Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2AĞUSTOS1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Erbakan'ın üç yılda 10 milyar dolar beklediği ekonomik paket, Türkiye için sonun başlangıcını hızlandıracak' biçiminde değerlendirildi
REFAHYOL havanda kriz dövüyorEkonomi Servisi - REFAHYOLun
paketindeki 10 kaynagın sağlam ge-
rekçesi bulunamadı. Bürtin umudunu
faize baglavan ve bu yönde tedbirleri
ön plana çıkartan Erbakan'ın üç yılda
10 milyar dolar beklediği kaynaklann,
Türkiye'nin sona doğru gidişine hız
kazandıracağı ileri sürülüyor. Pakette
yer alan döv ize endeksli tahvilin. Tür-
kiye'yi Meksıka krızine doğru sürük-
leyecegi belirtilirken. gurbetçiden 50
milyarhk pay almak isteyen hüküme-
tin süper dövız hesabınaysa yanlızca
yurtdışındaki RP'lilerin ilgıgösterme-
si bekleniyor. Vergıye indirim ve bele-
diyeleryolu ile tahsilatınnın ise suiis-
timallere yol açacağına dikkat çekilir-
ken bu kaynağın da pakete "RP'li be-
lediyefcrinbaskısıyla"eklerıd]gı kayde-
dilıyor. Kamu arazilerindeki gecekon-
. dulara ucuz tapu verilmesı de Refah Par-
tisinin olası bırerken seçim için yap-
tıgı yatınm olarak değerlendıriliyor.
REFAH YOL" unpaketinden iç borç-
lanmanın vade ve faiz yapısını düzelt-
mek amacı ile gündeme getirilen dö-
vize endeksli tahvilden 3 mılyar dolar
beklendigi yolundaki açıklamalar dik-
kat çekıyor. Ancak 1994'ün sonlanna
doğru büyük boyutlu ekonomik kriz
yaşayan Meksıka'nın da dolara endeks-
li tahviller yoluyla iç piyasada borç-
landıgını hatırlatan bankacılar. "Mek-
sika. bu polirikavı uygularken arkasın-
da Amerika ve kanada \ardı. Tiirkiye
ist herhangi bir dış, destek almadan bu
işe smundu. Proje uygulanırsa oiduk-
ça tehlikeli bir viraja girilir" dıyerek
potansiyel tehlıkeye dikkat çekiyorlar.
Karon \lenkul Degerler Para Piya-
sası Uzmanı MuratOnerHazme'nindö-
vize endeksli tahv il çıkararak kendi ku-
yusunu kendisinin kazdığını öne sürü-
yor. L'zun süredirdöv izin gerçek dege-
rinin altında seyrettiği için birkaç ay
içinde dövizde yüksek oranlı bir sıçra-
rna beklendigine dikkat çeken Murat
Öner, " Dövizde srçrama olduğu zaman
Hazine elindeki dövize endeksli borç
stokuyla vakalamrsa, ortaya büyük bo-
yutlu bir kriz çıkabilir'dedi.
Sümerbank Genel Müdürü Şükrii
Karahasanoğlu ise döv ız£ endeksli tah-
vil çıkanlarak Türkiye getinlecek dö-
vizin. TL'ye çevrilmesı halınde büyük
tehlike oluşacagına dikkat çekerefc,
"Dövize endeksli tahvilin genel görü-
niimû uygulanabilir nhelikte. Türk ban-
kalannın muhabir bankalardaki dövi/
vartıklan 5 mihar dularst\ i\ esinde. Bu
döviz varbğının vurtiçi sistemc gelmesi
ancak alryapı sağlandığında nıürııkün
olabilir. Ancak bu döviz senisinin iç
borçlarda kullanılnıası. TLNe dönüş-
türülmesibüvükbirtehiikeoluşturur
n
diye ko-
nuştu.
Bu arada REFAHYOL hükümeti. yurtdı-
şındaki Türk vatandaşlannda bulunan dövız-
lerinin süper faızli dövız hesaplan yoluyla
Türkıye'ye akacagını düşünüp hesaiannı ona
göre yaparken. uzınanlar Refah Partisinin
yandaşian dışındaki vatandaşlann bu hesap-
İara itıbar etmeyeceklerini düşünüyorlar.
Sanayici kesin çözüm bekliyor
Paketten en çok etkilenecek olan kesim olan
sanayicilerin ortak görüşü paketin ekonomik
Sendikacılar:
Paket gerçekçi değil
Rıd\an Budak.
Işçi ve işveren
sendikaian da
peketi gerçekçi
bulmadı. DlSK
Başkam Rıdvafl
Budak.
hükümetin
açıkladıgı
programın,
Türkiye'de daha
önce
tartışılanlardan
farkiılık arz
etmediğini
beiirterek, işçi
birikimleri
konusunda
yapıiacak
değişjmin ise
başan göstermesi
gerektiğıni,
bunun dışında
gerçeğe dayalı bir
sey
göremediklerini kaydetti.
Budak. "Kayrt dışının kayıt
aitına almması, ne kadar
Saiim L'slu.
vergi alınacağı,
kazanandan
kazandığı kadar
vergi alııup
alınmayacağı gibi
kaynağın esasını
oluşturan
refonndan baber
yok" şeklinde
İconuştu. Hak-lş
Başkam Salim
l'sJu ise söz
konusu paketin
zam ve vergi
kısırdöngüsünün
kınlmaya
çahşıldığı bir
program oldugunu
kaydederek, ancak
10 milyar dolara
ulaşan kaynağın
nasıl harekete
geçırileceğinin ve
faizin üretim
cazibesini nasıl arttıraca-
ğının bu paketin içinde yer
almadığını söyiedi.
sorunlann çözümü için yetersiz oldugu yö-
nünde. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
V üdınnny>orç_lantrıada TL yerine dövıze ka-
yılacagınrrrTfSpefinin verildigini beiirterek,
bunun sakıncalı olacağını kaydediyor. Yurtdı-
şındaki dövizi ülkeye çekmek için verilen ta-
vizlerin ıçerdeki sanayicive darbe vuracağını
da söyleyen Yıldınm. KİT Havuzu'nun ise
me\cut hantal yapıyı daha da zorlaştıracagı-
nı belirtti. Yıldınm'ın bu görüşlenne destek
veren Eski İSO Başkaru Memduh Hacıoğiu ise
hükümetin finans çevrelerinde olmasa bile
kamuoyunda kredibilitesinin bulunmadığına
dikkat çekerek, sözkonusu pakette
yalnızca bir-iki maddenin gerçekçi
oldugunu. ancak genelde pek fazla
kaynakyaratıcı olmadıginı ifadeet-
ti. TÜGİAD Başkanı Murat Bek-
dik de paketin orta \adeli bir prog-
ramla uygulamaya konulması ge-
rektiğini, aksi takdirdeoluşacak kay-
nağın sadece bütçe açıklannın bir bö-
lümünü karşılamaya yetecegini vur-
guladı.
Bu arada REFAHYO.L'a verdigi
destekle dikkat çeken MÜSİAD'dan
dahi pakete tepki geldi. MÜSİAD
Başkan Yardımcısı Ali Ba> ramoglu,
kaynak paketinin günü kurtarma pa-
keti oldugunu beiirterek. hüküme-
tin ikinci bir pakette üretim ve ihra-
cı teşvik edici önlemleralması ger-
ketiğini söyiedi.
Vergi affi beklentisi doğdu
Öte yandan REFAHYOL. vergi-
de kök'lü bir reform paketi hazırla-
mak yerine bu alanda da günü kur-
taran tedbirlere yönelmey i tercih et-
ti. Beşinci kaynak maddesi olarak ka-
mu alacaklannın ve vergi tahsilatı-
nın hızlandınlmasına sayan Erba-
kan'ın bu arada 1992'de olduğu gi-
bi bir vergi affını imha etmesi ise
oldukça tehlikeli olarak yorumlanı-
yor. Bu açıldamanın ardından mükel-
îeflerin vergi affi beklentisine gire-
cegini belirten, Türkiye Serbest Mu-
hasebeci Mali Müşavirler ve Yemin-
li Mali Müşavirler Odaları Birliği
(TÜRMOB) Başkanı IVlustafaÖzyû-
rek. "Af konusu dürüsl değil. An-
cak madem böyle bir şe\ telaffuz
edildi. Bir an önce çıkmasında \ a-
rar var. Yoksa kinıse vergisini öde-
mez" derken vergisini erken öde-
yene ındirimi olumlu karşıladıklan-
nı bildirdi.
Özyürek. belediyelere Maliye'nin
topladıgı vergileri denetleme yetki-
si verilmesinı ise^BeHikitrafİgide-
nedemekJe kanştınyoriar" diyerek
zabıta denetiminin sakıncalı olaca-
ğına dikkat çekti. Denetleme yetki-
sine sahip kişilerin maliye ve tiukuk
bilgisi olan uzman kışılerden oluş-
ması gerektiğini belirten Özyürek.
"Beledivelerin tahsil etmek zonın-
da olduklan emlak ve çevre vergiJe-
ri imarharçlan var.Onlarönce bun-
lan toluna ko>sunlar. Bunun dışın-
da sistem olarak da zabıtalann de-
netienmesinde sakıncalar sttr. Böyle
bir u>gulanıa ile zabıtalara pay ve-
lünKsi söı konusu. Daha fada pay ala-
lını amacı ile daha çok ceza kesme gi-
bi bir suiLstimak? neden olabilir*' dedi.
Necmettin Erbakan'ın 'havuzprojesi'nin
tutmayacagı ise daha önce "deneme-vanılma
yöntemi ile kanjtlandı" Tansu Çiller'in çjev-
İet bakanı oldugu dönemde Emlak Bankası Bun-
yesınde uygulanan ve Gübre Fabrikalan ile Şe-
ker Fabrikalan için oluşturalan havuz sistemin-
den kaynak sıkıntısı nedenı ile vazgcçildi. O
zamanki Emlak Bankası Genel Müdürü Şük-
rü Karahasanoğlu. toplam 1 trilyon lıralık ha-
vuzun başlangıçta yararlı oldugunu ifade
ederek, "Ancak bir süre sonra Hazineve Mer-
kez Bankası finansal destek vermediği için vaz-
gecmekzorunda kaldık" dıye konuştu.
Söperdövir
hesabı
ur
REFAHYOLun mil-
yarlarca mark beklediği
bu hesabayurtıdışındaki
Refah Partililerin dışın-
da pek itibaredenin bu-
lunmayacagmı öne sürü-
lüyor. Özendirmek için
çok yüksek faiz verildi-
ginde ise, kaynağın eko-
nomiyi krize sürükleyen
sıcak paradan farkı kal-
mayacağı vurgulanıyor.
Sendika yetkilileri,
SSK'da yapılması gere-
ken düzenlemelerin pa-
kette yeteri kadar yeral-
madığını belirtirken.
Bağ-Kur'da ise sorunun
basamak yükseltmeyle
aşılamayacağmı, sigor-
talama zorunlulugunun
getirilmesi gerektiğini
ifade ettiler.
Maden-
lere
rultsat
Erbakan'ın kendi ica-
dı olarak sunduğu "havuz
projesi "ne umut baglan-
maması gerektiği ise da-
ha önce ortaya çıktı. Ka-
mu kuruluşlannın gelir
ve giderlerini bir hesap-
ta toplamayı öngörün bu
sistem 1993 yılında Em-
lak Bankası tarafından
iki KJT'i kapsayacak hal-
de sadece 6 av sürdü.
Cecekondu
tapu
Özelleştirme Kanu-
nu'ndaki ihale tespit ve
teklif usullerinin değişti-
rilmesi gerekiyor. Yetki-
liler, bir bankanın sade-
ce özvarlıklannın ortaya
dökülmesinin dahi 6 ay-
lık bir süre gerektirdiği-
ni özelleş,tirmenin ise en
az 2 yıl süreceğini ifade
ediyorlar.
Gecekondulara ucuz
fiyatla tapu verilmesi, RP
seçmenine ödül anlamı-
na geliyor. Aynca, hükü-
metin lObindönümima-
n olmayan sahipsiz ara-
ziyi kamu adına tapula-
yarak satmaya hazırlan-
dıgı belirtilirken, aynca
orman alanlannın daral-
tılarak arazi yaratılaca-
ğını kaydettiler.
Belediyelere
denetimyetldsi
Ruhsat ücretini öde-
meyenlerin sayısının çok
fazla olmadığı için bu-
radan beklenen kaynaga
da hayal gözü ile bakıh-
yor. Çünkü ruhsat alma-
yanların işletme hakkı
iki ila dörtay gibi bir >ü-
rede iptal edildiginden
böyle bir ruhsat alacagı-
nın oluşmayacagına dik-
kat çekiîiyor.
vergi
intflrimi 7
1 %
Vergi tahsilatının hız-
landırılması için \ergisi-
nı erken ödeyene ındinm
vaat eden REFAH-
YOL' un bu arada
1992'deki vergi affına
benzer bir uygulamaya
gıdeceklerini açıklama-
sı "af beklentisi" doğur-
du. \v\ergi ödemelerinin
dunnası üündeme aelebi-
lir.
Belediyelere Mali-
ye'nin topladıgı vergile-
ri denetleme yetkisinin
verilmesi ise bu konuda
deneyimsiz olan zabıta-
lan devreye sokuyor. Bu
sırada kesilecek cezala-
nn bir bölümünün bele-
diyelere verilecek olma-
sının suistimale neden ol-
ması beklenivor.
Zorunlu
tasarruf
Dövize
endetcsH tahvil
REFAHYOL Hükü-
meti'nin ekonomi pake-
tinde, nemasıyla birlikte
400 trilyon biriken zo-
runlu tasarruf hesabı nın
tasfiyeye tabi tutulacagı
da açıklandı. Ancak Er-
bakan. sözkonusu nenıa
ödemelerinin ise ne za-
man yapılacagı konusun-
da herhangi bir açıkla-
mada bulunmadı.
Döviz kurlannın sey-
rini istikrara baglayacak
hiçbirönlemin bulunına-
dıgı Türkiye'de. dövize
endeksli borçlannıanın
Hazine'vı büvük riske
sokacagı belirtilivor. Uz-
manlar. 2 yıl önce finan-
sal kriz yaşayan Meksi-
ka'nın dadövize endeks-
li tahviller yoluyla borç-
landıöını hatırlatıvorlar.
FonlarAnayasaMahkemesiyolundaANKARA (Cumhumet Bürosu) - Ana-
yasa Mahkemesi'nın yürütmeyi durdurma
İcararı aldıgı 1996 yılı Bütçe Yasası'ndaki
bazı hükümleri yeniden düzenleyen ve fon
gelirlerinın Hazine adına bir hesapta top-
lanmasını öngören yasa tasarısı dün
TBMM'de kabul edildi. Tasan görüşülür-
ken. DYP ve RP millervekillerinin verdiği
önergenin kabul edilmesiyle. vakıf üniver-
sitelerinin merkezlen dışındaki illerde de
üniversite kurabilmelerine olanak saölan-
dı. CHP Grup Başkanvekıli Önder"Sav.
yasa için yeniden Anayasa Mahkemesi ne
başvuracakiannı söyiedi.
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gece
ele alınan tasan üzerindeki görüşmeler sa-
bahsaat05.00'edek sürdü. Muhalefetpar-
tileri sık sık yoklama, karar yeter sayısı is-
teyerek, çok sayıda değışiklik önergesi ve-
rerekengellemeyaptılar. Sabaha dek tasa-
nnın maddelerı kabul edılirken. toplantı
yeter sayisi bulunamadıgı için tasannın tü-
mü üzerindeki oylama gerçekleştirileme-
di. TBMM'de dün oylama yapıldı \e tasa-
rı kabul edildi.
Tasannın kabul edilmesiyle, fonlann her
türlü gelirinin Hazine adına açılan bir müş-
terek fon hesabmda toplanması hükme bağ-
landı. Bütçe kanunlan ile hangi fonların,
hangi yıl bütçe kapsamına dahil edilecegi ,
belırlenecek. Kapsam dışında bırakılacak
fonlann gelirleri ve harcamalan bütçe ile
iIışkilendiri lemeyecek.
Genel bütçeye dahıl dairelere ve katma
bütçeli idarelere baglı döner sermayeli iş-
letmelerin aylık gayrisafi hasılatının yüz-
de 10'u en geç ertesi ay ın 20 sine kadar ge-
nel bütçeye irat kaydedilmek üzere ilgıli say-
manlıga yatırılacak. Geciken miktar. yıl-
lık vüzde 12 zamlı tahsil edilecek.
Bütçe ve ce^ıtli kanunlarla genel bütçe
gelırlerinden kamu kurum ve kuruluşları-
na o yıl için av rılnıası öngörülen paralann
yasaloran ve miktarlan aynı mali yıl için-
de yeniden belırlenebılecek. Baraj. lıman.
havalimanı. enerjı santralı. tesis gibı taşın-
maz mal ve sair varlıklan, kullanan kamu
kurum ve kuruluşlannın gayri safi hasılat-
lanndan. bu kullanıma karşjlık. bir oran
dahilınde. belirlı bir bedel tahsil edilerek
genel bütçeye gelır kaydediiecek.
Yurtdışı egıtım masraflannın tahsili. kre-
di borcunun te>pitı ve ödenmesi ile kredi
temınatı hususlarınınyeni düzenlemesıne
göre. Yüksek Öğrenım Kredi ve Yurtlar
Kurumu'ndan kredi alan ögreneınin bor-
cu. ögrenim kredılerinin verildiği tarihten
öğrenim süresının bitimine kadar verilen
miktarlara. DfE'nin toptan eşya fiyat en-
deksindekı artı^lar ilave edilecek.
ÇİFTÇI DOSTU /SADULLAH USUMÎ
Trakya'da kuşkulu bekleyişEDİRNE - Batılı ülkelerde çiftçilerin aley-
hine kampanya düzenlemek, onları sömü-
rebilmek için çeşitli tuzaklar hazırlamak kim-
senin aklının kenarından geçmez... Geçse
bile gücü yetmez... Çünkü, çiftçiler örgüt-
lenmiştir. Haklannı özel sektöre karşı koru-
yabilmek için ekonomik güce sahip birlik ve
kooperatifleri vardır...
Barajlan ve göletleri her zaman su dolu
olduğu için kuraklığın adını unutmuşlardır.
Tohumluğun en iyisi, gübrenin en kalitelisi
kapıanın önüne kadar getirilir. Bankalar ve
kooperatifler istedikleri kadar krediyi yüz-
de 3 veya 5 gibi son derece düşük faizler-
le hesaplarına aktanverirler!..
Devlet, piyasa işlerine karışmaz.
Ama, seyirci de kalmaz. Bütçelerin-
den tanm kesimini desteklemek için
büyük pay ayınrlar. Çiftçilere üretim
aşamasında akıl almaz para yardım-
lan yapılır. Pazariama sırasında kim-
se çiftçiye yan bakamaz. sömüre-
mez... Birlikler ve kooperatifler piya-
sayatamamen egemendir.... Hele ih-
racatta, bizim çifçimizin rüyasında
görse inanamayacağı ölçüde teşvik
primleri verilir...
Bu sistemleri uygulayan ülkelerin
hepsi başanya ulaştılar. Tanm ve hay-
vancılıklan gelişti. Ürünlerin verim ve
kalitesi yükseldi. Çiftçi de, tüccarda
kazandı. Ekonomileri büyüdü. Dev-
let de çiftçiye destek olarak verdik-
lerinin en az 10 katını geri aldı!..
Türkiye'de ise yıllarca tam tersi bir
uygutamayaşandı... Devlet çiftçiyeye-
terince destek vermedi. Özel sektö-
re karşı korumadı. Ama, bütün işle-
rine karıştı... Üstelik kanştırdı ve için-
den çıkılmaz hale getirdi... Bütçeden
çiftçiye destek adı altında çıkanlan pa-
ralann büyük bir kısmı bankalann ve
özel sektörün kasalanna aktı...
Devlet, çiftçileri korumak için ku-
rulan tanmsal KlT'leri, özel sektörü
zengin edebilmek için kullandı.
Hükümetlertanm satış kooperatif-
lerine rahat vermedi, sürekli müda-
hale ederek yanlışlar yaptırdı... Üre-
ticilerin öz mali olan kooperatiflerin genel mü-
dürlerini kendi keyfine göre atadı... Istedi-
ği zaman yönetim kurullarını görevden al-
dı... Yerine yenilerini getirdi!..
Peki... Sonuçta ne oldu?
Türk tarımı kısa süre içinde can çekişir ha-
le geldi. Hayvancılık krize sürüklendi. Kır-
sal kesimde yaşayan 10 milyona yakın in-
sanımızın önemli bölümü işşiz ve aç kaldı...
Kentlere göç hızlandı... işsiz saysı 15 mil-
yona yaklaştı...
Daha da kötüsü, en önemli tanm ürünle-
rini ıthal etmeye başladık... Eğer, tarımı ve
hayvancılığımızı içine sürüklendiği krizden
kurtaramazsak, ithalat için her yıl yabancı
ülkelere üç dört milyar dolar ödemek zorun-
da kalacağız!..
Ayçiçeği üretimi yanya düştu
Ayçiçeği de buğday, şekerpancan gibi
yanlış tanm politikalarından etkilenen bir
ürünümüz. 5 ile 6 yıl içinde ayçiçeği üreti-
mi yan yanya düştü. Sıvı yağ açığımız da iki
kat arttı. 1989 yılında ayçiçek üretimimiz 1
milyon 250 bin tona çıkmıştı. Ancak, Tür-
kiye'nin en güçlü kuruluşlanndan biri olan
Trakyabirlik'in devlet tarafından yeterince
desteklenmemesi. kötü fiyat politikaları,
tüccann sömürüsü, kuraklığa bir çözüm
Tüccar ve sanavici aveiçeğinin desteklenmesine karşı. . . .. -. ,
• Y
* ^ * vunuyor, ancak aradakı farkın
bulunamayışı üreticileri canından bezdir- sistemi" ile karşılanmasını öneriyor:
dı. Ancak, son hafta yağış olmayınca du-
rum kesinlik kazandı. Ve... Çiftçiler ayçiçek
tahminlerini 500 bin ton olarak açıkladılar!..
Trakya'da ayçiçeği ekili tarlalarda araş-
tırma yapanlar, üreticilerin tahminlerini da-
ha gerçekçi buluyorlar. Sanayici ve tüccar-
lann tahminlerine isetariayi ve ayçiçeğini ta-
nıyan çocuklar bile gülüyor... Tecrübeli üre-
ticiler, tüccann sanki bolluk varmış gibi gös-
tererek fiyatlarrn düşük tutulması amacı ile
bu yolu seçtiklerini belirtiyorlar!..
Üretici 50 bin lira istiyor ~
Rekolte tahminlerinin ardından şimdi de
"destekleme" ve "taban fiyat" tartış-
ması başladı.
Üreticiler, ayçiçeğinin geçmiş yıl-
larda olduğu gibi desteklemeye alın-
masını ve taban fiyat olarak da 50 bin
lira verilmesini istiyorlar... Tüccar ve sa-
nayiciler ise ayçiçeğinin desteklen-
mesine şıddetle karşı çıkıyorlar ve fi-
yat olarak da 30 bin lirayı yeterli bu-
luyorlar!..
İki tarafm isteği arasında büyük fark
var. Ancak, gelişmeler üreticinin hak-
lı oldugunu gösteriyor. Zira, bir kilo
ayçiçeğinin maliyeti 35 bin lira. Üste-
lik, bu hesaba kredi faizleri ile tarta
icarlan da dahil değil. Faiz ve icar gi-
derleri de hesaba katıldığı zaman ma-
liyet 43. hatta 45 bin liraya yaklaşıyor!..
Aynca, diğer ülkelerin çoğunda fi-
yatlar belirlenirken. ürünler arasında-
ki parite hesaplan da yapılır. Örneğin,
dünyanın birçok ülkesinde ayçiçeği-
ne buğdayın 3 katı fiyat verilir. Hangi
ülkeye giderseniz gidin, yapılan hesap
budur... Türkiye'de de 1980 yılından
önce parite hesaplarına çok dikkat
edilirdi...
Bu yıl hükümetin buğdaya verdiği
ortalama fiyat 17 bin lira... Diğer ülke-
lerde oldugu gibi, ayçiçeğine bu ra-
kamın 3 katını verirsek, alımlannı 51
bin lira başlaması gerekecek...
Nitekim, Edirne Ziraat Odası Baş-
k a n ( l s m a i l B o l u d a b u
früS'eri sa-
pnm
Doc. I)r. F.RIVC, YKLDAN (Bilkıni l nivcrsiitsi)
DDÇ. Dr. KROL BAI.KAN (Hamilton ( olk«c)
• Kısa vadeli sermaye hareketleri gelir
bölüşümünü bozucu etki yapmaktadır. Kısa
vadeli sermaye hareketleri, özü itibanyla
taşıdıklan spekülatif nitelik nedeniyle, reel
yatınm davranışlanndan ziyade rantiyer tipi
girişimleri beslemekte ve ulusal ekonomiyi
nerdeyse bir "gazino kapitalizmine"
dönüştürmektedir.
Sıcak para gelişmeye de engel
dü.
Hemen bir yıl sonra, 1990 yılında ayçiçe-
ği ekimi azaldı ve üretimimiz 860 bin tona
düştü... Hükümet uyarılara rağmen ciddi
önlemler almadığı için üretimde gerileme de-
vam etti... 1995 yılında rekolte 630 bin to-
nu geçemedi...
Bu yıl ise rekolte hâlâ tartışmalı... Sana-
yici ve tüccar, ürünü ucuza kapatabilmek
için üretimde patlama olacağını iddia etti...
Onlara göre. rekolte 800 bin tonu geçe-
cek!..
Çiftçiler ise kuraklık nedeni ile uzun süre
herhangi birtahmindebulunmaktan kaçın-
ş y
"Enflasyon canavan üreticinin girdilerini
her yıl yüzde 150, hatta yüzde 200 arttın-
yor. llaç fıyatlanndaki artışlar yüzde 300'e
ulaşıyor. Bu da maliyetin yükselmesine yol
açıyor. Hem piyasayı hem de üreticiyi den-
geleyebilmek için fiyat 40 bin lira olarak
ilan edilme/idir... Aynca, üreticiye zaranna
karşılayabilmesi için kilo başına 10 bin lira
prim verilmelidir..."
_ Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı Hüseyin
Önbey ile Trakya'nın diğer oda başkanlan
da aynı görüşlerı paylaşıyorlar...
SÜRECEK
~W" j r ısa va-
\ S deli
l ^ k serma-
A^ye ha-
reketleri ulusal
mali piyasaların
özgün gelişimini
engel lemekte ve
kınlganlıgını art-
tırmaktadır
Kısa vadeli ser-
maye girişleri.ge-
rek cari işlem ha-
cimlerininbüyük-
lüğügereksedevi-
nımlerininhızı iti-
barıyia ulusal fi-
nans piyasalann-
daki mali araçla-
rın özgün gelişi-
mini engellemek-
tedir. Ömegın. îstanbui Menkul
KıymetlerBorsası'nın 1995 yı-
lı işlem hacmının sadece $52.3
milyar oldugu görülmektedir
(bkz. Tablo 4).Daha önceki he-
saplamalanmıza dayanarak, kı-
sa vadeli sermaye brüt giriş iş-
lem hacmininS 101 milyaroldu-
ğudüşünülürse. İstanbul borsa-
sının bu tür işlemler karşısında
ne kadar sıg kaldıgı kolayca an-
laşılabilır. Borsada işlem gören
menkul kıymetlerin hacim de-
ğeri uluslararasından gelen bu tür
sermaye girişlerini özümseye-
bilmekten uzaktır. Spekülatifar-
bitraj ögesiyle hareketeden ulus-
lararası sermaye. ulusal menkul
kıymet ha\ uzunu dogrudan et-
kisine almış gözükmektedir.
Öte yandan, Tablo 4'teki ve-
riler, ikinci el piyasalan işlem
hacminin aynı yıl 410 milyar
dolara, repo-ters repo işlem hac-
minin de 125 milyar dolara ulaş-
tıgını göstermektedir. Burada il-
ginç olan husus ise, bu piyasa-
larda işlem gören araçlann. or-
todoks iktisat kuramınca öngö-
rüldüğü (ve ideolojik bir inanç
olarak sav unulduğu) üzere ma-
li derinleşme ve giderek üret-
ken yatınmlarını finansmanına
degil. kamu açıgının finansma-
MENKUL
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
TABLO: 4
KIYMET PİYASALARINA AİT GOSTERGELER (MlLYOgJ
istanbul Menkul Kıy. i
Borsası Ticaret Hacmi
işletme
Sayısı
79
76
110
134
145
160
176
193
Kamu Men.
Toplam Kıymetleri
115
773
5654
8502 312
8S67 2403
21771 10717
23202 8828
52357 16509
kinci El Piyasalan . ^
İşlem Hacmi Wr
Ozel
1075
2001
7359
3139
2305
3719
4941
6003
JUF*
Repo Ters-RepoKamu işlem
7295
15210
37000
66873
88771
157861
180587
404643 '
Kaynaklar: Sermaye Pıyasası Kurulu, 1995 Yıllıkffaponı; DPT Temel Ekonomik Gostergeler.
Hacmi
4794
23704.
123254
nında kullanılmak üzere, kamu
sektörünce değerlendırildiğidir.
Nitekim, ikinci el piyasalannda
işlem gören mali araçlannın ne-
redeyse yüzde 98'inin kamu çı-
kışlı oldugu gözükmektedir.
Bu gözlemler, kısa vadeli spe-
külatif sermaye gin'ş-çıkışlar-
nın, ulusal mali piyasalarda sü-
rekli birdalgalanma ve istikrar-
sızlık unsuru yarattıgını ortaya
koymaktadır. tamamıyla rantsal
ve ulusal sistem-dışı ögelerce
belirlenen bu tür dalgalanma-
lar. mali piyasalarda belirsizlik
ve kaos yaratrnakta; ve bu anlam-
da, finansal sistemin etkin kay-
nak dagılımı işlevini olanaksız
kılmaktadır.
Kısa vadeli sermaye hareket-
leri gelir bölüşümünü bozucu
etki yapmaktadır. Kısa vadeli
sermaye hareketleri, özü itiba-
nyla taşıdıklan spekülatif nite-
lik nedeniyle, reel yatınm dav-
ranışlanndan ziyade rantiyer ti-
pi girişimleri beslemekte ve ulu-
sal ekonomiyi nedeyse bir "ga-
ano kapitalizmine*' dönüştür-
mektedir. Bu süreç içerisinde.
ithalata bagımlı yapay bir bü-
yüme yarattlmakta. bir yandan
da kamu kesiminin borçlanma
gereği için rahat bir finansman
olanagı sağlanarak. yaygın ve
kapsamlı bir vergi reformunun
ertelenebilmesi olası kılınmak-
tadır. Bu sayede sermaye kesi-
minden alınan vergi yükü ide-
olojik olarak sürekli düşük tu-
tulabilrnekte. böylece özel ser-
mayeye devlet bütçesi üzerin-
den bir gelir transferi politikası
sürdürülebilmektedir.
Hazine'nin verilerinegöre. iç
borç faiz ödemelerinin
GSMH'yeoranı 1992"te yüzde
2.8'den, 1994"te yüzde 6.0"a.
1995'te de yüzde 6.2'ye ulaş-
mış durumdadır. Yani milli ge-
lirin yüzde 6'sı civannda bir ma-
li büyüklük Hazine'nin iç borç-
lanma stratejisinin bir unsuru
olarak el değişmektedir. Bu an-
lamda devlet, artık yatınmcı ve-
ya üretici konumda olmaması-
na karşın, gelirlerin yeniden da-
ğıtılmasına ilişkin düzenleyici
bir işlev görmektedir.
Sonuç olarak. uluslararası ser-
maye hareketlerine 1989 yılın-
dan bu yana saglanan denetim-
siz serbestleştirme deneyiminin
Türkiye ekonomisinde yaşanan
istıkrarsızlıksürecıninanaekse-
ninı oluşturdugu görülmektedir.
Böylesi bir konumda finansal
kesimin spekülatifdalgalanma-
lan. giderek reel üretici sektör-
lerde belırsizlige. uzun erimli
kararlann yapılanmamasına ve
iktisadi istikrarsızlığa yol aç-
maktadır. Bu süreçte reel eko-
nomik faaliyetlerdeki dalgalan-
malann aralıklan giderek sık-
laşmakta ve boyutlan daha da bü-
y ümektedir. Daha somut birifa-
deyle vurgulayacak olursak. Tür-
kiye gibi, ulusal mali piyasala-
nnda yeterince derinleşme ve
olgunluk saglamadan uluslara-
rası spekülatif sermayenin çı-
kar alanına çekilmi^ bütün az-
gelişmiş ülkelerde. bu tür finan-
sal krizlerin yapısal koşulları bu
süreç aitına girildiği andan iti-
baren hazırlanmış durumdadır.
Dolayısıyla, ulusal ekonomide
güııümüzde yaşanmakta olan bu
tür kriz süreci yalnızca Türki-
ye'yeözgü birolgu olmayıp 82
Şili: 95 Meksıka ve Arjantin: ve
yavaşşavaşTayland'da. Fılipin-
İer'de oluşrnaya başlayan kriz-
lerin de ortak noktasını oluştur-
makta ve uluslararası speküla-
tif finansal hareketlerin deneti-
me alınarak düzenlennıesini acil
çözüm bekleyen bir gündem
maddesıne dönüştürmektedir.
BİTTİ