25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanal 6 ve HBB'nin yayım kesildi • TVServisi-Türk Telekom AŞ. uydu kanalı borçlannı ödemedikleri gerekçesiyle Kanal 6 ve HBB'nin yayınlannı önceki akşam kesti. Yayınlan kesilen iki kanal, dün gündüz saatlerinde de kapalıydı. Konu hakkında açıklama yapan kanal yetkilileri. Türk TeJekom'la pürüzleri gıderdiklerini. tekrar yayına başlayacaklannı söylediler. fiüyükelçiler fcararnamesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Büyükelçilerin görev yerlerinde •değişiklik yapan kararname yürürlüge girdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından önceki gün onaylanan karaıname JResnıi Gazete'nin iJünkü sayısında yayımlandı. Demirel, Dışişleri Bakanı ve -Başbakan Yardımcısı • Tansu Çiller'in kendine .' yakın diplomatlann ! yurtdışına göndenlmesini J düzenleyen kararnameyi ' ise onaylamamıştı. | Çiller bu kararnamede. Dışişleri Bakanlığı'ndakı ı görev süresi sona ı ermeyen. ancak Kardak >unalımındaki tutumu aedeniyle tepkisine lıedef olan Gündüz V.ktan"ın Tokyo'ya atanmasını öngörmüştü. (Aynj kararnamede. Özer Uçuran Çiller'e yakın oldugu ileri 3Üriilen Murat Ersavcı'nın da Avrupa Birligi Dönem Başkanı lrlanda'ya atanması önerilmişti. Bakanlıkta kadpo krizi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgi'nda. daha önceki bakanlar döneminde görevden ahnan eski kadrolar. yargı karanyia görevlerine dönmeye başladı. Bakanlıktan dün yapılan yazıiı açiklamada, daha önce Çalışma Genel Müdür Yardımcılığı görev inde bulunan Abdullah Cörüt'ün, Danıştay 5. Dairesi'nin karan üzerine bu göreve döndüğü belirtildi. Açıklamada. halen bu görevde bulunan Kasım Afşin'in de Danıştay karanna uyma zorunlulugu nedeniyle. Baş fş Müfettişliği'ne atandığı kaydedildi. Ecevit, Erbakan'm Türkiye'yi çağdışı yönetim modellerine özendirmeye çalıştığmı söyledi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ vuruldu • BL'RSA (Cumhuriyet) - Bursa'nın Orhangazi ilçesinin ANAP'lı Belediye Başkanı Turgut Ünlü, ayagından vuruldu. Ünlü'yü belediye tarafından yaptınlan toplu konutlann müteahhidi Orhan Başalak'ın ödemeler konusundaki anlaşmazlık nedeniyle vurduğu öğrenildi. Önce tabancasını temizlerken kendisini vurduğunu iddia eden Ünlü, daha sonra Başalak tarafından vurulduğunu söyledi. Ünlü'nün basın danışmanı. "Başkanı tartışma sonucu müteahhit \-urmustur. Ama söylenildigi gibi müteahhit belediyemizden degil. toplu konut uygulaması gereği devletten alacaklıdır" dedi. Arsel'e destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-PirSultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, Prof. Dr. İlhan Arsel'in "Şeriat'tan Kıssa'lar" adlı yapıtına yönelik tepkilerin, bilime ve çağdaş kültüre yönelik olduğunu belirterek. "Çagdaş toplumsal muhalefeti hiçbirgüç engelleyemeyecektir" dedi. Demir. yaptığı yazılı açıklamada, Prof. Dr. Arsel ve kitabını yayımlayan Kaynak Yayınevi hakkında. "ölüm fermanları" çıkanldığını, böylece bilimin. aydınlanmanın ve demokratlaşmanın engellendiğini söyledi. 'Çifler RP'ye teslim oldu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Necmettin Erbakan'm. Iran'dan baş- layan ilk yurtdışı gezisine tepkilerbüyüyor. Erbakan'ın. Iran'da Dışişleri BakanlıSı, Millı Güvenlik Kurulu (MGK) ve Milli fs- tihbarat Teşkilatı'nı (MİT) devre dışında bırakarak, temaslarda bulunduğuna dikkat çeken DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. "Bu. uzun vadede hükümet sorunu çıkara- biJir, ama bundan önemlisi devlet sorunu çıkar~görüşünü dile getirdi. Türkiye'nin böl- ge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesine des- tek verdikîerini kaydeden Ecevit. "Ancak Erbakan, Türkiye'yi bazı İslam ülkelerinin çağdışı modeüerine özendirmeye çalışıyor" dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit. dünparlamen- toda düzenlediği basın toplantısında, Erba- kan'ın 5 ülkeyi kapsayan gezısinin Iran bö- lümünü değerlendirdi. Erbakan'ın, Asya • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dış ilişkilerde yetkili kurullann devre dışı bırakıldığını ileri sürerek "Bu, uzun vadede hükümet, ondan da önemlisi devlet sorunu çıkanr" dedi. nimi \ermeye çalıştığını \urgulayan Ece- vit. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak. bu doğru değildir. İran'la doğal- gaz anlaşnıası imzaianmıştır, ama geçen yıl imzafanan bir anlaşmadır.Şimdi görüyoruz ki, bu anlaşmadan da, ABD'nin rahatsız ol- duğu bölümlerçıkarılmış. Geçen yıl yapılan aniaşmada, Türkiye'nin İran'da bir takım yaptırımlaryapmasıöngörülüyordu.Oysa, bu böfüm şimdi çıkanlmış. Erbakan, Çekiç Güç'te olduğu gibi. ABD'ye karşı görüne- rek,yineABD'nin dümen suy una gurniştir." Erbakanın, İran De\let Başkanı Haşimi Rafsancani ile görüşürken, Dışişleri Ba- kanlığı'ndan birgörevliye tutanak tutturma- masını da eleştiren Ecev it. "Oysa, bir baş- ülkeleri içindeyalnızca Müslüman olanla- rı gezi kapsamına almasını eleştiren Ece- v it, Japony a ve Çin'in önemine dikkat çek- ti. Erbakan'ın. aralarında çıkar çatışması olmasına ragmen, "hayalciliğiyle". İslam ülkeleri arasında birlik saglamaya soy undu- |una dikkat çeken Ece\ it. "Ancak, dışişle- ri hayalciliğe yer \ermez, bunu kaygı verici bir gelişme olarak görüyorum"görüşünü dile getirdi. Erbakan'ın bazı İslam ülkele- rinin çağdışı uvgulamalannıörnekalmasın- dan da kaygı dujduğunu vurgulayan Ece- vit. Iran gezisi sırasında Türkiye'nin yetki- li kurumlarının da devre dışı bırakıldığına dikkat çekti. Erbakan'ın, ABD'ye "rağ- men". İran'la temaslannı sürdürdüğü izle- bakanın devletinden gizleyeceği bir şey oia- maz. Bir başbakanın, kendi istihbaratörgü- tünü, bir başka devletin yöneticilerine kö- tülemesi de çok iizüntü vericidir"dedi. Iran'dakitemaÂİarolurken. TansuÇüer'in sessiz kaldığına da dikkat çeken Ecevit, "Çiller, RP'ye karşı adeta net bir teslimivet içindedir" dedi. Çiller'in hakkındaki so- ruşturma önergeleri nedeniyle, RP ile uyum- lu ortak görüntüsü çizmeye çalıştığını kay- deden Ecev it, "Herhalde, Dışişleri Konu- tu'nun konforu kendisi için yeterli oluyor" diye konuştu. Ecevit. terör konusunda, Türkiye. İran ve Suriye'nin yanı sıra Irak'ın da katılaca- ğı bir4'lüzir\eyapılmasını destekledikle- rini.ancakbutoplantıya, Kuzey Iraklı Kürt önderlerinin katılıp katıimayacagı konu- sunda devletin yetkili organlannda görüşü- lerekkararverilmesigerektiğini vurguladı. Seyh Osman TKKbiûm kardeşitniz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuzey Irak'taki Kürdıstan lslami Hareket lideri Şeyh Osman Abdüla- liz, RP ıİe organik bir bağ- ları bulunmadığını, PKK'yi "kardeş" saydıklannı. lsla- mi Küri devleti kurmayı amaçladıklarını söyledi. Abdülaziz, Yeni Şafak ga- zetesınde vayımlanan de- mecinde. fslami temeılere dayalı bir Kürt devleti kur- mak istedıklenni. PKK'nin bitirilmesi konusunda Er- bakan'la aralannda herhan- gi bir konuşma geçmediği belirterek, şu görüşleri dile getirdi: -KardeşimMeleAa Tur- gut Özal döneminde Tür- kiye'ye bir heyetle geunişti. Sayui Özal ' PKK'nin hal- ledilmesi içın bize destek olun, PKK meselesini hal- ledin. Eğer böyle bir şey ya- parsanız sıze her türlü yar- dımda bulunuruz" şeklinde bir teküftebulunmuştu.Kar- dişim AU de 'Onlar da Kürt ve onlar da bizim kardeşle- rimiz. Bu meseleyi kendı aranızda uzlaşarak halledın' yanıtını vermiş. Kürt haikı asM ve mazhun bir halknr. Bu halkın üzerindeki zulmün kaldırünıasını istivoruz." ÇİZV1EDEN YUKARI MUSA KART Erbakan, Tahran gezisi öncesinde 21 rejim muhalifini İran'a iade effi Atila Sav, promosyon ve yetki yasasmın geri çevrilmesini olumlu bulduklannı söyledi CHP Köşk'ün vetosundan memnunANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı, Hatay Millervekili Atila Sav. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in promosyonu sınırlayan yasa ile REFAHYOL'un devlette kadrolaşma amacıyla çıkardıgı yetki yasasını veto etmesini "se\iııdirici diye nitelerken "CHP, vetodan memnundur" dedi. Sav, dün düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin Cumhurbaşkanı Demirel'in promosyon ve yetki yasalannı veto etmesini memnuniyetle karşıladıklannı belirrti. RP'nin bazı yasa tasanlannı "oldubHtiye" getirmeye çalıştığını söyleyen Sa\'. "RP, bazı yasa tasanlannın genel kurulda tartışılması sırasında muhalefetin anayasaya ay kırılık açıkJamaiannı bite dinlemedi"" diye konuştu. Anayasaya aykın yasaların Meclis'ten geçmesınin, "anayasayı ihlale" dönüşeceğini vurgulayan Sav, promosyona kısıtlamalar getiren yasanın da basın tarafından "intikanı yasası" olarak nitelenmesine hak verdikîerini söyledi. RP'nin kamu görevlilerinin sosyal ve diğer haklannın düzenlemesinde kanun hükmünde kararname yolunu yeglemekle yapılacak düzenlemeleri geciktirdiğini belirten Sav, "Yasa olsa kolayca cıkabilirdi. Meclis'te kimse buna karşı çıkmazdı. Ama kanun hükmünde karamameler, her seferinde Anavasa Mahkemesi'nden döndii. A N A P ' l ı D i k e r d e n D Y P ' l i T e k i n e l e y a n ı t ^ Özer Çifler'in ANKARA (Cumhuriyet Börosu)- DYP'den istifa ederek ANAP'a geçen Manisa Milletvekili Tevfik Diker, kendisini eleştirerek takoza benze- ten DYP Genel Sekreteri Nurhan Te- IdiKİ'e "Benim muhatabım sen değil- sin. Benim muhatabım Tansu Çiller. Bana cevap \erilmesi gerekiyorsa Çil- ler versiıTdedi. Diker, Tekinel'i ay- nca Tansu Çiller'in eşi Ozer Uçuran Çiller'in "gladyatörlüğüne" sığın- makla da itham etti. Diker. Cumhu- riyet'e yaptıgı açıklamada, Mesudin hapJannı yaptıktan sonra ANAP'a geçerek, sikı bir Mesut Yılmaz'cı ol- masını eleştiren ve kendisini takoz- cuya benzeten Nurhan Tekinel'e. "Ben. kişisel çıkarlar uğruna ülkenin RP'yeteslimedilmesine. D\ P'nin nıis- yonunu > itirnıesint karşı olduğum \e merkez sağı birieştirme ideali için ANAP'a geçtim, Nurhan Tekinel, ANAP'tan DYP'ye hangi gerekçeyle gecmişaçıklasın"(iedi. Tevfik Diker, şunîan söyledi: "Merhum Turgut Özal DPT miis- teşanyken evinin mutfak ihtiyaçla- nodan sorumiu. Ismai1 Özdaglar ba- kanken onun özel işlerinden sorum- luyken. ANAP'ta siyasete başlayıp millervekili olup büahara Cavit Çağ- lar'ın aracılığıyla DYP'ye transfer edilmiş. kendisi genel başkanlık seçi- minde Bedrettin Dalan'ın arkasında kalan tek millervekili olarak şimdiki genej başkanı hakaret yağımıruna tu- tan Özer Çiller'in glady atöriiiğüne sı- ğınan en son 24 arahk seçimleri önce- si Hasan Peker'in evinde bizlere' Be- ni J. sıraya yazın' diye valvaran. kü- çük işleıie uğraşan bu arkadaj, ken- di işkrine baksın." Yapılacak düzenlemeler geciktirildi" diye konuştu. Sav. PTT'nin T sinin özelleştirilmesi ve islam Ülkeleri Arası Yatınm ve iharacat Kredi Sigortası Kurulu Kurulmasına llişkin Anlaşmanın Onaylanması Hakkında Kanun'un iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtirken ANAP'ın da üçlü kararnamelerin 4 imzayla düzenlemesine ilişkin yasa için yargı yoluna gideceğini açıkladı. ANAP lideri Mesut Yılmaz da Cumhurbaşkanı Demirel'in yetki yasası ve promosyona ilişkin yasayı veto etmesinin haklı gerekçelere dayandığını söyledi. "Devlette kadrolaşma ve basına cczalandırnıa konusunda gözü dönmüş koalisyon ortaklan. uyanlanmızı dikkat aimadılar" diven Yılmaz, hükümetin rutumunda ısrar etmesi durumunda Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini bildirdi. 1RMÎKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planetcom.tr Üç gün üst üste Türkiye'deki sosyal demokrasiyi tırmıkladık. Telefonla, faksla gelen (haydi öğünelim: Yağan) övgüleri ve sövgüleri bir yana bırakalım. DSP üstüne yazdıklarımızı oku- yup, çektiği faksta, "Hayrolaga- zeteci, gönlünde CHP'den adaylık yatıyor galiba " diyen okuyucu ile ertesi gün telefon- da, "Bu Tırmık'ı Rahşan Ece- vrt mi dikte ettirdi diye soruyo- rum kendi kendime "diyen oku- yucuya da gülüp geçelim... Ister DSP'yi, ister CHP'yi ele alalım. Parti etkinliği adı altında temel olarak liderler üstüne ko- nuşuluyor; lidere yandaş olu- nuyor ya da karşı çıkılıyor. So- nuç istesek de istemesek de kördüğüm. Sanki Deniz Baykal gitse her şey düzelecek. Tıpkı Murat Ka- rayalçın giderse her şeyin dü- zeleceğinin sanıldığı gibi. San- ki sosyal demokrat hareketin parçalanmasının önündeki en- gel Bülent Ecevit. Ecevit, ara- dan çıkanlabilse sosyal demok- rasi gürül gürül akacak, eski parlak günlere dönülecek. San- ki sosyal demokrat harekerteki parçaJanmışJık, DSP-CHPçatış- masından ibaret. Sanki CHP, kılpayı dengelerle bir arada du- ran yüzlerce küçük ve başına Kişileri Değil Politikalan Tartışmak buyruk "parti"üen oluşmuyor. Siz hiç sosyal demokrat par- tilerin kurultaylarında tüzük ve daha önemlisi program tartışıl- dığına tanık oldunuz mu? Sakın birkaç göstermelik ömeği anım- satp, tersini savunmaya kalkma- yın. Lider ve ekibinin, rakip lider ve ekibinin listeleri üstüne sürdü- rülen kulislere aynlan kurultay sü- resi ile program tartışmasına ay- nlan kurultay sürelerini bir kar- şılaştırın bakalım. Süreyi saatla ölçer, son CHP kurultayını da örnek alırsak. İki günlük, yani 48 saatlik kurultay boyunca, ki- min hangi listede olduğuna, fa- lancanın listesindeki filancayı çizip, yerine falancanın yazıl- masına, liderin listesindeyeral- mayanın, listeyi delmek için han- gi gruplarfa pazarlık yaptığına, kısacası kişilere aynlan süre ile programa aynlan süre karşılaş- tırıldığında, kişiler, maçı 48-0 kazandılar. Ama kaybeden parti oldu. CHP'de yeni bir başlangıç umu- du başlamadan bitti. Alın DSP'yi. Hangi DSP ilçe kongresinde, il kongresinde, ku- rultayında Ecevit'in Güneydo- ğu politikası tartışıldı? Bülent Ecevit'in DSP'nin solundaki çiz- gilere duyduğu handiyse ma- razi soğukluğun (yoksa düş- manlık mı demeliydi) tartışıldığı- nı anımsayan var mı? Oysa par- ti dışından biri olmasına rağ- men, bu satırların yazarı, pek çok DSP'linin, örneğin Kürt so- rununda, örneğin DSP'nin so- lundaki solla ilgili olarak Ece- vit'le taban tabana zıt görüşle- ri ciddiyetle savunduğunun do- laysız tanığı. DSP, bir kadro partisi olmayı yeglemiş gibi görünüyor. Sos- yal demokrat terminolojide de kadro terimi ciddi bir içerik ta- şır. Siyasal sınavlardan süzül- müş, deneyimi ve bilgisi ile ör- neğin seçim çevresinde tartışıl- maz bir ağırlık ve saygınlık ka- zanmış ve en önemlisi siyasal ça- lışmayı yaşamının eksenine oturtmuş kişiler, ancak onlar "kadro" nitelemesini hak ede- bilirler. Milletvekili olmak üzere CHP'de yüz bulamayınca DSP'ye, oradan sepetlenince yeniden CHP'ye yönelen siya- set esnafına her şey denebilir, ama kadro denemez. CHP ise bir tür federasyona dönüşmüş. Siyasal kimliğini din- sel inancıyla, ırksal bağıylayada bölgecilik temeli üstüne tanım- layanlann federasyonuna. Bu yamalı bohça, bir sağ parbde an- laşılabilir. Ama sosyal demokrat harekette bu artık bir zaaf de- ğil, sosyal demokrat ilketerirt di- namitlenmesi anlamına gelir. Parti içi demokrasiyi lidertere, organlara seçilecek kişileri tar- tışmaya indirgediniz mi ortada parti marti kalmaz. Partiye ben- zeyen bu ucube, ister muhale- fette, ister iktidarda olsun ne çözüm üretebilir ne demokrasi- yi, ne laisizmi, ne bağımsızlığı, ne kalkınmayı savunabilir. Parti örgütlerinin en küçük bi- rimlerinde kişiler değil politika- lartartışılmadıkça; liderin ve eki- binin uygulayacağf politika, ta- ban örgütlerindeki zorlu, ciddi tartışmalardan doğmadıkça, iz- lenen politikalar artık sadece li- derin politikasından ibarettir ve partililer de bunu gazetelerden okuyarak öğrenirler. Bugün afra tafrasından yanı- na yaklaşılmayan, kendini ger- çekten de sosyal demokrat ha- rekette ağırlığı varmış gibi ser- gileyen delege ağalarını, siyasal gücünü Türklüğünden, Kürtlü- ğünden, bilmem nereliliğinden alan kerameti kendinden men- kul parti şef ve şefçiklerini sos- yal demokrat politikalann tartı- şıldığı; yeni politikalann öneril- diği ve üretildiği; üretilenlerin yaşamın denek taşına vuruldu- ğu parti içi tartışmalann içine sokun bakalım. Görün o zaman partinin nasıl anndığını ve par- tinin nasıl güçlendiğini. Delege baronları, bezirgânla- n belki parti organlanna seçile- bilirler. Ama "Özelleştirmeye karşı sosyal demokrasi hangi mülkiyet biçiminisavunacaktır" ya da "Yaklaşan enen'i darbo- ğazını aşmak için nükleer, hid- roelektrik ve termik santrallar arasında sosyal demokrat ter- cihlerin ilkeleri nedir, ne olma- lıdır" sorularının tartışıldığı bir parti toplantısında delegelerin oylan hiç, ama hiçbir anlam ta- şımaz. Sosyal demokrat hareket, par- ti içi demokrasiyi tabana, parti- nin en küçük birimlerine yay- madıkça, bu tartışmalarda sı- nıfta kalanlan geriye itmedikçe, kişileri değil ilkeleri ve politika- ları tartışmayı partililiğin asli gö- revine dönüştüremedikçe... ... Olan Türkiye'ye olur. Bize de tırmıklamak düşer. HİKMET ÇETİNKAYA Şeyh Osman... Başbakan Necmettin Erbakan, ne yapmak istiyor? Bir DYP milletvekili bu soruya şu yanıtı verdi: "Türkiye'nin dış politikasında radikal bir tavır de- ğişikliği için hamle yapıyor!.." Soru: "Nasıl yani?" Yanıt: "BiryandanABD'ye 'dostuz' deyip, öteyandan Irak ve İran'la sıcak ilişki kuruyor; bir yandan Çeçen di- renişçilere yardım edıp, öte yandan Rusya'yı karşı- mızaalıyoruz..." Soru: "Çeçenlere yardımı öteden beri zaten yapıyorduk ve Ruslaria ilişkimiz de bu nedenle giderek soğumuş- tu. Iran ve Irak'la ilişkimiz daha farklı. Iran ve Irak bi- zim komşumuz. Özellikle Irak'la olan ilişki bizi eko- nomik olarak rahatlatmaz mı?" DYP milletvekili, "doğru ama" deyip ekledi: "Erbakan bu arada dışişlerinidev.e dışı bırakıyor..." Galiba REFAHYOL hükümetinde kafalar karışık. Kimi yazarlarımız ve aydınlarımızın da kafaları olduk- ça karışık. Diyorlar ki: "ABD'yi ve Rusya'yı karşımıza almayalın..." Iran'daki 'mollalarrejimi'nin başlıca görevi komşu ülkelere 'şeriat ihraç etmek' değil mi? Bunun yanıtı gayet açık: Evet... Daha önce değindik, bir kez daha altını çizelim: Çetin Emeç, Turan Dursun cinayetlerine karışan Ir- fan Çağırıcı ve arkadaşlannın iran'ın Kum kentinde eğitim gördüklerini biz değil kendileri söylüyor... Başbakan Erbakan, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'i dışlayarakyenibiryöntemızliyor. Başbakan'ınABDye ve Rusya'ya kafa tutması salt 'radikal dış politika 'ya geçiş hazırlığının ötesinde, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni yavaş yavaş 'İslam cumhuriyeti'ne ısındırma biçimidir de. Zamanla bunun daha çarpıcı örneklerini hep birlik- tegöreceğiz... RP'nin yayın organı Milli Gazete'nin dünkü manşe- ti hayli ilginçti: 'Türkiyebağımsızlığının farkına vardı...' Ya Milli Gazete'nin "Dünya niçin Türkiye merkezli olmasın" başlıklı başyazısı? Onu da özetleyerek aktaralım: "Amerika'nın hırçınlığını anlamak mümkün. Be- ğenmediğimiz 'vahşi kapitalizmin' en iyi uygulayıcı- sı onlar. Dünyanınjandarmalığına soyunmuşlar ve bu- nu bugüne kadar büyük ölçüde başarmışlar. Bizim ABD karşıtı birzemine oturmamız bu söylediklerimi- zin varlığını ortadan kaldırmaz. ABD işte bu konumunu en ileri düzeyde kullanma- sını başarmış. Birçok ülkeye olduğu gibi Türkiye'mi- ze de birstatü beliriemiş. Öyle ki 'uydu devlet'anla- yışı şeklinde belirginleşen Yeni Dünya Düzeni içeri- sinde herhangi bir ülke, ABD 'nin tespit ettiği statü- ye itiraz etme hakkının bulunduğunu dahi kabullene- cek noktadan uzak kalmış. Tabii böyle bir atmosfer- de 'ABD bize nasıl statü belirleyebilir' sorusu kimse- nin cesaret edeceği bir soru değildir." Başyazıda 'dışa bağımlılığın' altı şöyle çiziliyor: "Bilerekya da bilmeyerek dışa bağımlı hale gelmiş olan ülkelerin, bu esaret zincirini kıracak iki haslete sahip olmaları gerekir. Bunlardan birincisi aklı ken- disine rehber edinecek cesaret, ikincisi de ilmi ken- disine rehber edinecek çalışkanlık ruhudur." • • • Başbakan Necmettin Erbakan'ın gözü kara. RP'nin amacı da ortada: Şeriat devietini kurmak... Bu bir geçiş dönemidir, hedefe tek başına iktidar olduğu zaman yönelecektir. Şimdi yapılan altyapıyı hazırlamaktır. Irak Kürdistan lslami Hareket lideri Şeyh Osman,ba- kın Yeni Şafak gazetesinde neler söylüyor. Soru: "Kuzey Irak'ta bir Iran-ABD çekişmesi göz- leniyor. Geçtiğimiz günlerde Iran, K. Irak'a girdi. Bu- nu nasıl yorumluyor sunuz?" Yanıt: "Biz kim olursa olsun doğruyu söylemesini, doğru olanı yapmasını istiyoruz. Iran, bizim komşu- muz ve onlarla kötü olmamız mümkün değil. Bölge- ye birileri bir şey getirmek istiyorsa barış getirsinler. Kimyasal bomba ile bombalandığımız zaman (Şeyh Osman, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eleştiriyor) bize sa- dece Iran kapılannı açtı. Başka hiçbir ülkeden yar- dım görmedik. Orada hâlâ mülteci kamplarımız var. İddia edildiği gibi Iran 'a bağlı bir hareket değiliz. Ama Iran'a zarar verilsin istemeyiz ve İran'ın mahfuz tu- tulmasını istiyoruz." Soru: "Bağımsız bir Kürt devleti konusundaki dü- şünceleriniz neler?" Yanıt: "Öyle bir şey demedik. Biz şunu söylüyoruz; Irak'ta hür ve temiz bir seçim yapılmalı. Müslüman- lar arasında birlik olmalı. Bir İslam devletinin kurul- ması için Müslümanlarbizimle bir araya gelirlerse ne âlâ. Eğer bunu yapmak istemezlerse, biz lslami bir Kürt devleti kurmak isteriz. İslam neyi emrediyorsa biz onu yapanz. EğerAraplar, bizimle birlikte bir İs- lam devleti kurmak isterlerse başımız üstüne. Yok- sa, biz İslam devletini tesis etmek için çalışmalanmı- zı sürdürmeye devam edeceğiz." Şeyh Osman'la yıllar önce Turgut Özal. bugün de Necmettin Erbakan görüşüp kendisinden yardım is- tedi... Türkiye nereye götürülmek isteniyor, perdenin ar- kasında kimler bulunuyor, RP her şeyi ABD'den ha- bersiz mi yapıyor? Ama Şeyh Osman'ın njyeti gayet açık. Müslüman- laria birlikte lslami Kürt devleti kurmak... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya " Planet.com. TR Müsteşara ıısulsüz atama tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Otomobil kaçakçı- hgından yargılanan Recep Ozcan ın. Başbakanlık Müs- teşar Yardımcılığı görevine. ANAYOL hükümeti döne- minde Başbakan Yardımcısı DYP'lı Nahit Menteşe tara- fından usulsüz şekilde atan- dığı belirlendi. Menteşe'nın. dönemin Başbakanı Yıl- maz'ın 3 Haziran 1996 günü Belçika'da olmasından yarar- lanıp. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in istemi üzen- ne. Özcan'ı Müsteşar Yar- dımcılığı'na atadığı tespit edil- di. C'ller'ın eski av ukatı olan Örcan'ın, Mercedes kaçak- çılığı suçundan hakkında açı- lan davaya halen Ankara I. Ağır C'eza Mahkemesi'nde de\am edıldiğıne dikkat çe- kıldi. Özcan. av ukathğı döne- minde barodısiplin kurulun- ca para cezası \ e 3 av da avu- katlıktan men cezasına çarp- tırılmıştı. Atandığı Başbakanlık Müs- teşar Yardımcılığı için en az 12 v ıl de\ let hızmeti gerekir- ken Özcan'ın 7.5 yıllık avu- kat olduğu ve bu sürenin ya- sa gereği söz konusu atama için yetmedığı belirlendi. 657 sayılı Devlet Memurlnrı Ya- sa<>rna göre 12 yıllık kamu hızmeti olmavanlarm bu gö- rev e atanamayacağına ilişkin. Danıştay ca <İa daha önce ve- rılınış ıkı ayrı kararbulundu- ğınia dikkat çekildi. I i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle