Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EVLÜL 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ALLECRO EVIN iLYAsoĞLu DUŞUNCEYE SAYGI
Ûkemize daha çok festival gereldi
MEMET FUAT
Festivaltrülkemizın giderek artan et-
fcinlik dizıleri olmaya başiadı. Yaz kış,
gece gLndiz. haftalarca. günlerce. hatta
ay larea fesrivıl yaşayabılıyoruz. Biri bit-
meden diten başlıyor. Kimi zaman üst
üste örtüşûvorlar bile. Genelde hemen
her festivalin başlığına "uluslararası"
kimlığı deek eniyor.
Bugüne dek uluslararası yorumculann
katıidığı. aicA ulusal dinleyicilerin yer
aldığı etkialıkler izledik Yurtdışından
izleyicı çe<en ilk festivaller. İstanbul
Festival.. (czellikleSaraydan KızKaçır-
ma Operas: iie) \e antik kentlerimizde
düzenlenerler oldu.
Festival >oz;iiğü belli bırtemaaltında
.an arda diz lrr.iş gösteri-dinletı etkınlik-
lerinin bejlızaman arahklan ıleyinelen-
mesidir. Önemli bırörgütlenme vegele-
nek yaratabilme olayıdır. Dünyanın ün-
lü festivallennintanhleri heryılaynıza-
mana rastlar.
Yine heryıl belli birkonusu. teması ol-
maiina özen gösterilir. Kentlerle özdeş-
leşen festivîllerde de hcr>!İ kendı için-
de bir bütünlük sağlanması ıçin belli or-
takpaydalararanır. Bu nedenlebiretkin-
liğı kaçıran izleyici bir başka etkinlikte
o festivalin Jrtamını tatmanın. havasını
solumanın keyfini yaşayabilir.
Ülkemizde klasik müzikle ilgili festi-
vallerden hemen akla gelenleri sıralaya-
hm: İstanbu \e Ankara festivalleri artık
uluslararası festivallerkataloğundayeri-
ni aldı. yıllann birikimi ile saglamlaştı-
lar. Izmir Festtvalı, istanbul ve Anka-
ra'nın izınde yürüvor. Bilkent'in Ana-
dolu Festıvalı bu > ıl antık kentlere dağı-
larak Anadoluya yayıldı. Tema olarak
da insan sesı ile doğanın kaynaşmasını
seçerek korolu yapıtlara yer verdi. Yapı
Kredi Gençlik Festivali genç solıstleri ve
orkestralan \e gençlere yönelık caz ağır-
lıklı programlanv la belli bırraya oturdu.
AspendosOpera ve Bale Festıvali üçün-
cü yılına somnlarla başladı. neyse ki ka-
zasız belasız bitırdi. (Resmi bir kurumun
düzenledigi tek festival bu. Özel spon-
sorluklariağla>ıp festi\ali canlı tutabil-
diği ıçin Opera ve Bale Vakfı'na teşek-
Alexander Rudin
Mehmet Okonşar
kürborçluyuz). EskişehirFestı\ali buyıl
iki yaşına basacak. Henüz kimliğini ta-
nıtamayacak kadar genç.
AntaJya'da yeni bir festival mi?
Antalya Belediyesi'nın düzenledigi
yepyeni bir festi\aİ haberi alıyoruz: An-
talya Kültür Merkezi'ninaçılışetkınlik-
lerı program kitapçığının Türkçesine
"EtkinJikJer
1
* dennıiş. İngilızcesine
"Festival". Anlaşılan bu yıl bir deneme
olsa da giderek gelenekselleşmesı bek-
lenen birdizi sanat etkinlikleri düşünü-
lüyor. 14-28 eylül tarıhleri arasında dü-
zenlenen programlarda İstanbul veya
Ankara Festivalı'nin ilk zamanlanna
F
estivaller ülkemizin giderek artan etkinlik dizilen olma\d
başladı. Yaz kış, gece gündüz, haftalarca. günlerce, hatta
aylarca festivai yaşayabiliyoruz. Biri bitmeden diğeri
başlıyor. Kimi zaman üst üste örtüşüyorlar bile. Festival.
coşkudur. neşedir. Yaratıcı etkinlikleri sanatçısıyla izleyicisinin
paylaştığı bir ortamdır. Ülkemizde itk başarısız olsaydı. ne bugün
bunca etkinlik zinciri düzenlemeye cesaret olurdu ne adına
festival demeye. Yine bir kez daha Nejat Eczacıbaşı'na saygılar.
benzer. minvatür birörneğe rastlıyoruz.
