Katalog

15EYLUL1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Deniz SOM faternet: http://www.ptaiet.ctta.tT/Xii ElektfoıA posto: [email protected] Tefc 0.212.5Î2 05 05 fnkst 0.212.512 44 97 Ulusoy şoförünün yolda namazı geldi H yor. şi nedeniyle sık sık yolculuğa çı- kan Ülkü Özer, 8 eylülde Ulu- soy'un 311 sefer sayılı otobüsü ile Istanbul'dan Trabzon'a gidi- 61 U\ 347 plakalı otobüs Bolu Dağı'ndaki Ulusoy tesislerinde ilk mo- layı verdikten sonra yoluna devam edi- yor. Ancak yaklaşık bir saat sonra, hiç hesapta yokken şoför, otobüsü yol ke- narındaki herhangı bir dinlenme tesisi- ne çekiyor ve "isteyen yolcular namaz kılabilir, namaz molası veriyoruz" di- yor. Trafik kurallarına olduğu kadar ser- vis kurallarına da uyması ile tanınan Ulusoy firmasına ait bir otobüste veri- len "namaz molası" yolcuları şaşırtı- yor... Itiraz edenler oluyor, ama şoför umursamıyor, namazını kılıyor. Dahaönce Kamil Koç otobüslerinde emrivakı yapılmak istenen "namaz mo- lası"na karşı ödün verilmediğini bilen Ülkü Özer. aynı konuda Ulusoy'un na- sıl bir tutum izleyeceğini merak edi- yor... Ulusoy'un Halkla ilişkiler Müdürü Ümit Tuncer. yolculuk sırasında ayrı- ca bir namaz molası verilmesinin söz konusu olmadığını bıldirmekle yetini- yor ve bu olayla ilgili gerekli açıklama- nın Genel Müdür Mustafa Yıldınm ta- rafından yapılacağını söylüyor. Mustafa Yıldırım, yarım saat içinde açıklama yapıyor: "Laik bir ülkede yaşıyoruz. Ulu- soy'da 2 bin kişi çalışıyor; bizim bün- yemizde isteyen namazını kılar, iste- yen içkisini içer. Firmamızın kuralları bellidir; biz Re- fah Partisi yandaşlarının kimi uygula- malarından yana değiliz. Otobüslerimiz, normal yol koşulla- SESSİZ SEDASIZ NURİKURTCEBE HAKSIZUK BU.'.. BFNl'M tf Bfe/NCf'ÜKTl /.. rında daha önceden belirlenmiş mola yerlerinde durur. Bu molalar sırasında isteyen yemeğini yer, isteyen namazı- nı kılar, isteyen tuvalete gider, isteyen hiçbir şey yapmadan otobüste oturur. Bu yerlerin dışında ayrıca namaz için durulması kesinlikle söz konusu değil- dir. Söz konusu olay, firmamızın malı ol- mayan, şahıstan kiralanmış bir otobüs- te meydana gelmış. Bu şahıs, firma- mızla yapılan sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı için üç gün sefere çı- kamayacaktır. Ikinci kez tekrarı halin- de ağır para cezası verilecek, üçüncü- sünde sözleşmesi fiımamız tarafından feshedilecektir." Böylece. Kamil Koç'tan sonra Ulu- soy da gereğini yapmış; illâ yolda na- maz kılmak ısteyenlere yolcuların tümü için geçerli mola yerini beklemek ge- rektiğini hatırlatmış oluyor... Televizyon binası efahlı beledryelerle yandaşlan dinci televizyonların al takke ver I külah ilişkilerine somut bir örnek, Samsun'da yaşanıyor... Refahh Ilkadım Belediyesi, "1995 Yılı Hizmet Raporu"nun 44. sayfasında açık ve seçik bir şekilde açıklıyor "Kanal 7 televizyonu için Bakacaktepe'de bina yaptık, işler hale getirdik; bu iş için de belediyenin kasasından 100 milyon lira harcadık." Belediye, vatandaştan topladığı vergilerle kamu yaranna hizmet yapacağına, dinci televizyonun beldesinde izlenmesi için bir özel şirkete "çok özel" hizmet götürebiliyor... llkadım'daki vatandaşlar bundan böyle belediyeye emlak vergisi, tabela vergisi, çer-çöp vergisi ödemese yerden göğe haklılar! Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER U.S.A.: Ulusların Sam Amcası. Sandy adı ittıal bebeğe serbest, vatandaşa yasak T ürkiye Cumhuriyeti vatanda- şı Viktor Zurikoğlu, Bakır- köy'de kızı Sandy'nın adını vereceği özel bir bale kursu açmak üzere Milli Eğitim'e başvuruyor. Dilekçesine, Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği nüfus cüzdanı ömeğini de ek- liyor... Kısa bir sure sonra yanıt geliyor: "Viktor Zurikoğlu'nun açmak istedi- ği kuruma 'Özel Sandy Bale Kursu' adı verilmesi teklif edilmektedir. Söz ko- nusu kursun adının, Milli Eğitim Ba- kanlığı'na bağlı kurumlara ait açma, kapama ve ad verme yönetmeliğinin 7. maddesi gereğince Türkçe olması ge- rektiğinden, işleme konmamış olup..." Milli Eğitim, "Sandy" adını kabul et- miyor... Aynı Milli Eğitim yine Bakır- köy'deki bir özel kursun Kadıköy'de şube açtığını gazete ilanlarıyla duyurur- ken adının "International Language Center" olduğunu görmüyor; doğru- dan ilgili olmasa da sokak aralarında Uzakdoğu sporlarının öğretildiği mer- kezlerin "fink-fonk"lu adlarına; cami altlarındaki kursların "ebu ibn-i"li adla- rına tepki göstermiyor... Kaldı ki Victor Zurikoğlu da Sandy Zurikoğlu da bu ülkede doğup büyü- Amamüş, bu ülkenin vatandaşları... adlarını kullanamıyorlar... Sandy adı çok daha çarpıcı bir du- rum yaratıyor... Yurtdışından ıthal edilen oyuncak bebekler var; Sandy adında... Bunu sa- tan bir dükkâna, ışıklı kocaman bir "Sandy" tabelası asılabiliyor ama so- yadı Zurikoğlu olan Sandy'nin adını kullanmak yasak oluyor! Pilotların yeni derneğinin misyonu L Cihan Demirci 'den y\ A F O R I Z M A L A J \ Okullar açılıyor... Kim bilir ne çok özlemiştir pek çok öğretmen, öğrencisinin kulağını! bızdıklar/ kadir cengiz luslararası platformda sivil Türk pilotlarını temsıl eden dernek TALPA'ya, THY yö- netiminın güdümünde ol- madığı için polis marifetiyle elkonmuş- tu... Didik dikik ettikleri evraklarda bir açık bulsalar, yöneticilerıni mahvede- ceklerdi. Tutturamadılar... Dernek yö- neticisi pilotları THY'den attılar; özel hava yollarında görev almalarını engel- lediler... Bu arada TALPA üzerindeki hesap- lar mahkemeden döndü... Kesinleşmiş yargı kararı ile görevden aldıkları yöne- ticilere derneği iade etmek durumun- da kaldılar... Ama, bunu da yapmadı- lar; aylardır yargı kararını uygulamıyor- lar... TALPA'yı ele geçiremediler ama özel hava yollarındakileri de kapsaya- cak şekilde başka bir derneğin kurulu- şunu desteklediler. Adını, Hava Yolları Pilotları Derneği koydular; üyeaidatla- rının bordrodan kesilmesine kadar bir- çok kolaylık sağladılar... Kurulduğunun ertesinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından kabul edildiler. Gösterişli bir kokteyl düzenlediler. Kısa adı HYPD olsa gerek. bu yeni derneğin ne yapacağı merakla bekle- niyordu o da anlaşıldı... THY uçağının. Izmir-Ankara seferin- de Tansu Çiller'in arkasında durmak- tan sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söy- lemez'i almak üzere Taşlıtarla minibü- sü gibi Antalya'ya indirilmesi karşısın- da sessiz kalmayı yeğleyen HYPD yö- neticileri. havaalanlarında pilot odala- rına şu duyuruyu astılar: "Sendikadan istifa etmek isteyen ar- kadaşlar, dilekçelerini bize versin iş- lemleri hızla takip edelim." Bravo doğrusu... Hava-lş Sendikası'nı da halletmek gibi bir misyon üstlendiklerine göre epey yüksekten uçuyorlar doğrusu... Umarız başaşağı çakılmazlar! Sivil Savunma ekibinde görev almak arşamba Radyo Televizyonu Genel Yayın Müdürü Faruk Tak, yaklaşık üç yıldır Sivil Sa- vunma Müdürlüğü'nden "av- cı takımı"nda görevli olduğuna ilişkin yazılar alıyordu. Tak, sivil savunma ko- nusunda herhangi bir eğitim görme- mesine karşın deprem, sel, savaş gibi durumlarda görev yapmak üzere kâğıt üzerinde "tim komutanlığı"na kadar yükselmişti... Düzenli olarak "yokla- ma"larını yaptırıyordu... Geçenlerde bir yazı daha aldı: "Per- sonel Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırma Formu"nu doldurmak üzere Çarşamba Sivil Savunma Müdürlü- ğü'negitti. Formda, "Tevkif edildinizmi?", "Her- hangi bir davadan mahkemeye davet edildiniz mi?". "Hakkınızda para ceza- sı uygulandı mı?" gibi sorular vardı. Yıllar önce "sinkaflı küfürden" para cezası alan Faruk Tak, bu sorulara "Evet" yanıtını verdi. Bir süre sonra, Çarşamba Kayma- kamlığı'ndan gönderilen bir yazıyla Si- vil savunma Avcı Takımı'ndaki görevi- nin sona erdiği bildirildi. Haberi olmadan sivil savunma ekibi- ne alınmış, haberi olmadan sivil savun- madan atılmıştı... "Herhalde" dedi, "olası bir savaşta düşmana sinkaflı küfür' savurabilece- ğimden kuşkulandılar!" Vatandaş mektup gönderirken atandaş, izmir Mordo- ğan'da tatil yapıyordu. Ga- zeteleri okudukça gündeme oturan kısır siyasetin, ülkeyi geriye götürmeyi amaçlayan çabala- rın artık sıkıntı verdiğini hissetti. Eline kâğıt kalemi alıp Cumhurbaşkanlığı'na bir mektup yazdı... Sonra Mordoğan Postanesi'ne gitti. Memura zarfı uzat- tı. Memur zarfın üzerine baktı: - Kimlik, dedi. Mektup gönderenden neden kimlik istendiğinı sordu. Memur: - Böyle zarflan kimliksiz kabul etmi- yoruz. dedi. Ya pulu yapıştırıp zarfı masaya bı- rakmış olsaydı ne yapacaklannı sordu. Memur: - Göndermezdik. Müdüre inceleme- ye gönderirdik. Geri döndü, kimliğinı alıp geldi. Mek- tubu postaya verdi. Süleyman Demirel e gönderdiği mektubunda Türkiye'nin bugünlere gelmesindeki sorumlulardan birinin de Demirel olduğuna değinerek "Laikliğe sahip çıkın" diyordu vatandaş... Bun- da bir suç unsuru varsa, kimliği Mor- doğan Postanesi kayıtlarından bulu- nabilir! HAYVANLAR ÎSMAÎL GLLGEÇ KİM KİME DIIM DUMA BEHÎÇ AK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY GADDAR DA\XT SVRI KIRTCEBE N6 OUXCAÖ1NI Si Ş6y OludSA O DÛÖAA£Y6 Ş SALÇA YAPMASANA KAFANA A ? I M AL PtVÖRSAK AL - BI BİLPtâÎMfZ VAR Kf, VERlyORUZ. SU Ü MEVl SÖBÛYO AAU3UN? OlSAK SEURİZ. SU PtiMYADA ÇOK Şey VAR • KONVlSURUZ. EVVAiLAH KALACAK- MIS ?„ AKIVLABI SIRA BENf İŞUsTlVDR SİZİ GİPIP Ş1KA- AAAANDtKKAT.\ TAAAAM, I BURAYA I Ş K İ M V A R Z A N - SÜHBCGtt. BULUT BEBEK MRAYÇtFTÇl Artık ben/m masaJa TARİHTE BLGüN MÜMTAZ ARIKU* lSEyliil ULW CEMM ERK/N 1972 'DE SUGÜN, ÜNLÛ BSSTECİ UL Vi CEMAL E&CİN, 66 YAŞINM ANKARA'OA ÖLOÜ. MÜZİĞB ? VAÇ/NOA /VV.4- NOYLA 8AŞL4YAAI EKKJN, OAHA SONBAKİ YILLAfS&Ar DEV- LBT JAeAF/NDAN YUf?T PtŞlNA YOUANMIÇ, PA£J£ KONSER- VATUA&l'NPA, ÜA/UI MAplA gOULAHGeR'MM ÖĞ/SENÖ& OL- MUÇTU. 133O'DA YURPA DâHÜÇÛNDEU &AÇLAYA2A*: ANKA- RA MU&KJ MUALUM fJEKTBSiklDE Ö&liEnABNUK y/VKtrfT/'• AYNI JÇİ tCOMSEl&ATUAfSDA M SÜfî&UREN eiSKİH,eu A£A- PA BEÇrECJUK ÇAUÇA4ALA&MA AZOYULMUfTZJ. "" BESTELEfÜNOE KlAsİ< FoeMLAKA VE TONAU BASLI KALMIÇ; ATDNAL MÜZİĞİ YALMIZCA İZLEMİŞTIR. O/SKeSneA VE OPA MÜ2Jğİ YAPITtARJ BULUNAN ER.İCİN'İN KÖÇeKÇELEfZ"APLI SÜITİ ÇOK. ÜAJ- LOOÜJ?.. m