevşetici etki yapı-
yor" dedı.
Semınerde konuşan psıko-
log Nevin Dölek ise çocuklann
çocuklara şönelık psikolojık
\eşiddetedayalısaldırganlığı-
nm, okullardaki zorbalığın
göstergesı olduğunu sövledı.
Bu zorbalığın. güçlü ve ın ya-
pılı çocuklann, aıle içi sorun-
lar yaşayan çocuklara vönelik
olarak daha sık görüldüğünü
kavdetti.
Dölek, çocuklar arasındaki
zorbalığın çocuktan çocuğa
tekrarlandığını \e tekrarlan-
ması tehdidiyle sürdüğünü an-
lattı.
OYSM
400 bin
kontenjan
boş kaldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Öğrenci Seçme
ve Yerleştirme Merkezi
(ÖSYM), Öğrenci Yerleş-
tirme Sınavı (Ö\'S) sonu-
cunda boş kalan kontenjan-
lar ile kayıt yaptırmayan
öğrenciler \e yeni açılan
programlar için açılan "ek
yerleştirme kontenjam" nı
ekım ayı içinde uygulaya-
cak.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr.
Eres Söylemez. üniversite-
lerde kavıtlann 20 eylüle
kadar tamamlanacağını be-
lirterek. üni\ersitelerin bu
tarihten itibaren boş kalan
kontenjanlannı ÖSYM'ye
bildireceklerini söyledi.
Söylemez. ek kontenjanla-
nn 25-30 eylül günleri ara-
sında açıklanacağını ve 30
eylül-4 ekim günleri ara-
sında da adaylann başvu-
rulannın kabul edileceğini
kaydederek, ek yerleştirme
işleminin de 15 ekime ka-
dar sonuçlandınlmasının
planlandığını anlattı.
Ek kontenjan sonucunda
yükseköğretim kurumları-
na yerleştirilen adaylara
21 -25 ekım günleri arasın-
da kayıt yaptırma olanağı
tanınacağını kaydeden
Söylemez, şöyle konuştu:
"Geçenyıl ekyerleştirme
sonucunda 30 bin kişiyi yer-
leşrirdiL Bu y ıl açıköğretim
bölümlerini de ahrsak ek
yerleştirme kontenjam yük-
sek olacaktır. Örgün öğre-
tim bölümlerinde konten-
jan açığı yok. Ancak. yeni
açılan bölümler ve vakıf
üniversitelerinin konten-
janları ile Kıbns'taki özel
ünh ersrtclerdeki kontenjan
açıklan, örgün ögretim için
kontenjam arttırabilir. Bel-
ki. askeriiklerini tecil ettir-
rntk isteyen adaylaraçıköğ-
retim bölümlerine yerleşti-
rilmek isteyebilirler."
Bu yıl yapılan ÖYS so-
nucunda açıköğretim bö-
lümleri ağırhklı olmak üze-
re yaklaşık 400 bin konten-
jan boş kalırken öğrencile-
rin ek yerleştirme kontenja-
nında her yıl olduğu gibi.
örgün öğretim bölümlerine
ilgi göstermesi bekleniyor.
YÖK Genel Kurulu'nca
öğretime açılma izni veri-
len Yeditepe. Fatih, Işık ve
Bilgi üniversitelerine de
"ek yerleştirme kontenja-
nıyla" 2 bin 500 öğrenci
alınacak.
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Bodrum Kalesi'nde
Bir Konser
Kim bilir kaç kez dinledim Suna Kan'ı. Bilkent Sen-
foni Orkestrası'nı da. Ama Bodrum konserinin özelli-
ği var, bir müzik olayı değil yalnız, müziğin ötesinde
anlam taşıyor. Belki de REFAHYOL döneminde yaşa-
dığımız çelişkiler nedeniyle. Demokratik yaşamda tı-
kanıklık var, tekseslilik eğilimi giderek tırmanıyor, Cum-
huriyetimizi oluşturan ilkeleri aşındırmayı amaçlayan,
kadını kapalı bir yaşama zorlayan çabalar tehlikeli bo-
yutlara vanyor. derken Bodrum konserini dinliyoruz.
Suna Kan sevdiğim, çağdaş düzeyine saygı duydu-
ğum, dostluğuyla onurlandığım bir sanatçı her za-
man, keman dalında bir usta, ama yaşadığımız ortam-
da başka bır gücü, değeri, uyarısı var. Şeriatı amaç-
layanlara soruyorum içimden. Hangi Islam ülkesinde
Suna Kan'lar, Idil Biret'ler var! Laiklik ilkesi dogrultu-
sunda oluşan bir olay bu, eşit hak ve özgürlükleri, ka-
dın devrimini, müzik devriminidesimgeliyor. Bodrum
Kalesi'nin önünde yüzlerce kişı de büyük coşkuyla ya-
şıyor bu olayı. Bilkent Üniversitesi'nin 10. kuruluş yı-
lında Müzik Fakültesi de müzik dünyasının büyük us-
talarıyla selamlıyor halkımızı. Antik kentler, tiyatrolar,
peribacalan, kaleler, güzel senfonılerle çınlıyor. Kon-
serlerı yabancılar da izliyor, çalgıcılarımızın çağdaş
düzeyine hayran oluyor. Refah Partili Kültür Bakanı da
izlemeliydi bu konserleri, islam türü kentler oluştur-
rrıayı savunan RP'Iİ belediye başkanları da... Dahası
iyi birorkestrayı oluşturamayan siyasal kuruluşlarda...
Yıllardır gelmedim Bodrum'a. Güzel anılanmı koru-
mak istedim. Vaktiyle Halikarnas Balıkçısı'yla gezdim
Bodrum'u. Arada mavi yolculuklar var ama.. Bod-
rum'da kalmadan tekneye bindim. O ilk yolculuğu
mavi bir düş gibi düşünürüm her zaman. Konser ge-
cesini de beyaz bir düş türü anımsayacağım. Suna
kan beyazlar içinde, orkestra üyeleri de beyaz ceket-
lergiymişler. Bunlar da beyaz kelebekler. dedi biroku-
rumuz. Bu yaklaşımdan hoşlandım doğrusu. Beyaz
kelebekler her dalda var, her dalda imbatı, sıcak bir
esintıyi sergiliyor.
Bodrum konseri başka gerçekleri de sergiliyor ben-
ce. Doğayı ve insanı bir arada yaşamak da bir özlem.
Bu özlemi sanatçılar dindiriyor ancak. Öte yandan,
ses kirlenmesine de güzel bir tepkı Bilkent konserle-
ri. Düzeysız programları, halk bundan hoşlanıyor di-
ye savunanları yalanlıyor, güzel bir olayı yaşamaktan
geri kalmıyor insanlar. Yaz boyunca yaşanan ses kar-
maşasından arınıyorlar. istanbul'dan, Ankara'dan es-
ki dostlarımi da gördüm Bilkent konserinde. Dinlen-
ce günlerinde güzel bir müzik olayı yaşamaktan mut-
luluk duyuyorlar. Düşüncelerini, coşkularını aktarıyor-
lar bana. iki genç kadın boynuma sanhyor bir aralık,
Nahrt Hanım bızım de edebiyat öğretmenımiz, diyor-
lar. O genç kadınlardan bırı Seda Arun, öteki Özay
Erkılıç, Seda Arun Özdemir Asaf'ın kızı. ilk kez kar-
şılaşıyoruz ama, eski dostlar gibi konuşuyoruz. Bod-
rum koylarında dolaşırken çok anımsıyorum babası-
nı. Yeşillikler delerek dağlara tırmanan beyaz evler, si-
teler bir dizesini tersine çeviriyor düşüncemde. Bü-
tün renkler aynı hızla kirlenıyordu, birinciliği beyaza
verdiler, diyor rahmetli ozan. Bodrum'un yeşil tepe-
lerini de beyaz evler kirletiyor bence. Beton yığınları
diken gibi batıyor yüreğime; beyazdan yoruluyor, ma-
viyi, yeşili özlüyor insan, kıyılara da, dağlara da rahat
bir soluk diliyor. Hemen belirteyım Körfez kiyılaBnda-
ki kentleşme daha tehlikeli boyutlarda. Zeytinlikleri,
çamlıklan parselleyen eller daha acımasız.
Konserde Müfide Çalık'ı da gördüm bir aralık. Hey-
kel çalışmalanndan, bir sergi hazırladığından söz et-
ti, çok sevindım. Sanatçılarımız heykel çalışmasını
hızlandırmalı bence, heykel kıran, heykelleri alanlar-
dan kaldıran yerel yöneticilere böyle yanıt vermeli.
Müfide Çalık'ın sergisinı ilgiyle bekliyorum. Çıplak ka-
dınlar yaptığını söylüyor, her yanından kuşlar uçuyor,
belki de barış kuşları, savaş rüzgârlarına karşın uçma
gücü dıliyorum o kuşlara. Kanatları kırılmadan uçsun-
lar dünyamızda.
Mendelssohn'un keman konçertosunu uykumda
da dinledim konser gecesi. Çok güzel bir sabaha
uyandım sonra. Kara haberler alabildiğine ama.. gü-
nümüzü, ufkumuzu sanatçılar ağartıyor Bodrum'da
Gündoğan koyunda kalıyorum. Güneş çok güzel do-
ğuyor bu koyda. Dağların ardında bir pembelik gide-
rek bastırıyor, saydamlaşıyor, güneşi görmeden ren-
gini, pembesini görüyorsun. bir an, bir an daha der-
ken güneş karşımda.. dağlar, kıyılar ışık içinde.
Dünyamızda da bir Gündoğan sabahı yaşamak
umuduyla aynlıyorum Bodrum'dan. Ama anlatacak-
larım bitmedi henüz. Turan Erol'un son çalışmalann-
dan söz edecegim size. Torba'daki evinde çok güzel
saatler geçirdim bir gün. Yaz boyunca durmadan ça-
lışıyor değerli sanatçımız, fırçasıyla dolaşıyor dağlan,
denizleri, dev boyutlu tablolar üretiyor. Mavi dağlar,
kocaman tekneler, mor çiçekler. Begonvıl değil engt-
narçiçekleri, öyküsünü dergimizdeanlatacağım. Do-
ğa ile insan yarışıyor o tablolarda. Usta bir fırçanın gi-
zemine, üretkenliğine hayran oluyor insan. Hangi dal-
da olursa olsun mutluluğu sanatçılanmız veriyor bize.
Bir akşam Suna Kan, bir ögle sonrası Turan Erol. Ikt-
sini de saygıyla selamlıyorum.
B U L M A C A SEDATYAŞAYA\
SOLDAN SAĞA:
1/ Dıl devrımınin
ilk yıllannda mil-
letvekili anlamın-
da kullanılan söz-
cük... Eskı dılde 3
ayak. 2/ Bölmeli
göçebeçadın... Is-
raifin parabirimi.
31 Bir maymun
cinsi... "Oyer" an-
Iamında kullanılan
sözcük. 4/ Bır kâ-
ğıt oyunu... tnatçı. 8
5/ Saatte binlerce Q
1 2 3 4 5 6 7 8
baskı yapabılen bir
basım makinesi. 6/ Hay-
vanlara vurulan damga... -|
"Bundan sonra" anlamın-
da kuilanılan eski sözcük.
II Yayı genış geniş çekerek 3
çalma anlamında kullanı- 4
lan müzik terımı. 8/ Kürkü
deeerli bir yaban kedısı...
Oy
r
lumlu. 9/Mesaj... Kala-
6
vın simeesi. 7
^ITCARIDAN AŞAĞHA: g
1/Genellıkle hasırdan ya- n
pılan, Ispanya ile Orta %e
Güney Amerıka ülkelerinde gıyılen genış kenarlı şapka. 11
Düğme ve süs eşyası yapımında kullanılan bir deniz kabuk
lusu... Bir nota. 3/Koyu kırmızı renkte değerli bır süs taşı...
Esnek. ince uzun metal şerit. 4/ Birparçanın sevimlı veca»
na yakın çalmacagını anlatan müzik tenmı. 5/ 'Ya şev k için-
de harâb ol ya — içinde gönül" (Yahya Kemal)... tskam-
bil kâğıtlarının atası sayılan desteye ve bu deste kullanıla-
rak bakılan falcılık yöntemine verilen ad. 6/ Bir bağlaç..;
\erdi'nın ünlü bir operası. II Eğlencelerde serpılen pul
biçımınde renklı kâğıt parçalan. 8/Güney Amerika'da bir
ülke... Telgraf abecesi. 9/Ankarakeçısinin. yünü kah\eren-|
gi ya da siyah olan türü... Küçük magara. ]