Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EYLÜL1996 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yeni adli yıl yine sorunlarla başlıyor. Yetkililer adalet sisteminin işlemediği konusunda görüş birliği içinde
Yargı sistemmde çözüm: ReformANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yenı
adli yıl, çok onemlı teknık, ıdari. siyasal ve
jyasaİ nitelıklı sorunlarla yann başlıyor. Ada-
let Bakanı Şevket Kazan. yargı sisteminin
<;ökmek üzere olduğunu söylerken İçişleri
Bakanı Ylehmet Ağar. yargı sisteminin her
yönuyle zaman kay bedilmeden yeniden ya-
pılanması gerektiğıni bildirdi. Yargıtay Baş-
kanı .Müfit Utku. gunün koşullanna uygun
bir yargı retbrmununyapılması gerektiğini;
Adalet Bakanlığı Müsteşan Uğur fbrahim-
hakkıoğluda yargı sisteminin yetersız, han-
*al ve dengesiz oldugunu, insanlann başla-
•ina gelen felakeller ve ugradıklan haksız-
IıkJar karşısında de\ lete küstüğünü söyledi.
Kazan, Yeni Türkiye Medya Hızmetleri
tarafından yayına hazırlanan "Yargı Refor-
m u Özd Sayısı"na >aptıgı açıklamalarda,
yargı Msteminın mevzuat, mahkemeler ve bu
mahkemelerde çalışan insan unsurlanndan
oluştuğunu anımsatarak bu unsurlann her bi-
nnde zamanla eksıklıkler ve aksaklıklann
olabıleceğıni, bunlann tespit edıldiği anda
düzeltılmemesı durumunda sıstemın çöke-
bileceğını bıldırdı. Kazan, şunlan kaydetti:
" Mlekim iilkemizde yargı ststemi bir üka-
nıkhğın içinde. hir çöküşün eşiğindedir. Mah-
kemelerde derdest da\a dosyalannın sayısı
lOmilyonubulmuştur. Bıı.taraflar itibam-
la 20 nıil\ on insanımızın mahkemelik olma-
sı demektir. Bu rakam, iilke nüfusunun ya-
nsı eder. 18 yaşmdan küçüklerimizin de da-
va ehliyeti olmuş oLsa, belki tamanıı mahke-
melerde didişip duran bir millet dummuna
düşeceğiz. Mevzuatta 1960 yılına kadar iri-
li ufakb 6 bin 409,1960'tan bû yana 4 bin 163,
toplam 10 bin 572 kanun ve kanun değişik-
Hgi yapmtşu. Bunlann takriben ? bini mer'kfir.
Bunca kanun ve kanun değişikliğine rağ-
mcn kamu düzeni sağlanamıvor; ihtivaçlar
Adalet Bakanı
Şevket Kazan:
Yargı sistemimiz
çöküşün
eşiğindedir. Yargı
müessesesini
yıpratmamak ve
daha saygın hale
getirebilmek için,
doktrin ve
uygulama alanmda
acilen seferberliğe
ihtiyaç var.
İçişleri Bakanı
Mehmet Ağar:
Adliyelerimız son
derece güç
şartlarda
çalışmaktadır.
Buna rağmen
adalet
hizmetlerinin iyi
yürütüldüğü
söylenemez. Yargı
sistemi yeniden
yapılanmalıdır.
Yargıtay Başkanı
Müfit Utku:
Demokratik bir
hukuk devletinde
bağımsız, etkin ve
süratli bir yargı,
ülke ve toplumun
güvencesidir.
Günün koşullarına
uygun bir
yargı reformu
mutlaka
gerçekleşmelidir.
azalmıyor, artıyor. Değişik isimlerie mahke-
meler kurmuşuz, sayılan yetmiyor. Hâkim
ve savcılanmız dava dosyalannın ahında ne-
fes alamaz halegelmişler. Yüksek mahkeme-
ler sistemin içinde "Mılletadına" diyerekna-
dir de olsa millete rağmen kararlar verebi-
liyor. Böyle bir durumda yargımn her ala-
nında mutlaka köklü değişikliklere ihtiyaç ol-
duğu inkâr edilemez bir gerçek haline gel-
miş. \argı müessesesini yıpratmamak veda-
ha saygın hale getirebilmek için doktrin ve
uyguİama alanında acilen seferberliğe ihti-
yaç var."
'Cezaevleri sıfir maliyetli kampa
dönüşmüş'
Bakanı Mehmet Ağar da, yargı-
nın içinde bulunduğu genel duruma değinir-
ken nüfus artışı, kentleşme, sosyo-ekonomık
gelişmelergibi nedenlerle dava sayılannda
ve türlerinde giderek değişmeler ve artışla-
nn oldugunu, bilhassa tıcan hayatın yoğun-
laştığı nüfusu kalabalık illerde büyük so-
runların mevdana geldıgını belırtti. Ağar,
-Adliyelerimiz yetersiz personelle son dere-
ce güç şartlarda. modern çağın gerektirdiği
ve sağladığı her tüıiü destekten yoksun, gü-
venlik ve moral imkânlardan mahrum bir
şekilde 50 yd öncesinin yokluklannı yaşaya-
rak büy ük fedakâriık. gay ret ve feragatle ça-
lışmaktadır. Buna rağmen adalet hizmetle-
rinin iyi yüriitüldüğü söylenemez. Bu ne-
denle yargı organının bu gelişmelere göre
her y önüy le yeniden yapüanması gerekmek-
tedir"dedi."
Ağar, böyle bir yapılanma içinde olan
yargı sisteminin dağıttığı adaletten. vatan-
daşın hoşnut olmadığı gibi onu dağıtanla-
rın dahi tatmin olmadığını da bildirdi. Geç-
mişte infaz yasalannda yapılan oynamalar-
la cezalann infazının hafifletılerek neredey-
se insanlann suç işlemeve özendinlir hale
getirildigını belirten Ağar, budurumun top-
lumun adalete karşı olan güvenini kaybet-
mesıne neden oldugunu öne sürdü. Ağar. tu-
tuklu ve hükümlülerin de durumlannın iyi-
leştırılmesi gerektiğini savunarak şunlan
kaydetti
"Koğuş sisteminin sonucu olarak cezaev-
lerine ilk kez düşen tutuklu ve hükümlüler,
tahliye olduklarında ya bir suç makinesi ya
da terör örgütlerine eğitilmiş hazır militan
olarak topluma katılmaktadırlar. Cezaevle-
ri, terör örgütlerince de nitelendirildiği gibi
sıfırmalivetlı kamp' haline dönüşmektedir.
Bu insanlara tahliyeden sonra iş bulmak dev-
letin en büyük görev lerinden biridir. Devlet
bu görevini yerine getiremediğinden, gerek
terör örgütleri gerekse organi/e suç örgütle-
ri bu boşluktan çok iyi yararianmakta ve
eleman ihtiyacmı, cezaevinden tahlive olan
ve kendi kategorisine giren bu bahtsız insan-
lardan gjdermektedir."*
Yargıtay Başkanı Müfit Utku, günümüz-
de dünyanın çok hızlı değişim ve gelişim için-
de bulunduğunu, Türkiye'nin de aynı bi-
çımde özellikle ekonomik, sosyal ve kültü-
rel alanlarda önemli atılımlara sahne oldu-
gunu anımsattı. Utku, bu gelişmeler sürecin-
de devletin temel taşlanndan biri olan yar-
gıya, hukuk devletinin gereklerine uygun
bıçimde ışlerlik kazandınlması gerektiğini
belirtti. Günün koşullanna yantt verebilecek
bir yargı reformunun kaçınılmaz oldugunu
vurgulayan Utku, "Demokratik bir hukuk
devletinde bağımsız, etkin ve süratli bir yar-
gı, ülke ve toplumun güvencesidir'' dedi.
'Insanlar devletten soğumuş'
Adalet Bakanlığı Müsteşan Uğur Ibra-
himhakkıoğlu. yargının içinde bulunduğu ge-
nel durumu değerlendınrken insanlann mah-
keme kapılannda uzun zamanlar boyu sü-
ründüğünü, alacaklann tahsil edilemediği.
Sistemden yargıçlar da şikâyetci
'Yargı sistemi
mafya ve terörün
işine yanyor'
• Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı M. Naci
Ünver, yargı sisteminin eskidiğini ve çağın
gerisinde kaldığmı belirterek "Bugünkü
sistem, hukuka saygısı olmayanların,
Tnafyanın ve terörün işine yanyor" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay 8. Ceza
Dairesi Başkanı M. Naci Ün-
ver, yürürlükteki yargı sis-
teminin. daha çok hukuka
saygısı olmayanlann, mafya
ve terörün işine yaradığını
söyledi. Ünver. "Bugün bir
cumhuriyet savcısı, herhan-
gi bir olayın üzerine gidece-
ği zaman, 'Acaba başıma bir
belagelırmi?" diyekaygıdu-
yuyorsa o ülkede hukukun
üstünlüğünden sözetmekola-
naksızdır" dedi.
Un\ er, Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, Türkiye'de
gerçek anlamda bir toplum-
sal barışın sağlanabilmesi
için eskimiş. çağın gerisinde
kalmıs.. insanlann değer yar-
gılarıyia çelişen hukuk ve
yargı sisteminin bir an önce
değiştırilmesı gerektiğini söy-
ledi. Toplumsal banşın sağ-
lanabilmesinin, Türkiye'nin
çağdaş bir hukuk sistemine
kavuşmasına bağlı oldugu-
nu v urgulayan Ün\ er: bugün
ceza, medeni. borçlar, ticaret
ve icra yasaları gibi temel
yasalann çelişkiler >Timağı
haline geldiğını kaydetti.
'Yasalar değişmeli'
Ümer. şunlan sövledi:
'Başta anayasa olmak üze-
re tüm bu yasalar yeniden
gözden geçirilip 21. v'üzyıhn
koşullanna uygun hale geti-
rilnıelidir. Bu, büvük bir zo-
runluhık haline gelmiştir. Bu-
gün için yapılması gereken
tek şey, yargı bağmısızlığı ve
yargıç güvencesinin sağlan-
masıdır. Savcılann ve vargıç-
lann güvencesini sağlayacak
yasal düzenlemelerin hızla
yapılması gerekir. Bugünkü
sistem kanımca, daha çok hu-
kuka savgısı olmavanlann,
devleti sovanların. mafv anın
veterör-ün işine yanyor. Bu sis-
tem ivedilikle değişmelidir.
Yoksa bunun dışındaki söy-
lemler,gunübirtik söylemler-
den öteye gıtmez."
Ünver, bazı kışilerin çeşıt-
li zırhlara bürünerek "rüş-
vet ve volsuzluk" gibi işledi-
ği suçlann cezasını çekme-
diğını belırtırken Memunn
Muhakematı Yasası'nın da
ivedilikle gözden geçınlme-
sıni istedi. Ünver. sözlerini
şöyle sürdürdü'
'Güvence sağlanmalT
"Cumhuriyetsavalan. rüş-
vet ve yolsuzluk gibi suçlan
işieven kim olursa olsun üs-
tüne gidebilmelkiir. Tabii bu-
nun için de. cumhuriyet sav -
cılannın ve yargıçlann gü-
venceyc kavuşturulması gere-
kir. Bu düzenlemeler v apılır-
ken kişi hak ve özgüriükleri
çağdaş toplumlarda geçerii
olan normlara uvgun birbi-
çimdegüv enceye aünmalıdır.
Yani. döneme göre adalet ve-
rine, hukuka göre adalet ge-
çerii kılınmalıdır. Bu, yargı
bağımsızlıgının temel koşulu-
dur. Türkiye "de eskimiş hu-
kuk sisteminden yararlanan-
lann başında mafya geliyor.
Mafvanın ortaya çıkmasının
temel nedeni bu. Adh'venin
desteklenmesi, güçlendiril-
mesi gerekiyor. Yarguun güç-
lendirilmesi, siyasal güç kar-
şısında vargının güv enceye
alınnıası demektir. Cumhu-
riv et sav cılan. çağdaş ülkele-
rin cumhuriyet sav cılan gibi
heralandakivolsuzluklanta-
kip edebilecek duruma geti-
rilmelidir. Milletvekillerinin
dokunulma/lıkları. salt \a-
sanıa faaliyetlerine özgülen-
dirilmelidir."
Ünver, Türkiye'de kimse-
ye suç ışleme ayncalığı tanın-
maması gerektiğini vurgula-
yarak şunlan sö>ledi:
"•Cumhuriyet sav cılan ve
yargıçlar güvenceye kavuş-
turulurken aynca ekonomik
ve teknolojik bakımdan da
donatılmalıdır. Türkiye'de
son 10-15 vıldır yargının
önemli bir kurum oldugunu
yöneticilerin unuttuğunu gö-
rüyoruz. Yargı saf dışı bu^-
kılnıak istenilmiş. bunun üze-
rine başka güçler çıkmışbr
ortava."
Uzmanlar, adli yıl başlarken yargı sisteminin zaman
anlaşmazlıklann çözümlenemediği ve icra-
lann tıkandığını anlattı. İbrahimhakkıoğlu,
dergide yayımlanan yazıda şu görüşleri di-
legetirdi:
"Adalet teşkilaü her bakımdan yetersiz, sa-
hipsiz ve bakunsız kalmış, personel kendi
kaderine terk edilmiş. adliyeler hâlâ yanm
asır öncesinin koşullannda çauşmaya mah-
kûm edilmiş durumda. İş yükü inanılmaya-
cak kadar çok, bu işi görecek kadrolar son
derece dar. Yargılamada istenilen sürat sağ-
lanamıvor. Deliller en ilkel vöntemlerle top-
lanıyor. Tanıklar korunamıyor. Adlive bina-
lan perişanlık, harabiyet ve vetersizlik için-
de. İnsanlar bir suça > a da haksızlığa maruz
kaldıklannda şikâvetçi oldukları merciler-
den gereken yakınlığı, ilgiyi ve anlavışı göre-
memekte, büyük ve önemli suçlular buluna-
mamakta. suçlular gereken cezalara çarpn-
nlamamakta,cezalar tam anlanmla infazedi-
lememektedir."
Mağdurların. uğradıkları haksızlıklara
karşı hukukun yeterli himayesinı göremedi-
ğini \ urgulayan tbrahımkhakkıoğlu, şu gö-
rüşleri savundu: "İnsanlardevletindenümit
kesmekte, kaderine küsmekte, ülkesinden
sogumakta, içindeki adalet kav ramını kay-
betmektedirier. Türk hukuk mevzuatı, şu
andaki hali ile tutarsız ve darmadağınık bir
manzara arz etmektedir. Bunun \anında ad-
liyelerin iş y ükü artarak > ığıldıkça personel
işin altında ezilmekte, sonuçta ise hem hiz-
metin kalitesi düşmekte hem de gerçek ada-
let teessüs etmemektedir. Adalet hizmetieri-
nin ifasuıda açıklık, basitlik, \eterlilik. sürat
ve hakkaniv eti sağlamak, artık devletin ve ik-
tidariann başlıca görevleri haline gelmiştir.
Çünkü yargı ile Uişkisi olmavan adeta kal-
mamış gibidir. Bunlann büvük bir kısmı
adaletten tatmin olmamaktadır."
Istanbul Barosu
Avukatlar
tören
yapmayacak
İstanbul Haber Servisi - tstanbul Barosu,
yeni yargı yılının başlaması nedeniyle tören
yapmayacağını açıkladı. Mafyanın devletin
içine girdiğını belirten İstanbul Barosu Baş-
kanı Turgut Kazan, yeni Adalet Bakanı RP'li
Şevket Kazan'ı da yargıda kadrolaşma pe-
şjnde olmakla suçladı.
Kazan, dün yaptığı açıklamada, mafyanın
devletin içıne girdiğini, sokaklann kan gö-
lüne döndüğünü belirterek polislerin devle-
tin olanaklanyla mafyaya korumalık yaptı-
ğını öne sürdü. Yeni yasal düzenlemelerle ola-
ğanüstü halin yaygınlaştınldığını savunan
Kazan. açıklamasında şu görüşlere yer ver-
dr "Polis serbestçe silah kullanacak, diledi-
ği insanı vuracak. denetimi ve vargılaması ol-
mayacak. Vargı bağımsızlığı vineyok; kim-
se adüyenin adaletine inanmıvor. l'stelik ye-
ni Adalet Bakanı vargıda sivasi kadrolaşma
peşinde. Ve Sayın Adalet Bakanı, hukuk dev-
leti örneği olarak bize Irak modelini öneri-
vor. tstanbul Barosu olarak bu manzara kar-
şısında yeni vargı yılı için tören vapmayaca-
ğK."
Kazan ve yönetim kurulu üyeleri bugün
konuyla ilgili olarak Sultanahmet Adliye-
si'nde saat 11 .OO'de bir basın toplantısı dü-
zenleyecekler.
Yüksek KuruPun tarihi smavıAdalet Bakanı Şevket Kazan tarafından hazırlanan ve çoğunluğu Atatürkçü, laik ve sosyal demokrat hâkim ve savcılardan oluşan
1291 kişilik "sürgün kararaamesi"nin taslağı, 9 eylül günü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda incelenip oylanacak
EYİN GÖKTAŞ
ANKARA - Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nda (HSYK). 9 eylül
günü yargı tarihinin en büyük atama
kararnamesi oylanacak. Adalet Bakanı
Şevket Kazan tarafından hazırlanan ve
çoğunluğu Atatürkçü, laik ve sosyal
demokrat hâkim ve savcılardan oluşan
1291 kışılik "sürgün kararnamesi"nın
taslağı. 9 eylül günü Yüksek Kurul'da
tartışıldıktan sonra oylanacak. Kazan,
adli tatil başlamadan önce hazırladığı
kararnameyi, kamuoyunda gördüğü
tepki üzerine kuruldan geri çekmek
zorunda kalmıştı.
Kurul üyeleri, atama teklifi yapılan
hâkim ve savcılann sicil ve kıdemi ile
atanması istenen yerin dummuna
uygun olup olmadığını inceleyecekler.
Y'üksek Kurul'un, kararnamede ne gibi
değişiklikler yapacağı merak edılirken
Kazan'ın bu arada ekibiyle bırlikte,
sürgün edilecek olan hâkim ve
savcılann yerine kimlenn getırileceğinı
saptamaya çalıştığı bildirildi. Adalet
Bakanlığı üst düzey yetkılileri.
kararnamenın kabul edılıp
edilmeyecefini kurul üyelerinden
Sadık IVlolla Mahmutoğlu ile Yaşar
Selim Açmaz'ın oylarının
belirleyeceğini \urguladılar. Kurul
üyelerinden Sıraç Arslan, Engin Doğu
ile Zuhal Çokar'ın. kararnameye
muhalif oy kullanacakları öğrenıldi.
Yetkililer, Molla Mahmutoğlu ile Selim
Açmaz'ın, bakan ve müsteşann görüşü
doğrultusunda ov kullanması halinde,
1291 kişilik sürgün kararnamesının
önemli bir değişıklığe uğramadan
yayımlanacağını söylediler.
Kararnameyi. Yüksek Kurul'da
incelenip oylandıktan sonra Başbakan
Necmettin Erbakan ile Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in de imzalama&ı
gerekiyor
Sürgüne gönderilecekkr
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın sürgün
kararnamesinin başında, eskı Bakan
Seyfî Oktay dönemınde üst düzey
görevlere getirilen ancak daha sonra
pasif görevlere atanan bürokratlar ile
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi
Şarvan. Adana Cumhuriyet Başsavcısı
Yahap Güneş, Adapazarı Cumhuriyet
Başsavcısı Sabri Şinasi Ergene ve
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı
Gündiiz Akgül gıbı Atatürkçü ve laik
kışiler yer alıyor. Bu arada son 30
vıldır ılk defa bir Ankara Cumhuriyet
Başsavcısf nın, başka bir ile atanmak
istendiği dikkat çekti. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı vapan kışiler
ya yaş haddinden emekli edilmişler ya
da Yargıtay ve Danıştav "a üye
seçilmişlerdi. Son on ytl içinde bu
görev de bulunan Altan Saysel, Akın
Oncül ve Fadıl İnan da Yargıtay
üyelıklenne atanmışlardı.
Kazan'ın. şimdiye kadar hakkında
açılmış herhangi bir soruşturma
olmaması, sicilinin temiz olması ve
görev süresinin henüz dolmamasına
karşın, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı
Şarvan'ı politik nedenlerle Mersin
Cumhunyet Başsavcılığf na tayin
ederek 30 yıllık geleneğı bozmaya
çalıştığı vurgulandı. Kazan'ın sürgün
kararnamesinin Yüksek Kurul'da
değişmeden kabul edilmesi halinde
1291 kişi içindeki bazı bürokratlar ile
hâkim ve savcılann adlan ve
gidecekleri yerler şöyle: "Tetkik
Hâkimi Metin Şentürk. Ödemiş
Savcılığı'na. Tetkik Hâkimi Zühal
Akkurt, Zonguldak Hâkımliği'ne;
Tetkik Hâkimi Coşkun Tezen.
Diyarbakır Hâkimliğı'ne; Tetkik
Hâkimi Neşe Yurdatapan. Uşak
Hâkimliği'ne; Tetkik Hâkimi Zekeriya
Sevimli, Büyükçekmece Savcılığı'na:
Bakanlık Yüksek Müşaviri Zeki
Güngör, E>üp Cumhuriyet
Başsavcılığı'na; Tetkik Hâkimi Tayfiın
Sağıroğlu. Edirne Hâkimliği'ne; APK
Kurul Uyesi Nermin Alpman. Beyoğlu
Hâkimliği'ne: APK Kurul Üyesi eski
Hukuk lşleri Genel Müdürü Neslihan
Karakava, İstanbul Bölge Idaresi
Mahkemesı Üyeliğı'ne; APK Kurulu
Başkanı ve eski Personel Genel
Müdürü Osman HasgüL Adana
Hâkimliği'ne; Ankara Cumhuriyet
Başsavcısı Nazmi Şarvan, Mersin
Cumhuriyet Başsavcılığı'na; Erzurum
Cumhuriyet Başsavcısı Ali Sami Arh,
Edirne Savcılığı'na; Karşıyaka
Cumhuriyet Başsavcısı Gündüz Akgül.
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na;
Adapazan Cumhuriyet Başsav cısı
Sabri Şinasi Ergene. Izmir Cumhuriyet
Savcılığı'na; Ankara Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Kasım Ozbey, Ankara
Hâkimliği'ne; Bergama Cumhuriyet
Başsavcısı Hüseyin Yıklız, Bomova
Cumhuriyet Savcılığı'na; İzmir
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan
Esen, Bakırköy Cumhuriyet
Savcılığı'na: Adana Cumhuriyet
Başsavcısı VahapGüneş, Edirne
Cumhuriyet Savcılığf na; Elmadağ
Cumhuriyet Başsavcısı AH Nelioğlu,
Afyon Cumhuriyet Savcılığı'na; İzmir
lcra Reisı Haydar Bulut, Konya
Hâkimliği'ne ve Ankara 5. tdare
Mahkemesi Başkanı Turan Karakava,
İstanbul ldare Mahkemesi
Başkanlığı'na."
Libya lideri Muammer Kaddafi, devlet bakanlan Abdullah Gül ve Namık Kemal Zeybek'in önünde ağır suçlamalarda bulundu
4
Türk kdıcı Kürt halkmı her gün katlediyor^LALE SARltBR.\HtMQĞLU
ANKARA - Libya lideri Albay Muammer Kadda-
fi, iki Türk bakanın da katıldığı ülkesının dev nm yıl-
dönümü kutlamalannda. Türkiye'yı Kürtlerı katlet-
mekle suçladı Kaddafi; Devlet Bakanlan Abdullah
Gül ve Namık Kemal Zeybek'in ülkesinde bulundu-
ğu sırada yaptığı skandal konuşmasında. "Türk kıh-
cu Kürtleri her gün katledivor. ABD buna neden izin
veriyor? Kürdistan sonuçta kurulacakor" dıyerek hü-
kümet ve orduya ağır suçlamalarda bulundu. Kadda-
fi 'nin Kurtlerkonusunda bilinen bu görüşlerinı ıki Türk
bakanın bu ülkeyi ziyareti sırasında ıfade etmesi Tür-
kiye'ye karşı "hakaret" niteliğinde bir tavır olarak de-
ğerlendırildi.
REFAHYOL'un "gölge dışişleri bakanı' Abdullah
Gül ile koalisyonun DYP kanadından Zeybek, l Ey-
lül Libya Devrimı'nin kutlandığı bir döneme denk dü-
şürerek Türk müteahhıtlerinin alacaklan konusunu
ele alacakları gerekçesiyle ay başında Trablusgarp'a
gitmışlerdi. Gül ve Zeybek, yıldönümü kutlamalan-
na katıldıktan sonra, öncekı gün Türkiye've döndü-
ler. Kaddafi'nin skandal konuşmalannı. Türkiye'den
özel davetle götürülen gazetecilerin de bulunduğu
kutlamalar nedeniyle yapması dikkat çektı.
Kaddafi'nin. ıki Türk bakanı da ağırladığı iktida-
ra gelişının yıldönümü kutlamalan dolayısıyla Libya
devlet televizyonundan yaptığı konuşmanın Kürtler-
le ilgili bölümü, Libya haber ajansı Jana tarafından
İngilizce olarak yayımlandı. Kaddafi konuşmasında,
Kürtler konusundaki şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye'de bağımsızlık isteyen milyonlarca Kürt
yaşıyor ve bu Kürtler, Türk kılıcı ile eziliyoriar. Türk
ordusunun Kürtleri avlaması ve Irakiçlerine kadar ta-
kip etmesi tüm dünyanın gözleri önünde mev dana ge-
liyor. Türk ordusu sının geçerek İran'a da giriyor ve
kürtleri avlıvor. Bağımsızlık isteyenlerin durumu
(Kürtlerin durumu), Osmanlı devletinden bağımsız-
lık isteyen Araplann durumuna benzjyor. Kürdistan
dev leti nihayette kurulacaktır. Ordular ve vahşi-
lik, bir dev letin kendi kendini y önetme hakkını el-
de etmesi isteğinde caydırıcı olamay acaktır. Ordu-
lar ve vahşilik, bir devletin var olmasını önleyeme-
yecek. Ordular yorulacaktır. Cellatlar yoruiacak-
tır ve kılıç, kırbaç ya da bıçak düşecektir. Ve bu kı-
lıç, kırbaç ya da bıçak, bu aletlerle kırbaçlanan ya
da katledilenlerin eline geçecektir. tşte dünya böy-
ledir. Kürtlere yönelik politikamız gayet iyi bilin-
mektedir. Biz kürtleri Arap, Pers ve Türk ulusu
gibi bir millet olarak kabul ediyoruz. (...) Ameri-
ka ve Batılı devletler Kürtleri savunmak istiyor-
lar, neden o zaman Amerika ve Batılı devletler
Kürtleri her gün katleden Türk kılıcı ile işlenen
bu eylemleri durdurmuyorlar?"
Koalisyonun büyük ortağı RP'nın. yakınlaşma po-
litikası güttüğü Iran ve Libya gibi teröre destek veren
ülkelerin gerçek yüzünü görmesi gerektığıne de işa-
ret ediliyor. tran, ilk yurtdışı zıyaretıni bu ülkeye ger-
çekleştiren Başbakan Necmettin Erbakan'a "en ya-
km dostumuz" demesine karşın, Türkiye sınınna sı-
zarak eylem yapan teröristlerın, kendi topraklannda
askerlerinin önünde halay çekmelerine izin \ermişti.
lran sınınndan sızmalann sürmesinın, Tahran'ın An-
kara'ya yönelik gerçek politikasını gösterdiğine dik-
kat çekildi.