23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AĞUST0S1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in emekçilere sözlü saldınsı TÜSİAD ve siyasileri kızdırdı 'Çjfler gerçek yüzünü gösteriyor'ANKARA/ İSTANBl L (Cumhuriyet) - DYP Genel Başkanı \e Başbakan Yardım- eısı Tansu Çiller'in. Türk-İş Genel Başka- nı Bayram Meral ile >aptığı görüşmede. Meral'e "Türkive'nin kanını işçiler ve SSK emiyor" demesı. sıyasileri kızdırdı. DSP Genel Başkan Yardımcısı CevdetSehi. Çil- ler'in "ne söylediğini bilnıez. dengesiz" bir âurumda olduğunu ka\ dedetti. ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay. Çil- ler'in "İşçi ve köylüyü defterden sildim" sözlerinı şıddetle kınadıklarını belırterek "gerçek yüzünü gösterdi" derken CHP Ge- nel Sekreteri Adnan Keskin de "Asü kan emici yolsuzlukların üzerine oturan Çil- ler'dir" diye konuşru. TÜSlAD Yürütme Kuruluyaptığıaçıklamada. Çiller'i "üreten kesimlerin düşmam"ilan etti. ANAP Genel Başkan YardımciM Tun- cay. Tansu Çiller'in "işçive köylüyü defter- den sildim" sözlerini şıddetle kınadıklarını söyledi. Çiller'den bunun aksi birdavranış da beklemediklerini kaydeden Tunca>. "Türkinsanınadeğil ABD'yedöniik çalışan Çiller'in, işçiye köylüve yönelik olarak bu tür söziersarfetmesi gerçekyüzünü bir kez daha ortaya çıkarması bakımından yararlı • İşçi Partisi Genel Sekreteri Bedri Gültekin, Çiller'in "işçi ve halk düşmanı" olduğunu kaydetti. TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar. Çiller'in sözlerini "talihsiz bir ifade" olarak yorumladı. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan ise DYP'nin işçi düşmanı olduğu yolunda haber ve yorumlar bulunduğuna işaret ederek bunlann doğru olmadığını belirtti. olmuştur" dedi. DSP Genel Başkan Yar- dımcısı SeKi. Çiller'in "ne söylediğini bil- mezdunımdaolduğunu"kaydederek "Çil- ler bu sözleriyle dengesizliğini ortaya koy- muşfur. Böyle bir Dışişleri Bakam'na mah- kûm olmamız büvük bir talihsLdiktir •' de- di. Sel\ i. Çiller'in tüm emekçiler ve halk- tan özür dilemesi gerektigini kaydetti. D- SPKocaeli Milietvekili Bekır Yurdagül de a> nı konuda yaptığı açıklamada. "Çiller'in düşünceleri yeni değildir. Başbakan oldu- ğundan bu yana işçileri ve onların örgütü sendikalan hasım gjbi görmekte ve her fır- satta kin kusmaktadır" dedi. CHP Genel Sekreteri Keskin. Çiller'in işçilen "kan emicfdiye niteiendirmesini sert bir dille eleştırerek "Asıl kan emici, üretmeden. gayrimeşru yöntemlerle servet yapılmasına göz yuman. yobuzluklann üze- rindeohıran Çiller'dir" dedi. Sendikalan. hükümete karşı ta\ nnı netleştırmeye \e tep- kilerini ortaya koymaya çağıran Keskin, "Genel secimleröncesL işçilere'CHP'ye o> vermeyin'diyen bir konfederasyon başka- nını böylesi acı bir muameleyle, bir daha karşılaşmaması için tavır almaya çağınyo- ruz"diyerek Türk-İş Başkanı Bayram Me- ral'i üstii kapalı olarak eleştirdi. DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan da düzenledıği basın toplantısında. DYP'nin işçi düşmanı olduğu yolunda haber ve yo- rumlar bulunduğuna işaret ederek bunlann doğru olmadığını belirtti. Adalet Bakanı Şevket Kazan da sosyal güvenlik kurumlannın tasfiye edilmesinin söz konusu olmadığını ka\dederek "Biz ko- alisvon protokoiü çercevesinde konuşuruz. Sayin Çiller'in zannedersem Meral'le yap- oği göriişmenin şimdi tapılmış gibi basına aktanlarak huzursuzlukyaratılmaya çalışı- lıyor. SSK'nin tasfiyesi mümkün değildir. Örtağımı/jn öyle bir düşüncesi vardı. Bi- zimle mutabakata vardılar" diye konuştu. İP Genel Sekreteri BedriGültekin deÇil- ler'in "işçi vehalkdüşmanı" olduğunu kay- detti. TfSK Genel Sekreteri Kubilay Atasa- yar ise Çiller'in sözlerini "talihsiz bir ifa- de" olarak yorumladı. Atasayar, kesimleri tamamıyla karşısına alan bir siyasi iktida- rın bir yerlere ulaşamayacığını belirterek "inşallah yanlış anlaşılmışbr" dedi. Hizmet-lş Genel Başkanı Hüseyin Tan- nverdi de "İşçi Türkiye'ye kan pompalıyor. Çiller bu tavnnı sürdürürse polirik hayah- nı da sona erdirmesi gerekir" diye konuş- tu. Türkiye Maden Işçileri Sendikası Genel Başkanı Hüseyin Kayabaşı da "Çiller. işçi- len ve sendikalan dışlayarak ülke yönetile- meyeceğini artık anlamau" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İNecatiÇelikdün akşam gazetecilere ver- diği akşam yemeğınde, Çiller'in işçi kit- lesini karşısınaalmayacak kadartecrübe- li bir siyasetçi olduğunu belirterek. "Bu- nun başka şeylere dayandıği kanaatinde- yim. Bence maksatı aşan beyanlar olabi- lir. Çünkü Çiller tecrübeli bir siyaset ada- mıdır"dedi. Çelik, gazetecilerin sorula- nnı yanıtlamaktan kaçınırken "Benimbe- yanım hükümeti bağlamaz" diye konuş- tu. TUSİAD'ın açıklaması TÜSİAD Yürütme Kurukı dün >aptığı yazılı açıklamada. Çılier'ı "üreten kesim- lerin düşmanı~ ilan ettı. Açıklamada. Çil- ler'in üretimin ekonomıdekı yerını hıçbır zaman kavramadığı belirtilerek ~Bu kav- rayış eksikliğini. işçisiyle. işverenivle ülke- nıizin üreten kesimlerine büvük zarar ve- ren 1994 krizine yol açan polirikalanyia. fazlasıvla kanıtlamıştır" ıfadesine yer \e- rildi. Çıller'ın dengesiz saldırganlığı\, la bir kez daha ekonomı politikalarına güven du- yulmasınabaşlıbaşınabirengelhalinegel- diğine dıkkat çekılerek "Devlet sorumlu- luğundan voksun bir şekilde, işçiyi. işada- mını. basım. yurttaşlannı tehdit eden Çil- ler'in bu davranışını esefle karşılnoruz" denildi. Özürlüler TİSK önünde Bozuk para ile protesto • TİSK'in hazırladığı raporu eleştiren özürlüler. genel merkez önünde toplanarak sembolik yardım kampanyası çerçevesinde ceplerindeki bozuk paraları binaya attılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özürlülerden olu- şan bırgrup. Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyo- nu'nun hazırladığı raporda. "zorunlu sakat işçi istihda- mının. işverenin istihdam olanaklannı sınırladığı ve sa- kat işçi çalıştırmavan işlet- melere verilen para cezalan- nın işverene bü>ük yük ge- tirdiği" görüşüne >er \enl- dıgi gerekçesiyle. tlSK Ge- nel Merkezı önünde protes- to eylemı yaptı. TİSK Genel Merkezf nın bulundugu bınanın önüne ceplerindeki bozuk paraları atarak "sembolik yardını p lüler. "Çalışma hakkımızen- geUenemez". "Yaşasın onur- lu mücadelemiz". "Bavdur şaşırdı, sabrınıı/ı taşırdı" sloganlan attılar. TtSK'ten yapılan açıkla- mada ise TlSK'in sakat ıs- tihdamında hıçbır zaman en- gelleyıci davrannıadığı. ak- sıne yardımcı \e destek ol- duğu. raporun e\ lemcılerta- rafından yanlış \orumlandı- ğı belırtıldı. Özürlüler adı- naaçıklamayapan Altı Nok- ta Körler Derneğı Genel Başkanı Ömerlnal Durmuş. geçen günlerde TlSK'ın ya- yımladıgı "Çalışma Hava- tında Esnekh'k" ibimh rapo- run bırgazetede. "İşverenler sakat işçi istemiyor" başlı- ğıyla yer aldığını hatırlata- rak raporun. Türkne'nın nesnel koşullan göz önünde bulundurulmadan. sadece ış- \erenin çıkarları dogrultu- sunda hazırlandığını ılerı sürdü. Durmuş. şöyledevam ettı: "Raporda,özürlüistih- damının fazlabğının işvereni sınırladıgı ileri sürülmekte- dir. Bu iddia tamamen ger- çek dışıdır. Çünkü İş Kanıı- nu'nun 25. maddesi.elli *e el- linin üzerinde işçi çalıştıran işletmelerde yüzde 2'lik sa- kat işçi çaüştırma zorunlulu- ğu getirmiştir. Ancak \asal durum bövle oimasına rağ- men. tş \e İşçi Bulma Kuru- mu'nunverikrinegöreözür- lülerinsadeceyüzde l'iisrih- dam edilmektedir. Bunlann y üzde9O'ı ise kamu kesimin- deçalışmaktadır. Dola>ısıyla işverenin bu konuda ileri sür- düğü iddialar dogru değildir. TİSK'in raporunda avnca, zorunlu sakat işçi çalıştırma- yan iş>erenlere verilen para cezalannın iş\ereni bunalttı- gı belirtilmektedir. \erilen para cezalannın doğru dü- rüst tahsil edildiği bile şüphe- lhken. tahsil edilse bile 500 bin liralık komik rakam >ıl- lık kâr bitançolan ile kı\as- landığında işverenin gerçek niyeti su yüzüne çıkmakta- dır." Türkiye Iş\eren Sendika- lan Konfederasyonu Genel Sekreteri Kubilay Atasavar, TtSK'ın. sakat ıstihdamında hıçbır zaman engelleyıcı da\ranmadığını. aksıne \ar- dımcı \e destek olduğunu bıldırdı. Atasayar. Altı Nokta Kör- ler Derneğf nin bugün ger- çekle^tirdiğı protesto ey lemı dolayısıyla yaptıgı yazılı açıklamada. TİSK tarafın- dan hazırlanan "Çalışma Hayatında Esneklik" rapo- runda. "işverenlerinsakatiş- çi istemediği" şeklınde bir ifade ve ıbare olmadığını kaydetti. Yanlış bir yorıımadayanı- larak ılerı sürülen görüşle- rın, gerçeklerle bağdaşır ni- telıkte olmadığını belırten Atasavar. açıklamasında şöyle dedi: "TİSK olarak yaptığımız araştırmalar. 1994 >ılı itibarıvla TİSK bünyesindeki işyerlerinde \ü/dc l.92oranındasakatis- tihdam edildiğini. bunun da yaklaşık 20 bin işçi civarında olduğunu göstermektedir. Aynca İş ve İşçi Bulma Ku- rumu'nun son rakamlanna göre kurum tarafından işe yerieştirilen 4 bin 81 sakatın 3 bin 105'inin özel sektörde. 976'sının kamu sektöründe olduğu açıkça görülmekte- dir." Yaz tatillerinin başlamasıyla birlikte doktor sayısının azaldığı hastanelerde, hastalar muayene olmak için u/un ku\ rukJar olustııı ınor. HastanderdeyazgkâSAADET LSLL Istanbul'da doktorlann büyük çogunluğunun yaz tatilineçıkmasıyla hastalar polikliniklerin önü- ne yığıldı. Hastane yetkilileri, yaz aylannın başla- masıyla doktor sayısmda yüzde 50 oranında bir düşme görüldüğünü. bu yüzden çeşitli zorluklar- la karşılaştıklannı vurguluvor. Doktorve personel eksikliği nedeniyle sabahın erken saatlerinde has- tanelerin önünde kuyruk oluşturmaya başlayan hastalar. birpansuman için bile saatlerce bekliyor. Istanbul'daki SSK ve devlet hastanelerinde ça- lışan doktor sayısı yaz tatili nedeniyle yanya iner- ken. hastalartedav i için geldikleri hastanelerde"çi- le"çekiyor. Normal günlerde tam kapasiteyle ça- lışırken yaklaşık 100 hastaya bakan doktorlar. şu günlerde en az bunun iki katı hastayı muayene et- mek zorunda kalıyor. Doktor eksikliği nedeniyle muayene odalannın bü> ük çoğunluğu kapatılınca az sayıdaki odalann önünde oluşan kuyruklar mer- divenlere kadar uzanıyor. Bunun yanında yardım- cı personelin eksikliği yüzünden de laboratuvar tahlilleri. röntgen çekimleri için randevularda gün- ler sonrasına \eriliyor. Yurttaşlardan gelen şikâyetler üzerine gittiği- miz hastanelerde hayli ilginç manzaralarla karşı- laştık. Sabahın 05.00'inde kendi aralannda oluş- turduklan illegal numara kuyruğuna giren hasta- lar saat 09.00'da \eznelerin açılmasıyla birlikte yasal numaralarına kavuşuyor. Daha sonra ise has- talar polikliniklerin açılmasını beklemeye başlıyor. Hastalar aradan saatler geçtikten sonra birçok branşın polikilinik kapılannın açılmadığını göre- rek büyük birşaşkınlık yaşamaya başlıyor. Hasta- lar arasında bekledikleri poliklinik kapılannın açıl- mamasının neden olduğu tartışmalar bittikten son- ra hemen her kapının önünde yüzlerce hasta birik- meye başlıyor. Saatler öğlene yaklaştıkça polikli- nik kapılannın önündeki 50-60 rakamlan herkesi sinirlendiriyor. Çünkü doktorlann muayeneye baş- ladığı saat gözönüne alınacak olursa bu saat başı- na 30 hasta anlamına geliyor. Bir başka deyişle hastalann toplum muayene süresi yaklaşık 2 daki- ka ile ölçülüyor. Hem de bu süre içine hastanın so- yunması. giyinmesi. kontrolü \e reçete yazımı da- hil. Hastalar kuyrukları aşıp iki dakika süren mu- ayeneden geçtikten sonra bu kez de ilaç paraları- nı ödemek için önce vezne kuyruğuna giriyor da- ha sonra ise ilaç makbuzlarıyla birlikte eczane önünde kuyrukta bekliyor. Eğer şanslan yaver gıt- meyip sıraları gelmezse bir başka gün yine aynı çi- leyi çekmek durumunda kalıvorlar. Haseki Hastanesi'nden bir yetkili. doktorlann özellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarında iz- ne aynldığını. polikliniklerin kendi aralannda yap- tıklan düzenleme sayesinde doktor açığı yaşama- dıklannı söyledi. Hastanelerinde daha çok perso- nel açığı bulunduğuna dikkat çeken yetkili. "1983'ten beri emekli olanlann yerine yenilerinin atanmamasıy üzünden yardımcı personelaçığımu var. Hastanemizde yeterince hemşire, röntgen tek- nisvenL laborant, hizmetii yok" diye konuşuyor. Yetkili. Haseki Hastane^i'nde doktor açığı olma- dığını söylemesine karşın. polikliniklerdekı \ı5ıl- ma ve insanlann sabahın erken saatlerinde hasta- neye gelmesi bunu pek doğrular nitelikte görün- müyor. Daima büyük yığılmalann görüldü<zü ve eksikliklerıyle kamuoyunun gündeminde verini koruyan SSK hastanelennde ise durum daha be- lirgin kendini gösteriyor. SSK İstanbul Hastane- si'nin girişindeki ilaç yazdırma kuyruğunun yanı sıra üç katlı polikiinikl'erindeki yığılmadan insan- lar yürüyemez hale geliyor. Erkenden muayene olabilmek için sabahın dördünde. beşinde geidi- ğini sö\leyen hastalar. "Sıcak ve havasızlıktan iyi olanınuz da hasta olup çıkacak. Bir de yeterince doktor olmanıası bizim çiknıi/i daha çok art- tınvor" dıvorlar. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Borçlu Olduklammız... Geçen ay bir akşam Ayvalık'ın Cunda'sında oturu- yorduk. Karşımızda doyulmaz güzellikleriyle Ayvalık uzanıyordu. Ailecek üç günlük bir tatil olanağı yaka- lamış v/e bunu dostlarımızla paylaşmak üzere bura- lara gelmiştik. Bizim sohbet iyiden iyiye koyulaşmıştı ki. yan lo- kantadan bir arkadaş kalkarak yanımıza geldi. "Afi- yetolsun" dedi. Buyur ettik, ama oturmadı. "Ben" de- di, "Karaağaç beldesinin belediye başkanıyım. Bil- mem bizim beldenin adını duymuş muydunuz?". Hiç duymaz olur muyum? Ali Çetinkaya nın işgal- ci Yunan birliklerine karşı ilk resmi direnmeyi başlat- tığı ve Aziz Nesin'in "Borçlu Olduklarımız" başlıkh çocuk kitabıyla ölümsüzleştirdiği Karaağaç'ı elbette duymuştum. Fakat ben orayı köy sanıyordum, yeni belde olmuş. Belediye Başkanı Sayın Doğan Adatepe, "Ho- cam, Ali Çetinkaya adına bir müze kurduk" dedi. "Gelir gezerseniz çok memnun oluruz." "Elbette" dedim. "Fakatyarın sabah Dikili'yegide- ceğiz. Ancak pazar sabahı uğrayabiliriz." Başkan, "Olsun" dedi. "Biz müzeyipazar günü de açarız." Gerçekten pazar sabahı Karaağaç'taydık. Başkan. arkadaşları, izmir'de okuyan kızı ve kızının arkadaş- ları bizı beklıyordu. Böylece Ayşegül, ulusal savaşı- mızın onur verici havasını teneffüs ettiği bir müzeyi ilk kez gezmiş oldu. Geçenlerde de, gene kendi iste- ği ve kendi deyimiyle "Atatürk'ün mezarına" gıttık. Atatürk'ü şimdilik duygularıyla seviyor, yarın aklıyla sevmeyi de öğrenecek. Ali Çetinkaya Müzesi, mütevazı bir müzeydi. Çe- tinkaya'nın üniformaları, frakı, kimı özel eşyaları. dö- nemle ilgili kimi eşyalar ve çok ilginç fotoğraflar ser- gileniyordu. O fotoğraflardan bir albüm yapmalarını önerdim. Zaten düşünüyorlarmış, ama paraları yok- muş. Bölgedeki firmalardan birine yaptırtacaklarmış. Aziz Nesin'in. Karaağaç köyü ve köylülerini anlat- tığı "Yedi ŞehitlerAnıtı" başlıkh hikâyesinı, iktısatfa- kültesinde neredeyse yirmi yıldır ders kitabı olarak okuttuğum "Türk Devrim Tarihi" başlıklı kitabıma da "ek" olarak koymuştum. Şimdi bu öyküden bazı bö- lümleri, sizlerle de paylaşmak istiyorum. Yeni dünya düzeni, globalleşme vb. palavraları arasında bizlere unutturulmak istenen "ö/rşey/en"anımsamakgerek. Yunanlılar Ayvalık'a asker çıkartınca 172. Alay Ku- mandanı Yarbay Ali (Çetinkaya) Bey teslim olmayı reddederek direnmeye karar verir ve halktan da yar- dım ister... "... Bu haber üzerine Karaağaç Köyü camisindeki sancak, köyün altındaki yola çıkanldı. Köyün yaşlısı, genci, eli silah tutan her erkeği, bıçağını, nacağını, çıftesini, mavzerini, tabancasmı, tüfeğini, birşeyiol- mayan bir sopasmı kapınca evlerinden dışarıya uğ- rayıp sancağtn altında toplandı. Oğlan çocuklan da düşmana karşı savaşmak üzere oraya gelmişlerdi. A- ma onyedi yaşından küçük olanlan, 'Hadi köyünüze dönün! Askere giden savaşa giden babalarınızın ye- rini alın! Onların işlerini görün! Ananızı, bacınızı göze- tin! Tarla işine, mala, hayvana bakın' diye zorla geri çevirdiler..." Yarbay Ali ve 172. Alay, bölgede uzun süre diren- dikten sonra Bursa'ya çekilecek ve Bursa'nın da düş- mesi üzerine Ankarayagiderek Ulusal Kurtuluş Sa- vaşı içindeki çok onurlu yerini alacaktır. Biz gene Az- iz Nesin'in anlattıklarına bir göz atalım. "... Çok sonralan Karaağaç köyünde muhtarlık yap- mış olan Mehmet Metin işgal günlerinde on yaşın- da bir çocuktu... Yunan işgalindeki o acı günleri şöy- le anlattı: 'Yunan askerleri köyümüze girmeden önce, biz kö- yümüzde Rum'larla birlikte iyi geçinip yaşamaktay- dık. Köyümüzde bıri Türk, biri Rum olan iki korucu- muz, iki de gece bekçimiz vardı. Gene köyümüzün i- ki muhtarından biri Türk, biri Rum'du...' ...Çocukluk anılarını anlatan Mehmet Metin şu sözleride ekledi: 'Devletsiz mrllet ne demekmiş. na- sıl olurmuş biz o acı günlerde gördük, yaşadık. Tan- rı milletimize o günleri bir daha göstermesin...' " Savaştan sonra Ali Çetinkaya Bayındırlık Bakanı olur. Karaağaç köylüleri o günlerin anısına bir anıt dikmişlerdir. Açılışını Çetinkaya'ya yaptırmak iste- mektedirler. Bu arada yeni yapılmakta olan yolun köylerinden geçmesini de isteyeceklerdir. Ali Bey'i karşılamaya çıkarlar. Görünce sevinçten, coşkudan ağlamaya başlarlar. Ali Çetinkaya da göz- yaşlarını tutamaz. Anıtı açarlar ve gene sevgi göste- rileri arasında Çetinkaya Karaağaç'tan ayrılır. Sözü gene Aziz Nesin ustamıza bırakalım: "Karaağaç köylüleri, Ali Çetinkaya 'yı bir kez daha aralannda görmekten, onu karşılayıp ağırlamaktan, onunla konuşmaktan öyle sevinçli, öyle mutlu ve coşkuluydular ki, ona yolun köylerinden geçmesi için rica etmeyi bile unutmuşlardı. Karaağaç'ın yaşlıları o gün için şöyle diyorlar: - O gün öyle bir gündü ki, yolu beli hangimiz düşünüyorduk... Yol köyden geçmiş n'olacak. geç- memiş n'olacak..." YÖK, ÖĞRENCİ HARÇLARINDA MEMUR MAAŞ1NI DtKKATE ALDI Harçlara yüzde 54 zam önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksekögretim Kurulu (YÖK). ön- ceki yıllarda yüzde 400'lere \aran oranlarda artış yapılması nedeniyle büyük olaylara sahne olan öğrenci eylemlerini dikkate alarak yeni öğre- tim yılı için harçlara yüzde 54 ora- nında zam yapılmasım önerdi. YÖK'ün önerisinin Bakanlar Kuru- lu'nda benimsenmesi durumunda. harçlar 23 ile 12 milyon lira arasın- da değişecek. YÖK Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz. yeni oranların be- lirienmesi sırasında memur maaş katsavısınındikkate alındıeını söyle- di. YÖK. 1996-1997 öğretim yılında üniversite öğrencilerinden alınması öngörülen harç mikrarlannın taslağı- nı hazırladı. YÖK. Bakanlar Kuru- lu'na sunduğu önerıde, harçlara yüz- de 54 oranında zam yapılmasım is- tedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz. Cumhuriyefe yaptığı açıkla- mada. harçlarda yapılacak artışın YÖK'ün değil. Bakanlar Kurulu'nun yetkısinde olduğunu belirterek ken- dilerinin yalnızca maliyet artışlarına karşılık öğrencilerden ne kadar kat- kı alınması gerektiği konusunda bir Kitapta KDV yüzde 15'e çıkacak KDV oranına artış hazırlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetmin, kitapta KDV oranını yüzde 8'den yüzde I5'e çıkarmaya hazırlandîğı belirtildi. Edebiyatçılar Derneği. hükümetin. "kültürsüzleşme politikasrnın sonucu oiarak KDV oranını yüzde I5'e çıkarmak istediğini bildırerek, okur saytsınm azaltılmasınm amaçlandığinı ileri sürdü. CHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş. Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'e, artış yapılıp vapılmayacağını sordu. REFAHYOL hükümetintn, DYP- CHP döneminde yüzde 1 'den yüzde 8'e çıkanlması nedeniyle büyük tepkilere neden olan kitapta KDV oranını, yüzde 15'e çıkarmaya hazırlandîğı ileri sürüldü. Edebiyatçılar Derneği Yürütme Kurulu'nca yapılan açıklamada. kitapta KDV'nin yüzde 15'e çıkartlmak istendiği belirtilerek, şöyle dendi: "RP-DYP hükümeti, kitapta yüzde 8 olan KDV oranını yüzde 15'e çıkarmak istemcktedir. Böylece uyguladıklan kültürsüzkştirme politikalannın sonucu oiarak her yıl azalan okur sayısını tamamen azaitmak, yek etmek amacındadırlar."* öneri götürdüklerıni söyledi. Gürüz. yeni öğretim yılı için hazırlanan ar- tış önerisinde memur maaş katsavı- sının dikkate alındığını kaydederek. "Artışı, enflasyon oranında isteme- dik" dedi. Harçların arttırılmasına gösterilen tepkilere de bıranlam \e- remediğini sa\ unan Gürüz. öğrenci- lerden eğitim için yalnızca 0.35 ora- nında katkı istediklerini. geri kalan kısmın sağlık ve sosyal hizmetlere gittiğini bildirdi. YÖK'ün. harçlara önceki yıllarda yüzde 400'lere varan oranlarda zam yapmasına karşın. bu yıl memur ma- aşında yapılan artışlara koşut olarak bir düzenlemeye gitmesi dikkat çek- ti. YÖK'ün. geçen yıl büyük olayla- ra sahne olan öğTencilerin harç ey- lemlerini dikkate aldığı, bu yıl da öğ- rencilerden artış oranına gelebilecek tepkiye karşı. "Harçlara yapılacak zam, memur maaşlanna yapılacak zammın altında kalamaz" gerekçesi- ni öne süreceği belirtildi. Tıp fakülteleri 23 milyon YÖK'ün önerisinin Bakanlar Ku- rulu'nda benimsenmesi durumunda. öğrenim harçları 23 milyon liraya ka- dar ulaşacak. Bazı fakülteler için es- ki ve yeni önerilen miktarlar şöyle: "Devlet konservatuvan ve Op fa- külteleri (İS mih/on-23 milyon), diş ve eczacılık fakülteleri (12 milyon 500 bin-19 milyon 250 bin), veteriner fa- külteleri (8 milyon-12 milyon 500 bin), mühendislik. mimarhk, inşaat makine, maden, ziraat ve orman fa- külteleri (10 milyon- 15 milyon 400 bin), eğitim bilimleri ve fen fakültele- ri (7 milyon- 10 milyon 700 bin), hu- kuk, iktisat, işletme, siyasal bilgüer, iktisadi ve idari bilimler fakülteieri (7 milyon-10 milyon 700 bin),Açıköğ- retim Fakültesi (2 mihon-3 milyon 80 bin).'* tütünbank TÜRKİYE TUTUNCULER BANKASI A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN İSTANBUL Bankamız anasözleşmesinin "Yönetim Kurulu Üye Sayısı, Üyelerin Seçimleri ve Yükümlülükleri" başlıklı 16. maddesinin değiştirilmesi ve 9., 12.,14., 15., 21., 22., 25., 26., 28., 31., 32., 40., 41., 43., 46., 47., 50. ve 53. maddelerinin Türk Ticaret Kanunu ve Bankalar Kanunu'na göre ve kayıtlı sermaye sistemine geçmemiz nedeniyle revize edilmesiyle ilgili 12.08.1996 Pazartesi günü saat 10.00'da Ege Palas, Cumhuriyet Bulvarı No: 210 Alsancak / İzmir adresinde aktedilecek Olağanüstü Genel Kurul toplantısı, Yönetim Kurulumuzun 01.08.1996 tarihli kararı ile daha sonraki bir tarihte yapılmak üzere iptal edilmiştir. Toplantı tarihi tesbit edildiğinde ayrıca Sayın Ortaklarımıza bildirilecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle