Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istaroul
Edine
çpansnkate
Kocaelı
İzmir
Mlanisa
Aydın
Deniz
A
A
A
A
A
A
A
A
a
3J
3>
3>
3
3'
3.
3'
Zonguldak ' A 2 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
G/resjn
Ankara
Konya
Eskişehır
Sıvas
A
B
B
B
A
A
A
A
21
27
26
25
32
34
32
27
A 32 Kars
Adana
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
3b
32
37
37
37
36
30
27
A 28
] Yurdun kuzeydo-
ğu kesimleri par-
çalı bulutlu. ötekı
yerleraz bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığında ö-
nemlı birdeğışiklik
olmayacak. Rüz-
gâr kuzey ve doğu
yönlerden hafif.
ara sıra orta kuv-
vette esecek.
Londra
Parıs
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
B
B
B
Y
Y
A
B
Y
24
25
31
20
24
33
26
24
Atina 33
Budapeşte Y 23
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Münih
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
Y
28
23
29
24
25
21
23
21
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
A
Y
B
B
Y
Y
A
21
31
28
23
27
27
28
39
Şam 37
Parçalı bulutlu
G U N D E M ML'STAFA BALBAY
§ • Ba$taraft 1. Saydida
kaynak..
Ekcnomide her ^ey iyiye gıdiyor. Maaş zamları,
üneticye verilecek aban fiyatlar... Bir eksik var; kay-
nak...
Ekonomiden soumlu bacımızın durumu biraz da
"Bu ckullar oltvata Mi'lli Eğıtim'i ne güzel idare
ederaım" diyen bacana benziyor. Çiller de kaynak
soruru olrnasa ektrıomıyi ne güzel idare ederdi.
Vaa:ler
bol kesecen; kaynak delik bütçeden...
En son fındıktakizındıklığı Sadullah Usumi yaz-
dı. Fiyat açıklandı, ama Fıskobirlik'in destekleme
alıımı yapacağıneili:l<inbirsözyoktu. Bu durum, se-
kiz milyon fındıkürtticisinin, eline kısa sürede para
ge-çmesı ıçin düşüı fiyattan tüccara tesl/m olması
an lam.na geliyor.
Kaynaklara getelrn...
İlk sırada. dövızfe borçlanma vardı. Bankalann
yurrtdışjnda tuttukla-ı 9.5 milyar doları yurda getir-
meleri planlanıyordu. Çiller'e eşlik etmekten sorum-
lu Devtet Bakanı Utjk Söylemez'le banka yöneti-
cileri geçen hafta tcplandı, sonuç çıkmadı. Banka-
lar, faiz düşmanı Başbakan'dan daha fazla faiz isti-
yor. Hem de dolar üzerınden...
iıkinci sırada, yurdışındaki ışçilerimizin 50-100
milyar markı bulduçv söylenen tasarruflarının yur-
da getirilmesiyeralı/ordu. Kaynaksız hükümet ken-
dini mark kasasındc görürmüş... Anlaşıldı ki. ışçıle-
rirnizin ne bu kacartasarrufu var ne de bu paraları
kıs-a sürede Türkiye'ye getirecek durum. Yapılan
araştırmalargurbetcinın kendisıne. mark yumurtla-
yan tavuk gözüyle takılmasından rahatsız olduğu-
nu <jösteriyor.
Üçüncü sıradakı zjahiyane bir buluştu; havuz...
Bütün paraiarbırnayuzda toplanacak. Böylece ge-
lir-gider daha iyi korıtrol edilecek. Gerçekleşirse
olumlu olabılir. amabu havuzun başına yavuz biri-
ni getirmek koşuluya...
Dördüncü kaynak özelleştirme... Telekom yasası
çıktı. Tüm özelleştirrnelerin hızlanacağı söyleniyor,
ama buradan gelecek kaynakta tarih oynak.
1996'ya yar olmayacak.
Beşinci sırada vergi toplamayı hızlandırmak var-
dı... Vergi reformu yck, verenden bir an önce almak
var. Bu türkü yıllardr söylenir. Güzel sözleri adam
gibi besteleyen çıkrradı.
Altıncı sırada, devfete aıt lojman, arsa, bağ, bah-
çe ne varsa satış. bi' de 31 temmuza kadar yapıl-
mış gecekondulara alkış vardı. Bürokratların yaptı-
ğı çalışmalar gösterd kı, satışlar kısa sürede olanak-
sız. Gecekondu affırm da nerelere varacağı, önce-
ki gün İzmir'de yaşananlarla ortaya çıktı. Artık, be-
davadan ev sahibi olmanın adı, hocakondu... Af
kaynak değil. mafyaya çanak.
Yedinci kaynak, hCkümetin toplayamadığı vergi-
leri belediyelerin toplamasıydı. Beşinci maddeyle
birleştirdiğimizde hü<ümetin vergi politikası şöyle
özetlenebilir:
Vergiyı veren işkencede, vermeyen eğlencede...
Kaynak yok, aktarma çok...
SSK ve Bağ-Kur'uT düzlüğe çıkanlmasını öngö-
ren sekizinci kaynak ıçin henüz bir çalışma görün-
müyor.
Dokuzuncu sırada rnaden ocakları vardı. Bu mad-
deyi önerenler, maden bulduk deyip üzerine atla-
mışlar, ama uzmanlar bu kaynaktan ancak 50-60
milyar lira sağlanabileceğini söylüyorlar. Bu paray-
la ancak hacıya 40-50 kilo altın. bacıya da bırkaç
villa alınır...
Onuncu sırada yine çalışanların sırtına yüklenme
vardı. Zorunlu tasarruf kaldırıldı. Bu yolla devlet bir
cebinden öteki cebine aktardığı dilime son verdi.
Çalışanların paraları ne zaman geri verilecek? Belli
değil.
Son kaynak. ihracatı arttırmak. Oysa rakamlar ih-
racatın değil, ithalatın arttığını gösteriyor.
Birinci kaynak çiKartmasının sonucu böyle.
Hükümet bunların gerçekçi olmadığını görmüş ol-
malı ki, bundan böyle her ilde. oraya özgü ne tür
kaynakların yaratılabileceğine ilişkin toplantılar
yapılması kararlaştırıldı. Başkentte bu toplantıları
koordine edecek bir birim oiuşturuldu.
Dünkü ekonomik kurul toplantısında da yine kay-
nak yoktu, bol miktarda kaynak aktanmı vardı. Şu
sözler Çiller'in:
"Eximbank'a çok büyük kaynak aktaracağız,
TMO'ya buğday parasını ödemesi için kaynak ak-
taracağız..."
Sözün özü, her tarafa çek yazılıyor, ama karşılığı
yok...
Piyasada karşılıksız çekin cezası büyüktür...
Siyasettedeöyle...
Sıslı B u l u t ! u
y Çok bulutlu Yağmjrlu i Karlı t Gok gurultulu
İsrail RP'den
endişeli
• Baştaraft 1. Sayfada
çekmişti.
Türkiye'nin İsrail Büyü-
kelçiliei yetkılileri de. Cum-
hurhet'in sorulannı >anıtlar-
ken, Türkiye'nin komşulam -
la iyi ılişkıîer kurmasının Tel-
Aviv'i kaygılandırmadığını.
ancak Ankara'nın Tahran'ı
olumlu yönde etkilemesini
beklediklerini bildirdi.
Yetkili, RP'nın iktidara gel-
mesinin ardından Israil'in
Türkıye'yi daha dikkatli izle-
dığinı belirterek "Türkiye'nin
komşulan) la iyi ilişkiler kur-
masL tüm Ortadoğu için iyi
olur. Ancak Türkiye'nin
İran'ı olumlu etkilemesi gere-
kir. Türkiye ve İsrail, bölgenin
laik ve demokratik ülkeleri.
Bunıuı böyle sürmesini istiyo-
ruz"dedt.
A\nı yetkili. Türkiye-lsrail
>avunma sanayii işbirlıgı an-
laşmasının imzalanması ama-
cıyla israil Milli Savunma Ba-
kanlığı Müsteşar Yardımcısı
David Ivry'nin Türkiye'ye
gelmesi için tarih belirleme
çalışmalannın sürdüğüne dık-
katçekerek. "Bu anlaşma im-
zalanacak1
* görüşünü dile ge-
tirdi.
Türkiye ve İsrail arasında
23 şubatta imzalanan askeri
eğitim işbirliği anlaşmasının
ardından iki ülke arasındaki
askeri işbirlığini bir adım da-
ha ileriye götürecek olan sa-
vunma sanayiınde işbirliği
anlaşması. hükümetin RP ka-
nadının engellemeleri nede-
niyle gerçekleşememişti.
"RP'nin gölge Dışişleri baka-
nı" olarak bilinen Dev let Ba-
kanı AbdullahGüTün "imza-
lanmayacak" açıklamasına
karşın, Dışişleri Bakanlığı an-
laşmanın ileriki günlerde ger-
çekleşeceğini bıldirmışti.
ABD'den seıt mesajH Baştarafı 1. Sayfada
ton. dün 7 ıirki\e iie İran arasındaki
ticari anlaşmadan endişe duyduğu-
nu bildirdi. TürkKe'nin İran iie böy-
le bir ticari ilişkhe girmesi, ABD'de
bir miiddet önce Başkan Clinion ta-
rafından imzalanan vasanın ihlali
anfamına gelmiyor mu? Türkiye'ye
mesajınıznedir" şeklindeki sorusu-
na şu yanıtı \erdi:
"İran'ın terorizme destek olması
\e Ortadoğu"da uzun süredir barış
sürecine karşı çıkması, bizde derin
endişe yaratmaktadır. Dolav ısı iie te-
rorizmi destekleyen, Ortadoğu'da
barış sürecine karşı hareket içerisin-
de olan bir ülkenin. >ani İran'ın, bu
amaçlanna ulaşmak için kullanaca-
ğı kaynaklara sahip olması teşvik
edilmemelidir. Türki\e"\e bunu ifa-
de ettik. Türkler bunun sadece bir ti-
cari anlaşma olduğunusö\lediler. Bu
anlaşmanın İran'a sağla>acağı Ja>-
dalann tehlikelerine dikkati çektik.
Türk hükümeti iie bu konudaki gö-
rüşmelerimizin henüz başlangıcın-
dayi2. Ankara'da \eni bir hükümet
işbaşında. İran iie bu tür ticari ilişki-
lere girmemeleri konusunda Türk
hükümetini ikna edebileceğimiz
umudunu taşıyoruz."
Washington'da ıse ABD'lı \etki-
liler. Türkiye'nin "ticaret" dediği iş-
birliğini "yatınm" olarak değerlen-
dirdiler \ e Erbakan hükümetıne an-
laşmasının ne olduğunu soracakla-
rını bildirdiler.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ön-
ceki günkü günlük olağan baMiı brı-
tinginde Türkive'ye avrılan süre.
Clinton \onetiminin "hassasiyetini"
açıkça ortaya koydu. Gerek Ameri-
kalı. gerek yabancı gazeteciler. ne-
redeyse basın toplantibinın tama-
mında. Türkiye-lran şakınlaşması-
na ABD'nin tepkisinin "ne olduğu-
nu?" sordular.
Sözcü vekili Glyn Da\ies. Türkı-
ve'nin anlaşmayı imzalayarak Batı
dünyasının "istemediği bir mesajı"
iran'a verdiğini \urguladı. Davies.
sorulara verdiği yanıtta >unlan de-
di: "Türkiye'ye anlatmak istediği- -
miz nokta. burada üst düze>de gö-
rüştüğümüz nokta, anlaşma: Batı
olarak kızıl bir hükümete gönder-
mek istediğimiz bir mesajı. sinvali
taşımnor. Iran'ın ulııslararası alan-
da üç konuda kabul edilmez davra-
nışlan \ar: Terorizmi sponse ediyor
ve destekli>or. Toplu inıha silahlan
peşinde \e Ortadoğu barış sürecine
karşı. Bu amaçların. özellikle toplu
imha silahlan peşinde olması, Tür-
ki>edahil,konışulanna karşı birteh-
ditoluşturu\or. Buyanlış... Vevanlış
bir anlaşma Türki\e iie \apıldı.
Ve bunu \apmak için de kesinlik-
le yanlış bir zaman. Gelecek günler-
de. yaptırımların u>gulanıp u>gu-
lanmayacağını öğreneceğiz. Bu an-
laşma)! Türkhe iie gelişen ilişkileri-
miz içinde dikkate alacağız. Bu iliş-
kiler uzun \ıllara dayann or >e bir-
çok konu\u içerhor. En önenılisi de
gü\enük konusu... Bununla birlikte
Iran'lavaprığı anlaşmanın ilişkileri-
nıizi bo/ma nedeni olmamasınf bek-
livoruz. L'marız bu olmaz!.."
Türkiye. ABD Dışişleri Bakanlı-
ğının "en önemli gündem konula-
n" arasında birinci sıraya otururken
Clinton yönetıminin tüm birimlcrin-
de toplantılar düzenleniyor, değer-
lendırmeler vapılıyor. Kapalı kapı-
larardında gerçekleştinlen "strate-
ji belirieme" toplantılanna. daha ön-
ce Türki>e'de göre\ vapmış Ameri-
kalı diplomatlann vanı sıra. Türki-
>e konusunda politikalarüreten ku-
ruluşların uzmanlan da katılıyor
NV'abhington'daki Türk diplomat-
ları. toplantılann vapıldığınıdoğru-
larken daha gok koalisyonun ömrü-
nün. Başbakan Erbakan'ın Türk-
Amerikan ilişkilerinin gelenek^el
kalıplarını ne yönde ve ne derecede
degiştirebıleceğinin sorgulandıgını
ka\'dediyorlar.
Erbakan'ın iran sevahatine \e
enerji alanında işbirliğine başından
beri "şiddetle karşıçıkan" ABD yö-
netimi. Türkiye'yesönelik bir~yap-
İran hava sahasım kullanıyorlar
ABD kendisiyle ters düşüyor
WASHINGTON(AA)-lran'da yatınm yapan firmalara karşı yaptınm-
lar uygulanmasını öngören Amerikan yasasının yürürlüğe girmesinin ar-
dından, Pentagon'un askeri bir eylem hazıriığı içinde olduğu yolundaki
haberier yoğunlaşırken Amerikan United Havayollan'nın günde iki kez
fran hava sahasını kullandığı ortaya çıktı.
Amerikalı yetkililer. sık sık Tahran'a yönelik tehdit dolu açıkJamalar
yaparken ve Türkiye'ye 'İran'dan uzakdurun' şeklinde telkinlerde bu-
lunurken United Havayollan şirketinin İran hava sahasını kullanmasına
ilişkin iznin bizzat ABD federal hükümetince verildiği bildirildi.
Washington Post gazetesinin verdigi habere göre. ABD Başkanı BHI
CHnton'ın geçen yıl yayımiadığı İran iie ticaret yasagına ilişkin talimat-
namesinden sonra gerekli olan düzenlemeler, Hazine Bakanlıgi'na ba|-
lı birdaire tarafından belirlendi. Ha2İne'ye bağlı OFAC Dairesi, Vietnam.
Yugoslavya ve Güney Afrika için daha önce ve Küba için halen geçerli
olan düzenlemeleri, fran için de yaşama geçirdi.
Buna göre, ekonomik ve ticari çıkarlar iie rekabet unsunı göz önünde
bulundurularak Amerikan Havayolu şirketleri için İran hava sahasını kul-
lanma olanağı tanındı. Bir Hazine yetkilisi; "Kendi şirkederimizi ceza-
landırmakistemedik" diye konuştu. Tahran, United Havayoilan'nın her
geçişi için bin 500 dolar para alıyor, United Havayollan şirketi. parayı
Londra'daki bir bankava vatinyor.
• t - 4. -' . 4 ' • f •«• > ¥ t ^ » » -. k g .
tırınıa gidip gitmeyeceğine" doğal-
gaz anlaşmasının detavlarını gör-
dükten sonra "karar terileceğini"
açıkladı.
Anlaşmayı. "Türkiye'yle çelişen
ilişkilerin içinde değerlendireeekleri-
ne" dikkat çeken ABD'lı yetkıliler.
Clinton >önetiminin Erbakan hükü-
metiyleağustossonunadoğrubirdi-
zi görüşmelerde buîunacağını da
söylediler.
Konuya ilişkin Cumhuriyet'e bıl-
gi \eren kaynaklar. bu \öndeki te-
maslann muhtemelen dıplomatık
düzeyde gerçekleştirilmesinin dü-
şünüldüğünü belirtirken görüşme-
lerin ABD mi yoksa Türkive baş-
kentinde mı olacağının henüz belir-
lenmedığıni bildirdiler.
Öte yandan, Erbakan'ın iran ge-
zisinden \e imzalanan doğalgaz an-
laşmasından rahatsızlık duyanlar.
RP liderinin attığı adımların. Türkı-
\e-ABD ilişkilerine \e iki ülke çı-
karlarına orta \adede "zarar verece-
ğini" dile getirirken Başkan Clın-
ton'dan Ankara hükümetine baskı
yapmasını ı.stediler.
ABD başkentindeki Yahudi çe\-
relerın tepkisinı yönlendiren isim-
lerin başında. \akındoğu'yla ilgili
politikalar üreten VVashington Ens-
titüsü'nün Türkiye uzmanı olan es-
kı Dışişleri Bakanlığı göre\ li>i .Alan
Makovsk) geldi.
Türkıve'nın İsrail iie imzaladığı
her anlaşmadan sonra "bunların ne
denli varariı" olduğunu v urgulayan
>azılarıkalemealan Mako\sk\. Re-
fah işbaşına gelırgelmez Necmettin
Erbakan hakkında ABD başkentin-
tie dile getirılen "en ağır ifadeleri"
kullananların başını çekti.
Mako\skv. Erbakan'ın hedefinin
"şeriatdevleti" olduğunu. şimdi tak-
tıkolarak farklı da\randığını savun-
duğu ıkı savfalık bir rapor vazdı ve
"IMF\e Dünya Bankası. Erbakan'a
kredi kazandırnıamalıdır. NATO sı-
ralan, gizli terör planlan gibi bilgi-
lere sahip olacağindan gü\enlik so-
runıı yaratabilir. Clinton onunla re-
sim dahi çektirmemelidir" dedi.
'Suikast TürkiyeMeki çöküşün uzantısı'
I Baştarafı I. Sayfada
Yazı çıktığı gün Si\ il Sav un-
ma Teşkılatı Başkanı. eşı-
min yazı vazdığı Yeni Dü-
zen Gazetesi Yazıişleri Mü-
dürü'nü arayarak memnun
olmadığını söylemiş. Yazı-
da bir gece Barnabas Ma-
nastın'na yapılan baskından
söz ediliyordu. Ba^kında
bekçiler bağlanır. Eşim ya-
zısında bu baskının Başba-
kanlığa bağlı sivil savunma
arabalan iie yapıldıgını. bu
arabalann renklerini \ e mar-
kalarını verivor.
Orada bir kazı yapılmıştı.
Bekçiler bıze ihbar ettiler.
Gidip olayı yennde tetkik
edip yazmıştı. Kiliseye git-
tigimiz zaman mezann ka-
zılmışolduğunugördük. Te-
levizyon büyüklüğünde bir
taş alınıp harcı \erine kon-
madan tekrar >erine oturtul-
muştu. Bu haben önce gaze-
tede geçtiler. Kocam köşe-
sinde \azdı. Orada birhazi-
nenin saklı olduğunu \e o
hazinev i 1974 yıltnda sak-
layan şahıslann bura\ a gelip
oradan aldığını söyledi. Si-
vil savunma araçlannın da
buna yardımcı olduğunu
öne sürdü. Bunun üzerine
tehdit almaya başladı. Ben
cinayetle ilgili olarak bu
olavdan şüpheleniyorum.
Sivil Savunma. Başbakanlı-
ğa bağlıdır. Başında da Ga-
lip Mengi diye birisi vardı.
Bu olay yazıldıktan sonra
Mengi'nin görevden alındı-
ğı. Türkiye'ye gönderildiği-
ni duyduk. Türkiye">e gön-
derildiöi aün kocam vurul-
du.
- Başında Adalı cinayeti-
nin; 1962 yılında Muzaffer
Gürkan \e A\han Hikmet
isimli iki gazetecinin ölümü-
nü anımsattığ] öne sürüldü.
Onlar önceleri eşiniz gibi
Türk Mukavemet Teşkila-
tı'nda çalışmışlar. Ne diyor-
sunuz?
- Onlar da benim kocam
gibi düşünüyordu. Cumhu-
riyetin yaşamasını istiyor-
lardı. ÖÎdürüldüler.
- Cinayetten 15 gün önce
CTPGenel Merkezi bomba-
lanmış...
- Her zaman önce bir yere
bomba konur. Ondan sonra
insanlar öldürülür. 1962'de
de başka yerler bombalan-
mış. ondan sonra da o gaze-
tecıler öldürülmüş. 1962"-
den beri düşüncesinden do-
layı hiç kimse öldürülme-
mişti Kıbns'ta...
- Eşiniz Kıbrıs Rum tara-
fı iie demokratik bir federas-
\onu sa\unu)or. Toplumsal
ve sos\al eleştirileri >ar. Bu
eieştiriler Kıbrıs toplumun-
da rahatsızlık mı yaratıyor-
du?
- Kutlu Adalı banşçı. de-
mokrat \e gerçekleri vazan
bir ınsandı. Insanca yaşam
için mücadele etmişti. Tas-
vip etmediği herola) üzen-
neha_\atı pahaMiıagitmiştır.
Kıbns'ta Kıbrıslı Türklerın
olduğunu \e K.ıbrıslılık bi-
lincini benimsemiş \eyazı-
lannda bunu dile getımıiştir.
Insancavaşam için mücade-
le etmiştir. Kıbrıs'ta Kıbrıs-
lı halkın olduğunu ınkâr
edenler var.
Kıbrıslı Türklerin orada
olduğunu unutuvorlar. Nasıl
Türki) e"de Lazlar v e Kürtler
\arsa... Kıbns'ta da Kıbrıslı
Türklerin olduğu birgerçek.
Türki>e'den nüfus gelivor.
Fakat bu nüfus. kimlikleri ve
sosyal\aşamlan ilebizeuy-
muyor. Bizim gibi olsalar
kabul edeceğiz. Ipıni kopa-
ları olduğu için ış verılmedi.
Damadımın dosyasına Kut-
lu Adahnın damadı yazıldı
\e uvruga alınmadı. Sokak-
tan geçen adamlan bile Kıb-
rıs uv ruğuna aldılar. Göç et-
nıeye zorlandı çocuklarım.
- Eşiniz bir zamanlar
Denktaş'ın sağ kolu) muş...
- Öyleydı. 1971 >ılında
\ollan a\nldı. Denktaş be-
nim eşimi askerlikvapmadı-
ğı gerekçesiyle askere gön-
dermek ıstedi. Ovsa Kutlu
Adalı. 1955'tenbuyanaçok
üst göre\ lerde bulundu. Ye-
dili Komite Sekreterlıği ve
Bavraktar iie Denktaş ara-
sında kuryelik \aptı. Bay-
raktar. Türk Mukavemet
Teşkilatı'nm başkanıydı.
Gizli görev lerde bulundu.
Denktaş bunları inkâr ede-
rek kendisıni askere gönder-
mek ıstemiş. Silah eğitimi
yapsın cir%e. O da reddetti.
Banşı savunuyordu. O ne-
denle yollan aynldı. Denk-
taş'ın Özel Kalem Müdü-
okuttuk. O da gazetede va-
zıyordu. Doğru olan her şe-
yi yazdı. Hayatı pahasınada
olsa...
- Siz, eşiniz öldürüldüğü
gece Türki) e'deymişsiniz?..
- Kutlu iie gece saat
23.15'te telefonla görüştük.
23.30'daöldürülmüş. llkbu-
lanlar bıtişik evdekı Türki-
veli öğrenciler. Onlar da er-
tesi gün ev i tahliveedijorlar.
Vurulduğu zaman sokak
ışıklannı kesiyorlar. Sokak
ışıklarının kutusu Si\il Sa-
vunma "nınduvarındazaten.
Sadece bizim e\ in \ e v urul-
duğu sokağın ışıklannı kesi-
yorlar. Cinayetten sonra si-
gortalar yerine konuyor.
Dört komşu. sokak ışığının
saat 23.30'da kesiimiş oldu-
ğunu sövlediler. Millivetçi
Düşünce Derneâi'nden Er-
han Anklıdiye birisi. sol dü-
şüncede olanları belediye-
nin köpek \ uran ekiplerı kö-
pek gibi vursunlar. diye ya-
zı vazar daha önce. Kutlu'vu
Öldürülen gazeteci Kutlu Adalı, kızı \e eşi) le birlikte.
ran geliyor. Hertürlü olum-
suzluklar bunlar geldikten
sonra yaşanmaya başladı.
Bu düşünceleri. "Sıpa So-
pa" vazısında eşim vazmış-
tı. Kıbrıslılar hızla adadan
göç ediyorlar. Ya Türkiye've -
ya Avustralya >a da tngilte-
re'ye. Adada40 bin nüfusıı-
muz kaldı. Gençler hep yurî-
dışına göç edivorlar. Oysa
bu gençlerin orada kazanıl-
ması. iş saha^ı varatılması
gerekir. Bu genç bevinlerin
Kıbrıs'a yararlı olması ge-
rekir. Örneğin benım iki ço-
cuğuma iş verilmedi. Onlar
göç etmek zorunda bırakıl-
dı. Kutlu Adahnın çocuk-
rü'ydü. sonra iptal edildi.
Deniz Bavkal. Antalya"dan
sınıf arkadaşıydı. Baykal.
harekât olduğu zaman Kıb-
ns'a geldi ve Denktaş'a ni-
>e böyle yaptın dıve sordu'.'
Türkive'den kendisine Nü-
fus Genel Müdürlüğü göre-
vi verildi. Ecevit. iktidardan
düşünce görevden aldılar. 3
v ılda kazandı mahkemeyi ve
görev ine döndü. İki kez gö-
revden aldılar.
50 yaşinda enıekli yaptı-
lar \e bütün haklannı elin-
den aldılar. 10 yıl mücahit-
liği vardı. onu kaybetti. Bu-
nun üzerine babadan kalma
toprağı satarak çocukları
da sokakta vurdular. 2 saat
bekletilmış. Kimse bakama-
mış... Kan kaybından da öl-
müş olabilir. Vurulduktan 3
dakika sonra e\e 12 arabalık
çevik kuvvet gelmiş. Eşimi
ambulansla değil. askeri
araçla hastaneye götürmüş-
ler.
- Eşinizsoldüşünceleresa-
hipti değil mi?
- Evet. 22 yaşına kadar
Denktaş'a hizmet etti. Ken-
disini bılmıvordu o zaman-
lar. 1971 vıfında yollan ay-
nldı.
- Rumlarla arası nasıldı?
- Oraya çok gıtmezdık.
Aziz Nesin 89'da Rum tara-
fına geldiği zaman devletten
izinalarakgörüşmeyegittik.
Bizi kabul etti. 25 Rum ya-
zarla birlikte Türk tarafına
geçtik. Rumlarla Türkleri
kaynaştırdık. Birtemasgru-
bu kurduk. Hergörüşten in-
san vardı. Ancak temas gru-
bu işle\ini vapamadı. 5 yıl-
dır Rum tarafına aeçmiyor-
duk.
- Kıbns'ta nasıl karşüan-
dı bu cinavet?
-5 bin kişi katıldı cenaze-
ve. Cumhurbaşkanı'nın ce-
nazesine 3 bin kişi katılmış-
tı. Ondan sonra oturma e\-
lemi oldu. "Sıpa Sopa" ya-
zısını onaylıvoruzdive imza
açıldı. Meşaleli vürüvüşler
vapıldı. 1 eylüle kadar etkin-
likler devam edecek.
- Kıbrıs Türklerinin ba-
ğımsız bir de\ let kunnasına,
Türkhe iie bütünleşmesine
karşı mıydı eşiniz?
-Evet. Rumlarla bir fede-
rasyondanvanavdı. Eskıden
olduğu gibi yaşayalım ısti-
yordu. Banş içinde... Adada
sol görüşlü olanların hepsi
bu görüşü benımsiyordu.
Rum tarafı iie birlikte 69
sendika bu görüşü benımsı-
yor. İngiltere'de 20 sendika
ve Kıbnslı Türkler var. On-
lar da bu görüşü sa\ unuyor.
Avrupa Topluluğu'na girip
insanca >aşa\alım diyorlar.
onlar da...
Rum tarafının kişi başına
düşen geliri 15 bin dolarken
bizim 3 bin dolar. Türki-
ve'nin sürekli bizı besleme-
si gerekivor. Nüfusun vüzde
80*i meniur. Ekonomı bartı.
Ovsa Avrupa Topluluğu'na
gırdiğimız zaman biz de
yardım alacağız. Yaşam dü-
zeyimiz vükselecek. Türki-
ve've olan ekonomik ba-
ğımlılık arttı. Türkiye'den
gelen herşey 4 misli satılı-
yor.
- Size herhangi bir tehdit
geldi mi?
- Çeşitli insanlar geliyor.
Diyorlar ki v urulan insanla-
nn eşlerine tecav^iz edilmiş.
Senin başına da gelebilir.
\'ahut da tehdit telefonlan
geliyor. Konuşmak isterler.
Bir yerlerde buluşalım. di-
yorlar. Polise haber \eriyo-
rum. Önlem almıyorlar.
Kıbns'tan kaçırmak istiyor-
lar. Ben diğer kızımla Kıb-
ns'ta yaşayıp eşımin taşıdı-
ğrbavrağı devralacağım. St.
BMıabas olavının üstüne
basının gitmesinı ıstıyorum.
Kıbns'ta çok yazıldı. Mec-
lis araştırması açıldı. Sonu-
cu göreceğiz.
G U N C E L Cİ NEYTARCAYTREK
• Baştarafı 1. Sayfada
man'la Kuzey Irak'ı terörden arındıracağını bir iki kez
söylemesi.
Oysa -dünku Yeni Şafak'ta- Şeyh Osman, sıraladı-
ğı çeşrtli çözüm olasılıkları gerçekleşmezse "Birislam
devletinı -tabıi Kurt islam devletını- tesis için çalışma-
lanmızı sürdürmeye devam edeceğiz" dıyor.
Adam açık seçık söylüyor. Tek amacı, bir Kürt dev-
leti kurmak!
Bizımkı de Şeyh Osman'larla ülkeyi esenliğe kavuş-
turacağı düşlerıyle bir rahat, bir rahat ki... O devlet se-
nin, bu devlet benım gezıyor.
Aldatmacaların. birbirinı kandırmanın, karşılıklı ya-
lanla dolanın üzerine inşa edilmiş bir siyasal icraat, ne
kadar surer, daha doğrusu bir ulkenin yazgısı üzerin-
de oynamayı uzun zaman sürdurebilir mi?
Genel yargı; evet! Bir icraacı kadronun hanımında
Yuce Divan'dan kurtulma davası, erkeğınde rampa
saydığı hukümetle şeriat iktidarının temel taşlarını yer-
li yerine yerleştırmek sevdası oldukça. sürer.
Oysa, siyaset işlevıni yerine getırırse. böyle gelmiş
ama böyle gitmez.
Necmettin Bey Tahran'da büyük birövgü ve kıvanç-
la başardıklarını söylüyor. ancak Ankara'daki parçası
bunların hepsını yalanlıyor.
Hangisine inanalım?
Fakat ne çare:
Tansu Hanımoğ\m\z gözünü bir noktaya dikerek
makamında ezberlediğı metnı güldür güldür medya-
ya aktarırken, sonlara doğru ne dese beğenirsiniz?
"Bize ters düşen bir gelışme yok. Necmettin Bey 'in
bu gezısinı son derece olumlu buluyorum."
Hoppala!
Ayıptır ayıp. Bu davranışlar bile -bırakın ötekı saç-
malıklan- Türkıye'yi dünya önünde rezil etmeye yeter
de artar bile.
içerde duyulan kuşkular, yavaş yavaş Batı kamu-
oyunu sarıyor. Son bir ıkı gundür Batı basını eğer dik-
katle izlenecek olursa, orneğın Herald Tribune, Wall
Street Journal. Fınancial Times gibi etkın yayın organ-
larının RP hükümetıne ılk günlerdekı bakış açılarını
olumsuz yöne çevirdıkleri görülecek.
Necmettin Bey'den "antı NATO" diye söz etmeye
başladılar. NATO sırlarının İran'a aktarılması olasılığı-
nı açıkça yazıyorlar Necmettin Bey'den artık Turk Baş-
bakanı diye söz etmıyor, "İslam Erbakan" diye söze
girıyorlar. Aba altından sopanın ucunu gösteriyorlar.
Tansu Hanım ıle Erbakan Bey arasındaki bu terslik-
ler, hadi diyelim ki. yüksek düzeyın zorlukları veya zo-
runlulukları.
Anlaşmazlık altı üstü sarmış. Tansu Hanım'ın yar-
dımcısı Mehmet Gölhan örneğin Kazan'm Bağdat se-
ferıni "tamamen boru hattı ıçin" diye tanımlarken. ge-
nel başkanı. Adalet Bakanı'nın Irak'a "hapishanedekı
Türklerle ılgılenmek" ıçin gıttiğinı açıkiıyor. Kimi gaze-
tecıye göre hapıshanelere düşen TIR şoförleri için.
TIR karnyonları.dâyjQce akla "Turk cumhuriyetleri-,
ne mal götüren Türk kamyonlarının 5 ay sınırda veya
İran 'da tutulması ne olacak, ya da ne oldu" sorusu ge-
liyor.
5 ay yiyeceklerin kokmasına neden oluyor.
İran'ın petrolden geliri 20 milyar dolar. Almanya'dan
8 milyar dolarlık ıthalatı var. Peki bizden parayı verip
neler alacak. bellı değil.
Resmı kaynaklara göre ülkemizde 200 bin iranlı
"göçmen" yaşıyor. Yine aynı kaynaklar 2000 iranlı
"ajanın" göçmenlerı ızlediğinı söylüyor.
Küçük bir hesap: Her 100 İranlı göçmene bir. evet
yanljş okumadınız bir adet iranlı ajan düşüyor.
Ya elektrik enerjısi? Basınımızda öyle bir hava ba-
sıldı kı gaz boru hattı iie elektrik enerjisinin toplam ge-
tırısı sanki tıcaretmış gibi yansıtıldı.
Oysa. gaz boru hattı gibi iran elektriği 2 yıl sonra An-
kara'ya uzanırsa, şukürler olsun. Çünkü "Türkiye'de-
ki hatlar bu denlı yüklü enerjıyi taşımaya müsait de-
ğil". Yeni hatlar çekilecek.
Laık, anti-laik herçevreyı güldürecek gelişme Nec-
mettm Bey'in Atatürk'ten söz etmesi.
Pakıstan'da "Bız Atatürk'ün 'Yurtta barış, cihanda
barış' prensibini şıar edindik" demış de...
Güvenlik güçleri
• Baitarafı 1. Sayfada
başında poşetli bir şahsın söz
konusu e%e girme ihtimali
\oktur. Emni)et Amiri M.
Nuri Kocabnık. e\e \akla-
şınca e\ in damında bulunan
Abdurrahman San'nın ilk
ateşi sonucu başından aldığı
darbevleölmüştür. îfadelere
göre emnijet arnirinin ölü-
mü üzerine, Kıdvan Altun'u
elinde bulunduran ekip ele-
manlarından bir bavan polis
memurunun, silahını çekip
Altun "un kafasına bir el ateş
ettiği ve olay \erinde öldüğü-
dür. A\nca görgü tanıkları-
nın ifadesi iie Ruhan Altun.
öldürüldükten sonra, bila-
hara öldürülen Abdurrah-
man Sarı, Ömer Bavram \e
çocuklarının öldürüldüğü
yere (e\e) getirilip arıldığıdır.
Çarışmada öldürüldüğü id-
dia edilen şahıslann hepsin-
de birden fazla kurşun ve
patlavıcı >arası olduğu hal-
de. Rıdvan Altun'un tek
kurşun sonucu. kafasından
aldığı (bu durum adli tıp
otopsi raporunda sabittir)
\aru sonucu ölünıü. görgü
tanıklarının ifadesi nidoğru-
lamaktadır."
Dilan(2). Berhan(6)ad-
lı kardeşler ve diğerlerinın
öldürülmesi konusuna da
değinen İHD Akdeniz Böl-
ge Temsılcisi Metin Çelik.
örgüt e\ı dıve ıddıa edilen
evin normal bir e\ olduğu-
nu. evin 45-50 metrekare
büyüklüğünde tek oda. rnut-
fak ve tuvaletten oluştuğu-
nu belirterek açıklamasında
şu görüşlere ver verdi:
"E\in çe> resi boş ve açık
alandır. Basit bir projeksi-
vonla bile. evin en ücra kö-
şesi dahi deşifre edilebilir
durumdadır. Bu sebeple, te-
rörle mücadele ekipleri, söz
kcnusu eve geldiklerinde
e>in bu konumuou hesaba
katsa\ dı \eoperşSyon 2-3 sa-
at ertflenebilse)di bugünkü
acı tablonun olması müm-
kün değildi. Çünkü teröıie
mücadele amiri, e\e vaklaş-
tığında da danıda bulunan
Abdurrahman San'nın ifk
ateşi sonucu ölmüşrür. He-
men akabinde Abdurrah-
man San adlı şahıs. merdi-
\enin başında anında müda-
hale) le ölmüş \e çatışma de-
nilen husus bu noktadan
sonra kesilmiştir. Çatişma-
nın son bulmasından sonra
bir iki el taciz ateşi ekiplerce
yapılmış \e evden mukave-
met görmemiştir. Bu da gös-
teri)or ki evde bulunan, e\
halkıdır v e zaten ilk çatışma-
nın ertesinde e\den "Imdat.
bızi öldürecekler. bizi kurta-
rın" fenatları vükselmişse
de daha sonra gelen ilave
kııv \ctin (özel tinı denilmek-
tedir) voğun ateşi sonucu
mutfağın demir şebekesi \e-
rinden edilmiş ve mutfaktan
eve giriş bövle sağlanmıştır.
Ömer Bavranı, eşi '»'eter
Bav ram ve çocukları, ilk ça-
tışmanın hemen ertesinde
evde bulunan vatakları alıp
mutfağın dışarıva bakan
penceresinin önüne barikat
kurarak kendilerini gü\en-
ceye almava çalışmışlardır.
Çünkü normal vatakodası-
na göre daha güvenlidir di-
yedüşünülmüştür\eçocuk-
İarı da mutfakta bulunan
mutfak tezgâhının altına
saklavarak korumaya çalış-
mısbr. Nukanda da değinil-
dtgt ûzere. daha sonra gelen
ilave kuv vetin seri tarama-
lan sonucu mutfak kısnıı ta-
mamen tahrip edilmiş ve
ölümilevaralamaola.vı böv-
le gerçekleşmiştir."