Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TBMM, 27 ağustosta zorunlu tasarrufa son vermek için toplanacak, ancak geri ödemeden ses yok
REFAHYOL tasamıfun üstüne yatb• Tasarrufiı teşvik kesintisine son vermek için
TBMM'yi olağanüstü toplannya çağıran
hükümet. ödemelerle ilgili düzenlemeleri
yavaştan alıyor. DYP Grup Başkanvekili Bedük,
"Kesinîınin kaldırılmasıyla. maaşiarda 1-1.5
milyon .iralık artış olacak" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- REFAHYOL hükü-
meti.çalısanlann tasarrufla-
nna "dolaylı el koyma'" giri-
şımı başhttı. Tasarrufu teş-
vik kesıntlerine son verilme-
sine ilışkin yasa önerisini gö-
riişmek üzere TB.\fM*_\i27
ağustos salı günü olağanüstü
topiantıya çağıran hükümet
ortaklan. Fon'dabirikenana
para \ e nemanın geri ödenme-
si konusunda ise güvence
vermedı. Hükümet, ilk aşama-
da uygulamaya son vermeyi
hedeflerken, geri ödemelerle
ilgili birtaslak üzenndecalış-
malarsürdürülüyor. Butaslak-
ta, bırikımlerin ancak ölüm
ya da emeklilikte hak sahip-
lerine ödenmesı öngörülüyor.
Olağanüstü oturumda ele
alınacak yasa önerısı. RP
Grup Başkanvekili SaühKa-
pusıtz v e DYP Grup Başkan-
vekili Saffet AnkanBedük'ün
ımzasıyla TBMM Başkanlı-
ğı'na sunuldtı. TBMM Baş-
kanı Kalemli de Meclıs"i27
ağustosta toplantıya çağırdı.
Çalışanlann Tasarrufa Teş-
vik Edilmesine liişkin Ya-
sa'nın bir maddesinin değiş-
tirilmesini öngören yasa öne-
risi. "Yasakapsamınadairki-
şilerin aylık ve ücretlerinden
yapılmakta olan tasarruf ke-
sintisi ve bu tasarnıflara dev-
let veya işveren katkısı sağ-
lanması uygulanmasına son
verilmiştir" hükmünü getiri-
yor. Yasa önerisinin gerekçe-
sinde de yaklaşık 5 milyon
kişinin bu yasa kapsamında
olduğuna dikkat çekilerek,
herçalışan için ayn hesap tu-
tulması, girişlerin yasal süre-
ler icerisinde yapılmaması.
işçileradına yatınlmayan pa-
ralann takip vetahsilinin Zı-
Sendikalardan farklı tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
428 triiyon lıra tutarındakı Zorunlu Ta-
sarruf Fonu anapara ve nemalannın ge-
ri ödenmesındekı belirsızlık. sendıka-
larda tansiyonu yükseltıyor. Türk-iş.
hûkümete. hak sahıplennın alacaklan-
nın. "birkaç taksitte, enflasyona en-
dekslenerek" geri ödenmesı için 1 yıl
süre tanırken; Hak-lş, fonun nerelere har-
candığı konusunda CHP'yi suçladı. Ote
yandan, tümü kamu borçlanmasına tah-
sisedilen fona. en fazla borçluolan ku-
rumun Hazıne olduğu behrlendi.
Türk-(ş. devletın, topladığı zorunlu
tasarrufları kendı borçlanmasına tah-
sıs etmcsını "amacı dışında kuüaıul-
ması" dıye nıtelendırdı. Fonun kaldırıl-
masını isteyen Türk-lş. gen ödeme için.
yönetım kurulu çalışma raporunda. hü-
kümete şu öneride bulundu : "Anapa-
ra ve birikmiş nema tutannın enflasv o-
na endekslenerek. birkaç taksitte v e ke-
sinti'lere son \erildigi tarihten iribaren
bir yilı aşmamak üzere ödenmesı \e
böyiecedevtetin gönüllü tasarruf sahip-
lerine olan borcuna y üksek reel faizler
ödeyerekgösterdiği sadakati.zorunlu ta-
sarruf sahiplerine karşı, hiçolmazsası-
fir reel faizdüzeyini garanri ederek gös-
terin."
raat Bankası v e SSK başta ol-
mak üzere kamu kuruluşla-
nnaekyükümlülüklergenril-
digi vurgulandı. Gerekçede.
şugörüşleryeraldı:
"Bazı kamu kurumu \e
kunıluşlar i)eişverenlerin ça-
kşanlanndan yaptıklan ke-
sintilerle katkı pavlannı anı-
lan hesaba yaürmamalan ne-
deniyk i/gililerin mağduriye-
tine neden olnıaları sonucun-
da, çok sa\ ıda da\a açılmış bu-
lunmaktadır. Bu dü/t'/ıteme-
ler kanunlaştığı takdirde bun-
dan böşk çahşaniann iicretve-
ya maaşlanndatasarruf ktsin-
tisi yapılmayaeak, devlet ve-
ya işveren katkılan uygula-
masınason verilecektir"
Öneri sahıpi DYP Grup
Başkanvekili Bedük. uygula-
maya son verilmesiyleçalışan-
ların maaşlannda 1-1.5 mil-
yon liralık artış olacağını be-
lırterek, "Bubirçeşitvergiy-
di, şimdibizbunu kaldırarak,
ortadireğe belli bir rahatla-
ma sağüyoruz" görüşünü sa-
vundu. Bedük, çaJışanlann
birikimlerinin geri ödemesi
konusunda da yasal düzenle-
me yapılacağını, ancak bu-
nun ne zaman TBMM'ye ge-
tirileceği konusunda kesin bir
tarih olmadığını söyledı.
[ Vergi tahsilatının dağılımı (%)
„ Yıllar
i 1986
? 1987
' * 1988
y 1989
I 1990
«1991
ij 1992
i 1993 s
îj 1994
§1995
Dolaysız
vergiler
c\J& 52
/ (fFjf 50
/ J-^j 5O
*^ fxE) 53
^j~>ii/ 52
r\ 5 2
_ J \ 5 0
^ T / ^ >
4 9
* 41
Dolaylı
vergffer
4 8 s.
5O 8 ,
50 L
47 i
4 8
J?
48 §
5O t
51 |
57 l
59 |
j 7994 yılınöa alman bır defakk vergiler dahil edıldığınde 1994 yıtt fZ
W$ Dolaysa Vergiler -K48, Dolavlı Ve
r
gıler %5Z olmaktadır
. . , ;
Tesisin fabrika arazisine kurulmasına bazı
yönetim kurulu üyeleri karşı çıkmıştı Kardemir'de
TÜRMOB, toplumsal uzlaşma önerdi
En gerçekçi
kaynak vergi
Ekonomı Senisi- Vergi ka-
nunlarında güniibirlik, kısa
vadeli düzenlemeler yapıl-
dıkça. vergi sıstemi daha da
bozuluyor.
Gerçek vergi reformu yapı-
labilmesi için toplumsal uz-
laşmanın sağlanması gere-
ktiğını savunan
Türkiye Serbest
Muhasebeci
Mali Müşavırler
ve Yeminli Ma-
li Müşavırler
Odaları Birli-
gi'nın (TÜR-
MOB) hazırla-
dıgı, 1995 yılı
raporunda. vergi
sistemı. borçyö-
netimı. enflas-
yonla mücadele.
sı amınlmalı, servet beyanı
sistemi yeniden getirilmeli,
götürü vergi sıstemınden
vazgeçilmeli. vergi affi kap-
samlı bir reformla bırhkte
düşünülmelıdir.
Vergi reformu yapılmadan
önce işçi ve işveren kesim-
lerinden sıvil
toplum örgütle-
riyle uzlaşma
sağlanması için
çalışmalaryapıl-
rnasını öneren
TÜRMOB. bu
sayede kalıcı
olacak bir vergi
reformunun ka-
mu fınansman
açığının yüksek
faızle borçlan-
makverine. ver-
, , , . v R M O B Başkanı . ..
dış tıcaret gıbı v ı u s t a f a ö/vüret
g l g l b l s a ğ l a m
_ „ . . „ _L«>» >lustalauz\urek. kavnaklarlakar-makro ekono-
mik araçlann nasıl düzen-
lenmesı gerektıgi konusun-
da önerıler getırdı. TÜR-
MOB, vergi reformu ıle ya-
pılması gereken düzenleme-
leri şöyle siralıyor: Vergıle-
rin sayısı azaltılmahdır. ge-
lır vergisı, K.D.V.. kurum-
lar vergisı kanunlan yeni-
den yazılmalıdır. dev let ka-
gıtlannın reel faizleri vergi-
lendirilmelidir. asgari ücret
vergi dışı bırakılmahdır. enf-
lasyon muhasebesıne geçil-
melı, tapu harcı oranlan bın-
de 10'aindırilmeli, vergi in-
celeme elemanlannın sayı-
>ılanabileceğı görüşünü sa-
vunuvor.
TÜRMOB olağan kongresi
de 14-15 eylül tanhlennde
Ankara'da gerçekleştirile-
cek.
Kongre öncesi odalann ta-
mamlanan genel kurullann-
da yönetimlerin, sosyal de-
mokrat bır ağırlıkta şekil-
lendiği v urgulanırken. bu so-
nucun birlik olağan genel
kurulunda eski başkan Mus-
tafa Özyürek'ın başkanlı-
ğında oluşturulacak yöne-
tım kurulu lıstesine agırlık
kazandırdığı kaydedıldi.
KarçimSA da 6
sancıh' başladı
MRTEN YALÇIN
Karabük DemırÇelık Tesıslen ıçe-
nsınde. yüzde 51 hıssesı Sabancı Gru-
bu'na bıkarılan bırortakhk yapısıyla
kurulan çımento tesısı, Kardemır Yö-
netım Kurulu üyelennın "muhakfeti-
ne" karşın hayata gecınldı. Fabnkanm
üretım sahası ıçensindeki 30 dönüm-
lük boş arazı üzerıne KarçimSA adıy-
la kunılacak çımento fabnkasıyla ılgı-
li olarak, bu ışletmemn zaten dar bır
vadiye sıkıştınlmış olan demır-çelik
tesısının ilerıde yer sıkmtısı çekmesı-
ne sebep olacağı ıddıası ılen sürülüv or.
Fabnka sahası ıçensındekı tesıse ayn-
lan ve 49 yıllığma kıralanan alanın.
degennin altında bırtutarla kıraya ve-
rildıği de bir dığer ıddia.
Kardemır Yönetım Kurulu üyesı
Sencerİmer. kuruluş projesının yapıl-
dıgı günlerde. tesısle ilgili endişelerı-
n yönetım kurulu toplantılannda da
yazılı metın halınde yönetıme sundu-
ğunu söyledı. Jmer. bu tesisin kuruluş
amacını onayladığını, ancak ışletme-
nın Kardemır'ın içınde yer almasını
dogru bulmadığını belırttı. Kardemir'in
zaten dar alanasıkıştınldıeını. çımen-
to fabrıkasının gelecekte genişlemesı
ya da demir-çelik tesıslerinın üretım ka-
pasitesini arttırması halinde ver sıkın-
tısı yaşanacağını dilegetırdı. ımer "Çi-
mento fabrikası için aynlan alanın şu
anda olmasa bile ileride ekonomik kay-
ba sebep olacağını düşünüvonım. De- -
mir-çelikte uzun vadeii düşünmek ge-
rekir"dedı. Başlangıçta KarçımSA'ya
satılacak cürufun fiyatının 2 dolar gı-
bı düşük bir sevıyede tutulduğunu,
ancak birkaç arkadaşının da itırazıyla
fiyatın 4 dolara yükseltıldığını vurgu-
KarçimSA, Kardemır tesislerinin icerisinde hav ata geçirildi.
layan Imer, Sabancılar'ın dıger tesıs-
leri için satm alacaklan cürufun ton fi-
yatının da ıtırazlar sonucu 1 dolara
yükseltıldiğını ıfade ettı. 250 bin ton-
luk cüruf üretımının olduğu Karde-
mır'de bunun değerlendırilmeM.v le ıl-
gılı olarak acelecı davranıldığını \ur-
gulayan Imer. yönetımin cürufun el-
lennde kalacağını düşünerek hareket
ettiğinı ve daha optimal bır anlaşma-
nın şartlannın oluşturulamadığını ıle-
n sürdü. Fabrika alanının değerının al-
tında kiraya venldığinı söy leyen Imer,
bütün fıltrasyon çalışmaları tam olsa
da çımento karıştırma tesıslennin bel-
lı miktarda toz çıkardığını ve bunun de-
mır-çelik üretiminde gereklı olan ok-
sıjen ortamını bozma riski taşıdığmı
kaydettı.
Kardemir yetkilileri özelleştırmeden
önce atık haldekı cürufa çımentoculann
talıpolduğunu. ancak fabnkanm kapa-
tılması ıhtımalı üzenne sonıkıyıldır
bu cürufun önemlı ölçüde alıcısının
kalmadığını belırtıyorlar. Cürufun sa-
tılmadıgı gıbı. fabnka dışına taşınma-
sı için tonuna 25 bin lira ödendiğıni vaır-
gulayan Kardemir Yönetım Kurulu
Başkanı RuşenGezkisözkonusu fab-
rika alanının boş olduğunu söyleye-
rek "KarçimSA'\-a tahsis ettiğimizalân-
da otlar bü\ ümüştü. Özel sektörle > a-
pılan anlaşma sayesnde işeyaramazdu-
rumda olan cüruf değerlendirilecek"
dedı.
KarçimSA Yönetım Kurulu üyelı-
ğıne seçılen Özçelık-lş Sendıkası Ka-
rabük Şube Başkanı TanerCanyurtda
Sabancılar'ın tüm ortaklıklarındakı
yüzde 51 •e49'lukhıssedağılımını. çı-
mento karıştırma fabnkası ıçın de uy-
guladıklarını, Kardemır'ın asıl konu-
sunun çımento olmadığı ıçın de yüz-
de 49'luk hısseye razı olduğunu söy-
ledı. Canyurt, fabnkanın ıhtıyacı olan
100 bın tonluk cürufun Kardemır'den
satın alınacağını, kalan 150 bın ton-
luk cürufun da Sabancılar'ın diğer çi-
mento fabrikalanna satılacağını söy-
leyerek "Biz elimizdeki cürufa cebi-
mizden para çıkmadan müşteri bul-
duk" dedi KarçımSA'da, fabrikadan
atık olarak çıkancürufla. dışandan alı-
nacak klınkenn karıştınlarak "suya
davaiHkJT \ e kalıtelı çımento haline gei-
mesı sağlanacak.
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yaptığı çalışmanın sonuçları açıklandı
İhracatta 2000 yılı hedefi 43 milyar dolar
ANKARA (AA)-Türkıye'nin 2000
yılındaki ihracatmın. mevcut koşul-
lann devam etmesı halınde. yılda or-
talama yüzde 13.9 artarak. 43 mil-
yar 751 milyon dolara ulaşması bek-
leniyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM),
2000 yılına kadarki ihracat hedefleri
ve bu hedeflere ulaşmak için yapıl-
ması gereken çalışmalan belirledi. lh-
racat Genel Müdürlüğu'nce hazırla-
nan, "İhraeatınıızjnGeleceği Czerine
Bir Çalışma" adlı rapora göre. ıhra-
catın buyıl 25 milyar 956 milyon do-
larolması bekleniyor. Ihracatçı bırlik-
len kayıtlan esas alınarak yapılan
tahmine göre de bu yılki ihracat ra-
kamı,24 milyar "787 miiyon dolarola-
cak. DTM'nin. Box-Jenkins yönte-
mi kullanarak belirlediğı ihracat tah-
minlerine göre. ihracat. 1997'de 30
milvar 14 milvon dolar. 1998'de 34
milyar 428 milyon dolar. 1999'da38
milyar542 milyon dolar. 2000 yılın-
da ise 43 milyar 751 milyon dolara ula-
şacak.
Altı aylık dış ticaret rakamlannın
bazı nedenlerle henüz açıklanmadı-
ğı da hatırlatılan çalışmada, ihracat-
çı birlikleri kayıtlanndan yararlanı-
larak, aylık ihracat tahmın rakamla-
nna da yer verildi. Tahminlere göre,
bu vıl 25 milvar 956 milvon dolar
tahmin edılen ihracatın 22 milyar
987 milyon dolarlık bölümünü sana-
yi ürünleri. 2.5 milyardolannıtanm
ürünlen. 418 milyon dolannı maden
ürünlen oluşturacak. Toplam ihra-
cat içindeki sanayi ürünleri payı,
1997'de 26 milyar 945 milyon dolar.
1998"de 31 milyar 587 milyon dolar.
1999'da 35 milyar 632 milyon dolar.
2000 yıhndada 40 milyar 829 milyon
dolar olacak.
Mercedes-Benz'te bir gün
mkAN ALTINSOY
Tempra'nın yerine Marea
Italya ve Avrupa'da Tempra'nın yerine yeni Marea ve
I Marea VVeekend (station) modelleri pryasaya
sunuluyor. Önden görünüşü Brava/Bravo modellerine
benzeyen yeni Marea 4.39 metrelik boyuyla
Tempra'dan 4 cm. daha uzun ve 4 cm. daha geniş. 7
değişik motor seçeneğiyle sunulan Marea en sıkı kalite,
güvenlik ve çevre standartlarına uygun olarak üretilmiş.
Sürüş tatmini sağlamak için en son mühendislik
teknolojisı ve güçlü motorlar kullanılmış. Marea
VVeekend de yerini aldığı Tempra Station'a göre 2 cm.
daha uzun ve 4 cm. daha geniş. Bu otomobillerin
Türkiye'de üretilip üretilmeyeceği henüz bilinmiyor. •
Yeni Rover 200 Türkiye'de
jngiliz markası Rover'ın yeni 200 serisi sat/şa sunuldu.
lllk etapta 214 Sı 3 ve 5 kapı ve 216 Si 5 kapı ve 216
Si 5 kapılı otomatik modelleri sunulan Rover 200'ün
spor modelı 200 Vı 1997'de piyasaya sunulacak.
Rover'ın orta gelir düzeyindeki müşterilere satmayı
hedeflediği Rover 200 serisinde uzaktan kumandalı
merkezı kilit, alarm, elektrıkli ön camlar ve aynalar,
surücu hava yastığı, radyo/teyp, elektrikli açılır tavan
(216 Si), alaşımlı jantlar (216 Si) standart olarak
bulunurken klima. ABS, yolcu hava yastığı ve deri
koltuklar isteğe bağlı olarak sunuluyor. Rover 200
serisi otomobillenn fiyatları 1.6 milyar ile 2.3 milyar lira
arasında değişiyor.B
G
eçen hafta beş
günlük bir gezi tatili
için
Almanya'daydık.
Stuttgart'a gitmışken
Mercedes'i ziyaret
etmemek olmaz diyerek
şirketin en büyük üretim
tesisi Sindelfingen
fabrikasını gezdik.
Mercedes'in Sindelfingen
fabrikası trenle Stuttgart'a
22 dakika uzaklıkta.
Fabrikanın basın
sorumlusu Bayan
Meissner bızimle Müşteri
Merkezi adı verilen
bölümde buluşuyor.
Dünyanın her yerinden
Mercedes müşterileri
otomobillerini teslim
almaya buraya geliyor.
Beş yıldızlı bir otelin
girişini andıran bu
bölümde lokantalar,
Mercedes aksesuar ye
hatıra eşyalan satan iki mağaza,
uzak yoldan gelen müşteriler için
duşlar ve birkaç saat
dinlenebümeleri için odalar var.
Almanya'da Mercedes almak için
bir seıvet biriktirmeniz gerekmediği
için gelenler çoğunlukla normal
Alman aileleri. Diğer Avrupa
ülkelerinden ve özellikle
Amerika'dan gelen müşteriler
arabalarını teslim alıp tatillerine
buradan başlıyorlar. İlk önce
Mercedes'le ilgili çeşitli dillerde
dinlenebilen tanıtım filmini izleyen
ziyaretçiler sonra fabrika turuna
çıkanlıyor. Bunun ardından
işlemlerini tamamlayanlar
arabalarını teslim alacaklan bölüme
geçiyorlar ve buradan
Mercedes'ten bir mühendis
kendilerine satın aldıkları
otomobilin bütün özelliklerini
anlatıyor ve sorulannı
cevaplandırıyor. Rehberimiz hafta
başında 300 civannda olan günlük
zıvaretçı müşteri sayısının cuma
gunlerı 800'e kadar çıktığını belirttı.
Sindelfingen'de hem üretim hem
de montaj yapılıyor. C. E ve S-Sınıfı
Mercedesler'in gövdeleri burada
üretiliyor ve Untertürkheim'dan
gelen şasi ve motor ıle burada
bırleştırılıyor (fabrikadakiler buna
"evlendirme
1
' diyor). İlk girdiğimiz
bölüm yedi futbol sahası
büyüklüğünde bir alana yayılan ve
gunde 1000 tondan fazla çelik
levhanın otomobil gövdesi
parçalarına dönüştürüldüğü pres
bölümü. 0.6 mm ila 2.6 mm
kalındığında çeşitli nitelık ve
boyutlardakı çelik levhalar çeşitli
Alman ve Avrupalı çelik
üreticilerınden geliyor. Preslenen
gövde parçaları daha çok robotlar
tarafından birleştırilerek otomobilin
iskeleti oluşturuluyor. Sindelfingen
fabrıkasında basit ve tekrar tekrar
aynı şeyin yapıldığı sıkıcı ışlerde
robotlar kullanılıyor. Dığer ince
işlerde ise ınsan
yeteneğine güveniliyor.
Lazer ışınlanyla gören
gözlere sahip robotlar bu
ışleri büyük bir incelik ve
verimlilikle yapıyor.
Yaklaşık 12.000
parçadan oluşan bir
otomobilin bir araya
getirilmesi için yüzlerce
ış evresi gerekiyor. Her
gun yaklaşık 1800
otomobilin üretildiği
Sindelfingen'de yaz
aylannda izne çıkan
işçiterin yerine bazı
bölümlerde öğrenciler
Kullanılarak üretim
kapasitesinin fazla
düşmemesi sağlanıyor.
Uç vardiya halinde
çalışan fabrikada
ışçilerin hep aynı
. ardiyada çalıştığını da
oğrendik. Yapılan
araştırmalara göre
degışm vardiyalarda çalışmanın
insanların dengesini bozduğu
saptanmış ve böyle bir uygulama
başlatılmış. Çalışanlann çoğu gece
çalışmak istiyormuş, çünkü daha
fazla para ödeniyor ve geceleyin
başlarında kendilerine kanşacak
daha az yönetici bulunuyor.
35.000 kişinin çalıştığı fabrikada
trafik oldukça yoğun. Mercedes-
Benz otomobillerinin ana tasarım
ve geliştirme çalışmaları da
Sindelfingen fabrikasında
gerçekleştırıliyor. Çizim, temel
geliştirme ve bilgi işlem, ön
geliştirme, tasanm ve test
bölümlerinde yaklaşık 2500 kişi
çalışıyor. Stuttgart'taki dostlarımız
özellikle bölgedeki Almanlann
Mercedesle gurur duyduğunu ve
yaşlılıklarındada olsa bir şekilde
para bıriktırerek Mercedes almaya
çalıştıklarını belirttiler. Fabnkadan
diğer izlenimleri daha sonra
aktaracağız.l
Kısa kısa
• Hyundai'nin yeni
modelleri "Sonata
97" ve "Elantra FX
Coupe" Türkiye'de
satışa sunuldu.
• Volksvvagen in LT
modeli Alman
"Handurerk
Magazin" tarafından
verilen "Alman Iş
Makinaian ve Ticari
Araç Ödülü"nü
kazandı. Ikincifiği de
VW Transporter aldı.
•Nissan Otomotiv
AŞ satış sonrası
hizmetlerine yönelik
olarak kullanılacak ve
multimedya
ortamında çalışan
FAST sistemini tanıttı.
Bu sistemde Nissan
modellerine ait yedek
parça bilgileri tek bir
CD-ROM'da
toplanıyor ve mikrofiş
ile katalog kullanımı
bütünüyle ortadan
kaldınlıyor. Sistemin
içindeki simulasyon
programı sayesmde,
daha önce 2-3 saat
süren hasar tespitleri
yalnızca 5 dakika
içinde yapılabilecek.
• Mazda Motor
Corporation,
Uluslararası
Standardizasyon
Kurumu (ISO) 9001
sertifikasını, Tokyo'da
düzenlenen bir
törenle Japon Kalite
Garantisi Kurumu
(JQA)'dan aldı.
Mazda, böylece ISO
9000 serisinin en üst
derecesı olan ISO
9001 sertifikasını alan
ilk Japon otomotiv
üreticisi oldu.
IŞÇEMN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
EATA
EATA, Avrupa Türk Akademisyenler Birliği'nin kı-
saltılmış adı. Avrupa çapında üniversite mezunlannı
ve öğrencilerini, genç akademisyenleri ve serbest
meslek sahiplerini örgütleyen bir ağ. EATA üyelerinin
büyük çoğunluğu Batı Avrupa'da yetişmiş ikinci ku-
şak.
Içlerinden bir grup, geleneksel yaz okulu bağlamın-
da Galatasaray Üniversitesi'nde düzenlenen toplan-
tılara katılıyor. "Türkiye 'de medyanın rolü" başlıklı bir-
panel kapsamında, Oktay Ekşi ile biriikte aralarına ka-
tılmış olduk.
Sık sık yurtdışındaki ışçilerle ıç içe olmuş, ikinci ve
üçüncü kuşağın sorunlannı yakından izleyebilmiş bi-
ri olduğum halde, şaşkın ve çok keyifliyim. Benim bil-
dığim ikinci-üçüncü kuşak çocukları ne kadar iyi eği-
tim görmüş olurlarsa olsunlar, doğru dürüst Türkçe ko-
nuşamazlardı. Biraz da konumlarından, her yerde dış-
lanmaktan rahatsız, tedirgin olurtardı.
Karşımda çok iyi Türkçe konuşan, her tür komp-
leksten arınmış, güven duygusu çok gelişmiş, pınl pı-
rıl gençler var. Kendilerini bıryerlere oturtmuşlar, dün-
yayı ve Türkiye'yi çok geniş ufuklu, hoşgörülü, yapı-
cı, olgun yorumlayabiliyorlar.
Cumali, Münih Gençlik Dairesi'nde sorumlu. Ha-
kan, Beriin'de diş hekimi. Müzeyyen. Danimarka'da
üniversitede eğitim görevlisi. Semra, Münih'te işlet-
me okuyor, aynı zamanda radyoda görevlı..
Yaşadıklan ülkelerin dışlanan toplum ve kültürün-
den çıkarak, o ülkelerin aydınları olmuşlar. Eskisi gibi
ailelerinden, geçmiş kültürlerinden, kökenlerinden de
utanmıyor ve kopmayı düşünmüyorlar.
"Köprülerkurmak" sloganı ile yolla çıkan EATA'nın
vizyonuna ilişkin açıklamanın altını çizmek gereğini du-
yuyorum:
"2000'li yıllarda Avrupa Türkleri güçlü bır kimliğe
ve özgün birkültüre sahip, eğitim seviyesiyüksek, bu-
lunduklan toplumlaria her anlamda bütünleşmiş, ge-
lişmiş bır sosyal ve kurumsal altyapısı bulunan, her
açıdan üretici olan, yaşadıklan ülkeleri külturel ve eko-
nomik açıdan zenginleştiren, bu ülkelerin siyasi sü-
reçlerınde yer alan, evrensel değerlere katkıda bulu-
nan, aynızamanda Türkıye'ye faydalı, Avrupa ülkele-
ri ile Türkiye arasında bır köprü işlevi gören, her yer-
de büyük bir saygınlığa sahip bir topluluk olmalıdır."
Batı Avrupa ülkelennde 3 miiyon Türk kökenli in-
san yaşıyor. Danimarka nüfusunun yuzde altmış be-
şine ulaşan bir sayı.
Avrupalılar onları önce kendi işçilerinin istemediği,
açık alanlarda geçıci çalıştırılacak insanlar olarak gör-
düler. Sonra ışsizlık gündeme gelince geriye gönder-
menin yollarını araştırdılar ancak pek başaramadılar.
Şimdilerde göndermenin kolay olmadıgını algılamak-
la biriikte, kendı ülkelerinin insanları ıle eşit koşullar-
da haklar vermemekte direniyorlar. 20-30 yıllık bir ge-
çici işçilik sürecinden sonra, hâlâ vatandaşlık, seçme-
/ seçılme haklan ülkelere göre değişmekle biriikte
çok sınırlı. Başta ış bulma, yaşamın her alanına yöne-
lik sosyal hakîardan eşit yararlanma söz konusu de-
ğil. Eğitimde en çok onlar zorianıyor.
Bize gelince: Biz onlan hep "döviz makinesi" gibi
görmek istedik. Gönderdik, ne yaptıklanna, nasıl ya-
şadıklanna hiç bakmadık. Sorunlarına ilgi duymak,
çözümlerine yardımcı olmak şöyle dursun, yaz tatıl-
lerinde geldiklerinde, kesin dönüş yapmaya kalktık-
lannda, "Yeterincepara bırakmıyortar, değişmiş/er"di-
ye, öfke bile duyduk.
Kendi kaderieri ile baş başa, her iki dünyada dış-
lanmaya karşı direnerek, yaşamlannı sürdürdüler. Çok
ağır bedeller de ödediler. Ne Türkiyeli kalamamanın
ne de Avrupalı olamamanın kültür, kımlik bunalımını
yaşadılar. Batılılann bilimsel araştırma sonuçlanna gö-
re özellikle de ikinci-üçüncü kuşaklar, işçi çocuklan-
mız, yeterli eğitim görememenin, iyi iş bulamamanın,
dışlanmanın sorunlan ile çok büyük olumsuzluklan
yaşamaktalar.
Ama yıllar geçtikçe bu zincirieri kırabilen, bütün
olumsuzluklara rağmen kendilerine yer açabilen, Av-
rupa'da eğitim gören geçlerimiz hızla çoğalıyor. Şa-
yılan artıkça da güven ve dayanışmalan, kendilerine
yön vermeleri kolaylaşıyor.
Onlar, EATA'nın aftını çizdiğimiz vizyonuna ilişkin sap-
tamada belirtildiği gibi ne Avrupalılann kendilerine
biçtiği role ne de Türkiye'nin sorumsuz, olumsuz yak-
laşımlanna boyun eğmeye niyetlıler. Kendilerini Avru-
pa'daki Türk toplumunun dinamizminin doğal bir ürü-
nü olarak görmekteler.
Bize de hiçbir katkımız olmadığı halde, sevinçle onur
duymak kalıyor.
Genel müdürden Erez'e suçlama
4
TARİŞ'teki kıyım
kan davasına döndü'
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - TARIŞ Genel
Müdürü Cihan Altınöz.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Valım Erez'ın
polıtıkalanyla birliklerin
zor bir döneme gırdığmi
belırterek, "Üretici bunun
hesabını sormalıdır. TARİŞ,
kinisetıin babasııun çiftligi
dep" dedı. TARlŞ'te.
siyasi kıyım başladığmı
vurgulayan Altınöz.
"TARfŞ'te bu kan davası.
kin sona ermek zorunda"
dıye konuştu. Altınöz. bu
sıyası yapıda genel
müdürlük görev ını
sürdürmeyi düşünmedığını
de belırttı. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım
Erez'in ısteğiyle. 17
mav ısta Ankara'ya geçici
görev le çağrılan, bu karara
karşı açtığı davayı kazanan
v e yürütmeyi durdurma
karan almasına karşın
görev ıne lade edılmeyen,
19 temmuzda da zorunlu
izne çıkanlan TARlS Genel
Müdürü Altınöz, ızın
süresının bitmesinin
ardından dün görev ine
başladı. 18 aylık TARlŞ
Genel Müdürlüğü
döneminde gerçekleştırdik-
lenni, son 3 aylık dönemde
yaşananlan düzenlediği
basın toplantisıyla anlatan
Altınöz, bırliklerde yaşanan
siyasi personel kıyımını
sert bir dille eleştfrdi.
Göreve başladığında 3 bın
400 personelin TARlŞ'te
çalıştığını ve görevde
kaldığı süreçte bunun 2 bın
800'e ındırıldığini belırten
Altınöz, yıl sonuna kadar
bunun 2 bine düşürülmesini
amaçladıklannı dıle getırdi.
Genel müdürlerin görev den
alınmasının doğal
olduğunu ancak bunun da
usulüne göre yaptlması
gerektiğini belirten
Altınöz. kendılenne bunun
yapılmadığmı belırttı. 3
aylık sürede sürekli
oyalandıklannı ancak bu
dönemde alt kadrolann
"darmadagın" edilmeye
çalışıldığını belırten
Altınöz, bunun yanlış
olduğunu v urguladı.
Hollanda'da Türk eti
ve peyniri yasaklandı
A.VISTERDA>I(AA) -
Hollanda hukümetı,
Yunanistan. Makedonya.
Sırbıstan. Amavutluk ve
Türkiye'de şap hastalığı
görülmesi nedeniyle, bu
ülkelerden getınlen
hayvansal ürünlerin ülkeye
sokulmasını yasakladı.
Hükümetin 15 Agustos
tarihınden geçerli olmak
üzere aldığı önlem
uyannca, Amsterdam'daki
Schipol Havaalanf nda,
söz konusu ülkelerden
gelen yolculann bagajlan
kontrol edıliyor.
Havaalanı yetkililerinın
verdığı bılgiyegöre. Türk
yolculann beraberlerinde
getirdikieri beyaz
peynirlere el konuyor.
Havaalanında, her gün
ortalama 500 ila 800
kilogram peynir ımha
edilıyor. Ancak, bu
uygulama sonucu
yolculann uğradığı
kayıplar için tazminat
ödenmiyor.