23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'20 AĞUSTOS 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DGM'den İHD yaynına toplatma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İnsan Haklan Derneği (İHD) Ankara "Şubesi tarafından tayımh/ıan "Türkiye'de Insan Haklan Panoraması" : adlı kitap. De\let Gü\enlik Mahkernesı(DGM) karan>la toplatıldı. İHD Ankara Şube Başkanı Naciye Erkol. dün yaptığı jçıklamada. Ankara 2 No"lu DGM'nin. derneöın .•4995 yılı İnsan Haklan" Haftası etkınlikleri kapsarrında yayımladığı Jptap hakkında verdiğı toplatma karannın derneğe tebliğ edıldigini belirtti. Hiikümet, nimetleri paylaşıyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Karakoyunlu, koalisyon ortaklar.nın iktidann nimetlerini paylaşma kaygısıyia hareket ettiğini belirtti. Yılmaz Karakoyunlu. partisınin dün toplanan Başkanlık Di\anı"nın ardından yaptığı açıklamada. hükiimetin ne ıvaptıgının belli olmadığını belirterek "Ciddiyetsizlik (dozunun doruklara ^rmandığı bırdönem ^aşıyoruz" dedi. Kuzey jLrak ve Kıbns'ta yaşanan gelişmelere karsın Dışışleri Bakanı Tansu Çıller'in herşeyden habersiz şekilde dolaştığını söyleyen Karakoyunlu. hükiimetin %nzalanan protokole göre değil. iktidann nimetlerini paylaşma kaygısıyla hareket ettiğini. de\let cıddiyetinden her gün biraz daha uzaklaşıldığını savundu. Hükümette anlaşmazlık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM'nın .olağanüstü toplantıya içağrılıp çağnlmaması. jfıükümet ortakları arasında janlaşmazlığa neden oldu. *RP, olağanüstü hal fegulamasjnın *aldırılmasina yönelik yasal kdüzenlemeler için 27 jağustostaki Milli Güvenlik jKurulu topiantısı öncesinde "TBMM'nin olağanüstü jtoplantıya çağrılacağını jaçıklarken DYP'nin bu önerıye soğuk baktıgı bildirildi. Adalet Bakanı Şevket Kazan, Meclis'i ya ihükümet ya da RP grubu "olarak olağanüstü toplantıya (^ağıracaklarmı belirtirken Ç)YP Grup Başkanvekili Saffet Arıkan Bedük. RP'nm girişıminden bilgileri olmadığını açıkladı. Emeklilerin sendikalılaşması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Genel Başkanı İbrahim Şahin, sendikalannın. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca sendika statüsünde kabul ödilmedığini belirterek. sendika hakkının, çalışanlar \e çalış,tıranlann dışında Türkiye'nin taraf olduğu dluslararası anlaşmalarla fterkes için tanındığını bildirdi. Şahin, yaptığı yazılf açıklamada. Türkiye'de emeklilerin sendikalılaşması k'onusunda ilk örneğin Emekli-Sen olduğunu teydederek. Avrupada etneklilerin uzun yıllardan beri sendikalaşmasının devam ettiğini ıfade etti. Şahin, Avnıpa'da 29 işçi Sbnfederasyonundan 28'inin işçi emeklilerini de Ijapsadığını belirtti. Polisi öldüpüp ntihap etti • ŞANLIURFA ^Cumhuriyet)- Viranşehir jltogannda bir kişi. bir jjolisi öldürdükten sonra iıtıharetti. €)nceki gün saat 17.00'de Iiidyat'tan İzmir'e giden [J4 PLE 26 plakalı yolcu ijtobüsü. Yiranşehir atogannda mola \erdi. fi)tobüsten inerek tuvalete «iden polis memuru Hasan îjökbek. Cesur Çakmak adlı kişinin silahlı aaldırısına uğradı. Dargeçit jfmniyeti'nde görevli polis ökbek. olay yerinde aşamını yitirdi. Cinayeti İ jleyen Çakmak, aynı silahı u kez kendi şakağına ayayıp ateş etti ve aşamına son \erdi. avcılık. olavla ilgili Soruşturmaya başladı. Başbakan ve RP'li bakanlarm dini devlet işine kanştırmalan büyük tepkilere yol açtı: Din öne çıkarılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan ile RP'li bakanların. de\let kavnağı \e komşu ülkelerle ilişkilerin ardından. bilimsel konularda da dini öne çıkartması tepkilere yol açtı. ANAP lideri Mesut V'ılmaz. Türkiye'nin ciddiyetsiz bir hükümetle yönetildiğini belirterek "Bu açıkJamalar. çağdaş dünyayla yanşmak iddiasında oian Türkiye'nin yurttaşı olarak bana üzüntü \cri\or" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener, koalisyon ortaklannın tabanlanna yönelik mesajlar \erebileceklerini. ancak icraatın program çerçevesinde olması gerektiğini belirterek "Programın dışına çıkılırsa gereği yapdır" değerlendirmesini yaptı. 'Allahın nimetleri' Eğıtimci-yazar Şakir Keçeli de Erbakan'ın. birçok bilimsel buluşun Kuran'da yer aldığı yönündeki açıklamalannm doğruyu yansıtmadığını vurgulayarak geçmişte Dünya'nın Güneş etrafında döndüğü yönündeki görüşlere bile en ünlü din alimlerinin karşı çıktığını söyledi. 1996 yılının ilk altı ayında 580 • REFAHYOUda dinle devlet birbirine karıştı. ANAP lideri Yılmaz. İslami söylemleri gayri ciddi bulurken DYP'li Meral Akşener, "Program dışına çıkılırsa. gereği yapılır" dedi. Yazar Şakir KeçelTye göre RP 'ortaçağ zihniyetf taşıyor. trilyon lira açık \eren bütçe için Türkiye'de "Allah'ın nimetlerT'nı kaynak gösteren Erbakan. dini yaklaşımlara ağırlık vererek gerçekleştirdiği Müslüman ülkeler ziyaretinde. Kuran yorumuyla da bürokrat \e diplomatları şaşırttı. Erbakan. Malezya'da İslam L'nhersitesi'nde yaptığı konuşmada. özetle. "Modern bilimin temelinde İslam alimlerinin buluşlan yatıyor. İnsanlar. rakamları bilmezlerdi. Bu buluşlar için Balı'dan patent hakkı istense ayaklarındaki donları kalmaz. Bugün Batılılar A> 'a gidiyor, ama nasıl? NASA'daki alimler Kuran dersi alıyor. En mükemmel teleskoplan yapmış uzayın sırlannı çözememişler. Biri Kuran'a bakın denıiş, o zaman çözmüşler" dedi. RP'lı Adalet Bakanı Şevket Kazan da partisinin Kayseri tl Kongresi'nde yaptığı açıklamada. Irak'ta "tövbe eden" mahkûmlann Kurandan 200 cüz öğrenmelerı durumunda cezalannın hafifletildiğıni. Kuran'ı "hatmederse1 " cezasının yanva indirildiğini söyledi. Kazan. bu örneği Türkiye için de araştıracaklarını belirtti. Kazan. aynı konuşmasında, kendisini örtülü öd'enek tartışmaları sırasında. % "şerefsiz~ olarak niteleyen D\P lideri Tansu Çiller için "Mesut Yılmaz'dan daha erkek olduğunu gösterdi" değerlendirmesini >aptı. Vieni söylem tartışması REFAHYOL hükümetınin RP kanadının yeni söylemi tartışmalara yol açtı. ANAP lideri Mesut Yılmaz, dün Kazan'ııı ceza ındirimi önerısi ve OsmanÖcalanın Kuzey Irak'ta Barzani'nın düzenlediğı toplantıya resıni temsilci olarak katılmasıyla ilgili sorulan yanıtlarken REFAHYOL hükümetinin ülkeyi gayri ciddi bir şekilde yönettiğinı söyledi. Yılmaz. şöylededi: "40 günlük sürede bakanların ve başbakanın verdiği demeçier, Türkiye'nin ne kadar gayri ciddi bir yönetimle yönetildiğini göstermektedir. Gerek başbakanın gezisi sırasında. gerekse Şevket Kazan'ın Irak gezisi dönüşü \aptığı açıklamalar, çağdaş dünya\la yanşmak iddiasında olan Türkiye'nin vurttaşı olarak bana üzüntü \eri\or. Bu hiikümet. olağanüstü şartlann \e pazaıiıkların ürünü olan geçici bir hükümettir. Türk dinamizmi bunu aşacaktır. Bu dönemde ANAP'ın üzerinde de ciddi bir sorumluluk \ardır. Kuze> Irak'taki gelişmeler, gayri ciddi hükümetin verdiği mesajlann zaman içindc hangi sorunlan doğuracağmı göstermesi açısından önemlidir. Türkiye'nin, Güneydoğu ve terör meselesini birbirinden ayırmadan, ne terör örgütüne ne de bölge ülkelerine doğru mesajlar vermesi mümkiindür. Korkarım ki bu tür üzücü gelişmeler devam edecektir." DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener, gazetecilerin sorulan üzerine. koalisyon ortaklannın kendi tabanlanna yönelik mesajlar verebileceklerini, sövledi. Irak 'ta Kuran 'ı ezberleyen mahkûma ceza indirimi, Adalet Bakanı 'nı etkiledi Kazan: İslami infaz sistemi incelenecekAdalet Bakanı Kazan: Irak'taki sis- tem, pişmanlık uygulanıası gibi. ANK.\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) -Tutuklu ve hükümlülenn Kuran'dan sure ezberlemeleri koşuluyla cezalannda indinm öngören Irak ınfaz sistemi. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı etkiledi. Kazan. ınfaz sistemlerı konusunda geniş çaplı araştırma yaptıklarını ve Irak'taki modelın, bir çeşit "pişmanlık yasası" uygulaması olduğunu vurgulayarak "Kuran'daki "Töv be' suresi başta olmak üzere, bazı sureleri ezberieyenlerin cezası kademeli olarak azaltılıyor" dedi. Şımdilik. bu sislemı uygulamak gibi bir düşüncelen olmadığını belirten Kazan. "Ancak biz bu konuda geniş çaplı araştırmalar vapıvoruz. ileride alıp inceİeyebiliriz" dıye konuştu. Adalet Bakanı Kazan. dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında. Irak modelinden etkilenmesinin nerekçelerini anlattı. Türkiye'nin şimdiye kadar hep Batı ülkelerindeki infaz yöntemlerini örnek aldıöını belirterek "Ovsa, bizim sistemimiz daha insani. Biz çeşitli sistemleri inceleyip, kendimiz kjin en iy i olanı getirmev i hedefliyoruz" dedi. Irak gezisinde, Adalet Bakanlığı'ndan bir bürokratı. infaz sisteminin incelenmesi için görevlendirdiğine dikkat çeken Kazan. "Bizde bir kişi önce kapaİL daha sonra van açık \e en Sıvas Teröristler yol kesti ıkıolu SIVAS (AA)-Bir grup te- rörist. Sıvas'ın Koyulhisarıl- çesi yakınlarında yolu kese- rek dört araçtaki yolculan ta- radı. Ilkbelirlemeleregöre2 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Sayılan henüztespitedile- meyen bir grup terörist. Sı- vas-Ordu karayolunda Ko- yulhısar ilçesinin Eğriçimen Vay lası Çakıl mınnkası yakın- larında, yoldan geçen 3 oto ve bir kamyonu durduran te- röristler. yolculan çapraz şe- kilde yaylım ateşine tuttular. Saat 21.00 sıralannda ger- çekleştirilen saldında 2 kişi yaşamını y itirdi, 1 'i çocuk 7 kişi de yaralandı. Yaralılar. olaydan sonra Cumhuriyet Cniversitesi Araştırma Has- tanesi'ne kaldırıldılar. Gü- venlik kuv vetlerinin bölgede geniş çaplı operasyonlara baş- ladığı belirtıldi. Öte yandan Malatya'nın Hekimhan ilçesinin Koca- özü Köyü'nde önceki gün bir kahvehaney i otomatik silah- larla tarayan bir grup PKK'lı. iki kişiyi öldürdü. 2 kişiyi de yaraladı. Şırnak'ta da ope- rasyona giden korucularla PKK'liler arasında çıkança- tışmada bir korucu öldü. 6 korucu da varalandı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Adalet Bakanı Şe\ ket Kazan,u Irak'ta Kuran'ın yansını ezberleyen mahkûm affediliyor. Bu örneği biz de araşnracağız" dedL son açık cezaevine alınıyor. Orada ise başta Tö'\ be suresi olmak üzere. Kuran'dan sureler ezberleyenler, bir çeşit pişmanlık yasasından vararianır gibi ıslah olmuş kabul ediliyor"dedi. Kazan. Irak'ta yapılan temaslar sonrasında. bu ülkede EI Ganb Cezaevi'ndeyatan 15 tutuklunun. Türkiye'ye getirilmesi için anlaşmaya varıldığını bildirdi. Kazan bir soru üzerine Türkiye'de cezaev lerinde iyileştirmeye gidildiğini, bunun ilk sonucunun açlık grevlerinin sona erdirilmesiyle yaşandığını ifade etti. Son olarak Erzurum Cezaev i'ndeki açlık grev lerinin sona erdiğini kaydeden Kazan, Bayrampaşa Cezaev i'nde de iyileştirmenin sonuçlannın alındığını söyledi. Tazarük yaptınV Kazan. Ba) rampaşa Cezaev i'ne atadığı müdürle. "3 ayda burada durumu düzeltirsen, seni istediğin yere atanm" diye pazarlık vaptığını vurgulayarak "I5gündür Bayrampaşa'da çok şey değişti. Adi suçlulann kaldığı koğuşlarda, mahkûmlar; silah. bıçak, cep tetefonlarını kendiliklerinden teslim ettiJcr. Shasi koğuşlarda ise hiçbir müdahale olmadan pankartlar indi" dedi. Kazan. siyasi koğuşlarda, henüz hiç arama yapılmadığını. aşama aşama bu yola gidileceğini belirterek Bayrampaşa'da görev lilerle ılgılı geniş çaplı bir soruşturma başlattığını ifade etti. "SIFMNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Refah Partisi'nin hangi toplum- sal gelişmenin ürünü olduğunu saptamak. şeriat, siyasi Islamcı- lık gibi konulara ışık tutmak, bu partinin siyasi geleceğini sapta- mak açısından önemli. RP, ne- dir? Şeriatçı bir parti mi? islami- yeti istismar eden oportünist bir avantacılar topluluğu mu? Necmettin Erbakan'ın Asya seferi sırasında yaptığı abuk sa- buk açıklamalara bakınca, bu partinin öncelikle ciddiyeti konu- sunda düşünmek gerekiyor. Ka- sabalarda ortanın altı zekâ dü- zeyindeki, alt kültür gruplarının düşünce biçimiyle Erbakan'ın ko- nuşmaları arasındaki benzerliğe bakınca bu partinin bir kitle par- tisi olduğunu söyleyebiliriz. Köy ve kasaba kahvelerinde, Türklerin ve Müslümanların ne kadar akıllı olduğuna ilişkin hikâ- yeler ballandıra ballandıra anla- tılır. Hiçbir bilimsel ve gerçekçi yanı olmayan bu sohbetler, işsiz güçsüz kasaba erkekleri için bir terapi işlevi görür. Iskambil kâğıt- ları ve çay bardaklan eşliğinde yürütülen bu sohbetler, geri kül- türel düzeyimizin aynası haline gelir. Erbakan, "alacaklanmızı alma- ya kalksak, Batılılann donu bile kal- maz" sözleriyle. tam bir kitle çiz- Saddam Adaletinden Medet Umanlar gisi izlediğini ispat etmiş oldu. Erbakan'ın henüz bu sözleri sıcak- lığını korurken partinin önden ge- len isimlerinden Şevket Kazan yeni bir hamle daha yaptı. Söz- lerindeki mantık, akıllaradurgun- luk verecek düzeyde: "Irak halkı şu anda lider kadrosuyla bırlikte tam anlamıyla Islam'a dönmüş- tür. Irak'ta ceza alan tövbe eder ve 200 cüz öğrenirse cezası dü- şürûlüyor. 400 cüz ezberlerse da- ha çok cezası düşüyor. Kuran-ı Kerim'i hatmederse cezası ta- mamenyarı yarıya düşürülüyor." Kazan, RP'nin Erbakan'dan sonraki en etkili ismi. Ne diyor, Irak'taki Saddam Hüseyin yö- netimi, tamamen islamcı olmuş. Bu gelişme Kazan'ı pek mem- nun ve mutlu etmiş. Saddam, ar- tık barışçı ve demokratik kişili- ğiyle, insan haklarına gösterdiği sonsuz saygıyla islamiyet'e önem- li katkılarda bulunur. Bütün dün- ya Saddam'a bakarak ve onun ki- şiliğinden etkilenerek kitleler ha- linde İslam saflanna katılır. Ne âlâ! Ne âlâ! Kazan, bununla kalmamış, Şad- dam rejimi altında demokratik ve özgür bir yaşam süren Irak hal- kına uygulanan islami (!) adalete hayranlığını dile getirmiş. Sad- dam'ın adaletini Türkiye'ye trans- fer edebilirsek her şey daha gü- zel olacakmış. Bu adaletin temel felsefesi, "Öldüröldür, tövbe et." O da olmazsa, "Kuran'ı hafızla." RP dışındaki partilerden ve çe- şitli kesimlerden bu saçma sapan açıklamalara tepkiler geleceğini biliyorum. Ancak bu parti nasıl Türkiye'de iktidar olabiliyor diye, derinleme- sine düşünmeden yapılacak yü- zeysel eleştirilerın bizleri bir yere götürmeyeceği de bir gerçek. RP nasıl iktidar oldu? RP, hâlâ neden oylarını arttırıyor? Bunu hiç cid- di şekilde analiz eden var mı? Bu gelişmenin, diğer sağ partilerin imam-hatip okullannın önünü aç- masıyla, türbana karşı gereken tepkiyi göstermemekle bir ilgisi ol- madığını artık kavramamız gere- kiyor. RP'yi Türkiye'de güçlendiren temel etken, 12 Eylül'le pekişen demokrasi düşmanı, özgürlük düşmanı, şiddetten başkabiryol bilmeyen baskıcı sistem. RP'liler. Islamcılıkları yanında en şoven politikalara da kolaylık- la yatabilen bir anlayışa sahipler. Eğer şovenizmse en iyisini onlar yapabilir. Hürriyet gazetesinin dünkü sayısında Ferai Tınç'ın Rauf Denktaş'la bir söyleşisi ya- yımlandı. Denktaş, Türkiye'nin Kıbrıs'ı ilhak etmesini öneriyordu. Ferai'nın haberine gore Kıbrıslı şovenistlerin Erbakan'a bu ko- nuda güvendikleri de anlaşılıyor. Tam bugünün Türkiye'sine uy- gun bir anlayış. Türkiye'yi ne ka- dar tecrit edecek ve zor duruma düşürecek girişim varsa. Erba- kan'la birlikte hayata geçirilme- ye çalışılacak. Bu çizgi sürerse, Türkiye tec- rit oldukça, daha fazla gericileşe- cek ve daha fazla batağa sapla- nacak. Batağa saplandıkça. Kürt sorunu, komşularla ilişkiler, Batı'yla ilişkiler arapsaçına dönecek ve büyük çöküş böylece tamamlan- mış olacak. RP'nin uygulamalanna bakarak umutsuzluğa kapılıyoruz. Ancak RP dışındaki siyasi partilerin du- rumu da umut verici değil. Çil- ler'in durumu belli. Ya ANAR CHP ve DSP gibi muhalefet güçleri? Bunlann derde derman olacak bir tutumu var mı? Birbiriyle dev- letçilık ve milliyetçilik yarışı yap- ma dışında dişe dokunur bir çiz- gi izliyorlar mı? Herkes, Kıbns'taki Rum çılgın- lığına ağzına geleni söylüyor. Pe- kı, ülkücü komandolar eşliğinde, Kıbrıs sorununu iyice içinden çı- kılmaz hale getiren, işı iyice tır- mandıran, öldürmeyi hedefleye- rek silah atanlara, bu partilerin bir eleştirisini duyduğunuz oldu mu? Bugünkü iktidann yaptığı çılgınlı- ğa Karşı çıkan ve halklar arasın- daki gerilımden rahatsızlığını dile getiren bir muhalefet lideri bu ül- kede bir demeç verdi mi? Bu ülkeyi RP ye mahkûm eden şovenist politikalar. Türkiye, bu siyasi tabloyu toptan değiştirme- dikçe çöküş sürecek. Her şey çok umutsuz görünüyor. Ama her umutsuzluğun aynı zamanda ye- ni çözümleri üretebilecek koşul- ları doğuracağmı da unutmamak gerek. Ne yazık ki basın da şove- nizrnin peşine düşerek bu gerili- ği körüklüyor. Sonra RP büyüyor diye çığlık atıyorlar. Tek çözüm var, savaşa karşı barış, baskı ve zulme karşı de- mokrasi. Bu noktaya eninde so- nunda geleceğiz. Umudumuz, bu- nun bir an önce daha fazla kan dö- külmeden gerçekleşmesi. Yoksa üfürükçülerle yaşamaya devam edeceğiz. POLİTİKA GUNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP'de Neler Oluyop?.. Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, elinde çiçeklerle Ali Şen'i havaalanında karşılayıp kucaklı- yor, akşam Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyeleri onu- runa yemek veriyor... Pazar gecesi tüm televizyonlar Fenerbahçe'nin Ga- ziantep'te 2-0 yenilmesini değil, Alı Şen-Celal Doğan dostluğunu öne çıkardılar. Şarkıcılar, türkücüler, dostluğa kalkan rakı dolu ka- dehler, kuzu çevırmeler tüm özel televızyon kanalla- rında peş peşe gösterildi. Ben de bir spor tutkunu ve Fenerbahçe taraftan ola- rak tüm kanallan izledim. Celal Doğan'ın Ali Şen'e gösterdiği yakın dostluğu alkışladım. Celal Doğan, Gaziantep'te 1987 yılından beri bele- diye başkanıdır. 1977 seçımlerınde milletvekıli seçi- len Doğan. 1989'da SHP'den belediye başkanı seçil- mıştır. Deneyimli bir politikacı ve lyi bir konuşmacıdır. Kendi kendıme sordum: "Sayın Doğan. şu Ali Şen 'e ve diğer kulüp başkan- larına gösterdiği konukseverliği, dostluğu politik ya- şamında üyesi olduğu sosyal demokrat partilerin li- derlerine göstermiş midir?" Akhma birden 1990 yılı geldi... Erdal İnönü. SHP'nin genel başkanı; Celal Doğan da Gaziantep Belediye Başkanı'ydı... Erdal inönü, Ankara'dan uçakla Gazıantep'e geldi. Biz de inönü'yle biıiikteydik. Havaalanında coşkulu bir kalabalık vardı. Ama bu kalabalığın arasında beledi- ye başkanı Celal Doğan yoktu. Gaziantep Milletvekıli Mustafa Yılmaz'a sordum: "Sayın belediye başkanı niye havaalanında yok?" Yanıt: "Sayın Doğan, Erdal Bey'i lider olarak görmez de ondan..." Doğan, o dönem Deniz Baykal'ın genel başkan ol- masını istiyor, Erdal Bey'e 'beceriksız' diye karşı çıkı- yordu... • • • Son günlerde CHP üzerine yoğun bir eleştirı baş- ladı... Celal Doğan'dan Ercan Karakaş'a. Murat Kara- yalçın'dan Aydın Güven Gürkan'a dek 'beliriı birke- sim', DenizBaykal'aneredeyse "CHP'dençekgit"ü\- yecek. Acaba neden? Çünkü Deniz Baykal ekibi. CHP'yi merkez soldan merkeze. oradan da merkez sağa çekmış... Başkan ne yapmış? Tüm arkadaşlarmı milletvekıli yapmış!.. Bunları söyleyenlerin büyük bölümü birzamanlar Er- dal Bey'e, daha sonra Deniz Bey'e, "En büyük sızsı- niz" dıyen sosyal demokratlar... Bu kışilerin solcu olup olmadıklarına gelince... Bize kalırsa çoğunluğu 'Ikınci Cumhuhyetçi' olup CHP'nin 'altı ok'unu hâlâ tartışmakla oyalanmaktadır. Bir bölümü daha 15 gün önce Ankara'da toplanmış ve Deniz Bey'e karşı 'medyatik bir ismı' kurtarıcı ola- rak ortaya atmıştır. Deniz Bey ve arkadaşlarmı 'sağcı' olarak gören bu yeni liberal tosuncuklar, kimi 'solcu' ıl başkanlarını da kandırarak CHP'yi iyice parçalayıp yok etmek istemek- tedır. Bizim Deniz Baykal'la yıldızımızın barışık olmadığı- nı köşemizi sürekli okuyanlar çok iyı bilır. Ancak De- niz Bey'i 'altı okçızgisi'nden ayıran. Erdal hönü'ye kar- şı 'savaş açtıranlar' da aynı kolun devamı olan 7/oe- ral tosuncuk 'lardır. • • • Gazetemizin CHP uzmanları Türey Köse, Miyase llknur ve Ayşe Yıldırım'a zaman zaman soruyorum: "CHP'de ne oluyor?" Yanıt hemen hemen aynıdır: "Birbirlerini yiyorlar..." işte CHP'nin asıl sorunu budur ve Bülent Ecevit de bu gerçeğı gördüğü ıçın örgütsüz bir DSP'nın ba- şında kalmayı yeğlemektedır. Geçmişte SHP'de yaşananlar bilınmektedir... Salt Celal Doğan değil pek çok belediye başkanı ken- disini genel başkandan üstün görmüş, parti ıçı dısip- lin böylece yok olmuştur... Altı yıl önce Gaziantep Havaalanı'nda Erdal İnö- nü'yü karşılamayan, akşam yemeğine 'laf olsun' di- ye katılan, şimdilerde Deniz Baykal'ı 'merkezsağa' kay- makla suçlayan Celal Doğan, sosyal demokrat hare- ket ıçinde ne denli içtenliklidır? Gelelim Murat Karayalçın'a... SHP'yi çıkmaz sokağa sürükleyen Murat Bey. in- san ofarak on puan alabilir, ancak politikacı olarak sı- fır puan bileçoktur... Sosyal demokrat politika. kapalı kapıların ardında değil açık yerlerde yapılır. Dün inönü'yedüşmandınız, bugün Deniz Baykal'a. Oysa inönü'yedüşmanken. Bay- kal'ın peşinde dolaşan yine sizdiniz. Emekçi kesimler, sol gösterıp sağ vurun sosyal de- mokrat politikacıları çok yakından tanıyor... Eğer Celal Doğan, Ali Şen'e gösterdiği dostluğu ve arkadaşhğı SHP-CHP içinde de gösterebilseydi. par- tisinde çok şeyler değişebilirdi... CHP lider değiştirerek bir yere varamaz. kafaların değişmesi lazım. Emekçi kitlelerle sevgı bağı kurma- yan, onlaria kucaklaşmayan bir sosyal demokrat ha- reket amacına ulaşamaz... CHP, ıçındekı hesaplaşmayla salt kendine değil, öteki sol partilere de zarar veriyor... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya u/ Planet.com. TR ANAP'ta kongreye doğru Yılmaz: Dileyen muhalif gidebîlir DÜRDANE KOCAOĞLL LEVENT GENCELLİ BURSA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. par- tisinin 5. Olağan Genel Kongresi'ne4gün kala Mer- kez Karar Yönetim Kuru- lu'nda (MKYK) "denge ko- runmazsa kopmalar olabi- lecejjij'* mesajları veren mu- haliflere sert çıktı. ANAP'ta artık bir denge sorunu ya da eğilimleri birleştirme me- selesi olmadığını savunan Yılmaz. "Bugün her eğili- min kendi partisi \ardır. O eğilimlere kendisini yakın hissedenler o partileregide- bilirkr. Bugün AX\Pta olan herkes ANAP'udır" dedi Bursa'da önceki gün ba- zı açılış \e temel atma tören- lerine katılan Yılmaz, dün sabah da örgütle yaptığı kah- valtıdan sonra bir basın top- iantısı düzenledi. Parti ola- rak kongre hazırlıklannı y ü- rüttüklerini anlatan Yılmaz, "Bu kongrenin ANAP için bir dönüm noktası olacağı- nainanıyorum"diye konuş- tu. Kongrenin basında gör- düğü ilgiden memnun ol- duğunu kaydeden Yılmaz. bunun ANAP'ın ne kadar önemli ve kilit noktada ol- duâunu aösterdiâini söyle- di." " Bizim kongremiz forma- lite kongre olmayacaktır" diven Yılmaz. parti içinde- ki mücadelenin delegenin tercih şansını arttıracağını. ancak bunun partinin birlik ve bütünlüğüne de zarar ver- nıemesı gerektiğini söy ledi. Yılmaz. 5. Olağan Genel Kongre'nin bir değişim ve yenidenyapılanmakongre- si olacağını belirtti. RP'yi iktidara getiren en önemli nedenin merkez sa- ğın bölünmesı olduğunu öne süren Yılmaz. ANAP'ın amacının önümüzdeki dö- nemde bu bölünmüşlüğü or- tadan kaldırmak ve ılımlı sağ seçmenı bünyesinde top- lamak olduğunu sövledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle