Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EYUk. 19« PAZAB CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sül'derı
PKK uraraı
B a k a n ı AklJIJı Gül
:F*K.K"nir ercr wgütü
olduğunu -"liigüayarak
~~Türkıye'je <a-şı PKKyi
hcim knHanrsa zararm o
şzörür" ded. Rf Van
^Iılletvekıi Fetıullah
Erbaş'ın. PK.K. Lampını
zriyaretim ürranıen ırnani
amaçlarlajjpnfını sav-unan
D e v l e t Bakaa Gül.
"FethuIlahEnaş. Kiin
değildır, Kirtirev'i de bilmez.
FethuJJah Erbış.. daha 3nce
d e örgûtün elhdsn birkaç
lcîşıyi kurtarmış. aracı
olmuştu. Bı yüzden
askerlenn ailelerinden baskı
üeliyordu" dedi.
Termik
santralar
• \NKARA(Cumhuriyet
ESürosul - Efekrrk
Mühendıslen Odası (EMOı,
FLEFAHYOL hükiimetinin,
idari mahkeTielerin karanna
karşın, Yatağan ve
JCemerköy temik
santrallannı çalışnrmak
istemesıni. tağırrsız yargıya
müdahale olarak
degerlendirrii. EMO'dan
yapılan açık,amada,
hükümetin bu karanyla
"anayasa sucu" islediğı
vureulanarak "Söz konusu
termik santrallann çevreye
verdigi zarann en önemli
kanıtı, TEDAŞ ın 1986
yılında ben yöre
üreticilerıne idediöj
tazminatlardır" denıldi.
Marlboro'ya
tazminat davası
• ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) - Geçen
günlerde Grady Carter
isimli akciğer kanseri olan
Amerikalı bırsigara
tiryakİMnin Lucİcy Stnke
sıgarasını üreten Brovvn and
VVıllamson türiin şırketi
aleyhine açıp 63 milyar
tazminat kazandıgı davanm
bır benzerı Eskışehir'de
açılıyor. YılmazSayınadlı
işçi emeklisı yurttaş, 40
yıldır tiryakisı olduğu
Marlboro sigarasının
üreticisi Philıps Morris
firması aleyhine damar
tıkanıklığı olduğu
gerekçesryle 1 miîyarlirabk
tazminat davası açacağyıı
bildirdi.
Dövizzedelere
destek
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Ölüm orucunu
devam ettiren dö\ izzedeleri
dün zıyaret eden Kamu-Sen
Genel Başkanı Resul Akay,
"Sızin bu haklı
mücadelenizi desrekliyoruz.
mücadelenıze sonuna kadar
devam etmelısınız" dedi.
Akay. döv izzedelere destek
sözü verdiğinı açıklarken.
dev letin bu işi bir an önce
çözmesi gerektiğini.
vatandaşıyla ınatlaşmasının
anlamsız olduğunu belirtti.
Vergi refopmu
önerisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türkıye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavir
ve Yeminlı Mali Müşavirler
Odalan Bırlıgi'nın
(TÜRMOB) dün yapılan 7.
Olağan Genel Kurulu'nda
konuşan Genel Başkanı
Mustafa Özyürek. bütçe
açıklannın lojman arazisi
satılarak kapatılmasının
oJanaksız olduğunu
\urgulayarak "'Açıklar ancak
kalıcı bir vergi reformuyla
kapatılabilir" dedi
Şimdi de Iğdır
ve Şanlıurfa'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Iğdır ve
Şanlıurfa"da ickı satışına
sınırlama getinldi. Igdır
Valiliği yayımladığı teblığle
yasaya aykın içki satışı
yapanlar hakkında gerekli
ışlemlerin yapılacağını
kaydetti. Jçişleri
Bakanlığı'nın 27
haziranda
vayımladığı genelgeyle,
Teİcel yasasında yapılan
değişiklik nedeniyle ortaya
çıkan yasal boşluğun
giderilmesı amacıyla
valilerden gerekli
düzenlemeleri yapmalan
istenmişti.
Alema eylemleni
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) - DİSK Yürütme
Kurulu Üyesi ve
Örgütlenme Daıresı Başkanı
Hulusi Karlı, hükümetin
zorunlu tasarrufta yapılan
talanın durdurulması ve geri
ödenmesi için başlattıklan
îylemin daha da güçlenerek
devam edeceğinı açıkladı.
FCarlı, zorunlu tasarruf
jygulamasının hukuk dışı
>e emekçılerin aleyhine
îlduğunu vurguladı.
CHP Genel Başkanı Baykal Kuzey Irak'ta her an yeni dengelerin oluştuğunu söyledi
'REFAHYOL fason hükümet'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-CHPGenel Başkanı DenizBay-
kaL Kuzey Irak'ta her an yeni den-
gelerin oluştuğunu. ancak Türkı-
ye'dekı u
fason hükümetin*'buolu-
şumlann dışında kaldığını belırte-
rek, u
Kuzey Irak'ta bir Kürt siya-
sal oluşumunun kaçınılmaz bir şe-
kildc orta>a çıkmakta olduğuna ta-
nıkolacağız" dedi. Baykal. Başba-
kan Necmettin Erbakan'ın. G-7
olarak bılinen dünyanın en gelişmiş
ülkelerine karşı en gelişmiş 7 Müs-
lüman ülkesini •*7M*'olarak örgüt-
lemeve çalışmasını tepkıyle karşı-
ladı.'
Baykal, dün parti genel merke-
zinde düzenlediği basın toplantı-
sında, RP-DYPkoalısyonunu "fa-
son hükümet" olarak nıtelerken.
dünyanın Türkıye'ye olan güvenı-
nin de azalmaya başladıgını kav-
detti. Hükümetin dışpolıtıkada bır-
biriyle çelişen bakış açılarına sa-
• Deniz Baykal, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, G-7 olarak bilinen dünyanın
en gelişmiş ülkelerine karşı en gelişmiş 7 Müslüman ülkesini "7M" olarak
örgütlemeye çalışmasını tepkiyle karşıladı.
hıp oldugunu vurgulayan Bavkal.
"Cumhurbaşkanı. Başbakan. Dı-
şişleri Bakaıu farklı farklı bakış açn
ları ortaya koy uyor. Dış potitikanın
bövteçdişküeretahanınıüJüvok' dı-
ye konuştu. Baykal, Başbakan Er-
bakan'ın bu gelişmeler karşısında
kamuoyuna karşı "suskun" kalma-
v ı tercifı ederek. gece yansı gizlı ku-
lıs çalışmalanyla ülkenın dış poli-
tikasmı yürütmeye çalıştığını söy-
ledi. Başbakanın Iran konusunda-
ki görüşlerinin Türkiye'nin yetkılı
kurumlannın görüşleriyle çelışti-
ğını kaydeden Baykal. şunlan söy-
ledi: "Milli Cüveniik Kuruİu
(MGK)'da dinletilen kaset, İran'ın
Tûrldye'ye terör ihracatı vapnğını
gösterivordu. Bugünkü gelişmeler-
le bu bir kc/ daha kanıtlandı.
PKK'nın İran'dan Türkiye'ye iki
kezgeçmesi de bunu pekiştirdi. Aca-
ba Başbakanın görüşlerinde bir de-
ğişme oldu mu? Bu konuda tatnıin
edilmemizgen.'kh'or. İran'ın PKK'\a
verdiği destek. Türkhe'nin vetkfli ku-
rumlanna karşın yok sav ılmıştır.'"
Baykal. Kuzey İrak'ta oluşturu-
lacak güvenlik kuşağının Dışişleri
Bakanlığı tarafından ilân edilmesı-
ne karşın hâlâ uygulanamamasını
eleştirerek. "Türkıye, dış politika-
da hic bu kadar aciz duruma düş-
menıişti Bu birzaafı>ettir\eben bu-
nu hazmedemhonım" görüşünü
dile getirdi.
ABD'nın Kuzev Irak'ta büyük
bir yenilgıye uğradığını savunan
Baykal, dengelenn her an değiştı-
ğı bölgede Türkiye'nin çok etkisız
kaldığını söyledi. Baykal, ABD'nin
Kuzey Irak'a olan müdahalesi ve
Kürdistan Demokrat Partisi lıden
Barzani ile Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyinarasındaki ışbirlı-
ğinın danışıkîı döğüş olmadığını
vurgulayan Baykal. "ABD'nin
Irak'a yapacağı silahlı saldın. bir
umutsuzluk ve çaresizlik hareketi
olacaktır" diye konuştu. Baykal.
ABD'nin maaş verdiğı ve Çekıç
Güç hımayesınde yetiştırdiği ajan-
lan Amerikaya çekme noktasına sü-
rüklendiğini vurgularken, bunun
bır süper gücün uğrayabileceğı en
büyük yenılgi oldugunu kavdetti.
Kuzey İrak'ta bır Kürt sıyasal ör-
gütlenme hareketinın geliştiğıne
dikkat çeken Baykal. "Bölgede bu
kadar sıcak gelişmeler yaşanırken.
ülkenin başında böyle bir hüküme-
tin yer alması tam bir talihsizlik.
PKK'nın bitiriJmesi ise olanaksız
değiL Ancak Türkiye'nin dış politi-
kasının bu gerçeğin yö/önüne aiına-
rak, yeni bir anlayışla değeriendirit-
mesi gerekiyor" dedi.
Baykal. Başbakan Erbakan'ın
Türkiye, Iran, Pakistan. Malezya.
Endonezya. \fısır ve Nijerya'yı 7M
sımgesi ıle bır araya getirmeye ça-
lışmak istemesini "bos bir hayaJ"
olarak değerlendırdı.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal Cumhuriyete yaptığı açıkla-
mada. hükümetin izledığı dış poli-
tıkanın ulusal çıkarlar çerçevesin-
de şekillendırilmedıgini kavdetti.
Gelişmiş Müslüman ülkelen bır
araya getırmenin çok güç oldugu-
nu belırten Baykal. "Bu ülkeJerara-
sında da çıkar çatışmalan var. Kâ-
ğıt üzerindeki hedefler sonuç \er-
mez" dıye konuştu.
Kesebir Ecevit'i uyardı
6
Olağanüstü kurultay
mutlaka yapılacak
9
ANK.\RA
(Cumhuriyet
Bürosu) - DSP
Edırne Mıllet-
vekili Erdal
Kesebir olaganüstü kurulta-
yı toplayacaklannı belirterek.
genel merkez yönetıminın
eksik olduğu gerekçesıy le
kabuf etmedığı olaganüstü
kurultay ıstemli başvurudı-
lekçesindekı gerekli ınıza-
lan tamamladıklannı söyle-
di. Kesebir, dün DSP Genel
Merkezf ne giderek yönetı-
min reddettiği dilekçedekı
eksik 23 ımzayı sundu. Ga-
zetecilerin sorulannı yanıt-
Iayan Kesebir. "Bu genel
merkeze son başvummuz
olacak. Yanıt bekliyoruz.
Bundan sonra yargıya baş-
vuracağız. Olaganüstü ku-
rultayı toplayacağız" dıye
konuştu. Kesebir. anayasa-
nın, Sıyası Partikr \asası ile
parti tüzügünün uygulanma-
sı durumunda "çfle çiçekle-
rfnın gündemden düşece-
ğını vurgulayarak. "Genel
baskanm gnıpta yaptığı ko-
nuşmayı uygulamasını bek-
liyorui Demokrasi mücade-
lesini bekliyoruz. O, bir de\
adamdır. Saçizane cılız bu
hareketin bitriğini görecek-
tir" dıye konuştu.
Genel Başkan BülentEce-
\it'in gücüne örgütün gücü-
nün katılmasını istedikleri-
ni kaydeden Kesebir. "Tabaıı
iktidaristiyor. DSP iktidar ol-
madıgı sürece çıle çiçekle-
n' yannı kaimayacakür" de-
di. Kesebir. bırsoru üzerine
ıstifay ı düşünmedığinı. bas-
kılann geçmişte generaller
tarafından Ecevit'e uygu-
iandığını vurguladı.
Ihraç edilmesi durumun-
da. ihraççılann tarih önün-
de zor durumlara düşecek-
lenni anlatan DSP Edırne
Mılletvekılı Erdal Kesebir.
-Çik çiçekleri tükenmez, Do-
ğada ne kadar çiçek varsa,
partide de o kadar çile çi-
çeklerivardır**dedı. RP'nın
güçlendığı ortamda şenata
karşı dırenebılecek tek par-
tinin DSP oldugunu savu-
nan Kesebir. şunlan söyle-
di "DSPeslaDSPolsaydibu
partinin 149 üyeli il kongre-
İi'ri açıklanabilirdi. Çünkü
6 yıl önce partinin nıillerve-
kiİiyuktu. Dün sizsıradan bir
partiydiniz, bugün en azın-
dan solun 1. partisisiniz.
RP'ye karşt umut DSP'dir.
Ozeiestiri yapar. yoluna de-
vam eder. Örgüt genel bas-
kanın arkasıııa kaülırsa Sa-
yın Ece\it 1977'deki ınutlu-
İuğu yeniden yaşar."
Kesebir. bır soru üzenne
165 imzaya ulaştıklannı da
sövledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
TRT'de >a\ ımlanan "Perde Arkası" programında darbe uyansı >apıldı.
Türk Metal Sendikası'nın öncülüğünde düzenlenen eyleme 6 bin işçi katıldı
ÜLEVTİNTGENCELLİ
BURSA-Türk Metal'ın öncülü-
ğünde Türk-Iş'in şemsıyesınde Bur-
sa Fomara Meydam'nda gerçek-
leştirilen "Yerli Üretime Saygı Mi-
tingi", beklenen ılgıyi gdrmedi.
Türk Metal Sendıkası yetkililen.
"150 bin kişiyi Fomara'ya toplaya-
cağE*1
demelerine karşın. dün 5-6
bin işçi mitinge katıldı. Katılımcı-
lann büyük bolümünün TOFAŞ ve
Renault fabrikalannda çalışan iş-
çilerle, Bursadişındangetirilen iş-
çiler olduğu görüldü. Katılımınaz-
Iığının Türk Metal Sendıkasfna
Türk-Iş ve DÎSK içınden yükse-
len eleştirilenn neden olduğu sav u-
nuldu.
Önceki günden bu yana hazırlık
yapan Türk Metal Sendikası'nın
yerel yöneticileri, katılımın az ol-
ması nedeniyle oldukça sıkıntılı
anlar yaşarlarken. mıtınge Bur-
sa'dakı işveren temsilcileri "tam
kadro" destek verdiler. Bursa Tı-
caret ve Sanay ı Odası Başkanı D\'P
Bursa Milletvekili AliOsmanSön-
mez'in oğlu Celal Sönmez de be-
delsiz otomobil ithalıni önsören
kararnamenin kınandığı mıtingın
önemli konukları arasındaydı.
"Aç kalmak istemiyoruz, İşçiye
düşmarusonlan hüsran, Bursa' dan
gelin çıkmaz, bedelsiz hıyar çık-
maz" yazılı pankartlann taşındığı
ve "Hükümet şaşırma, sabnmıa
taşırma
1
" sloganının atıldığı mi-
tıngde "parti lideri" gibi konuşan
Türk Metal Sendıkası Genel Baş-
kanı Mustafa Özbek. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı NecatiÇe-
lik'e çatarak şunlan söyledi'
"Bir konfederasyonun başkanlı-
ğından Çahşma ve Sosyal Güven-
lik BakanhğVna ulaşmış bir işçi ola-
rak buna nasıl ünza artın? Yüz bin-
lerce işçiy i işsiz bırakaeak. sofrası-
na kan dograyacak bu karan nasıl
imzaladuı, soranm sana? Çelik, sen
muhalefettey ken, ANAVOL hükü-
meti sırasında tasarruf ve netnala-
nn üç ay içinde ödenmesi için ver-
diğin önergeye şimdi niye sahipçık-
mıyorsun! RP iktidar oimasa, bu-
nun kahramanhğıruyapacak,ş0v ya-
pacaktın.Şov yapnıa.Önergene sa-
Irak a uygulanan ambargo protesto edildî
Gaziantep'te 10 bin kişi yürüdü
KEıVIALCAN
GAZİANTEP-BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a
uyguiadığı ekonomik ambargo. Gaziantep'te, ambar-
godan etkiienen binlerce kişinin katıldığı bir mi-
tingle protesto edildı. Mitinge, politikacılar, beledi-
ye başkarılan. ticaret ve sanayi odalan yetkililen, es-
naf birlıklen, çeşitii meslek odalartndan kışiler ka-
tıldı. Miting Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Ars-
lan. BM'ye seslenerek. "Ya siz bizi ciddiye ahn, j«
da biz de sizi ciddiye aimayız" dedi.
Gaziantep İstasyon Meydant'na gruplar halinde
gelen yaklaşık 10 bin kişi, ellerinde 'Ekonomik am-
bargoja haya-' ve 'Yetti artık" yazrlı pankartiar taşı-
dı. 'Viır vur inlesin, Amerika dintesin", 'Vur \ıır in-
JesinBM dinfcsin"diye sîoganlann da atıldığı miting-
te, kadıniarm yanı sıra çocuklarda ellerinde bayrak-
larla gösteri yaptı.
Mitinge. Irak Büyükeiçiliği'nden Nizamd SaibSa-
lih de katılarak, tercürnanı aracılığıyla notlar aldı.
Mitingte strasıyla, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ab-
met Bahçıvan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Baş-
kam CejalDoğan,Sanayi Odası Başkanı Kamı'IŞer-
betçi,Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Mehmet Şi-
riny iğk.Tertip Komitesi Başkanı MehroetArslan ko-
nuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Ce-
lal Doğan da konuşmasmda. ABD'yle dost olmamı-
zin, onursuz olmamızı gerektirmediğini belirtti.
hip çık. Biz ikiyüzlü politikacı iste-
miyoruz..."
Erbakan ve Çiller'ın. şimdiye
kadar hıçbır fabrıkanın açılışını
yapmadıklannı, şimdi de fabrika-
lan kapatmak için çalıştıklannı sa-
vunan Özbek. Erbakan'a yönelik
şueleştiriyi yaptı: "Sen Ankara'da
boranik bahçelerinin açıltşında bu-
lunuyorsun. Ancak bahçe açarsın,
fabrika açanıazsın." Özbek. hükü-
metin uygulamalannı akrep sokma-
sına benzeterek "Kaynak yarata-
cağım derken elinizdeki kaynağı
tüketiyorsunuz. Ben hükümetin iz-
lediği pofirikayı akrebe benzetiyo-
rum. Dönüp kendini sokuyor. Sizak-
rep gibi kendinizi sokacaksınız, bi-
ze pisliğini bulaştırmay ın. Gidin ne-
rede sokarsanız sokun ölün!.." dı-
ye konuştu. Türk İş Genel Başka-
nı Bayram Meral de mıtıngde yap-
tığı konuşmada, kararnamenın yü-
rürlüğe girmesiyle Türk ekonomi-
sinin çökeceğini savundu. Türk
Metal Sendikası Genel Başkanı
Mustafa Özbek, REFAHYOL'un.
kullanılmış otomobil ithalatını ön-
gören kararnameyı çıkarmaya gü-
cünün yetmeyeceğini savundu.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
MELBOURNE -
Avustratya'nın tanınmış
TVyapımcılanndan Pe-
ter Murphy le "Dateline" prog-
ramında konuştuk. Irak'taki Kürt-
lerin yaşadığı son felaket ve bü-
yük acı. Avustra/ya'da da haber-
lerin birınci sırasında. Bu ne-
denle Türkiye'den yeni gelmış
olmam onlann ilgisini çekti ve TV
programına davet ettiler.
Avustralyalılar, RP iktidarını
ve koalisyonun geleceğini me-
rak ediyorlar. TV programında da
Peter Murphy sürekli bu konu
üzerinde durdu. Avustralya ne-
re, Türkiye nere? Ama biz kötü
şöhretimizle dünyanın her yanın-
da merak konusu oluyoruz. Kürt
sorunu, PKK, siyasi islamcılar ve
Türkiye'nin geleceğine ilişkin
meraklı sorularla karşılaşıyoruz.
Önceki gece "12Eylül'ün 16.
Yılında Türkiye" başlıklı bir ko-
nuşma yaptım. Türkiye'den yıl-
lar önce gelen yurttaşlanmız hâ-
lâ Türkiye'nin kaderini düşünü-
yorlar. Avustralya'da sakin ve
yumuşak bır siyasi ortamda ya-
Avustralya'da Türkiye Gündemden Düşmüyor ŞSS?
şarken ülkelerinden gelen fela-
ket haberleri onlan yüreklerinden
yaralıyor.
Avustralya Türkiyeliler Kültür
Demeği'nin25. kuruluşyıldönü-
müydü. Yurttaşlanmız bu kıta-
ya Almanya'daki taleplerin ka-
pandığı bir dönemde ge\meye
başlamışlar. llk gelişler 1968 so-
nunda. 1969-1971 yoğun bir
göç dönemi. O yıllarda 15 gün-
de bir uçak geliyormuş. Bu ne-
denle buraya listeleri çıkanlan iş-
çilerin gelmesi ayları bulmuş.
Şimdi haftada iki gün Türki-
ye'den buraya uçak kalkıyor.
Avustralyalı Türkiyeliler Kül-
tür Derneği, Islami örgütlenme-
den sonra kurulan ılk dernek.
1968-69 rüzgân Türkiye'de eser-
ken, buradaki solcular da bu
derneği kurmuşlar. 25. yıldönü-
münde, o günlerde derneği ku-
ranlar bugünlere nasıl geldikle-
rinı anlattılar.
Şimdi artık 2., 3. kuşak yeti-
şiyor. Ingilızce burada büyüyen-
lerin anadili. Türkçeyi konuş-
makta zortuk çeken gençler ço-
ğunlukta. Yaşam koşulları Tür-
kiye ile kıyaslanınca oldukça iyi
olan yurttaşlarımızın temel so-
runu, Türkiye'ye gelip gidebil-
mek.
Bir ailenin Türkiye'ye gidip
gelmesi yaklaşık 10 bin Avust-
ralya Doları'na mal oluyor. Al-
manya'dakilerle karşılaştınnca 7-
8 misli bir masraf söz konusu.
Bu nedenle Türkiye'ye gitmeye
karar verenler, uzun süre kal-
mak amacıyla gidiyorlar. 3-4 ay
kalanlar, emekliler içinde ise 2-
3 yıl kalanlardan söz ediliyor.
Ancak böylesine uzun bir kalış
onca masrafa değiyor.
Görüştüğümüz birçok yurt-
taşımız 8-10 yıldır Türkiye'ye
gitmemiş. 10-15 yıl gitmeyen-
ler bile var. Bir kısım aileler ise
toptan Avustralya'ya geldiğı için
Türkiye ile bağlan iyice azalmış.
Bu nedenle gitmek gereksinimi
de duymuyorlar. Artık kendile-
rini Avustralyalı kabul ediyorlar.
Almanya'daki gibi ırkçılık ve dış-
lanma ile yüz yüze gelmemele-
ri, buradaki yaşamlannı kolay-
laştınyor. Kendilerini yabancı gi-
bi hissetmiyorlar.
Melboume'dadolaşırken, bu-
radaki yaşamı Almanya ve Av-
rupa ile karşılaştınyoruz. Alman-
ya'da dükkânlar sabah 9-10 sı-
rasında açılır ve kesinlikle akşam
6'da kapanır. Cumartesi günle-
ri de en fazla öğle 2'ye kadar açık
kalabilir. Burada tam tersı bir
hava avar. Dükkânlann bazıları
haftanın 7 günü açık ve bir kıs-
mı 24 saat satış yapıyor. Bu ça-
lışma temposu emekçiler açısın-
dan aşın çalışma sorununu gün-
deme getiriyor. İşçi örgütleri çok
çalışmaya neden olan düzenle-
melere karşı çıkıyorlar.
• • •
Melboume kenti, dünyada ya-
şaması en kolay kent-
birisi seçilmiş.
City diye anılan şehir
merkezi, çok katlı işyeri binala-
rından oluşuyor. City, küçük bir
alanda toplanmış durumda. Bu-
nun dışındaki yerler, yerleşim
yerleri. Melbourne City'de dört
bir yana 60 km uzaklığa kadar
mahalleler yer alıyor. Şehirtama-
men yatay yapılanmış. Tek kat-
lı ve bahçeli onbınlerce ev ye-
şillikler içine yayılmış. Herkes
tek katlı evlerde oturuyor. City'e
uzaklığına göre evlerin fiyatları
artıyor. Türkiye'den gelenlerin
çoğu taksıtle bu evlerden sa-
tan almış.
Melbourne'da ev satış ilanla-
rı hemen tıer yeri kaplamış du-
rumda. Durmadan yeni mahal-
leler kuruluyor. Yeni tek katlı
bahçeli evler inşa ediliyor.
Tıpkı Istanbul gıbı burada da
inşaatlar var. Ancak Melbour-
ne'da gecekondu yok, insanlar
üst üste yığılmıyorlar. Ulaşım bir
felaket haline gelmiyor.
Çünkü burada savaş yok...
POLİTİKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ey Aşk, Ey AşkL
Tıpkı bir çocuk gibi, oturdum güneşli göğün altın-
da ve koşup giderken yanından, oynadım dakikalar-
la...
içimde tarifsiz bir coşku yeşerıyordu sevdanın do-
ludizgın sevişmeleriyle büyüyen, içimde hınzır bir
uğultu eski mevsimlerin hüznünü gösteren...
Tıpkı bir çocuk gibi, yaşanmış hüzün nedir bilme-
den, bakıp durdum göklere, yarını aceleye getirme-
den...
Rod McKuen çaldı kapımı göz kapaklarımın ardı-
nasığındığında...
Bense tüm yalnızlıkları kendime saklamıştım o an...
Bulutlar geçiyordu art arda karşı kıyıya doğru. Gü-
neş kaybolmuştu. Bır bardak kırmızı şarap masada
bana gülümsüyordu.
Artık eylüldü karşımızda duran...
Sakin ve ağırbaşlı olan bizler hüznü yaşıyorduk ten-
halaşan denizlerde...
Bakışımın ulaşabildiği son sınırda duvarlar umut-
suzluk gibi yüksekti. Gökyüzü kristal bir zindana dö-
nüşmüştü.
Sabahın külrengi ufkunda tattığımız yeni aşklar hiç-
bir zaman soluk almayacaktı. Ahmat Şamlu, belki de
"Çöl baştan başa sis içinde" diyecektı.
Bense böyle havalarda çığlık çığlığa olur, yeri gö-
ğü inletirdim:
"Ey aşk, ey aşk!
Kızıl yüzün görünmüyor..."
Tıpkı bir çocuk gibi oturduğum güneşli göğün al-
tından kalktım ve yürümeye başladım...
Gök şimdi gümüş rengindeydi...
İçimde hınzır bir uğultu giderek çoğalıyordu...
Birden korktum. Aşkın sığınağa dönüşmesinden kuş-
ku duydum. O yüzden avazım çıktığı kadar bağırma-
ya başladım:
"Ey aşk, ey aşk!
Maviyüzün görünmüyor..."
' •••
Sen göz kapaklarımın ardına sığındığın için Rod
McKuen ile hiç konuşmadım. Derın bir mavinin için-
den hüznü çıkarıp attım. Endymion efsanesinin Lat-
mos gecelerine daldım. Selene'nin incecık belinde,
rüzgârla dağılan saçlannda aşkın sevgi ışığını buldum.
Ölümsüz tannların insanları nasıl kıskandığına tanık
oldum...
Bilmem beni anlıyor musun, bilmem bakışlarında
o kaçamak buluşmaların özlemini duyuyor musun?
Ben tıpkı bir çocuk gibi hüznü yaşamadan gökle-
re baktım yıllarca...
Senin ıri gözlerinde, ıslak dudaklannda yaşamı ara-
dım...
Benim yüreğim içime hiç sığmadı senden sakladım...
Miguel Hernandez ile konuştum geceler boyu...
Ben ona seni anlattım... Inan, yıldızımla da hiç ba-
rışık olmadım...
Üç yarayla çıkageldim bir gün karşına: 'Sevda ya-
rası, ölüm yarası, yaşam yarası...'
Oysa sen gülüp geçtin!..
Bertolt Brecht'i oynadım kimseye çaktırmadan.
Dedim ki:
"Toptan tüfekten daha fazla ölüyordu inş^r\lafj
Çok daha kötü blriafar'day'aşayanlar..." '
Gözlerinde hüzünler büyüyor, gökyüzü ise beni hiç
umursamıyordu...
Yılmadım, direndim, aynı şarkıyı söyledim, çatık
kaşlı efendilere:
"Çoğunluk için savaş müthişti / Ama artık sona er-
mişti I Ve acılarla dönüldü eve I Ve savaşın faturası
başlandı ödenmeye..."
Kimse umursamadı beni, kimse "doğru söylüyor-
sun" demedi...
Ama biz hâlâ yineliyoruz geceyi gündüzü ve şim-
diki zamanı...
Deniz sakin, soğuk oturuyor, birdal ormanın karan-
lığında ışığa doğru haykınyor:
"Ey aşk, ey aşk!..
Tanıdık yüzün görünmüyor."
• • •
Tıpkı bir çocuk gibi ellerim ceplerimde, güneşli gö-
ğe bakıyorum...
Gök beni aldatıyor her zamanki gibi...
Içimdeki soğukluk, alevin coşkusu değıl.
Bir gece önce söylenmiş olan şarkı beni derinden
sarstı.
Sen kayboldun her zaman olduğu gibi.
Hayalin üzerine, karanlık tozlu biravuntu. Gözlerin
kısık, ama anlamlı.
Ben çaktırmadan seni izliyorum, belki gelirsin diye
bekliyorum...
Sabahın kül rengi ufkunda belki de bir süvari ses-
sizce duruyor ve atının uzun yelesi rüzgârda savru-
luyor...
Yanmış çitlerin yanında genç kız sessiz, kımıldama-
dan duruyor ve ince eteği rüzgârda dalgalanıyor...
Tanrım genç kızlar neden böyle çekingen?
"Ey aşk, ey aşk!..
Ben seni terk ettim aslında..."
HİKMET ÇETTNKAYA
J . KİTAP
C I KT I
:
.BARONUMN
^ K.\ZLARI
j ,
Oin Baronu,
Kenan Evren'den Turgut
Özal'a; Tansu Çiller'den
Bülent Ecevit'e dek her
kesimle ilişki kurdu 'Şeriat -
Ticaret' zincirini genişletti.
250.000 TL (KDV aahıl)
1.KtTAP 2.KİTAP
JjlIBEI (ITİIIITI
K)SILND\
KLKT
lllll! Clllltlli
zMPAK
BULAŞ'Il
kAN ~ =
250.000 TL (KDV dahıl) 250.000 TL (KDV dahıl)
Çağ Pazarfama A.Ş. Verebatan Caddesı Saikımsoğut Sokafc
No: 9/B Cağatoğlu istanbul Tet:514 01 96^95
Posta çekı no.- 666322