27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 AĞUSTOS 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dünya Bankası ve AB'nin ihalelere Türk firmalannı almaması, RP'li işadamlannı caydırmadı MUSIAD Bosna'da taşeronluğa razı TAHSİN AKÇA Refah Partisi'nin iktidara gelişiyle hem vurtiçinde hem de uluslarası düzeyde Türk özel sektörünün en dinamik ve gi- nşimci kesimi kimliginebürünen "müs- takil" işadamlan, Bosna'ya yatınm ko- nusunda da ne pahasına olursa olsun eli- ni çabuk tutmaya çalışıyor. Avrupalı fir- malann vatınmlannı somutlaştırmak için Bosna-Hersek Cumhuriyeti 'nde 24 eylül- de yapılacak seçimlerin sonuçlannı bek- lediginı fark eden Müstakil Sanayiei ve fsadamları Derneğı (Ml'SÎAD). üyele- rine, önümüzdeki bir aylık dönemde se- çim riskini de göze alarak yatınm bağ- lantılarını kurma uvarısında bulundu. RP'ye >akınlıgı ile tanınan yerli firma- lar bir yandan Bosnalı ve Batı Avrupalı şirketlerle ortaklık yollan ararken, diğer yandan ticarere hız verdiler. MÜSİAD yö- netimi, uluslararası finans kuruluşlan- nın kredileriyle yürütülecek ihalelere Türk firmalannın doğrudan katılmasına ızın verilmemesine karşın. "ta$eronluk" yöntemiyle de olsa, Bosna'da yer almak ve bu Müslüman ülkeyi Avrupalılara bı- rakmamak karannı dile getirdiler. Savaş bölgesinin yeniden yapılandı- nlması için Dünya Bankası ve Avrupa Bir- lıği'nin vereceği kredi desteği ile ger- çekleştirilecek projelere talip olabilmek • Üyelerine, Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nde 24 eylülde gerçekleştirilecek ilk demokratik seçime kadar geçecek bir aylık sürede. yerel ya da Avrupalı şirketlerle ortaklık kurarak ya da taşeronluk alarak iş bağlantısı yapmalannı öneren MÜSİAD yönetimi, ithalata da dayanan bir ticaretle Bosna ekonomisine doiaylı destek verilmesini ve Bosna'nın, Batılılara bırakılmamasını istedi. için, Türk şirketlerinin prosedür gereği Bosnalı ya da Avrupalı firmalarla ortak- lık kurmak zorunda olması. MÜSİAD üyelerini ortaklık arayışına irti. Seçim tarihine kadarki yaklaşık I aylık süreci iyi de|erlendirmek isteyen MÜSİAD üyeleri, 4-11 ağustos tarihleri arasında Bosna'ya gerçekleştirdikleri gezide kur- duklan olumlu diyaloğlan. ortaklıklar geliştirmek için kullanmak amacındalar. Kredilerin kullanımına ilişkin pro»edu- regöre l milyondotara kadar gerçekleş- tirilecek yatınmlara sadece Bosnalı f'ir- malar katılabilirken. l ile 5 milyon do- lar arasındaki projeler için Bosnalı ve Avrupa ortaklı şirketler, 5 milyon dola- nn üzerindeki yatınmlara ise sadece A\ - rupalı şirketler aday olabiliyor. Bosna'ya gezi düzenlemeden önce, DPT deneyimi olan biruzman heyeti böl- geye gönderdiklerini belırten MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Şekib Avda- giç. bu ön hazırlık nedeniyle bölgede vaptıkları tanişma toplantılarınayüksek katılımın gerçekleştiğinı ifade etti. "Or- taklıklar konusunda umurluyuz" diyen Avdagiç. "Gezide firmalarla tanışıldı. Oradaki mevcut şirketlerle ga> rimenkul olmasa da en azından işletme ortaklığı ya da ihaleleri kazanaeak firmalara taşe- ronluk şeklinde işbiıiikleri hedefliyoruz. Belli mesafeler aldık" diye konuştu. Ko- nuya sadece ticari değil. duygusal açıdan da baktıklannı kaydeden Avdagiç. yatı- nmlarda etkin olabilecek firmalarla bir araya geleceklerini söyledi. Aynca MÜSİAD üyesi Safı Alümin- yum. Kombassan, Kar Yatınm gibi fir- malann da inşaat malzemesi ağırlıklı ol- mak üzere ticari ilişkilerini geliştirmeye başladıklan öğrenildi. MÜSİAD. ticareti tek taraflı düşünmü- yor. Bosnalı şırketlerin ayakta kalabil- mek için mal satabilmeyede ihtı> aç duy- duklarını ifade ettiklerini belirten MU- SİAD yetkililen, bölgedeki fabrikalar- dan akümiilatör. parke. buji, kâğıt gibi ürünlerin ithali için bağlantı halinde ol- duklannıbelirttiler. lETT, geçengünler- de MAN firmasına da üretim yapan Bos- na'daki birşirketten 2 bin adetakümüla- tör ithal etti. Öte yandan Türk Eximbank"ın bölge- yeyapılacak ihracat için vereceği toplam 80 milyon dolarlık kredinin, 27 milyon dolarlık ilk bölümü için Bosna-Hersek Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşar- lığı arasında imzalanması gereken pro- tokolün imzalanmamasından yakınan Avdagiç. kredilerin açılmasının ihracat açısından teşv ik edici olacağını iddia et- ti. tran'la ticari beklentiler gerçekçi bulunmuyor İran ileolmayacak duaya amin deniyor • îran'ın, içinde bulunduğu krizden ötürii ithalatı önleyici tedbirler aldıgına dikkat çekilirken, Türkiye'nin, bu ülkeden başlıca ithal ürünü olan petrol için de yakın gelecekte Irak'a yöneleceği belirtiliyor. TÛRKMENİSTAN Iran'la ticaret 1992 ihracat ithalat (milyonS) (milyon$) 455 360 1993 289 667 1994 249 692 SUUDİ AftABtSTAN 1995 268 ÖZGÜR ULUSOY Başbakan Necmettin Erbakan'ın. lran'la ticareti geliştirmeye yönelik çabalanna karşın. teknik olarak bu iki ülke arasında ticaret hacminin arttınlması zor göriinüvor. lran'ın. içinde bulunduğu krizden ötürii ithalatı önleyici tedbirler aldıgına dikkat çekilirken. Türkiye'nin, bu ülkeden başlıca ithal ürünü olan petrol için de yakın gelecekte Irak'a yönelme olasılığının yüksek olduğu belirtiliyor. Refahlı Enerji Bakanı Recai Kutan'ın. lran'la enerji alanında ortak yatınmlar kurma planlan da enerji çevrelerinde gerçekçi bulunmuyor. Enerji konusunda uzmanlar. Iranın bu konuda gelişmiş bir altyapıya sahip olmadıgına dikkat çekerken. "İki ülke arasındaki ilişkiler sınır ticaretini geçmez" yorumunu yapıyorlar. Erbakan'ın. iki ülke arasındaki ticari ılişkilere ilişkin beklentılerinin. ekonomiye dönük diger vaatleri gibi "hayali" olduğu vurgulanıyor. Rakamlar da yapılan resmi ziyaretlere rağmen iki ülke arasındaki ticarette 19901ı yıllarda bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Türkiye'nin 1992'de bu ülkeye ihracatı 455 milyon dolarken. bu rakam 1993 yılında 289 milyon dolara. 1995'te de 268 milyon dolara düştü. Türkiye'nin ticari ilişkilerin daha iyi olduğu 1980'li yıllarda ise ihracat rakamı bir milyar doları, iki ülke arasındaki ticaret hacmi iki milyar dolan bulmuştu. Türkiye'nin bu ülkeden olan 670-690 milyon dolar düzeyindeki ithalatını da yalnızca petrol ve asfalt ürünleri oluşturuyor. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan bir Dış Ticaret Müsteşarlıgı yetkilisi, Iran'la ticaretin gelişmesinin önündeki en büyük engelin. lran ekonomisinin 1992'den beri yaşadıgı kriz olduğunu kaydetti. Iran bütçesinin önemli bir bölümünü petrol gelirlerinin oluşturduğunu ifade eden yetkıli. "*1992'de petrol fivatlanmn düşmeye başlamasıyla petrol gelirleri azaldı. İran dış ticarette açık vermeye başlavınca. ithalatı önleyici tedbirler aldılar" şeklinde konuştu. Bu ülkeyle ticaretin büyük ölçüde petrol ithalatına dayandığını da kaydeden yetkili. "Irak'la kapılann açılmasından sonra, Türkiye'nin petrol ithalatının maliyetin daha düşük olması nedenivle Irak'a kayması da oldukça mümkün" yorumunu vaptı. Iran'dan dogalgaz ahnıının 70'li yıllardan beri gündemde olduğuna işaret eden yetkili. "Bu anlaşmanın teknik detavİannı BOTAŞ yürütüvor. Doğalgazın ne zaman geleceği gibi konular, bu teknik çalışmalann tamamlanmasına bağh" dedi. Enerji Bakanı Recai Kutan'ın. Iran'la ortak eneıji yatırımlanna gidileceği şeklindeki açıklamalan da enerji alanında faaliyet gösteren firmalar tarafından pek gerçekçi bulunmuyor. Türkiye de faaliyet gösteren yabancı bir enerji şirketinin üst düzey yetkilisi. Cumhuriyet'in bu konudaki sorulannı yanıtlarken. "Başka bir ülke olsa belki. ama İran çok zor bir ülke'* şeklinde konuştu. lran'ın ticarette pek çok zorluklar çıkardjğını kaydeden yetkili. "Başmııza geldi, İran'a trafö gönderseniz. gümrükte çürür. Türkhe- Iran arasındaki ilişkiler sınır ticaretinin ötesine geçmez" dedi. Türkiye'nin Iran'a başlıca ihraç ürünleri arasında hayvansal ve bitkisel sıvı yağlar. katı vaglar. naylon mensucat, plastik rnamulleri, lifler. pamuk ve kauçuk bulunuvor. Türkiye'ye verecek doğalgadarıyok ANKARA (LTBA) - İran ile Türkiye arasında yapılan dogalgaz anlaşmasında yeni bir iddia daha ortaya atıldı. BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nden olaylı bir şekilde aynlan MeteGöknel, lran'ın Türkiye'ye dogalgaz vermesinin mümkün olmadığını öne sürdü. Göknel. lran'ın yılda 24 milyar metreküp dogalgaz ürettigini belirterek. "Bu doğalgazı da kendi ihtnaçlan için kullanjyor. Türkiye'ye yılda 3 milyar metreküp dogalgaz vermesi şu an için mümkün değüdir. İran. gerçekten büvük dogalgaz \ataklanna sahip bir ülkedir. Ancak. bu doğalgazın kullanılabiür hale gelmesi için, İran'ın 4 nıirvar dolarlık yaünm yapması gerekiyor'* dedi. tran'dan alınacak doğalgazın ekonomik olmadığını da iddia eden Göknel, "Irak'tan alınacak dogalgaz daha ekonomiktir. Çünkü. Irak ile İskenderun arasında her türlü alnapısı ile kurulmuş 600 kilometrelik bir bioru hatti var. İran'dan Ankara'va kadar ise yeniden 900 kilometrelik bir dogalgaz bonı hartının inşası gerekhor. Aynca, İran'dan geririlecek doğalgazın Güneydoğu Anadolu'daki fabrikalarda kullanılması da güçtür" dedi. 'Anadolu kaplanUm' içpiyasaya çalışıyor GAZİANTEP (ANKA) - Tekstil sektöründeki atılımıyla dikkati çeken Gaziantep'te, küçük ve orta ölçekli işletmelerin genellikle iç piyasaya yöneldiği. ihracat yapanların sayısının çok düşük olduğu belirlendi. Gaziantep Ticaret Odası ile Gaziantep Üniversitesi Araştırma Merkezi, yöredeki KOBl'ler üzerine onak bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma kapsamındaki 438 KOBl'de toplam 15 bin personelin çalıştığı, bunun yüzde 64.6'sını düz. yüzde 21,9'unu kalifiye işçilerin oluşturduğu belirlendi. Işletmelerden valnızca birinin 50'den fazla işçi çalıştırdığı bildirildi. Araştırma kapsamındaki KOBl'lerden yalnızca 88'inin ihracat yapabildiği, 343'ünün ise şu ana kadar dış satıma yönelmediği ortaya çıktı. İşletmelerin yüzde 78'inin yerli hammadde kullandığı. yüzde 81'inin tümüyle iç piyasaya üretim yaptığı görüfdü. Araştınnada. işletmelerin yüzde 90'ının Ar-Ge faaliyetlerinin farkında bile olmadığı gözlenirken. yüzde 10'luk bölümün kendi çabasıyla bu tür faaliyetlere giriştiği belirlendi. Iş dünyasına göre Başbakan'ın derdi ticaret değil, siyaset 6 Erbakan'ın gezisi şov' CANAN SOV SAL Başbakan Necmettin Er- bakan'ın yurtiçinde ve özel- likle ABD'de büyük yankı uyandıran iran gezisine ilk sert tepki istanbul ve Anka- ra ticaret odalanndan geldi. İstanbul Ticaret Odası Yö- netim Kurulu Başkanı Meh- met Vıklınm. bu gezi sonu- cunda beklenen ekonomik sonuçlann tatmin edici ol- masının beklenemeyeceği- ni ka>detti. Yıldırım. "Baş- bakan, İran'a ekonomiden çok siyasi şov için gitmişe benziyor. İran \erine Rusya yada L'krayna'va gidilsev- di, ekonomik açıdan daha ciddi sonuçlar alınırdı" şek- linde konuştu. Ankara Ti- caret Odası Yönetim Kuru- lu Başkanı AhmetÇavuşoğ- luda Erbakan'ın. tabanının tepkisini azaltmak için iran'a gittiğini ve bu gezinin tek olumlu sonucunun Türki- ye'nin dogalgaz konusun- daki kararlılığını gösterme- si olduğunu ifade etti. Bütçeye kaynak arayışla- n içinde olan Başbakan Er- bakan. İran ve Müslüman Uzakdoğu ülkelerini kapsa- yan gezısıyle dış ticareti ge- liştirmeyi amaçlarken. Er- bakan'ın en fazla önem v er- diği İran durağında, yalnız- ca dogalgaz anlaşması ım- zalanırken, ekonomik açı- dan herhangi birsomutadım atılmadı. l994vılındaCum- • İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, "Erbakan, Iran yerine Rusya'ya gitseydi, ekonomik açıdan daha ciddi sonuçlar alınırdı" derken, ATO Başkanı Ahmet Çavuşoğlu da Başbakan "ın hükümetteki politikaiarıyla hayal kırıklığına uğrattığı seçmen tabanını dış temaslarıyla memnun etmeye çalıştıgını savundu. İTO Yönerim Ktıt ulıı Başkanı Yıldırım: 'Bu u sonuçlan tatmin edici olması beklenemez.' hurbaşkanı Süleyman De- mirel'in İran gezisinı karşı- laştıran İTO Yönetim Ku- rulu Başkanı Mehmet Yıl- dırım. bir dış gezi öncesin- de ekonomik altyapının hazırlanabilmesi için en azından 2-3 aylık bir çalış- manın gerektiğıne dikkat çektı. İrangezisıninhiçbirti- carialt yapısının olmadığını vurgulayan Yıldınm.sözle- rini şövle sürdürdü: "Demi- n-l'in gezisi sonucunda Türk ihracatçılannın 2 miKar do- lara ulasan alacaklan öden- di. A> nca sınırticareti konu- sunda ciddi adımlar atıldı ve iki ülke arasında bir fuar oluşturulması için çalışma- lar başlatıldı. Ancak, Baş- bakan'ın gezisi sonucunda ciddi bir ekonomik sonuç alınacağını tahmin etmiyo- rum. Bu gezi daha çok siya- si bir gövde gösterisi olarak geçti." Mehmet Yıldınm. Erba- kan'ın bütçeye kaynak ara- yışı içinde olduğunu da ha- tırlatarak. "Sayın Başbakan daha ciddi sonuçlar alabil- mek için İran >erine Rusya >a da l'krayna'ya gitmeliy- di" şeklinde konuştu. Ankara Ticaret Odası Yö- netim Kurulu Başkanı Ah- met Çavuşoğlu. Erbakan'ın yurtiçinde izlediği siyasi po- litikalar nedeniyle kendi ta- banıyla ters düşrüğünü ve tabanının gönlünü almak için lran'a gitmeye karar verdigini öne sürdü. Söz ko- nusu gezideki tek olumlu sonucun lran'la imzalanan dogalgaz anlaşması olduğu- nu ve Türkiye'nin bu konu- daki kararlılığını gösterdiği- ni belirten Çavuşoğlu, "Keş- ke Batı, körfez krizinden doğan tazminatlann öden- mesi gibi yükümlülüklerini yerine getirseydi de biz de bu tip arayışiara muhtaç kal- ınasavdık" şeklinde konuş- tu. D0SYA: BANKACILIK SiSTEMiNiN ANALİZI (4) Altı aylık bilançolara göre Erbakan'ın hedefülkeleriyle ticari ilifkilerimiz nasıl? Üniversitelilere BURS veren kurumlar Paranıza yön veren dergi TREND İŞÇEVIN EVREMVDEN ŞÜKRAN SONER Çok Geç Olmadan Cumartesi günü yayımlanan "Deli Gömleği" baş- lıklı yazımda, son paragrafta bir kelimelik son satınn düşmesi çok ciddi bir anlam boşluğu yaratmıştı. Biz- lerin üzerine üst üste giydiriien, yaşama aykırı "deli de- li gömleklerini" hak edip etmediğimizi sorgulamaya ça- lışmıştım. Birey olarak duyduğumuz tepkileri, örgütlü olarak dile getiremediğimizden yakınmıştım. Bugün bu teknik aksaklık için özür dilerken bu ba- hane ile kaldığımız yerden devam etmek istiyorum.. Önümde; yaşama, olup bitene seyirci kalmayı sev- meyen, insana, yaşama aykırı gördüğü her konuda, toplumsallığı örgütleyemiyorsa en azından bireysel susmamayı seçen, egrtimci-siyasetçi birablamızın, Pe- rihan Ergun'un faksı var. Perihan Abla, bu kez iran'a uçakla giderken, örtün- mek zorunda kalan gazetecilerin durumuna takmış: "Basınımızın ve devrimlerimizin usta yazarı Falih Rıfkı'n/n, benim yüreğim gibi kemiklerınin sızladığını görür gibi oluyorum. Erkeklerin istemi ve egemenliği olan kadının örtün- mesine bireysel baskı ve el koymalar, yıllardır gözar- dı edilse de ulusumuzun dış ülkelerde onların buyru- ğunda örtünme örnekleriyle küçük düşürülmesine nasıl dayanılır? Bu arada demokratik kiktle örgütleri, demokrasi havarisi sosyal demokratlar ve kadın demekleri ne- relerdeler?.." Perihan Abla, suskunluklarına kızdığı bütün bu ör- gütlenmelerin içinde yıllardır üye ve yöneticilik görev- lerinde çalışmış, çalışmakta olan bir insan. Belli ki ya- şamını verdiği örgütlenmelerın bugünkü yaşananlar kar- şısında, suskunluklarına, teslimiyetlerine akıl sır erdi- remiyor. Perihan Abla'yı inciten olayla başlayan. Erbakan Hoca'nın Müslüman ülkelerı fethetme (!) seferinde da- ha sonra neler neler oldu? Hoca her zamanki gibi işi pişkinliğe vurarak kimi söylediklerini söylememiş gi- bi, kimilerini kasıtsız, maksadını aşan potlarmış gibi göstermeye çalıştı. Erbakan Hoca, iran'ın yataklık yaptığı başta IBDA- C, islamcı terör örgütlerinden rahatsız değil. Radikal islami terör örgutlerine öylesine yakın ki, Mısır'm ba- şına bela olan terör örgütünün ülkesinde bağışlanma- sı için aracılık rolünü üstlenıyor. PKK ile Kuzey Irak'ta- ki tarikat liderlerı aracılığı ile dıyaiog kurmanın yolları- nı arıyor. Erbakan Hoca özetle islam şemsiyesi altında mil- letlerin bir araya gelebileceği bir örgütlenmeye bay- raktarlık bile yapmaya kalkışıyor. Dört komşu ülkenin terör zirvesi de islam şemsiyesi altında halkların kar- deşliği ideolojisinin bir ürünü. Aynı şekilde Şevket Kazan'ın. sonuçlan Türkiye için çok tartışmalı Irak gezisinin ardından, orada uygula- nan şeriat düzenını ballandırarak anlatan ve Kuran ezberleyen mahkûmların cezalarının yarı yarıya kadar düşürülmesini öngören uygulamanın incelenmesinı istemesini hoşgörü ile kabul etmek, içe sindirmek ola- naklı değil. Yılların politikacısı, hukukçusu Şevket Kazan, her şeyden önce madalyonun asıl yüzünü göstermemek- le büyük bir hilleye, yalana ortak oluyor.îrak'ta. iran'da. şeriat düzeni altında, hemen her gün kaç kişi asılıp. kaç kişi başka yolarla idam ediliyor? Herbalde birkaç istisna, Saddam'ın öldürttuğü damatları da dahil, ço- ğu Kuran'ı ezbere biliyorlardır. Kazan elbette Türkiye'ye şerat düzeninin getirilme- sinin, ya da Kuran ezberleyen mahkûmların cezaları- nın haifletilmesinin gündemde olduğunu bilecek ka- dar da kurt bir politikacı. Neden böyle konuşuyor? Hanı bir insana kırk kez deli denince, deli olurmuş ya, toplumu şeriat hukukuna alıştırmayı deniyor. Öbür yandan Kıbrıs'ta, Yunan tarafın gerçekten haksız ve saldırgan girişimlerini açıkta bırakmak ola- naklı iken, bu kez ülkücü timler devreye sokuluyor. Bü- tün dünya televizyonlarında, "Türkbarbarlığt"olarak sergilenen sahnelere olanak veriliyor. Bayrağın say- gınlığını koruma adına da, o konumda sayısız başka önlem alınabilecekken, gözü dönmüş bir militan olsa bile, ağzında sigara direğe çıkmış bir genç insan boy- nundan vurularak öldürülüyor. Çiller yine "bayrak ve ezanlı" ucuz, sonuçsuz söy- lemlerini yineliyor. Gerçekten de Yunanistan topraklarında, oyun oy- nanır gibi bayrağımız saldırılara hedef oluyor. Ama dünya, olayların birincı dereceden sorumlusu Yuna- nistan'dan çok bizi yargılıyor. Çünkü Atatürk'ün devrimlerinin, 70 yıllık Cumhu- riyet ilkelerinın temel bütün değerleri, Erbakan-Çiller ikilisinin iktidarındageçmişle kıyaslanamıyacak boyut ve sorumsuzlukla ayaklar altında çiğneniyor. Doğal ola- rak Türkiye'nin özellikle dış politıka ilkelerinın alt-üst olduğu, kendi kendini çok zor durumlara düşürdüğü birsüreçte Yunanistan, kendi çıkarları adına kalıcı bir şeyleri koparmanın planlarını yapıyor. Muhalefet partileri, özellikle de sol, sendikalar, de- mokratik örgütler, kadın örgütlenmeleri, her şeyde ama her şeyde susmaktalar. Gelen haberlere göre liderler, tabandan "Neden susuyoruz?" diye tepki geldikçe, "Toplum büyük bir moral bozukluğu ve teslimiyet havasında, şu aşama- da yapacağımız her eylem sönük kalır, bizi daha zor durumlara sokar" türünden yanıtlar veriyorlarmış. Şüphesiz bu gözlemin de ciddi doğruluk payı var. Ama toplum. taban dediğimiz kitleler de kendiliğinden duyartı kılınamıyor. harekete geçemiyorlar. Örgütler. li- derler harekete geçmediğinde, bir yerler uyanlmadı- ğında daha çok umutsuzluğa kapılıp, teslimiyetçi olu- yorlar. Ondan sonra atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Hak- ların korunması, alınması için çok geç kalınıyor. işler daha da zorlaşıp arap saçına dönüyor. Bu gidişe "dur" demek için çok geç kalınmış olunuyor. BEDELSİZ İTHALATA KARŞILAR Otomotivcileriıı Ankara çıkarması HER PAZAR BAYİNIZDE ANKARA (AA>Otomotiv Sektör Kurulu'nun temsilci- leri, mevcut bedelsiz ithalat rejiminin değiştirilmemesi için bugün Ankara'da devlet bakanlan Fehim Adak. Ayfer Yümaz v e L'fukSöylemez ile görüşecek. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Genel Sekreteri v^e Otomotiv Sektör Kurulu Baş- kanı ErcanTezer, Otomotiv Sektörü Kurulu'nun ana sa- nayi. yan sanayi. ithalatçılar ve bayilerden oluştuğunu kav - dederek. "'Sektörtemsilcileri olarak. beş > aşına kadar kul- lanılmış otomobil ithalatına izin verilmesini istemiyoruz. Me>cut bedelsiz ithalat reji- mi değiştirilmemeli" dedi. Tezer. kullanılmış otomo- bil ithalıne ızin verilmesi du- rumunda sektörün çok zor durumda kalacağını belirte- rek. "Kabrikalar kapanma noktasına gelir. istihdam kav- bı vaşanır. Bedelsiz ithalat re- jiminde yapılacak değişikli- ğin \aratacağı sorunlan ba- kanlara anlatacağız" şeklin- de konuştu. Türk Metal Sen- dikası Genel Başkanı Musta- fa Özbek de Başbakan ve hü- kümet üvelerine gönderdiği mektuplarda. zorunlu tasar- ruf ve otomobil ithaline iliş- kin sorular yönelterek. işçi- lerin bu konulardaki endişe- lerini dile getirdi. Türk Metal Sendikasf ndan yapılan açıklaınada. Başba- kan ^ecmettin Erbakan, Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çil- ler, Çalışma \e Sosyal Gü- venlık Bakanı Necati Çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ya- lım Erez ve Bakan Söyle- mez'e. Özbek tarafından gön- derılen mektupta. "Çalışan- lanTeşvikFonu**nda biriken 404.5 trilvon lira konusunda hükümetçe v apılan açıklama- ların tedirginlik yarattığına dikkat çekildiği bildirildi. Mustafa Özbek. "Gurbetçi- ye otomobil serbestisi*" konu- sunda yapılan hazırlıklann. otomobil satışlannı olutnsuz etkilediğini \urguladi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle