Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Ölüm yıldönümü
Dursun'un
davası
3 yıldır
sürüyor
HtlYArOPCU
Şeriat ka-şıtı vazılarıyla
tanıran \jzar Turan
Dursun w DEP Mardin
Millervelili Mehmet
Sincar. ikjsi de üçer yı]
arayla ayn gün
öldürüldiler. Dursun'u
öldüre-nler hâlâ
yargılannor, Sincar'ın
katilleri i%e
"meçhuriügünü
sürdürüyor.
Yazar Turan Dursun. 4
Eylül ]9<4)tarıhinde
Koşuvolu'ndaki e\mden
markete gitmek içın çıktığı
sırada yanına yaklaşan iki
kişi tarafndan susturucu
takılmış sılahlarla
öldürülmûştü.
tçişleri Bakanlığı olayı
tslami Hareket Orgütü'nün
gerçekleştırdiğini
açıklarken.
tutuklananlardan 15kışinın
DGM'de görülen davanın
ilk oturumunda tahlıye
edilmesi kafalarda soru
işaretleri şaratmıştı.
Turan Dursun'un
öldürülmesivle ilgili olarak
Istanbul DGM'de halen iki
dava görüiüyor. Ilki
örgüriin iht düzey
yönetıcilei Kudbettin
Gök Mehmet Ali Şeker.
MehmetZeki Yıldınm.
Ekrem Baytap'ın da
yargilandığı 25 sanıklı
dava. Bu davada esas
hakkında görüşünü
bildiren savcı. Mehmet Ali
Şekerin TCY'nin 146 1.
maddesi uvannca~ana>asal
düzeni zoıia değiştirmek"
suçundan ıdamını ısterken,
5 sanık hakkında da beraat
kararı \ erilmesini istedi.
Savcı diger 19 sanık
hakkında da 3 ile 22.5 yı)
arasında değişen hapis
cezalan istedi. Bu dava
sürerken 1996 yılının Mart
ayında İslamı Hareket
Örgütü'nün genel emin.
Turan Dursun suikastını
gerçekleştırenlerden İrfan
Çağıncı'nm
yakalanmasıyla ikinci bır
dava daha açıldı. Çağıncı
ve 12 arkadaşı hakkında
açılan dava önümüzdeki
günlerde görülmeye
başlanacak. DGM'de
görülecek olan davanın
iddianamesinde Çağıncı \e
Tamer Aslan hakkında
TCY'nin 146 1. maddesı
uyannca idam cezası
verilmesi isteniyor. DGM
Savcısı, aynca 25 sanıklı
Islami Hareket davasının
İrfan Çagırıcı ve 12
arkadaşı hakkında açılan
dava ile birieştirilmesinı de
istiyor.
İddiananıelerde
çelişki
Turan Dursun olayında
istihbarat topladığı öne
sürülen Kudbettin
Gök'ün yargılandığı
davada. savcı esa>
hakkındaki görüşünde Gök
ve Mehmet Ali Şeker'in
terk ettikleri araçta
bulunan Lama marka
tabancanın Dursun'un
öldürülmesinde
kullanıldığını belirtiyor.
FaiJi meçhul cınayetİerle
ilgili olarak araştırma
yapmak üzere Batman'a
giden DEP Mardin
Milletvekilı Mehmet
Sincar da 4 Evlül 1993
tarihinde bir "faili
meçhule" kurban oldu.
Silahlı saldında Mehmet
Sincar ve DEP Batman İ!
Yönetim Kurulu üyesi
Metin Özdemir yaşamını
yitirdi. Batman
Milletvekili Nizamettin
Toğuçile üç kışi de
yaralandı. Sincar'ın
ölümünden
sonra hükümet
yetkililerinin vaptıklan
açıklamalar oİdukça
çelişkiliydi. Sincar
cinayetinden 24 saat sonrj
devlet bakanlan Necmettin
Cevheri ve Mehmet
Gölhan, katilın
yakalandığını belirtirken
Olağanüsrü Hal Vaiisi Cnal
Erkan. 14 kişinin
gözaltında bulunduğunu.
bunlardan birinin
Sincar'ın katilı olduğunu
açikladı. Ancak aradan
ikinci bir 2 4 saat gecmeden
Içişleri Bakanı Mehmet
Gazioğlu. katüın
yakalanmadığmı belirterek
bakanlan ve bölee \alisını
yalanladı. 7 E\1Q1 1993
tarihli Hürrivet
gazetesindeki bir haberde
ise üst düzey bır emniyet
yetkilisinin Sincar \e
Özdemir'i öldiiren kişinin
adını Aydın Tuncer olarak
açıkladığına >er
veriliyordu.
3 yıllık iktidan döneminde 356 trilyon lira olan iç borç stoku 2.3 katrilyon liraya yükseldi
Çjfler devleti çökeıttiESRA YENER
ANKARA - "Dev letin çöktüğü-
nii" ileri süren DYP Genel Başka-
nı \e Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller'in, başbakan oiarak göreve
başladığı 1993yılındanbuyanage-
çen 3 yıllık iktıdarı döneminde
356 trilyon lira olan iç borç stoku
2.3 katrilyon liraya yükseldi. Or-
talama yüzde 60 orani nda gerçek-
leşen enflasyon bu yıllarda yüzde
150 düzey ine kadar çıkarken. sos-
yalgü\enlikkuruluşlannın lOtril-
yonlıracivanndakiaçıklan 150 tril-
yon liraya. KfT sisteminin 20 tril-
yon lıralıkaçığı 200 trilvon liraya.
tarım bırliklerinin 30 trilyon lira-
lıkzararıda 150 trilyon liray a çık-
tı. Kışi başına düşen mılli gelır 3
bin 4 dolardan 2 bin 184 dolara ka-
dar düştü. Uluslararası piyasalar
Türkiye'ye olan güvenini tama-
men yitirdi. Türkiye. halen dış kre-
di bulmakta zorlanıyor. Çiller'in hü-
kümette olduğu dönemlerde. Tür-
kiye tarihinin en ağır ekonomik
bunalımını yaşadı. CHP Genel
Saymanı İsmet Atalay. "Devleti
çürüten Tansu Çiller'in çürümüş-
üiikten şikâyet etmeye hakkı yok. Şi-
kâyetedecekolan halkımızdır" de-
di.'
Açıkladıkları kaynak paketın-
den sonuç alamayan REFAHYOL
faturadan kurtulmaya çalışıyor.
Ekonomidekıtıkanıklığavedenge-
lerdeki bozulmaya sistemi neden
gösteren ve "Devlet çöktü"" açıkla-
ması yapan Çiller. 1993 Temmuz
ayından 1995 "ın Subat av ına kadar
başbakan. daha sonra geçen 6 ay-
lık dönemde de başbakan y ardım-
cısı olarak görev yaptığını unuttu.
Ekonomik dengeler özellikle
Çiller'in başbakan olarak Temmuz
1993 yılındahükümetegelmesinın
ardından altüst oldu. Türkive 1994
v ılında. yıllık y üzde 150 oranında
enflasyon. ekonomide viizde 6.1
oranına ulaşan küçülme. üretımde
yüzde 11.5. yatırımlarda yüzde
15.9 oranına ulaşan düşme ve 3
bin dolardan 2 bin 184 dolara ka-
dar inen kişı başına düşen mılli
gelir ile tarihinin en büvük buna-
lımını yaşadı.
Aynı dönemde. uluslararası risk
değerlendirme kuruluşları Türki-
ye'nin kredi notunu "yatınm ya-
pılabilirülke" düzev inin altına in-
dirdiler. Kredi ııotu halen vüksel-
mezken. 1994'te stand-by kredi
anlaşması yapılan L'luslararası Pa-
ra Fonu (IMF). verılen vaatlerin
hiçbirinin yerıne getınlmemesi
üzerıne geçen ay. "Tiirkhe krize
girivor" uyarısı yaptı .
Memur ve ışçınm alım gücü .son
3 v ılda reel olarak yüzde 30'a ula-
şan oranda azaldı. Dev let Planla-
ma Teşkilatı'nın venlerine göre.
kamudakı işçi ücretlen 1994 y ılın-
da yüzde 5.2. 1995 yı11nda da _v üz-
de 21.7 oranında değer kaybettı.
Memur maaşları da 1994 y ılında
yüzde 22. geçen y ıl da yüzde 4.7
alım gücünü vitırdı. Türkiye'nin
1993 v ılında 3 bin 4dolarolan kı-
şi başına düşen mılli geliri 1994yı-
Sıvas Kongresi'nin 77'nci yıldönümü
Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı
Kamran Baran. Türk ulusunun
yeniden doğuşu olan Sıvas
Kongresi'nden 77 >ıl sonra ülkede
yeniden çatlamalar başladığıru
belirterek "Ülkemiz bugün bir yanda
Türklük diişmanı bölücü akımlar.
diğer yanda çağdaş \e laik cumhurivet
düşmanı şeriatçı gruplaria
kuşatılmışhr" dedi. Baran. Sıvas
Kongresi'nin 77. yıJdönümü nedeniyle
dün vaptığı yazılı açıklamada, 4 Eylül
1919 tarihli Sıvas Kongresi'nin her
şeyini yitirdiği sanılan bir ulusun.
Mustafa Kemal ile yeniden doğuşunun
tüm dünvava ilan edildiği gün
olduğunu vurguladı. Bu doğuşun.
Türk halkının ulu önderi ile
özdeşleşerek tam bağımsız yeni Türk
de\letinin \e çağdaş, laik Türk
Cumhuriyeti'nin temelini
oluşturduğunu ifade eden Baran, şöyle
devam etti: "Dün yüce Atatürk'le
harikalar yaratan. zafeıieri kazanan ve
emsalsiz devrimleriyle de çağdaş Türk
devletini yaratan coşkulu Türk ulusu
bugün, suskunluk. şaşkınhk, çaresizlik
ve ekonomik bunalım içinde, ulusal
birliğini \e laik cumhuriyeti koruyamaz
hale gelmiştir. Son otıiz yüın
politikacılannın gafiet ve dalaleti ve dış
ülkelerin içimi/deki işbitiikçilerinin
ihant.i ile Türkivemiz bugün, içinde
yaşadığımız karamsar ortanıa
süriiklenmiştir."
lında 2 bin 184 dolara kadar indi.
Halen kişi başına düşen milli ae-
lir 2 bin 500 dolar ile 1993 > ılîn-
daki düzeyine ulaşamadı.
Son 3 yılda makro ekonomik
dengelerdeki gelişmelerşöyle:
Enflasyon: 1993 yılında toptan
eşya fiyatlannda yüzde 60.3. tü-
keticı fiyatlannda yüzde 71.3 ora-
nında olan enflasyon. 1994 yılın-
da toptan eşyada yüzde 149.6. tü-
ketici fiyatlarındada yüzde 125.5
oranına çıktı. Enflasyonun bu yıl
sonunda yüzde 110 düzeyini aşa-
cağı tahmin edildi.
Büyüme: 1993 yılında yüzde
7.6 oranında büvüven ekonomi.
1994 yılında y üzde 6.1 oranında kü-
çüldü. 1994 yılında ya^anan küçül-
menin ardından ekonomi geçen
yıl yüzde 8.1 oranında bü-
yüyerek yeni bir istikrarsız-
İığın işeretini verdi. Ekono-
mi bu yılın ilk 6 av Iık döne-
minde de yüzde 10.3 oranın-
da ithalat ve tüketime daya-
lı olarak yapay bıçimde teh-
likeli denebilecek birdüzey-
de büyüdü.
Borç: 1993 v ılında 356 tril-
yon lira olan iç borç stoku.
temmuz sonu itibarıyla 2.3
katrilyon liraya kadar çıktı.
Türkiye'nin halen 73 milyar
dolar da dış borç yükümlü-
lüğü bulunuyor.
Bütçe açtğı: 1993 yılında
133 trilyon lira olan bütçe
açığı geçen yıl 316 tnlyon
lira düzeyinde gerçekleşti.
Maliye Bakanlığı yetkilileri
bütçe açığının bu yıl sonun-
da 1.3 katrilyon liraya kadar
çıkacağını belırtiyorlar.
Dış tkaret: Ithalattaki ar-
tış nedeniyle dış ticaret açı-
ğı yükseliyor. Geçen yıl 14
milyar dolar ile tehlikeli oran-
da gerçekleşen dış ticaret açı-
ğının yıl sonunda 20 milyar
dolara ulaşması bekleniyor.
Üretim: 1994 yılında yüz-
de 11.4 oranında düşen sana-
yi üretimi geçen yıl yalnız-
ca yüzde 8 düzeyinde arttı.
Aynı çerçevede yatınmlarda
1994 yılında yüzde 15.9 ora-
nına ulaşan düşüş. geçen yıl-
ki yüzde 8.3 düzeyindeki ar-
tışa karşın hâlâ kapatılmadı.
SIVAS KONGRESrNDEN
Milli mücadele
için ilk adım
Sıv as'ta 4-14 evlül tanhleri arasında Mus-
tafa Kemal başkanlıgında yapılan kongre-
de alınan kararlar şöyle:
- 30 Ekim 1918 günü Türk ordularının
bulundukları hatlar içinde kalan vatan top-
raklan bölünmez bır bütündür.
- Memleketi ve saltanatı korumak için mil-
li kuvvetleri takviye etmek ve milli hâki-
miyeti hâkim kılmak esastır.
-Anadolu veRumeli'deErmenı veRum-
lar tarafından gerçekleştirilecek olan her
türlü işgal hareketi kabul edilemez ve bu-
ralar sa\ unuiacaktır.
-Azınlıklann vatandaşlık haklan saklı tu-
tulacağından. bunlara siyasi ve sosyal dü-
zenımizi bozacak yeni haklartanınması ka-
bul edilmevecektir.
-Osmanlı hükümeti baskı sonunda mem-
leketin herhangi bir yenni terk veya ihmal
ederse hilafet ve saltanat makamı ilemem-
leket ve milletin korunması için her türlü
önlem alınacaktır.
-Hükümet. istiklali temin edemediği tak-
dirde geçici bir hükümet kurulacaktır.
- Adaletı ve insani prensıpleri içeren ba-
nşa süratle ulaşılması. ınsanlığın selameti
ve halkın huzuru adına milli emellerimiz-
dır.
- Çağımızda hükümetin. milli iradeye
uyması mecburidir. Bu bakımdan Millet
Meclisi'nin toplantıya çağrılması ve bu su-
retle mıllet ve memleketın kaderi hakkın-
da alınacak kararlann Mıllet Meclisi'nde
tasvip edilmesi şarttır.
- Milli kurtuluş emeliv le mevdana gelen
topluluğa. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti adı venlmiştir.
Parti içindeki isyan bttyük kongreye taşınıyor
RP'de
6
U dönüşü' rahatsızlığı
HAZ.\LATEŞ
ANK-VR.A- Refah Partisf nin bazı il
kongrelerinde. yönetimin adaylarına
karşı. tabanın farklı adaylar çıkarması
partideki sıkıntıyı arttırdı. RP'nin 70 ilde
yapılan kongrelennden 8'ini: üst
yönetimin "Erbakan Hoca'ya itaatedin"
uyarılarına karşın. genel merkezin
adayian karşısındaki isimler kazandı.
RP'nın ıktidar ortaklıgındaki "U"
dönüşlenne karşı örgütte sesler
yükselmeye başlarken; 13 ekimde
gerçekleştirilecek büvük kongrede bu
rahatsızlıkların da tartışmaya
açılabileceği vurgulandı.
Genel merkezin baskılanna karşın.
tabandan gelen isimlerin
il kongrelerinde seçimleri kazanmasıyla
RP içinde başlayan karmaşa büyüyor. RP
Ankara il kongresinde muhaliflerin adavı
olan Mehmet Tellioğlu vaptığı
konuşmada RP yöneticileri
ve Erbakan'ı eleştirdi. RP Ankara il
kongresinde konuşan Genel Başkan
Yardımcısı Ahmet Tekdal ise "Bize itaat
edin. Genel Başkan. şurada yatan iri
ağzınla al götür sokağa at. dese tereddüt
etmem" dedi.
Tekdal'ın tehdide varan baskılanna
karşın. seçimleri Tellioğlu
kazandı. Genel merkez tarafından
desteklenmesine karşın seçimleri
kaybeden Zeki Çelik. kongrede y aşanan
gerginliği Cumhuriyet'e değerlendirdi.
RP'nin finansörlerinden Kalyon Inşaat'ın
ortağı ve Enerji ve Tabiı Kaynaklar
Bakanı Recai Kutan'ın damadı olan
Çelık. "Demokrasi varsa herkesaday
olabilir" sözlerine karşın.
"Ancak karar genel merkezin
kararı olacaktir. Ne derlerse ona
uyuyoruz zaten" dedi. Çelik. seçim
öncesinde ilk defa. il yönetim kurulu
içinde yoklama yapıldığını belirterek.
şunları söv ledi. "Voklamada Ankara İl
Başkanı Kmail Göyııük ve benim ismim
tercih edilmiş. İsnıail Bey feragat edince.
istişare kurullarında vapılan
görüşmelerden sonra beni aday
göstermişler. Ahmet Tekdal Bey il
yönetimini toplayarak genel
merkezin karannı açıkladı. İstişare
kurulu. hocamızın başkanlığındaki
Başkanlık Divanı'dır. Beni
onlar seçmiştir. İl kongresinde çıkan sonuç
ne olursa olsun göre\ imizi yerine
getirmekle mükellefiz." Elazığ. K.avsen.
\an kongrelerinde de farklı lıstelerortava
konduğunu belirten Çelik. konuşmasını
şöy le tamamladı^Bizim birbirimizi en iyi
tanıdığımız yer il yönetim kuruludur.
Orada en çok o>ıı ben almışım.
Mehmet Tellioğlu, şu anda süren yönetim
üe bu çalışmaları sürdürdü. Mevcut
yönetimin elinde bir çok imkân var.
Delege listeleri ona göre hazırlanmış.
Çankaya \e Mamak delegeleri iptal
edilmiş. Bu noktava geiinceye kadar
ha/ıriıklaryapıkJı. Bize 'aday ol" denikJi.
Biz hocamıza karşı son derece itaatkârız.
Nederseonu yaparız. "\ar" derse
vanz. "yok' derse yokuz. Hoca ne derse o
olur. Bu prensiptir. Bunun dışındakiler
spekülasyondur. Bi/i/ıı partimizde
hiyerarşik bir yapı var. Yapının başkanı
Erbakan'dır. Biz bu işleri sevap için
yapıyoruz.'*
Gerginlik Kayseri'de başladı
RP'nin 18 ağustos tanhinde
gerçekleştirilen Kayseri il kongresinde ilk
kez iki listeyle seçimegirildi. Kayseri
Belediye Meclis üyelerinm genel
merkezce kabul edilen listeye
alınmamalan ve dışlanmalan üzerine.
partinin ağır toplan ile mevcut vönetim.
milletvekiİleri ve belediye başkanlan
arasında gerginlikler yaşandı.
Kongreye iki gün kala RP'nin
Kayseri il ve ilçe örgütlerinin
kuruculan ve büyük"bölümü belediye
meclis üvesi olan grup dışlanarak.
Dev let Bakanı Abdullah Gül. RP
Mılletvekili Salih Kapusuz. eski
mılletvekillerinden Şaban Bayrak'ın eski
başkan Şerafettin Elmastaş başkanlıgında
liste çıkarması gerginliği büyütrü.
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın
kongrede yaptığı konuşmada. "Genel
merkezin dışında ortaya çıkan bir
listenin iptal edileceğini" söv lemesi
gerginliği tırmandırdı. İlhan Karacalar.
28 oy farkıyla kaybederken. genel
merkezin a'dayı seçimi kazandı.
Erbakan'ın Ankara il kongresinde
tırmanan huzursuzluklardan rahatsız
oldugu biidirildi.
-ŞfFIRNOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR
MHP Genel Başkanı Türkeş
konuştu. RP Milletvekilı Fethul-
lah Erbaş'a "Halt etmiş" dedi.
Türkeş, Insan Haklan Derneği ve
Mazlum-Der'i de "eşkıyanın kur-
duğu örgütler" olmakla suçla-
dı.
Sözlerini şöyle sürdürdü:
"TBMM'nin bir milletvekili eşkı-
yaya yardakçılık etmeye gitti.
Eşkıyanın kurdurduğu birtakım
örgütler deoradaydılar. PKK'yi,
Filipinler'deki örgüte, Basklara
benzetmekmümkün değil." Tür-
keş'in, Kürt sorununun çözü-
münde diyalog yolunu öneren-
lere yönelttiği şu tehditler de
dikkatçekici: "Bu saplantılardan
vazgeçsinler. Daha Türk milleti
ayağakalkmadı. Bir gün ayağa
kalkacak ve bütün ihanetyuva-
lannı yıkacak."
Türkeş, bu basın toplantısını
yaptığı sırada, insan Haklan Der-
neği Genel Başkanı Akın Birdal
ve Mazlum-Der Genel Başkan
Yardımcısı ihsan Arslan, Devlet
Güvenlik Mahkemesi Savcılığı
tarafından gözaltına alınmıştı.
Esir askerleri PKK'nin elinden
RP'ye Barış Misyonunu Teslim Edenler
kurtararak havayı yumuşatma-
ya çaiışan insanlann ağır saldı-
rılara uğraması, Türkiye'de her
zaman alışık olduğumuz sah-
nenin tekrarından başka birşey
değil. Savaş ve şiddet yanlıları.
atılabilecek her barışçı adımın
karşısına büyük bir kararlılıkla
dikiliyorlar ve gerilimin artması
için etkili bir ağırlık oluşturuyor-
lar.
• • •
Bir çıkış yolu arayanlar arasın-
da bu kez bir RP'linin olması
kafaları iyice karıştırdı. Ortalık
toz dumana bulandı. Vuruşlar
artık belden aşağıya yapılmaya
başlandı. "Şerefsiz, alçak, ha-
in" sözcükleri havada uçuşu-
yor.
İki konuyu birbirinden ayır-
mak gerekir. RP'nin siyasi is-
lamcı bir parti olması ve bir Is-
lam devletine yönelmesiyle mü-
cadele etmek başka bir şey,
Kürt sorununda çözüm aramak
başka bir şey. RP içinde de Kürt
sorunu konusunda farklı eğilim-
ler olduğunu bilmek gerekir.
Özellikle Kürt kökenli bazı RP
milletvekilleri, yörelerini yakan
bu sorun nedeniyle daha du-
yarlı davranıyorlar. Çünkü da-
yandıkları kitle potansiyelı Gü-
neydoğu'da. Köyleri bombala-
nan, işinden, yerinden yurdun-
dan olanlar, o bölgede akan kan
nedeniyle acı çekenler kapıları-
na dayanıyor.
• • •
Erbaş'ın girişimindeki asıl et-
ken, bu bölgenin milletvekili ol-
ması. RP'deki bütün milletvekil-
leri böyle düşünmüyor. onun
davranışından RP içinde hoşnut
olmayanların sayısı da oldukça
fazla. Çünkü RP, bütün dini söy-
lemlerine karşın. şovenist bir
potansiyelı de içinde barındırı-
yor.
Erbaş'ın son dönemdeki giri-
şimlerini RP'ye mal etmek. ba-
rış girişimlerinin asıl sözcüsü
olarak RP'yi göstermek, siyasi
islama prım kazandıran büyük
bir yanılgı. Eğer şiddet yanlıla-
rının kurduğu tuzağa düşülürse,
kamuoyunda barışçı girişimle-
rin öncüsü RP imiş gibi bir ha-
va yaratılacak. Bu da ancak
RP'ye prim kazandırır.
• • •
RP ile mücadelede demokra-
tik bir bakış açısı egemen ol-
mazsa bir büyük tehlike daha ka-
• pıya dayanıyor. Özellikle laikliği
kararlılıkla savunan kesimlerin
dikkatli olması gerekiyor. Şid-
det yanlıları, RP'ye karşı laikliği
savunuyor gözükerek şiddeti
kışkırtıyorlar ve yanlış bir saf-
laşmaya neden oluyorlar. De-
mokrasi güçlerinin RP ile soru-
nu. çağdışı bır sistemi Türki-
ye'ye dayatmak ıstemesi. Aynm
noktasını bu noktada çizmek
dururken, bir RP'Iİ milletvekili-
nin barış girişimini, laiklik için
mücadele eksenine taşımak bü-
yük bir yanılgı ve büyük bir teh-
like.
Türkeş'in sözleri ve tutumu.
demokrasi güçleri için bir uyarı
olmalı. Kimin nerede durduğu bu
tür ayrılıklarda tayin edici bir öl-
çü.
Türkeş'le aynı safa düştüğü-
nü görenlerin uyanması lazım.
Ülkemizde kan gövdeyi götü-
rüyor, ekonomi çökmüş durum-
da. Bunun en büyük nedeni. in-
sanımızı ve bütün maddi varlı-
ğımızı kemiren savaş. "Askeri
çözüm "dayatması yerine. "de-
mokratik çözüm "de ısrar etmek
zorundayız. Unutmayalım ki,
RP'yi de MHP'yi de güçlendiren
savaş. DYP ve ANAP gibi par-
tiler içinde eski MHP'lileri güç-
lendiren de savaş.
Laikliği tehlikeye düşüren de
savaşın yol açtığı yıkım ve bu-
na bir çözüm üretilemeyişi. In-
san haklan kuruluşlarını kim he-
def alır? insan haklan kuruluş-
lannın sesi kısılırsa bundan kim
kazanç sağlar? Bu yolla laiklik
korunabilir mi? RP'ye barışçı
misyon teslim edilirse, arkalann-
da daha büyük bir destek olu-
şur. Bunu görmüyormusunuz?
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
Sınıf Savaşı Bitti (mi?)!
Temmuz sonuydu galiba? Hamstead Heath Par-
kı'na açık hava konserine gidiyordum. Highgate Me-
zarlığı'nın yanından geçerken, buraya en son 15 se-
ne önce uğradığımı anımsadım. Ingiltere'ye geldiği-
min ilk haftasıydı.
Neler olmadı ki o zamandan beri: Berlin duvarı yı-
kıldı, "tarih liberal demokrasinin zaferiyle sona erdi."
Sonra "yeni dünya düzeni". Körfez Savaşı. küresel-
leşme... Bu arada SSCB yıkıldı. Sovyetler Birliği Ko-
münist Partisi kapatıldı...
Az sonra. mezariıkta, Manc'ın büstünün önünde bun-
lara benzer bir şeyler düşünüyordum. Yaklaşık 150
sene geçmiştı, Marx ve Engels, Komünist Manifes-
to'da, "tarih sınıf savaşımlan tarihidir" diye yazalı.
Hiç tartışmasız, post-modern zamanlardı şimdi aka-
demık çevreler. medya bu "post-kapitalist" dünya-
da bireyin belirleyici olduğunu; toplum, ulus, ama
özellikle sınıf kavramının ve dolayısı ile sınıf mücade-
lesinin anlamsızlaştığını anlatıyordu birzamandır. Öy-
le ki, çağa uyum sağlaması ile meşhur. çok akıllı bir
zat. köşesinde post-materyalist bir dünyada yaşadı-
ğımızı dahi yazacaktı.
Artık "sağduyu" sahibi herkes. "sınıf savaşımın-
dan" bahsedenlerin ya dinozor ya da "çatlak" oldu-
ğunu iyice öğrenmişti.
O akşamüstü güneşin mahzun ışıkları, sakallının yü-
zünde. garip gölge oyunlan oynuyordu. "Adeta gü-
lüyor" demiştim kendi kendime. Ne alakası var! Bu
hafta okuduğum bir haber, bana yine bu gülümse-
meyi hatırlattı.
Kapitalist üretim tarzının evrimi söz konusu oldu-
ğunda, bu yola ilk giren ve sanayi devrimini ilk yaşa-
yan, sonra da gerıleme sürecine dahi girdiği tartışı-
lan. Ingiltere'nin özel biryeri olduğu kuşku götürmez.
Amerika'nındaöyle. Öyleyse. post-kapitalist toplum
söz konusu olunca buralardan başlamak gerekir de-
ğil mi?
Bana Marx'ın gülüşünü hatırlatan haber Gallup'un
Ingiltere'deki en son kamuoyu yoklamasıyla ilgili. Gal-
lup, Berlin duvarının örüldüğü 1961 yılından beri sis-
temli olarak yaptığı kamuoyu yoklamalarında, Ingil-
tere'de yaşayanlara, birçok sorunun yanı sıra bir de
şunu soruyormuş:
"Bu memlekette sınıfmücadelesi olduğunu düşü-
nüyor musunuz?" Tahmin edeceğiniz gibi, bu soru
ilksorulduğunda, tam "soğuksavaş"başlarken, "evet
sınıf savaşımı var" diyenler yüzde 56 gibi yüksek bir
oranoluşturuyormuş. "Bilmıyorum"diyenlerin oranı
ise sadece yüzde 22. "Sınıf savaşımı var" diyen fa-
natiklerin oranı 1970'ler boyunca da yüzde 6O'ı geç-
memiş. Ancak "bilmiyorum" diyenlerin sayısı yüzde
11 'e kadar gerilemiş.
Derken, medya ve üniversite çevresinin. işçi sınıfı-
nın yok olmaya başladığını, sınıf savaşımının bittiği-
ni keşfettiği, yeni-sağın kantarın topuzunu kaçırıp,
"Toplum aslında sadece bır soyutlamadır, gerçek
olan bireydir" dediği yıllarda garip bir şey olmaya
başlamış.
"Sınıfsavaşımı var mı" sorusuna "bilmiyorum" ce-
vabı verenlerin oranı yüzde 9'a düşerken "Evet sınıf
savaşımı var" diyenlerin oranı birden yüzde 70'e sıç-
rayıvermiş. Ekonomik durgunluğun son haddine ulaş-
tığı 1991 yılında ise "evet" diyenlerin oranı yüzde 79
ve bilmiyorum diyenlerin oranı ise yüzde 4. ingiltere'nin
bir ekonomik toparlanma yaşadığı 1995 ve 1995 yıl-
larında ise toplumda sınıf savaşımı olduğunda hâlâ
ısrar eden fanatıklerın genel nüfus içindeki oranı sı-
rasıyla yüzde 81 ve yüzde 76.
Gallup'un bulguları bir iki yıllık sapmaya değil, ka-
rarlı bır eğilime ışaret ediyor. Belli ki, medyanın kıy-
metli köşe yazarlarının ve bilen kişilerin tüm uyarıla-
rına rağmen, post-kapitalist bir toplumda yaşadığı-
nın farkında olmayan "dinozorlann" ve "çatlakların"
sayısı gittikçe artıyor.
Bu da yetmezmiş gibi. Amerika'da Çalışma Ista-
tistikleri Bürosu'nun bulguları, işçi sınıfının şekil de-
ğiştirmekle birlikte, mutlak sayısının son yıllarda art-
tığını gösteriyor. (The New Statesman 23/8/96). Ge-
lişmekte olan ülkelerde son 25 yılda artan işçi sayı-
sına ise değinmeye bile gerek yok.
işte bu rakamları okuyunca sakallının yüzünde o gün
görür gibi olduğum gülümseme geldi aklıma. Ve son-
ra gittikçe artan sendikal muhalefetin korkusuyla, Fl-
AT Yönetim Kurulu Başkanı Cezar Romiti'nin Avrupa
Para Birliği'ni erteleme isteği... Le Monde Diplomati-
que'ın başlığı: "Fransa'daKırmızıEylül"... Anlaşılan, ta-
rih genel doğrultusunda ilerliyor. Büyük insanlık ise
Tüm tekno-propagandaya rağmen, bunun farkında.
Demirel veto etmedi
Köşk'ten
6
Vıır
izni'ne onay
A.\K\R\ (Cumhuriyet
Biirosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel:
REFAHYOL
hükümetinin olağanüstü
haIi(OHAL)kaldırmak
amacıyla TBMM'-den
çıkardığı. ancak OHAL'i
79 ile yayan ve güvenlik
güçlerine. tüm ülkede
teröre karşı
gerçekleştirilecek
operasyonlarda "ateş
etme"yetkisi veren
yasayı onayladı.
Cumhurbaşkanlığı
Basın Nîerkezi'nden
yapılan açıklamada.
Demirel'ın İl îdaresi
Kanunıı. Terörle
Mücadele Kanunu.
Kuvvetli Tayın Kanunu.
Er Kazanından taşe
Edileceklere İlişkin
Kanun. Ateşli Silahlarve
Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkında Kanun ile
Kimlik Bildirme
Kanunu'nda değişiklik
yapılmasını öngören
yasayı onayladığı
biidirildi.
Yargısrz infaz kaygısı
Açıklamada. "Söz
konusu kanun, Milli
Güvenlik Kurulu'nun 26
Ekim 1995 tarihli
toplantısında alınan
'olağanüstü halin
daraltılması veya
kademelı olarak
kaldırılması durumunda
ihtiyaç duyulan yasal ve
idari tedbirler'
konusundaki kararı
uyarınca yapılması
gereken değişiklikleri
içermektedir" denildi.
TBMM'nin geçen hafta
olağanüstü
toplanmasından sonra
çıkanlan yasa ile valiler
süper yetkilerle
donatılırken. teröre karşı
operasyonlarda güvenlik
güçlerine tüm ülkede ateş
etme vetkisi verilerek
"yargjsız infaza yargı
yolunu kapatan"
düzenlemeler
aetınlıvordu.
Depo, Sergi Salonu ve ofis Olarak
kullanılabilecek, Cağaloğlu
civarında kiralık bina aranıyor.
Tel:514 01 95