25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 1996 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER . ABD, TBMM Dışişleri Komisyonu'na Çekiç Güç konusunda bilgi verirken uyardı 4 Irak'ın nükleer silahları sîzi vurıır' 'ABD'ye kafa tUtamayiZ' Partilj milletvekillerine kurmaylan aracılığıyla görüşlerini ileten Erbakan'ın, "ABD'yi gücendirmememiz lazım" dediği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -Baş- bakan Necmettin Erbakan. muhalefettey- ken "işgalgücü" olarak nitelediği Çekiç Güç ile ilgıli olarak son günlerde yoğunlaşan temaslarının ardından. "ABD'ye şu aşa- rtıada kafa tutamayız. Ama bedava uzat- ma yok, sıkı pazarük vapacağız" demeye ba^ladı. Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatıl- masını sağlamak için Türkiye'ye jest yap- maya hazırlanan ABD, Ankara'yı uyar- mayı da ıhmal etmedi. ABD'nin Türkiye Büyükelçısi Marc Grossman. muhalefet partilerinın boykotettiği TBMM Dışişle- ri Komisyonu'ndaki toplantıda, Irak'ın elindeki nükleer ve biyolojik silahlann Türkiye yi vurabilecek kapasitede olduğu- na dikkat çekti. Grossman. "Çekiç Güç giderse Kuzey Irak'taki otorite boşiuğunu Suriyevelrandoldurur" uyansında buiun- du. Ânkara. gelecek hafta başında TBMM Genel KunıJu'nda oylanması bekJenen Çe- kiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına karşılık 5 istem dile getirdi. Erbakan'ın önümüzdeki hafta yeni bir uzatma istemiyle TBMM'yegelmesi bek- lenirken kendi grubunu ikna etme yolla- nnı aradığı bildirildi. Erbakan"ın bazı ba- kanlanna, "Karşı çıkan arkadaşlarla birv bir görüşürek ikna edin" talimatı verdiği ve yann grubu toplayarak tepkili millet- vekillerini ikna etmeye çalışacağı öğrenil- di. Edinilen bilgiye göre Erbakan. partili milletvekilJerine kurmaylan aracılığıyla şu görüşlerini iletti: -ABD, K.lrak'ta Kiirt devleti kurmak isti\or. Ama. şu aşamada savunma sanayi- miz onlara bağlı. ekonomik sorunlannuz var.ABDŞı gücendirınememizlaom.Şim- dilik nıilii menfaadar bunlaria kavgayı ge- rektirmiyor. Heie bir güçlenelim, İslam dünyası iie bir ara>a geleiim.Şimdi biz mu- halefetin gizli görüşmeye katıimamasını bile, pazarlıkta kullanacağız. Bu aşamada ulusal sanayi ve nıillı çıkaıiar açısından ABD've kafa tutamavız. Taviz koparaca- ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Gross- man'ın yanı sıra Ingiltere ve Fransa büyü- kelçileri Kieran Prendergast ile Francois Dopffer, dün TBMM Dışişleri Komisyo- nu'nun iktidar partileri üvesi millervekil- leriiie TBMM Savunma Komisyonu'ndan baa miUetvekillerinin katıldığı gayri resmi düzeyde gerçekleşen bir topiantı vaptılar. lncirlik'tekonuşlu Çekiç Güç'ün görev süresinin sona ermesine 7 gün kala, Tür- kiye. koalisyon ortaklan ABD, Ingiltere ve Fransa'ya 5 istem iletti. Dışişleri Komis- yonu Başkanı DYP'li SedatAioglu. topian- tı sonrasında gazetecilere yaptıgı açıkla- mada, Türkiye'nin şu 5 koşulu ilettiğini bil- dirdi: - Irak'ın toprak bürünlüğii korunmalı. Kuzey Irak'ta herhangi bir bağımsız siya- si oluşumu kabul edemev iz. - Kuzey Irak'taki otorite boşluğundan PKK'nin yararlanmamasının sağlanması gerekmekîedir. - Kuzey Irak'ta görev vapan uJusiarara- sı insani yardını kuruluşlannın. görev leri- nin dışında başka faaiivederde bulunma- lannı istemiyoruz. - Askeri usul ve operasyonlann şekli konularında Türkiye'nin daha fazla dene- tim sahibi olmasını istiyoruz. - Körfez krizinin ardından Türkiye'nin ugradtğı vaklaşık 20 milyar dolariık zara- nn telafî edilmesi için bir yöntent bulun- masını istiyoruz. Görüşmenin ardından gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan RP'li Hüseyin Kansu da, Türkiye'nin önerdiği 5 koşul üstünde "orta yol"un bulunduğunu belirtti. Cumhuriyet'e bilgi veren kaynaklar, topiantı sırasında. komisyon üyelerinin Irak'a uygulanan ambargo konusundaki sorulanna, büyükelçilerin. "Bunubizede- ğiL BM kararlanna tam uymayan Sad- dam'a sorun" yanıtını verdiklerini kay- dettiler. "RP'nin gölge Dışişleri Bakaıu* olarak bilınen Devlet Bakanı Abdullah Gül de, Cumhuriyet'e yaptıgı açıklamada, "Târaf ülkeler isteseler bile, Meclis eskisi gisi de- rıetinıimizdedeğil,otomatikolarak çıkara- mayabUiriz" dedi. Gül, Zaho'da konuşlu Askeri Koordi- nasyon Merkezı'nin (MCC) Türkiye'ye taşınması. BM Atruş Kampı'nın kapatıl- ması. uçuşlann denetimi ile ilgili istemle- rinin koalisyon ortaklanna iletildiğini be- lirterek yabancı elçilerin TBMM'ye bilgi \ermelerinin yadırganacak birdurum ya- ratmaması gerektiğini kaydetti. Ecevit <ABD Kürdistan istiyor' ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-ANAR Çekiç Güç'e. Zaho'daki karargâhın Silo- pi'ye taşınması \e di|er ko- şullann yerine getirilmesi için 2 ay süre tanınmasmı önere- cek. ANAP'ın. bu önerinin ' kabul edilmesi durumunda Çekiç Güç'ün Türkiye"de ko- nuşlandınlmasma **evef" oyu verecegi. aksi halde "hayır" oyu kullanacağı belirtildi. DSP Genel Başkanı Büient Ecevit • ise Çekiç Güç ün görev süre- sinin bir kez daha uzatılması- na izin verilmemesi gerektı- ğini belirterek "ABD, tuğla tuğla üstünekovarak bölgede kendi güdümünde, uvdu bir Kürdistan oluşturmava çahşı- v»r" dedı. CHP Gene! Başka- nı Deniz Baykal da Çekiç Güç konusunda. RP'nin büyük "U dönüşü" vapma aşamasmda olduğuna dikkat çekerek, Baş- bakan Necmettin Erbakan a "Kftirma, dühistoi" diye ses- lendi. ANAP grubu. dün basına kapalı olarak gerçekleştırdiğı ıtoplamıda, Çekiç Güç konu- sunu görüştü. Mesut Yılmaz, Çekiç Güç'ün Zaho'daki ka- rargâhının Slopi'ye getirilme- si. Türk askerlerinin sayısı- nın arttınlması. Irak'ın top- rak bütünlügünün korunaca- ğmın garanti edilmesi ve bu koşullann yaşama geçirilme- si için 2 ay süre tanınması önerisini gündeme getirecek- lerini bildirdi. Yılmaz, bu öne- nlerinin kabul edilmesi du- rumunda Çekiç Güç'ün süre- sinin uzatılması yönünde oy kullanacaklan. aksi halde "ha- yır" oyu \erebilecekleri me- , sa^ını verdi. Toplantıda. bazı millervekil- leri Çekiç Güç'ün kaldınlma- sı durumunda. Kuzey Irak'tan Türkiye 'ye yeni bir göç dal- gası yaşanabilecegini söyledi- ler. ANAP lideri Yılmaz'ın danışmanlı|ını da yapan Iğ- dır MilleUekili Adil Aşınm'ın hazırlayarak milletvekilleri- ne daŞıttığı Çekiç Güç ile il- gıli bilgi notunda da şöyle de- nildı: "A>ıAP grubu artık şartia- nn değişttği. Iraklı miiftecile- rin yurtlanna geri döndükle- ri, Çekiç Güç'ün de bu an- laoıda görevinin b/rtiği ve baş- langiçtaki insani>ardım ama- cından uzaklaşarak Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kur- ma peşinde olduğu gerekçe- leriyle süre uzatımına karşı Vikmaktadır." DSP lideri Ecevit de Ge- nelkurmay'ın. Zaho'daki mer- kezin Silopi'ye taşınması is- teğine de olumlu yaklaştıkla- • nnı söyledi. Ecevit, "Zaho'da- > ki merkez flili bir Kürt devle- ti kurma merkezine dönüş- müştür. ABD tuğla tuğla üze- rinekoyarak kendigüdümün- de uydu bir Kürdistan oluştur- maja çalışıvor. Bunda bir hay- li mesafe de alınmıştır. Türki- ye, bu ruzağa artık düşmeme- îidir. Tekrar yeni bir uzatma- ya izin vermememiz gerekir" dedi. Ecevit, gizli oturuma kar§ı çıkarken de "Bu konu- da gizli kalması gereken bir şev de yok. Çok duvarlı bir konuda. gizli oturum yapıp kendi özgüıiüğümüze ambar- go koyuyonu" diye konuştu. CHP "lideri Baykal da Baş- bakan Erbakan'ın, "L 1 dönü- şünegerekçeyaratmaJf" için. konunun muhatabı olmadığı halde topu TBMM'ye atma- ya çalıştığına dikkat çekti. Baykal. "Erbakan'ınyapma- sı gereken halktan özür dile- mesidir. "Evet süreyi uzataca- gız' demelidir. İtiraf etmeli- dir. kıv ırmamalıdır. Daha ön- ceÇekiçGüç nedenhte 'Şehit- lerin kemikleri sızlıyor" de- mişti. Şimdi de "Evet şehitle- nn kemikleri sızlıyor. şimdi de bız sızlatıyoruz' demelidir" dedı. Genelkurmay, îran'm Türkiye'deki şeriatçı örgütleri desteklediğini vurguladı Ordudan,' şeriatçı tehlike' uyansı • Genelkurmay, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerine verdiği brifingde, Türkiye'deki şeriatçı tehlikeye dikkat çekti. Brifingde, Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmaması durumunda. ABD'nin Türkiye'ye ambargo koyacağı uyansında bulunuldu. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Genelkurmav Başkanhgı. Başba- kan Necmettin Erbakan ve Bakan- lar Kurulu üyelerine verdiği brifing- de. Türkiye'deki şeriatçı tehlikeye dikkat çekerek Iran'ın. "Türkiye'ye şeriat rejimi ihraç etmek istediği ve Türkije'dekı şeriatçı terör örgüde- rini destekledigi" vurgulandı. Brifingde. Çekiç Güç'ün Türki- ye'deki görev süresinin uzatılma- ması durumunda, ABD'nin Türki- ye'ye ambargo uygulayabileceği uyansında bulunuldu. Genelkurmay. Çekiç Güç'ün kaldınlması duru- munda. Türkiye'nin PKK'ye yöne- lik düzenlediği sınır ötesı operas- yonlann da güçleşecegine dikkat çekti. Brifing nedeniyle Genelkurmay karargâhma ilk gıden Başbakan Yar- dımcısı ve Dışışlen Bakanı Tansu ÇD- ler oidu. Çiller, kendismı Aslanlı Yol'un başında karşılayan Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Ismail Hakkı Karadav ı ile bir süre ayaküs- tü sohbet ettı. Çiller'den 3 dakika sonra Genelkurmay'a gıden Başba- kan Erbakan da, Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Karadayı tarafmdan karşılandı. Tören kıtasını selamla- yan Erbakan. özel defteri de imza- ladı. Enbakan, Çillerve Karadayı'nm başbaşa yanm saate yakın yaptıkla- n görüşmenin ardından. Inönü Sa- Erbakan ve kabine üyelerine Genelkurmay Başkanlığı'nda brifing veriidi. Org. Karadayı, önce Çiller ve Erbakan'la bir süre görüştü. lonu'ndaki brifîngejgeçildı. Ankara'da bulunan tüm kabine üyelerinin katıldığı 3 saat 10 daki- ka olarak planlanan, ancak 4 saati aşan brifingde, politik-asken durum değerlendirmesi. iç-dış tehdit de- ğerlendirmesi, Çekiç Güç. olagü- nüstü hal, terörle mücadele \e TSK ile ilgili bilgiler veriidi. Alınan bilgiye göre ordunun.yıl- larca şeriatçı görüşlere yakınlık gös- termesi nedeniyle tepki duyduğu RP'nin lideri ve bakanlannın da bu- lunduğu hükümet üyelerine. Türki- ye'deki şeriatçı örgütlere ilişkin bil- gi sunuldu. Örgütlenn eylemleri ve amaçlanhakkındaavrıntılı bilgi ve- nlen ve Türkiye'deki şenatçı tehli- keye dıkkatçekilen brifingde. Iran'ın Türkiye'ye rejim ihracı gayreti için- de olduğu vurgulandı. Brifingde. Iran'ın Türkiye'deki şeriatçı terör örgütlerine destek verdigine işaret edildi. Brifingde, şeriatçı terör ör- gütlen ile ilgili uvarılann yanı sıra "Atatürk milliyetçiliğine bağlı laik ve demokratik düzen ilkelerinden asla ödün verilmemesi gerektiği*' de v urgulandı. Brifingde. PKK'ye kar- şı sürdürülen mücadele ile ilgili bil- giler verilirken Suriye. Yunanıstan ve Iran'ın terör örgütünü destekle- diklerine dikkat çekildi. Genelkur- may, terörle etkin bir mücadele için gerekli yasal düzenlemenin yapılma- sı durumunda. olağanüstü halin kal- dınlmasına yönelik altyapı çalışma- larının hazırolduğunu da Bakanlar Kurulu"na aktardı. Brifingde. ay sonunda görev sü- resı sona erecek Çekiç Güç'le ilgi- li bilgi veren üst düzey askeri yet- kililer. dıplomatikbirdillehüküme- ti uyardı. Askeri yetkililer. Çekiç Güç konusunda ABD ile ters düşül- mesi halınde. Türkiye'ye yönelik bir ambargonun gündeme gelebile- ceğıne dikkat çekerek "O zaman Türkiye çok zordurumda kaür" gö- rüşünü aktardılar. Çekiç Güç'ün kal- dınlması durumunda, TSK'nin PKK'ye yönelik olarak Kuzey Irak'a gerçekleştirdiği sınırötesi operasyon- ların da güçleşecegine dikkat çeken askeri yetkililer, "Çekiç Güç kal- karsa \e biz de sınır ötesi operasyon yaparsak dünya bunu hoş karşıla- maz" dediler. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sek- reteri Orgeneral tlhan Kılıç. Genel- kurmay "J Başkanlan" ve Dışişje- ri Bakanlıgı Müsteşan Onur Oy- men'in yanı sıra diğer askeri ilgıİi- ler de hazır bulundu. TBMM'de Çekiç Güç için yapılan ve yaklaşık 4 saat süren gizli görüşmeye BBP de katıldı Başbakan Erbakan, devlet sırnna sığmdı ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda dün, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ısteği üzerine Çekiç Güç konusunda gerçekleştirilen gizli genel görüşmeyi. muhalefet boykot ettiğinden ortaklar baş başa kaldı. Toplam 4 saat süren gizli görüşmeye, hükümete dışandan destek veren BBP de katıldı. TBMM lçtüzügü geregi. "devlet sım" sayılan kapalı oturum tutanaklannın yayımlanması 10 yıl süreyle yasaklanırken oturum sırasında sağır ve dilsiz kavaslar ile yeminli stenograflar görev yaptı. TBMM'de dün Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın cezaevleri konusunda bilgi vermesi üzenne bu konuda gerçekleştirilen görüşmelerden sonra oturuma 15 dakika ara verildı. TBMM Başkan\ekili Vasin Hatipoğlu. aradan sonra kapalı oturum isteğine dikkat çekerek dinleyici ve gazetecilerin salonu boşaltmasını istedi. Hatipoğlu. foto muhabirleri ve kameramanlara "Başkan Meclis'i kapaftı, sözüne Utifat ve itibar etme>in. İçtüzük böyle" diye seslendi. Bu arada TBMM kulisleri de idare amirleri tarafından boşaltıldı. Kulislerde, genel kurula katılmayan muhalefet milletvekilleri dışında hiçbir basın mensubu ve görevli kalmadı. TBMM Içtüzüğü'nün 70. maddesine göre. kapalı oturumlara. bakanlar ve dinleyici olarak Cumhurbaşkanı katılabiliyor. Aynı maddede, "Kapaiı oturum sırasındaki görüşmeler hakkında, oturumda bulunanlar ve bulunma hakkına sahip olanlar tarafından hiçbir açıklama yapılamaz. Bunlar devlet sım olarak saklanır" ifadesine yer veriliyor. Içtüzüğün 71. maddesinde de tutanaklann ancak 10 yıl sonra yayımlanabilecegi hükme bağlanıyor. TBMM Genel Kuruiu'nda gizli oturum başladıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyen ANAP Grup Başkanvekili Murat Başesgioğlu. bugüne kadar pek çok kez Meclis'te görüşülen ve gizliliği kalmamış bir konuda kapalı oturum yapılmasını, Meclis'e \e halka saygısızlık olarak nitelendirdi. TBMM'nin "meşveket meclisi" olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini belirten Başesgioğlu. hükümetin anayasal ve parlamenter sistemin sınırlannı zorladığını ileri sürdü. Yabancı elçilerin Dışişleri Komisyonu'na bilgi vermesinin de teamüllere aykın oldugunu belirten Murat Başesgioğlu, "RP, Çekiç Güç konusundaki söylemlerinden çark etmenin, 'L dönüşü' vapmanın sıkıntılannı yaşamaktadır" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engrn@planet.com.tr (Galiba) Bernard Shavv, ince ve acımasız alayını kendine yö- nelttiği bir nüktesinde "Kısa ya- zacak kadar usta bir yazar de- ğilim ki..." demiş. O hınzır ingi- liz haklı. Refah üstüne Tırmık'\ar pehlivan tefrikası gibi uzadı. O yüzden de sıkıcı oldugunu bile bile bir kısa anımsatma. Önceki gün ve dün Refah'ın çı- karlannı savunduğu toplumsal katmanlann tefeciliğe kadar uza- nan orta boy ticaret sermaye- sinden, arsa rantı ve yasadışı konut vurgunu ile beslenen va- roş zenginlerinden ve nihayet MUSİAD'da örgütlü, dışa açıl- madan, ömegin gümrük birliğin- den ölümüne korkan orta ve kü- çük sanayicilerden oluştuğunu vurgulamış; bunlann ekonomik olarak, kültürel ve siyasal olarak daha geri bir Türkiye üretmele- rinin kaçınılmaz oldugunu sa- vunmuştuk. Aynca Refah'ın eko- nomide koyu birdevletçiliği sa- vunduğunun, siyasal hedefînin ise devleti dönüştürmek fîlan de- ğil düpedüz ele geçjrmek oldu- ğunun altını çizmiştik. Bu bağlamda Refah'ın düze- ni değiştireceği endişesi, hatta ki- mi kesimlerdeki paniği havada kalıyor. Refah, bugünkü düze- nin ta kendisi. Farkı, laikliğin ye- Refah Üstüne Sesli Düşünceler (3) rine şeriat hukukunu ve eğitimi- ni getirme özlemi ve daha kapa- lı bir ekonomiye yönelmekten ibaret. Eh, düzen değişikliği bu olma- sa gerek. En klasik anlamıyla düzen de- ğişikliği, mülkiyet ilişkilerinde köklü bir değişikliktir. Refah'ın ne böyle bir niyeti var, ne böyle birgücü. Örneğ'ın ABD yönetimi bunun farkında. Refah'a yakılan yeşil ışık bundan. Nrtekim Türkiye'nin büyük sermayesi, sanayicileri, finans kesimi bunun farkında. Büyük sermayenin Refah'a sü- re tanıması, (Rahmi Koç 100 gün tanıdı) "Bunlardan ciddibir tehlike gelmez. Bekleyelim ba- kalım. (şleri yüzlerine gözlehne bulaştırmadan, çok da fazla ber- bat etmeden götürüp götüre- meyeceklerini görelim "den kay- naklanıyor. • • • Yani bir Refah tehlikesi'nden söz edilecekse, tehlike ekonomik değil, bu düzenden yana olan- lar için, düzen değişikliğinden fi- lan da değil. Ama Refah gene de bir tehli- ke. Hem de kapkara bir tehlike. Çünkü Refah demokrat değil, Refah'ın özgürlük diye bir soru- nu yok. Refah'ın dinsel, siyasal açıdan farklı düşünenlere hoş- görü gostermeye, farklı yaşam bi- çimlerini sürdürenlere katlanma- ya niyeti yok. Bir kere siyasal İslam ve de- mokrasi bir araya gelmesi müm- kün olmayan iki kategori. Eğeröz- gürlük, demokrasinin temel bi- leşeni ise, ki öyle, kul'un özgür- lüğünden de söz edilemeyece- ğine göre siyasal İslam ile demok- rasiyi bağdaştırma çabası ister istemez olmayacak duaya amin demek. ikincisi islamiyet sadece öte- ki dünyayı değil, bu dünyayı da ayrıntılı olarak düzenleyen ku- rallargetiriyor. Bu kurallarda de- mokrasiye de özgürlüğe de, fark- lı düşünen ve yaşayanlara da yer yok. (Meraklısına not: Tanıdığım en hoşgörülü islam aydını Ali Bulaç'ın demokrasi yerine Me- dine Senedi'nden çıkış yolları araması boşuna değil.) Üçüncüsü ve daha somutu: Refah'ın ne söyleminde, ne ey- leminde demokrasiye yer yok. Kimsenin burnunun kanamadı- ğı türban eylemlerini özgürlük kavgası gibi sunmaya çabala- yan Refah'ın ün\ü, ünsüz, herhan- gi birsözcüsünün yargısız infaz- lara karşı çıktığmı, Cumartesi An- neleri'ni, toplumun gerçekten ezilen, zulüm gören kesimlerini, düşünce özgürlüğü için sava- şan\arı savunduğunu duyan var- sa beri gelsin. Bu da yetmezse Sıvas'ta Madımak kundakçıları- nı, o katilleri savunanlan anım- sayıverin. Ulkemizde devlefhalkına ya- bancılaşmış, köy yakıyor; Cu- martesi Anneteri'ni dövüyor; ken- di yurttaşını gözaltında kaybedi- yor; Manisa'da gencecik çocuk- ları Filistin askısına çekiyor; ül- kenin servetlerini hertürlü utan- ma duygusundan yoksun bir aç- gözlülükle talan edenleri siyase- tin tepelerine, Yaşar Kemal i ise DGM'ye yolluyor. Buna karşı çıkmamak en azın- dan ayıp. Öfkelenmemek müm- kün değil. Ama öfke kimi de- mokratlarm pusulasını saptırı- yor. Refah'a -olmayan- nitelikler yüklüyorlar. Onun bu devleti ele geçirip, aynı haltlann daha kat- merlisini yeme susuzluğunda bir gericilik gücü oldugunu bir ya- na bırakıp, Refah'ı baskıcı dev- letin burnunu sürtecek bir sivil toplum gücü olarak olumlaya- biliyorlar. Laikliğe, demokrasi ve özgür- lük bileşeninden soyutlayarak sahip çıkanlarsa Refah'a duy- duklan haklı tepki ve öfke ile bir başka yanlışa savrulup, bugün Çillergillerin, milrtaristlerin, kaba milliyetçilerin işgalindeki devle- tin haksızlıklanna, sakatlıklanna, antidemokratizmine, özgürlük- leri, insan haklannı acımasızca tahribine göz yumabiliyor, hatta savunmaya bile kalkışabiliyor- lar. llericilerin, çağdaşlığı savu- nanların. laiklerin, Kemalistlerin, demokratların, sosyalistlerin, Marksistlerin siyasal konumlan- malarında Refah sahte bir ek- sen. Özgürlükler ile baskıları ayı- ran eksen Refah filan değil. Ker- teriz olumsuzdan değil, olumlu- dan alınır. Şu çalkantılı, fırtınalı denizde kerteriz Refah'tan değil, demok- rasiden, özgürlüklerden alındtğın- da bu gemi ileri gider. Yoksa karaya oturacak. Hem de Arap çölünün göbeğine... POLITİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Hanım Gül... İnsan onuru, insan yaşamı bu denli ayaklar altına alınır çiğnenir mi? 16 yaşındaki Suna Gül'ü Reha Muhtar'ın 'Ateş Hattı'nda izlerken "6u ışte bir bityeniği var" diye dü- şünmüştüm. Çünkü Gül, gazete haberlerine ve içiş- leri Bakanı MehmetAğar'ın açıklamasına göre '6lü ele geçirilen terörist'ti. Bir gün sonra da terörist ol- madığı ortaya çıkmıştı. Hanım Gül, Suna'nın annesiydi. Polis, Gül ailesi- nin Gültepe Telsizler Mahallesi'ndeki evine operas- yon düzenlemiş ve dört kişiyi öldürmüştü. Yine ga- zete haberlerine göre, polis Gül ailesinin evine giren dört teröriste 'teslim o/'çağrısında bulunmuştu. Bu çağrıya 'sıkıysa teslim alın' diye yanıt veren terörist- ler, üstelik polise ateş açmışlardı. Bu olay bilmece gibiydi... Suna Gül, terörist değildi ve ölmemişti. Anne Ha- nım Gül, pencereden atlayıp kaçarken yakalanmış- tı. Baba Yusuf Gül ise felçliydi ve olaydan yara al- madan kurtulmuştu. Olayın tek görgü tanığıydı Hanım Gül. Oğulları Na- ki, AJi ve Kâzım Gül, olay sırasında evde değiller- di. Suna Gül, Reha Muhtar'a şöyle diyordu: "Ben teyzemde kalmıştım, o yüzden her şeyi te- levizyondan öğrendim..." Bilmece bir türlü çözülmüyordu... Kann boşluğundan yaralanan anne Hanım Gül, has- taneye kaldırılmıştı. Onunla ne çocukları ne de kar- deşleri konuşturuluyordu. Dört genç insanın ölümüyle sonuçlanan 'yargısız infaz' kimi soruları da beraberinde getiriyordu: 1- Gültepe Karakolu'nu tarayan dört terörist, Ha- nım Gül'ün Telsizler Mahallesi Zincirdere Caddesi Ba- yır Sokak'taki evine zorla mı girmişti? 2- Evde yapılan polis operasyonunda öldürülen dört kişiden GülizarŞimşek ile Hasan Hüseyin Onat'ın kimlikleri saptandığına göre diğer iki kişi kimdi? • • • Istanbul Emniyet Müdürlüğü bugüne dek dört ki- şinin öJdürüldüğü Güttepe operasyonuyla ilgili bir açık- lama neden yapmadı? Polisin açıklama yapmaması ve Hanım Gül'ün te- davi gördüğü Taksım Hastanesi'nin ikinci katından atlayarak intihar etmesi, insanın aklına şu soruyu getiriyor: "Hanım Gül neden ıntıhar etti?" Hanım Gül, olayın tek görgü tanığıydı. Gazeteler- de yayımlanan fotoğraflarda salonun duvarlarının delik deşik edildiği, her yerin harabeye çevrildiği gö- rülüyordu. Olayın başka görgü tanığı yok muydu? Baba Yusuf Gül. felçliydi ve konuşamıyordu... Oğul Ali Gül anlatıyor: "Annemin operasyon sırasında neresinden yara- landığını bile bilmiyoruz. Polis bize bu konuda bil- gi vermedi. Hastaneye ziyarete gittik ama bizipolis gözaltına aldı..." Hanım Gül'ün eniştesi Reşat Dayı ise şöyle di- yor. "En sonperşembegünü Hanım 'ın oğulları, anne- lerine çamaşırgötürmekiçin hastaneye gittiler. Po- lis onları gözaltına almış. Daha önce ifade verdikle- rini söylemişler, ama polis buna rağmen götürmüş. Polis çok fazla gözaltında tutmuyordu, ama hasta- neye hergittiklerinde aynı şeylerle karşılaşıyorlardı. Hanım Gül son günlerde çok fazla üzücü olayı bir arada yaşadı. intihar etmesi bizleri çok fazla üzdü ve yıprattı, ama bir insan bu kadar acıya nasıl da- yanır diye düşünmeden edemiyoruz. Bizim hakkı- mızda çok kötü şeyleryazıldı. Oysa bu olayların bi- zi ne kadar mağdur ettiği, evimizin ne kadar zarar gördüğünden hiç bahsedilmedi." • • • Hanım Gül niye intihar etti? Bu soruya yanıt vermek oldukça güç... Hanım Gül'ün evinde öldürülen dört kişiden ikisi- nin adı biliniyor, diğerlerinin ise bilinmiyor... Hanım Gül, baskın sırasında karnından yaralan- mış, ancak balkondan atlayarak kurtulmuştu. Kırk yaşında olan Hanım Gül'ün okuma yazması bile yok- tu... Hanım Gül hastanede yatarken çocukları ve ya- kınlanyla niçin görüştürülmedi? Dört kişinin öldürül- düğü baskında niçin iki kişinin adı açıklandı? Temel hak ve özgüriüklerin başında yaşama hak- kı gelir. Devletin birincil görevi, insanlann yaşamını güvence altına almaktır. Türkiye karanlık bir ortama doğru hızla sürükleni- yor. Dört kişinin ölümüyle sonuçlanan bir baskının tek görgü tanığı intihar ediyor. Tıpkı filmlerdeki gibi!.. DSP lideri Büient Ecevit, CHP lideri Deniz Bay- kal, Hanım Gül'ün neden intihar ettiğini milletvekil- leriniz araştırabilir mi? Bir kadın ölüyor, bir aile yok oluyor... Sorumlu kim, kimler?.. insan onuru, yaşamı bu denli ayaklar altına alınır, çiğnenir mi?.. • • • llhan Arsel'in son kitabı "Şeriattan Kıssa'lar", Kaynak Yayınları tarafından yayımlandı. Prof. Dr. ilhan Arsel, bu çalışmasında, Kuran'da yeralan "Kıssa'lar"\ (masalları ve hikâyeleri)tarihte- ki kökleriyle inceliyor. işte birkaç örnek: Filler ve taş fırlatan kuşlar masalı... Tannnın emri- ne itaat eden deve masalı... "Idrak" sahibi balıkla- rın kurnazlıkları ve bu kurnazlıklara kanan Yahudile- rin Tann tarafından maymun haline sokulması hikâ- yesi... Habil ile Kabil masalı... 99 koyun rnasalı... Bal şerbeti hikâyesi... Şeytan Ayetleri olayının hikâyesi... Ye'cüc-Me'cüc masalı... Nuh "Peygamber"in karı- sını ve oğlunu ölüme terk etmesinin hikâyesi... Ib- rahim'in söylediği yalanlarla ilgili kıssalar... Arkada- şının karısına göz koyup onunla zina eden Davud'un tanrı tarafından bağışlanmasının hikâyesi... Mu- hammed'in amcası Hamze Ibn-iAbdülmuttalib'in, Islamda içki yasağına sebep oluşunun hikâyesi... Çıp- lak yıkanan Musa'nın elbiselerini ahp kaçan taşın hikâyesi... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR BODRUM/TURGUTREİSTE DENİZ KENARI Plaj, Yarı Olimpik Havuz, Restoran, Market, Barlar, Mutfak ve Mini Barfı 4 KİŞİLİK APARTLAR 2.750.000 TL ODAK TATİL KÖYÜ (0212) 587 42 31- 587 44 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle