Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLUL 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Islami Hareket Örgütü davasından yargılanan İrfan Çağıncı herkese ayrı konuşuyor
Çağıncı ifadeleri üe şaşırhyor
HALİLNEBİLER
Çerin Emeç, Turan Dursun. \\dın Si-
nan Ercao. \li Ekt>er Gorbani, Abbas
Golizade Lina\etlennı çok sa\ıda so\-
gun \e otû hırsızlığını anaşasal duzenı
v ıkıp yenne dın esasina da\alı bırde\ let
kurmak uzere sılahlı crgut kurma gıbı
suçları ıçeren I»lamı Hareket Orgutu da-
\aMnın ba^lav acağı gun. dj\anın bır nu-
marali ^anğı İrfan Çağıncı. radıkal Is-
lamcılann gazetesı Akıı'te "İranaleyhi-
oe kamuo> u oluşturmak için hedef seçil-
dirtı". "^egâne ölçıim Kur'an" gıbı de-
meçlerleorta>a çıktı
Çağıncı çıkanldığı DGM sa-\cısı kar-
şı»ında"İlkemezarar\ermişolabilirim.
Pişmanlık Nasası'ndan \ararlannıak is-
tiyonım" dıverek "*daha su ceza almak
için1
" arkadaşlarını ıhbar ettığını. bovle-
ce "ancak işkence ile a\akta durabilece-
ğine inanan bir rejim"dı\enıteledığıre-
jımı arkada^larına \ e orgutune tercıh et-
tığını unutmu^gorunuşor A\nı trfanÇa-
ğırıcı. DGM'ndekı ılk duru^mada hem
polıs, hemsa\cılık ıtadelerını reddeder-
ken bu kez daha oncekı ıtıratçılık talebı-
nı gormezlıkten gelı\or
îslamı Hareket Orgutu da\asının ba:>-
ladıgı gun radıkal dıncı A.kıt Gazetesı,
bınncı sa\fasinın manşetını da\anın bır
tıumaralı sanığı ve orgutun ıtırafçı olan
eskı lıden IrfanÇagıncı \aa\ırdı Bınn-
tı sa\ fanın dortte uçunu kaplavan ropor-
tajdakı İrfan Çağıncı ıle 15 Mart 1996
gunu lstanbul DGM Saseısı İrfan Ozh-
>en karşiMnda "itirafçıolmakisti\orunı~
dıyen İrfan Çağıncı arasındakı fark ıse
oldukça bu\uk
Orneğın. gazetedekı roportajda Çağı-
ncı poli:.te kendiMne işkence vapıldığı-
nı anlatırken "En adi eşknanın bileva-
pama\acağı işkence \e ezhetleri bana re-
va gördüler. \ncak işkence ile a>akta du-
rabileceğine inanan bir rejimin talimatı
ile düzmece ifadeler \e u\durma tuta-
naklar tan/im ettiler" dı\or irfan Çağı-
ncı 15 Mart 1996 tanhınde karşısına çı-
karıldığı DGM Sa\cısı irfan Ozlı>en'e
polıstekı ıtadesının bazı bolumlennı ka-
bul etmedığını belırtmı^tı Savcna. ka-
bul etmedığını sovledığı bolumler ıse
Akit Gazetesi'ne
"Ancak işkence ile
ayakta
durabileceğine
inanan bir rejimin
talimatı ile düzmece
ifadeler \ e uydurma
tutanaklar tanzim
ettiler" diyen
Çağıncı, bunlan
söylerken İstanbul
DGM Savcısı
Özliyen'e. "Ben
ülkeme yararlı
olabilmek için
bildiklerimi açık
seçik açıkladım.
Aynca mümkün
bulunması halinde
Pişmanlık Yasası
hükümlerinden de
yararlanmak
istiyorum" diyerek
suçladığı rejimden
ceza indirimi
sağlayabilmek için
itirafçı olma
talebinde
bulunduğunu
unutmuş görünüyor.
-1984 >ılında Hizbullah adlı örgütü
arkadaşlamla kurduğunu kabul edi-
yor, örgütun silahlı e\ lem, gasp, hırsız-
lık \aptığını kabul ediyor. kendisinin
eylemlere katıldığını kabul etmi\or.
-Polis ı'.adesinın 16 va\tasında Iranlı
AhmedKenmı Ekben\e Muhendıs'ten
>edı bın dolaralarak Şah vanlısı bır tran-
lı hakkındaı-,tıhbarat>aptıklannı, Meh-
met Ka\a, Ekrem Baytap. GudbeHin
Gök, Mehmet \li Şeker, Tamer \slan.
Süleyman Keleş adlı orgut elemanları ıle
bırlıkte 1988 vılındaTahran'agıttıklerı-
nı. burada istıhbarat. M>aM \easken eğı-
tım gorduklerını kapısında pastarların
nobetbekledığıbıryerdelranlılardanta-
kıp. gozlem, sehır tanıma. sılah. tahrıp.
fotoğraf konulannda 45 gun ders, gor-
duklennı. bu eğıtımı kendılenne Savama
ajanlanndan Rızaı grubunun sağladığı-
nı kabul edıyor
-Savama'nın Rızai ve Mustafai
grupları tarafından sahte İran pasa-
portu aldıklarını. örgüt elemanlarının
İstanbul'da tuplandığını, İranlılardan
Mustafai \e Ali'nin 1990 >ılı ocak a\ı
içinde kendilerine bir >aliz içinde 10
tabanca, beş kadar el bombası \e 50
kilodan fazla TNT kalıbı. 5 la\ silahı
ve saniveli fitil verdiklerini kabul edi-
yor.
-Ahmed Ken mı" nın Turkıye'de e> lem
\apma!annı ıstedığını ve bunu benım-
sedıklennı.Oktay Ekşi\eÇetinEmec/ın
hedefolarakbelırlendığını \azarlarhak-
kındaıstıhbaratyapıp kenmı">e\erdık-
lerını. Emeç'ı \urmayakararverdıklerı-
nı kabul edıyor Emeç'ı Tamer Aslan
Muzaffer Dalmaz \e İranlı Ekben'nın
oldurduklennı kabul edıyor İranlı Ekbe-
n'nın aynı gun iranlı yetkılılerce Iran'a
gonderıldığınısoyluyor Eylemdekendı-
sının bulunduğunu reddedıyor
-Emeç cinayetinden sonra Keri-
nıi'den 10 bin dolar aldığını, Turan
Dursun'un oldürülmesi kararını ken-
disinin verdiğini kabul ediyor, tetiği
Mu/al'fer Dalma/'ın çektiğini, kendi-
sinin silah kullanmadığını söylüyor.
-Otomobıl hırsızlıklarını, sahte belge-
lerle satisları, Sedat Sınıavı'nın mezan-
na patlay ıcı konulması olay ını kabul edı-
\or Bır kuyunıcu soygununu reddedı-
\or
-Çetin Emeç olayının yer gösterme
tutanağı dışındaki tutanakları kabul
ediyor. "İranlı şahıslar hakkındaki
teşhis tutanakları kapsamı doğrudur"
diyerek İranlı diplomatlardan talimat
\e para aldığını kabul ediyor. l'ğur
Mumcu ve Vuda Yürüm'e suikast
olaylanyla ilişkisini kabul etmiyor."
Bu ıfadelere gore Çağınu eylemlen
değıl, orgut uyelığını DGM savcısında
kabullenıyor AncakDGM'deyapılanılk
durusmada bu kez hıçbır ıddıayı kabul
etmeyerek yenı bır goruntu ortaya çıka-
nyor AkıtGazetesı veduru^madakı ıfa-
delenyle. "Bümedenbuıilkeyezararver-
mişolabilirim. ulkeme yararlı olabilmek
için bu konuda bildiklerimi açık seçik an-
lattım" diyerek ıstedığı ıtırafçılık statu-
sundendevazgeçmışoluyor Irtan Çağı-
ncı. Halıt Bılen. Abdulkerım Yağmur.
Tamer Aslan gıbı ust duzey yonetıcı \e
onemlı tetıkçılenn ele geçınlmesınden
sonra açılan Islamı Hareket Orgutu da-
\asindakı belgeler \e orgut mensupları-
nın ıtadelerı Klamı Hareket Orgutu'nun
kendı ıddıalarındakı gıbı Islama değıl
İran'ın dış polıtıkalanndakı çıkarlarına
hızmet ettığını. orgutun İran tarafından
kullanıldığını ortaya koyuyor Orgut.
1983 yılından bu yana butun emırlerı.
onemlı olaylarda kullanılan sılahları.
onemlı mıktarda parayı îranlı resmı yet-
kılılerden alıyor
Orgutun "'Hizbullah'" adıyla kuruldu-
ğu ılk yıllarda Iran'la ılışkılerı de başl -
yor îrfan Çağıncı \ e o zamankı y ardım-
cılanndan Selim Gülcan. Iran'dan yar-
dım alabılmek ıçın donemın iran tstan-
bul Baskonsolosu MuhammedTahiriıle
goruşup. Tahın'nın onerısıyle lran'a gı-
dıyorlar İrfanÇağırıcı'nın ıfadesınego-
re Çağıncı \e Gulcan, 1983 yılı mart
ayındakarayoluy la V'an'a oradan Başka-
le'ye gıdıyorlar \e dağlık bolgelerden
kaçak olarak İran"a gıdıp Maku'ye ula-
şıyorlar
Buradajandarmalar tarafından kaçak-
çı oldukları gerekçesıy le y akalanıyorlar
Ancak ustlerınden, Tahın'nın Iran'da
ılıskı kurmalan ıçın verdığı telefon nu-
marası çıkıyor \e telefonun sahıbı Ah-
met Kenmı adam gondenp 20 gun tutuk-
lu kalan Çağıncı \e Gulcan'ı kurtarıyor
Buradan Kuzey Tahran"da \ılla tıpı bır
eve goturuluyorlar ve Ahmet Kenmı
kendılerıyleburadatanışıyor N'e ıstedık-
lennı soruyor Kendılenyle Ekben, Mu-
hendıs ve Şaban olarak tanıdıkları uç
İranlı daha goruşuyor ve Turkıye'nın
ekonomık. sıyası yapiiinı, İstanbul'u. is-
tanbul'dakı radıkal Islamcı grupları
soruvorlar
Kıımamı vergisi masalardan• Malıye Bakanı Şener, kumarhanesınde 6 masa
bulunduranlardan ayda 200 mılyon. bunun uzenndekı her masa
ıçın de 150 mılyon İıra gelır vergısı alındığını belırterek. bu
rakamın her yıl "yenıden değerlendırme oranı" esas alınarak
arttınlacağını bıldırdı ^>ener. "Kumar gelırlennı
vergılendıremıyoruz" dedı
kumarhanelerden ay da 200
mılyon. bu sayının ustundekı
masalardan da masa basina 150
mılyon İıra \ergı alındığını
bıldırdı Şener, geçen yıl
sonunda çıkanlan bır Bakanlar
AYŞE SA\ IN
ANK.AR.A - Malıye Bakanı
Abdüllatif Şener Tunzmve
Teşvık Vasası uyarınca.
salonunda 6 masa bulunduran
K.urulu kararı uyarınca da vergı
mıktannın. "yeniden
değerlendirme oranı"na gore
her yıl arttınlnıasının
kararlastırıldıcını açıkladı
ANAP Ktanbul Mılletsekıh
BülentAkarcalı'nın "kayıtdışı
ekonomüıin" en buy uk
merkezlerınden olan
kumarhanelerden alınan vergı
mıktarlanna ıliskın sorularını
yanıtlayan Şener. kumardan
eldeedılen aelırlenn
yururluktekı mevzuat nedenıyle
vergılendırılemedığmı bıldırdı
Şener, kumardan elde edılen
kazançlann. gelır vergısı
kapsamında sayılmadığı ıçın
\ergılendırtlemedığını ıtadeettı
Talıh oyunu salonlan
ışletmecılığı faalıyetınde
bulunanların. hem gelır hem de
kurumlar vergısı yukumlusu
olduğunu belırten Şener aynca
oyun masalanndan da sayılarına
üore verm alındıöını kavdettı
Şener, oyun masalarından
alınan vergılerın de
yukumlulerın carı
vergılendırme donemının
vergılenne mahsup edıldığı ıçın
doğrudan tahsil edılemedığıne
dıCkat çektı
Şener'ın verdığı bılgıye gore.
kumarhanelerden vergisinı
zamanında ve tam olarak
alamayan hukumet. çareyı, oyun
masalarının vergısını arttırmada
buldu Buçerçevede. Aralık
1995 tanhınde çıkarılan bır
Bakanlar Kurulu karanyla,
kumar masalannın vergisinın
her yıl yenıden değerlendırme
oranlan esas alınarak
arttırılması karan alındı Bu
çerçevede. halen 6 masa
bulunduran kumarhanelerden
aylık 200 mılyon. sonrakı her
masa ıçın 150 mılyon. ılk 60
oyun makınesının her bırı ıçın
20 mılyon. fazla her makıne ıçın
15 mılyon İıra veraı alınnor
BUYUK KAMPANYA
BEYAZ EŞYADA AVRUPANIN TARTISILMAZ GÜCÜ OCEAN SİMDİ TÜRKİYE DE
HEM DE BAYMAK SATIS VE SERVİS GÜVENCESİNDE, ÜSTELİK YERLI FIYATINA
ÜRÜNADt
KDVhl
PEŞIN
RYATI
HEMEN TESUM
1 PEŞIN 5 TAKSİT
PEŞINAT TAKsrr KDVl
TX>IAM
1 PEŞIN 7 TAKSİT
PEŞINAT TAKSİT
KDVS
TOPUUU
BAYMAK • OCEAN ÇAMAŞIR MAKİNASI
1200 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK
1000 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK
854 ATX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK
503 ATP TEK SU GIRİŞLI ELEKTRONiK
55 000 000
4^800 000
44 600000
3
7
POC 300
11450000
10 200 000
9300000
?<*xono
11450 0OÛ
10200 000
9 300 000
T
900 300
68 700 000
61200000
55800000
f 450 000
93ÛÛ000
8 200000
7500 000
Ç40OOOO
9 300 000
8 200 000
7500 000
6400 000
74 400000
65 600000
60000 000
51200 000
BAYMAK • OCEAN KURUTMALI ÇAMAŞIR MAKİNASI
1000 WDX ÇIFT SU GIRİŞLI ELEKTRONIK 62900000 13100 000 13100 000 78600000| 10600000[10600OOC 84 800 000
BAYMAK - OCEAN BUZDOLABI
FRE 290 2T
631 EC K0M8! (Buzdolatn De'iFTDomJurucij)
635 EC K0MBI (Buzdolatt Dpın Domlurua I
38 000 000
53900000
66100 000
7
900 000
11 200 000
13*00 000
7900 000
11200 000
13800 000
47 400 000
67 200000
82 800 000
6 400 000
9100000
11150 000
5 400 000
9100 000
11150 000
51200000
72 800000
89200000
BAYMAK - OCEAN DERİN DONDURUCU
NVE12
CVE200
CVE250
32 200000
37 600000
40900 000
6 700 000
7 800 000
8 500000
6 700 000
7800 000
8 500 000
40 200 000
46 800 000
51000000
5 400 000
6300000
6900000
5400000
6300000
6900 000
43200000
50 400 000
55 200000
BAYMAK - OCEAN BULASIK MAKİNASI
460 OTOMATIK SU YUMUŞATMA Sl S"E'.(
. J-g 600 300
860 OTOMATIK SU YUMUŞATMA SISTEMLI 53 600 000
iı'OCOOÛ -3100 30":
11200 000 11200 000
b0 63C0OO 3 2GO0O0 8 200 000
89 6ÛOO0OJ 9 000 000 9000 000
65 600 000
72 000000
BAYMAK ŞOFBEN (LPG-DOÖALCAZ)
ŞOFBEN10E(BES SISTEMLI) 14 600DO0 - " . 0 000 31
00>»C o 500 000 2 500 000 2 500 000 20 000 000
BAYMAK ELEKTRİKLİ TERMOSİFON
KONFOR - 60 it (AN0D UYARISISTEMLI)
STANDART 60 İt
15 700000
13250 000
3 350000
2800 000
3 350000
2800000
20100000
16800000
2 700000
2 300000
2 700 000
2 300 000
21600000
18400 000
ISO 9001 KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ
51 AVRUPA BİRLİĞİ STANDARDI
^ Haymak - Ocean Çamaştr Makinalan, 18 Programlı
ıstersenız tam kurutmalı ve 1200 devırden 600 devıre kadar
5 değışık model
P^ Baymak • Ocean Kombi Buzdolaplan, genış dem
dondurucu bolmelen ıle yıyeceklermızı uzun muddet
saklayabılır E ^ ^ * ^
• Baymak • Ocean Derin Dondurucular, günümuzde
yaygınlaşan dondurnimuş gıdalarınızı saklamak ıçın
• Baymak • Ocean Bulaşık Makinalan, taşmaya karşı
emnıyetlı, 12 kışılık yemek takımınızı, ılk günku kadar parlak
ve temız yıkar
• Baymak Şofben ve Termosifonlar, gelışmış emnıyet
sıstemlerı ıle en guvenlı sıcak su dostunuz
350 TSE BELGEÜ YETKİIİ SERVİS VE BOL YEDEK PARÇA
MERKEZ SATIŞ MAĞAZALARI
İSTANBUL MERKEZ SATIŞ : Te (0216) 377 37 64 309 03 42 • KARAKÖY MAĞAZASI : Tel (0212) 249 95 59 - 243 38 87 |
ANKARA İ Ö I O I MÜDÜRLÜÖÜ s Tel (0312) 221 39 98 ' İZMİt MAĞAZASI i Tel (0232) 458 61 06
aymak
ARA
TOKTAMIŞ ATEŞ
Gene Laiklik, Gene
Demokrasi
Salı gunu yayımladığım 'Laıklık ve Demokrasi" baş-
lıkh yazı, bızım bolumdekı kımı genç arkadaşlar tarafın-
dan farklı bıçımlerde değerlendirıldı Ozellıkle ılk bolum-
ler konusundafarklı değerlendırmeleryapıldı. Onlar, boy-
le tereddutlere duştuğune gore dığer okurlarımın da ka-
falannın kanşmış olabıleceğını duşunerek aynı konuya
yenıden donmeye karar verdım
Konu, ' Once laıklık mı yoksa demokrasi mı" konusu
ıdı Gerçekten bu konuda bazı yazarların "once demok-
rasi' demelen vebugoruşierınıdesteklemek uzere, 'La-
ık olmayan hıçbır demokrasi yoktur' goruşunu dıle ge-
tırmelerı, bu konuya benım de eğılmemı zorunlu kılmış-
tı.
Geçen yazımda da belırtmış olduğum uzere laıklık,
"yonetme yetkısının kaynagı" ıle ılgılı bır kavramdır ve
"yonetme yetkısının Tanrı dışında bır kaynaktan' elde
edılmış olması demektır Yanı egemenlığın kaynağı ıle ıl-
gılı bır kavramdır Ve meseleyı çok basıte ındırgersek,
'Egemenlık, Tanrı'nındır" dersenız, bır dın devletınden,
'egemenlık halkındır" dersenız, bır laık devletten soz
edıyorsunuz demektır
Gene daha once belırtmış olduğum uzere her de-
mokrasının laık olması demokrasının laıklığın on şartı"
olması sonucunu sergılememekte, tam tersıne laıklığın
demokrasının on şartı' olmasım belırlemektedır Çunku
laık olunmadan demokrasıye geçılmesı mumkun değıl-
dır, tum tanh boyunca bunun bır tek ornegı yoktur Oy-
sa kı Tanrısal kokenlı bır ıktıdarı yıkarak yenne laık bır du-
zen oluşturan toplumlar, çoğu kez bunun ardından de-
mokrasıye geçmışlerdır Bunun pek çok ornegı vardır
Laıklık ve demokrasi, gene daha once vurguladığım
uzere, aynı tarıhsel sureç içinde, aynı gelışmelerın ve
beklentılenn ve aynı savaşımlann sonucunda ulaşılmış
ıkı olgudur Ortaçağ karanlığını yırtan 'aydınlanma fel-
sefesı' ve bunun getırdığı pozıtıvıst ve akılcı duşunce,
' teokrası mantıksızlığını" tarıhın çop tenekesıne attıktan
sonragerçekleşen 'burjuvadevrımlen",hem laıklığın ve
hem de gunumuz anlamıyla demokrasının başlangıcını
oluşturmuşlardır
Teokrası ya da dın devletı, ınsanların eşıtsızlığı mantı-
ğı uzerınde duran bırdevlet anlayışını temsıl eder insan-
ların bır kısmı Tanrı'nın seçkın kulları olarak "yonetmek"
ıçın ve yonetmek uzere yaratılmışlardır Gerı kalanların
gorevı bunlara ıtaat etmektır Bu takdırde Tanrı'yı hoşnut
kılacaklardır Yanı onlar bır suru, yonetıcıler, Tanrı'nın
seçmış olduğu çobanlardır
Dunya uzerınde hıçbır egemen guç, hıçbır ıktıdar elın-
dekı ıktıdarı gonul nzasıyla ve memnunıyetle, başkasına
bırakmaz ve devretmez "Devlet benım" ya da "Ben
Tanrı 'nın yeryuzundekı temsılcısıyım" vb gıbısınden ma-
sallarla yuzyıllarca hukum surenler, ellerındekı gucu el-
bette gonul nzasıyla devretmeyeceklerdır Zaten butun
ınsanlık tarıhı, hakları gasp edılmış kıtlelerle, bu hakları
gasp eden zalımlerın mucadelesı ıle geçmemış mıdır'?
Insanların 'kendı kaderlerıne egemen olmalan", yanı
bır başka deyışle "egemenlığın bır azınlığın elınden alı-
narak çoğunluğun elıne geçmesı", ancak burjuvazının
gelışmesı sonucunda gerçekleşebılmış ve bu "çoğun-
iuk", "ulus" denılen bır kavram içinde kendını ıfade et-
mıştır
Burada fa4dı ulus tanımlarına ve farklı ulus anlayışla-
rına gırmek ıstemıyorum Zıra bu takdırde hem konuyu
dağıtmış hem de uzun bır gırdaba gırmış olurum Fakat
şu kadarını soyleyeyım kı, eskıden kendılerını salt bol-
gesel ve dınsel alt kımlıklerıyle ıfade eden ınsanların,
kendılerını bır "ulusunüyesı' olarak tanımlamalan, ınsan^
lık tarıhının onemlı kınlma noktalarından bırını oluştura-
caktır
Aydınlanma çağını ızleyen savaşım, ozgurluğun sava-
şımıdır Işte bu ozgurluk savaşımının bır yanını "dın ku-
rumu" (kılıse) karşısında "vıcdan ozguhuğu" savaşımı
oluştururken bır yanını da "Tanrısal kokenlı ıktıdarın sa-
hıbı monarka" karşı, sıyasal ozgurluk savaşımı, yanı "de-
mokrasi" savaşımı oluşturur
Tarıhsel sureç içinde laıklık, demokrasıye oranla daha
kolay sağlanmıştır Sırtını kurumlaşmış ve sıyasallaşmış
dıne dayamış olan kımı monarklar, kan ve ateşle tasfıye
edılmışlerdır Kımı akıllı monarklar da sırtını kurumsallaş-
mış dıne dayamaktan hızla vazgeçerek sırtlannı ulusa da-
yamış ve boylece gunumuze kadar varhklannı surdure-
bılmışlerdır Ustelık bu tur monarklar, ulkelerınde demok-
rasının hızla oluşmasına ve gelışmesıne de katkıda bu-
lunabılmışlerdır Gunumuz Avrupası'ndakı demokratık
monarşıler bunun en açık orneklerıdır
Ancak demokrasıye kolayına geçılemez Demokrası-
ye geçmek o kadar kolay değıldır Bellı bır altyapıya u-
laşmaksızın demokrasıye geçemezsınız Ve gene konu-
yu uzatmamak ıçın şu kadarını yazayım kı Bellı bır eko-
nomık gelışmışlık duzeyı, bellı bıreğıtım duzeyı, ıletışım
ve ulaşım olanaklarının gelışmışlığı ve nıhayet orgutlu bır
toplum yapısına sahıp olmadan demokrasıye falan ge-
çılemez
Ne guzel olurdu "hem laıklık hem demokrasi" aynı an-
da kurulabılseydı Fakat bırkaç ıstısna dışında bunu go-
remıyoruz Hele once demokrasının oluşturulması ve ar-
dından laıklığın geldığı hıçbır ornek yoktur Ne bugun bır
omeğını bulabılırsınız, ne tanhte bır orneğını gorebılırsı-
nız.
Demokrasının altyapısının oluşmadığı bır ulkede "de-
mokrasıye geçemıyoruz" diyerek laıklıkten de vazgeç-
mek mı gerek
1
? Bence hayır. Ama hıç kuşkunuz olmasın,
bence de en guzelı, "hem laıklık hem demokrasi "
Cüzel. Hakkâri'ye tayin edildi
Kültür müdürlerine
'temizlik' harekâtı
OZC\NOZGl'R
MLĞLA- Bodrunı kale-
M ndekı "şaperın "mescit'e
donu^turulmebine tepkıler su-
rerken. kultur Bakanlıgı nın
Muğla'da kultur mudurlerıne
vonehk "temizlik harekâtı"
ba^lattığı ba\unulu\or \\m
zamanda -\taturkı,u Du^unLe
Derneğı Başkanı olan Fethı\e
kultur Muduru Selahattin Gu-
zel ın Hakkarı ve tavın edıl-
IIKM Muğla \a vonelık "ozel
bir ta\ır' olarak nıtelenı\or
Guzel ın ta\ınıne RP İlv,e
Ba^kanı nın bulundugu top-
lantıvı terk etmesının neden
olduğu da oğrenıldı kultur
Bakanlıgı nın Muğla dakıu\-
gulamalanna tepkı gosteren
CHP II Ba?kanı \li Rıza Ko-
ca "Bunlar ta>in değil. sur-
gnn. Amaç Kultur Bakanlıgı
biınyesindeki \tarurkçulerin
temizlenmesinden başka bir
şe> değil" dedı
Tıpkı Bodrum Muze Mu-
duru gıbı çalı^kanlıgı \e \ta-
turkı^uluğu ıle tanınan Fethıve
Kultuı Muduru Selahattin Gu
zel donem.nde ılçede ı,ok ->a-
\ıdakı antık kent \e oren \er-
lerınde kazılar hız kazanmı^
\ e ka\ ıp olduğu so\ lenen Fet-
lıı\e Antık Tı\atrosu oıta\a
(.ıkarılmı^tı Fethıvedoğumlu
^unus Nadi nın kurduğu
Cumhurı\et Gazetesı nın de
ılk sa\ bindan bugune tum ->a-
\ılannı Fethı\e kutuphane-
ii nıntozluraflanndaçıkarıp.
ılgılılenn zıvaretıne açan Gu-
zel ADD Fethıve Şubesı nın
de kurueu başkanlığını >apı-
vordu Kultur Bakanlıgı bun-
\esınde 33 \ıldır gorev \apan
Guzel. Hakkarı \e ta\ ınını
"politik" bularak. \ urutmenın
durdurulması ıçın \>dın 1da-
re MahkemeM ne ba^\urur-
ken ta\ ını ıle ılgılı sunlan sov -
ledı -Fethi\e"deki demokra-
tik kitle orgutlerı 2.5 a> kadar
once bir toplantı dıı/enlemLş-
ti. Ben de bu toplanti\a \ta-
turkçu Duşunce Derneği Baş-
kanı olarak çağnldım. O top-
lantıda Refah Partisi ilçe baş-
kanını da gorunce, Beveien-
dının kı^ılığıne dıvecek bır >e-
vım \ok Onun kı^ılığı ıle ıl-
gılı bır soıunum da \ok \n-
cık du^uneelerını pa\ la^mı-
> orum Du^uiKeleı ını pa\ Li!>-
madıgmı bır kı^ı ıle a\nı top-
lantıda\eralamam dedim\e
toplantiM terk ettim. Vrdııı-
dan da ta%inim geldi. İdare
Mahkemesi'ne baş\urdum.
Sonuç alamazsam. Hakkâ-
rr>egıdeceğim."