Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 1996 CUMARTESİ
12 HABERLER
REFAHYOL'un kaynak paketleri, Türkiye'nin "ev sahipliği" altında alınan kararlann tam tersini içeriyor
Hükümet 'HABITAT düşmanı'OKTAY EKİNCİ
Geçen îıazıran Eyında Jstaabul'da ger-
çekleşen BM HABİTAT-II Zirvesi'nin ko-
lay unutılmayacak tartışmalanndan birisi
de RP'li teleciyelerin "Bizi b« konferans-
tan dışhywlar"' şeklindeki çıkijlanydı.
Örneğn Istanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdogan'a göre,
kentleşm: politikalannda "adil düzenin
önerileri»e"engel olunmak ısteniyordu.
Nitekim une bu düşünceyle RP'li beledi-
yeler "aliernatif HABITÂT toplantıları"
düzenlemışler. hatta "alternatif raporlar"
bile yazaıak kitaplar halinde oasıp dağıt-
mışlardı...
Şimdi se Erbakan hükümetinin özel-
likle "kajnak" bulma söylemıyle öne çı-
kardığı kentleşme ve çevreyle ılgıli polita-
lara bakıliığında. daha 3-4 a> önce HA-
BITAT-1I zirvesınde -kabul gören"ilkeler
bir yana. ooğrudan •'RP'li belediyeci ve uz-
manlann" savundukları görüşiere bile tü-
müyle ters düşen bır "icraatla" karşı kar-
şıyayız. Denebilir kı REFAHYOL, özel-
likle "yağmadan pa> aimaya çalışan" ve
ülkenın hemen tüm ulusal zengıniıklennı
yine para bulmak ıçin "satışa çıkarmaya"
niyetlenen bir hükümet olarak, dünyanın
belki de en "anti-HABITAT" iktidarları
arasmda yer ahnak üzere. Bu iktidann. ay-
nı anda HABITAT-II'ye "ev sahipliği"
yapmış bir ülkeyi yönetmesı ise hiç kuş-
kusuz Türkiye adına 20. yüzyılın belki de
en büyük "talihsizligi" olsa gerek.
Kaynak değil 'yağma' paketi
Öyle görünüyor ki yine Erbakan'ın
TBMM"deki hükümet programı görüşme-
lerinde bir "başbakan" olarak kürsüye çı-
kıp. Cumhurbaşkanı Demirel'in "konfe-
rans başkanlığını" yaptıâı bu Dünya Kent
Zinesi hakkındaki'"Ben bu HABİTATın
ne olduğunu anlamadım** şeklindeki ko-
nuşması da sadece kendini değil. tüm
"kadrrdannı" bağiıvor.
Çünkü. hazıran ayında kent ve çevre
tahribatına karşı "radikal" karşı çıkışlar
yapan \e veşıli. doğayı. ormanı, suyu ko-
rumaktan söz eden RP'li uzmanların. ör-
neğin "ünar aflT ya da "'ormanlaruı tu-
rizmcilere tahsisi" gıbı son günlerdeki
"yağma paketlerine" hemen hıçbir itiraz-
lan duyulmuyor... Dılerseniz şimdı. HA-
BITAT-II Zirvesi'nde benimsenen ve Tür-
kiye'nin de onaylamış olduğu kimi ilke ve
kararlarla birlikte. aynı konulardaki RE-
FAHYOL politıkalanna kısaca göz atahm.
Aşagıdaki derlemede, sıyah dizilmiş ilk
paragraflar, HAB1TAT-1İ belgelerındeki
vurgulamalardır. îkıncı paragraflardaki
yorumlanmıza dayanak oluşturan uygula-
ma örneklerini ise Cumhuriyet okurlan ve
kamuoyu zaten yakından biliyor...
Planlı kentteşme ilkeleri
- "Kent planlamaM ve vönetiminin, ko-
nut. ulaşım. istihdam olanakian. çevresel
koşullar ve toplum hizmetieriyle entegras-
yonu sağlanmaudır." (HABITAT Günde-
mi Taahhütler)
REFAHYOL'un. Hazine arazılerindeki
imar planlanna aykın ve kentsel çevre de-
ğerlerini tahnp eden kaçak yapılaşmayı
para karşılığında meşrulaştırma girişimi,
bu "taahhütk" çelişıyor...
Pemokratik dfyalog
- "\erel öndertiğe olanak açmak ve de-
mokratik idarev i teşvik etmek; (_) karar-
lann alınmasında ilgili kamu. özel ve hü-
kümet dışı taraflar arasında divaloğu giiç-
lendirmek." I HABITAT Gündemi/taah-
hütler)
REFAHYOL. bu diyalog sürecinde de
REFAHYOL kararları dinlemiyor
7
HABITAT-II raporlannda kamu arazileri
planlı kentleşme için 'rezerv alan'
olarak belirlendi. REFAHYOL ise bu
alanlan yok eden işgalcileri para karşılığında
affetmek peşinde...
2
Konut sorunu için kamu mülkiyetindeki
kiralık evlerin yaygınlaştırılması
HABITAT çözümleri arasındaydı.
REFAHYOL ise lojmanlan satarak
Türkiye'nin bu hazır olanağını bile
yok edecek...
s"\ 1992 Rio Çevre Zirvesi'nde Gökova
~\ Termik Santralı'nı kapatma sözü vererek
+S HABITAT-II'yi İstanbul'a çeken
Türkiye, şimdi bu sözü zorunlu kılan kendi
mahkeme kararlannı bile dinlemiyor...
HABITAT günlerinde hükümet dışı sivil
kuruluşlarla işbirliği sözleri verilmesine
rağmen. meslek odalarına ve
demokratik kurumlara yönelik dışlayıcı
tutumlar artarak sürüyor.
5
Türkiye'nin anti-HABITAT
uygulamaları arasında yer alan orman
arazilerinin yatırımlara tahsisinden
artık vazgeçilmesi gerekirken, kaynak
paketinde yeni ormanlık alanların da satışı
yer alıyor.
•^HABITAT-II'de eleştirilmesine rağmen,
f \ REFAHYOL ülkeyi otomobıl
\J mezarlığına çevirecek kararlar alıyor.
Aynca, tüp geçit yerine Boğaziçi Köprüsü de
yine gündeme geliyor.
REFAHYOL'un kaçak \apılu>mayı ve kent yağmasını "tahrik eden" politikası, HABITAT-II zirvesinde benimsenen ka-
rariann yaşama geçmesini "engeÜejen" bir çizgi izliyor..
son yıllarda atılan kımı olumlu adımları
geri alıyor ve kendi ideolojisıne aykın
gördüğü sivil kurumları etkisiz bırakı-
yor...
Ağaçlandırma alanlan
- "Mevcut orman kaynaklan koruna-
rak ağaçlandırma teijvik cdilmelidir. (...)
bunun yanı sıra bozulmuş ve ormansızlaş-
hnlmış arazilerde rehabilitasyon ve yeni-
den ormanlaşhrmaya gidilmeiidir" (Küre-
sel Eylem PlanLGündem 21.)
Daha önce tahsisi ve 49 yıllığına kira-
laması yapılmış ormanların "yaradmcıla-
ra sadşı" şeklindeki kararlar da bu HABI-
TAT sözünün "inkârT anlamına geliyor.
Aynca yine REFAHYOL. son kaynak pa-
ketine göre yeni bazı ormanlık alanlan da
turizmcilere tahsis etme hazırlığında...
Ula$ım politikası —
- "Otomobil dışındald mobilite altema-
tiflerini vurgulayan uiaşım politikalan ge-
liştirilmelu entegre ulaşım (demiryolu, de-
nızyolu) ve arazi kullanım planlamasına
ağirlık verilmelidir." (Küresel Eylem Pla-
nı)
REFAHYOL, Avrupa'daki işçilerimızin
tasarruflarını çekebilmek için Türkiye'yi
"otomobil işgaüne" daha çok açıyor. Böy-
lece yine karayolunu özendıreceİc olan bu
politikaya koşut olarak karayollarının si-
yasi kökenli bürokratlan da İstanbul'a tüp
geçitten önce yeniden "3. köprüyü" öne-
nvorlar...
Ekosistemlere saygılı geli$me
- "Küresel çevremizi sürdürebilmek ve
insan yerieşimlerindeki vaşam kalitesini
iyileştirmek amacıvla. kendimizi üretim.
ulaşım ve yapısal yerleşimlerde sürdürüle
bilir düzenlere; kirlenme\i önlemeve, eko-
sisternlere saygılı olma\a \e gelecek kuşak-
lann nrsatlannın önünün kesilmcsini en-
geflemeye adıyonız_" (Istanbut Deklaras-
yonu-Nİd.lO)
Aydın Idare Mahkemesi. benzer gerek-
çelerle Yatağan. \eniköy \e Gökova ter-
mik santralları hakkında "kapatma" ka-
ran aldı. REFAHYOL'un Bakanlar Kuru-
lu ise. hukuku açıkça çiğneyerek. aynı
sanrallan yine "çevreye savgısız nitelikle-
riyle'" çalıştıfmalflan ç'^kinrniyor.
SİT alanlarında sorumluluklar
- "Tarihsel. kültüreL mimari. doğal. din-
$d ve manevi değer tasıvan yapüann. anıt-
lann. açık alanlann ve yerleşim duzenkri-
nin komnmasını. onanmını ve bakımım
destekleveceğiz.*' (Istanbul Deklarasyonu-
Md. ! 1 )'
REFAH\OL hükümetinin Kültür Ba-
kanlığı. Istanbul'da ve Ege'de SlT kararla-
nnı yavgınlaştıran koruma kurulu üyeleri-
ni görev lerinden alan ANAYOL dönemin-
deki "siyasi bürokrasm'" bakanlık yöneti-
minde tutmaya devam ediyor.
Aynca RP'li beledıyeler. SlT'leri kal-
dırmak ve "Koruma kurullannı etkisiz
kılmak* için RP'ti Küttür Bakanı'yta bir-
likte çabalannı yoğunlaştırmış durumda-
lar. Erbakan ise satışa çıkarabilmek için
SlT alanlarına da göz diktiklerinı artık
eizlemiyor...
2 GUN SURECEK
SM
toplum
kuruluşlan
buluşacak
• HABITAT Izleme
Komitesi'nin çagnsıyla
bugun ve yann Tstanbul'da
bir araya gelecek olan sivil
toplum kuruluşlan, İTÜ
Maçka Sosyal Tesisleri'nde
Kent Zirvesi sonuçlannın
Türkiye'de yaşama geçmeşı
için "nasıl bir yol
izleneceğini" tartışacaklar.
İstanbul Haber Servisi - Geçen
haziran ayında Istanbul'da yapılan
BM HABITAT-2 Dünya Kent
Zirvesi'nde alınan kararlann yaşama
geçirilmesi için özellikle "shil toplum
kunıluşlanna" (STK) düşen görev ve
sorumluluklar, iki gün sürecek
toplantılar halinde yine tstanbul'da
tartışılacak. HABITAT-2'ye
Türkiye'den katılan STK
temsilcilerinin Kent Zirvesi
sonrasındaoluşturduklan "HABITAT
fzleme Komitesi" tarafından
düzenlenen toplantılar dizisi.
Cumartesi ve Pazar aünleri
Maçka'daki İTÜ Vakfı Sosyal
Tesileri'nde gerçekleşecek.
Türkiye'nin değişik yörelerinden
STK'Ierin geniş katılımıyla sürmesi
beklenen tartışmalann ana başlığı
"HABITAT Nasıl İzlenecek?"
şeklinde belirlendi.
Bu amaç doğrultusunda "Birinci
Hazırhk Toplantısı" olarak duyurulan
program ise her iki gün için de saat
10.00'da başlıyor ve 18.00'de sona
eriyor.
3-16 Haziran 19% tarihlerinde
"vüzyılımızın son büyük uluslararası
buluşması" tanımlamasıyla
Istanbul'da gerçekleşen HABITAT-2
Kent Zirvesr'nde. BirlcşrrrişMilletler
konferans tanhinde ilk kez "hükümet
dışı kuruluşlann" da etkin katılımı
sağlanmıştı. Ev sahibi olması
nedeniyle Türkiye'den de bu
konferansa yoğun olarak katılan bu
kuruluşlar, yine HABITAT-2'nin
"sivil toplum kuruluşlannın
kararlarda ve sorunların çözümünde
hükümetlere ortak olmalan"
yönündeki genel kararını yaşama
geçirme ilkesıni benimsemişlerdı.
Konferansın üzerinden yaklaşık 4 ay
geçtikten sonra, yine Türkiye"deki
STKTerin bir araya gelerek, Kent
Zirvesi'nin sonuçlannı v-e
uygulamaları izleme yöntemlerini
belirlemeleri özel bır önem taşıyor.
HABITAT izleme Grubu'nun
çağrısıyta gerçekleşecek toplantılarda.
tartışma ve değerlendirme
oturumlannın yanı sıra HABITAT
sonuçlanna yönelik atölye çalışmalan
da yapılacak.
Kaçak kentleşme ve imar affi için zirve bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda başlıyor
KenÜeşmenîn sorunları masaya yaürılacakİstanbul Haber Servisi -
REFAHYOL'un ikinci kaynak
paketinde de yer alan "imar afB"
politikası, kaçak yapılaşmayla da
baglantıh olarak masaya
yatınlıyor. TMMOB İstanbul
meslek odalannca bugün
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Meclis Salonu'nda
gerçekleştirilecek forum ve
panellerde "yerel yöneticikr,
uzmanlar ve meslek odalan
temsilcileri", yasadışı
kentleşmenin sorunlannı ve imar
affının çözüm olup olmadığını
5
tartışacaklar. Düzenleme
komitesinden yapılan
açıklamada. "Büyükşehir
Belediye Meclisi'nin. kent
sorunlannın tartışıldığı ve tüm
kente ait bir demokratik yerel
parlamento olarak kabul
edildiği" vurgulanarak "Bu
nedenle İstanbul'un geleceğini
yakından ilgilendiren bu sorunun
tarbşılması için Büyükşehir
.Meclis Salonu çok özel bir anlam
taşıyor" denildi. Bugün saat
lO.ÖO'da açılış konuşmalanyla
başlayacak olan forumlarda üç
oturum yapılacak. "Yerel
YöneticÜer Taröşıyor'' başlıklı
birinci oturumu^TMMOB
Başkanı Yavıız Önen yönetecek
ve İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Marmara ve Boğazlar
Beledıyeler Bırliğı Başkanı ve
îzmit Büyükşehir Belediye
Başkanı Sefa Sirmen. Sultanbeyli
Belediye Başkanı Ali Nabi
Koçak, Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Oztürk. Esenyurt
Belediye Başkanı Dr. Gürbüz
Çapan ile Bakırköy Belediye
Başkanı Ahmct Bahadırlı
tartışmacı olarak katılacaklar.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün
Sağlamer'in yöneteceği
"Uzmanlar Tarüşıyor" başlıklı
ikinci oturumda. hukuk alanında
Prof. Dr. Aydın Aybay. planlama
alanında Prof. Dr. Sümer Gürel,
ekonomik analizler açısından
Mustafa Sönmez. toplumbilim
bağlamında Prof. Dr. Emre
Kongar. kentleşme ve gecekondu
ilişkisinde Dr. Deniz Şahinler v e
kent-toplum sağlığı açısından
Doç. Dr. Mithat Kıyak
görüşlerini sunacaklar. Forumun
öğleden sonrakı üçüncü
oturumunu ise gazetemiz yazarı
Oktav Ekinciyönetecek ve bu
bölümde de inşaat, harita ve
kadastro, mimar, şehir plancılan
odalarının yanı sıra Türkiye
İnşaat Müteahhitleri İşverenleri
Sendikası ile İstanbul l'mumi
Emlak Komisyonculan Derneği
temsilcileri söz alacak. Kapanış
oturumu, panel şeklinde
gerçekleşecek. Panelin
konuşmacılannı ise İstanbul
Büy ükşehir Belediyesi Genel
Sekreter Yardımcısı Birol Tortop,
harita mühendisi Dr. Erol
Köktürk. yüksek mimar Haluk
Alatan. Konutbirlik temsilcisi
Cemal Gökçe, koruma kurulu
eski üyesi Prof. Dr. Ayda Eral ve
Kent Dinamikleri Enstıtüsü
kurucusu Bilrin Toker
oluşturuyor. Kaçak kentleşme ve
imar affı konusunda izleyicilerin
de görüş ve katkılanyla sona
ereceği bildirilen tartışmanın
sonuçlan ise daha sonra rapor
halinde hükümete ve kamuoyuna
açıklanacak.
ÇjÖR ÜŞ / UĞUR CANKOÇAK
Türkiye artık müseccel suçludur.
Avrupa insan Hakları Mahkemesi
Türkiye'yi Avrupa insan Haklan Söz-
leşmesi'nin 8. maddesini ihlalden,
yani köy yakmaktan mahkûm etmiştir.
1987 yılından bu yana bireysel başvuru hakkı-
nı kullanan yurttaşlar, Avrupa insan Haklan Mah-
kemesi'ne birçok kez başvuruda bulunmuşlardı.
Bunlardan bir hayli önemli olanları; Güneydo-
ğu'da bir binbaşının köylülere dışkı yedirmesi ola-
yı, ikincisi de Türkiye Komünist Partisi'nin yöne-
ticilerinin uzun süren yargılamalarıyla ilgiliydi. Her
iki davada da Avrupa İnsan Haklan Komisyonu
Türkiye'yi suçlu bulmuş, ancak sözleşmenin 28.
maddesi uyarınca uzlaşmaya çağırmıştı. Her iki
davada da başvuranlar, yani dışkı yedirilen köy-
lüler ve TKP yönetıcileri belli miktarlarda paralar
karşılığında davalanndan vazgeçmişler, devletle
uzlaşmayı kabul etmişlerdi. Böylece devlet suç-
lu olmaktan kurtulmuştu.
Hukuki sonuç bakımından bu davalar hiç gö-
rülmemiş addedilir. Ancak bizim basınımızda bu
davalarla ilgili olarak "Türkiye mahkûm oldu" şek-
linde bilgi verilmişti. Oysa ki bir mahkûmiyet yok-
tu. Eğer başvuranlar uzlaşmaya varmasaydı
mahkûmiyet olabilırdi. Kelekçi Köyü yakma ola-
Türkiye 8. Maddeyi İhlalden Mahkûm
yında ise başvuru hakkını kullanan Hüseyin Ak-
dıvar ve 6 arkadaşı 28. maddedeki uzlaşmayı ka-
bul etmedikleri için dosya komisyondan divana
gitti ve divan Türkiye'yi mahkûm etti. Buradaki
mahkûmiyet çok ilginç; Avrupa insan Haklan
Sözleşmesi'nin 8. maddesi aynen şöyle diyor:
"Herkes özel yaşamına ve aile yaşamına, ko-
nutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi
hakkına sahiptir.
Bu hakkın kullanılmasına resmi bir makamın
müdahalesi, demokratik bir toplumda ulusal gü-
venlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı,
kamu düzeninin korunması, suçların önlenmesi,
sağhğın veya ahlakın ve başkalannın hak ve hür-
riyetlerinin korunması için gerekli bulduğu ölçü-
de ve yasa uyannca olması koşuluyla gerçekle-
şebilir."
Görüldüğü gibi madde çok ilginç; yurttaşın ko-
nut özgürlüğüne devletin bazı koşullarda bazı sı-
nıriamalar getirebilecegini kabul ediyor. Bunlar-
dan bir tanesi ulusal güvenlik ve kamu güvenli-
ği, bir diğeri de suçların önlenmesi. Ancak, "ya-
sa uyannca" koşuluyla mümkün...
Şimdi Türkiye 8. madde uyannca mahkûm ol-
duğuna göre burada yasa uyarınca yapılmış bir
işlem olmadığına Avrupa İnsan Haklan Divanı ka-
rar vermiş demektir. Yani Türkiye'de güvenlik
güçlerinin yasadışı işler yaptığı uluslararası yüce
divanca saptanmış ve mahkûm edilmiştir. Bu da-
vada Türkiye'nin mahkûmiyetine neden olan ikin-
ci madde 25. maddedir. 25. madde de Avrupa İn-
san Haklan Sözleşmesi'ni imzalayan devletlerin
yurttaşlannın Avrupa İnsan Haklan Mahkeme-
si'ne bireysel başvuruda bulunabileceğini hükme
bağlayan maddedir. Türkiye bunu da ihlal etmiş-
tir. Buradaki ihlal de şöyledir Bireylerin Avrupa
İnsan Hakları Komisyonu'na başvurabilmesi için
iç hukuk hükümlerinin tüketilmesi gerekmekte-
dir. Kelekçi Köyü'nde oturan yurttaşlar köylerinin
yakılmasından sonra iç hukuk gereği olarak baş-
vurduklan hermerciden geri çevrilmişlerdir. iç hu-
kuk tüketilmediği halde divana başvurmuşlar, di-
van da devleti yurttaşın hukuk araması konusun-
daki çabalarına yardımcı olmamaktan ötürü bir
kez daha suçlu bulmuştur.
Aslında 1987 yılında Türkiye bireysel
başvuru hakkını kabul ederken "birta-
kım sınırlamalarla başvurvlabileceğini"
kabul etmiştir. Bu sınırlamalar genel sekreter ve
diğer devletler tarafından hoşnutsuzlukla karşı-
lanmıştı. Ömeğin Türkiye Anayasası'nın başlan-
gıç kısmında ve 13. maddesinde ortaya koyulan
ilkelere uygun biçimde bu başvurunun kabul edi-
lebileceğini bildirmiş olmasına rağmen komisyo-
na şimdiye kadar yapılan çeşitli başvurular ulus-
lararası insan haklan dernekleri ve komisyonlan-
nın ve Türkiye'den İnsan Haklan Demeği ile İn-
san Haklan Vakfı'nın saptadıklan binlerce insan
hakları ihlalinin bir birikimi sonucunda bu mah-
kûmiyet gerçekleşmiştir. Bundan sonra devlet
eğer Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nden im-
zasını geri çekmeyecekse bir daha Avrupa insan
Haklan Sözleşmesi'ne aykırı hareket edemeye-
cektir. İkincisi de Avrupa İnsan Haklan Komisyo-
nu bu konuyla ilgili, yani köy yakmayla ilgili bü-
yük bir ihtimalle devlete uyan yazacak ve bu ko-
nuyu izlemeye alacaktır. 0 bakımdan yurttaşlar
olarak güvencemiz bir miktar artmıştır. Devletin
bundan böyle insan haklarına daha saygılı dav-
ranacağı umudundayız.
POLÎTtKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
. . .Ülkücüler Koğuşu
Ülkücü Oral Çelik, 17 yıl sonra yakalanıp getirildi.
Tartışması şürüyor. Abdi Ipekçi'yi Ağca mı öldürdü,
Çelik mi? Ölen ölmüş, vuran kaçmış, tartışması bize
düşüyor. Elberte öldüren aranıp bulunacakır, katili
bulmak devlete düşer.
Ağca mı, Çelik mi?
Ölüm, ikisinden birinin omzunda.
Mafya geleneğinde öldürme önemlidir.
Geçende bir mafya lideri övünürken: •
"Benim 13 tane leşim var."
Küçümsüyor, "ölüye" "leş" diyordu.
Sonunda bir tetikçinin elinde kendi de "teş" oldu.
Böyledir kavanoz dipli dünya!
Çelik, mahpusanede bir koğuşa konacaktı. Ülkü-
cülerin çoğunlukta olduğu koğuşa koymuşlar, bu si-
ze bir şey söylemiyor mu? Orda güvenlik altında ola-
cakttr. Abdi ipekçi'nin katili aranıp durmuştur. En çok
üzerinde durulan da Çelik'tir.
Neden?
Çelik'i en çok katil olarak Uğur Mumcu suçlamış-
tır da ondan... Uğur Mumcu,
"İpekçi'nin gerçek katili Oral Çelik'tir" demiştir.
Üstünden zamanaşımı geçse de araştınlacaktır,
soruşturulacaktır. İpekçi'nin katili bulunacaktır. Pa-
pa'yı öldürmek isteyen Ağca'ysa. Ipekçi'yi bir yol
kavşağında öldüren de Çelik oluyor. Oral Çelik, Pa-
pa'ya suikast girişimınde Ağca'yla beraberdir. Elde-
ki veriler bunu kanıtlıyor.
Oral Çelik, hiç kuşku yok ki ülkücü bir militandır,
kimliği sorulduğunda, "Ulkücüyüm..." diyor.
~ Ülkü... Mefkûre... Ideal... T
Ideal... Mefkûre... Ülkü...
llkin ideal sözcüğünden başlayalım, dilimize Fran-
sızcadan girmiştir, Fransızcaya da Yunancadan.
Ideal.
1. Ülkü, mefkûre.
Dilimize Arapçadan girmedir. Ziya Gökalp, bu ek-
sikliği görünce Fikr'den türetmiştir. Tıpkı sözden söz-
cük gibi. (Örnekler).
Ülkü ise 1. Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey,
ideal.
2. Fel. Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede var
olan, düşünceyle kavranabilen ideal.
3. Insanı duyular dünyasının üstüne yükselten.
Ülkücü bir ülküsü. mefkûresi olan kimse..
Türkçülük, Turancılık, mefkûrecilik uyulan kavram-
lardı. Pantürkizmin peşinden insanlargiderdi. Turan-
cılık, Ittihat ve Terakki Partisi'nin şiarı olmuş, peşin-
den insanlar koşmuştur. Bir de bilimsel Türkçülük var
ki Türklüğün yaranna çalışır, bize Asya'dan gelmiştir.
Turancılık, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra siyasal
bir ülkücülük olarak belirmiştir. Savaşın bitiminden
sonra özellikle kendini göstermiştir. Siyasal kadrolaş-
mada başı Alparslan Türkeş çekmiş, siyasal biröğ-
retiye çevirmiştir. Ayrılmalar, bölünmeler olmuşsa da
esen siyasal fırtınalann dinmesinden sonra kendini to-
parlamıştır. Son seçimlerde oy bakımından gerile-
miştir. Oy dalgalanmaları, Meclis'egiremeyinceyan-
daşlannı şaşırtmıştır. Buna bölünme gözüyle bakan-
lar vardır. Türkeş, ülkücülüğü sıcak tutmuştur. 17 yıl
sonra Oral Çelik'in gelip ülkücülüğe sarılması, koğu-
şunu seçmesi akımın gücünü gösterir. Mafyayla hâ-
lâbaş ediyor. i
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAH
SOLDAN SAĞA:
1/ Sanmsaklı yo-
ğurt ve patlıcanla
yapılan bir türme-
ze. 2/ Yabancı...
Insanın varolabil-
mesi ıçin doğayı
değıştirmesi ve
doğayı değıştirir-
ken kendini de de-
ğiştırmesı sürecı.
3/Lğurgetıreceği-
ne ınanılan şey...
Bir nota. 4/ Böl-
meli göçebe çadı-
n... Eskı dilde te-
razı. 5/ Bır nota... Gerçek-
te yeri olmayıp zıhinde ta-
sarlanan. 6/ Horoz ve hin-
dinin tepesınde bulunan
kırmızı deri uzantısı... Ba-
lık yakalama aracı. II Dı- 4
van edebiyatında bilmece
şeklinde dü2enlenmış şı-
ir... Motorlu taşıtlann
elekmğıni sağlayan aygıt.
8/ Lluslararası Çalışma
Örgütü'nün simgesi... Al-
tının. simgesinı aldığı La-
tince adı. 9/ Dava... Lantan elementinin simgesi. •
V UKARIDAIS AŞAĞIYA: !
1/ Aşın ve engellenemeyecek biçimde kanamalarla ortaya
çıkan kalıtsal hastalık. 2/ Birlikten yoksun ve anlaşamayan
gemi mürettebatı için kullanılan sözcük. 3/Nazi partisinin
hücum kıtasını simgeleyen harfler... Ruslann ünlüdestanı.
4/Üstüaçık vedörttekerleklı birat arabası... 196O'lı yıllar-
da doğan ve '"reggae"ye dönüşen Jamaika müziği. 5/ Kes-
kin kokulu doğal madde... Sanı. 6/Gözün ağ tabakası... Sınıri
boyu. 7/Terbiyesiz kimse... Bır cıns av köpeğı. 8/ Yapım...
"Nazlı yâr kölen olayım Kabul eyle yenne" (Kara-
caoğlan).9/Güvenilır... lnsanlarazenginlikvemutlulukge-
tıreceğineinanılanmitolojikkuş. - i
ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA
İLANI
Esas: 1993/90
Antalya-Merkez Muratfaşa mahallesi 6602 ada, 2 par-
selde kayıtlı taşmmaz Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkeme-
si'nin 1992 1108 esas, 1993-793 sayılı karan geregince
satılacaktır.
Tapu kaydına göre 234.00 m2 genişliğinde olup üze-
nnde iki ve tek katlı vağma yapı tarzında yapılmış bina-
lar mevcuttur. Parsel bitişik nizam olup4 kat ınşaata mü-
saıttir. Mahalli rayiçlere göre m2'si 15.000.000 TL.'den
muhammen bedeîi 4.435İX)0.000 TL'dır.
1. Satış: 21.10.1996 günü saat 16.00-16.10 arasında
Antalya Adliye Sarayı Kat: 3 No: 22'de açık arttırma ile
yapılacaktır. Bu satışta değerinin %75"ini bulmadığı tak-
dirde 31.10.1996 günü aynı yerde ve aynı saatte 2. arttır-
ma yapılacaktır. 2. satışta ise değerinin
o
ö40 ve mahke-
me masraflannt geçtiği takdirde en çok arttırana ihale edi-
lecektir. Satış peşın para iledir, ancak isteyen alıcıya 20
günü geçmemek üzere mahil verılebilir. Satışa iştirak e-
den değerin %20 si nispetinde teminat yatırması şarttır.
thaleye katılan şartnameyi götmüş ve mündereceatını ka-
bul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin
memurluğumuzun 1993 90 esas sayılı dosyasına başvur-
maları ılan olunur. Basın: 106735
Bahçelievler Lisesi'nden almış olduğum mezuniyet
belgemi kaybettim. Hükümsüzdür.
BÜLEKTSERKAN UYSA