Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SA/FA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1996 PA2AR
HABERLER
Belediye
kadroları
büpokrasiye
• ANKARA (Cumhurnet
Bürosu)-Başbakan
Necmettin Erbakan.
kadrolaşma harekâtını
surdürüyor. Erbakan. RP'li
beledivelerdeki kadrolan.
bürokrasive aktarmaya
başladı. Resmi Gazete'nin
dünkü sa>ısında yayımlanan
aiama kararnamelerine
göre. açık bu.unan TMO
Genel Müdürlüğü ve
Yonetım Kurıılu
Başkanlığı'na RP'li Recep
Tayyip Erdoğan'ııı
yönerinıındekı f>tanbul
Büyükşehir Belediye
Bajkanlıöı Park \e Bahçeler
Müdürii fsmet Ağan atandı.
Öte vandan, Makıne Sanayı
veficaret AŞıMAKSAMl
Genel Müdürü \e Vönetim
Kurulu Başkanı Erkan
Geniş. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı Müşaurliği'ne
kaydınlırken verıne Lmıt
Arıkan getırildı. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Çalışma Genel Miidiir
Yardımcısı Ka.sim Afşm bır
başka göreve atanmak üzere
görevden alıııdı.
Komşu ülkelen
PKK'yi
desteklemiyor'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- RP Genel Başkan
Yardımcısı Alımet Tekdal.
merkez sağda bütünleşiııe
çerçevesinde '"RP'yı bırak
gel, bırleşelim" çağrısmda
bulunanANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
ruh halinin iyi olmadığını
öne sürerek "Bunu kongre
telaşına bağlıyoruz" dedi.
Tekdal. parti genel
merkezınde düzenlediğı
basın toplantismda, bölge
ülkelen terörü
desteklenıekle suçlamanın
doğru olmadığını belirterek
•"Komşu ülkelerın PKK'yi
desteklediği doğru deöıl.
Böyle mantıksız bır
dü§ünce. ülke menfaatlanna
ters düşmek olur" diye
konuştu.
Toplusözleşme
görüşmeleri
• ANKARA (Cumhurnet
Bürosu)-Tekstil
işkolundaki I58işyerinde
çalışan yaklaşık 60 bin
işçıyi kapsayan toplu iş
sözleşnıesi görüşmeleri
başladı Türkiye Tekstil
Sanayi Işverenlen Sendikası
Yönetim Kurulu Başkanı
Halit Narin. sektörün geçen
vıI gerçekleştirdiği ıhracann
20 milyar dolar olduğunu
belirterek "İşimiz ka\ga
etmek değil. anlaşmaktır"
dedi.
'Tarımın GSMH
payı azaldı'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel
Sekreter Yardımeısı Birgen
Keleş. son 15 yılda tannı
sektörünün gayrı safi milli
hasıladan aldığı payııı yarı
yarıya azaldığını bıldirdı.
Keleş. diin düzenlediğı
basın toplantiMnda. nüfusun
yüzde45'ıni banndıran
tarım sektörünün. ulusal
gelirden düşen >üzde I5"lik
pay ileyetinmcsınin
mümkün olmadığını
savundu.
SHÇBCteki
atamalar
• ANKARA (AA) - Sosyal
Hizmet L'zmanları Derneğı
Merkez Yönetim Kurulu.
Sosyal Hizmetler \e Çoeuk
Esirgenıe Kurumu'nun
(SHÇEK) politikanın içine
çekilmesinden en çok
müracaatçı grupların
etkileneceğıni bildirdi.
Derneğin Merkez Yönetim
Kurulu tarat'ından yapılan
açıklamada. hükümetin
kurulmasından sonra
RP'nin kadrolaşmak
amacıyla SHÇEK'te atama
\e göre\den almalara
başladığı ileri sürüldü.
Dumankaya'dan
yasa önerisi
• ANKARA (ANKA)-
ANAP Genel Başkan
Yardımcısi \e Istanbul
Millervekili Halit
Dumankaya,
beledıyelerdeki makam
aracı savurganlığına
kısıtlamalargetirilmesi için
yasa önerisi verdi. Halit
Dumankaya'nın TBMM
Başkanlığı'na sunduğu yasa
önerisinde. belediyelerin
makam araeı >atın almak
için Bakanlar Kurulu'ndan
izin alma zorunluiuğu
kaldırılırken yabancı marka
araba alma yasağı getirildi.
Yasa önerisinde. belediye
başkanlarının makam
arabalarına özel renkli plaka
tahsis edilmesı öneörüldü.
Hükümlü babası Abdullah Soner, şehit annelerine banş için seslendi
6
Akan yoksuluıı kanı'ECE TEMELKLRAN
ANKARA-Çankın Cezaev ı'nde
bulunan Özgür Soner'in babası
Abdullah Soner. ölüm orııcıı süre-
cinde tutuklu ve hükümlü annele-
rinin evleminde eşgüdümden so-
rumlıı babalardan birıydi. Ceza-
e\ lerındeki açlık gre\ inın ilk gün-
lerinde. demokratik kitle örgütle-
riîıin du\ arsızlığını protesto etmek
için 5 günlük ölüm orucu yaptı.
Ölüm orucunun ilk üç kurbanının
haberi ona geldi. bu zor haberi an-
nelere o bıldirdı. Annelerin Ada-
let Bakanlığı"na yaptığı vürüyüş-
te tabutu taşırken bayıldı. Hepey -
lemin ortasında. gür sesiyle bağı-
• "Çocuklanmızın bedenleri üzennde politika yaptırmayalım" diyen Abdullah
Soner, çocuklarını yitiren bütün ailelerin birleşmesi gerektiğini söyledi. Soner,
"Şehit ve tutuklu anneleri karşı karşıya getirilirse kan durmaz" dedi.
nyor. ağlıyor \ e koşuyordu. E_v lem-
lerin düzenlenmesi ve tutuklu an-
nelerinin örgütlenmesinde görev
alan Abdullah Baba. Cumhuri-
yet'in ölüm orucu süreei. sonrası
ve tutuklu amıeleri hakkındaki so-
rularını vanıtladı.
- Ölüm orucu, \erilen 12 kur-
ban, cezae\i içinde \e dışında ne-
leri değiştirdi?
- Hıçbır şey değişmedi. Adalet
Bakanı'nın verdıği söz tutulmu-
yor. Yineonurkırıcıaramalarvar.
Yivecekleri \enmez hale ızetiri-
vorlar, hatta veııi bir uygulamay-
İaavakkabılan bileanyorlar. Anah-
tarlarımızı dışarıda bırakıyoruz.
Teda\i yalanlan da Yozgat Ceza-
e\ i ile birlikte ortava eıktı. Tııtuk-
luların yargılandıkları ildeki ce-
zaev lerinenakillervapılacaktı.ya-
pılnııyor. Kazan. "Biz anlaşma
yapmayız"divor. Bu sorunlar inat-
çılıkla. kabadayılıkla çözülmez.
Çoeuklanmız bu kadar küçük ta-
leplerinin ağırbedellerini boşıına
mı ödediler1
' 12 çocuk boşiına mı
öldü? Anıa çoeuklanmız ölüm oru-
cuyLı bizım gözümüzde mitleşti.
Artık o benım oğlum değil. ben
onuıı baba.sıjım.
'Deviet >alan sö> lüyor'
- Tutuklu aifeleriölüm orucu sü-
recindeki devlct \etkililerinin ta-
Mrlarını nasıl dcğiTİcııdirivor?
- Bıze göre dev let. başindan be-
rı yalan >öv liiyor. Aeıklamalan ve
tavırları ideoİojık dıyeınıyortını.
kin dolu. Cezaev ınde "Silah \ar"
dedıler. Elbette var. Anıa ölüm
orucu yapanlarda değil Şevket
k i ş i g ö z a l t ı n a a l ı n d ı
Göçer'in cenazesine polis engeliİstanbul Haber Senisi - Bahçeliev ler'de ge-
çen günlerde çıkan sılahlı çatışmada yaralan-
dıktan >onra kaldırıldıgı hastanede hay atını kay-
bedeıı Ali Ha\dar Göçer'in cenazesi 300 kişi-
lık bırgrup tarat'ından Koeat-ınan Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Polis cenazeden sonra kımlik
kontrolü yaptığı yaklaşık 80 kişıyi gözaltına
aldı. Bahçeliev ler Sanayi Mahallesi'ndeçalın-
tı olduğu belirlenen otomobili kontrol etmek is-
teyen Bahçeliev ler Ekipler Amirligi'ne bağlı
bir polısotomobilineateşaçtıktan sonra güven-
lik güçleriyle çıkan çatışmada başından ağır
varalanan ve üzerınde "Kemal Ermegan" adı-
na düzenlenmiş kımlik bulunan MLKP üyesi
Alı HaydarGöçer. tedav ı gördüğü Istanbul Tıp
Fakültesı'nde önceki gün yaşamını vitirmiştı.
Göçer'iıı dün Adli Tıp'tan alınarak îkitelli've
götürülen cenazesi. buradadüzenlenentörenin
ardından Yenibosna'dakı Kocasinan Mezarlı-
ğına gömüldü. Cenaze törenıne katılanlardahn
yaklaşık 80 kişilik grup. tören sonrasinda po-
lis tarat'ından gözaltına alındı. Gözaltına alınan
gruptan Halkııı Hukuk Bürosu avukatlarındaıı
Metin Narin. bır asker ve vaşı küçük olan se-
kız kişi. akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Gözaltındakı yakınlanndan haber almak için İs-
tanbul Emnıyet Müdürlüğü önünde toplanan
50 aile. çocuklarının Bahçeliev ler İlçe Emnı-
yet Müdürlüğü'nde olduğunu öğrenince olav-
sızbirşekildedağıldı. Ali HavdarGöçerin aıı-
nesı. **Çocuklarımnetorunlantnıgözaltına al-
dılar. \â\ rularımı bir an önce serbest bıraksın-
lar" dedi.
Avukat Metııı Narin. Göçerin cesedinde ikı
kurşun izi bulunduğunubelirtti. Birınci kurşun
izinin Göçer'in ensesinde. ıkincisının ise baca-
ğında olduğunu belırten Narin. **İki kurşun da
arkadan girmiş. Avrıca Cöçer'in vücııdunda
voğun darp izleri vardı" dedi. Adana'nın Kü-
çükdikili beldesinde 6 kişinin ölümüyle sonuç-
lanan operasyonun ardından. ölenlerin yakın-
larının aözaltına alındıüı belirtildi.
Cumartesi annelerinin Galatasarav Lisesi öniindeki e\ lemine tutuklu anneleri de destek verdi.
Cumartesiannelerinin 64. luıfiasıİstanbul Haber Senisi- Kayıp ai-
lelerı dün 64"üncü kez Galatasarav
Lisesi'nın önündeydi. 'Cumartesi
anneleri". posterlerini taşıdıklan ço-
cuklarının bulunmasını istedıler.
\nıas> a Cezaev i "nde 33 gündür aç-
lık grev ı sürdüren tutuklu vehükünı-
lülerin anneleri de kayıp annelerine
destek için oturma ey lenune katıldı-
lar.
Bıryılı aşkın birsüredirhercumar-
tesi Galatasarav Lisesi'nin önünde
toplanan HasanOcak'ınannesi Emi-
neOeak. babası BabaOcak. Düzgün
Tekin'in annesi ElifTekin. TalatTür-
koğlu'nun eşi Hasene Türkoğlu aeı
ıçınde bırbirlerine guç vermeye ça-
lıştılar. Türkıye'nin en yaş.lı kornü-
nisti Mehmet Fmin Bozışık. elinde
bastonuy la 60 y ıl önce kav bolan kar-
deşiSalihBozışık'ınbulunmasınt ıs-
te ı. Gençlerin de destek verdıği
oturma eylenıınde 20 dakika süren
'sessizçığİık'ın ardından 23 yaşında
kaybolan gazeteci Aysel Malkaç an-
latıidı. Geçtiğımiz perşembe günü
Bahçeliev ler'dekı çatışmada yara-
landıktan sonra hastanede hayatını
kaybeden AliHaydarGöçer'in aile-
si de. "Polis çocuğumuzu hiç suçu
yokken \urdu. Biz oğlumuzu gör-
mek için gittiğimiz karakolda gözal-
üna alındık. Yarafaoğlumuztedaviiçin
Acil Senis'e kaldırılnıaMnca onu
kaybettik" dıye konuştular. Kayıp
yakınları adına yapılan açıklamada.
