Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç 0
Genel Yayın K.oordinatörü: Hikmet
Çetinkaya • Yazıışleri Müdürlerı:
Ibrahim Yıldız, Dinç Tav anç (Sorumlu)
9 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dı$ Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 İMihbarat:
Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Şülent Rızanlık
# Kultıır Handan Senköken # Spor:
Abdülkadir \ ücelman 9 Makalclcr: Sami
Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı
• Fotoaraf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge:
Edibe Buğra • Yıırt Haberleri: Mehmet Faraç
Ya> m Kurulu: Ilhan Selçuk ı Ba^kan I.
Orhan Erinç. Okta> kurtböke.
Hikmet Çetinkava. Şükran Soner.
Ergun Balcu DinçTayanç. İbrahinı
Yıldız. Orhan Buısalı, Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcisı: Mustafa Balbav • Haber Müdürü: Doğan
Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel:
4195020 |7 hatl. Faks: 4195027 • Izmır Temsilcisi:
Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220.
Faks: 4419117 • Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu,
înönüCd. 119S.No:l Kat:l.Tel: 3522550. Faks: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkuı 0
Koordinatör: Ahmet Korulsan 0
Muhasebe: Bülent Yener 0 Idare:
Hüsfyin Gürer 0 [şletme: Önder
C elik 0 Bilgı-işlem: Nail İnal •
BılgisayarSistem: Mûriivet Çiler
MEDYA C: • Yönetim Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gfilbin
Erduran # Koordinatör: Reha
Işıtman 0 Genel Müdür Yardımcısı:
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513 95 80-513 M 60-61. Faks: 511S466
Turı
miı>aı ve Basan: Ytfni Gım Haber Aiansı. Bastn ve Yayıncılık A.Ş
»oi: ü d . 3 9 41 Cağ=a!oğlu 34334 lsl.PK.246 Isianbu! fe] lO 212» 512 05 05 (2Ohati Faks: (0-212» 5' S5 95 26EYLÜL1996 İmsak: 5.24 Güneş: 6.49 Öğle: 13.03 İkindi: 16.22 Akşam: 19.03 Yatsı: 20.22
Ujdu
tanalarında
altarroa
• tNKARA (Cunnhuriyet
Büwsu)-Türk
Tei-komjnikasyon AŞ
TİAKSAT lBüzej-indeki
tün servıslerin bugün
TİRKSAT lCuydusuna
aktınlacağnı bildİTdi. Türk
Tel:lcomünikasyon AŞ"nin
yazlı açıkhmasında.
akt.rma nedeniyle»
TÜ1KSAT 1B üzennden
verlentelevizyon yayınları
i le ~>rta Asya Türk
Cunhunyetleri ne telefon
hızneti saglayan 1BS
serislerınin belirli bir siire
kesiye ugrayacağı
belrtildi.
Üniversitelere
ek yerleştirme
• AJSKARA (Cumhuriyet
Büıosu)-Öğrenci Seçme
ve v
erleştirme Merkezi
(ÖSYM) Başkanı Prof. Dr.
Ere; Söylemez.
yükseköğretim
kummlanna ek yerleştirme
konrenjanıyla 432 bin 895
öğrenci alınacağını
kaydederek başvurulann
30 eylül-4 ekim günleri
arasında yapılabileceğini
bildırdi. ÖSYM Başkanı
Prof. Dr. Eres Söyiemez.
yazılı açıklamasmda. 1996-
1997 öğretım yılı i<in ek
kontenjanla yükseköğretim
kummlanna yerleştirilmek
isteyen öğrencilerin
başvurulannın. ÖSYM il
ve i:çe temsilciliklerine
yapilabileceğini kaydetii.
Özelleştirme
toplantısı DYP'siz
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan'ın.
Etibank'ın ardınan
Erdemir'in özelleştırilmesi
çalışmalanna başlamak
amacıyla bürokratlarla
yaptığı toplantıya yine
DYP'den katılım olmadı.
Başbakan Erbakan.
REFAHYOL hükümetinin
hızla özelleştirmeyi
gerçekleştirme amacında
oldugunu belirterek
kurumlann çalışmalannın
gözden geçirildiğini ve
öncelikle Erdemir'in
satılmasının gündeme
alındığını kaydetti. Erbakan.
"Sırada Erdemir var. 10
yıldan beri atılamayan
adımlar hükümetimiz
tarafından atılmaktadır"
dedi.
Ata'ya
saygı uçuşu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Hava
Kurumu tarafından ilk kez
düzenlenen "Ata'ya Saygı
Uçuşu". 7 ülkeden 8
balonun katıhmı ile
gerçekleştirildi. Türkiye'nin
yanı sıra Japonya.
Lüksemburg. ABD. Isviçre.
lngıltere ve Almanya'nın da
katıldığı gösteri. Ankara
Adliyesi'nin futbol
sahasındayapıldı. THK
Balon Kısım Amiri Ismail
Kırımoglu. "Ata'ya Saygı
Uçuşu"nun Türkiye'de ilk
kez düzenlendiğini
belirterek. uçuşun bundan
sonraki yillarda da
sürdürüleceğini söyledi.
Deppem uyarı
aletleri
• ANKARA (LBA)-
Devlet Bakanı Mehmet
Altınsoy. Türkiye'nin büyük
kısmının deprem kuşağında
yer aldığını bildirerek.
depreme önceden hazırhklı
olmak için deprem uyan
aletleri alacaklannı söyledi.
REFAHYOL hükümetinin
ilk doğal afetler
koordinasyon kurulu dün
toplandı. toplantıda
konuşan Bakan Altınsoy.
Dinardepremi sonrasında
yapılan konutlann 28
ekimde açılışının
yapılacağını bildirdi.
SSK prim
tavanı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- tşçilerin
ücretlennden kesilen SSK
primi tavanı belirlenirken
memur maaş katsayısı değil.
asgari ücret göz önüne
alınacak. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ile işci.
işveren veemekli
temsilcilerinin
oluşturduklan komisyonda
alınan karara göre prim
tavan hesabında. gösterge ve
katsayı yerine asgari ücret
belirleyici olacak. Prime
esas tavanın
hesaplanmasında yapılması
düşünülen bu değişiklikle,
brüt maaş üzerinden
gerçekleşen prim kesintisi
vükselecek.
Oğlunu yitiren Egemen Akalm, polisin çalışmasmı yeterli bulmuyor ve vakıf kurmak istiyor
Bir aııııeııiıı uyuşturucu savaşıKEREM 1LGAZ
Adını ilk kez, oğlu Can
Aslandere'nin uyuşturucu nedeniyle
ölümüyle tanıdık. Bu tarihten sonra
kendini uyuşturucuyla mücadeleye
adayan anne Egemen Akalın.
bugünlerde bir vakıf kurma
hazırlıklannı sürdürüyor.
Vakfın amacı ise bundan böyle
hiçbir gencimizin uyuşturucudan
ölmemesi için kamuoyu oluşturup
sivil toplum kuruluşlannı harekete
geçırmek.
Akalın. vakıf kurma çalışmalarını
sürdürürken Istanbul Emniyet
Müdürlüğü'nün son günlerde
liselerde uyuşturucu kullanımındaki
artışı göz önüne alarak başlattığı
çalışmayı da yeterli bulmuyor.
Polisin. bu operasyonlan sonunda
gençlerin durumunun iç açıcı
oimayacağını öne süren Akalın,
"136 okulda 164 narkotikçinin 3
günlük eğitim vermesinden ne olur"
diye yakınıyor.
Eşinden ayrıldıktan sonra 19
yaşındaki oğlunu kaybeden ve tek
başına uyuşturucuya karşı kampanya
başlatan Egemen Akalın, okullarda
içici olduğu öne sürülen çocuklann
polis tarafından yakalanınca ne
olacağının belli olmadığını
kaydediyor.
Akalın. satıcıya, içenlerı gözaltına
alarak ulaşabileceğini belirten
polisin. "çocuklan" emniyette
sorgulayarak onlan toplumdan
soyutlayabileceklerine de dikkat
çekiyor. Yakalanma korkusu taşıyan
öğrencilerin okula gitmek
istemeyeceklerini öne süren Akalın.
bu yöndeki kaygılannı da şöyle dile
getiriyor:
"Bizim o çocuklan okul içinde
tutmamız gerekiyor. Önümüzdeki
günlerde örneklerini göreceğiz. Bu
insanlann okul saati dışında
AMATEM ve Balıklı Rum Hastanesi
ile ilişki kurup tedavi edilmeleri ve
eğitim alnıalan gerekir."
Okul müdürlerinin ise bağımlı olan
bir çocugun okuldan ayrılması için
ellerinden geleni yaptıklarını ve
"okulun adı kirlenmesin" kaygisı
yaşadıklannı söyleyen Akalın, bu
mantığın bir an önce değişmesi
gerektiğini vurguluyor.
Akalın polisin uyuşturucu
satıcılanyla ilişki içinde bulunduğu
yolundaki iddialann gündemdeki
yerini korudugunu belirtti.
Akalın. bazı okullarda öğrenci servis
araçlannı kullananlann da
uyuşturucu madde sattığı yolunda
kendisine duyumlar geldiğini
belirtti.
Başından geçen kötü olaydan sonra
tek başına başlattığı kampanyayı
vakıfla sona erdirmek istediğini
söyleyen Akalın, hazırlıklanna
başladığı çalışmalann üç ay içinde
tamamlanacağını belirtiyor.
Gençlere, "uyuşturucunun ne
olduğu ve kişinin yaşamından neleri
alıp götürdüğü" konulannda eğitim
verilmesi gerektiğini vurgulayan
Akalın, Türkiye'nin. doktoruyla,
emniyetiyie bu konuya hazırlıksız
yakalandığının altını çiziyor.
İnsanlann. uyuşturucu kullananlar
için sadece ailenin suçlu olduğuna
inandığını söyleyen Akalın, bu
konuda toplumun da suçlu olduğunu>
belirtti. ;
Akalın, uyuşturucunun "özgürlük
değil, esarerolarak anlatılması
gerektiğini belirterek sözlerini şöyle
noktalıyor:
"Sadece kanının temizlenmesiyle
uyuşturucu tedavisi gören gençler
bundan kurtulamazlar. Vakfımız
tedavi görenlere gençlik e\ i
sağlayarak, bir işle ilgilenmelerini de
sağlayacak."
Floransa Bienali
Sanat-moda
ışbırlığı
KUltür Servisi - Sanat, modayla birlikte
düşünüldüğünde genellikle ilk akla gelen
modanın giderek felsefi bir içerik
kazandığı ya da sanatın pazara çıktığıdır.
Bu yıl 21 eylül - 15 ekim tarihlen arasında
Floransa'da ilk kez düzenlenen 'Floransa
Bienali'nde üçüncü bir seçenek daha
ortaya çıkıyor. O da. sanat ve modanın
işbirliğinin hoş sonuçlar doğurabilecegı.
Italyan sanatçı Germano Celant'ın artistik
yönetmenliğini üstlendiği bienalde gerek
modanın gerek sanatın kendilerine has
'yaratıcı dilleri' bir araya geliyor. Bienal,
bu iki farklı alanın ortak noktalannı dıle
getiren yedi ayn etkinlikten oluşuyor.
Bunlar arasından en ilginç oîanı
'Art/Fashion' (Sanat Moda) başlığını
taşıyan ve on uluslararası moda
tasarımcısının. ünlü sanatçıların yapıtlarına
konu olduğu etkinlik. Italyan tasarımcı
Miuccia Prada, Ingilizlerin "orijinal"
sanatçılarından Damien HirstGianni
Versace, Amerikalı popçu Roy Lichtenstein
gibi sanatçılar yer alıyorlar bu etkinlikre.
Ayrıca, Salvador Dali'den Italyan
fütüristlere. Man Ray'den Andv
1
VVarhol ve
Joseph Beuys'a kadar modayı sanata
uygulamış pek çok sanatçının
yapıtlanndan oluşan geniş kapsamlı bir
sergi de 'Art/Fashion' kapsamında
sunuluyor.
Bienalin bir başka sergisi de eski bir tren
istasyonu olan Leopolda'da
gerçekleştirılen 'New Person/ New
Universe' (Yeni lnsan Yeni Evren). Insanın
evrendeki değişken konumunu ve geçmış
yıllann modalannı konu alan bu ilginç
sergi Giorgio ArmanL VValter van
Bierendonck, Vlvienne VVestvvood, Cal\in
Klein ve rock yıldızı David Boıv\ie'yi bir
araya getiriyor.
'Vlsitors' (Ziyaretçiler) bölümü ise
kuşkusuz Floransa Bienali'nin ses getiren
etkinliklerinden biri. Floransa'daki bütün
müzelere her bin ünlü bir modacı
tarafından giydirilmiş cansız mankenlerin
konulmasıyla ortaya çıkan 'Ziyaretçiler'
sergisi hem izleyiciyi müzelere çekiyor
hem de modaya farklı bir gözle
bakmalannı sağlıyor.
Zina suçunda cinsiyet ayrımı yok
'Kacbmn da
serefi korunacak'
ECETEMELKURAN
ANKARA-Anayasa Mahkemesi'nin,
"suç" olarak tanımlanan zinanın gerçek-
leşmesi için kadının bir kez cinsel ilişki-
de bulunmasını yeterli gören. ancak er-
keğin "kan-kocahayatıyaşaması" koşu-
lunu arayanTCY'nin 441. maddesini ip-
tal etmesi, zinada
cinsiyete dayalı ay-
nmcılık tartışması-
nı yeniden canlan-
dırdı. Devlet Ba-
kanı Işılay Saygın.
" Kadma başka, er-
keğe başka koşul
olur mu? İptalle
kadının şerefi ko-
runacak" diyerek
gelişmelerin sevin-
dirici olduğunu
söyledi.
Saygın. ANAP
Aydın Milletveki-
li Yiiksel Yalo-
va'nın2agustosta
TPMM Başkanlı-
ği'hasunduğuya-
sa maddesinin de-
giştirilmesineiliş-
kin istemi anımsa-
tarak "Bu konuda
değişiklik önerisi
verildiği için, ben
ekbirgirişimyap-
ma gereği duyma-
dını. Yasa önerisin-
deki düşüncelere
aynen katılıyo-
rum" dedi.
Yalova'nın öne-
risinde. "zina su-
çu"nun kadın ve
erkek için aynı koşullarda gerçekleşmiş
sayılması öngörüldü.
Öneride. "Zina eden kan ve koca hak-
kında 6 aydan 3 seneye kadar hapis ceza-
sı tertip olunur. Kannın ve kocanın evli ol-
Zinada
erkek farkıANKAR\(CumhuriyetBürosu)-Anayasa
Mahkemesi'nin anayasanın 10. maddesindeki
"eşitlik ilkesine" aykırı bularak iptal ettiği
Türk Ceza Yasası'nın 441. maddesi, zina
suçunda erkekler için ayncalık öngörüyordu.
Kadının zina suçunu düzenleyen 440. madde,
tek kez cinsel ilişkiyi yeterli görürken 441.
maddede erkekler için "kan-koca hayatı
vaşama" ve •'ispatşartf getiriliyordu.
TCY'nin zinayı kadın ve erkekler için ayn
ayn düzenleyen 440. ve 441. maddeleri şöyle:
Madde 440: Zina eden kan h&kinda altı
aydan üç seneye kadar hapis cezası tertip
olunur.
Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde
ortak olan kimse hakkında da aynı ceza tertip
olunur."
Madde441: Kansı ilebirlikte ikamet etmekte
olduğu evdeyahutherkesçebilineceksurette
başka yerde kan koca gibi geçinmek için
başkası ile evli olmayan bir kadını tutmakta
olan koca hakkında altı aydan üç seneye kadar
hapis cezası hükmolunur.
Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde
şerik (ortak) olan kadın hakkında da aynı ceza
verilir.
duğunu bilerek bu fiile ortak olan kimse
hakkında da aym ceza hükmolunur'" den-
di. Öneride, erkeğe ayncalık tanınan 441.
maddenin de iptali öngörüldü.
Yasa maddesini Çankın'nın Şabanözü
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görev ya-
parken Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yo-
İuyla taşıyan ve ıptal isteminde bulunan
yargıç Mekân Sa-
rıkaya ise yüksek
mahkemenin iptal
işleminin 1 yıl son-
ra yürürlüğe gire-
ceğine ilişkin ka-
rarına dikkat çek-
tı.
Mekân Sarıka-
ya. "Bu bir yıl için-
de yasa yapılmaz-
sa erkekler hepten
yaşadı. O zaman zi-
na serbest olur" de-
di. Sarıkaya, Ana-
yasa Mahkemesi
karannın gerekçe-
sidikkatealınarak
yasal düzenleme
yapılmaması du-
rumda yasal boş-
lukdoğacağını, er-
kekler için öngö-
rülen zina suçunun
iptal edildiğini vur-
gulayarak " O
zaman kadınları
kandırmış oluruz.
Bir gol daha yemiş
olurlar" diye
konuştu. Zinaya
ilişkin bir değer-
lendirme yapmak
istemediğinı, an-
cak TCY'deki ip-
tal edilen düzenlemenin "\icdana sığ-
mayacak bir eşitsizlik" diye değerlen-
dirilmesi gerektiğini belirten Sarıkaya.
"Bueşitsizliğesonverilmeliydi"görüşünü
dile aetirdi.
Gazeteci doktoru nasıl ^kalemle vurdu'\1EH\IET FARAÇ
"Kaçakçüar kervanı Bağdat'ı geçhor..."."Hay-
ret_.Dr. Açar'da kaçakçı olmuş..". "Kaçakçılar ker-
vanına Fethi Albayram'da katıldr. "Doktorlara
neşter", "Vergi kaçakçısı doktorlara savaş açOlu.''
Şanlıurfa' da yayınlanan yerel Reha gazetesinin
son günlerdekı manşetkri bunlar. Urfa'da bir süre-
dir bazı doktorlarla yerel gazeteciler arasındaki tar-
tışma sonuçta yumruklaşmaya dönüştü.
Reha gazetesinin sahibi Recai Ayhan. mesleğı-
nin asıl amacının "kalemle vurmak" olduğunu anım-
satırken. Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dahiliye L z-
manı Dr. Abdurrahman Baltacı'nın kolunun çatla-
masına neden olan kavaada "vumruklannı"' kullan-
masında haklı oldu ğunu söylüyor.
"Şimdiye kadar hep gazeteciler görevlerini ya-
parken da>ak yedL Polisten. politikacıdan, vatan-
daştan, nıafŞadan hatta ve hatta zabıtadan.-" diyen
Ayhan. doktorlardan da dayak yememek için ken-
disini savunduğunu belirtiyor.
Recai Ayhan'a göre. "Kentteki doktoriann bü-
yük bölümü bandrolsuz reçete kullanarak vergi ka-
çınyor. Çoğu 2 milyon liradan günde 30 hasta mu-
ayene ederek ayda 1 milyar 800 milyon lirayı cebe
indiriyor ama vergilerini de ödemiyor."
Yerel Reha gazetesi bu iddialarla son dört gün-
dür doktorlar Abdurahman Baltacı. Saadettin
AçarfDoğum E\i ve Çocuk Hastanesi Başheki-
mi l.FethiÂlba\Tam, Mehmet Avcılar ile Handan Öz-
kan'la ilgili yayınlar yapıyor.
Keskin bir üslupia yazılar yazan Ayhan. önce ki
gün bandrolsuz reçete kullandığını öne sürdüğü Ta-
bip odası Başkanı Abdurahman Baitacf nın Yıldız
Meydanf ndaki mua\ehanesinin önünde nöbete du-
ruyor. Yanında kamera da taşıyan gazetenin Yayın
Yönetmeni Halit Ziya Alptekin'le birlikte Balta-
cı'nın bürosundan çıkan hastalan kontrol eden Ay-
han. hastalardan birinin elindeki reçeteyi görüntü-
lerken Baltacı tarafından fark ediliyor. Ayhan. bun-
dan sonrasını şöyle anlatılıyor:
"Doktorbana."Yanlı yayın yapıyorsunuz. Gaze-
tecıysenız benım söylediğımı de yazın" dedL Yaza-
nzde>ince muavehanesineçağırdı. Bizdegittik. İçe-
ri girer girmez saldırna uğradık. Kendimizi koru-
mak için ben de vurdum. Doktora elimdeki kakmi
dört kez natırdım. kolunu da kırdım."
Karakola yansıyan olaydan sonra Ayhan ile Alp-
tekin. "meskene tecavüz ididasıyla"" Savcmın kar-
şısına çıkartıldılar. İki gazeteci tutuksuz yargılan-
mak üzere serbest bırakıldı.
Recai Ayhan'ın. •'Doktoriann başı vergi kaçak-
çısçıktı" şeklinde manşete çıkardığı Dr. Abdurah-
man Baltacı. olaylan doğrularken üzüntüsünü de giz-
leyemiyor. "Abone edilmek için baskı altında rutul-
duklanm" öne süren Baltacı, gazetecilen odasına
çağırdığını ardından da \nmruklastiklanni söylüyor.
Sol kolunda çatlak meydana geldığını belirten Bal-
tacı, olayla ilgili şunlan söylüyor:
"Devîetin mali>esi var. Vergi kaçırdiğımız iddiası
gazetecinin bilgi alanı mıdır?ünlann bandrolsuz de-
dikleri reçeteler Sağlık \e Malne bakanlıklannın
çıkardığı üçlü reçetedir. Biz bazen ücretsiz tedavi et-
tiğimiz hastalann ilaçlanm bir parça kağıda yazıp
veriyonız. Aslında usül hatası yapıyoruz ama vergi
kaçırmı\T)ruz. Bizden iyilikle vardım isteseler abo-
ne oluruz, ama bu olaylardan sonra tavnmız değiş-
ti. Yıne de onlann zarar görmelerini istemem."
Urfa'daki Reha gazetesi. vergi kaçırdığını öne
sürdüğü doktorlarla "Sağlıksakandallanna son ver-
mek için kollan sıvadık" sloganıyla uğraşıyor. Ver-
gi kaçırdığı öne sürülen ya da mal varîıklan bir kaç
yılda büyük bovutlara ulaşan doktorlarla ilgili ya-
yınlar sürdükçe maliye müfetişlen muayehaneîeri
basıvor.
RASGELE / RAİFERTEM
"Yağmur kaçağı" değilim Attila llhan. Kent kaçağıyım.
"Ofuna of ulan Istanbul." Of çekip kaçıyoruz. Sayfa
komşusu olduk ustam. Mutluyuz, saklayamam.
Yağmuru bekliyoruz, yağmurlar yağmıyor. Yağmuru
çeken ormanlar! Çıplak tepeler artık. Ya da villalar
kuruldu.
Ara sıra yükü bulutları çatlatıyor.
Üzgünüz. Hele hafta sonlan. Tam göç zamanı. Yağmur
demek bıldırcın demektir. Denizi geçen göç hayvanı.
Gördüğü ilk karaya atar kendini. Kumburgaz, Ereğli
sırtlan. Karaburun, Yeniköy attlan.
Avına doyum olmaz.
Ne umutlaria düştük yola. Geçen hafta. Sözünü ettiğim
yerlerin çoğunu dolaştık. Akşamı yaptık.
Kanat yok!
Yandık, susadık. Terkos kıyısına indik. Yeni adı Durusu.
Suya dokunup da içememek var ya!
Insanı canından bezdiriyor.
Elimizi yüzümüzü yıkadtk. Yine de oh dedik. Barakamızın
yolunu tuttuk. Getirdiğimtz kaynak sulanndan içtik. Halen
içecek su buluyoruz da!
Aklımız Durusu'ya takıldı kaldı.
Hey gidi Terkos Gölü. istanbul'un su kaynağı. Musluklar
akıyor mu diye sormazdık. Terkos akıyor mu derdik.
Getir bir bardak içelim. Çok gerilerde kaldı o günler.
Terkos, Durusu olalı. Başına ne haller geldi. Getirdik.
içmesuyumuzkamyonlarlataşınıyor. Insanaacı geliyor.
Bu hallere mi düşecektik? Düşecektin Terkos?
Uzanan eller okşanıyor.
Avcılar, Doğacılar, Çevreciler, Iş Yine Başa Düştü
İSKİ haberier bülteninde. "İSKİ havzaları korumaya
kararlıdır" başlığı. Sevindirici. Umut bağlamak isterdik.
Aynı gün gazetenin başlığı.
"Aldatıyorlar. Kaynak paketi adı altında yeni rant
alanları yaratılacak.
SİT'ler paket kurbanı. Kıyılaryağma edilecek. Orman
alanlan tehlikede."
Haydi gel de umutlan şimdi...
Borç ödemek için siyasi iktidanmız. Gününü kurtarmak
için. Yakınların yok olma pahasına. Üretime dönük bir
şeyler yapamayınca. Zaten beklemiyorduk ya. Orman,
SİT alanlannı, kıyılannı satarak!
Para bulmaya kararlı.
Belediyeler, yerel yöneticiler.
Neler yapacaksınız şimdi?
Yeni düzenlemeler af getirecek. Yapılan ufak tefek
yıkımlar durdurulacak. Koruma alanlan daraltılacak.
Mutlak koruma alanı zaten 300 metre. Şimdi binalar
kıyılara yürüyecek.
Zaten suyla evlerin kucaklaştığı yöreler çok ya.
Gölleri, denizleri doldurarak, yollar yaptık binalann
önlerine. Sözde suyu kurtardık.
Evlerin atıkları nereye?
Nedense her siyasi iktidar değişikliğinde. Kıyılarla,
ormanlarla SİT alanlanyla ilgili yeni düzenlemeler getiriyor.
Yağmacılar af ediliyor. Dostlara, yakınlara yeni oîanaklar
tanınıyor.
Insanlarımızın yaşamı pahasına.
1970'li, 1980'li yıllarda da oldu. Mahkemelerin yıkım
kararı verdiği evler, villalar af edildi. Doksanlı yıllarda da
yenisi. Ikibinli yıllarda yaşam alanı kalmayacak galiba.
Korkmayın korkmayın. Anadolu'yu yurt edinenler
çoğahyor. Orgütleniyor. Yargı da arkalannda.
Siyasi iktidarlar halkın iktidan olamazsa!
Rasgele...