30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAtfFA CUMHURİYET 4 AGUSTOS 1996 PAZAR 8 PAZAR KONUGU îstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Uçkun Geray 'la orman yangınlarını konuştuk '"Yangın,orman talanı demektir'i j LJ1\ C / A J Ülkemizde onlarca yıldır orman yangınlan çıkar. Binlerce hektar orman alanı. içindeki canlılarla birlikte yanar, kül olur. Hepimizin içi sızlar. Zaten çölleşen ülkemizde bir de bu yangınlardan uğradığımız orman kaybını nasıl telafi edebileceğimizi bilemeyiz. Bu yıl da tam mevsiminde. Marmaris ve Söke yakınlarında çıkan yangın neredeyse bir haftadır sürüyor. Yangınların çıkrnasına gösterilen neden: Kuru otların yakılması. Peki, ama behey cahil insanlar, bu sıcak ve kurak mevsimde kuru otlan nasıl yakarsınız? Bir orman yang;nına yol açacağınızı bilmez misiniz? Nasıl bir cinayet işlediğinizin farkında mısınız?Ote yandan yasal kılıf hazırlanır, orman alanlan ya talana acılır. ya da ona buna peşkeş çekilir. Çünkü son yıllarda en çok rant getiren. orman alanlarıdır. Ankara'da anlı şanlı yetkililerimiz memur maaşlarına kaynak bulmak için Hazine arazilerini, orman arazilerini satacaklannı söylerler. Acaba ne dediklerinin, ne yaptıkJannın farkında mıdırlar? Türkiye'nin doğal kaynaklarını, canım ormanlannı bu yollarla yitirmesi felaketini İÜ Orman Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Uçkun Geray'la konuştuk. SÖYLEŞİ LEYLA TÂVŞANOĞLU Türkiye 'de onlarca yıldır orman yan- gın larmdan yukınılır. Ama bıınıın iinü bir tür- lii alıtımaz. Kent çevresinde ve kırsal kesimde bu yangınların çıkış nedenleri nedir? Bu yan- gınlar neden engellenemiyor? -Orman yangınları. orman kaynaklanna sahip tüm ülkelerde. iklim koşullan da uygunsa, mut- laka çıkar. Bunlan türnüy le önlemek. sıfıra indir- gemek mümkün değil. Âncak bizim görevimiz, bu tahribatı olabıldiğince küçültmektir. Türkiye'de I937"den itibaren devlet ormancı- lığı hâki'm olduğu için o tarihten ba^layarak alır- sak o günlerin toplumsal yapısiyla bugünlerin toplumsal yapısı birbirinden farklı olduğu için yangınların nedenlerinde,olasilıklanndadafark- îıhklar nıeydana geldi. Kabaca biz Türkiye toplumunu orman yangın- Jarı iıibanyla iki kesimde ıncele>ebi!ıriz. Bunlar- dan bırisı kır. öbürü de kent. Kırda orman yangını. tarla ve bahçe açmak üzere eski dönemde daha yoğunlukla çıkanlırdı. Bugünlerde de bu neden sürmekle birlikte yoğun- luğunun azaldığını söyleyebilirim. Çünkü Türki- ye'nin kırı. ormanı. merası o derece tahrip edil- di \e lanma verildi ki.. artık tarla ve bahçe aç- mak bakımından büyük yerler kalmadı. O bakımdan çıkan yangınlarda tarla ve bahçe açmak amacını birinci planda göstermek pek mümkün değü. Daha sonra doğal olarak ihmal. bilgisızlik gelmektedir. Kasıt olasılığı olabilir. Bir köylü bir başka kövlüye kızıp >angın çıkara- bilir. Harta köylünün, kesim. nakil gibi kendine iş çıkarabilmek için orman yaktığını duyuyoruz. Gelelim kent kesimine. Buraya tatil köylerini deeklemekistiyorum. Çünkü kentli insandavra- nışı bıçimi tatil yörelerinde de hâkim. Buralarda da orman yangınlarının. kesın olmamakla birlik- te ihmalden. bilgisizlikten çıktığı tahmin edil- mektedir. Rantelde edebilmek, yerleşmek üzere arsa. arazi kazanmak amacıyla bu yangınlar çı- kanlabilmektedir. ^••••)aA//nn ormanların yerineyasa gere- ği derhal ağaçlandırma yapılması gerekmiyor mu? -Gerekiyor. Buraların yasal açıdan orman re- jiminin dışına çıkarılmaları mümkün değildir. Amahemenağaçlandınlmakonusundazorluklar vardır. Onnancılık örgütü de bir takım personel. finans, araç-gerek darboğazı içindedir. A\nı alanlarda birkaç kez yangın çıkanldığını görüyoruz. Ağaçlandırmacılanmız yangından sonra ağaçlandırma\ ı yapıyorlar; orada yeniden •yangın çıkanlıyor. Bu. en sonunda kimin galıp geleceği belli olmayan bir süreçtir. Sonuçta bu- ralan arsa. arazi olarak yerleşime açılabiliyor. ı Yani orman talamnın kapısı böylece aç'ı/ıyor... -Sonunda da birtakım insanlann kazançlı çı- karak bu arazileri elde etmesi mümkün hale ge- liyor. Kentlerde \e tatil yörelerinde tatilci sayısının büyük bir artış kaydettiğini görüyoruz. Burada onun için ihmal ve bilgısizlik büyük rol oynuyor. Otomobil sahibi ınsanlanmızın sayısı da çok arttığı için ormanlara gitme. buralarda gün geçir- me. eskisiyle kıyaslanamayacak derecede yoğun- laştı. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ünlü 2 b mad- desi var. Bu madde. kent çe\ resinde ve tatil yö- relerinde sömüru düzeyinde yoğun bir biçimde uygulandı. I Bu madde nedir? - Bu madde orman nıteliğini kaybetmiş alan- lann orman rejimı dışına çıkanlmasını öngörü- yor. Bu. kentlerin çevresinde çokçayapıldı. Ysllarönce İstanbul çe\ resinde bağlar, bahçe- ler. tarlalar\ardı. Ruralan yerleşime açıldığı, be- 'tone dönüştürüldüğü için ormanla kent adeta sı- nırdaş hale geldi. Bunun faydalı yanlan da var. Yani kentli artık ormanla tanışmış oldu. Ama bu- nun yanında ormana girişler de yoğuniaştığı için orman yangınları çıkması ihtimali de kentler ve tatil yöreleri bakımından büyüdü. Nedenler, risk- lerdeğişfi. • • İ ^ H Türkiye'deson 1Syıliçindenekadar orman alanı yangınlarda kaybedildi? -1981 -95 arası. 1995 de dahil olmak üzere ha- zırlanan bir istatistiğe bakacak olursak toplam olarak çıkan yangın sayısı 24 bin 728. On beş yı- lın ortalamasında ise yıla göre 1648 yangın. Bu zaman içinde toplam yanan alan 169 bin 926 hek- tar Yılda yanan alan 11 bin 328 hektar. Bu siire içinde yangın başına ne ka- dar alan tahrip oldu? - Yangın başına yaklaşık yedi hektar. I994'te- ki çok yoğun orman yangınlarının ardından 1995'te birtakım önlemler alındı. 1995 yılının ortalaması yangın başına yanan alan 2.5 hektar düzeyine indi. Bu. son derece olumlu bir sayı. • • • • • .Iv/ı/ iklim koşullarına sahip benzer bölgelerde bulunan öbür ülkelerdeki yangın ra- kamlarıyla bir kıyaslama yapabilir misiniz? - 1983 ile 1992 arasındaki sayılar varelimiz- de. Fransa'da yangın başına düşen alan 7.9 hek- tar. Italya'da 11.4 hektar. ABD'de 13.4 hektar. Is- panya'da 20.4 hektar. Yunanistan'da 36.1 hektar. Yugoslavya'da 20.1 hektar. Âkdenizhavzasındakı ülkelerlekiyaslandığm- da orman yangınlarının hem sayısı hem de yan- gın başına düşen alan itibanyla Türkiye kötü bir noktada değü. hayli de başanlı birnoktada bulu- nuvor. Prof. UÇKUN GERAY 1939, Aııkara doğumlu. Orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi, vü'ksek öğrenimini tÜ Orman Fakültesi nde tamamladı. Aynı fakültede asistan oldu. Daha sonra IV Ikrisai Fakültesi Isletme-lstatistik Bölümü nii bitirdi. 1974-75 arası Fnınsada Unirersite de Paris Vl'da uygulamah istutislik egitimi gördii. Bir yıl sonra TÜBİTAKyöneylem kurslanm tamamladı. 1987'de Instituı Agronomiaue Mediterraneen de Montpellier de incelemeler vaptı. Orman Fakiiltesi Ormancılık Ekonomisi Anabilim Dalı nda ekonomi ve planlama kapsamlı dersler vcrivor. Bazılun kitap halinde çok sayıda arastırnıa ve incelemesi bııhtnııvor. cadelede bir kısa dönem önlemler dizisi akla gel- melidir. bir de uzun dönem önlemler dizisi akla gelmelidir. •••••£« kontıda toplumun dayeterliduyar- lılık ve tepkigöstermediğinisöylediniz- Son yıl- larda özellikle kentsel alanda belli bir kesimde bu yangınlara karşı duyarhhk arttı. Sizce bu- nun nedeni nedir? -Dediğinizgibi orman yangınlarıyla ilgili ha- berler basında, medyada çıktıkça, daha çok or- mancıiık teşkilatının sorgulandığını görüyoruz. Otuz kırk yıl öncesine kıyasla bu ilginin olağa- nüstü büyüdüg/ünü gözlemleyebiliyorum. Biz önceleri basında. televizyonda, radyoda derdiğimizi anlatmak için çok diî dökerdik. Kar- şımızdakileri ikna etmek için çaba harcardık. Ba- zen başanlı olurduk. Çoğunlukla da başanlı ola- mazdık. Bizim aydınımızda da orman kaynakla- n, doğa kültürü son derece eksikti. Toplum: aydınıyla. köylüsüyle, kentlisiyle or- man kelimesini duymak bile istemezdi. Çünkü kelime *>evimsizdi. Yabanıllığı hatırlatıyordu. Ka- ranlığı hatırlatıyordu. Korkulacak, kaçılacak bir mekânı hatırlatıyordu. Demin dediğim gibi. ormanla kentin sınırdaş olması, insanımızı ormanla karşılaştırdı. Bu da bir bakıma olumlu bir sonuç ortaya çıkardı. Bu- gün ise kentli aydın dediğimiz kesim konuya da- ha çok duyarlı görünüyor. Nedenleri arasında da kabaca şunlar sayılabilir: Kentli, doğaya kaçış ihtiyacında. Çünkü kent çok kötü. Kentin nitelikleri. kentin yaşam kalite- si son derece bozuk olduğu için burada oturanla- nn doğaya kaçış ihtiyacında olduklannı söyleye- biliriz. Kentin ormanla tanışmış olması, bunun bilin- cini de geliştirmiştir. Dahası, orman içindeki ve orman kenanndaki arsalarla arazileryeşil doku- ya yakın olduklan, yeşıl dokunun içinde bulun- duklan için rant alanlandır. Gelir sağlamaya dö- nük kullanılabilecek alanlardır.Ondan dolayı da bir ilgi meydana geldi. Kentli aydın denilebile- cek kişiler, varlıklı kitle, sanatla ugraşanlar. med- ya mensuplan, tatilciler ve turizm tesislerinin sa- hipleri doğal kaynaklar \e özellikle ormandan maddi. manev i ne büyük çıkar elde ettiklerini an- ladılar. _.rçekten. yangın çıkması da kader Bu bölgelerde yangınları sıfıra indirgemek mümkün değil. Arazimiz çok engebeli. Kurak \e yan ku- rak iklim koşüllanna sahıbiz. Orman yangınlan- nı bunlardan dola> ı önlemek mümkün değil. Ay- nca bunun sos>al,psikolojik. kültürel.ekonomik birtakım nedenleri var. O açıdan da Türkiye dezavantajlı durumda. Bunlara rağmen Akdeniz havzasında orman yan- gınlannın tahribat düzeyini gösteren kriter bakı- mından Tiirkiye en iyilerden bir tanesi. Türkişe, daha da iyi noktalara gelebilir. •••§•• \eden iyi noktalara gelemiyor? - Çünkü bu noktada birtakım darboğazlarla karşılaşıyonız. Bir kere ormancılık örgütü darbo- ğazlarla karşılaşıyor. Bunlar, ^.ektörün içinden gelen ve sektörü dışandan kuşatan darboğazlar olarak ikiyeaynliyor. Orman Bakanlığı'nın içsel darboğazlan, elin- deki kaynaklan etken \e \erimli olarak kullana- mama bıçiminde belıriyor. Finansal darboğazla- n var. Etken \e verimli olarak kaynaklannı kul- lanamadığı için orman yangınlanna aynlacak kaynakların azalması gibi bir sonuçla karşılaşı- \oruz. O bakımdan Orman Bakanlığı. verimli çalış- mayan bir örgüt olarak karşımızdadır. Bu. aynca tartışılması. konuşulması gereken bir konu. Orman yangınlarının önlenmesi sadece araç gereçleolabılecek bir şey değil. Ormancılık sek- törünü dıştan kuşatan koşullar. ortaya çıkan dar- boğazlar o kadar çeşitli \e o kadar güçlü ki yan- gınlann çıknıasının önemli bir nedeninı ben bu- na bağlıyorum. Örneğin. tarım ve hayvancılık politıkasında son derece büyük hatalar ^apılmıştır. Şimdi de yapılmaktadir. Yalnız tarım \e havyancılık poli- tikası yönünden değil. Türkiye gelir \e istihdam- daki artışını da yeterli kılamamıştır. Yeterli hız- da büyüyememiştir. Aşın nüfııs artışıyla ilgili de etkili bir politika- sı olmamıştır. Göçleri de önleyememiş durumda- dır. Eğitimsizlik bugün herkesin üzerinde durdu- ğu \e ortaklaşa kabul ettiği bir niteliğimizdir. Devlet bütçesi çökmüştür; \ergi politikası yan- lıştır. Bütün bu söylediklerime bir de insanımı- zın doğayla ilgili değeryargılannı eklemek lazım. Insanlanmızın bizi bugün sıkıntıya sokan birta- kım değeryargılan var. Daha başka bir etken. politikacının ormancı- lık sektörünü bir oy toplama aracı olarak görme- sidir. ••••• Bunun nedeni nedir? -Çünkü ormancılık sektörü bütün Türkiye'de yaygın olarak örgütlenmiş. kırsal kesimde örgüt- lenmiş. finans bakımından zorda olduğunu ifade etmemize rağmen harcamalan çok olan. çok ki- şiye iş imkânı \erebilen birsektör. Politikacının göz diktiği bir sektör. 1968den beri Orman Bakanlığı'nın peşinde olunmuştur. Bakanlık bende kalsın. sende kalsın biçiminde koalisyonların pazarlıklannda ağırlık- lı bir noktayı oluşmrmuştur. Bütün bu savdıklanmı üç başlık altında özet- leyebilivorum. Türkiye'de şu anda kırsal yoksul- luk geçerlidir. Bu. vergi politikaları. yoksulluk. değer yargılan bakımından ne noktada olduğu- muzun çok önemli bir işaretidir. Türki>e'de siyasi ve toplumsal irade eksikliği vardır. Bir toplumun kendisi ormanın yok olma- sı karşısında, orman yangınları karşısında diren- memektedir. yeterı kadar tepkı göstermemekte- dir.Daha sonra da bazı kentlerimizin çok aşın de- recede ve çarpık olarak büyümesi. olayı tamam- lar. Bu ortamda orman yangınlannın önlenmesi bakımından ormancılık örgütünün rahat çalıştı- ği söylenemez. Şu halde orman yangınlanyla mü- Turizmci. yazlıkçı, tatilci, "Bundan böyle an- cakormanda tatil vapılabilir" noktasına geldiler. in&anlar orman kültürü elde etmeye başladılar. Bu orman \angınlan>la ilgili yoğun sorgula- ma dönemi. orman kültürünün elde edilmesi dö- neminden önce toplum. tatil i sadece deniz olarak algılardı. Tatil için deniz, yeter koşul olarak ka- bul edilirdi. Ama bunun böyle olmadığı bu ke- sim tarafından anlaşıldı. Bu kesim üzerinde şunun için ısrarlı duruyo- rum:Bu kesim iletişim araçlannı, yani gazetele- ri tele\ızyonlan. radyolan elinde tutuyor, ya da etkiliyor. Ancak ormanla tatil mümkündür, gibi bir izlenimleri \arsa bunu sahip olduklan ya da etkin olduklan iletişim araçlannda gündeme ge- tiriyorlar. çok çok işliyorlar. Bu kesimin korkulan var. Dağdaki düzensiz- lik, dağdaki yangın kente inmiş durumda. Aslın- da aydın, varlıklı kitlenin böyle bir süreç yaşadı- ğını. ama bu ormana değer verme sürecinin al- tında da yine çıkar yattığını söyleyebilirim. Çı- kar olmasını dışlıvor değilim. Ama bu bir tespit- tir. Bunun yanında da ormanla ilgili kültürel ilgi başladı. O nedenle bu konunun üzerinde duruyor- lar.Bundan önce orman yangınlan bundan daha çok \ e daha yaygındı. Üstelik tahribat daha da bü- yüktü. Bunlar o zaman neredeydi? Dediğim doğrudur. Bu bir çıkar ilişkisidir. İ^HBM Burada, çıkar ilişkisi, dediniz. Bir de ormanların talun edilmesi sö'z konusu. Her şey yasal kılıfına uyduruluyor. Orman Bakanlığı, hükümet, orman arazilerinin yağma edilmesi- ne kapı açabiliyorlar. Bunun örneklerini, hele son zamanlarda çok sık görmeye başladık. Bu ormanların hükümet eliyle göz göre göre nasıl yağmalatıldığını anlatabilir misiniz? Buna 'dur' demenin hiçyoluyok mu? - Orman yangınlan nedeniyle bir yıkım yaşı- yoruz. Bu. önemsenmesi gereken bir olgudur. Orman \anginlannin verdiği tahribatın en aza in- dirilmesi gerekır. Bunun arayışı içinde olmak. sorgulamak ve Orman Bakanlığı'na baskı yap- mak kamuoyunun görevidir. Ancak demin sözünü ettiğimiz kentsel okur yazar kitlesi başta olmak üzere birler, diğer or- man yıkımı konularını ihmal ediyoruz. Oysa en önemli konu bu orman \ ıkımlandır. Orman yan- gınlan önemsenmeli. bunlann önlenmesi için ge- reken hertürlü çaba harcanmaltdır. Ancak orman yangınlannın ortaya çıkardığı yıkımın çok daha büyüğü Türkiye'de daha başka biçimlerde yaşan- maktadır. Örneğin bizim 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi bu yolda çalıştırılmıştır. Orman yıkı- mı yolunda çalıştınlmıştır. Orman niteliğini kay- betmiştir, düşüncesivle orman kadastro komis- yonları birçok alanı orman rejıminın dışına çıkar- mışlar. >ani yapılaşma\ a açmışlar, tarıma açmış- lardır. Bazende \atandaş fiili durumyarattığı için,ge- cekondu yapıldığı için buna mecburkalınmıştır. Peki, ama bir arazi nasıl olur da or- man niteliğini kaybeder? - Oralarda bir takım faktörlerin olumsuz rol oynaması gerekir. Yani yoğun olarak ağaçlann kesilmesi. yakılmı^ olması lazım. Yoksa orman, kendi kendine ortadan kalkabilecek bir nitelik değildir. Bir husus daha var. Üzennde ağaç sevreti ol- masa bile orman rejimi içinde bir arazi kalır. Ka- muo>u bunu da anlamıvor. "Üstünde agaç yok. Ö>le>seorman değildir" gibi bir sonuç çıkarabi- liyor. Biz, Türkiye Çumhuriyeti olarak topraklanmı- zı bir takım aktivitelere tahsis etmiş bulunuyoruz. Onun sahip olduğu vejetasyon örtüsüne. eğim değişikliklerine, su. antierozyonel önlem gibi hiz- met potansiyeline bakarak biz bazı alanlan orman rejimi içine koymuşuz: ormancılığa tahsis etmi- şiz. Bu bir tahsis Mirunudur. Üzerinde ağaç olsun olmasın. ormancılığa tah- sis edilmiş olan bu arazi orman rejimi içinde ka- lır Anayasanın ormancılık \e ormanla ilgili mad- delen \e diğer ormanla ilgili yasalarışığında bu- nu yönetmek gerekır. Uzerindeki seneti kaybetti. Övlevse başka ta- rafa verelim. tarıma tahsis edelım. yerleşmeye tahsis edelim. biçiminde bir diı^ünee yanlıştır. Ama kamuoyunda bu vanlı^lık sık sık yapılmak- tadırişte. orman niteliğini kaybetmıştir bahane- siyle özellikle kent çe\resinde fiili durum \ara- tılan yerlerde 2 b maddesi çokça çalıştırılmış ve ormanlar başka ışlevlereve aktı\ite!ere terkedil- miştir. Bu öyle bir terk ediştir ki geri dönüşü yok- tur. Yerleşime ve kooperatife terk ederseniz bu yer- leşim ve kooperatıf bınalan oluştuktan sonra bu- ralann geriye dönüşü \e tekrar orman rejimine kazandırılma.M mümkün değildir. O>sa orman yangınlarıyla ortadan kalkan ağaç varlığı. veje- tasyon varlığı bu topraklar rejim dışına çıkanl- madığı için yeniden ağaçlandmlmak suretiy le yi- ne ormana kazandınlabilir. Arada çok önemli bir fark \ar. Binncisinde arazi tümüyle elden çıkıyor. Ikincisinde ise para- sal kayıplar. kaynak tüketimi olmasına karşııı ge- riye dönüşü mümkün olacak biçimde bir tahribat söz konusu. Ama aydın bunun farkında değil. Peki ormanlarınyapılaşmaya açılma- sıyla oluşan tahribat konusunda elinizde ista- tistik rakamları var mı? - Vartabii. Son 15 yılda yangınla tahrip olan orman alanının toplam 169 bin 929 hektar oldu- ğunu söylemiştim. Yuvarlak rakam 170 bin hek- tar diyelim. 6831 sayılı yasanın 2 b maddesi) le rejim dışı- na çıkanlanalanlara>nı süre içinde 420 bin hek- tan buldu. Aslında tahribatın nerede olduğunu göriiyorsunuz. Bu. üstelik geriye dönüşü olma- yan bir tahribat. Bir başka konu \ar. Bu. 2 b maddesinin uygu- lanması kolay olsun diye ve polıtikacı bu yoldan kolayca oy sağlasın diye Orman Kadastro Kanu- nu değiştirildi. 2 b maddesi uygulamasını yapan Orman Kadastro Komısyonlan vardır. Bu komis- yonlann bileşimi son derece önemlıdir. Çünkü or- man rejimi içinde kalsın ya da kalmasın. karan verilecektir. Bu komis\onlann içindeki ormancı hâkimiyeti azaltıldı. Ormancılann sayısı azınlı- ğa düşürüldü. 3302 sayılı Orman Kadastro Yasa- sı ormancı meslektaşlanmızın hâkimiyetini aşa- ğı indirdi. Bu komisyonlar arazinin orman reji- minden çıkanlması için 10 kriterle çalışırlardı. Bu yasa kriterleri azaltmak suretiyle 2 b mad- desini son derece kolay hale getirdi. Tabii bunu bizim politikacılarımız yaptılar. Yani bir kanun maddesinin subjekti\itesıni arttırdılar. O\sa bi- zim istediğimiz bunun daha objektif olması idi. Tamamıyla tersine bir süreç vaşadık. Odayetmedi. Eskiden. orman rejimi dışına çı- kanlan ormanlık alanlara orman işletmesi itiraz edebiliyordu. Bu itiraz hakkı ondan alındı. baka- na verildi. Bakan ızin verirse. orman işletmesi kendisinden koparılan toprağa itıraz edebiliyor. İtiraz müessesesını de kaldırarak ve siyasileş- tirmek suretiyle bu işe kolavlık \e ivme kazan- dırdılar. Aslında orman tahribatının nerelerde ol- duğunu görüyor musunuzo 2634 sa\ ılı Turizmi Teşvik Yasası da bu tahribata yol açan nedenler- den bir tanesidir.Son günlerde, Hazine arazileri- ni satacağız. biçiminde politik açıklamalar var. Orman arazileri de bu kapsamda mütalaa edili- yorsa diye çok büyük bir endişem var. Aslında. "Ormanlan özelleştireceğiz. ormanla- n satacağız. Hazine arazilerini satacağız" biçi- minde beyanatlar \ermek anayasaya göre suçtur. Doğal kaynaklar bakımından Türkiye zengin bir ülke değildir. BAŞBAKANLIK GÜMRLîK MÜSTEŞARLIĞI GLTVIRLTCLER GENEL >ILDLRLÜĞL ATATÜRK HANALLMAM GtRİŞ GÜMRLfK MÜDÜRLÜĞÜ Sayı: B.02.1.GÜM. 4.06.10.03. K.HİK Konu: 155 94925-70794 Büyükdere Cad. Beytem Han Kat: 2 Şışlı İSTANBUL adresınde faalıyet gösteren ve müdürlüğümüze kamu alacağından 2.125.000- TL ile aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından dolayı borçlıı bulunan Perfettı Gıda San. Tic. A.Ş. firmasından mezkûr kamu alacağının tahsılı için çıkanlan 155 49142 sayılı 29.05.1946 günlü teblıaat. firmanın göstenlen adreste bulunamaması nedeniyle iadeedil- mıi}tır, Gümriiğümüzde bulunan evraklar üzerinde yapılan ınceleme neticesınde teblıgata esas başkaca biradres tespitedilememiştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marıfetıyleteblıği de mümkün olunamadığından aynı kanun28. ve3l. mad- deleri gereğınce tebligat yenne kaım olmak üzere ılanen teblığıne karar verılmiştir. Yukandabelirtılen nedenlerle. anılan adreste faalıyet gösteren şirketın belirtilen borcunun 7 gün içensındeGümrüğümüzSaymanlık Mü- dürlüğü veznesıne vatınldığına dair vezen almdı makbuzunun Atatürk Havalımanı Gıriş Gümrük Müdürlüğü'ne ibraz edilmemesı halinde 6183 savılı A.A.TÛ.H. Kanunu'nun 55. 60 \e 114. maddeleri sereöince işlem yapılacaöının bilınmesi ilanen tebliğ olunur. Ga^ın: 1006^3 BAŞBAKANLIK GLTVIRÜK MÜSTEŞARLIĞI GÜMRÜKLER GENEL MLDÜRLÜĞÜ ATATÜRK HAVALÎMANIGÎRİŞ GÜMRÜK MIDÜRLÜĞÜ Sa>ı: B.02.1.GL.M. 4.06.10.03. K.HİK Konu: 155'İ22225-7O795 Valikonağı Cad. Kodaman Sok. No: 1 4 Nişantaşı /İstanbul adresınde faaliyet gösteren ve Müdürlüğümüze kamu alacağından 35.045.000 TL. ile aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından dolayı borçlu bulunan BOSS Bilgı Işlem Ofis Sist. Tic. Ltd. firmasından mezkûr kamu alacağının tahsıli için çıkanlan 44657 sayılı 24.05.1996 günlü tebligat. firmanın göstenlen adreste bu- lunamaması nedeniyle lade edılmıştır. Gümrüğümüzde bulunan evraklar üzerinde yapılan ınceleme neticesınde teblıgata esas başka- ca biradres tesp/t edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marıfetivle teblıği de mümkün olunama- dığından aynı kanun 28. ve 31. maddeleri gereğınce tebligat \erine kaim olmak üzere ilanen teblığıne karar verilmiştir. Yukanda belirtilen nedenlerle. anılan adreste faalıyet gösteren şirketin belirtilen borcunun 7 gün ıçensinde Gümrüğümüz Savman- lık Müdürlüğü veznesine yatınldığına dair vezen alındı makbuzunun Atatürk Havalimanı Ginş Gümrük Müdürlüğü'ne ibraz edilme- mesı halinde 6183 sayılı A.A.T.L.H. Kanunu'nun 55, 60 ve 114. maddeleri gereğince ışlem vapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olu- nur. ' Basın: 100695
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle