Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 1996 CUMA
2 DIZIYAZI
• Özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP)21 Ocak1996'dakûruldu.
"Aşk" ve "devrim" sözcüklerinin
yarattığı çekim nedeniyle,
medyada "aşkın ve devrimin
partisi" sloganıyla uzun süre ilgi
ırerkezi olan ÖDP; bugüne
dek 60 il ve 300'e yakın ilçede
örgütlendi.
HADEPyönedmicezaevinde
T ü r e v K ö s e
Son seçimlere, "Emek-Banş-Ozgfirlük" blo-
ku adı altında Sosyalist tktidar Partisi (SİP). De-
mokrasi \e Banş Partisi (DBP) \e Birleşik Sos-
yalist Parti (BSP) ile birlikte giren Halkm De-
mokrasi Partisi (HADEP) yüzde 4.2 oramnda oy
aldı. ancak ülke barajını aşamadığından parla-
mentoda temsil olanağı bulamadı HADEP
kongresinde Türk bayrağının indirilmesi, parti
yönetiminin büyük bölümünün cezaevıne gir-
mesıne yol açtı. HADEP Genel Başkanı Murat
Bozlak'ın da aralarında bulunduğu 40'a yakın
yönetıci tutuklanarak Elmadağ Cezaev i'ne kon-
du. HADEP Genel Merkezi'nde "dışarda" bu-
labıldıgimiz tek parti yöneticisı olan Izmır tl
Başkanı Güven Ozata ile konuştuk.
Ûzata, parlamentodaki sol partilerle ılgili ola-
rak şu degerlendırmeleri yaptı:
"Parianıentodaki partilerin sol olduğu kanh
sında değiliz. Sol. sosyal demokrasiden uç şeyle-
re kadar geniş bir kavram. Mevcut partifer sos-
yal demokrat bile degil. Muhafazakâr Avrupalı
partilerin bile gerisinde. Bugüıı ülkenin can alı-
cı sorunlarını tahlil ettiğimizde, DSP'nin,
CHP'nin; ANAP'ın, hatta RP'nin gerisinde kal-
dıklannı görüyoruz. Sol parti şovenist olmaz. O
konuda merkez sağ partilerin gerisindeler. Ülke
sorunlannın çözümünde ayağı >ere basmayan,
beylik laflarla popülizm giindemde, bunlan ger-
çek sol olarak değerlendirmek mümkiin değil.
Birbiıierini yıpratma. birtakım değerleri iç po-
litikaya malzemeyapıp,iktidara gelmek hedefin-
deler. Çöziinı öneren, üreten, ülke sorunlarına
katkj sağlayabilen bir olgu içinde değiller. Bun-
lara sol demek mümkün değil."
Özata. kıtselleşme mücadelelelerı konusunda
da, "Takdir edersiniz ki, biz bu süreçte yeni de-
ğiliz. Çok yoğun bir mücadeleden geliyoruz.
Onümüze konan engeller > eyaratılan handikap-
lar karşısında, mevcut partilerden hangisi olsa,
yok olup giderdi. Kitleselleşme konusunda so-
runlu değiliz" dedı. Özata. tüm dezavantajları-
na karşın son seçimlerde y üzde 4 5 oranında oy
aldıklannı vurgulayarak, "Bu, çok anlamlıdır.
Biraz daha Türkiye sorunlanna egemen kılabil-
me çabasındayız. Bizim belli bir inancımtz, stra-
tejimiz vardır. Öniimüze çıkanlan engeller \ar.
Son, bayrak indirme olayı, bunun provoktif ör-
neği. 40'a yakın yöneticimizin eezaoinde olma-
sı bir engeldîr. Buna rağtnen yolumuza devam
ediyoruz" dedı.
Ozata. güçlükleri konusunda da şu değerlen-
dırmelen yaptı.
"Bazı stratejileri kitleiere ulaştırma konusun-
da zorluk çekiyoruz. Koskoca medya bayrak dik-
meden sonra karşınuzdaydı. Tümüyle kapıiar
kapandı, söylediklerimi/ kaale alınmadı. Tele-
vizyonlar konuşmak isfiyortız, bu yarayı kapat-
tık, kaşımayalım. deniyor.44 ildeörgütlüy iiz.Ör-
gütler hali hazırda dünden farksız biçimde çau-
şıyor. Arna, sesimizi ulaştırmakta giiçlük çekiyo-
ruz. Eskiden komünizm tehlikesi vardı, şimdi
bunun yerini bölücülük aldı. Rahatlıkla damga-
lanıyoruz. Medya da kapısını kapatınca kendi-
mizi anlatamıyoruz. Bayrak provokasyonundan
sonra endişemiz vardı, ama grafiğimiz düşmedi.
Seçime girsek, daha fazla oy alabiliriz. Eğer par-
timiz seçime giremezse de, parti dışı yollar bu-
lunabilir."
Özata. RP'lı bir iktidar karşısında nasıl bir
muhalefet stratejisi izlenmesi gerektıgı sorusu-
na da şu yanıtı verdr
"RP'li bir iktidar açılım sayılıyordu. şartlar
zoriadı. RP'ye iktidar yolu açıldı. RP've başlan-
gıçta iktidar yolu kapatılmıştı. Ama kaçınılmaz
ÜWU. RP'nin popülist söylemlerini ciddiye aldık
başlangıçta, ama kimse sağlıklı politika geliştir-
mek niyetinde değil. Çok sıra sürede eskiye dön-
diik. RP, belki, diğer partilerden farklı yaklaşım
sergiler diye düşünüyordu. Can alıcı sorun, Kürt
sorunu. Açlık grevlerinde daha farklı yaklaşım
bekliyorduk. DYP-ANAP-CHP'nin ötesinde bir
şey vapacağı yok. Tam bir teslimiyet içinde. Dü-
zen dışılık iddialan da inandıncı değildi, Bazı ko-
nularda. insan haidan temelinde İslamcı görüş-
ten kaynaklanan esinle bazı şeylerin düzelebile-
ceği inıajı verebilirdi. Görüyoruz ki, bu da oüna-
"
ÖDP Lideri Ufuk Uras
4
Modern
Robin Hoodçuluk öneriyoruz'Parlamentodaki "sol" partilerin değiş-
mez gündemını "kimin daha sol" ofdu-
gu ve "birleşme" kavgalan oluştururken
parlamento dışı sol dabirölçüdebu gün-
demın içinde. Parlamento dışı sol parti-
ler. DSP ve CHP'ye "sol parti" sıfatını
yakıştıramazken bu sıfatı kendı aralann-
da da paylaşamıyorlar. Sokaklann. mey-
danlann. hapıshanelenn partıleri biryan-
dan var olma. diğer yandan kıtleselleş-
me ve olası bir seçimde parlamentoda
temsil edilme mücadelesi veriyor...
Özgürlük \e Dayanışma Partisi (ÖDP)
21 Ocak 1996da kuruldu. "Aşk" ve
"devrim" sözcüklerinin yarattıgı çekim
nedeniyle. medyada "aşkın ve devrimin
partisi" sloganıyla uzun süre iigi merke-
zi olan ÖDP: bugüne dek 60 il ve 300'e
yakın ilçede örgütlendi. Özellikle CHP
örgütlerinden ÖDP'ye önemli ka>malar
oldu. ÖDP. gırdığı ifk seçimlerde dedik-
kate değer sonuçlar aldı Son ara yerel se-
çimlerde. 41 merkezden sadece 5'ınde
seçime giren ÖDP. Bakırköy ve Sıvas'ta
yüzde 2 oranına yakın oy aldı.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, par-
lamentodaki partilere bakış açısı ve önü-
müzdekı dönem izlenmesi gereken mu-
halefet stratejisine ilişkin sorulanmıza,
şu yanıtlan verdi:
- Parlamentoda temsil edilen solu na-
sıl değeriendiriyorsunuz?
- İçinde bulunduğumuz konjonktürde
Türkiye hızla toplumsal ve siyasal bir
çözülmeye doğru giderken mevcut par-
lamento birtürbıtkisel hayat şartlannda.
kendi asli sorumluluklannı dışındaki
mercilere havale etmiş durumda gözükü-
yor. Partiler: var olan krizi çözmek bir
yana, krizı pompaiayan nedenlerin ba-
şında geliyor. Yakın dönemde tahtere-
vaJli misalı. sırasıyla siyasi sorumluluğu
alan tüm partiler. merkez sag bir rol için-
de tek tıpleştıler. Bu çerçevede ÖDP'ye
gerek solun koordinatlannı yeniden ta-
rif etmede. gerekse toplumsal muhalefe-
ti örgütlemek ve var olan hâkim pers-
pektifi tersine çevirmek konusunda
önemli sorumluluklar düşüyor. Şimdi-
den önemli bir muhalefet partisi konu-
muna gelen partimiz, programatik hattı
ve örgütlenme yapısı ile yeni bir politi-
ka tarzı inşa etme sürecini sürdürüyor.
Tepedenci ve tekçizgici. çogulculugu ve
şeffaflıgı içinde banndırmayan, faydacı
bir etige dayanan yapılanmaların yakın
birzaman içindeesamisinm okunmaya-
cağı \etedavülden hızla kalkacağını hep
birlikte yaşayarak görecegiz.
- Peki bu tablo karşısında ne yapmak
gerekiyor?
- Emekçilerin nispi taleplerinden bile
bıhaber olan ve çalışan kesimden tecrit
olan marjinal anlayışlarla. bu taleplerin
mevcut koşullarvetarz içinde en iyi ken-
dilerince çözüleceğini öneren ikameci
anlayışlann dışında, toplumun sıyasal-
faşmasını içeren bir hattı ete kemige bü-
ründürmek durumundav ız. Bu da yüzü-
müzü toplumun temel sorunlanna döne-
rek ve dıger siyasi figürlerle rekabetçi bir
ilişkiye dayanmadan, ortak pavdaîan art-
tırarak derinleştirilebilir. Hiçbirimizin
hayatı anlama monopolü (tekeli) yok.
Tarlada önümüzü açarak ilerleyen bir
yol konumundayız. Ve bu sürecı. kolek-
tıf bir şekilde gerçekleştirmek durumun-
dayız. Yoksa, bu kerametı kendinden
menkul lıderlerle, "örgütlenmiş zekâ"
olarak degerlendırilebilecek partiler, hız-
la örgütlenmiş bir "gerizekâlılığa" dönü-
şebiliyor. Insanlanmız artık, liderler ve
çevrelerindeki dar menfaat gruplannın
güdümüne gırmeyi reddediyor.
'Sol hat genişletilmeli'
- Partilerin "örgütlenmiş zekâ" niteli-
ğini koruması için ne yaptlmaiı? ÖDP ne
yapıyor?
- Asla var olan partiler gibi olmama-
mız için karşı mekanizmalan yaygınlaş-
tırmak ve derinleştirmek durumundayız.
Böylesi bir eşitlikçi politik kültür yara-
tarak Türkiye'de ahlaklı ve emekten ya-
na politikalann ön plana çıkmasını sag-
la>abıliriz. Dıger partılerdeki, hâlâ sol-
culuğunu unutmamış vicdanlara. beyin-
lere. haritasını ve pusulasını yitıren dost-
lanmıza sesleniyoruz: Hergün pazar iliş-
kilerine dayalı bir sol anlayış pazarlan-
mak isteniyor. Toplumsal muhalefet.
devlet laisizminin sınırlanna hapsedil-
mek isteniyor. Biryanda MGK'nin ba-
sın sözcülügüne soyunmuş aile partile-
ri. lıderlerinı sevenler dernegi benzen
partıler, ıhale partıleri. 5 nısancılar. dı-
ger yanda hızla saga dof ru kayan bir
Türkiye. Politıkadakı nasırlaşmış kana-
atlerın nasır ilacı olabilecek bir siyasi
hattı kurabilmemizveemegin veözgür-
lügün sesi olabilmemız. var olan koalis-
yona karşı en geniş muhalefet hattını ku-
rabılmemize baglı. Solda rekabetçi anla-
yışı bir >ana bırakmalı, denizımizi geniş-
îetmeliyiz.
- RP'li bir iktidann gerirdigi ek tehdit-
lere karşı nasıl bir muhalefet stratejisi iz-
lenmeli?
- RP gibi düzenin en düzenbaz yapısı-
nı temsil eden bu partiyi gerek varoş. ge-
rekse taşra örgütlenmemizle. bir politik
teşhir kampanyasıyla deşıfre etmek du-
rumundayız. Öyle keskin fetvalarla alan
genişletebilmemiz mümkün degil. Ken-
di mücadele ve yaşam alanlanmızın yay-
gınlaştınlması önem taşı>or.
Işimiz hem çok zor. hem kolay. Siya-
setı "iş". meslek ve ikbal kapısı olarak
görmeyenlerin en bü>ük avantajı,
ODP'nin Türkiye'nin en zengın entelek-
tüel mirasını ve destegını ve en önemli
mücadele geleneğini de\ralmasından
kaynaklanıyor. Bu lehımlenmeyi iyi bir
şekilde gerçekleştirmek durumundayız.
Böylesi bir ınıkânın birınci TlP'ten beri
ılk defa ortaya çıktığını görüyoruz. Bu-
nu heba etme lüksümüz yok.
Bir diğer fukaralagımız da muhatap-
lanmızın zıhni fukaralıgı. Hacıyatmaz
gıbı ortada dolandıklanna bakmay ın. son
3 hükümet programı da bırbinnın kop-
yası. Mustafa Reşit Paşa'dan beri. onun
Tanzimat Femıanı'nı okurken söylediğı
gıbı "Birkaçyılda AUahıniznivlesonın-
fan çözeceklerinr temcit pilavı gibi tek-
rarlayıp duruyorlar, ama sirk dünyasının
altın kuralıdır: Kart maymunlara yeni
numara öğretiiemiyor.
- Uzun erimli hedefler bir yana, kısa
dönemde neler yapümalı. yapılabilir?
- Bırakınız uzun dönemi. bizler. yanı
çalışanlar. emekçıler kısa dönemde ne
mi önenyoruz? Çok basit, bir tür mo-
dern Robın Hood'çuluk. Yani zenginden
alıp, yoksula dağıtmak. Çok mu basit
Şu anda 29 ilde örgütlenmiş olan SİP Genel Başkanı Aydemir Güler
sol düşman faşist parti'
SİP Genai Başkanı Aydemir Güler
Sosyaiist İktidar Partisi (SÎP), şu anda 29 ilde örgüt-
lenmiş durumda. SfP, son genel seçimlere, "Emek-Ba-
nş-Özgüriük" blokunadahil olarak HADEP çatısı altın-
da girdi. SİP Genel Başkanı Aydemir Güler. parlamen-
todaki sol partiier, RP'li bir ık'tıdara karşı muhalefet ve
kitkselleşme çabalanna ilişkin sorulanmıza şu yanıtla-
n verdi:
- Parfamentodaki sol partikri nasıl değeriendiriyorsu-
nuz?
- Bugün Meclis'te kendisıru sol olarak nitelendiren
partiler olması tartışmayı solun tantmt eksenine çekme-
nin gerekçesi olmamatı. Sol, evrensel oiarak emekçi sı-
nıfla tanımlanır. Bu sınıfsal temelin üzerinde, yine ev-
renseilıgi tartışılmaz olan eşitiik, özgürlük. adalet aydın-
hk gibi temalaryükselir. CHP ve DSP'nin örnegin özel-
leştirme konusundaki donantmları yalnızca "işin kitaba
uydurulmasına yönelik düzetane yapan" üyelerdır. Ka-
pitahzmle öze ilişkin birdertien olmamasını bırakahm,
yarattıgı dramatik sonuçlar konusunda da herhangi bir
anlaşmazlıklan bulunmuyor. iktidar ortaklıklan dönemi
işsizlik, yoksulluk, kayıplar ve katliamlarla anılıyor. Sol
kimlık için gösterge haline gelen Kürt sorunu konusun-
da ise, her iki parti. "savaşsuçlusu'' konumundadır. Böy-
le sol olur mu?
-RPTi bir iktidara karşı nasıl bir muhafetçizgisi irfen-
meü?
- RP'yi iktidara taşıyan yol, laik generaller tarafından
döşendi. Türkiye'yi Batı ve demokrasıyle buluşturaca-
ğı. çağ atlatacağı söylenen ANAP, Islaını gericiiiğın de
içerildiği bir ittifak olmakla övünroüyor muydu? Diğer
düzen partilerinın RP ve İslamcı haraketle ilışkilerine ba-
kıldığmda, bunlann zaten kardeş oluşumlar olduğu gö-
rülmektedir. Türkiye'de laisizme son nefesine kadar sa-
hip çıkacak ne devlet bürokrasısi v^ardır, ne herhangi bir
düzen partisi. ne de bır çagdaş sermaye sınıfi. Erbakan'm
taze başbakanlığının sıyası iktidar sermaye ilişkiterini de,
dış politika yönelimlerinı de köklü biçimde etkileyece-
ğı görülmektedir. Burada RP'nm "döneklik" etmesinden
çok. Türkıye'nın sanıidıgı eibı bır ılericı kurumsallığa
sahip olmaması önemlidir. Islamcılık Türkiye'nin ege-
men sınıfi ve devleti açısından bir altöst oluş anlamına
gelmiyor. Generali de. patronu da. takke giymeye gönül-
lü duruyor. RP. dini gericıhgin zaten daha önce Demi-
reller. Inönüler tarafından açılan yolunu kuşkusuz tah-
kim edecektir. tşçı sınıfının ise. sermaye tarafından iftar
yemekleriyle ve törenlerk karşılanan gericiliği defet-
mek üzere başka düzen güçlerinden bekleyeceği bir şey
yoktur. RP'nin emekçıler ve sol açısından temsil ettigı
tek tehditin din faktörü olmadıgını, Kazan'ın cezaevi
katliamı göstermıştir. RP, esas oTarak emdc ve sol düş-
manı faşist bir partidir.
- Sizin de kitkseUeşme konusunda sıkıntıiannız var_
- Soldaki dejenarasyonun mücadele içinde temızlen-
mesi gerekiyor. Türkiye, kapıtilazmin asla huzur bula-
mayacağı bir eşitsizlıkler ülkesıdir. Bu zeminde, dev-
rimci sosyahzmin güç kazanma. kıtleselleşme ımkânla-
n, sosyai demokrasinin ve reformizmin çok ötesindedir.
Ancak, solun süngü zoruyla uğratıldıgı fizıkı ve ıde-
olojik tasfiyenin yarattıgı büyük bir dejenerasyon var.
Sola çağdaşlık adına özelliştirmeciligin sokulmast. tanım
gereği. "sol" diye bilinen sendikalann statükocu bir bü-
rokrasi tarafından işgali, sosyalist sıfatlı kesimlerin sos-
yal demokratlaşmalan bu dejenarasyonun kimi parçala-
n... Kapitalizmin knzinin sosyalist haraketimize sundu-
ğu güçlenme imkânını realize edebilmek için bu yıgıru
temizlemek, bunun için de biraz da zamana ihtiyaç var.
Önümüzdeki süreç, işçi sınıfının ve aydınlann yeniden
devrimci sosyalizmle buluşmalanna sahne olacaktır.
geldi? Evet, öyle. Ama zaten bunun de-
tay landınlmış halini aniamak için de ze-
kâ degil, var olan egemenfik ilişkılenn-
den sıynlmak gerekiyor. Emekçilerin sır-
tından semırenler, bu yüzden şeriatın
şemsiyesini. şeriatın kamçısı haline so-
kuyorlar. Sol ve sag. yeni liberal politi-
kalann magdurlannı artık tütsüleyerek
hızaya sokmak zorlaşıyor. Her basit çö-
zümün, basit karşı çozümlerı de bızim
"iş"imizin zor yanını sergıliyor. Nasıl,
güzel bır melodi, notalannın toplamın-
dan fazla bır şeyse ve 7 notanın ötesin-
de kendıne özgü bır bütünse. bizler de
toplumsal muhalefetı oluşturan her bır
figür olarak farklılıgımızın bızı zengın-
leştirdıgının bılgelıgiyle kendı türkülen-
mizi söyleyecegız. Tabıi kı herkes ken-
di başının çaresıne bakmayacak. O hal-
de, haydı. ozgürlüklenmız için dayanış-
maya. dıyoruz.
DSP. CHP yolunu kaybetti'
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saru-
han Onıç da "parlemento içi sol" konu-
sunda degerlendirmeler yaparken "DSP
üe CHP'nin \vilanm kaybettiğini" vur-
gutayarak " S ^ a l demokratlann. artlf
uğruna mücadele edebilecekleri, bir ye-
ni toplumsal projeleri yok" diyor. DSP-
CHP gibi partilenn asıl sorunun. "top-
lumsal muhalefetten.demokratikkamu-
oyu eylemlerinden >e örgiitlenmelerin-
den uzak durma, iirkme ve bunlan pasi-
fize etme" olduğuııu savunan Oruç.
"Toplumsal muhalefetı ehlileştirmeve e\-
cilleştirme çabalan. bu partileri politik
olarak da bir tıkanmışuğın içine itiyor.
Sokaktan güç vedestek almayan durağan
partiler haline geliyorlar" gönişünü dile
getirıyor. Oruç. "RP'ye karşı nasıl bir
mücadelehattı" sorusunu da şöyle yanıt-
lı>or: "Herşeydenönce,RP'yisadecepo-
litik değil, aynı zamanda bir sosyal hare-
ket olarak değerlendirmek gerekiyor. RP,
yaygın bir örgütlenme modeli üzerinde
yiikseliyor. Refah'ın yükselişini durdu-
rabilmenin yolu da seçmen tabanına ula-
şabilmek. onda etki yaratabilmektir. Ya-
pdması gereken Refah'ın ekonomik, de-
mokratik ve insan haklan. toplumsal so-
runlar çerçevesinde verdiği sözleri tut-
ması için sürekli baskı uygulamaktır. Söy-
lediklerinden yan çizdiği yerde eleştir-
mekvealtematifsunnıakrır. Refah-Doğ-
ruyol hükümetinin ağıriığını millivetçili-
ği, sermaye yanlılığı ve de> letle iç içe gec-
mişolması oluşruruyor. Bu iseyapısal ola-
rak Refah'ın bugüne kadar söyledikleri
ve hedefledikleriyle çelişiyor. Yani yapa-
cakları da söylediklerinden uzakJaşıyor.
Demek ki yapüması gereken bunu açığa
çıkarmaktır."
'RP'ye karsı doğru
mücadele hattı'
Oruç. "faşist harakerinmilliyetçiekse-
ninden, liberal basın ve büyük sermaye-
den gelecek eleştirilerin düini RP'ye kar-
şı kullanmanın"ciddı bır yanlış olacagı-
nı söylüyor. Laıklik - laıklik düşmanlığı
eksenınde ya da "çağdaş yaşamı koru-
mak" ifadesi ile bir muhalefet hattının
belirlenmesinindeyanlışolacağınısavu-
nan Oruç, "Şüphesiz ki gerçek bir laik-
lik mücadelesi büyük önem taşıyor. Ama
bugüne kadar uygulanmış olan vedevle-
tin dini alana mali katkısına \e politik
müdahalesine dayanan modele sahip çı-
kılarak gerçek bir laiklik mücadelesi ve-
rilemez. Çağdaş yaşamın korunması
perspektin ise yeterli bir politik mücade-
le ufku taşımaz. İstelik çağdaş yaşam sa-
dece dış göriinüşle sınırlı kavrandığı za-
man da son derece yetersizdir" dıyor.
RP'ye karşı mücadelede, "askerigüçle-
regöz kırpma ve onlara dayanma yakla-
şımından da" uzak durulması sereğıne
dikkat çeken Oruç, "CHP ve DSP'nin,
RP'ye karşı durabilecek taban örgürlen-
meleri yokrur. Ancak yine de bu partile-
rin yerel örgütlerini teşvik etmek, taban-
lannı aktif ve karariı mücadeleye çek-
mek, gerçek muhalefet yapmaları için
kollan sıvamalannı önermek önemlidir"
diye konuşuvor. Oruç. partılerinin "ho-
mojen" olmadığı eleştinlerine de "Ho-
mojen bir parti değiliz, grup partisi de-
ğiliz. Farklılık bizi zenginleştiriy or. Grup-
lar aidiy eti kimi zaman öne çıkıyor. Ama
şimdiye kadar çok öne çıkmadı. Bir har-
manianma oluyor" yanıtını veriyor
Yarın. İP, BP ve TSİP
yöneticileri ne diyor?
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
İmbata Karşın...ş"Imbat başladı, sen hâlâ neşelenmedin" diyor,
Örenli komşum. Doğru, imbata karşın hüznümü aşa-
mıyorum. Oysa imbatı severım. Deniz patlar bırden,
aşağıdan, dipten bir çalkantıyla köpürür dalgalar, ki-
rini pasını atar gibi dibıni temizler, yosunlan karaya
atar, sonra saydamlaşır sular. Mavi bir çağrıyla her-
kes denize koşar, ımbatın coşkusunu yaşar. Ben de
çok severim imbatı yaşamayı, denizdekı dipten ann-
mayı karada da yaşamayı düşlerim, ama kolay değil!
İmbata karşın üşüyorum denizde, dolunaya karşın
karanlığı aşamıyorum; Kozakyaylasındayeşıl bir de-
nize dalmış gibi kulaç atsam da yeşermeyi değil, sol-
mayı yaşıyorum. Ölülerin mezarı gibi hissediyorum
yüreğimi, yanan ormanların külleri gibi.
İnsan kalbi taşımak güzel bir olay, ama vatandaş-
lık onuru zedeleniyor durmadan. Her gün, her saat
neler yaşıyoruz degil mi?
Refah Partilı Adalet Bakanı'nın davranışından, söz-
lerinden, yabancı elçiler için rapor hazırladığını bildi-
ren haberlerden siz de rahatsız olmuyor musunuz?
Yabancılara göre bir davranış, bizler ne oluyoruz! Pe-
kiy, Çekiç Güç nedeniyle büyükelçılerle yapılan top-
lantıdan? Ulusal duygularımız, vatandaşlık onurumuz
zedelenmiyor mu? Ya da Malezya başkentinde ya-
şanan olaylara ne dıyorsunuz? Bır yanda Türkiye Bü-
yük Millet Meclisı'nden gorevlı kadın milletvekilleri,
öte yanda RP'lı kadınlar! Dışişleri Bakanlığı olayın ne-
resinde acaba? Bır süredir yerini belirtemeyen bir ba-
kanlık görüntüsünde doğrusu. Elçiler kararnamesin-
deki son değişiklik de hayii şaşırtıcı değil mi?
Bir diplomat için mesleğin doruğu büyükelçifik, an-
cak doruğa tırmanırken soluğu da coşkusu da kal-
mıyorkimizaman. Özellikle son yıllarda. Karamame-
de yer almak, dahası elçi gideceği ülkeden gelen on-
ay mektubu da yetmiyor, her şey değışebılıyor bir
anda. Değiştirenler için kolay bir yöntem olabilır, kı-
şisel, bireysel gerekçeler de öne sürülebilir, ama dev-
letimiz açısından kuşkulara, olumsuz yorumlara yol
açabilir böyle değişkenlikler. Dahası mesleğe yeni
başlayanların coşkusunu da soldurabilir. Oysa genç
kuşakların itici gücü, güvencesi iyi örneklerle oluşur,
değil mi? Son olay kötü bir örnek doğrusu. Kamu ke-
siminde sağlam bır kuruluş olarak yer alan Dışişleri
Bakanlığı da belli ilkelerde dırenemıyor galiba! Ancak
doğal bir sonuç bu. Dış polrtikamızda da belli bır ge-
rileme yok mu? Atatürk'ün dış polıtikasının neresin-
deyiz bugün? Yurtta barış, dünyada banş politikası-
nın neresinde? Refah Partisi Başkanı Erbakan'm U
dönüşü Atatürk'ün dış politikasından sapanların baş-
lattığı çizgıde son aşama değil mi? Ödün polıtikası
Atatürk karşıtlarını da kapsamına alıyor.
Vatandaşlık onurumuzu zedeleyen tüm olaylar,
baskı. boyunduruk, dünyadaki yalnızlığımız, ödünler-
le oluşan çızgınin uzantısı değil mi? Kurtuluş Sava-
şı'mızdan sonra kana bulanmış komşularımızla barı-
şıp dost olmamıza karşın şimdı soğuk savaşlar ya-
şamamız, ulusal polıtikamızdan ödün vermekten kay-
naklanmıyor mu acaba? iran'la, Irak'la, Surıye'yle,
Yunanistan'la, Sovyetler Birliği'yle 1920'lerde nere-
deydik, 2000'lere doğru neredeyız? Gerıleme çızgı-
si 1950'lere dek uzanıyor, gıderek dennleşıyor, yaban-
.cılaşıyor, ulusallaşması da gerçekleşmiyor. Çabalar
yetersiz kalıyor.
örenli dostumun hakkı var, imbata karşın neşele-
nemiyorum. Belki de çevremden kaynaklanıyor hüz-
nüm. Belki de benim yorumum, ama başta 27 Ma-
yısçılar, sol aydınlann, ışçilerin, sanatçıların Ören'de
buluşması da bir rastlantı değil bence. Bu körfezin
doğasında Kurtuluş Savaşı var. Mustafa Kemal'e, Ali
Çetinkaya'nın birliğine katılan efeler, Pelitköylü, Bur-
haniyeli, Edremitli direnişçilerçağınyoronları. Sevgiy-
le kucaklıyor tüm Atatürkçüleri. Kimi dünyamızda de-
ğil artık, kımı direnme gücünü zoriayarak yaşıyor. Za-
man azalıyor gıderek. Önümüzdeki yıllar gerıdekiler
kadar uzun değil artık. Sorunlar da kısa sürede çö-
zümlenemeyecek kadar ağır ve karmaşık. İmbata
karşın hüznü aşamamak da buradan kaynaklanıyor
aslında. Tüm iyimserliğıme karşın özlemin tadını yi-
tiriyorum ben de.
İmbatı özümüzde de yaşamak gerekiyor galiba.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA.
1/ Derlı toplu ve
ışı kolay 2/ Me- 1
melılerde proteın 2
metabolızmasının
son ürünü olan ve
ıdrarladışanatılan
madde... Yol üze-
rinde olu:>muş çu-
kur. 3/ Atın kısa
adımlarlahızlı yü-
rüyüşü... Karakter.
4/ Kokusu hardala
benzeyen zehırlı 8
bir savaş gazı... n
Evrensel alıcı olan
kan grubu 5/ Taze sıgır
gübresı 61 Antmetıkte bır
kuvvetın derecesını veren
sayı... Bırrenk... tlenme. 7/
Osmanlı de\ letınde, Istan- 3
bul'da ve büyük lıman 4
kentlennde yaşayan ve tı- c
caretle uğraşan. Müslüman
olmayan azınlıklara verı- "
len ad. 8/Meyve kurusu...
Istek ve tutkularda ölçülü 8
davranma erdemı. 9/ Ça- g
nakkale'nın bır ılçesı...
Dökülen tohumlarla ertesı yıl çıkan tahıl.
\ L KARIDAN AŞAĞIYA:
1/Yapraklann her ıkı yüzünde bulunan ve suyu sızdırma-
dığı ıçın bıtkmin kurumasına engel olan ınce zar. 2/ Bır tür
balık ağı .. Kâğıt üretımıyle ılgılı kurulu^umuzun kısa ya-
zılışı. 3/fncehastalık...\urdumuzdabırgöl.4/L'zaklaşmak,
araaçılmak. 5/ İnsan etkinliğinınya daıradesınin açıgaçık-
ması. 6/ Kalsıyumun sımgesı... Pullann ya da metal para-
lann kenanndakı kertikleri oluşturan çıkıntılardan her bıri.
7/Hararet... Gözdesarıyaçalan kestanerengı. S'tcar... Ekıtı
bıçıldıkten sonra toprakta kalan köklü sap. 9/ ""Gök mas-
mavı bu Güzel şeyler düşünelım diye" ıCahıt Sıtkı
Tarancı)... Anadolu halklannın en eskı ana tanrıçası.
VEFAT
Maliye Bakanlığı Emekli Gelirler Başkontrolörû
Değerli Üstadımız Sn.
FAHRİ BAŞKAN'ı
kaybetmış bulunuyoruz. Kendısıne Allah'tan rahmet.
aılesıne ve tüm meslektaşlarımıza başsağlıgı dılenz.
MALİYE ESKİ GELİRLER
KONTROLÖRLERİ
YARDIMLAŞ.MA VE MALİ EĞİTİM VAKFI
BAŞKA.NLIĞI