Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAtfFA CUMHURİYET 4 AGUSTOS 1996 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
îstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Uçkun Geray 'la orman yangınlarını konuştuk
'"Yangın,orman talanı demektir'i j LJ1\ C / A J Ülkemizde onlarca yıldır orman yangınlan çıkar. Binlerce
hektar orman alanı. içindeki canlılarla birlikte yanar, kül olur. Hepimizin içi
sızlar. Zaten çölleşen ülkemizde bir de bu yangınlardan uğradığımız orman
kaybını nasıl telafi edebileceğimizi bilemeyiz. Bu yıl da tam mevsiminde.
Marmaris ve Söke yakınlarında çıkan yangın neredeyse bir haftadır sürüyor.
Yangınların çıkrnasına gösterilen neden: Kuru otların yakılması. Peki, ama
behey cahil insanlar, bu sıcak ve kurak mevsimde kuru otlan nasıl yakarsınız?
Bir orman yang;nına yol açacağınızı bilmez misiniz? Nasıl bir cinayet
işlediğinizin farkında mısınız?Ote yandan yasal kılıf hazırlanır, orman alanlan
ya talana acılır. ya da ona buna peşkeş çekilir. Çünkü son yıllarda en çok rant
getiren. orman alanlarıdır. Ankara'da anlı şanlı yetkililerimiz memur maaşlarına
kaynak bulmak için Hazine arazilerini, orman arazilerini satacaklannı söylerler.
Acaba ne dediklerinin, ne yaptıkJannın farkında mıdırlar?
Türkiye'nin doğal kaynaklarını, canım ormanlannı bu yollarla yitirmesi
felaketini İÜ Orman Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Uçkun Geray'la
konuştuk.
SÖYLEŞİ LEYLA TÂVŞANOĞLU
Türkiye 'de onlarca yıldır orman yan-
gın larmdan yukınılır. Ama bıınıın iinü bir tür-
lii alıtımaz. Kent çevresinde ve kırsal kesimde
bu yangınların çıkış nedenleri nedir? Bu yan-
gınlar neden engellenemiyor?
-Orman yangınları. orman kaynaklanna sahip
tüm ülkelerde. iklim koşullan da uygunsa, mut-
laka çıkar. Bunlan türnüy le önlemek. sıfıra indir-
gemek mümkün değil. Âncak bizim görevimiz,
bu tahribatı olabıldiğince küçültmektir.
Türkiye'de I937"den itibaren devlet ormancı-
lığı hâki'm olduğu için o tarihten ba^layarak alır-
sak o günlerin toplumsal yapısiyla bugünlerin
toplumsal yapısı birbirinden farklı olduğu için
yangınların nedenlerinde,olasilıklanndadafark-
îıhklar nıeydana geldi.
Kabaca biz Türkiye toplumunu orman yangın-
Jarı iıibanyla iki kesimde ıncele>ebi!ıriz. Bunlar-
dan bırisı kır. öbürü de kent.
Kırda orman yangını. tarla ve bahçe açmak
üzere eski dönemde daha yoğunlukla çıkanlırdı.
Bugünlerde de bu neden sürmekle birlikte yoğun-
luğunun azaldığını söyleyebilirim. Çünkü Türki-
ye'nin kırı. ormanı. merası o derece tahrip edil-
di \e lanma verildi ki.. artık tarla ve bahçe aç-
mak bakımından büyük yerler kalmadı.
O bakımdan çıkan yangınlarda tarla ve bahçe
açmak amacını birinci planda göstermek pek
mümkün değü. Daha sonra doğal olarak ihmal.
bilgisızlik gelmektedir. Kasıt olasılığı olabilir.
Bir köylü bir başka kövlüye kızıp >angın çıkara-
bilir. Harta köylünün, kesim. nakil gibi kendine
iş çıkarabilmek için orman yaktığını duyuyoruz.
Gelelim kent kesimine. Buraya tatil köylerini
deeklemekistiyorum. Çünkü kentli insandavra-
nışı bıçimi tatil yörelerinde de hâkim. Buralarda
da orman yangınlarının. kesın olmamakla birlik-
te ihmalden. bilgisizlikten çıktığı tahmin edil-
mektedir. Rantelde edebilmek, yerleşmek üzere
arsa. arazi kazanmak amacıyla bu yangınlar çı-
kanlabilmektedir.
^••••)aA//nn ormanların yerineyasa gere-
ği derhal ağaçlandırma yapılması gerekmiyor
mu?
-Gerekiyor. Buraların yasal açıdan orman re-
jiminin dışına çıkarılmaları mümkün değildir.
Amahemenağaçlandınlmakonusundazorluklar
vardır. Onnancılık örgütü de bir takım personel.
finans, araç-gerek darboğazı içindedir.
A\nı alanlarda birkaç kez yangın çıkanldığını
görüyoruz. Ağaçlandırmacılanmız yangından
sonra ağaçlandırma\ ı yapıyorlar; orada yeniden
•yangın çıkanlıyor. Bu. en sonunda kimin galıp
geleceği belli olmayan bir süreçtir. Sonuçta bu-
ralan arsa. arazi olarak yerleşime açılabiliyor.
ı Yani orman talamnın kapısı böylece
aç'ı/ıyor...
-Sonunda da birtakım insanlann kazançlı çı-
karak bu arazileri elde etmesi mümkün hale ge-
liyor.
Kentlerde \e tatil yörelerinde tatilci sayısının
büyük bir artış kaydettiğini görüyoruz. Burada
onun için ihmal ve bilgısizlik büyük rol oynuyor.
Otomobil sahibi ınsanlanmızın sayısı da çok
arttığı için ormanlara gitme. buralarda gün geçir-
me. eskisiyle kıyaslanamayacak derecede yoğun-
laştı.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun ünlü 2 b mad-
desi var. Bu madde. kent çe\ resinde ve tatil yö-
relerinde sömüru düzeyinde yoğun bir biçimde
uygulandı.
I Bu madde nedir?
- Bu madde orman nıteliğini kaybetmiş alan-
lann orman rejimı dışına çıkanlmasını öngörü-
yor. Bu. kentlerin çevresinde çokçayapıldı.
Ysllarönce İstanbul çe\ resinde bağlar, bahçe-
ler. tarlalar\ardı. Ruralan yerleşime açıldığı, be-
'tone dönüştürüldüğü için ormanla kent adeta sı-
nırdaş hale geldi. Bunun faydalı yanlan da var.
Yani kentli artık ormanla tanışmış oldu. Ama bu-
nun yanında ormana girişler de yoğuniaştığı için
orman yangınları çıkması ihtimali de kentler ve
tatil yöreleri bakımından büyüdü. Nedenler, risk-
lerdeğişfi.
• • İ ^ H Türkiye'deson 1Syıliçindenekadar
orman alanı yangınlarda kaybedildi?
-1981 -95 arası. 1995 de dahil olmak üzere ha-
zırlanan bir istatistiğe bakacak olursak toplam
olarak çıkan yangın sayısı 24 bin 728. On beş yı-
lın ortalamasında ise yıla göre 1648 yangın. Bu
zaman içinde toplam yanan alan 169 bin 926 hek-
tar Yılda yanan alan 11 bin 328 hektar.
Bu siire içinde yangın başına ne ka-
dar alan tahrip oldu?
- Yangın başına yaklaşık yedi hektar. I994'te-
ki çok yoğun orman yangınlarının ardından
1995'te birtakım önlemler alındı. 1995 yılının
ortalaması yangın başına yanan alan 2.5 hektar
düzeyine indi. Bu. son derece olumlu bir sayı.
• • • • • .Iv/ı/ iklim koşullarına sahip benzer
bölgelerde bulunan öbür ülkelerdeki yangın ra-
kamlarıyla bir kıyaslama yapabilir misiniz?
- 1983 ile 1992 arasındaki sayılar varelimiz-
de. Fransa'da yangın başına düşen alan 7.9 hek-
tar. Italya'da 11.4 hektar. ABD'de 13.4 hektar. Is-
panya'da 20.4 hektar. Yunanistan'da 36.1 hektar.
Yugoslavya'da 20.1 hektar.
Âkdenizhavzasındakı ülkelerlekiyaslandığm-
da orman yangınlarının hem sayısı hem de yan-
gın başına düşen alan itibanyla Türkiye kötü bir
noktada değü. hayli de başanlı birnoktada bulu-
nuvor.
Prof.
UÇKUN GERAY
1939, Aııkara doğumlu. Orta öğrenimini
İstanbul Erkek Lisesi, vü'ksek öğrenimini tÜ
Orman Fakültesi nde tamamladı. Aynı fakültede
asistan oldu. Daha sonra IV Ikrisai Fakültesi
Isletme-lstatistik Bölümü nii bitirdi. 1974-75
arası Fnınsada Unirersite de Paris Vl'da
uygulamah istutislik egitimi gördii. Bir yıl sonra
TÜBİTAKyöneylem kurslanm tamamladı.
1987'de Instituı Agronomiaue Mediterraneen de
Montpellier de incelemeler vaptı. Orman
Fakiiltesi Ormancılık Ekonomisi Anabilim
Dalı nda ekonomi ve planlama kapsamlı
dersler vcrivor. Bazılun kitap halinde çok
sayıda arastırnıa ve incelemesi bııhtnııvor.
cadelede bir kısa dönem önlemler dizisi akla gel-
melidir. bir de uzun dönem önlemler dizisi akla
gelmelidir.
•••••£« kontıda toplumun dayeterliduyar-
lılık ve tepkigöstermediğinisöylediniz- Son yıl-
larda özellikle kentsel alanda belli bir kesimde
bu yangınlara karşı duyarhhk arttı. Sizce bu-
nun nedeni nedir?
-Dediğinizgibi orman yangınlarıyla ilgili ha-
berler basında, medyada çıktıkça, daha çok or-
mancıiık teşkilatının sorgulandığını görüyoruz.
Otuz kırk yıl öncesine kıyasla bu ilginin olağa-
nüstü büyüdüg/ünü gözlemleyebiliyorum.
Biz önceleri basında. televizyonda, radyoda
derdiğimizi anlatmak için çok diî dökerdik. Kar-
şımızdakileri ikna etmek için çaba harcardık. Ba-
zen başanlı olurduk. Çoğunlukla da başanlı ola-
mazdık. Bizim aydınımızda da orman kaynakla-
n, doğa kültürü son derece eksikti.
Toplum: aydınıyla. köylüsüyle, kentlisiyle or-
man kelimesini duymak bile istemezdi. Çünkü
kelime *>evimsizdi. Yabanıllığı hatırlatıyordu. Ka-
ranlığı hatırlatıyordu. Korkulacak, kaçılacak bir
mekânı hatırlatıyordu.
Demin dediğim gibi. ormanla kentin sınırdaş
olması, insanımızı ormanla karşılaştırdı. Bu da
bir bakıma olumlu bir sonuç ortaya çıkardı. Bu-
gün ise kentli aydın dediğimiz kesim konuya da-
ha çok duyarlı görünüyor. Nedenleri arasında da
kabaca şunlar sayılabilir:
Kentli, doğaya kaçış ihtiyacında. Çünkü kent
çok kötü. Kentin nitelikleri. kentin yaşam kalite-
si son derece bozuk olduğu için burada oturanla-
nn doğaya kaçış ihtiyacında olduklannı söyleye-
biliriz.
Kentin ormanla tanışmış olması, bunun bilin-
cini de geliştirmiştir. Dahası, orman içindeki ve
orman kenanndaki arsalarla arazileryeşil doku-
ya yakın olduklan, yeşıl dokunun içinde bulun-
duklan için rant alanlandır. Gelir sağlamaya dö-
nük kullanılabilecek alanlardır.Ondan dolayı da
bir ilgi meydana geldi. Kentli aydın denilebile-
cek kişiler, varlıklı kitle, sanatla ugraşanlar. med-
ya mensuplan, tatilciler ve turizm tesislerinin sa-
hipleri doğal kaynaklar \e özellikle ormandan
maddi. manev i ne büyük çıkar elde ettiklerini an-
ladılar.
_.rçekten. yangın çıkması da kader Bu
bölgelerde yangınları sıfıra indirgemek mümkün
değil. Arazimiz çok engebeli. Kurak \e yan ku-
rak iklim koşüllanna sahıbiz. Orman yangınlan-
nı bunlardan dola> ı önlemek mümkün değil. Ay-
nca bunun sos>al,psikolojik. kültürel.ekonomik
birtakım nedenleri var.
O açıdan da Türkiye dezavantajlı durumda.
Bunlara rağmen Akdeniz havzasında orman yan-
gınlannın tahribat düzeyini gösteren kriter bakı-
mından Tiirkiye en iyilerden bir tanesi.
Türkişe, daha da iyi noktalara gelebilir.
•••§•• \eden iyi noktalara gelemiyor?
- Çünkü bu noktada birtakım darboğazlarla
karşılaşıyonız. Bir kere ormancılık örgütü darbo-
ğazlarla karşılaşıyor. Bunlar, ^.ektörün içinden
gelen ve sektörü dışandan kuşatan darboğazlar
olarak ikiyeaynliyor.
Orman Bakanlığı'nın içsel darboğazlan, elin-
deki kaynaklan etken \e \erimli olarak kullana-
mama bıçiminde belıriyor. Finansal darboğazla-
n var. Etken \e verimli olarak kaynaklannı kul-
lanamadığı için orman yangınlanna aynlacak
kaynakların azalması gibi bir sonuçla karşılaşı-
\oruz.
O bakımdan Orman Bakanlığı. verimli çalış-
mayan bir örgüt olarak karşımızdadır. Bu. aynca
tartışılması. konuşulması gereken bir konu.
Orman yangınlarının önlenmesi sadece araç
gereçleolabılecek bir şey değil. Ormancılık sek-
törünü dıştan kuşatan koşullar. ortaya çıkan dar-
boğazlar o kadar çeşitli \e o kadar güçlü ki yan-
gınlann çıknıasının önemli bir nedeninı ben bu-
na bağlıyorum.
Örneğin. tarım ve hayvancılık politıkasında
son derece büyük hatalar ^apılmıştır. Şimdi de
yapılmaktadir. Yalnız tarım \e havyancılık poli-
tikası yönünden değil. Türkiye gelir \e istihdam-
daki artışını da yeterli kılamamıştır. Yeterli hız-
da büyüyememiştir.
Aşın nüfııs artışıyla ilgili de etkili bir politika-
sı olmamıştır. Göçleri de önleyememiş durumda-
dır. Eğitimsizlik bugün herkesin üzerinde durdu-
ğu \e ortaklaşa kabul ettiği bir niteliğimizdir.
Devlet bütçesi çökmüştür; \ergi politikası yan-
lıştır. Bütün bu söylediklerime bir de insanımı-
zın doğayla ilgili değeryargılannı eklemek lazım.
Insanlanmızın bizi bugün sıkıntıya sokan birta-
kım değeryargılan var.
Daha başka bir etken. politikacının ormancı-
lık sektörünü bir oy toplama aracı olarak görme-
sidir.
••••• Bunun nedeni nedir?
-Çünkü ormancılık sektörü bütün Türkiye'de
yaygın olarak örgütlenmiş. kırsal kesimde örgüt-
lenmiş. finans bakımından zorda olduğunu ifade
etmemize rağmen harcamalan çok olan. çok ki-
şiye iş imkânı \erebilen birsektör. Politikacının
göz diktiği bir sektör.
1968den beri Orman Bakanlığı'nın peşinde
olunmuştur. Bakanlık bende kalsın. sende kalsın
biçiminde koalisyonların pazarlıklannda ağırlık-
lı bir noktayı oluşmrmuştur.
Bütün bu savdıklanmı üç başlık altında özet-
leyebilivorum. Türkiye'de şu anda kırsal yoksul-
luk geçerlidir. Bu. vergi politikaları. yoksulluk.
değer yargılan bakımından ne noktada olduğu-
muzun çok önemli bir işaretidir.
Türki>e'de siyasi ve toplumsal irade eksikliği
vardır. Bir toplumun kendisi ormanın yok olma-
sı karşısında, orman yangınları karşısında diren-
memektedir. yeterı kadar tepkı göstermemekte-
dir.Daha sonra da bazı kentlerimizin çok aşın de-
recede ve çarpık olarak büyümesi. olayı tamam-
lar.
Bu ortamda orman yangınlannın önlenmesi
bakımından ormancılık örgütünün rahat çalıştı-
ği söylenemez. Şu halde orman yangınlanyla mü-
Turizmci. yazlıkçı, tatilci, "Bundan böyle an-
cakormanda tatil vapılabilir" noktasına geldiler.
in&anlar orman kültürü elde etmeye başladılar.
Bu orman \angınlan>la ilgili yoğun sorgula-
ma dönemi. orman kültürünün elde edilmesi dö-
neminden önce toplum. tatil i sadece deniz olarak
algılardı. Tatil için deniz, yeter koşul olarak ka-
bul edilirdi. Ama bunun böyle olmadığı bu ke-
sim tarafından anlaşıldı.
Bu kesim üzerinde şunun için ısrarlı duruyo-
rum:Bu kesim iletişim araçlannı, yani gazetele-
ri tele\ızyonlan. radyolan elinde tutuyor, ya da
etkiliyor. Ancak ormanla tatil mümkündür, gibi
bir izlenimleri \arsa bunu sahip olduklan ya da
etkin olduklan iletişim araçlannda gündeme ge-
tiriyorlar. çok çok işliyorlar.
Bu kesimin korkulan var. Dağdaki düzensiz-
lik, dağdaki yangın kente inmiş durumda. Aslın-
da aydın, varlıklı kitlenin böyle bir süreç yaşadı-
ğını. ama bu ormana değer verme sürecinin al-
tında da yine çıkar yattığını söyleyebilirim. Çı-
kar olmasını dışlıvor değilim. Ama bu bir tespit-
tir. Bunun yanında da ormanla ilgili kültürel ilgi
başladı. O nedenle bu konunun üzerinde duruyor-
lar.Bundan önce orman yangınlan bundan daha
çok \ e daha yaygındı. Üstelik tahribat daha da bü-
yüktü. Bunlar o zaman neredeydi?
Dediğim doğrudur. Bu bir çıkar ilişkisidir.
İ^HBM Burada, çıkar ilişkisi, dediniz. Bir de
ormanların talun edilmesi sö'z konusu. Her şey
yasal kılıfına uyduruluyor. Orman Bakanlığı,
hükümet, orman arazilerinin yağma edilmesi-
ne kapı açabiliyorlar. Bunun örneklerini, hele
son zamanlarda çok sık görmeye başladık. Bu
ormanların hükümet eliyle göz göre göre nasıl
yağmalatıldığını anlatabilir misiniz? Buna
'dur' demenin hiçyoluyok mu?
- Orman yangınlan nedeniyle bir yıkım yaşı-
yoruz. Bu. önemsenmesi gereken bir olgudur.
Orman \anginlannin verdiği tahribatın en aza in-
dirilmesi gerekır. Bunun arayışı içinde olmak.
sorgulamak ve Orman Bakanlığı'na baskı yap-
mak kamuoyunun görevidir.
Ancak demin sözünü ettiğimiz kentsel okur
yazar kitlesi başta olmak üzere birler, diğer or-
man yıkımı konularını ihmal ediyoruz. Oysa en
önemli konu bu orman \ ıkımlandır. Orman yan-
gınlan önemsenmeli. bunlann önlenmesi için ge-
reken hertürlü çaba harcanmaltdır. Ancak orman
yangınlannın ortaya çıkardığı yıkımın çok daha
büyüğü Türkiye'de daha başka biçimlerde yaşan-
maktadır.
Örneğin bizim 6831 sayılı Orman Kanunu'nun
2. maddesi bu yolda çalıştırılmıştır. Orman yıkı-
mı yolunda çalıştınlmıştır. Orman niteliğini kay-
betmiştir, düşüncesivle orman kadastro komis-
yonları birçok alanı orman rejıminın dışına çıkar-
mışlar. >ani yapılaşma\ a açmışlar, tarıma açmış-
lardır.
Bazende \atandaş fiili durumyarattığı için,ge-
cekondu yapıldığı için buna mecburkalınmıştır.
Peki, ama bir arazi nasıl olur da or-
man niteliğini kaybeder?
- Oralarda bir takım faktörlerin olumsuz rol
oynaması gerekir. Yani yoğun olarak ağaçlann
kesilmesi. yakılmı^ olması lazım. Yoksa orman,
kendi kendine ortadan kalkabilecek bir nitelik
değildir.
Bir husus daha var. Üzennde ağaç sevreti ol-
masa bile orman rejimi içinde bir arazi kalır. Ka-
muo>u bunu da anlamıvor. "Üstünde agaç yok.
Ö>le>seorman değildir" gibi bir sonuç çıkarabi-
liyor.
Biz, Türkiye Çumhuriyeti olarak topraklanmı-
zı bir takım aktivitelere tahsis etmiş bulunuyoruz.
Onun sahip olduğu vejetasyon örtüsüne. eğim
değişikliklerine, su. antierozyonel önlem gibi hiz-
met potansiyeline bakarak biz bazı alanlan orman
rejimi içine koymuşuz: ormancılığa tahsis etmi-
şiz. Bu bir tahsis Mirunudur.
Üzerinde ağaç olsun olmasın. ormancılığa tah-
sis edilmiş olan bu arazi orman rejimi içinde ka-
lır Anayasanın ormancılık \e ormanla ilgili mad-
delen \e diğer ormanla ilgili yasalarışığında bu-
nu yönetmek gerekır.
Uzerindeki seneti kaybetti. Övlevse başka ta-
rafa verelim. tarıma tahsis edelım. yerleşmeye
tahsis edelim. biçiminde bir diı^ünee yanlıştır.
Ama kamuoyunda bu vanlı^lık sık sık yapılmak-
tadırişte. orman niteliğini kaybetmıştir bahane-
siyle özellikle kent çe\resinde fiili durum \ara-
tılan yerlerde 2 b maddesi çokça çalıştırılmış ve
ormanlar başka ışlevlereve aktı\ite!ere terkedil-
miştir. Bu öyle bir terk ediştir ki geri dönüşü yok-
tur.
Yerleşime ve kooperatife terk ederseniz bu yer-
leşim ve kooperatıf bınalan oluştuktan sonra bu-
ralann geriye dönüşü \e tekrar orman rejimine
kazandırılma.M mümkün değildir. O>sa orman
yangınlarıyla ortadan kalkan ağaç varlığı. veje-
tasyon varlığı bu topraklar rejim dışına çıkanl-
madığı için yeniden ağaçlandmlmak suretiy le yi-
ne ormana kazandınlabilir.
Arada çok önemli bir fark \ar. Binncisinde
arazi tümüyle elden çıkıyor. Ikincisinde ise para-
sal kayıplar. kaynak tüketimi olmasına karşııı ge-
riye dönüşü mümkün olacak biçimde bir tahribat
söz konusu. Ama aydın bunun farkında değil.
Peki ormanlarınyapılaşmaya açılma-
sıyla oluşan tahribat konusunda elinizde ista-
tistik rakamları var mı?
- Vartabii. Son 15 yılda yangınla tahrip olan
orman alanının toplam 169 bin 929 hektar oldu-
ğunu söylemiştim. Yuvarlak rakam 170 bin hek-
tar diyelim.
6831 sayılı yasanın 2 b maddesi) le rejim dışı-
na çıkanlanalanlara>nı süre içinde 420 bin hek-
tan buldu. Aslında tahribatın nerede olduğunu
göriiyorsunuz. Bu. üstelik geriye dönüşü olma-
yan bir tahribat.
Bir başka konu \ar. Bu. 2 b maddesinin uygu-
lanması kolay olsun diye ve polıtikacı bu yoldan
kolayca oy sağlasın diye Orman Kadastro Kanu-
nu değiştirildi. 2 b maddesi uygulamasını yapan
Orman Kadastro Komısyonlan vardır. Bu komis-
yonlann bileşimi son derece önemlıdir. Çünkü or-
man rejimi içinde kalsın ya da kalmasın. karan
verilecektir. Bu komis\onlann içindeki ormancı
hâkimiyeti azaltıldı. Ormancılann sayısı azınlı-
ğa düşürüldü. 3302 sayılı Orman Kadastro Yasa-
sı ormancı meslektaşlanmızın hâkimiyetini aşa-
ğı indirdi. Bu komisyonlar arazinin orman reji-
minden çıkanlması için 10 kriterle çalışırlardı.
Bu yasa kriterleri azaltmak suretiyle 2 b mad-
desini son derece kolay hale getirdi. Tabii bunu
bizim politikacılarımız yaptılar. Yani bir kanun
maddesinin subjekti\itesıni arttırdılar. O\sa bi-
zim istediğimiz bunun daha objektif olması idi.
Tamamıyla tersine bir süreç vaşadık.
Odayetmedi. Eskiden. orman rejimi dışına çı-
kanlan ormanlık alanlara orman işletmesi itiraz
edebiliyordu. Bu itiraz hakkı ondan alındı. baka-
na verildi. Bakan ızin verirse. orman işletmesi
kendisinden koparılan toprağa itıraz edebiliyor.
İtiraz müessesesını de kaldırarak ve siyasileş-
tirmek suretiyle bu işe kolavlık \e ivme kazan-
dırdılar. Aslında orman tahribatının nerelerde ol-
duğunu görüyor musunuzo
2634 sa\ ılı Turizmi
Teşvik Yasası da bu tahribata yol açan nedenler-
den bir tanesidir.Son günlerde, Hazine arazileri-
ni satacağız. biçiminde politik açıklamalar var.
Orman arazileri de bu kapsamda mütalaa edili-
yorsa diye çok büyük bir endişem var.
Aslında. "Ormanlan özelleştireceğiz. ormanla-
n satacağız. Hazine arazilerini satacağız" biçi-
minde beyanatlar \ermek anayasaya göre suçtur.
Doğal kaynaklar bakımından Türkiye zengin bir
ülke değildir.
BAŞBAKANLIK GÜMRLîK MÜSTEŞARLIĞI
GLTVIRLTCLER GENEL >ILDLRLÜĞL ATATÜRK HANALLMAM GtRİŞ GÜMRLfK MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı: B.02.1.GÜM. 4.06.10.03. K.HİK Konu: 155 94925-70794
Büyükdere Cad. Beytem Han Kat: 2 Şışlı İSTANBUL adresınde faalıyet gösteren ve müdürlüğümüze kamu alacağından 2.125.000- TL
ile aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından dolayı borçlıı bulunan Perfettı Gıda San. Tic. A.Ş. firmasından mezkûr kamu
alacağının tahsılı için çıkanlan 155 49142 sayılı 29.05.1946 günlü teblıaat. firmanın göstenlen adreste bulunamaması nedeniyle iadeedil-
mıi}tır, Gümriiğümüzde bulunan evraklar üzerinde yapılan ınceleme neticesınde teblıgata esas başkaca biradres tespitedilememiştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marıfetıyleteblıği de mümkün olunamadığından aynı kanun28. ve3l. mad-
deleri gereğınce tebligat yenne kaım olmak üzere ılanen teblığıne karar verılmiştir.
Yukandabelirtılen nedenlerle. anılan adreste faalıyet gösteren şirketın belirtilen borcunun 7 gün içensındeGümrüğümüzSaymanlık Mü-
dürlüğü veznesıne vatınldığına dair vezen almdı makbuzunun Atatürk Havalımanı Gıriş Gümrük Müdürlüğü'ne ibraz edilmemesı halinde
6183 savılı A.A.TÛ.H. Kanunu'nun 55. 60 \e 114. maddeleri sereöince işlem yapılacaöının bilınmesi ilanen tebliğ olunur.
Ga^ın: 1006^3
BAŞBAKANLIK GLTVIRÜK MÜSTEŞARLIĞI
GÜMRÜKLER GENEL MLDÜRLÜĞÜ ATATÜRK HAVALÎMANIGÎRİŞ GÜMRÜK MIDÜRLÜĞÜ
Sa>ı: B.02.1.GL.M. 4.06.10.03. K.HİK Konu: 155'İ22225-7O795
Valikonağı Cad. Kodaman Sok. No: 1 4 Nişantaşı /İstanbul adresınde faaliyet gösteren ve Müdürlüğümüze kamu alacağından
35.045.000 TL. ile aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından dolayı borçlu bulunan BOSS Bilgı Işlem Ofis Sist. Tic.
Ltd. firmasından mezkûr kamu alacağının tahsıli için çıkanlan 44657 sayılı 24.05.1996 günlü tebligat. firmanın göstenlen adreste bu-
lunamaması nedeniyle lade edılmıştır. Gümrüğümüzde bulunan evraklar üzerinde yapılan ınceleme neticesınde teblıgata esas başka-
ca biradres tesp/t edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marıfetivle teblıği de mümkün olunama-
dığından aynı kanun 28. ve 31. maddeleri gereğınce tebligat \erine kaim olmak üzere ilanen teblığıne karar verilmiştir.
Yukanda belirtilen nedenlerle. anılan adreste faalıyet gösteren şirketin belirtilen borcunun 7 gün ıçensinde Gümrüğümüz Savman-
lık Müdürlüğü veznesine yatınldığına dair vezen alındı makbuzunun Atatürk Havalimanı Ginş Gümrük Müdürlüğü'ne ibraz edilme-
mesı halinde 6183 sayılı A.A.T.L.H. Kanunu'nun 55, 60 ve 114. maddeleri gereğince ışlem vapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olu-
nur. ' Basın: 100695