05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Çiller'in Erbakan'ın yokluğunda açıkladığı desteğe göre verilecek kredinin üst sının 15 milyar lira olacak KOBPlere kredi ve vergi teşvild• Hazırlanan teşvik kar\arnamesi ile KOBÎ'lere vergi ve harç muafiyeti ile KDV desteği sağlanacak. Teşvik kapsamında açılacak kredilerle alınacak malzeme yaîınm indiriminden yararlandınlacak. ANKARA (Cumhuriyef Bürosu) - Küçük \e orta boy işletmelere (KO- Bl) yenı teknoloji kullanarak üre- tim. kalıte ve standartlannı arttır- mak. istıhdam \e ıhracaia daha faz- la katkıda bulunmalarını sağlamak amacıyla hazırlanan teşvik karama- mesi kapsamında, kredi desteğinin yanısıra vergi ve harç muafiyeti ile KDV' desteğinin de sağianacagı bıl- dinldı. KOBl'lere sağlanacak kre- diler ıçin sınınn 15 milyar lira ola- rak belirlendığı bildinldi. KOBl'Ierı reşvık kapsamına alan kararnamey ı. koalısyon ortağı RP'nin Genel Başkanı Başbakan Necmettin Erbakan yurtdışınday- ken öncekı gün açıklayan Başbakan Vekili Tansu Çiller. söz konusu kre- dılenn kaynağını. fondan aktanla- cak 5 tnlyon lira ile MEDA (AB'nin Akdenız Ülkelenne Yar- dım Programı) fonlarından gelecek olan 375 milyon dolann oluşturdu- ğunu söyledi. KOBl'lere verilecek kredinin sının 15 milyar lira olarak belirlenırken, aynı sistem içerisinde en çok 5 milyar lira olmak üzere ış- letme kredisi verileceği belırtıldi. Ayrıca. teşvik kapsamında açılacak kredilerle satın alınacak malzeme ve teçhızatların da yatırım indın- minden yararlandınlacağı kaydedil- di. KOBİ'lere Halk. Kalkınma ve Yatınm bankalanndan kullanacak- ları yatınm ve işletme kredilerinde de. İcolay teminat oluşturmak üzere bir yasa tasansı hazırlandı. Buna göre. KOBl'ler. yalnızca sa- tın almak ıstediklen makinelerı ya da mevcut ışletmelerdekı tesisler- den bır kısmını bankaya teminat olarak gösterecekler. Ayrıca. rehın sırasında hiçbır masraf. vergi ve harç alınmayacak. Çiller'den önlemler Çiller, ekonomivi vönetmekte ısrarlı. • Döviz tahvillerinden 1 milyar dolar gelecek • Ihracatçıya reel kurgüvencesi • iç borçta vade uzayacak, faiz düşecek • Eximbank'a çok büyük kaynak aktanlacak • Büyüme yüzde 5.5 olarak hedefîenecek •TMO'ya kaynak aktanlacak A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erfoakan'ın yurt- dışı gezisi sürerken Ankara'da günde- mi yoğunlaştıncı toplantılardüzenle- meye çaba gösteren Başbakan Vekili Tansu Çiller, kaynak bulmak için uy- gulanan önlemler kapsamında hükünıe- tinplanlannıaçıkladı. Döviz tahville- rinden. öncelikle 1 milyar dolar gelir beklendiğini ve iç borçlanmada vade- nin uzayacağını belirten Çiller. ihraca- tın arttınlması için reel kur politikası izleneceğini. Eximbank'a çok büyük miktarda kaynak aktanlacağını. büyü- me hızı hedefinin yüzde 4.5'ten. yüz- de 5.5'eçıkanlacagını veToprak Mah- sulleri Ofisi'ne kaynak verileceğini söyledi. Çiller, "genel ekonomik değerlen- dirme" gerekçesiyle dün önce ekono- mi kurmaylannı, daha sonra Ekonomik KuruPu topladı. Çok sayıda bakanın Ankara dışında bulunması. bazı bü- rokratların da tatilde olması nedeniy- le her iki roplantı da eksik üyelerle gerçekleştirildi. Çiller. toplantılann ar- dından yaptığı açıklamada. faizlerin düşmeye. iç borçlanma vadelerinin uzamaya başladığını belirterek, ''Tür- kiye'nin iç borçlan büyük mesele de- ğildir. Türkiye'nin borç seviyesi çok yüksek değildir. Ancak, vadeler ve fa- izler konusunda sıkıntı vardır" dedi. Ozal'ın siyasi nedenle başlattığı tırmanışı Çiller patlamaya dönüştürdü ve ithalat 2.5 milyar dolara ulaştı Tarım ithalatı kırmızı alarm veriyor • 198Oyıhnda51 milyon dolar düzeyinde tanmsal ürün ithalatı yapan Türkiye. 1989 yılındaki yerel seçimlerde dönemin başbakanı Turgut Özal, kırsal kesimde oyları DYP ve SHP'yV kaptınnca, bu kesimin siyasi olarak cezalandınlması anlamında ithalatınj 1 milyar dolann üzerine çekti. MERİH AK İZMÎR- Tanm sektörün- de yanlıs politikalar. Türki- ye'yi dışa bağımlılığa Sürüklüyor. 1980 yılında 51 milyon dolarlık ithalatın 1995 'te 2.4 milyar dolara çık- masını "kriz" olarak niteleyen Izmir Ticaret Borsası Yöne- tim Kurulu Başkanı Hasan Özmen. Türkiye'nin sosyal banşın sigortası olan bu sek- törde ciddi bir kaosa sürüklen- diğini belirrti ve ** Bu son si- gortanın atmasu ülkemizi hiç beklemedik bir şekilde ve dü- zeyde bir kaosa göriirebilir" dedi. Gayri Safi Milli Hası- la'nın yüzde 15'ini. istihdamm da yüzde 45'ini saglayan ta- rım kesimi. Turgut Özal'ın başbakanlıgı döneminde uy- guladıgı politikalarda bugün birçıkmazın içinegirdi. Özel- likle bu dönemde tanmda it- halatta büyük patlamalann gerçekleştirilmesi bazı ürün- lerde Türkiye'nin büyük pa- zarlar kaybetmesine neden olurken tanmda kendi kendi- ne yeten ülke özelliğini de yi- tirmeye başladı. 1980 yılından bu yana ta- nmlailgilı ızlenenpolitikala- nn bozuklugu ithalat venle- riyle gözler önüne serilıyor. 1980yıhnda 1 miryar671 mil- yon dolarlık tanmsal ihracat yapan Türkiye, aynı yıl 51 milyon dolarlık ithalat ger- çekleştirdi. Ûzal'ın ekonomi- den sorumJu devlet bakanlı- gı döneminde ithalatta da bü- yük artışlar görülmeye baş- İandı. |98Tde 176. I982'de 176 milyon dolarlık ithalat Tanm sektöriinde uygulanan yanlış politikalar ithalatın gerçekleştirildi. 1982 yılında Banker Kastelli olayı sonrası istifa eden Özal'ın ardından 1983 yılında ithalat geriledi ve 138 milyon dolara indi. 1984yılındaANAP'ıntek başına iktidara gelmesiyle it- halat "patladı". kriz dönem- leri başladı. Özal'ın seçimle- n kazahdigt yıldâ îartrn sek 1 -; töründe ithalat büyük oranda arttı ve 417 milyon dolara yükseldi. 1989 iseÖzal'ın ta- nm kesiminden "öç" yılı ol- du. Yapılan yerel seçimlerin- de büyük bozguna uğrayan Özal, tanmda ithalatta yeni bir patlamaya gitti. DYP'nın kırsal kesimlerde ANAP'ın önünü kesmesi, SHP'nin de bu kesimde oylannı büyük ölçü- de artiınmasının ardından, ta- nmda ithalat 1 milyar4l mil- yon dolara yükseldi. Bu yılla birlikte tanm kesimi içinden çıkılmaz bir duruma sokul- patiamasına neden oldu. du. Tanmla uğraşan büyük şirketler maddi kriz içine gi- rerken hayvancılık bu yılla birlikte yok olmaya başladı. Özal'ın cumhurbaşkanı se- çilmesi ANAP'ın bu kesime uyguladığı politikanın önünü kesmedi. 1990'da I milyar 318 milyon, 1991 'de 807 mil- yon dolarlık ithalat gerçek- leştirildi. I992'de yapılan ge- nel seçimlerde iktidara gelen DYP-SHP ithalatı sürdürdü. Tanm Dış Tlcareti Yıllar 1980 1981 1982 1983 1984 !985 İ986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 IW 1994 1994i») 1995(») ihracat 167i.1 22194 2140.4 1880.7 1748..9 1719.4 1885.6 1852.5 2341.4 2128J 2347.0 2682.8 2203.5 2365.3 2456.7 1445.0 1270.9 ithalat 5U 125.0 176.2 138.1 417.7 375.3 457.3 782.3 499.3 1041. i İ318.3 807.7 1178.5 1664.0 1208.8 766.4 1439.4 (•):Ocak-aâusösdönemı I992'de 1 milyar 178 dolar- lık ihracat yapıldı. Özal'ın va- şamını yitirmesi, Süleyman Demird'in cumhurbaşkanlı- ğına gitmesi ve Tansu Çil- ler'in başbakanlıgı tanm ke- simini yine sarstı. Çiller, Özal'ın tanm kesimine uy- guladığı politikayı sürdürdü. 1993'te 1 milyar 664 milyon, I994'te I milyar 208 milyon dolarlık ithalat gerçekleştiril- di. Çiller'in uyguladığı poli- tika sonucu. 1995'te tanm ke- simi bir yeni rekora ımzasını attı ve geçen yıl 2.4 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Tanm kesiminde yaşanan bu ithalat patlaması "dışaba- ğınıhhğııı en önemti adunbn" olarak nitelenıvor. JzmirTica- ret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özmen. bu gelişmelen "tanm sektöriin- de kriz" olarak degerlendiri- yor. 1980-1995 döneminde sektörün yüzde 1.3 büyüdü- güne nüfusun da yüzde 2.2 arttığına dikkat ceken Özmen. böylece sektörde kendine ye- terliliğin de ortadan kalktıgı- nı savundu. Sektörün şu an- da krizde olduğunu belirten Özmen şöyle konuştu: "Krfe, tanm politikalanmızın AB Ortak Tanm PDlifikalan'na uyumlulaştınlması gereken bir dönemde giderek derin- leşmekledir. Buna kars^hkAn- kara'da varatilan belirsizJik ortamı ekonominin ve tanm sektöriinün önünü tıkamak- ta, gelecek hakkındaki bek- lentûerimizi olumsuz etkile- mektedir.* 1 SPK Başkanı Ali Ihsan Karacan, ana sözleşmeyi değiştirdikleri iddiasını yalanladı 4 Kardemir'de topu SPK'ye atmasııılar' NURTEN YALÇIN Karabük Demir Çelik'te Yöne- tim Kurulu üyelennin 8. maddede- ki "gruplararası devre" izin veren ifadenın SPK tarafından değişti- rildigi yönündeki açıklaması, SPK yetkiliîennce yalanlandı. Yetkili- ler, söz konusu maddeyle ilgilı ola- rak hiçbir değişiklik önerilerinin olmadığını belirtirken SPK Baş- kanı AB İhsan Karacan "Hiç kirn- se kendi yaptığı muameleler yü- zünden SPK'yesığmmayi deneme- $in"dedi. Kardemiryönetimini "Tekayak üzerinde 10 tane yabn söylemek- le" suçlayan Karacan. "Yönetidler kendi sorumluhıklannı başkalan- nın sırtına atmasınlar" uyansında bulundu. Kardemır'in başlı başı- na bir model olduğunu söyleyen Ali thsan Karacan, iptal edilen 558. madde nedeniyle SPK'nin halka açık şirketlerin denetımiyle ilgili yetkilerinin sınırlandıgını belirte- rek "Biz, Kardemir ana sözleşme- sjy le ilgili olarak şirket yönetimh- le birdizi vaaşmalar >aptık. Bu ya- zışmalar sonunda bazı maddeler değişikliğe uğradı. mevzuata uy- gun hale getirildi. Ancak bu yazış- malannhicbirindeH. maddedekide- ğişikliğe dair bir öneriyada uvan- da bulunnıadık" dedi Ali Ihsan Karacan, halka açık şirketlerin ana sözleşmeleriyle il- gıli olarak yaptıklan müdahalele- rin, ancak mevzuat açısından sı- kıntı yaratan maddelerle sınırlı ol- duğunu, sözleşmenin hazırlanma- smdan sorumlu olan kişilerin ye- rine geçemeyeceklerinı belirrti. Ka- racan "Bizimkararlanmızağırlık- lı olarak ileride şirket borsaya ge- çince küçük pa> sahiplerinin zor durumda külmaması \önündeki karaıiardır. 8. maddeye ilişkin gö- rüş beyan etmememiz, sanki bu madde bizim tarannuzdan empo- ze edilmiş gibi gösterilryor" dedi. SPK'nin 15. madde uyannca gerekli denetimi yaptığım, basın- da son dönemde Kardemir'le ilgi- lı çıkan iddialandatakipettikleri- ni söyleyen Ali Ihsan Karacan, şir- ketin kuruluşu aşamasında Karde- mir'deki özelleştirmenin yeni de- nenen bir model olması nedeniyle birçok zorluk yaşadıklannı belirt- ti. Tartışmalı maddenin uygulanma- sıyla ilgili inisiyatifin yönetim ku- ruluna ait olduğunu hatırlatan Ka- racan -Bfaim her maddeye müda- hafc etmemiz mümkıin değil. An- caksözieşmeyi hazıriayan taraf,yö- netim kuruludur. Kendi hazıria- dıklan maddenin yükünii neden SPK'ye yüklemek istıyorlar" de- di. SPK Başkanı Ali İhsan Karacan. Kargo taşımacılığında ayıplı hizmet• Kargo şirketlerinin görevi, teslim aldıkları ürünü, herhangi bir hasar görmeden alıcıya ulaştırmaktır. Maalesef kargo firmalann birçoğunun yeterince titizçalışmıyorolması birtakım sorunlan da beraberindegetiriyor. Kargo şirketlerine yönelik olarak bize ulaşan mektuplarda, şikâyetlerin büyük bir bölümünü paketlerin zamanında alıcıya ulaşmaması, gönderilen mallann hasar görmesi veya kaybolması oluştunıyor. • Benzeri bir durumla karşılaşan tüketiciler, ayıplı hizmet veren kargo şirketini TüketiciHakem Heyetleh'neiletebilirier. Kargo şirketleri "Biz teslim aldığımızürünü görmüyoruz, kınk olup olmadığını bilmeden naklediyoruz. Ambalaj sağlamsa hata bizden kaynaklanmıyordur" bahanelerini ileri süremeyecekler. Bu arada alıcının teslim fişini imzalamadan önce paketi kontrol etmesini öneriyoruz. K adıköy'deki Varan Kargo Ofisi'ne 4 temmuzda telefon ihbariı teslim edilmek üzere bir zarf teslim ettim. Aradan 25 gün geçmesine karşın zarfın Izmir'e ulaşmaması üzerine, Varan Kargo Genel Müdürlüğü'ne faks çekerek zarann karşılanmasını talep ettim. Şikâyetim üzerine inceleme yapacaklannı en geç 2 Ağustos 1996 Cuma gününe kadar beni arayacaklannı söyleyen yetkililer, daha sonraki görüşmemizde bana yardımcı olamayacaklannı bildirdiler. Muzaffer Alüntaş/İSTANBLL O kurumuzun şikâyetini ilettiğimiz Varan Kargo Genel Müdürlüğü'nden yaptlan açıklamada, bu olayda şirket olarak hiçbir hatalannın bulunmadığına dikkat çekilirken gecikmenin nedeni olarak alıcının ihmali gösterildi. Söz konusu zarfın ulaşımı sırasında herhangi bir sorun çıkmadığını belirten Varan Kargo yetkilileri, zarfın 4 Temmuz 1996 tarihinde 196 fiş numarası ile teslim alındığını, teslimatın yapılması için alıcının 5 temmuzda 09.30 ve 12.30 saatlerinde aranmasına karşı telefona cevap alınamadığmı bildirdiler. 6 temmuz tarihinde alıcının 10.15'te tekrar arandığını kaydeden yetkililer, isminin Aliye olduğunu söyleyen bir bayanla görüşüldüğünü, paketlerinin olduğunun bildirildiğini vurguladılar. Okurumuzun 26 temmuzda yaptığı başvuru üzerine alıcının telefon numarasının tekrar arandığı ve aynı kişiye paketin alınması için tekrar bilgi verildiğini kaydettiler. Daha sonra iki kez not bırakılan kişinin alıcının eşi olduğunu tespit edildiğini kaydeden yetkililer, Varan Kargo'ya teslim edilen zarf veya paketlerin bir gün sonra 08.30'da teslimata hazır olduğunu açıkladılar. Okurumuz Muzaffer Altıntaş'ın zarfını 4 temmuz tarihinde Kadıköy ofisine teslim etmiş olduğunu belirten yetkililer, kargonun alıcıya teslim edilmek üzere 5 temmuzda izmir Efes Şubesi'ne ulaştığını hatırlattılar. Varan Kargo'nun bize yolladığı (alıcının hangi tarih ve saatlerde arandığını gösteren) belgeler de gecikmenin alıcıdan' kaynaklandığını doğrular nitelikteydi. • B ursa ve Kayseri'deki müşterilerimize 3 ye 17 nisan tarihlerinde Express Kargo ile gönderdiğimiz malzemeler kayboldu. 1 yılı aşkın süredir, telefon görüşmelerimize ve yazışmalanmıza karşın 21 Mart 1996 tarihinde kaybolan malzemeleri kendilerine fatura etmemizi istediler. Ancak faturayı kesmemizin üzerinden 100 gün geçmesine karşın, paramızı hâlâ alamadık. Erdem Özer/ISTANBUL O kurumuzun şikâyetini iletmemiz üzerine 14 milyon 787 bin 650 bin liralık ödemeyi vadenin dolmasını beklemeden yapan Express Kargo, yaklaşık 1.5 yıllık gecikmeninin savunmasını yapmakta güçlük çekti. Oralsan firması tarafından gönderilen malların taşıma sırasında kaybolmuş olduğunu kabul eden Express Kargo, borçlanna sadık olduklannı ve ödemeyi en kısa sürede yapacaklannı dile getirdiler. 15 aylık gecikmenin sebebinin Express Kargo'nun borcu kabul etmemesiyle ilgili olmadığını bildiren yetkililer, "llk başta kaybolan paketlerin içinde bulunan malların kimsenin işine yaramayacağı düşüncesiyle ödemeyi bir süre erteledik.Uzun süre geçmesine karşın mallar ortaya çıkmayınca ödeme yoluna gittik" diye açıklama yaptılar. Oralsan'a gönderilen senetin kaybolduğunu vurgulayan yetkililer, senedın başka birinin eline geçmiş olabileceği düşüncesiyte hareket ettikierini, bu nedenle senedin vadesi dolana kadar ödemeden kaçındıklarını ifade ettiler. • I Nisan 1996 tarihinde çi Kargo Servisi ile paycuma'ya göndermiş oldugumuz freze makinesinin teslimat sırasında gövde kısmından kırılmış olduğu anlaşıldı. Hazırlanan tutanakta, ambalajın sağlam olduğu, köpükterin içine yerleştirilmiş olan makinenin kınk çıkmış olduğu belirtilmiş. Bize gönderilen tutanağı gördüğümüzde, yıllardır makineteri kargo ile gönderdiğimizi, bu zamana kadar baştmıza böyle bir şey gelmediğini vurgulamamız üzerine müşterimiz tekrar Yurtiçi Kargo servisine giderek ambalajın gerçek durumunu gösterir bir tutanak hazırlanmasını istemiş. Ikinci tutanakta ise köpükle desteklenmiş olan makinenin konulmuş olduğu paketin hasar gördüğü kaydedjlmiş. Çaycuma Şubesi'nin ciddiyetsiz yaklaşımı üzerine, şikâyetimizi Yurtiçi Kargo Genel Müdürlüğü'ne ilettik. Şikâyetimizi lütfen dinleyen yetkililer, iki tutanak arasındaki çelişkiyi açıklamaktan kaçındılar. Özel ambalaj içinde teslim ettiğimiz aletin gövdesinden kırılmış olabilmesi için ancak paketin sürüklenerek bir yerden bir yere taşınması, birkaç kez atılmak suretiyle yerleştirilmiş olması gerekiyor. Bora Çal/İZMIR T eslim aldığı paketlerde dayanıklık özelliği arayan Yurtiçi Kargo Servisi, müşterilerine şirket prensibi olarak ambalajın hasar görmesi durumunda tazminat ödüyor. Yurtiçi Kargo Servisi, iki birim noktası arasında taşıdığı paketlerin ambalajlarının zarar görmemesi, buna karşın taşınan ürünün kınlması veya parçalanması durumunda hasan tazmin etmiyor. Paketin dış görünümüne bu kadar önem veren ve buna göre müşterilerine ödeme yapıp yapmayacağı konusunda karar alan Yurtiçi Kargo Servisi, aynı paket için hazırianan iki ayn tutanak hakkında bilgi vermekten kaçınıyor. Tutanaklar arasındaki çelişkili ifade, ister istemez Yurtiçi Kargo Servisi'nin olaya hangi ciddiyetle yaklaştığı konusunda fıkir sahibi olmamızı sağlıyor.Tolga Makine Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Gaziemir şubesinden Güneş Ticaret'e gönderilen kargonun taşıması sırasında hasarlandığına dair başvurunun ilgili birimlerce incelendiğini belirten Yurtiçi Kargo Servisi, bu araştırma sonucunda ödeme yapılmasına gerekçe oluşturacak bir kusurun olmadığı sonucuna vanldığını vurguladılar. Yetkililer, ambalajın dış kısmında herhangi bir belirti olmadan, içindeki makine parçasının kırılmış olmasının mümkün görülmediğini bildirdiler. • BENCE IZZETTİN ÖNDER Kaplanlap ve Kredi Başbakan Yardımcısı, Anadolu kaplanlarına bol ve ucuz kredi sözü verdi. Böyle Dirdavranışın hem eko- nomik hem de siyasal amaçları vardır. Bu iki amaç tutariı olduğu sürece ülke bundan yarar sağlayabi- lir, aksi durumda ciddi zararlar ortaya çıkabilir. Anadolu kaplanlarına kaynak aktarma vaadini Başbakan Yardımcısı'nın yapması (bu arada TÜSİ- AD'açatmayı da ihmal etmeden), Refah'ın önünü ke- serek Doğru Yol'aavantaj sağlamaz. Zira bu kaynak tahsisini Başbakan Yardımcısı değil, hükümet yap- maktadır. Görülüyor ki işin özünde fazla ince ve an- lamlı bir siyasal manevra yoktur. Hatalı bir biçimde öyle düşünülmektedir ki Anadolu kaplanlarına kay- nak aktarma sözünü kim ederse, kaplanlar da Re- fah'tan kopup, koşarak onlann yanına gelecektir. Eğer kaplanlar, akıllarını bu kadar ekmek peynirie yemiş ise zaten onlara kaynak aktarmaya gerek yok de- mektir. Böyle bir şey olası değildir. Böyle basit, hiç- bir akıl panltısı olmayan oyunlardan (siyasal taktik da- hi değil!) Türkiye'nin artık kurtulması gerekmektedir. Türkiye'nin çok şeyden kurtulması gerekiyor ya! • • • Anadolu kaplanlanna aktanlması düşünülen kay- nak, hangi partiye oy getirirse getirsin, böyle bir ak- tarım ülke kaynakları üzerinde bir tasarruf oluştur- duğundan, bunların ülke ve ekonomi yaranna kulla- nılması gerekmektedir. İşte kaynak kullanımının eko- nomik yönü budur ve işin bu yönü fevkalade ciddi- dir. KOBl'lere aktanlacak olan kaynakların hangi ko- şulla/da ve ne gibi sonuçlar dogurabileceği, soyut olarak düşünülebileceği gibi 1963 yılında başlayan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve onu izleyen plan- \ar dönemindeki uygulama ve sonuçlanna bakılarak da öngörülebilir. Ranlamanın uygulandığı dönem- de, ekonomi bir anlamda özel kesime teslim edile- rek ithal ikameci ve gümrük koruması politikaları uy- gulandı. Tüm ekonomi iç ve dış rekabetten yoksun bir durumda özel kesim ajanlanna devredilirken hiç- bir sanayi ve teknoloji normunun uygulanmamış ol- ması, bazı yatırım ve hatta atılımlann yapılmış olma- sına rağmen, Türkiye'ye gerekli ivmeyi veremedi. İş- te o politikalann sonucunda, gümrük biriiği karşısın- da Türkiye bu halde bulunmaktadır. Hem de böyle bir başlangıcın üzerinden neredeyse yanm yüzyıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen! Bir ülkede yatırımların miktarının tek başına faz- la bir önemi yoktur. Önemli olan yatınmlann verim- lilik düzeyidir (lütfen dikkat edelim, kârlılık değil, ve^ rimlilik). Yatınmlann dünya standartlannda verimli olması halinde ülke içinde bazı büyüme katsayıları- na ulaşılmasına rağmen ekonomik kalkınma gereği biçimde gerçekleştirilemez. İşte Türkiye, dün oldu- ğu gibi bugün de böyle ciddi ve sinsi bir tehlike ile karşı karşıya bulunmaktadır. • • • KOBl'ler, doğaJ olarak kaynak mücadelesinde büyük sermaye ile çatışmaktadır. Bu çatışmanın ül- ke yaranna çözülmesi, bu alanlara yapılan sermaye yatınmının, diğer aJanlardakilerden, hatta dünya ve- rimlilik düzeyinin üzerinde bir verimlilikle kullanılma- sı koşuluna bağlı bulunmaktadır. İşletme ölçeğinin ufak olduğu, rekabetin tam olarak yerieşmediği, gi- rişimci ve işletmeci ruhunun tüm topluma tam ola- rak yayılmadığı bir ortamda KOBİ'lerin elinden tut- mak demek, sadece onlara kaynak aktarmanın öte- sinde, bunlann teknoloji atılım ve güçlü donanıma ulaşmada katkıda bulunacak bır orta dönem plan ya da perspektif geliştirmek demektir. Aksi durumda, bu sektöre aktanlacak olan fonlar toprak ağalığı hâ- kimiyeti altındaki tanm kesimine destek vermeye benzer. Sonuçta sadece kaynak israf edilmiş olmaz, fakat aynı zamanda gelir dağılımı da bozulmuş olur. GAPMaster Planı'nda üç alternatifli formül ŞANLIl'RFA (AA) - GAP Bölge Kalkınma Ida- resi Başkanlığınca hazır- lanan GAP Master Planı ça- lışmasında, bölgesel makro gelişmenin foımüle edildi- f i üç altematifortaya konul- du. 2005 yılına kadar 1993 yılı fıyatlanyla 680.7 frilyon lira harcanması gereken GAP'ta, birinci alternatifte 1.7 milyon hektar alanın su- lamaya açılması, yılda 27 milyar kilovatsaatenerji üre- tilmesi öngöriilüyor. Çalışmalan tamamla- nan GAP Master Planı'nda bölgesel gelişme için üç al- ternatif ortaya konuldu. Planda, ortaya konulan öne- ri paketinin, gerçekleşmesi ağırlıkla kamu finansmanı- na dayalı yatırım programı olduğu belirtıldi. GAP Master Planf nda. bölgenin ileriye dönük sosyo- eko- nomik v'erçevesıni gösteren birinci altematifin. GAP'ın şimdiye kadar topluma anons edildiği şekilde en kapsamlt ve yaygın kamu yatınmını vedolayısıylaen yüksek maliyeti içerdiği kaydedilerek söz konusu al- ternatifte hedefın 1.7 milyon hektar alanın sulamaya açıl- ması ve yılda 27 milyar ki- lovatsaat enerji üretiminin elde edilmesi olduğu vurgu- lanıyor. Dünya petrol fiyatlan en yüksek seviyede (BM'nin sınırlı miktarda pet- rol satışına ızin veımesinden sonra yakın zamanda yeni- den piyasalara döneceği beklentısine rağmen. dünya petrol fiyatlarının. son üç ayın en yüksek değerine ulaştığı bildirildi.Londra Uluslararası Petrol Piyasa- sı'nda brenttürü Kuzey De- nizi petrolün eylül ayı tes>- lim fiyatı. cuma günkü ka- panışa göre 73 sent artarak. varili 20.67 dolara vüksel- di. Borsa uzmanlan fiyat- lardaki artışı. spekülatörle- rin flyatlan yükselterek, Ku- zey Öenizi petrolü üzerin- deki muhtemel müşterileri dağıtmayı amaçlamak şek- linde yorumluyorlar. Bu arada. Hollanda'nın Saybolt firmasının. BM tarafından. Irak'ın petrol satışını denet- lemekle görevlendirildigi kaydedildi. Saybolt'un. bir- kaç hafta içinde. Iraka gi- derek çalışmalanna başlaya- caeı belirtılivor. KDV'de yeni düzenleme ANKARA(AA)-Sahte \e içeriği itibanyla yanıltıcı bel- ge konusunda haklannda ra- por bulunan miikelleflerin. buraporadayanarak belırle- nen vergi ve buna bağlı ce- za. gecikme faizi ve gecik- me zammını ödemeleri ko- şuluyla teminatları paraya çevrilmeyecek. Bugünkü Resmi Gaze- te'deyayımlanan Maliye Ba- kanlığı'nın Katma Değer Vergisi (KDV) tebliğine gö- re. düzenleme. sahte veya muhtev ıvatı itibanyla yanıl- tıcı belgedüzenleyenler. kul- lananlar ile bu neviden bel- gelen kullananlardan mal alımlan nedeniyle mütesel- silsorumlulukçerçevesinde haklannda raporbulunan mü- kellefleri kapsıyor. Sahte v eya tnuhtev iyatı itibanyla yanıltıcı belgekul- lanan veya bunlardan mal alan mükelleflerin. herhan- gi bir olumsuz rapor buiun- mayan dönemlere ait iade ^e mahsup talepleri, yeni bir olumlu rapor beklenilmeden, indirimli teminat uygulama- sından yararlananlar için yüz- de 10. diğerlerinde ise yüz- de 100 teminat alınmak su- retiyle yerine getirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle