Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 1996 ÇARŞAMBA
12 HABERLER
Yangmlann çoğalması, "yağma yasalanyla" birlikte başladı:
Ormanlarda '12 Eyliil yangun'
1Devlet ormanlannın 49
yıllığına yatınmcılara
tahsisi uygulaması, 1982
tarihli Turizmi Teşvik
Yasası'yla başlatılmıştı...
OKTAVEKİNCİ
Türkiye'de 1980'e kadar yılda en çok
900 orman yangını olurken 1990"lı yıl-
larda 3200'lere tırmanması acaba hangi
nedene dayanıyor?
Marmaris ve Kuşadası yangınlannın
ardından yeniden gündeme gelen bu *te-
mel sonT ıçin en önemli ipucunu yine
bir ıstatistik veriyor. Ülkemizdeki orman
yangınlannın yüzde 98'i doğrudan "in-
san eüyle" gerçekleşiyor. Ister kazayla.
islerse kasıtlı olsun, sonuçta ormanlan-
mızı "insanlannıız''yakıyor...
Peki; yangınlann böylesine hızlı art-
masına ve ömeğin son 10 yıl içindekı
17.000yangından 16 bin 600'ünün insan
eliyle gerçekleşmesine neden olan u
or-
tam" acaba nasıl birözellik taşıyor?
Yeniden ıstatistıklere dönersek, ra-
kamsal veriler 1986 yılından bu yana
"orman rejimi dışına çıkanlann
alanla-
nn 3.5 milvon dönüm olduğunu gösteri-
yor. Başka deyişle "devletin kendi orma-
nından vazgeçmesr anlamına gelen bu
uygulamanın yaygınlaşmasıyla yangın-
lardaki çoğalmanın "aynıdönemde" ya-
şanıyorolması, insanlarımızı giderekda-
ha çok "•vakıcı" kı!an ortamın "genelka-
2Son 10 yıl içinde 3.5 milyon
dönüm devlet ormanı orman
mülkiyetinin dışma çıkanlarak
Hazine ya da şahıs arazisine
dönüştürüldü...
rakteri" hakkında veterince fikir veri-
3Orman mevzuatında
1980'liyıllardayapılan
bir dizi değişiklikle,
koruma amaçlı imar yasaklan
geçersiz kılındı...
yor.
Bu karakter ise hukuksal dayanağını
12 Eyliil dönemiyle başlayan ve 24Ocak
1980karariannın dayamğı "rantekono-
tnisinî" güvenceye almak amacıyla ardı
ardına yürürlüge sokulan "yağma mev-
zuaündan" alıyor.
"Anayasasız" vasalar...
12 Eylül askeri rejimi, sadecedemok-
rasiyi askıya almakla yetinmedi. "Ka-
mu yaran", "toptumsal haklar", "ulusal
değerler" gibi cumhuriyetin temel kav-
ramlanyla birlikte "sosyal hukuk devle-
ti" ilkelerine de agır darbeler indirdi.
Darbeci askerlere bu konulardaki
"rehberliği'' ise yine 24 Ocak 1980 eko-
nomık kararlannı dayatan 1MF ve Dün-
va Bankası uzmanlan ile aynı kesimin
Türkiye'dekigüvenilirtemsilcisı Turgut
Özal yaptı. Generallerin bir numaralı
"ekonomi danışmanı*' olan Özal, ülkeyi
rant ekonomisine sürükleyen yağmacılı-
ğın en "radikal yasalantn" da yine ge-
nerallere onaylatarak hızla yüriirlüğe
soktu.
Çünkü bu yasalann "olağan anayasal
düzende" gerçekleşmesi olanaksızdı.
Hazır anayasa askıdayken ülke ve top-
lum yaran yerine doğrudan kişi çıkarla-
nnı kollayan yasal düzenlemeler için de
"tam sırasıydı." Zaten 12 Eylül darbesi
de böylesi bir ortamı sağlamak için ya-
pılmamış mıydı?..
Son zamanlarda yeniden tartışma ko-
nusu olan "orman içersindeki rant tesis-
leri" işte bu fırsattan yararlanılarak 12
Mart 1982'de yüriirlüğe sokulan Turiz-
mi Teşvik Yasası'yla başlatıldı. Aynı yı-
lın kasım ayındaki halkoylamasıyla ka-
bul edilen anayasa, 12 Eylüi dönemine
ait yasalara "dokunulmazlık" getirdiğin-
den, Türkiyerniz bu yasayla arazi ve imar
hakkı verilen yağma yatırımlarının bü-
yük çevre tahribatından hâlâ kurtulamı-
yor.
Istanbul'da. Ege'de ve Akdeniz'de
doğrudan hükümet karanyla imara açı-
lan ormanlık alanlanmızdaki rant yapı-
laşmalannın büyük birçoğunluğu, Tiır-
gutÖzal ve Kenan"Evren ikilisinin onay-
ladıkları "turizm merkezi" uygulaması-
na dayanıyor. Yine bu uygulamayla 49
yıllığına tahsis edilen ormanlardaki tah-
ribatın boyutu da yangınlarla yok olan
doğal değerlerden az değil...
Yatınmlar için imar olanağı bulunan
planlı arazi satın almak yerine devlet or-
manlarından "çok ııcuza" yararlanmak
giderek öylesine "eekici" hale geldi ki 12
Eylül kurmaylarının Turizm Yasası'nın
ardından el attıkları ıkinci alan "orman
mevzuatı"1
oldu. 1980'lerin ortalanndan
sonra Orman Yasası'nda ve yönetmelik-
lerinde yapılan değişikliklere, yine hü-
kümet kararlanyla ve mevcut planlarda-
ki koruma koşullanna bakılmaksızın, or-
man arazilerinin doğrudan "orman hu-
kukun
(!) kapsamında yatınmcılara tah-
sisi süreci başlatıldı.
Yine kamu yaran yenne kişisel çıkar-
lan gözeten 12 Eylül anlayışıntn orman-
lan rant ekonomisine teslimeden "yasal
darbelerrarasındabelkideenilginci 10
Kasım 1989 tarihli Resmi Gazetede ya-
yımlanan 14406 sayılı kanun gücündeki
kararnameydi.
1988'de ilan edilen Özel Çevre Koru-
ma Bölgeleri'nde daha önce ormandan
arazi kiralayan yatınmcılann "mağduri-
yetlerini gidermek" amacıyla çıkarılan
bu kararnameyle. söz konusu yatınmcı-
lara "dikdikJeri başka bölgelerden yine
orman arazisi'" verilmesi öngörülüyor-
du.
Üstelik onlara "öacetik" tanınarak ve
4Kenan Evren'in en son
imzaladığı 10 Kasım 1989
tarihli kararname bile ormanlann
yapılaşmaya açılmasıyla
ilgiliydi...
varsa imar kısıtlamasına da bakılmaksı-
zın...
Bu kararnamenin kendi imzasıyla ya-
yımlandığı gün Cumhurbaşkanlığı gö-
revini Turgut Özal'a devreden Kenan
Evren'in, yine aynı gün Marmaris'e ge-
lerek "çevreci bir yaşam" sürdürmeye
başlaması da hiç kuşkusuz bir "12 Eyliil
takıyyesi" olarak tarihe geçiyor. Evren.
şimdi de yine kendi döneminin "yağma
projesi" olan Taşbükü'ndeki DPT Tesis-
leri'nin neden oldugu yangından sonra
agaçlandırm<j kapsamına "75 milyon li-
ra"vererek basın toplantısında şöyle ko-
nuşuyor:
"Hükümetin ekonomi konusunda 12
Eylül uygulamalannı örnek almasını is-
tiyorum..." lCumhuriyet. 6 Aöustos
1996)
Öyle görünüyor ki REFAHYOL hükü-
meti de zaten şu "kaynak paketi" için-
den çıkan yama hazırlıklanna bakılırsa,
bu konuda Kenan E\ren'i pek üzmeye-
cek. Ne varki 12 Eylül'ün temelini oluş-
turan bu rant ekonomisi tutsaklıgı ülke-
den sökülüp atılamadıkça. orman talanı
ile orman yangınlan arasındaki bu "ko-
şutluk" da üstelik artarak devam ede-
cek...
cebze SSK Hastanesi
Başhekime
'başörtüsü'
soruşturması
KOCAELİ (AA) - SSK
Gebze Dispanseri Başheki-
mi Dr. Semra Ataman hak-
kında. başını örten labora-
tuvargörevlisine baskı yap-
tığı gerekçesiyle soruştur-
ma açıldı. Laboratuvar gö-
revlisi Buket Akı herkesin
inancına göre yaşaması ge-
rektiğini söyledi. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çeük de yaptıgı açık-
lamada "Bu memleket, bu
millet sahipsi/ değildir" de-
di. Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Çeliİc Koca-
eli'nde, önceki gün yaptıgı
açıklamada. SSK Gebze
Dispanseri Başhekimi Dr.
Semra Ataman hakkında.
bir başörtülü laboratuvar
görevlisi ile ugraştıgı gerek-
çesiyle soruşturma açıldıgı-
nı bildirdi. Bakan Çelik, in-
sanlann inançlarını yaşa-
dıklan ve başlannı örttükle-
ri için, fakülte, hastane ve-
ya baroya alınmamak gibi
muamele ile karşılaşmaya-
cağını ifade ettigi konuşma-
sında şöylededi:
"İşte burada açıklno-
rum. Gebze Sigorta Hasta-
nesi'nde başhekime bir ha-
nım, bir başörtülü hemşire
ile uğraşmaktadır. Ben ba-
kan olunca\a kadar uğraş-
mıştır. Bu başhekime ha-
nım. ben bakan olduktan
sonra da uğraşma\a devam
etmiştir. Bu başörtülü kızso-
ruşturulmuştur. Ben şeldim,
şimdi kendisini soruşturu-
><onım. Öyle yağma yok. Bu
memleket, bu millet sahip-
siz değildir. \a milletin inan-
cına, kültürüne ibadetine
hûrmet edersiniz, saygı du-
yasınız. veya cezasını görûr-
sünüz. Bu ceza>ı milletde ve-
rir, de\letin >önetimi de \e-
rir. Şimdi adil bir soruştur-
ma sonucu, başını örttüğü
için itilip kakılan bu hemşi-
re, inşallah baştacı edilecek.
Veyanlışa de\ am ederse baş-
hekime hanımın akıbetini de
inşallah hep beraber görece-
Bakan Necati Çelik, Türk
ınsanının bundan sonra, i-
nanç, ibadet ve düşünce öz-
gürlügü olarak ezilmeyece-
gini belirttiği konuşmasın-
da, "Sosyalist olsun, İslamcı
olsun veya ateist oisun. Bir
insan düşüncesini açıkladı
diye, kitap yazdı dhe içeri
atilmayacaktır" şeklinde
konuştu.
Bakana teşekkür
Başını örttügü için hak-
kında idari soruşturma açı-
lan evli ve I çocuk annesi
Buket Akı da (29). Başhe-
kim hakkındaki soruştur-
mayla ilgili haberi. "Herkes
inancına göre yaşamalı. Ba-
kanımı/dan Âllah razı ol-
sun" sözleriyle karşıladı.
Bu arada. Bakan Necati Çe-
lık'in. hakkında soruşturma
açıldıgını söylediği SSK
Gebze Dispanseri Başheki-
mi Dr. Semra Ataman ın,
yıllıkizinde oldugu öğrenil-
dı. Başhekım Vekili Dr.
Turgut Mermertaş, labora-
tuvarda bivolog olarak gö-
rev yapan Buket Akı hak-
kında. kılık kıyafet yönet-
meliğine uymadığı gerekçe-
siyle. geçen mart ayında
idari soruşturma başlatıldı-
ğını söyledi. Mermertaş,
Buket Akı'nın geçen Ocak
ayına kadar normal giyimli
olduğunu, ancak Subat
ayından itibaren kapandığı-
nı belirterek. "Başhekimi-
miz kendisini bir kaç kez
uyardL Hatta. bunalıma gir-
miştir düşüncesıyle bin de
verdi.Ancak,başınıörtnıek-
te ısrar edince hakkında i-
dari soruşturma başlatıldı"
dedi.
Yavru kedikurtarma operasyonuİstanbul DGM'de kamuoyunun
gündemini uzun süre meşgul
eden 'Avrasya feribotu' davasını
izliyoruz. Dava uzayınca,
mahkeme heyeti duruşmaya ara
vermek zorunda kalıyor. Hepimiz
bahçe>e çıkıyonız. Giineş
>akıyor, göige bir yer ararken
çatıda sürekli miyavlayan bir
kedi dikkatimizi çekiyor. Kedi su
tahlive bonısu önünde dönüp
duruyor. Biz kedinin
çıghklanndan bonıya
yavnısunun düştöğünü
farkediyonız. Boru aşagıda
betonda son buluyor. Yavrunun
yerini dinkyerek sapOyoruz.
Yavruvu kurtaramazsak kesin
öleceğini biliyonız.
İçimizj bir sıkınfı kaplıyor. Vç
kameraman arkadaşımız
bonıya yapjşıvor ve uzun
uğraşlardan sonra boruyu
sökmey i başanyoruz. Dibine
düşmüş olan küçiiğü
kurtanv'oruz, ArOk ne sıkıntı ne
de sıcak. Yüzümüz
gülöyor. Anne kedi büyük bir
dikkatie bizi gözlüyor. yavru kedi
arök eKmizde. Onu yavaşça
annesine teslim ediyoruz. Anne
kedi, kavuşftığu yavrusunu
ensestnden tutarak daha güvenli
bir yere taşımak üzere
uzaklaşnor.
(Fotoğraf: UĞURGÜNYÜZ)
îçki satışına sınırlama yayılıyor
AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) -
REFAHYOL hükümetinın
kurulmasının ardından içki
satışının sınırlandığı illerin sayısı
11 'e yükseldi. Adana. Bartın,
Bayburt. Çankın, Kınkkale,
Malatya. Mugla, Zonguldak'ın
ardından dün de Karaman.
Gaziantep ve Tunceli'de içki
satışına kısıtlama getirildi.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanan Gaziantep Valiliği
tebliğinde, asayişi bozucu
olayiann çoğunlukla izinsiz içki
satışı yapılan yerler ve çev resinde
ya$andıgı kaydedildi. Olaylar
nedeniyle kamu huzurunun
bozuldugu ve toplumun ciddi
biçimde zarar gördüğü ileri
sürülerek. tekel bayii, büfe ve
dükkânlarda açıkta içki satışının
yasaklandığı belirtildi.
• Gaziantep, Karaman ve Tunceli'de de içki satışı
kısjtlandı. REFAHYOL iktidannın ardından içki satışına
sınırlama getirilen illerin sayısı 11 "e yükseldi.
Karar, 5442 sayılı *ll İdaresi
Yasası"na dayandınlırken,
yasaklama karanna u>mayanlar
hakkında yasal işlemlerin
yapılacağı uyansında bulunuldu.
karaman Valiliği tebliğinde de.
asayişin genellikle izinsiz içki
satışı yapılan yerlerde bozuldugu
kaydedilerek. ilgili yasanın
valiliklere tanıdığı yetki uyarınca
açıkta içki satışına >asaklama
getirildi. Tebliğde. "Tekel
bayilerinde, özel firmalara ait
alkollü içkilerin satıldığı büfelerde
ve dükkânlarda şişeler açılmış
olarak. kadehle \e dubleler halinde
içki satışının satışı >asaklanmışhr'"
dendi.
UBA'nın haberine göre,
Türkiye'nin en fazla içki satışı ve
tüketimi oldugu araştırmalarda da
orta>a konan Tunceli'de de valilik,
"Bazı vatandaşların zarar
gördüğü" gerekçesiyle açıkta içki
satışına yasak getirdi. Belediye
hoparlöründen yapılan
du>urularda. içki satışı için ruhsatı
bulunmadığı halde satiş yapan
bakkal, market ve büfelerin bir
hafta içinde ruhsat başvurusu
vapmalan, ruhsatı olanlann da
bundan böyle içkileri teşhir
etmemeleri istendi.
20 kadar içkili lokanta bulunan
Tunceli'de vali
Atıl Üzelgün'ün yasaklama
karannı, vatandaşlardan gelen
şikayet üzerine aldığı öne
sürüldü.
Bazı illerin valiliklerince 18
yaşından küçüklere kesinlikle içki
ve sigara satışı yaptlmasına yasak
getirilirken. bazı kentlerde de
yalnızca içkilerin açık satılmasının
yasaklanması dıkkat çekti.
Yetkililer. 5442 sayılı yasanın
valiliklere geniş yetkiler tanıdığını
belirterek. izinsiz içki satışına
düzenleme işleminin bazı
aralıklarla yinelendiğini
söylediler.
"İçki satışının sınırlandırılmasına"
ilişkin tebliğlerin 27 haziranda
Içişlerı Bakanlığı tarafından
yayımlanan bir genelge sonrasında
başladığı ileri sürüldü.
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARIYIO1AZ ŞİPAL
Tîyatro sanatçısı olarak enıekli oldum
Soni: 1996 yılı başında 1. derece 4. kademeden ve 37 yıl hizme-
ten sonra Emekli Sandığı'ndan sözleşmeli tiyatro sanat-
çısı olarak emekli oldum. Bana 783 milyon lira emekli ik-
ramiyesi ödendi. Tiyatroda konuyla ilgili arkadaşlarım
ikramivemi az buldular. Onların yaptıkları hesaplama-
ya göre almam gereken ikranıiye 952 milyon liraymış.
Sorularım: 1) Ek göstergem nedir? 2) Bana emekli îkra-
miyesi eksik mi ödendi? Eksik ödenmedi ise fark nere-
den kaynaklanıvor? 3) Bugün (1 Temmuz 1996'dan son-
ra) emekli olsaydım alacağım ikramiye tutarı ne olacak-
tı? 4) Emekliliğimi 1997 yılına erteleseydim, emekli ikra-
miyem ne kadar fark ederdi?
B.A.
YANIT: 1) 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın "Devletsanat-
çtlan ve sanatkârlar" ile ilgili ek geçici 16. madde. 18.5.1994 günlü,
527 sayılı Yasa Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenmiştir. Bu
düzenlemede:
"
4
(...) sözteşme ile çahştınlanlar, kesenekieri kendilerince ve kesenek
karşılıklan da kurumlannca karşılanmak üzere, TC Emekli Sandığı
ile iigilendiriliıier. Sanatçı, sanatkâr, sanatçı öğretmenler ile dev let sa-
natçılarının emeklilik kesenelderi bu kanuna ekli (1) sayılı ek göster-
ge cetvelinde kadrolan teknik hizmetler sınıfında >er alan mühendis-
ler için öngörülen ek göstergeler esas alınır. Ancak vönetici kadrolar,
karşıhk gösterilerek sözleşme ile çalıştınlanlann emeklilik kesenekle-
ri bu kadroiar için saptanmış bulunan ek göstergelerden düşük ola-
maz" denilerek sözleşmeli devlet sanatçıları ile sanatkrlar. emeklilik
haklan yönünden, teknik hizmetlersınıfında yeralan. yüksek mühen-
dis, mühendis, mimar ve yüksek mimar statüsünde olanlarla eşit du-
rumagetirilmiştir.
Teknik hizmetler sınıfında görev yapan mimar ve mühendislerden.
1. dereceye yükselenlere uygulanan ek gösterge 3600'dür.
2) Arkadaşlannız hesapladığı emekli ikramiyesi ile Emekli Sandı-
öı'ncaödenen I69milvonliralıkfark. 562 sa\ılı Yasa Hükmünde Ka-
rarnamenin Geçici 1. maddesinden kaynaklanmaktadır.
1 Ocak 1996'dan geçerli olarak emekli aylıklanna uygulanan özel
tazminat oranı 3600 ekgösterge alanlar için yüzde 26'dan yüzde 75'e
yükselmiştir. Ancak bu yüzde 75 özel tazminat oranı. emekli ikrami-
yelerine 1996 yılında yüzde 40. 197 yılında yüzde 60 ve 1998 yılın-
da yüzde 75 olarak yansıyacaktır. Arkadaşlannız. ikramiyenizi yüz-
de 40 özel tazminat oranına göre hesaplamalan gerekirken 1998 uy-
gulanmasında öngörülen yüzde 75 oranına göre hesapladıklan anla-
şılmaktadır. Yaptığımız hesaplamaya göre almanız gereken emekli ik-
ramiyesi, 783 milyon 240 bin liradır.
3) 1 Temmuz 1996'da emekli olsaydınız. I Temmuz 1996'dan ge-
çerli 2550 genel katsayı ve 15.700 taban ay lık katsay ısına göre emek-
li ikramiyeniz 1 milyar 190 milyon olacaktı.
Emekliliğinizi 1997 yılınaerteleseydiniz ikramiyeye yansıyan özel
tazminat yüzde 40'tan yüzde 60'a yükselecek ve bugünün katsayıla-
nna göre (2550 ve 15.700) 1 milyar 335 milyon 450 bin lira olacak-
tı.
HEKİM ARKADAŞ
"Pratisyenim. Mesleğimi ve halkımı seviyorum.
Kişiliğime güvenerek. yaratıcılığımı kullanarak
çalışınm. Kazancımı. geleceğimi ve çalışacağım ortamı
belirlemek isterim" diyorsanız BİZİ ARAYIN.
Ekin Acil Servis 0 256 518 36 2 0 - 5 1 2 43 38
Nüfus cüzdanımı. ögretmen kimlik kartımı.
pasomu. banka kartlanmı kavbertim hükümsüzdür.
PISAR ÖZTÜRK
BODRUM/TURGUTREİSTE DENİZ KENARI
Plaj, Yarı Olimpik Havuz, Restoran,
Market, Barlar, Mutfak ve Mini Barlı
4 KİŞİLİK APARTLAR 2.750.000 TL.
ODAK TATİL KÖYÖ (0212) 587 42 31- 587 44 39
Nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür.
RAMİZEERER
MESEN OTEL AKÇAKOCA
Orman-Deniz-Sessizlik
havuz-sauna
cuma-pazar
Y.P. 5.000.000
Rez.: 0374 611 44 36 - 611 36 78
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır. Tel: 554 08 04
Nüfus cüzdanımı,
pasaportumu,
ehliyetimi kaybettim
hükümsüzdür.
fCİUlL BULUR
Nüfus cüzdanımı,
ehliyetimi kaybettim
hükümsüzdür.
SAMİŞİRVANCI
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KE>IAL
. .Şimdi Alanya Müftüsü.
Şairden korkan birtoplumuz. Şairden korktuğumuz
için de kimisinin derisini yüzmüşüz, kimini darağacın-
da asmışız, kimini boğdurmuşuz, kimini zindanlarda
çürütmüşüz.
Hem korkmuşuz, hem korkutmuşuz.
Derisini yüzdüğümüz Nesimi'dir. astırdığımız Pir
Sultan Abdal'dır, boğdurduğumuz Nef i'dir, zindan-
larda çürüttüğümüzün de hesabı yoktur.
Son 12 Eylül darbesiyle kışlalar hapishane oldu; ha--
pishaneler de doldu boşaldı. Daha da dolup boşala-
cağı var. En küçük birolayda hapishanelerin yolu açı-
lıyor.
Yıllarca önce yazdığı bir şiirden ötürü şair Attilâ il-
han'a hapishanenin yolu gösteriliyor. Bu kez yalnız
değildir, şiiri besteleyen Ahmet Kaya da yolculuğa
katılıyor. Hem şair hem besteciye yol görünüyor. Ne-
den görünüyor?
Şair ve besteci, "vapurun allahına" sövüyorlar. Va-.
purun allahı olur mu?
Olurmuş meğer. Alanya Müftüsü'nden dinleyelim:
"1994 yılı Aralık ayının ortalarında, Alanya da bir
taksiye bindim. Takside Ahmet Kaya 'nın bir şarkısı
çalınıyordu. Bu şarkıda Allah'a ve kitaba sövülüyor-
du. Kasetin suç unsuru taşıdığını düşünürek savcı-
lığa bir dilekçe ile ihbarda bulundum. Aradan iki yıl
geçtiği halde ses çıkmadı. Herhalde unutuldu diye •
düşündüm. Umudumu kesmiştim. Dava açıldığını
basından öğrendim. Şimdi siz vapura küfredildiğini •
söylüyorsunuz. Bu, suçu ortadan kaldırmaz. Çünkü
bizim inancımıza göre yaratan birdir ve vapurun da
allahı vardır. Küfredilemez."
İki yıl geçmiş, köprülerin altından ne sular akmış.
Haliç'te demirlemiş olan vapur erimiş, çürümüş. Şiir
kırk yıl önce yazılmış, ihbar iki yıl önce olmuş. Bıra-
kın vapurun allahını; Adana'da, sokakta çocuklar
hergün allaha söverler. Gençliği Adana'da geçmiş ll-
han Selçuk bu sövgü için şöyle söylüyor:
"Adana 'da allaha sövüp saymak, hele bizim zama-
nımızda, okul çocuklanndan mahalle kahvesindeki
yaşlılara değin doğal küfür biçimiydi; kimse bundan
huylanmaz gocunmaz, alınamazdı; çünkü sövülen
kişinin allahı bildiğimiz Allah değildi, başka birallah-
tı."
Attilâ llhan şiirinde geçen allah da başka allahtır, şi-
irin allahıdır. Şöyle seslenir:
elimden tutyoksa düşeceğim |
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tutyoksa düşeceğim
Şimdi şiirin birkaç dizesini daha yazalım: \
haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
demiıiemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
dört bıçak çekip vurdular dört kişi
yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
deli cafer ismail tayfur ve şaşı
maktulün onbeş yıllık arkadaşı >
üçü kamarot öteki aşçıbaşı . z. ' '
dört bıçak çekip vurdular dört kişi ""' ' '
Daha birkaç dörtlük var. Yalnız bu cinayeti kim gör-
dü?
"Cinayeti kör bir kayıkçı gördü?"
"Başka?"
Bir de Alanya Müftüsü!
Ey şiir, senin adına ne cinayetler işleniyor; daha da
işlenecek! llk bağıran Alanya Müftüsü oldu, daha da
bağıranlar çıkacak!..
Cinayeti kör kayıkçı gördü. bir de Alanya Müftüsü...
BULMACA SED.AT YAŞAYA*
SOLDANSAĞA:
1/ Lyuşuk. tem-
bel Asaf Halet
Çelebi'nın bir şiir 2
kıtabı. 2/ Tanmda
kullanılan azotlu 3
gübre... Kımı hay- .
van vebitkihücre-
lerınde bulunan. 5
ıgne bıçıminde _
billur madde. 3/
b
Eskidenfiılçekım 7
kıpıne verilen ad...
Aktinvum ele- 8
1 2 3 4 5
mentının sımgesı.
4/Ilaç. çare... Dâ-
hi... Kalın bükülmüş sı-
cim. 5/ Bir organımız...
Briçte kazanılan her ele
verilen ad. 6/ Havlaz. ser-
seri. II Hıristıvan... Göz- 3
dekı canlılık. SJ Bmicilik- 4
te atın bayağı yürüyüşüne
verilen ad... Berılvumele-
mentınin sımgesı. 9/ Eskı "
Yunan ve Roma yapılann-
da taban kirişı ile çatı ara- 8
sında kalan üzen boydan
boya kabartmalarla süslü
bölüm... Işbırakımı.
YtKARI_DAN AŞAĞ1VA:
I/Türk müzığınde bir makam. 2/Orta Asya'da yaşayan $a-
manist Türkler arasında çeşitli şeylerden anlam çıkartarak
bakılan fal... "Yapıtlar" anlamında eski sözcük. 3/ Doğu
Anadolu'da kullanılan bir tür küçük zurna... "Artık — hu-
zurdeminın Içebilirimsırlıtaşından"(OrhanV'elı).4/Yum-
ruları haşlandıktan sonra patates gibi yenen bir bitki. 5/As-
ya'da bir ülke... Kısık sesli küçük keman. 6/ Bir nota... Bir
göz rengi... Gümüşün sımgesı. II Bir nota... Bir toplumda
benimsenmiş davranış ilkeleri. 8/Yergı... Oyunda cezalı ço-
cuk. 9/ Bir goda maddesı... Klasık Türk miizığinde en bü-
yük çalgı vapıtı foımu.
ANKARA 5. ASLİY'E HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
1996 150 Esas
Davacı Levent Tuna Şengöz vekili tarafından davalı In-
na Şengöz aleyhine mahkememize açılan boşanma dava-
sının yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara kararı
geregince:
Bilinen en son adresi "Konur Sokak 10 10 Kızılay An-
kara" olan davalı Inna Şengöz. dava dılekçesı tebliğ edile-
memiş. emniyet araştırması sonucunda adresi tespit edile-
memiş olmakla. adı geçen davalının duruşma günü olan
12.9.1996 günüsaat l"Ö.50'de mahkememızde hazırbulun-
ması veya kendisini bir vekılle temsıi ettırmesi. hazır bu-
lunmadığı veya kendisini bir vekıİle temsıi ettırmedıği tak-
dirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı vegerek-
tiğinde hüküm verilecegi ilanen tebliğ olunur.3.8.1996
Basın: 102591
IB 2123959 Nolu İSKİ sözleşmesineait
6.750.000 TL. su makbuzumu kaybettim.
Hükümsüzdür.
HÜSEYİN GÜRER