03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24TEMMUZ1996 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI URKI istanbuı B 20 Sinop Y 25 Edirne B 28 Samsun Y 23 Çanakkale B 24 Trabzon Y 23 Kocaelı A 28 Giresun Y 23 Izmir A 29 Ankara Y 23 Manısa A 31 Konya B 25 Aydın A 31 Eskışehir B 23 Denızli A 32 Sıvas Y 22 Zonguldak B 24 Antalya B 32 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A A A 3ü 29 39 40 38 38 32 31 Y 28 Yuröun kuzey kesım- len parçalı bulutlu. Or- ta ve Doğu Karadenız. Doğu Anadolu'nun kuzeyı, Iç Anado- lu'nun kuzeydoğusu ıle Kastamonu. Sınop çevrelerı sağanak ve gökgürültülü sağnak yağışlı, öteki yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcakîığı yurdun ıç kesımlerın- de azalırken, öteki yer- lerde değışmeyecek. VftUJ? Londra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y A Y Y A A Y 23 24 27 20 21 33 25 22 Budapeşte Y 22 Münih Atına Müano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn A Y B Y B A Y Y 32 25 20 21 17 31 23 20 22 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflıs Kahire Y A Y B B Y Y A 2Ü 40 32 38 36 39 28 30 Şam 35 0Aç,k I Parçalı Bulutlu i Sıslı Bulutlu t ÇOK bulutlu G Ü N D E M Ml STAFA BALBAY I Baştaraft 1. Sayfada Anayasa değişikliklerinin ezici bir çoğunlukla TB- MM'den geçmesinden sonra, Büyükelçi Grandös- man, dönemin TBMM Başkanı'na bir mektup gön- dermişti. Mektupta dönemin Başbakanı Tansu Çil- ler'e övgüler düzülüyordu. Yanında da, ABD Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns'ün VVashing- ton'da verdiği demeç yer alıyordu. Demecin can alı- cı noktası şuydu: "Başkan Clinton, Başbakan Çiller'e bu değişiklik- lerin geçirilmesinde sergilediği liderliği kutladığı bir mektup göndermiştir... Bu, Başbakan Çiller'in çok büyük bir başarısıdır..." Cinleri doruğa çıkan Cindoruk, başarının Çiller'e değil, TBMM'ye ait olduğunu belirten bir karşı mek- tup gönderdi. Başkentte, Cindoruk'un sahneden silinmesini bu olaya bağlayan politiKacılar da var. Demek istediğimiz, GrandOsman'ın içişlerimize karışma alışkanlığı yeni değil. Kendileri, sık sık Diyar- bakır'a, Adana'ya, izmir'e giderler. Burada, her ke- simle görüşürler. Gidemedikleri yerlere, daha alt dü- zeyde diplomat gönderirler. Çekiç Güç'e gelirsek... Bağımsızlık, Batı düşmanlığı deyince mangalda kül, Mecüs'te mikrofon, demeçte hakaret bırakma- yan RP'liler, şimdi ABD'den şamar yemiş müttefik gi- bi... "llkdefa" deyimini çekinceü kullanalım ama, ABD büyükelçisini TBMM'ye davet eden Erbakan, Tür- kiye Cumhuriyeti tarihinden esinlenmiş olamaz. Ol- sa olsa, Arap şeyhlerinin tarihinden etkilenmiş ola- bilir. Nabza göre şerbet, mideye göre diyet vermede us- ta ABD, Erbakan'ın çağnsını inceledi. Karara bağla- dı: "Resmi bilgi vermeyelim. Gayri resmi olsun. Biz Meclis 'e çay içmeye gelmiş gibiyapıp bilgi verelim." Orta yol bulundu. Dün bilgi verildi. RP'lilere dört soru: - Siz Çekiç Güç 'ün ne olduğunu bilmiyor musu- nuz? - Bilmiyorsanız, bu durum dün doğmadı, 1991 'den beri var. Niçin öğrenmediniz? - Biliyorsanız, niçin karar vermede zorluk çekiyor- sunuz? - Apar topar bilgiler almaya giriştiğinize göre, siz bugüne kadar Çekiç Güç'e sürekli hayır derken, bil- meden mi dediniz? Görünen o ki RP'lilerin hemen hiç biri bu sorulara samimi yanıtlar verecek durumda değil. Olayın öze- ti şu: RP Çekiç Güç kararında dönecek ama, dön- düğü belli olmayacak. "U" değil "O" dönüşü... CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün partisinin grup toplantısında, "RP, U dönüşüne hazırlanıyor. Erbakan, dürüst olsun, nalktan özür dilesin" dedi. Erbakan, bugünlerde dilese dilese kaynak diler. A- ma, Baykal'ın saptamasını bir adım ileri götürmek ge- rekiyor. U dönüşü, ayan beyan bir dönüştür. RP, bu- nu gızli istiyor. Yani, dönmemiş gibi görünecek de dönmüş olacak. Bu dönüşe "U" değil, "O" dönüşü demek daha uygun olur. Kendi pencerenizden ba- kınca ödün vermemiş olacaksınız, karşı tarafa dön- ojğünüzü kanıtlamış olacaksınız... Daireyi tamamla- aığınızda, U değil, O çıkıyor. RP'nin Dışişleri Komisyonu'ndaki üyesi, Istanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez. Mukadder'in mu- kadderatına bakın ki Başeğmez, nasıl baş eğeceği- ni düşünüyor. Konuya biraz geniş bakıp, geçen haftanın üç ha- berini alt alta koyalım: - Burundi'deTutsilerTutu kampını bastı. Iki kabile arasındaki savaşta ölenlerin toplamı bir milyonu bu- luyor. - ABD, Bosna'daki banş gücünden desteğini yıl so- nunda çekiyor. - ABD, Kuzey Irak'ta Çekiç Güç'ün kalması için bastırıyor. Çekiç Güç'ün kalması için dayatılan temel durum, Saddam yine gelir, Kürtlere baskı uygular, sınırınız peşmergeyle dolar... Kuzey Irak'ta olası bir duruma karşı "müthiş birin- sancıllıkla" asker bulunduran dünya jandarması, Af- rika'daki milyonluk ölüme sessiz. Bosna'daki hesap- lannı değiştiriyor. Böyle birortamda hacımızla bacımız, çekicin sapı elinde dolaşıyor. ABD büyükelçisinden kendi millet- vekillerini ikna etmesi için yardım istiyor. Bari büyükelçi gelirken TBMM girişine şu pankar- tı assaydınız: "Heryarayapansuman... GeliyorGrandOsman..." Yağmurtu >Karfı Tatlıses hakkında tutuklama kararı ÖZCAN GÜNEŞ ŞANLIURFA - Konser vermek için gittiği Şanlıur- fa'da adı cinayete kanşan İb- rahim Tatlıses hakkında gı- yabi tutklama kararı verildi. Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeğeni ve koruması ile birlikte aleyhi- ne 24'er yıl ağır hapis cezası istemiyle dava açılan ünlü şarkıcı tbrahim Tatlıses hak- kında, dün rutuklama karan verildiğı bildirildi. Cumhuriyet Sa\cısı Müj- dat Saraç. iki gün önce sav- cılık tarafından hazırlanan dosyanın mahkemeye sunul- duğunu belirterek "Söz ko- nusu da\a dosvası, mahke- meye tutuklama istemiyle su- nuldu ve dosv a iizerinden ka- rar \erildi" dedi. Tatlıses. 10 temmuz çar- şamba günü Otosan tarafın- dan düzenlenen konsere ka- tılmak için memleketi Şanlı- urfa'ya gelmiş, korumalan ve yakınlan ile birlikte Sipa- hipazan"nda alışveriş yaptı- ğı sırada. meydana gelen olayda. amcasının oğlu Fev- zi Tatlı, sanatçıya hakaret et- tiği gerekçesi ile halıcı Ah- metToptan'ı öldürmüştü. Olaydan sonra Fevzi Tatlı tutuklanırken Tatlıses hak- kında suça katılmaktan TCK'nin31.31 ve448'inci maddeleri uyarınca 24 yıl ağır hapis istemiyle dava açılmıştı. Cumhuriyet Savcısı Ömer koçaslan tarafından hazırla- nan iddianamede. Tatlısesin "Gâvur oğlu gavunı sustu- run. Bitirin işini" dediği ile- ri sürüldü. Tatlıses hakkında önce gıyabi tutuklama kara- rı çıkanlmış. ancak bu karar 350 milyon lira kefaletle kal- dırılmıştt. Dava dosyasını dün son kez inceleyen mahkeme. tb- rahim Tatlıses hakkında gı- yabi tutuklama kararı verdi. Tatlıses'in avukatlarının bu karara itiraz edecekleri öğ- renildi. Cezaevlerinde ildnci ölüıııH Baştarafı 1. Sayfada de öldü. Kerimgiller'in ölümünün du- yulması üzerine annesi Ayten Kerim- giller ile kardeşi Bervan Kerimgiller teşhisıçin cezaev ınegelirkentstanbul Cumhuriyet Başsavcısı FerzanÇitici de Bayrampaşa Cezaev i savcısı vedi- ğer yetkililerle toplantı yaptı. Ölüm olayının duyulması üzerine Bayram- paşa Cezaevi'nin önüne gelen tutuk- lu ve hükümlü yakınlan da yoğun gü- venlik önlemleri altında beklemeye başladılar. Çevik kuvvet polisleri, "Tutsaklara özgürlük". "Yaşasın ölüm onıcu direnişimiz'* sloganlarını atan gruba müdahale ederek 5 kişiyi gözaltına aldı. Cezaevinde bulunan diğer tutukiu ve hükümlüler. koğuşta tören düzenlenmeden Kerimgiller'in cenazesıni teslim etmediler. Altan Berdan Kerimgiller'in anne- si ve kızkardeşı, teşhisten sonra ceza- evinden ağlayarak çıktılar. Yoğun gü- venlik önlemleri arasında sivil bir po- lisotosuna bindirilen anne Ayten Ke- rimgiller. ağıt yakarak "Söykyin ba- kana. oğlum öldü. tşte öldü. Ben rü- yamda gördüm, görüşe gelmedim. Onu almaya gektim. Keşke annesiz ka- laydın.banaolaydıbunlar"dedi Ber- van Kerimgiller de "Kardeşim öldü, diğer canlar ölmesin" dedi. Ölüm orucundaki ikinci ölümden sonra dün bir basın toplantısı düzen- leyen Halkın Hukuk Bürosu avukat- lan. Altan Berdan Kerimgiller'in 65 gün önce ölüm orucuna başlarken yaptığı konuşmanın metnini dağıttı- lar. Halkın Hukuk Bürosu avukatlann- dan Ahmet Düzgün YükseL, Bayram- paşa Cezaevi'nde bulunan Yemliha Kaya, İlginç Özkeskin, Mehmet Ya- man.Tahsin \ilmaz. Hav™vaSuiçmez ve Gülizar Kesici'nin yaşamlarının saatlerle ölçüldüğünü söyledi. Yük- sel, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı "ikridann celladı" olarak niteleyen ölüm orucu direnişçilerinin, eylem- lerini sürdürme kararında oldukları- nı bildirdi. Diğer cezaevleri Ümraniye Cezaevi'nde müvekkil- leriyle yaptığı görüşmelerin ızlenım- lerini açıklayan av ukat Sevim Akat da tutukiu ve hükümlülerin yaşamla ölüm arasındaki sınırda durduklannı kaydetti. Akat. sedyede gördüğü Os- man Akgün'ün kendisini ancak se- sinden tanı>abildiğini belirterek 26 kilo kaybettiğini söyledi. Akat ayrıca Ümraniye Cezaevi'ndeki tutuklular Cafer OraL Se>it Külekçi, Sadık Eroğ- lu, Cengiz Polat, Hasan YükseL Sez- gin Çelik. Adem Budak ve Idris Y> ğit'in de aşın kilo kaybettiğini ve du- rumlarının ağır olduğunu bildirdi. Iskenderun Cezaev i 'nde ölüm oru- cu direnişı yapan tutuklulardan 4'ünün durumunun ağır olduğu bıldi- rildi. İlhan Karatepe, Bayram San- taş, Yunus Avdemir, Turan Solak'ın bilincini yitirdiği ve kısmi felç olduk- lan açıklandı. Sangazi'de meydana gelen olav lar sırasmda kaçarak ev \* işjerlerine sı- ğınan göstericiler, jandarma komandolar tarafından gözaltına alındılar. Jandarmanın, bazı ev ve işverlerine girip göstericileri buradan gözaltına aldığı olav larda çok sayıda kişi de yaralandı. (Fotoğraf: H ÜLYA TOPCU) Malatya E Tipi Cezaev i'nde de di- renişçilerden Veysel Yağan, Sinan .\la- kuş ve Cihan Akdemir'in durumu- nun ağır olduğu açıklandı Izmir Büromuzun haberine göre Buca Cezaev i'nde 11 'i ölüm orucun- da toplam 13 eylemcinin sağlık du- rumlannın ağırlaştığı, her an bir ölüm olayıyla karşıIaşıIabileceği bildirildi. Buca Cezaev i'ndeeylemcilerlegörü- şen IHD Izmir Şube Başkanı avukat Ercan Demir, her an bir ölüm olayı- nın beklendiğini belirterek ölüm oru- cundaki BernarSatanAliTeke, Meh- met Göcekli. Hüseyin AIi Günay, Se- mirav \ ümaz, Zeliha Koyupınar,Gül- ten Işık. Nevzat kalavcı. Yusuf Sarp, Ahmet Güven, \asemin Cancı ile sü- resizaçlıkgrevındeki HüsneDavran. Gürhan Tamer'in sağlık durumları- nın ağırlaştığını açıkladı. 3. ölüm orucu ekibi Türkiyegenelindeki 11 cezaevinde süresızaçlıkgrevinde bulunan 61 ki- şi daha 3. ekip olarak ölüm orucuna başladı. Böylece ölüm orucundaki tu- tukiu ve hükümlülerin sayısı 215'ten 276'ya yükseldi. Bayrampaşa. tm- raniye, Buca, Aydın, Çanakkale. Bur- sa Cezaev i. Eskişehir Cezaev i, Sakar- ya Cezaevi. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve Konya Cezaev i'nde bulu- nan tutukiu ve hükümlüler. süresizaç- lık grevinın 45. gününde eylemlerinı ölüm orucuna dönüştürdüler. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Fü- sun Sajek. açlık grevleri ve ölüm oruçlannda tıbbi takvimin son bölü- münegelındiğini söyleyerek "Muha- tap olarak gördüğümüz tek sorumlu makam olan Adalet Bakanlığı. 15 gündür sözlü ve yazılı görüş talepleri- mizi geri çevirmiştir. Açlık grev lerinin başladığı günden bugüne kadar, he- kim sorumluluğunu tanıanııyla veri- ne getirdik. Adalet Bakanlığı'nın gö- revi, tutukiu ve hükümlülerin sağlık- lı yaşam koşullannı sağtamasıdır. Ba- kanlık. talebimizigeri çevirmekle bun- dan böyle savıları artacak ölümlerin de sorumlusu durumuna düşecektir" dedi. Akşam saatlerinde Galatasa- ray'da gösteri yapmak isteyen 10 tu- tukiu yakını. polis tarafından gözaltı- na alındı. Sangazi'de bü>ük çatışma Ümraniye Cezaevi'nde 21 temmuz pazar günü. ölüm orucunun 63. gü- nünde yaşamını yitiren Aygün L'ğur için Sangazi'de düzenlenen temsili cenaze töreninde,jandarmay la tutuk- iu ve hükümlü yakınlan arasında taş- lı sopalı çatışma çıktı. Temsili cenaze töreni için dün saat 15.00"te Sangazi Cemev i önünde top- lanan grubun "Devrimşehitferiölüm- süzdür" "Yaşasın devrimci davanıs- ma" diye slogan atması üzenne ll Jan- darma Alay Komutanı Baki Onurlu- baş, dağılmaları çağrısında bulundu. Çağrışa uyulmaması üzerine jandar- malar. göstericilere ellerindeki sopa- larla ~,\llah .\llah" seslerıyle müda- hale etti. Göstericiler ise taş ve sopa- larla karşılık verdiler. Çatışmanın ar- dından. aldıklan sopa ve tekme dar- beleriyle yaralanan yaklaşık 60 kişi gözaltınaalındı. Yaralanarak Haydar- paşa Numune Hastanesi'ne kaldırı- lan 5 kişinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Çok sayıda gözaltı Temsili cenaze törenine katılanlar- dan bir bölümü. daha sonra Ankara Caddesi'nde toplandılar. Burada ba- rikat kuran göstericilere jandarma ikinci kez müdahale etti. Cadde bo- yunca kaçan üöstericilerden bazılan HADEP \e SfP'nin bulunduğu bina- nın üst katlarına sığındı. Binaya ope- rasyon düzenleyenjandarma, çok sa- yıda kişiyi sopalarla döverek gözaltı- na aldı. Kaçan göstericilerden bir kıs- mı. iki belediye otobüsünü tahrip et- ti. Jandarmadan kaçan yaklaşık sek- sen kişilik bir grup ise Sangazi Ceme- vi'ne sığındı. Sangazi Cemev i'nın et- rafmı abluka altına alanjandarma, bu- rada bir süre bekledi. ll Jandarma Alay Komutanı Baki Onuıiubaş, ga- zetecitere yaptığı açıklamada. "He- piniztanıksınız.ikazımıza rağmen slo- gan attılar. Gavet tabii yapacak başka bir şe> kalmamıştı*" dedi. 20-25 kişi- nin gözaltına alındığını söyleyen Onurlubaş. yaralıları hastaneye gön- derdiklerini belirtti. Cemevi'ne sığınan seksen kişilik grupla ilgili olarak Inönü Mahallesi Muhtan Hasan Nacar ile görüşen Onurlubaş, göstericilerin dışarı çık- masmı istedi. Nacar ise göstericilerin gözaltına alınan arkadaşlannın ser- best bırakılmasını istediklennı belirt- ti. Görüşmeler sonucu jandarma yet- kilileri, gözaltına alınanların soruş- turmanın ardından adli makamlara teslim edileceğini belirterek jandar- manın çekileceğini söylediler. Bunun üzerine cemevindeki sek- sen kişilik grup, "Tutsaklara özgür- lük savaşan isçilerle gelecek" yazılı pankart taşıyarak Ankara Caddesi "ne doğru yürüyüşe geçtiler. Burada jan- darmanın üçüncü müdahalesı ilekar- şılaşan göstericiler. ara sokaklara da- ğıldılar. Jandarma. ara sokaklara ve ev lere girerek yaklaşık 15 kişi ile gös- tericilere ikinci müdahale sırasmda yaralanan ve bir evın kömürlüğünde bulunan bir kişiyi gözaltına aldı. Olavlar sırasmda Interstar kamerama- nı, göstericiler tarafından; BBC mu- habiri olduğunu belirten bir kişi ise jandarma tarafından tartaklandı. Alınteri gazetesi muhabirı Mehtap Kuruçayır ise jandanna tarafından gözaltınaalındı. Tutukiu ve hükümlü yakınlan, dün akşam saatlerinde Yüksel Cadde- si'nde gerçekleştirdikleri evlemde, hükümeti cezaevi sorununa duyarlı olmaya çağırdılar. Aralarında TM- MOB ve TTB yönetıcilerinin de bu- lunduğu meslek bırliklen temsilcile- ri de dün millervekillerini zivaret ede- rek cezaev indeki son duruma ilişkın görüşlerini anlattılar. Devlette yeni bir mafya daha ;\NK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlete sızan mafya olarak tanımlanan "Söylemez kardeşler" çete- sinin dışında bir başka ör- güt daha ortaya çıkanldı. Silah ruhsatlarıyla ilgili sahte evrak düzenlediklen. silah kaçakçılığı yaptıklan öne sürülen bazı polis, su- bay ve astsubaylann gözal- tına alındığı açıklandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre bir ih- barı değerlendiren Ruhsat Tebligat Şube Müdürlüğü. silah ruhsatı alan kişiler adına para karşılığı sahte evrak düzenlendiğini ve ba- zı belgelerde de tahrifat ya- pıldığını saptadılar. Soruşturmanın derinleş- tirilmesi sonucunda. silah ruhsatı isteminde bulunan kişilerin kontrol edilmeden sağlık raporu aldıklannı, başka illerde oturan kişiler adına muhtarlıktan sahte ikametgâh senetleri düzen-, lendiğini ortaya çıkardıkla- nnı vurgulayan emniyet yetkilileri, olayın aynca si- lah kaçakçılığı yönünün de bulunduğunun belirlendiği- ni söylediler. Soruşturma kapsamında Ruhsat Tebligat Şube Mü- dürlüğü'nde görevli bir ka- dın polis memuru ile bir ka- dın idari görevlisinin deaçı- ğa alındığı bildirildi. Hava Kuvvetleri Komu- tanlığı'nda görevli 1 üsteğ- men ile 2 astsubay ve 1 uz- man çavuşun da Merkez Komutanlığı'nca gözaltına alındığı kaydedildi. Adalet Bakanı Şevket Kazan, hükümlü ve tutuklulara savaş açtı 'Amaçlan operasyon düzenletmek' ANK.\RA (Cumhurhet Bürosu) - Ce- zaevlerinde ölümle sonuçlanan açlık grev - leri ve ölüm oruçlanna karşı somut adım atmamakta direnen Adalet Bakanı RP'li Şevket Kazan. tutukiu ve hükümliileri suçladı. Kazan. mahkûmlara baskıyla ölüm orucu tutturmakla suçladığı örgüt liderlerinin, koğuşlara operasyon düzen- lenmesini sağlamava çalıştığını öne sür- dü. Eski Istanbul Valisı ve DYP Istanbul Milletvekili HayriKozakçıoğluiseeylem- cileri ikna edebılecek güce sahip temsil- cilerle -uzlaştınna heyeti" kurulmasını, TBMM'de kurulacak bir komisyonun da konuvu incelemesini istedi. Kazan, dün TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada. cezaev - lenndeki tutukiu ve hükümlülerin 2 ayı aş- kın süredir sürdürdükleri açlık grevinin yasadışı örgütlerin baskılanyla yapıldığı- nı savundu. Kazan. "Eylemcilerinelebaş- lan. içerideki baskıları voğunlaştırdılar. İçlerinden seçtikleri kişilere ölüm orucu (uttumıava başladılar. \eni ölünılerden bu elebaşlan sorumlu olacaktır" dedi. E\- lemcilerin. güvenlikgüçlerini cezaev leri- ne operasyon yapmav a vöneltmeve çalış- tığını savlayan Kazan. "Onlann bekledi- ği, biz bu ölüm orucuna başlayan kişikri, onlann elinden almak için operasyon ya- palım. olav çıksın, katliam olsun, böy lece Türkiye'nin gündemini meşgul etsinler" diye konuştu. Kazan. "tabutluk" olarak nitelendirilen Eskişehir E Tipi Cezaev i'nin. son haliyle Batılı cezaev i standartlannın da üzerinde olduğunu öne sürdü. Açlık grevi yapan tutukiu ve hükümlülerin. kendılerini "ölüm orucuna zorlayanlann elinden kur- tanlacağım" söyleyen Kazan. Bayrampa- şa. Ümraniye ve Buca cezaev lerinin terör eğitiminin yapıldığı merkezler haline dö- nüştürüldüğünü söy ledı. Cezaev lerindeki savcı ve koruma müdürlennin de müfet- tişjerce sorgulandığını kaydeden Kazan. "Olüm onıcu tutmava zorlananlan. örgüt elebaşlanndan kurtarnıak için voğun bir çalışma içinde olacağız. Biz burada sabır- lı hareket etmek zonındavız. Bu olavlan asgari zaraıia neticelendirmek isnyoruz. Analar babalar bize güvensinler. Açlık orucuna girenler de bundan \azgeçsinkr" dedi. Kazan. tüm cezaev lerindeki 8 bin 961 tutukiu ve hükümluden 2 bın 547'sının aç- lık grevine başladığını. şu anda 215 ev- lemcinin ölüm orucunu sürdürdüğünü bil- dirdi. DYP grubu adına konuşan Hayri Ko- zakçıoğlu ise cezaev lennin mahkûmlan psikolojik. sosyolojik yönden ıslah eden eğitim merkezİeri haline dönüştürülmesi gerektiğine işaret enı. Güreli: Basın, sansür ve şiddetin basjkısında Haber Merkezi - Türkive Gazeteciler Cemiyeti Başkanı NailGüreli. Türk bası- nından sansürün kaldınlışının 88. yıldö- nümünde basının. yalnız sansürle değil. şıddet uvgulamalarıyla. baskılarla, yasak- lamalarîa bir kuşatma altında olduğunu belirtti. Güreli. baskı rejiminin yerleştıril- mesi uygulamasına basından başlandığı- nı söyledi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Burhan Karaçefikde düşünce. düşünceyi yayma ve basın özgürlüğünün güvencesinin sadece yasalar olamayaca- ğına dikkat çekti. Sansürün kaldırılışının 88. yıldönümü ve Geleneksel Gazeteciler Günü nedeniy- le Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Naıl Güreli imzasıyla yapılan açıklama- da, baskı rejimine karşı basının ya da med- yanın bu tehlikeli gidişi tüm boyutlanyla görüp değerlendirerek kamuoyuna gere- ğince yansıtamadığını belirtti. Güreli açıklamasında özetle şu görüşlere yer v er- di: "Radyo Televizyon Cst Kurulu'nun (RTÜK)tetevizvonlara artarda verdiği ce- zalar ve kapatma kararian. keyfi yorum- lann yann nerelere varacağı belli değildir. Bu gidişje güdümlü bir vayıncıhk çembe- ri içinde kalınacağı açıktır. Bir yandan si- vasal partilerimizi Radyo ve Teİevizvonla- nn Kuruluş ve ^'avınlan Hakkındaki Ka- nun'un demokratikleştirilerek değiştiril- mesi için harekete geçmeve çağınrken. bir yandan da medyanın daha duyarlı olma- sını beklivonız. 88 yıl önce. 24 Temmuz 1908'de sansüre kendi elleriyle son veren meslektaşlanmızı saygıyla. özlemle ana- rak 'varın çok geç olmasın' dhoruz." Ankara Gazeteciler Cemiveti Başkanı Nazmi Bilgin de basın özgürlüğünün. hal- kın doğru. çabuk ve sağlıklı haber alma- sınm güvencesi olduğunu bildirdi. Türki- ye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bur- han Karaçelik de basından sansürün kal- dınlışının 88. yıldönümü nedeniyle yap- tığı açıklamada. basının "kuramsal" ola- rak kaldınldığını, uygulamada basın üze- rindeki baskıların ve kısıtlamalann çeşit- li yollarla devam ettiğini savundu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "Ba- sın özgürlüğü" ödülünü alan Yeni Adana gazetesi sahibi ve başvazan Çetin Remzi Yüreğir de dün "Basın özgürlüğü ve top- lumsalsorunıluluk" konulu bir konferans verdi. Yüreâirkonferansında. basınınbu- gün çok yönden tehdit altında olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel, basın özgürlüğünün demokrasi tarihinde uğnına büyük mücadeleler verilmiş te- mel özgürlüklerden biri olduğunu belir- terek. "Basın özgürlüğü olmaksızın dü- şünce ve ifade özgürlüğünün bir anlamı yoktur" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, basından sansürün kaldınlışının 88. yıl- dönümü dolayısıylayayımladığımesajda, demokraside basının bütün çeşitliliği içe- risinde halkın sözcüsü olduğunu belirtti. Başbakan Necmettin Erbakan da ya- yımladığı mesajda. basın özgürlüğünün varolabilmesi. demokrastnin sağlıklı ışle- yebilmesi, düşünce ve fikir özgürlüğü- nün toplumun bütün kesimlerinde yete- rince kullanılabilmesinin. basının haber alma ve yaymasının önündeki engelleri kaldırmakla münıkün olduğunu bildirdi. CHP lideri Deniz Baykal. "Basuı öz- gürlüğünün, demokrasinin olmazsa ol- maz koşullanndan olduğunu" söyledi. Baykal. yayımladığı mesajda. basından sansürün kaldırılışının ve özgiir basının ıfadesi olan basın bayramını kutlamanın sevincini yaşadığını belirtti. c 1 / > Sulu kar , Gok gurultulu GUNCEL CLNEYT ARCAYLREK I Baştarafı 1. Sayfada den önce son yumruğu yiyen boksöre benzetmişler kendilerinı. Büyük patronlardan bilgi edinen yazararkadaşımı- zın aktardığına göre, Necmettin Bey yeniden büyük Türkiye'nin otoyollarını, örneğin yeni ve ancak ken- dine özgü bir yöntemle inşa edecekmiş. Otoyolun her 10 kilometresini küçük çaplı bir işa- damına ihale edecek, ancak karşılığında para öde- meyecek. Ya ne yapacak? Satışa çıkarmayı tasarla- dığı arsalardan verecek. Para nereden gelecek? Mü- teahhit arsaya binalar yapacak. Tabii satacak. Necmettin Bey'e göre, yol yapılacak, konut soru- nu ve finans gereksinimi bir arada ve bir çırpıda çö- zülecekmiş. Işte plan, işte Allah'ın nimetleri! Seferberliğin ucunu gördünüz, gülersiniz değil mi? Işadamları-işçi temsilcileriyle yapılan son toplantı- da Rahmi Koç, başkentte dınlediği seferberliği özet- lemiş; "Ankara'yı unutup, kendiişimize bakalım!" Rahmi Koç da biliyor ki başkenti unutmak olanak- sız. Ne var ki içte ve özellikle dış odaklarda, bu hükü- metin sürüp gitmeyeceğine inananların "bu dönemi tahammülle geçiştirme kararında" olduklarını iş çev- releriyle daha önemlisi Türk siyasetinin önde giden- leri biliyor. Önlerine gelen resmi ya da gayri resmi bilgi ve ra- porlar, sözü edilen yargının giderek pekiştiği izleni- mini veriyor. • • • Türkiye önemli kimi aşamalardan geçıyor. Birçoğu kamuoyuna yansıyor. Kimileri var ki henüz suyun al- tında. Üstlendikleri görevi "bihakkınyerinegetirmek" uğruna çaba gösterenlerin öyküleri, henüz bilinmiyor. Örneğin, dünyada benzeri olmayan son girişim. Bir devlet başbakanının "yabancılar aracılığıyla ulu- sal meclisi iknaya" girişmesi. Kamuoyundaki karşı koymalar kadar. örneğin TB- MM Başkanı Kalemli nın girişimleri, bilinmeyen yüz- leriyle gösterdiği direnç... "Gayri resmi" de olsa, büyükelçilerin istemeye is- temeye komisyonlara gelmelerinin onur kırıcı notu- nu, önayak olanlar omuzlarında taşıyacak. Vay halimize Dönelim seferberlığimize: Büyük döviz beklentimiz, turizm. Necmettin Bey TÜSlAD'a anlatmış ki: "Hele bir Araplar gelmeye başlasın, hele Müslüman ülke insanlan..." Dolarları nereye koyacağımızı şaşırabıliriz. Tabii, TÜSİAD son olarak bu bilgiyı de alınca, "kroke". Telaşlanmaya gerek var mı? Tansu Hanım'la Nec- mettin Bey, Allah için "birbirine uygun partner" de- ğiller mi? Devlet basit yoldan yönetiliyor. Necmettin Bey'in bozduğunu, Tansu Hanım düzel- tir. Ithalat finansmanına yüzde 6 vergi getirir, işte si- ze para! 6 Mart 1995 tarihli Ortaklık Konseyi kararı- nın 62. maddesi, her ne kadar "karar... hak veyüküm- lülükler arasında bir dengesizlik yarattığı takdirde, 'diğer taraf, tedbiralan tarafa karşı 'yeniden denge- leme' tedbirleri alabilir" diyorsa da, Avrupa Birliği'ni parmağının ucunda oynatan Tansu Hanım'a vız ge- lir karşı önlemler. Örneğin, Almanya'dan 10 bin marka ithal edilen bir otomobil, çıkacağı söylenen tebliğden sonra 10 bin 600 marka gelecekmiş... Ya da Japonya'dan yüzde 19.5 vergi uygulanan otomobiller, bundan böyle 1.950 dolarlık verginin üzerine 600 dolar daha bine- rek girecekmiş. Bu ve benzeri yeni yükümlülükler yıllık geliri trilyo- na yaklaşan Çiller ailesine koyar mı? Üstelik bu hükümet, öyle böyle değil, Hira Dağı'na çarpıp ikiye bölünen mucizevi ay gibi bir hükümet. Bir parçası gelirleri düşlerinde inşa ettiği havuza dolduruyor, öteki parçası ise -özel ilgi alanı olan- ar- sa ka.'şılığı Almanya'daki mevduat hesaplarını Türki- ye'ye taşıyor. Her ikisı bir araya gelince, hiçbir şey çıkmıyormuş ortaya. Ne gam! Modası geçmiş, denenmiş yöntemlerte yaz günle- rimiz laklaka ile geçiyor. "Tahammül gerek, bu da geçer." Şeriatçı iınanıa gözalb RECEP BL'LUT KAYSERİ - Kav sen "de sün- net olacak küçük y aştakı yok- sul aile çocuklanna Ordu \e Atatürkaleyhtan marş söylet- tıği gerekçesiyle hakkında ad- li ve idari soruşturma başlatı- lan imam Aydın Aydın dün gö- revınden aîındı. Aydın daha sonra da Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kaysen Belediyesi'ne bağlı Huzurevi'nden \emek alan küçük yaştaki yoksul aıle çocuklan için düzenlenen sün- net şöleni sırasmda çocuklan toplu halde y ürüterek, "Asker- lerin miğferine. Atatürk'ün heykeline hak yol İslam \-aza- cağız" diye marş söyleten Hu- zurev ı Camıı imamı Aydın Ay- dın ile ilgili adli ve idari soruş- turma başlatıldı. Kocasinan Kaymakamlığı tarafından dün görev inden alı- nan Aydın için Diyanet Işleri Başkanlığf ndan görevlendiri- len bir müfettış de kente gele- rek soruşturmaya başladı. Kayseri Müftüsü Necmettin Nursaçaa bu tür konulara bü- yükönem verdiklerini belirte- rek. imamlık görev ıne gölge düşürülmesine kesinlikle izin vermeveceklerini sövledi. Tercnik santraflara • Baştarafı 1. Sayfada etti. Davayı açan Izmir Çevre Hareketı Avukatlan. karan. 10 yılı aşkın süren mücadelenin zafen. Türkıye'de bağımsız yargının var olduğunun kanıtı olarak değerlendırdi. Karar çevreciler tarafından sevinçle karşılanırken "Kimse karan koz olarak kullanarak nükleer santrallandavatmasın" uyansı yapıldı Uyarılara karşın ^ant- rallara harcama yapan yetkıli- lerden hesap sorulması istendi. Aydın fdare Mahkemesi. da- ha önce Yatağan Termik Sant- rah'nın çalışmalarının durdu- rulması istemiyle açılan davada yürütmey i durdurma kararı ver- mış. ancak mahkeme karanna karşın santralın çalışması sür- müştü. Mahkeme. Izmir Çe\ re Hareketi Avukatlan'nın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Sağlık Bakanlığı. Muğla Vali- lıği ve Türkiye Elektrik Kuru- mu aleyhine açtığı davada yak- laşık 600 sayfalık bilirkışı ın- celemesı doğrultusunda karan- nı oluşturdu. Kararda. Izmir Çevre Hareketi Avukatlan'nm dava açmadan önce Başbakan- lık ve Enerjı Bakanhğf na baş- vurarak Gökova. Yatağan ve Yeniköy termik santrallannın mevzuata aykın olarak çalıştık- lan ve çevreye zarar verdikleri gerekçesiyle kapatılmasını is- tediklen belırtıldi. Avukatlann idareye yönelık bu talebının mev zuata göre karşılanması ge- rektığını belirten mahkeme. bu nedenle açılan davada çev reci- lenn isteğinı haklı gördü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle