Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 TEMMUZ 1996 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
. ABD, TBMM Dışişleri Komisyonu'na Çekiç Güç konusunda bilgi verirken uyardı
4
Irak'ın nükleer silahları sîzi vurıır'
'ABD'ye kafa tUtamayiZ' Partilj milletvekillerine
kurmaylan aracılığıyla görüşlerini ileten Erbakan'ın,
"ABD'yi gücendirmememiz lazım" dediği öğrenildi.
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -Baş-
bakan Necmettin Erbakan. muhalefettey-
ken "işgalgücü" olarak nitelediği Çekiç Güç
ile ilgıli olarak son günlerde yoğunlaşan
temaslarının ardından. "ABD'ye şu aşa-
rtıada kafa tutamayız. Ama bedava uzat-
ma yok, sıkı pazarük vapacağız" demeye
ba^ladı.
Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatıl-
masını sağlamak için Türkiye'ye jest yap-
maya hazırlanan ABD, Ankara'yı uyar-
mayı da ıhmal etmedi. ABD'nin Türkiye
Büyükelçısi Marc Grossman. muhalefet
partilerinın boykotettiği TBMM Dışişle-
ri Komisyonu'ndaki toplantıda, Irak'ın
elindeki nükleer ve biyolojik silahlann
Türkiye yi vurabilecek kapasitede olduğu-
na dikkat çekti. Grossman. "Çekiç Güç
giderse Kuzey Irak'taki otorite boşiuğunu
Suriyevelrandoldurur" uyansında buiun-
du. Ânkara. gelecek hafta başında TBMM
Genel KunıJu'nda oylanması bekJenen Çe-
kiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasına
karşılık 5 istem dile getirdi.
Erbakan'ın önümüzdeki hafta yeni bir
uzatma istemiyle TBMM'yegelmesi bek-
lenirken kendi grubunu ikna etme yolla-
nnı aradığı bildirildi. Erbakan"ın bazı ba-
kanlanna, "Karşı çıkan arkadaşlarla birv
bir görüşürek ikna edin" talimatı verdiği
ve yann grubu toplayarak tepkili millet-
vekillerini ikna etmeye çalışacağı öğrenil-
di. Edinilen bilgiye göre Erbakan. partili
milletvekilJerine kurmaylan aracılığıyla
şu görüşlerini iletti:
-ABD, K.lrak'ta Kiirt devleti kurmak
isti\or. Ama. şu aşamada savunma sanayi-
miz onlara bağlı. ekonomik sorunlannuz
var.ABDŞı gücendirınememizlaom.Şim-
dilik nıilii menfaadar bunlaria kavgayı ge-
rektirmiyor. Heie bir güçlenelim, İslam
dünyası iie bir ara>a geleiim.Şimdi biz mu-
halefetin gizli görüşmeye katıimamasını
bile, pazarlıkta kullanacağız. Bu aşamada
ulusal sanayi ve nıillı çıkaıiar açısından
ABD've kafa tutamavız. Taviz koparaca-
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Gross-
man'ın yanı sıra Ingiltere ve Fransa büyü-
kelçileri Kieran Prendergast ile Francois
Dopffer, dün TBMM Dışişleri Komisyo-
nu'nun iktidar partileri üvesi millervekil-
leriiie TBMM Savunma Komisyonu'ndan
baa miUetvekillerinin katıldığı gayri resmi
düzeyde gerçekleşen bir topiantı vaptılar.
lncirlik'tekonuşlu Çekiç Güç'ün görev
süresinin sona ermesine 7 gün kala, Tür-
kiye. koalisyon ortaklan ABD, Ingiltere ve
Fransa'ya 5 istem iletti. Dışişleri Komis-
yonu Başkanı DYP'li SedatAioglu. topian-
tı sonrasında gazetecilere yaptıgı açıkla-
mada, Türkiye'nin şu 5 koşulu ilettiğini bil-
dirdi:
- Irak'ın toprak bürünlüğii korunmalı.
Kuzey Irak'ta herhangi bir bağımsız siya-
si oluşumu kabul edemev iz.
- Kuzey Irak'taki otorite boşluğundan
PKK'nin yararlanmamasının sağlanması
gerekmekîedir.
- Kuzey Irak'ta görev vapan uJusiarara-
sı insani yardını kuruluşlannın. görev leri-
nin dışında başka faaiivederde bulunma-
lannı istemiyoruz.
- Askeri usul ve operasyonlann şekli
konularında Türkiye'nin daha fazla dene-
tim sahibi olmasını istiyoruz.
- Körfez krizinin ardından Türkiye'nin
ugradtğı vaklaşık 20 milyar dolariık zara-
nn telafî edilmesi için bir yöntent bulun-
masını istiyoruz.
Görüşmenin ardından gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan RP'li Hüseyin Kansu
da, Türkiye'nin önerdiği 5 koşul üstünde
"orta yol"un bulunduğunu belirtti.
Cumhuriyet'e bilgi veren kaynaklar,
topiantı sırasında. komisyon üyelerinin
Irak'a uygulanan ambargo konusundaki
sorulanna, büyükelçilerin. "Bunubizede-
ğiL BM kararlanna tam uymayan Sad-
dam'a sorun" yanıtını verdiklerini kay-
dettiler.
"RP'nin gölge Dışişleri Bakaıu* olarak
bilınen Devlet Bakanı Abdullah Gül de,
Cumhuriyet'e yaptıgı açıklamada, "Târaf
ülkeler isteseler bile, Meclis eskisi gisi de-
rıetinıimizdedeğil,otomatikolarak çıkara-
mayabUiriz" dedi.
Gül, Zaho'da konuşlu Askeri Koordi-
nasyon Merkezı'nin (MCC) Türkiye'ye
taşınması. BM Atruş Kampı'nın kapatıl-
ması. uçuşlann denetimi ile ilgili istemle-
rinin koalisyon ortaklanna iletildiğini be-
lirterek yabancı elçilerin TBMM'ye bilgi
\ermelerinin yadırganacak birdurum ya-
ratmaması gerektiğini kaydetti.
Ecevit
<ABD
Kürdistan
istiyor'
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-ANAR Çekiç Güç'e.
Zaho'daki karargâhın Silo-
pi'ye taşınması \e di|er ko-
şullann yerine getirilmesi için
2 ay süre tanınmasmı önere-
cek. ANAP'ın. bu önerinin
' kabul edilmesi durumunda
Çekiç Güç'ün Türkiye"de ko-
nuşlandınlmasma **evef" oyu
verecegi. aksi halde "hayır"
oyu kullanacağı belirtildi. DSP
Genel Başkanı Büient Ecevit
• ise Çekiç Güç ün görev süre-
sinin bir kez daha uzatılması-
na izin verilmemesi gerektı-
ğini belirterek "ABD, tuğla
tuğla üstünekovarak bölgede
kendi güdümünde, uvdu bir
Kürdistan oluşturmava çahşı-
v»r" dedı. CHP Gene! Başka-
nı Deniz Baykal da Çekiç Güç
konusunda. RP'nin büyük "U
dönüşü" vapma aşamasmda
olduğuna dikkat çekerek, Baş-
bakan Necmettin Erbakan a
"Kftirma, dühistoi" diye ses-
lendi.
ANAP grubu. dün basına
kapalı olarak gerçekleştırdiğı
ıtoplamıda, Çekiç Güç konu-
sunu görüştü. Mesut Yılmaz,
Çekiç Güç'ün Zaho'daki ka-
rargâhının Slopi'ye getirilme-
si. Türk askerlerinin sayısı-
nın arttınlması. Irak'ın top-
rak bütünlügünün korunaca-
ğmın garanti edilmesi ve bu
koşullann yaşama geçirilme-
si için 2 ay süre tanınması
önerisini gündeme getirecek-
lerini bildirdi. Yılmaz, bu öne-
nlerinin kabul edilmesi du-
rumunda Çekiç Güç'ün süre-
sinin uzatılması yönünde oy
kullanacaklan. aksi halde "ha-
yır" oyu \erebilecekleri me-
, sa^ını verdi.
Toplantıda. bazı millervekil-
leri Çekiç Güç'ün kaldınlma-
sı durumunda. Kuzey Irak'tan
Türkiye 'ye yeni bir göç dal-
gası yaşanabilecegini söyledi-
ler. ANAP lideri Yılmaz'ın
danışmanlı|ını da yapan Iğ-
dır MilleUekili Adil Aşınm'ın
hazırlayarak milletvekilleri-
ne daŞıttığı Çekiç Güç ile il-
gıli bilgi notunda da şöyle de-
nildı:
"A>ıAP grubu artık şartia-
nn değişttği. Iraklı miiftecile-
rin yurtlanna geri döndükle-
ri, Çekiç Güç'ün de bu an-
laoıda görevinin b/rtiği ve baş-
langiçtaki insani>ardım ama-
cından uzaklaşarak Kuzey
Irak'ta bir Kürt devleti kur-
ma peşinde olduğu gerekçe-
leriyle süre uzatımına karşı
Vikmaktadır."
DSP lideri Ecevit de Ge-
nelkurmay'ın. Zaho'daki mer-
kezin Silopi'ye taşınması is-
teğine de olumlu yaklaştıkla-
• nnı söyledi. Ecevit, "Zaho'da-
> ki merkez flili bir Kürt devle-
ti kurma merkezine dönüş-
müştür. ABD tuğla tuğla üze-
rinekoyarak kendigüdümün-
de uydu bir Kürdistan oluştur-
maja çalışıvor. Bunda bir hay-
li mesafe de alınmıştır. Türki-
ye, bu ruzağa artık düşmeme-
îidir. Tekrar yeni bir uzatma-
ya izin vermememiz gerekir"
dedi. Ecevit, gizli oturuma
kar§ı çıkarken de "Bu konu-
da gizli kalması gereken bir
şev de yok. Çok duvarlı bir
konuda. gizli oturum yapıp
kendi özgüıiüğümüze ambar-
go koyuyonu" diye konuştu.
CHP "lideri Baykal da Baş-
bakan Erbakan'ın, "L
1
dönü-
şünegerekçeyaratmaJf" için.
konunun muhatabı olmadığı
halde topu TBMM'ye atma-
ya çalıştığına dikkat çekti.
Baykal. "Erbakan'ınyapma-
sı gereken halktan özür dile-
mesidir. "Evet süreyi uzataca-
gız' demelidir. İtiraf etmeli-
dir. kıv ırmamalıdır. Daha ön-
ceÇekiçGüç nedenhte 'Şehit-
lerin kemikleri sızlıyor" de-
mişti. Şimdi de "Evet şehitle-
nn kemikleri sızlıyor. şimdi de
bız sızlatıyoruz' demelidir"
dedı.
Genelkurmay, îran'm Türkiye'deki şeriatçı örgütleri desteklediğini vurguladı
Ordudan,' şeriatçı tehlike' uyansı
• Genelkurmay,
Başbakan ve Bakanlar
Kurulu üyelerine verdiği
brifingde, Türkiye'deki
şeriatçı tehlikeye dikkat
çekti. Brifingde, Çekiç
Güç'ün görev süresinin
uzatılmaması durumunda.
ABD'nin Türkiye'ye
ambargo koyacağı
uyansında bulunuldu.
ANKARA (Cumhurivet Bürosu)
- Genelkurmav Başkanhgı. Başba-
kan Necmettin Erbakan ve Bakan-
lar Kurulu üyelerine verdiği brifing-
de. Türkiye'deki şeriatçı tehlikeye
dikkat çekerek Iran'ın. "Türkiye'ye
şeriat rejimi ihraç etmek istediği ve
Türkije'dekı şeriatçı terör örgüde-
rini destekledigi" vurgulandı.
Brifingde. Çekiç Güç'ün Türki-
ye'deki görev süresinin uzatılma-
ması durumunda, ABD'nin Türki-
ye'ye ambargo uygulayabileceği
uyansında bulunuldu. Genelkurmay.
Çekiç Güç'ün kaldınlması duru-
munda. Türkiye'nin PKK'ye yöne-
lik düzenlediği sınır ötesı operas-
yonlann da güçleşecegine dikkat
çekti.
Brifing nedeniyle Genelkurmay
karargâhma ilk gıden Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışışlen Bakanı Tansu ÇD-
ler oidu. Çiller, kendismı Aslanlı
Yol'un başında karşılayan Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Ismail
Hakkı Karadav ı ile bir süre ayaküs-
tü sohbet ettı. Çiller'den 3 dakika
sonra Genelkurmay'a gıden Başba-
kan Erbakan da, Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Karadayı tarafmdan
karşılandı. Tören kıtasını selamla-
yan Erbakan. özel defteri de imza-
ladı. Enbakan, Çillerve Karadayı'nm
başbaşa yanm saate yakın yaptıkla-
n görüşmenin ardından. Inönü Sa-
Erbakan ve kabine üyelerine Genelkurmay Başkanlığı'nda brifing veriidi. Org. Karadayı, önce Çiller ve Erbakan'la bir süre görüştü.
lonu'ndaki brifîngejgeçildı.
Ankara'da bulunan tüm kabine
üyelerinin katıldığı 3 saat 10 daki-
ka olarak planlanan, ancak 4 saati
aşan brifingde, politik-asken durum
değerlendirmesi. iç-dış tehdit de-
ğerlendirmesi, Çekiç Güç. olagü-
nüstü hal, terörle mücadele \e TSK
ile ilgili bilgiler veriidi.
Alınan bilgiye göre ordunun.yıl-
larca şeriatçı görüşlere yakınlık gös-
termesi nedeniyle tepki duyduğu
RP'nin lideri ve bakanlannın da bu-
lunduğu hükümet üyelerine. Türki-
ye'deki şeriatçı örgütlere ilişkin bil-
gi sunuldu. Örgütlenn eylemleri ve
amaçlanhakkındaavrıntılı bilgi ve-
nlen ve Türkiye'deki şenatçı tehli-
keye dıkkatçekilen brifingde. Iran'ın
Türkiye'ye rejim ihracı gayreti için-
de olduğu vurgulandı. Brifingde.
Iran'ın Türkiye'deki şeriatçı terör
örgütlerine destek verdigine işaret
edildi. Brifingde, şeriatçı terör ör-
gütlen ile ilgili uvarılann yanı sıra
"Atatürk milliyetçiliğine bağlı laik
ve demokratik düzen ilkelerinden
asla ödün verilmemesi gerektiği*' de
v urgulandı. Brifingde. PKK'ye kar-
şı sürdürülen mücadele ile ilgili bil-
giler verilirken Suriye. Yunanıstan
ve Iran'ın terör örgütünü destekle-
diklerine dikkat çekildi. Genelkur-
may, terörle etkin bir mücadele için
gerekli yasal düzenlemenin yapılma-
sı durumunda. olağanüstü halin kal-
dınlmasına yönelik altyapı çalışma-
larının hazırolduğunu da Bakanlar
Kurulu"na aktardı.
Brifingde. ay sonunda görev sü-
resı sona erecek Çekiç Güç'le ilgi-
li bilgi veren üst düzey askeri yet-
kililer. dıplomatikbirdillehüküme-
ti uyardı. Askeri yetkililer. Çekiç
Güç konusunda ABD ile ters düşül-
mesi halınde. Türkiye'ye yönelik
bir ambargonun gündeme gelebile-
ceğıne dikkat çekerek "O zaman
Türkiye çok zordurumda kaür" gö-
rüşünü aktardılar. Çekiç Güç'ün kal-
dınlması durumunda, TSK'nin
PKK'ye yönelik olarak Kuzey Irak'a
gerçekleştirdiği sınırötesi operasyon-
ların da güçleşecegine dikkat çeken
askeri yetkililer, "Çekiç Güç kal-
karsa \e biz de sınır ötesi operasyon
yaparsak dünya bunu hoş karşıla-
maz" dediler.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sek-
reteri Orgeneral tlhan Kılıç. Genel-
kurmay "J Başkanlan" ve Dışişje-
ri Bakanlıgı Müsteşan Onur Oy-
men'in yanı sıra diğer askeri ilgıİi-
ler de hazır bulundu.
TBMM'de Çekiç Güç için yapılan ve yaklaşık 4 saat süren gizli görüşmeye BBP de katıldı
Başbakan Erbakan, devlet sırnna sığmdı
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - TBMM
Genel Kurulu'nda dün, Başbakan
Necmettin Erbakan'ın ısteği üzerine Çekiç
Güç konusunda gerçekleştirilen gizli genel
görüşmeyi. muhalefet boykot ettiğinden
ortaklar baş başa kaldı. Toplam 4 saat
süren gizli görüşmeye, hükümete dışandan
destek veren BBP de katıldı. TBMM
lçtüzügü geregi. "devlet sım" sayılan
kapalı oturum tutanaklannın yayımlanması
10 yıl süreyle yasaklanırken oturum
sırasında sağır ve dilsiz kavaslar ile
yeminli stenograflar görev yaptı.
TBMM'de dün Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın cezaevleri konusunda bilgi
vermesi üzenne bu konuda gerçekleştirilen
görüşmelerden sonra oturuma 15 dakika
ara verildı. TBMM Başkan\ekili Vasin
Hatipoğlu. aradan sonra kapalı oturum
isteğine dikkat çekerek dinleyici ve
gazetecilerin salonu boşaltmasını istedi.
Hatipoğlu. foto muhabirleri ve
kameramanlara "Başkan Meclis'i kapaftı,
sözüne Utifat ve itibar etme>in. İçtüzük
böyle" diye seslendi. Bu arada TBMM
kulisleri de idare amirleri tarafından
boşaltıldı. Kulislerde, genel kurula
katılmayan muhalefet milletvekilleri
dışında hiçbir basın mensubu ve görevli
kalmadı. TBMM Içtüzüğü'nün 70.
maddesine göre. kapalı oturumlara.
bakanlar ve dinleyici olarak
Cumhurbaşkanı katılabiliyor.
Aynı maddede, "Kapaiı oturum
sırasındaki görüşmeler hakkında,
oturumda bulunanlar ve bulunma
hakkına sahip olanlar tarafından hiçbir
açıklama yapılamaz. Bunlar devlet sım
olarak saklanır" ifadesine yer veriliyor.
Içtüzüğün 71. maddesinde de tutanaklann
ancak 10 yıl sonra yayımlanabilecegi
hükme bağlanıyor. TBMM Genel
Kuruiu'nda gizli oturum başladıktan sonra
bir basın toplantısı düzenleyen ANAP
Grup Başkanvekili Murat Başesgioğlu.
bugüne kadar pek çok kez Meclis'te
görüşülen ve gizliliği kalmamış bir konuda
kapalı oturum yapılmasını, Meclis'e \e
halka saygısızlık olarak nitelendirdi.
TBMM'nin "meşveket meclisi" olarak
kullanılmasına izin vermeyeceklerini
belirten Başesgioğlu. hükümetin anayasal
ve parlamenter sistemin sınırlannı
zorladığını ileri sürdü. Yabancı elçilerin
Dışişleri Komisyonu'na bilgi vermesinin
de teamüllere aykın oldugunu belirten
Murat Başesgioğlu, "RP, Çekiç Güç
konusundaki söylemlerinden çark etmenin,
'L dönüşü' vapmanın sıkıntılannı
yaşamaktadır" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engrn@planet.com.tr
(Galiba) Bernard Shavv, ince
ve acımasız alayını kendine yö-
nelttiği bir nüktesinde "Kısa ya-
zacak kadar usta bir yazar de-
ğilim ki..." demiş. O hınzır ingi-
liz haklı. Refah üstüne Tırmık'\ar
pehlivan tefrikası gibi uzadı. O
yüzden de sıkıcı oldugunu bile
bile bir kısa anımsatma.
Önceki gün ve dün Refah'ın çı-
karlannı savunduğu toplumsal
katmanlann tefeciliğe kadar uza-
nan orta boy ticaret sermaye-
sinden, arsa rantı ve yasadışı
konut vurgunu ile beslenen va-
roş zenginlerinden ve nihayet
MUSİAD'da örgütlü, dışa açıl-
madan, ömegin gümrük birliğin-
den ölümüne korkan orta ve kü-
çük sanayicilerden oluştuğunu
vurgulamış; bunlann ekonomik
olarak, kültürel ve siyasal olarak
daha geri bir Türkiye üretmele-
rinin kaçınılmaz oldugunu sa-
vunmuştuk. Aynca Refah'ın eko-
nomide koyu birdevletçiliği sa-
vunduğunun, siyasal hedefînin
ise devleti dönüştürmek fîlan de-
ğil düpedüz ele geçjrmek oldu-
ğunun altını çizmiştik.
Bu bağlamda Refah'ın düze-
ni değiştireceği endişesi, hatta ki-
mi kesimlerdeki paniği havada
kalıyor. Refah, bugünkü düze-
nin ta kendisi. Farkı, laikliğin ye-
Refah Üstüne Sesli Düşünceler (3)
rine şeriat hukukunu ve eğitimi-
ni getirme özlemi ve daha kapa-
lı bir ekonomiye yönelmekten
ibaret.
Eh, düzen değişikliği bu olma-
sa gerek.
En klasik anlamıyla düzen de-
ğişikliği, mülkiyet ilişkilerinde
köklü bir değişikliktir. Refah'ın
ne böyle bir niyeti var, ne böyle
birgücü.
Örneğ'ın ABD yönetimi bunun
farkında. Refah'a yakılan yeşil
ışık bundan. Nrtekim Türkiye'nin
büyük sermayesi, sanayicileri,
finans kesimi bunun farkında.
Büyük sermayenin Refah'a sü-
re tanıması, (Rahmi Koç 100
gün tanıdı) "Bunlardan ciddibir
tehlike gelmez. Bekleyelim ba-
kalım. (şleri yüzlerine gözlehne
bulaştırmadan, çok da fazla ber-
bat etmeden götürüp götüre-
meyeceklerini görelim "den kay-
naklanıyor.
• • •
Yani bir Refah tehlikesi'nden
söz edilecekse, tehlike ekonomik
değil, bu düzenden yana olan-
lar için, düzen değişikliğinden fi-
lan da değil.
Ama Refah gene de bir tehli-
ke. Hem de kapkara bir tehlike.
Çünkü Refah demokrat değil,
Refah'ın özgürlük diye bir soru-
nu yok. Refah'ın dinsel, siyasal
açıdan farklı düşünenlere hoş-
görü gostermeye, farklı yaşam bi-
çimlerini sürdürenlere katlanma-
ya niyeti yok.
Bir kere siyasal İslam ve de-
mokrasi bir araya gelmesi müm-
kün olmayan iki kategori. Eğeröz-
gürlük, demokrasinin temel bi-
leşeni ise, ki öyle, kul'un özgür-
lüğünden de söz edilemeyece-
ğine göre siyasal İslam ile demok-
rasiyi bağdaştırma çabası ister
istemez olmayacak duaya amin
demek.
ikincisi islamiyet sadece öte-
ki dünyayı değil, bu dünyayı da
ayrıntılı olarak düzenleyen ku-
rallargetiriyor. Bu kurallarda de-
mokrasiye de özgürlüğe de, fark-
lı düşünen ve yaşayanlara da yer
yok. (Meraklısına not: Tanıdığım
en hoşgörülü islam aydını Ali
Bulaç'ın demokrasi yerine Me-
dine Senedi'nden çıkış yolları
araması boşuna değil.)
Üçüncüsü ve daha somutu:
Refah'ın ne söyleminde, ne ey-
leminde demokrasiye yer yok.
Kimsenin burnunun kanamadı-
ğı türban eylemlerini özgürlük
kavgası gibi sunmaya çabala-
yan Refah'ın ün\ü, ünsüz, herhan-
gi birsözcüsünün yargısız infaz-
lara karşı çıktığmı, Cumartesi An-
neleri'ni, toplumun gerçekten
ezilen, zulüm gören kesimlerini,
düşünce özgürlüğü için sava-
şan\arı savunduğunu duyan var-
sa beri gelsin. Bu da yetmezse
Sıvas'ta Madımak kundakçıları-
nı, o katilleri savunanlan anım-
sayıverin.
Ulkemizde devlefhalkına ya-
bancılaşmış, köy yakıyor; Cu-
martesi Anneteri'ni dövüyor; ken-
di yurttaşını gözaltında kaybedi-
yor; Manisa'da gencecik çocuk-
ları Filistin askısına çekiyor; ül-
kenin servetlerini hertürlü utan-
ma duygusundan yoksun bir aç-
gözlülükle talan edenleri siyase-
tin tepelerine, Yaşar Kemal i ise
DGM'ye yolluyor.
Buna karşı çıkmamak en azın-
dan ayıp. Öfkelenmemek müm-
kün değil. Ama öfke kimi de-
mokratlarm pusulasını saptırı-
yor.
Refah'a -olmayan- nitelikler
yüklüyorlar. Onun bu devleti ele
geçirip, aynı haltlann daha kat-
merlisini yeme susuzluğunda bir
gericilik gücü oldugunu bir ya-
na bırakıp, Refah'ı baskıcı dev-
letin burnunu sürtecek bir sivil
toplum gücü olarak olumlaya-
biliyorlar.
Laikliğe, demokrasi ve özgür-
lük bileşeninden soyutlayarak
sahip çıkanlarsa Refah'a duy-
duklan haklı tepki ve öfke ile bir
başka yanlışa savrulup, bugün
Çillergillerin, milrtaristlerin, kaba
milliyetçilerin işgalindeki devle-
tin haksızlıklanna, sakatlıklanna,
antidemokratizmine, özgürlük-
leri, insan haklannı acımasızca
tahribine göz yumabiliyor, hatta
savunmaya bile kalkışabiliyor-
lar.
llericilerin, çağdaşlığı savu-
nanların. laiklerin, Kemalistlerin,
demokratların, sosyalistlerin,
Marksistlerin siyasal konumlan-
malarında Refah sahte bir ek-
sen. Özgürlükler ile baskıları ayı-
ran eksen Refah filan değil. Ker-
teriz olumsuzdan değil, olumlu-
dan alınır.
Şu çalkantılı, fırtınalı denizde
kerteriz Refah'tan değil, demok-
rasiden, özgürlüklerden alındtğın-
da bu gemi ileri gider. Yoksa
karaya oturacak. Hem de Arap
çölünün göbeğine...
POLITİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Hanım Gül...
İnsan onuru, insan yaşamı bu denli ayaklar altına
alınır çiğnenir mi?
16 yaşındaki Suna Gül'ü Reha Muhtar'ın 'Ateş
Hattı'nda izlerken "6u ışte bir bityeniği var" diye dü-
şünmüştüm. Çünkü Gül, gazete haberlerine ve içiş-
leri Bakanı MehmetAğar'ın açıklamasına göre '6lü
ele geçirilen terörist'ti. Bir gün sonra da terörist ol-
madığı ortaya çıkmıştı.
Hanım Gül, Suna'nın annesiydi. Polis, Gül ailesi-
nin Gültepe Telsizler Mahallesi'ndeki evine operas-
yon düzenlemiş ve dört kişiyi öldürmüştü. Yine ga-
zete haberlerine göre, polis Gül ailesinin evine giren
dört teröriste 'teslim o/'çağrısında bulunmuştu. Bu
çağrıya 'sıkıysa teslim alın' diye yanıt veren terörist-
ler, üstelik polise ateş açmışlardı.
Bu olay bilmece gibiydi...
Suna Gül, terörist değildi ve ölmemişti. Anne Ha-
nım Gül, pencereden atlayıp kaçarken yakalanmış-
tı. Baba Yusuf Gül ise felçliydi ve olaydan yara al-
madan kurtulmuştu.
Olayın tek görgü tanığıydı Hanım Gül. Oğulları Na-
ki, AJi ve Kâzım Gül, olay sırasında evde değiller-
di.
Suna Gül, Reha Muhtar'a şöyle diyordu:
"Ben teyzemde kalmıştım, o yüzden her şeyi te-
levizyondan öğrendim..."
Bilmece bir türlü çözülmüyordu...
Kann boşluğundan yaralanan anne Hanım Gül, has-
taneye kaldırılmıştı. Onunla ne çocukları ne de kar-
deşleri konuşturuluyordu.
Dört genç insanın ölümüyle sonuçlanan 'yargısız
infaz' kimi soruları da beraberinde getiriyordu:
1- Gültepe Karakolu'nu tarayan dört terörist, Ha-
nım Gül'ün Telsizler Mahallesi Zincirdere Caddesi Ba-
yır Sokak'taki evine zorla mı girmişti?
2- Evde yapılan polis operasyonunda öldürülen dört
kişiden GülizarŞimşek ile Hasan Hüseyin Onat'ın
kimlikleri saptandığına göre diğer iki kişi kimdi?
• • •
Istanbul Emniyet Müdürlüğü bugüne dek dört ki-
şinin öJdürüldüğü Güttepe operasyonuyla ilgili bir açık-
lama neden yapmadı?
Polisin açıklama yapmaması ve Hanım Gül'ün te-
davi gördüğü Taksım Hastanesi'nin ikinci katından
atlayarak intihar etmesi, insanın aklına şu soruyu
getiriyor:
"Hanım Gül neden ıntıhar etti?"
Hanım Gül, olayın tek görgü tanığıydı. Gazeteler-
de yayımlanan fotoğraflarda salonun duvarlarının
delik deşik edildiği, her yerin harabeye çevrildiği gö-
rülüyordu.
Olayın başka görgü tanığı yok muydu?
Baba Yusuf Gül. felçliydi ve konuşamıyordu...
Oğul Ali Gül anlatıyor:
"Annemin operasyon sırasında neresinden yara-
landığını bile bilmiyoruz. Polis bize bu konuda bil-
gi vermedi. Hastaneye ziyarete gittik ama bizipolis
gözaltına aldı..."
Hanım Gül'ün eniştesi Reşat Dayı ise şöyle di-
yor.
"En sonperşembegünü Hanım 'ın oğulları, anne-
lerine çamaşırgötürmekiçin hastaneye gittiler. Po-
lis onları gözaltına almış. Daha önce ifade verdikle-
rini söylemişler, ama polis buna rağmen götürmüş.
Polis çok fazla gözaltında tutmuyordu, ama hasta-
neye hergittiklerinde aynı şeylerle karşılaşıyorlardı.
Hanım Gül son günlerde çok fazla üzücü olayı bir
arada yaşadı. intihar etmesi bizleri çok fazla üzdü
ve yıprattı, ama bir insan bu kadar acıya nasıl da-
yanır diye düşünmeden edemiyoruz. Bizim hakkı-
mızda çok kötü şeyleryazıldı. Oysa bu olayların bi-
zi ne kadar mağdur ettiği, evimizin ne kadar zarar
gördüğünden hiç bahsedilmedi."
• • •
Hanım Gül niye intihar etti?
Bu soruya yanıt vermek oldukça güç...
Hanım Gül'ün evinde öldürülen dört kişiden ikisi-
nin adı biliniyor, diğerlerinin ise bilinmiyor...
Hanım Gül, baskın sırasında karnından yaralan-
mış, ancak balkondan atlayarak kurtulmuştu. Kırk
yaşında olan Hanım Gül'ün okuma yazması bile yok-
tu...
Hanım Gül hastanede yatarken çocukları ve ya-
kınlanyla niçin görüştürülmedi? Dört kişinin öldürül-
düğü baskında niçin iki kişinin adı açıklandı?
Temel hak ve özgüriüklerin başında yaşama hak-
kı gelir. Devletin birincil görevi, insanlann yaşamını
güvence altına almaktır.
Türkiye karanlık bir ortama doğru hızla sürükleni-
yor. Dört kişinin ölümüyle sonuçlanan bir baskının
tek görgü tanığı intihar ediyor.
Tıpkı filmlerdeki gibi!..
DSP lideri Büient Ecevit, CHP lideri Deniz Bay-
kal, Hanım Gül'ün neden intihar ettiğini milletvekil-
leriniz araştırabilir mi?
Bir kadın ölüyor, bir aile yok oluyor...
Sorumlu kim, kimler?..
insan onuru, yaşamı bu denli ayaklar altına alınır,
çiğnenir mi?..
• • •
llhan Arsel'in son kitabı "Şeriattan Kıssa'lar",
Kaynak Yayınları tarafından yayımlandı.
Prof. Dr. ilhan Arsel, bu çalışmasında, Kuran'da
yeralan "Kıssa'lar"\ (masalları ve hikâyeleri)tarihte-
ki kökleriyle inceliyor.
işte birkaç örnek:
Filler ve taş fırlatan kuşlar masalı... Tannnın emri-
ne itaat eden deve masalı... "Idrak" sahibi balıkla-
rın kurnazlıkları ve bu kurnazlıklara kanan Yahudile-
rin Tann tarafından maymun haline sokulması hikâ-
yesi... Habil ile Kabil masalı... 99 koyun rnasalı... Bal
şerbeti hikâyesi... Şeytan Ayetleri olayının hikâyesi...
Ye'cüc-Me'cüc masalı... Nuh "Peygamber"in karı-
sını ve oğlunu ölüme terk etmesinin hikâyesi... Ib-
rahim'in söylediği yalanlarla ilgili kıssalar... Arkada-
şının karısına göz koyup onunla zina eden Davud'un
tanrı tarafından bağışlanmasının hikâyesi... Mu-
hammed'in amcası Hamze Ibn-iAbdülmuttalib'in,
Islamda içki yasağına sebep oluşunun hikâyesi... Çıp-
lak yıkanan Musa'nın elbiselerini ahp kaçan taşın
hikâyesi...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR
BODRUM/TURGUTREİSTE DENİZ KENARI
Plaj, Yarı Olimpik Havuz, Restoran,
Market, Barlar, Mutfak ve Mini Barfı
4 KİŞİLİK APARTLAR 2.750.000 TL
ODAK TATİL KÖYÜ (0212) 587 42 31- 587 44 39