25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç 0 Genel Yayın K.oordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazıışleri Müdürlerı: Ibrahim Yıldız, Dinç Tav anç (Sorumlu) 9 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dı$ Haberler: Şinasi Danışoğlu 9 İMihbarat: Cengiz Yıldırım • Ekonomı: Şülent Rızanlık # Kultıır Handan Senköken # Spor: Abdülkadir \ ücelman 9 Makalclcr: Sami Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotoaraf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yıırt Haberleri: Mehmet Faraç Ya> m Kurulu: Ilhan Selçuk ı Ba^kan I. Orhan Erinç. Okta> kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcu DinçTayanç. İbrahinı Yıldız. Orhan Buısalı, Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcisı: Mustafa Balbav • Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 |7 hatl. Faks: 4195027 • Izmır Temsilcisi: Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, înönüCd. 119S.No:l Kat:l.Tel: 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkuı 0 Koordinatör: Ahmet Korulsan 0 Muhasebe: Bülent Yener 0 Idare: Hüsfyin Gürer 0 [şletme: Önder C elik 0 Bilgı-işlem: Nail İnal • BılgisayarSistem: Mûriivet Çiler MEDYA C: • Yönetim Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gfilbin Erduran # Koordinatör: Reha Işıtman 0 Genel Müdür Yardımcısı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513 95 80-513 M 60-61. Faks: 511S466 Turı miı>aı ve Basan: Ytfni Gım Haber Aiansı. Bastn ve Yayıncılık A.Ş »oi: ü d . 3 9 41 Cağ=a!oğlu 34334 lsl.PK.246 Isianbu! fe] lO 212» 512 05 05 (2Ohati Faks: (0-212» 5' S5 95 26EYLÜL1996 İmsak: 5.24 Güneş: 6.49 Öğle: 13.03 İkindi: 16.22 Akşam: 19.03 Yatsı: 20.22 Ujdu tanalarında altarroa • tNKARA (Cunnhuriyet Büwsu)-Türk Tei-komjnikasyon AŞ TİAKSAT lBüzej-indeki tün servıslerin bugün TİRKSAT lCuydusuna aktınlacağnı bildİTdi. Türk Tel:lcomünikasyon AŞ"nin yazlı açıkhmasında. akt.rma nedeniyle» TÜ1KSAT 1B üzennden verlentelevizyon yayınları i le ~>rta Asya Türk Cunhunyetleri ne telefon hızneti saglayan 1BS serislerınin belirli bir siire kesiye ugrayacağı belrtildi. Üniversitelere ek yerleştirme • AJSKARA (Cumhuriyet Büıosu)-Öğrenci Seçme ve v erleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ere; Söylemez. yükseköğretim kummlanna ek yerleştirme konrenjanıyla 432 bin 895 öğrenci alınacağını kaydederek başvurulann 30 eylül-4 ekim günleri arasında yapılabileceğini bildırdi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Eres Söyiemez. yazılı açıklamasmda. 1996- 1997 öğretım yılı i<in ek kontenjanla yükseköğretim kummlanna yerleştirilmek isteyen öğrencilerin başvurulannın. ÖSYM il ve i:çe temsilciliklerine yapilabileceğini kaydetii. Özelleştirme toplantısı DYP'siz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın. Etibank'ın ardınan Erdemir'in özelleştırilmesi çalışmalanna başlamak amacıyla bürokratlarla yaptığı toplantıya yine DYP'den katılım olmadı. Başbakan Erbakan. REFAHYOL hükümetinin hızla özelleştirmeyi gerçekleştirme amacında oldugunu belirterek kurumlann çalışmalannın gözden geçirildiğini ve öncelikle Erdemir'in satılmasının gündeme alındığını kaydetti. Erbakan. "Sırada Erdemir var. 10 yıldan beri atılamayan adımlar hükümetimiz tarafından atılmaktadır" dedi. Ata'ya saygı uçuşu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava Kurumu tarafından ilk kez düzenlenen "Ata'ya Saygı Uçuşu". 7 ülkeden 8 balonun katıhmı ile gerçekleştirildi. Türkiye'nin yanı sıra Japonya. Lüksemburg. ABD. Isviçre. lngıltere ve Almanya'nın da katıldığı gösteri. Ankara Adliyesi'nin futbol sahasındayapıldı. THK Balon Kısım Amiri Ismail Kırımoglu. "Ata'ya Saygı Uçuşu"nun Türkiye'de ilk kez düzenlendiğini belirterek. uçuşun bundan sonraki yillarda da sürdürüleceğini söyledi. Deppem uyarı aletleri • ANKARA (LBA)- Devlet Bakanı Mehmet Altınsoy. Türkiye'nin büyük kısmının deprem kuşağında yer aldığını bildirerek. depreme önceden hazırhklı olmak için deprem uyan aletleri alacaklannı söyledi. REFAHYOL hükümetinin ilk doğal afetler koordinasyon kurulu dün toplandı. toplantıda konuşan Bakan Altınsoy. Dinardepremi sonrasında yapılan konutlann 28 ekimde açılışının yapılacağını bildirdi. SSK prim tavanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- tşçilerin ücretlennden kesilen SSK primi tavanı belirlenirken memur maaş katsayısı değil. asgari ücret göz önüne alınacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işci. işveren veemekli temsilcilerinin oluşturduklan komisyonda alınan karara göre prim tavan hesabında. gösterge ve katsayı yerine asgari ücret belirleyici olacak. Prime esas tavanın hesaplanmasında yapılması düşünülen bu değişiklikle, brüt maaş üzerinden gerçekleşen prim kesintisi vükselecek. Oğlunu yitiren Egemen Akalm, polisin çalışmasmı yeterli bulmuyor ve vakıf kurmak istiyor Bir aııııeııiıı uyuşturucu savaşıKEREM 1LGAZ Adını ilk kez, oğlu Can Aslandere'nin uyuşturucu nedeniyle ölümüyle tanıdık. Bu tarihten sonra kendini uyuşturucuyla mücadeleye adayan anne Egemen Akalın. bugünlerde bir vakıf kurma hazırlıklannı sürdürüyor. Vakfın amacı ise bundan böyle hiçbir gencimizin uyuşturucudan ölmemesi için kamuoyu oluşturup sivil toplum kuruluşlannı harekete geçırmek. Akalın. vakıf kurma çalışmalarını sürdürürken Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün son günlerde liselerde uyuşturucu kullanımındaki artışı göz önüne alarak başlattığı çalışmayı da yeterli bulmuyor. Polisin. bu operasyonlan sonunda gençlerin durumunun iç açıcı oimayacağını öne süren Akalın, "136 okulda 164 narkotikçinin 3 günlük eğitim vermesinden ne olur" diye yakınıyor. Eşinden ayrıldıktan sonra 19 yaşındaki oğlunu kaybeden ve tek başına uyuşturucuya karşı kampanya başlatan Egemen Akalın, okullarda içici olduğu öne sürülen çocuklann polis tarafından yakalanınca ne olacağının belli olmadığını kaydediyor. Akalın. satıcıya, içenlerı gözaltına alarak ulaşabileceğini belirten polisin. "çocuklan" emniyette sorgulayarak onlan toplumdan soyutlayabileceklerine de dikkat çekiyor. Yakalanma korkusu taşıyan öğrencilerin okula gitmek istemeyeceklerini öne süren Akalın. bu yöndeki kaygılannı da şöyle dile getiriyor: "Bizim o çocuklan okul içinde tutmamız gerekiyor. Önümüzdeki günlerde örneklerini göreceğiz. Bu insanlann okul saati dışında AMATEM ve Balıklı Rum Hastanesi ile ilişki kurup tedavi edilmeleri ve eğitim alnıalan gerekir." Okul müdürlerinin ise bağımlı olan bir çocugun okuldan ayrılması için ellerinden geleni yaptıklarını ve "okulun adı kirlenmesin" kaygisı yaşadıklannı söyleyen Akalın, bu mantığın bir an önce değişmesi gerektiğini vurguluyor. Akalın polisin uyuşturucu satıcılanyla ilişki içinde bulunduğu yolundaki iddialann gündemdeki yerini korudugunu belirtti. Akalın. bazı okullarda öğrenci servis araçlannı kullananlann da uyuşturucu madde sattığı yolunda kendisine duyumlar geldiğini belirtti. Başından geçen kötü olaydan sonra tek başına başlattığı kampanyayı vakıfla sona erdirmek istediğini söyleyen Akalın, hazırlıklanna başladığı çalışmalann üç ay içinde tamamlanacağını belirtiyor. Gençlere, "uyuşturucunun ne olduğu ve kişinin yaşamından neleri alıp götürdüğü" konulannda eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Akalın, Türkiye'nin. doktoruyla, emniyetiyie bu konuya hazırlıksız yakalandığının altını çiziyor. İnsanlann. uyuşturucu kullananlar için sadece ailenin suçlu olduğuna inandığını söyleyen Akalın, bu konuda toplumun da suçlu olduğunu> belirtti. ; Akalın, uyuşturucunun "özgürlük değil, esarerolarak anlatılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle noktalıyor: "Sadece kanının temizlenmesiyle uyuşturucu tedavisi gören gençler bundan kurtulamazlar. Vakfımız tedavi görenlere gençlik e\ i sağlayarak, bir işle ilgilenmelerini de sağlayacak." Floransa Bienali Sanat-moda ışbırlığı KUltür Servisi - Sanat, modayla birlikte düşünüldüğünde genellikle ilk akla gelen modanın giderek felsefi bir içerik kazandığı ya da sanatın pazara çıktığıdır. Bu yıl 21 eylül - 15 ekim tarihlen arasında Floransa'da ilk kez düzenlenen 'Floransa Bienali'nde üçüncü bir seçenek daha ortaya çıkıyor. O da. sanat ve modanın işbirliğinin hoş sonuçlar doğurabilecegı. Italyan sanatçı Germano Celant'ın artistik yönetmenliğini üstlendiği bienalde gerek modanın gerek sanatın kendilerine has 'yaratıcı dilleri' bir araya geliyor. Bienal, bu iki farklı alanın ortak noktalannı dıle getiren yedi ayn etkinlikten oluşuyor. Bunlar arasından en ilginç oîanı 'Art/Fashion' (Sanat Moda) başlığını taşıyan ve on uluslararası moda tasarımcısının. ünlü sanatçıların yapıtlarına konu olduğu etkinlik. Italyan tasarımcı Miuccia Prada, Ingilizlerin "orijinal" sanatçılarından Damien HirstGianni Versace, Amerikalı popçu Roy Lichtenstein gibi sanatçılar yer alıyorlar bu etkinlikre. Ayrıca, Salvador Dali'den Italyan fütüristlere. Man Ray'den Andv 1 VVarhol ve Joseph Beuys'a kadar modayı sanata uygulamış pek çok sanatçının yapıtlanndan oluşan geniş kapsamlı bir sergi de 'Art/Fashion' kapsamında sunuluyor. Bienalin bir başka sergisi de eski bir tren istasyonu olan Leopolda'da gerçekleştirılen 'New Person/ New Universe' (Yeni lnsan Yeni Evren). Insanın evrendeki değişken konumunu ve geçmış yıllann modalannı konu alan bu ilginç sergi Giorgio ArmanL VValter van Bierendonck, Vlvienne VVestvvood, Cal\in Klein ve rock yıldızı David Boıv\ie'yi bir araya getiriyor. 'Vlsitors' (Ziyaretçiler) bölümü ise kuşkusuz Floransa Bienali'nin ses getiren etkinliklerinden biri. Floransa'daki bütün müzelere her bin ünlü bir modacı tarafından giydirilmiş cansız mankenlerin konulmasıyla ortaya çıkan 'Ziyaretçiler' sergisi hem izleyiciyi müzelere çekiyor hem de modaya farklı bir gözle bakmalannı sağlıyor. Zina suçunda cinsiyet ayrımı yok 'Kacbmn da serefi korunacak' ECETEMELKURAN ANKARA-Anayasa Mahkemesi'nin, "suç" olarak tanımlanan zinanın gerçek- leşmesi için kadının bir kez cinsel ilişki- de bulunmasını yeterli gören. ancak er- keğin "kan-kocahayatıyaşaması" koşu- lunu arayanTCY'nin 441. maddesini ip- tal etmesi, zinada cinsiyete dayalı ay- nmcılık tartışması- nı yeniden canlan- dırdı. Devlet Ba- kanı Işılay Saygın. " Kadma başka, er- keğe başka koşul olur mu? İptalle kadının şerefi ko- runacak" diyerek gelişmelerin sevin- dirici olduğunu söyledi. Saygın. ANAP Aydın Milletveki- li Yiiksel Yalo- va'nın2agustosta TPMM Başkanlı- ği'hasunduğuya- sa maddesinin de- giştirilmesineiliş- kin istemi anımsa- tarak "Bu konuda değişiklik önerisi verildiği için, ben ekbirgirişimyap- ma gereği duyma- dını. Yasa önerisin- deki düşüncelere aynen katılıyo- rum" dedi. Yalova'nın öne- risinde. "zina su- çu"nun kadın ve erkek için aynı koşullarda gerçekleşmiş sayılması öngörüldü. Öneride. "Zina eden kan ve koca hak- kında 6 aydan 3 seneye kadar hapis ceza- sı tertip olunur. Kannın ve kocanın evli ol- Zinada erkek farkıANKAR\(CumhuriyetBürosu)-Anayasa Mahkemesi'nin anayasanın 10. maddesindeki "eşitlik ilkesine" aykırı bularak iptal ettiği Türk Ceza Yasası'nın 441. maddesi, zina suçunda erkekler için ayncalık öngörüyordu. Kadının zina suçunu düzenleyen 440. madde, tek kez cinsel ilişkiyi yeterli görürken 441. maddede erkekler için "kan-koca hayatı vaşama" ve •'ispatşartf getiriliyordu. TCY'nin zinayı kadın ve erkekler için ayn ayn düzenleyen 440. ve 441. maddeleri şöyle: Madde 440: Zina eden kan h&kinda altı aydan üç seneye kadar hapis cezası tertip olunur. Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde ortak olan kimse hakkında da aynı ceza tertip olunur." Madde441: Kansı ilebirlikte ikamet etmekte olduğu evdeyahutherkesçebilineceksurette başka yerde kan koca gibi geçinmek için başkası ile evli olmayan bir kadını tutmakta olan koca hakkında altı aydan üç seneye kadar hapis cezası hükmolunur. Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik (ortak) olan kadın hakkında da aynı ceza verilir. duğunu bilerek bu fiile ortak olan kimse hakkında da aym ceza hükmolunur'" den- di. Öneride, erkeğe ayncalık tanınan 441. maddenin de iptali öngörüldü. Yasa maddesini Çankın'nın Şabanözü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görev ya- parken Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yo- İuyla taşıyan ve ıptal isteminde bulunan yargıç Mekân Sa- rıkaya ise yüksek mahkemenin iptal işleminin 1 yıl son- ra yürürlüğe gire- ceğine ilişkin ka- rarına dikkat çek- tı. Mekân Sarıka- ya. "Bu bir yıl için- de yasa yapılmaz- sa erkekler hepten yaşadı. O zaman zi- na serbest olur" de- di. Sarıkaya, Ana- yasa Mahkemesi karannın gerekçe- sidikkatealınarak yasal düzenleme yapılmaması du- rumda yasal boş- lukdoğacağını, er- kekler için öngö- rülen zina suçunun iptal edildiğini vur- gulayarak " O zaman kadınları kandırmış oluruz. Bir gol daha yemiş olurlar" diye konuştu. Zinaya ilişkin bir değer- lendirme yapmak istemediğinı, an- cak TCY'deki ip- tal edilen düzenlemenin "\icdana sığ- mayacak bir eşitsizlik" diye değerlen- dirilmesi gerektiğini belirten Sarıkaya. "Bueşitsizliğesonverilmeliydi"görüşünü dile aetirdi. Gazeteci doktoru nasıl ^kalemle vurdu'\1EH\IET FARAÇ "Kaçakçüar kervanı Bağdat'ı geçhor..."."Hay- ret_.Dr. Açar'da kaçakçı olmuş..". "Kaçakçılar ker- vanına Fethi Albayram'da katıldr. "Doktorlara neşter", "Vergi kaçakçısı doktorlara savaş açOlu.'' Şanlıurfa' da yayınlanan yerel Reha gazetesinin son günlerdekı manşetkri bunlar. Urfa'da bir süre- dir bazı doktorlarla yerel gazeteciler arasındaki tar- tışma sonuçta yumruklaşmaya dönüştü. Reha gazetesinin sahibi Recai Ayhan. mesleğı- nin asıl amacının "kalemle vurmak" olduğunu anım- satırken. Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dahiliye L z- manı Dr. Abdurrahman Baltacı'nın kolunun çatla- masına neden olan kavaada "vumruklannı"' kullan- masında haklı oldu ğunu söylüyor. "Şimdiye kadar hep gazeteciler görevlerini ya- parken da>ak yedL Polisten. politikacıdan, vatan- daştan, nıafŞadan hatta ve hatta zabıtadan.-" diyen Ayhan. doktorlardan da dayak yememek için ken- disini savunduğunu belirtiyor. Recai Ayhan'a göre. "Kentteki doktoriann bü- yük bölümü bandrolsuz reçete kullanarak vergi ka- çınyor. Çoğu 2 milyon liradan günde 30 hasta mu- ayene ederek ayda 1 milyar 800 milyon lirayı cebe indiriyor ama vergilerini de ödemiyor." Yerel Reha gazetesi bu iddialarla son dört gün- dür doktorlar Abdurahman Baltacı. Saadettin AçarfDoğum E\i ve Çocuk Hastanesi Başheki- mi l.FethiÂlba\Tam, Mehmet Avcılar ile Handan Öz- kan'la ilgili yayınlar yapıyor. Keskin bir üslupia yazılar yazan Ayhan. önce ki gün bandrolsuz reçete kullandığını öne sürdüğü Ta- bip odası Başkanı Abdurahman Baitacf nın Yıldız Meydanf ndaki mua\ehanesinin önünde nöbete du- ruyor. Yanında kamera da taşıyan gazetenin Yayın Yönetmeni Halit Ziya Alptekin'le birlikte Balta- cı'nın bürosundan çıkan hastalan kontrol eden Ay- han. hastalardan birinin elindeki reçeteyi görüntü- lerken Baltacı tarafından fark ediliyor. Ayhan. bun- dan sonrasını şöyle anlatılıyor: "Doktorbana."Yanlı yayın yapıyorsunuz. Gaze- tecıysenız benım söylediğımı de yazın" dedL Yaza- nzde>ince muavehanesineçağırdı. Bizdegittik. İçe- ri girer girmez saldırna uğradık. Kendimizi koru- mak için ben de vurdum. Doktora elimdeki kakmi dört kez natırdım. kolunu da kırdım." Karakola yansıyan olaydan sonra Ayhan ile Alp- tekin. "meskene tecavüz ididasıyla"" Savcmın kar- şısına çıkartıldılar. İki gazeteci tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. Recai Ayhan'ın. •'Doktoriann başı vergi kaçak- çısçıktı" şeklinde manşete çıkardığı Dr. Abdurah- man Baltacı. olaylan doğrularken üzüntüsünü de giz- leyemiyor. "Abone edilmek için baskı altında rutul- duklanm" öne süren Baltacı, gazetecilen odasına çağırdığını ardından da \nmruklastiklanni söylüyor. Sol kolunda çatlak meydana geldığını belirten Bal- tacı, olayla ilgili şunlan söylüyor: "Devîetin mali>esi var. Vergi kaçırdiğımız iddiası gazetecinin bilgi alanı mıdır?ünlann bandrolsuz de- dikleri reçeteler Sağlık \e Malne bakanlıklannın çıkardığı üçlü reçetedir. Biz bazen ücretsiz tedavi et- tiğimiz hastalann ilaçlanm bir parça kağıda yazıp veriyonız. Aslında usül hatası yapıyoruz ama vergi kaçırmı\T)ruz. Bizden iyilikle vardım isteseler abo- ne oluruz, ama bu olaylardan sonra tavnmız değiş- ti. Yıne de onlann zarar görmelerini istemem." Urfa'daki Reha gazetesi. vergi kaçırdığını öne sürdüğü doktorlarla "Sağlıksakandallanna son ver- mek için kollan sıvadık" sloganıyla uğraşıyor. Ver- gi kaçırdığı öne sürülen ya da mal varîıklan bir kaç yılda büyük bovutlara ulaşan doktorlarla ilgili ya- yınlar sürdükçe maliye müfetişlen muayehaneîeri basıvor. RASGELE / RAİFERTEM "Yağmur kaçağı" değilim Attila llhan. Kent kaçağıyım. "Ofuna of ulan Istanbul." Of çekip kaçıyoruz. Sayfa komşusu olduk ustam. Mutluyuz, saklayamam. Yağmuru bekliyoruz, yağmurlar yağmıyor. Yağmuru çeken ormanlar! Çıplak tepeler artık. Ya da villalar kuruldu. Ara sıra yükü bulutları çatlatıyor. Üzgünüz. Hele hafta sonlan. Tam göç zamanı. Yağmur demek bıldırcın demektir. Denizi geçen göç hayvanı. Gördüğü ilk karaya atar kendini. Kumburgaz, Ereğli sırtlan. Karaburun, Yeniköy attlan. Avına doyum olmaz. Ne umutlaria düştük yola. Geçen hafta. Sözünü ettiğim yerlerin çoğunu dolaştık. Akşamı yaptık. Kanat yok! Yandık, susadık. Terkos kıyısına indik. Yeni adı Durusu. Suya dokunup da içememek var ya! Insanı canından bezdiriyor. Elimizi yüzümüzü yıkadtk. Yine de oh dedik. Barakamızın yolunu tuttuk. Getirdiğimtz kaynak sulanndan içtik. Halen içecek su buluyoruz da! Aklımız Durusu'ya takıldı kaldı. Hey gidi Terkos Gölü. istanbul'un su kaynağı. Musluklar akıyor mu diye sormazdık. Terkos akıyor mu derdik. Getir bir bardak içelim. Çok gerilerde kaldı o günler. Terkos, Durusu olalı. Başına ne haller geldi. Getirdik. içmesuyumuzkamyonlarlataşınıyor. Insanaacı geliyor. Bu hallere mi düşecektik? Düşecektin Terkos? Uzanan eller okşanıyor. Avcılar, Doğacılar, Çevreciler, Iş Yine Başa Düştü İSKİ haberier bülteninde. "İSKİ havzaları korumaya kararlıdır" başlığı. Sevindirici. Umut bağlamak isterdik. Aynı gün gazetenin başlığı. "Aldatıyorlar. Kaynak paketi adı altında yeni rant alanları yaratılacak. SİT'ler paket kurbanı. Kıyılaryağma edilecek. Orman alanlan tehlikede." Haydi gel de umutlan şimdi... Borç ödemek için siyasi iktidanmız. Gününü kurtarmak için. Yakınların yok olma pahasına. Üretime dönük bir şeyler yapamayınca. Zaten beklemiyorduk ya. Orman, SİT alanlannı, kıyılannı satarak! Para bulmaya kararlı. Belediyeler, yerel yöneticiler. Neler yapacaksınız şimdi? Yeni düzenlemeler af getirecek. Yapılan ufak tefek yıkımlar durdurulacak. Koruma alanlan daraltılacak. Mutlak koruma alanı zaten 300 metre. Şimdi binalar kıyılara yürüyecek. Zaten suyla evlerin kucaklaştığı yöreler çok ya. Gölleri, denizleri doldurarak, yollar yaptık binalann önlerine. Sözde suyu kurtardık. Evlerin atıkları nereye? Nedense her siyasi iktidar değişikliğinde. Kıyılarla, ormanlarla SİT alanlanyla ilgili yeni düzenlemeler getiriyor. Yağmacılar af ediliyor. Dostlara, yakınlara yeni oîanaklar tanınıyor. Insanlarımızın yaşamı pahasına. 1970'li, 1980'li yıllarda da oldu. Mahkemelerin yıkım kararı verdiği evler, villalar af edildi. Doksanlı yıllarda da yenisi. Ikibinli yıllarda yaşam alanı kalmayacak galiba. Korkmayın korkmayın. Anadolu'yu yurt edinenler çoğahyor. Orgütleniyor. Yargı da arkalannda. Siyasi iktidarlar halkın iktidan olamazsa! Rasgele...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle