02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetf rativaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Vönetmenı Orhan Erinç • Genel Yavın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Mudurlcrr Ibrahim Vıldız. Dinç Tayanç ıSûrumlu) • Haber Merkezı Miıdurü Hakan Kara # Görsel Yönetmerr Fikret Eser Dij Habericr Şinasi Danışoğju 9 İstıhbarat Cengiz Yıldırırn #Ekonomı: Bülent Kızanlık # Kültür Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir Yücelmarı 9 Makaleler Sami Karaören 9 Düzelıme Abdullah Yazıcı • Fotojraf Erdoğan Köseoğlu #Bı!gi-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kunılu OhanSetçııklBaştan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Ta\anç. İbrahnn V ıldız. Orhan Bursaiı, Mustafa Balba>. Hakan Kara. .AnJ.araTemsılcısı.ıMustafaBalbaj #HaberMüdüru Ooğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks- 4195027 • Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsılcısr Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S. No. I Kat: 1. Tel- 3522550. Faks: 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut 0 Koordınatör. Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Biilenl Yener • Idare: Hüseyin Gürer 9 tşletme: Önder Çefik • Bılgı-Işlem: >ail tnai • Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kımjlu Ba$kanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel Mudur YanJımctsı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5118466 Ya«ımla)an ve Basan: Yenı Gun Haber \iansi. Basm ve Yavıncılık A S TUr\xaİı Cıd 39-3 CafcoŞlu 34334 Isl PK 246 tstanbu! fel 10 212> 512 05 05 (20 hatl FaU 10 2I2I 51 3 85 21EYLÜL1996 İmsak:5.18 Güneş: 6.44 Öğle: 13.04 tkindi: 16.28 Akşam: 19.11 Yatsı: 20.31 Papa Fransa'da • Haber Merkezi - Katoliklerin nıhani lideri Papa II. Jean Paul. Avrupa gezısınin Britanya adalanndan scnraki ayagı Fransa'da büyük bir ilgiyle karşıladı Papa'nın uğradıgı yerlerde din adamları ve kadınlan. liderierini büyük bir merak içinde. güneş altında asker dısiplini ile bekleyerek onun için dua ediyorlar. İstanbul sanat fuarı • HaberVIerkezi-6 tstanbul Sanat Fuan'nda ressamlar Serap Demirağ. Ahmet Yeşil ve Yılmaz Demirağ'ın eserleri aynı standda yer alıyor. Sanatse\erler. son yıllarda verdıkleri gözde eserlerle dikkat çeken sanatçılann resimlerini An Home Sanat Galerisi'nde görebilecekler. Yüksek Sağlık Şûrası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Sağlık Şûrası nda. kan merkezleri ve istasyonlarında çalışan tüm personelinkan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında niteliklerinin arttınlması konusunda tavsiye karan alındr. Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna başkanlığında 18 eylülde başlavan Yüksek Sağlık Şûrası'nda alınan kararlar açıklandı. Sağhk Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 2857 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Kanunu'nun ana temasının. kanda alıcının \e vericinin sağlığının tehlikeye düşürülmemesi. bu işlemin hekim denetiminde \e gözetiminde yapılmasını içerdiği hatırlatıldı. Kîmyasal silah sözleşmesi • NEVVYORK(AA)- "Kimyasal Silahlann Yasaklanması Sözleşmesi" nin yürürlüğe girebilmesi için sözleşmeyi onaylayacak 65. ülke aranıyor. 1993 yılında Paris'te ülkelerin imzasına açılan sözkonusu sözleşmeyi şimdiye kadar 64 ülke parlamentosu onayladı. Erozyon gezisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaçlandırma ve Doöal Varlıklan Koruma Vakfı(TEMA). ülkenin şiddetli erozyona maruz bölgelerini göstermek ve bu tehlikeye karşı bir kez daha dikkatleri çekmek amacıyla basın mensuplannın katılacağı bir "erozyon gezisi" düzenledi. f EMA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 11-13 ekim tarihleri arasmda Kayseri-Malatv a-Ankara güzergâhında gerçekleştirilecek gezide Pınarbaşı. Gürün, Darende. Beypazı ve Nallıhan erozyon sahalan yakından görülecek. Hakkârili kadınlar arasmda yapılan araştırma, yoksulluğun ve umutsuzluğun belgesi gibi Istatistiğe dökiüen acıECE TEMELKÜRAN ANKARA-Kadın Bakanlığı. Hakkâri'ye araştırmacılargönderdi.Göçedenailelenn yerleştiği Berzan ve Biçer mahallelenne giren araştırmacılar. kadınlann dertlerini öğrenmeye çalıştı. Amaç. sorular sorup de\ - letten ne beklediklerini öğrenmek, sonra da Ankara "daki bürokrasi masalarının gün- demine Hakkâri kadınlarını getirmekti. Evetler ve hayırlara tercüme edilmeye ça- lışılan beklentiler, projelere dönüştürüle- cek; binalar inşa ediîecek; eğitmenler. dok- torlargönderilecekti. Oysa sayılar, evetler ve hayırlar. umutsuzluğu anlatıyordu: bek- lentisizliği. Çünkü Hakkâri "nin. göçün ka- dınlan. ne beceri kursu ne de okuma yaz- ma öğrenmek istiyordu. Kadınlar. umudu- nu devlete bağlamaktan çok önceleri vaz- geçmişti. Hakkâri"nin yoksul sokaklannda yapı- lan araştırmalann sonuçlanna göre kadın- lar. 20 yaşından sonra yiiların hesabını tut- muyor; kadınlann yaklaşık yansı yaşını bil- miyor. Büyük bir çoğunlugu savaş nedeniy- le goç eden kadınlann bazısı 10. bazısı 7 can doğurmuş. Yüzde 69.3"ü Türkçe bilmiyor kadınlann. Bu yüzden evetlerin, hayırlann anlamı da pek belli değil. Sadece yüzde • Hakkârili kadınlar umutsuzluklannı, beklentisizliklerini evet-hayırlara dönüştürüp Kadın Bakanlığı'nın yaptığı araştırmaya aktardılar. Sayılar, göç kadınlarının mutsuzluğunu. yoksulluğunu ve bitkinliğin kıskacını anlatıyor. Ne kadar anlatırsa... 19'u kara önlük giv ip. karda yürüyüp kara tahtanın önüne geçmiş. Buna karşılık, "Oku- ma-yazma kursu ister misiniz" sorusuna >üzde 40.5'i "Hayır" diyor. Çünkü oku- ma-yazmadan çok daha acil sorunlar var, ekmek gıbi mesela. O zaman "Beceri kurs- larına katılır mısınız?'* Ona da yüzde 58.3 havır. Yüzde 10.7'si vanıtsız, "Bilmemki" diyorlar yanı ya da "Çocuklara kim baka- cak" dıye soruvorlar. Kurs açılsa katılacak- lar mı? Yüzde 35.7 havır. )üzde 39.3 evet. yüzde 29 vanıtsız. Kurs isteyenlerse ya ki- îim ya dikiş. Çünkü yoksul evlerde yerler soğuk, çünkü çocuklann giysileri çok yıp- ranmış, yamamak lazım. Ya da başka bir şey bilmiyor ki. Hakkârili kadın çok mu sağhklı? Araştırnıacılar soruyor, e\ içinde üret- tikleri bir şey olupolmadığını. Kadınlann yüzde 26.2 si evet diyor; dantel. çorap, ki- lim ve nakış. Havırdiyenlercanhıraş çocuk- lar ve yemekle meşgul, kaynanalara, dede- lere bakmakla, kocaya hizmet etmekle. üzül- mek. özlemek ve acıyla. Kadınlara "Has- talığınvarmrdiyesoruluyor. Kadınlarsa- nırsınız ki çok sağhklı. çünkü yüzde 64.3 "Çok sağüklıyız'" diyor. Oysa çoğu hasta- lığı olup olmadığını bilecek durumda de- ğil. araştırmacılar söylüyor. Peki o zaman sağlık konusunda bir bilgilendirmetoplan- tısı düzenlense gelirler mi? Hayır! Yakla- şık yüzde 70'i gitmeyecegini söylüyor. Dev- let baba sağlık, eğitim. konut. iş, çev re sağ- lığı ve diğer konularda hizmet getirse katı- lır mı Hakkârili kadınlar? Yüzde 55"i yine "hayır" diyor. Neden peki? Yüzde 92 'si su- suyor. nedensiz. Yüzde 2.7'si açık açık ko- nuşup devletten birbeklentisi kalmadığını anlatıyor. Susan yüzde 92, kim bilir neleri söylemiyor. Köylerden gelip Hakkâri'de yoksulluk ve yalnızlıkla boguşan bu kadın- lar dev letten nelerbekliyoro zaman? Yüz- de 10"u "Fabrikaisriyoruz'" diye bağınyor, yüzde 6.7 "*sağlık güvencesi" diye. Ancak yüzde4'ü kurslaraçılmasındanyana. Bu ka- dınlar ne istiyor peki? Ekmek parası elbet- te. Bu yüzden yüzde 63 "ü "İş isteriz" diyor. Ne hayattan ne devletten... Araştırmacılann önerileri çıkmazlara dü- şüyor. Sayılaragöre anneler, kızlannı oku- la eöndermek istiyorlar. ama parasızlık iş- te. II Milli Egitim Müdürü de öğretmenler- den şikâyetçi. "Bir yolunu bulup sta]\eriik bitince buradan gidiyorlar" demiş. Oneri- si öğretmenleri Hakkâri'de en az 3 yıl kal- maya zorlayacak bir duzenlemenin yapıl- ması. Araştırmacılar. insanlann hastalıkla- n bilinmediği için saglıklı olduklannı söy- lediklerini açıklıyorlar ve acil sağlık tara- ması öneriyorlar. Kadınlar. "psikosomatik olarak"rahatsızmış. Savaş böyleşeylerya- pıyortabii. Kadınlar Kürt kadınlan, Türkçe bilmiyor- Iar, dertlerinin anketlere dahil edilmesini evet-hayırla anlatmaya da alışık değiller. Yalnızlar ve korkmuşlar. Ne devletten ne ha- yattan hiçbir şey beklediklen yok. Çünkü umutetmeyi unutmuşlar. Çaresizliğin temel kural olduğu yerlerden geliyorlar. İsteme- yi unutmuş kadınlar onlar. belki düşleme- yi bile. Bürokrasi masalannın dillerine çev- rilemiyorsavaştan geri kalan düş kırıntıla- n, bilmedikleri sayılara hiç. Büyü\...vecoşku fl, Kültür Senisi - Pepsi Non-Stop Müzik Festivali'nin konserdizisinin Fenerbahçe Stadyumu'ndaki ikinci konuğu Burak Kut oldu. Önceki akşam gerçekleştirilen konserde genç pop yıldızı iki saat boyunca hayranlannı coşturdu. ilk şarkısını söylemek üzere sahneye motosikletle gelen Burak Kut, 15 yaş ve altındaki çoğunluğu genç kızlardan oluşan hayran kitlesiyle eski ve >eni şarkılannı birlikte söyledi. Genç popçu. dün geceki Tina Turner konseri için özel olarak gerçekleştirilen ses ve ışık düzeniyle sahneye çıktı. Soul müziğin kraliçesi olarak nitelendirilen Rand> Crawford da önceki akşam Bilişim '96 kapsamında bir konser verdi. Crawford, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Anadolu Salonu'nda gerçekleştirilen konserine, bir saat 15 dakikalık bir gecikmeyle başladıysa da etkileyici sesi ve yorumuyla dinleyenlere zevkli dakikalar yaşattı. 1976 yılında çıkan ilk solo albümü 'Aİmaz'dan bu yana Quincy Jones, George Benson. Ray Charles ve Al Jarreau gibi müzisyenlerle çalışan Crau ford, Istanbul konserinde rythm and blues, retro funk. groove etkilerini taşıyan şarkılanndan örnekler sundu. (Fotoğraflar. HATİCE TUNCER - VĞVR GÜNYÜZ) Yeşil hareket partileşme yolunda Kendilerine 'Smırsız Çevre Yolculan' adını veren çevreciler, 'koltuk kavgası' iddialannı yalanladılar CEM ULUTAŞ "SınırsızÇe\re\bleulan'" (SÇ Y) adıyla siyasi parti kurmak üzere bir araya gelen ekolojik hareketin de- ğişiktonlan, koltuk kavgası yap- tıklan suçlamalannı reddederek. mevcut partilerin hiyerarşik yapı- lanmalannı aşan. katılımcı birör- gütlenme modeli hedeflediklerini söylediler. Özgürlük ve Dayanışma Parti- si (ÖDP) Bodrum Yönetim Ku- rulu üyesi v e Akdeniz Çev re Plat- formu'ndan Bi^eContepeile Bod- rumlu Gönüllüler'den SaynurGe- lendost arasmda. kurulması hedef- lenen siyasi partinin sözcüsü olmak için yanş iddialan çevrecilerin tep- kisine neden oldu. Bılge Çontepe. yeşil harekette sözcülük ya da yö- neticilik kavramlannın önemli ol- madığını, böyle "asparagas" ha- berlere önem \enlmemesi gerek- tiğini söyledi. Yaptığı eleştirilerin SÇY'nin sözcülüğü için adı ge- çen Saynur Gelendost'a değil, ör- gütlenme modeline yönelik oldu- ğunu \ urgulayan Contepe, kendi- sinin de siyasi tercihini yaparak ÖDP içinde yer aldığını. başka bir hareketin sözcülüğüne soyunma- sının söz konusu olmadığını belirt- tL 'Önce taban beürlenmeli' Gontepe, "Si>asi bir parti kuru- lacaksa öncelikle ulaşılacak taba- nm belirleıunesigerektiğini, bu aşa- madan sonra vönetiminin de de- mokratik süreçlerden geçilerek or- tava çıkmasuıın daha doğnı olaca- ğınr kaydetti. "Koltiıkkavgası" nitelendirme- sini yeşil hareket için çok küçül- tücü bulduğunu ifade eden Saynur Gelendost ise SÇY'nin. kapatılan YeşillerPartisi'nin(YP)biruzan- tısı olmayıp yeni biroiuşum oldu- ğuna dikkat çekti. Şimdiye kadar siyasete hiç gir- mediğini anımsatan Gelendost. "'Ortada bir parti >ok ki ka\ gasıol- sun. Koltuk ka\ galan ile ne benim ne de başka bir dava arkadaşımın ilgisiolamaz" diye konuştu. Gelen- dost, SÇY hareketinin adı gibi sı- nırtanımayan. çevre, insan hakla- n ve demokrasi konusunda söyle- yecek sözü olan bir atılım olaca- ğını kaydetti. Hareketin içinde yeralan Istan- bul Yeşilleri'nden Ender Eren de "patronsuz bir siyasal sistemin alt- yapısını olu^turmak" üzere yola çıktıklarını belirterek. "Ortada koltuk falan yok. Sınırsız Çevre Yblculan,ekoloji felsefesini bcnim- semiş, tünı renkleri kucaklayan si- >asi bir hareket olma iddiasında" dedi. Toplantı kasımda Bir diğer Sınırsız Çevre Yolcu- su olan Dünya Dostlan Derneği (DDD) Genel Sekreteri SuatPınar ise Izmir'den Yusuf Banş. Bod- rum'dan Saynur Gelendost, Ada- na'dan Hilmi Çamurdan, Istan- bul'dan Ender Eren ve Mersin'den Umur Gürsoy ile birlikte hareke- ti siyasi parti haline getirmek için çalışmalara başladıklannı, kasım ayında. Türkiye'nin dört bir ya- nından gelecek çevrecilerlegeniş- letilmiş bir toplantı yapacakJannı açıkladı. Pınar, konuyla en az ilgili in- sanların bile tanıması nedeniyle Saynur Gelendost'un. demokra- tik süreçler işleyinceye kadar ha- reketin sözcülüğünü yapmasının uygun görüldüğünü söyledi. Sı- nırsız Çevre Yolculan. ekolojik perspektifle. enerji, demokrasi ve kültür sorunlannın cözümü için, ye- şilleri, ekolojistleri. anti-nükleer- cileri ve doga severleri siyasi bir parti çansı altında biraraya gelmeye çağınyor. Termik santrallar tam gaz Enerji tamam aıilma tesisi başka bahara • Aydın Idare Mahkemesi'nin kapatma karanna karşın Bakanlar Kurulu karanyla çalıştınlan Yatağan. Yeniköy ve Gökova termik santrallannın desülfûrizasyon ünitelerinin yapımı konusunda belirsizlik sürüyor. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA-Yatağan, Yeni- köy v e Göko\ a (Kemerköy) termik santralları için Aydın îdare Mahkemesi'nin verdi- ği kapatma karanna gerekçe olan unsurlardan "desülfii- rizasyon" tesislerı konusun- daki belirsizlik sürüyor. Ya- tağan ve Gökova termik sant- raîlarının ıhaleleri yapılma- sına karşın, Bakanlar Kuru- lu'ndankararçıkmadığı için hiçbir çalışma yapılamadığı bıldinliyor. Aydın Idare Mahkeme- si'nin kapatılmalanna karar verdiği Yatağan. Yeniköy ve Gökova termik santrallannın enerji üretimine devam et- meleri konusunda prensip karan alan Bakanlar Kurulu. Enerji Bakanlığı'na "belirli şartlar" içinde işletme izni verdi. Mahkeme karanna ge- rekçe olan unsurların gıderıl- mesi tavsiyesinde bulunulur- ken gözler Enerji Bakanlı- ğı'na çevrildı. "Gökova konusunda beni ikna etmeleri lazını" d ı v erek kararnameyı ımzalamamak için direnen Turizm Bakanı Bahattin Yücel. nasıl ıkna edıldiğini anlatırken, ~Gö- kova'nın desülfiirizasyon te- sisleri en kısa sürede ihaleye çıkarılacak ve o iş tamamla- nacak" diverek. Gökova'nın yedekte tutulacağını sa\ unu- >or. Buna karşılık. Muğla'da- ki TEAŞ yetkilileri ise bu konuda umut vermivorlar. Tam gaz 'deneme' Gökova (Kemerköy) Ter- mik Santralı yetkılilerinden edinilen bılgilere göre, sant- ral şu anda "deneme üretimi" adı altında tam kapasite ça- lışmaya devam ediyor. Yetkı- lileregöre ülkenin enerji ih- tıyacı santralın çalıştırılma- sını zorunlu kılıvor. Turizm Bakanı'nın savunmasının gerçekleşebılmesi için önce- likle hükümetın. santralı mü- teahhit firmalardan teslim alması gerekiyor. Ne var ki hükümet. santralı deneme üretimi adı altında çalıştır- mayı sürdürebilmek için tes- lim alınmasını gecıktiriyor. Turizm Bakanı'nın "En kısa sürede ihaleye çıkacak" demesine karşın. Gökova Ter- mik Santralı desülfurizasyon tesisi iki kez ihaleye çıktı. Ikıncisinde ihalevi Türk Gamma-Amenkan Bankok firması kazandı. 80 milyon dolara mal olacak tesısin ku- rulabılmesı ıçın gereklı olan altyapı hazır. sadece hüküme- tin "başla" talimatı bekleni- yor. Yatağan Termik Santra- lı İşletme Müdürü Mehmet Hoşoghı'na göre. -Çevre bas- kısı, tesLsin kuruluş çalışma- lanna başlanmasını engelli- yor." Atılamayan temel Yeniköy Termik Santra- lı "nın desülfurizasyon ihale- M ise henüz konuşulmuyor bi- le. Gökova Termik Santralı ıhalesinden sonra yapılan Ya- tağan Termik Santralı ıhale- sıni de Türk Güriş-Alman Bishof konsorsi)umu kazan- dı. Başbakan Yardımcısı Tan- suÇUJer'in başbakanlığı dö- neminde tesisın temelinin atılacağı iki kez açıklandı, ama her ikisinde de temel a(- ma töreni ertelendi. ; Yatağan Termik Santra- lı'nın 80 milyon dolara mal olacağını belırten Yatağan Tennık Santralı İşletme Mü- dürü Mehmet Hoşoğlu. te- sisle ilgili olarak, "Y'ükleni- ci firına şantiyesini kurdu. Temel çukurlan kazıldu ka- lıplarçakıidı. İnşaata başlan- ması için Bakanlar Kurulo karan bekleniyor1 " dedi. Santrallann kapatılması- nın engellenmesini olumlu bulduklannı belirten Yata- ğan Belediye Başkanı Sadi Ozcan da şunları söyledi: "Ancak mahkeme kara- rmdajer alan gerekçeJerin or- tadan kaldınlması için de ça- lışmalara hemen başlanma- lıdır. Santral kapatılsav dı. 70 bin insanın geçimi nasıl sağ- lanacak sorusuna yanıt ara- > acaktık. Şimdi de. 70 bin in- sanın sağlığı ne olacak. soru- sunun vanıtını istivoruz." e-posta : tan (â vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Geçen hafta yayımlanan "Salak- ük El kitabı" yazısı umulanın üstünde ilgi gördü. Fakslanmız zaman zaman kilitîendi. Kendisinin ne tip "salak""olduğunu soranlardan rutun da "aynntüı bilgi isteyenler"e. "sa- laklıkta mastır ve doktoranın nere- lerde yapüacağına* 1 kadar pek çok soru soruldu. Mesela Dedik ekibi bu konuda bir rehber kitapçık hazırla- ma projesi üzerinde çalışma karan aldı. Bu yoğun ilgi nedeniyle bu haf- tav ı da "ünlü salaklar" üzerine hazır- lamak artık kaçınılmaz bir görev ol- du. Asalak... Kendisi hiçbir şey yapmadan baş- kasının sırtından geçinenlere "asalak"dendiğini bilirsiniz. Bunlar genellikle toplum içinde "salak" ye- rine konmaz. tersine açıkgözler, işi- ni bilirler. geçimin yolunu bulanlar ka- tegorisine konurlar. Ama işin gerçe- ği öyle değilmiş. bu "asalaklar" onun bunun kuyruk dibinde geçinıp gider- lerken hiçbir beceri kazanamadıkla- n için "kıdemli salak" sayılırlarmış. Çünkü üzerinden geçindikleri efen- dileriyle bir biçimde aralan bozulur- sa ortada kalıverirlermiş. Her yerde \e her dönemde bu tip salaklara bol- ca rastlandığı için de bunlan "ünJü sa- laklar"sınıfına koymak doğru imış. Asalaklann çev resine toplanıp da ce- bini boşalttıklan. kanını emdikleri ki- şiler ise "tam salak"sınıfının ehil üye- leriymiş. Sosyal asalaklar üzerinde Ünlü Salaklar... pek çalışma yapılmadığını belirten araştırmacı lar bunun büviik bir eksik- lik olduğunu belirterek. "toplumlann ekonomik \e politik kurumlanndaki asalaklaşma eğUimi"nin üzerinde du- rulmaya değer olduğu göriişündeler. Arasalak... Bu tip saiaklar da "arada kalmış salak" olarak ün kazanıyorlar- mış. Bu salaklar. kendi fikirleri olma- dığından kim ne söylese onu haklı bulur. son söyleneni de tekrarlayıp dururlarmış. Böylece kendi fikri olduğunu san- dıklan şeylerhıçbirzaman kendine ait olmaz, hep başkalannın çığırtkanlı- ğını vaparlarmış. Bu "arasalak r 'la- nn ağızlannda hep "gazete öyle yaz- dı". "radyoöylesöyledi". "eniştem de- di ki". "ameam anlattı da". "yukarı- sıöyle istedi". "aşagısı bunu bekledi" gibisinden sözler duyulurmuş. Bir otomobil reklamındaki "Babam öy- lediyo"diyen çocugun sözü de pek tu- tulmuş. arabaların arkasına yazılıp duruımuş. "Salaklık El Kitabrnda "Arasalaklık"olgusunun epeyce yay- gın olduğu ehemmiyetle belirtiliyor. Pazarlama biliminin de konunun bu yanı üzerinde çok durduğu, bir şey al- mayı aklından geçirmeyen kişilerin bi- le "Şu nıalı şimdi al, herkes bunu alı- yor" dendiğı zaman hemen o malı al- maya heveslendiği. on kişiden en az üçünün de aldığı belirtiliyor. Yazı- lanlara göre. "arasalak"lar olmasa dünya ticareti tam bir çıkmaza gire- bilirmiş. Siyaset bezirgânlannın üs- tünde çalıştıklan en büyük hedef kit- le de bu "arasalaklar" olurmuş. An- ketlerde genellikle "Hjçfikrimyok"di- yenler arasında da bu kategori epey- ce büyük bir yer tutuyormuş. Parasalaklar... y**Tnlü zenginlerin çoğu bu sınıfa ^_J giriyormuş. Bunlar hayatlan bo- yunca sadece para kazanmak için ça- lışır. sonra da kazandıklan paraya kı- yıp yiyemedikleri için biriktirirler- miş. Birikip birikip büyük miktarlara erişen servetleri de ya kızlanyla ev- lenen asalak damatlar ya da haşarı oğullannın çevresine toplanan zibidi kızlar. kadınlartarafından afiyetle ye- nirmiş. Eğer ünlü zengin hayattaysa "'\'a- hu. ben bu paralan bu beş para etmez- ler yesin diye mi kazandını?"diye sa- çını başını yolar, eğer vefat buyur- duysa mezannda ters dönerek duru- mu protesto etmeye çalışırmış ama iş işten geçtiği için de yapacağı fazla bir şey kalmazmış. İşte bu tip zenginle- re "parasalak" denirmiş ki, zama- nında böyle geceli gündüzlü çahşıp parasını biriktirenlere ibret olsun da birazcık gözlerini açsınlaristenirmiş. Ama "parasalaklık" ö.vle bir şeymiş ki, böyle para kazandıkları zaman hep böyle örnekleri görür görür, ge- ne de "Bizimkiler böyley^pmaz" der- miş. Onunkiler de sanki değişmez ku- ralmış gibi tıpkı ötekilergibi yapar- mış. Kazandığını yemeyip içmev ip ken- dınden sonrakiler yesin diye sakla- yanlann çoğu da kendisinin "parasa- İak" olduğunu da bilmez. "Bizimki- ler ne güzel para yiyor, iji ki kazan- mışım" diye üstüne üstlük sevinir- miş. Ne diyelim. salak olsan birtürlü. ol- masan bir tiirlü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle