Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ 12 HABERLER • •• Içişleri Bakanı Mehmet Ağar, Şırnak'ta Ozel Harekât Şube Müdürlüğü'nün açılışını yaptı 4 Masa başında formtil üretilmez'ŞIR1VAK<AA)-Içişleri Bakanı Meh- net Ağar. Gineydoğu ve Dogu Anado- 1J Bölgesı'ıı. tanımadan. bölge hakkın- ca masa başnda fetva verilmesınin yan- Lş olduğunu soyledı. Ağar. bölücü terör crgutünün ükenın bütünlüğünü bozma- ya yönelik çalışmalarının sonuç verme- yeceğinı bildırdi. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Vûksel. OlaSanüstü Hai Bölge Valisi Ne- cati Bilican. Jandarma Harekât Başkanı Tümgeneral Hakkı Kılıç ile bırlikte ön- cekı ak^am Şırnak'a gelen Içijleri Baka- rij Mehmet Ağar. dün sabah Ozel Hare- kât Şube Miidürlüğu bınasının açılışını yaptı. Bakan Ağar. Şırnak'a 1992 yılın- dan bu > ana sûreklı geldığını \ e artık bu- rayı evı gibı gordüğünü ıfade ettı. Beledıye baş.kanı Beşır Tatar'dan, $e- hirde f 994'te 7 0olan esnaf say ısının bu- gûn 650'y e ulaştığını öğrendığını kayde- den Mehmet Ağar. bugünkü huzur orta- mınagelınmesınde. Sılahlı Kuv\etlerve • Belediye başkanı Beşir Tatar'dan, şehirde 1994'te 70 olan esnaf sayısının bugün 650'ye ulaştığını öğrendiğini kaydeden Mehmet Ağar, bugünkü huzur ortamına gelinmesinde, Silahlı Kuvvetler ve polis teşkilatının büyük gayretleri bulunduğunu belirtti. polıs teşkilatının büyük gayretleri bulun- duğunu belirtti Şımaklının karanlık basmadan evine kapanarak güvenlı bir yer aradığı eski günlen hatırlatan Içişleri Bakanı Âğar.bugün Şırnaklı, geceleri sokaklar- da rahatça dolaşıyor, çocuklar top oynu- vor. Herkesin rahat rahat işini gördüğü- nü belirten Ağar. sözlerini şöyle sürdür- dü: "G üvenlik ve asayiş olmadan diğer hiz- metleri sağlamak mümkiin değildir. Böl- geyi tanımadan, masa başında ferva ver- mek yanhştır. Masa başında formiil iire- tilemez. Bayrağı tanımayan. devlete silah çekenler, gerekli cezayı göreceklerdir. İna- nıvorum ki, Şırnak daha ivi günlere gele- cektir. Şırnak'a hizmetler, birbirinin ar- dınan sürekli gelmektedir. Buradaki var- hğunızın sebebi de budur. Bu topraklar bay rağımız. canımızdan azizdir. Şu anda böİgede en çok gelişen ilimiz Şırnak'tır. Çünku birlik ve bütünlük kavramını en erken onlar kavTamışlardır. Şu anda aç- tığımız bina. inşallan günün birinde Şır- naklı'nın eğJence vepiknikyeriolacakar." Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel de yaptığı konuşmada, Türk po- lisinin gözbebekleri, ancak gerçek kah- ramanlannın da özel harekat timleri ol- duğunu ifade ederek,"Birtoprakparça- sını vatan yapmanın bir bedeli vardır. Tiirki>eCumhuriyeti, 80 yıl önce bu top- rağı vatan yapmak için kanlannı akıttı, canlannı verdi. Şinıdi de bu bölgedeki in- sanlann özgür ve huzurlu yaşamasını sağlamak için bu bedeli ödiiyor" dedi. Ülkenin Alevi-Sünni, laik-antılaik. inanan-inanmayan, Kürt-Türk diye bö- lünmek istendiğini vurgulayan Yüksel. şunlan söyledi: "Kimse Türk milleti üzerinde bu rür oyunlar o>namasın. Oynamaya kalkan- lar da en ağır cezavı çekeceklerdir. Biz Türk-Kürt Alevi-Siinni hepimi/ karde- şiz. Türkiye Cumhuryeti'nin sınırlarını, hükünıranlığını dün tartışmadık, bugün tartışmıyoruz, yann da tartışmayacağız. Tartışmaya kalkanlann da başlannı eze- riz." OHAL Valisi Necati Bilican da Tür- kiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak. ay- yıldızlı bayrağın altında yasamanın bir onur olduğunu vurgulayarak, eşkıyanın başanlı olmasıııın bir hayal olduğunu ifade etti. Şırnak Valisi Kâmil Acun ise bölücü örgütün artık halk desteğı alamadığını kaydederek, huzur vegüvenintesisi için bölge halkının de\ letine güvenmesi ge- rektiğini bildirdi. Şırnak Emniyet Müdürü Vehbi Yalçuı Gökalp de Şırnak'a bölücü örgütün sal- dınlannın Cudi Dağı yönünden yapıldı- ğına işaret ederek. bu saldırılann önünü kesmek amacıyla özel harekât tim bina- sının. hâkim bir tepeye ınşa edildiğinı söyledi. Gökalp. "Böylece alan hâkimi- yetini sağladık. kırsalla şehrin bağlanb- sını kestik" dedı Valilik ve belediyeyi de ziyaret eden Ağar. Kuzey Irak"ta Atruş Kampı'ndan gelen ve şu anda çadırlarda bannan aile- lerle de görüştü Ağar, Şırnak'tan Habur Sınır Kapı- st'na geçerek incelemelerde bulundu, mülki amirlerden brifina aldı. 47 kisi yaşamını yitirdi, 45 yaralı Trafik canavarı can almayı sürdürüyorHaber .Merkezi - Denızlı"nın Çardak ilçesı yakınlarında tarikat toplantısından dönen bir minibüs ile kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 9 kişi öldü. 4 kişi yaralandı. Yurdun diğer yerlerinde meydana gelen kazalarda da 38 kişi yaşamını yitin'rken yaklaşık yüz kişi de yaralandı. Denizh'de. Afyon'dan tarikat toplantısından dönenleri taşıyan Levent Uz'un kulllandığı 09 PY 720 plakalı mınıbüs, Çardak ilçesi yakınlarında hatalı sollama yapınca karşı yönden gelen Yusuf Şimşek'in kuliandıgı 20 AH 066 plakalı iplik yüklii kam\onla burun buruna çarpıştı. Kazada mınıbüste bulunan Arol Sovkaner, Cengü Aktok, İshak Giindüzalp, Ahmet Cesur, Vahdettin Kişmir, Oktay Haslan \e kımlığı belırlenemeyen ıkı kışı olay yennde öldü. Mınıbüs sürücüsü Levent Uz ıse kaldırıldığı hastanede yaşamını yitırdı. Kazada yaralanan 4 kişi ıse Denizlı De\let Hastanesi"nde tedavi altina alındı. Levent Uz"un kuliandığı minibüste bulunanlann Afyon'da bir tarikat toplantısından döndükleri belirlendi. Minibüste cüppe. fes. tespih ve fotoğraflarla. dinı kitaplann bulunduğu öğrenildi. Kamyon sürücüsü Yu.suf Şimşek. kaza ile ılgili \erdıği ıfadede. mınibüsün hatalı sollama \ e aşın hız v üzünden 9 kişının ölümüyle sonuçianan bir faciaya neden olduğunu söyledi. Bozüyük-Eskışehır karayolunda İsmetCeylan"ın kuliandığı 23 AL 304 plakalı yolcu otobüsü ile Hasan Pöyraz'ın kuliandığı 11 EA 400 plakalı kamyon çarpıştı. Kazada otobüs şöıörü lsmet Ceylan. otobüs muavinı Avtekin Karaağaç. otobüs yolculanndan Ahmet Cevlan ile kamyon şöförü Hasan Poyraz yaşamını yitirirken yaralanan 31 kişi de Eskışehir'de çeşitli hastanelerde tedavi altına alındılar. Vali aracı kaza yaptı Mardin Valisi Kemal Giiven'in makam aracı Sılopi yakınlanndaki durucan köyünde bir çocuğa çarpmamak için şarampole yuvarlandı. Makam otomobilinin arkasından gelen koruma aracı ise çocuğa çarptı. Kazada kimliği belirlenemeyen 5 yaşlanndaki çocuk ile polis memuru Kemal Omur yaşamını yitırdı. Ömer evelioğlu ve Ösan Çılı adlı polisler ise yaralandı. Valı Güven kazadan yara almadan kurtuldu. Yurdun diğer yerlerinde meydana gelen kazalarda vaşamlannı yitirenlerin ısımleri şöyle: Konyada Mehmet Leblebici, Süleyman Türk, Sıvas'ta Ahmet Bayat, Murat Aksu. Karamürsel'de Ramazan ErcanMuğla'da Mehmet Akcan. Mithat Akcan, Ali Akcan. Nevin Akcan. Sıırtte Naci Erzik. Kınkkale'de Hasan Hüsevin Kopan. Nevşehir'de Ali ^ağmuriuklu. KayserTde Şehmuz Ziva \üce, Kars'ta Mülazim Okumuş. Gıresun'da Uğur Elikesik. Muğla'da Hasbi Özdemir. Hatay'da Aü Pertek. Van'da Pero Atlağ. Çankın"da Hüseyin Kaba. Halil Kaba. Lsparta'da Ayhan Se> han, Tevfik Şımşık. Afyon'da Mehmet Vişnab, Abdullah Ankoğlu. Adıyaman'da Ayşe Kara, Trabzon'da Galip Yıldız, Gaziantep'te Ali Erden, Antakya'da Fedai Kaynı. tstanbul'da Volkan Kaplan ve Recep Tombul. Çağıncı, davalannın birleştirilmesîni istedi Yasadışı tslanıi Hareket Örgütü'nün (İHÖ) icra şûrası üyesi ve amelivat liıni sorunılusu İrfan Çağırıcf nın üç ay rı gasp ola> ından 40 yıla kadar hapis cezası istemi\ le yargılandığı davaya devam edildi. İstanbul 5. Ağır Ceza Siankemesi'nde yapılan duruşmava halen Kırklareli Cezaevi'nde bulunan Çağıncı ile avukatı Abdurrahman Sanoğlu katildı. Sanoğlu. Çağıncı hakkında İstanbul DGM'de açılan davası olduğunu anımsatarak gasp davası ile DG.Nrdeki örgüt davasının birleştirilmesini istedi. Vlahkeme he>eti, dosvalann birleştirilmesinde bir sakınca olup olmadığının araştıniması ve gasp olayında mağdur kişilerin bulunması amacıvla duruşmavı erteledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazııianan iddianamede, 2'si eksik 3 gasp eylemine kanştığı gerekçesiyle, Çağıncı'nın 30 Ua 40 yıl arasında hapis cezasına çarptinlması isteniyor. İstanbul De\let Güvenlik MahkemesPnde görülen davada ise Çağıncı'nın yasadışı İHÖ adına "Dini esaslara da\alı devlet kurmak"" amacıv la gazeteci-vazar Çetin Emeç ile şoförü Sinan Ercan. gazeteci-vazar Turan Dursun, İran rejim muhalifı Ali Ekber GorbanPnin öldürülmesi evlemlerinin de aralannda bulunduğu çok sayıda olayın faili olduğu gerekçesi> le. örgütün tetikçisi Tamer Aslan ile biıiikte idam cezasına çarptınlması istenivor. (Fotoğraf: KEREM İLGAZ) Ayçe İdil Erkmen... O bir sanatçı... Müzisyen, oyuncu, yazar... Özgürlük Türküsü'nün ilk ele- manlarından, Ayşe Gülen Halk Sahnesi oyuncusu, Kültür ve Sanatta Tavır Dergisi yazarı. O bir devrimci.. düşüncesini, inancını, bedenini insanlığın aydınlanması- na, özgürleşmesine adayan.. onurun, ahlakın, adaletin savunucusu. O bir kadın.. evde, işte, sokakta aşağılanmaya, cinsel meta olarak görül- meye, bedeninin kâr uğruna pazara sunulmasına karşı eşitliğin ve özgürlü- ğün sosyalizmde olduğunu gören. O; kadın, sanatçı ve devrimci kimliğiyle tüm insanlığın onuru ve özgürleş- mesi için bedenini Ölüm Orucu'na yatırdı. İnsan onurunun aşağılanması kar- şısında tek silahı bedeniydi. Tereddüt etmedi. Tahliyesine 11 ay kalmışken ilk gönüllüler arasında yeraldı. O an insanlığa sunulacak en güzel eserin ken- disi olduğunu biliyordu. Aydın, sanatçı ve devrimci sorumluluğuyla, halkına ve vatanına duyduğu sonsuz sevgiyle, yüreği özgürlük umuduyla dolu bir in- sandaki cüreti, kararlılığı ve inancına bağlılığı gösterdi. İnsanlığın bütün de- ğerlerini; namusunu, saflığını, güzelliğini, özgürlük hasretini yanına alarak, güvenle ve kendisi gibi 200 devrimciyle birlikte daldı karanlığın ortasına. Bi- liyordu, bir gün binlerce milyonlarca İdil'in aydınlanan o yerde boy verece- ğini. Bu nedenle; açlığın 68. gününde, 26 Temmuz 1996'da son nefesini ve- rirken dudaklarında çok belirgin bir gülümseme vardı. BU GÜLÜŞÜ YAŞATACAĞIZ! Grup YORUM Özgürlük Türküsü Ayşe Gülen Halk Sahnesi FOSEM (Fotoğraf ve Sinema Emekçileri) Kültür ve Sanatta Halktan Yana TAVIR Dergisi Okmeydanı Halk Kültür Merkezi ANADOLU HALK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ 1 Eylül Dünya Barış Cünü ^Toplıımıın tüm sektörleri, boyutları savaşa kflidendi' İstanbul Haber Servisi - Banş Şenligı Dü- zenleme Komıtesı. l E\lül Dünva Banş Gü- nü etkınlıklennde "Türkije'nin Dogu %eGü- ne\dogu Anadolu böigesinde süren' sa\ aş' bit- sin. olağanüstü hal uygulaması ile korucuiuk kaldınlsın" mesajmt verecek. İnsan Haklan Derneğı, HADEP. DBP. ÖDP. Mazlum-Der'ın de aralarında bulunduğu 20 sivil toplum örgütü ve siyası partıden oluşan Banş Şenlığı Dûzenleme Komıtesı. l Eylül Dünya Banş Günüetkinl/klerı ile ılgılı olarak dün İstanbul Tabıp Odası'nda toplantı düzen- ledi. Komıte adma konuşan IHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, Barış Günü'nün kut- lanacağı l E\lül'de dünya halklannın banşa daha fazla ıhtıvaç duyduğunu sövledi. Orta- doğu. Balkanlar ve Kafkasya'nın savaş nede- nıyle kan ağladığını belirten Kanar. bunlara son zamanlar da Kıbns'ın da eklenmeye çalı- şıldığını sa\undu. Doğu \e Günevdoğu Ana- dolu Bölgesı'nde süren "sa^-fa 25 bının üzerinde ınsanın \asamini yıtırdığını bö\le- yen Kanar. "Toplumun tüm boyutlan ve sek- töıieri savaşa endekslendi. Yoksul halklanmı- zın alınterieri, gençleriınizin en \erimli \ıllan savaşa feda edilivor. Türk acılı.. Kürt haklann- dan \oksun, acılı. mağdur" dedi. Kanar duyar- lı herkesı l Eylül'de •'Olaganüstü Hal'e.özel time. koruculuğa hayır" demeye çağırdı. Daha sonra söz alan Fıliz Koçali ise düzen- lenecek etkinlıkler konusunda bılgi verdi. Ko- çali 31 ağustosta Taksim'de saat 13.00'te Ba- nş Zıncin. saat 15.00'te ise arabalarla "Banş Konvoyu" oluşturulacağını belirtti. Aynı gün Atatürk Kültür Merkezi'nde saat 15.00'te "Banş Etkinliği T ' düzenleneceğini söyleyen Koçali. en kalabalıketkınlığm 1 Eylül'de ger- çekleştirileceğini vurguladı. YedikuleZından- lan 'nda saat 12.00'de başlayacak etkınliğe Bu- lutsuzluk Özlemi, Koma Denge Azadı, Metin Kahraman. Ezgınin Günlüğü gıbi müzik grup- ları ile Rutkay Aziz. Ataol Behramoğlu ile sı- yası panı temsılcılennın katılacağını anlatan Koçali. a\nı gün AKMdede saat 20.00'debir etkınlık düzenleneceğıni belirtti. 1996/1997 eğitim - öğretim yılı açılıyor 6 Öğretim yılı, sözde reform propagandalarıyla başhyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-8 bınöğretmenkad- rosunun başvuru yapılmama- smdan dolayı boş kalması ne- deniyle 1996-1997 eğitim öğ- retim >ıh. "ögretmensiz" baş- lavacak. Eğıtım-Sen. REFAH- YOL hükümetinın. bu eğıtım yılını, "iddialıdemeçlervesöz- de reform propagandalarıyla" başlatacağmı savunarak. "Eği- timin ve eğitim emekçilerinuı sorunlan. artarak devam ede- cektir" dedı Eğıtım-Sen Merkez Yöne- tım Kurulu'nun dün yaptığı yazılı açıklamada. Millı Eği- tim Bakanlığf nın bu yıl 35 bın öğretmen ıhtıyacı olmasına karşın. 27 bın kışınin başvur- masi "düşündürücü"' dıve nı- telendırilerek. "Sorunlann \e baskılann bü\üklüğü karsı- sında. mesleğe gösterilen ilgi- sizlik. bu >ıl da sınıflann 70-80 kişiden oluşacağı veya öğret- mensiz gececeğini gösteri>or" denıldı. Başkentte "becayis, pazan" açılma_şını ele^nren Eğıtım- Sen. "Ülkenin bir bölümüniin "gıdılmek ıstenmeyen ıller" olarak kabul edilmesi, sokak- tan her geçenin öğretmen ol- masına olanak tanınması. eği- tinıin içinde bulunduğu acı du- runııın göstergeleridir. Buna karşılık.çalışan eğitim emekçi- lerinin zorunlu ders saatleri- nin arttınlması, baskı ve sür- günlerin giderek arttırılınası tam anlamıvla çözümsüzlük- tür" gorü^ünü dıle getırdı. 15. Mıllı Eğıtım Şûrası'nda, öğrencı-\elı-sendıkaüçgenine veterlı temsıl olanağı tanınma- dığının anımsatıldığı açıkla- mada. ozetle şu görüşlere yer \erıldı "Buşuradakabuledi- len. kesintisiz 8 \ıl eğitim kara- n, gerici çe»relerin baskılam- la hasır altı edilirken. egirimde özelleştirme amaçlı kararlar hemen idareyi harekete geçir- miştir. Şunu ivi bilivoruz ki, M'tkililcrin "kımseden zorla paraalınmdyacak'açıklamala- rına rağmen, 19ağustosta baş- la\an ka\ ıt döneminde. %eliler- den bağış adı altında paralar isteniyor, \elikr çocuklaruıın diplomalannı. para ile satın alacaklardır." POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Cerrahiden Haberier... Prof. Dr. Feridun Aksu, "Cerrahiden Haberler" di- ye küçük boy bir gazete çıkarıyor. Iki sayı çıkmış. iki sayıyı da göndermiş. Bir cerrah gazeteci olur da, bir gazeteci cerrah olamaz. Bir kesip biçme sanatı olan cerrahinin yanında gazetecilik nedir ki! Gazetenin başarısı bol haber içermesinden geliyor. Bol haber var, oku oku bitmiyor! Cerrahlık kesip biçmeyse, gazete de bol haberdir. Başyazıdan başlayalım, gazeteci Feridun Aksu soru- yor: "Cerrahpaşa Tıp Fakültesi fikri nasıl doğdu, nasıl oluştu, gerçekleşti." • Hocaların hocası Prof. Dr. Rüknettin Tözüm şöy- le yanıtlıyor: "Bir ihtiyaçtan doğmuştur. O zamanki tıp fakülte- sinde kadrolarda şişkinlik vardı. Belli kliniklerde ihti- yacın 3-4 mısli öğretim üyesi vardı. Cerrahide 40, da- hiliyede 40-50 kişi vardı." Feridun Aksu, fakülte onayını Ankara'dan alış öy- küsünü soruyor. Hoca, "Olur böyle şeyler" diyor. Rüknettin Tözüm'ün ilk yıllarda lsmet Inönü'yle il- gisi olmuş, Dolmabahçe'de karşılıklı ziyaretleri var. Madem ki konumuz gazetecilik ağırlığı ona vere- lim. Bütün dallara el atılıyor. Haber, spor, müzik, öy- kü, mizah, denemeler, satranç. Şaka da var. Gariban amelıyathaneye gittiği zaman büyük te-, mizlik yapılıyormuş. Ameliyat masasını öteki odaya almışlar. Kafasını uzatıp içeriye göz atmış. Hemşire- ye sormuş: -Eksik var mı? \ Hemşire şaşkın yanıtlamış: ( - Hayıryok, bir masa eksik. 1 Dönemin Cumhurbaşkanı Milli Şef, lsmet Inönü'yle anılarınız olduğu söylenir, anlatır mısınız? "lsmet Paşa, sanınm 1945'te Mülkiyelilerin kam- pını ziyaret etmiş, öğrenciler protesto gösterisinde bulunmuşlar, kırılmış." f Ankara'da geçen bu olayı şöyle anlatırlar: ' Ikincı Dünya Savaşı yıllan. Mülkiye, Hukuk, Dil Ta- rih fakülteleri öğrencileri, Söğütözü'nde askeri kamp yapıyorlar. Bir aylık kamplar var. lsmet Paşa da "at binme"y\ çok sever, geziye çjkmış. Kampların bulun- duğu alanda geziyor. Yanında eşı ve yaverleri var. Geçerken öğrencileri görmek ister. Ortada birolağa- nüstülük var ama, ne! Kamp yerine geliyorlar. Öğrenciler karavanaların başında bekleşıyorlar, bir türlü gelmiyorlar. Bir soğukluk esiyor. Paşa, "Ne var, ne yok" diye soruyor. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Sonunda anlaşılıyor. Öğrenciler yemeği beğenmemişler, yemek istemi- yorlar. Ortada bir soğukluk esiyor. lsmet Paşa, "Verin bana bir tadayım..." diyor. Bir tepside numuneleri getiriyorlar. Hepsinden birer tadım alıyor, beğeniyor. Gençlere dönüyor, -Bunu mu beğenmediniz? . • j Ses yok! ' j -Yetkililere dönüyor, sert bir seste: - j Dökün bu yemekleri dereye. { Yemekleri akan cılız dereye döktürüyor. Bugün de yemek yemesinler, bugün cezalı olsun- lar. < Öğrencilere "Dinleyin" beni diyor. ! "Büyük bir savaşın içindeyiz, askerlerimiz nerdey- se düşmanla çatıştı, çatışacak. Cephedebunun bin- de birini bulamazlar. Siz bulmuş nazlanıyorsunuz. E- sef ederim size. Hadi bakalım talime." Atını sürüyor, geldiği gibi gidiyor. Bu yüzden öğren- cilere dargın olduğu söylenir. Demokrasiye geçtiği- mizde de bu, diktatörlüğüne örnek olarak gösterildi. Prof. Rüknettin Tözüm, Paşa, Istanbul'a geldiğin- de hocalar ve öğrencileri kaynaştırdı. Benim bildiğim dargınlık öyküsünün biri budur. Başkaları da olabilir. BULMACA SEDAT \AŞAYA\ 1 2 3 4 5 6 7SOLDANSAĞA: 1/ Eksik bir orga- na, kişinın başka bir yerinden parça 2 alıp eklemek yo- luyla yapılan ona- 3 rım. 2/Otlak... Bu- dun ön kısmından elde edılen dana eti.3/Bezdokuma tezgâhı... Birnota. 4/ Kalın bükülmüş sıcim... Bnçte. atı- lan bir kâğıtla eşı- 8 ne oynamasını ıs- g tedıği kâğıdı be- lirtme. fVBir vidada iki diş arasında kalan çukur bö- lüm... Yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşitoylumölçüsübırimi.6/ 3 Osmanlı devletinde kapı- 4 kulu askerlerine ve kımi görevlilere üç ayda bir ve- rilen ücret... Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm. 7/ Akdeniz yöresine özgü bıt- 3 kitopluluğu...Gizlibırşe- g yi açığa vurma. 8/ At ve eşek yavrusu... Boru sesi. 9/Çekmecelerine çamaşır konu-| lan dolap. 1 YUKARIDANAŞAĞIYA: ! 1/ Bir sanayı ya da ticaret kolunun işlenni tek elde toplama-j ya yönelik ortaklık. 2/ Bir cetvel türü... Zeytinyağıyla pişi-i rilen bir yemek. 3/ "O yer" anlamında kullanılan sözcük...; Anlama, bilme. 4/Kısa ve uç bölümü geniş kılıç... Bir ara-, da bulunan savaş gemilerinin ya da uçaklannın tümü. 5/ Irin bınkimi... Öğütülmüş tahıl. 6/ Kâğıt ya da zarf üzenne ba-ı sılmış ad ve adres... Küçük erkek kardeş. II Kenar süsü...| Vücuttakı bütün hücrelere ulaşan ve kan ile dokular arasın-' dakı alışverişte aracılık eden renksız sıvı. 8/ lçine sulu şey-j ler koymaya yarayan kap... Eski dilde iplık. 9/Gözün ren-, gini veren tabakası... " — sen üzüldükçe ve öldükçe yaşar-: sın" (Faruk Nafiz Çamlıbel). GAZIANTEP 1. SLTLH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 995 1276 Davacı Galip Aslan vekili Av. Bekir Ayaz, davalılar Ayşe Kaya vs aleyhine açtığı ortaklığın gidenlmesi davasının yapılan açık duruşması sırasında. venlen ara kararı gereğınce: Gazıantep ıl1 Cnaldı mah. pafta 200. ada 1234. parsel 26'da kayıtlı bulunan taşınmazm hissedarlanndan olan v e duruşmaya davet edılemeyen Mehmet Hayn Göz. Alait- tin Kirişçı. Mehmet Hanifı Öcük. Kadır Bozbulut. Mehmet Nurı Öcük. Hüseyin Kaya'nın hissedar olduğu bu taşınmazda ortaklığın gıderılmesı istenmış olduğun- dan duruşmanın atılı bulunduğu 17.9.1996 günü saat 09.00da mahkememızde hazır bulunmalan. bulun- madıklan veya kendılennı bir vekılle temsil ettınnedık- lerı takdırde yenn taksımı mümkün olmazsa satılarak or- taklığın gıderilmesıne karar venleceğı. davetıye yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 97800