Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'20 AĞUSTOS 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DGM'den İHD
yaynına
toplatma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İnsan Haklan
Derneği (İHD) Ankara
"Şubesi tarafından
tayımh/ıan "Türkiye'de
Insan Haklan Panoraması"
:
adlı kitap. De\let Gü\enlik
Mahkernesı(DGM)
karan>la toplatıldı. İHD
Ankara Şube Başkanı
Naciye Erkol. dün yaptığı
jçıklamada. Ankara 2
No"lu DGM'nin. derneöın
.•4995 yılı İnsan Haklan"
Haftası etkınlikleri
kapsarrında yayımladığı
Jptap hakkında verdiğı
toplatma karannın derneğe
tebliğ edıldigini belirtti.
Hiikümet,
nimetleri
paylaşıyor'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Yılmaz
Karakoyunlu, koalisyon
ortaklar.nın iktidann
nimetlerini paylaşma
kaygısıyia hareket ettiğini
belirtti. Yılmaz
Karakoyunlu. partisınin
dün toplanan Başkanlık
Di\anı"nın ardından yaptığı
açıklamada. hükiimetin ne
ıvaptıgının belli olmadığını
belirterek "Ciddiyetsizlik
(dozunun doruklara
^rmandığı bırdönem
^aşıyoruz" dedi. Kuzey
jLrak ve Kıbns'ta yaşanan
gelişmelere
karsın Dışışleri Bakanı
Tansu Çıller'in herşeyden
habersiz şekilde
dolaştığını söyleyen
Karakoyunlu. hükiimetin
%nzalanan protokole göre
değil. iktidann
nimetlerini paylaşma
kaygısıyla hareket ettiğini.
de\let cıddiyetinden her
gün biraz daha
uzaklaşıldığını savundu.
Hükümette
anlaşmazlık
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM'nın
.olağanüstü toplantıya
içağrılıp çağnlmaması.
jfıükümet ortakları arasında
janlaşmazlığa neden oldu.
*RP, olağanüstü hal
fegulamasjnın
*aldırılmasina yönelik yasal
kdüzenlemeler için 27
jağustostaki Milli Güvenlik
jKurulu topiantısı öncesinde
"TBMM'nin olağanüstü
jtoplantıya çağrılacağını
jaçıklarken DYP'nin bu
önerıye soğuk baktıgı
bildirildi. Adalet Bakanı
Şevket Kazan, Meclis'i ya
ihükümet ya da RP grubu
"olarak olağanüstü toplantıya
(^ağıracaklarmı belirtirken
Ç)YP Grup Başkanvekili
Saffet Arıkan Bedük.
RP'nm girişıminden
bilgileri olmadığını açıkladı.
Emeklilerin
sendikalılaşması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Tüm Emekliler
Sendikası (Emekli-Sen)
Genel Başkanı İbrahim
Şahin, sendikalannın.
Çalışma \e Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nca
sendika statüsünde kabul
ödilmedığini belirterek.
sendika hakkının, çalışanlar
\e çalış,tıranlann dışında
Türkiye'nin taraf olduğu
dluslararası anlaşmalarla
fterkes için tanındığını
bildirdi. Şahin, yaptığı
yazılf açıklamada.
Türkiye'de emeklilerin
sendikalılaşması
k'onusunda ilk örneğin
Emekli-Sen olduğunu
teydederek. Avrupada
etneklilerin uzun yıllardan
beri sendikalaşmasının
devam ettiğini ıfade etti.
Şahin, Avnıpa'da 29 işçi
Sbnfederasyonundan
28'inin işçi emeklilerini de
Ijapsadığını belirtti.
Polisi öldüpüp
ntihap etti
• ŞANLIURFA
^Cumhuriyet)- Viranşehir
jltogannda bir kişi. bir
jjolisi öldürdükten sonra
iıtıharetti.
€)nceki gün saat 17.00'de
Iiidyat'tan İzmir'e giden
[J4 PLE 26 plakalı yolcu
ijtobüsü. Yiranşehir
atogannda mola \erdi.
fi)tobüsten inerek tuvalete
«iden polis memuru Hasan
îjökbek. Cesur Çakmak
adlı kişinin silahlı
aaldırısına uğradı. Dargeçit
jfmniyeti'nde görevli polis
ökbek. olay yerinde
aşamını yitirdi. Cinayeti
İ jleyen Çakmak, aynı silahı
u kez kendi şakağına
ayayıp ateş etti ve
aşamına son \erdi.
avcılık. olavla ilgili
Soruşturmaya başladı.
Başbakan ve RP'li bakanlarm dini devlet işine kanştırmalan büyük tepkilere yol açtı:
Din öne çıkarılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan ile RP'li
bakanların. de\let kavnağı \e komşu
ülkelerle ilişkilerin ardından.
bilimsel konularda da dini öne
çıkartması tepkilere yol açtı. ANAP lideri
Mesut V'ılmaz. Türkiye'nin ciddiyetsiz
bir hükümetle yönetildiğini belirterek
"Bu açıkJamalar. çağdaş dünyayla
yanşmak iddiasında oian Türkiye'nin
yurttaşı olarak bana üzüntü \cri\or"
dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral
Akşener, koalisyon ortaklannın
tabanlanna yönelik mesajlar
\erebileceklerini. ancak icraatın program
çerçevesinde olması gerektiğini belirterek
"Programın dışına çıkılırsa gereği yapdır"
değerlendirmesini yaptı.
'Allahın nimetleri'
Eğıtimci-yazar Şakir Keçeli de
Erbakan'ın. birçok bilimsel buluşun
Kuran'da yer aldığı yönündeki
açıklamalannm doğruyu yansıtmadığını
vurgulayarak geçmişte Dünya'nın Güneş
etrafında döndüğü yönündeki görüşlere
bile en ünlü din alimlerinin karşı çıktığını
söyledi. 1996 yılının ilk altı ayında 580
• REFAHYOUda dinle devlet birbirine karıştı. ANAP lideri Yılmaz.
İslami söylemleri gayri ciddi bulurken DYP'li Meral Akşener,
"Program dışına çıkılırsa. gereği yapılır" dedi.
Yazar Şakir KeçelTye göre RP 'ortaçağ zihniyetf taşıyor.
trilyon lira açık \eren bütçe için
Türkiye'de "Allah'ın nimetlerT'nı kaynak
gösteren Erbakan. dini yaklaşımlara
ağırlık vererek gerçekleştirdiği
Müslüman ülkeler ziyaretinde. Kuran
yorumuyla da bürokrat \e diplomatları
şaşırttı.
Erbakan. Malezya'da İslam
L'nhersitesi'nde yaptığı konuşmada.
özetle. "Modern bilimin temelinde İslam
alimlerinin buluşlan yatıyor. İnsanlar.
rakamları bilmezlerdi. Bu buluşlar için
Balı'dan patent hakkı istense
ayaklarındaki donları kalmaz. Bugün
Batılılar A> 'a gidiyor, ama nasıl?
NASA'daki alimler Kuran dersi alıyor. En
mükemmel teleskoplan yapmış uzayın
sırlannı çözememişler. Biri Kuran'a
bakın denıiş, o zaman çözmüşler" dedi.
RP'lı Adalet Bakanı Şevket Kazan da
partisinin Kayseri tl Kongresi'nde yaptığı
açıklamada. Irak'ta "tövbe eden"
mahkûmlann Kurandan 200 cüz
öğrenmelerı durumunda cezalannın
hafifletildiğıni. Kuran'ı "hatmederse1
"
cezasının yanva indirildiğini söyledi.
Kazan. bu örneği Türkiye için de
araştıracaklarını belirtti.
Kazan. aynı konuşmasında, kendisini
örtülü öd'enek tartışmaları sırasında.
%
"şerefsiz~ olarak niteleyen D\P lideri
Tansu Çiller için "Mesut Yılmaz'dan
daha erkek olduğunu gösterdi"
değerlendirmesini >aptı.
Vieni söylem tartışması
REFAHYOL hükümetınin RP
kanadının yeni söylemi tartışmalara yol
açtı. ANAP lideri Mesut Yılmaz, dün
Kazan'ııı ceza ındirimi önerısi ve
OsmanÖcalanın Kuzey Irak'ta
Barzani'nın düzenlediğı toplantıya resıni
temsilci olarak katılmasıyla ilgili
sorulan yanıtlarken REFAHYOL
hükümetinin ülkeyi gayri ciddi bir şekilde
yönettiğinı söyledi. Yılmaz. şöylededi:
"40 günlük sürede bakanların ve
başbakanın verdiği demeçier, Türkiye'nin
ne kadar gayri ciddi bir yönetimle
yönetildiğini göstermektedir. Gerek
başbakanın gezisi sırasında. gerekse
Şevket Kazan'ın Irak gezisi dönüşü
\aptığı açıklamalar, çağdaş dünya\la
yanşmak iddiasında
olan Türkiye'nin vurttaşı olarak bana
üzüntü \eri\or. Bu hiikümet. olağanüstü
şartlann \e pazaıiıkların ürünü olan
geçici bir hükümettir. Türk dinamizmi
bunu aşacaktır. Bu dönemde ANAP'ın
üzerinde de ciddi bir sorumluluk \ardır.
Kuze> Irak'taki gelişmeler, gayri ciddi
hükümetin verdiği mesajlann zaman
içindc hangi sorunlan doğuracağmı
göstermesi açısından önemlidir.
Türkiye'nin, Güneydoğu ve terör
meselesini birbirinden ayırmadan, ne
terör örgütüne ne de bölge ülkelerine
doğru mesajlar vermesi mümkiindür.
Korkarım ki bu tür üzücü gelişmeler
devam edecektir."
DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral
Akşener, gazetecilerin sorulan üzerine.
koalisyon ortaklannın kendi tabanlanna
yönelik mesajlar verebileceklerini,
sövledi.
Irak 'ta Kuran 'ı ezberleyen mahkûma ceza indirimi, Adalet Bakanı 'nı etkiledi
Kazan: İslami infaz
sistemi incelenecekAdalet Bakanı Kazan: Irak'taki sis-
tem, pişmanlık uygulanıası gibi.
ANK.\R.\ (Cumhuriyet Bürosu)
-Tutuklu ve hükümlülenn
Kuran'dan sure ezberlemeleri
koşuluyla cezalannda indinm
öngören Irak ınfaz sistemi.
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı
etkiledi. Kazan. ınfaz sistemlerı
konusunda geniş çaplı araştırma
yaptıklarını ve Irak'taki
modelın, bir çeşit "pişmanlık
yasası" uygulaması olduğunu
vurgulayarak "Kuran'daki
"Töv be' suresi başta olmak
üzere, bazı sureleri
ezberieyenlerin cezası kademeli
olarak azaltılıyor" dedi.
Şımdilik. bu sislemı uygulamak
gibi bir düşüncelen olmadığını
belirten Kazan. "Ancak biz bu
konuda geniş çaplı araştırmalar
vapıvoruz. ileride alıp
inceİeyebiliriz" dıye konuştu.
Adalet Bakanı Kazan. dün
parlamentoda düzenlediği basın
toplantısında. Irak modelinden
etkilenmesinin nerekçelerini
anlattı. Türkiye'nin şimdiye
kadar hep Batı ülkelerindeki
infaz yöntemlerini örnek
aldıöını belirterek "Ovsa, bizim
sistemimiz daha insani. Biz çeşitli
sistemleri inceleyip, kendimiz
kjin en iy i olanı getirmev i
hedefliyoruz" dedi. Irak
gezisinde, Adalet
Bakanlığı'ndan bir bürokratı.
infaz sisteminin incelenmesi için
görevlendirdiğine dikkat çeken
Kazan. "Bizde bir kişi önce
kapaİL daha sonra van açık \e en
Sıvas
Teröristler
yol kesti
ıkıolu
SIVAS (AA)-Bir grup te-
rörist. Sıvas'ın Koyulhisarıl-
çesi yakınlarında yolu kese-
rek dört araçtaki yolculan ta-
radı. Ilkbelirlemeleregöre2
kişi öldü, 7 kişi yaralandı.
Sayılan henüztespitedile-
meyen bir grup terörist. Sı-
vas-Ordu karayolunda Ko-
yulhısar ilçesinin Eğriçimen
Vay lası Çakıl mınnkası yakın-
larında, yoldan geçen 3 oto
ve bir kamyonu durduran te-
röristler. yolculan çapraz şe-
kilde yaylım ateşine tuttular.
Saat 21.00 sıralannda ger-
çekleştirilen saldında 2 kişi
yaşamını y itirdi, 1 'i çocuk 7
kişi de yaralandı. Yaralılar.
olaydan sonra Cumhuriyet
Cniversitesi Araştırma Has-
tanesi'ne kaldırıldılar. Gü-
venlik kuv vetlerinin bölgede
geniş çaplı operasyonlara baş-
ladığı belirtıldi.
Öte yandan Malatya'nın
Hekimhan ilçesinin Koca-
özü Köyü'nde önceki gün bir
kahvehaney i otomatik silah-
larla tarayan bir grup PKK'lı.
iki kişiyi öldürdü. 2 kişiyi de
yaraladı. Şırnak'ta da ope-
rasyona giden korucularla
PKK'liler arasında çıkança-
tışmada bir korucu öldü. 6
korucu da varalandı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Adalet Bakanı Şe\ ket Kazan,u
Irak'ta Kuran'ın yansını ezberleyen mahkûm affediliyor. Bu
örneği biz de araşnracağız" dedL
son açık cezaevine alınıyor.
Orada ise başta Tö'\ be suresi
olmak üzere. Kuran'dan sureler
ezberleyenler, bir çeşit pişmanlık
yasasından vararianır gibi ıslah
olmuş kabul ediliyor"dedi.
Kazan. Irak'ta yapılan temaslar
sonrasında. bu ülkede EI Ganb
Cezaevi'ndeyatan 15
tutuklunun. Türkiye'ye
getirilmesi için
anlaşmaya varıldığını
bildirdi.
Kazan bir soru üzerine
Türkiye'de cezaev lerinde
iyileştirmeye gidildiğini,
bunun ilk sonucunun
açlık grevlerinin sona
erdirilmesiyle
yaşandığını ifade etti.
Son olarak Erzurum
Cezaev i'ndeki açlık
grev lerinin sona erdiğini
kaydeden Kazan,
Bayrampaşa Cezaev i'nde
de iyileştirmenin
sonuçlannın alındığını
söyledi.
Tazarük yaptınV
Kazan. Ba) rampaşa
Cezaev i'ne atadığı
müdürle. "3 ayda
burada durumu
düzeltirsen, seni istediğin
yere atanm" diye
pazarlık vaptığını
vurgulayarak "I5gündür
Bayrampaşa'da çok şey
değişti. Adi suçlulann
kaldığı koğuşlarda,
mahkûmlar; silah. bıçak,
cep tetefonlarını
kendiliklerinden teslim
ettiJcr. Shasi koğuşlarda
ise hiçbir müdahale
olmadan pankartlar
indi" dedi. Kazan. siyasi
koğuşlarda, henüz hiç
arama yapılmadığını.
aşama aşama bu yola
gidileceğini belirterek
Bayrampaşa'da
görev lilerle ılgılı geniş
çaplı bir soruşturma
başlattığını ifade etti.
"SIFMNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Refah Partisi'nin hangi toplum-
sal gelişmenin ürünü olduğunu
saptamak. şeriat, siyasi Islamcı-
lık gibi konulara ışık tutmak, bu
partinin siyasi geleceğini sapta-
mak açısından önemli. RP, ne-
dir? Şeriatçı bir parti mi? islami-
yeti istismar eden oportünist bir
avantacılar topluluğu mu?
Necmettin Erbakan'ın Asya
seferi sırasında yaptığı abuk sa-
buk açıklamalara bakınca, bu
partinin öncelikle ciddiyeti konu-
sunda düşünmek gerekiyor. Ka-
sabalarda ortanın altı zekâ dü-
zeyindeki, alt kültür gruplarının
düşünce biçimiyle Erbakan'ın ko-
nuşmaları arasındaki benzerliğe
bakınca bu partinin bir kitle par-
tisi olduğunu söyleyebiliriz.
Köy ve kasaba kahvelerinde,
Türklerin ve Müslümanların ne
kadar akıllı olduğuna ilişkin hikâ-
yeler ballandıra ballandıra anla-
tılır. Hiçbir bilimsel ve gerçekçi
yanı olmayan bu sohbetler, işsiz
güçsüz kasaba erkekleri için bir
terapi işlevi görür. Iskambil kâğıt-
ları ve çay bardaklan eşliğinde
yürütülen bu sohbetler, geri kül-
türel düzeyimizin aynası haline
gelir.
Erbakan, "alacaklanmızı alma-
ya kalksak, Batılılann donu bile kal-
maz" sözleriyle. tam bir kitle çiz-
Saddam Adaletinden Medet Umanlar
gisi izlediğini ispat etmiş oldu.
Erbakan'ın henüz bu sözleri sıcak-
lığını korurken partinin önden ge-
len isimlerinden Şevket Kazan
yeni bir hamle daha yaptı. Söz-
lerindeki mantık, akıllaradurgun-
luk verecek düzeyde: "Irak halkı
şu anda lider kadrosuyla bırlikte
tam anlamıyla Islam'a dönmüş-
tür. Irak'ta ceza alan tövbe eder
ve 200 cüz öğrenirse cezası dü-
şürûlüyor. 400 cüz ezberlerse da-
ha çok cezası düşüyor. Kuran-ı
Kerim'i hatmederse cezası ta-
mamenyarı yarıya düşürülüyor."
Kazan, RP'nin Erbakan'dan
sonraki en etkili ismi. Ne diyor,
Irak'taki Saddam Hüseyin yö-
netimi, tamamen islamcı olmuş.
Bu gelişme Kazan'ı pek mem-
nun ve mutlu etmiş. Saddam, ar-
tık barışçı ve demokratik kişili-
ğiyle, insan haklarına gösterdiği
sonsuz saygıyla islamiyet'e önem-
li katkılarda bulunur. Bütün dün-
ya Saddam'a bakarak ve onun ki-
şiliğinden etkilenerek kitleler ha-
linde İslam saflanna katılır. Ne âlâ!
Ne âlâ!
Kazan, bununla kalmamış, Şad-
dam rejimi altında demokratik ve
özgür bir yaşam süren Irak hal-
kına uygulanan islami (!) adalete
hayranlığını dile getirmiş. Sad-
dam'ın adaletini Türkiye'ye trans-
fer edebilirsek her şey daha gü-
zel olacakmış. Bu adaletin temel
felsefesi, "Öldüröldür, tövbe et."
O da olmazsa, "Kuran'ı hafızla."
RP dışındaki partilerden ve çe-
şitli kesimlerden bu saçma sapan
açıklamalara tepkiler geleceğini
biliyorum.
Ancak bu parti nasıl Türkiye'de
iktidar olabiliyor diye, derinleme-
sine düşünmeden yapılacak yü-
zeysel eleştirilerın bizleri bir yere
götürmeyeceği de bir gerçek. RP
nasıl iktidar oldu? RP, hâlâ neden
oylarını arttırıyor? Bunu hiç cid-
di şekilde analiz eden var mı? Bu
gelişmenin, diğer sağ partilerin
imam-hatip okullannın önünü aç-
masıyla, türbana karşı gereken
tepkiyi göstermemekle bir ilgisi ol-
madığını artık kavramamız gere-
kiyor.
RP'yi Türkiye'de güçlendiren
temel etken, 12 Eylül'le pekişen
demokrasi düşmanı, özgürlük
düşmanı, şiddetten başkabiryol
bilmeyen baskıcı sistem.
RP'liler. Islamcılıkları yanında
en şoven politikalara da kolaylık-
la yatabilen bir anlayışa sahipler.
Eğer şovenizmse en iyisini onlar
yapabilir. Hürriyet gazetesinin
dünkü sayısında Ferai Tınç'ın
Rauf Denktaş'la bir söyleşisi ya-
yımlandı. Denktaş, Türkiye'nin
Kıbrıs'ı ilhak etmesini öneriyordu.
Ferai'nın haberine gore Kıbrıslı
şovenistlerin Erbakan'a bu ko-
nuda güvendikleri de anlaşılıyor.
Tam bugünün Türkiye'sine uy-
gun bir anlayış. Türkiye'yi ne ka-
dar tecrit edecek ve zor duruma
düşürecek girişim varsa. Erba-
kan'la birlikte hayata geçirilme-
ye çalışılacak.
Bu çizgi sürerse, Türkiye tec-
rit oldukça, daha fazla gericileşe-
cek ve daha fazla batağa sapla-
nacak. Batağa saplandıkça. Kürt
sorunu, komşularla ilişkiler, Batı'yla
ilişkiler arapsaçına dönecek ve
büyük çöküş böylece tamamlan-
mış olacak.
RP'nin uygulamalanna bakarak
umutsuzluğa kapılıyoruz. Ancak
RP dışındaki siyasi partilerin du-
rumu da umut verici değil. Çil-
ler'in durumu belli. Ya ANAR CHP
ve DSP gibi muhalefet güçleri?
Bunlann derde derman olacak
bir tutumu var mı? Birbiriyle dev-
letçilık ve milliyetçilik yarışı yap-
ma dışında dişe dokunur bir çiz-
gi izliyorlar mı?
Herkes, Kıbns'taki Rum çılgın-
lığına ağzına geleni söylüyor. Pe-
kı, ülkücü komandolar eşliğinde,
Kıbrıs sorununu iyice içinden çı-
kılmaz hale getiren, işı iyice tır-
mandıran, öldürmeyi hedefleye-
rek silah atanlara, bu partilerin bir
eleştirisini duyduğunuz oldu mu?
Bugünkü iktidann yaptığı çılgınlı-
ğa Karşı çıkan ve halklar arasın-
daki gerilımden rahatsızlığını dile
getiren bir muhalefet lideri bu ül-
kede bir demeç verdi mi?
Bu ülkeyi RP ye mahkûm eden
şovenist politikalar. Türkiye, bu
siyasi tabloyu toptan değiştirme-
dikçe çöküş sürecek. Her şey çok
umutsuz görünüyor. Ama her
umutsuzluğun aynı zamanda ye-
ni çözümleri üretebilecek koşul-
ları doğuracağmı da unutmamak
gerek. Ne yazık ki basın da şove-
nizrnin peşine düşerek bu gerili-
ği körüklüyor. Sonra RP büyüyor
diye çığlık atıyorlar.
Tek çözüm var, savaşa karşı
barış, baskı ve zulme karşı de-
mokrasi. Bu noktaya eninde so-
nunda geleceğiz. Umudumuz, bu-
nun bir an önce daha fazla kan dö-
külmeden gerçekleşmesi.
Yoksa üfürükçülerle yaşamaya
devam edeceğiz.
POLİTİKA GUNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
CHP'de Neler Oluyop?..
Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, elinde
çiçeklerle Ali Şen'i havaalanında karşılayıp kucaklı-
yor, akşam Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyeleri onu-
runa yemek veriyor...
Pazar gecesi tüm televizyonlar Fenerbahçe'nin Ga-
ziantep'te 2-0 yenilmesini değil, Alı Şen-Celal Doğan
dostluğunu öne çıkardılar.
Şarkıcılar, türkücüler, dostluğa kalkan rakı dolu ka-
dehler, kuzu çevırmeler tüm özel televızyon kanalla-
rında peş peşe gösterildi.
Ben de bir spor tutkunu ve Fenerbahçe taraftan ola-
rak tüm kanallan izledim. Celal Doğan'ın Ali Şen'e
gösterdiği yakın dostluğu alkışladım.
Celal Doğan, Gaziantep'te 1987 yılından beri bele-
diye başkanıdır. 1977 seçımlerınde milletvekıli seçi-
len Doğan. 1989'da SHP'den belediye başkanı seçil-
mıştır. Deneyimli bir politikacı ve lyi bir konuşmacıdır.
Kendi kendıme sordum:
"Sayın Doğan. şu Ali Şen 'e ve diğer kulüp başkan-
larına gösterdiği konukseverliği, dostluğu politik ya-
şamında üyesi olduğu sosyal demokrat partilerin li-
derlerine göstermiş midir?"
Akhma birden 1990 yılı geldi...
Erdal İnönü. SHP'nin genel başkanı; Celal Doğan
da Gaziantep Belediye Başkanı'ydı...
Erdal inönü, Ankara'dan uçakla Gazıantep'e geldi.
Biz de inönü'yle biıiikteydik. Havaalanında coşkulu bir
kalabalık vardı. Ama bu kalabalığın arasında beledi-
ye başkanı Celal Doğan yoktu.
Gaziantep Milletvekıli Mustafa Yılmaz'a sordum:
"Sayın belediye başkanı niye havaalanında yok?"
Yanıt:
"Sayın Doğan, Erdal Bey'i lider olarak görmez de
ondan..."
Doğan, o dönem Deniz Baykal'ın genel başkan ol-
masını istiyor, Erdal Bey'e 'beceriksız' diye karşı çıkı-
yordu...
• • •
Son günlerde CHP üzerine yoğun bir eleştirı baş-
ladı...
Celal Doğan'dan Ercan Karakaş'a. Murat Kara-
yalçın'dan Aydın Güven Gürkan'a dek 'beliriı birke-
sim', DenizBaykal'aneredeyse "CHP'dençekgit"ü\-
yecek.
Acaba neden?
Çünkü Deniz Baykal ekibi. CHP'yi merkez soldan
merkeze. oradan da merkez sağa çekmış...
Başkan ne yapmış?
Tüm arkadaşlarmı milletvekıli yapmış!..
Bunları söyleyenlerin büyük bölümü birzamanlar Er-
dal Bey'e, daha sonra Deniz Bey'e, "En büyük sızsı-
niz" dıyen sosyal demokratlar...
Bu kışilerin solcu olup olmadıklarına gelince...
Bize kalırsa çoğunluğu 'Ikınci Cumhuhyetçi' olup
CHP'nin 'altı ok'unu hâlâ tartışmakla oyalanmaktadır.
Bir bölümü daha 15 gün önce Ankara'da toplanmış
ve Deniz Bey'e karşı 'medyatik bir ismı' kurtarıcı ola-
rak ortaya atmıştır.
Deniz Bey ve arkadaşlarmı 'sağcı' olarak gören bu
yeni liberal tosuncuklar, kimi 'solcu' ıl başkanlarını da
kandırarak CHP'yi iyice parçalayıp yok etmek istemek-
tedır.
Bizim Deniz Baykal'la yıldızımızın barışık olmadığı-
nı köşemizi sürekli okuyanlar çok iyı bilır. Ancak De-
niz Bey'i 'altı okçızgisi'nden ayıran. Erdal hönü'ye kar-
şı 'savaş açtıranlar' da aynı kolun devamı olan 7/oe-
ral tosuncuk 'lardır.
• • •
Gazetemizin CHP uzmanları Türey Köse, Miyase
llknur ve Ayşe Yıldırım'a zaman zaman soruyorum:
"CHP'de ne oluyor?"
Yanıt hemen hemen aynıdır:
"Birbirlerini yiyorlar..."
işte CHP'nin asıl sorunu budur ve Bülent Ecevit
de bu gerçeğı gördüğü ıçın örgütsüz bir DSP'nın ba-
şında kalmayı yeğlemektedır.
Geçmişte SHP'de yaşananlar bilınmektedir...
Salt Celal Doğan değil pek çok belediye başkanı ken-
disini genel başkandan üstün görmüş, parti ıçı dısip-
lin böylece yok olmuştur...
Altı yıl önce Gaziantep Havaalanı'nda Erdal İnö-
nü'yü karşılamayan, akşam yemeğine 'laf olsun' di-
ye katılan, şimdilerde Deniz Baykal'ı 'merkezsağa' kay-
makla suçlayan Celal Doğan, sosyal demokrat hare-
ket ıçinde ne denli içtenliklidır?
Gelelim Murat Karayalçın'a...
SHP'yi çıkmaz sokağa sürükleyen Murat Bey. in-
san ofarak on puan alabilir, ancak politikacı olarak sı-
fır puan bileçoktur...
Sosyal demokrat politika. kapalı kapıların ardında
değil açık yerlerde yapılır. Dün inönü'yedüşmandınız,
bugün Deniz Baykal'a. Oysa inönü'yedüşmanken. Bay-
kal'ın peşinde dolaşan yine sizdiniz.
Emekçi kesimler, sol gösterıp sağ vurun sosyal de-
mokrat politikacıları çok yakından tanıyor...
Eğer Celal Doğan, Ali Şen'e gösterdiği dostluğu ve
arkadaşhğı SHP-CHP içinde de gösterebilseydi. par-
tisinde çok şeyler değişebilirdi...
CHP lider değiştirerek bir yere varamaz. kafaların
değişmesi lazım. Emekçi kitlelerle sevgı bağı kurma-
yan, onlaria kucaklaşmayan bir sosyal demokrat ha-
reket amacına ulaşamaz...
CHP, ıçındekı hesaplaşmayla salt kendine değil,
öteki sol partilere de zarar veriyor...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya u/ Planet.com. TR
ANAP'ta kongreye doğru
Yılmaz: Dileyen
muhalif gidebîlir
DÜRDANE KOCAOĞLL
LEVENT GENCELLİ
BURSA - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz. par-
tisinin 5. Olağan Genel
Kongresi'ne4gün kala Mer-
kez Karar Yönetim Kuru-
lu'nda (MKYK) "denge ko-
runmazsa kopmalar olabi-
lecejjij'* mesajları veren mu-
haliflere sert çıktı. ANAP'ta
artık bir denge sorunu ya
da eğilimleri birleştirme me-
selesi olmadığını savunan
Yılmaz. "Bugün her eğili-
min kendi partisi \ardır. O
eğilimlere kendisini yakın
hissedenler o partileregide-
bilirkr. Bugün AX\Pta olan
herkes ANAP'udır" dedi
Bursa'da önceki gün ba-
zı açılış \e temel atma tören-
lerine katılan Yılmaz, dün
sabah da örgütle yaptığı kah-
valtıdan sonra bir basın top-
iantısı düzenledi. Parti ola-
rak kongre hazırlıklannı y ü-
rüttüklerini anlatan Yılmaz,
"Bu kongrenin ANAP için
bir dönüm noktası olacağı-
nainanıyorum"diye konuş-
tu. Kongrenin basında gör-
düğü ilgiden memnun ol-
duğunu kaydeden Yılmaz.
bunun ANAP'ın ne kadar
önemli ve kilit noktada ol-
duâunu aösterdiâini söyle-
di."
" Bizim kongremiz forma-
lite kongre olmayacaktır"
diven Yılmaz. parti içinde-
ki mücadelenin delegenin
tercih şansını arttıracağını.
ancak bunun partinin birlik
ve bütünlüğüne de zarar ver-
nıemesı gerektiğini söy ledi.
Yılmaz. 5. Olağan Genel
Kongre'nin bir değişim ve
yenidenyapılanmakongre-
si olacağını belirtti.
RP'yi iktidara getiren en
önemli nedenin merkez sa-
ğın bölünmesı olduğunu öne
süren Yılmaz. ANAP'ın
amacının önümüzdeki dö-
nemde bu bölünmüşlüğü or-
tadan kaldırmak ve ılımlı
sağ seçmenı bünyesinde top-
lamak olduğunu sövledi.