Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bakan Sağlam'm 'Zorla bağış olmaz' açıklamasına karşın okullar parası olmayana senet imzalatıyor
Veliye 'zorla bağış' baskısıFİGEN ATALAV
AHMET BARUTÇU
(STANBIL / İSKENDERLN - Mıllı
Eğitim Bakanı MehmetSağlam'ın "Okul-
lara vapılacak bağış \e katkılar tamamen
öğrenci velüerinin nzası>la olacaknr* dı> e
genelge yayımlamasına karşın bırçok okul
yönetimı bildiğini okuyor. Kayıt sırasında
belirlenen rakamı ödeyemeven velilere
zorla senet imzalatılıyor. semtlere göre de-
ğişen bağış miktan. bölge dışından kayıt
yaptırmak isteyenler ıçin daha da artıyor.
Iskenderun'da kendisinden )50 milyon li-
ra bağış ıstenen bir \eli. Milli Eğitim Mii-
dürlüğü'ne baş\ urdu.
"Bağışa endeksli kayıt" sorununun en
çok yaşandığı ıl tstanbui. Bağış miktan,
semtlere göre ıkı milyon lira da olabiliyor
200 milyon lira da. Bırçok okulda bağışa,
Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ge-
nelgesi uyannca. kayıt yapıldıktan sonra sı-
ra geliyor. Ancak. "Bağış yapmak istemi-
yorum" demek pek mümkün olmu> or. Ve-
li, okul koruma derneği. \akıf ya da okul
aıle birlıği temsilcilerinin. "Çocuğunuzu
parasız mı okutacaksınız? Su, elektrik. >a-
kıt, onanm vb giderlerini devlet ödemiyor,
bizevardım etmekzorundasınız'" diye baş-
layan uzun konuşmalan sonunda. "Para
vermezsem çocuğumazarargelebüir" kor-
kusuvla çaresiz bağış yapıyorlar. Kayıt sı-
rasında yanında yeterli para olmayan velı-
lere ise bazı okullarda senet imzalatılıyor.
Çocuğu Kâğıthane Anadolu Lısesi'ni ka-
zanan bir veli. kayıt sırasında başına gelen-
leri şöyle anlattı:
"Once ön ka\ıt vaptılar. Daha sonra
eşimle beni başka bir oda\a aldılar \c "ço-
cuklanmızın iyıliği' için 30 milyon lira ba-
ğış yapmanıızı istediler. Okuyan bir çocu-
ğum daha olduğunu, kira ödediğimizi. me-
ıtıur maaşı>la geçinmeye çalıştığınuzı sö>-
leyince bağış miktarını 25 milvon liraya in-
dirdiler. Bu kadar para> ı \ereme\eceğimi-
risö\leyince. "Senet ımzalayacaksınız' de-
diler. Senet imzalamak istemediğimi, oku-
la her a> belli bir miktar \ ardım \ apacağı-
mı söyledim ama dinlemediler ve sonuçta
eşitn senetieri imzaladı. Bu senetieriöde>e-
mezsek ne olacak? E\imize icra mı gele-
cek? Çocuğumuz Anadolu Liseleri Sına-
M'nı kazamnca çok sc\ inmiştik. Şimdi ise
karakarabu para\ınasılöde>eceğinıizidü-
şünmoruz."
Danışma Komisyonu'na'
günde 150 teiefon
Istanbul'da kayıtlarla ilgili sorunlann çö-
zümlenmesi amacnlaoluşturulan İl Kayıt
Danışma Komisyonu'na gündc 100-150
teiefon geliyor. İstanbıı! Milli Eğitim Mü-
dürü Ömer Balıbe» tarafmdan kurulan ko-
misyonun başkanı Okta> Armağan. Arma-
ğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Müdür Yar-
dımcısı V'ılmaz Çetin. Şube Müdürii İlha-
mi Oral \e Teftış Kurulu Başkan Yardım-
cısı Latif Eldes, 19 ağustos tarihinden bu
yana 1521
70 0"1
) numarah telefonun başın-
dalar. Oktay Armağan. çalışmaları hakkın-
da ^u bilgilerı \erdi:
"Ka\ıt sırasında herhangi bir probletn
yaşa\anlar-buparasaldaolabilir. bulundu-
ğu bölge dışındaki bir okula kayıt vaprırma
isteği de- bizi anvor. Biz hemen ilgili ilçe
milli eğitim müdürlüklerine ulaşarak ge-
rekli tedbirin alınması için dinktiCtt' bulu-
nıiMiruz. 180 den fazla ilköğretim müfetti-
şi de anında miidahale edebilmek için bi-
zimle birlikte çalışıvor. Komisyonun en
önemli göre\ lerinden biri. \elinin önce ka-
yıt\aphrmasi vedahasonraeğer nıaddi du-
rumu müsaitse bağışta bulunması. Aksini
yapan müdürler hakkında gerekeni yapı\o-
ruz. Velilerden isteğimiz. dilekçe \ermele-
rini istediğimizde korkmadan bunu \erine
getirmeleri. Ba/ı durumlarda veülerin di-
lekçe\ le şikâvette bulunmalan gereki\or. a-
ma \eliler bundan çekiniyoıiar."
Oktav Armağan. Danışma Komisvo-
nu'nu Istanbul dışındaki çeşitlı il \e ilçe-
lerden velilerin de arayarak. kendi sorun-
lannın çözüme kavuşturulmasını ıstedikle-
rinı belirtti.
Iskenderun'da da Kerim Bağdadioğlu
adındaki velı kendisinden "zorla bağış" is-
tendiği gerekçesiyle Istiklal Makzume
Anadolu Lisesi >öneticilerinı Milli Eğitim
Bakanlığf na şıkâyet ettı.
Kerim Bağdadioğlu. Iskenderun Ibnı Si-
na Anadolu Lısesı ortaokul 1. sınıftan oku-
yan İzayRevhanoğlu'nu Istiklal Makzume
Anadolu Lısesıne kavdettirmek ıstediği-
nı belirterek şunlan söyledi: "Okul koru-
ma Derneği. 150 milyon lira bağış >apma-
mı istedi. ıtirazettim. "Bağış yapma\anla-
rın kaydını \apmı\oruz'dediler. Okul ko-
ruma derneklerinin mercekaitında incelen-
mesi gerektiğine inanıvorum. Okul idare-
sinin j önetimi fiilen bu derneklere geçmiş."
RPTI BELEDIYE KARARLI
BatıııaııMa okullar
susuz açılacak
ARİFARSLAN
BATMAN - Refah Partili
Batman Belediyesi. su borç-
larını ödemedigi gerekçesiy-
le ilk ve orta dereceli okulla-
rın suyunu kesti. Kentte bazı
kuruluşların 26 milvar lira
kadar su borcu bulunduğunu
belirten RP'li Belediye"Baş-
kanı Salih Cök. "Su borcunu
ödemeyen okullara kesinlik-
le su vermeyeceğiz. VIiJli Eği-
tim'den sonra borçlu diğer
kurum ve kuruluşlann suyu-
nu da keseceğiz" dedi. Kay-
seri Belediyesi de borcunu
ödemeyen 78 okulun suyu-
nu kesti.
Batman Belediyesi'ne
bağlı ekipler. birkaç gündür
okullara giderek su kesintile-
ri yapmaya başladı. Tüm ıs-
rarlanna karşın sulannın ke-
sildiğini söyleyen okul yöne-
timleri. belediyenin uvgula-
masına tepki gösterdiler.
RP'h Başkan Salih Gök
ise taviz \ermelerinin kesin-
likle söz konusu olmadığım
yineliyor. Su kesintilerinden
sonra birçok okuldaki çiçek
ve ağaçların kurumaya baş-
ladığından yakınan yönetici-
ler. "Binbiremekleyetiştirdi-
ğimiz çiçekler. fidanlar kunı-
du. Böyle olmarnalıvdı" diye
yakındılar. Okul sulannın
kesilmesinin Batman Milli
Eğitim Müdürü Mehmet
Özen'in Almanya"da bulun-
duğu döneme rastlaması da
dikkat çekti.
Batman Beledive Başkanı
Salih Gök. sadece Milli Eği-
tim"e bağlı okulların değil.
başka kuruluşlann da borçla-
rını ödemediğini belirterek
şu bilgileri verdi:
"Gençlik ve Spor İl IMü-
düıiüğü'nün 5 milvar lira,
Emniyet Müdürlüğü'nün 3^
müŞarlira, Meslek Lisesi'nin
2 miŞar lira. valiliğin 1 mil-
OSYM'den müjde
Adaylara
ek kontenjan
Haber Merfcezi - Üniversite ikinci basamak sonuç-
lannın açıklanmasıyla birliklte açıkia kalan yartm mil-
yona yakm aday için yeni bir sanş doğdu. ÖSYM Baş-
kanı Prof. Dr. Erez Söytemez, üniversiteye kayıt dö-
nemlerinden sonra açık kalan kontenjanlara ek yerleş-
tirme ile ögrenci aiınacağını bildirdi. Ek kontenjania-
ra hiçbir yükseköğretim programını kazanamayan
adaylar başvurabilecek.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)
Başkaru Prof. Dr. Erez Söylemez, yaptığı açıklama-
da, Y'ÖK'ün aldıgı karar doğrultusunda son iki yildır
uygulanan ek kontenjanla öğrenci alımının bu yıl da
gerçekleştirileceğini belirtti. Ek kontenjanlann üni-
versitelerde kayıtlann sonuçlanması ile birlikte belir-
leneceğini kaydeden Söylemez, üniversitelerden 20
eylûl gününe kadar açık kontenjanlan bildirmelerini
is'tedikleri kaydetti. Açık kontenjanlara 1996-97 ög-
retim yılında eğitime başlayacak vakıf üniversiteleri
ve devlet üniversitelerinde açıian yeni bölümlerin de
ekleneceğinedikkatçeken Söylemez, oluşacak toplam
kontenjana ek yerleştirme yapılacağını belirtti. Gecen
ögretim yılında ek kontenjanın 32 bin oidugunu bii-
diren Söylemez, bu yıl 30 bin dûzeyine ulaşılacağını
tahmin etmediğini bildirdi. Kontenjanlara hiçbir yük-
seköğretim programını kazanamayan adaylann başvu-
rabileceğini kaydeden Söylemez. şu bilgileri verdi:
"Ek kontenjan uygulaması ÖYS'de aldığı puan bel-
H bir düze>de olmakla birlikte >anlış tercih ve başka
nedenlerle bir yükseköğretim programına yerleşeme-
mişadavlara vıni birşans tanımak amacı>İagttirildi.
Çünkü ada> iar \ anlış yönlendirnıt sonueunda hep bir
yere >ığüıyor. Ankara ida ilk iki bin içine giren öğrend-
lerimizden Gazi İ nr\ersitesi'ni tercih eden yok. Diğer
ünhvrsitelerinde kontenjanı dolduğuiçin adaylar yûk-
sek bir puan almalarına karşın açıkta kalıyorlar. Bu
soruna bir çözütn bulunmak"
\ar lira, cezaevinin 3 milvar
lira su borcu bulunuvor. Res-
nıi dairelerin su borcu 26 mil-
yar lirayı da aştı. Borcunu
ödememekte ısrar eden tüm
dairelerin. valiliğin su\unu
da keseriz".
Kayseri Büyükşehir Bele-
diyesi Su ve Kanalizasyon
IdaresilKA'ı'SUlGenelMü-
dürlüğü. borcunu ödemeyen
78 okulun suyunu kesti.
KAYSU Genel Müdürü
Mustafa Bulut. yaptığı açık-
lamada. kent merkezinde
Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
bağlı 64 ilk. 14 de orta dere-
ceü olmak üzere 78 okulun 4
milyar 53 milyon lira birik-
miş su borcu bulunduğunu
bildirdi.
Okullara, borçlarını yatır-
malan için 21 ağustosa kadar
süre tanımalarına karşın so-
nuç alamadıklarını belirten
Bulut. şunlan söyledi:
"Bu okullanmızı birkaç
kez uyardık. Konuyu il \e il-
çe milli eğitim müdüriükleri-
ne bildirdilc Aynca, İl Koar-
dinasyon Kurulu'nııo son
toplanüsında da konuyu gün-
deme getinlik. Bu hizıneti \e-
riyorsak, karşılığını almak
zorundayız. Aksi halde. hiz-
metlerimiz aksar."
Okulların açılmasına az
bir süre kaldığına dikkat çe-
ken Bulut. öfrencilerin mağ-
duredilmemesı ıçın okul yö-
neticilerinin bir an önce su
borçlarını yatırmalannı is-
tedı.
Enkaz
kaldırma
çalışmaları
başladı
Atarürk Havalimanı'na
iniş yaptığı sırada pistten
çıkarak karayolunda
taksi\c çarpan Mısır
Havavollan'na ait Boeing
707 tipi yolcu uçağının
enkaz kaldırma
çalışmalanna başlandL
Ha\aşRamp(yer
hizmctleri) Müdürü Fevzi
Özçivril, uçağın
parçalara a\ nlması için
tüm hazıruklann
tamamlandığını, gerekli
emri beklediklerini
söyledi. Kazanın
ardından gmenli
olmamakla suçlanan
pistle ilgili bilgi \eren Si\il
Ha\acılık Gencl Müdürü
Kayhan Kabadayı ise
*Me\cut bilgilerimize
göre kule \e pisrin hatası
yok. Ancak kazanın kesin
nedeni incelemelerden
sonra anlaşılacak" dedi.
Kaza sonrası
International HospitaPa
kaldırılan yolculardan 2
kişi daha dün taburcu
edildi.(Fotoğraf:UĞUR
GL'NYÜZ)
c
Oto ithalatı işsizliği arttınr'
Sendikalar bedelsiz otomobil ithalatının serbest bırakılmasına tepki gösterdi
ANKARA / İZMİR (Cumhuri>et)
-Hükümetinkullanılmışotomobille-
rin bedelsiz ithalatını serbest bırak-
ma hazırlığı. sendikalar tarafından
tepkivle karşılandı. Türkive Maden-
tş Sendikası Genel Başkanı H. Hü-
sejin Kayabaşı. Türkiye'nin kulla-
nılmış oto ithalininu
ekonomik-top-
lumsal faturalannın altından kalka-
mayacağını" sa\undu. Kavabaşı, bu
uvgulamanın. ülke içi otomobil üre-
tım kapasitesınin asgari yüzde 30
oranında daralmasına yol açacağını
ileri sürdü. Devlet Bakanı LfukSö>-
lemez ise otomotn ithalatının yurti-
çinde abartıldığını öne sürerek. bu-
nun yurtdışında çalışanlannraevdu-
atının Türki>e'\e çekilmesi için ge-
çici biruygulama olduğunu söyledi.
Kayabaşı. dün >aptığı açıklama-
da. hükümetin kaynak yaratmak için
"köktenci yapısal düzenlemeler"
yapmak yenne. "Türkiye ekononü-
sinin belkemiği durumundaki. hacmi
gittikçe daralan üretken sektörleri
yokedecek" vöntemler u\gulamasi-
nı eleştirdı. Kullanılmış otomobil ıt-
halatımn. ışsızliğeyeni ışsizlerkaıa-
cağını belirten Kayabaşı. var olan
kaynakların dışarı akıtılacağını. top-
lumsal patlamaların yaşanacağını
kaydetti.
Kayabaşı. sektörün. böyle bir da-
ralmaya da\ anamay acağını \ urgula-
yarak "Bu nedenle bu işletmelerden
kapasite daralhmına gidenlerden ve
kapananlardan, on binlerce işçi işsiz
kalacaktır. A> nca. > ine bu sektörlere
bağlanan sektörlerde de binlerce ku-
çük \e orta ölçekli işletme kapana-
caL buralarda da on binlerce işsiz or-
ta\a çıkacaktır. Bu uygulama. sektö-
reyeni bir karapara aklanıa \olu aça-
caktır"dedi.
\urtiçinde otomotı\ üreticılerinin
ka\gı duymaması gerektiğini vurgıı-
lavan De\let Bakanı Sö\lemez ise
"türk otomoti\ sektörü güçlüdür.
bundan etkilenmez" di\e konuştu.
SöNİemez. devalüasvon beklentisi-
nin de yersız olduğunu bildirdi.
De\ let Bakanı Söylemez. otomo-
tn sektörleriylegiriştiğı ka\gayı sür-
dürinor. Yurtdışında çalışanlann
me\(iuatlarını Türkiye'ye aktarması
durumunda kullanılmış otomobil ge-
tırmelerini serbest bırakan çalışma-
yı sa\ unan Söylemez. bunun abartıl-
mamasını istedi. Buçalışmaylavurt-
dışında çalışanların yabancı banka-
larda bulunan 50 ile 100 milyon do-
Iararasındakime\duatlarının Türki-
ye'ye çekılmesının amaçlandığını
belirten Söylemez, şunlan soyledı:
"\ürtdışında çalışan işçilerin bu-
radaki bankalarda 50 - 100 mihon
dolar arasında me\ duatları bulunu-
yor. Biz bu kavnaktan \ararlanmak
istedik. Her \atandaşımıza 50-100
bin markını iki >ıl çekmemek ka>-
dnla TürkiyeŞe gefirmesi halinde
> anında otomobil. takım tezgâhı gibi
sanayide kullanacağı makine\i ser-
best olarak getirmesini sağladık.
Türk otomoriv sanayii güçlüdür, bun-
dan etkilenmez."
Söylemez. de\aüla.->yon beklentı-
lerının de yersiz olduğunu dile getir-
dı. Türkiye'debirikmiş birde\aülas-
\on bulunmadıâını bildiren Söyle-
mez. şöyle konuştu:
"Türk ekonomisi esnek bir \apı\ a
sahip. Türkiye ihracatını arttırarak
bü> üme> i seçmiş bir ülke. İç ve dış
para pi> asalarım dengede tutabili>or.
I.MF. Dün\a Bankası gibi Tınans ku-
ruluşlarına ü>e olan Türki>e. bura-
lardan gelen raporlar doğrultusunda
ekonomisine>ol veriyor. Önemliolan
si>asi isrikrann olmasıdır. Bu sij asi is-
tikrar süresi d«-am ederse. tüm prob-
lemler çözülebilir."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Palavranın Endazesi...
Kımı arkadaşlarım. "Yeîer artık" dıyorlar, "Erba-
kan'dan başka bir şey yazmaz oldun son zaman-
larda". Bakıyorum da, gerçekten son dönemlerde
hep Erbakan üzerine yazmışım. Ama "Hoca" öyle
işler yapıyor ve öyle şeyler söylüyor ki, değinmeden
geçmek elimden gelmiyor.
Sabah gazeteyı açıyorum, "Bakalım bugün ne
yurpurtlamış?" diyorum. Her gün bir başka "inci"...
Örneğin Malezya'da. "Malezya Türkiye'den 500
bin işçi alacak" demiş. Eskiden bu tür palavralara
"kargalarbile güler" derdik. Vallahi artık bu işler kar-
gaları bile aştı...
Malezya dediğınız. fukaralıktan içi dışına çıkmış
bir ülke. Sefalet neredeyse dız boyu. Yüzbinlerce
Malezyalı emekçi, Arap Şeyhliklerinde beşinci sınıf
işler yapıyorlar. Çöp topluyorlar, tuvalet temizliyor-
lar. Aynı yörelerde Türk ışçileri de var. Ama bunlar,
gene Türk şırketlerinın inşaatlarında çalışıyorlar.
Hoca'ya bakarsanız, Malezya köşeyi dönmüş.
Şimdı de Türkiye'ye katkıda bulunacak. Herhalde.
Malezya'nın her yanını, kendı ağırlandığı ysrler gibi
sanıyor. Ya da görmek istediklerini görüyor.
Aynı şey Endonezya ıçın soz konusu oldu. Hoca-
ya kalırsa Endonezya isviçre standartlarını tutturmuş
durumda. Açlık. sefalet ve salgın hastalıklardan kı-
rılan Endonezya'yı böylesine pembe gözlükler ar-
dından görmek. bizım sevimli "Hoca"ya özgü bir
marifet olsa gerek. Gezdiğı birkaç fabrika ve kaldı-
ğı otellere bakarak. Endonezya'nın köşeyi döndü-
ğünü sanıyor. Kimilerı Türkiye'de de benzer aldat-
macaları yaşıyorlar. Yaşamı Etiler-Ulus Mahallesi-
Bebek ve Rumeli caddesi mihverinde geçen kimi
"akl-ı evveller", Türkiye isviçre standardını yakala-
dı sanıyorlar. Sonra da yaşamın gerçekleri karşısın-
da şaşkına dönüyorlar...
Şu son seyahat, Hoca ıçin baştan başa gaflarla
dolu bir seyahat oldu. Zaten yapılıp yapılmaması bi-
le tartışma götürür bir ışti bu. Türkiye Cumhuriye-
ti'nin başbakanlığına gelmiş bir insanın, ilk resmı
yurtdışı zıyaretinı Iran'a yapma konusundaki anlam-
sız ısrarını anlamak pek kolay değil. Aslında çok
farklı bir bıçımde yorumlanabilır ama, doğrusu böy-
le yorumlamak istemiyorum. Hoca'nın bu kadar
"beyınsiz" olduğunu sanmıyorum.
Bu "beyinsizlık" lafı da. bir başka münasebetsız-
lik oldu. Eskiden kimi siyasetçılerımız, Batılı ülkeler
karşısında ezilir büzülür, komplekse kapılırlardı. Er-
bakan Hoca, Doğulu ülkeler karşısında ezilip büzül-
meye başladı. Ne diyelim, kem söz sahibine aittir...
Gene bu seyahatte en çok tutulduğum "gaf'lar-
dan biri, Erbakan Hoca'nın "iran la herkonuda tam
bir mutabakat ıçindeyız", gibisinden dile getirdiği
görüş oldu. Kendileri "Molla iktıdanyla" her konu-
da tam bir mutabakat ıçınde olabilirler. Zaten bu. biz-
ler için fazla bir sürpriz de olmaz. Fakat Türkiye
Cumhuriyeti'nın başbakanı olarak iran'la her konu-
da mutabakat içinde olamaz. Olacağını sanıyorsa
da çok aldanır.
"Diplomatık dilde bu türden ifadelerkullanılır" di-
yebilirler ama, atalarımızın dediği gibi, "Mızrak çu-
vala sığmaz." Zaten geçen lerde de değinmiştim.
Türkiye ve iran bütün tarıhlerı boyunca "tam bir mu-
tabakat" içinde olamamışlardır ve olamazlar. Bu-
nun rejim ve ıdeolojıyle de ilgisi yoktur. Bu, doğru-
dan coğrafı konumun getirdiği bir olgudur.
Şevket Kazan'ın Irak "seferi" de tam bir rezale-
te dönüştü. Irak'a gidiş nedeni bile açıklık kazana-
madı. Kimine bakarsanız. boru hattı görüşmeleri
ıçın gıdildi. Kimine sorarsanız başka amaçlar vardı.
Zaten bu konuda Adalet Bakanhğı ayrı telden çalı-
yor, Milli Eğitim Bakanlığı ayrı telden çalıyor, Dışiş-
leri Bakanlığı ayrı telden çalıyor. Hele Dışişleri Ba-
kanlığı...
Türkiye dış politıkada belki de bir yol ayrımının eşi-
ğinde. Dışişleri'nin Sayın Bakanı ve de "Başbakan
KaraWT?c/s/"dururnunfarkındaolmadığıgibi, kendi-
sine bu konularda sorulan sorulara da kızıyor. Ağ-
zını her açtığında bir çam deviriyor. attığı heradım,
kafalan allak bullak ediyor. Erbakan'a ıktidar yolu-
nu açmış olması. Refah ve Refah'a yakın çevreler
açısından elbette "minnet duyulacak" bir şey. Fa-
kat Çiller bu minnet duygularını yorumlamakta ye-
tersiz kalıyor. Kendı "üstünniteliklerinin"takdiredil-
mesı sanıyor.
Şevket Kazan'ın Irak'taki mahkûmların, Kuran'ın
kimi bölümlerıni ezberledıkleri takdirde cezalarının
affedilmesı esasına dayanan infaz sistemini "tetki-
ke değer" bulması, tam bir rezillik ve kepazelik
"Şimdilik uygulamayı düşünmediklerini" dile getir-
mesı ise haddini bilmezlik ve aymazlık.
Eğer bunu uygulamayı düşünmediklerini "şimdi-
lik" kaydıyla dile getirırken, "ilerde koşullar olgun-
laştığında uygulamaya sokabiliriz" gibi bir düşün-
cesi varsa. çok yanılır. Büyük eksiklik ve aksamala-
rı olsa bile. "çağdaş" bir mantıkla oluşturulmaya ça-
balanan ınfaz sistemini, böyle "çağc?/ş/"birsisteme
dönüştürmeyı umut etmek. cıddi bir ruh bunalımı-
nın su ustune çıkmasıdır. Kendılerıne bu konuda
acil şifalar dilerim...
Okurlarım bağışlasınlar. Gazetelerdehergünoku-
duklarını yineleyip duruyoruz. Ama geçen gün de
vurgulamıştım. insan yazdıkça rahatlıyor. Korkarım
bu iş bir süre böyle devam edecek.
^IFIŞLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Büyük Kongre öncesi
verdiği mesajda "değişece-
ğim" diyor. Konuşmasının ay-
rıntılarına baktığımız zaman na-
sıl değişeceğine ilişkin bir me-
saja rastlayamadık. "Değişim"
son dönemlerin moda sözcüğü.
"Değişim" aynı zamanda bir
gerekliliği dile getiriyor. Siyasi
yaşamımız, statükocular tara-
fından işgal edildi. Askeri darbe-
lerin oluşturduğu statüko, siya-
setçiler tarafından neredeyse
aynen benimsenmiş durumda.
Ne zaman bu statüyü delebile-
cek küçük bir değişiklik günde-
me gelse hemen karşısına diki-
liyorlar.
Mesut Yılmaz'ın "değişece-
ğim" derken neyi kastettiğini
konuşmasından çıkarmak
mümkün değil. Hedefinin "mil-
liyetçi sol seçmen" olduğunu
söylüyor. Bunu. aynı zamanda
"yeniliği arzulayan bir milli-
yetçilik" şeklinde tanımlıyor.
Yılmaz'ın değışmesi gerektiğini
anlaması önemli bir adım. Çün-
Mesut Yılmaz Nasıl Değişecek?
kü onun statükocu tutumu, par-
tisini iyice köşeye sıkıştırdı.
Bütün mesele Mesut Yıl-
maz'ın değişimden neyi kastet-
tiği. Bunukonuşmasındaneya-
zık ki belirtmiyor. ANAP Genel
Başkanı'nın şimdiye kadar izle-
diği çizgi hiçbir yeniliğeaçık de-
ğil-
Mesut Yılmaz değişecekse
belli konularda ne yapacağını
açıkça kamuoyuna bildirmekle
yükümlü. Bu aslında bütün siya-
si partilerin önündeki temel so-
runlardan birisi.
Türkiye. son 25 yıl içinde iki
askeri darbeden geçti. Her iki
askeri darbe. siyasi yaşamı mi-
litarize etti, otoriterleştirdi. Ana-
yasal ve yasal sistem despotik
bir yapıya iyice büründü. Siyasi
partiler sivil güçler olmaktan çı-
kıp, otoriter rejimin parçası ha-
lıne geldiler. ODP lideri Ufuk
Uras, parlamentodaki partilere
"garnizon partisi" benzetme-
sini yapmıştı. Gerçekten son
dönemdeki siyasi partiler, ne
yazık ki garnizon partisi görü-
nümü veriyorlar.
Parlamentodan. sivil özgür-
lükleri genişletecek yasa çıkmı-
yor. Tek bildikleri, var olan ka-
nunları sertleştirmek ve Milli Gü-
venlik Kurulu'ndan gelen "tav-
siyeleri" yerine getirmekten
ibaret.Mesut Yılmaz, sononyıl-
lık siyasi yaşamında bu otoriter
yönetimin figürlerinden birisi ol-
mak dışında ne yaptı? 1982
Anayasası'nın baskıcı hüküm-
lerine karşı mı çıktı? Siyasi par-
tileri, bir kışla nizamına sokan
Siyasi Partiler Yasası'nın değiş-
mesi için mücadele mi etti? Dü-
şünceyi suç sayan hükümlerin
değiştirilmesine destek mi çık-
tı?Bunların hıçbirini yapmadığı
gibi, "bölünmez bütünlük" adı
altındayürütülen şovenve bas-
kıcı siyasetlerin bir numaralı sa-
vunucusu oldu. Terörle Müca-
dele Yasası'nın düşünceyi he-
def alan hükümlerinin yumuşa-
tılmasına bile razı olmayıp, ina-
nılmaz engeller çıkardı.
Mesut Yılmaz değişecekse ve
bunu samimi olarak istiyorsa,
bir "sivilleşme projesi"ni top-
luma ve partisine sunmak zo-
runda. Özgürlükçü bir sıstemi
gerçekten arzu ediyor mu? Tür-
kiye'de demokratik bir sistemin
kurulmasından yana mı? Bunla-
ra soyut olarak "evet" diyebilır.
O zaman demokratik ve özgür
bir toplumu nasıl kuracağını
inandırıcı bir programa dökme-
li. Türkiye, ağırbirbaskı rejimı al-
tında inliyor. Ülke bir kan gölü-
ne dönmüş durumda. Mesut
Yılmaz, askeri ve polisiye ön-
lemler dışında. bu soruna han-'
gi kalıcı ve barışçı müdahalele-
ri yapmayı düşünüyor?
"Milliyetçi sol", "modern
milliyetçilik" gibi kavramlar içi
tamamen boş kavramlar. Özel-
likle milliyetçilik, Türkiye'de son
dönemin en önemli modası.
Denktaş'tan Türkeş'e, Erba-
kan'dan Ecevit'e herkes birbi-
riyle milliyetçilik yarışı yapıyor.
Çevremizdeki bütün komşula-
rımızla ipleri geren bu "milliyet-
çilik"in nasıl modemleştirilece-
ğini de doğrusu çok merak edi-
yoruz.
Değişebilmek, günlük küçük
çıkar hesaplarının dışına çıkma-
yı ve bazı tabuların üzerine cesa-
retle gitmeyi gerektiriyor. Ondan
korkarak, bundan çekinerek, du-
yarlı konuları başkasına havale
ederek değişmek mümkün de-
ğil.
ANAP'ın da, diğer büyük par-
tilerin de derdi, sivilleşememe-
lerı. Hepsi, otoriter sistemin bi-
rer payandası olmaktan öte,
hiçbir fonksiyon yerine getirmi-
yorlar, Mesut Yılmaz, "değişe-
ceğim" sozcüğünun altını dol-
durmadıkça ve "milliyetçilik"
yanşmda Ecevit'e rakıp olmak
dışında projeler üretemedıkçe.
ne yazık ki değışmeyecek,
değişemeyecek.
Sayın Doktor ve Eczacılar,
Parkinson Hastalığı Tedavisinde kullanılmak
üzere D-|ve D2 dopamin reseptörleri agonisti
PERMAIfPERGOLİD
0.05 mg, 30 tablet
0.25 mg, 100 tablet
1.0 mg, 60 tablet
formlarında ithal edilerek piyasaya sunulmuştur.
Lilly ilaç Tic. A.Ş.
Plaza Spring Giz Kat: 16
80890 Maslak-istanbul
Aynntılı bilgi için firmamıza başvurunuz.