Ertürk Vöndem'ın TRT'ye hazırla-
dığı •Perdearkasrprogramında. ka-
y ıplar için "Onlar ka>ıp değil. e\le-
rinden kaçıp terör örgütlerine kah-
hyorlar
1
" ifadesmın kullamlması eleş-
tirilerek. "Hasan Ocak ve Rıdvan
Karakoç'un kaybolduktan sonra ce-
setleri kimsesizler mezarlığında bu-
lunmadı mı" denıldi.
Alman Yeşiller Partisi Milletve-
kılı İsnıail Kosan. destek için geldı-
ği ey lenıde şunları sövledi:
"Âcizde\letlervatandaşlanna bas-
kı \apariar, mahkemt've çıkarmava
biie acizdirler. Doğduğum ülkemi İ 8
yıldır «ornıüvordum. ülkeme gelin-
ce büvük haval kınklığına uğradım.
Dev let güçlüdiir. birev güçsüzdür."
'Anneleri karşı karşıya
getirmeyin*
DYP'lı A>seli Göksm. tutuklu ve
şehit annelerinin karşı karşıya getı-
rilniesinin tehlikesini anlatırken Gü-
neydoğu'da PKK'vc karşı yapılan
harekâtlan kastederek. "Fuzuli>ere
gençlerimiz,erlerimizölmesin" ded i.
Göksoy. yaptığı vazılı açıklamada.
- \ledvada annelerin iki kampa av ni-
masını esefle kını\oruz" diyerek tu-
tuklu ve şelııt annelerinin karşı kar-
şiya getirilmesî planlannı eleştirdı.
Kazan. uzun süre "Stokları >ar,
gizligizlivivoriar** demişti. Sonra
12 yavrumuz ölünce stoklarının
olmadığı ortaya çıktı. Daha sonra
uzun süre fakslardan sözetti. San-
kı o t'akslar çocuklannıızın koğu-
şunda gibi anlattı. Oysa faks yıi-
lardan beri cezaev i müdürüniin
onay ıv la haberleşme aracı olarak
kullanılıyor. Insanlann haberleşme
özgürlüğü var. Bu yalanlan. ya-
pacağı saldırılan meşrulaştırmak
için söyledi. Anıa ölüm orucu. ce-
zaev lerine y apilacak bu saldınv ı da
engelledi. "Kürtde\letininkurul-
masını ve esir hakkı istiyoriar" de-
di. Oysa çoeuklanmız. ınsancaya-
şamak için ölüme yaftılar. Sonra
—I "Örgütlerüyelerinicezalan-
dırmak için ölüm orucu baş-
lattı" dedi. İnsanlar kendı
kendıni nasıl cezalandırsın?
Tazmmat önererek aileleri
çocuklarına karşı kışkırtma-
ya çaliştı.
- Tutuklu aileleri. Sağlık
Bakanı "S'ıldırını Aktuna'nın
tutuklu ve şehit annelerini
bir ara\a getirnıe önerisine
nasıl bakıvor?
- Çok tehlikeli bir şey ya-
pıyorlar. Biz çocukları ölüm
orucuna katılan. polis ve as-
ker çocuklarını yitiren. ço-
cuklan kaybolan annelere ve
babalara "Birleşelim*' çağ-
nsı yaptık. Çünkü dökülen
kan. hep yoksul insanlann
kanı. Anıa onların yapmav, a
çahştığı. bizi karşı karşıya
getirnıek. Dertleri aynı olan
bu insanları, birbirlerine öl-
dürtmek istiyorlar. Bu çok
tehlikeli. çünkü o zaman kan
akmaya başlarsa. dev let bı-
le bu kanı durduramaz. Bu
yüzden bütün bu anne baba-
ları. -Çocuklanmızm beden-
leri üzerinde politika vapnıa-
vın" demeye çağırıyoruz.
'Seyredenler de suçlu'
- Açlık gre\i başladığında
siz de ölüm orucuna vaftını/.
Neden?
-Çünkü. 12yavrumuzun
ölmesınde siv asetçiler ne ka-
dar suçluysa. seyredenlerde
o kadar suçluydu. Aydınım.
insanım diyen insanlann ço-
cuklanmızm ölüşünü seyret-
melerini protesto ettım. Za-
- terı-btından sonra çocuklart-
r.ıtea bedel ödetmeyeceğiz.
bedellerı biz ödeyeceğiz.
Çünkü Türkiye'nın bu ço-
ctıklara ıhtiyacı var
- Tutuklu aileleri bundan
sonra ne\apacak?
- Ölüm orucu bitti diye tu-
tuklu aileleri yok değil. Biz
artık büvük bır aile gibiyız.
Ne zaman istesek 24 saat
içinde Türkiye'nin her ye-
rindeıı bütün aileleri toplava-
biliriz. Çünkü aileler. artık
çocuklannın gerçek bir hak-
sızlıkla karşılaştığını ve oıı-
ları korıımaları gerektığıne
inandılar. Biz bütün örgüt-
lerden çok daha tazla örgüt-
lüyüz. Çünkü çocuklarımız
sürekli tehlikede ve biz her
şe>i_>apnıaya hazırız
-Ö'/gür, hangi davadan kaç
vıla mahkûm üldu?
- Özuür. szözaltına ilkalın-
dığında 16 vaşındavdı. Hü-
küın gıydiği davayla ılgili
olarak 4 v ıl önce. 1 ^ yaşın-
da Tavır dergisınden alındı.
O zaman polis. "Pişmanız"
diyenleri bırakmış. "Bizsuç-
lu degiliz** di> enlerı tutukla-
mış. Özgür. DHKP-Ç dava-
sıııdan vargılandı. "Örgüte
geçiş sürecinde" olduğuna
karar vererek 19 yıl 4 aya
mahkûm ettıler. 12 Eylül
hukuku geçerli olmasaydı
Özgür, mahkûm olnidk değil.
vanzılanmazdı bile.
'SIFIKNOKTASI/ORAL ÇALIŞLAR
Sevgili Vedat Soner'i önce-
ki gün Üsküdar Bülbülderesı
Mezarlığı'nda Selanikli göçmen
babası Tsmairin yanına topra-
ğa verdik. Vedat. geçen hafta
Hamburg'da. birkaç yıldırgele-
bildiği ülkesine gelmeye hazır-
lanırken bir yürek vurgunuyla
yaşamını yitirdi.
Canh. esprilı. yaşam dolu bir
arkadaşı. hiç beklenmedik bir
anda kaybetmek. onu tanıyan-
ları derinden sarstı. Vedat. Al-
manya'ya hiç uyum sağlaya-
mayan, özgürlüğüne çok düş-
kün. canlı. hoş biradamdı. Ce-
nazesinde. eski arkadaşlannın
her biri, ondan esprili öyküler
anlatıyordu.
Almanya'ya gitmeyi o seçme-
mişti. 12 Eylül askeri darbesin-
den sonra eşi Işık'ın siyasi göç-
men olarak Almanya'da kalma-
sı, Vedat'ın da kaderini belirle-
mişti. Önce Türkiye'de diren-
meye çabaladı.
Eşinin mülteciliğinin biteceği
beklentisiyle oğlu Yunus'la bir-
likte istanbul'da kaldılar. Yunus.
3 yıl sonra ilkckulu bitirince an-
nesinin yanına gitti. Vedat, hâ-
Yurtdışında Yürek Vurgunu...
lâ direniyor ve eşinin dönebile-
ceği koşulların oluşmasını bek-
liyordu. Cunta dönemi bitti. Özal
hükümetı kuruldu, ama Türki-
ye'de bırşeylerdeğişmedi. Ve-
dat. sonunda 1985 yılında Türk
Hava Yollan'nın sevilen bir mü-
hendisiyken işıni gücünü bıra-
kıp Almanya'ya. ailesinin yanı-
na gitti.
Başarılı birmühendis iken. Al-
manya'da işşızlik parasına mah-
kûm oldu. Ailece çok büyük sı-
kıntılar çektiler. Vedat, iyimser ve
direngen biradamdı. Başarılı bir
mühendisti üstelik. iyi okullarda
okumuş, iyi birbirikim edinmiş-
ti.Çok küçük yaşta babasını yi-
tirdiği için Darüşşafaka'da oku-
du. Annesi Zerrin ve kızkarde-
şi Dilek'le yaşamlarını yeniden
kurdular. Sonra Orta Doğu Tek-
nik Üniversitesi'ni bitirdi. 68'li
yılların her gösterisinde Vedat'ı
görebilirdiniz. Sessiz. gösterişi
sevmeyen, çektiği sıkıntıların
hiçbir zaman farfarasını yapma-
yan. herkesın sevgısinı kısa sü-
rede kazanabilen iyi bir insan-
dı. 12 Eylül'ün kötü günlerini
onunla birlikte geçirmiştik. En zor
günlerimızde bile hoş bir hikâ-
yeanlatır. hüznümüzü dağıtıve-
rirdi. Bu özelliğini en kötü koşul-
larda bile koruyarak hepimize
örnek olurdu.
• ••
Vedat. sonunda Almanya'da
yeteneklerıne uygun bir iş bul-
du. Hamburg'da bir uçak fabfi-
kasında çalışmaya başladı. Al-
manya'ya 5 yıl boyunca yerleş-
memekte direnen Vedat, bu kez
de Türkiye'ye gelemiyordu. As-
lında Vedat'ın bir yasağı yoktu,
fakat eşi Işık yurt özlemiyle ya-
nıp kavrulduğu ve ülkesine gi-
demediği için. o da gitmek is-
temiyordu. Bu nedenle eşinin
yasağının kalktığı 1991 yılına
kadar yurdundan ayrı kaldı.
Vedat. bizim kuşağın tipiktem-
silcilerinden birisiydi. Yurdunu ve
özgürlüğünü seven bir insan
olarak bütün yaşamı sıkıntılar-
la geçti. Özgür bir hava kokla-
yabilmek için her türlü eziyete,
cefaya katlandı ve bir gün bile
bundan şikâyet etmedi.
içı sevgı dolu Vedat'ın Alman-
ya'da bir yürek vurgunuyla ya-
şamını yitirmesi. bır kuşağın da
dramını dile getiriyor. Yıllarını
yurtdışında geçirmek zorunda
kalan, yurdundan. kendi kültü-
ründen ve alışkanlıklanndan uzak
yaşamaya mahkûm edilen bin-
lerce ınsan var yadellerde. On-
ların içlerinde ne gümbürtüler
koptuğunu, yüreklerinin hangı
damarının tıkandığını kimse bil-
miyor.
Bizim kuşağın, bir bölümü
ömrünün önemli bir kısmını ce-
zaevlerindegeçirdi. Bir bölümü
ise yaban ellere sığındılar. Yurt
özlemi, Avrupah'ların yabancı-
ları küçümseyen hoyratlıkları yü-
reklerinin derinliklerıne işledi.
Vedat'ın duygulu yüreği bunla-
n bir türlü kaldırmıyordu. Onun
Avrupah millıyetçilerle yıldızı bir
türlü barışmadı. Yıllarca Alman-
ya'da yaşadığı halde ingilizce
konuşmakta ısrar ettı. Böylece
kendince bir direniş yolu bul-
muştu.
Vedat'ın Hamburg'daki işye-
rinde sekreteriyle yaptığı dil oyu-
nu onun yine bir direniş biçimi
gibiydi. Vedat, sekreterine iltifat
olsun diye zaman zaman Af-
manca, "DubistLövven"diyor.
Yani Türkçe "Aslansın"!.. Al-
manlarda böyle bir deyim ol-
madığı için kadıncağız şaşkın
şakın Vedat'a bakıyor ve "Be-
nim yelelerim mi var ki bana as-
lansın" diyorsun karşılığını \,e-
riyor.
Vedat. ölünceye kadar bu
Türkçe espriyi sekretere söyle-
mekten vazgeçmedi. Çünkü o
Türkçe düşünüyor ve böyle dü-
şünmeyi bir yaşam biçimi ola-
rak korumaya önem veriyordu.
Vedat, alçakgönüllü davra-
nışlarıyla. her şeyin kiriendiği bu
dünyada özgürlük için müca-
deleye bağlılığıyla ve esprileriy-
le yaşadı ve öldü.
Onu hep örnek bir ınsan, ör-
nek devrimci olarak hatır-
layacağım.
Vedafı 19 ağustosta bir pik-
nikle anacağız.
MIKRO
DINÇ TAYAIVÇ
Hortlaklar Müzesi
Bugün 11 Ağustos: ya tarihi? 1920 olsa. Sevr'in ilk
günüdür de; 1996 olunca neler oluyor, nasıl oluyor da
oluyor!
Düvel-i Muazzama, öyle Osmanlf nın "bir koyup
üç alma" düşüyle atılıverdiği Birinci Büyük Paylaşım
Savaşı yengisine falan gerek görmeden Düyun-u
Umumiye'ninlMF'leşmişkonumuyla Türkiye toprak-
larına gelip çöreklenıveriyor! Çöreklenme ki "özelleş-
tirme"6en "konuşlanma"ya, kredi notu vermeden;
petrol ambargosuna...
Gözlerımi yukarılara kaldırınca Abdülhamitleşmiş
Vahdettinler'in gölgeleri oynaşıyor ki, aralarına Sul-
tan Reşatlar katılmacasına!
Adlannın ne önemi var; koltukları uğruna Düvel-i Mu-
azzama'nın sözünden çıkamadıkça!
Damat Feritler fink atıyor ki kimi zaman tek kişi;
kimi zaman çift; üstelik kimi erkek. kimi dişi!
Adlannın ne önemı var: her şeyi "eyvailah"\a satıp,
küplerini doldurdukça! ;
Örtalık prenslerden. sultanlardan geçilmiyor! Her bi-
ri el etek öpüp "mansıp" kapıyor, kapıyor, kapıyor ve
sonra da kaçıyor!
Adlannın ne önemi var; bu kaptıkaçtı oyunundan
Abdülhamitler, Vahdettinler (hatta Sultan Reşatlar.
Damat Ferit ve de Ferideler de sebeplendikçe!
Bab-ı Âli matbuatı ikitelli'de medyalaşmış ama, Ar-
tin Kemaller yerlı yerınde! Kimi küreselleşmecilikte.
kimi şerıatçılıkta. kimi uzlaşmacılıkta, kimi kürtçülük-,
te kalem oynatıyor, ekran bayıyor!
Adlannın ne önemı var; tümü birden yazı kirasına
Yenı Sevr'e alkış tuttukça!
Bab-ı Âlı gazetecılığini medyaya satmayanlardan
yeni yeni Ahmet Samimler çıkıyor ki kurşundan bom-
baya. boğma telinden topluca ve dirı diri yakılmaca-
sına!
Adlannın ne önemi var, her kıyılanın yerini onlarca-
sı aldıkça!
Pan-Helenikler Megalo idea'yı bir yana birakmış,
Mikrolo(!) Idea'yasanlıyor EgeAdalan'nda; pan-Tür-
kistler Turan'dan geçmiş anavatan ve de yavruvatan-
da cirit atıyorlar: pan-islamistler Hılafet şerıatının ka-
ra yobazlığında yüzmeye berdevam; Sevr'in ülkeye
armağan ettiği(!) Ermeniler'i, Kürtler'i soran varsa lyı-
dirler!
1920'lerin Taşnakiyun'u Asala, Teali-i islam'ı kara
yobaz çeteleri, Kürt Teali'si PKK olmuşsa da, adlan-
nın ne önemi var, Sevr'i Lozan izleyecek olduktan son-
ra!. "
Düvel-i Muazzama "gâvuru "nun altınlarıyla "müs-
/ümaA?///c"(!)taslayanSaitMollalar, artık avuçlannı Is-
lam'aaçmış "faiz haram, nema r?e/a/"mantığıyla "ah-
kam" kesmekte: kesmekle yetinmeyip nıce kurslar,
okullar açıp "sülb"yetiştiriyorlar!
Adlannın ne önemi var; uyguladıkları "gafletveda-
lalet ve hatta hıyanet" politıkalarıyla Sevr'i hortlatma-
ya yeltenen siyasi iktidarlar taratından beslenip. sı-
vazlanıp ortaya salındıkça!
Evet. bugün 11 Ağustos!
Yıl 1920 olmuş ya da 1996, adlannın ne önemi var;
yaşanılası Aydınlanma Türkiyesi'ni Karanlık Çağlar'a
döndürme hevesiisi hortlaklar, canhymışçasına. or-
talıkta dolaştıkça!
ÖNEMİ VAR!
Çünkü. Sevr öncesinde oynanan emperyalizm oyu-
nu, bugün aynıyla ve sözümona "savaşsız" oynanı-
yor. hem de hortlak oyuncularla!
Çünkü, 1920'lerin Sevr günlerinde "memleketın
ahval ve şeraiti" bu durumdayken, Anadolu'da ve
Trakya'da birileri kalpaklarım giyiyorlardı!
Kalpaklılar, Ulusal Kurtuluş Savaşı'na atılıyor ve
Karanlığı "doludizgin" aşıp. Aydınlığa ulaşıyor ve kal-
paklarım raflara kaldırıp Kalpaksızlar olarak. çağdaş.
uygarlığı yakalamaya soyunuyorlardıl
Şöyle bir bakın, dedelerinin. babalarının tozlu kal-
paklarım raflardan çtkartıp başlanna yerleştirmeye
başlamış nice Kalpaksız göreceksiniz!
Ana fikir: Kalpaksızlar. kalpaklandığında doludiz-
gin ve kimlerı ezip geçeceklerine aldırmadan gider-
ler!
Ana fikrin ana fikri: Sevrler'den Lozanlar'a giden
yol, ancak ve yalnızca doludizgin aşılabilir! ;
Saldırılara tepki
Kaynak Yayınları
ve ArsePden uyarı-
İstanbul Haber Servisi-
Prof. İlhan Arselin Şeri-
at'tan Kıssa'lar" adlı kita-
bını yayımladığı ıçın radikal
dinci kesimın lıedefi haline
gelen Ka>nak\a\ınlan. söz
konuMi saldmların sadece
keııdılerıne yönelik olma-
dığını belirterek. Cumhuri-
yet Dev rimleri'ne bağlı olan
herkesi bu saldırılara karşı
uyardıklarını kaydetti.
Son günlerin olay kitabı
Şerıat'tan Kıssa'lar'ın ya-
zarı Prof. Arsel de dinci ke-
sinıin tepkilerine neden olan
sözleriıı kendi kitabırıda >er
almadığını açıklarak. geri-
cilerin son günlerde göster-
dikleri tepkilerle son dere-
ce ileri gitmiş olduklarını
savundu.
Alıntılar uydurma
Kaynak \'a> mlann'dan
yapılan vazılı açıklamada.
Kurthan Fişek'in Tempo
Dergisrndeki köşesinde
yaptığı Şeriat'tan Kıssa'lar
kıtabının tanıtımının ger-
çekte kıtaptakı bilgilereda-
vaııdınlmadıizı v urculana-
rak. özellikle Akit G'azetet
si tarafından kullanılan "alın-i
tı" kelimesini kabul etnıe-
dıkleri bildirildi. Kitap ta-
nıtımında yer alan ve tepki-
lere yol açan sözlerin kita-
bın hiçbir sayt'asındajeralî
madığını savunan Kavnak
Ya\ ınlan açıklamada. "Ne-
reden alınti? Hangi kelinıe,
hangi cümle? Şu alıntıya
rastlavan bir vatandaş var-
sa lütfen vayınev iııım arasın-
lar. Bu kışkırtmavı >apan-
lar bile günlerdir kitabı di-
dik didik ettilerancak Tem-
po Dergisi'nde sözü edilcıt
cünılekTİ bulamaddar. Çün-
kü yok" diye belırttı.
Prof. Ilhan Arsel de Kurt-
han Fişek'ehitabenbiraçık-
lama göndererek. Tempo
Dergisi'nde kitabıyla ilgilı
çıkan tanıtımın gerçekleri
yansıtmadığını vurguladı.*
Ilhan Arsel. Kurthan FiJ
şek'in özürdıleyerek kendi
j
sini temize çıkardığını anj
cak asıl düzeltme yapılma-
M gereken konunun tanıtım'-
daki lıatalarolduûuııu bıldir-
dı.