Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6AĞUSTOS1996SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Elektrik Santralları Yabancılaştırılamaz
REHA YÜNLÜEL \faı Lm HukııkFak iduıeHukuku 4ıa$ Goı
• • ntelerı bır kanıu Iktısadı
O
Kurulu^u olan Turkıye
Elektrik Kurumu Bakan-
lar Kurulıfnun 15 9 1993
T \e21699 S Resmı Ga-
zetede vaMmlanan
93/4789 S kararıvla Türkiye Elektrik
l'retim İletim Anonim Şirketi (TE \Ş) v e
Turki>e ElektrikDağılım \nonim Şirke-
ti (TEDAŞ)şeklındeıkı ayn ıktısadıdev-
let te^ekkulu haltne getırılmı^ boylece
kamu Iktısadı Kııruluşlan nın 233 S
kHK nın ongorduğu sıstemde tekelşek-
lınde faalıyette bulunma nıtelığınden ay -
rıstırılmı^tır Ozelle>tırme \ uksek Ku-
rulu nun 12 Ağustos 1995T \e 22372 S
Resmı Gazete'de yayımlanan 11 8 1995
T ve 95/62 savılı kararıvla da ozelleştır-
me kapsanuna alınmıştır Soz konusu ka-
rarda TEAŞ ın bırtakım santrjlları {\t-
nıkov kemerkov Soma-B ve Hamıta-
bat)ılebırkı\ım ıştıraklenndekı hıssele-
nnın ozelles.tırme kapsamı v e programı-
na alındıgı \e bunlann satış ya da ısjet-
me hakkı \enlmek suretıvle ozelleştın-
leceklerı kararlastmlmı:$ttr
1. Elektrik santrallannın v erti ya da ya-
bancı gerçek ve tuzelkişilere satılarak
oieüeştirilmesi anay asanın 168. maddesı-
ne ay kırıdır.
EÎektnk santrallannın satılarak ozel-
lestınlmesı konusunda karsımıza her
:>evden once anavasanın tabiisenetlerin
\e ka>naklann aranması ve işietilmesinı
duzenleven 168 maddesı çıkacaktır Bu
maddey e gore "Tabii serv etler \ e kay nak-
lar dev letin hukum ve tasarrufu altında-
dır. Bunlann aranması \ e ışletılmesı hak-
kı de\lete aıttır De\let bu hakkını bellı
bırsureıçın gerçekvetuzelkişilere dev-
redebılır Hany tabii servet \e kavnağın
aranıa \e ışletmesının dev letin gerçek \e
tu/elkişiierle ortak olarak v e> a doğrudan
gerçek \ e tu/elkişiler eliy le y apılacağı. ka-
nunun açık i/nine bağlıdır."
Elektnğın suyun ya da komurun ve-
nnde kullanılarak elde edılen bır seme-
resı olduğu duşunulduğunde, elektnk bır
tabıı serv etve kay nağın ışletılmesı anla-
mına gelecektır Soz konusu ısletme hak-
kı anavasının 168 maddesı uyarınca
munhasırande\lete aıttır Avnı maddeye
gore dev let bu hakkını belli bir sure için.
gerçek ve tuzelkişilere de\ redebilecektir.
Nıtekım Anayasa Mahkemesı de 3974
S kanununanayasayauygunlusunu de-
netledığı E 94 43 K. 94/42-2 "savılı \e
9 12 1994tanhlıkarannda elektnk sant-
rallannın ozelleştırılmesınde bu madde-
de ongorulen ılkelerın dıkkate alınmasi
gereklığıne dıkkat çekmekte \e "(her ne
kadar) eiektriğin üretilmesinde yararla-
nılan doğal servet va da kay nağın işletme
hakkının dev redilmediği: yalnızca sant-
rallann mulkiy etinin dev redildiği ileri su-
nılebilirse de; bu biçimde elektrik ureten
TEK'in teşekkul, kuruluş, muessese, işlet-
me ve işletme binmleri ile bunlann elekt-
rik uretiminde kullandıkları ve yararlan-
dıkları doğal zenginlik ve kaynakların
birbirinden ayn duşunulmesi olanaksız-
dır"dıyerek bu hususu netleştırmektedır
2. Elektrik santrallannın satılaraközel-
leştirilmesinin anay asanın 168. maddesi-
ne ay kırı olmadığı bir an duşunulse bile,
yabancılara satılarak ozelleştirilmesi
mevzuatve AV M kararlarınagoremum-
kun değildir.
24 Kasım 1994 T \e 4046 S Ozelteş-
tirme Uygulamalannın Duzenlenmesine
ve Ba/ı kanun ve Kanun Hukmunde Ka-
rarnamelerde Değişiklik \apilmasina
DairKanun'un 14 maddesınde "Bu ka-
nun hukumlerine gore yapılacak ozelleş-
tirnıe uvgulamalan çerçevesinde yaban-
cı uvruklu gerçek ve tuzelkişilere gayri-
menkul satış ve dev ri mütekabili.vet esas-
ları gozonunde tutularak yururlukteki
mev zuat hükümlerine tabidir" demek-
tedır Soz konusu maddenın gerekçesın-
de de "Ozelleştirme uv gulamaları çerçe-
vesinde >abancılara gay rimenkul satışı ve
dev rinin mutekabiliyet esaslan göz rinun-
de bulundurularak y uruıiukteki mevzu-
at hukumleri çerçevesinde gerçekleştin-
lebileceğiongorulmuşvebu konuda yu-
rurlukte bulunan Koy Kanunu. Tapu
Kanunu ve ilgili diğer mevzuatın ge-
çerliliği korunmuş ve böy lece vabancı-
lara gav rimenkul satışı ile ilgili hu-
kumlere açıklık getirilmiştir" demek-
tedır (4046 S. Kanun Tasansı ve Plan ve
Butçe komisyonu Raporu (2/11%),
1/773) bkz TBMMTD C 69- Vasama
Yıh 4 Donem 19 S.Sayısı: 720, S. 7.)
Hukukumuzda \abancı gerçek kışıle-
rın mutekabılıyet koşuluyla sımrlı o!a-
r?k ta^ınmaz edınme haklarının mevcut
olduğu, >abancı tuzelkışılenn ıse bo\le
bır haklannın olmadığı genel olarak ka-
bul edılmektedır Nıtekım <Vt M de E
84 14 K.85/7\e 13 6 1985 tanhlı kara-
rında bunun altını çızmektedır
\ ıne 3987 S. Ozelleştirme l'vgulama-
larının Duzenlenmesi ile Ozelleştirme So-
nucunda Doğabilecek Istihdamla İlgili
Sorunlann Çozumlenmesine İlişkin Ka-
nun Hukmunde Kararnameler Çıkanl-
ması Amacıvla Vetki Verilmesine Dair
Kanun'un anayasa>a uyaunluöunu tar-
tı^tıöı E 94 49, K. 94/45-2 sayılı ve
7 7 f994 tanhlı karannda, AYM. ozellev
tırme ile vabancıların nufuzuna >ol açıl-
masının ulke bağımsızlığı açısından ka-
bul edılemeveceğının "özelleştirmenin
yabancılaştırmava dönüşmcmcsi" gerek-
İığının "Telekomunikasvon.elektrik ure-
titn, iletim ve dağıtım gibi stratejik onemi
olan alanlara > abancılann girmesinin ote-
sinde egemen olnıası(nın). guvenük, ba-
ğımsızlık ve ekonomik vonierden çok sa-
kıncalı olabil(eceği)" hususu ile bu husu-
sun "ulke guvenliği ile çok vakından ilgi-
li" olduğunun \ehalka vadac.alis.anhn-
na satılsa bıle "Ozelleştirilen ve ilk aşa-
nıada halka satılan kuruluşlann sonra-
dan verli va da vabancı sermave grup-
larının eline geçme olasılığı(nın) fazla
(olduğunun)" altını çızmekte bıran ıçın
ana>asada duzenlenmıs. olan devletle^-
tırme olanağının bırgerı donuş volu ola-
rak kullanılabıleceğının duşunulmesi du-
rumunda dahı bu du-,unus. tarzının realı-
te>e u\ ma\acağı zıra de\ letleştırme ka-
nununda de\ letleştırmenın guçlestınlmış
olduğu hususu bır kenara "Vabancılann
her an kendi devletlerinin himavesinde
olduğu dikkate alındığında bovle bir >o-
la başvurmanın dev letlerarası çetin so-
runları davet (edeceğinin)" kaçınılmaz
olduğunun onemını \ urgulamıştır AYM
bahsettığımız karannda daha once ver-
mıs olduğu 85 4 sa\ ılı karanna referans-
la özelleştirmenin ancak \e ancak "va-
bancı egemenliğine >ol açma\acak von-
temlerle" gerçekle^tınlmesının zorunlu-
luğuna dıkkat çekmekte ve vabancılara
satımsuretivlevapılanozelleştırmelerde
onemlı olanın "KİT'lere ilişkin araç ve
gereçleıie birlikte taşınmaz nıalların(ın)
da satılması (olduğu)". bunun ıse
A\ M nın bu konudakı mustakar ıçtıhat-
ları \e karsılıklılık ılkesının bertarafedı-
lerek vapılnıasının "\\ M'ninanavasava
av kın bularak kapatmış olduğu v abancı-
lara taşınmaz mal satış volunun dolavlı
olarak veniden açıl(ması) ve (ve) A\ \1
karariarının etkisiz(leştirilmesi)" mana-
sına geleceğını belırtnıektedır
AYM, soz konusu karannda. vabancı-
ların taşınmaz edınmelennın "valnızca
bir mulkivetsorunu olarak goruleme(.ve-
ceğini)" ta^ınmazın(toprağın) "egemen-
liğin ve bağımsızlığın simgesi" v e sorunun
ulusal çıkarlarımızla bağlantılı olduğunu
ıfade etmekte avrıca yabancıla^tırma-
nin. sadecebıriiletmenındeğıl,a>nı za-
manda bır sektorun >abancılastırması
durumuna donus.ebıleceğını belırtmek-
tedır A\ M nın vukarıda bahsettığımız
K. 94/42-2 savılı karannda da avnı endı-
^eleretemasedılmekteve "Elektrikure-
tinıi, iletimi ve dağıtımı gibi temel kamu
hizmetı ureten ve doğal tekel nıteliği ta-
şıyan ve stratepk vonden onemlı olan
TEK'in ozelleştirilmesi. onlem alınmadı-
ğında, ozel tekelleşme olanağı sağlanma-
sı, başka bir anlatımla kamu hızmetlen-
nın ozel sektore devrı anlamına gelir"
denılmektedır
Sonuç: Her ne kadar Ozelleştirme
Y uksek Kurulu"nun 95 62 sav ılı karann-
da soz konusu edılen ışletmelenn \e ış-
tıraklenndekı kamu hısselennın satışın-
dan soz edılıvorsa da her ıkısı açısından
da vabancı tuzelkışılenn bundan varar-
lanması yukarıda belırtılen \\ M karar-
ları çerçevesinde mumkun gozukme-
mektedır Soz konusu edılen 95/62 savı-
lı kararda her ne kadar işletmelerin ure-
tim için kullanmakta olduklan veva kul-
lanacakları doğal zenginlik ve kav nakla-
rın satışa konu edilmeveceğinden soz
edılmekte ıse de soz konusu elektnk sant-
rallannın taşınmazlan. sozu edılen AYM
kararlanna takılacaktır
Iştıraklerın hısselennın satışı da
A\M"nın K. 85/4 te belırtılen "nama
muharrersenet"orneğı ile birlikte du$u-
nulmelıdır Kamu kurum ve kuruluşlan-
na aıt her tur altvapı tesısı ile KİT'lere aıt
tesıslen ıçın munferıt olarak ya da gnıp
halınde gelir ortaklığı senedi çıkartıtma-
sı ile KİT'ler ıçın hissesenedi çıkartılma-
sına olanak sağlayan kanun hukmunu tar-
tıştığı kararında AV M, 'namamuharrer
olmayan senetlerin" "maliklerine ayni
hak sağlamadığı, yonetimde temsil hak-
kı vermediği,(yalnızca) bır bor<, senedi nı-
telığınde olduğu kabul edıldığı ıçın, bu
senetlerin yerli ya da yabancı elinde olnıa-
sının bağınısızlık ilkesini zedelemediği so-
nucuna" varmıştır Dolayısıyia sozunu
ettığımız "iştiraklerin hisselerinin satı-
şı"na ancak ve ancak bu senetlenn na-
ma yazılı olmamaları. malıklerıne aynı
hakkı sağlamamaları vonetımde temsil
hak vermemelerı ve sadece bır borç se-
nedi nıtelığınde olmalan kaydıyla cevaz
venlebılecektır Aksı takdırdeyabancıla-
rın ozellıkle vabancı tuzelkışılenn. ıçın-
desatmakfııh bulunan bır cumledetko-
nu mankenı olarak dahı) yeralmalan
mumkun eozukmemektedır
ARADA BİR
AYŞE İLHAN EmekhTanhOpetmem
Aşırı Nüfus Bizim
Neyimize!
Televızyonda rastlantı ile karşıma çıkan bır prog-
ramdı Bır bayan hekım, karşısında şerıatçı takımın-
dan bır erkek ıkı kışı daha vardı Başından ızleme-
dığım ıçın ayrıntıları bılemeyeceğım Konu, ya "nu-
fus planlaması ya da "hızlı nufus artışı" ıdı sanıyo-
rum Adam kımseye soz kaptırmamak ıçın kesıntı-
sız saçmalıyordu Bunlara kaç kez rastladıysam ay-
nı durumugordum Susturulamıyorlar Dıyorkı "Çok
dogurmak kadına 1yı gelir, benım yedı çocuğum var,
eşımın sağlığı yerındedır " Doktor hanım sınıriıydi,
zorla araya gırerek Kcnuşma fırsatı yakalayabıldı
Ozetle "Yanlış fıkırler one suruluyor, bunlar, bılım-
sel olarak doğrulanamaz" dedı
Daha yakın zamanda da, Istanbul Buyukşehır Be-
ledıye Başkanı televızyonda konuşurken "Ben nu-
fus planlamasından yana degılım, doğumlara kısın-
tı getırılmemelı" sonra da ıkıyuzluluğunu ağzı ile ılan
edercesıne "Ama' dıyordu "nufus artışından yana
olmayanları hızlı artışı durdurmak ısteyenlen eleş-
tırmem onlar da bu yolda çalışabıhrler"
Rahmetlı Vehbı Koç, o çok sevımlı yuzunde kay-
gılı ıfadelerle her fırsatta hızlı artışın felalet olduğu-
nu, kesınlıkle bunu durdurmamız gerektığını soyler-
dı "Ondan Sonra' programında Leyla Alaton, us-
tune basa basa "Bu nufus artışı ile bızım gereklı
sağlık ve eğıtım hızmetlerını yerıne getırebılmemız
olanaksızdır dıyordu Alaton ısraftan da yakınıyor,
beş-on yıllık gıysının kımı değışıklıklerle modaya uy-
gun hale getırılebıleceğını anlatarak hanımlarımızın
şıktık yanşından vazgeçmelennı sahk venyordu
Polıtıkacılarla devlet adamlarımız ıse artış konusu-
na değınmekten korkarlar Bu mılletın bamtelı mı?
Koylulenmızın "Beyım bızım tek eğlencemız bu1
"
demelerını şaka havası ıçınde mızah zevklerını do-
yurmak ıstercesıne sık sık dıle getırenler vardır Oy-
sa ışın yılışıklıga gelecek yanı mı kaldı"? Konuya cıd-
dı bıçımde yaklaşarak çare ararlarsa oy alamayıp
paralarından mı olurlar'? Meclıs'te salınıp gezenlerı
bır yana bırakıp gecıkmeden ışten anlayanlan ola-
yın ıçıne sokarak yanlış tepkı yaratmadan halkı bı-
lınçlendırerek eğıtımsel yollardan yuruyerek yarar-
h her yontem denenerek anlatılmalı bu yaşamsal so-
run Sıneklerını kovalayamayan ıkıyuzlu kaygan po-
lıtıkacılara korkak burokratlara bırakılamaz bu ko-
nu Çunku bugun urkutucu boyutlara varan bırçok
derdımızın temelınde bır yanıyla hızlı nufus artışı yat-
maktadır Vaktınde cıddı ve bılımsel onlemler alınsay-
dı erozyon ormansızhk çolleşme tehlıkesı, RP'ye
açılan varoşlar egıtımsızlık, yenıden artmaya başla-
yan verem sıtma buyuk olçude onlenemez miydı''
Cezayır Fransızların elinde ıken valı ulkenın ağaç-
landırılması konusunda, ışın uzmanlarını toplayıp
proje hazırlanmasını ıstemış "Bu ış ıçınyuzyıllarge-
reklı" demışler Telaş ıçınde "Oyle ıse hemen yann
başlayalım
1
' yanıtını vermış
Aşırı nufus bızım neyimize'' Işte son butçe Ure-
tım, yatırım eğıtım sağlık nerede'' Yoksul ınsanlar
ulkesı olmuşuz Orman hayvancılık tarım yokluğa
doğru koşar adım Var olan nufusun lyı beslendığı
soylenebılırmıkı artan soz konusu olsun Imam-ha-
tıp okulları camıler Kuran kursları ılebuışlerçozum-
lenebılır mı' Pembe yanaklıların sofralan çok zengın
Toplumun obur kesımı (sosyete) vur patlasın çal oy-
nasm
1
0 kadar kı sevgılıgazetemızınbıryazarı Rum
şarkıcıların Rum havaları ile ortahğı bırbırıne kattığı
matınelerdekı azgınlıga ısyan ederek "Hanımlar,
burası Turkıye'" uyarısında bulunuyordu
'Söylem' Üzerine
ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU
U
zun bır zamandan berı, "çekin-
ser" gıbı. "söylem" sozcuğu de
bırsozlukvazan olarak benıuğ-
raştırıyor duı>unduruyor "Çe-
kinser" uzerınde durmuştum
(Cumhunyet l5Mayısl996) o
sozcuğun Turkçenın ı,ev rımıne gırmesı dokunca-
lı olmustur Onun "çekimser"le varışıvor olma-
sına ne denlı verınsek yazıklansak azdır Turk-
çeye hıçbır sey kazandırmayan, ustelık de karı-
şıklığa yol açan. bır orneğı bulunmayan bu soz-
cuğun zaman ıçınde yıtıp gıtmesını. "çekim-
ser"ın va^amasını dıleyelım ve umalım
"Söylem" sozcuğune gelınce. onun da uzenn-
de durulması kullanımlannın tartışılması gerek-
tığıne ınanıvorum
"Söylem"ın durumu daha ılgınç ve de karma-
^ık Son vıllarda çok kullanılan bır sozcuk Ona
her rastlavı^ımda kullanıldığı tumceyı değı^ık
bır kullanımsa bır yana not etnıek gereğını du-
yumsamıştım Bu notlar on sayfayı geçtı Me-
raklısına sunabılmm Bu notlarda saptandığı uze-
re bu sozcuğu herkes canı ıstedığı gıbı kullanı-
yor Hanı "muz"ıçın "neniyetineyersenye"der-
İer \a "soylenT'ı de ne karşılığı kullanırsan kul-
lan'Buyazıda orneklerı ele alarak onun bu tur
kullanımları uzerınde duracağım
Bundan amacım Turkçede onun yerıne kulla-
nılabılecek, hem de Turkçe olan değışık sozcuk-
ler bulunduğu halde onları kullanmamanın on-
lar verıne bır tek sozcuğu kullanır olmanın. dıl-
de kısirlaşmaya yol açacağı gerçeğıne gozlerı
çekmektır
"Soylem","telafFuz" demektı "Söylem", \ta-
turk'un Turk Dıl Kurumu nca onenlmış bır soz-
cuktur Osmanlıca "telaffuz". Fransızca "diksi-
yon" sozcuklerıne Turkçe bır karşılık aranınca.
"soy-" kokunden yararlanarak "Söylem" yapıl-
mıştır Turkçede -(i)m ekıvle turetılmış pek çok
sozcuk vardır "ölüm" "kesim" "pişirim" gıbı
genel sozcukler "enlem"."boylam", "yazım"gı-
bı terımler bu ekle oluşmuş »ozcuklere ornektır
Bu ıkı vabancı sozcuğun "telaffuz"la "diksi-
yon" un karijilığı olarak Turkçede "soyleyiş" de
kullanılmaktadır ve bu sozcuk daha yaygındır
Gerçek şu kı. "telaffuz", "diksiyon" kar^ılıgı
"söylem". sozlukte bır onen sozcuk olarak kal-
mıstır Kımı sozluklerde "lehçe", "şive".
~ağız"anlamına geldığı de soy lenır. ama onun bu
anlamda kullanıldığına da pek rastlanmaz Bu
anlamının da sozlukte bır onen olarak kaldığı
gorulur
12 Eylul paijalarının emırkomuta zıncın ıçın-
de atamayla oluşturduklan yenı kuruluşun soz-
luğunde bıle "soylem"e Ataturk un Turk Dıl Ku-
rumu'nun sozluğundekı gıbı, "soyleyiş,soyleniş,
telaffuz" denılmıstır Doğal olarak da tanımı
"söyle\iş"te. yanı daha yafcgın kullanılan sozcuk-
te yeralmıştır
Sozcukler, dılınçevTimıne gırdıkten sonra ye-
nı anlamlar edınebılır "Soylem" sozcuğunun
yazgısı da boyle olmus. onerıldığı anlamda he-
men hemen hıç kullanılmamış olmakla birlikte
yenı anlamlar edınmış çokanlamlı bır sozcuk du-
rumuna gelmı^tır Gıderek de ne anlama geldı-
ğı belırsızlısmeye başlamış va da ıstenılen anlam-
da kullanılır olmustur
Dilbilim terimi olarak "soylem":"Soylem'"
Ataturk un Turk Dıl Kurumu nun onerdığı anlam
dı^ında o onlamından çok avrı sayılabılecek an-
lamlarını dılbılımtenmı olarak kazanmıştır Onu
ılkındılbıhmcılerkullanmayabaslamışlarveyay-
gınlaştımiışlardır Gıderekfelseieye duşunceya-
zılanna da ağmıştır Daha sonra da. konuşma dı-
lıne bıle gırmıştır Ozellıkle kımı sıyasa kışılerı
sırası mı. değıl mı demeden onu kullanır olmus-
tur Boylece, anlamca belırsızleşmeye başlamış-
tır. hangı anlamda kullanıldığını saptamak guç-
leşmıştır
Tenm bılındığı uzere bır bılım ve sanat alanı-
na ozgu olan. tek bır v e kesın anlamı bulunan soz-
cuk y a da sozcukler obeğıdır Bırkaç anlama ge-
len bılım sozu (tenm) çok değildir Tenm çokan-
lamlılık yoluyla bır genel dıl sozcuğu durumuna
gırebılır
Boyle olmakla birlikte. onun tenmsel anlamı.
kullanıldığı alana ozgu olarak açık seçıktır. karı-
şıklığa yol açmaz Ya da bır genel dıl sozcuğu te-
nm olarak kullanılabılır Orneğın "hava" sozcu-
ğu genel dılde kullanıldığı gıbı, muzıkte mete-
orolojıde vb'de de kullanılır ve anlamca bırbe-
lırsızlığe uğramaz
"Söylem"ı tenmsel anlamıyla ılkın Prot Dr
Berke Vardar ve arkadaşlarının hazırladığı ve
Ataturk un Turk Dıl Kurumu'nca yayımlanan
Dilbilim ve Dilbilgisi Terimleri Sozlüğü'nde ıan-
kara I980)goruyoruz Orada Almanca Fransız-
ca Ingılızce dilbilim \e dılbılgısı alanında kul-
lanılan "diskur" sozcuğunun Turkçe karşılığı
olarak gostenlıyor \e şov le tanımlanıyor "1. Soz;
dilin sozlu ya da yazılı gerçekleşmesi, konuşan bi-
rey in kullanımı. 2. Sozce; bir ya da birçok tumce-
den oluşan, başı ve sonu olan bildin. 3. Tumce sı-
nııianm aşan, tumcelerin birbirine bağlanması
açısından ele alınan sozce." Anılan sozlukte "soz-
ce" de, eskı karştiıgjnın "ifade" olduğu belırtıle-
rek. ijoyle tanımlanıyor "Birkonuşucununuret-
tiği, iki susku arasında yer alan soz zinciri parça-
sı..."
Gorulduğu gıbı sozcuk. uç anlamı olan bırdıl-
bılım tenmı olarak kar^ımıza çıkıvor Oysa bır-
terımın tek v e kesın bır anlamı olması gerekıyor
Bu sozcuk bu ılkeye uymuyor Vanı, terım ola-
rak çokanlamlı olması dolayısıvla, daha ba^lan-
gıçta belırsızlık taşıyor Bovle olmakla birlikte,
saptayabıldıgıme gore sozcuğun kullanımı bu
anlamlarla da sınırlı kalmıvor
Ona Turkçede var olan sozcuklenn anlamlan
da yuklenıyor onlar yenne kullanılıyor ve doğ-
rusu onun oyle kullanımına rasthyoruz kı ne
anlama geldığını anlamakta guçluk çekıyoruz O
tur tumcelerde "soylem" yenne yabancı bır soz-
cuk (nedemek ıstenıyorsa o y abancı sozcuk) kul-
lanılsa, belkı sozu daha kolaylıkla anlayacağız
"Söylem" sozcuğunu. sıyasa kışılen bas,ta ol-
mak uzere, sozlu ve yazılı bıçımde, herkes kul-
lanıyor Gerçekte bır dilbilim terımı olan bır soz-
cuğun boylesıne yaygınlaşması sevındırıcıdır
"Sozcuk. tenm olarak dar bir alandan kurtulup,
yeni anlamlar ka/anarak genel dilin çevrimine
girmiş olmaktadır" dıye duşunebılırız Ancak.
boyle duşunebılmemız ıçın. sozcuğun Turkçe
sozcuklenn karşılamakta yetersız kaldığı yenı
kavramlan dıle getırmesı gerekır Doğrusu ya,
"söylem" ıçın bunu soylemek zor Soylem ın du-
sunulmeden kullanılışına orneklen yannkı ya-
zımda vereceğım
TARTIŞMA
Kişisel Tasarrufuymuş!
C
ezaevlennde-
kı baskıların
ıyıce
artmasına yol
açan Adalet
Bakanlığfnı
n genelgelerı hakkında.
basbakanhğa telgraf
çekmek suretıv le
protestolarını dıle getırmek
ısteyen (aralannda ÇHD ve
IHD Istanbul Şube
ba^kanlannın da
bulunduğu) vaklaşık 30
kışının polıs tarafından.
yerlerde suruklenerek
kargatulumba gozaltına
alındıöı herkesın aozu
onunde cereyan ettı
Goktepe Komısyonu'nun
on raporunda yer alan
guvenlık gorevlılenne polıs
okullannda yeterlı eğıtımın
venlmedığı toplum
psıkolojısı konusunda
bılgılendırılmeden mesleğe
ba^latıldıklan haberı
vukarıdakı olayı tamamlar
nıtelıktedır
Oy le v a duşuncelennı
açıklamak ve
haberleşme ozgurluğu gıbı
en temel anayasal
haklarını barışçı bır volla
kullanmak ısteyen kışılere
karsı polısın bu tutumu
valnızca toplum psıkolojısı
alanında değıl en temel
anayasal kurallar
konusunda da bılgısız
olunduğunu
gostermektedır
Daha tehlıkelı
olasılık ıse kurallann
bılınmesıne kar^ın
kuraldışı ve keyfı
davranma alı^kanhğı
edınılmış olmasıdır
Haberdekı gozaltına
alınma ışlemını
yuruten İstanbul Emnıyet
Mudur Vardımcısı nın
"...Ben oyle telgraf
hakkıy mış. iletişim
ozguriuğuy muş anlamanı.
siz kim olursanız olun size
telgraf çektirmem. Bu
benim kişisel
tasarrufumdur.."
sozlen ıkıncı olasılığın
varlığını gostermektedır kı
bu durumun ulkemızın
demokratıkleşmesı
ve polıs ile yurttaşın
ıhijkılerı ve polıse olan
guvenı açısından
uzerınde durulması son
derece onemlıdır En temel
ve en klasık demokratık
hakların dahı
kullanılmasının bu bıçımde
engellenmesı toplumu
şıddete yoneltecek. bır sure
sonra banşçıl hak
kullanımının yararının
bulunmadığı duşuncesı ile
toplum şıddete yatkın hale
gelecek. ^ıddet hoş
gorulmeye başlanacaktır
Bunun da kımlere yarar
sağlayacağı bılınen bır
gerçektır Butun yetkılılerın
ve kamuoyunun konuya
karşı duyarlı olmasında
sayılmazyararlar
bulunmaktadır
\v. Banu Dalgıç Cangı
4\. Arif \li Cangı
Izmır - Konak
ANK.4RA 24. ICRA DAİRESİ
MÜDLfRLÜĞÜ
İLA\E\ TEBLİĞ
Falıh İLra Mudurlugu nun 199> Ul talımat savılı dos-
vasından bılırkı^ı marıtetıvle Fatıh Tapu Sıcıl Mudurlu-
ğu nun Fatıh ılçesı Hubambe\ Mahallesı nde Tezgahı,ılar
Sokagı nda bulunan 19M ada 1 i parsel sav ılı 41 metreka
re ımktarındakı altında dukkan olan e\ın tamamtna
1000000000 lırakıvmettakdıredılmışolup daha genış
bılgı Fatıh ^ kra Muduıluğu nun I99S }4i talımat savılı
dosvası ile Ankara 24 lcra Muduıluğu nun 1994
7
9 ^
7
sa-
\ılı dosvasından alınabılır
i^ bu kıvmet takdın ılanen teblığ olunur 26 " 1996
Ba-ın 101462
ESKİŞEHİR ASLt\ E 1. HUKUK MAHKEMESİ
Savı 1995 505
Davacı Alıİkızvekıh A\ Tahsın Bezektarafından da\alılar HafızeDursun Hatıce Ha-
cıoğlu-Mumın Hacıoğlu alevhlenne açılan tescıl davası sebebnle
Adresı tespıt edılemeyen davalı Hafıze Dursun un duru>manın atılı bulunduğu
15 10 1996gunusaat 10 00"da mahkememız durusma salonunda hazır bulunması veva
kendisinı bır vekılle temsil ettıımesı aksı halde duru^maya yokluğunda devam olunaca-
ğı ve karar \erılecegı davalı Hafıze Dursun na da\a dılekçesı \e duru^ma gunu davetı-
vesı verıne geçmek uzere ılan olunur
Basm 83063
İLAN
Istanbul. Uskudar Kısiklı. Bulgurlu. Cılt 48 1 Sayfa5 Kutuk Sıra No lOdanutusa
kavıtlı Ibrahım kızı Hulya Tımoçın mahkememızce venlen 1984 314 E 1986 312 K
2"1
5 1986 tarıhlı karar ile M K 'nın 355 maddesı gereğınce vesavet altına alınarak ken-
disine Taşmektep Sk 19 13 Goztepe Kadıkoy adresınde ıkanıet eden babasi Ibrahım
Seçkın \asi tayın edılmıstır
Kevtıvet ılan olunur
Basın 101587
BODRUM/TURGUTREISTE DENIZ KENARI
Plaj, Yarı Olımpık Havuz, Restoran,
Market, Bartar, Mutfak ve Mını Barlı
4 KİŞİLİK APARTLAR 2.750.000 TL.
ODAK TATİL KÖYÜ (0212) 587 42 31 - 587 44 39
HEKİM ARKADAŞ
"Pratısyenım Mesleğımı ve halkımı sev ıyorum
Kışılığıme guvenerek, yaratıcılığımı kullanarak
çalışırım Kazancımı geleceğımı ve çalışacağım
ortamı belırlemek îsterım" dıvorsanız BlZİ
ARAYIN
Ekın Acıl Serv ıs 0 256 518 36 20 - 512 43 38
PENCERE
Mürteci ile Müsliiman
Sıyasal sozluğumuzde "d/ncı gerıcıhk" uç sozcuk-
le vurgulanır
Şerıatçı
Murtecı
Yobaz
Bu uç sozcukle vurgulanan kışı 'dındar' değildir,
'd/nc/'dır
Murtecı (ya da şerıatçı) ile 'Musluman', Osmanlı
donemınde oluşup aynldı 31 Mart ayaklanması Mus-
lumanların değıl, murtecılerın ışıdır Ulusal Kurtuluş
Savaşı'nda da 'murtecı' ile Musluman karşı karşıya
ıdı, kutsal Islamı en aşağılık polıtıkalara alet etmek
ısteyen ırtıca akımı, cumhurıyetın ılanından sonra or-
taya çıkmış değıl
•
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda murtecıler ne ıstıyor-
lardı'? 9 Mayıs 1920'de Edırne Kongresı'nde, ılın
ılerı gelenlerınden Neyyir Bey, ırtıcaın sozculuğunu
yapıyordu
"Cenk etmek Padışahımızın emır ve ıradesıne
bağlıdır Buna karar vermek mesulıyetlı bır ıştır Bız-
de bu yetkı var mıdır? Dınımız buna elverışlı mıdır?
Evvela meselenın dını tarafı çozulmelıdır "
Ipsala Muftusu Neyyir Bey'ı desteklıyordu, Saray
Muftusu Ahmet Efendı ıse şoyle konuşmuştu
"Uzerımıze duşen vazıfe, memleketımızı muhafa-
za ve mudafaa etmektır Boşuboşuna oturursak mıs-
kınlık ve zılletı kabul etmış oluruz "
Edırne Kongresı'nde uşaklığın avukatlığını yapar»
murtecılere karşı vatanın bağımsızlığını savunan Sa-
ray Muftusu Ahmet Efendı gerçek bır Muslumandı:-
Izmır'ın ışgalı gunlerınde Denızlı Muftusu halka vaaİ
verırken ne dıyordu
"Her ne pahasına olursa olsun, Yunanlılara karşı
koymak gerekır Yunanlılann ışgal eyledığı memle-
ketler halkı ıçın kavgaya gırışmek farz-ı âyındır Ben
fetva verıyorum Sılah ve cephane azlığı ve yokluğu
hıçbır zaman kavgaya manı olmayacaktır Hıçbır mu-
dafaa vasıtası olmayan bır Musluman dahı yerden
uç taş alarak duşmana atmaya mecburdur"
Ya Sultan, ya Saray, ya Vahdettın, ya Halıfe, ya Pa-
dışah bugunku Refahçıların ve ulkedekı butun mur-
tecılerın yere goğe koyamadıkları kurumların ve kı-2
şılerın durumlan neydı
9
Sarayın Şeyhulıslamı Dür-
rizade Es Seyyid Abdullah, Kuvayı Mıllıyecılerı "eş-
kıya, şerır, fıtnecı, fesatçı ve mukaddes şerıata kar-
şı başkaldırmış kışıler" dıye nıteleyerek dıyordu kı
"6u kımselerın kotuluklerınden memleketı temız-
lemek ve zararlarından halkı kurtarmak vacıp olup'
katıllenn gerekırse kıtle halınde oldurulmelen meş-
ru ve farz olur mu^
Cevabı budur Gerçeğı Tanrı bılır kı olur "
Durnzade, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını oldu-
renlerın 'gazı', bu yolda olenlerın 'şe^7/f' olacaklarına
ılışkın fetva çıkarırken Musluman mıydı"?
Cevabı budur Gerçeğı Tanrı bılır kı Musluman de-
ğıldı'
Ya neydı''
Murtecıydı, şerıatçıydı
Yobazdı
•
Bızım Mıllı Kurtuluş Savaşımız yalnız emperyalıst-
lerte mıllıyetçılerın savaşı değildir, aynı zamanda mur-
tecılerle Muslumanların savaşıdır
21'ıncıyuzyıla4kalaTurkıye'deMuslumanlarmur-ı
tecılerın saldınsı altındadır Bunlar ulkede 'ınanan-
ınanmayan' ve 'laık-Musluman' ayrımıyla zamane-
nın yobazlığını yapıyorlar kardeş kavgasını koruklu-i
yorlar, yuzlerındekı maskeyı ıktıdarkoltuğunaoturun-
ca çıkarıp atmış tek tutkularının ıktıdarın çıkarları ol-
duğunu faş etmışlerdır Bugun dıncı murtecılere kar-
şı çıkmak, Muslumanların boynunun borcu olmus-
tur
Dı^arda ha\at \uruvor dı^arda
havat
hkmekaı.ı ^u acı ruzgaracı
bal acı
Gul acı koku acı toprak acı
se\ da ac ı
\ ollar kapalı velken ruzgarsız
Elbısen de tozlandı
SENGİTTİNGİDELİ'
Adınıduyunca \uzunu
ındırıvordostlar
Acıvı nereden bılecek hıç
\aralanmavan'
Sen gıdınce bır karanlıga duştuk
karanlık bızı başka karanlıklara
goturdu
Sarnıçlardan dehlızlerden
gırdaplardan geı,tık
Sana vakla^mak ıçın
Dallarından gun ı^ığı geçırmeyen
Ormanlara duijtuk
1
SEM ARIYORLZ
Eoz. f\urettiıı - kadriye DEMIRELİ
Fusıuı GILDİKEN - E»uı DEMİRELİ (4KYIZ)
AHMET
HALDUN
DEMİRELİ
23.7.1968-6.8.1993
ISTANBUL
Artık her Çarşamba akşamı
The President Hotel'deyiz
Uzerınızde lacıveıdı bır gofauzu aşağıda
lepeden tırnağa \larmara \e htanbıd
Baıbekude kokusınla da\etkâ) bu lezzet
Aıdından canlı mıtzık ve orvantal
Salata Büfesi
Soğuk Mezeler
Barbekü
Tatlı - Mey\e Büfesi
Limitsiz Yerli İçkiler.
TL. 1.450.000.-
Canlı Müzik
Oryantal
Rezervasyon: 0.212 - 516 69 80'den 664
Tıyatro Caddesı, 25
Beyazıt 34490, Istanbul
Tel 0 212-516 69 80/20 Hat
Faks 0 212-516 69 99
,,Best
\\estern