Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23TEMMUZ1996SALI
HABERLERIN DEVAMI
Ista- : _
Edırıe B 28 Samsun
Çanakole B 29 Trabzon
Kocaelı B 24 Giresun
Izmır A 30 Ankara
Manısa A 3 1 Konya
Aydın A 32 Eskişehir B 22 Hakkâri B 27
Denızlı B 30 Sıvas B 29 Van B 30
Zongjldak Y 21 Antalya A 31 Kars B 31
^ z m ı r
Ü ^ \ ^
•AnKara
J
.Adana)
^J Erzurum
^ ^
' \
\Hakkarıb
Yurdun, Kuzey ve ıç ke-
sımlerı parçalı bulutlu.
Marmara'mn do^usu. Iç
Ege Goller Yoresı, Iç Ana-
co.j ıle Karadenız Bolge-
~
r
sağanak ve gokgurul-
• JIJ sağanak yağışlı, dığer
/erıer az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcakiığı
yağış olan yenerde bıraz
azaîacak, dıger yerlerde
degışmeyecek RuzgâT
k jzey yonlerden hafıf ara
s ra orta kuvvette yağış
a,an yerlerde yer yer kuv-
vet oıarak esecek
MULV9A
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
B
B
Y
Y
B
B
B
38
32
29
25
27
38
20
30
Budapeşte B 25 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
B
Y
B
B
B
B
B
Y
32
32
23
20
25
26
26
29
29
Taşkent
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
B
Y
B
B
B
A
18
40
31
35
30
32
25
32
Şam 38
0Açk S Parçalı bulutlu Sısl. BbUt.b ^ Çc* bulutlu * Yağmurlu
G Ü J N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baftarafi 1. Sayfada
geçecek. Açlık grevlerınin 63. gününde korkulan ol-
du. Ümraniye Cezaevi'nde hükümlü Aygün Uğur
yaşammı yitirdi.
Cezaevindeki insanlann kimi "suçlu" bulunmuş,
hüküm giymiş, kiminin henüz suçlu olup olmadığı
belli değil.
Adaleti Dağıtma Bakanı Şevket Kazan, daha ilk
günden "ödün vermeyeceğıni" ilan etti. Cezaevleri-
ne yaptığı gezıden memnun döndükten sonra, açlık
grevierinde ölümlerin olmayacağını kamuoyuna ilan
etti. Herhalde malum oldu.
Cezaevindekilerin seslerini duyurabilmesi için en
etkili yöntem, ne yazık ki kendilerine zarar vermek.
Hükümetin tutumu. açlık grevı yapanları haksız ilan
edip ışin içinden sıyrılmak. Ancak burada unutulma-
ması gereken bir şey var. Bu kişıler, devletin sorum-
luluğu altında.
Açlık grevleriyle ilgilı çok şey yazılıp çizildi. Konu-
yu biraz genişletip, cezaevlerine, tüm ülkeye getire-
lim. Önce iki mektuptan kısa alıntı...
Buca Cezaevi'nden H.G.:
"Merhaba, ben 16yaşında birliseöğrencisiidim...
Önceden kendim gibi insanlann tutuklandığmı duy-
saydım, inanmazdım. Ancak burada gördüğüm on-
ca olaydan sonra, tutuklanmamın normal olduğunu
düşündüm. 15 gün boyunca şubede kaldım. Tutuk-
lanıp cezaevine geldikten sonra sakın kimse artık iş-
kence bitmiştir diye düşünmesın. Herşeyyeni baş-
lıyor... Burada benden küçük 13 yaşında kişiler de
var..."
Çanakkale Cezaevi'nden E.G.:
"... Bizler devletten insani bir yaklaşım beklemiyo-
ruz. Böyle bir yanılgıya düşmedik, bundan sonra da
düşmeyeceğiz..."
H.G. tutuklu, E.G. hükümlü...
16 yaşında bir genç kız, lisede öğrenim görürken,
düşünceleri nedeniyletutuklanıp cezaevine konmuş.
Dürbünü ters çevirip baktığımızda şu soru akla ge-
liyor:
- Bu kişiler durup dururken mi devlete düşman ol-
du?
15 temmuz istatistikleriyle büyük cezaevlerindeki
tutuklu ve hükümlü sayılarını aktaralım:
Ankara Kapalı Cezaevi: tutuklu 145, hükümlü 23,
Batman Cezaevi; tutuklu 164, hükümlü 4, Bursa; tu-
tuklu 242, hükümlü 107, Diyarbakır; tutuklu 769, hü-
kümlü 80. Elazığ; tutuklu 91, hükümlü 1, Elbistan; tu-
tuklu 136, hükümlü 3, Eskişehir; tutuklu 102, hüküm-
lü yok, Gaziantep; tutuklu 272. hükümlü 6, Istanbul
Bayrampaşa; tutuklu 778, hükümlü 45, izmir Buca;
tutuklu 263. hükümlü 22, Konya; tutuklu 404, hüküm-
lü 8. Mardin; tutukju 142, hükümlü 3, Muş; tutuklu
162. hükümlü 6, Ümraniye; tutuklu 172, hükümlü
56...
Terör suçlularının bulunduğu 64 cezaevinden bel-
li başlı 14'ünün durumu böyle. Genel toplam ise şöy-
le:
Sol görüşlü tutuklu 4878. hükümlü 2714.
Sağ görüşlü tutuklu 318, hükümlü 138.
Önce zindancılarla cüzdancılar...
Bu tablo gösteriyor ki devleti yönetenlerin toplum-
la barışmaya cezaevlerinden başlaması gerekiyor.
Suçlu olup olmadığı kesinleşmemiş binlerce genç,
bugün cezaevinde. Bunların yüzde 80'i 25 yaşın al-
tında.
Bu rakama, onların dışarıdaki yakınlarını ekleyin...
Bu rakama, birazcık olsun duyarlı insanları ekle-
yin...
Bu rakama, cezaevindekilere düşman olmuş, on-
ları baştan suçlu ilan edenleri ekleyin...
Bu rakama, ülke yönetmekle ağalığını ilan etmeyi
karıştıranları ekleyin...
Alın size, cezaevine dönmüş bir ülke...
Açlık grevleri acı... Onların bedenini düşündükçe,
ağır ağır sıcak denizlere doğru yol alan bir buzulu
anımsıyorum. Giderek eriyen. yok olan...
Yakın geçmişte, bu tür durumlarda sorumlu koltuk-
larda oturanlar, "Tüm istekieri kabul ediyoruz" türü
açıklamalar yapıp, grevleri sona erdirdiler.
Altı ay sonra yeni bir genelgeyle tüm haklan geri
aldılar. Yine eylem. yine açlık grevi...
Şimdi acil sorun açlık grevlerinin bitirilmesi, daha
fazla ınsanın göz göre göre öimemesi...
Ama daha acil sorun, ülkenin zindancı ve cüzdan-
cı mantıktan kurtarılması.
Yoksa bu döngü. toplumsal yaşamı tümüyle zin-
dan edecek...
Kariı
Bab'dan
4
resmi hflgT vetosuANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
ABD. Ingiltere \e Fransa. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın Çekiç Güç or-
taklannın TBMM'ye resmenbilgıver-
mesi isteğini "usuleve ilgili protokole"
u\ gun olmadığı gerekçesıyle geri çe-
\ırdı ABD'nın Türkiye Büyükelçisı
MarcGrossman, Insjıltere. Fransa bü-
yükelçılen ve TBMM Dışihşkıler Ko-
misvonu üyelennin katılımıyla bugün
Meclıs'te "gayri resmi, sohbet niteii-
ğinde" bir topiantı yapılmasını önerdı.
Büyükelçilerle fürk nıillet\ekilleri
arasında dün v apılması planlanan "res-
mi olmayan'" toplanıı. bugüne ertelen-
di Koalisyon ortaklan Türk tarafına
protokole göre bir yabancı ülke büyü-
kelçisinin bulunduğu ülkedeki muha-
tabının >ürütme organı olan hükümet
olduğunu \e bu çerçevede parlamento
ile resmi divalog içine gırilmesinin
doğru olmadığını da anımsattılar. Çe-
kiç Güç ortakiannın. bu tavırla, bir baş-
ka ülkenin milletvekillerine "ifadoer-
me" durumuna düşmezken, Türk ka-
muoyu önünde de "ülkenin içişlerine
müdahaleedildiğr ızlenımini vermek-
ten kurtuldukları kaydedildi.
• ABD, Ingiltere ve Fransa, Başbakan Erbakan'ın Çekiç Güç
ortakiannın TBMM'ye resmen bilgi vermesi isteğini 'usule ve
ilgili protokole' uygun olmadığı gerekçesiyle geri çevirdi.
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Tjrossman, ıngiltere, Fransa
biiyükelçileri ve TBMM Dışilişkiler Komisyonu üyelennin
katılımıyla bugün Meclis'te 'gayri resmi' bir topiantı
yapılmasını önerdi.
Başbakan Erbakan. "bakan" sıfa- MM'ye bilgi verilmesinı koşullu ola-
tıyla geçen hafta Ankara'yı ziyaret e-
den ABD'nin Birleşmiş Milletler'deki
Daimı Temsilcisi Madeleine Alb-
righfa, ABD Büyükelçiliği'nin TB-
MM Dışilişkiler Komisyonu'na Çekiç
Güç konusunda bilgi vermesi yolunda
öneri getirdiğini, cumartesi günü KK-
TÇ'ye yaptığı ziyaretten dönerken
açıklamıştı.
Yoğun temaslar
Ancak başta ABD olmak üzere In-
giltere ve Fransa. Erbakan'ın bu öne-
risıne sıcak bakmamakla beraber, Irak
De\ let Başkanı Saddam Hüseyin'ı tec-
rit etme politikalan için yaşamsal
önem taşıyan Çekiç Güç'ün Incir-
lik'teki göre\ süresinin devam etmesi-
ni sağlayabileceği düşüncesiyle TB-
rak kabul ettiler. Erbakan'ın hafta so-
nunda Albright'a ilettiği öneriyi ka-
muoyuna açıklamasmdan bu yana yo-
ğun bir temas içine gıren ABD Biiyü-
kelçisi Marc Grossman. Ingiltere'nin
Türkiye Büyükelçisi Sir Kieran Pren-
dergast ile Fransa'nın Türkiye Büyü-
kelçisi Francois Dopfler. TBMM Dı-
şilişkiler Komisyonu üyeleriyle yapı-
lacak görüşmenin "resmi" düzeyden
"gayri resmi" düzeye çekilmesini
önerdiler.
Grossman \e Ingiltere Büyükelçisi
Prendergast ile Fransa Büyükelçiliği
Müsteşarı Alain Rouillare. dün öğle sa-
atlerinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşa-
rı Bü>ükelçı OnurÖjmen'i ziyaret
ederek. Türk mıllet\ekilleriyle görüş-
melerinin "ga>ri resmi" düzeyde tu-
tulmasını ve oturumun Çekiç Güç ko-
nusunda "ifade verme" gibi değil.
"sohbet" şeklinde geçebileceğini be-
lirttiler.
ABD sistemine göre, bir yabancı ül-
ke büyükelçisi çeşitli parlamento ko-
misyonlannda, birkonuyla ilgilı lehte
ve aleyhte görüş ifade edebıliyor. An-
cak Türkiye'de böyle bir u\ gulamanın
olmaması nedenivle Grossman ın
Türk milletvekillerine "ifade verme"
görüntüsüne büriinecek bir görüşmey i
istemediği belirtildı.
Grossman, Ingiltere Büvükelçısi ve
Fransa Müsteşarı ile Dışişleri Müste-
şan Öymen'in makamına giderken ga-
zetecilenn soruları üzerıne. TBMM
Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Sedat
Akjğlu'nun kendisinı dün sabah tele-
fonla arayarak. "kendilerini bugün
!3J0'da millervekilleri ile gavri resmi
bir topiantı için çağırdığını" ka\ detti.
Grossman'ın. Sedat Aloğlu \ e Onur
Öymen'e "Türkive'de yabancı büvü-
kelçilerin Türk millervekillerine resmi
düze> de bilgi \ ermesi protokole u> mu-
\or. f ürkhe'de protokole göre bö> le bir
uygulama yapılrnanuş" dedıği öğrenil-
di.
REFAHYOL Baü'yı aşamadı.A.NKAR.A (Cumhurivet Bü-
rosu) - Çekiç Güç politikasın-
dan çark etmeye hazırlanan hü-
kümetin büyük ortağı RP'nin
istegi üzenne TBMM'de dün
gerçekleştirilnıesi planlanan
gızli genel görüşme. bu güce
destek \eren koalisyon ülkele-
nnin "resmi bilgi" itırazına ta-
kıldı. Koalisyon ülkeleri büyü-
kelçilennin, TBMM'ye resmi
bilgi venmeyi reddederek ko-
nunun bugün toplanacak Dışiş-
leri Komısyonu'nda "gayri res-
mi" olarak ele alınabileceğini
bildirmeleri üzerine: dünkü ge-
nel kurula muhalefetin yanı sı-
ra ıktıdar mılletvekilleri de ka-
tılmadığından, genel görüşme
bugüne kaldı. Genelkurmay ve
Dışişleri Bakanlığı temsilcile-
n. dün muhalefetin katılmadı-
ğı TBMM Dışişleri ve Milli
Savunma Komisyonu'na \er-
dikleri bnfingde. "Çekiç Güç
btzim denetimimizde. Eğer gi-
derse, bölgede bir Kürt de\leti
kurulabilir" dedıler.
Genelkurmay yetkililerinin.
Kuzev Irak'ta bağımsız bir
Kün devletine zemin hazırla-
makla suçladıklan Çekiç
Güç'ün Türkıye'dekigöre\ sü-
resinin uzatılmamasının da do-
ğacak otorite boşluğu nedenıy-
le aynı sonucu doğuracağını sa-
vunmalan dikkat çekti.
Çekiç Güç'ün görev süresi-
nin uzatılması konusunda topu
TBMM'ye atmanın yollannı
arayan RP'nin istemi doğrul-
tusunda dün Genelkurmav
BaşkanlıĞı ve Dışişlen Bakan-
lığı yetkilileri. TBMM Milli
Savunma \e Dışişleri komis-
yonlarının üyelerine brıfıng
\erdiler. Muhalefetin boykot
ettiği basına kapalı toplantıya.
Dışişlen Bakanlığı'nı temsiİen
Müsteşar Büyükelçi OnurÖy-
men. Müsteşar Yardımcısı Bü-
yükelçi Ali Tuygan. Ortadoğu
Dairesi Başkanı Osman Koru-
türk. Kuzev Amerika Daıresı
Başkanı Hakan Okçal katıldı.
Toplantıda. Genelkurmay Baş-
kanlığı'ndan Plan \e Prensip-
ler Dairesi Başkanı Hava Kor-
general Vural Av«r. Harekât
Dairesi Başkanı Kara Korge-
neral Çetin Doğan. Antlaşma-
lar Dairesi Başkanı HavaTüm-
general Şe*ket Turan. Strateji
Daire Başkanı Kara Tümgene-
ral Orhan Yöne>-, Planlama
Harekât Dairesi Başkanı Hava
Tümgeneral Köksal Karabay,
Içgüvenlik Dairesi Başkanı
Kara Tuğgeneral Erdal Sipahi
hazır bulundular.
Dışişleri Komisyonu Başka-
nı DYP Istanbul Milletvekili
Sedat Aloglu ve Milli Savun-
ma Komisyonu Başkanı DYP
Kınkkale Milletvekili Ahmet
Sezal Ozbek. Çekiç Güç ile il-
gili bir karar alınmadan önce
milletvekillerinin yetkililerden
gerekli bilgi almasının yararlı
olacağını ifade ettiler. Aloğlu.
gazetecilerin sorulan üzerine.
bugün de Çekiç Güç'ü oluştu-
ran koalisyon ülkelerinın bü-
yükelçılerinin sadece Dışişlen
Adalet Ağaoğlu yoğun bakımda
Haber Merkezi - Günümüz
Türk edebiyatının usta kalemte-
rinden Adalet .\ğaoğlu. dün Sa-
rıyer sahilinde bankta otururken
aşırı hız nedenıyle vırajı alama-
yarak yoldan savrulan özel bir
otomobilin çarpması sonucu de-
nıze düşerek ağiryaralandı.
Kaza. dün sabali saat 10.00 sı-
ralannda meydana geldi. Binali
Kaya adlı otomobıl galencısı.
yötietimindekı 34 PBH 36 plaka-
İı araçla hızla girdiğı Sanyer Pi-
yasa Gaddesı'ndekı \ ırajı alama-
yınca dıreksıyon hâkimiyetini
kaybettı.
Sa\ rulan araç, yoldan çıkarak
denız kenarındaki bir bankta
oturmakta olan Fatma Adalet
Ağaoğlu'na (67) çarptı. Ağaoğ-
lu. çarpmanın şiddetiyle denize
düştü. Etraftan yetişenlerin yar-
dımıyla ağır yaralı olarak deniz-
den çıkanlan yazar, Şişli Etfal Hastane-
si'ne kaldınlarak yoğun bakıma alındı.
Doktorlar. Ağaoğlu'nun sağ ayak kemığı
ile kaburgalannda kınk olduğunu \e iç ka-
nama geçırdiğıni bıldirdıler
Acılen anıeliyat edılen ve sağ bacağın-
daki kırığı alçıya alınan Ağaoğlu'nun.
göğsüyle beynine de ıç kanamayı durdur-
mak için tüp yerleştirildiği belirtildi. Ağa-
oğlu daha sonra Hacı Ismaıl Kaptanoğlu
Yoğun Bakım Ünıtesi'nde müşahade altı-
na alındı. Şişli Etfal Hastanesi Başhekınıı
Doç. Dr. Bektaş N ıldınm. ünlü romancı-
Vaşar Kemal, Orhan Pamuk, Tunca Yönder \e Hilmi Yavıız gibi >azariann yanı sıra
birçok arkadaşı da Ağaoğlu için hastane>e geldi. (Fotoğraf: DEVRİM BARAN)
nın durumunun ciddiyetinı koruduğunu \ e
henüz hayatı tehlikeyi atlatamadığını söy-
ledi.
Şışli Etfal Hastanesi doktorlanndan be-
yın cerrahı \ üksel Şahin de Ağaoğlu'nun
başına aldığı darbe nedenivle şuurunun
henüz açılmamış olmasının. durumunun
cıddıyetı açısından önem taşıdığını belirt-
ti.
Bankta oturan Ağaoğlu'na çarpan özel
otomobilinsürücüsü Binali Kaya.olaydan
sonra Büyükdere Karakolu'ndagözaltına
alındı. Emnıyet yetkilileri. soruşturmanın
sürdüğünü bıldirdıler. Yazar Yaşar Kemal,
Hilmi Yavuz, Orhan Pamuk, Tunca Yön-
der ile sanatçılardan oluşan bir grup. Ada-
let Ağaoğlu nuzısaret ettiler. Yazar v esa-
natçılar, beyın cerrahı konusunda Türkı-
ye'nın en yetkın ısimlennden birı olan
Çerrahpaşa Tıp Fakültesi doktorlanndan
Prof. Dr. CengizKudaj'ı arayarak Şişli Et-
fal Hastanesı'ne gelmesini istediler. Bu
arada Şışli Belediye Başkan Yardımcısı
Cenk Okten. Ağaoğlu'nun ailesine yar-
dımcı olmast ıçın bir grup zabıta memu-
runu hastanede görevlendirdi.
Süıınet şöleninde Polis gözetiıııinde kuşkulu ölüın...
I Bcıştarafı 1. Sayfada
linde ^eriatçı sloganlar da attı-
lar. Şeriatçı gösteri Kayseri'de
büyük tepkiye yol açtı.
Kav seri Büyükşehir Beledi-
yesi'nebağlı Huzurevi Müdür-
lüğü \e Yardım Derneğı ıle
Huzurevi Aşeu tarafından ilk
kez bu >ıl ortaklaşa düzenle-
nen >ünnet şölenıne gölge düş-
tü. Şölen öncesi sünnet olacak
55 çocuk \ e yakınlan önce top-
lu halde Huzurevi Camii ima-
ıııı A\dın Aydın ve vöneticiler
tarafından belediyeden venlen
otobıiNİerle Me\ lana'nın hoca-
sı Se> ıt Burhaneddin Hazretle-
ri Türbesi'ne getirildi.
Oîobüslerden ınen çocukla-
n ve vakınlannı dua ve tekbir
eşliğınde türbeye sokan imam
Aydın Aydın. türbenin bahçe-
sinde de toplu dua ettirerek.
topluluğa tekbir getirttı. Türbe
çıkışında daha da ileri giden v e
bu kez topluluğun önüne geçe-
rek tekbir getirmeye devam e-
den imam Aydın. çocuklara,
"En büyük ÂUalT şeklinde
sloganlar attırdı. Hızını alama-
yan imam Aydın Avdın, ardın-
dan çocuklara Atatürk aleyhin-
de marş söyletmeve ve slogan
attırmaya başladı. Huzurevi
Çamii'nde Kuran öğrettigi kız
çocuklannı da konvoya katan
Aydın Aydın'ın talimatı üzeri-
ne ellerini havaya kaldıran ço-
cuklar hep bir ağızdan şeriatçı-
lann göstenlerde kullandığı şıı
marşı okudular:
" Kör dümanın göbeğine
Hakvol islam vazacağız.
Kuşların gözbebeğine
Hakvol islam vazacağız.
Esen yele. vağan kara
Yağmur vüklü bulutlara
Hakvol islam vazacağız.
Askerlerin m^ferine
Atatürk'ün hevkeline
Hakvol islam vazacağız."
Şenatçı göstennin ardından
sünnet olacak 55 çocuk oto-
büslerle huzurev ine getirilerek
sünnet ettirildi.
Y'erel T\"lerden yaymlanan
şeriatçı gösteri kentte tepkile-
re yol açtı. ÇHP ll Başkanlığı.
Atatürkçü Düşünce Demeği.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği şubeleri ve Sümer Li-
sesi Mezunlan Derneği "nce
yayımlanan bildirilerde, "Ata-
türk'e ve Türk Silahlı Ku>"vet-
kri'ne dil uzatanlar, karanlık
düşünceleri arasında vok olup
gideceklerdir" denildi.
Kayseri Müftüsü Necmettin
Nursaçan. olaya büyük önem
verdıklenni. Diyanet Işleri
Başkanlığı'na konunun akta-
nldığını ve müfettiş istendiği-
ni kaydetti.
Büyükşehir Beledive Baş-
kanvekili Zeki Yeltekin ise i-
mam Aydın Aydın'ın beledive
ya da huzurevi ile bir ilişkisı-
nin bulunmadığını. olayın ta-
mamen bilgüeri dışında ger-
çekleştiğıni öne sürdü.
• Baftarafı 1. Sayfada
Süleyman Bayraktar. Hanım Gül'ün olay
günü (dün) taburcu edileceğini. ancak bu-
nalıma girerek intihar ettiğini söyledı.
Hanım Gül'ün son günlerde baskı altın-
da olduğunu v e kendilerine gösterilmedi-
ğıni vurgulavan ailesi ise "Biz neresin-
den varalandığını bile bilnıivorduk. Has-
taneve her gittiğimizde polis tarafından
gözaltınaaknnorduk" dedi. Polis vedok-
torların olayla ilgili soruınluluğu birbir-
lerinin üzerine atması da Gül ailesinin
tepkisine neden oldu.
Gültepe operasvonu sırasında evlerı
'hücree>i'. kendileri de 'terörist' ilan edi-
len Gül ailesının başı dertten kurtulmu-
yor. 14 temmuz pazar akşamı silahlı sal-
dınya uğrayan Gültepe Karakolu'nda 2
polisin yaralanması olayından sonra Tel-
sizler Mahallesi Zincirlidere Gaddesi Ba-
yır Sokak 4;2 numarada oturan Gül aile-
sinin evine silahlı kışilerin girdiği ihban-
nı alan polis. operasyon düzenlemişti. Sa-
atler süren operasyon sonunda 4 kışi öl-
dürülürken Hanım Gül'ün oğullan Naki,
Alive Kazım Gül gözaltına alınmıştı. Ali
ve Naki Gül daha sonra serbest bırakılır-
ken Kazım Gül hâlâ gözaltında tutuluyor.
İkinci kattaki dairenin arka penceresın-
den atlayan Hanım Gül ise polis tarafın-
dan kasığından vuruluncaTaksim llkyar-
dım Hastanesı'ne kaldırılmıştı. Gültepe
operasvonu sonrasında lstanbul'da açık-
lama yapan içişleri Bakanı Mehmet
Ağar. Gül ailesinin kızı SunaGül'le ilgi-
li olarak 'ölü ele geçirilen terörist' açıkla-
masını yapmıştı.
Ancak ölü olması gereken genç kız. o-
lay güı
1
ü bir mahalle aşağıda oturan \ e çe-
yizini hazırlayan teyzesinin kızı Fevza
Davı'nın yanındaydı. Suna Gül. televiz-
yon ve gazeJelerde "Yaşıyorum" diye
kendini gösterınceemniyetteşkilatı "Su-
na GüPün öldügünü gazeteciler uydur-
du" diyerek topu basına attı. Daha sonra
yapılan araştırmalar sonucu ise ölen ki-
şinın Feride Başruğ olduğu ortava çıktı.
Olaydan sonra Taksim llkyardım Has-
tanesi'ne kaldırılan ve ikinci kattaki Ge-
nel Cerrahı Servisi'nde tedavı gören Ha-
nım Gül. polis gözetiminde tutuluyordu.
Polislen alınan bilgiye göre dün saat
09.00 sıralannda Hanım Gül'ü muayene
etmek isteyen doktorlar. polislerin dışarı
çıkmasını istedi. Polisler odadan çıkınca
Hanım Gül. doktorların v e koğuş arkada-
şının gözleri önünde pencereden atlaya-
rak intihar etti. Hastanenın bahçesine ko-
şan doktorlar ve polisler. Hanım Gül'ün
kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. Ha-
nım Gül'ün cesedi otopsi için Adli Tıp
Kurumu morguna kaldınldı. Taksim llk-
yardım Hastanesi Başhekim Yardımcısı
Süleyman Bayraktar. savcmın vehastane-
nin gerekli soruşturmayt başlartığını söy-
leyerek "Hanım Gül bugün (dün) tabur-
cu edilecekti. Son işlemlerinin v apıldığı sı-
rada ölmek için başüstü hastanenın bah-
çesine atladı. Hastanın tedav isi polis göze-
timinde vapılıyordu. Ancak polisler olav
anında koğuşta değil, kapının önünde
bekliyordu" dedi. Polis gözetiminde olan
bir insanın hiçbir neden olmadan ve ta-
burcu edileceği gün intihar etmiş olması-
nın kafalarda soru işareti bıraktığını söy-
leyen Hanım Gül'ün yakınlan iseolayı te-
levizyondan öğrendiklerini söylediler.
Hanım Gül'ün oğlu Ali Gül. operasyon
sonrasında polis gözetiminde hastanede
tutulan annesini bir kez olsun göreme-
diklerini belirtti. Polisin sürekli hastane-
de beklediğini ve kendilerinin içeri gır-
melerine ızın vermediğıni anlatan Ali
Gül. "Anneminoperasjonsırasmdanere-
sinden yaraiandığını bile öğrenemedik.
Polis bize hiçbir konu hakkında bilgi ver-
medi. Neden intihar ettiğini de bilmiyo-
rum" dedi. Ali Gül. son günlerde birçok
üzücü olayı üst üste yaşadıklarını söyle-
yerek "Bu yaşadıklanmızm sorumiulan-
nın bulunmasını isrivoruz. Gerekirse
mahkemeve gideceğiz
1
* diye konuştu.
Hanım Gül'ün felçli eşi Y'usufGül,sağ-
lık durumu nedenivle evinden çıkmaya-
rak gazetecilerin görüşme isteğini redde-
derken yakınlan da polisin kendilerine
hiç bilgi v ermemesinden yakındılar. Ope-
rasyon gecesi Suna Gül'ün kendi ev le-
rinde olduğu halde ertesi gün gazeteler-
de "ölü ele geçirilen terörist1
" olarak fotoğ-
raflannm yayımlandığını anımsatan eniş-
te Reşat Dayı da hastaneye her gittiklerin-
de polis baskısı ile karşılaştıklarını anla-
tarak şunlan söyledi:
"En son perşembe günü Hanım'ın
oğullan. annelerine çamaşır götürmek
için hastaneve gittiler. Polis onlan gözaltı-
na almış. Daha önce ifade vcrdiklerini söy-
lemişler. ama polis buna rağmen götür-
nıüş. Polis çok fazla gözaltında tutmuvor-
du. ama hastaneye her ghtiklerinde a>nı
şeyletie karşılaşıyorlardı. Hanım Gül son
günlerde çok fazla üzücü olayı bir arada
yaşadı. İntihar etmesi bizleri çok fazla üz-
dü v c yıprattı, ama bir insan bu kadar acı-
v a nasıl dav anır div e düşünmeden edenıi-
yoruz. Bizim hakkımızda çok kötü şey ler
vazıldı. Oysa bu olaylann bizi ne kadar
mağdur ettiği, evimizin ne kadar zarar
gördüğünden hiç bahsedilmedL"
Komisyonu üyelerine brifıng
vereceklenni söyledi.
Komısvon toplantısının ar-
dından gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan komısvon üyelen.
brifıngin olumlu geçtiğini be-
lirterek. bugün ABD'li. Ingıliz
ve Fransız büyükelçilennın ve-
recekleri brifingin ardından
görüşlerinin netleşeceğini bil-
dirdiler. Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Büyükelçi Öyrnen.
komisyon toplantısının "yarar-
h" geçtiğini söylemekle yetı-
nirken. Komisyon Başkanı A-
loğlu, açıklama yapmamayı
tercih etti. Komisyon üyesı
RP'li Mukadder Başeğmez.
gazetecilenn sorulannı yanıt-
larken. Çekiç Güç'ün tüm bo-
yutlanvla ele alındığını kavde-
derek, bugün yapılacak bn'fing
ve genel görüşmenin ardından
görüşlerinin kesinleşeceğini
bildirdi. Dışişleri ve Genelkur-
may yetkililerinin Irak'a uygu-
lanan ambargonun kaldınİma-
sma ilişkin bazı sinyaller aldık-
lannı da vurguladıklan ve "bu
aşamada uluslararası gücün
Türkiye'de kalması gşerekJiBği-
ni" dile getirdikleri öğrenildi.
Genelkurmay yetkilileri. şu
asamada Çekiç Güç'ün görev ı-
ne son verilmesinin bölgedeki
otorite boşluğunu arttıracağını
ve başta Türkiye olmak üzere,
Iran ve Suriye'nin de karşı ol-
duğu bir Kürt dev letinın kurul-
masına uygun bırortam oluştu-
racağı görüşünü bildirdıler.
RP'lilerin sorulan üzerine yet-
kililer. Çekiç Güç'ün tamamen
Türkiye'nın denetımi altında
olduğu ve son bir hafta içinde
Kuzey Irak'a hiçbir uçuşun
gerçekleşmedığinı söyledikle-
ri kaydedildi.
Brifingin sonunda. Genel-
kurmay yetkililennın. milletve-
killerine "İkna oldunuz mu"
sorusunu yönelttığı. Çekiç Güç
konusunda partisinin bugüne
kadar ızledığı politikaya sahip
çıkmasını sav unan RP Istanbul
Miletvekili Mukadder Başeğ-
mez'ın. "Biliyorsunuz. benim
soyadım Başeğmez" diye espn
yaptığı belirtildı. Başeğmez'in
daha sonra temkinli bir ifade
ile "Tabii bu sadece soyadım"
dediği öğrenildi.
Muhalefet boykot etti
DSP liden Bülent Ecevit.
dündüzenledıği basın toplantı-
sında. RP'nin olağanüstü hal ve
Huzur Harekâtı konusunda ka-
rar sürecim tersıne çevirmeye
çalıştığını söyledi.
GHPGrup'Başkanvekilı Ön-
der Sav. Meclis'ın ihtisas ko-
misyonlarının amacı dışında
kullanmasını kabul edemeye-
ceklerini. bu nedenle toplantı-
ya CHP'li üyelerin katılmadığı-
nı bildirdi. Hükümet adına Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın
Çekiç Güç konusunda genel
görüşme açılmasına ilişkin
önergesinin görüşüleceği \e
gizli oturum yapılması planla-
nan TBMM Genel Kurulu'nu
muhalefet partileri boykot etti.
TBMM Başkanvekili Yasin
Hatipoğlu. genel görüşmenin
bugün yapılacağını belirterek.
genel kurulu kapattı.
tf_2l Sulu kar »Gok gurijttûlû
GUNCEL
CUNEYT ARCAYl REK
• Bdştarafi 1. Sayfada
Geçenlerde birsiyasetçi, 'Tansu, birreform ilan et-
se, Necmettin beş reformla cevap verir" diyordu ki.
haklı çıkıyor.
Tansu Hanım daha büyük reformların peşinde.
Yüzde 21 oyu iktidara taşımasındaki sakıncayı, bel-
ki de siyasal ayıbı örtebilmek için, kongresinde "yüz-
de 79 oyla 2 7 7 banştırdığını" gerine gerine söyleme-
di mi?
Tansu Hanım böylesine büyük reform, ne reformu
efendim, bir devrim açıklar da, Necmettin Bey durur
mu? Buyrun efendim, devletin bütün gelirini bir ha-
vuzda toplayıp, gereksinimi olanlara çek karşılığı di-
lediğince para vermeyi öngören, bir "tahkim planı"
ortaya salıverdi.
Havuzda toplanacak olan para da para hani. Bir
katrilyon 300 trilyon!
Harca harca bitmez. Tatarların tükenmez yemeği
gibi bir şey!
Ammavelakin, dün sabah, devletin ekonomi bürok-
rasisi şaşkın. Hayretten küçük dillerini yutacaklar.
Gazete bürolarına telefon yağdınyorlar. Necmettin
Bey'in açıklamalan doğru mu değil mi?
Anlı şanlı bir başbakanın yalan söylediği hangi ül-
kede görülmüş ki... Ne de olsa, burası Türkiye. Olur
mu olur. Gazeteci arkadaşlar anlatıyorlar: Üstelik,
Necmettin Bey "Dün söylediklehnizın bugün tersini
yapıyor ya da söylüyorsunuz" diyen yazarlara fırça
atıyormuş. Yapar mı yaparrr!
Ekonomi bûrokratları istedikleri kadar Necmettin
Bey'in açıklamalarını "tam anlamıyla anlamadıklan-
n/"söylesinler.
Diledikleri kadar, Necmettin Bey'in verdiği rakamın
"KlT'lerin biryıllık satışının toplamı" olduğunu açık-
lasınlar.
Hatta ve hatta, Necmettin Bey'in havuzunu doldu-
rabilmek, gereken uygulamaları başlatabilmek için,
örneğin Muhasebe-i Umumiye Yasası başta birço-
ğunu değiştinmek gerektığıni öne sürsünler.
Vız gelir Necmettin Bey'e, hele havuz konusunda
"tam biranlaşma içinde "olduklarını söylediği büyük
laflar söylemeye meraklı küçük ortağına. Vız gelir,
vız!
Konuşa konuşa
Birtarihte, SHP-DYP hükümetleri zamanında, sa-
nırız Sanayi Bakanı Tahir Köse, KİT'leri -Necmettin
Bey'in havuzuna benzer- bir merkezi sısteme bağla-
mayı düşünmüş; ne var ki planın yürümeyeceği an-
laşılmış. Belki fazla devletçi bir görüş diye benimsen-
memiş, belki de pratiği olmadığı sonucuna varılmış-
tı.
Işine gelmeyen görüş ve fikirleri okumayı pek sev-
meyen Necmettin Bey. kuşkusuz, Dünya Bankası
Türkiye Temsilcisi Frederick Temple'nin sözlerini
duymak bile istemeyecektir.
femple, "Kaynak için sözünü ettikleri özelleştir-
me, devlet arazilerinin ve lojmanlann satılması gibi
yöntemler, 'sürdürülebilir' çözümler değil. Yüksek
maaş zammı her yıl yapıhr, ama devletin malları an-
cak bir kez satılabilir" diyor.
Sonunda yıl ortasında ücretlere yapılan yüzde 50
zammın, yıl sonu enflasyonunu 10 puan yükseltece-
ğini "müjdeliyor."
Kaynak sorunu ortaya çıkınca, Necmettin Bey'e
yardıma koşanların başında Sakıp Sabancı geliyor.
Önerilerinin ilk maddesi:
"Terörle mücadelenin faturası yıllık 10-15 milyar
dolar. Komşularımızla olan münasebetlerimizi iyiha-
le getirmeliyiz."
Oysa, Necmettin Bey. Suriye Büyükelçisi Rrfai'ye.
"PKK militanlarını ortadan kaldırmanın Şam'ın da le-
hine olacağını" izah ettiğini Sedat Ergin'e açıklamış.
Necmettin Bey, dışişlerindeki dosyalara birzahmet
göz atsa Suriye ve iran'a "terör konusundaki kaygı-
laria işbirliği önerilerinin yüzlerce kez iletildiğini" gö-
recek.
Oysa, kapalı kapılar ardındaki söylemlerine bakı-
lırsa; Necmettin Bey. sanki bugüne değin hiçbir giri-
şimde bulunmamışız gibi Şam ve Tahran'ı konuşa-
rak "ikna edeceğine" inanıyor. Tabii, ayakları kısa sü-
re sonra yere basacak. bahs-i diğer.
Necmettin Bey'e göre, "yavaş yavaş bütün ülke-
lerpolitikalarını değiştirmeye başlayacak"mış.
Amma ne düş gücü!
Tansu Çifler: Erbakan'a
• Baştarafı 1. Sayfada
nnda Erbakan ve Çiller'in.
"tek sesli mesaj vermemele-
rinden" yakındıklan öğrenil-
di.
Erbakan ve Çiller'in. Tür-
kiye'yi ziyaret eden konuk-
larla resmi görüşmelerinde
"kendi ekiplerini" yanlanna
almaları, yabancı dıplomat-
larda dış politikada "çokses-
li" bir vaklaşım izlenimi va-
rattığı kaydedildi. Çiller'ın.
geçen hafta Türkıye'vi zi\a-
ret eden İran Dışişleri Bakan
Yardımıcısı Alaaddin Bru-
cerdiyi kabulüne. teamül ge-
reğı Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşarı Büv ükelçı Onur Öy-
men katıldı. Ancak Öymen.
Başbakan Erbakan'ın gerek
Brucerdi. gerekse ABD'nin
Birleşmiş Mil!etler"deki Da-
imi Temsilcisi Madeleine
Albright'ı kabülünde yer al-
madı. Öymen'in yerine. Er-
bakan'ın vabancı konukları
kabulüne "RP'nin gölge Dı-
şişleri Bakanı" olarak adlan-
dınlan Kıbns işlennden so-
rumlu Dev let Bakanı Abdul-
lahGül katıldı.
RTUK'teıı dört
• Baştarafı 1. Sayfada
ralan üçgeninde sıkıştınldı-
ğı v urgulandı.
Çocuklann korunmasının
işlendiği RTÜK açıklama-
ELMA
Seyahat Acentası
Balıkçınm diyarında Mavi Yolculuk
hala bir rüya olarak kalmasın!
ı, her salı ve perşembe Cumhuriyetten ı
,'1 Beyo9lu-IST Tel: 0212 249 52 11 Fax 0212 293 20 76
Ada Hotel-Gümbet
OK 1,150 OOO-TL
sında. istismann önlenmesi
için tüm kuruluşlar duyarlı
olmayadavetedilerekşugö-
rüşlere yer verildi:
"Birer nadide çiçek olan
ve geleceğimizin teminatı
olarak gördüğümüz çocuk-
larımızın korunmasugelişti-
rilmesi ve v annlara hazırlan-
ması için herkese büyük gö-
re\ ler düştüğü inkâr edilme-
>en bir gerçektir.
Bu konuda herkesin. ama
herkesin büyük duyarlılık
içinde olması gerekmektedir.
Çocuklara hiçbir şey \erme-
\en. aksine onların ruhsal
dengelerini bo/an, aileleri
zordurumda bırakan bu tür
yayınlar. vasal açıdan da
sakıncaudır."