Katalog

SATA CUMHURİYET 5 EYLÜL 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Adalet Devletin Temelidir... YIKTA GÜNGÖR ÖZDENI Anayasa Mahkemesi Başkanı D eğişik alanlarda değı^ık tanımları yapılan adalet (tüze). kurum olarak yar- gı yerlerinın ve ışlevl'eri- nin tümünü; ka\ram ola- rak aakkı sağlamayı, hak- sızüı önlemev i. giderip ödetme) ı \ e kar- şılanayı anlattığı gibı eşıtlık. ölçülülük \e uygjıluk olarak da algılanmaktadır. Nes- nel .e öznel anlamları kimi sözlüklerde açıkanan adalet. ınan ve düşün bileşkesi. us. anunç. uyumunu yansıtan üstün bir ol- gu, tıryüce deâer. erdem. özetle ınsanlık- tır. Tîrk ulusunun. bireysel düzeyden yöne- tim linmlenne uzanan geniş bir yapılan- macı. adalete verdiği önem. duyduğu sa\ - gı \: bağlılığı. barış ve savaş günlerinde değ^meden izlenen örnek davranışlarla kari!:lanmıştır. Bılımsel tanımıyla ülkevi \e liusu kapsayan bir ınsan \e hukuk ku- rumjolan devletin adalet konusunda baş.- lıcarârevi. insan hakveözgürlüklerinigü- venceye bağlayarak hak arama yollarını açıktutmak, hiçbir nedenle ayrım yapma- dan kısjlere yönelik haksızlıkları durdu- rup kaldırmak. her işlem ve eylemin huku- ka Lygunluğunu denetleyecek bağımsız yargınm çalışmasını sağlamak. topîumsal barijı sürdürmektır. Demokratik. laik \e sosşıl bir hukuk de\leti için bu amaç ve yükLmlülük. bir kıvanc nedenidir. Böyle aydınlık, gü\ enli \ e mutlu bir yaşam sunan devletin temelı adalettir. Hukuk devletı. demokrasinın son evresıdir. Adalet, özel- de kımsenin taşınmazının (evinin. arsa ve araz;sinin ) değıl. genelde ülkenın. devle- tin, varlığımızın temelidir. Adaletin kayna- ğı insan haklandır. Hukuk. insan hakların- dan türetilir. yasalar da hukukla üretılır. Adalet-yasa uyumu. hak-çıkar çatışması- nı önler. Bu nedenlere. demokratik anava- sal düzenlerde başta anayasa. siyasal par- tiler \e seçim yasaları olmak üzere vergi yasaları. öbür temel vasalar adaletle oluş- turulmalı, sivasal. ekonomik. toplumsal her alanda adalet, bir özlem olmaktan çı- kıp yaşamın en doğal. en güçlü ve en tatlı gerçeği olmalıdır. Adalet toplumsal na- mustur sözü, adaletlı oldukça. onurlu \e saygm kalmayı anlatır. Ahlaksız adalet ol- maz. Adaletçi sağlanmadan. adalet sağla- namayacağı unutulmamalıdır. Adalet yılı töreni Genelde 20 temmuzdan 5 eylüle değin dinlence yapan yargı verlerı. yeni çalışma yılına bir törenle ba^larlar. Bugün. \asa gereği düzenlenen törenle venı adalet yılı açılacaktır. Yargıta> Başkanı > ıne yasa ge- reğı. Türkiye Barolar Bırliğı Başkanı da geleneksel konuşmalarını yapacaklardır. Çoğuna katılabileceğımiz görüşler. dilek- ler, önenler, eleştirıler açıklanacak, öyle sanıyorum ki ulusal sorunlara öncelik ve- rilerek adaJet-hukuk-\argı konularında ki- mi uvarılar da yapılacaktır. Yıllardır vinelenen sorunların çözüm- lenmeyenleri gözetildiğinde, siyasal güç- lerin. anayasadaki hukuk dev leti nitelikle- rine. millet\ekıl!erinın "..hukukun iistiin- liiğüne... demokratik ve laik cumhurivete bağlı kalacağıma; ..\e adalet anla>ışı için- de herkesin insan haklarından ve temel hürriyetierden vararlanma ülküsünden ve anavasava sadakattan avrılnıavacağıma: büyük Türk milleti öniinde namusum ve şe- refım üzerineand içerim" demelerine kar- şın. hukuktan hoşlanmadıklan üzülerek saptanmaktadır. Evrensel bir ölçüt olup, sivasal iktıdarlan anayasa ve vasalar dışı- na çıkarmayan hukuk. avakbağı ve engel sayılmakta. anavasavaavkırı kurallannçe- kınılmeden yürürlüğe konulması. iptal edı- len yasalann dırenme nıteliğinde yenıden çıkarılması, iptal edılen işlemlerın vine- lenmesıvle yargı kararlannı sonuçsuz bı- rakma oyunlanna başMirulması bu kanı- yı doğrulamaktadır. Kamu kesimiyle özel kesimde çalışan v a da emekli olanîann. ıl- gilı yurttaşların yakınmalanna neden olan aykırılık, çelışki ve haksızlık gıderilme- dikçe. dev letı tüzelkışı olarak sorumlu kı- lan, devlet adına işlem ve eylem yapanla- rın hukuk dışı tutumlan önlenmedikçe. sağlıklı bir toplum vaşamından söz edıle- mez. hukuk dev leti. savunması geçerli ve inandmcı olamaz. Hukukçulann sorumluluğu Insan. eğıtim. bilgi ve ahlak olgusu. her sorunda olduğu gibi hukukta da öncelikli- dır. Hukuk öğreniminden. kural vekurum- lara uzavan geniş bir dızgede adalet anla- yışımızı yenileyerek. Yüce Atatürk'ün. Ankara Hukuk Fakültesi'ni açış konuşma- sını hiç unutmayarak davranmak. Atatürk- çe düşünüp çalışarak kendimizi ve sorun- ları aşmak zorundayız. "Vlcdanı temiz ol- mavanın elleri temiz olmaz" sözümü yine- liyorum. Av ırma-kav ırma, ayncalık, yol- suzluk. çıkar sağlama. hertürkandırma-al- datmaca. çirkin oyunlar. yağma, talan ve sömürü. tüm kötülükler. haksızlıklar. ada- letsizlıkler ve ahlaksızlıklar halkımızı tik- sındıren olumsuz durumlardır. Dınsel ve etnik kutuplaşma, bölgecilık. değışık ne- denli destekleme. ortaklık. bırliktelik. pay- laşma ve anlaşma söylentılerıne katlanmak giiçtür. Saydam bir hukuksal düzen olan demokrasinın. kimı >ozlaşmalar ve siyasal alandakı kimı kanşıklıklarla özündekı dı- sıplinı yıtırdiğı ızlenımı. gıderek ağırlık kazanmakta, vakınmalar gıderek artmak- tadır. Hukuk, siyasetin ahlakıdır. Topluma ışık tutar. öncülük eder. Hukuk dtv leti. hukuk- çu devleti olmadığı gibu hukukun üstünlü- ğii de hiç kuşkusuz hukukçulann önceliği. üstünlüğü \a da ayncalığı değildir. Hukuk bilgisi ve biiinciyle sonımluluk duygusu. hukuk dev letinin gerçek güvencesi, her yö- nii >e yanıv la dov urucu. etkin ve saygın bir yargı da onurlu yaşamın en sağlıklı dava- nağıdır. Atatürk'ün "Yargısı bağımsız ol- mayan dev letin bağımsızlığı tartışıhr" sö- zü. bağımsız olmav an y argının güv ence v e temel olamavacağını anlatır. Doğal hak- lardan toplumsal haklara değın. güvence- lerin güvencesi bilinen hukukun güçlü v ar- lığı, özgürlükçü. katılımcı. kurallar ve ku- rumlardüzeni demokrasinin göstergesidir. Değervargılannın bozulmasından. sus- kunluk ve tepkısizlikten. kaba güç olav la- nndan. adalet mafyasından. sivasal zıtlaş- malardan. ekonomik kargaşadan. dınsel örgütlenme ve kadrolaşmadan. kimı baskı ve sömürülerden. varlık nedenımiz olan ulusal ilkeler bağlamından verilen sayısız ödünlerden. gereksizafvedogal varlık ba- gışlarından, herkese kendı hukukunun uy- gulanmasından, ulusu ve ulusallığı dışla- yıp ümmetçilik vapılırken belirsiz bır ulu- sal görüşten. sosyal adaleti göz ardı edip. \ ine belirsiz bir adaletli düzenden söz edı- len ortamda hukukçulann görevi yaşamsal bir anlam taşımaktadır. Sabotajların. istiklal Marşı saygısızlıgı- nın. tslamı kent projelerinın duvulduğu. kimi sanıklara a\ ncalıklı uv gulama yapıl- dığı. mescıt düzenlemelerine hız verıldiğı. kimı amaçların şımdilik ertelendığı, ferva v e ferman dönemi özlemine bağlanacak ki- mi çağdışı göriiş ve önerilerin açıklandığı. K.uran-ı Kenm"ınsiyasal propagandalarda etkın araç olarak kullanıldığı. medyanın bir kesiminin her tür saplantı ve sapkınlı- ğı vansıttıgı bır sıs içınde vargının yansız ve onurlu duruşu benzersız bır umuttur. ulusal erınç ve gönenç nedenidir. Ülkemi- ze yönelik kimi haksız suçlamalar, siyasal düzenler sürerken. üzüntülen. düş kırık- lıklarını. tutarsızlıkları. konumla ve kişilik- le bağdaşmayan avkınlık ve olumsuzluk- ları. dayanışmaya ters düşen davranışları güçsüzlüge düşüren geçici görünümler sa- yarak üzerinde durmuyoruz. Dosya açıp kapatarak bıçimsel karar ve sa\ ısal sonuç- larla. kimı avgıt olanaklarıyla böbürlen- meden. göstenden, süslü sözcüklerden. ya- raşma çabalanndan kaçınarak olgunluk ve yeterlilikle. içerik v e nitelik vöniinden do- yurucu gerekçelerle. hızh bıçimde hukuk üreterek hızmet venlmelıdir. Sivasal güç- lere eğılmeden ve ezilmeden. laik hukuk, ödünsüz korunmalıdır. Anayasa değişik- lıklerinde ele almmayan, üzerinde çalışı- lan kararname nedeni\le anımsanan ana- yasanın 159. maddesi unutulmamalıdır. Sa\ cıların Antalya bıldırisiyle \'üksek Yar- gı Organları temsilcilerinin 7 Mart 1994 Anıtkabır yazıları belleklerdedir. Dev leti çökertenlerın "devletin çöktü- ğünü" sav layarak vakınmaya hakları yok- tur. Siyasetçiler tam yapmışlar gibi anaya- sal kuruluşları suçlayacak biçimde uluor- ta konuşmaktadırlar. Sonuç Adalet. özlemın en yakıcısı, umudun en sıcağı. onurun en gönendirıcisı. inan ve güvenın en dovurucusu, güvencelerin en sağhklısı. duygulann en savgını ve güçlü- sü. degerlerın en yücesidir. Aldınşsızlık ve umursamazlığı bırakarak herkesin her zaman gereksininı duyacağı bu değeri göl- geleyecek işlem ve evlemlerden kaçınıl- malıdır. İnsan ekmeksız. susuz kalabilir. adaletsız kalamaz. Adaletsiz kalmak. onur- suz kalmaktır, ölmekle birdir. Adalete kar- şı çıkıp onu geçersız kılmava çalışanlar ona en fazla gereksinim duyacak durum- lara düşmüşlerdır. Hukuk devletıni tüm çagdaş niteliklerıyle gerçekleştırmeye özen göstermelidir. Adalet konusundaki duyarlık. \ aşamsal önemle hepımizi titret- melidir. Insan haklarına ve demokrasiye baglılık yaşam kpşulu sayılmalı. kötüye kullanılmalarına da içtenlikle karşı çıkıl- malıdır. Hukuku sıyasallaştırmaktan. demokra- siyi dınselleştirmekten uzak kalınmalıdır. Adalete yaraşır olmak çabası. herkesi nitelikli kılan bir kutsal uğraştır. Yaşamın en anlamlı denge ve düzen öğesi adalet, ev- rensel bir ülküdür. " ARADABIR FATMA HASENE SOMER İlim'den "BilinTe... Gün geçmiyor ki, dinin ıstismar edildiği bir olayla karşılaşılmasın. Tann'nın karıştırılmadığı güncel bir söylev olmasın, şer'i hükümlerin dolaylı ya da do- laysız uygulama alanına geçirilmesine çalışılmasın... Işte TÜBÎTAK, Irak infaz sistemınin uygulanabilirliği tartışması, Attilâ llhan'ın şıirine suç duyursu, llhan Arsel olayı. başbakanımızın Malezya söylevleri!.. Her gün yenilerinın eklenerek. uzatılabileceği bu listedeki olayları yaratan düşünce tarzına. bu şeriat özlemlerine neden olan nedir?.. Bu. geçenlerde bu sayfadaki birtartışmayadabaşlık olan, "///m"te, "bi- lim"arasındaki savaştır bence. Rönesans'la imancılıktan, akılcılığa, ilimden, bili- me geçen Batı, kilise yetkelerinin (otoritelerinin), yol göstericiliğine gerek duymadan 'bilim'l geliştirme olanağını bulmuştur. Nitekim, evrenin maddi son- suzluğunu bulan Giordiano Bruno, Tann'yı, doğa- yı açıklama konusunda işlevsiz bırakıyordu. Oysa islam, Varty'ibilimetercih ederek, bilimien- gellemiş, kendine iman edenleri ilimle yetinir duru- ma getirmiştir. Gerek Batı'da, gerek Doğu'da "karanlıkçağ" dö- neminde, her bilginın kutsal kitaplarda var olduğu- na ve bu kitaplar dışında ilim aranamayacağına, bu konudaki çabaların Tanrı buyruklarma karşı gelmek olduğuna inanılmış ve bilimsel araştırmaların önü kapatılmıştır. Böylece dinsel kurumlar insan beyni- ni şekillendirme yetısine sahip olmuşlardır. Bu ko- nuda Gazali "Vahiyyolu ile elde edilen ilim, akılyo- lu ile elde edılen bılgiden daha değerlidir. Çünkü Tann'dan gelmedır. Kim ki, gerçeklere akılyolu ile giderse, o dinsizdır" diyecek kadar ileri gitmiştir. Işte b u Islamda hiç bitmemiş, İslam düşünürleri bilimselliğe 'şeriatyolu' ile varılamayacağını haykı- ramamışlar. takıyye yöntemi ile bilimsel verileri Ku- ran'a ve şeriata uydurmaya çalışmışlardır. Rönesans'tan geçmeyen, ve kutsala kapısını hep açıktutan İslam, dınsel arayışlı ilimden kurtulama- mış, Batı gibi dini, din adamlarını, dinsel kurumları sorgulayamamıştır. Bağımsız olamadığı için de bili- mi ve bilimsel düşünceyi yaşama geçirememiştir. Rönesans rüzgârı yalnız ve yalnızca halkı Müslü- man olan tek bir ülkede esmiş. onu da 'Kemalist Devrim ' gerçekleştırmiştir. Türk halkının bilime olan gereksinimını. Atatürk 1921 'de öğretmenler kong- resinde şöyle dile getirmiştir: "Hayatta en hakiki mürşit i/imdir, fendır." Unutrnamak gerekır ki, bu tarihte Türk Dil Kuru- mu daha kurulmamıştı ve bilim sözcüğü türetilme- mişti. Rağmen Ataturk, tümce sonuna "fen"dirsöz- cüğünü ekleyerek, anlatımını -pozitif bilimi kastede- rek- sağlarnlaştırmıştır. İlimle dolmuş, doldurulmuş, bağımlılıktan kurtu- Iamamış, özgürdüşünemeyen kafaların, her gün bi- limselliği ve bilimsel bilgiyi idam etmeleri doğaldır. Ancak, aydın\ann bu duruma sessiz kalması olağan değildir. Ne ol ur, Wolfgang Kraus'un 5. sınıf olarak adlan- dırdığı aydın sınıf, "ışığın öyküsü olan bilim"\ özgür bırakmak için bırleş-n!.. Üniversitelerde Hazırlık Türkçesi Eğitimi ve Öğretimi RASİM ÖZ\1İREK Bilkent Cni.Bölge Ulkeleri Kurs Progmmları Direktörii ürkcumhurıyetlen veTürktoplu- tadoğu Teknik Ünıversıtesi"nde yüzde 92.83. luklanndan ülkemiz üniversitele- Türk öğrencilerindeyüzde95.05; Gazi Üniver- nneyükseköğrenimlerini tamam- sitesi'nde yüzde 70.21. Türk öğrencilerinde T• lamak ıçın gelen öğrencilerin ilk • yıl Hazırlık Türkçesini çok iyi -^L. öğrenmeleri gerekir. Çünkü bu öğrencilenn. bir yıl sonra böiümlerinde ya da anabilim dallarındaki Türkçe programlan ra- hatlıkla izleyebilmeleri. ilgilı bölüm ve anabi- lim dallan başkanlıklannca istenmektedir. Öğ- rencilenn. daha başanlı olmaları için. Hazırlık Türkçesi ile ortak TürkDiliderslerinasıl yapıl- malı? Önce bunun araştırılması gerekıyor. Bu ' î r b i i î ' ö S ^ î f ' î h Trı rahatlıkla izleyebıliyorlar mı? Türk cumhuriyetlerinden ve Türk topluluk- larından ülkemiz ünıversıtelerinde yükseköğre- nimlerıni tamamlamak için gelen öğrencilere Türk Dilinın Eğitimi ve Öğretimi nasıl yapılı- y or? Bilim adamlannca bu konuda yapılan araş- tırmalar vakit yitırilmeden gözden geçirilmeli- dir. Önce bunlar üniversite rektörlüklerince sap- tanmalı. Bu araştırmaların sonuçlannı ortaya çı- karıp. konseptin (Bilim adamlarının aralarında uzlaşmaya vardıkları ortak noktaların) ilk aya- ğı oluşturulmalıdır. Daha sonra Türk Dilinin filolojik yönünün belirlenmesi gerekir. Bu ko- nuda son günlerde dilbilımindeki gelişmeler araştınlmalı. dilbilımciler bu konuda neler söy- lüyorlar? Bunlar maddeler halinde yazılmalı. Eğitim bilimcilerle görüşülmeli. onların söyle- dikleri de saptanmalı, öğrencilenn amaç ve ge- reksinimlerı saptanarak dil öğretimiyle ilgili veniden birkonsept oluşturulmalıdır. Acababu çalışmalar üniversitelerimızde ne derece yapı- lıyor? Öğrenciler bölümlennde ya da anabilim dallannda başanlı oluyorlarmı? Ankara'dabu- lunan üniversitelerde yapılan araştırmalara gö- re Balkanlar"dan ve Türk cumhuriyetlerinden Hacettepe Üniversitesi'ne gelen öğrencilerde başan oranı yüzde 100. Türk öğrencilerinde yüzde 95.81; Ankara Cniversitesi'nde yüzde 61.34. Türk öğrencilennde yüzde 90.68İ: Or- yüzde85.72'dir. Görülüyor kı. Balkanlar ve Asya Türk cum- huriyetlerinden gelen öğrencilerin başan oran- lan. Türk öğrencilerinin başan oranlarına göre biraz düşüktür. Başarı oranlannın düşüklüğü konusu. dil öğretimi yöntem ve teknıklennden. öğrencilerin çevreye olan uyumsuzluklanndan. içinde bulunduklan psikolojik ve ekonomik sı- kıntılardan. bulundukları ortamdan. öğretim _elemanlarının tutumundan ve iyi yetıştinleme- Tlen kaynaklanabilir. Bizburada şimdi- rencilere pekiştirmeli Türkçe. özel Türkçe ders- leri verilmelıdır. Türkiye Türkçesinin eğitimi ve öğretiminde öğrencilere bilinenden bilinmeyene. kolaydan zora. somuttan soyuta. yakından uzağa doğru bır vol ızletılmedidir. En önemlısı öğretim. öğ- rencilerin gereksinimlenne dönük olmalıdır. Derslere kalıp cümlelerle başlanmalı. dersi oku- tan öğretim elemanlan bu dersleri okutmaların- dakı amaçlarının ne olduğunu öğrencilerine söylemeliler. Sınıf içinde ve dışında bolbol uy- gulamalar yaptırılmalı. Avnca çeşitli dramati- zasyonlara da yer verilmeİidir. En iyi öğrenme, uygulama ile olur ilkesi öğretim elemanlan ve öğrenciler tarafından daima göz önünde bulun- d l l d • - - ' " - - •• < - • • ye kadar uygulanan dil öğretimi yöntem ve tek- niklennin. yeniden gözden geçirilmesını. dil öğretımınde yeni yöntem ve teknıklenn belir- lenmesi ve uygulanmasından yanayız. Türk cumhuriyetleri ve Türk toplulukların- dan ülkemiz üniversitelerine okumak için ge- len öğrenciler. acaba. "Ben Türkçe Hazırlık ve ortak Türk Dili derslerini neden aİıyorum? Eli- me verilen metni niçin okuyorum? 'N'azar bu metni niçin yazmış, amacı nedir?" diye bu so- rulan kendi kendilerine sorabiliyorlarmı? Eğer sorabiliyorlarsa yanıtını da kendılennden alı- yorlarsa. alabiliyorlarsa. bu derslere karşı daha çok ilgi duyacaklar. öğrenımde de ilerleme gö- rülecektir; bu gençler artık kendi kendilerıni yönlendirebileceklerdir. Üni\ ersitelenmızde şu anda okuy an (Balkan- lardan ve Türk cumhuriyetlerinden gelen) öğ- rencilerin başan oranlarını daha çok yükselt- mek ve istenilen hedefe ulaşmalarını sağlamak için: Hazırlık Türkçesinin haftada otuz altı sa- ate çıkarılması. bir yıl süreyle okutulması. ilk ay içinde öğrencilerin Türkive Türkçesiyle il- gıli temel bilgi. becen ve davranışlan kazanma- larına çalışılmalı. Bu arada ders saatleri dışın- da gezi. gözlem ve incelemelere de yer veril- melıdir. Gezi ve gözlemler sınıfta öğrencilerle birlikte değerlendirilmelidir. Hazırlık Türkçe- sinde istenilen düzeyde başanlı olamayan öğ- İlk üç aydan sonra Türk Dili ile yazılmış dün- ya çapındaki yapıtlar derslerde öğrencilere ta- nıtılmalı, kültürçözümlemesinin ve sosyal da- ğılmanın zararlannı fark ettırmek mılli ve ma- nevi değerlere sahip hoşgörülü yurt ve dünya meselelerinde düşünce üreten, eleştiri yapabi- len. eleştiriye açık insan yetiştirmek ünıversi- telerce hedeflenmelıdir. Türkive dışında gelışen ortak Türk Edebiya- tına aıt metinler. Türkiye Türkçesine aktanl- malı ve venlmelidir. Derslerde görsel ve ışitsel araçlardan yararlanılmalı. Güzel ve sağlam bir Türkçe. sadece Hazırlık Türkçesi ve Türk Dili derslerini izlemekle öğrencilere kazandırıla- maz. Türkiye Türkçesini en güzel şekliyle kul- lanan şair ve yazarlann yapıtları öğrencilere bol bol okutulmalı, gerek sınıf içinde \e sınıf dışında sık sık yazma ve güzel konuşma dene- meleri yaptırılmalı. Dilin gelişmesi çok oku- mayla \e de doğru konuşmakla gerçekleştınle- bilir. Onun için Hazırlık Türkçesi ve Türk Dili derslerini okutacak öğretim elemanlarının se- çimi. >etiştinlmesi de başlı başına bir sorundur. Burada bütün üniversite rektörlerine. Yükse- köğretim Kurumu'na sesleniyorum: Üniversi- telerinızde Türkçenin eğitimi ve öğretimi ile ıl- gili bölümlerin zaman yitirılmeden açılmasını. açılan bölümlerin de geliştirilmesi için çabala- rınızı beklivoruz. Parlez-Vous Français? Fransızca konuşur musunuz? ^ HIZLANDIRILMIŞ FRANSIZCA DİL KURSLARI Kurs başlangıç tarihi: 9 EYLÜL 1996 Kayıtlar ve Test: 5-6-7 EYLÜL 1996 Saat: 10.00-18.00 arası IEFItSTANBUL FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZI DİSUTUT DTTİDES FRANÇMSES D'ISTANBUL İstiklal Cad No: 8 Taksim Tel: 252 02 62 BAŞSAĞLIĞI Bankamız kurucu üyesi, ilk müdür vekili, bankamızın çeşitli iştiraklerinin yönetim kurulu başkanlığı ve murahhas üyeliklerinde bulunmuş değerli büyüğümüz MUAMMER TUKSAVUL Beyefendi'yi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve Yapı Kredi camiasına başsağlığı dileriz. YAPI ve KREDİ BANKASI A.Ş. Genel Müdürlük Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. TOYGAR ŞlMŞEK Basın Yay ın Genel Müdürlüâü'nden aldığım 10885 sayılı san basın kartımı kavbettim. Hükümsüzdür. MİŞEL SAUt PERLMAS Nüfus cüzdanımı, ehliyetimi. ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ SAMt AÇIKGÖZ 336 31 70-336 67 16 Gündüzyolculuk, 3 taksit, ulaşım dahil, kesin hareket BASTANBASA EGE - AKDENİZ Otobüsle PEMBE YOLCULUK 1 21-29 Eylül, 5 -13 Ekim 8 gece 9 gün Çanakkale yolu ile... | Ç.Kale - Ören - Ayvalık - Akçay - Kuşadası - Bala Gölü - Gökova-Marmarıs-Bodrum - Köyceğiz- Fethiye • Ölüdenlz Kalkan • Kaş - Demre - Finike - Kemer - Antalya - Düden Şelalesı - Korkuteli • Salda Gölü • Pamukkale I8 gece YP kalıtefı otel'er 2 tace mavi voldJjk gezıieı rehberlık ulaşırr dahıl 21 - 29 E/lul 26.000.000 MARMARA ADASI Özel koyda doğa ile baş başa denize sıfır DENİZ OTEL nefis yemekler. Tel.: 0.212 504 83 85 0.266885 5828 PENCERE Yazarımız llhan Selçuk yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir. İ Ç A Ğ D A Ş Y A Y I N L A R I İLHAN SELÇUK DUVARIN ÜSTÜNDEKİ TİLKİ 3. Bas< Çıkb! 230.0O0TL. (KDV içinde) ( $ ÇAĞDAŞ YAYINLARI H İ K M E İ ( E T İ N K A Y 250.000TL Ça§ Paıartama A £ Yerebatan Cad. Cağatoğtubtanbu! Td:514 01 96/95 Posta çeki no.: 666322 rf&YEŞİL ELMA \ J Seyahat Acentası Balıkçının diyannda Mavi Yolculuk artık bir rüya olarak kalmasın! Hef cuma r 'âsı, bysır, Marmar; .e f.eme r . kesm deoariı, br fıarta Tam Pareryorı 55û 2'.' Ada Hotel-Gümbet OK1 150.000-TL /4SSOS Hotel Nazlıhan YP 2 500 000 -TL lOuyunılarımızı, her salı ve perşembe Cumhuriyetien ızleyebılırstnizl | IsBdalCaa. B1/1 Beyoğlu-İSTTel:0212 249 52 11 Fax 0212 293 20 76 | Çok Sevgili Annemiz MARİ BEYLERYAN'ı kavbettik. Akraba. dost ve arkadaşlarımıza acı ile duyurulur. Cenaze merasimi 5 Eylül Perşembe (Bugün) saat 12.30'da Taksim Surp Ohan V'asgeperan K.ilisesi'nde (Fransız Konsolosluğu arkasında) yapılacaktır. Rahip GASRAR BEVLERYAN Ba\an LLSİN BE^ LERYAN NECMETTİN DURAN Susarsa vüreğı vaktınden önce Düşiincelerde yaşatın kalsın ölümsüz Sağlık çalışanlannın. emeğın, ınsanlıgın dostu koca yürek. bır sarhoşun tekerlekleri altında susturuldu. Sana hoşça kal dıyemıyoruz. Sen her zaman ıçimızdesın. S.E.S. • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası MUGLA ŞUBESİ SATILIK Bağcılar Merkez"de sahibinden 3 oda 1 salon 100 m: daire... Tel: 511 ^0 19 Ücretsiz kedi, köpek yavruları verilir. Maliyetine kısırlaştırma ve aşı yapılır. Tel: 227 72 65 Depo, Sergi Salonu ve ofis Olarak kullanılabilecek, Cağaloğlu civarında kiralık bina aranıyor. Tel:514 01 95 Romanlarınız ye ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 "TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BİR İNSANLIK GÖREVİDİR" Ziraat Bankası Sirkeei Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Dayanışma Der. Tel: (0216) 370 81 66 - 441 08 34