03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 1996 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI 'Yeni SoF sıkıştınlıyor* ngıiız 'Veni Sol'nun yenilıkçı ¥ licen Tony Blair'in başı bır m tü'lü dertten kurtulmuyor. m Eski Solcular. bir türlü -A. yakasını bırakmıyor. bir türlü çeneierin kapatmayı bilmiyorlar. 'Yeni Sol'iktidara koşarken Eski Solcular, tekere çomak sokmaktan bir türlü lazgeçmıyorlar. Tony Blaır. tam da İulya'da. milyarder bir İşçi Partili millervekilı arkadaşının muhteşem vıllasında dinlenirken Londra'dan gelen haber. tatilini zehir etmeye yetti. Partının gölge kabinesinde deniz aşırı yardımlardan sorumlu sözcü görevindeki Clare Short, liderini. partinin yeni çizgisini ve özellikle de Tony Blair'in danışmanlarını hedef alan bir röpomjda. Nevv Statesman dergisinde boy gösterirken ağzından çıkan herbirkelime Blair'i kelimenir tam anlamıyla 'hop oturtup, hop kaldırdı." Short. 'başlangıçta. kibar, düşünceli ve iyi halli' olduğunu belirttiği Blair'in. çevresindekı danışmanlar tarafından 'maço' bir adam haline getırildiğini ve partinin kötü yola düşürüldüğünü söylüyordu. İsim \ermemesine rağmen Blair'in basın danışmanı Alaistair Campbell ve seçım işlerinden sorumlu Peter Mandelsonu kastederek "Bazı karanhk kişiler, partiyi ve lideri batınyor" dıyen Short. bu kişilerın tüm kararlan gizli aldığını ve Blaır'e empoze ertiğini sa\ unuyordu. "Esrar serbest bırakılsın" diyerek tepki çeken. aradan bırkaç hafta geçtikten sonra. "Zenginler daha LONDRA ZAFER ARAPKİRLİ fazla vergi versin" diyerek parti liderini mahçup durumda bırakan. daha da eskilerde Amerika Birleşik Devletleri'ni 'de\ let terörü uygulamakla' suçlayan. tabloid gazetelerin çıplak kadın resmi basmasına karşı kampanya başlatan Clare Short, sadece liderine karşı çıksaydı yine iyiydi. İşi daha da ileriye götürüp "Yeni Sol'u sorguluyordu. •\eni Sol" \e "Yeni İşçi Partisi' sloganlarının 'eskiden varolan değerleri kötülemek' anlamına geldığinı. bunun 'yanüşvetehlikeli' olduğunu savunan Short, "Sırf seçilebilmek için böyle bir kimlik değişimine gidilmesini, iki yüzlülük saydığınrbelirtirken 'eskı sol'un temsil ettiği değerlerin terk edilmemesini de istiyordu. İşçi Partisi'nin sol kanadındaki genel eğiiimleri yansıttığı çok iyi bilinen Clare Short'un bu açıklamalan. parti içinde kısa bir fırtına estirirken aradan 24 saat geçmeden hem Short'tan. hem de Blair'den gelen kısa yazılı açıklamalar. olayın üzerinin hemen örtüldüğünü gösterdı. "CHay büyütülrnüş'tü ve 'parti lideri ile Short arasında hiçbir göriiş aynlığı yoktu.' Ingıltere'de seçime bir yıidan az bir süre kala. İşçi Partisi'nin •seçilebilmek uğruna yaptığı politika değişikliklen. geleneksel emekçi tabanını terk edip sermayeye yanaşması. işçi gre\lerini bile sorgular hale gelmesi. partinin geçmişindeki tüm mücadeleci ruhu terk etmesi. sol kanat içinde giderek huzursuzluk yaratırken bir yandan da mahafazakâr tabandan oy toplamaya devam edıyor. Son kamuoyu yoklamalan. hem de muhafazakâr basında yer alan rakamlar. Tony Blair liderliğindeki partinin yüzde 34 oranında önde olduğunu gösteriyor. Yüzde 59"a \aran oranda önde giden İşçi Partisi. gelecek iktidarın şu anda favorisi görülürken muhafazakârlar yüzde 25'lerde seyrediyorlar. Ancak İşçi Partisi'nin geleneksel tabanı 'işçiler've sosyalist politikaların terk edilmesine karşı olanlar. 'seçilmek' \e 'iktidara yerleşmek'uğruna partinin bu denli yön değiştirmesine tepkilerini bastırmaktan yana değiller. Bir kısmı "*Hele bir iktidara gelelim de.." dıye daha sabırlı davranırken bir ktsmı da "O zaman çok geç olacak, biz de tasfiye edilmiş olacağız" diyorlar. Clare Short'un zaman zaman yaptığı çıkışlar. bir 'haşan kız' feryadından öte anlam taşıyor Tony Blaır liderliöi için. Kısacasi. 'eskisor, 'yeni sol'u rahat bırakmak niyetinde değil... Ama 'yeni sol' da. almış başını iktidara yürüyor. Ekin düşmanı bulutlarla amansız savaşGLYUAN COUNTY (REIJTERS) - Zhang Lingpeng. hangi bulutları vurması gerektiğıni gökyüzünün rengine bakarak anlıyor. Çin'in kuzeybatısındaki Ningxia bölgesinde yaşayan çiftçi \e avcı Zhang. bulut a\cilığı isjni çok ciddiye alıyor. Bir tepenin doruğuna konmuş uçaksa\ar silahının başına oturmuş 32 yaşındaki eski asker. dolu yağışlarını önlemek ve tarlaları korumak için burada olduklarıni söylüyor. "8bin metre yükseklikteki bulutları vurabilhoruz. Hangi bulutun dolu yağdıracağını renginden biliyoruz, dolu bulutları kırmızı ya da siyah olurlar." Zhang ve dört yoldaşinın oluşturduğu savunma birliği. her yıl aşırı dolu yağışlarının silip süpürdüğü yoksul Guyuan bölgesini doludan koruyor. Gökyüzü gözcüleri bu iş için ayda 8.31 dolar kazanıyor. Eski Sovyet yapımı sılahlargece gündüz tehditkâr dolu bulutlarını v urmak için bekliyor. Bır defada 8 mermi atabilen silahlar doluya yol açan hava katmanlarını dağıtıyor ve mermilerin içindeki kımyasallardolu tanelerini parçalayarak yağmura dönüştürüyor. Geceleri fırtına bulutlarının yüreğine saplanan mermıler kızıl yıldızları andınyor. Eski askerler tetiğe basmadan önce. yanlışlıkla yöreden geçen uçakları v urmamak için 200 kilometre ötedeki askeri üsten izin almak zorunda. Zhang çoğu zaman 15 dakika içinde izin alabildıklerinı söylerken çıftçiler. iletişim kopuklukları ya da diğer gecikmeler yüzünden çoğu zaman izin alamayan bulut avcılannın. yörenin aniden değişen hava koşulları karşısında ellerı kolları bağlı kaldıklanndan yakınıyorlar. Guyuan. talihsiz bir bölge. 5 santımetre çapındaki dolu taneleri ekinleri yok ediyor. kiremitleri parçalıyor. Bir çiftçi yaşadıklannı şöyle anlatıvor: "Dört yıl kuraklık çektik. ardından da bir yıl boyunca dolu yağdı. İ rünümü/ün yüzde soksenini vitirdik." •¥•- Akademi İstanbul Büyüyor; Yaşamın Güzellikleri Çoğalıyor. Sanat, iletişim ve dil eğitimine getirdiği"alternatif" programıyla genç kuşakların profesyonel yönelimlerini, üretkenliğini, duyarlığını geliştiren Akademi İstanbul, ulaştığı her ufku yeniden verimlendirerek geleceğe uzanıyor. Eğitimin üretim için olduğuna inanıyor. Öğrencilerine yeni bir - yaşam armağan etmek için çalışıyor, üretiyor, yaratıyor. Yaşamın güzelliklerini çoğaltıyor. Bu çabamızda bize destek olan "Akademi Dostlarımıza" teşekkür ederiz. Akademi tstanbui'u Gerçek Bir Akademiye Dönüştüren Horalarımıza; Lidya Abdüleyeva, Cüneyt Akalın, Işıl Alatlı, Hayati Asılyazıcı, Oya Aşlak, Arzu Bigat Baril, Süreyya Berfe, Simon Bill, Aydın Gandabakoğlu, Ragıp Duran, Guy Elders, Levent Erden, Evren Eren, Sibel Erentay, Konur Ertop, Rana Evcim, Sinan Güler, Melih Güzel, Rkret İlkiz, Fevziye İnal (danışman), Ümit İris, Orhan Kahyaoğlu, Bülent Ortaçgil, Işıl Kasapoğlu, Ranya Kassissleh, Bülent Kızanlık, Orhan Koloğlu, Ahmet Levendoğlu, Lilly Levenberg, Haluk Mesci, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Eddie Namini, Huraman Nevru, Atilla Özkırımlı, Sarper Özsan (danışman), Ali Platin, Korkmaz Sagatov, İskender Salgırlı, Julianna Stout, Sibel Sürel, Nejat Şener, Gökçen Taşkıran, Avniye Tansuğ, Esat Tekand, Şahika Tekand, Sinan Toğrul, SeyfettinTurhan, Halil Turhanlı, Razi Uddin, Tuğçe Ulugün, Cafer Yarkent, Merih Zılıoğlu. Öğreıırilerimize Staj Olanağı Sağlayan Kurura ve kuruluşlara; Arkas Denizcilik, Beşiktaş Belediyesi, Cenajans / Grey, Egebank, Erdai Dekorasyon, FYM Tanıtım, Güzel Sanatlar / Bates, İstanbul Küitür ve Sanat Vakfı, Kanal 6, Kanal D, Kanal E, Pars McCann Erikson, Publigraphics, Reklam Ajansı, Show TV, Telesine, Y&R Reklamevi. Bizden Desteklerini Esirgemeyen Basro-Yayın Kuruluşianna; Aktüel, Barometre, Bizim Gazete, Cumhuriyet, Hürriyet, Kadınca, İstanbul Guide, İstanbul Life, Merhaba Beyoğlu, Milliyet, Number One, Sabah, Siyah Beyaz, Tempo, Tiyatro Tiyatro, Yeni Yüzytl. Gazetecilik # işleUne tletişimi» Radyo • T\ • Reklamcılık * Tişatro $ Plastik Sanatlar * Müzik • Dans - Bale «Ingilizce • Amertcan School of Languages * Işletnıe - American School o( Intfrnational Business Studies Diizenledikieri Eğitim Seminerleri ve Kİşisei Katkılanndan Dolayı Yazar, Sanatçı ve BiUmadamlanna; Afşin Akın, Üveyz Akıncı, Turgut Akter, Ayla Algan, Fatih Altaylı, Hale Arslan, Sibel Arslan, Hayati Asılyazıcı, Ünal Aster, Haluk Şevket Ataseven, Zeynep Avcı, Dilek Başak, Ali Beba, Mithat Bereket, Bülent Berkman, Zeliha Berksoy, Erica Bilder, Haluk Bilginer, Orhan Birgit, Aydın Boysan, Cumhur Cambazoğlu, Karina Cheres, Alper Çakır, Ruşen Çakır, Özal Çalışlar, Nuri Çolakoğlu, Yusuf Çotuksöken, Ümit Denizer, Ferruh Doğan, Ayşe Durak, Refik Durbaş, Ercan Eker, Aysel Ekşi, Oktay Ekşi, Aydın Engin, Orhan Erinç, Üzeyir Garih, Erdal Göksoy, Nail Güreli, Mustafa Gürsel, Melih Güzel, Feridun Hürel, Eyüp ilbağ, Lale Barçın İmer, Sarp Keskiner, Altemur Kılıç, Ümit Kıvanç, Sina Koloğlu, Çağlayan Kovanlıkaya, Tamer Levent, Fethi Naci, Mücap Ofluoğlu, Erkan Oğur, Taner Öngür, Emil Edip Öymen, Kemal Özaltan, Cem Özer, Müjgan Özçay, Yavuz Pekman, Duygu Sağıroğlu, Hasan Saltık, Leman Sam, Tilbe Saran, Sezai Sarıoğlu, Hilmi Zafer Şahin, İlhan Şeşen, Gökçen Taşkıran, Leyla Tavşanoğlu, Hıfzı Topuz, Hüseyin Tunçalp, Güney Haştemoğlu Turhan, Cüneyt Türel, Ayşe Tütüncü, Dikmen Gürün Uçarer, Bülent Emin Yarar, Nejat Yavaşoğulları, Hilmi Yavuz, Fatih Yıldız. 4- AKADEMİ A İ S T A N B U L Tel: (0212) 238 00 0 7 / 8 Dayanışma kavramı da Palme'yle gömüldü * sveç'in bugünkü halini ıyi J anlayabilmek ıçın başlatılan her M tartışma. 'bir zamanlar" dey ışini M içeriyor. Gelışmeler öylesine hızlı. ^ L kesin oluyor kı. 'bir zamanlar' demek için yaşlı olmava bile gerek yok. Şöyle birkaç yıl önce Isveç. BNP'sınin - brüt ulusal gelirinin- yüzde I ıni az gelişmiş ülkelere yardıma ayırmasıyla dünyada birinci durumdaydı. Vietnam'da. Küba'da. Nijerya'da ve daha birçok ülkede İsveç yatırımlan sayesinde yaşama geçirilen ve bölge halkı için büyük önemi olan projeler vardı. Bazılan. bugün de var. Önce. orta ve sağ partilerin koalisyonundan oluşan hükümet. bu yardımı tırpanladı: sosyal demokratlar başa geçince. gidişi değıştirmeye yanaşmadılar. Zaman zaman. Palme Ekolü'nden gelme bir iki politikacı. Küba. Vietnam gibi ülkelerin lehine kısıtlı birkaç çıkışta bulunuyor. ama dayanışma kavramının giderek silinmesi engellenmiyor. engellensin istenilmiyor. Geçenlerde. resmi bir kurum. geniş kapsamlı bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı. İsveç halkını temsil ettiği bilimsel yöntemlerle saptanan ve yaşı 16-79 arasındakı çok sayıda kışi. üzerınde en çok durulmasını istedikleri konuları açıkladı. Bu konuların başında. uyuşturucu ile savaşım geliyor (yüzde 59). Onu sırasıyla. gelecek nesillerin durumu (yüzde 57). ıyi birsağlık sektörü (yüzde 551. yaşlıların bakımı (yüzde 54). çevre kirliliğinin azaltılması ve işsizlikle savaşım (yüzde 51) izliyor. Dünya banşında kay gısını öne çıkaranların oranı yüzde 47. Bu grubu. politikacılann halkın sesini daha özenle dinlemelerini ısteyenler izliyor: Yüzde 45. Hanieskiler Mmdi" derler ya: biz de STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN ımdi diyerek en az ılgı çeken konuyu belirtelim: -Tahmınınizde haklısınız- 'az gelişmiş ülkelere yardım'oranı ise. v üzde 2 . Bu konuda kurumun yorumu. dış yardımın kendiMne değıl. hangi ülkeye ve nasil yapıldığına tepki uösterildiği şekİinde. isveç halkını burada eleştirmeden önce, , bazı konulara dikkat çckmekte yarar var. Yıllardır büyük ılgı gösterıİen. çeşitli projeleri desteklenen ve Afrika'nın işleyen en iyi < demokrasılerinden bırine sahip olan Nijerya. son iki yıldırkatil bircunta tarafından yönetilıyor. \'ıetnam'a olan sıcak bağ halen de varlığını sürdürüyor, ama bu ülkede körii körüne uygulanan 'serbest pazar ekonomisi" - yüz binlerce ; kadının satılması dahil -. mide bulandırıyor. Küba konusunda İsveç geleneksel dayanışma anlayışını sözde sürdürüyor: ne var kı. geride bıraktığımız hafta içinde Clinton'ın çağnhsı olarak Beyaz Saray 'a giden Başbakan Göran Persson,ABD"nin bu onurlu ülkeyi boğmak için uyguladığı ekonomı terör politikasını -bırakın eleştirmeyı- gündeme almaktan bile kaçındı. Onun yerıne. kendî •mıntıkası" olan Baltık ülkeleri öne çıkarıldı. İ>veç sosyal demokrat ; hareketinin en önemli üç ögesınden biri olan uluslararası dayanıijma. ne yazık ki artık sizlere ömür. Sanıyoruz. Olof Palme'vle birlikte o da mezara uittı... Kömür karası zor çıkar ilınen deyis.i deği^tirip "yeraltı kaynaklarında kazanan. insan haklannda kaybeder" genellemesini yaparsam. Atrika'nın güney ucunda 1400'lerden beri olanları anlatmam daha kolay olacak. Güney Afrika'ya. Ümit Burnu'ndan giren beyaz Avrupalı. bu yeni ülkenin topraklanndan fışkıran kömürün. altının. platinin ve elmasın farkına varınca temelli kalmaya karar verdi. Aradan 500 yıl geçti. beyaz Avrupalı'nın gitmeye niyeti yok. Aradan 500 yıl geçti. beyaz Avrupalı. Güney Afrika'nın değerli madenlerinin üzerinde hâlâ çöreklenmiş oturuyor. Beyaz Avrupalı Güney Afrika'da. ışıitılı madenlerin yanı sıra. kara bir zenginlik keşfetti: Siyah adamın ucuz emeği. Portekizliler. Hollandalılar ve İngilizler maden bakımından zengin topraklar için olduğu kadar ucuz emeğin bol olduğu köyler için de savaştılar birbirleriyle. Yeni madenler ortaya çıktıkça, madenlerin ekonomik ve ticari değeri arttıkça. insan emeği ucuzladı. insan hakları eridi. bitti. İngiliz beyazını. Hollandalı beyazından ayıramayan Güney Afrika'nın yerli halkı. madene indiği ilk günün sonunda bulandığı kömür karasından annmaya çaliştı. \'ıkamaya çalıştıkça yayılan kömür, madende geçirilen her gün daha da siyahlaştı. Güney Afrika'daki siyah- beyaz aynmı işte böyle başlamış oldu. Açıkçası. işin ırkçılıkla ilgisi pek yok. Kömür karası kolay çıkmıyor, o kadar. Zondi kömür madeninde. soğuk bir kış şafağı. Sokakları. duvarları. suyu bile kara olan şantiye. kimsenin köyü değıl. Herkes yabancı. herkes gidicı. Herkesin dili farklı. Gerekmeıîikçe bırbirlerile konuşmuyorlar. gerektiğınde madende doğmuş. uydurma bir dil olan Fanakilo ile anlaşıyorlar. Birazdan uykulu atlar ve yorgun adamlar. madenin ağzında gözden yitecekler. At arabalarının iyi yağlanmış tekerleklerinden ses çıkjnıyor. Yıllar JOHANNESBURC \ AVSU ÖNEN sonra. Johannesburg'un siyah mahallesi Sovveto'nun kara göky üzünü elektrik telleri kaplayacak. Isınmak için. pişirmek için e\ lere elektrik girecek. Yine de Sovveto kadınlan kömürden vazgeçmeyecekler. Maden kapanmayacak. Yıl. 1900 olunca. Enerji \e Yeraltı Kaynaklan Bakanlığ\ taş kömürünün evlerde kullanılmasını yasaklayacak. Katranı ve isi düşük kömür alternatifleri satılmaya başlanacak. Maden. sonunda kapatılana dek. haftanın altı günü. çuval çuval kömür çıkarılacak. atlar için ot kesilecek. ahirlar temizleneeek. Kömür tozu öylesine sinmiş olacak ki madencilerın üstüne, kimse temizlenmek için uğraşmayacak. Madencinin ucuz emeği hep siyah kalacak. Belki de kalmayacak. Maden aynı maden. Madenci aynı adam. Bu kez. kömür yenne çıkarılan maden platin. Yıl 1996. Geçen hafta. Anglo Amenkan Platin Şirketi'nin Rustenburg platin madeni işçilerı greve gittiler. tstekleri karşılanmadıkça madene geri dönmeyecekler. Şirket deneyimsiz işçi çalıştırmayı şimdilik göze aİamıyor, ama günde 10() nıilyon rand'e mal olan greve daha fazla dayanacakmı^ gibi görünmüvor. İki taraf sonunda anlaşsa da. madencinin maden sahibineolan güveni kırıldı bir kez. Güney Afrika'nın yaşadığı en büyük maden grevi. çok önemli bir gerçeği kanıtlıyor. Beyaz Avrupalı. Güney Afrika'da bulduğu madenlerin en kârlısı olan ucuz, siyah ' emeği çoktan tüketti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle