25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Idiman, dekanlannı seçim yoluyla belirliyor Demokratikleşme rüzgârlarıASL'MAA' ABACIOGLU İZMİR-Türkive'deki üniversiteler ara- sında en çok rektör adayını çıkaran Dokuz Eylül Üniversitesfnde büyük o\ farkıvla ırektör seçilen Prof. Dr. Fetiıi İdiman, "de- «nokratikleşme vaarJerinirT farklı oyla se- <;ilmesinde önemli katkısı olduğuna ina- nıyor. Rektör İdiman. "demokratikleşme- nirT ilk adımlarını. başta dekanlarolmak üzere üniversitedeki bütün birimlerin yö- netıcilerinin "seçtmfe" belirienmesini sağ- layarak atıvor. Ümversitelerde 12 EjlüTden kalma 2547 sayılı "baskıcı" YOK. yasası hâlâ yürürlükte olmasına karşın, üni versıte ça- lışanlannın "demokrasiye" olan özlem- leri. Dokuz Eylül Ünıversitesi'nde somut adımlara dönüştü. Rektörlük seçımlen ön- cesinde 11 adayın ortava çıktıgı üniversı- tede •*Demokrasi Platformu'"nun adayı Prof. Dr. Fethi İdiman, tümüyle u demok- ratik birsüreçle" belirlendı ve propagan- da çalışmalannda "demokratik yönetim" konusuna ağırlık \erdi. Ögretim üvelerinin büyük çoğunluğu- nun oyunu alarak seçilen Prof. Dr. İdi- man. "demokrasi" vaatlerinin uygulan- • Öğretim üyelerinin büyük çoğunluğunun oyunu alarak seçilen Prof. Dr. idiman, "demokrasi" vaatlerinin uygulanmasında ilk adımı, yürürlükte olan kısıtlayıcı yasalara karşın "dekanlan seçimle" belirleme karan alarak attı. masında ilk adımı, yürürlükte olan kısıt- layıcı yasalara karşın "dekanlan seçim- le" belirleme karan alarak attı. Dokuz Eylül Üniversitesi'nebağlıtıpfakültesin- de dün "dekan adaylannın beürtenmesi" için seçim yapıldı. Seçim sonucunda 167 öğretim üyesinin bulundugu fakültede Prof. Dr. Emin Abcı 112, Prof. Dr. FaikSa- nalioğlu 35, Prof. Dr AJi Küpelioğlu9, Prof. Dr. Atüla Akkoçlu ise 5 oy aldı. Sı- rada Buca lktisadi ldari Bilimler Fakülte- si'nde yapılacak seçimler var. Prof. Dr. tdiman, "2547 sayüı yasaya karşın >ine de demokratik vönetimler ser- gilenebilir inancı" beslediğı için bu göre- ve talip olduğunu vurgulayarak, "Gerçek- ten yasada size sınırsız otoriter yetkiler ve- rilmişrir. Siz bunu kendi adınıza kullana- bUirsiniz ya da demokratik eğilimler içe- risinde kullanabilirsiniz. Ben kendi otori- tem adına değil. demokratik eğilimler çer- çevesinde bu yetkimi kullanacagım" di- yor. Bunun için yasalann bir engel oluş- turmadığını kaydeden Rektör îdiman, ya- sada. "rektörün. dekan adaylannı va da di- ğer birimlerdeki yönetidleri öğretim üye- lerinedanışarakbildirmesiuygundur" an- lamında sözcüklerin yer aldıgına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürüvor: "Ben, bu sözcüklere uygun şekilde öğretim üye- lerinin düşüncelerini öğreneceğim. Bunu. sandık koyarak, ovlaına yaparak öğrene- ceğim. Bu. yasaya aykın tavır değil, bu bir görüş almadır. düşüncelerini öğrenmedir. Bentektek,başkalannınkunuşnıalarata- nık olacağı bir mekânda. sptkülasv onlara yol açabilecek bir ortamda bu göriişü al- maktansa sandıkta alnıa> ı daha u>gun bu- luyorum. Demokratik geleneklere de bu- nun daha uygun olduğunu düşünüyo- nım." Üniversitedeki bazı dekanların, bu de- mokratik uygulamanın gerçekleştinlebil- mesi amacıyladahasüreleri dolmadan is- tifa edebileceklen yönünde kendisine baş- vuruda bulunduklarını da kavdeden Prof. Dr. İdiman, "Ben hiç kimseden böyle bir istekte bulunmadım. Ancak birçok arka- daşım bu konuda bana büyük anlayış gös- terdikr. Bu çok büyük bir incelik. Bu öne- riyi getiren arkadaslanma teşekkür ediyo- nım"dedi. Üniversitede "anabilim dalı başkanla- n"nın zaten seçimle belirlendiğini anım- satan Rektör İdiman, "Bölüm başkanlan- nın atanmasmda ise anabilim dalı başkan- lığtnın oy kullanması söz konusudur. Bu. nıektupla yapılırken bugün belki sandık- ta gerçekleştirilecektir" diye konuştu. Universitede sembolik değil, "ciddi an- lamda" 11 adayın çıkmasını "öğretim üyelerinin özgüveninin ve demokrasiye inancınırT göstergesi olarak nitelendiren İdiman, bu kadar büyük oy farkıyla seçil- mesinin nedenlerini ise şöyle anlattı: -Soykmlerimizin ayagı yere basan, sağ- lıklı söylemkr olmasu bunu sunan kişile- rin. benim \e arkadaşlanmın bu konuda inançlan tazcleyici ya da inanılır olmala- n, bu güveni sağlamalan, söy lenenlerin yapılacağı inancını gü\ enilir bir şekilde öğ- retim üy elerine anlatabilmeleri çok önem- li etken olmuştur. Bu bir ekip çalışmasu üniversiteden birçok kişinin katılımının sağlandığı bir çalışma olmuştur. Demok- rasiyi vıırgulamanın da önemli etkisi oMu- ğuna inaıuyonım. Bu çalışmada eğer ar- kadaşlanmız inanılır kişiler olmasay du gü- venilir olmasay dınız başanlı olnıanız mümkün değildi." Yasanın kendisine verdiği "otoriteryet- kflere1 " karşın. "demokratik biryönetimi1 " benimsemenin "görüşlerine ters kişüerle çauşmak" gibi bazı sıkıntılan da getirebi- leceği sorusuna ise Rektör tdiman. "Bun- lardemokrasinin ciheleridir. Demokratik yönetimlerde her /.aman karşılaşılacak sı- kınhlardır" diye yanıt verdi. Bunun yarar- lı da olabileceğini kaydeden Rektör İdi- man, "Farklı görüşlerin, söylemlerin ol- masL, doğnı yolu bulmada y ardımcı olabi- lir. Tek bir söylemle vol alırsanız hata y ap- ma riskiniz daha fazladır. Bunun dışında, kesin inandığınız söylemier > arsa ve buna y anhş olarak karşı çıkılıy orsa, ozaman yet- kilerinizle inançlannızı birieştirmeniz ge- rekir diye düşünüyorum" diye konuştu. TRT GENEL MUDURU Akgüner görevden alındı• RTÜK ile TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner arasında hukuk savaşımına dönüşen görevden düşürme tartışmalanna Danıştay son noktayı kovdu. Danıştay 10. Dairesi, Akgüner'in Ankara 2. îdare Mahkemesi'nden aldığı göreve iade edilme kararına yürütmeyi durdurma verdi. • Böylece Akgüner'in görevi düştü. Karardan sonra RTÜK, belirleyeceği 3 adayı hükümete sunacak. Bakanlar Kurulu, 3 adaydan birini yeni TRT Genel Müdürü olarak atayacak. HÜLYA KARABAĞLI A.NKARA - Danıştay, TRT Oenet MüdOrü Tayfun Akgüner'm görevine iade- sini sağlayan yargı karanna, yürütmeyi durdurma vere- rek Akgüner" i görevden dü- şürdü. Radyo \e Tele\ ızyon Üst Kurulu (RTÜK). Danış- tay kararını. gereği yapıl- mak üzere Başbakanlık \e TRT Genel Müdürlüğü'ne gönderecek. Tayfun Akgü- ner'in göre\den çekilmesı durumunda RTÜK. belirle- yeceği 3 adayı hükümete önerecek. Danıştay'ın. Ak- güner'in göreve iadesine yürütmeyi durdurma kararı vermesi. REFAHYOL hü- kümetinin TRT Genel Mü- dürlüğü'ne yapacağı atama- yı kolaylaştırdığı yorumlan- • na neden oldu. : RTÜK. ile TRT Genel ; Müdürü Tayfun Akgüner arasında hukuk savaşımına dönüşen görevden düşürme tartışmalanna Danıştay son noktayı koydu. RTÜK'ün, Akgüner'in göreve dönme- sini sağlayan Ankara 2. tda- re Mahkemesf nin yürütme- yi durdurma karanna karşı, ^temyiz başvurusu kabul edildi. Danıştay 10. Daire- •si'nin karan uyannca, TRT Genel Müdürü Akgüner'in görev i düştü. Kararda, RTÜK'ün iki ihlal arasında süre belirleme yetkisi olma- dığının özellikle vurgulan- ması dikkat çekti. Yayın il- ke ve esaslannın ıhlali duru- munda, TRT kurumunun RTÜK tarafından uyanlaca- ğına işaret edilen 10. daire karannda. şöyle denildi: "Durdurmayı gerektire- cek şekilde yayın yapılması halinde. üst kurulun bu doğ- rultuda vereceği karar üze- ' rine, TFTT kurumu genel müdürü veyönerim kurulu- nun görevi düşer kuralı bu- lunmaktadır. Tekrarlanan ihlaller arasında yasada bir sürekaydı bulunmadığı gibi RTÜK'ün bu konuda bir dü/cnleme yetkisi de bulun- mamaktadır." 'ÇUler'in Ulusa SeslenişM' RTÜK,TRT'nin30Ekim 1995'te yayımladığı "Llusa Sesleniş'' programıyla 3984 sayılı Ozel Radyo ve Tele- vizyon Yasası"nın aynı fık- rasını ikinci kez ihlal ertiği gerekçesiyle TRT Genel Müdürü ve Yönetim Kuru- lu üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesine karar verdi. Bilirkişi, dönemin Başbakanı. DYP Genel Baş- kanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in programda yaptığı konuşmanın "siyasi çıkar amacı taşıdığı" kanısına var- dı. Tayfun Akgüner. Ankara 2. Îdare Mahkemesi'ne, gö- revine iade edilmesine iliş- kin yaptığı itiraz yerinde gö- rülünce, görevine döndü. Danıştay'ın göreve iadeye yürütmeyi durdurma karan vermesi üzerine RTÜK, be- lirleyeceği 3 adayı hüküme- te sunacak. Bakanlar Kuru- lu. 3 adaydan birini TRT Genel Müdürü olarak ataya- cak. TRT Yasası uyannca, genel müdür istifa etmeme • si durumunda, özel haller dışında görevden alınamı- vor. Ankara Tabip Odası sahip cıktı Suç Kılıçdaroğlu'na yüklenmek isteniyor A1NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Sigortalar Kurumu Geneİ Müdürü Ke- mal Küıçdaroğlu'nun görev- den alınmasına ilişkin karar- namenin Cumhurbaşkanı Sü- leynıan Demirel'e gönderıldı- ği öğrenildi. Ankara Tabip Odası. SSK'nin batmasından siyasilerin sorumlu olduğunu belirterek "Siyasiler kendi ya- rartıkları durumun sorumlu- luğunu, kurumıuı dürüst yö- neticilerinden çıkarryorlar" değerlendirmesini yaptı. ANAYOL döneminde de Kılıçdaroğlu görevden alın- mak istenmiş, ancak Cumhur- başkanı Demirel. ilgili karar- nameyi imzalamamıştı. Ankara Tabip Odası Yöne- tim Kurulu dün yaptığı açıkla- mada. SSK'nın batma nokta- sına siyasilerin. sermayenin çıkarları adına hareket etmesi nedeniyle geldiği belirtildi. Açıklamada. "Bu anlayışla, yılJarca işverenin kesintisi alın- mamış. SSK'nin birikmiş pa- ralan düşük faizde bloke edil- miş, kummun personel ve ya- ünm olanaklan suıırlandınl- mıştır" denildi. Siyasilerin kendi yarattıkla- n tıkanıklığın sorumluluğunu kurumun dürüst yöneticilerine yüklemeye çalıştıklan belirti- len açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "SSK'de yolsuz- luklann üzerine gjtmeye çalı- şan. ucuz ilaç genelgesi ile ku- ruma trilyonlarca lira tasamıf sağlayan, SSK hastanelerinde- ki merkezi yabş gibi rüm has- tanelere ömek teşkil edecek uygulamayıbaşlatan Kılıçda- roğlu ve bu uygulamalann ta- kipçisi olan dürüst bürokratla- ruı görevden alınması taraflı bir yaklaşımdır." DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Bakırköy Özgürlük Mevdanı'nda '\ağma Yok' tişörtüyle bildiri dağıttı. (Fotograf: HATİCE TUNCER) DISK'ten 'Yağma Yoky kampaıtyusı tstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. hükümetın zorunlu tasarruf kesintilerinin geri ödemelennı gecıktiımeye yönelik tutumuna karşı, çalışanları duyarlı olmaya çağırdı ve "Her nemazede zahmet edip kişi başına en az 100 mihon lirayı aşan kendi hakkını bir mektup yazarak Başbakan 'dan. Başbakan Yardımcısı'ndan istcmclidir" dedı. Çalışma Bakanı Necati Çelik'ı de eleştıren Budak, "Sayın Bakan, içinden geldiğiniz insanlar sizi oradan atabilir" diye konuştu. Rıdvan Budak ve DlSK'e bağlı sendıkaların başkan ve yönetıcileri dün uzerlerınde "Vağma Yok" yazılı tişörtlerle Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bildiri dağıttılar. Budak, DlSK'in, hükümetin zorunlu tasarruf kesintilerinin geri ödemelerinin geciktirilmesine karşı başlattığı "Yağma Yok" kampanyası öncesinde bir basın toplantısı yaptı. Budak, çalışanların isteğinin dışında 8 yıldır ücretlerinden zorunlu tasarruf fonu için kesinti yapıldıgını antmsatarak "Kesintiler uygulamadan kaldınlırken artık ücretlerin doğal bir parçası olan yüzde 3'lük kesintiler işverenlerin kasasına bırakıldı. Kesintilerin nasıl geri ödeneceği konusunda hiçbir yasal güvence verilmedi" dedi. Budak, ülke bütçesinin yüzde 60'ının 2 bin 400 ailenın cebine indiğinı. 6 mılyon emekçi ailenin de alın tenne el konulduğunu belirterek "tktidar 200 ranrive ailenin (aizini vermekte gösterdiği özt'ni, duyaıiılığı aileleriyle 20 nıilyonu aşan emekçilere göstermedi" diye konuştu. DlSK olarak bu sorunla ılgilı herkesi yurttaşlık bilınciyle hükümetin keyfi tutumuna karşı çıkmaya çağıran Budak. şöyle devam etti: "Her nemazede zahmet edip kişi başına en az 100 milyon lirayı aşan kendi hakkını bir mektup yazarak Başbakan'dan. Başbakan Yardımcısı'ndan istemelidir. 5 milyon mektubun karşısında hiçbir siyasetçi duramaz. Bakalım vatandaşlanmız ilk kez bu haklanna sahip çıkma becerisini gösterebilecekler mi?" Budak, Çelik'in nemalann geri ödenmesi konusundaki tutumunu ve sendikacılar ile ilgili sözlerini eleştirerek "Biz Çalışma Bakanlığı'na geten bakanlan tebrik etmekten bıktık. Sayın Bakan, siz içimizden oraya gittiniz. tçinden geldiniz insanlar sizi oradan atabilir" diye konuştu. DlSK'ın "Yağma \bk" kampanyasının programını daaçıklayan Budak, lOeylülde başkanlar toplantısının ardından Taksim Meydanı'nda 'DlSK'in Sesi' gazetesini dağıtacaklannı, 14-15 eylül tarihlerinde bölge toplantıları yapacaklannı ve 16 eylülde tüm bölgelerde afişlemeler ve özel sayılarla emekçileri kendi haklarına sahip çıkmaya çağıracaklarını belirtti. Açıklamanın ardından Budak ve DlSK'e bağlı sendikalann başkan ve yöneticileri Özgürlük Meydanı'nda ve Istasyon Caddesı'nde bildiri dagıttı. ARAYIŞ TOKTAIV1IŞ ATEŞ Hoşgörü ve Refah Refah Partisi ile Doğruyol Partısı, bence pek temız te- mellere dayanmayan koalisyonu oluşturdukları zaman kimi arkadaşlanm, "Gözünüzaydın"diyedalgageçmiş- lerdi: "Hoşgörü diye diye adamları getirdiniz başımıza." Tabii değişik yazılarımda bu adamları bizim hoşgörümü- zün değil, merkez sağ partilerin yöneticilerinın aymazlı- ğının iktidara taşıdığını yazdım, ama bu konudaki esprı- lerin önünü alamadım. REFAHYOL koalisyonu kurulduğu günden itibaren, do- ğal olan bir biçimde eleştiri oklanmı yöneltmeye başla- dım. Bu kez de kimi arkadaşlanm, "Şimdiye kadar aklın neredeydi?"diyeespri yapmaya başladılar: "Eskiden bu adamlara toz kondurmuyordun, şimdi kaleminden kan damlıyor..." Kimi okurlarımdan da benzer "övgüler" (!) almaya baş- layınca, hoşgörü anlaytşımı ve bunun sınıriannı bir kez da- ha ele almak "vacip" oldu. Bu arada Avustralya'dan ya- zan bir okurumun beni gerçekten çok duygulandıran mektubunun da etkisi var. öncelikle şunu vurgulayayım ki; yaşamımın hiçbir dö- neminde Refah Partisi'nin ya da Refah'ın ortak olacağı bir hükümetin savunucusu olmadığım gibi, böyle bir ola- sılığa karşı her zaman tüm varlığımla karşı çıktım. Zaten kendini Atatürkçü olarak tanımlayan bir öğretmen ve ya- zarın başka bir biçimde düşünmesi de beklenemez. An- cak Refah'ın iktidarına ya da Refah'ın da yer aldığı bir ko- alisyonun iktidarına karşı olmak başka bir şeydir, toplu- mumuzun bir kısmını "yok saymak" bambaşka bir şey. Türkiye'de Islamiyeti sıyasal bir sömürü aracı olarak kullanmak isteyen ve kullanan insanlar hep olmuştur. Cumhuriyetin ilanını izleyen dönemde, bunların sesleri- nin kısılmış olmasına karşın, çok partili yaşama geçilme- siyle birlikte bunlar yenıden başkaldırmaya ve örgütlen- meye başlamışlardır. Demokrat Parti kurucularının (Bayar, Menderes, Ko- raltan ve Köprülü) laik ve Atatürkçü olduklanndan hıç kuşku duyamayız. Ancak cumhuriyetimize ve Atatürk'e düşman olan kimi gruplar, DP'yı iktidara taşıyınca, bu la- ik kadro "siyasal Islama" bir anlamda borçlu kaldı ve hem örgütlenmesine göz yumdu hem de belli bir ölçüde des- tekledi. 1960 Devrimi, bu örgütlenmeyi frenledi. Fakat sıyasal Islama karşı DP ne kadar aymazlık içindeyse, Adalet Par- tisi de o kadar aymazlık içinde oldu. Imam-hatıp liselerı- nin mezunlarının, Ülkü Ocakları üyelerinin ileride kendi saflannda yer alacaklannı düşündüler. Yaşamın, bu genç- lerin köşelerini törpüleyeceğini sandılar. "Tespıh çeken parmakla tetik çeken parmak bir olur mu?" gıbisınden vecizeler (!) bu dönemin ürünüdür. Fakat beklenen olmadı ve Türkiye'de merkez sağ par- tilerin yanı sıra sağ partiler de ortaya çıktı ve merkez sa- ğın beslediğı ve palazlandırdığı kimi kadrolar, bu sağ par- tilere girdiler. Ancak Mılli Selamet Partisi yüzde 8'lerde, MHP yüzde 6'larda kaldı. 12 Eylül bütün hışmıyla solun üzerine gidince, meydan bunlara kaldı. Fakat tüm koşulların uygun olmasına kar- şın, fazla bir büyüme sağlayamadılar. Zira Türkıye'nın alt- yapısı değişiyordu. Ne bir "Islam şeriatı" ne de "faşist bir düzen"gen\ş kitlelere cazip geliyordu. Türkiye "sağ "ındakı güçlenmenin kökeninde iki unsur yatıyor. Faşist hareketı güçlendiren şey, PKK terörü ve bu terörün kurbanlanna veTürkiye'nin bütünlüğüne MHP'nin sahip çıkması oldu. Dinci sağı güçlendiren şey de ülke- nin sosyo-ekonomık yapısındaki çarpıklık ve bu çarpık- lığın gitgtde artması oldu. 199O'lı yıllarda ülkemiz hızla kutuplaşmaya doğru gı- diyordu. Kimlerin oyunudur bilinmez (belkı de bılınır), bir kardeş kavgasının körüklenmesini yaşadık. Özellikte "din- ci" kesim, tek yanlı bir propagandanın etkisi altında bı- rakıldı. Yakın tarihimiz altüst edilmeye başlandı. Temel de- ğerterimiz yıpratılmaya çalışıldı. Bu toplumda birtakım insanlar. hâlâ laikliğin dinsizhk demek olduğuna inanıyor. Birtakım insanlanmız, hâlâ Ata- türk'ün Islamiyete düşman olduğuna ve camileri ahır yap- tığına inanıyor. Istiklal Mahkemeleri'nin yüz binlerce in- sanı astığına inananlar, "Müslümanlara" zulmedıldiğıni düşünenlervar... Bu saçma sapan düşüncelerı yaratan şey, yoğun bir "tekyanlı, yalan propaganda". Oysa kı bu insanlar da bı- zim insanlanmız. Birlikte yaşıyoruz. Ne gıdecek bir baş- ka yerimiz var ne de bir başka yere gitmeye niyetımız var. Kaldı ki, bu kadarlık bir azınlık oldukları sürece ve kendi değerlerini bize zorla empoze etmeye çabalamadıkları takdirde, bir demokraside böyle farklılıklara da tahammül etmek gerek. Benim (kimilerinin çok eleştırdiğı ve kimilennin de çok övdüğü) hoşgörümün temelinde bunlar yatıyor. Insanla- ra saygı ve sevgi duyarak doğruları aktarmak ve bu çir- kin propagandayı bozmak gerek. Refah'ın iktidanna gelince... Tüm vartığımla karşı olma- ma rağmen, bir bakıma da lyi oldu. Muhalefet kolaydır. Atıp tutarsınız. İktidara gelince iş değişir, "balonlar" sö- ner. Refah'ta da aynı şey oluyor. Bunların foyası da çıka- cak ortaya. "Refah efsanesi" sona erecek. Zaten daha önceleri, iktıdar ortağı olduğunda da oy oranı düşmüş- tü. Aynı şey olacak. Demokrasi sabır ister. Sabır ve örgütlü çalışma... Eski fırınınızı ntilyona, eski şofbeninizi ve benzeri su ısıtıcınızı ^f ntilyona sayıyoruz. u e r ' l e r VerİyOrUZİ (üstelik eviniıe gelip eski su ısıtıcının alıyor, yeni tam emniyetli şofbeninizi monte ediyeruz.) F 1 • 1 N L A • *ff*î »a*-"! '* -*»*««&; 26.300.000 Mt^TbıbofiGaıBStî1 ^"^^**' 28.500.000 2 9 1 4 BcJd^oturbo (i GOZUBLJ' 33 000 000 W « 4 DTurfeotrt flG&Dflk.) 46.200.000 M 2 4 1 Aynahfrrbonik(lGözüflk.) 48.150.000 ııBr * } O F • 1 N l 1 t ' 0 0 6 SL'fcrmosMfı •*•» 21.600.000 W w 91 MjfiNOSfcıft rKK. AÜI^jvftMJH 22.950.000 SS9 91 Su SJtkl&tü 19.000.000 8 3 9 SC Su Sgfelı&tD EMt, Ateşfefnen 20 250 000 'Booısu bedovo PfŞİNAT iI M PCŞİNA7 1i f9 4TAKST 6.200.000 6.375.000 6 825 000 7.675.000 8 100.000 11.850.000 12.375.000 4ttX5fr 5 350 000 5.750.000 4.625 000 5.000.000 TOflAM 29.800.000 30.500.000 32.300.000 35.700.000 37.400.000 52.400.000 54.500.000 TOflAM F1YAT 24.400 000 26.000 000 21.500.000 23 000.000 j £ VI 11 n 1 4.600.000 4.700.000 5.050.000 5.650.000 5.975.000 8.700.000 9.100.000 3.950.000 4.225.000 3.400.000 3.675.000 TOflAM FİVÂT rrlMI 32.600.000 33.200.000 35.300.000 38.900.000 40 850.000 57.200.000 59.600.000 , TOftflpK B RYAT j 26.700.000 28.350 000 23.400.000 25.050.000 PfŞİNAT e VI iI tl i 3.775.000 3.875.000 4.150.000 4 650.000 4.900.000 7.100.000 ! 7.425.000 Mvutsir i 3.225.000 3.450.000 2.800.000 3.025.000 TOflAM tfVAT •n i M 35 200.000 36.000.000 38.200.000 42.200.000 44.200.000 61.800.000 64.400.000 TOflAM RYAT 28.800.000 30.600.000 25.400 000 27.200.000 «ŞİNAT £ 1 IA ii n 10«S« 3.330.000 3.425.000 3.660.000 4.100.000 4.310.000 6.235.000 6.520.000 •-WWHBB 2.845.000 3.040.000 2.470 000 2.650.000 TOflAM ' CJYAT rıiAj 38.300 000 39.250 000 41 600 000 46.000.000 48.100.000 67.350 000 70.200 000 • TOflAM FIYAT 31.450.000 33.400.000 27 700 000 29.500.000 Eılu fınmm grtıren herlese yulrarıdatj (iyodofdon KDV dohil 5,000,000 Tl mdırim yopılocabır ftu ındınm tatsiliı hyvtonia pejmola sayılocalt, pepn dıjlordo pe*n hyatlan ovsûtecelciır Şofbenlefde esJcı solbenini veyo her tüHü w ısıhasmı değiftirmek istoyen herkese KDV dalııl 3,000,000 Tl ındjrim ynplocaldır Bu indirim taksiHi (lyaffarda pesmalo sayıiocak, pejın alıslarda pe^ın fıyaltan duşûleceltlir • Eskı sofcen « v a benzen su ısAcıları Auer yetkıli servislerı kjnjfından Mİûlüp teslm olniocalı v« vwıı Auer softıen me«:ut teısaf uygur ise ücnjhiz olarak monte octleceidıı- • F'vaAjnmza KDV daKıidtr Vefgı oronlo-ındo ciafc.Iecei değ.^ıkjıber « aeyMİKel ywn <«fgıler hvafkua a^ien yvısıtalocajtlir • Kanfrânyanuz Saroyı *« Wmttakanfc^'nm25 05 I994bnhji, 2!940iayii Rcunı Gazefe'de ılan «dılan teblığe uygundur • UriJnJanmz Yribid Ao«r bojnfanndentaJmedîlir • KanparjM3Riız en gec » Ej4öf 1996 larâvne lcodctf geçefi dup, ünüm « slolc ıml«W(yı ile MuH«if • l>^9ulaT)(vra2da, U4 kıiuılle ^4 98+*DV 1*6 kisıtte t6 25*XDV 1+6 laitsıAe %6 87+KDV, U10 ıdtulle %7 53**£N oronındo oyik vajs (a»4ı uyguJaranıtfar • Kanparytmız. A*«r Pozaflanu A.Ş 'mn K^MI liyd gorart»» Afıdai» • R}a4arTurlı Lrauduı • Au«r, ûninİBnnın teknılc ozeAikiennde renUenndo •« jönınümlennde değıfıldılı yapmo hjdurn utiı hjtar J» * * » WKE2jAUE(0AYANiajTu10rriMMAUAnU2>IIUUUmMUrVEHACMA.$. OHTMCAD SAĞUK HAN NO217/2-3 80030 UJİAKOr-ISIANeUlTEL 102121 251 11 27 • 251 11 29 - 245 33 70 - 293 87 92 FAX (02121 249 06 16 Ç W H I W ANCAIA. ONNAHCAD 39/10 ÇAMKAYA/ANKAM IE. 103121441 85 37 [3 HAT| • 441 86 24-441 86 23 ADANfc MONÜ CAD NO 73/5 ADANA TQ. (03221 359 80 71 -359 87 01 -359 70 31 * * » * CZMdfc fEVZJfASA 8UVAH 1363 SOK N a i IC4/4O3 ONKAYA 1ZM» TEL 10232] 48? 69 53 • 48» 79 19 • 425 70 92 AUER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle