Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 1996 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
Çana\kale
Kocaelı
Izmir
Manısa
Aydın
Denızı
PB25
PB 27
PB 26
PB 25
PB 28
AB 29
AB 31
AB28
Sinop B 23
Samsun B 24
Trabzon Y 23
Giresun Y 23
Ankara B 22
Konya B 25
Eskişehir B 23
Sıvas B 22
Zongüdak B 24 Antalya A 30 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
33
30
30
32
27
30
24
23
B 20
Yurdun Kuzeydoğu
kesimlerı parçalı bu-
lutlu, Doğu Karade-
nız kıyılan sağanak
yağışlı, ötekı yerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığında önemli
bır değışiklik olma-
yacak. Rüzgâr, ku-
zey ve batı yönler-
den hafrf. ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
B
Y
Y
B
Y
Y
19
20
25
16
16
21
20
16
Budapeşte Y 19 Münıh
Atına
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
3Ü
23
13
13
15
21
20
17
18
Moskova Y 16
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
Şam
#
B
B
B
B
A
Y
A
A
36
28
23
34
30
26
31
33
h Gck gurultuluP a r ç a l 1 Sısli ^ Çok bulutlu
G U N C E L Cİ ISEYTARCAYİREK
• BaştaraJ, 1. Sayfada
otonom biregemenlik kurması. Türkiye'nin ne ölçü-
de işine gelir, Ankara diplomasısine yararı ne olabi-
lir?
Dışşleri'nde yüksek düzeyde bir diplomat dün
"Taşlaryerinden oynadı" dedi ve ekledi: "Barzani, ba-
kalım sürekliliğini koruyabilecek mi?"
Şu günlerde Barzani olayının aldığı yeni biçimden
sonra Türkiye'nin gerçekleştirmek istediği, sonradan
geçicı tehlikeli bölge adını alan güvenlik şerıdinin akı-
beti ne olacak?
Kesin bır yanıt almak zor. Ne ki Dışişleri'nden baş-
layarak dış sıyasetın oluşmasında önemli katkıları
olan kımi odak noktalart, örneğin GTB'ye karşı "Arap
dünyasının ayakta" olduğunu artık söylüyorlar.
GTB'yi kabul etmeyenlere beş yıldır Kuzey Irak'ta-
ki boşluğa sadece bakmakla yetindiklerıni dilediği-
niz kadar anımsatınız, anlatınız. Yüreğini Osmanlı
korkusu sarmış bir dünya bu Arap dünyası.
Ha Osmanlı. ha Türkiye... Önce Kuzey Irak. sonra
daha aşağılara doğru inerse... Diye zangır zangır!
Yürekleri ferah tutacak son gelişme Kafkaslar'dan
geliyor.
Neyse ki bölgede tek bir dost. o da Azerbaycan,
GTB sorununda Türkıye'yi desteklediğini açıkladı.
Bu destekten sonra yolumuza devam!
Oysa. GTB'yi "biranda kurup işletebilirdik" diyen
bir yetkıli. çok şeyi anımsatan şöyle bir ek yapıyor
sözlenne: "Popülizm yerine şimdiye dek 'ne yapa-
caksak yapmalı ve en önemlisi, o bir şeyi yapıncaya
kadar ağzımızı tutmalıydık'. Doğrusu, hiçbir şey ya-
pamadık, bolca gevezelik ettik."
Pekı. "Neyapmalıydık?"
Yanıt: "Kısacası 'defakto durum' yaratacak, sonra
gerekçesini anlatıp kabul ettirmeye uğraşacaktık."
Ama kamuoyunun ilginç bulduğu kimi sorular ya
yanıt arıyor ya da "sahıbinden" yanıtlanıyor.
"Popülizm yaparak" GTB'nin çıkmaza sürüklen-
mesine neden olan yetkilinın, sormadan söyleniyor
ki adı Tansu. Sıfatı malum.
Bılinen bu olmasına karşın, Tansu'nun kocası
Özer "Elımızden geldığince kamuoyunun vitrinıne
çıkmayız" demiyor mu?
Bu ifadeyı okuyunca, Dışişleri Sözcüsü Ömer Ak-
bel, sınırınden yerinde duramamış, olasıdır ki başı-
nın arkasında kalan son saçlarını yolmaya başlamış-
tır
Dıştan görünenler
Tansu-Necmettin ikilisinı bağlayan bağlann içeri-
ğini bilmelerıne karşın "nereye gittiğimizi" soranlara
alaylı söz ve yüzlerle bakan yöneticiler döneminden
geçiyor Türkiye.
"lyımser tabıatımız hep su üzerinde kalsın" diye-
lim demesine de Deniz Baykal'ın New York'tan gön-
derdığı mesaj niteliğindeki demecin şu satırlarına ne
diyeceğiz:
"Bu hükümetin konumu, hiç kuşkusuz çok önem-
li. Sürekli onu önümüze getihyorlar."
Bizimkilerde ise mangal gibi yürek, herkes rahat!
Destek. ışbirlıği adı altında birbirınin kucağından in-
meyen ortaklık üyeleri. Irak'ta dünya başımıza yıkıl-
sa. umursamaz ölçeğinde durağan, hele ayrı sorun,
Necmettin Hoca sürekli susuyor.
Birkaç sözcüsü var. Gül Abdullah ameliyatlı olma-
sa. ekranlara onu sürecek. Amacı çok yukardan gü-
rültü çıkarmak olunca şeriat sevdalısı Şevket Kazan'ı
kullanıyor. Son günlerde Necati Çelik huzurunuzda.
Kanal 7'de Çelik, koalisyonda "temel görüşlerde
hiçbir farklılık, en ufak ihtilafolmadığını" gönül rahat-
lığıyla söyledi.
Maşallah! Tanrı, Hoca'ya bağışlasın bu denli bağ-
lılık sergileyenleri.
Acaba... Evet susan Hoca, ABD'nin dümen suyu-
na girdiğini nasıl açıklayacağını bilemiyor mu?
Neden böylesine bir kuşku yaratılıyor? Yanıtını, Ak-
it gibi RP başarısına her telden dua eden bir yayın
organında, Abdurrahman Dilipak dün verdi. Hükü-
met adına sadece Tansu'nun sesi duyulduğuna de-
ğındikten sonra, "Kimine göre başbakanlığa bilgi akı-
şı yok. Devletin sahipleri işi fiilen götürüyohar" diye
yazdı.
Hoca'nın suskunluğunda doğruya da parmak ba-
sıyor Dılıpak; "Yoğun bir belirsizlik söz konusu".
Belirsizlik, otorite boşluğuna kayıyor.
Ve... Nereye doğru?
Yağmurlu Kartı
BM Kıbrıs için devrede
Haber Merkezi-BMGe-
nel Sekreten Butros Ga-
linın Kıbrıs Ozel Temsılci-
sı Güney Koreli diplomat
HanSung-Hoo. Kıbns'ratır-
manan gerginliği azaltmak
amacıyla taraflar arası gö-
rüşme'lere başlarken Yuna-
nistan Başbakanı Kostas Si-
mitisin veni strateji belirle-
mek üzere 1 ekimde Kıbrıs
Rum kesimine gideceği be-
lirtildi. A\ rupa Konseyi Par-
lamenterler Meclisi'nin
(AKPM) Kıbrıs Raportörü
tngiliz parlamenter Lord
Finsberg. hazırladığı taslak
raporda. iki toplum liderinin
bir an önce görüşmelere baş-
laması gerektiğini söyledi.
Güney Koreli diplomat
Sung-Hoo dün sabah ilk ola-
rak Kıbrıs Rum yönetimi li-
deri Glafkos Klerides ile gö-
rüştü. Daha sonra KKTC'ye
geçerek Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş tarafmdan ka-
bul edilen Sung-Hoo, görüş-
meler sonrasında yaptığı
açıklamada "Temaslanmız-
daki öncelikli konu maalesef
son günlerde tırmanan ger-
ginliği \atıştırmak olacak-
tır" dedi. KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş. gö-
rüşmeden memnun kaldığı-
nı belirterek Sung-Hoo ile
cuına günü ikincı kez görü-
şeceğini \ e bundan sonra da
bir değerlendırme vapma
imkânına ka\uşacağını bil-
dirdi. Kıbns Rum kesimin-
de ise Klerides'in Denktaş
ile görüşüp görüşmemesı
konusunda tartışmaların
sürdüğü bildirilıyor. Rum
Temsilciler Meclısi'nde
temsil edilmeyen bazı parti-
lerin lıderleri. bugünkü Rum
basınında yer alan bazı ha-
berlere göre taraflar arasın-
da tırmanan gerginliğin
azaltılması için böyle birgö-
rüşmenin yapılmasını savu-
nurken. iktidardaki koalis-
>on ortağı DİKO iideri \e
Rum Temsilciler Meclisi
Başkanı Spiros Kipriyanu.
Denktaş-Klerides görüşme-
sine şiddetle karşı çıktı.
Yunanistan Başbakanı
Kostas Simitis dün düzenle-
diği basın toplantısında 22
eylülde yapılacak seçimler-
den sonra yeni bir strateji be-
lirlemek üzere 1 ekimde
Kıbrıs Rum kesimine gide-
ceğini açıkladı. Simitis.
Rum-Yunan Ortak Sa\ unma
Doktrini"nin. Yunan hükü-
metinin 'değişmez politika-
sı' olduğunu söyledi. Bu
doktrinın bazı bölümlerinde
'ihti$aslaşma>a* gidilmesi
gerektiğini belirten Simitis,
"İhtisaslaşma için gerekli
her şeyi >apacağız. Açıkça
belirtmek istiyomm ki Yu-
nanistan'uı savaşacağı bölge.
Trakya'dan başlayıp Ege'ye
veoradan da Kıbrıs'a kadar
uzanan bölgedir" dedi.
DemirePden zorunlu tasarrufa veto
• Buştarafı 1. Sayfada
kısının "müktesep hak' (kazanılmış
hak) oluşturduğu dikkate alınarak
bu katkı çalışanların ücretine yansı-
tılmalı.
Tasarruf kesintilerine son verilir-
Lojman
satışma
'uyarılı'
onay
I Baştarafı 1. Sayfada
nak oluşturmak amacıyla çıkardığı
4182 sayılı "Kamu Kurum ve Ku-
ruluşlarının Taşınmaz Mallarının
Satışı Hakkında Yasa~yı onayladı.
Ancak Demirel. sosval devlet anla-
v ışına zarar \erilmemesi. de\ let hiz-
metlerinin aksatılmaması \e yatırım
hamlelerıne sekte vurulmamasını
içeren bir uyarı mesajını hükümete
gönderdi. Demirel. mesajında şun-
lan kavdetti:
"DSİ, Karayollan ve benzeri ku-
ruluşlann hizmetlerinin aksatılma-
masına. üniversite kampuslarının
korunmasına. TSK. Jandarma Gc-
nel Komutanlığı, Mİ T ve emniyet
teşkilatında kullanılan lojman \e
sosyal tesislerin stratejik önemine.
ev kiralannın çok yüksek olduğu şe-
hirlerde lojman uygulamalanndan
\a/geçilmesi halinde de> let nıemur-
larının bü> ük sıkıntıya sokulabilme-
si gibi bir durumun me> dana gelme-
mcsine azami dikkatin gösterilme-
si..."
Hükümet, kamudaki 300 bin loj-
mandan Millı Sa\unma Bakanlıgı
\e gü\enlik güçlerinin emrinde
kullanılanlar, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesı'nde yer alanlar.
köy \eormanlardakilerile KİT'le-
re ait olanların dışındakileri satma-
>ı programlıyor.
Alınan bilgilere göre özellikle
üst düze> teknik personelin, loj-
mandan çıkarılması durumunda
özel sektöre geçmeleri olasılığı
dikkate alınarak bu grubun da loj-
manları satılmavacak.
Yetki yasasına iptal istemi
Demirel, özellikle RP'nin kıde-
mı uvmayan çalışanları da bürok-
rat kadrolarına getirmesini sağla-
\abilecek yetki yasasını. TB-
MMde aynen kabul edilmesi ne-
deniyle ana\asa uyannca zorunlu
kaldığı son gün onayladı, ancak
Anayasa Mahkemesi'ne ıptal da\a-
sı açtı.
Yasanın yürürlükte olması nede-
nıyle REFAHYOL hükümetinin
de\ let personel rejimınde köklü de-
ğışikliklervapabilecekkanun hük-
münde kararnamelerı çıkarabilece-
ğı. ancak "yürütmenin durdurul-
ması" ıstemiyle dava açan Demi-
rel'in. kararnameleri titizlikle in-
celeyeceğı belirtildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in. Anayasa Mahkemesi ya-
sayla ilgili başvuruyu görüşene ka-
dar bu konuda hüİcümetten gelen
kararnameleri onaylamayabileceği
bildırildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, yüksek mahkemeye iptal
başvurusunda, TBMM'nin Bakan-
lar Kurulu'na ancak belli konular-
da ve "ivedi hallere münhasır ola-
rak" KHK çıkarma yetkisi verebi-
leceğıne dikkat çekmış ve Anayasa
Mahkemesi nın daha önce benzer
>asalan ıptal ettığını vurgulamıştı.
ken çalışanların hesabında biriken
tasarruf kesintilerinin ne suretle tas-
five edilecegi hususu düzenlenmeli.
Kanunun sevkinde temel amacı oluş-
turan. ama müessese ortadan kaldı-
nlırken, o müessesenin işle> işi ile il-
gili usul ve esasları düzenleyen hü-
kümler yürürlükte bırakılmamalı."
Demirel. geri çevırdıği tasarruf
kesintilerine ilişkin yasayı. parla-
mentoda hıç değıştirilmeden yeni-
den kabul edilmesi durumunda.
Çankaya Köşkü'ne sunulmasından
sonra 15 gün ıçinde onavlamak zo-
runda kalacak.
Ancak a>nı yasayla ilgili olarak
da Anavasa Mahkemesi'ne iptal
davası açabilecek.
Sendikalardan Cumhurbaşkam^na
^zorunlu tasarruT teşekkürü
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
relin. zorunlu tasarruf kesintilerini
kaldıran. ancak çalışanlann birikim-
lerinın ödenmesı konusunda bır dü-
zenleme öngörülmeyen yasayı veto
etmesi. çalışanlar tarafından olum-
lu karşılandı. İşverenler ise vasanın
vetoedilmesıni "popülist veyanlış"
bir karar olarak değerlendirdi.Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ne-
cati Çelik önceki gün yaptığı açık-
lamada. veto edılmeyeceğine ınan-
dığını söylediği yasanın yeniden gö-
rüşülmek üzere TBMM'ye iade
edilmesiyle ilsjili yorum yapmadı.
DİSKGenel Ba'şkanı RıdvanBu-
dak, konfederasyon olarak yürüt-
rükleri ~Yağma yok" kampanyasıy-
la dile getirdikleri ıstemlerin Cum-
hurbaşkanı tarafından dikkate alına-
rak yasanın vetoedilmesini yerinde
bir karar olarak değerlendirdi. De-
mirel'in demokrasiyi ve haklan ko-
ruduğunu kaydeden Budak. şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Sayın Demirel, veto karanyla ül-
kede istikrar unsuru olma görevini
sürdürdüğünü kanıtlamıştır. Artık
söz \enidcn TBMM'dedir. Meclis,
olağanüstü toplanarak vıllardır ek-
meğimizi küçülten zorunlu tasarruf
kesintilerine son vermelidir. İktidar-
lann kevfi bir biçimde kullanarak
erittiği "birikimlerimiz daha fazla
mağduriyete yol açmadan \e zaman
\itirilmeden çalışanlara geri öden-
melidir. Kesintilerin sona erdirilme-
siyle birlikte ücretlerimizin doğal bir
parçası haline gelen işveren kesinti-
leri de işçi kesintileri> le biriikte üc-
retlerimize yansıtılmalıdır."
Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi De-
nizerde Demirel'in beklenen kara-
n verdiğini belirterek "Savın Cum-
hurbaşkanı Demirel, Türkiye'dede-
mokrasinin teminatıdır. Haksızlık-
lara müsamaha göstermeyiz. Ken-
disine teşekkür ediyoruz. Bundan
sonrası TBMM'nin işidir. Meclis,
vanlışta ısrar etmez" di>e konuştu.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı
Resul Akay, yasada ödeme takvımı-
nin belirtilmemesi nedeniyle kuşku-
ya kapıldıklannı vurgulayarak ya-
sanın veto edilmesini olumlu karşı-
ladıklarını bildirdi.
Akay, TBMM'nin fonun tasfiye-
si içinuygunbirtakvim belirleyerek
yeni bir yasa hazırlaması gerektiği-
ni kavdetti.
Hak-lş Genel Başkanı Salim L's-
lu ise
u
^'asanın kaldırılmasıdoğru}-
du, ama eksikti. Veto gerekçesi,çözü-
mü> le birlikte gelmelidir'" dedi. Mu-
halefetpartılennı veyasaya karşı çı-
Söylemez kardeşlerin
'haraç çetesVgözaltında
• İki işadamından zorla 1 milyar lira almaya çalışan 7
kişı gözaltına ahndı. Gözaltına alman 2 kışinin, Söylemez
kardeşlerin beyin takımından olduğu belirtildi.
İstanbul Haber Servisi - Kadı- mesi halinde öldürüleceğini söyle-
köy'de 2 işadamından silah tehdi-
diyle 1 milyar lira haraç almaya ça-
lışan 7 kişi, 4 tabancayla birlikte ele
geçırildi. Gözaltına alınanlardan
Çerkez Geboloğlu v e Casim Koç'un
'Söjlemez kardeşlerin' beyın takı-
mından olduğu belirtildi.
Asayiş Şube Müdürlüğü Organı-
ze Suç Büro Amirlıği'nce yapılan
açıklamaya göre. 7 eylül günü poli-
se başv uran Zafer Çakır v e Sururi
Vlğitadlı işadamlan. Çerkez Gebo-
loğlu ve adamları tarafından 15-20
gündür, 1 milyar lira haraç verme-
leri için tehdit edildikleri yönünde
şikâyette bulundular. İşadamı Suru-
ri Yiğit. Çerkez Geboloğlu v e adam-
lan tarafından Csküdar Çiçekçi Ma-
hallesi Haremiskele Caddesi No
68'de bulunan evde dövüldüğünü, 1
hafta içinde 1 milvarlirayı getirme-
yince. bu adrese polis tarafından
operasyon düzenlendı. Operasyon
sırasında evde bulunan Çerkez Ge-
boloğlu (43). NiyaziÖrdekı 19). Ha-
bip Belek (23). Nefiz Hebip f 25) gö-
zaltına alınırken yanlarındaki 4 ta-
banca ve bir adet kurusıkı tabanca
ele geçırildi.
Gözaltına alınan kişilerinsorgula-
malan sonucu olay la ilişkilen oîduk-
lan anlaşılan Cazim Koç (54), Meh-
met Sclim Çalışal (46) ve bu kişileri
haraç almaya azmettirdiği belirlenen
Fmaz Doğru (43) da gözaltına alın-
dı. Polis. sanıklardan Çerkez Gebo-
loğlu'nun, Söv lemez kardeşlerin be-
yin takımını oluşturan "üniformalı
çete" ile ilişkısi olduğu gerekçesiy-
le bir süre cezaev inde yattığını. Ca-
zim Koç'un da bu çeteve vardım et-
mek suçundan arandığını bildirdi.
Yine yıkım, yine olay
• Baştarafı 1. Sayfada
Barikatlar. Çevik Kuvvet
tarafından kaldınlırken çevre
sakinlen. "Bugüne kadar RP've
ov \erdik. Bize bunu mu
yapacaklardı? Adil düzen bu
mu?" diyerek tepkilerini dile
getirdiler. Bazı vatandaşların ise
belediye yetkililerivle anlaşarak.
yıkılması gereken katlarını
kendilerinin vıkacağı sözünü
verip yıkım işlemini
durdurmaları, diğerevleri yıkılan
yurttaşlann tepkisıne neden
oldu. Ola\lar sırasında belediye
araçlannın camlan da kınldı.
Gecevi dışanda geçırmek
zorunda kalan Karanfilköylüler.
mahallelerinden
çıkmavacaklarını açıkladılar.
kanlan suçlayan Uslu. şunlan söy-
ledi:
" Bence veto gerekçesi, çözümüyle
biriikte gelmelidir. Çözümü>le ilgili
tasarı. bir an önce TBMM'ye sevk
edihneli. Aksi halde bu haksız kesin-
ti dev am ettiği takdirde.v üıe çalışan-
lar, tüketiciler ve kayıtlı ekonomi za-
rar görecektir. İşçi konfederasyonla-
rı olarak. yasanın iptali yerine çö-
züm üreterek yol gösterilmesi için
gayret etmeliyiz."
Bu arada başta büyük kentler ol-
mak üzere tüm yurtta düzenlenecek
olan kamu emekçilerinden kesilen
zorunlu tasarrufların ödenmemesi-
nı protesto eylemleri vann başlıyor.
Kamu Emekçileri Sendikalan Kon-
federasvonu'nun(KESK)ilkevlemi
vann tüm illerde vapılacak kitlesel
basın açıklaması olacak.
Daha sonra postanelerden Başba-
kanlığa protesto dilekçeleri gönde-
rilecek ve 19-20 ekim tarihFerinde
de Istanbul. Ankara. Izmır. Dıv arba-
kır, Zonguldak. Bursa. Mersin ve Iz-
mit'te bölgesel mitingler düzenle-
necek.
Türkiye İşveren Sendikalan Kon-
federasyonu (TİSK) Başkanı Refik
Baydur. veto karannı "popülist ve
yanlış bir politikanın gelişimi" olarak
değerlendirdi.
Lojmandan
atılan polis
intihar
etmek istedi
İstanbul Haber Servisi-Günev-
doğu'da görev yaptığı sırada çıkan
çatışmada yaralanan ve daha sonra
malulen emeklive ayrılan Adem
Şimşekadlı polis memuru. kendisi-
ne tahsis edilen Koşuvolu Polis Loj-
manlan'ndaki dairesınden atılmak
istenmesi üzerine intihara teşebbüs
etti. Başına silah davayarak intihar
etmek isteyen polis memuru. mes-
lektaşları tarafından ikna edildı.
Cizre Terörle Mücadele Şube-
si'nde görevli olan ve geçen Ne\-
ruz'da çıkan bir çatışmada avağından
yaralanan Adem Şimşek. tedav i gör-
dükten sonra malulen emeklive ay-
rıldı. Daha sonra İstanbul "a getiri-
len Şimşek ve aılesine. Koşuvolu Po-
lis Lojmanlan'nda zemın kat bir da-
ire tahsis edildi. Ancak bir süre son-
ra lojmanlardan çıkması vönünde
uv anlar alan 2 çocuk babası Şimşek.
kalacak yerinin olmadığını söyleme-
sıne rağmen meslektaşlannı ikna
edemedi.
Şimşek ailesi. dün gece polislenn
baskınınauğradı. Polislertarafından
eşyalan kapı önüne konan Adem
Şimşek, girdiği bunalım sonucu bev-
liktabancasıyla intihar etmek istedi.
Apartmanın kapısında başına silah
da>ayanveçevresindekilerikendisi-
ne yaklaştırmayan Şimşek. meslek-
taşlarınca bir süre sonra ikna edildi.
Çevrede geniş güvenlik önlemi
alan polis. olayı görüntülemek iste-
yen gazetecilerin film ve kasetlerine
el kovdu.
Herhangi bir nedenle derslere katılamadığınızda,
katılamadığınız her dersin notlarını 24 saat içinde
size ulaştırabilen bir dil kursu var mı? var ya!
Oğrencilerine kendisi 12 ay boyunca
faizsiz eğitim kredisi verebilen
bir dil kursu var mı ? var ya!
Kolejler ve Anadolu Liselerine hazırlanan veya kazanan öğrencilerin
annelerine yönelik çok özel destek programlar •
düzenleyen bir dil kursu var mı? V CT»F JM &» •
Bir aylık deneme süresi sonunda herhangi bir nedenle ayrılmak isteyenlere
ücretinin tamamını geri ödeme güvencesi verebilen §
varya!bir dil kursu var mı?
hurgün
kararnamesi
bugüııe kaldı
ANK.\RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın. büv ük
çoğunluğu laik, Atatürkçü
ve demokrat olan yargıç ve
savcıları kapsayan 1291
kişilik "sürgün
kararnamesi" ile ilgili
taslağın görüşülmesine
bugün devam edilecek.
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nun
(HS\'K) dün. gün boyu
devam eden toplantısından
sonra açiklama yapan
Kazan. taslağın büyük bır
bölümüyle ilgili
görüşmelerin
tamamlandığını. geriye
sadece 30 DGM vargıç ve
savcısının kaldığını bildirdi.
Kazan. bunlann da v üksek
kurulun bugün öğleden
önceki toplantısında
görüşülüp karara
bağlanacağını sövledi.
Kararname taslağı kurulda
görüşülüp oylandıktan sonra
Başbakan v e
Cumhurbaşkanı tarafından
da onaylanacak.
G U N D E M MISTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
RP'nin demokrasiyi amaç değil, araç olarak kul-
landığını herkes biliyor. Bu partı için demokrasi, ik-
tidara gelme aracından başka bir şey değil. Bunu
özellikle iç toplantılarında sık sık vurguluyoıiar.
Gerçeği söylemek gerekırse. siyasi arenadaki par-
tilerin hiçbırinde "parti içı demokrasi" yok.
Tümünün ortak özelliği, lider partileri olması. Öte-
ki partılerde de genel merkezın ıstemediği aday il
kongresinı kazanırsa, çoğunlukla görevden alınıyor.
Ama, muhalifleri yönetimden uzaklaştırmanın da
bir "usulü" var. "Kulluk" şu andaki RP üst yonetimı-
nin cığerine o kadar işlemiş ki. "pullukla sürsen çık-
maz...
Durum böyle olunca da, ıl kongrelerinde muhalif,
adayların çıkmasını üst yönetimden kımse kabul*
edemiyor. Hafızaları almıyor. Genel merkeze rağ-
men aday olanlara sanki. "Tannnın birliğini reddet-
m/ş"gibi bakılıyor.
Bu demokrasicilik de nereden çıktı?
Yoksa demokrasi RP'den intikam mı alıyor:
"Beni kullandın, alçak... intikamım acı olacak..."
Gerek Çiller'i savunma ve Adaletı Dağıtma Baka-
nı Şevket Kazan'ın, gerek Ahmet Tekdal'ın parti
kongrelerinde yaptıklan konuşmalar, demokrasi şaş-
kınlığının ders verici örnekleri olarak tarihe geçecek.
18 ağustostakı Kayseri kongresinde genel merke-
zin bilgisi dışında ikinci aday çıkınca Kazan kürsü-
den şöyle dedi:
"Genel merkezin, hocamızın kabul etmedıği kişi
kongrede aday olamaz. Olur da seçılırse ıptal edi-
lir. ikinci lıstede benım adım bile olsa, oy vermeyin."
Kayseri'yı 28 oy farkla genel merkezciler aldı.
Ankara il kongresi ise hoca ve takımını şaşkına çe-
virdi.Tekdal. ikinci aday MehmetTellioğlu'nun güç-
lü olduğunu görünce, tekden dalıp kürsüye yöneldi
ve şu tarıhsel saptamayı yaptı:
"Hocamız Zeki Çelik'/ seçti. Başka aday istemi-
yor. Hocaya karşı gelınemez. Genel başkanım ba-
na, dışardaki köpeği dişıne îak gel, dese yaparım."
Muhteşem bır tanımlama. Demek kı, RP Genel
Merkezi'nde hocaya bağlılık yarışmaları yapılsa kim-
bihr ne buluşlar ortaya çıkacak:
"Huca bana, kefen giy ömürboyu çıkarma, dese
çıkarmam."
"Hoca bana, ömür boyu Haliç 'in suyunu içecek-
sin, dese başka suya dudak sürmem."
"Hoca bana. partinin posta merkezinde dur. Dili-
ni uzat, sürekli açık tut. Anadolu'ya gönderilecek
mektupların pullannı ıslatacaklar, dese. Dilimibirsa-
niye içeri çekmem..."
RP kurmayları hayal güçlerıni kullanıp, daha de-
ğişık bağlılık gösterilerinde bulunabilirler.
RP ikiyüzlü değil...
RP'de il başkanları. yönetim kurulu üyeleri, genel
merkezce oluşturulan bir "istişare kurulu"nca belir-
leniyor. Sonra, Siyasi Partıler Yasası nedeniyle.
"mecburen" yapılan il kongrelerinde bu onaylanmış
oluyor.
Kongreler bir bakıma, "noter" işlevı görüyor. Bu
tür benzetmelerde kimi duyarlı noterler arayıp, "Biz
ne olursa olsun onaylama yeri değiliz. Eğer, yasaya
aykın birişlem varsa. ıtıraz ederiz" diyorlar. Burada
noteri, yasal olarak zorunlu olduğu için gidilmesi ge-
reken yer anlamında kullandık.
Oysa demokrasilerde parti kongresinde oy kulla-
nan delege noter değil. seçicıdir.
RP, eski solcusundan ANAP'hsına, Suudi sempa-
tizanından iran hayranına kadar, her türiü eğilime
yataklık eden bir parti. Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu'nu ise. tüm eğilimlerin dışında, "hocanın
adamları" diye tanımlanabilecek ekip oluşturuyor.
Çatlaklardan sızan haberler, Oğuzhan Asiltürk'ün
bu anlayıştan koptuğu yönünde. Yine de kesin bir
şey söylenemez.
Siyasi yelpazedeki kepazelikler, halkı uzun süre
depolitize etmenin getirdiğı cahillikler, halk dalkavuk-
luklan, karşımıza RP gibi, omurgasız bir yapıyı çıkar-
dı.
İktidardaki uygulamalarından da anlaşılıyor ki, bu
yapı her şeyiyle ikiyüzlü. Çabalar bu ikiyüzlülüğü giz-
lemeye yetmiyor.
La Rochefoucauldun bir sözü var:
"ikiyüzlülük, ahlâksızlığın erdeme karşı gösterdi-
ğı saygıdır."
RP'de her şey o kadar açığa çıktı ki...
Artık ikiyüzlü bile değil...
Mahkemeden 500 milyon ceza
Gökdemir, Roth'a
tazminat ödeyecek
İstanbul Haber Sen isi -
Avrupa Parlamentosu
Yeşiller Grubu Başkanı
Claudia Roth. kendisine
"fahişe"'dıven DYP
Kavsen Mılletvekili
Ay\az Gökdemir
hakkında açtığı tazminat
davasını kazandı. Roth'un
başvurusunu haklı bulan
mahkeme. Gökdemir'i
500 mılvon lira tazminat
ödemeye mahkûm etti.
İstanbul 7 Aslıve Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmava Gökdemir'in
avukatı E\üp\örükoğlu.
Claudia Roth'un
avukatlan Gülçin Çavlıgil
ve Öznur Gündoğdu
katıldı. Roth'un
avukatlan. delillerin
toplandığı ve konu
hakkındaki bütün
beyanların alındığı
gerekçesiyle davanın
sonuçlandınlmasını
istediler. Bunun üzerine,
söz verilen Ayvaz
Gökdemir'in avukatı
Eyüp \ örükoğlu da
müvekkilinin davaya konu
olan sözü kişilere değil.
ortaya sövlediğini
belirterek davanın reddini
istedi. Karan açıklayan
hâkim. A\vaz Gökdemır'i
500 miKon lira manev i
tazminat cezasına
çarptırdt.
Gökdemir. davayı temyiz
edeceğini belirterek
dav anın hâkimini üstü
kapalı olarak eleştirdi.
Gökdemir. "Benim
haysiyetini sa\ unduğum
hâkim beni mahkûm
etmiş. Canı sağ olsun. Ben,
Türki\e"nin bağımsızlığı.
vargının hav siv eti adına
tepki \erme>e devam
edeceğim"dedı.