Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EYLÜL1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Idiman, dekanlannı seçim yoluyla belirliyor
Demokratikleşme rüzgârlarıASL'MAA' ABACIOGLU
İZMİR-Türkive'deki üniversiteler ara-
sında en çok rektör adayını çıkaran Dokuz
Eylül Üniversitesfnde büyük o\ farkıvla
ırektör seçilen Prof. Dr. Fetiıi İdiman, "de-
«nokratikleşme vaarJerinirT farklı oyla se-
<;ilmesinde önemli katkısı olduğuna ina-
nıyor. Rektör İdiman. "demokratikleşme-
nirT ilk adımlarını. başta dekanlarolmak
üzere üniversitedeki bütün birimlerin yö-
netıcilerinin "seçtmfe" belirienmesini sağ-
layarak atıvor.
Ümversitelerde 12 EjlüTden kalma
2547 sayılı "baskıcı" YOK. yasası hâlâ
yürürlükte olmasına karşın, üni versıte ça-
lışanlannın "demokrasiye" olan özlem-
leri. Dokuz Eylül Ünıversitesi'nde somut
adımlara dönüştü. Rektörlük seçımlen ön-
cesinde 11 adayın ortava çıktıgı üniversı-
tede •*Demokrasi Platformu'"nun adayı
Prof. Dr. Fethi İdiman, tümüyle u
demok-
ratik birsüreçle" belirlendı ve propagan-
da çalışmalannda "demokratik yönetim"
konusuna ağırlık \erdi.
Ögretim üvelerinin büyük çoğunluğu-
nun oyunu alarak seçilen Prof. Dr. İdi-
man. "demokrasi" vaatlerinin uygulan-
• Öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun oyunu alarak seçilen Prof. Dr. idiman,
"demokrasi" vaatlerinin uygulanmasında ilk adımı, yürürlükte olan kısıtlayıcı
yasalara karşın "dekanlan seçimle" belirleme karan alarak attı.
masında ilk adımı, yürürlükte olan kısıt-
layıcı yasalara karşın "dekanlan seçim-
le" belirleme karan alarak attı. Dokuz
Eylül Üniversitesi'nebağlıtıpfakültesin-
de dün "dekan adaylannın beürtenmesi"
için seçim yapıldı. Seçim sonucunda 167
öğretim üyesinin bulundugu fakültede
Prof. Dr. Emin Abcı 112, Prof. Dr. FaikSa-
nalioğlu 35, Prof. Dr AJi Küpelioğlu9,
Prof. Dr. Atüla Akkoçlu ise 5 oy aldı. Sı-
rada Buca lktisadi ldari Bilimler Fakülte-
si'nde yapılacak seçimler var.
Prof. Dr. tdiman, "2547 sayüı yasaya
karşın >ine de demokratik vönetimler ser-
gilenebilir inancı" beslediğı için bu göre-
ve talip olduğunu vurgulayarak, "Gerçek-
ten yasada size sınırsız otoriter yetkiler ve-
rilmişrir. Siz bunu kendi adınıza kullana-
bUirsiniz ya da demokratik eğilimler içe-
risinde kullanabilirsiniz. Ben kendi otori-
tem adına değil. demokratik eğilimler çer-
çevesinde bu yetkimi kullanacagım" di-
yor. Bunun için yasalann bir engel oluş-
turmadığını kaydeden Rektör îdiman, ya-
sada. "rektörün. dekan adaylannı va da di-
ğer birimlerdeki yönetidleri öğretim üye-
lerinedanışarakbildirmesiuygundur" an-
lamında sözcüklerin yer aldıgına dikkat
çekerek sözlerini şöyle sürdürüvor: "Ben,
bu sözcüklere uygun şekilde öğretim üye-
lerinin düşüncelerini öğreneceğim. Bunu.
sandık koyarak, ovlaına yaparak öğrene-
ceğim. Bu. yasaya aykın tavır değil, bu bir
görüş almadır. düşüncelerini öğrenmedir.
Bentektek,başkalannınkunuşnıalarata-
nık olacağı bir mekânda. sptkülasv onlara
yol açabilecek bir ortamda bu göriişü al-
maktansa sandıkta alnıa> ı daha u>gun bu-
luyorum. Demokratik geleneklere de bu-
nun daha uygun olduğunu düşünüyo-
nım."
Üniversitedeki bazı dekanların, bu de-
mokratik uygulamanın gerçekleştinlebil-
mesi amacıyladahasüreleri dolmadan is-
tifa edebileceklen yönünde kendisine baş-
vuruda bulunduklarını da kavdeden Prof.
Dr. İdiman, "Ben hiç kimseden böyle bir
istekte bulunmadım. Ancak birçok arka-
daşım bu konuda bana büyük anlayış gös-
terdikr. Bu çok büyük bir incelik. Bu öne-
riyi getiren arkadaslanma teşekkür ediyo-
nım"dedi.
Üniversitede "anabilim dalı başkanla-
n"nın zaten seçimle belirlendiğini anım-
satan Rektör İdiman, "Bölüm başkanlan-
nın atanmasmda ise anabilim dalı başkan-
lığtnın oy kullanması söz konusudur. Bu.
nıektupla yapılırken bugün belki sandık-
ta gerçekleştirilecektir" diye konuştu.
Universitede sembolik değil, "ciddi an-
lamda" 11 adayın çıkmasını "öğretim
üyelerinin özgüveninin ve demokrasiye
inancınırT göstergesi olarak nitelendiren
İdiman, bu kadar büyük oy farkıyla seçil-
mesinin nedenlerini ise şöyle anlattı:
-Soykmlerimizin ayagı yere basan, sağ-
lıklı söylemkr olmasu bunu sunan kişile-
rin. benim \e arkadaşlanmın bu konuda
inançlan tazcleyici ya da inanılır olmala-
n, bu güveni sağlamalan, söy lenenlerin
yapılacağı inancını gü\ enilir bir şekilde öğ-
retim üy elerine anlatabilmeleri çok önem-
li etken olmuştur. Bu bir ekip çalışmasu
üniversiteden birçok kişinin katılımının
sağlandığı bir çalışma olmuştur. Demok-
rasiyi vıırgulamanın da önemli etkisi oMu-
ğuna inaıuyonım. Bu çalışmada eğer ar-
kadaşlanmız inanılır kişiler olmasay du gü-
venilir olmasay dınız başanlı olnıanız
mümkün değildi."
Yasanın kendisine verdiği "otoriteryet-
kflere1
" karşın. "demokratik biryönetimi1
"
benimsemenin "görüşlerine ters kişüerle
çauşmak" gibi bazı sıkıntılan da getirebi-
leceği sorusuna ise Rektör tdiman. "Bun-
lardemokrasinin ciheleridir. Demokratik
yönetimlerde her /.aman karşılaşılacak sı-
kınhlardır" diye yanıt verdi. Bunun yarar-
lı da olabileceğini kaydeden Rektör İdi-
man, "Farklı görüşlerin, söylemlerin ol-
masL, doğnı yolu bulmada y ardımcı olabi-
lir. Tek bir söylemle vol alırsanız hata y ap-
ma riskiniz daha fazladır. Bunun dışında,
kesin inandığınız söylemier > arsa ve buna
y anhş olarak karşı çıkılıy orsa, ozaman yet-
kilerinizle inançlannızı birieştirmeniz ge-
rekir diye düşünüyorum" diye konuştu.
TRT GENEL MUDURU
Akgüner
görevden
alındı• RTÜK ile TRT Genel Müdürü Tayfun
Akgüner arasında hukuk savaşımına dönüşen
görevden düşürme tartışmalanna Danıştay son
noktayı kovdu. Danıştay 10. Dairesi, Akgüner'in
Ankara 2. îdare Mahkemesi'nden aldığı göreve
iade edilme kararına yürütmeyi durdurma verdi.
• Böylece Akgüner'in görevi düştü. Karardan
sonra RTÜK, belirleyeceği 3 adayı hükümete
sunacak. Bakanlar Kurulu, 3 adaydan birini yeni
TRT Genel Müdürü olarak atayacak.
HÜLYA KARABAĞLI
A.NKARA - Danıştay,
TRT Oenet MüdOrü Tayfun
Akgüner'm görevine iade-
sini sağlayan yargı karanna,
yürütmeyi durdurma vere-
rek Akgüner" i görevden dü-
şürdü. Radyo \e Tele\ ızyon
Üst Kurulu (RTÜK). Danış-
tay kararını. gereği yapıl-
mak üzere Başbakanlık \e
TRT Genel Müdürlüğü'ne
gönderecek. Tayfun Akgü-
ner'in göre\den çekilmesı
durumunda RTÜK. belirle-
yeceği 3 adayı hükümete
önerecek. Danıştay'ın. Ak-
güner'in göreve iadesine
yürütmeyi durdurma kararı
vermesi. REFAHYOL hü-
kümetinin TRT Genel Mü-
dürlüğü'ne yapacağı atama-
yı kolaylaştırdığı yorumlan-
• na neden oldu.
: RTÜK. ile TRT Genel
; Müdürü Tayfun Akgüner
arasında hukuk savaşımına
dönüşen görevden düşürme
tartışmalanna Danıştay son
noktayı koydu. RTÜK'ün,
Akgüner'in göreve dönme-
sini sağlayan Ankara 2. tda-
re Mahkemesf nin yürütme-
yi durdurma karanna karşı,
^temyiz başvurusu kabul
edildi. Danıştay 10. Daire-
•si'nin karan uyannca, TRT
Genel Müdürü Akgüner'in
görev i düştü. Kararda,
RTÜK'ün iki ihlal arasında
süre belirleme yetkisi olma-
dığının özellikle vurgulan-
ması dikkat çekti. Yayın il-
ke ve esaslannın ıhlali duru-
munda, TRT kurumunun
RTÜK tarafından uyanlaca-
ğına işaret edilen 10. daire
karannda. şöyle denildi:
"Durdurmayı gerektire-
cek şekilde yayın yapılması
halinde. üst kurulun bu doğ-
rultuda vereceği karar üze-
' rine, TFTT kurumu genel
müdürü veyönerim kurulu-
nun görevi düşer kuralı bu-
lunmaktadır. Tekrarlanan
ihlaller arasında yasada bir
sürekaydı bulunmadığı gibi
RTÜK'ün bu konuda bir
dü/cnleme yetkisi de bulun-
mamaktadır."
'ÇUler'in Ulusa
SeslenişM'
RTÜK,TRT'nin30Ekim
1995'te yayımladığı "Llusa
Sesleniş'' programıyla 3984
sayılı Ozel Radyo ve Tele-
vizyon Yasası"nın aynı fık-
rasını ikinci kez ihlal ertiği
gerekçesiyle TRT Genel
Müdürü ve Yönetim Kuru-
lu üyelerinin görevlerinin
sona erdirilmesine karar
verdi. Bilirkişi, dönemin
Başbakanı. DYP Genel Baş-
kanı, Başbakan Yardımcısı
ve Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller'in programda yaptığı
konuşmanın "siyasi çıkar
amacı taşıdığı" kanısına var-
dı.
Tayfun Akgüner. Ankara
2. Îdare Mahkemesi'ne, gö-
revine iade edilmesine iliş-
kin yaptığı itiraz yerinde gö-
rülünce, görevine döndü.
Danıştay'ın göreve iadeye
yürütmeyi durdurma karan
vermesi üzerine RTÜK, be-
lirleyeceği 3 adayı hüküme-
te sunacak. Bakanlar Kuru-
lu. 3 adaydan birini TRT
Genel Müdürü olarak ataya-
cak. TRT Yasası uyannca,
genel müdür istifa etmeme •
si durumunda, özel haller
dışında görevden alınamı-
vor.
Ankara Tabip Odası sahip cıktı
Suç Kılıçdaroğlu'na
yüklenmek isteniyor
A1NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sosyal Sigortalar
Kurumu Geneİ Müdürü Ke-
mal Küıçdaroğlu'nun görev-
den alınmasına ilişkin karar-
namenin Cumhurbaşkanı Sü-
leynıan Demirel'e gönderıldı-
ği öğrenildi. Ankara Tabip
Odası. SSK'nin batmasından
siyasilerin sorumlu olduğunu
belirterek "Siyasiler kendi ya-
rartıkları durumun sorumlu-
luğunu, kurumıuı dürüst yö-
neticilerinden çıkarryorlar"
değerlendirmesini yaptı.
ANAYOL döneminde de
Kılıçdaroğlu görevden alın-
mak istenmiş, ancak Cumhur-
başkanı Demirel. ilgili karar-
nameyi imzalamamıştı.
Ankara Tabip Odası Yöne-
tim Kurulu dün yaptığı açıkla-
mada. SSK'nın batma nokta-
sına siyasilerin. sermayenin
çıkarları adına hareket etmesi
nedeniyle geldiği belirtildi.
Açıklamada. "Bu anlayışla,
yılJarca işverenin kesintisi alın-
mamış. SSK'nin birikmiş pa-
ralan düşük faizde bloke edil-
miş, kummun personel ve ya-
ünm olanaklan suıırlandınl-
mıştır" denildi.
Siyasilerin kendi yarattıkla-
n tıkanıklığın sorumluluğunu
kurumun dürüst yöneticilerine
yüklemeye çalıştıklan belirti-
len açıklamada, şu görüşlere
yer verildi: "SSK'de yolsuz-
luklann üzerine gjtmeye çalı-
şan. ucuz ilaç genelgesi ile ku-
ruma trilyonlarca lira tasamıf
sağlayan, SSK hastanelerinde-
ki merkezi yabş gibi rüm has-
tanelere ömek teşkil edecek
uygulamayıbaşlatan Kılıçda-
roğlu ve bu uygulamalann ta-
kipçisi olan dürüst bürokratla-
ruı görevden alınması taraflı
bir yaklaşımdır."
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Bakırköy Özgürlük Mevdanı'nda '\ağma Yok' tişörtüyle bildiri dağıttı. (Fotograf: HATİCE TUNCER)
DISK'ten 'Yağma Yoky
kampaıtyusı
tstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak. hükümetın zorunlu tasarruf
kesintilerinin geri ödemelennı gecıktiımeye
yönelik tutumuna karşı, çalışanları duyarlı
olmaya çağırdı ve "Her nemazede zahmet edip
kişi başına en az 100 mihon lirayı aşan kendi
hakkını bir mektup yazarak Başbakan 'dan.
Başbakan Yardımcısı'ndan istcmclidir" dedı.
Çalışma Bakanı Necati Çelik'ı de eleştıren
Budak, "Sayın Bakan, içinden geldiğiniz insanlar
sizi oradan atabilir" diye konuştu.
Rıdvan Budak ve DlSK'e bağlı sendıkaların
başkan ve yönetıcileri dün uzerlerınde "Vağma
Yok" yazılı tişörtlerle Bakırköy Özgürlük
Meydanı'nda bildiri dağıttılar. Budak, DlSK'in,
hükümetin zorunlu tasarruf kesintilerinin geri
ödemelerinin geciktirilmesine karşı başlattığı
"Yağma Yok" kampanyası öncesinde bir basın
toplantısı yaptı. Budak, çalışanların isteğinin
dışında 8 yıldır ücretlerinden zorunlu tasarruf
fonu için kesinti yapıldıgını antmsatarak
"Kesintiler uygulamadan kaldınlırken artık
ücretlerin doğal bir parçası olan yüzde 3'lük
kesintiler işverenlerin kasasına bırakıldı.
Kesintilerin nasıl geri ödeneceği konusunda
hiçbir yasal güvence verilmedi" dedi. Budak,
ülke bütçesinin yüzde 60'ının 2 bin 400 ailenın
cebine indiğinı. 6 mılyon emekçi ailenin de alın
tenne el konulduğunu belirterek "tktidar 200
ranrive ailenin (aizini vermekte gösterdiği özt'ni,
duyaıiılığı aileleriyle 20 nıilyonu aşan emekçilere
göstermedi" diye konuştu. DlSK olarak bu
sorunla ılgilı herkesi yurttaşlık bilınciyle
hükümetin keyfi tutumuna karşı çıkmaya
çağıran Budak. şöyle devam etti:
"Her nemazede zahmet edip kişi başına en az
100 milyon lirayı aşan kendi hakkını bir mektup
yazarak Başbakan'dan. Başbakan
Yardımcısı'ndan istemelidir. 5 milyon mektubun
karşısında hiçbir siyasetçi duramaz. Bakalım
vatandaşlanmız ilk kez bu haklanna sahip
çıkma becerisini gösterebilecekler mi?"
Budak, Çelik'in nemalann geri ödenmesi
konusundaki tutumunu ve sendikacılar ile ilgili
sözlerini eleştirerek "Biz Çalışma Bakanlığı'na
geten bakanlan tebrik etmekten bıktık. Sayın
Bakan, siz içimizden oraya gittiniz. tçinden
geldiniz insanlar sizi oradan atabilir" diye
konuştu. DlSK'ın "Yağma \bk" kampanyasının
programını daaçıklayan Budak, lOeylülde
başkanlar toplantısının ardından Taksim
Meydanı'nda 'DlSK'in Sesi' gazetesini
dağıtacaklannı, 14-15 eylül tarihlerinde bölge
toplantıları yapacaklannı ve 16 eylülde tüm
bölgelerde afişlemeler ve özel sayılarla
emekçileri kendi haklarına sahip çıkmaya
çağıracaklarını belirtti. Açıklamanın ardından
Budak ve DlSK'e bağlı sendikalann başkan ve
yöneticileri Özgürlük Meydanı'nda ve Istasyon
Caddesı'nde bildiri dagıttı.
ARAYIŞ
TOKTAIV1IŞ ATEŞ
Hoşgörü ve Refah
Refah Partisi ile Doğruyol Partısı, bence pek temız te-
mellere dayanmayan koalisyonu oluşturdukları zaman
kimi arkadaşlanm, "Gözünüzaydın"diyedalgageçmiş-
lerdi: "Hoşgörü diye diye adamları getirdiniz başımıza."
Tabii değişik yazılarımda bu adamları bizim hoşgörümü-
zün değil, merkez sağ partilerin yöneticilerinın aymazlı-
ğının iktidara taşıdığını yazdım, ama bu konudaki esprı-
lerin önünü alamadım.
REFAHYOL koalisyonu kurulduğu günden itibaren, do-
ğal olan bir biçimde eleştiri oklanmı yöneltmeye başla-
dım. Bu kez de kimi arkadaşlanm, "Şimdiye kadar aklın
neredeydi?"diyeespri yapmaya başladılar: "Eskiden bu
adamlara toz kondurmuyordun, şimdi kaleminden kan
damlıyor..."
Kimi okurlarımdan da benzer "övgüler" (!) almaya baş-
layınca, hoşgörü anlaytşımı ve bunun sınıriannı bir kez da-
ha ele almak "vacip" oldu. Bu arada Avustralya'dan ya-
zan bir okurumun beni gerçekten çok duygulandıran
mektubunun da etkisi var.
öncelikle şunu vurgulayayım ki; yaşamımın hiçbir dö-
neminde Refah Partisi'nin ya da Refah'ın ortak olacağı
bir hükümetin savunucusu olmadığım gibi, böyle bir ola-
sılığa karşı her zaman tüm varlığımla karşı çıktım. Zaten
kendini Atatürkçü olarak tanımlayan bir öğretmen ve ya-
zarın başka bir biçimde düşünmesi de beklenemez. An-
cak Refah'ın iktidarına ya da Refah'ın da yer aldığı bir ko-
alisyonun iktidarına karşı olmak başka bir şeydir, toplu-
mumuzun bir kısmını "yok saymak" bambaşka bir şey.
Türkiye'de Islamiyeti sıyasal bir sömürü aracı olarak
kullanmak isteyen ve kullanan insanlar hep olmuştur.
Cumhuriyetin ilanını izleyen dönemde, bunların sesleri-
nin kısılmış olmasına karşın, çok partili yaşama geçilme-
siyle birlikte bunlar yenıden başkaldırmaya ve örgütlen-
meye başlamışlardır.
Demokrat Parti kurucularının (Bayar, Menderes, Ko-
raltan ve Köprülü) laik ve Atatürkçü olduklanndan hıç
kuşku duyamayız. Ancak cumhuriyetimize ve Atatürk'e
düşman olan kimi gruplar, DP'yı iktidara taşıyınca, bu la-
ik kadro "siyasal Islama" bir anlamda borçlu kaldı ve hem
örgütlenmesine göz yumdu hem de belli bir ölçüde des-
tekledi.
1960 Devrimi, bu örgütlenmeyi frenledi. Fakat sıyasal
Islama karşı DP ne kadar aymazlık içindeyse, Adalet Par-
tisi de o kadar aymazlık içinde oldu. Imam-hatıp liselerı-
nin mezunlarının, Ülkü Ocakları üyelerinin ileride kendi
saflannda yer alacaklannı düşündüler. Yaşamın, bu genç-
lerin köşelerini törpüleyeceğini sandılar. "Tespıh çeken
parmakla tetik çeken parmak bir olur mu?" gıbisınden
vecizeler (!) bu dönemin ürünüdür.
Fakat beklenen olmadı ve Türkiye'de merkez sağ par-
tilerin yanı sıra sağ partiler de ortaya çıktı ve merkez sa-
ğın beslediğı ve palazlandırdığı kimi kadrolar, bu sağ par-
tilere girdiler. Ancak Mılli Selamet Partisi yüzde 8'lerde,
MHP yüzde 6'larda kaldı.
12 Eylül bütün hışmıyla solun üzerine gidince, meydan
bunlara kaldı. Fakat tüm koşulların uygun olmasına kar-
şın, fazla bir büyüme sağlayamadılar. Zira Türkıye'nın alt-
yapısı değişiyordu. Ne bir "Islam şeriatı" ne de "faşist bir
düzen"gen\ş kitlelere cazip geliyordu.
Türkiye "sağ "ındakı güçlenmenin kökeninde iki unsur
yatıyor. Faşist hareketı güçlendiren şey, PKK terörü ve bu
terörün kurbanlanna veTürkiye'nin bütünlüğüne MHP'nin
sahip çıkması oldu. Dinci sağı güçlendiren şey de ülke-
nin sosyo-ekonomık yapısındaki çarpıklık ve bu çarpık-
lığın gitgtde artması oldu.
199O'lı yıllarda ülkemiz hızla kutuplaşmaya doğru gı-
diyordu. Kimlerin oyunudur bilinmez (belkı de bılınır), bir
kardeş kavgasının körüklenmesini yaşadık. Özellikte "din-
ci" kesim, tek yanlı bir propagandanın etkisi altında bı-
rakıldı. Yakın tarihimiz altüst edilmeye başlandı. Temel de-
ğerterimiz yıpratılmaya çalışıldı.
Bu toplumda birtakım insanlar. hâlâ laikliğin dinsizhk
demek olduğuna inanıyor. Birtakım insanlanmız, hâlâ Ata-
türk'ün Islamiyete düşman olduğuna ve camileri ahır yap-
tığına inanıyor. Istiklal Mahkemeleri'nin yüz binlerce in-
sanı astığına inananlar, "Müslümanlara" zulmedıldiğıni
düşünenlervar...
Bu saçma sapan düşüncelerı yaratan şey, yoğun bir
"tekyanlı, yalan propaganda". Oysa kı bu insanlar da bı-
zim insanlanmız. Birlikte yaşıyoruz. Ne gıdecek bir baş-
ka yerimiz var ne de bir başka yere gitmeye niyetımız var.
Kaldı ki, bu kadarlık bir azınlık oldukları sürece ve kendi
değerlerini bize zorla empoze etmeye çabalamadıkları
takdirde, bir demokraside böyle farklılıklara da tahammül
etmek gerek.
Benim (kimilerinin çok eleştırdiğı ve kimilennin de çok
övdüğü) hoşgörümün temelinde bunlar yatıyor. Insanla-
ra saygı ve sevgi duyarak doğruları aktarmak ve bu çir-
kin propagandayı bozmak gerek.
Refah'ın iktidanna gelince... Tüm vartığımla karşı olma-
ma rağmen, bir bakıma da lyi oldu. Muhalefet kolaydır.
Atıp tutarsınız. İktidara gelince iş değişir, "balonlar" sö-
ner. Refah'ta da aynı şey oluyor. Bunların foyası da çıka-
cak ortaya. "Refah efsanesi" sona erecek. Zaten daha
önceleri, iktıdar ortağı olduğunda da oy oranı düşmüş-
tü. Aynı şey olacak.
Demokrasi sabır ister. Sabır ve örgütlü çalışma...
Eski fırınınızı ntilyona, eski şofbeninizi ve benzeri su ısıtıcınızı ^f ntilyona sayıyoruz.
u e r ' l e r VerİyOrUZİ (üstelik eviniıe gelip eski su ısıtıcının alıyor, yeni tam emniyetli şofbeninizi monte ediyeruz.)
F 1 • 1 N L A •
*ff*î
»a*-"!
'* -*»*««&; 26.300.000
Mt^TbıbofiGaıBStî1
^"^^**' 28.500.000
2 9 1 4 BcJd^oturbo (i GOZUBLJ' 33 000 000
W « 4 DTurfeotrt flG&Dflk.) 46.200.000
M 2 4 1 Aynahfrrbonik(lGözüflk.) 48.150.000
ııBr *
} O F • 1 N l 1 t '
0 0 6 SL'fcrmosMfı •*•» 21.600.000
W w 91 MjfiNOSfcıft rKK. AÜI^jvftMJH 22.950.000
SS9 91 Su SJtkl&tü 19.000.000
8 3 9 SC Su Sgfelı&tD EMt, Ateşfefnen 20 250 000
'Booısu bedovo
PfŞİNAT
iI
M
PCŞİNA7
1i
f9
4TAKST
6.200.000
6.375.000
6 825 000
7.675.000
8 100.000
11.850.000
12.375.000
4ttX5fr
5 350 000
5.750.000
4.625 000
5.000.000
TOflAM
29.800.000
30.500.000
32.300.000
35.700.000
37.400.000
52.400.000
54.500.000
TOflAM
F1YAT
24.400 000
26.000 000
21.500.000
23 000.000
j
£
VI
11
n
1
4.600.000
4.700.000
5.050.000
5.650.000
5.975.000
8.700.000
9.100.000
3.950.000
4.225.000
3.400.000
3.675.000
TOflAM
FİVÂT
rrlMI
32.600.000
33.200.000
35.300.000
38.900.000
40 850.000
57.200.000
59.600.000 ,
TOftflpK B
RYAT j
26.700.000
28.350 000
23.400.000
25.050.000
PfŞİNAT
e
VI
iI
tl
i
3.775.000
3.875.000
4.150.000
4 650.000
4.900.000
7.100.000
! 7.425.000
Mvutsir
i
3.225.000
3.450.000
2.800.000
3.025.000
TOflAM
tfVAT •n i M
35 200.000
36.000.000
38.200.000
42.200.000
44.200.000
61.800.000
64.400.000
TOflAM
RYAT
28.800.000
30.600.000
25.400 000
27.200.000
«ŞİNAT
£
1
IA
ii
n
10«S«
3.330.000
3.425.000
3.660.000
4.100.000
4.310.000
6.235.000
6.520.000
•-WWHBB
2.845.000
3.040.000
2.470 000
2.650.000
TOflAM '
CJYAT
rıiAj
38.300 000
39.250 000
41 600 000
46.000.000
48.100.000
67.350 000
70.200 000
• TOflAM
FIYAT
31.450.000
33.400.000
27 700 000
29.500.000
Eılu fınmm grtıren herlese yulrarıdatj (iyodofdon KDV dohil 5,000,000 Tl mdırim yopılocabır ftu ındınm tatsiliı hyvtonia pejmola sayılocalt, pepn dıjlordo pe*n hyatlan ovsûtecelciır Şofbenlefde esJcı solbenini veyo her tüHü w ısıhasmı değiftirmek istoyen herkese KDV dalııl 3,000,000 Tl ındjrim ynplocaldır Bu indirim taksiHi
(lyaffarda pesmalo sayıiocak, pejın alıslarda pe^ın fıyaltan duşûleceltlir • Eskı sofcen « v a benzen su ısAcıları Auer yetkıli servislerı kjnjfından Mİûlüp teslm olniocalı v« vwıı Auer softıen me«:ut teısaf uygur ise ücnjhiz olarak monte octleceidıı-
• F'vaAjnmza KDV daKıidtr Vefgı oronlo-ındo ciafc.Iecei değ.^ıkjıber « aeyMİKel ywn <«fgıler hvafkua a^ien yvısıtalocajtlir • Kanfrânyanuz Saroyı *« Wmttakanfc^'nm25 05 I994bnhji, 2!940iayii Rcunı Gazefe'de ılan «dılan teblığe uygundur • UriJnJanmz Yribid Ao«r bojnfanndentaJmedîlir • KanparjM3Riız en gec » Ej4öf 1996 larâvne lcodctf geçefi dup, ünüm « slolc
ıml«W(yı ile MuH«if • l>^9ulaT)(vra2da, U4 kıiuılle ^4 98+*DV 1*6 kisıtte t6 25*XDV 1+6 laitsıAe %6 87+KDV, U10 ıdtulle %7 53**£N oronındo oyik vajs (a»4ı uyguJaranıtfar • Kanparytmız. A*«r Pozaflanu A.Ş 'mn K^MI liyd gorart»» Afıdai» • R}a4arTurlı Lrauduı • Au«r, ûninİBnnın teknılc ozeAikiennde renUenndo •« jönınümlennde değıfıldılı yapmo hjdurn utiı hjtar
J» * * » WKE2jAUE(0AYANiajTu10rriMMAUAnU2>IIUUUmMUrVEHACMA.$. OHTMCAD SAĞUK HAN NO217/2-3 80030 UJİAKOr-ISIANeUlTEL 102121 251 11 27 • 251 11 29 - 245 33 70 - 293 87 92 FAX (02121 249 06 16
Ç W H I W ANCAIA. ONNAHCAD 39/10 ÇAMKAYA/ANKAM IE. 103121441 85 37 [3 HAT| • 441 86 24-441 86 23 ADANfc MONÜ CAD NO 73/5 ADANA TQ. (03221 359 80 71 -359 87 01 -359 70 31
* * » * CZMdfc fEVZJfASA 8UVAH 1363 SOK N a i IC4/4O3 ONKAYA 1ZM» TEL 10232] 48? 69 53 • 48» 79 19 • 425 70 92
AUER