03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 =YLÜL 1996 C UMARTESİ • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 İs:aıbul Edine _Y_ 2 f Sinop 20 Adana B Samsun Y 20 Mersin Çarakkale B 2t Trabzon Y 20 Diyarbakır Koaeli Y 2£ Giresun Y 20 Şanlıurfa Izmı 2£ Ankara Y Marsa B 3C Konya Aydn B 26 Siirt B 3C Eskişehir Denzli B 28 Sıvas Y 22 Van Zoneuldak Y 22 Antafya B 28 Kars 24 Mardin 25 Hakkâri Yurdun kuzey ve do- ğu kesımleri parçalı çok bulutlu, Marma- ra'nın doğusu. Kara- deniz, iç Anadolu'nun kuzey ve doğusu. Do- ğu Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu bölgeleri yağmur yer yer sağanak ve gökgurültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı az bulutlu ge- çecek. Budapeşte Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Şam B B Y y Y Y Y B B 9 30 27 31 20 26 21 37 30 . Gok gürültülüParçaiı bulutlu c / ~*~h, Bulutıu t Çok bulutlu > Yağmurfu G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Bjştarafı 1. Sayfada Arcak... Evet; ancak bu koşullann gerekçeyeyazılmasının temel nedenini parlamento üyeleri çokaçık dille açıklamışlardı: Tansu'nun yalanc/lığı! Martin Schulz, "Şu anda uluslararası alanda sözüne en güve- nilmez politikacı Çi/,er" diyor. Pieter Dankert "Tansu Çiller'e artıkhiç güvenmiyorum" diyor. Bu ve benzeri irdelemelerle sonuç, aleyhimize çıkıyor. ' Kısacası Türkiye'rin asıl derdine AP parmak basıyor. AP TBMM'den ileri. Güneyimizde, kuzeyimizde, batımızda ola- ğanüstü günler yaşanıyor. Yetkilisi, hele icra. yani hükümet olayla- ra bir "teşhis koysun", sonra TBMM'yi toplayıp toplamamayı dü- şüneceklerini açıklıyar. Ana muhalefet, Amerika'dan teşrif ettiğinden beri bir iki sünnet düğüaünde görünüyor halkına. Muhalefetten büyük haber, ne Ku- zey Irak ne Ege sorunu ne halkı yıkan ekonomik gidiş. Sigarayı bıraktı mı bırakmadı mı? Medyamızın ana merakı. Acaba diyorum: "uyuyan güzelimiz" harekete geçmediğine gö- re, Mesut yerine Ma^in adını mı kullansak? Deniz adını Dankert'e mi çevirsek? Evet. ne yapsak? Iktidar, hele Tansu. AP kararındaki gerekçenin bizzat kendisi ol- dugunun hâlâ ayırd-ı-Tda değil. Yarım yamalak Türkçesiyte AP'yi "şiddetle kınamak istediğini" söylüyor. Oysa, Türkiye'deki Tansu'lu yıllarda olup bitenlerı bilenler, AP'deki Tansu'yla bağlantılı sapta- maları, asla yadsımıyor, üstelik onaylıyorlar. Bir ipte... Pek yakında uluslararası kuruluşlar. ülkemizi daha da derinden yaralayacak bir başka yargıya varacaklar. - Türkiye'yi yöneten "baş ile başaltında" oynayan ikilinin birbirine ters düşen resmi söylemlerini keşfederek açıklayacaklar. Örneğin, Necmi, "Irak 'a ABD saldınlannı hem kınıyorhem de vaz- geçilmesiniistiyor". Başaltmdaki yıldızımız ABD Büyükelçisi Gross- man'a "Bağdat'm füzelerlederhalbombalanmasını"söylüyor. Her iki açıklama, Türkiye adına. Necmi, hâlâ Bağdat'a "sıcak mesajlar" gönderirken, Bağdat'ta söz sahibi Taha Ramadan, Necmi'yi "vaadini yerine getirmeyen insan" diye niteliyor. Daha neler neler. Örneğin, Tansu'nun Bakanlar Kurulu'na Bar- zani'nin "PKK'yi bölgeden atma sözü verdiğini" bildirmesi. Doğ- rusu şöyle ki; Barzani. "Biraz toparlanayım, güçleneyim sonra"di- ye "şimdilik" yan çiziyor. Barzani'yi, Türkiye ' kendisiyasalamaçları ve isteği ile" getirmi- yor. ABD, doğrudan girişim yapamıyor. Barzani'yi çağırmamızı is- tiyor. Tabii istek başüstüne! Barzani o halde ki, "birtaraftan Bağdat'a angaje, öteyandanABD asılıyor". Beri yandan "Bağdat 'ın emrine girmedim" diyorsa da yetkililer arasında "kulak asma" diyenler var. Tansu, son günlerde Irak'taki Türkmen olgusunu, "şişiriyor". Ön- ce Tansu'nun kafasına Türkmenlerle ilgili rakam gerçeğini sokmak gerekiyor. llk günler sayıları milyona yakın diyor, daha sonra iki mil- yona. Barzani'nin ardından üç milyona çıkarıyor. Biliyorsunuz; Irak'ın nüfusu 9 milyon. Bizimki Irak'ın üçte birini Türkmenleştiriyor! Bu "s/ş/rme "nin altjnda yatan mantık ise: Yutan olu/s3j'_V'a/n/z>_ Kürtleri değil, Türkmenleri de koruduğumuzu m/İliyetçi/erınvze hin- ' dirmek." Tabii sıkıştıkça "birtik ve beraberlik ruhu içinde başaramayaca- ğımız yok"lur gibi övünmeler yine sahnede. Elbette: Biz öyle büyük devletin bireyleriyiz ki; askeri, sivili, yar- gıcı. savcısı, muhalefeti, yolsuzluğu yasallaştırmış yöneticileri, med- yası ile bir ailenin sıfırdan başlayıp trilyonlarca mal mülk sahibi ol- duğunu hep birlikte "milli birlik ve beraberlik ruhu içinde" izlemek- teyiz. Yaşasın üçkâğıtizm! w w Once demokrasi sonra yardım• Baştarafi 1. Sayfada duğunu söyledi. Spranger. "Öncc gelip bu insanlann durumunu görsünler ve daha sonra karar \ersinler" dedi. AP. önceki günkü toplantısında 20 çekimser ve 23 aleyhte oya karşılık 319 çoğunlukla Türkiye'ye yapılacak mali yardımı askıya almasının gerekçesini. Çiller'in geçmişte verdiği sözleri tutmamasına bağladı. GB öncesindeki demokratikleşme sürecinin durduguna dikkat çeken AP. •*Türkiye'de Siyasi Durunı" başjıklı karannda. Kürt sorununda bir çözüm arayışına girilmediği. Kuzey Iraİt'ta uluslararası hukuka ters düşüldüğü. demokratikleşme yolunda adım atılmadığı ve Kıbns ile Ege'de gerginligin tırmandırıldığı kaydedildi. AP'nin kararı doğrultusunda Atina'nın vetosu nedeniyle Türkiye'ye gönderilmeyen 375 milyon ECU'lük (yaklaşık 450 milyon dolar) mali yardım askıya alındı. Türkiye-AB Karma Pariamento Komisvonu Başkan Yardımcısı Pîeter Dankert. AP'de yaptıgı konuşmada. Türkıye'nin GB sonrasındaki vaatlerinin hiçbirini yerine getirmediğini belirterek "Çiller'e artık güvenmiyonız" dedi. Alman Sosyal Demokrat Martin Schtılz. "Şu anda, uluslararası alanda sözüne en güvenilmez politikacı Çiller'dir" değerlendirmesini vaparken AB Dönem Başkanı Irlanda'nın Avrupa İşleri Bakanı Gay Mitehell. parlamentodaki konuşmasında Çiller'in verdiği sözlerden bahsederken. diğer parlamenterlerin. "Sizona hâlâ inanıyor musunuz?" eleştirileriyle karşılas.tı. AP karannın onaylanmasının ardından bazı parlamenterler. Çiller'in. GB öncesinde. "Gümrük birliği onaylanmazsa Ttirkiye'de İslamcılar iktidara gelir" yönünde uyarıda bulunmasına karşın RP ile koalısyon kurmasının da yardımın askıya alınmasında önemli bir etken olduğuna dikkat çektiler. 'Türkıye'nin iyiliği için alındı' Ege Sanayici ve Işadamları Derneği'nde kurulan AB Info Entbrmasyon Bürosu'nun avılması için Izmir'e gelen Avrupa Komisvonu Türkiye Büyükelçisi Michael Lake, Türkiye'nin AB"yle olan ilişkilerini degerlendirdi. ESİAD'da dün bir basın toplantısı düzenleyen Lake, A\rupa Parlanıentosu kararlannm Türkiye"de oluşturduğu tepkileri yanıtladı. Türkiye'ye yapılan yardımların durdurulmasına yönelik karan değerlendiren Lake, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'deki demokratikleşme ve insan hakları konusuna son derece duyarlı olduğuna dikkat çekti. Avrupa Parlameruosu'nun öne sürdüğü sorunlann Türki\e tarafinda çözümlenebilecegini belirten Lake. sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes bu mali işbirliğinin neden bloke edildiğini çok i> i bilivor. Bu soruları kendi politikacılarınıza sormanı/ gerekiyor. İnsan hakları ve demokratikleşme konusunda olumlu adımlar atılması durumunda o zaman bu maddi \ ardını sağlanacakhr. Avrupa Komisvonu Tiirkiye'de demokrasinin gelişmesini isti\or. Bu arada biz de önümüzdeki a\ A\rupa Parlanıentosu'na sunufmak üzere bir rapor hazırlnoruz." AP'nin özellikle maddi konularda aldığı kararların Türkiye "de üzücü olarak karşılanmasının doğal olduğunu bildiren Lake. "Ama bu, Tiirk hiikümetinin alacağı kararlara bir engel değildir. Türk hükiimeti ekonomisini geliştirmek için kendisi kararlar verecektir. Avrupa Parlamentosu Türki>e'nin i>üiğini düşünüyor. Size biraz ters gelebilir. ama alınan kararla AP Türkije'nin iyliğini düşiinüyor. Alınan karar. bir parlamentodan diğer parlamentoya \erilen işarettir" diye konuş.tu. Mlişkilerimi/i etkilemeyecek' Diyarbakır'da iki gündür incelemelerde bulıınan Almanya Ekonomik İşbirliği \e Kalkınma Bakanı Carl - Dıeter Spranger. düzenledigi basın toplantısında. Türk- Alman işbirliğinin daha da geliştirilmesinden yana oiduklarını. Avrupa Birliği'nin uygulamak istediği ambargonun bu ilişkiyi etkilemeyeceğini söyledi. Bölgede. Körfez krizi sonucu >aşanan iç göç ve sorunlara tanık oiduklarını anlatan Alman bakan. sorunlann çözümü için Devletler Topluluğu'nun Türkiye'ye yardım ederek işbirligine girmesi gerektiğini belirtti. Avrupa Parlamentosu'nun. Türkiye'ye ekonomik yardımı H<esme kararını da eleştiren Spranger. "Önce gelip bu insanlann durumunu görsünler ve daha sonra karar versinler" diye konuştu. Atina sevinçli Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilgili kararı hakkında görüş belirtirken "Türkiye'yi tecrit etmeyi başardıklannı** söyledi. Kostas Simitis, "Türkiye'nin saldırgan politikasından sonra, özellikle son sekiz ay içinde bu ülkeyi yalnızlığa itmek için bir politika izledik. \\rupa Parlamentosu'nun karan, Türkiye'ye AB'den \erilecek tüm kredileri dondurmaktadır. İşte bizim dış poütikamızın me\ vesi budur. Türkiye'yi yalnızlığa itmeyi başardık" dedi. 'Ankara Avrupa 9 yı aldattı' MİŞEL PERLVtAN R4RİS - Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'yi çok sert bir dille eleştirdiğini belirten. Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Liberation. Avrupa Birliği'nin IAB) Gümrük Birligi (GB) Anlaşması'yla Ankara tarafından aldatıldığını öne sürdü. Sol eğilimli gazete, Strasbourg çıkışlı haber yorumunda. Gümrük Birliği Anlaşması'nın. "İslamcılarakarşıbir baraj" olarak sunulduğunu ifade ettikten sonra. aslında böyle bir duruma gelinmediğine işaret etti. Liberation'un haberinde. Ankara ile imzalanmış Gümrük Birliği (GB) Anlaşmasf ndan dokuz ay sonra. "İslamcılar iktidarda olduğu gibi. komşulanyla ilişkilerinde olsun, insan haklan konusunda olsun. Türkiye'nin ijerkme ka>detmediği" öne sürüldü. Öte vandan. haber yorumda, AP'nin toplantısı ve Türkiye aleyhindeki kararı yer alırken. görüşmeler sırasında. Kıbns konusunda salt Yunan iddialannın yer aldığı gözlendi. Örneğin. "Kıbns'taki çatışmalarda, silahlı olmayan iki genç Kıbrıslının (Güney) Türkİer tarafından serinkanlılıkla öldürüldüğü" şeklindeki Avrupa Parlamentosu'nun görüşüne yer -verildi. Bu arada. Leyla Zana ile 3 eski Kürt milletvekilinin durumuna da parmak basan Avrupa Parlamentosu'nun görüşü gündeme getirilirken, Paris Kürt Enstitüsü'nün Başkanı Kendal Nezan ile yapılmış bir söyleşi de gazetede veraldı. ~m 21. YÜZYILIN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETÎM KADROSU: Prof. Dr. Asaf Savaş Akat Prof. Dr. Uğur Alacakaptan Prof. Dr. Toktamış Ateş Prof. Dr. Rona Aybay Stephen Antczak Doç. Dr. Murat Belge Doç. Dr. Lale Duruiz Prof. Dr. Beyza Furman Dr. Nazan Gökay Doç. Dr. Nihal Incioğlu Prof. Dr. Gültekin Karaşin Prof. Dr. Gülten Kazgan Doç. Dr. Hasan Kirmanoğlu Dr. Ömer Madra Prof. Dr. Ali Nesin Brian O'Flynn Sheryl Ross Dr. J. Terregrossa Doç. Dr. Mete Tunçay Doç. Dr. Aydın Uğur Doç. Dr. Nurhan Yentürk Dr. Arus Yumul G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Ba$tamfı 1. Sayfada Paketin temel özellikleri şöyle sıralanabilir: - Kaçak altını affet... - Kaçak yapıyı affet... • Doğal güzellikleri ranta kurban et... - Kimi ürünlere peşin vergi bindir... - Borçlanmak için faizleri arttır... - Ekonomiyi dolara endeksle... Bunlann hiçbiri üretime dönük değil. Hiçbiri reform niteliği taşımıyor. Birinci pakette şekillenen yeni mo- del, ikincisinde daha da netleşti: -Sat-Sarfet-Şükret... Kayıt dışı ekonomiye dokunmak yok, vergi kaça- ğını çözmek yok... Varsa yoksa satış... Meğer Hoca. faizci düzene karşıyız derken, bunun iyi uygulanamadığını söylemek istiyormuş... Meğer Hoca. Islam dinan derken. Islam doları de- mek istiyormuş... Bu paketle ülkemiz için yapılabilecek en güzel ben- zetmeyi de Hoca'nın kendisi yaptı: - Kurbanlık koyun... _^ Her yeri para, alın cebinize koyun... Dün Yılmaz Karakoyunlu ile sohbet ediyoruz. Ev- rensel bir sözü anımsartı: "Ekonomide hayal, sistematiğe faşizmi hâkim kıl- maktır..." Bu pakete "hayal" demek bile çok masum olur. Her şey bir yana Hoca, "kaynak" nedir diye merak edip ekonomi sözlüğüne baksa. hayal dağıtmak ol- madığını görecek. Orhan Hançerlioğlu'nun "Ekono- mi Sözlüğü"nde, kaynak sözcüğü şöyle tanımlanıyor: "Üretici etmenler... Emek, toprak, anamal gibi, üretici sayılan etmenler bu deyimle dile getirilir. Ör- neğin, 'Tüketim mallan talebi, bütün üretici kaynak- ların dolaylı talebidir' denir." Hoca'ya göre ise kaynak sözcüğü şöyle tanımla- nabilir: "Hayal gücünü ve halkı aldatma yeteneğini kulla- narak üretilen her türlü demeç, söz, anlatım..." Bürokratlar günlerdir işlerinigüçlerini bıraktılar. Ha- cı'yla Bacı'nın dağıtacağı hayalleri kâğıda dökmek için kapandılar. Bir girişimci anlatıyor: "Hazine'den DPT'ye kadar, hangiyetkiliyi-arasak yok. 'Paket hazırhyor' diyorlar... Hayalpaketleri ha- zıriamaktan sürmesi gereken işler yapılamıyor." Kaynaksız kaynak paketinin bir özelliği de önü- müzdeki günlerde gelecek zamların, vergilerin adın- dan söz edilmemesi. Yani örtülü olması... Alıştılar örtülüye. şaşırmamak gerekir. Tapusuz gecekondu affı... Gecekonduların affedilmesi konusunda da "takıy- ye" var. Buradan 20 trilyon lira elde edilmesi planla- nıyor. Alınacak para' karşılığında'gecekön'Öu'sahfbr- ne sertifika verilecek. Hoca, üzerine basa basa yine- ledi: "Bu, kesinlikle tapu değildir." Peki nedir? Sertifika... Ne işe yarar? Hoca'nın müjde vermesine... Hoca'nın en "garanti" ve "gerçekçi" kaynağı ise hafta içinde açıkladığı, "mezarlıkların satışı"... Hoca, mezar yerlerinden de önemli miktarda gelir bekliyor. Yani bu hükümetten ölünce de kurtuluş yok. Mezar taşı edebiyatına şu satırlar da geçebilir: "Ölüm A/lah'/n emri... Mezar vergisi olmasay- dı..." Hoca'nın önürrtüzdeki günlerde, özene bezene anlatmaya devam edece- ği yeni uygulama ise "ha- vuz modeli". Tüm paralar bir havuz- datoplanacak. Gereksini- mi olan buradan alacak. Delik bütçenin havuzu nasıl olur? Ya delik ya kınk... Bu laf salatalarının tek olumlu yani şu ki: RP'nin iktidara ne kadar hazırlık- sız olduğunu anlamak için belki de yaşamak gereki- yordu. Güzel bir deyim vardır: "Deneyim, en pahalı eğitimdir..." Gerçekten ülkemiz için RP deneyimi çok pahalı geçiyor... Yazıyı noktalarken "Dev- let mali deniz, yemeyen domuz" sözünü bugüne uyarlayalım: "Devlet mali havuz... Bütün hırsızlaryavuz..." Üniversiteye bu yıl başlayanlar, diplomalarını 21. yüzyılda alacaklar. En iyi eğitimi almak, geleceğın dünyasına en donanımh şekilde hazırlanmak ve bunlan'ciddiyetle yaparken neşeli ve dostluk dolu bir atmosferi paylaşmak... İBÜ'nün yaratıcılığı destekleyen özgür ortamında çağdaş, uluslararası standartlarda "üniversite" ile tanışacaksınız. Y A T A Y G E Ç İ Ş L E Ö Ğ R E N C İ A L I N A C A K T I R Yatay geçişle, İBÜ'nün 2. ve 3. sınıflarına kayıt için ABD. Ingiltere, KKTC,Türkiye veya diğer ülkelerde eşdeğer üniversitelerin Iktisat, İşletme, Uluslararası İliş- kiler bölümü öğrencileri başvurabilir. Aynca, ÖSYM Ek kontenjan kılavuzu ile, tktisat, İşletme, Uluslararası İlişkiler, Medya ve Uetişim Sistemleri, Reklamcılık ve Halkla İlişkiler, Karşılaştırmah Edebiyat. Matematik ve Sosyoloji bölümlerine yerleştirilebilirsiniz. IBÜ, MYO Finans ve Pazarlama Bölümleri ise 1994, 1996 ÖSS sonuçlarına göre önkayıtla öğrenci kabul etmektedir. Başvuru ve randevu için 0212 277 88 6O'ı arayabilirsiniz. İSTANBUL BlLGİ ÜNİVERSİTESİ BAKIRKÖY 8. ASLİV E HtKLK HÂKİMLİĞİNDEN 1994 620 Esas 1996 86 Karar Davacı Malive Hazı- nesi adına tstanbul \lu- hakemat Müdiirlüğü \e- kili tarafından verilen 19.8.1994 tarihlidavadi- lekçesiylemallan lOyıl- dan beri kayyumla idare olunan Artiıı İstanbu!- van'dan haber alınama- dığından Artin Istanbul- yan'ın gaipliğine karar verilmesi talep edilmiş olmakla yapılan yargıla- ma sonunda: Dava sabit oldugun- dan: Bahçelievler ilçesi. Kocasinan 8 pafta. 1565 parsel veaynı pafta 1566 parsel savılı taşınmazla- rın tapu kayıt ınaiiki bu- lıınan Rogos oğlu Artin Istanbulyan'ın gaipliği- ne ve terekesinin Hazi- ne'ye de\rine < ıntikali- ne) karar verilmi$tir. 26.8.1996 Basın: 107152
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle