Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15EYLÜL1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Değişik bir ülkeden, bilinen ya da ilk kez
duyulan bir şairin şiirlerini, yeni
çevirileriyle sunan 'Şiir Atlası'nın ikinci
ve üçüncü kitaplan da yayımlandı
Bflmmeyen
.M,V WRIGHT
04;
ŞSflS VAH ÜE İMARSESBüRG Robv
flANCIER y,-
sotiNr»: «4;
._ AUSU:
(OEL er :
İOETHKE
itUSTER JJH
VARVERIÎ
VOZNEStHSK
FR
DERVİş »»•.,
S0R6ES cet<
ap-, JELLOUN
RAYMONO -FEOERMAN
şiir
atlasi 3 tA
••MCHAt' HÜLSf . R f )
t
GSSÎA Mmt -••
GENNADI
GÜIILLVI
ülkelere şnrselyolcııhıkDUYGU DLJRGUN
Şair. çevirmen CevatÇapan'ın hazır-
ladıgı ve çeşitli ülkelerden yiizü aşkın
şairin ve yüzlerce çevıri şiirin yer aldıgı
"Şiir Atlası'
>
'nın ikinci \e üçüncü cıltle-
ri Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı.
Cevat Çapan'ın öncülüğünde. dünya
şiirinı daha geniş bir okur kitlesine tanı-
tabilmek için üç yıldır sürdürülen bu 'şi-
irsel yolculuk' sürecinde Blake'den He-
ine'ye, klasik ve modem şairlerin çoğu
ilk kez Türkçeye cevrıldi Yolculuk. Ah-
met Cemal, Azer Yaran gibi usta çevir-
menlerin yanı sıra bırçok genç çevirme-
nin katkılanyla hâlâ sürüyor.
- "Her şiir bir yolculuktur"deyişiyle
gündeme gelen Şiir Atlası nasıl doğdu?
Şiirsel yolculukJara çıkmaya nasıl karar
verdiniz?
ÇAPAN - Aslında daha önce çıkılmış
bir yolculuğunyeniden gündeme gelme-
siydibu. llkşıırçevırilerinebaşladığım-
da baktım ki, değişik ülkelerden şairlen
çevirmişim o zamana kadar. Bu şairler
yalnızdillerini bildigim şairlerdeğil. Ya-
ni çevirinin çevirisini yapmışim. Farkın-
da olarak mı yaptım yoksa kendıliğinden
mı oldu diye düşündüğüm zaman şöyle
birşey çıkıyorortaya: Insan biredebiyat
öğrencisi ise. hatta edebiyatı bıruzman-
lık alanı olarak seçmişse bildi|ı yaban-
cı dilin şairlerinı tanımaya başlıyor, o şa-
ir!erdençevirileryapı>or. Bildiği yaban-
cı dil(ler) onu başİca dillerin şiinne de gö-
türebiliyor.
Şairler çeviri yoluyla tanınıyor
Örneğın ben Ingilizce yazan bir şair
olan Ezra Pound ile tanıştığım zaman
gördüm ki Uzakdoğu'dan, Çınceden. Es-
ki Yunancadan. ortaçağ Fransızcasından.
Italyancadan birşeylerçevirmiş. Romen
dilleri okumuş. Dünya şiiri ile ilgilen-
miş. Salt çeviri yapmakla kalmamış. şi-
irini bir çeşit o yabancı şiirlerin birikimi
ve kolajı olarak ortaya cıkarmış. Bir de
şiir öğretmeni olarak benimsediği yön-
temler var. bir şiir öğrencisi için. Şiirin
kuramsal yanıyla da ilgileni>or Dolaylı
olarak ben de bu konularla ilgilendiğimi
fark ettim. Ingilizcenin yanı sıra Fransız-
ca öğrenmeye başlamıştım o y ıllarda. Ikı
yabancı dilin dürtüsüyle o dillere çe\ ril-
miş italyan, Ispanyol, Yunan şairlerinı
tanımaya başladım. bir de baktım ki çok
değişik ülkelerin şairlerinden çeviriler
yapmışım. Ve bu çalışnıalar yayınılana-
bilecek birboyuta ulaştığı zaman bir isım
vermeyı düşündüm 19. yüzyıl şair ve
eleştirmenlerinden Doctor Johnson'm
beyitinden aldığım "Çin'den Peru'ya"
adını koydum. Johnson şöyle dıyordu:
"Dünyaya geniş bir açıdan bak ve
Çin'den Peru'ya kadar her şe>i gözle."
Sonra bu dağınık seçme zaman zaman
bellı şairler üzerinde yoğunlaştı 60'la-
nn ortalannda Seferis'ten. Ritsos. Ka\a-
fis, Elrfis'i Ingilizceye Fransızca ceviri-
lerinden Türkçeye çevirdim. Ingiliz,
Amerikan ve Fransız şairlerinden de çe-
viriler yapmayı sürdürüyordum. Yine.
Ezra Pound'un aracılığıyîa Çinli şairler-
le tanıştım.
Cevat Çaparu Şiir
Atlası Ue üç yıldır
çeşitli ülkelerden
yüzü aşkın şairin
şürleriyle şiirsel
yolculuğunu
sürdüriiyor.
(Fotoğraf:
DEVRİM
BARAN)
~T~ T~er ülkede başka üikelerin şairleri çeviri
/• J yoluyla tanınıyor. Edebiyat tarihine
_£. JL baktığımız zaman pek çok şairi
çevirmeninden tanıyoruz. Bir de şiirle uğraşan
insanların çeviri yaparak da bir şeyler öğrendiğini
görüyoruz. Bu yüzden bu ortak çabayı ortaya
çıkarmak üzere, dünya şiirini bize tanıtacak bir
girişim oldu Şiir Atlası. Büyük ilgi gördü ve
kendiliğinden süren bir yolculuk haline dönüştü.
A maçlanan, çok çeşitli ürünün ortaya
/A çıkması. Dünyada başka insanlann
XX. nelerle ilgilendiklerini, duyarlıklannı
nasıl dile getirdiklerini öğrenmek ufuk açıyor,
değişik esin kaynaklan yaratıyor. Çin,
Uzakdoğu, Afrika, Hint şiiri yeterince
yansımış değil Atlas'a. O ülkelere doğru da
yolculuklara çıkmak gerekecek sanınm. Bu
biraz bana, biraz da çevirmenlere bağlı.
- Bu yolculuklar sırasında tanıştıgınız
şairler, sizi başka başka ülkelerin şairle-
rine görürmüş. öyleyse...
ÇARAN - Evet, tıpkı birisiyle tanışıp
dost olmak. sonra onun dostlanyla tanı-
şıp çe\ renizi genişletmek gibi. Şiirde de
bö>le oluyor bu. Dünya edebiyatıyla is-
ter istemez ilgileniyor insan. hele bir ede-
biyat bölümünde hocalık yapıyorsa...
Örneğin Rusça gibi büyük bir şiir yarat-
mış diller var. Ama bir insan ömrü dün-
yanın bütün dillerini öğrenmeye yetme-
yeceğı için çevirilerinden yararlanıyor-
sunuz. 1970'lerdeTürkıye'dePasternak,
Mayakovski, Mandelştam gibi Rus şair-
ler gündeme gelı>ordu. Bunlann içinde
en çarpıcı olan Mandelştam'dı benim
için.
12 Mart döneminde tutuklanmalar, ev
baskınları yaşanıyordu. Tam o sırada
Mandelştam'ın kansının yazdığı bir anı
kıtabını okumaya başlamıştım. Mandelş-
tam'ın Stalin'i yeren bir şiir yazdığı için
sürgüne gönderilmesi, sürgünde ölmesi
çok etkileyici bir dram olarak ortaya çı-
kıyordu o kitapta. Mandelştam'ın şiirle-
ri, tehlikeli görüldükleri için yazılı ola-
rak korunamıyordu. Bu yüzden kansı
onlan ezberleyerek insanlığa armağan
etmişti. Anılannın beni en çok etkileyen
yanı bu gerçeği ögrenmem oldu. O hem
benım kendi şiirlerim için esin kaynağı
oldu hem de Mandelştam'ın şiirlerini
çevirmeye başladım.
- Tek başına başladığıntz bu yolculuğa
daha sonra pek çok deneyimli \e dene-
yimsizçevirmenlerdc katddı. Bu katılım
nasıl gerçekleşti? Çevirmenlere nasıl
ulaştınız?
ÇAPAN - Her ülkede başka ülkelerin
şairleri çeviri yoluyla tanınıyor. Bu ko-
nuda çok karşı savlar da var. Özellikle
akademik çevrelerde şiirin çevrilmezli-
ği konusunda savlar ileri sürülüyor. Ama
edebiyat tarihine baktığımız zaman pek
çok şairi çevirmeninden tanıyoruz. Bir
de şiirle uğraşan insanlann çeviri yapa-
rak da bir şeyler öğrendiğini görüyoruz.
Bu yüzden bu ortak çabayı ortaya çıkar-
maİc üzere, dünya şiirini bize tanıtacak
bir girişim oldu Şiir Atlası. Büyük ilgi
gördü, önce tanıdığım şair çevirmenler-
den yardım istedim, sonra kendiliğinden
çeviriler gelmeyebaşladı.Telefonlaara-
yanlar, mektup yazanlaroldu. Tanımadı-
ğım insanlardan, gençlerden, Türkiye dı-
şındaki yabancı dil bilen çevirmenler ve
Türkiye'nin değişik yerlerindedil öğret-
menliği yapan insanlardan çeviriler gel-
meye başladı. Böylece Şiir Atlası, ken-
diliğinden süren bir yolculuk haline dö-
nüştü.
- 1993'te Cumhuriu't gazetesinin küJ-
tür ve sanat sayfalannda >a>ımlanmaya
başla\an Şiir Atlası, şimdi de Kitap der-
gisinde sürüyor. Gazetede >e dergide ya-
vımlanması. seslendigi okur açısından bir
farklılık yarattı mı?
ÇAPAN - Şiir Atlası'nın gazetede ya-
yımlanmasının amacı şiiri elden geldi-
ğince yaygın bir çevreye ulaştırmaktı.
Bir günlük gazetenin böyle bir şey yap-
ması şiirle ilgilenen insanlar için heye-
can vericiydi. Örneğin taşrada. insanla-
nn bu şiırleri heyecanla biriktirdıklerini
görüyordıık. Entelektüel çevrelerden ise,
her çevirinin nitelığinin çok yüksek ol-
madığı yönünde eleştinler geliyordu.
Böyle eleştirilere açık bir çabaydı bu.
Her yolculukta insanın başına birtakım
tatsız olaylar gelebilir.
Seçim, biraz şansa bağlı
- Şairlerin ve şiirlerin seçimi konusun-
da nasıl bir yol izlemyor?
ÇAPAN - Şiirler. tıtiz bir antoloji ha-
zırlarken gözetılen tıtizlikle hazırlanmı-
yor. Biraz şansa bağlı bir seçim oluyor,
ama bunu da göze almak gerekir diye
düşünüyorum. Çünkü burada çev irmen-
lere de bir fırsat vermişoluyoruz. Amaç-
lanan, çok çeşitli ürünün ortaya çıkma-
sı. Böylelikle ortak bireleştirel ölçütün
oluşmasına yardım eder diye düşünüyo-
rum. Ancak birözeleştiri yapmam da ge-
rekiyor; şairlere ilişkin verilen bilgiler
dahakapsamlıolabilir. Eğerherhaftası-
cağı sıcağına baskıya yetıştirilecek bir
şey olmasa aynntılı bilgi verilebilir, açık-
lama notlan ile zenginleştirilebılır
- Şiir Atlası Tiirk şiirine ve şiir okuy u-
cusuna nasıl bir katkıda bulunabilir?
ÇAPAN - Dünyada başka insanlann
nelerle ilgilendiklerini, duyarlıklannı na-
sıl dile getirdiklerini öğrenmek ufuk açı-
yor, değişik esin kaynaklan yaratıyor
Sanat hem hayattan yola çıkarak kendı-
ni oluşturarak hem de başka sanat yapıt-
lanndan yola çıkarak oluşuyor. Bu diya-
loglann bir önemli katkısı da kimi sa-
bancı şairlen Türk şiıriyle tanıştırarak
ülkelerinde Türk şiirini tanıfmalarının
yolunu açması.
- Bundan sonra şiir dünyasının hangi
bilinmedik ülkelerini ele alacak Şiir At-
lası?
ÇAPAN - Böyle bir merak başlayınca
ınsanda, gidilmedik yerlerin olduğunu
görüyoruz. Çin, Uzakdoğu, Afrika. Hint
şiiri yeterince yansımış değil Atlas'a. O
ülkelere doğru da yolculuklara çıkmak
gerekecek sanınm. Bu biraz bana, biraz
da çevirmenlere bağlı. Örneğin Afrika
şiirini tanıtmaya başlayacağız yakında.
Afrika'da Ingilizce ve Fransızca yazan
önemli şairler var, o yüzden bir sorun
yok. Ama bu dillerin dışında daha yerel
dillerde yazanlar varsa. onlan artık yine
daha bilinen dillerden çevırmek zorun-
da kalacagız. Hint. Uzakdoğu şairleri de
yavaş yavaş Atlas'a girmeye başlayacak.
Ancak burada ister istemez bizi sınırla-
yan. çevirmenlerin, şairlerin ilgi alanla-
nnın genişliği. Yanı onlar kimlerle ılgı-
leniyorlar? Çevırmende, şairde ilgi
uyandırmış, heyecan verici şairler, ülke-
ler hangileridır? Bir yolcu, bir gezgin
olarak düşünecek olursak, şiir bakımın-
dan bizi çok heyecanlandırmayart yerler
de olabilir.
- Bunca yıllık çeviri uğraşında sizi" Bu
şiiri çevirmeliyim" düşüncesinegötüren
nedirpeki?
ÇAPAN -Örneğin Portekizü şair Fer-
nando Pessoa böyle bir şairdir benim
için. Onun varlığından haberdar olunca
ister istemez bu işe sanlıyorsunuz. Bir de
şiir gerçekten önemli bir şıırse heyecan
verici bir uğraş oluyor. Aynca, Yunan şi-
iri benim için önemli bir keşifti. Şairler
aracılığıyîa bilmediğimizne kadar ilginç
dünyalar olduğunu keşfediyoruz.
- Şiir Atlası'nı Türkiye\e uvarlayıp
Türk şiirini kapsayan bir niteliğe büriin-
dürmeyi düşündünüz mü?
ÇAPAN - Türkiye'de Türk şiiriyle il-
gıli oldukça iyı antolojiler var. Ancak
antoloji yapmanın sının yok Değişen
dönemlerdeki beğeniye göre bir değer
sıralaması yapılıyor. 'Aşk ŞürlerT, 'Do-
ğa Şiirleri' gibi değişik bakış açılanyla
antolojiler hazırlanabiliyor. Dönemlerin
yenıden ele alınması da söz konusu. Ya-
ni, Şiir Atlası gıbı bir çeşit 'yurtiçinde'
şiirsel yolculuklara çıkmak mümkün
olabilir. Bu alanda çalışacak olanlara
önemli işler düşüyor.
Türk Sanatı
Internet'te
Kültür Servisi - Istan-
bul'dabuyıl 18-22 eylül ta-
rihleri arasında 13'üncüsü-
nün gerçekleştınleceğı Tür-
kiye Bilişim Kumltayı. bılı-
şıtn alanında çalışmalar ya-
pan pek çok bılım adamı ve
sektörün ılen gelenlennı bir
araya getırecek.
Hılton. Askerı Müze Kül-
tür Sıtesı. Lütfı Kırdar Ulus-
lararası Kongre ve Sergı Sa-
rayı'nda gerçekleştırilecek
olan organızasyonun dıkkat
çekicı etkınlıklennden bin
deMımarSınan Lnıversıte-
si ögretım üyelennden Yard.
Poç. Oğuzhan Özcan'ın
internet'te Türk Sanatı'
başlığını taşıyan gösterisı.
Gösten. 19 eylül perşembe
günü saat 11.00'de Lütfı
Kırdar Kongre Merkezı
Dolmabahçe K Salonunda
gerçekleştınlecek.
Kunıltaya üçüncü önem-
li çalışması 'İnternet'te
Türk Sanatı' projesı ile ka-
tıian Özcan. sunacağı bu
gösteride her bın kendı ko-
nulannda Türkiye'nın önde
gelen sanatçıları arasında
yer alan ressam Adnan Ço-
ker. grafik sanatçısı Bülent
Erkmen. çocuk edebi>atı
yazan Gülten Da>ıoğlu. mo-
datasanmcısı Cemil İpekçi.
kankatûnst Tan Oral. hey-
keltıraş Meriç Hızal ve Ha-
le Sontaş. sinema sanatçısı
Türkan Şora>, yazar-şaır
Atilla İlhan v e Türk pop mü-
zığı sanatçısı Banş Man-
ço'yu, ınternet ortamında ta-
nıtıyor.
Özcan. gerçekleştirdıgi
bu çalışmada, sanatçılara
'Türk sanatçıları multimed-
\a ortamında sanata yeni bir
solukgetirebUirler mi' soru-
sunu yöneltıyor. Projede sa-
natçılar. hem kendılerı hak-
kındakı en son bılgılerı hem
de yapıtlannı du\urma fır-
satı buluyor. Bu çalışma
hakkında bilgi edinmek ya
da en genış halıyle ınternet-
ten ızlemek ısteyenler 18
eylül tarihınden ıtıbaren
projenin telif haklanna sa-
hıp bulunan Pnzmanet-
Vol'ün http ' www. vol.
com. tr adresinden izleyebı-
lirler.
Internet ve multitnedya
alanında yaptığı 'ilk'lerle
dıkkat çeken Ozcanın ilk
projesı 'Multimedya Orta-
mında Topkapı Sarau" ıdı.
Bu proje ile 1993 yılında
Hürnyet - Jaycees tarafın-
dan 'Genç Bilim Adamı
Ödülü'nü ve TÜBtTAKın
"Teş>ik Projeleri' desteğını
aldı. Özcan'ın ıkıncı büyük
projesı ise tstanbul Resım
ve Heykel Müzesı'nın ınter-
neteçıkanlmasıydı. Dünya
çapında ses getıren bu pro-
je ile Türkıve'nın ilk 'ekkt-
ronik müzesi' yaratılmış ol-
du. Istanbul Resım ve Hey-
kel Müzesi böylelikle dün-
yada ınternet üzerındekı
500 müze ıçensınde aktıf 10
müze arasında yer alıyor.
İngiliz popunun ünlü topluluğu Oasis'in ABD turnesi olaylı geçti
6
Kötü çoculdar' ayrıhyor mu?
Kültür Servisi - Ingıhere'de
bugünlerde gençler arasında en
çok ne konuşuluyor dersiniz?
Tuhaf tavırlan, sert söylemleri,
ılgınç alışkanlıklan ile müzik
dünyasını kasıp kavuran grup
Oasis!
Liam ve Noel Gallagher adlı
iki kardeşın kurdugu Oasıs fırtı-
nası yalnız Ingiltere'de değil,
dünyanın pek çok ülkesinde esi-
yor. Ancak fırtınanın yerinı, gru-
bun dağılacağına ilişkin dediko-
dularaldı. Son Amenka turnele-
nnden edinilen bilgiye göre Oa-
sis. dağılma noktasına geldi. Ge-
çen çarşamba günü ABD'nin
Charlotte eyaletinde verdikleri
konserde sahne üzerinde sıkı bir
kav gaya tutuşan iki kardeş. kon-
sen yanda kestiler.
Son albümlen (What's The
Storj) MomingGlorv?dünya çapında 8 mılyon adet
satış yapan Oasis hakkında. turnenin bitmesine çok
az bir süre kala çıkan 'dağılıyoriar' söylentısı. gru-
bun menajen Johnny Hopkinstarafından doğrulan-
madı ancak ABD turnesinin yanda bırakıldığı ve
Noel Gallagher'in tek başına Londra'ya döndüğü
bildirildı.
Söylentılere bakılırsa Gallagher kardeşler. turne-
nın başından ben kavgalıydılar. Grubun solısti Li-
am (23). turrıe yolculuğuna 15 dakika kala gitmek-
ten vazgeçtığını söylemiş ve grubu havaalanında
terketmıştı. Noel vedıgerelemanlar. ABD'yeuça-
rak turneye Lıam'sız başlamışlardı. Grubun 'haylaz'
solısti Lıam ise birkaç gün sonra onlara katıldı.
Noel Gallagher'in turne dönüşü, Londra Heath-
row Havaalanı'nda konu hakkında bir yorum yap-
madığı, kardeşi Lıam ve grubun dıger ıkı üyesının
de, lngiltere'ye dör.mek için toplandıgı belirtildi.
Oasis'in dağılmasına ilişkin söylentıler, müzık
çevrelerinde üzüntüyle karşılandı. Haftalık pop mü-
zık dergısi'New \luskal Express'ın yazarlanndan
Liam ve Noel (önde) Gallagher'ın kurdugu Oasis sancılı günler yaşıyor.
Tommv Yudo. Oasis gibi başannın zırvesıne ulaş-
mış bir grubun dağılmastnın doğru olmayacağını
söyledi. Son 30 yılın en popüler gruplanndan biri
olan Oasis'in yaptığı tüm parçalann büyük küçük
herkes tarafından ezbere bilindığıne dıkkat çeken
Yudo. dünya çapında 'fenomen' olmayı başarmış
böyle bir grubun en az Beatles kadar büyük oldu-
ğunu söyledi. Yudo, Noel Gallagher'u yüzyılın en
önemli şarkı sözü yazan olarak tanımladı.
5 yıl içinde, ses getiren 3 albüm çıkaran Oasıs.
Ingiltere'de üç milyonu aşkın dınleyıcı kitlesine sa-
hıp. 1990'ların en önemli gruplarından bın olmak
hiç de kolay degıl elbet. Konser bıletlen satışa su-
nulur sunulmaz tükenıyor. karaborsada fahış fıyat-
lardan alıcı buluyor. Kısacası. bugünlerde dünya
gençlığinın azımsanamayacak bir kısmı Oasis ile
yatıp Oasis ile kalkıyor.
Grubun lıderi pozısyonundaki Lıam Gallagher'in
ası tav ırlan da grubun ününe ün katmaya bıre bir.
Hergıttığı yerdeolay çıkaran. adamdöven Lıam'ın
arkadaş çevresi, genç solistın son günlerdekı hırçın
davranışlanna bir anlam veremıyor.
Grubun diger elemanları, eskıden
çok ıyi anlaşan ıkı kardeşın aralann-
da bir tür telepati olduğunu. ancak son
günlerde bu ılışkınin çok farklı boyut-
larda seyrettığıni belırtiyorlar. Işçı sı-
nıfına mensup bir ailenin çocuklan
olarak yetışen Liam ve Noel kardeş-
lenn çizdiği 'körü çocuk' imajı. ço-
cuklukyıllannın gerçekten 'kötü'geç-
mış olmasına bağlanıyor. Sokak çete-
leri. kavgalarderken polisle çok erken
yaşlarda tanışan Gallagher'lann son
vukuatlanndan biri, Bristol'de birotel-
de garsonu ekmek getirmedi diye döv-
mek...
Skandalın büyügü ise geçen gün-
lerde Amerika'da gerçekleştinlen
MTV Müzik Ödülleri töreninde ya-
şandı. Canlı yayın sırasında sahneye
fırlayan Lıam, elindeki boş bıra kutu-
sunu izleyıcilere fırlattı, çığlıklarattı.
Salondaki küçük bir grup, haşan solisti alkışlarken
çoğunluk budavranışı 'jeterinceprovokatirbulma-
yarak protesto etti. Anlaşılan, Oasıs'in (eğer dağı!-
maya niyeti yoksa) ABD müzik piyasasında tutun-
mak gibi bir kaygısı varsa 'kötü çocuk' imajını da-
ha da güçlendirmesi gerekecek.
Bu arada, İngıltere müzık piyasası Oasis taklıdı
pek çok grubun istilasına uğramış durumda. Dızgin-
lenemez talepler karşısında Oasis tek başına yetme-
diğınden olsa gerek mûzikleri, şarkı sözleri. gıyım-
len ve saç stilleri ile tepeden tırnaga Oasis gıbı ol-
maya çalışan gruplar ortaya çıkıyor. Kendılenne
verdikleri ısımlerbıle Oasis'ıçağrıştırıyor: NoVVav
Sis, Noasis, Oasish, Oasis'nt The Gallaghers and
Çuoasis Oasis'in mantar gıbı türeyen bu grupla-
ra aldırdığı yok. 'Kötü çocuklar'm tek amacı. Ingı-
lız müzık tanhının efsanev ı arubu Beatles'ı gende
bırakmak. Son albümlerınin İngıltere'de 3.5 milyon
adet satılması (Beatles'ın "St. Pepper' albümü 3.2
milyon satışa ulaşmıştı) hedeflenne ne denlı yak-
laştıklannı göstermıyor mu?
47 Sanat Oalerisi
272 Sanatçı
6. İstanbul
Sanat Fuarı
17-22 Eylül 1996
ZİYARET GÜN VE SAATLERI
il 1996 11 00- 1700
18- 21 Eylül 1996. 11 00-20.00
22 Eylül 1996: 11.00- 1900
Fuui' KlkiıılikU
lZEylül 1996 Sah
12.00 - 13.0(1 R 'l \1» vukran Odülü (Sayın Ahmel K5k«a)'a
j sanat rlrştirmrni olarak plastık «anatlara katkılanndan dolayı)
vc 2. TLFV'AP Genç Sanatçılar Resim \an|ması Ödülü Törrnlcri
13.00 - 17.00 : Gönümüz çajjdaç Fransu sanatı ile üjoü
; program MAC 2000'in getirdiği on iki Fransu sanatçmın
basın tanıUmı Konferan» : Patriok Jilles - Persin l"L0eil" sanal
ı dergisi) Konu : Daniel - Henn Kahnweiler, "Bir Büyük Sanat
Pazarlayıcısımn MareraM (1884 - 1979)" (Braque, Derain, Pieasso,
! Leger. Klee) Konferans : Madame Françoise Monnin ("Musfart"
| sanat dergisi yazı işleri müdin-si) Konu : "21. Yüzyıl liuslararaM
! Olacak ja da Hiç Varolmayacak" Konferans : Frederi<- Amblartl
i Konu: Fransada ^aşayan Resim - Alternatifler, Gtrçekler,
Yönelinüer.... (Çağda? bir saaatçının bakij açısı ile)
| | 8 Eylül 1996
14.00 - 16.00 - SÖYlEŞİ Komet PerfonıuiMi:
16.00 - 18.00 - PANEL Saoatu Taklitçüik ve Kopyanlık
' Yöneten: Semra Gennaner Konuşnıafilar: kenul İskrndrr, Hajbıı
| Nur Giirel, Zeynep Yas» Yaman (Ank)
| | 9 Eylül 1996
U4.00-16.00 - SÖ11 Eçl hri.nl.un
i 16.00 - 18.00 - PANKL Türkiye'de Yanşmab Sergiler, Devl.l
I Scrgileri ve Ödüllfr Yöüeten : 4bdölkadir Günyaz
Konuşmaeılıu- : Devrim Erbil, Mehmet Güleryüz, Kaya Öısezgiıı
14.IM)- 16.00-SÖYLEŞİ MehmrtAk«oy
16.00-18.00 -PANEL Sanat Elestirüi. Sanat
| Yayınlan ve Sanat İzleyicisi Yöneten : Kemal İükender
: Sezer Tansn, Hami Çağdaş, Ekr<>m Kahraman
fcyföl ^
14.00 - 16.00 - SÖYLEŞİ Turan Erol
16.00 - 18.00 - PANEL Modernizm - Posünoderaam
Yöneten : Mehmet Erpnen Konuşmaeılflr : Bülent Özer,
Ali Akaj, Enis Batur
22 Eylfıl 1996paZ
ar
1 4.00 - 16.00 - SÖYLEŞİ Özer Kaba5
16.00 - 18.00 - PANtL D-vlet Sanat Politikası ve
•^anat Kurumları İlişkis Yönelen : Hüsamettin Koçan
Konnşmacılar : KıymetGiray, HasanBiileııt Kahraman,
Tamer Levent
T A N B U L