Bu etkinlikler Aitın Portakal Kültür Sa-
nat Vakfi'nın sponsorluğundadüzenlen-
miş. Piyanist Mehmet Okonşar, müzik
direktörü olarak düzenlemelere büyük
ölçüde katkıda bulunmuş. Programlar.
Antonio Pirolli'nın yönetıminde Ankara
De\let Opera ve Balesi'nin ».unduğu
Mevsimler \e Çaykovskı Serenad ile
başlıyor. Rıfat Aras'ın yönettiği Uygar-
lığın Adımlan başlıklı birbelgesel filnıi:
Aİexander Rudin'in yönettiği Musica
Viva Oda Orkestrasf nın konsen izliyor.
Solistler arasında Mehmet Okonşar,
Tunea) Yılmaz \e Erden Bilgengıbı genç
kuşak Türk sanatçılan \ar. Ayrıca Meh-
met Okonşar'ın Lıszt resitali. Bösendör-
fer Empire piyano yarışmasının kurucu-
su deneyımli pivanıst Aquiles Delle-Vig-
ne'in resitali ve Mehmet Okonşar'ın bir
masterclass'ı ile Timur Selçuk konserı
de bu çerçevede yer alıyor.
Geleneksel müziğimızden Avni Anıl'a
savgı programı düzenlenmiş. Tiyatroda-
lında Antalya Belediye Tivatrosu Gılga-
miş adlı oyunu ve bir çocuk piyesi; An-
kara Devîet Tivatrosu "Kuvavı Milli-
ye"yı sunacak. Caz da gözardı edilmemiş
\ e Nevv Orleans dan Dukes of DLviland
topluluğu da programa alınmış. Klasik
miizık. film. tiyatro, hafif müzik. caz ve
eeleneksel müziöimiz. Herdaldabirses
aranmış; ilginç yönü. kentin yerel sanat-
çılarının da konuk sanatçılar kadar bu
şenliğe katılması. L'marız önümüzdeki
vıllarda daha önceden hazırlanan duvu-
rularla. daha iyi düzenlenmiş kitapçıklar-
la bu festival Akdeniz yöremızde yerle-
şik bir hale dönüşür.
Cenıal Reşit Rey Salonu'nda
festivallerdemeH
Cenıal Reşit Rey Salonu "genişyelpa-
ze" ilkesini bu >ıl daha da pekiştirmış.
Dünyanın dört bir yanından otantik mü-
zik. caz müzikçisi, klasik müzikçi salo-
nun konuğu olacak. Senfonilerin, oda
müziklerinin ve resitallerin yanı sıra iki
opera. film haftası, kukla gösterisi, dans
dizileri ve festivallergibi değişik ortam-
lara da sahnesini açacak.
Istanbulda Cemal Reşit Rey Salonu
buyıl bir festivaller demeti sunuyorder-
sek yanlış olmaz. Geçen yıl birincisi dü-
zenlenen piyano ve gençlik festivallerı-
ne ek olarak bu yıl otantik içerikli iki
festival daha yer alıyor: Afro-Asya Film
Festivali ve Mistik Müzik Festivali.
Mistik Müzik Festivali'nde Kamboç-
ya'nın Budistlerinden Bulgar kadın ko-
rosuna, ülkemizdeki tarikatlardan Erme-
ni. Yahudi ve Rum Ortodoks müziğine.
Okay Temiz'den Sabri Brothers'a deği-
şik boyutlar birleşecek.
Geçen yıl izleyebildiğim kadanyla pi-
yano festivali oldukça başarıhydı. Genç-
lik Festivali vıllık programda önceden
yer almamış. ilkbaharla bırlikte ortaya
çıkmıştı. Bu >ıl da gençlik festivali kap-
samında neler var, bilemıvoruz. Ancak
piyano festivalinde yerli ve vabancı ün-
lü isimlere rastlamak kıvanç verici.
Bürtin bu etkinliklerin adı neden fes-
tival dı>orsanız. sözcüğün taşıdığı şen-
lik çagnşımından olsa gerek. Festival.
coşkudur. neşedir. Yaratıcı etkinlikleri
sanatçısıyla ızlevicisinin paylaştığı bir
ortamdır. Ülkemizdeki ilk festival başa-
rısız olsaydı. ne bugün bunca etkinlik
zinciri düzenlemeve cesaret olurdu ne de
adına festival demeye. Yine bir kez da-
ha Nejat Eczaeıbaşı'na saygılar.
Müzik gibi, 'doğranun bir savuraısu' da evrenseldir
AHMETSAV
Bir müzik vazısında Dogan Gü-
reş Paşa'vayerverecegımı düşüne-
mezdım. Güre} Paşa da bir müzik
vazısında ver alacağını belkı dü-
şünmemiştır. Dolaylı gıbı gözüken
bröyte'ftirbuluşmanın ne denli do-
laysızoldugunuanlatmalıvım:
Ankara Devlet Balesı'nın
Marmarıs'tekı sekız bın kişı-
lik açıkhava tıvatrosunda ger-
çekleştıreceğı görkemli göste-
rinın önce?>ınde. tdnıtım amaç-
lı birdavet verıldı geçen hafta.
Bu davete Sayın Güreş de gel-
dı ve gazetecıler onun çevre-
sınde kümelenerek güncel ko-
nularda Paşa"yı soru vagmu-
runa turtular. Ben gerılerdedu-
ruyordum. Doğan Güreş. be-
deninı hıç kıpırdatmadan ve
yüzündekı ıfadevı pek değiş-
tırmeden yanıtlar verıvordu.
Bir ara bana yöneldı ve "*Siz
neredensiniz" dıye sordu.
"Cumhuri>et"te müzik yazıJa-
n" vazdığımı sövledım. Kısa
bir duraklamadan sonra. yek-
ten L'ğur Mumcu'yu anlatma-
_va başladı. soru sormama ge-
rek voktu: "Onun gibi dürüst.
sağlam insanı Turkiye ender
görmüştiir"dedı. "görüşlerini
hiçbirgüçdeğiştiremezdi; dün-
\alar verilse düşüncesinden
dönmezdi: dünya nimetlerini
önemsemezdi: inançlannda
haklı olması ona yeterdi. Cina-
yetin aydınlaülnıası için var gü-
ciimle çalıştım, ama sonuç ala-
madık..." Güreş Paşa burada
bir iççektı ve konuşmasını sür-
dürdü: " l ğur'la görüşürdük.
onu soerdim: zaten çocuklu-
ğtından beri tanırdım kendisi-
ni. O zamanlar teğmendim.
Annesi bize börek yapardı.
Agabeji Ceyhan Mumcu da
sağlam bir insandır. L'ğur'un
eşiGüldal Mumcu. şimdi hak-
lı düşüncenin onurlu volunda
yürüyor; girişimlerini iz/i>o-
rum..." Hepimızın en duyarlı
taraflarından bın olan "L'ğur
Mumcu" konusunda Doğan
Güreş/ın sözlermı firsat bile-
rek okurlarımla bu duyarlılıgı
bir müzik y azısında pay laşmak
ıstedım. Çünkü "müzik" gibi.
"doğmnun savnnusu" da ev-
renseldir.
Balede bilinç ve ahlak
Eylülün sonlarında yerli tu-
ristın hemen hiç kalmadığı. ya-
bancıların da azaldığı Marma-
ris'te. sekız bın kişilik açıkha-
va tivatrosu. bir bale gösteri-
sınde acaba dolar mıydı? Dol-
du. Ben diyeyim sekiz bın kı-
şı. sız deyin yedi bın izleyici...
Eğer Kültür Bakanı hımmet
buyurup geleydı. yedı bin kişi
ederdi.
Vıvaldinın "DörtMevsim"
ile Çavkovskinin "YayhÇalgı-
lar Serenadı" müziklen üzeri-
ne vapılmış "Mevsimler" ve
"S*renat" baleleri. açıkhava
koşuliannda etkıleyici gücün-
denpekbırşey vıtirmedi. Bin-
lerce ınsanın doluştuğu gör-
kemli bir mekânın olumlu et-
^ileri ağırlıktaydı. Hatta diye-
Dİlnm kı. bir taşla bırkaç kuş
• uralmuştur: Orkestrası ve
iaısçılanyla Ankara Devlet
3alesı. hem başanlı biryurtiçi
;tknlık gerçekleştirerek temel
egitsel görev lerinden birinı yerıne
getırmış hem de bınlerce yabancı-
nm gözünde "ujgar bir ülke" >ma-
jı yaratılmasına katkıda bulunmuş-
tur. Temsılden sonra ızlenımlennı
sorduğum yabancılar arasında bu-
lunan iki Alman kemancı. "genc-
lerden ohışan orkestra"nın müzı-
kal bılıncinı. solo kemancı Toğnıl
Ganiev ile uyumunu. entonasyon-
dakı özenı. müzikal dinamıklerın
kullanımındakı dıkkatı göklere çı-
kardılar. Dansçılann ısezanfkore-
ografıyı aksaksız uyguladığını. so-
list balecılenn cöz doldurduğumı.
toplutuk tr\ unıjfnıjjh dikkaffe |oae-
tıldığını anlata anlata bıtıremedıler
ve "tatilin başka bir anlam ka/an-
dığını"söyledıler.
Bızim açımızdan "anlam". sen-
fonık orkestralarımızın. opera \e
bale topluluklanmızın yurtıçınde
bırkaç göstermelik etkınlikleyasak
savın&sı de^ıl;-ç>lanlr'bıç*nde çaiı-
sarak \e ıçınde bulunduğumuz sos-
yo-kültürel koşulların gerektırdiği
görev bılıncinı yaşama geçirerek
yurdun dört bucağında. müzığın
opera ve bale sanatlannın yaygın-
laşıp benımsenmesını sağlayacak
ısrarlı gösterılere yön^hnesidir.
Şımdı -•'AnlbıA - fcevtet Dpera-
sı'nın "Hipodrom"da gerçekleşti-
receğı dev etkınlıgi bekliyoruz: Şan
solistlerının. koronun ve orkestra-
nın katılacaöı bu görkemli etkinlik.
28 eylül cumartesı günü saat
19.00'da. on bınlerce Ankaralının
akın akın geleceğı kıtlesel bir mü-
zik şölenıne dömJşccektır.
Cesaretinize
hayran
kalabilirdik.
Elimizde bu kadar çok bilgi olmasa!
SİAR International, 1993'ten beri Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Kafkaslar'da araştırma yapıyor.
Bu birikimden yararlanmak istemez misiniz?
Bılgı, güçtür Ozellıkle, yenı keşfedılmış, kendıne özgu rısklen
ve ımkânları olan bir dunya pazarı söz konusuysa Omeğın
Orta Asya Turk Cumhuriyetleri ve Kafkaslar Bir Pıar-Gallup
şırketı olan Sıar International, dünyanın ıştabını kabartan bu
pazarda, stratejılennızı bılımsel verılerle saptamak ıçın ıhtıyaç
duydugunuz bılgılerı sıze sunmaya hazır Mükemmelliği ilke
edinmiş bir anlayışla... Güvenilir, hızlı, ekonomik!
Sıar, bolgede 1993'te çalışmalar yapmaya Daşlayan ilk araştırma
şırketı olarak zengın bir bırıkıme sahıp
Medya ızleme altşkanlıkları, yaşam tarzlan, tuketım kalıpları,
sah/plık bılgılerı, markaya özel araştırmalar, sektorel
araştırmalar, dagıtım kanalları, envanter araştırmaları ..
Sıar ın bugune kadar gerçekleştırdığı çalışmalardan sadece
bırkaçı
Bu birikimden yararlanmaya ne dersınız7
(0-212) 212 29 63 ten Sn Aslı Pamır ı arayın, sıze verebıleceğımız
hızmetler hakkında ayrıntılı bılgı alın
SIARInternailonal Co.
S İ A R Uluslararası Sosyal ve Iktisadi Araştırmalar A.Ş. Gazetecıler Mah 23 Tenmuz Meydanı No 8 Esentepe 80300 İSTANBUL Tel '0-212(212 29 44 (5 hat) Faks' (0-212) 212 29 56
Yaşlı Bir Şaire
Mektuplard)
Sevgili Ş,
Telefonda konuşmaktan hoşlanmadığını söylüyor-
sun. Ben de hoşlanmam. Telefonu bırak biryana. ben
yazınla ilgili konuları karşılıklı konuşmaktan da hoş-
lanmam.
En iyisi mektuplaşalım...
Ayrıca. saklarız mektupları. kimin, ne zaman, ne
dediği de belli olur. Sonradan, öyle demiştin, böyle
demiştin diye bırbirimize girmeyiz.
Senin en sevmediğim yanın, insanı doğru dürüst
dinlememen, dinlergibiyapıyorsun. ama sürekli ken-
di söyleyeceklerini düşünüyorsun içinden.
Doğru dürüst dinlemesjni hiçbir zaman öğrene-
meyeceğine göre, konuşmak bize göre değil, hele te-
lefonda büsbütün olanaksız.
Yazışalım...
Gerektikçe açıp bakarız yazdıklarımıza...
Sana göre benım bir dediğim bir dedığimı tutmu-
yor: bana göre de senın...
Kimin fırıldak gibi döndüğü o zaman anlaşılır.
Neyse, ilk mektup benden. Ikincisini yazmak için
yanıtını bekleyeceğim.
Sakın telefon etmeye kalkma. boşuna konuşuyor,
sonunda da birbirımizi hırpalıyoruz.
Bundan sonra her şey mektupla...
Son konuşmalanmızda bir şey dikkatlmi çekti, sen
artık şairler için hiç olumlu sözler etmiyorsun.
Eskiden de olumsuz yargıların olumlulardan çok-
tu. Kolay beğenmezdin. Ama şımdi büsbütün beğen-
mez oldun.
Gençleri soruyorum. Tek beğendığin yok.
Olabilir mi böyle bir şey!
"Şu çocukyeteneklı, şunda umut var", der insan.
Eskiden tuttuğun, nerdeyse reklamını yaptığın bir
iki genç mutlaka olurdu... Sana yakınlık gösteren.
sokulan, tanıdığm çocuklar... Gene de bir ilgilenme,
olumlu bir yaklaşım söz konusuydu...
Şımdi kimin adını ansam hemen karşı çıkıyorsun:
"Işyok!"
"Bir şey olmaz!"
"Beğeniyor musun onu! Yok canım!"
Senden ise tek bir ad gelmiyor...
Çevrende hiç genç şair kalmadı mı yoksa?
Oyleyse, kötü... Artık bir şiir kaynağı, bir usta ola-
rak görülmüyorsun demektir...
Biliyorum, bunları okurken sana kızgın olduğumu
düşüneceksin...
Yansıyor çünkü yazdıklarıma...
Doğru. krzgınım...
Ama bu kızgınlık beni yalan söyleyerek senı üzme-
ye yönlendirmiyor. Tersıne düşündüklerimi açık açık
söylememeyol açıyor. Üzülmeyesin diye, kafamdan
geçenleri kendime saklamıyorum.
Haydi, gençleri bir yana bırakalım... Diyelim onlar
hepsi yeteneksiz...
Yaşlılara ne oldu?
Ölülere pek dil uzatmıyorsun, ama bir şeyler yazıp
yayımlayan herkese düşman gibisin...
Fazıl Hüsnü Daâlarca Melih Cevdet Anday,
Nahit Ulvi Akgün. flhen Berk, Salâh Birsel. Arif
Damar Attilâ flhan. Can Yücel hepsı yetmışıni aş-
mış, ama şiir yazmayı sürdüren, bir zamanlar sevgıy-
le. övgüyle söz ettiğin şairler.
Eskiden olsa beğeneceğin ürünlere, bakıyorum,
şımdi dudak büküyorsun.
"Ustalık sergilemesi!"
"Heyecansız!"
"İnsanı etkilemiyor!"
Eleştirel değeri olmâyan birtakım sözler...
Geçenlerde de benden yürütme bir sözcükle, "Ço-
ğaltma!'" dedın.
Oysa yıllarca şiir yazmış. bırçok kitap yayımlamış
bir şairın her yazdığı şeyin değişik. özgün olması na-
sıl beklenır!
Elbette çoğaltma olacak...
iş gıttıkçe düzeyi düşmeyen yapıtlar ortaya koya-
bilmekte...
Senin kendi yazdığın şiirler de çoğaltma...
Kötü demiyorum, ama çoğaltma...
Yaşlılığın getirdiği genel bir "aksilik" söz konusu de-
ğilse. bence, bu olumsu2luğun altında birdoyumsuz-
luk yatıyor...
Anlaşılan sen yazından, şiirden, şairlikten çok şey
beklemişsin...
Başanlı bir şair olmuş. güzel yapıtlar vermiş, övül-
müş. ödüller almış, antolojilere geçmiş. ama bekle-
diğine ulaşamamışsın...
Neydi acaba. beklediğin?
Içinde ara bakalım bu sorunun karşılığını, bulabı-
lecek misin?
Sevgiler. selamlar...
Slayt gösterisiyie Samui Adası
Kültür Servisi- Dr. Emre Yazıcıoğlu. bugün
International Hastanesı Konferans"Salonu"da bir slayt
shovv gerçekleştirecek. Saat 12.00de başlayacak sla'yt
gösterisinin başlığı "Koh-Samuı". Gösterid'e Tayland'ın
küçük bir adası olan Samui den görüntüler sunulacak.
Emre Yazıcıoğlu. daha öıice. Paris. Bali ve Uzakdoğu
göriintülerinden oluşan slayt gösterisi yapmıştı.
'Yaşamdan Çevîpdîklerim' çıktı
Kültür Senisr- Kısa süre önce şiirleri •Geçmiş Bir
Dua Kitabından" adıyla çıkan Ahmet Cemal'in
düzyazılan da "Yaşamdan Çevirdiklerim" başlıgıyla '
yine İyi Şeyler Yayıncılık tarafından yayımlandıT '
Kitapta yazann çeşitli tarihlerde sanat ve edebiyat
dergileriyle. Cumhuriyet gazetesinde çıkan yazılanyla,
bugüne kadar hiçbir yerde y ayımlanmamış bazı
yazılarından oluşan bir seçme yer alıyor. Gerçek Gibi
ve Öykü Gıbı başlıklarını taşıyan ıkı bölümden oluşan
•Yaşamdan Çevirdiklerim'jn ilk bölümü daha çok
güncel sorunlara. ikinci bölümü yazann -
daha kişiseP
diye nıtelendirdiği konulara aynlmış. Ahmet Cemal'in
sanat üzerine kaleme aldığı yâzılar ise "Sanat ve
Düşünce" başlıklı ayn bir kitapta toplanacak.
BUGÜN
KONFERANS:!. L'luslararası Karikatür Festivali
kapsamında \enı Yüksektepe
Kültür Derneği'nde saat
14.00'te Esmaıl Mohamnied Effat Mısır'da \lizah
konusunda saat 16.00"da da Umut Dinçşahin Mizah,
Toplum ve insan bırer konferans verecekler.
ŞİİR DİNLETİSİ.CezmiErsöz ün katılacağı Şiir
Akşamı" saat P.OOde Tar3nta Babu Kültür
Merkezi'nde, Oğuz Özdem
-jn SU
nduğu ve Osman
Numanbaran'ın konuk oldugu şiir söy leşisi saat
18.00"de Sahaf Cafe Kültjr^ie^e^-'nde vapıiacak.
PERFORMANS:Assos re5mali-
nde eöstenlerıni
sunan Blue Room -\\aterniarks" adlı pelformans
çalışmalannı bu kez Darpbane - i Amire binalannda
sahnelıyor. Gösteri saat l*00de başlayacak.